Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İntivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatorü Hikmet
Çetinkata • Yazıışlerı Mudurlerı
Ibrahim S ıldız. DinçTa\anç(Sorumlu)
# Haber Merkezı Müduaı Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen- Fikret Eser
Dıi) Haberler Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat
Cengiz \ ıldırım • Ekonomı Bülent Kı/anlık
0 Kultıir Handan Şenköken • Spor
Abdüjkadir \ücelman • Makaleler Sami
Karaören 9 Duzeltme \bdullah \azıcı
# Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Nlehmet Farac
Ya\ tn kurulu İlhan Setçuk ı Ba^kan).
Orhan Erinç, Okta> kurtböke,
Hiknırt Çerjnka\a. Şükran Soner.
Ergun Baict Dinç Ta>anç, İbrahim
\ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balbav. Hakan Kara.
\nkara Temsilcısı Mustafa Balbav • Haber Müdüru Doğan
Akın \tatürk Buhan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel- 4195020 (7 rıatı. Fak;, 4195027 # İzmır Temsılcısı
SerdarKizık.HZıyaBlv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks'
4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. İnonü Cd
119 S No I Kafl.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Müessese Muduru. Erol Erkut 4
Koordınator Ahmet Korulsan 9
Vluhasebe Bülent Yener 9 Idare
Hüsevin Gürer 9 Uletme Önder
Çelik 9 Bılgı-lşlem Nail İnal 9
Bılgısa>arSıstem Mürmet Çiler
MEDVA C: • Yonetım Kurulu
Ba^kanı - Genel Mudur Gülbip
Erduran 0 Koordmator Rehl
Işıtman # Genel Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07
53 -
5139580-5138460-61.Faks 513*463
VıyiBiU>an ve Basao: Yenı Gun Haber Atansı Basın \e ^avmcılık A Ş
TırkocajıCad 39 4! Caialoglu 3433-Ust PK. 246 Istanbul fel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212ı 513 85
5OCAK. imsak:5 50 Güneş. 7 22 Öğle: 12 17 İkindi: 14.36 Akşam: 16.57 Yatsı: 18.24
Heykeller tahrip
ediliyop
• GAZİANTEP(AA)-
Adıyaman"ın Kâhta
:l;esındekı Nemrut
Dağı'nda bulunan ve
•"Dünyanın 8. Harikası"
oarak nitelendırilen
Kommagene Krallığı
dönemine aıt dev heykeller
tahnp edıliyor, MÖ 62 ve
V S 72 yıllan arasında,
Kommageneliler tarafından
İEşa edılen de\ tann
heykelleri. doğal koşullann
ohımsuz etkisinın yanı sıra
bazı bilınçsiz kişilerce sert
cisımlerle vurularak tahrip
ediliyor. Heykellere yönelik
tahribat, Nemrut Daği Milli
Park Müdürlüğü
görevlilerince de
önlenemiyor.
Evlenmenin
faturası ağır
• İSTANBUL (AA)-
Evlenmek için yapılması
gereken harcamalann
miktan gün geçtikçe artıyor.
Yuva kurmak ısteyenlerin
680 mılvon lirayı gözden
çıkarmalan gerekıyor. Biraz
lükse kaçanlar içın ıse bu
rakam 2 milvan geçiyor.
Günümüz şartlannda lüks
sayılmavacak, her evde
bulunması ihtiyaç olan
be>azeşyaıçin 200-300
mılyon hra. mobilya ıçin de
200 milyon lira ıle 1 milyar
lira arasında harcama
yapılıyor. lstanbul'da 16-20
milyondan başla> an kiralar,
depozito \ e peşınatla ilk
etapta gençlenn cebınden
50 milyon lirayı çekip
alıyor. Düğün için de en az
80 milyon lira gerekıyor.
Soğuk
ameliyatiıane
• AN KARA (ANKA) -
ABD'de yapılan bir
araştırma.
amelıyathanelenn soğuk
oimasının enfeksiyon
riskıni 3 kat arttırdığını
ortaya koydu. Kalifomiya
ve Viyana ünıversıtelerinde
anestezi uzmanı olan Danıel
Sessler. 200 hasta üzerinde
yaptıklan araştırmanın
sonuçlannı anlatırken. "tlk
önce düşük vücut sıcaklığı
kan dolaşımını azaltıyor,
böylece oksijen taşmması
da azalıyor. Oksyen,
enfeksiyonlarla mücadelede
önemlı rol oynuyor" dedi.
Sessler. vücut soğuk
olduğunda bağışıklıktan
sorumlu olan hücre ve
enzımlerin de iyi
çahşmadığını ifade etti.
Önümüzdeki günlerde kaset ve yeni bir film çalışmasma başlayacak olan Türkân Şoray umut dolu
'Smema asla ölmeyecek'"Sinemafilmi
beni başka türlü
heyecanlandınr.
TV filminde belli
kahplar ve
kurallar
içindesiniz.
Sinemada daha
özgürsünüz.
Hayalini kurmak
bile heyecanh.
Sinema filminde kendinizden çok
şey katıyorsunuz."
SERPİLGÜNDÜZ
tki şeyden söz ederken gözleri parlıyor. degı-
şiyor. heyecanlanıvor. coşkudan söyleyecek ke-
lime bulamıyor. Sinema \e aşk...
1997 onun içın mesleğınde başarı ve aşk yılı
olacak. Bunamüthiş ınanıyor. "Görieri alt ya»-
b kadm™" Türkân Şoray ıçin sö\lenmış en gü-
zel sözlerden bırisı bu belkı de. Seren Aksu söy-
lemış. Bu kadar anlamlı ve duyarak bakan bir çı ft
gözün karşısında erkeklenn ürkmemesı mürnkün
değıl. Ulaşılmaz. anaç ve dışı... lnsan böyle ba-
kan bir hemcinsını kıskanmaz mı? Birkaç bakış
provası yapıyoruz, ama nafile...
Türkân Şoray'la "GozlerindeSon Gece" ısım-
li dızı filmın setınde "Âşktan \esinemadan" ko-
nuşuyoruz. Çünkü öyle istıyor. *Aşka devanı ve
yümamak gerek."Be>koz konaklan'nda çekı-
len dızide hâlâ bir amatör hevecanıv la çalışıyor.
Kızı Yağmur"la \ enılenmış. Önunla dünyaş a da-
ha genç ve farklı bakıyor. Eşkıya'yı birkaç gün
önce görmüş.. Gurur duyduğunu söylüyor.
Çantasında AhmetAItan''uı "TehükeB Ma-
sallarrl
kıtabı. Henüz yansında.
- Neredeyse 15 yıl önce bir radyo
stüdyosunda karşılaşmıştık. Kırıl-
gan, ürkek, güvensiz görünii>ordu-
nuz. ()>sa şimdiki Türkân Şora> çok
farklı..".
- Yaşam değıştırnor ınsanı Kırıl-
ganlık yanım her zaman \ar. Şımdi gız-
lemesını bilıyorum. O zaman gizle>e-
mıyordum belkı. Fılm setlennde ken-
dimı çok rahat hıssederım. Bunun dı-
şında kabuğuna çekılmış bir insanı gö-
rürsünüz. Setlerbenım >aşadığım, ne-
fes aldığım yerler; dertlerımı. kaygıla-
nmı. üzüntülenmı her şeyımı ununu-
ğum yerler. Sankı annem beni fılm se-
tinde doğurdu \ e ben burada büyüme-
>e başladım. Hayatı tanımam, yaşamım
kişiliğimın gelışmesi. okulum hep fılm
setleri oldu.
Türkân Soray, önümüzdeki günlerde
ıkı yeni çalışmayabaşjıyor Birmüzik
kasetı ıçin Atilla Özdemiroğlu ıle stüd-
yoya gırecek. Bu. çok önem \erdıği se-
yircisiyle yeni bir ıletışim "Sesîi bir
iktişim.Dokunmak^bibirşeN-.sesledo-
kunmak. Ydlarca aramızda bir perde
oldu. Bu beni çok hevecanlandınvor."
Dığen >enı bir fılm. TunçBaşaran'la
önümüzdeki av gerçekleştıreceklen fılmde baş-
rolü Rutka> Âziz"le pa\laşacak. Fılmden söz
ederken halıni görmek. karşısındakmı bıle he\e-
canlandınyor. Başka bir film setınde. bir bas.ka
film içın he\ecanlanıyor. Türkân Şoray 'a göre ıd-
dıalı. çok güzel. olay \aratacak bir filme başla-
nı\or.
•'Sinema filmi beni başka türlü he>ecanlandı-
nyor. Bu farldı bir şe\. TV filmi başka amaçla va-
pılmış. Burada belli kalıplar ve kurallar içindesi-
niz. Sinemada daha özgürsünüz. Ha> alini kurmak
bile heyecanh. Kendinizden çok se\ katı\orsu-
nuz. Elimden senaryo düşme/ benim o zaman. Tit-
rerim. Sinemada güzel olmak bile önemli değU.
Sadece rolü gerçekJeştirebilmek amacım olur.""
-1997 ne ifade edi>or sizin için. ne yapmak
isthorsunuz? l mutlarınız \ar mı havatınız-
da. değişiklikler olacak mı?
- Bunca birıkimım \e deneyımımı kulla-
nacağım güzel bir yıl olacak. "Sinema öl-
dü.bittTdenıyordu. Iddiaedıvorum. si-
nema hıçbır zaman ölmez. Bir \ıldır
bir hareketlenme başladı. Bu çok gü-
zel bir s,e> sinema adına. Sinema-
cı olarak çok mutlu edı> or beni.
Kendımi çok bırikımh hisse-
divorum. Bu >ıl emınım kı
çok güzel şe\ler\apacağım.
Bunaçokhazırhisedıvorum
kendımı. Tek amacım hem
ülkemde hem düny a çapın-
da ilgı çekecek nıtelıklı
filmler vapmak. Arka
arkaya çok ıddıalı ıki
üç proje daha gehyor.
Bu vılı buna ada-
mak ıstivorum.
- \'aşlanı>orum di\e kaygılanıyor musunuz?
- Ruhen genç olmak önemli, seneler önemlı de-
ğil. Hiç ö\ le korkum ve ürküntüm yok. Seyircim
artık fizıkten öte başka şey ler anyor. 15 yaşım-
daki filmlenme bakıyorum. Güzel. ama anlam-
sız. Şımdi vüzüm daha ıfadelı. gözlenm daha
anlamh bakıyor. Yıllann bende olumlu etkısi ol-
duğunu düşünüyorum.
- Sizin bakışîannızdaki sır ne?
-Duymak. hıssetmek herhalde. Duyguyoğun.
kısaca duyarlı kışıhğım. Yaşamın her saniyesin-
de duyarlı olmak belki de.
- Aşk var mı? Siz çok coşkulu ve heyecanh
görünüvorsunuz bugün...
Gülüyor bu sözlere
Türkân Şoray. Bu yıl
büyük bir aşk ya-
şayacak, buna
karar vermiş
bir kez
"Fallanm-
daçıkrvvır.
Yılbâ-
şında
bak-
lar. Müthiş bir aşk vaşayacakmışını."
- Sinemaya gider misiniz?
- Maalesef en büyük sıkıntım bu. Yakit ayıra-
mıyorum. Dün Eşk'ıya'ya gidebıldim. Etkıleyi-
cı. Seyırcinın olması çok etkileyıci. Gurur duy-
dum. Eskıden ıki üçkışi seyrederdı.Ne kadar acı
vencı bir şeydı bu. Akın akın ınsanlarTürk fil-
mıne gıdıyorlar. Çok hoşuma gıtti. Hayatınıza gü-
zellik katılıyor. Geçen yıl Postacı filmi beni çok
etkilemiştı. E\e gelıpagladım. Yabancı güzel bir
fılm se> rettığım zaman çok kıskanıyorum. Sine-
maya gönül verdığınız zaman başta kabul etme-
nız lazım. Her şeyı vapmak zorundasınız. Bu-
nun hıç başka bir yolu yok. Kıtap yazmayı dü-
şünüyorum. Çoğu anılanm çok taze: Yenı kuşak-
lar. sinemayı se\enler. ılende sinema vapmak ıs-
teyenler içın... "Sinemamn geçmişini bilmeden
geleceğe güzel \atinm yapılmaz" diye düşünü-
yorum.
- Türkân Hanım erkekler biraz sizdcn ür-
küyor olabilir. Hayatınız zor. Ulaşılmaz biri-
si gibi... Çoğu kadın sizi kıskanabilir. Oturup
kaikarken bütün adamlar size bakıyor, ne
hissedivorsunuz?
- Belkı ürkmeyen çıkabilir karşıma. Beyaz at-
lı bırprens.
Amerikalı film yıldızı Meryl Streep'e hay-
ran. Onun oyuncuîuğunu olağanüstü buluyor.
"Bana çok \ alan geliyor onun oyunculuğu. Keş-
ke o noktada olabilsem. Onu yakalamava çahşı-
\orum. Ben kendi sezgilerimle, dmgulanmla
oyunculuğu yakalamaya çalıştım. llk \illarda
kimsebana •Şöyleojna,böyteoynaJ demedı. Ben
onu kendi yaşamımla.yaşadıklarımla keşfet-
tim. Kendi yaşamımdan çok paralellikler var-
dı. Kendiliğinden ipicu yakaladım. onu geliş-
tirdim. Canlandırdığım karakterdeki kişilik-
leri yaşamav a başladım o zaman. İçimde his-
setmem gerekir. Burnumun ucu sızladığı za-
man gerçekten o sahne oldu diye düşünüyo-
rum. Seyirciye o geçiyor. Kendimce oyun tar-
zı yakaladım. Bu beni ruhen hırpalıyor. Çok
zor sahnelerde e\e gittiğim zaman gönlümü
vüreğimi yorgun hissedivorum. Duygularım
hırpalanıyor. Yorgun düşünüyorum."
- Sizi genç ve diri tutan ne?
- Ben kızımla çok yenilendim. Yağmurbana
yeniden o yaşlan yaşatıyor. Onunla dünyaya
farklı ve genç bakıyorum. Yani. o beni beğen-
sın diye kendıme baktyorum. Spor yapıyorum.
Gıdama dıkkat edıyorum. Kızımla bırlıkte pop
müzık dmliyorum. Arkadaşlanyla arkadaşlık
kuruyorum.
Söz dönüp dolaşıp yine aşka geliyor...
- Aşk her zaman güzel bir konudur. Yılmamak
lazım.Aşkın büvüklüğü, aşkı yaşayanlara bağ-
lı. Büyük aşk denıyor. bu tamamen aşka verdi-
ğinizdeğerebağlı. Işıl Özgentürk'le bir film ça-
lışması düşünüyorum. Kadın dünyasını anlata-
cağım. Gizli duygulan ıle bir kadın. Filmde er-
kek oyuncu olmayacak. Erkek olacak, ama yüz
görünmeyecek. Bir kadının gizlı dünyası olacak.
Yönetmek \e oynamak istiyorum.
- Yapmak istediğiniz, ama içinizde kalan bir
şey oldu mu?
- Ben o kadar çok şey yapmak istiyorum ki..
Resim yapmak istiyorum. kitap yazmak. şiir
yazmak istiyorum. En çok film yapmak is-
tiyorum.
Yalıtım yetersiz
Türkiye
havayı
ısıtıyor• Sağhksız yapılaşma ve yalıtım
yetersizliği ^zünden Türkiye'de .
trilyonlarca lira ha\aya savruluyor
ve ısınmak ıçin gelişmiş ülkelere
göre üç kat fazla para harcıyoruz.
İstanbul Haber Servisi-Türkiye'de bına-
larda yeterli yalıtım saglanamadığı için, ge-
lışmış ülkelerden 3 kat daha pahalıya ısın-
dığımız ve sadece tstanbul'da her yıl 10 tril-
yon lirayı havaya savıırduğumuz belirlendi.
Uzmanlar. "Gelişmiş ülkelerin 3 katı ener-
ji tüketmemize karşın. çok daha az ve sağ-
lıksız ısmıyoruz. Ortalama bir konutta yıt-
da yarun ton yakıt israfi yapılıyor ve kaybo-
lan ısı miktan yüzde 40lara ulaşıyor" dıye
konuştular.
1997yılının tstanbul Büyükşehır Beledi»
yesi tarafından "Isı Yalıtun Yılı" ılan edil-
mesı nedenıyle Büyükşehır Beledıyesi Top-
lantı Salonu'nda "Pencerelerde ısı kayıpla-
nve\'alıtım''konulutoplantıdüzenlendı. ts-
tanbul Büyükşehir Belediyesı Çevre Koru-
ma\e Gehştirme Başkanı Prof. Dr Musta-
fa Oztürk. Camtaş Düzcam Pazarlama AŞ
yetkıhsı Nücel Akvürek. Pimaş Plastik In-
şaat Malzemelen AŞ yetkilisı Oktay Alp-
tekin ve TÜBÎTAK Marmara Araştırma
Merkezı Enerji Sistemleri ve Çevre Araş-
tırma Enstitüsü'nden Doç Dr. Şükran Dil-
maç'ın katıldıkları toplantıda. Istanbul'da-
ki ısı kavıplannın >üzde20-25"inin pence-
relerden kavnaklandıgı belirtıldı.
4
Once sağlıklı konuf
Toplantının açılış konuşmasını yapan
Prof. Mustafa Öztürk, beledıye olarak ha-
va kırliliği ve ısı yalıtımı konusuna halkın
dıkkatinı çekmeyı amaçiadıklannı behrte-
rek şunlan sövledı "Yaklaşık 2^i milyon
konutun bulunduğu istanbul'da binalann
yüzde 20'si valıtımlı. Bu nedenle yılda 10
trilyon liralık, yani \J< milyon ton yakıt ha-
va\T ısıtmakta kullanılıyor."
Pımaş Plastik Inşaat Malzemelen'nden
Oktay Alptekın de 1stanbul'daki bir e\ le Di-
yarbakır'dakı birevın aynı şekılde ısınama-
yacağını belirttı. Alptekın. "100 metrekare
sandığunızei aslında 95 metrekare. Çünkü
pencerelerden öyle soğukgeliyor ki, koltuk-
lan. yataklan gerive çekiyoruz \e kullanıl-
mayan alanlar S metrekare tutuyor" dedi.
Doç. Dr Şükran Dilmaç ise "Âpartman-
larda kaybolan ısı miktan yüzde40lara va-
rıyor. Tekcam kullanmaktan tamamen vaz-
geçmeii, kaliteli ve uygun standartta çift ca-
mageçmeliyiz. Bu sayedeyuzde 15 yakıt ta-
sarrufu, 5-10 milyon lira arasında da para
tasarrufu sağlarız. Daha ileri teknoloji kul-
lanımında vakıt tasarrufu vüzde 25'e, para
tasarrufuise65-12^miKontirayaçjkar
1
" dedi.
SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN
Temiztoplum...
Iktidar yanlıları ve onların
ağzıyta konuşanlara dikkat
ettiniz mı? "Ne demek
temiz toplum, toplum kirli
olur mu hiç" gibi, halkı
tavlayıcı sözler ediyortar.
Hepsi yapıyor bunu. Ama
iyi düşünürseniz, pekâlâ
kirli topium olur. Orneğini
uzakta aramamıza gerek
var mı? Çünkü bu
toplumun politikacıları da,
polisleri de bu toplumun
içinden çıkmış insanlar
değil mi? Japonya'dan,
Uganda'dan mı
geldiler buraya? Kaldı ki
örnek verdiğim bu iki
toplumda yönetıciler
temiz... Ama kirli toplum
olur. Toplumu kirletirseniz,
ona kirli toplum denir.
Temiz tutun, temiz toplum
olsun.
Cumhurbaşkanı
Yılbaşı gecesi miniklerle
bitiikte basın konuşması
yapan Sayın Demirel'ın
hemen yanında oturan
miniğe sordu gazeteci
arkadaşlar:
- Bu gece burada
olmaktan memnun
musunuz?
Miniğin yanıtı kısa ve özdü:
- Idare eder.
O küçücük çocuk bile, bu
işin ne denli stresli ve
yorucu olduğunu
kısacık sürede fark etmiş
olmalı. Tanrı
Cumhurbaşkanrnın yeni
yılda yardımcısı olsun
Atatürk diyor ki:
Cumhuriyet, erdem ve
ahlaka dayanan bir
yönetimdir. Cumhuriyet
erdemdir. Sultanlık, korku
ve tehdide dayalı bir
yönetimdir. Cumhuriyet
yönetimi erdemli ve
namuslu insanlar yetiştirir;
sultanlık korkuya, tehdide
dayalı olduğu için, korkak,
alçak, tembel. rezil insanlar
yetiştirir.
(M.K. Atatürk 1925)
TRT mantığı
Pazarlık ve duvarlık sözler:
Yaşamtn boyunca yönünü şaşırmaman için
iyi niyetli bir pusulan olmalı
Ben sizin babanızım...
Adamın bıri ekrandan gözümüzün ıçıne baka baka
"Ben sızın babanızım" dıyor. Kımsenın gıkı çıktığı yok.
Eskıden bizim mahallede, bırı bunu bir delıkanlıya
söyledimiydi cınayet nedeni olurdu. Çunkü ben sızın
babanızım demek, annenle ilışkı kurdum ve sen
doğdun demektir. Benim büyüdüğüm semtlerde sıkı
mı bunu bınne söyteyesın. Ama adam bunu bir de
şarkı yapmış, herkese yuttunjyor. Bir de televızyon
programı başlayacak şımdi, Ben sizin babanızım, ben
ne dersem o olursa, benim programı da izleyın" dıyor.
Vay utanmaz vay. Asıl ben senin babanım, ama senin
haberin yok... Bu uzun saçlı çirkin herifin babam
olmasını bir türlü hazmedemiyorum arkadaş...(!)
Hiç düşündünüz mü, bütün özel
televizyonlar almış başını giderken
bizim TRT neden yerinde sayar?..
Mutlaka düşünmüşsünuzdür.
TRT'dekıler. oraya gelen sanatçılan,
konukları kendileri gibi devlet memuru
zannetmeyi sürdürüyorlar. Yanı onlar
hâlâ tek kanal ve herkes onlara mecbur.
Oysa. o günler çok gerilerde kaldı
artık... Geçenlerde İstanbul
Televızyonu'nun hazırlayacağı 'Ondan
Sonra' programına bir sanatçı davet
ediliyor. Önce çekım 18.00'de deniliyor.
Sonra 21.30'a alınıyor çekim. Sanatçı
21.00'de TRT stüdyolarına geliyor. Oyle
ya. bunun makyajı, ön konuşması,
çalışmaları var. Ama hiçbır yetkili yok.
Daha stüdyonun ışıkları bile hazır değil.
Sanatçıyı buz gibi bir odaya koyuyorlar.
Ne gelen var ne gıden. Bir ara çekımin
22.00'de olacağı söyleniyor. Biraz
sonra 22.00'de de başlayamayacağı
konuşuluyor. Sanatçı saate bakıyor,
tam 22.00. Paltosunu aldığı gibi oradan
uzaklaşıyor. Aradan günler geçiyor.
TRT'den ne bir arayan ne bir soran ne
bir özür dileyen var... Öyle ya. gelen
sanatçı da onlar gibi devletin parasıyla
oraya geldi. soğuk da olsa, geç de
başlasa bekleyecek. Nah.. Siz bu
mantıkla daha çoook ortaçağ
televizyonculuğu yaparsınız.
Akatlar Sanat Merkezi
Pazarın fıkrası:
- Müdür bey ızin verirseniz gıtmek istiyorum,
kanmla çocuğum hastalanmış, mektup aldım.
- Yalan söylüyorsun Kâmil. Çünkü karından gelen
mektubu açtım okudum, hiç hastalıktan falan soz
etmiyor.
- Efendim o zaman ikimiz de yalancıyız, çünkü ben
evli değilim.
Temeline ilk harcı koyduktan sonra
açılışındakı ilk konuşmayı da benim
yapmamı ıstemışlerdı. Bu güzel sanat
yuvasının Türkıye'nın ilk tıyatro okulu
olması konusunda elımızden ne gelirse
yapacağımızı, hatta MSM'nın değerli
öğretmenlerini burada gorebıleceğımızı
ilk geceden vurgulamıştık. Ama
geçenlerde bir gazetede Beşıktaş
Belediyesı Basın Sözcüsü'nün bir
açıklaması çıktı. "Burası tıyatronun kalbi
olacak" dıyor ve gerekçe olarak da özel
tıyatrolara kıraya verılebileceğinı
açıklıyor... Sayın sozcü, tıyatronun kalbı
tıyatro okullandır. Özel tıyatrolar her
yerde oynar ve orası kalp falan olmaz.
Daha dün konuştuklarımızı ne çabuk
unuttunuz. Yoksa siz de mı klasık
politikacı tavrına gırdiniz? Eğer öyleyse
yatırımınızı başka kanallardan
yaparsınız. Bizim sıze bu konuda
verecek desteğımız olmaz.
Kızım yurtdışında yaşıyor. ingiltere'de
egıtımını surdurürken doğal olarak orada
yabancı arkadaşlar edındı. Bu
Why?
Bahar
Papatyalar açtı gene. Kuşlar cıvıl cıvıl ötmekte. Hava
ısındı, topraktan buharlar çıkıyor. Ağaçlar yemyeşili
fışkırtmakta. Onlar yaprakları... Bahar geldi...
Diyeceksiniz ki, hatta diyorsunuz ki, çünkü
duyuyorum: "Oynattın galiba, nereye bahar geldi?"..
Içime bahar geldi. Önemli olan içinize bahann
gelmesidir. Yoksa dışarıda bahar gelmiş kime ne? Bu
yeni yılla birlikte içimde umutlar yeşeriyor. Sankı güzel
şeyler olacakmış gibi bir duygu taşımaktayım... Siz
bakmayın 'Yeni Yıldan...' başhklı yazıma... O benim
gerçekçı yanım. Bu da mizahçı yanım. Biraz romantik
mizah yapayım dedim. Ama arada bana malum olur.
Ister misiniz gerçekten 1997 güzel bir yıl olsun?..
Isteriz.
yabancılann bizim ülkedeki olayları
anlamalan olanaksızmış. Eiif, arada bir
haberlen tercüme edıyor, ya da onlar
CNN'den ızlıyortarvekızıma
soruyorlarmış: Why?
Neden?.. Susurluk olayı
olmuş. Neden? Bir bakan
açığa alınmış. Neden?
Dokunulmazlıklar sınırsızmtş
bizde. Neden... Why, why,
why?.. Böyle gıdıyor bu soru
işte. Ama bu why sözcüğü,
onların dılinde (vay) dıye
söylendığınden ingılizler
Elif'ın herçevırdıği habere
durmadan: "Vay vay vay"
diyorlarmış...
KİTAP OKUYUN. KİTAP OKUTUN. GAZETE OKUYUN GAZETE OKUTUN
(ama gazete gibi gazete)
Beni
güldürenler...
1966yılındaUlvıUraz
Tiyatrosu'nda
çalışıyorum. Mülkiye
mezunu genç bir
arkadaş kadroya katıldı.
'Haöaöam Sınıfı'
oyununda 'Sidikli Turan'
rolünü oynuyor. Anadolu
Turnesi"ne çıktık. Bir
kasabadayız. Bizim
arkadaş yolda yürürken
yüzünü sakhyor.
- Neden saklanıyorsun?
diye sordum.
- Beni burada tanırlar
da, dedi.
- Hadi lan, seni kim tanır
daha bu ilk rolün.
- Ben burada
kaymakam muavinliği
yaptım, şımdi 'Sidikli
Turan1
rolüyle geldim
ondan saklanıyorum,
dedi. ikimiz de otele
dönene kadar güldük.
Rüştü Uzun
Bu bir itfaıye en. Lalelı
Otel yangınında turistlen
sırtında taşıyarak
kurtarmaya çalışan
adam. Saçları ağarmış,
bıyıklan bembeyaz, bir
yılbaşı gecesini gene,
evinde değil. yangın
nöbetinde geçiriyor.
"Memnunum, bu benim
işim" diyor. Maaşını
soran yok. Ne yer ne
içerbuadam... Çok
canının çektiği bir şeyi
alabilır mı? Boş ver,
O'nun işi yangın
söndürmek, gerekirse
bu yolda kendi canını
tehlikeye atmak. Zor
meslekler de var. Rüştü
Uzun, bunlardan birini
yapıyor ve şaşarsınız,
severek yapıyor. Sağ ol
Rüştü Uzun.
Türk tiyatrosu
Bir ulusun tiyatrosu o ulusun tiyatro yazanyla var olur.
Oyun olmadan, aktör, seyırci ve tiyatro binası bir işe
yaramaz. Tiyatro tanhıne baktığımızda iyi yazariann
oyunculardan çıktığını görüyoruz. Oyuncu
arkadaşlarımız okuyup yazan kişılerdir. Hepsi birer
oyun denemesı yapsa, kımbılir ne guzel oyunlar çıkar
ortaya. Tabii oyun yazarlannı özendirici yarışmalar ve
ödüller de koymak gerekir. MSM bir ara 'Türk Oyun
Yazan Yarışması' düzenlemişti. Genç yazariar çok
başanlı yapıtlar göndermişlerdı bu yanşmaya.
Önümüzdeki süreçte gene böyle bir oyun yanşması
düzenleyeceğiz. Tüm oyuncu-yazar arkadaşlara,
profesyonel yazarlara ve genç yazarlara açık olacak bu
yanşma. Oyun yazın. Yönetın, oynayın. Bunlar bizim
kendi yapıtlanmız olsun. Böyle oluşacak tiyatromuz.
Yeni yıldan...
Benim yeni yıldan beklentilerim çok. Bana heyecan
veren bir yıl olmalı bu yıl. Kamyonlar çarpışmalı,
vatansever kokaincıler ve politıkacılar, polis şefleriyte
gezilere çıkmalı; rüşvet, ihtikâr, pahalılık, din
istismarcılığı, Güneydoğu'daki savaş sürmeli;
politikacılar birbirlerine terbıyesiz sözler söylemeli..
falan filan... Diyeceksiniz ki, Sen geçen yıldan farklı
birbeklenti içinde değilsin... Olsun. Ben ne ıstesern
tersi çıkıyor. Bakarsınız gene öyle olur da mutlu bir
yıl geçiririz. 1997 sizin içın mutlu ve kutlu olsun...
OKUYUN: Bu da
Benim Filmim / Hulki
Saner
IZLEYİN:Alkışlar/
Serap Aksoy - Kanal D
SEVİN:1997'yi.
BİR KAZAYA NEDEN OLUYORSAN,
BU BİR KAZA DEĞİLDİR...
Cezaevindekiler •
Yılbaşı gecesi, onlar da eğlendiler. Özgür olmadan
eğlenmek neyse!.. Içeride eğlenmek düşüncesi salt
düşunce olmaktan öteye pek geçemez. Çunkü
kafanızın ıçi hep meşguldür... Bir hükümlü keman
çalıyor, birkaç hükümlü oynuyor. Yüzleri gergin. Hep
tahliye olacakları günu düşünüyorlar... Daha ilk
girdiğiniz gün ve akşam içtimasında bir söz söyler
gardiyanlar: "Allah kurtarsın"...Ben de hepsine aynı ,,
dilekte bulunuyorum. Yeni yılda dışarda olurlar umanrn-
SEVGİLİ MEKTUP ARKADAŞLARIM. MSM
ZİVERBEY KADIKÖY ADRESİNE YAZIN.
Sigaraya gene zam geldi. Ayıptır yahu, insanlan
zehirlemek mi istiyorsunuz