19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5OCAK1997PAZAR 14 KULTUR Beyazperdede klasiklerle başlayan yenilik arayışlan sürüyor Sinemada opera ve müzikaller çağı • Opcra tarihinin ünlü kadın sesi IVaria Callas'ın yaşamı beyaz?erdeye aktanlıyor. Birbime rakip iki filmin başrol erindeki kadın oyuncılar arasında yine iki büyükisim var: Faye Dunaway ve Mcyl Streep. Sinema endüstrisi bitpazanna yağan nurun peşinde: her geçen gün geçmijte kalan yapıtlan, isimleri yeniden keşfetmeyi sürdüıüyor. Önümüzdeki yıl içerisiade en az 10 projenin gerçekleştirilmesi düşünülüyor. Kültir Servisi - Sinema endüstnsı ge- çen vıl Uasikleri adeta yeniden keşfettı. Beyazpe-de bırbın ardına Shakespeare \ e Jane Austenuyarlamalan ıle doldu taştı. Ancak klasikîer de zamanı gelıp eski- yınce bukezaranan taze kan opera ve mü- zıkallerce bulundu. Durum böyle olun- ca artık şişman kadın'ın şarkılannı sah- nede deîıl sinema perdesinde dinleye- ceğız. Bualandaki gelişmeleri anlayabilmek ıçin opera filmlennin 1987 yılından son- ra tanhe kanştığı ıddiasını bır yana bira- kıp (o tanhte aralannda Derek Jartnan ve Ken Russell gıbı yönetmenlenn bulun- duğu 1 CKınemacı bıraraya gelerek 'Aria' adlı birpop-vıdeo yapmışlardı. O günden bu günebu konuya el atan olmadı) önü- müzdeki yıl içerisınde gerçekleştirilme- si düşünülen en az 10 projeden söz etmek gerekiyor. Bu projeler arasında ıkisı ope- ra taririimn ünlü kadın sesi MariaCallas'ı konu alıyor. Bırbırine rakip ıkı fılmın başrollerınde oynayacak kadın oyuncu- lar arasında yıne iki büyük isım \ar: Fa- ye Dunavvay ve Meryl Streep. 'Efsanenin Ardındaki Kadın'da Meryl Streep Özel yaşamı mesleki başansından da- ha çok konuşulan ünlü diva Callas, ölü- münden sonra da sinemacılan peşinden koşturmuştu. Pek çok kadın oyuncu için onu canlandırmak önemli bir kanyer gös- tergesiydi. Callas'ı canlandırmayaıstek- lı oyuncular arasında sık sık Sophia Lo- ren, Anjelica Huston \e Joan Collins'ın adı geçmışti. Ancak. nasıl olduysa her oyuncuy a gülme> en şans sonunda Mery 1 Streep'e güldü \e Streep. 'The \\oman Behind The Legend- Efsanenin Ardın- daki Kadın' adıy la sınemay a aktanlacak filmin başrol oyuncusu oluverdi. Adı bü- yük ölçüde Yunanlı milyarder armatör Aristotle Onanis ıle ya^adığı aşk ıle du- yulan Marıa Callas'ı konu alan filmin senaryosu ıse Callas'ın bıyografı yazan Arianna Stasinopoulos'un kaleminden çıktı. Senaryonun. Callas'ı fettan. dedi- ğım dedık. kustah ve kaba bır dılle yan- sıtıyor oluşu dıkkat çekiyor Bu gelışmenın hemen s>onra>ında 'Ef- sanenin Ardındaki Kadın'a rakip olaca- ğı söylenen bir başka fılm daha yapıla- cagı \e bu kez başrolde 55 ya>ındaki Fa- ye Dunawa>"ın\er alacağı açıklandı. Bel- gesel Ö7elliklertaşıyanbu fılmde ıse Cal- las. daha yumuşak bırportre olarak çızi- lıyor ve sık Mk 'flashback'lere başvuru- luyor Sonuçta hangı Marıa Callas'ın da- ha başanlı olacağına çok yakında opera ve sınemaseverler karar verecek. Sinema endüstnsı bitpazanna yağan nurun peşinde; her geçen gün geçmışte kalan yapıtlan. ısimlerı yeniden keşfet- meyi sürdürüyor. Hem klasik plak üretı- mi yapan hem de bır film stüdyosu olan Sony plak şırketi. İngiltere'nin en ünlü opera yönetmenlerinden JuBeTaymoreıle bır anlaşma yaparak Mozart'ın "Sihirii Flüt'ünü sinemaya aktarmak üzere kol- lan sıvadı Aynı tarihlerde pıyasanın bır başka devi Tristar'da VVagner'in beş sa- atlık operası 'Tristan ve Isokie'yi iki sa- atlik bir müzıkale dönüştürme kararı al- dı. Tristar'ın öne çıkardığı ısımler ıse postmodem tarzıy la dikkat çeken 'Romeo ve Juliet' filminın başrol oyunculan Le- onardo Di Caprio ve Claire Danes. Sha- kespeare'ın bu ıkı ölümsüz kahramanı- nın bugünün koşullanndaki öyküsü ilgı çekmış olacak ki Tristan ve Isolde'nin de eski çağ Ingilteresi'nden 2000'li yıllann Nevv Yorku'na hızlı bır geçiş yapması düşünülüyor. Fılmde oyuncular sadece beden dılini kullanacaklar. Arka planda ise opera sanatçılan VVagner ary alan söy- leyecek. 'La Boheme'den rock müzikali Yılın bir başka ılgı çekıcı projesı de "La Boheme' operasından uyarlanacak bır rock müzikali. Broadvvay "de "Renf adıy- la sahnelenen müzikalin 1997 yılı içen- sınde tamamlanması beklenıyor. Eski Fransız Cumhurbaşkanı Françoise Mit- terrand'ın yeğeni ıse 'Madam Butterfly* operasını sinemaya aktarmayı planlıyor. 'Geceyarısı KovboyıT filminın yönetme- nı olarak tanınan John Schlesinger da Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçırma" adlı yapıtını Türkiye'de çekecek. Costanze'yi de bır Türk soprano Y'elda Kodallı oyna- yacak. Disney ise Tim Rice ve Elton John*un yer alacağı birmüzikal projesiy- le pazarın yeni eğiliminden uzakta dur- madığını gösteriyor. Söz konusu proje Verdi'nin 1871 tanhınde yazdığı 'Aida' operasından yola çıkılarak hazırlanacak bır müzikal olacak. Ancak Tım Rıce. "Ai- da'nın sinemayla alışverışi olmayacak biryapıtolduğunda ısrarlı. ".\idablrsah- ne şovudur" dıyen Rice. eğer filme çe- kilirse en az 'Evita" kadar uzun süreli bir prodüksıyon olacağını ve belki de ta- mamlanması için 2020 yılını beklemek zorunda kalacaklannı behrtıyor Plak şirketleriv le flört başladı Bu arada. taze repertuvar peşındeki büyük fılm stüdyoları da opera yapıtlan sayesınde müzik endüstnsıne canhlık ge- tırmek düşüncesıyle plak şirketlenyle flört etmeye başladı. Sinemaya aktanlmış operalar konusunda uzman bır ısım olan Richard Knovvles'a göre. sessiz sinema çağından günümüze dek sinema opera ılişkisıne göz atılacak olursa bulunmaz bır kaynak ortaya çıkıyor 1900- 1930 yıllan arasında 150 opera filmi gerçek- İeştırildığıni söyleven Knowles'ın kay- naklan o tarihlerde öyküler kadar tek- niğın de ınanılmaz derecede basit oldu- ğunu göstenyor. K.nowles'a göre Holly- vvood başta olmak üzere sinema endüst- risi bugün muazzam bırkapasıteye ulaş- tığı için sinemada görkemh opera ve müzıkaller çağı daha yenı başlıyor. Nerval sergilerle anılıyor MİŞEL PERLMAN P4RİS - Fransız başkentınde geçenlerde. 19. yüzyıldayaşamış ünlü şairlerden Gerard de Nerval anısına düzenlenen sergıye. Suna ve İnanKıraç'ın Akdeniz Medeniyetlerı Enstitüsü de katıldı. Pans tarihsel kıtaplığındakı sergi önümüzdeki 16 mart. Moliere Tıyatrosu ve Şıir Evı'ndeki etkınlik de, 28 şubata dek sürecek. Söz konusu sergilerden binncısı 'Gerard de Nerval' ıkincisi de 'Öteki Nerval' başlığını taşıyor. Suna ve lnan Kıraç'ın Akdeniz Medenıyetlen Enstitüsü'nün katkısı. 1852 yıllarında. lskoç kökenli. fotoğrafçı James Robertson'un gerçekleştirdiğı 19lstanbul fotoğrafı. Bunlann 1852 tarihli olduğu ve Istanbul'a ılişkin olduğu belirtilirken ılk dönem manzaralannı yansıttığı da ifade edılıyor.Öte yandan. fotoğraflann bir özelliği. fotoğraf tarihi bakımından erken dönem oluşu. lstanbul ıle Türkiye'nin dığer yörelerinde çekılmiş en eski ve ilk fotoğraflan oluşturmasıdır. Bu arada, 1808'de doğan Gerard de Nen'al, ruhsal bir hastalık sonucu, 1855'te intihar ederek yaşarmna son verdi. Aynca, Gerard de Nerval. Suriye. Lübnan. Mısır ve Türkiye'yi kapsayan seyahati sırasında. 1843'te tstanbul'da 3 ay kaldı. Bunun yanı sıra Gerard de Nerval'in. 'Voyageen Orient' (Doğu Gezisi) başlıklı yapıtında Türkiye ile ilgıli bir bölüme de yerverilmekte. Bunun yanı sıra sergisinin ilginç taraflanndan bıri de Suna ile tnan Kıraç'ın Antalya kalesi içinde restore ettırdıkleri eski bır Bizans kilisesı ve Türk Evi. Bina. başta Antalya bölgesi olmak üzeri. 3 bın yapıtı ıçeren arkeolojı kitaplığı olarak araştırmacılara çalışma olanağı sağlıyor Buradaki fotoğraflann erken döneme ait bir bölümü ilk kez Gerard de Nerval sergısinde halka gösterilmiş bulunuyor. Sefalet içinde, 47 yaşında intihar eden Gerard de Nerval'e ilişkin sergiyi, ClaudePichois'nın yönetiminde, Jean-Paul Avice ile Eric Buffedaudhazırladı. Bunda, çeşitli fotoğraflar. dagerrotip'ler, çeşitli belgeler yer alıyor. Jean-Paul Avice tarafından gerçekleştirilen 'L'Autre Nerval* (Ötekı Nenal) sergıs: ıse şairin karmaşık kişiliğini ortaya koy r uyor. New York Metropolitan'da Zeffirelli'nin, İDOB'da Yekta Kara'nın yorumuyla sunuluyor Cannen(ler) teması üzerine çeşitiemeler ERHAN KARAESMEN Opera canlılıüanyönündenTur- kıye. verımlı bır dönemı yaşıyor. Cesursahneye koyuş üsluplan ıçın- de yenı prodüksiy onlar denenıy or Opera. bale. temsıl bıletlerı hafta- lar öncesınden tükenıyor Opera sanatçısı olmak uzun yıllardır ılk kez yoğun ılgı v e öv gü toplay an bır sosyo-kültürel statü nıtelığıne ka- vuşuyor. Istanbul'unproduksıyon- ları yabancı sahnelerde canlı al- kış alıyor. Aspendos'taki yaz ay- ları etkınlıklen düzeylı ve anlam- lı gösterıler bıçımıne dönüşüyor. Bu çerçe\ede Hasan Hüseyin Akbulut' un dınamık v e genı> ufiık- lu üst yönetıcılık anlayışı da bu son dönemın sevımlı canlılıkla- nnda pay ı olan onemlı bır unsuru oluşturuyor. Bu hareketlıhgin da- ha da dennlık kazanarak surmesı- nı dılenz. Sahnelenmızdekı bu yo- ğun ve düzeyli opera rüzgârının ürünü birkaç yenı prodüksıyonu son ay larda Ankara v e Istanbul'da ızleme olanağı buldum. Bunlann simgesı olarak Yekta Kara'nın Is- tanbul'da sahneledığı Carmen'i se- çiyonım. Carnıen, bıhndiğı gıbi konusu- nun bıraz basıt ve şematık bıçım- de de olsa aşk. ıhtıras. kıskançlık, baştan çıkancıhk ve benzen çeki- cılik güeü olan duygu v e davTanış- lann yumuşak bıçimde işlendığı. aynca melodı zengınhgi ve orkest- rasyon mükemmeliyetı ve kıvrak bir ses kullanma başansıyla ope- ra literatürünün çok güçlü olma- y an. ama çok sevılen bır yapıtıdır. Rastlantılar. on beş gün arayia sah- nelendikleri ülkelerde büyük ılgı odağı oluşturan ıkı yepyenı Carmen izlememe izin verdı Önce Ne\\ York Metropolitan'da ünlü Zeffi- reüi'nın çevreden yoğun alkış al- dığı halde. mutfak içinde mırıl- danmalı (hattahomurdanmalı) eleş- tirilere yol açtığı bılmen Carmen "ını gördüm. Dınledım Buözelpatır- tılar bır yana. kendi adıma. Zeffı- rellliCarmen'iniçoksevdim Son- rakı günlerde ıse lstanbul'da Yek- ta Kara'nın sahneleyişı ıle IDOB'dan, ülkemizde ilk kez Fran- sızca ezgılenen Carmen'e yolum düştü. Onu da çok sev dım İstanbul'da yaratıcüık kryılcımlan Bu ıkı güzel akşamın ızlenım tazelikleri kaybolmadan. Car- men(ler)'e toplu bır bakış gönder- mek istedım. Burada. birinın büt- çesi diğerininkının yüz katı olan; müzısyenler. yardımcılan. teknik ekip. ıdan personel dahil tüm ça- lışanlannın kışı başına ortalama geliri diğer kurumdakınin otuz- kırk katını bulan; düny adakı pres- tıjlerı yönünden ıse, farklar oran- sal sayıyla verılememekle bırlık- te çok ayn kümelerde oynadıkla- rı bilınen ıkı müzik ortamının ka- çınılmaz farklılıklargösteren ürün- lerınin ılk ve tek karşılaştırması- nın anlamsız ve gereksız olduğu açıktır. Ancak, yaratıcılık kıvılcı- O n beş gün arayia önce N^.. s ^,ık Metropolitan'da ünlü Zeffirelli'nin çevreden yoğun alkış aldığı halde, mutfak içinde mınldanınalı eleştirilere yol açtığı bilinen Carmen'ini gördüm ve çok sevdim. İstanbul'da Yekta Kara'nın sahneleyışi ile İDOB'dan, ülkemizde ilk kez Fransızca ezgilenen Carmen'i de çok sevdim. Tüm perdelerde birden insan hareketliliği ve hele birinci perdedeki çocuklar korosu sahne alış ve yerleşiş biçimi lstanbul prodüksiyonunun lehineydı. Karşılaştırma düzleminin New York Metropolitan olduğu düşünülünce bunun ne kadar gurur verici olduğu açıkça ortadadır. mı öyledeğışık tılsımlı birnesııe- dir kı, parasızlık. odenek darlığı. teknik olanaksızlık engellerinın arasından sıyrılır geçer. Izleyenı keyıf ve hatta bazen coşku vencı bır ürünle buluşturur. lstanbul Car- men'inde bu kıvılcımlardan bır- kaç tanesını birden çakar gorerek mutlulukduydum Bukıvılcımla- nn ürünü prodüksıyon tekniğı ve estetiğı yönünden Nevv York ve lstanbul ürünlennı karşılaştırarak daha ıyı açıklayabileceğımı sanı- yorum. ZefFirelli yarı soyut. az konuş- kan. izleyıcınin ımgelem ve yo- rum gücune çok ış düşüren bır sah- ne kullanım ve dekor duzenı tasar- lamış. Klasik anlamda ıslık çal- dırtacak kadar güzel renkler ve bu- ğulu ışık oyunlarıyla düzenlenmış fonlardan yararlanmış. ön tarafı bomboş bırakılmış. Fabnkadan çı- kış, askerlenn kaleden ıniş, ınsan- lann sokaklarda ve meydanlarda yürüyüş aksiyonlarının tümü bu genış boşlukta akıp gidıy or. Genel lspanya atmosfen ve daha özelde Anda Lucıa yamaçlanndakı Ç'm- gene kasabası havasını bu soyut- luk içinde ve uzaktan gözüken kar- lı tepelerin referansı ile vermiş. Oysa Yekta Kara'da kolonlu ke- merlı birkonstruksıyon aracılığıy- la ızleyıciyı doğrudan bır lspanya havasına sokuyor Oykünıin akışı içinde sonradan zaten bastıracak olan dağ temalarını baştan kullan- ma gereğı duymuyor. Bu konst- ruksıyon. fabnka çıkışı hemşenle- rın dolaşması. çocuk oyunlarının sahneye y ay ılmasını boşluktan çı- kanp daha bır kentsel-kasabasal atmosfere sokuyor v e bana göre et- kı gücü Nev\ York'takınden daha fazla. Öte yandan bınncı perde- nın dramatık sahnesı olan Car- men'ın kaçışındaZeffirellı sahne- ye soktuğu ve meydanda birkaç kez dolaştırdığı atlar ve kanrlan kul- lanırkenöyküyü 1930'lara çekmış bulunan Yekta Kara Carmen'ıjıp- le kaçırıyor. Cüretlı ve hoş bır bu- luş olarak alkışlıyorum. \ekta Kara'nın lehıne onemlı bir fark kendını üçüncü perdede gösteriyor. Büyutece alınmış ve yaklaşmış dağlarda renk \e ışık oyunu güzellığıne rağmen dağla- nn heybetı Zeffirelh'de sadece bır iki yalçın kayagöriinrüsüne sindi- rılmış olarak veriliyor. \ekta Ka- ra'da teknik olarak Nevv York'ta- kınden gen. ama yumuşak bır yer- den ışıklandırmaylayaratılmışolan kar örtüsü havası dağ olayınm ba- na göre daha kuvvetlı bir sımge- sinı oluşturuyor. Az ötede değını- leceği gıbi ses unsurundan maale- sef lstanbul da çok kaybeden bu perdenın bir bolümunün bır gör- sel algılama ziyafeti oluşturduğu- nu düşunüyorum. Zeffirelli'nin dördüncü perdesi Düny aca ünlü Zeffirelli' York prodüksıyonunda Yekta Ka- ra'nın lstanbul prodüksiyonuna göre avantajlı olduğu düşünule- cek tek bolüm dördüncü perde olu- yor. Temsılın tümüne damgasını basan soyutluk içinde ZefFirelli, dekordakı bır çızgı oyunuy la gös- terdıği birkaç basamağın dışında arenay ı tamamen saklamış bulunu- yor. Ö taraflardakı bır yerde bır boğa güreşı olduğunu sadece ge- len seslerden v e o doğrultuy a doğ- ru yürüyen ınsanlardan çıkarıyor- sunuz. Böylece boşalttığı sahnenin seyirciye göre sağ tarafında oluş- turulmuş bır bahçe köşesıne iki ta- raftan ulaşan yollardan Carmen'i ve Jose'yi getırerek rastlaştınyor. Dramatik yalvarı. ret ve cınayet sahnesı bu köşeden sadece sesler- le algılanan arenaya uzanan bü- yuk boşlukta cereyan ediyor. Tra- jik gerginliğı daha yükseİc oluyor. Aynca ilave etmek gerekır kı. Carmen temsıli öncesı aşırı bir yorgunluk gecırerek ilk galada hay- ranlarını bıraz düş kırıklığına uğ- ratmış olan Placido Domingo, be- nım görduğüm üçuncu temsılınde bır on günlük dınlenmeden sonra tamamen kendine gelmış, zınde bır Don Jose idı ve dördüncü per- deyı yalnız ses olarak değıl, artıs- tık aksıyon olarak da olağanüstü bır performansla oynadı. Placı- do'nun yanı sıra dört büyük rolün oyunculan NYaltraudMeier; Ange- la Gherorghiu: Sergei Leiferkus olağanüstü bı rekıp oluşturuyordu. \Vagner"cı ve Richard Strauss'cu unlu bır dramatık soprano olarak bilınen \V. Meier ağır. hantal ve zanf hareket yoksunu bedeninin seyyar ve fettan Çıngene kızını canîandırmasına hıç olanak tanı- mayışma karşın akıl almaz güçlü ve köşelen yTjmuşatılmış sesıyle ara sıra gözü kapamanız kay dıyla mut- hış bır Carmen partisi soyledı. Carmen''in başansı Istanbul'dakı Carmen'i benım görduğüm akşam, bır yığın plağı olan. Bayreuth ve Salzburg festı- vallerıntn yıldızı bir LynnT.Çağ- laroynuyordu Ancakaksiyonola- rak hareketli fettan dışi kişiliğini ıy i yakalamıştı v e görsel bır zev k- le ızledik. (Dığer akşamlarda bu ro- lüoynayan JaklinÇarkçı'nın ışın üstesınden daha da kendını vere- rek geldığını meraklılan ıfade edı- yorlardı.) Tüm perdelerde birden ınsan hareketlıhği ve hele binncı perde- Jeki çocuklar korosu sahne alış ve yerleşiş bıçımı lstanbul prodüksi- yonunun lehineydı. Ve karşilaştır- ma düzleminin Neu York Metro- politan olduğu düşünülünce bu- nun ne kadar gurur vencı olduğu açıkça ortadadır Televızyon ek- ranlanndaki çok başırılı operayı sevdırme programlannı takdirle izleyegeldiğımızvePucciniproduk- sıyonlanyla Avrupa'da alkış top- layabılmış çok değerli müzik ve sa- nat ınsanı Yekta Kara'yı kendi an- layışım ve üslubumla övmek ve başanlannınsürekliliğınidılemek ıçin tstanbul Carmen'inın güzel bır fırsat oluşturmasından böyle- ce yararlanmış bulunuyorum. Ancak, Carmen'ın başansına veTürkoperasındakı genel olum- lu hareketlenmeye karşın çok üst düzeyde ve gerçekten doyurucu seslerin yokluğu düşündürücü bır unsur oluşturuyor. Sadece pnma- donnaları ya da erkek büyük ses- leri çok uzun zamandır çıkarama- yışımız değıl, yardımcısanatçıla- nn ve koro üyelerinin seslerinın de bır Batı sahnesine oranla genelde düşük tonlu. güçsüz. kolay düşe- bilen bir sesler topluluğu oluşrur- duğunu maalesef dıle getirmek zo- rundayız. Ancak olaydaki yaygın canlılık operatik ses alanında da çok yakın- larda kozayı delmelerin baş- layacağını ve evrensel müzik âlemmde kendi kanatlarıyla artık rahatlıkla uçabilen bir Zehra Yü- dız'a benzer ömeklerın sayısınm artacağını umarız. • Açlık Catherine Deneuve. Davıd Bovvıe ve Susan Sarandon. Whitney Strieber'ın ronıanından uyarlanan fılmde buluşuyorlar. (Etiler Akmerkez 282 05 05, Bevoğlu Fitaş 249 01 66, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy Bahariye 414 35 05) • Gözler ve Sözler Uma Thurman. Jeneane Garofaio ve Ben Chaplın çağdaş bır Cyrano De Bergerac öy küsünde birbınnden eğlenceli üç karakteri canlandınyorlar. Filmin yönetmeni Mıchael Lehmann (Şişli Kent 241 62 03, Beyoğlu Sinepop 251 U 76, Ç. tai Şafak 5/6 26 60. Bakırköy Avşar 583 14 97, Galeria Prestige 560 ~2 66, Suadive \fovieplex 385 24 49) • Çılgın Lise Jon Lov ıtz. Tia Carrere. Louıse Fletcher ve Mekhı Phifer rol aldığı fılmın yönetmeni Hart Bochner. (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbey ' Gazi 247 96 65, Etiler Akmerkez 282 05 05, lstanbul Princess 282 06 95, Ç. 7aj Şafak 516 26 60, Altunizade Capitol 391 19 35. Kadıköv Ocak 336 37 ' "1, Kadıköy 4> 336 00 50) • İftiranın Bedeli Steven Segal ve Keenen Ivory Wayans'm ıkı ıyı pohsı canlandırdıklan fılmın konusu, ıftıraya uğrayan bir polısin yeniden göreve dönmek için bu iftıralardan kurtulma çabası (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbev Gazi 247 96 65. Etiler Akmerkez 282 05 05, Ç. faş Şafak 516 26 60, Bakırköv Avşar 583 14 97, Kadıkih Sürena 336 06 82, Altunizade Capitol 391 19 35) • Yllbaşı Tatili Jodıe Foster'ın yönettıği filmin başrol oyunculan Holy Hunter. Robert Dovvney Jr. ve Anne Bancroft (Şişli Kent 241 62 03, Kadıköy As, Bakırköy İncirli 572 64 39, Beyoğlu Beyoğlu) • Son Adam Bruce Willıs her iki tarafta birden savaşıyor (Beyoğlu Atlas 252 85 7 6, Etiler Akmerkez 282 05 05, Etiler Hilhide 263 18 38, Osmanbey Gazi 247 96 65. Ortaköy Ferive 236 28 64, Teşvikiye AFM , 224 05 05, Bakırköy Renk 5'2 18 63, Bakırköy Carousel 571 83 80. Altunizade Capitol391 19 35, Kadıköy Moda 33'01 28) • Ejder Yürek Dennıs Quaıd ve Davıd Thevvlis Sean Connery'nın seslendirdığı Draco'yla birlikte bir . efsane dünyasında yolculuğa çıkanyorlar izleyicileri. Fılmın yönetmeni Rob Cohen. (Beyoğlu Fitaş 249 01 • 66, Ortaköy Princess 227 60 11, Bakırköy İncirli 572 64 39, Bakırköy Avşar 583 14 97) • Dr. Moreau'nun Adası John Frankenheımer'in . yönettiğı fılmde Marlon Brando. Val Kilmer rol alıyor. (Bevoğlu Fitaş 249 01 66, Bakırköy Carousel , 571 83 80. Altunizade Capitol 39119 35, Kadıköy. ,. Moda 33'01 28) • VuKovar Film uluslararası festivallerde toplam 11 odül aldı. Mırjana Jokoviç başrolde. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66; • Fanatik Tony Scott'un yönettiği filmde Robert De Niro, \Vesley Snıpes başrolde. (Bevoğlu Lale 249 25 24, Bakırköv Avşar 583 14 9 7, Kadıköy Hakan 33^96 3". Suadiye \tovieplex 385 24 49) • Ateş Altında Cesaret Denzel Washington ve Meg Ryan başrollerde (Beyoğlu Lale 249 25 24, Kadıköv Reks 336 01 12, Bakırköv Avşar 583 14 97, , Çemberlitaş Şafak 5/6 26 60, Şişli Kent 241 62 03, , Kadıköy Hollynvod 338 90 ~6) - • Çalınmış Güzellik Bernardo Bertolucci'nin ; yönettiği fılmde Lıv Tyler ve Jeremy Irons başrollerde. (Bevoğlu Pera 251 32 40, TeşvikiveAFM- 224 05 05, Eren'köv Apollon 362 51 00, Kadıköv As , 336 00 50) • Los Angeles'tan Kaçış John Carpenter'ın fılmınde Kurt Russell'ı başrolde izliyoruz. (Etiler \ Akmerkez 282 05 05, Bevoğlu Fitaş 249 01 66, Ortaköy Princess 22"'60 11, Aksarav YUdız 589 61 ' 39, Fatih Feza 631 16 08. Florya Prestij 663 28 86, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy Moda 33701 28, Bakırköy İncirli 57 2 64 39, Bakırköy Avşar 583 ) 14 97) • Eşkıya Yavuz Turgul'un yönettiği filmde başrollen Şener $en ve Uâur Yücel paylaşıyor. (Beyoğlu Emek 293 84 39. Osmanbey Gazi 247 96 ' 65. Etiler Akmerkez 282 05 05, lstanbul Princes 285 < 06 95, Ortaköv Princes 227 91 47, Bakırköy 74 572 « 04 44, Galeria Prestige 560 72 66, Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Suadiye Movieplex 385 24 49, Kadıköy Kadıköy 33'74 00) • Kayıp Çocuklar Şehri Fılmde Ron Perlman, ; Daniel Emilfork. Judith Vittet, Dominique Pınon rol ' alıyor (Beyoğlu Alkazar 293 24 66) • Nelly ve Mr. Arnaud Claude Sautet'nın fılmınde Emmanulle Beart ve Michel Serrault başrollerde (Beyoğlu Alkazar 293 24 66. Kadıköv Baharive 414 35 05) PRI şiip yarışması sonuçlandı Küitür Servisi - PEN Yazarlar Derneği'nin ölümünün 10 yılı dolayısıyla Edıp Cansever anısına düzenlediği -_ şiır yanşması sonuçlandı. 'Büyük ödül'e değer yapıt - bulamayan Cengiz Bektaş. Eray Canberk. Mustafa Öneş. Sennur Sezer ve Güven Turan'dan oluşan ( ; seçicıler kurulu. oybirliğiyle üç özel ödül verilmesini ^ kararlaştırdı. Özel ödüller. Izmir'den Mehmet Kazım ve Mehmet Atilla ile Ankara'dan H. Önder Okay'a '_y verildı. Ödüller. 29 ocak günü düzenlenecek Edip \ Cansever'i anma törenmde sahiplenne verilecek. Genco Enkal'dan Bintakım Azizlikler' Küitür Senisi-Dostlar Tiyatrosu, yeni sezona 10 , ocak günü Martı Sanatevi'nde Genco Erkal'ın Aziz : | Nesin'in öykü, şiir. oyun. masal, taşlama ve köşe yazılanndan uyarlayıp yönettiği "Birtakım Azizlikler' J adlı tek kışilik gösterisiyle başlayacak. Kısa bir süre : için cuma saat 20.30, cumartesi 18.00 ve pazar günleri,! 15.00'te sergilenecek oyun mart ayı sonunda yerini M Mehmet Llusoy'un sahneleyeceğı. Paulo Coelho'nun "Simyacı" adlı oyununa bırakacak. 4 Cinuçen Tanrıkorur resitali ; Küitür Servisi - Düny aca ünlü ut v irtüözü ve besteci -l Cinuçen Tannkorur, 6 ocak pazartesı günü Muammer • Karaca Tıyatrosu'nda saat 20.30'da bır ut resitali n verecek Bestecının çeşitli makam ve formlardaki söz ve saz eserlerının yer alacağı resitalde Ismail Dede, '•> Zekai Dede ve Yesari Asım Arsoy gibi besteciierin yapıtlanna da yer verilecek. Vakıf Guraba Hastanesi 2.*. Cerrahı Klinığı yaranna verilecek olan resıtalin .! bilctlerı Vakıf Guraba Hastanesi Başhekımlıği ve ? Karaca Tiyatrosu gışesınden sağlanabılir. T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle