Katalog

5CCAK-99TPAZAF CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ceielorınay'dan fferfnçek şçfclaması • ıNKAİU <AA)- <je:elkuru\ Başkanlığı, âPfene Başk:anı Doğu" iFenıçek'nçe-şitli ftconılara ii>kin bilginin kenıisire Genelkurmay lsti±>aratı ndan ge'.dıği yol jıdaki iddiasınm gensk. cış olduğunu bilcrdi. Genel kurmay Bastanlğ Genel Sek-eteriiğin«den yapılan açıklamada - "GeıelkurmaVın bu tip kışierle rr.uhatap olması söz tonusu deâıldir. Cerelkurnay'ın. •temisine bılgi verdiği doğ-u defrldir" denildi. Jtöıan Keskin'den suçlama • U)ANA(Cumhuriyet Güney İDeri Biirosu) - CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, dün 16 aralıktan bu yana grevde kalan Çukobirlik tekstil işçilerinı zıvaret ettı. Kesiun. burada yaptığı konuşmada. A.NAP lideri Mesut Yılmaz'ı kastederek "Bize göre Susurluk'un ortaya çıkardığı yapı. 3-5 çetenin işi değil. Kamu yönetiminın etkin yerlerindeolanlar, eşkıyayı budevlete sızdırmışlardır. Biz. önce bu yapıyı ortaya çıkarmak istiyoaız. medyayadönük oynamıyoruz" dedi. Halil Havar'ın ogtu yakalandı • İstanbul Haber Servisi - Akdeniz'in uluslararası sulânnda 14 ton uyuşturucu ile ele geçirilen "Lucky-S" gemisiyle ilgili davada 30 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan Halil Havar'ın. çeşitli suçlardan aranan oğlu AtılIaHavar. ruhsatsız 1 a\ tüfeği ve 4 tabanca ile birlikte yakalanarak gözaltına alindı. Polisten edinilen bilgiye göre. Yeşilköy'de dunımundan şüphelenilen 34THH 17 plakah taksi. polis-tarafindan durdiffuldü. Arabada yapılan aramada. ruhsatsız I pompalı a\ tüfeği ve 4 tabanca ile yakalanan Özcan Çalıkuşu sahte kimlikli şahsın. Atilla Havar olduğu belirlendi. Osmanlı Bankası Europay'de • ilaber Merke/i - Tür^fye'nin en eski bankası olan Osmanlı Bankası, Avrupa'nın en büyük ödeme sistemi kuruluşu Europay International'a üye oldu. Böylece Türkıye'ntn Europay International'a üye olan banka sayısı 27'yeyükseldi. Osmanlı Bankası Genel Müdürü Aclan Acar, konuyla ilgili olarak yaptıgı açıklamada, bankanın Doğuş gnıbu çatisı altına girdikten sonra yeni bır yapılanmaya başladığını bildirdi. KISA...KJSA... • Muğla'nın Milas ilçesinde yaptınlan "Tahsu Çiller Bulvarı", De\ let Bakaiı Işılay Saygın tarafndan törenle hizmete açılJı. • Diyanet İşleri Başkanlığı'oca düzenlenen "Vaizler Semineri" bugün Antah a'da başlıyor. İki gün sürecek seminerde.vaiz ve irşad hizmetleri değerlendirilerek. bu hizmetleri nyerine getirilmesi şırasında karşılaşılan sorunlara çözüm aracacak. • Karadenız'de yoğun sis nedeniyle a; nı şirkete ait 2 gemının çaoıştığı ve birinin battu bildirildi. Batan gernitın kurtanlan II mürettehundan 10'u Ereğli Lımzıı'nagetirildi. Olaya, Currnuriyet Başsavcılığ'mnel koyduğu açklandı. • Cumhunaşkanı Deınirel. Baonlar Kurulu'nut Toprakkale- İskendenım «o\olunun finansman otiyacının karşılanınaa için bankalar k»nsorsi> unundan sağbnan 6* milyon dolar tutanndal«krediye ilişkin karannı onnladı. Polis, ülkücü teröristin Bedrettin Cömert'in öldürülmesine kanştığını açıkladı 6 Çath 15 cinayete kanştr*DÜRDANE KOCAOĞLl ANKARA-Devletgörevlisı-mafya-sivaset- çi ilişkısinı ortaya çıkaran Susurluk kazasında ölen ülkücü katliam sanığı AbdullahÇanYnın. DOÇ.DT. Bedrettin Cömert'in öldürülmesı ola- yına da kanştığı ve bu nedenle hakkında gıya- bi tutuklama karan bulunduğu bildirildi. Em- niyet Genel Müdürlüğü. Çatlı'nın 15 cinayete kanştığını belirledi. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücede- le Şubesi tarafindan hazırlanan dosyada. Ab- dullahÇatlı'nın ClküOcaklan Derneğı (ÜOD) üyeliğiyle birlikte işlemevebaşladjğısuçlarsı- ralandı ve hakkındaki tutuklama \e sıkıyöne- tim komutanlıklannca konan yurtdışına çık- ma yasaklan açıklandı. Erdinç Dincer Müfettişe saldırıda 2gözaltı • Beylikdüzü'ndeki Koru Restoran'ın önünde ekmek almak için durduğu sırada yakın mesafeden açılan ateş sonucu sol çenesinden giren iki kurşunla yaralanan Adalet Bakanlığı başmüfettişlerinden Erdinç Dinçer'in tedavisi halen International Hospital'da sürüyor. İstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanlığı baş- müfettişlerinden Erdinç Dinçer'e. Beylikdüzü'- nde silahlı saldın düzen- leyen kişinin kimhği be- lirlendi. Jandarma yetki- lıleri. zanlının çoğu hır- sızlıktan olmak üzere bir- çok defa cezaevine girip çıktığını. "ruhsal buna- hmlı bir kişi" olduğunu ifade ettiler. Denetlemelerde bulun- duğu Sili\ri Adliye^ si'nden önceki akşarrl mühendıs Mustafa A^ tan'a ait 34 RFR 54 pla- kah otomobille aynldık- tan sonra Beyiikdü- zü'ndeki Koru Resto- ran'ın önünde ekmek al- mak için durduğu sırada yakın mesafeden açılan ateş sonucu yaralanan Adalet Bakanlığı başmü- fettişlerinden Erdinç Dinçer'in tedavisi Inter- national Hospital'da sü- rüyor. Hastane yetkilileri. sol çeneden giren iki kurşu- nun aşağıya doğru hare- ket ettiğini. ancak solu- num ve ana damarlara za- rar vermediğini belirte- rek hayati tehlike bulun- madığını ifade ettiler. Zanh sabıkah Silahlı saldın olayınm ardından. jandarma ekip- lerince yürütülen çahş- malarda görgü tanıklan- nın ifadelerine dayanarak bir zanlının tespit edildi- ği bildirildi. Soruşturma aşamasında bu kişinin kimliğini açıklamayı sa- kıncalı bulduklannı ifa- de edenjandarma yetkili- leri, zanlının çoğu hırsız- lıktan olmak üzere birçok defa cezaev ine girip çık- tığını. "ruhsal bunalımlı bir kişi" olduğunu belirt- tiler. Bu kişinin yakalan- ması ile saldm olayınm çözüme kavuşacağını kaydeden yetkililer, Er- dinç Dinçer'e saldınnın siyasi yönünün bulun- madığını ifade ettiler. Çatlı'nın ÜOD asil üveliğınden cenaze tö- renine kadar geçen sürecin özetlendıği dosya- da. gazetemizde 12 Ey lüi öncesinde yay ımla- nan bazı haberler de kaynak olarak aösteril- di. ÇatU. 2 \isan 197S'de LOD "'. olaganüstü kongresinde asil üye oldu. Çatlı.y aklaşık 2 ay sonra 25 mayısta ıse Ankara'da Clkücü Genç- lık Derneğı (L'GD) Genel Başkan Yardımcılı- ğı'na seçildi. Emniyet raporunda. aynı yıl 11 temmuzda Ankara'da Hacettepe L'niversıtesı öğretım üyelennden Doç.Dr. Bedrettin Cömert'in öl- dürülnıesi olayına kanştığı gerekçesiyle An- kara 5. Sulh Çeza Mahkemesi'nın Çatlı hak- kında aıvabi tutuklama karan verdıöı kavde- dildı. " Emnıvetın düzenledıği dosyada. Çatlı hak- kındaki diğer bilgiler aynen şöyle: - 23.8.1978 tanhinde Sakary'a ilinde 06 PD l?7 plakah otonun ieınde ülkücü Ne\-zat Bor ile birlikte \akalandı. - 4.10.1978 tanhinde Ankara ili Bahçelıe\- ler semtinde (7 ) kişının öldürülmesı olayında bulunduğu belirlendi. - Ankara ıli Balgat semtınde (7 ) kişınin öl- dürülmesi olayınm zanlısı olarak Ankara 4. Kolordu \e Sıkıyönetım Komutanlıeı'nca arandı. - Gazetecı Abdi İpekçi'nın öldürülmesi ola- yından sonraki gelişmelerde. Mehmet Ali Ağ- ca \e arkada^lanna Zeki Çatiı kanalıyla Nev- şehır'den sahte pasaport temın ettı. - 1980 Ekim a\ ı içensınde Mehmet Alı Ağ- ÇtZ^lEDEN YUKARI MUSA KART Gündemde kamu çabşanlannın ücretlerine yapılacak /amlar var. Ekspertiz, Çiller'in 500 milyon gösterdiği yata 10 milyar biçti Yatuı vergisi, değerini solladı • Çiller çiftinin. kendilerine ait Marsan Holding adına 500 milyon lira bedel göstererek aldığı ve sadece uydu anten donanımı için 1 milyar 85 milyon Hra harcanan President yatı için ekspertiz raporunda 10 milyar lira değer biçildiği ortaya çıktı. AVŞE SAYIN ANKARA-DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu ÇUler \ e eşı Özer tçuran Çiller'in. kendilerine ait Marsan Holding adına 1994'te 500 milyon lira bedelle alınmış gösterdikleri ve sadece uydu anten donanımı için 1 milyar 85 milyon lira harcama yaptıkları "President" adlı yata ekspertızin aynı yıl 10 milyar lira değer biçtiği ortaya çıktı. Vergiden kaçıldığı suçlamalanna da dayanak oluşturan 500 milyon liralık alış bedeli bildirimine karşın yat için 800 milyon lira ek motorlu taşıt vergisi hesaplandığı saptandı. Marsan Holding yetkililerinin ise TBMM Malvarlığı Soruşturma Komisyonu'na yatın değerini 1 milyar 327 milyon 907 bin 322 lira olarak bıldırdikleri belirlendi. DY'P Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcîsı Çiller hakkında. kuşkulu serveti ile ilgili iddialar üzerine açılan Meclis soruşturmasını yürüten TBMM Soruşturma Komisyonu'na gelen ekspertiz raporunda. "President" adlı yatın rayıç bedeli 10 milyar lira olarak gösterildi. Yatın motorlu taşıtlar vergisi matrahını belirlemek üzere yapılan ekspertız incelemesinde. President yatının rayıç bedeli 31 Aralık 1993 tarilii itibarıyla 10 milyar lira olarak belırlenirken toplam 800 milyon lira ek motorlu taşıtlar vergisi tahakkuk (hesaplama) ettirildi. President yatının değeri ile ilgili bir başka kuşku da Marsan Holding'ın yata ilişkin komisyona bildirdiğı rakamlar nedeniyle doğdu. Marsan'm defterlerinde President'ın alım bedeli 500 milyon lira görünmesine karşın. holding komisyona yatın değerini 1 milyar 327 milyon 907 bin 322 lira olarak bildirdi. Komisyon uzmanlan. yaptıkları incelemeler sonucu Marsan Holding yetkililerince yatın değeri ve ödediği vergilerle ilgili şu saptamalarda bulundular: "Marsan Holding AŞ'nin aktifinde >er alan President 8-\ 92T1 tip yatın degerinin 1 J27.907J22.- TL olduğu, söz konusu şirketin 1994 takvim yılınıla N.A.V. (net aktif \ergisi). E.D.M (ekonomik denge vergisi) dahil toplam 2.286.626.000.- TL \ergi ödediği kurum yetkililerince bcyan edilmiş olup söz konusu yat üzerinden 10 milyar lira matrah. 800 nıilyon lira ek motorlu taşıtlar vergisi hesaplanmıştır." Vergiden kaçma kuşkusu President'ın alımına aracılık \e bedelını 385 bin dolar (bugünkü kurla vaklaşık 40 milyar lira) olarak açıklayan eskı Kuşadası Marına Müdürü İbrahim Demir. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in eşı Özer Lçuran Çiller'in gerçek bedeli yatın eski sahibine ödediğıni. ancak \ergiden kaçmak için alım bedelinı düşük nösterdiöini iddia etmişti. Demır. 10 Ekım 1994 te Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, şu savlan öne sürmüştü: "Özer Bey yatı satın aldı. Sanıyorum ki uluslararası listelere de geçen 385 bin dolar olan fiyatı Armağan Bey \ (yatın eski sahibi) ödenıiş oldu. Ama bu rakam. resmi kâğıtlara SO0 milyon lira olarak geçirildi. Şu anda (Ekim 1994) President yatının sadece motoru 2.5 mihar lira eder. Değeri en az 40 mihar liradır." Özer Lçuran Çiller'in 500 milyon lira bedelle alınmış gösterdiği yat için 2.5 milyar liralık değer üzerinden kasko sigortası yaptırdığı da ortaya çıkmıştı. ca'ya ve HasanDağaslanadıvlakendisine sah- te pasaport düzenlemekten Konva 2. Ordu \e Sıkıyönetım Komutanlığı Askeri Savcılıgı'nca arandı. -HamitGökcen"in31 Ekim 1980 tanhinde verdığı ifadede. Mehmet Ali Ağca'nın hapis- ten kaçınlması eylemini Abdullah Çatlı ve O- ral Çelik organize ettı. - Ankara Sıkıyönetım Komutanlığı Adli Müşavirliğfnin 10.11 1980 gün ve 1980 281 Müt. sayılı yazılanna eklı lıstede adının geçti- ğı ve viartdışına çıkmasının sakıncalı olduğu belırtıldı. - Ankara Sıkıyönetim Askeri Savcılıâı'nm 12.01 1981 gün've 7040 sayılı yazısına ekli lıstede Ağca'nın suç ortağı olarak adının geç- tığı ve vurtdısına çıkmasının sakıncalı olduğu belırtıldı. - Yat.Pas.Yab.Hd.lşl.K. Da- ıre Başkanhğı'nın 20.2.1981 gün v e 219 sayılı yazılan ile adı geçenin yurtdışına çıkmasının tahditli olduğu bildirildi. -1982 şubat ayında Mehmet Şener ile birlikte lsv içre'de ya- kalandı \e üzerinde Mehmet Saral adına düzenlenmiş sahte kimlik bulundu. bılahere ser- best bırakıldı. - 24.10.1984 günü 1954 Reyhanl ı doğuml u Hasan Kur- toğlu adına düzenlenmiş sahte kımlıklc uyuşturucu maddeler kanununa muhaletet suçundan Fransa'da yakalandı. - Genelkurmay Başkanlığın- ca hazırlanan 15 Nisan 1985 gün \e İsth. 7130-97- 85SYNT.ISTH.HRK.S2.Ks. sayılı "Sıkıyönetim Komutan- lıklannca Aranan Şahıslar" ad- lı kıtabın 852. sırasında ismi geçtı. - Lvuşturucu Maddeler ve Ateşli Sılahlar kanunlanna mu- halefetten ve sahte kimlik kul- lanmak suçlarından Paris 10 Istinaf Mahkemesi'nın 8.7.1987 günü karan ile evvel- ce 7 yıl olan hapis cezası 5 yıl 1 ay olarak kesınleştirildi ve Paris-Sante Cezaev ı'nde yattı. - Türkıye'de sıyası olaylarla ilgili olarak aranan \e yurtdı- sında bulunduklan tahmin edi- len şahıslar ile ilgili Güvenlik Daire Başkanhğrnın 7.7.1986 gün ve Yık.Faal.B.nun 4764 sa- yılı yazısında MİT Müsteşarlı- ğı'nca adam öldürmek suçun- dan arandıâı bildirildi. -25.11.T988 tanhinde Fran- sa tarafindan. Isviçre'ye iade edildi ve Isvıçre'nin Bostadel Hapıshanesı'nde ıken Ahmet Tannkulu ısımli şahısla birlik- te 20.3.1990 tanhinde firar et- fi. 1 • " ' • ' - 7.6.1989 günü Cumhuri- yetGazetesi'nin i. sahifesinde yayımlanan habere göre Ab- dullah Çatlı isımli şahıs halen firarda ve aranmasına devam edıldı. - Çatlı. Nev şehır. Ankara ve Edırne Emniyet müdürlükle- rince aranıyordu. - Ankara Sıkıvönetim Ko- mutanlığı v e Genelkurmay As- ken Hızmetlen Koordinasyo- nu Başkanlıgı'nca (6) nolu bil- diri ile "Yurdadön"çağnsı ya- pıldı. - 3.11.1996 tanhinde Balı- kesır-Susurluk ılçesı yakınla- nnda meydana gelen trafik ka- zasında hayatını kaybetti. Üze- rinden Mevlüt-Fatmaoğlu- 1961 Suruçdoğumlu. Mehmet Özbay adına düzenlenmiş sah- te kimlik çıktı. -4.11.1996 tanhinde cesedi yakınlarına teslim edildi ve özel bir ambulans ile Balıke- sir'den Nevşehir ilıne eötürül- dü. -5.11.1996 tanhinde Nevşe- hir ilinde yapılan cenaze töre- nıne BBP Genel Başkanı Muh- sin Yazıcıoğlu. "Drej Ali" ola- rak tanınan Ali Yasak \e bazı ülkücü uruplar ile vaklaşık ola- rak 4500-5000 kişılik bır top- luluk katıldı. Aynca. "ülkücü baba" ola- rak bılınen Kürşat Vılmaz ve halen cezaev mde tutuklu bulu- nan Oral Çelik tarafindan cena- zeye çelenk gönderildiği, cena- zesinın Türk Bayrağf na sanlı olarak Kurşunlu Camısı'ne ge- tirildiği, burada kılınan cenaze namazını müteakip kortej eşli- ğınde Necdet Ersan Mezarlı- ğı'na götürülerek defnedıldiği şeklinde bilgiler mevcuttur. TlRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin " planet.com.tr Kimliğmi kaybettim. Hüijmsüzdür. Bu babamın lafıydı. Fukara taşra terzisi, derin bir hikmet söylercesine girerdi söze, ke- yifli bir gülücükle noktalardı: - Yerden göğe küp dizseler... En alttakini çekseler... Seyrey- le sen gümbürtüyü!.. Çocukcağız da hep o keyifli gümbürtüyü bekledi. Bir gün, çok eskilerde kalmış bir gün amavutkaldırımı döşenmiş bo- zuk yoldan dörtnala geçen at arabasının evin içıne dolan gümbürtüsü ile çocuk gözleri- ni kocaman kocaman açıp ba- basına koşmuş ve sormuştu: - Çektiler mi baba, en altta- kini çektiler mi? Baba laf bulamamış. ama babaların her şeyi bilmesi ge- rek. O yüzden bilgiç bilgiç ya- nıtlamıştı: - Daha değil oğlum, daha değil. Her şeyin bir zamanı var!.. Ödemtşli terzi Sadık meğer Yerden Göğe Küp Dizseler...bugünleri kastedermiş. Küpleri epeydir diziyorlardı. Çok uzun süredir... Hele 12 Ey- lül vesonrasında "küp dizme" işi iyiden iyiye hızlanmış, "küp diziciler" mesleği bile oluş- muştu. Küpler gerçekten "yerden göğe" varmıştı. İçleri kan. ce- set, mermi, uyuşturucu, dolar, rant vurgunu, arsatapusu, ye- şil pasaport, haraç, örtülü öde- nek mangın, silah ruhsatı, camları karartılmış Mercedes otomobil, yetenekle kültürle ve bilgi birikimiyle ters orantılı sı- yasal ihtiras. batık banka kasa- larından arta kalan dolgun he- sap cüzdanları, tahsil edilmiş senet ve çekler, tahsil edilecek senet ve çekler. "Ya sev. ya terk et" yazılı reçeteler, Kürt nüfu- sun artmasına karşı radikal ön- lemler içeren siyasal ve etnog- rafik planlar. tüyü bitmemış ye- tım hakkı, gözaltında yitirilmiş yurtsever acısı, Cumartesi An- neleri'nin gözyaşıyla dolu küp- ler... • • • Yerden göğe küp dizilmişti... Bir kamyoncu bilmeden en alttakini çektı. Çocuk, çocukluğundan be- ri beklediği gümbürtüyü niha- yet duydu. Yere çarpan her küp kırılıyor- du. Kırılan küpün içindekiler ortalığa saçılıyordu. Tüm ülke- yi pıs kokular kapladı. Üstelik küp çok. Küpler yer- den göğe dek uzanıyor. Dü- şüp, yere çarpıp parçalananlar alttakıler henüz. Gökten daha çok küp yağacak besbelli. Ye- re çarpan kırılacak. Kırıldıkça ıçlerindeki ortalığa saçılacak... Gümbürtü daha yeni başla- dı. Duyulan ilk düşen. yere en yakın olan küplerın seslerı he- nüz. Yukanda daha çok, pek çok, çok çok küp var. Ah işte. panik ıçinde koşuş- turanlar var. Derme çatma is- keleler kuruyorlar. Henüz yere çarpmamış, ama yerinden kı- mıldamış küpleri kırılmadan tutmak. içlerindekilerin ortalı- ğa saçılmasını önlemek iste- yenler koşuşturuyor. Mümkün mü ? Mümkün, evet! Doğanın yerçekimi yasası ile toplumsal yerçekimi yasası farklı. Henüz yere çarpıp kırılma- mış küpleri durdurmak, top- lumsal yerçekimini etkilemek, etkisini saptırmak ısteyen uğursuzların umudutükenme- dı henüz. • • • Çocuğu korkutan da bu za- ten. Bunca yıl bekledikten son- ra "bu kadarcık" gümbürtüyle yetinilmez ki... Baba ne demışti: "Yerden göğe küp dizseler, en alttakini çekseler, seyreyle sen güm- bürtüyü! Babalar her şeyi bilir. Çocuk(lar) babalarını haksız çıkarmamak için, babalarına layık çocuk(lar) olmak için kol- ları sıvadı(lar). Kimi gazeteci, kimi siyasetçi, kimi yargıç, ki- mi savcı, kimi sadece yurttaş. Ama hepsi namuslu. Ortak özellikleri namuslu olmak. Bakalım çocuklar göğe ka- dar dizilmiş bütün küpleri dü- şürebilecekler mi? Hangi çocuk böylesi bir gümbürtü şenliğinden vazge- çer ki? ÜĞÜPOLMKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çocuklar... Bir Akdeniz sabahında uyandım. Gümüş grilerin içinden çıkan bir aydınlığın boş- luğunda yarınlan düşündüm; haylaz bir kız çocuğu- nun yalanlarla avunan evreninden ışıltılı vazolara konulan çiçeklere bakıp avundum... Christoper Middeton'un birdizesi takıldı aklıma birden: "Benim en kötü deneyimim şudur: Acı çoğu in- sanı büyutmez, aksine küçültür..." Deniz kıyısında dolaştım bir süre. Beyaz köpük- lü mavi dalgalarda o 15 yaşındaki haylaz kız çocu- ğunun bakışlarırH anımsadım. Onun yüreğındeki acıyı bölüşemediğım ıçın öfkelendim... Kendı kendime konuşmaya başladım: "O acı içinde yaşamayı ve yalan söylemeyi birya- şam bıçimı mı seçmiştiyoksa?" Eeva-Liisa Manner gibi bahçede uzun zaman oturdum. Burada gün daima solar, ay gece yarısı yükselir... Esrarengiz çığlık ormanının içinde insanlar uyku- ya daldığında sanki çocuk ağlaması gibi bir ses du- yulur: "Kapıyı aç!.." Uzun bir sessizlik başlar. Yıldızlar parlarvesöner... Ağaçlar çıplaktır, kış güneşi sis atlarını nehre gö- türüyordur... O sessizliğin içinde belki de sen, yankılara dönü- şen konuşmanla bana çok şeyi anlatmaya çalışıyor- sundur: "Sevgiyle bakılan her şey güzeldir aslında. Kim dünyayı daha çok severse, o daha güzel bulacak- tır..." • • • Gır Akdeniz sabahında uyandım... Artık düşlerım o denli varsıl değildi... Yıldızların bir parlayıp bir söndüğü gecede Ro- bert Desnos'la buluşmuş. Vıtezslav Nezval'dan söz etmıştık... Sıcak, boğucu birgeceydi... 1935 Hazıranı sonu. Luxembourg'un ağaçları beyaz sargılarla örtül- müştü... Parıs ise esir pazarında satılmış bir ihtiyar gibi tit- riyordu... Diyordum ki: "Ey Pans, zincıryerine köprülere bağlamışlar se- ni I Prag, Pans, Leningrad dolaştığım bütün şehir- lerde I Zincire vurulmuş bir sürü kadın görüyorum I Eylül açık gökte daha da boğulmuş I Ey köprüler kapısı I Tek bir şehir görüyorum I Seine akıyor için- den, Neva akıyor, Volga akıyor I Bir de köylü kadın- ların çamaşır yıkadıklan ırmak I İşte bizim ev o ır- mağın kıyısında..." Ben çocuklara bakıyonjm, bunahmlanyla yaşa- mak ısteyen, acılarla avunan çocuklarımıza... Günler geçıyor, trenler. vapurlar ve günlük gü- neşlik ülkelerin serabı gecede... Günbatımının son soluklan ve ılk ürperişleri tan vaktinin gecede... Çocuklar bizım çocuklarımız!.. Niçin ittik bız onları acıların içine, yalnızlıklara?.. • • • Bir Akdeniz sabahında uyandım... Çocuklar dolaşıyordu deniz kıyısında... Kendimin peşıne düşmüş ben ya da durmadan kendımi aşan ben beyaz köpüklü mavi sularda bel- ki de düş yorgunuydum... Tüm çocuklar, çocuklanmız fosfor ışıltılı gözleriy- leçoğaldılaransızın... Onları anlayabilmek, onlann sorunlarını, iç evren- lerindeki fırtınaları yakalayabilmek hiç de kolay ol- muyor; enginlerin titreyen yüreciğinde çocuklan an- lamak gerekiyordu... Ve onlara şiirlerle seslenmek, Luis Aragon'u ta- nıtmak, akşamüstlerinin bir gün mutlaka biteceği- ni söylemek gerekiyordu: "Siz döndüğünüzde, çünkü döneceksiniz mutla- ka, Çiçekler olacak istediğiniz kadar yolunuzda Geleceğin renginde çiçekler bunlar Çiçekler işte bir gün siz döndüğünüzde Dupduru bir aydınlıkta alacaksınız eski yerinizi Dertgörmüş ellerinizden öpeceksıra sıra çocuk- lar Ve çimen bürüyecek yorgun ayaklannızm izlenni Ve yatışmış yüreğinize ezgiler dolacak, şarkılar." Ben bir Akdeniz sabahında çıplak ağaçlara, be- yaz köpüklü mavi sulara bakarken tüm çocuklan ku- cakladım, saçlarını okşadım, onların çocuksu göz- lerinde zamanı yakaladım. Sonra tüm çocuklara seslendim: "Yaşamda sevilecek, mutlu olunacak güzel şey- ler de vardır, ararsanız mutlaka bulacaksınız..." O sırada martılar kanat çırpıyordu... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR Lice heyetinden açıklama 'Yeni Sedat Bucak'lar yaratılmak isteniyor' İstanbul Haber Servisi - Diyarbakır Lice'deki yurt- taşlann zorla "korucu" ya- pılması iddialannı yerınde inceleyen Demokrasi Plat- fotmu üyeleri. "Lke'deyeni Sedat Bucak'lar varatılmak istendiğini" öne sürdü. Lıce'de yılbaşından önce ıncelemelerde bulunan 63 kışilik Demokrasi Platfor- mu'ndanbirgrup.dün însan Hakları Derneği tstanbul Şubesi'nde basın açıklama- sı yaptı. Lice'deki inceleme- ler sırasında çekilen vıdeo filmınin gösterıminden son- ra bir konuşma yapan heyet üyesi avukat Eren Keskin. Liceli erkeklerın korucu ol- maları için büyük bir baskı uygulandığını. bu uygula- maya kadınların ve çocukla- nn direnmeye çalıştığını be- lirterek "Her türlü baskıya karşın kadınların ve çocuk- lann bizi Lice girişinde kar- şüamalan. koruculuğun zor- la dayanldığının bir gösterge- sidir" dedi. Keskin. ANAP'tan birheyetin deya- rın Lice'ye giderek incele- melerde bulunacaklannı öğ- rendiklerıni söyledi. Heyet üyesi Suna Keskin ise Lice'de yeni Sedat Bu- cak'lar yaratılmak istenildi- ğini sav undu. Heyet üyeleri arasmda yer alan K.ESK Yö- netım Kurulu üyesi Faysal Özçift. Lice halkının savaşı çok acı bir şekilde yaşadığı- nı v urgulayarak incelemele- rinde insanlann zorla koru- cu yapılmak istendiğinin or- taya çıktığını ifade etti. Eren Keskin. gazetecile- rin bir sorusu üzerine 104 ki- şinin korucu yapılmak için jandarma taburunda eğitime tabi tutulduğunu söyledi. Öte yandan. heyet içeri- sınde yer alan Demokrasi ve Barış Partısi Genel Başkan Yardımcısı YavTiz Koçoğlu da izlenimleri iie ilgili yazı- lı bir açıklama yaptı. Koru- culuk dayatmasmın son bul- ması için Lice halkının so- kaklara döküldüğünü savu- nan Yav uz Koçoğlu, açıkla- masında daha sonra şunları belırtti: "Koruculuksistemi- nin artık herkes tarafindan teşhir edildiği >~e uygulama- dan kaldınlmasının istcndi- ği bir dönemde Lice halkına konıculuk davatmak.olsa ol- sa savaş çığırtkanlığıdır. Bu uygulamalar, halka yönelik şiddet ve baskı politikasını daha da artnracaktır."