06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 bin işçi slogan atıp halay çekerek işyerini 24 saat terk etmeme eylemini başlattı liıııaııişçisi kararlıHaber.Vlerkezi-Türk-Iş'ebağlıLıman- lş Sendıkası'na uye 7 bın ışçı. 'özelleştir- me" adı akında lımanlann 'peşkeş çekilme- âni* protesto amacıyla tüm lımanlarda bır günlük "işyerini terk etmeme eylemi* y ap- tı. Istanbulda dün. Haydarpaşa Lımanı onünde toplanan ışçıler adına konuşan Lı- man-İş Sendikası Genel Başkanı Hasan Bi- ber. limanlann Türkıye'nın en stratejık böl- geleri olduğunu belırterek özelleştırmeve karşı olduklannı sövledı. Limanlann 1996 yılındaki kânnın 12 trilyon lıra olduğunu ifade eden Biber. boylesine kârlı ışyerlerı- nin özelleştınlmesının anlaşılmaz olduğu- nu vurguladı "Eğer limanlar. devlet kapı- suıdan çıkankrsa her tüıiii yolsuzhığun ve hırsıdığın geçiş kapısı olacaknr" dedı Bi- ber. "Sadece limanlar değil. hiçbir kurum sabıkalılara sanlamaz, Limanlar yolsuzluk- ları ayyuka çıkmış kişilereverilemez. İşyer- lerimizi çetelere teslim etmeyeceğiz'" diye konuştu. Türk-tş Genel Malı Sekreteri ve Demır>'ol-lş Sendikası Genel Başkanı En- ver Toçoğluda eylemi sonuna kadar destek- lediklerinı sö>ledi. Toçoğlu. sadece kârlı Hiçbir koşulda faiz kullanmayan şirket. MÜSİAD'ın en önemli iiyelerinden Petlas'a en yüksek teklif Kombassan'dan ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Petlas'ın özelleş- tirilmesi ihalesinde en yûksek teklifi, 35 milyon 750 bin dolarla RP" ye yakınhğıyla tanınan, parasal işlem- lerinde hiçbir koşulda faiz kullanmayan MÜSÎAD'm en önemli iiyelerinden Konya'daki Kombassan Hol- ding verdi. Deniz Nakliyat AŞ için de en yüksek öne- ri. 129 milyon dolarla Tüm Çalışanlar Ortak Girişim Grubu tarafindan verildi. Özelleştirme Idaresi BaşkanlığYnda (ÖtB) dün De- niz Nakliyat AŞ ve Petlas'ın özelleştirilmesi için açı- lan ihalelerin sonpazarlık görüşmeleri yapıldı. Deniz Nakliyat AŞ'nin ihalesinde en yüksek teklifi. 129 mil- yon dolarla Deniz Nakliyatı tüm Çalışanlar Grubu verdi. Öneriye göre, 129 milyon dolann yüzde 35'i pe- şin. geri kalanı 2 yıl içinde olmak üzere, faiziyle bir- Hktetoplam 141 milyon dolar ödenecek. Petlas'ın ihalesinde de en yüksek teklifi, 35 milyon 750 bin dolarla Kombassan Holding verdi. Kombas- san holding, hiçbirçalışmasında faiz uygulamamasıy- latanınıyor. Ancak, Kombassan Holding. Petlas'a bor- cunu 7 yıl vadeli yılhk yüzde 10 faizle ödemeyi kabul etti. Teklife göre, Petlasm bedeli, yüzde 10'u peşin ol- mak üzere yıllık yüzde 10 faizle 7 yılda ödenecek. Kombassan Holding, Petlas'ın ihaleye çtkanlması karannda öngörülen 3 yıl içinde en az 30 milyon do- larhk yatınm yapılması ve 3 yıl süresince asgari 700 işçi çalıştınlması koşullannı da kabul etmiş oldu. Teklifler, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nda görüşül- dükten sonra onaylanması durumunda karara bağ- lanacak. olduğu için değıl: aynı zamanda stratejık bir öneme sahip bulunduğu ıçın limanlann özelleştırilmesinin büyük sakıncalar taşıdı- ğını kaydetti. Eyleme destek veren GHP'lı MehmetSevigende herzaman işçılenn ya- nında olduklannı \e haklı eylemlerini des- tekledıklerinı belirttı. Izmır'de de sabah saatlerınde Alsancak Lımanı onünde toplanan lıman işçılenne Türk-lş"e bağlı sendikalar, Kamu Çalışan- lan Sendikası \eBırleşikTaşımacılık Sen- dikası temsilcileri destek verdi. Lıman-İş Sendikası lzmir Şube Başkanı Ali Kesir yaptı|ı konuşmada. şunlan söyledi- "Eğer limanlar devlet tekelinden çı- karılırsa her türlü kaçakçıhk \e volsuz- luğun geçit kapısı haline dönüşecektir. İlginçtir ki liman ihalelerini kazananlar bu olasılığı doğrulatacak türdendir. Ör- neğin Antaiva ihalesini kazandığı açık- lanan Sedat Çolak İlksan yolsuzluğu sa- nığıdır. Tekirdağ Limanı ihalesini kaza- nan Hay> am Ganpoğlu da kaçakçılık su- çundan hapis yatmış. sabıkalıdır." Kûcaeli Dennce LimanıAntalya Lımanı \e Trabzon"dakı ışçiler de dün sabah işba- şı yaptıktan sonra gemi indirme, yükleme, tamir \e bakım çahşmalannı durdurdular. Gazeteci Metin Göktepe öldürülüşünün birinciyılında anıldı Evrensel muhabiri Metin Göktepe'yi anmak için Esenler'deki evinin onünde toplanan yüzlerce kişL, Güngören mc/arlıgına kadar \ ürüdü. (Fotoğraf: HATİCE TLNCER) Metin aramızda katillernerede?Haber Merkezi - Gazeteci Metin Göktepe öldürülüşünün binncı yılında katillerin yargı önüne çıkanlması ıstemıyle anıldı. Göktepe'nin Esenler'deki evının önünden bınlerce insan "Inadına hepimiz birer Metin'i2". "Ankara katilleri saklama". "Ozgür basın susrurulamaz" sloganlanyla mezan başına kadar yürüdü. Evrensel gazetesı muhabiri Metin Göktepe'nın Alıbevköy Mezarlığı girişinde polıs tarafindan gözaltına alındıktan sonra Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Göktepe'nin Esenler'deki evinin onünde dün öğle saatlerinde toplanan ve aralannda çok sayıda demokratik kitle örgütü üyelennın de bulunduğu topluluk, "İnadına hepimiz birer Metin'iz". "•Metin burada katiller nerede'". "Metinler ölmez, özgür basın susmaz",~Anakara katilleri saklama'" sloganlan attı. Polısın yoğun güvenlık önlemı aldığı bölgede yürüyüşe katılmak ısteyenler. tek tek arandı. Göktepe'nin ailesi. Emek Partisi il ve ilçe örgütlen. Pır Sultan Abdal Kültür Derneği. Çağdaş Gazeteciler Derneği. sosyalist basın üyeleri ve ünıversite öğrencileri saat 13.00 sıralannda yürüyüşe geçtı. Yüzlerce çevik kuvvet polisinin çevre güvenliği aldığı • Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin Alibeyköy Mezarlığı girişinde polis tarafindan gözaltına alındıktan sonra Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülmesinm üzerinden bir yıl geçti. yürüyüş sırasında bır grup MHP Atışalanı Lokali'ni taşladı. Güngören Mezarlığı'na kadar 3 kilometrelik yolu 2 saatte yürüyen topluluk saat 15.00 sıralannda mezarlığa vardı. Metin Göktepe'nin mezannı çiçek bahçesine döndüren meslektaşlan. mezartaşına mum dıktiler. Metin Göktepe'nin annesı Fadime Göktepe. gözyaşlan içinde oğlunun mezanna kapandı. Anma törenı Metin Göktepe için vapılan savgı duruşundan sonra sona erdı. Metin Göktepe'nin ölümünün birinci yılı nedeniyle tstanbul da TGC'nın onünde de bir anma toplantısı düzenlendi. TGC Baş,kanı NailGüreli, adaletin olayı savsakladığını vurgulayarak, Göktepeyle ilgılı davanın İstanbul'dan Aydın'a oradan da Afyon'a gönderilmesini eleştırdi. Göktepe'nin ölmeden önce çalıştığı eskı E\Tensel gazetesinın sahibı Vedat Korkmaz da yaptığı konuşmada Göktepe'nin ölümünün üzennden bır yıl geçme^ine karşın sadece bır duruşmanın gerçekleştırilmesını eleştırerek, kamuoyunu Göktepe davasının takıpçısı olmava çağırdı. Toplantıda Metin Göktepe'nın siyası görüşlerıni paylaştığı Emek Partısı Genel Başkanı Levent Tüzel de bır konuşma yaparak katıllenn yargılanmamasını kınadı. Ankara'da da çeşitli demokratik kıtle örgütlen ve bazı siyası partı temsılcılennden oluşan grup Göktepe'yi anmak amacıyla Yüksel Caddesi'nde bır araya geldi. "Katillerin >argüanmasınr ısteyen 500 kişılık grup Adalet Bakanlığı'na yürümek istedı. Ancak güvenlık kuvvetleri buna izin vermedı. Daha sonra topluluktan avnlan 10 kışilik bir grup "Katiedileli bir >ıl oldu. KatiÜerin \argılanraasınıistiyoruz" yazılı ve Goktepe'nın resmınin ver aldığı siyah çelengı Adalet Bakanlığı önüne btraktı. Tepkiler 'Cinayet utanç verici' ANKARA / (STANBUL (CumhurrjetBürosu)-Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülmesinin birinci yıldö- numünde muhalefet partısı lt- derlenne "'Göktepe'yi unut- ma>-ın" çağnsı yaptı. ÇGD Genel Başkanı İsmet Demirdöğen v e yönetım kuru- lu uyeleri. ANAP. DSP ve GHP lıderlerını zıyaret ettı. Demirdöğen. Istanbul'da baş- la\an davanın "•güvenlik* ge- rekçesıv le önce Aydın'aardın- dan Afyon'a nakledildigını anımsatarak "Bu gelişmeler davanın savsaklandığını ve so- rumlulann korunmak istcndi- ği sanısını uvandırnıaktadır. Biz ölümünün birinci \ılında Göktepe'yi. ona > apıJaıilan ve vapanlan unutmavacağımızı \eunutturmavacağımızı belirt- mek istiyoruz" dedı. ANAP lıderi Mesut Yılmaz, ÇGDyöneticilenylegörüşme- sinde. olavı bır devlet skanda- lı olarak tanımladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, zanlı- lann yargı önüne çıkarılma- masının insan haklan \e de- mokratik hukuk devleti açısın- dan utanç vencı olduğunu be- lırtırken GHP Genel Başkariı Deniz Baykal da olayın geldı- ğı son aşamada ciddi bır sav- saklama olduğunu savundu. ÖDP Genel Başkan Yar- dımcısı Sanıhan Oluç, gaze- teci Metin Göktepe'vi öldü- renleri "Memurin Muhake- mat Kanunu"nun koruduğu- nu belirttı. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Şenal Sanhan. Göktepe'nin görevı başında gözaltına alınmasının ve dövülmesinın anayasaya aykın olduğunu vurgulayarak "*Bu durum açık bir cinayet- tir'*dedı. Makine Mühendısle- rı Odası Sekreteri Emin Kora- maz, faıllenn bulunması için yetkılilerı göreve çasırırken KESK Genel Sekreten Faysal Özçift de bugune kadar faıli meçhul cınayetlenn avdınlatıl- mamasını "süren kirli savaşın veanti-demokratikdevletyapı- lanmasının sonucu" olarak de- ğerlendırdı. MEMURL4R YLZDE 42'LİK EK ZAMDA EŞİTLİK İSTEDİ Çifte standarda tepki ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetinin maaş artışlanndaki "çifte standardına" memurun tepkısi sürerken Maliye Bakanı Abdüllatif Şener. kaynak paketlennden gelir sağlandıkça ek artış verileceğini söyledi. Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem. >üzde 42'lik ek zammın herkese \erilmesini ve tüm çalışanlara asgari geçim düzeyi olan 63 milyon lira ödenmesini istedi Türk Silahlı Kuv-vetleri (TSK) personeline yüzde 42'lik ek artışın ardındân güvenlik görevlilerinın maaşlanna da yüzde 70 e varan oranlarda zam yapacağım açıklayan REFAHYOL hükümeti. diğer memurlann maaşına ek artışı kaynak paketlerine bağladı. Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, TBMM Genel Kurulu'nda. memurlara 1996'nın Temmuz ayında yüzde 50. bu yılın başmda da yüzde 30 zam verdiklerini anımsatarak "6 ayuk enflasyon yüzde 31.5 olurken biz çalışanlara yüzde 95 oranında artış sağladık. Çalışanı enflasyon karşısmda ezdirmedik" dedı. Şener. TSK personeli için yetkı yasası çerçevesinde bütçeden aynlan 55 trilyon liranın 40 trilyonunun kullanıldığını kaydetti. Milli Güvenlik Kurulu'nda çalışanlara Başbakanlık merkez teşkilatmda çalışan memurlara ödenmekte olan fazla çalışma ücretinın aynı esas \ e usullere göre ödenmesini öngören yasa tasansı da TBMM Başkanlığı'na sunuldu. KESK. Genel Başkanı Erdem, yaptığı yazılı açıklamada. hükümetın kamu emekçileri arasında "silahlı olanlarla silahlı olmayanlar" şeklinde aynmcıhk yaptığım savundu. "Tehlikeli bir oyun" ovnandığını söyleyen Erdem. "Hükiimet, bu polrtikasıyla yeni bir devlet tanımlamasına doğru yol almaktadır. Bu tanunlama içinde savunma ve güvenlik yer alıyor. Bu anavasal bir suçtur'* dedi. Erdem. memurlann hepsine yüzde 42'lik ek artış verilmesi için, yann tüm illerde kitlesel basın açıklamalan yapacaklannı bildirdi. Ek zammın tüm kamu personeline verilmesi için siyası partilerden destek isteme karan alan Türkıye Kamu-Sen tstanbul şubeleri de dün ılk olarak ANAP Istanbul İl Başkanı Erdal Aksoy'u ziv aret ettıler. Enerji-Yapı Yol Sen Başkanı Cengiz Faydalı ile Orkam-Sen Başkanı Salih Usta da ücret artışlannda dengenın sağlanmasını istedı. Cerillalara özendiler basını rehin aldılar Hekimler eylemde ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Türk Tabıplen Bırliğı (TTB) Merkez Konsevı, REFAHYOL hükümetinin kamu çalışanlannın maaşlanna uyguladığı çifte standardı protesto ederken. hekımlerin sorununa duyarsız kalındığı gerekçesiyle basinı kısa süre sembolik olarak rehin tuttu. TTB Yönetım Kurulu. "Beyaz Eylem" sürecını açıklamak amacı>la düzenledıği basın toplantısma, yakalannda "Önemsiz memur" vazan ve kaç yıllık hekim olduğu belirtılen büyük kokartlar takarak geldiler. Toplantı. gazeteciler için bir sürprizle başladı. TTB yönetiminın yerini almasının ardındân. toplantı salonunun kapıları kapatıldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek. basının sorunlanna duvarlı yaklaşmasını istediklerini belirterek, "Bu nedenle, Peru'daki gibi biz de siz basın mensuplannı rehin aldık" dedi. Ancak bazı gazetecilenn. "Hükümet açısından basının bir önemi olmadığı, vapılan uvgulamalarla görüldü. Siz en iyisi 'Şerefli' bir kaç kişiyi rehin alın. Daha i>i sonuç >erir"' önerisı üzerine eylemden vazgeçtiler. TTB Başkanı Sayek. Başbakan Necmettin Erbakan'ın. askerlere yüzde 70 ek zam verilmesine yönelik eleştıriler üzerine yargı mçnsuplan ve öğretım üyelerini kastederek, "Önemli mcmurlara da zam vereceğu" dediğini anımsatarak. "Günde2 milyon hasta muayene eden hekimler önemsiz memur grubu. Bu nedenle zam onlann hakkı değU" dedı. TTB Genel Sekreteri Bilaloğlu. Aralık 1996 itibariyle 4 kişilik bir ailenin voksulluk sınırının 62 milyon lira olarak saptandığını belirterek. yüzde 65'i kamuda görevlı olan hekimlerın ortalama maaşlannın 40-45 milyon düzeyinde olduğunu bildirdi. 1997 yıhnın ilk yansınde memur zammmın vüzde 30 olarak açıklanmasının ardındân bazı gruplar için yüzde 70 olarak değiştınlmesınin en yüksek noktayı yüzde 70'te sınırlamak olduğunu savunan Bilaloğlu, hükümetın ek zam kapsamına almadığı ofretmen ve hekimleri u önem5İz"gördüğünü belirtti. Bilaloğlu, hükümetin tavrını protesto etmek için, 1989 yılında başlatılan "beyaz eylem''lere kaldığı yerden devam edeceklerinı. bugün saat 12.30'da Ankara Tabıp Odası öncülüğünde hekımlerin Başbakanhğa yürüyeceklerini, yarm da 10.00-14.00 saatleri arasında iş bırakarak, durum değerlendirmesı yapacaklannı bildirdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Medyadaki Müslümanlık ve Gündem Şu "medya" lafına çok tutuluyorum ama, kullan- maktan da kendımi alamıyorum. Nihayet geldi, baş- lığa kadar oturdu... Aczmendilerin lideri Müslüm Gündüz'le basılan Fadime Hanım'ın öyküleri de artık kabak tadı ver- di. Bana kalırsa Fadime Hanım, Nurdan Göknel'ın başörtülü bir versiyonu. Dışlanan bir kadının intika- mı... Korkmak gerek. Fakat bızim televızyon kanallan "rating-matıng" derken işin tadını kaçırdılar. islam âlimleri(!) televiz- yonlarda fıkıh tartışmalanna giriştiler. Yok bu nikâh Islamiyete göre geçerli mıymiş, geçersız miymiş... Yok anne babanın haberi olmaksızm nikâh yapılabi- lir miymiş... Yok bu konuda Hanefi mezhebi ne der- miş, Şafii mezhebi ne dermiş... Tahran televizyonun- dan beter oldular. Aşk, hüsran, ıntikam ve entrika... 24 kısım "tekmi- li birden". Vallahi bizim televizyon habercilerine gün doğdu. Bu "pisliğin" ortaya çıkmasının bızim açımızdan bir zaran oldu ama, sayısız faydalannı da yaşayacağız. Zaran, biraz yukarda değindiğim üzere, televizyon kanallarımızın günlerdir "fıkıh tartışmalanna" sahne olması. Bilgilerinin doğruluk ve derinliği "kendiliğin- den ve mürıtlerinden menkul" birtakım ınsanlartar- tışıp duruyor. Söylenenlerin çoğu da ipe sapa gel- mez şeyler. Fakat halkımızın bu tür tarikat ve cemaat ilişkilen içinde neler döndüğünü görmesi çok yararlı oldu. Görebıldığim ve saptayabıldiğirn kadarıyla toplumu- muz "titredi". Buna gerçekten gereksinımimız var- dı. Namus meselelerine çok önem verdikleri izleni- mıni veren kimi çevrelerin, namustan ne anladıklan- nı çok yakından gördük. Halkımız elbette bunun de- ğerlendirmesini yapacaktır. Öyle sanıyorum ki baş- ta Şevket Kazan olmak üzere Refahlılann telaşları boşunadeğil. Aczmendiler şoku henüz geçmeden. Sabancı su- ikastının zanlılarından birinın teslim olması, toplu- mumuzda bir şok daha yaşanmasına neden oldu. Bu meselenın açıklanış biçimi gerçekten çok utandırıcı. Kendı ayaklanyla gıdip yurtdışındaki bırtemsilciliğe teslim olan birterorıstin, "yakalandığını" ileri sürmek hangi mantıkla bağdaşır? Içişlerı Bakanımız, "Sıkı takibimizden yorulduğu için teslim olmakzorunda kaldı" demiş. Buyrun ba- kalım... Benim bildiğim Meral Akşener mantıklı bir kadındır. Böyle açıklamalan kim yaptırıyor acaba? Fakat her şey bir yana, bu teröristın ele geçişi ko- nusunda, hâlâ karanlık kimi noktalar var. Bazı gaze- telerde, Suriye gızli servisiyle ortak olarak yapılan bir operasyon sonrası ele geçtiğı yazıldı. Suriye gizli ser- visi Türkiye i!e neden işbirliği yapsın? Cinayet yerin- de yapılan tatbıkatta, 250 polıs koruma görevi yap- mış. Kimi, kimden koruyorlar? Bu oyunun içinde bil- mediğimiz ve açıklanması mumkün olmayan başka aktörter mi var? Yani bu katil itirafçının etrafında bir gizlilik çembe- ri var ki; bu çemberin kolayına kınlacağını da sanmı- yorum. Bu tür "şok"\dxm Susurluk kazasını ve bunu izle- yen gelişmeleri gündemden duşüreceğinden kork- muştum. Ama boşuna korkmuşum. Susurtuk'ta or- taya çıkan pislik üstü örtülemeyecek bir noktaya gel- miş. Madımak katliamının sanıklarının mahkemele- rini bir ölçüde unurturdular. Aynı şey Metin Gökte- pe'nin katillerinın mahkemeleri için de söz konusu. Fakat Susurluk'u unutturamıyoriar... Fakat benim aklımın bir türlü ermediğı kimi işler oluyor. Örneğin geçenlerde bir akşam Erbakan Ho- ca, Güneri Cıvaoğlu ıle yaptığı "canlı yayın" soh- bette, "Meseielenn üzerine on koldan gidiyoruz" di- ye bir açıklama yaptı. Ne gerek var on koldan gitme- ye? Sonunda kollar" birbirine karışarak duğümle- necek ve ortaya hiçbir şey çıkmayacak. Ortada so- mut suçlar var. Bunlann üzerine neden gıdilmiyor? Meclis Komisyonu Kenan Evren'in söylediklenni ne yapacak? Ornegin "şanlı medyamız" tarafindan "Kumarfıa- nelerKralı"olarakilan edilenTopal'asavcılıktan "fe- miz kâğıdı"n\ kim verdi? Sır mı bu? Bu kâğıt kendı kendıne düzenlenmedi ya. Biri hazırladı ve verdi. Bu- nu veren adama, kim "telkinde" bulundu? Bu kişiler neden saptanmıyor ve açıklanmıyor? Bunları aydın- latmak için komisyonlar kurmaya gerek yok ki. Aklı başında iki memur tüm bu ilışkiler zincirinı bir gün- de ortaya çıkartır ve suçlulann yakasına yapışır. Aynı bıçimde hak etmeyen insanlara kimın ya da kimlenn "yeşilpasaport" verdiğini saptamak, birkaç saatlik bır iştir. Hepsinin dosyası olması gerek, hep- sinin sayısi olması gerek. Zaten eğer bu pasaport- lar, bu evraklar olmaksızm verildiyse, bunun "suçlu- su" bellidir. Yakasına yapışırsınız. Ama tüm bunlar erteleniyor ve komisyonlar havan- da su dövüyor. Aradan iki ay geçti. Zaten bu işin suç- lulan, bu arada kendilerine gereken "tahrifatı" yap- madıysalar, devleti hıç "/p/em/yor/ar"demektir. Yada kendilerinden başka devlet tanımıyorlar demektir ki ikısi de aynı kapıya çıkar. Kimileri belli konularda salt kendılerinı yetkili sayı- yorlar. Çok farklı noktalarda olsalar bile, tutumları birbirine çok benziyor. Kimi devleti kendince yorum- luyor; kimi islamiyeti kendince yorumluyor; kimi de Atatürkçülüğü kendince yorumluyor. Son dönemlerde birileri Kemalizm konusunda "paçama fena sardı". Öylesine seviye yıtirdiler ki; ina- nın, onlar adına utanıyorum. Ve onlann düzeyine in- meme ve aynı üslupta yanıtlamama elbette imkân yok. Bıyıklarını yesinler. İki yıl önce alçakça bir saldın sonucu kaybettiğimiz Sevgili ONAT KUTLAR'mnzı 11 Ocakl997Cumartesi saat 12.00'de Aşiyan Mezarlığf nda anacağız. AÎLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle