02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 1997 CUMARTESİ HABERLER Gümrük müfettişleri, kara paranm önlenmesi yasasına tepkilerini Demirel'e şikâyet mektubuyla gösterdiler 'Müfettisler devre dısı bırakddı' ALPER BALLI ANKARA- Gümrük müfettişleri. Uyuşturucu \e Psikotrop Maddelerin Kaçakçıhğı ile Kara Paranın Önlenmesine İlişkın Yasa'da, bu tür usulsüz işlemlerin en önemli ayağı olan gümrüklerin göz ardı edilmesıni Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere şikâyet ettıler. Gümrük Müfettişleri Derneğı yöneticilen, 15 Kasım 1996"da. kara paranın aklanmasinın önlenmesıyle ilgili yasa onaylanmadan Demırele iletilmek üzere Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği'ne bır mektup gönderdiklenni söylediler. Yasanın. kara para aklama ışlemleriyle ilgili olarak soruşturma yapabilecek birimlerı. "Maliye Bakanbğı müfettişleri, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörieri, Hazine Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıplaru Hazine kontrolörieri ile Sermaye Piyasası Kunılu uzmanlan" olarak belırlediği vurgulanan mektupta. şövle de\am edildi: Kara paranın kaynağı "Günümüzde ulusal ya da uluslararası kara para kaynağının hemcn tümünc yakın kısmını uyuşturacu nıadde. silah. ticari eşya ve tarihi eser kaçakçılığının oluşturduğu ve bu yoldan elde edilen kara paranın aklanması amacıyla gümrük ve ticaret işlemlerinin başlıca araç olarak kullanüdığı ve ülkemizde de 1990 öncesinde yoğun olarak gerçekleşmiş olan ha>ali ihracat olaylan iledış ticarette y üksek kıy met beyanının kara para aklanmasında en önemli yöntemler olarak kullanıldığı bilinen bir gerçektir." Kara para trafiğmın uluslararası boyutu nedenıyle gümrük ve dış ticaret işlemlerinin "gümriik müfettişleri" tarafından yapılacak denetimlerinın gıderek önem kazandıgı v urgulanan mektupta. "Yasanın Tanımlar' başlıklı 2. maddesinde de kara parayı tanımlayan 1918sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun, 6136 sayüı Ateşli Silahlar ve Bıeaklar Hakkında Kanun, 2238 sayılı Organ ve Doku Ahnması, Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Hakkmdaki Kanun, gerçekte, daha önce say ılan müfeftiş, uzman ve kontrolörierin değil gümrük müfettişlerinin yetki ve görev alanına giren konulan kapsamaktadır" görüşü savunuldu. Geçen yıl mayıs ayında uluslararası katılımla vapılan Dünya Gümrük Orgütü toplantısında; üye ülkelenn gümrük teşkilatlarının kara paranın aklanmasının önlenmesi konusunda diğer örgütlerlc birlikte her türlü inceleme ve soruşturma yapmakla yetkilendırilmesinin öngörüldüğü kaydedilen mektupta. yasanın uluslararası yaklaşımlarla da çelışeceğıne dikkat çekildi. Büyük çaplı vurgunlar "Özal dönemi"nde patlayan hayalı ıhracatı soruşturan kuruluşlardan. sahip oldukları dosyalan Devlet Planlama Teşkılatı'na iade etmelerınin istendiüi anımsatılan mektupta. "Gümrük müfettişleri anılan içerikli dosyaları iade etmeyerek, 1918 sayılı yasa uyarınca soruşturmaları sürdürmüş. kamuoyunca da çok iyi bilinen çok büy ük çaplı v urgunlann aynntilı olarak ortaya çıkarılmasını sağlamış, sorunılulan saptayıp ilgiü adli mercilere intikal ettirmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel tarafmdan 'adsız kahramanlar" deyimiyle onurlandırılmışlardır" denildi. Mektupta. DemırePden. yasa onaylanmak üzere makamına geldiği zaman gümrük müfettişlennın de yasa kapsamına ahnması için gerekli girişimlerin yapılmaM istendi. Ancak Demirel. gümrük müfettişknni de\re dışı bırakan yasayı 20 Kasım 1996"da onavladı. Susurluk Komisyonu Çelişkiler için 'kısmi çapraz sorgu' yöntemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet-mafya-si- yasetçi bağlantısıyla ilgili id- diaları araştıran TBMV1 Su- surluk Araştırma Komisyo- nu, bilgi veren kışılerin ıfa- delenndeki çelışkıleri "kıs- mi çapraz sorgu" > öntemiy- le ortaya çıkarmaya çalışı- yor. Komısvon Başkanı Mehmet Elkatmış. aynı konu ile ilgili çağnlan İtışılere bel- li bir iddianın sorulduğunu ve yanıtlardan çelişkileri ya- kalamaya çalıştıklarını söy- ledi.TBMM Susurluk Araş- tııma Komısyonu Başkanı Elkatmış. eski MtT'çi Kor- kut EkeıTin. MİT Kontr-Te- rör Daıre Başkanı Mehmet Eymür'eyanıtvencinıtelık- te komisyona ıfade verdığı yönündeki eleştirıleri yanıt- larken. "Çağnyapftğımız ki- şilere her zaman ulaşamıyo- ruz. Korkut Eken olayında da böyie oklu. Ancak biz so- rulanmızı Şu şöyle dedı, bu böyle dedi' diyerek yönelt- miyonız. Ortayaçıkan somut iddialan sonıyonız" diye ko- nuştu. Belli birkonudaki iddiala- rı, birden çok kişive sorup. bır çeşit çapraz soru taktiği uyguladıklannı anlatan El- katmış. "Bu sonıların sonun- da ortak noktalan ya da çe- lişkileri yakalamaya çalışıyo- ruz" dedı Elkatmış. Başba- kanlıgı dönemınde, Genel- kurmay Başkanı olan eski Cumhurbaşkanı Kenan Ev- ren'e kontrgerılla ile ilgili duyumlannı aktardığını açıklayan DSP Genel Başka- nı Büİenl Ecevit'in de bilgi vermeve çağrılabıleceğını vurguladı. Ecevıt de. kendisıne ko- misyondan çağrı gelmediğı- nı belırterek. "Bana hangi konuda soru sorarlarsa, ya- nıtlamayi bir görev bili- rim"diye konuştu. Komısyon. pazartesı günü Ömer Lütfü Topal cinayeti- ne adı karışan özel tım gö- rev Iileri AyhanÇarkın,Oğuz Yorulmaz ve Ercan Aksoy'u dinleyeeek. Salı gunü de Içişleri Bakanı Meral Akşe- ner"ın görevden aldığı eski Özel Harekât Daire Başkan Vekili tbrahim Şahin ile es- ki Istanbul Emnıyet Müdiir ^'ardımcısı Bilgi İ'narın bıl- gisine baş\ uracak. BBP karşı oy kullanacak Başbakan Erbakan Çiller için ricacı ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - BBP Genel Bas.- kanı Muhsin Yazıcıoğ- lu'nun. TEDAŞ \e TOFAŞ soruşturmalan için TBMM Genel Kurulu'nda yapıla- cak oylamada aleyhte oy kullanabileceklerini açıkla- ması. DYP Genel Başkanı. Dışişleri Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Tansu Çil- ler'e Yüce Divan yolunun açılmasını yeniden günde- me getirdi. Çiller'e Yüce Divan yargılamasının ko- alisyonu dağıtabileceğini dikkate alan Başbakan Nec- mettin Erbakan. BBP'den, kendi partisi RP"nin hazır- ladığı TOFAŞ ve TEDAŞ önergelerinde yer alan DYP lideri hakkındaki iddialara karşı oy kullanrnasını ıstedi. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoâlu. TE- DAŞ \e TOFAŞ "soruştur- maianna ilişkin komisyon- larda iktidar partilerınin "parmak üstünlügü"yle aklanan Çiller için Genel Kurul oylamasında aleyhte oy kullanabileceklerini açıkladı. Yazıcıoğlu. parla- mentoda 7 milletvekili bu- lunan BBP'nın eğilimini geçen hafta yaklaşık 3 saat görüştüğü Başbakan Nec- nıettin Erbakan a iletti. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Ozkök'ün dünkü yazısına göre. Yazıcıoğlu. görüşme sırasında Erbakan'a. "Bu konulardaçok ciddi iddialar bulunuyor. Ama komisyon. hem de 8/7 gibi kritik bir dengeyle ve iktidar oylany- la akladı. Biz. Meclis'teki oy- lamada ret vereceğiz'" dedi. Erbakan'ın ~O konuda size bir şey diyecek değilim. A- ma komisyona sunulan bil- giler ışığında bu konuyu ye- niden bir inceleseniz. Ve son bilgileri değeriendirdikten sonra vicdani kanaatinize göre oy verseniz" sözleri üzerirıe. Yazıcıoğlu. "Bizbu zamana kadar kamuoyun- da sürdürdüğümüz dürüst- lük inıajımızla ters düşeme- viz" dedi. İstanbul Tabip Odası'nda dün bir basın toplantısı yapan Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Metin Narin. tersine işletilen yargıy- la sonımlıılann aklandığını ve mağduriann suçlu gibi gösterildiğjni öne siirdü. (Fotoğraf: K.EREM ILGAZ) Ümraniye Cezaevi olaylan Avrupa însan Haklan Komisyonu'nda İstanbul Haber Servisi-Halkın Hukuk Bürosu. Ümraniye Cezaevi'nde geçen yıl 4 tutuklu ve hükümlünün vaşamını yitirdiği olaylarla ilgili olarak Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na başvurdu. Avukat Metin Narin. iç hukuk yollannın rükenmesi nedenıyle olayı Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na götürdüklerini söyledi. İç hukuk yollannın tükenmesi nedeniyle olayı Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na götürdüklerini söyleyen Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Metin Narin. "Yapılan sonışturmalar olayı kapatmaya yöneliktir. Susurluk olayı ve arkasındaki güçler: buna bağlı olarak halka karşı yapılan katliamlar ile onlann aydınlanması ancak köklü değişikliklerie olanaklıdır" diye konuştu. Çagdaş Hukukçular Derneği istanbul Şubesi Başkanı Mustafa Lçdere ıse yaptığı açıklamada. Türkiye'de yargının tıkanmasının nedenlerini dile cetirdi. Ümraniye Cezae\ ı'ndeki olav larda vaşamını yitirenleri ailelerinin de katıldığı basın toplantusinda konuşan Rıza Boybaş'ın ailesinden Hasan Oztürk. Türkiye'de siyasi buçlulann. adlı suçlulann yararlandığı haklardan vararlanamamasının düşündürücü olduğunu belırtti. "Ümraniye katliamının failleri Susurluk çetesidir" vazılı pankartlar açarak olav larda vaşamını yitıren tutuklulann fotoğraflarını taşıvan topluluk daha sonra sessizce dağıldı Kazan'dan polislere jet sonışturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Şevket Kazan'm talimatı uyarmca Müslüm Gündüz'ü gözaltına alan polislerin sicil dosyalannı Genel Müdürlük'ten istedi EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Susurluk skandalıyla ilgili soruşturma sürecini zamana yayan Adalet Bakanlığı. mahkeme kararıyla aranan. şeriatçı Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ü yakalayan polislerle ilgili incelemede hızlı davrandı. RP'li Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın talimatı üzerine soruşturma başlatan istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı. 29 arahk pazar günkü operasyona katılan polislerin sicillerini dün Emniyet Genel Müdürlüğü'nden istedi. Soruşrurmaya dayanak oluşturan Türk Ceza Yasası'nın 245. maddesinde. polisler için 3 yıla kadar hapıs ve "memuriyetten men" cezası öngörülüyor. K.adıkö\ 'de 29 arahk aünü bır HapİS İStemİ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ü gözaltına alan polisler hakkında, Türk Ceza Yasası'nın 3 yıla kadar hapis ve memuriyetten men cezası öngören 245. maddesine göre soruşturma başlattı. müridinin evinde. ımam nikâhlı olduğunu belirttiği Fadime Şahin adlı kadınla basılan Aczmendi tarikatının lideri Müslüm Gündüz'ü yakalayan polisler hakkında jet soruşturma başlatıldı. istanbul Cumhunyet Başsavcılığı'nın istemı üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü'nün. Gündüz'ü \akalayan istanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli polislere ait sıcil dosyalannı bugün tstanbul'a göndereceği öğrenildi. Soruşturmayı yürüten savcının. polisler hakkında Türk Ceza Yasasf nın 245. maddesine göre soruştunna başlattığı bildirildi. Başsavcılık vetkılileri. söz konusu polisler hakkında suç tespit edilmesi halinde. dava açılabilmesi için Ceza Muhakemelen Lsulü Yasası'nın 154 3. fıkrası gereğince İl Idare Kurulu'ndan ~liizum-u muhakeme" kararının alınmasına gerek duyulmavacağını belirttiler. TCY'nin 245. maddesi şöyle: "Kuvvei cebriye istimaline memur olanlar ve bilumum zabıta ve ihzar memurlan. memuriyetlerini icrada ve mafevkinde bulunan amirinin emrini infazda kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka surette bir kimse hakkında suimuamele veya cismen eza verecek hale cüret eder. yahut o kimseyi darp ve cerh eylerse, 3 aydan 3 seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet cezalan ile cezalandınlırlar." Öte vandan dün saat 16.58'de gazetemizı arayan bir kişi, Gaziosmanpaşa'daki Birleşik Basın Dağttım'ın bayiinin bombalanması evlemini "İBDA-C Kurtuluş Ordusu" adtna üstlendiklerinı belirterek "Müslüm Gündü/'e uzanan eller kınlacak"dedi. ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Aczmendi Şeyhi Müslüm Gün- düz'ün kapısının kırılarak çıplak şekil- de fotoğraflarının çekildiği baskını, in- san haklarına aykırı bularak eleştir- dim. Kimeyapılırsayapılsın, haksızlı- ğa uğrayanlann haklanna sahip çıkma temel bir ölçümüz olmaya devam îmam Nikâhı ve Kadm Hakkı Bugün asıl üzerinde durmak istedi- ğim, Müslüm Gündüz'ün. 21 yaşında- ki bir kızla beraberliğini savunurken "/- mam nikâhı" gerekçesine sanlmış ol- ması. Islamcılar, çağdaş tekeşlilik ku- rumuna karşı çikarken, en önemli ge- rekçelerinden birisi olarak Hıristiyan- ların kilisede nikâh kıymasını gösteri- yorlar. Modern Avrupa kilisede nikâh kıyarken biz neden camide nikâh kı- yamıyoruz, diyorlar. Türkiye'de isteyen imam nikâhı da kıyabiliyor. Avrupa'daki ve Türki- ye'deki nikâhın temel mantığı; mira- sın nasıl bölüşüleceğinin kural altına ahnması ve bu beraberliğin devlet na- zannda bir akde bağlanması. Kilise- de kıyılan nikâhın sonuçlarıyla, Türki- ye'de nikâh dairelerinde kıyılan nikâ- hın yasal süreci hemen hemen aynı. Asıl sorun Islamcıların nikâha yakla- şımları ve imam nikâhını resmileştir- dikten sonra bu işin sonucunun nere- ye varacağı. İmam nikâhı kıymayı resmileştiımek isteyenler evliliğe nasıl yaklaşıyortar? Müslüm Gündüz açıkladı, "Bu üçün- cü imam nikâhlı karım, Allah 'ın izniy- le çıkınca ful yapacağım, dördüncü- yü de alacağım" dedi. İmam nikâhını resmileştiımek isteyen Islamcı erkek- lerin hepsi; dört kadınla evlenmeyi Al- lah'ın kendilerine verdiği bir hak ola- rak görüyorlar. Gidin Tayyip Erdo- ğan'la konuşun. Şevket Kazan'a so- run dört kadınla evliliğe karşı çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Böyle bir hakkı bir erkek olarak kendinde görüyor mu, görmüyor mu? Hiç şüpheniz olmasın görüyorlar. Zaten bir kısım RP'li er- kek, aynı anlayışın doğal sonucu ola- rak da birden çok kadınla birlikte ya- şıyorlar. Kilisede nikâh yapanın dört kadın- la evlenme hakkı yok. Ayrıca Katolik kiliselerinde kıyılan nikâhtan sonra bir daha aynlmak hakkı bile yok. islam- cılarda olduğu gibi. erkek kadına "Boş ol" deyince boşayacak ve boşanma hakkını yalnızca erkek elinde tutacak. bu mümkün değil. İmam nikâhını savunanlar ve bunu resmi nikâhın yerine geçirmek iste- yenler, miras konusuna nasıl yaklaş- tıklarını açıklasınlar. Çünkü yine Islam- cı anlayışa göre mirasta erkeğin payı 2, kadının payı 1. Bunu savunmak için yüzlerce cilt dolusu kitaplar yazılıyor. Türkiye'de de Islamcı bilim (!) adam- larının kaleminden çıkmış o kadar çok örnek var ki. inkâr ediyorlarsa hemen belgeleriyle ve alıntılarıyla bu köşede yayımlanm. Polis baskınmda haklan ihlal edilen Müslüm Gündüz, "... ful, dört kadın alacağım" sözleriyle çok temel bir hakkı; kadınların hakkını çiğniyor. Ba- zı Islamcı kadınların yoğun propagan- dayla bunu kabul etmesi bu gerçeği değiştirmez. Erkeğin ne gibi bir üstün- lüğü var ki. kendisi isterse dört kadın- la birlikte yaşayacak. Üstelik bu dört kadını istediği zaman değıştırebilme hakkını da elinde tutacak. Oh ne âlâ... Nikâhın temel anlayışı; kadınla er- kek arasında bir akit yapmak ve bu akdi çıkacak sorunlarda devlete ve yasalara başvurarak çözebilmek. As- lında böyle bir anlaşma için akitlere gereksinim duymak, gelişmiş iki in- san için çok da anlamlı olmayabilir. Ancak yaşadığımız çağda, gördüğü- müz örneklerde en uygar erkekler bi- le ellerinde bulundurduklan ekonomik gücü, kadınlara karşı bir tehdit ve bas- kı aracı olarak kullanıyorlar. Yenı bir aşkm peşine düşen erkek, maddi ola- nakları kadına karşı bir koz olarak kul- lanıyor ve yeni aşklanna meşruiyet ka- zandırmak ıstiyor. Bir erkeğin eşinden ayrılmak iste- mesi onun en doğal insani hakkı ola- bilir. Ancak, bu ayrılıkta kadınlar sü- rekli kaybeden haline geliyor. Erkek- ler maddi olanaklan kendi özgür iliş- kileri için bir şantaj haline getiriyorlar. Erkekler. kadının da istediği zaman başka bir aşka haklan olabileceğini düşünmek bile istemiyorlar. Kendisi. gördüğü güzel kadınla ilgilenirken. ay- nı insani duygulan kansının da hisse- debileceği aklının köşesinden bile geçmiyor. Resmi nikâhın bugün en azından kadınlar açısından bır güvence oluş- turduğu kabul edilebilir. Ama yannın gelişmiş insani buna da ihtıyaç duy- mayacak. Ideal olanı, iki insanın hiç- bir ekonomik bağımlılık ıçinde olma- dan birbirini sevebilmesi ve bu sevgi- yi yalnızca sevgi yaşadığı sürece sür- dürmesi. "... Ful. dörtalacağım"d\yen an\a- yışlar tarihe karıştığı zaman, gerçek bir özgürlüğe adımımızı atabileceğiz. CIMARTESİ Y4ZILAR1 ATAOL BEHR.4MOĞLU Eşkıya 'Eşkıya', 'şakî' sözcüğünün çoğulu. 'ŞakF. hay- dut, yolkesen anlamlannda, dilimizde artık kullanıl- mayan bir sözcük. Buna karşılık 'eşkıya', Küle- bi'nin güzel şiirindeki dizelerde olduğu gibi, dilimi- zetekil anlamlayerleşmiş: "Benim doğduğum köy- leri/Akşamlan eşkıyalar basardı..." Yavuz Tur- gul'un güzel filmı •Eşkıya' tse. tek bir adamın, genç- lığini cezaevlerinde tüketen ve çıktığında evini, yur- dunu, aşkını, her şeyıni yitirmiş olduğunu gören ya- payalnız bir adamın öyküsü. Senaryonun, yöneti- min ve eşkıyayı oynayan Şener Şen'in başarısı, bu yalnızlığın. kişisel. toplumsal, komik. dramatik, tra- jik. bütünboyutlarıylavurgulanabilmişolmasında... • • • Bir sanat yapıtı birçok yönden irdelenebilir. Ya- prtın öyküsü, farklı, (kımi kez karşıt) anlamlarda al- gılanabilir. Bu algılayış farklılıkları. izleyicinin (söz konusu olan bir edebiyat yaprtıysa okuyucunun) bi- rikimleriyle olduğu kadar, yapıtın kendisiyle de ilgi- lidir. Sanat yapıtının gücü. farklı yorumlara, farklı ve çeşitli algılayışlara olanak sağlamasıyla da ölçüle- bilir. 'Eşkıya 'da bunu, olay örgüsünün yoğunluğu, filmdeki yaşama atmosferinın canlılığı sağlıyor.lz- leyen herkesin fılmde sevecek bir şeyler bulması, sanıyorum ki ortak bir noktada buluşmaktan çok, kahramanların herhangi birinden, olay örgüsünün herhangı bir yönünden etkilenmekle ilgili. 'Eşkı- ya'üa böyle bir içerik zengınliği, olay örgüsünün böyle bir yoğunluğu var. • • • 'Eşkıya' gerçekçi bır yapıt. Fakat, (Yaşar Ke- mal'in romanlarındaki gibi) masalsı öğelere de sa- hip. Bu masal öğeleri. (yıne Yaşar Kemal'in roman- larında olduğu gibi) gerçeği bulandırmıyor. Tersine, ondaki (gerçektekı) masalsı boyutun altını çiziyor. Otuz beş yıl sonra cezaevinden çıkan adamın kö- yünü sular altında bulması, bir masal öğesidir. Yaş- lı kadınla bir masal atmosferinde buluşmalannda, bir masal atmosferinde konuşmalarında şaşılacak biryan yok. Çünkü bu masal, bizim hayatımızın ger- çeğidir... Yönetmen. filmin bu girış sahnesinde. bi- le isteye bir tragedya ortamı yaratmış. Bu neden- le. sular altındaki köyün yıkıntılarını terk etmeyen yaşlı kadının gerçek bir yaşh kadın olup olmaması önemli değildir... O birtragedya kahramanıdır... Yö- netmen böylece, gerçekçi yöntemin doğalcı yoru- mundan bilınçli olarak uzak durarak. gerçek ya- şamdakı tragedyanın altını çiziyor... (Bunun gibi, filmin başından finalıne kadar birçok başka sahne- sinde de olayların gerçeklikle bire bir örtüşürlüğü- nü aramak. filmde anlatılmak isteneni anlamamış olmak demektir.) • • • Sinema salonlarını dolduran çoğunluğu genç iz- leyicı. 'Eşkıya 'yı acaba hangi yönüyle algılıyor? On- lann. eşkıya Baran'ın tragedyasından çok (Uğur Yücel'in başarıyla canlandırdığı) kenar mahalle de- likanlısının öyküsünden etkilenmeleri doğal... Eş- kıya Baran. gerçek bir tragedya kahramanıdır. Sa- vunduğu. sahip olduğu değerler, tıpkı sular altın- daki köyü gıbı, yıkılmıştır... İstanbul şehrinın sokak- larında o. insanın içinde aynı anda gülmek ve ağ- lamak duygulan uyandıran çağdaş bir Don Ki- şot'tur... Kenar mahalle delikanlısı Cumali ise, çar- pık toplumsal ılişkiler ortamında büyümüş ve ken- disi henüz kendi değerlerini oluşturamamıştır... Ba- ran'la karşılaşmaları. belki de bu değerleri oluştu- rabilmesi için bırşanstır... Fakat çarpık değerler or- tamı. onu da eşkıya Baran'ı da aynı anda acıma- sızca yutacaktır... • • • Yavuz Turgul ve Şener Şen. eşkıya Baran tipiy- le. unutulması olanaksız bir sinema (roman) kahra- manı yaratmışlar... O bizim saflığımız. çocukluğu- muz. iyiliğe. doğruluğa, sadakate olan gülünesi ve ağlanası ınancımız ve aynı zamanda da sıradan halk insanının hayat ve ölüm karşısındaki sapa- sağlam duruşunun simgesidir... 'Şakî', mutsuz ki- şianlamınadageliyor... 'Eştoya'nın kahramanı mut- suz bir kişı mi? Bence o. filmin sonunda havai fı- şeklere ve yıldızlara karışırken de en sağlam insan- ca değerlere sonuna kadar bağlı kalmayı başara- bilmiş mutlu bir ınsandır... Sınırda operasyon Öldürülen terörist sayısı 101'e çıktı \urt Haberleri Senisi - Kuzev Irak'ın Sinath bölge- sınde. terörıstlerin sınırdaki saldınlarına karşı başlatılan hava destekli operasyonlara dün de devam edildi. Dört gündür sürdürülen operas- yonlarda öldürülen PKK'li sayiM 101'e ulaştı. Bir terö- nst de yaralı olarak yakalan- dı. Adıvaman'da son günler- de işlenen faili meçhullere dün bir yenısı daha eklenır- ken vetkıliler. öldürülenlenn kımliklenni belirlemeye baş- ladılar. Güvenlik güçlerince vılın son günü başlatılan \e P- KK'nın olası baldırılarını püskürtmeyı de amaçlavan Kuzey Irak'ın Sinath bölgesi- ne yönelik ha\ a destekli ope- rasyonlar dün de sürdü. Di- varbakır'dan havalanan F-4 uçaklannın bombardımanıy- la. Uludere ılçesinin 10 kilo- metre uzağındakı Sinath böl- gesinde PİCK'veaıtçoksayı- da kamp verle bır edildi. Ör- gütün strateıık öneme sahip çok sayıda kampı bulunduğu bıldıriîen Türkiye-lrak sının- na yakın bölgedekı Sinath Vadısı'ne yönelik ha\ahare- kâtı sırasında. kaçmaya çalı- şan terönstler de Ivobra helı- kopterlenyle etkisız hale ge- tıriliyor. Yetkılıler. kaçmaya çalışan teröristlere yönelik hava operasyonunun Sindı Boğazı me\ kıinde yoğunlaş- tınldığını söyledıler. Bu ara- da kara birliklerının bır bölü- mü de Haftanin. Sinath Tepe- sı. Ayı Tepesı ve Nızori böl- gelenne kavdınldı Hava harekâtıyla yerle bir edilen kamplann yanı sıra, te- röristlerden temizlenen nok- talara giren kara birliklerinin. arazı arama-tarama çalışma- lannı da sürdürdüğü bildinl- di. Yetkililer, 4 gündür devam eden operasyonlarda 101 te- rönstin öldürüldüğünü, biri- nin de yaralı vakalandığını, örgütün verdiği kayıplarla il- gili kesın rakamın. kara bit- liklennin sürdürdüğü arama- tarama çahşmalannın ta- mamlanmasıyla belirlenece- ğıni sövlediler. 10 aralıkta. Adiyaman- Gölbaşı karayolunun 16. ki- lometresinde cesedi bulunah kişinin Türk bayrağını idq- olojik amaçla yakmak ve Hâ- tay yöresınde bölücü terör öî- gütünün etkinliklenne katıl- maktan aranan Ercan Aslan olduğu belirlendi. Yetkililer, Adıvaman-Şanlıurfa karayo- lunun 35. kilometresinde 12 aralıkta cesedi bulunan 2 ki- şıden bırisinın de Diyarba- kır'dagıdatoptancılığı yapan Atillakorkmazolduğunu be- lirlediler. Korkmaz veyanın- dakı kişinin. Diyarbakır'dan 4 kişi tarafından kaçınldığı, öldürüldükten sonra karayo- luna bırakıldığı saptandı. ı Adıyaman'daki faili meç- hul cinayetlere dün bir yeni- si daha eklendi. İl Jandarma Alay Komutanlığı'ndan ya- pılan açıklamaya göre Akpı- nar beldesıne bağlı Elmacık Köyü Kırgılı mezrasındaçift- çilik vapan Hasan Llaç (48), geceyansı evinin önünde si- lahla \ urularak öldürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle