02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OC4VK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İHITden örgüt içi infazlara tepki • ANKARA (ANKA) - Insar Haklan Derneği -IİHO. 19%'nınson4 ayınca cezaevlennde vaşaıan örgüt içı infaz sayısnın 7 olduğunu bıİdi-erek örgütlen bu ınfazan durdurmava çağırüı. İHD"nin. de\let ıhlalbrine karşı mücadele ederlen temel hak \e özgir'Jüklere. özellikle de -yaşan hakkına, muhalıt -2Üç cdaklannın da saygılı -olmas.1 gerektiğinı her -fırsaisa vurguladığı -belirilen açıklamada. ."İHD olarak yaşam hakkını , ihlal sdenler kim olursa .olsurlar. kendı oluşurduklan kurallarla öiiirr cezasına yer \errremeleri çağnsında bulunuyoruz" denıldi. Eyıp Aşık ifade verdi M ANKARAfAA)- ANAP Trabzon Mılkuekıh ,Eyüp Aşık. Ömer Lütfü Topâl cinayetıyle ilgili .olarak Ankara Cumhunyet , Başsavcılığı'na talımaila Hfade verdı. Ankara Adlıye -Sara>ı'na dün akşam rsaatlennde gelen Eyüp Aşıkın. soruşturmayı yürüten Sanyer Cumhuriyet .Başsavcılığı'nın talimatı>la Ankara Cumhunvet Başsa\cı Yekili Mehmet Ali Karaatlı tarafından ' ifadesi alındı. Aşık'ın. bir gazetede yer alan '"Topal para ıçin öldürüldü" şeklındeki beyanını ihbar kabul eden Sanyer > Cumhuriyet Başsavcılıgı. "Ankara Cumhunyet Başsavcılığı'na >azı yazarak Aşık'ın bu rkonudakı bilgısıne ıbaşvurulmasını \e elınde -bulunan belge ve kasetleri -ıstemesinı talep etmişti İmzasc ihbar mektubu • İSTANBUL (AA)- Mstanbul Cumhuriyet Başsavcılığfna ulaşan imzasız ihbar mektubunda. eski Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir tarafından "korunduğu öne sürülen ve Kömürcüler Derneği Başkanı Mehmet Akarçeşme'nin öldürülmesı Heügıli olarak y'argılanması süren Adem .Şeyhanlıoğlu'nun ifadesi .alındı. lstanbul Adliye Sarayı"na mevcutlu olarak getinlen Adem Şeyhanlıoğlu. 2-3 ay önce gönderild^ğı öğrenılen \e gecen hafta basında yer alan imzasız ihbar mektubuyla ilgili olarak, tstanbul Soruşturma Sa\cısı Sezgın Özdemır'e ifade \erdı. tfadeyı alan Soruşturma Savcısı Sezgın Özdemir. basın <mensuplannın konuyla rilgili sorulannı yanıtlamadı. Şiir kliplerine inceleme • ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı. Nâzım Hıkmet. Yahya Kemal Beyatlı. Tevfik Fikret. Necip Fazıl Kısakürek ve •Orhan Velı Kanık'ın Sşıirlerine çekılen klıplen "incelemeye aldı. Türk edebiyatının klasık şairlerinı genç kuşaklara tanıtmak \e se\dirmek amacıyla İsmaıl Cem'in Kültür Bakanlığı dönemınde başlatılan şıir ^klipleri projesi soruşturma •konusu oldu. Kültür Bakanlığı. lstanbul Kültür ve SanafVakfı ile yapılan protokolde. 6 şıır klibı "çekilmesi öngörülmesine karşın5 şiirklibi çekilmesine inceleme aerekçesıni gösterdi. Kültür bakanlığrnın, İstanbul Kültürve Sanat Vakfı'na bir yazı göndererek bunun _nedenını sorduğu. verilecek .yanıt doğrultusunda izlenecek yolun belirleneceği bıldirildı. Oran'da ilginç buluşma • ANKARA (Cumhurnet -Biirosu) - Susurluk'taki Orafk kazasının ardından •fcrtava çıkan karanlık bae antılann odağındakı Isirr.lerden DYP Elazığ Milenekilı Mehmet Ağer'ın danışmanı ıle Sedat Tîucak \e kazada ölen 'Hîbevin Kocadağ"ın kız 'kardeşinin önceki akşam bir 'ara>a geldikleri öne sürûldü. Bucak'ın "komşularından alınan bilcıve göre dün saat 15.30 "sıralannda Ağar'ın "danşmanı beyaz bir Ford 'Escort'la lojmanlara girdi. "Kosuklar 5"er dakıka arayla Bucak'ın evıne geldiler. Içende bir süre kalan koruklar, daha sonra ayn ara.larla Oran Sıtesi'nden ayrldılar. Demokratik Kitle Partisi'nin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığı'na verildi i'den eyalet çözümüANKARA (ANKA) - Genel başkanlığı- nı Şerafettin Elçi'nın \aptıâı Demokratık Kitle Partısi fDKP) kûruldü. DK.P üenel Başkanı Elçi. lçişlen Bakanlığı'na partı- nin kuruluş dilekçesını \erdikten sonra >aptığı açıklamada. "Merkezi sisteme kar- şıyız.lederasyon ademi merkezi bir sistem oİduğundan kabul edilebilir. ama buim ş.u anda savunduğumuz evalet. daha doğrusu ademi merkezivetçi sistemdir" dedi DKP'nın kuruluş dilekçesi dün İçişlen Bakanlığı Genel Sekreterlığf ne \erdı. 7 'sı kadın 69 kurucusu bulunan partının genel başkanı, 12 Eylül öncesınde CHP lıstesin- den parlamentoya gıren \ e bakanlık da ya- pan Şerafettin Elçı olarak belırlendı Elçı. berabennde eşı Fatma Elçi \e par- tı üst düze> vetkılılen olduğu halde içışle- n Bakanlığı Genel Sekrete- n Ali Bilir'e partınin kuru- luş dilekçesını \ee\raklan- nı sundu. Şerafettin Elçı. amblemı beyaz zemın üze- nne ışın saçan güneş olarak belirlenen partınin kuruluş işlemlennden sonra yaptığı açıklamada. federasyonun bir de\letın bölünmesı de- mek olmadığını belırterek şunları söyledi: "PKK'nin bu konuda netleşmesi lazım; çünkii ha- len federatif sistemle vöne- tilen ve ülke bütünlüğü cok güçlü sağlanan ülkeler \ar- dır. Memnun \e mutlu olan hiçbir >Tirttaş, kendi de\le- tinden a>nlmak istemez. Tekilci aıilayış ancak totali- ter, otoriter, faşist siyasi an- lay ışlann modelklir. Bu mo- delleri terk etmemiz lazım." Elçı. "Mesut Barzani benim arkadaşım. Tiirkeş de .\lman Hıristhan Birlik Partisi Başkanı Strasüss"iinarkadaşı.MHP'\eAI- manlann uzantisı demek doğnı mu. a> nı şe- kilde diğer liderlerin de dostluk kurdukla- rı partiler \ar" dedı 'Temelde Kürt sorunu >ar' Şerafettin Elçı. Kürt partiM olup.olma- dıklan konusundakı bir sonıya "Biitün so- runlann temelinde Kürt sorununun \attı- ğını gördüğümüz için bu sorunu pnıgramı- mı/ın merkezine ofurtu\oruz, si>asi faali- vetlerimizi ön plana çıkartıvoruz. O soru- nun çözümünde i> i ni\ etle hareketedebilen herkesin partishiz" y amtını \ erdı Elçı H \- DEP'ten farklılıklan konusunda da şunla- rı sövledr "HADEP'ten farkımı/ konusun- da. biz 'Kitle partısiyız. sinıf temeline da- yalı bırpartı değılı?" di>oruz.Toplum HA- DEP'c önemli destek \erdi. Biz bu desteği takdirle karşılı\oruz. Çünkü o> >erenler i>i ni\ etle i> i amaçla hareket ettiler. Ama HA- DEP ne > azık ki ki toplumun kendisine \ er- di0 bu desteği. >i>asi güç olarak toplumun lehine kullanabilme becerisini. maharetini gösteremedi. ^alnı/ iddialar önemli değil. ehliyet de önemli. Biz politikada kalitev L se- \ i\e\ i > ükseltip ılımlı bir ortam içinde bu so- runun çözülebileceği inancı> la hareket edi- \oruz. be>inlerde bir \umuşama >apma- mız lazım. Eğer biz kendi sert dav ranışları- mızla be> inlerde sertlikler >aratırsak hu so- runu cözmemiz mümkün değil." Elçı. bir soruüzennede"Sa> ınCumhur- başkam'nın da ifadelerinde belirttiği gibi Kürt realitesini tanımak gerek, ama bu re- alite lafta değil. bu ana\asal ve yasal gü\en- ce>e kavnşmaJı. ondan sonra Kürtlerin ken- di kimlikleriv leörgütlenebilme hakkının ta- nınması lazım" dıye konuştu. Kürt ısNanları konusundaki sorulara da Elçı. ozetle şu yanıtı \erdr "Türkive Cumhuriveti'nin kuruluşun- dan sonra Mustafa Kemal ve arkadaşların- ca Kürtlere verilmiş doğal v aatler bir kena- ra itildi. Kürt varlığı. ret ve inkâr edildi. Kürtlerin asimilasvon vöntemiyle kimlilde- rinin değiştirilmesi. varlığına son verilmesi devletin temel politikası oldu. Bugüne ka- dar 27 Kürt isvanı vaşandı. Halen de ülke- mizde bir silahlı çatışmava tanık olmakta- >u. bu kadar isvan bastırıldı. halen devam edivor. sorun ortada." 'Öldürmekle tükenmez" Elçı. partinın PKK'\e bakışı konusundakı soruya ise şu yanıtı \erdi: "Biz demokratik banşçı yöntemleri benimsiyoruz. PKK. Kiirdistan İşci Parti- si olarak siyasi havata gir- miştir; evlemlerini onavla- mıyoruz." Öldürmekle Kürtlenn tü- kenmeyeceğıni. Kürtlenn de silahla bir yere vanlaca- ğı görüşünü terk etmelen gerektığini anlatan Elçı. ıd- dia edildıği gibı Mesut Bar- zani'nin Kürdıstan Demok- ratik Partisi'nin uzantısı ol- madıklarını vurguladı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART OR\L \alisi: Asünda fazla korucu\a ihtivacımız >ok- Amacımız Licelilere vardını etmekti. PORTRE/ ŞEH4FETTİS ELÇI Yüce Divan'da mahkûm olan bakan 1938 yıhnda Cizre'de doğan Şerafettin Elçı. lise eğitimini Mardin'de tamamladıktan sonra Ankara Cniversitesi Hukuk Fakültesı'ni bitırdı. Cizre'He avukatlık yapan Elçı, l%8yılmdaki seçimlerde mıllet\ekili oldu. Elçi, Bülent Ecevit başkanlığında 5 ocak 1978'dekurulanve 15 ekim 1979"dakı ara seçimlerden sonra istıfa eden hükümette Bavındırlık \e İskân Bakanlığı görevini yürüttü. Elçi. 12 Eylül darbesinden sonra Millı Gü\enlik Konseyı tarafından bakanlığı sırasında göre\ i kötüye kullannıak, rüş\et almak \e \ermek suçlanyla Yüce Divan'a gönderildi. 12 Nisan İ983'te I yı!2ay hapis .. ve 2 bın 33,.lirapara ANAP lideri Yılmaz, Susurluk'İa ilgili dava açılmamasına tepki gösterdi 6 Her geçen günü kâr sayıyorlar 9 • ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Susurluk olayıyla ilgili olarak kendisinin ve basının görevini yaptığını söyleyerek "Sıkıştırın biraz da hükümet yapsın" dedi. İstanbul Haber Servisi-ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Susurluk ^.kanda- lınm üzerinden 2 ay geçmesıne karşın. tek bir dava açılmamasını eleştirdı. >'ılmaz, "Hükümetin. sonuçlanndan çekindiği için dava açmava cesaret edemediğini" söy ledi. ANAP Genel Başkanı Yılmaz. apandi- sit ameliyatı geçiren Bakırköy Beledıye Başkanı Ahmet Bahadırlı'yı Internatıonal Hospıtal'daki odasında zıya- ret etti. Önceki akşam aniden rahatsızlana- rak apandısıt amehyatına alınan Bakırkö> Belediye Başkanı Bahadırlf nın durumu- nun ıyi olduğu belirtildı. Bahadırlı'yı "geçmişolsun"zıyareti j.on- rasında gazetecılerm Susurluk kazasının ortaya çıkardığı ılişkilerle ilgili sorulannı yanıtlayan Yılmaz. lıükü- meti eleştirdi Yılmaz. "Her geçen günü kâr sayıvoriar. Aslında soruşturmamn be- raberinde getireceği sonuçları tahmin edi- A.NAP lideri \ ılmaz. apandisit amelivatı olan Bakırkov Beledive Başkanı Ahmet Ba- hadırlı'vı tedavi gördüğü Internatıonal Hospital'da zivaret etti. (CEM LLLTAŞ) vorlar: onun için de geciktirmeve çalışıvor- İar" dedi ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. Susurluk skandalmın ardından istıfa eden eskı Içışlen Bakanı Mehmet Ağar'ın "ada- mı" olarak nitelenen Ankara Emnıyet VIii- dürü RamazanEr'ın lstanbul"aatanmaM\- la ılgılı bir soruyu "Ben o konuda bir de- ğerlendirme>apmam"dı\e\annladı Hol- landa'da bir >üre tutuklu bulunduktan son- ra serbest bırakılan Hüsevin Baybaşın'ın \erdiği ifadelerden doğrulatabıldıkleri id- dialar olupolmadığı yolundakı soru üzeri- ne \ r ılmaz. "Bu da benim işim değil, savcı- lığın işi. Bengörevimivapıvorum. Sizdeva- pışorsunuz. Siz sıkıştırın hükümet de yap- sın" dıve konuştu. Baybaşın'ın ifadebantlannı "önemlibel- ge" olarak lanse eden. ardından da lstanbul DGM'ye veren Yılmaz. ılgılı ıddiaları so- ruşturma görevının sa\cılığa ait olduğunu \ ıneledı Buna karşılık ANAP Genel Baş- \an Yardımcısı YaşarOkuyan. bırhaftaön- .e gazetemıze vaptığı açıklamada. ANAP ııderının aksine. Yılmaz"ın. Baybaşın'ın ıddıalarını özel olarak göre\ lendırdiği uz- manlara incelettırdiğını söylemi^. bunlar- dan doğrulatabıldıklerini ka:nuo\ una açık- layacağını belırtmıştı. Yılmaz. TBMM Susurluk Araştırma Komısyonu'na \erdığı bilgıde. uyuşturucu kaçakçılığından aranan bir kışınin "em- niyettedaire başkanı" olarak göstenldiğıne ılışkın belgeler bulunduğunu bıldirdi Yıl- maz. çeşıtlı suçlardan aranan zanlılar için düzenlenen 50 belgenın, Genel İstihbarat Daıre Başkanı Emin Aslan tarafından on- aylanmaması üzenne. Emniyet Genel Muduru tarafından ımzalandığını açıkladı IRMIKI AYDIN ENGIN e - mail: engin " planet.com.tr Bu demokratlıktan sıkılma- ya başladım. Sız de bir demok- ratsanız (Cumhuriyet okudu- ğunuza göre öyle olmak zo- rundasınız) fark etmişsınizdır: süreklı sınavdayız. Itılip kakılı- yoruz; övgüden geçtim. söv- gülerin hedef tahtasına dönüş- türülüyoruz. Demokrat olmak sürekli sınavda olmakla özdeş- leşti. Bakın yanınıza yörenize, de- mokratlığı davranışlarının, tu- tumlarının eksenıne yerleştir- memiş, en azından öncelikler sıralamasında demokrasiye arka sıralarda yer vermişler: ış demokratları. demokrası sa- vaşçılarını savunmaya geldı- ğinde kıllarını bile kımıldatmı- yortar. Ama kendilerının başına bir "işler" geldiğinde demok- ratlara dönüp "Hadisenize, ne bakıp duruyorsunuz? Savun- sanıza bizi" diyorlar. Alın Aczmendilerı. Şeyhlerı Müslüm Gündüz, demokrası- nin yeminli düşmanı oldukları- nı hiç saklamaksızın belırtıyor. (Burada bir parantez açalım: Aczmendilerde. en azından bu güne dek, kendılen gıbı düşün- Demokratlığm Sürekli Smavı meyene zor kullanma yönünde birtutum gözlenmedı. Merkez- lerı Elazığ'da kimı yargısız ın- fazlarda canını yıtırenlerin ce- nazelerıne katıldıklarının tanık- larından birı de bu satırlann ya- zarı. Bu anlamda bellı belırsız bir hoşgorüden bıle söz edile- bilir. Ama bu edılgınbırhoşgö- rü. Bu bağlamda "demokrası eşittirhoşgorü"filan değil. De- mokratlık etkın. gereğınde mı- litan bir tutum olmak zorunda. Cumhuriyet rejiminin bir süsü filan değil). Evet, Aczmendıler resmen ve alenen demokrasi- ye düşman. Ama başlarına bir ış geldiğinde demokrasiye sı- ğınıyor ve demokratlardan destek bekliyortar. işte demokratlığm "sureklı smavı" da orada başlıyor. Acz- mendilerle dünya görüşünüz taban tabana zıt. Dahası. adamlar fırsatını bulsalar de- mokrasinın cenaze namazını kılacaklar. Gel gör kı zora baş- vurmadığı takdirde demokrasi düşmanlarının bıle yurttaşlık haklarını savunmak, demokra- tın görevi. Sövgülere hedef de olsanız. "Vay. ülkeyı ortaçağ karanlığı- na itmek ısteyenlere koltuk çı- karsın ha. Senı gidi laiklık duş- manı senı" dıye hırpalansanız da demokratlığı. demokrat gı- bı surdürmek zorundasınız. Şu ulkede doğru dürust bir burjuva demokrat partıye ka- vuşmak bal gibı burjuvaların sorunu. Merkez sağı şu ılkellı- ğınden kurtarmak onların gö- revi Faşizm özlemcilerinin de. şeriat havarılerının de merkez sağ partılerdeyuvalanmasına, köşe başları tutmalarına en on- ce bu ülkenin burjuvazısının engel olması gerek l-ıh kılları- nı bıle kıpırdatmıyorlar. Çiller- lere, Ayvaz Gökdemir'lere, Sedat Bucak'lara (adam mil- letvekilı ya) filan katlanabıliyor- lar. Cem Boyner ve arkadaşla- rı YDH'yi gün ışığına çıkarma- ya çabalıyorlar. Böyle bir par- tınin gereğinı ve yararını, bu- nun Turkiye merkez sağına olumluluk, demokrasiye ıçenk kazandıracağını söylemek, sa- vunmak demokratlara düşü- yor. "Vaaaay, o da lıboş olmuş demek" gibi düzeysiz eleştırı- ierı umursamaksızın bunu ya- pıyorlar. YDH çıkışını surdere- mıyor. enkazı taşımak Hüse- yin Ergün'e kalıyor. "Yazık ol- du. Olsa demokrası ıçın ıyi olurdu" dıyen gene ve sadece demokratlar... Laikliği gerçek ıçeriğinden soyutlayıp sanki birı ötekinin tümieyeni değılmışcesine ''La- iklik rrv, demokrasi mi dense valla ben kendi hesabıma..." dıye başlayan tuhaf cümleler- le tartışan kimi laikler. omuz- daş aradıklarında yüzlerıni de- mokratlara dönuyorlar Ama bunun tersı her zaman geçerlı olamayabilıyor. Kürt sorununun özünde bir teror sorunu değil, bir demok- rası sorunu olduğunu savunan demokratlar gün geliyor "va- tana ıhanetle", gün geliyor te- rörün değirmenıne su taşımak- la suçlanıyorlar. Gene de bu ül- kede Türk ve Kürt yurttaşlar arasında yurttaşlık bağlamın- da ayrımcılığa en kararlı karşı çıkış. gene demokratlardan geliyor. Ama teröru bir sava- şım yöntemı olarak benimse- mış PKK saflarında demokra- si, yürekler acısı bir çıfte stan- darda dönüşüyor. Kürtlere yö- nelık silahlı çözümlere karşı çıkmak demokratlık. PKK'nin teröre tapan çızgısıne karşı çıkmak "TC işbihikçiiiği" olu- verıyor. Bu çarpık değerlendir- melere rağmen Kürt sorunu- nun çözümünü namluların ucunda değil, siyasal ve barış- çıl yollarda arayanlar ve bunu ınatla sürdürenler gene de- mokratlar. Doğrusu hıç abartmasız de- mokratlar. bu ülkede sürekli sı- navdalar. Eh demokrasinin ır- zına geçilmesı günlük bir ülke gerçeği. O yüzden her gün sı- navvar. Yazının girışındekı "sı- kılmaya başladım" lafına takıl- mayın. Bızimkısı yenı gelın ör- neği. Hem ağlayıp. hem gi- deceğiz... POUTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Akdeniz'den Lice'ye... Başbakan Necmertin Erbakan. 'Noel tatili'riı geçirdığı Antalya'dan Ankara'ya döndükten sonra MİT Müsteşarı Sönmez Köksal ve Başbakanlık Teftış Kurulu Başkanı Nuri Oduncu'yla görüşüp, Adalet Bakanı Şevket Kazan'a soruyor: "Susurluk gelişmeleri mahkemeye ıntikal ettiri- lecek duruma geldı mı?" Kazan,"Aşağıyukarıhazırvazıyette"yanıhru ve- riyor. Erbakan bunun üzenne, "O zaman hemen yargıya intikal ettırilsın" diyor. RP içinde bir grup mılletvekıli, günlerdir, Susur- luk'taki kazayla bırlikte ortaya çıkan 'mafya, polis, sıyasetçı' üçgeninde olup bitenlerın partı tabanla- nnı etkıledığını Başbakan Erbakan'a ıletıyorlar. RP'liler, DYP lideri Tansu Çiller'in kendi çıkarları ıçın her yolu denedığinı, bu durumun da partileri- ne oy veren seçmenı tedırgin ettiğını belırtıyorlar... Kımi RP milletvekıllerıne seçmenlerin şu soruyu sordukları kulaktan kulağa dolaşıyor: "RP gıderek kurulu duzenin partısi mi oluyor?.." Ben birkaç gündür Ege ve Akdeniz kıyılarında- yım. Buralarda DYP ve RP'nin gıderek eridiğine ta- nık oluyorum. Altı ay önce yıne aynı yörelerde dolaşırken ko- nuştuğum kışiler DYP ve RP'ye sıcak bakıyorlardı. Bugün ıse bunun tam tersıni gördüm. DYP ve RP rüzgârı Susurluk kazasıyla birliKte bıtmiş, yerini ANAP, CHP. İP ve ODP poyrazına bırakmıştı. Kimın- le görüştüysem herkes Mesut Yılmaz'ı öve öve bi- tiremıyor, onun yürekli çıkışını destekliyordu. Yine Ege ve Akdeniz kıyılannda altı ay önceye oranla CHP tabanında bir sılkıniş göze çarpıyordu. Hem kırsal hem de kentsel alanda İP ve ÖDP'nın bir hareketlılık içinde olduğu dikkatı çekiyordu. DSP ise kendı halinde ve sakındı... Özetlersek. Susurluk kazasından sonra RP ve DYP'nın havası lyıce ınmış. ekonomık kıskaç ıçın- de olan tütun, pamuk, zeytın, incir, üzüm üreticile- ri, bir yıl önceyı arar olmuştu. TARİŞ ve ANTBİR- LİK gibı üretıcı kooperatıflerı de bu ekonomık bas- kıdan nasibını almıştı... • • • Refah Partisi gerçekten kurulu kapıtalist düzenin bir parçası mı oluyordu? Başörtüsü zulmü edebıyatı belki iç Anadolu'da tutuyordu ama tarım ekonomısinın atardamarını oluşturan Ege ve Akdeniz yöresinde bu yöntem pek tutmuyordu... Refah Partisi'nin kendi içındeki çelişkısi giderek su yüzüne çıkarken, şerıatçı kesımin 'radikal kalem- leri', başta Erbakan olmak üzere parti yönetimıni acımasızca eleştiriyorlardı... Başbakan Necmettın Erbakan'ın yeni yıla Antal- ya'da beş yıldızlı Falez Otel'de girmesinı eleştiren Refah yandaşlan, "Yılbaşı kutlamalannı protesto edelım derken iki yanlışı bir arada yapıyoruz" de- yıp saldırıya geçıyorlardı: "1 - Noel ya da yenı yıl kutlamalarını protesto et- mekıçin 'Mekke'nin Fethı'nı bahane ederek bugü- nü harcıyoruz. 2- 'Mekke'nin Fethi'n/ 1 Ocak tarihine kilitfeye- rek Kameh takvimi bir kenara itiyoruz. Kaldı kı yeni yıl kutlamalan 31 Aralık'ın sonuna denk geliyor. 'Mekke'nin Fethi'n/n Miladi takvime kilitlendiğı tarıh ise 1 Ocak. Bugünkü şeklı ıle ve tarih olarak 1 Ocak Hz. isa'n/n doğum günü değil. Zaten bir peygambe- rin doğumunu böyle kutlamak da bir başka rezillik olurdu. Yeniyılın Coca Cola tarafından reklam malzeme- si olarak üretilen Noel Baba'sının da Santa Klaus ya da Aziz Nikolas'/a bir ilgısı yok. Pekı, hal böyle ıken Falez Otel neyın nesi oluyor? Herhalde 'Mekke'nin Fethı' için gidilmez. Sayın Başbakan yeni yıl partisıne de gitmedi. Ha!... Dünya nimetlenni hep masonlar yiyecek değil ya, biz de kıyısından köşesınden tatmalıyız! Öyle düşünüyorsanız sız de Ramazan Bayramı için şimdiden Falez Otel'de yennizi ayırtabilirsinız. Otel- de gösten yapan Rus revü kızlanna gelince onlar cariye sayılır. Ben Hoca 'nın yerinde olsam, pek tanınmayan iyi bir kaplıcaya giderdim. Çiller kuşburnunu tanıttı. Hoca da İtalyan modacısını tanıttığı kadar bir kap- lıcanın da tanıtımına vesıle olurdu, insanların ilgi- sıni sağiık tuhzmıne çekerdı. Özal Bijan 'dan giyınirdi, Erbakan Versace 'ye ta- kılıyor." • • • Susurluk kazası, toplumun üzerindekı suskunlu- ğu ve yılgınlığı biraz olsun atmış Ege ve Akdeniz yöresinde... Izmır'den Muğla'ya: Manisa'dan Denızlı'ye; Uşak'tan Antalya'ya dek her ılde, her ılçede 'temız toplum1 panelleri, yürüyüşlerı yapılıyor. demokra- tik kitle örgütleri. sendikalar seslerini duyuruyorlar... Toplantı ve yürüyüşler hem kalabalık hem de coşkulu.. Acaba Ege ve Akdeniz böyleyken Lice nasıl, Gü- neydoğu'dakı ınsanlanmız ne yapıyor? Koruculuğu kabul etmeyen Lice'de insanlarımız tedirgın ve çaresiz. Lice'de telefonlar dinleniyor, gazeteler dağıtılmıyor... Lice'de yaşayan yurttaşlanmız üzerindekı baskı gıderek yoğunlaşıyor... Lice'de üç yıl önce ölümlere neden olan olayla- rı unutmadık... insanlar baskıyla korucu yapılamaz... Türkıye Cumhuriyeti, laik, demokratik bir hukuk devletidir... • • • Adalet Bakanı Sayın Şevket Kazan'a. eski PKK'li itirafçı Alaattin Kanat'ın "nerede olduğunu" sor- muştuk. Bakan Kazan, sorumuza yanıt verdi: "25.12 1996 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'ndeki "İpin Ucu..." başlıklı yazınızdaki Alaattin Kanat ile ilgili ıddıanız üzerine. Kırklareli Cumhuriyet Başsav- cılığımızdan konunun süratle tahkiki istenilmıştir Başsavcılığımızdan gelen 25.12.1996 tarih ve 1996, 351-1620 sayılı cevap yazısında iddianın asılsız olduğu ve bu şahsın herhangi bir tarıhte ce- zaew dışına çıkarılmadığı bildirilmiştir. Hükümlü Alaattin Kanat, kapalı cezaevındeki su- resinı tamamladığından Ceza ve Tevkif Evleri Ge- nel Müdürlüğü 'nün 3.12.1996 tarıh, 96059251 sa- yılı yazısı ıle hukümlünün 19.12.1996 tarıh ıtibariy- le Kırklareli Cezaevi'nden ilişrği kesılerek aynı gün Kalecik Cezaevı 'ne teslım edılmıştır. Bilgılennızı rıca ederim. Saygılanmla." Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet Cetınkaya (<ı Planet.com. TR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle