25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1397 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9.5 trilyonluk sayaç ihalesini alan şirket, RP'ye yakınlığıyla bilinen Muradiye Vakfı'yla bağlantılı Gökçek'e kayırma suçlaması ARAYIŞ BAHAR TAVRISEVER ANKAftV- Sosyal Hİ2metler --e Çocuk Esırgeme Kırumu Genel Müciirlüğü sı- rasında yaptıjı alımlarnedeniyk yolsuz- lul suçlanalaina hedef olan fLP' 1; Anka- ra Anakert Btlediye Başkanı IVÎelih Gök- çelın büvûk ihalelerde dinci \akıflarla bağlantılı olar şırketlere tanıdığı ıyncalık. 9.5 trilyon hraık sayaç ıhalelerimde de ya- şarıdı. EGO Gene Müdürlüğü ve ^ASKİ'nın sa>aç ıhalelerni alan Aifagas Eektronik Ölçü Aletieri Sanayı ve Ticaret Limited Şirketı'nm, FP'ye yakınlığıyla bilinen Muradiye Vakfı ile bağlantılı olcügu kay- dedıldı ArifCanlı ve YusufÖzxtemir ad- iı kışilerin. Al'agas'ı kurmadan önce. ha- len Muradiye Vakfı'nca kiralaran bına- larda faaliyet gösteren Termikelşirketin- de birlıkte çaıştıklanna dikkat çekildi. Ankara Anakcnt Beledıye Meclisi üyele- rinden Muzafier Saraç, Alfaga-s'ın, *ye- teriilik belgesi. marka kaydı, sanayi siciJ belgesi gibi gerekleıi trilyoniuk ihaJeleri yasadışı biçimde aldıktan sonra >erine ge- B e l e d i y e d e d i n c i k a d r o l a ş m a y a ş a n ı y o r 'Burhan Ozfatura tarikatlarla içlidışlı' HAKANDİRİK İZMİR - Emire Kalkancınm açıklamalannın' ardından Ali Kalkana ile tanışıklıgjnı kademeli ojarak kabul eden îz- mir Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura'nın tarikat ilişkileri, Jzmir'de kent gündemine oturdu. DYP'den beledi- ye başkan adayı olmasında FetthuHah GüJen'e olan yakınlı- gının rol oynadığı öne sürülen Özfatura'nın, Gülen'in Fatih Universitesi'nin Izmir şubesini acma çabalan ve belediye- deki dinci kadrolaşmaya dikkat çekildi. Özfatura'nın dini kadrclara yakınhğının örnekJerinden bi- ri de imar alanında sosyal ve kültûrel tesis alanı olarak be- iirlenen Çiğli Evka-2 toplu koııut alanındaki araziyi Izmir Kuran Ilimleri'ne ve Milli Kûltüre Hizmet Vakfı'na ücret- siz olarak tahsis etmesi olarak gösterildi. Bunlann, Özfatu- ra'nın tarikatlarla içlidışlı olduğunun bir kanıtı oldugunu vurgulayan CHP İzmir ll Başkanı Osınan Özgüven, "'Açık- ça görölmektedir ki, bu belediye başkanlan Ali Kalkancı öe tkaret-tarikat-si.vaset üçgeninde buluşmuşlardır. Özfatu- ra'nın, Fethuliah Cüien'in Fatih Universitesi'nin İ/mir'dede çalışmalarına destek vermesi bu ilişkik'rin en güzel ömeğidir. Ozfatura, bunu da mı yalanlayacak?'' dedi. tirdiğini''savundu. Ankara Anakent Belediye Meclisi ba- gımsız üyesi Saraç. Alfagas'ın kurucula- n Canlı ve Özdemir'ın sigorta kayıtlann- dan. 1993'2dönemındeTermıkerdeçalış- tıklarını belgelediklerıni bildirdi. Yusuf Özdemir'in 1993/1 döneminde de Termi- kel'deçalıştığınıbelirten Saraç, Alfagas"ın 25 Temmuz 1994'te kuruldugu adres ola- rak gösterdiği "Siteter Sutna Sokak No: 36" adresindeki dairenin, aynı zamanda, Termikerin de kuruluş merkezi olduğuna dikkat çekti. Termikerin, Necatibey ve Kızılay'da Muradiye Dershanesi ile aynı binada bulunduğunu kaydeden Saraç, -Termikerin, Muradiye Vakfi'nın kirala- dığı binalarda çalışmasu vakıf ile Uişkisini ortava kovuvor" dedı. ASKİ ve EGO ta- rafmdan Alfagas'a verilen ıhalelenn ya- sadışı oldugunu ilen süren Saraç, trilyon- lar akıtılan şirketın; kapasite raporu, ga- ranti belgesi. sanayi sıcıl belgesı, test is- tasyon uygunluk belgesı. test istasyon a- yar masası yeterlilik belgesi. marka kay- dı. marka tescil belgesi ve TSEK Belge- si'ni, EGO Genel Müdürlüğü'nden 2 iha- le aldıktan sonra sağladığını iddia etti. Aifagas kuruluşundan 3 ay 20 gün son- ra EGO'dan sayaç ıhalesı aldı. EGO Ge- nel Miidürlügü'nce, Aifagas şırketıne, bu- güne kadar 73 bin 311 adet sayaç karşılı- ğında 23 milyon dolar (yaklaşık 2.5 tril- yon lira) ödendi. ASKl'nin Aifagas'tan aldığı 3 bın adet sayaç içın de 858 bin do- lar (yaklaşık 90 milvar lira) verildi. EGO'nun 7 ocakta, koşullan Aifagas şir- ketine göre hazırlandıgı vurgulanan ve bu noter ile belirlenen 210 bin adet ön öde- meli 61 milyon dolarlık (6.8 trilyon lira) sayaç ihalesini de Alfagas'a vermesiyle, bu şirkete ödenen toplam tutar 9.5 trilyon liraya ulaştı. Bağlanmış ve bağlanacak toplam 323 sayaç ıçin de Ankaralılardan 10 trilyon 96! milyon lıra alınacak. RP başkanlarını savundu • AN'KARA (Cumhuriyet Biirosu) - RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, tarikat şeyhı Ali Kalkancı'yla ışbirhği yaptıklan v e şırketlerine ihale verdikleri iddia edilen RP'li belediye başkanlannı savunurken gelişmelen haberleştiren basın için "Biraz insaflı olmak gerekir" dedı. Tekdal, parlamentoda düzenledıği basın toplantısında bazı gazete haberlerinden örnekler vererek "Hükümeti yıpratmak için dört koldan çalışılıyor. Amaç, iktidara gelmek ve gelir kaynaklannı kendi çıkar havuzlanna doğru yönlendirmek" dedi. Saygın'dan Yılmaz'a tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYPlı Devlet Bakanı Işılay Saygın. "Türkiye'de 2.5 milyon fahışe var" diyen RP'li Şevki Yılmaz'a kadınlar adına "teessüfettiğini" belirterek "Kadınlara öyle ilgi duyuyor ki. tek tek saymış" dedı. Saygın, yasal olmamasma karşın imam nıkâhıyla sekreteriyle evlenen RP Isparta Milletvekili Mustafa Köylü'ye kızdığını belirtirken "Kadınlar ikinci eş olmayı kabul ediyorlarsa yapacak bir şey yok" dedi. Tarikatlar için gözler yargıda • ANKARA (Cumhurivei Biirosu) - Cumhuriyet savcılıklannm, tarikatlann TBMM'de bazı milletvekillerine ve belediye başkanlanna kadar uzanan de\ rim yasalanna aykın çalışmalan karşısında harekete geçmemeleri tepkiyle karşılandı. DSP Grup Başkanvekili Hikrnet Uluğbay. savcılann suç duyurusunu beklemeksizın harekete geçebildiklerine işaret ederek "Suç duyurusuna gerek olmadan o kıyafetleri göriince. savcılar harekete geçebilmeliydi" dedi. DSP Hukuk Kurulu Başkanı Hikmet Sami Türk de ''Son zamanlarda devTim yasalan çiğneniyor, savcılar da Türkiye'de yaşıyor. Olup biteni görmeliler" dıye konuştu. Şeyhler kollandı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Devlet Bakanı Nevzat Ercan, tarikatlar konusundaki tartışmayla ilgilı basın aviklamasında. gazetecılere dağıtılan metni son ar-da değistirerek "derv ış ve şeyhlere" eleştıri içeren bölümü sildrdi. Ercan, açik amasınian. "kendilerinideniş ve şeytı gibi urr.anlarla takdim eden" ifadelenni bakaılık görevlileri araclığıyla cıkardı. Diyanet Işlei Başkanı Mehmet Nıri Yılmaz ise şeyHenn kanuoyuna yansıyan göıintülennı eleştinrken "Pe}gambenmiz el bile öptürmezdi" dedı. Istanbul Belediyesi kaçak restorasyonları ihaleyasasına aykın ödemelerleyaptınyor Vıldız Parkı'ndaki Çadır Köşkü'nün yanında kaçak olarak insa edilen mescit binasının harcamalan usuhü/ vapılıvor. (MEHMET DEMİRKAYA) Tarilüköşldeivusıdsüzluuvama OKTAV EKİ.NCİ Istanbul Büyüksehır Belediye Baş- kanı Recep Taj-jip Erdoğan. tankat şeyhi Ali Kalkancı'v a "beledhenin işlerini verdiği'" yönündekı sav lan ya- nıtlarken hem yazılı açıklamasında hem de çıktığı TV programlannda ıs- rarla şunu söylüyor: "Bütün ihalelerimiz yasaldır. tste- yen gelip incelevebüuu." Aslına bakılırsa. Türkiye'de birçok ıhalenın. •'öncedenbeliı1enen''kjşı ya da firmalara "yasal kurallara uygun olarak^da verilebildiğıni artık herkes bilıyor. tşin verileceği kişi ya da fır- manın yme önceden belirlenen tekli- finden çok daha yuksek bedellı tek- lifler '•tanıdıkdigerfirmaiardan"alı- narak ihale komisyonunun kararına "yasal dos>-a" (!) hazırlanmış oluyor. Böylece dosya üzerinde en uygun teklifi vermiş olan "tanıdık" kişi ya da firma, hem işi hem deparalan alı- yor... İşte, böylesi bir "mevzuata uygun kayu-mava" meydan vermemek içın, ihale hukukunun temel bir ilkesi var. O da yaptınlacak ışin bedelıni önce- den belırlemek ve bu bedele göre ay- nı ışı en uygun koşullarda üstlenecek yüklenıci bulabilmek için de ihaleyi "ilan" etmek. Yani, "herkese açık"yapmak... Şimdi yeniden Erdoğan'ın son suç- lamalar karşısındaki savıanmasına dönersek. yasal oldugunu ileri sürdü- ğü ıhaleierin en hassas noktası "ba$- ka kimlerin teklif verdiği" ve ihalenin "yeterii açıkiıkta ilan edifip edilme- miş" olduğudur. Diğer teklif veren- lerle işi alanlararasındaki ilişkıyi bu- lup çıkarmak çoğu zaman zor olsa bi- le, ihalenin ilan edılmeden ya da her- kesin duymayacağı şekilde üstıi örtü- lü ve göstermelik bir ilanla yapılmış olması, ışın içınde bir "kavirma'* ol- duğunun açık göstergesı sayılabılır. Öte y andan yıne Erdoğan'ın. "Bütün ihalelerimiz yasaldır" sözii, örneğın yüzlerce milyar harcanarak sözde restore edilen tarihi köşklerdekı inşa- at ışleri içın de pek geçerli değil. Çün- kü bu "çok özel imalafgerektiren hassas ve büyük ışler. her şeyden ön- ce "ihaleedUmeden' 1 yaptınlıyor. Da- ha doğrusu. ihale yasasının öngördü- dan gercekleştiriliyor... Istanbul Büyükşehir Belediye- si"nde Recep Tayyıp Erdoğan döne- mı başladıktan sonra "kira süreleri bittiğiiçin"Turing'ınelindengeri alı- nan Hidiv Kasn, Malta Köşkü. Çadır Köşkü,Pembe Köşk, Beyaz Köşk.Sa- n Köşk ve Çamlıca Tesisleri. son 2 yıldır RP'li yönetımin "en iddialı pro- jeterine" konu oldular. Bu köşk ve te- sisler, yine son zamanlarda yeniden ve "restoreedilmiş" (!) olarak hizme- te açılıyorlar. Ne var ki bu tarihi köşklerin "ih- yas" ve onanmı içın, 2863 sayılı ko- T uring'den geri alınan tarihi köşklerde. inşaat ruhsatı olmadığı için ihalesi ilan edilemeyen; onaylı projeleri de olmadığı için yasal keşfi ve metrajı bulunmayan. 'teknik ve mali denetimden yoksun' milyarlarca liralık restorasyon ve dekorasyon işleri yaptınlıyor. ğü kurallara uyulmadan ihale edılı- yor. Köşklerin bu "usulsüz" ödemeler- le restore edılmesinın nedenı ıse ay- nı zamanda yapılan ınşaatlarm "ruh- satsız", yani "kaçak"olması. Bınalar "kültürvarügı'" olduğundan ve "SİT alanı içinde"bulunduklanndan, inşa- at ruhsatı verilebılmesi için restoras- yon projelennin öncelıkle "Koruma Kurulu'nca onaylanması" gerekiyor. Bu onay gerçekleşmedıği için ortada "kesinleşmiş bir proje" de bulunma- dığından. yapılan tüm işler "yasal bir maliyet hesabına" ve buna dayalı "ihale bedeB denetimine" bağlı olma- ruma yasası gereğince yeterli bilim- sel titizlıkte ve onlann "kültürel de- ğerlerineyakışırbirdüzejde*' rölöve ve restorasyon projeleri hazırlanma- dığından, uzun süre Koruma Kuru- lu'ndan da proje onayı ve inşaat iznı venlemedı. Buna karşılık Recep Tay- yıp Erdoğan ıse restorasyon ışlenni kaçak olarak başlattı ve sürdürdü. Köşklerin yasadışı restorasyonlan- nın yani sıra örneğin Yıldiz Par- kı'ndaki Çadır Köşkü'nün yanında yine kaçak olarak yapılan "mesdf inşaatı da halen sürüyor v e Koruma Kurulu'ndan ne proje onay ı \ ar ne de izin var. Dahası, bu "ek bina inşaaO- na"aslında izin vermek de olanaksız, çünkü Yıldiz Parkı 1. derece StT ola- rak hertürlüyenı yapılaşmaya yasak getınlmışbıryer... Erdoğan'ın işte bu yasadışı inşaat- ları. ımar v e koruma yasalanna göre "suç"olmasının ötesınde, son günle- nn tartışma konusu olan "ihaleilişki- leri" açısından da yine hukuk dışı ve "şaibeü" bir uygulama zincin. Çün- kü bu inşaatlan ihale yasası koşulla- nna uygun yaptırabilmeleri ıçin ">l a- sal koşullar" yok. Ruhsat olmadığın- dan ilan edilemıyor; onaylı proje ol- madığından yasal ihale bedeli (yani metraj ve keşif) çıkarılamıyor. en azından bunlar eksık olunca da tüm inşaat, onarun ve dekorasyon ışleri "ihale hukuku dışındaki vöntemler- le"yaptınlıyor. Cstelik "gösterişlibir dekorasyon" içın gereken olağanüs- tü yüksek düzeydeki harcama ve öde- melerle... Evet. Recep Tayyip Erdoğan, tari- kat şeyhı Ali Kalkancfya veya baş- kalarına kimi işlen "ihale yasasına uygun dosyalarla" vermış olabiiir. Ancak Istanbul'un gözbebeğı olan ta- rıhı köjklerinde bunu bıle yapması olanaksız. Eğer. benzer tarihsel bina- larda herhangı bir "sade vatandaş" butürruhsatsızve kaçak ışleryapma- ya kalksaydı, koruma yasasına göre "eski eserde izinsiz tahribat" suçun- dan ağır para v e hapis cezalanyla kar- şılaşırdı. Benzer şekilde herhangi bir kamu kuruluşu böylesine önemlı ve hassas inşaat işlerini ihalesiz yaptır- saydı, o kuruluşun sorumlulan "ka- mu zarannır 'çoktan ceplerinden öde- mış ve görevlenni de terk etmişier- dı.. Sjirt Belediye Başkanı Celiker Kalkancı'ya silah vermem hataydı Yurt Haberleri Servisi - Ta- rikatçı Ali Kalkancı ya ruhsat- lı tabancasmı veren Sıirt Bele- diye Başkanı Mehmet Fahri Çeliker, Kalkancı'nm kendisı- ne, "şeyh vebüyük birzat" ola- rak tanıtıldığını belirterek "De- vir işlemleri tamamlanmadan siiahı vermem hataydı.Ona gü- venmiştini" dedi. Kadin tari- katı liderlennden Muhammed Bedrettin Sancar da Emire Er- soy Kalkancı >a Ali Kalkancı ile evlenmesi ıçm telkınde bu- lunduğu iddialannı yalanladı. Ali Kalkancı ile Siırt'te, be- lediye başkanı olmadan önce, bir arkadaşı vasıtasıyla tanıştı- ğını belirten Fahri Çelıker, Kal- kancı'nm kendısine, "şeyh ve büyük birzat" olarak tanıtıldı- ğını söyledı. Sıirt'te tanışma- lanndan sonra Kalkancı'nm fs- tanbul Halıç'tebulunan "mjsa- firhanesini yaklaşık iki ayda bjr ziyaret ettiğirıi" belirten Çelı- ker, şunlan anlattı: "Bir arkadaşun bana büyiik birşejhin Siirt'e geldiğini söyle- di ve onunla tanışmamı istedi Onun evine gittik ve Kalkancı ile orada tantşbk. Daha sonra Istanbul'dazaman zamanzha- ret ediyordum. Kendısine ka- nım ısındığı için. silahunı hibe ettim ve silahın devir işlemleri yapümaküzere bir arkadaşıma vekâlet verdim. Onlar da Fatih Emnivet Müdürlüğü'ne4Eylü) 1995'te dilekçeyle başvTirmuş- far. Bu dilekçeye istinaden Fa- tih İlçe Emniyet Müdürlüğü Si- irt EmnivetMüdürlüğü'ne ba- na ait olan Kınkkale 7.65 ça- pında 79151847 seri no'lu ta- bancanın dosyasını istemiş. Si- irt Emnivet Müdürlüğü de 19 EylüJ 1995 tarihli janyla Ali Kalkancı'ya devTedilecek dos- ya gönderilmistir. Sanki ülkede hiç silah devir işlemi olmuyor. Ben sitahı kendisine hibe ettim. Ancak parasını sonra alacak- um. Emire Kalkancı'yı tanımı- yonım,telefonla dahi görüşme- dim. Ali Kalkancı ile ne siv asi ne de tkari hiçbir iUşkim yoktur." Fahn Çelıker. sılahı devir iş- lemleri tamamlanmadan verdi- ğini, ancak sonradan bunun bir hata oldugunu anladığını söyledi. Emire Kalkancı'nm eşinın bazı belediyelerden ihale aldı- ğını açıklamasından sonra or- tadan kaybolması da çeşıtli so- rulan gündeme getirdi. Tehdit edildıği belirtilen Kalkancı'nm. eşinın bağlı ol- duğu Kadın tankatı liderlenn- den Muhammed Bedrettin Sancar'ın "ricasryla" konuş- maktan vazgeçınfdıği öne sü- rüldü. Ancak Bedrettin Sancar. bu iddialan yalanladı. "Emire Kalkancfy a AB Kal- kancı ile evlenmesi için teUdn- de bulunduğu" yolundaki id- dialan yalanlayan Sancar, "BenEmire'yiilktanıdığımda. zaten Ali Kalkancı ile evüydi" dedi. Yazar Ümit Oğuztan, Melih Gökçek ve Tayyip Erdoğan'ın Hitler'den farkı olmadığını söyledi ^Kalkancı geçmişte KalaşrıikoFla yakalanmıştı^ HALİLNEBÎLER Cincı hoca Ali Kalkancı'nm eşi Emire Kalkancı'nm konuşmasına aracılık eden ve Siirt Belediye Başkam'nın ruhsatlı silahını ortava çıkaran yazar Ümit Oğuztan, bu si- lahın dışında Kalkancı'nm geçmişte bir Ka- iaşnıkof tüfekle yakalandığını. bu tüfeği biz- zat kendisımn bir PKK'liden satm aldığını ve suçu müritlerinden birine yıktığını açık- ladj. Ümit Oğuztan. sorulanmıza şu yanıtlan verdj: - Ümit Bey, RP'li belediye başkanlan sizi hedefaldılar ve 'pornocu' sucianıasında bu- lundular, ne dersiniz? - Ben biryazanm. Yazdıklanmdan dola- yı ceza aldım. Evet. Bu cezalar benim ma- dalyam, hukuk sisteminin ayıbıdır. Burada bir zihniyetin Türk yazarlanna saldırısı var. Bu ınsanlann o makamlarda bulunması, bir yurttaş olarak benı incitiyor. lnsan hiç ken- di ulusunun yazannı aşağilarnaya çalışır mı? Gökçek ve Erdoğan'ın zihniyet olarak Hit- ler'den farkı yok. - Belediye başkanlannm saldırgan tavnnı neye bağlıvorsunuz? - RP'nin ıllegal yüzünde tarikatlar. tekke- ler. dergâhlar var. Anayasaya göre bunlar il- legal. Ekonomık aniamda mürit kitlelennin her şeylerinı ellerinden alıyorlar. Bu potan- sıyeîı kullanarak iktidar oldular. Ben bu ta- rikatlann içinden Fadime Şahin'i. Ali Kdl- kancı'yı ve Emire'yi ortayaçıkardım. Fadi- me'nin konuşabilmesi içın ortamı ben sağ- ladım. Emıre'ye ben aracılık ettim. kudur- dular. Şimdi Islama saldın var diyorlar ve her pisliği Ali Kalkancı ile Müslüm Gün- düz'e yıkıyorlar. Oysa bütün tarikatlar aynı pislığe batmış durumda. - Can güvenliğinizi nasıl sağiıyorsunuz? - Saklanıyorum. Cep telefonumu kapat- tım. Ev telefonumu kapattım. Söyleyemeye- ceğim bir yerde canımı korumaya çal'şıyo- rum. Ama susmayacağım. Susturamayacak- lar. Siirt Belediye Başkanı, 'Silahunı hibe et- tim' diyor. Gidersın emnıyete, resmi olarak devreder»in silahı. Öyle bırresmi devıryok. Kimı kandınyorlar. Bu silahı 44 trilyonluk serveti olan Âli Haydar Ersoy'u \e oğulla- nnı öldürüp servetinı elde etmek içın kulla- nacaklardı. Sonra da Kalkancı. paralann önemli bölümünü RP'ye aktaracaktı. - Kalkancı'nm adı bir kez daha silah işine kanşmıştı galiba? - Kalkancı geçmişte de bir Kalaşnikofya- kalattı. ama silahı bır müridine yıkıp kurtul- du. Oysa Ali Kalkancı, o silahı bir PKK'li- den bizzat satın almıştı. işte size Hizbul- kontra... TOKTAMIŞ ATEŞ Ortünmek Günümüzden bınlerce yıl önceki çoktannlı dinler- den başlamak üzere, ınsanlar ibadet ederken ve kutsal saydıklan kişiler karşısında ve kutsal saydık- ları mekânlarda örtünürler. Bu örtünme, erkek/er- den çok kadınlar içın söz konusudur ve özellikle saçlann örtünmesinin önceliği vardır. Kimi dinler, er- kekler için de başın örtünmesini öngörür ki, bu ço- ğu kez saçların bir kısmını örten bir "takke" biçimin- de karşımıza çıkar. Islamiyetten önceki tektanrılı dinlerde de mutlak bir "örtünme" zorunluğu vardı. Ve günümüzün bağnaz Musevileri de örtünür, bağ- naz Katoliklerı de örtünur. Bu konuyu ele alışımın nedeni, geçen hafta bı- zim gazetenin ikıncı sayfasına konuk olan bir öğre- tim üyesinin, beni hedef aldığı "vehmine" kapıldı- ğım görüşlerinı yanıtlamak oluyor. Gazete ıçınden kimi yazariarımızın; zaman zaman beni iğneleme- lerine bile "alışamamışken", bir de "konuklann" iğ- nelemelerıni "sineye çekmeyeceğım" çok açıktır. Sevgili Karaören kusuruma bakmasın... Kendi ifadesiyle "Müslümanlık" üzerıne bilgisinin çoğunu Yusuf Ziya Yörükhan'ın "Müslümanlık" adlı ders kitabına borçlu olan bu bayan öğretim üyesi şöyle yazmış: "... TVkanallarmda Abdurrahman Dilipakya da Emine Şenlik'/e 'münazaraya' çıkan yarım aydın- larımızın da Kuran'ın çevinsinı tam olarak okuduk- lan, Islam dini üzerine biraz bilgi edinmeye çalış- tıklan çok kez görülmemiştir. Zaman zaman abuk sabuk şeyler söyleyip ınsanlann tepesini attırırtar. örneğin 'Kuran'da başörtüsü örtün diye bir hüküm yoktur' derier. Çünkü akıllannca böyle birhükmün Nisa (Kadınlar) suresinde olması gerekir, orada da böyle bir hüküm bulunmaz. Çünkü başörtüsü ve dış giyim ile ilgili hükümler Nür ve Azhab surele- nndedir..." Doğrusu bu "yanmaydın" grubu içınde kendimı de görüyorum. Çünkü hem Dilipak ve hem de Şen- likoğlu (Şenlik değil!) ile zaman zaman "itiştiğim" gi- bi, "Kuran 'da başörtüsü örtün diye bir hüküm yok- tur" savını çok kez dile getirdim. Demek ki bu "ha- nımın" böyle görüşlere "tepesi atıyormuş". Canı sağ olsun. Ama bu görüş. "mesnediolmayan"abuk sabuk bir görüş değildır. Abuk sabuk olan, Yörü- kan'a dayanarak Islami konularda kendini "yetkili" sanan ruh halidir. Zaten cehaletin böylesi ancak eğitimleolur... Bu hanımefendi Müslümanlıkla ilgili bilgisinin "çoğunu" tek bir ders kitabına borçlu olduğuna gö- re, demek bizim bilgisızliğimiz, öğretmen okuları- nın din dersleri için yazılan bu kitabı okumamaktan kaynaklanıyor... Allahım, sen bize sabır ver. Acaba bu öğretim üyesi hanımefendi, din bilgi- sinin geri kalan kısmını nereden kazanmış? Acaba "yanm aydınlann" okumadığına ınandığı Kuran ter- cümesinı okumuş mu? Hiç sanmıyorum. Zira eğer okumuş olsa böyle "bir çamur atarak geçmez" ve Nûr süresi ve Azhab suresinde başör- tüsüyle ilgili neler yazdığını göstererek bizi mahcup ederdi. Ayrıca, "... Çünkü akıllannca..."gıbisinden temelsiz varsayım ve savlar da ileri sürmezdi. Osman Nebioğlu çevınsinde Nûr suresinde şöy- le der: (31) "Mümin kadınlara da söyle ki, gözlerini sakınsınlar ve iffetlerini örtsünler. Ziynetlerini açma- sınlar. Görünen kısmı müstesnadır. Örtülehni gö- ğüslenne doğru sarkıtsmlar. Ziynetlerini kendi ko- calanndan.. başkasına göstermesinler." Görüldüğü gibi burada başörtüsü falan söz ko- nusu değildir. Söz konusu olan "ziynet (ya dazinet) yerierinin örtünmesidir". Ancak ziynet yerinin ne- resi olduğu tartışmalıdır. Kimine göre saçlar, kimi- ne göre göğüsler, kimine göre de tüm çıplak ten, ziynet yeri sayılır. Zaten kendini "şeriatçı" olarak ta- nımlayan hanımların farklı örtünme biçımleri de bu belirsizlıği göstermektedir. Kaldı ki; birhanım omuz- lannı örterek de örtüsünü "göğüslehne doğru" sar- kıtabilir. Azhab suresinde de başörtüsünden söz edilme- mektedir. Sadece (22/32) Hz. Peygamber'in eşle- rinden bahsedilmekte ve (33) "Evlennizde oturun. Eski, cahiliye yürüyüşü gibi süslenip salınıp göste- riş yapmayın. Salâta kıyam edin..." dendikten son- ra 59. ayette, "Ey Peygamber! Eşlerine, kızlanna ve inananlann kadınlarına de ki: Dış esvaplarını üzer- lerine giysinler. Bu onlann tanınıp üzülmemelenne daha uygundur..." denilmektedir. Yani Kuran-ı Kerim'in hiçbir suresinin, hiçbir aye- tinde, kadınlann başörtü takınmalanna dair bir hü- küm yoktur. Genel bir "örtünme" söz konusudur ve ne "biçimi" açıklanmıştır ne de "başörtüsü" gibi- sinden bir şeyden söz edilmektedır. Kaldı ki; bu "tam aydın" öğretim üyesi hanıme- fendi, eğer islami bilgilennin (kendi ifadeleri ile) "ço- ğunu" kazandığı öğretmen okulu din bilgisi kitabın- daki "içtihat" faslını biraz daha dikkatli okur ve (eğer yetisi varsa) düşünürse, özellikle Azhab suresinde- ki ayetin anlamını daha net değerlendirebilir. Aslında, bu konularda asla kalem oynatmayan bir yazanm ve bu konulardaki inancımı ve derecesini asla tartışma konusu yapmam. Zaten eğer dikkat edilirse "Islamcı" yazarlarla tartışmalarımda, tü- müyle bu konuların dışında kalırım. Fakat insan, ki- mi zaman işte böyle zorunluluklarla karşı karşıya ka- lıyor. Benim. zaman zaman örtünme konusunda hüküm olmayışını ileri sürmem, Kuran'ın ne dere- cede "tefsire açık", yani "yorumlanır" oldugunu ka- nıtlamak içindir. Bir Islam şeriatı düzenıne karşı olanlar, kimlerle birlikte ve kimlere karşı çıkacaklannı iyi beliriemek durumundadırlar. Aksi takdirde çok üzülebilirler... BAŞSAĞLIĞI Emekçi dostu, inançlı demokrat önder, ağabeyimiz Yalova Barosu avukatlarından M. BAHA İNALKUT'u sonsuzluğa uğurladık. Kalanlann başı sağolsun. ÖZAKIN ve KAYA AİLELERİ Ülkemızin En Büyük Problemi Sigarayla Savaşmak Için Bize Destek Olun / Aramıza Katılın Her Yıl 1.000.000 Gencimizı Kurtaralım SİGARA SAĞLIK ULUSAL KOMİTESİ 7e/: 0272 275 55 52 Pbx. Faks: 0212 267 32 97
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle