04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörir Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdurlen İbrahim Yüdız - Dinç Tayanç • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müdürir Hakan Kara #Göreel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • lsnhbarat Cengjz Yüdıran # Ekonomı Mehraet Saraç # Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücetman 0 Nlakaleler Sami Karaören # Düzehme- AbduData Yaao» Focograf Erdoğan Köseo^n •Bıla-Bclgc Edibe Buğra • Yurt Haberien: Mehmet Faraç Yaym Kımıhj. Ühan Sdçuk (Başkan), Oriıan Krinç, Okttv Kurtböke. Hikmet Çetinka) a, Şfikran Soner, ErgnnBalcı.Diıif Tayanç, tbrahm Yıldız, Orhan Bursalı, Mııstıfı Balbay, Hakan Kara. Ankara TemsUcısı:MustafaBalbay AtatüıkBulvanNo: 125, Kat4,Bakanhk]ar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • lzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H Ziya Blv.l352S.2'3Tel:4411220. Faks 4419117»Adana Temsilcisi:Çetm Yiğenoğhı, tnönüCd 119S.No:l Kat:l, Tel:363 12 H,Faks:363 12 15 Mûessese Müdüıû. Üstün Akmen O Koordınatör Ahmet Konılsan • Mliıasete Büknt V emx#tdare Hûsnin Gnrer • lşletrae Önder Çtfik • Bılg> tşlenv Nafl tnal 9 Bılgısayar Sıstem Mflrüvct Çiler • Sanş: Fazüet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür Güibin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman # Genel Müdür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-51384«Wl,Fak5 5138463 Yayımlayan *e Basan: Yenı Gûn Haber \jansı, Basın ve *t aymcılık A Ş Tuıkocajı Cad 39 41 Cagdoglu 34334 Ist PK 246 tstanbul Tel 10 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks- (0/212) 513 85 95 10EKtM1997 Imsak: 5.37 Güneş: 7.03 Öğle: 12.58 Ikindi: 16.06 Akşam: 18.40 Yatsı: 20.00 Gerici okulfara SOPU önergesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ankara Milletvekılı Yılmaz Ateş, Başbakan Mesut Yılmaz'a "Atatürk'e, demokratik ve laik cumhunyetin temel değerlerine düşman vakıflara bağlı özel okullar, bilınçh olarak mı Tunceli'ye yerleştirilmek ıstenıyor" diye sordu. Ateş, Yılmaz'ın yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergesinde, Tunceli'de SSK. Genel Müdürlüğü'nün yaptırdığı. ancak kullanılmayan Sağlık Meslek Lısesi'nin, kurumlar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle Milli Eğitim BakanlığYnca 8 yıllık kesintisiz temel eğitim için kullanılamadığını bildirdi. Boeing'e farklı tepki • ANKARA (Cumburiyet Bürosu) - RP. THY'nın uçak alımında ABD firması Boeıng"i tercih etmesiyle ilgilı olarak bir günde 'U dönüşü' yaptı. RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül, önceki gün THY'nin tercihıni olumlu bulduklannı söylerken diğer Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan dûn "Bazı şüpheler var. Sanyer gensorusundan sonra THY ihalesı gensorusu gelebilir" açıklamasını yaptı. Menzip tüp geçitte ısrarlı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştırma Bakanı Necdet Menzır, tstanbul'un ulaşım sorununa kalıcı çözüm yolu olarak gösterilen tüp geçidin zorunlu olduğunu vurgulayarak bu projeyle Avrupa ile Asya'yı raylı sistem ile birbirine bağlayacaklannı söyledi. Tüp geçidin, alternatifsiz tek proje olduğunu belirten Menzır, gündeme gelen farklı görüşlere karşılık, "Hayal başka, gerçek başka bir iştir" dedi. Bayındırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu ıse projede eksiklikler bulunduğunu behrtti. Yataklı tren sefenleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Demir Yollan, 20 ekim pazartesi tarihinden itıbaren Uşak- Istanbul arasında yataklı tren seferleri başlıyor. TCDDden yapılan yazılı açıklamaya göre. Uşak- Afyon Ali Çetinkaya-Uşak arasında her gün işletilmek üzere sefere başlayacak olan trene bağlı yataklı vagonun Meram Ekspresi'ne eklenmesı sonucu istanbuFla Uşak arasında doğrudan bağlantı sağlanacak. Buna göre tren, Uşak'tansaat 19.00'da hareket edecek. Haydarpaşa'ya saat 06.30'da varacak. Tren, Haydarpaşa'dan saat 19.30'dahareketleUşak'a saat 06.47'de varacak. Korsan yazılım • ANKARA (UBA)- Türkıye'de bilgisayar kullanıcılannın yüzde 86"sının korsan yazılım kullandığı ortaya çıktı. Bilgisayar yazılım satıcılan korsan yazılımla mücadele için "Hot Lme" Alo Korsan hattı kurdular. Türkiye'de kopya yazılım kullanımının en büyük nedeninin bilınçsizlik olduğunu vurgulayan uzmanlar, 3 bınin üstünde firma ve bin hükümet kuruluşuna eğitici kitler gönderildiğinı belırttıler. Amaçlannın korsan yazılım kullanan kullanıcının ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını göstermek olduğunu kaydettiler. Trafo merkezinde patlama: 1 ölii • İstanbul Haber Servisi - TEAŞ Tepeören Trafo Merkezi'ndeki bir anzanın onanm çalışmasından sonra şartelin indirilmesi sırasında meydana gelen patlamada Recep Aşçı adlı ışçi yaşamını yitırirken 3 işçi de yaralandı. 1990-1996 arasında 1614 böbrek, 58 karaciğer, 11 kalp, 904 kornea ve 175 kemik iliği nakli yapıldı Umut hayVandan naldflerde Karaciğer nakli şansını yitirdi Çakıroğlu'nun durumu ciddi istanbul HaberServisi- Hepatit B 'ye bağlı olarak karaciğer yetmezliği gö- rülen Kim Dergisi Yazı- işleri Müdürü NurcanÇa- taroğhTnun dururnu cid- diyetini koruyor. Önceki gün septik şoka giren Ça- kıroğlu'na karaciğer nak- li yapılamayacağını be- lirten İstanbul Tıp Fakül- tesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Orhan Anoğul, "Hasfaya geçen cumarte- si ya da pazar nakfl yapdmahydr dedi. Yak- laşık 10 gün önce sanlık teşhısıyle İstan- bul Tıp Fakültesi'ne kaldınlan Nurcan Çakıroğlu'nun tedavisi devam ediyor. He- kimler, birden fazla organın işlevini yitir- mesi anlamına gelen septik şok yüzünden karaciğer nakli şansını kaybeden Çakı- roğlu'nun yaşama şansının yok denecek kadar az olduğunu vurgu- luyor. Prof. Anoğul, nak- lin geçen hafta yapılması gerektiğini belirtti. Kım Dergisi Yazı tşle- n Müdürü Nurcan Çakı- roğlu için nakil yapılacak karaciğer bulunmasına rağmen "uyuduğu içüT gereklı yazışmalan yap- mayarak organ naklinı en- gellemekle suçlanan Ka- dıköy Nöbetçı Cumhun- yet Savcısı Nadir Namh, suçlamalan reddettı. Organ nakliyle il- gili savcılığı ilgilendirecek hiçbır yasal pro- sedür bulunmadığını belirten Namlı, ilgi- li yasal prosedürün bilinmemesi nedeniy- le kendisınin suçlandığını savundu. Ka- dıköy Cumhuriyet Başsavcısı Kenan Alt- nuşdört de, organ nakli için savcılığın yetkili olmadığını ifade etti. SAADETUSLU Temeli 19. yüzyılm başlanna ka- dar uzanan organ nakilleri operasyon- lanndabilım. tüm imkânlannı sefer- ber ederken, bağışlann yetersizliği so- run yaratıyor. İstanbul Tıp Fakülte- si Genel Cerrahi Öğretim Uyesi Prof. Dr. Orhan Anoğul, "Sorumluluk topluraundur" dedi. Günümüzde karaciğer nakilleri- nin başanyla yapılabildiğini vurgu- layan Anoğul, en büyük problemin bağış yetersizliği olduğunu ifade et- tı. Anoğul, Türkiye 'de yılda en azrn- dan 500 karaciğer naklinin yapılma- sı gerektiğini belirtirken Sağlık Ba- kanlığı'nm verilerine göre, 1990- 1996 yıllannda ancak 58 karaciğer nakli yapılabildi. Karaciğer naklin- de sadece kan grubunun uymasmın yeterlı olduğunu belirten Anoğul, "Böbrek naklinde ise hem kan hem dokunun u\u m sağlaması gerekiyor. Ancak karaciğer naklinde diyaiiz gi- bi hastayı ha\atta tutan aJetlerin ol- maması dezavantaj" diye konuştu. • Karaciğer nakillerinin başanyla yapılabildiğini söyleyen Prof. Dr. Orhan Anoğul, en büyük sorunun bağış yetersizliği olduğunu belirtti. Yurtdışında organ nakillerini başany- la uygulayan hekimlerin içinde bir- çok Türk'ün de bulunduğunu söyle- yen Orhan Anoful, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemizde yeterince bağışyapü- mıyor. Burada herkesin sorurnlulu- ğu var. Sokaktaki insan. medya. tüm toplum kendine sormalı. Bir \-alani- na organ gerektiğinde kendisi ne ya- pacak?" Yasa iştemıypr Halen yürürlükte olan 2238 sayı- lı kanuna göre, yanında yakmı ol- mayan beyin ölümü gerçekleşmiş ki- şinin organlannın nza olmaksızın alınabildiğini vıırgulayan Prof. An- oğul, "Ancak pratikte duram bö>1e değü" diyor. Orhan Anoğul, ölen ki- şının organ bağış kartı olsa bile bir yakınından nza alındığını, çoğu kez de kişilerin buna yanaşmadığını be- lirtiyor. Hekimler Türkiye'de bağışın ye- tersizliği ve merkezi düzenlemenin eksikliği dışında organ naklinin ulus- lararası düzeyde yapıldığına dikkat çekerken, organ nakli konusundaki bazı bilgileT şöyle sıralamyor: • Sağlık Bakanlığı'nın verileri- ne göre, 1990-19% yıllannda toplam 1614 böbrek, 58 karaciğer, 11 kalp, 904 kornea ve 175 kemik iliği nakli yapıldı. - Türkiye'de devlet ve üni- versite hastaneleri olmak üzere top- lam 17 merkezde organ nakli yapı- labiliyor. • Modern tıbbın ilk böbrek transp- lantasyonu Macar Cerrah Ulhnan ta- rafindan 1902 yılında Viyana'da hay- vanlar üzerinde gerçekleştirdi. Bregoviçyine büyüledi Renauft'nun, bu ay pijasaya sunduğu Megane modeli için Çırağan Sarajı'nda düzenlediği tanıtun gecesinde özel bir konser veren ünlü Yugoslav besteci Goran Bregoviç, bir kez daha tstanbullu müzikseverieri büyüledi. Erdal Inönü'nün de kaüldığı gecede sanat ve iş dünyasmdan çok sayida ünlü isim bir araya geldi. Megane modeli hakkında konuklara bügi veren Renault Genel Müdürü Onur Baytok, Megane'nı, bünyesinde banndırdığı üstün emniyet, konfor, dizayn ve performans unsurlan ile tüketicisine ahşünıışın daha fazlasuu venneye hazır. farkn bir otomobil olarak tanımladı. (Fotoğraf: UĞUR DEMlR) Venezuelalı belediye başkanı, 'O benim de Atam' diyor Atatürk^e bîr oy da Attas'tan Banıta'nm Betediyç Baş- kanı Yvonna Attas, AYKUT KÜÇÜKKAYA Venezuela'nın başkenti Karacas'ın dört ilçesinden biri olan Baruta'nın Beledi- ye Başkanı Yvonna Attas, "O benim de Atam" diyecek kadar Atatürk'ü iyi tanıyor. Karakas'taki Türk Büyükel- çiliği'nin bulunduğu cadde- ye Atatürk'ün admı veren Attas, ilçesinin en güzel mey- danına Atatürk'ün büstünü dikmeye hazırlanıyor. Kıraç Belediye Başkanı Sonnur Yalnızoğlu'nun da- vetlisi olarak Türkiye'ye ge- len Yvonna Attas ziyareti- ni tamamlayarak dün iilke- sinedöndü. Boğaz'daki ve- da yemeğinde Attas bize. Atatürk'e hayranlığının ne- reden geldiğini. onu nasıl ta- nıdığını şöyle anlattı: "Atatürk'ün beni etkile- yen ilk yanı,resmindekima- vi gözleriyle o keskin bakışı olmuşru. Onun resmini, bü- > ükclçiliğinizc bir kahw iç- meyegitriğimde görmüştüm. Onun ilkelerine ve Türki- ye'de yapüğı devrimlerine hayranhğun ise ünrversite- nin son yılına denk gelir. Te- zimin konusu çağın bu bihük lideri olmuştu. Profesörle- rim ilk önce bana Osmanlı Imparatorluğu ile ilgili dü- şüncelerimi sormuştu. Ben ise, genç Türkiye Cumhuri- yeti'ne ve onun kurucusu Mustafa Kemal'i incetemek istediğimi söyledim. Kaduıa seçme ve seçilme hakkını 1934 jihnda \eren bir insa- nı araşonp tanımak istedim. Ancak, bir kadmolarak Ata- türk'ün dünyagörüşünü an- lamak benim için hic zor oJ- madL Bdld oydlarda zorola- bilirdi, ama sizin lideriniz çok UericiydL" 500 bın nüfusa sahip Ba- ruta ilçesinin en güzel mey- danına, 1998 yılının ocak ya da şubat ayında, Kıraç Bele- diyesi'nin hediye edeceği Atatürk'ün büstünü dikece- ğini belirten Attas, büstün açılışını da Sonnur Yalnı- zoğlu'nun yapacağmı söy- ledi. Ancak Attas, "Yalnız- ca büst yetmez. Atatürk'ün o kahraman hayat hikâyesi- ni de tspanyolca anlatan bir yazının büstle birttkte dildl- raesi çok daha güzel olur" diyor. Atatürk'ün, Times dergi- sinin düzenlediği anketten çağın en büyük lideri olarak çıkacağına inandığını vur- gulayan Attas. Yalnızoğlu'na dönerek yaptığı veda konuş- masında şunlan söyledi: "Dünya üzerinde böytebir yer bulabileceğimi tahmin ctmcmistim. Benim ilk ata- lanm Selanik'te yaşamışlar. Belki de annemin. ailemin bana gösterdiği cömertliği beni tanımadan bana gös- terdiniz. Sizleri hiç unutma- yacağım.'' Lisansüstü sınavlan 7 Arahk'ta yapılacak Haber Merkezi - Li- sansüstü eğitimı aralık dönemi giriş sınavının (LES), 7 Aralık 1997'de 41 merkezde yapılacağı bildirildi. Sınava girecek öğrenciler, 13-24 Ekim tarihlen arasında üniver- site rektörlüklerinden a- labilecekleri sınav form- lannı, 24 Ekim'e kadar teslim etmek zorundalar. Yurtdışına lisansüstü öğrenim görmek üzere gönderilecek adaylann seçme sınavı da (YLS), 12 Ekim'de Ankara'da gerçekleştirilecek. Aday- lar, 1997-YLS sınava gi- riş ve kimlik belgelerini, ÖSYM'nin "Karyağdı Sokak No: 28 Aşağı Ay- rancı-Ankara" adresin- deki bürosundan. 11 Ekim'e kadar alabilecek- ler. e-posta : tan @ prizma.net. tr • tnsanlar üzerindeki modern çağ 1933 yılında Rusya'dagerçekle- şirken, ilk başanlı böbrek nakli ıse 1954 yılında yapıldı. • Türkiye'de ilk başanlı nakil 3 Kasım 1975 yılında anneden çocu- ğuna takılan bobrekle Hacettepe Üni- versitesi'nde gerçekleştinldi. • Türkiye'deki ilk kadavra böb- rek nakli ise Avrupa Transplantasyon Birliği Eurotransplant'dan getirilen bobrekle yine Hacettepe Oniversi- te'sinde 10 Ekim 1978'de yapıldı. • 2238 sayılı yasanın çıkmasın- dan sonra 27 Temmuz 1979'da ilk yerli kadavra böbrek nakli gerçekleş- tirildi. • Köpekler üzerinde yapılan de- neysel çalışmalar sonucu geliştiri- len karaciğer nakli, insanlar üzerin- de ilk kez 1963 yılında Dr. Thomas E. Starzl tarafindan gerçekleştirildi. Ancak hasta ameliyattan kısa bir sü- re sonra öldü. • tlk başanlı karaciğer nakli Dr. Starzl tarafindan 1967'de yapıldı. • Türkiye'de karaciğer nakli ile il- gili çalışmalar 1970'li yıl- larda başladı. Organ bağışı sıkıntısı bi- lim adamlannın yeni yollar araştırmasına neden oluyor. Bu konuda üzerinde en çok araştırma yapılan konu "xe- nogreft" transplantasyonu adı verilen insan dışındaki canlılardan nakil yapılması. Bilim adamlan, bu canlılar- daki genetik yapmın değiş- tirilerek organreddininön- lenmesı için çalışmalar ya- pıyor. Aynca organ reddinin önlenmesinde kullanılan bas- kılayıcı ilaçlar üzerine ya- pılmakta olan çalışmalar yo- ğun bir biçimde devam edi- yor. Son araştırmalann ortaya çıkardığı bir başka bulgu da insanlann bazı domuz do- kulannı reddetmedıği. Domuzlann organ boyut- lan uygun olduğu gibı par- kınson hastalan için beyin dokulan da domuzlardan alı- nıyor. Organ bulmanın bir başka yolu da etkin bir don- durma metoduyla bir nevi yedek parça deposu yarat- mak olarak kabul edıliyor. Bu metot böbrek, göz gibi or- ganlarda değil, ayak ve el gi- bi organlarda mümkün olu- yor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Adına Yakışır Bir 'Cumhuriyet'... Hayret, yirmibeş yıl geçmiş, '...yâni bir rûbu asıri..' Anadolu Ihtilâli'ni irdelerken, Gâzi'nin 'jako- benliği' üzerindedurmuştum: darbeciliğin, 'Kema- lizm' olmadığını anlatmak içindi ('Yaraya Tuz Bas- makJ). Gazi, 'jakoben'd\r, 'cuntecılık' ise 'bonapar- tist'. Biliyorsunuz, Jakoben, radikal cumhuriyetçi- dir, yâni halk hâkimiyetinin 'otoriter' yönetimi; ne bağımsızlıktan odün verir, ne lâiklikten! Milliyetçili- ği, 'yurtmı7/ıyetçı7ığ/'olduğundan, Fransız devrim- cileri, kökeni neolursaolsun, birbirine 'citoven/yurt- taş' diye hitap ederdi; onları, aynı ideal (mefkûre, ülkü) içinde eriten, 'devlet'tir: o haJde, nerede adı- na yakışır bir cumnuriyet varsa, orada kesin bir mil- let hâkimiyeti, yâni tam bağımsızlık ve lâiklik de vardır, bunlan unutmak, sizi hem milletten uzaklaş- tınr, hem devletten! Şu noktayı tartışmalıyız: ülkemiz, demokrasiye, cumhuriyet'ten mi geçmiştir acaba? Sanmıyorum! 'Inönü Cumhuriyeti' 'totaliter'ö'v, Atlantik'çi Güç- ler, ona nezaket olsun diye 'faşist' demediler; ama, Atlantik Paktı'na (BM'ye) kabul edilmesi için ileri sürdükleri şart, savaş ertesi öteki iki faşist ülkeye -Ispanya ve Portekiz- koşulan şartın aynıydı: in- san haklanna dayalı, çoğulcu bir demokrasi olmak! Ispanya, ancak General Franco öldükten sonra, demokrasiye geçebildi; biz, her kafadan başka bir sesin çıktığı 'çoğulcu' birsoytanlık içindeyiz; arka- da gizli bir 'totaliteriik' var ki, ipleri o elinde tutuyor. Oysa cumhuriyet'e, cumhuriyet gibi başlamış- tık! Prof. Lewis diye bir tanık 1 ... Bunu ben söylemiyorum, Prof. Dr. Bernard Le- wis söylüyor. Doğruyu seçmeye gayret eden bir bilim adamı. 'Resmf ABD görüşü, Mustafa Kemal'i rafa kaldırmaya niyetli ya, o tam tersine, Anadolu Ihtilâli'nin liderini, neleri başardığını tes- pit ederek tarihteki yerine koymaya çalışmış, diyor ki: "...Atatürk'ün ilk başansı -ki bu, diğerlerini mümkün kılmıştır- siyasî ve askerî bir başan- dır 1918'de, yenilen üç büyük güç arasında, Türkiye, işgâlci müttefikler tarafindan zorla ka- bul ettirilmek istenen bir banşı reddederek, öz- gürce müzakere ve eşit koşullarda temel millî ilkelerini güvence attına almaya muktedir olan tek güçtü..." Yâni anti/emperyalistti, tam bağımsızdı: cumhu- riyet'in ve cumhuriyetçilik'in ilkşartı bu! Hepsi o ka- dar mı, değil! O Türkiye, ulusal bir yurt, o yurdun üstünde -hepsi birbirine eşit- bir yurttaşlar toplu- luğu, yâni bir ulus (millet) yaratabiliyor. Islâm dün- yasında tek, bu da lâikliğinin ışareti! Cumhuriyet'in ve cumhuriyetçilik'in öteki iki şartı bunlar. Dr. Le- wis onun da altını çizmiş: "...bütün Islâm dünyasının, Avrupa'run sömür- geci güçlerinin etkisi altına girdigi bir dönem- de, Türkiye sadece bağımsızltğını korumakla kal- mayıp, onu güçlendirebilen nâdir örneklerden biriydi. Sadece bu iki başan ile yeni cumhuri- yet rejimi, yenilmiş, ruhunu kaybetmiş insanla- ra yeni bir güven ve onur, geçmişe yönelik bir kendine saygı, geteceğe yönelik bir özgüven ver- meyi sağladı..." "..Atatürk'ün gerçek büyükJüğü, devam eden başansı sadece askerî ve siyasî zaferierinde değil; onlann sonuçlannı hayata geçirebilme- sindedir şüpheii ezefîdüşmanlarla ve içeriemiş eski şahsiyetlerle kuşatılmış iken, bir impara- torluğun kalıntılanndan özgür bir millî devlet yaratmak kolay değildi!.." (Yeni Yüzyıl, 15 Kasım 1996) Regis Debray'nin cumhuriyet'te aradığı vasıf- lann, Gâzi'nin cumhuriyetindeki mevcudiyetini, Princeton Üniversitesi Yakındoğu Uzmanı Prof. Dr. Bernard Lewis böylece belirtmiş oluyor; tes- piti, Rand Corporation'ın 'orta vâdeli tahmin uz- manı' Mr. Graharn Fuller'den ve 'tavsiyelerinden' ne kadar farklı!.. Vazgeçmeyi önerdikleri nedir?.. Cumhuriyet'in 'demokrasileşmesi', ne kadar giz- li bir oligarşinin 'çoğulculuk' gösterisi değil- se; o kadar, cumhuriyet'i cumhuriyet yapan vasıf- lardan vazgeçmesi değildir! Özal ve ardılları, 'da- ha az devlet'le 'küreselleşip özelleştirerek', gele- ceğin toplumu olacağımızı iddia ettiler ya; gerçek- te, tam bağımsız, lâik ve sosyal cumhuriyet'ten vazgeçmemizi öneriyoriardı. Gündemdeki tartış- ma, temekje budur: demokrasiye, ulusal demok- ratik devrimin millete kazandırmış olduğu, yü- cettici vasıflan koruyarak mı geçeceğiz; yoksa, ulusal ekonomi ve endüstriden -dolayısıyla ulu- sal savunmadan- yoksun, 'ılımlı Islâm' ve 'ba- ğımlı' bir Media 'çoğulculuğunu' 'demokrasi' mi sayacağız? Regis Debray ne güzel söylemiş! Işin aslına ba- karsanız, 'daha az devlet, daha çok özgüriük', ya da 'mütevazı devlet, müteşebbis birey' paravana- sını kullananlar, düpedüz, daha az cumhuriyet' de- mek istiyorlar. Gâzi'ye düşmanlıklan bundandır: onu yıkmak zor, onu yıkmadan da, cumhuriyeti as- la yıkamazlar! Fransa Cumhuriyeti, kaç türiü bâ- direden geçti: Robespierre, Danton, Marat, Ba- beuf yıkılabildi mi? httpV/ www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle