Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tntivaz Sahibi: Berin Nadi
Genei Yayın Yonetmem Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya • Yazuşlen Mudürlerı
fbrahim Yıldız, Dinç Ta>anç (Sorumlui
9 Haber Merkezı Muclüru: Hakan Kara
# Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dı^ Haberler Şinasi Danışoğlu • İMıhbaral
Cengİ7Yıldırım • Ekonomı Tiülent Kızanlık
9 Kul'.Lir Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücetman • Makaleler Sami
Karaoren • Duzeltme Abdullah Yazıcı
• Fotoaraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Habcrlcrı MehnıetFaraç
Ya>ın Kunılu- İlhan SeV,uk I Bajkan).
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
Hikmet Çttinkaya, Şükrın Soner,
Ergun Baku Dinç Tayanç, tbrahim
V ıldız. Orhan Bursalı. Muslafa
Balba>, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı MustafaBalbav 0 HaberMüdûrü Doğan
Akın Atatürk BuKan No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • lzmır Temsılcısı
SerdarKıak,H ZıvaBh. 1352S 2"3Tel 4411220. Faks
44191P • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnonü Cd.
119S No.l Kat.l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
Muessese Müduru Erol Erkut #
Koordmatör Ahmet korulsan 9
Muhasebe Bülenl Yener 9 tdare
Hüseyin Gürer 9 Işl^ttra Önder
Çelik 9 Bıigı-lşlem NaU Inal 9
Bılgı^ayar Sıstem Mürihet Çiler
MEDYA. C: • Yonetım Kurulu
Başkanı • Genel Mudür Gülbin
Erduran t Koordınator Reha
Işıtman O Gend Mudur Yardımcısı
Vline Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
^ »ımU)an *e Basaı: Yem Gun Haber Ajansı. Basın ve Yavıncıhk \ Ş
TufcocajıCad 39 41 Cağaloelu 34334 lsı PK 246 Istanbul f el (0 2121 51205 05 {20 hat) Faks (0 212ı 513 85 95
15OCAK.1997 İmsak-5 49 Güneş: 7.20 Öğle: 12.21 tkindi: 14.45 Akşam: 17.07 Yatsı: 18.33
Harran
Üniversitesi
rektöplüfiü
• ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - Tarikatçı
kadrolaşma. Atatürk
karşıthgı ve bazı yolsuzluk
savlan nedeni>le YÖK
tarafından Prof. Dr. Servet
Armağan'in görevden
aknmasıyla boşalan Harran
Ünıversitesi Rektörlüğü'ne
Prof. Dr. Mahmut Sert
aündı. YÖK'ün vekâleten
rektörlüğe atadığı Prof. Dr.
Aytekın Berkman ile
Rektör Dr. Mahmut Sert
arasında görev devir-teslimi
sırasında tartışma ve kavga
çıktı. K.avga güçlükle
yatıştınlabildı.
Eupovision şankı
yarışması
• ANKARA (AA)-42.
Eurovision Şarkı
Yanşması'nda Türkiye
finaline kalacak eserleri
belirlemek üzere
oluşrurulan Eleme Kunılu,
yann ve 17 ocakta
toplanacak. TRT Genel
Müdür Yardımcısı Altan
Kınal, Zihnı Derçin, Denız
Çakmakoğlu. Bülent Osma,
Nazif Arda. Yavuz Aydar,
Garo Mafyan. Selmı
Andak. Durul Gence, Fuat
Güner. Osman
Yağmurdereli. Fıgen
Çakmak. Niikhet Duru,
Taner Dedeoğlu. Neşet
Ruacan \e Hans
Holgen'den oluşan Eleme
Kurulu, yanşmaya
gönderilen 102 eser
arasından 10 eseri seçecek.
THYIOmilyon
yolcu taşıdı
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Ha\a Yollan Genel
Müdürü Atilla Çelebı, 1996
yılında 10 mılyon yolcu
taşıdıklannı belirterek
"1996yılıTHYiçinçok
başanlı geçtı" dedi. Geçen
yıl tüm hatlarda doluluk
oranının yüzde 90 civannda
gerçekleştığıni vurgulayan
Çelebi, geçen yıl taşıdıklan
10 milyon yolcu sayısının,
birçok ülkenin nüfiisundan
fazla olduğunu kaydetti.
YÖK'e üye seçimi
mahkemelik
• ANKARA(ANKA)-
Mıllı Eğitim Bakanlığı'nın
YÖK'e üye göndermesi
ikinci kez mahkernelik
oluyor. Ögretim Üyeleri
Derneği Genel Sekteri Prof.
Dr. Tahir Hatipoğlu, Milli
Eğitım Bakanlığı
kontenjanından YÖK
üyehğine getinlen Bener
Çordan ile Doç. Dr. Atilla
Ozer'in üyeliklennin iptalı
içın dava açacaklannı
bıldırdi. Prof. Dr. Tahir
Hatipoğlu. yaptığı
açıklamada, Milli Eğitim
Bakanlığı'nın YÖK'e aday
göstermesinin Anayasaya
aykın olduğunu söyledi.
Türkçenin yasa
ile korunması
• İSTANBUL (AA) - Türk
Dil Kurumu Başkanı Ahmet
Bican Ercılasun. Türk
Dilinin Kullanılmasına
İlışkin Yasa Tasansı'nın
uygulamaya konulmasının
olumlu sonuçlar vereceğine
inandığını belirterek
"Türkçenin dogru
kullanılmasını amaçlıyoruz.
Olkemizde. başka bir ülkede
dolaşıyor gıbıyız" dedi
Bepgamalılana
destek
• BERGAMA (AA) -
Çokuluslu Eurogold
firmasınm Izmir'in
Bergama ilçesine bağlı
Ovacık Köyü'nde siyanürlü
yöntemle akın çıkırmasım
istemeyen yöre halkının
mücadelesine ressamlardan
da destek geldi.
Almanya'nın VVuppertal
kentinde yaşayan, Ressam
lsmaıl Çoban'ın, yöre
halkının siyanürlü altuıa
karşı yürüttüğü mücadeleye,
sanat dünyasını da davet
ettiği belinildı.
Sınav maratonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Milli Eğitim
Bakanlığf nın merkezi
olarak gerçekleştirdiği
ilkokul sonu, ortaokul sonu,
ara sınıflar devlet parasız
yatılı ve bursluluk
sınavlanna başvurular dün
başladı. Başvurular 13
şubatta sona erecek.
Sınav lara girrnek isteyen
adaylar. halen devam
ettıklen okullann
müdürlüklerine
başvurabilecek.
Tarih Vakfı yöneticileri: Bakanlığm gerekçeleri dayanaksız
Darphane direnecek
Düğün çanları artık çalmıyor
KültürServisi- Kültür Ba-
kanlığı'nın. HABITATII kap-
samında açılan sergiler sıra-
sında Koruma Kurulu kara-
nna aykın davranıldığı ge-
rekçesiyle Darphane binala-
nnı Tarih Vakfı'ndan devral-
mak istemesi, vakıfyönetici-
lennce 'dayanaksız' ve -
po-
litik' bir çaba olarak değer-
lendirildi.
Tarih Vakfı Genel Sekre-
teri Orhan Silier, istanbul
Sergisi Koordinatörü Prof.
Dr. AfıfeBatur. Anadolu'da
Konut Sergısı Koordinatörü
Prof. Dr. Yıknz Sey, Sergi
Böliim Sorumlusu Mehmet
Ozdoğan ve Tarih Vakfı' nın
a\ ukatı Aydil Kurtkaya dün
eski Darphane binasında bir
araya gelerek Kültür Bakan-
lığı'yla vakıf arasında çıkan
anlaşmazhklan masayayatır-
dılar.
"Tarihten Günümüze Ana-
dolu'da Konut ve Yerleşme1
"
sergisi koordinatörü Yıldız
Sey, Kültür Bakanhğf ndan
devraldıklan binalarda sergı
Dün Darphane binasında bir basın toplantısı düzenleyen Tarih Vakfı Genel Sekrete-
ri Orhan Silier. İstanbul Sergisi Koordinatörü Prof. Dr. Afıfe Bafur. Anadolu'da Ko-
nut Sergisi Koordinatörü Prof. Dr. Yıldız Sey, sergi bölüm sorumlusu Mehmet Öz-
doğan ve Tarih Vakfi avukatı Aydil Kurtkaya, Kültür Bakanlığı'nın binalan geri at-
mak için ileri sürdüğü gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını belirttiler.
düzenlerken en az bakanlık
kadar korumacı bir tutum
içinde davrandıklannı belırt-
ti. 'Anadolu'da KonutveVer-
leşme" sergisınin açılacağı
oda ve sokaklan eş yüksek-
liğe getirebilmek için yük-
seltılmiş döşeme kullandık-
lannı söyleyen Se\. amaçla-
nnın binlerce kişinın sergiyi
rahat gezmesı olduğunu kay-
detti. Sey. bu döşemeler sa-
yesinde dolaşım sırasında ze-
mınin hasar görmesınin de
engellendigini sözlerine ek-
ledı
Sergi malzemeleri ile ışık
ve ses sistemlerinin de bina-
nın zeminine ve duvarlanna
zarar \ ermeyecek şekıldeta-
şı>ıcıelemanlarkullanılarak
düzenlendiğini anlatan Sey.
bir tek çı\ı çakmadıklannı.
ahşap v e granit tuğla dö^eme-
lerin harç kullanmadan kum
tabakanın üzenne yerleştinl-
diğini kaydetti. Yıldız Sey.
tarihı dokuva zarar verme-
mek amacıyla oldukça zah-
metli ve masraflı olan buyön-
teme başvurma yönündeki
hassas yaklaşımlanna karşın
adeta 'suçhı' gibi görülmele-
rinin bir mimar ve sergı so-
rumlusu olarak kendisini üz-
düöünü belirtti
HOLLYV^ OOD, USTA YÖNET>IENİN FİLMLERİISİ BİR DAR4 ÇEKİYOR
Hîtchcock yenidenKültür Servisi - .\lfred
Hitchcock'un fılmlerinden
bir bölümü, bu yıl yeniden
çekilecek. Hitchcock'un
geçen yıl ABD'de yeniden
gösterilen 'Vertigo' fılmi-
nm kitlelerce büyük bege-
ni toplaması üzerine alı-
nan bu karar kapsamında
ustanın 'The 39 Steps - 39
Basamak', 'Dial \1 for
Murder- Cinayet \'ar'. 'To
Çatch a Thief - Kelepçeli
Aşık', •Blackmail-Santaj",
'Strangers on a Train -
Trendeki Vabancılar' ve
Hitchcock'un ılk seslı fıl-
mı'Spellbound - Öldüren
Hanralar" adlı yapıtlannın
yeni versiyonlannın yapıl-
ması düşünülüyor.
'39 Basamak', bilındiği
gıhı. JohnBuchan ın 1935
tarihli romanından uyarla-
nan, Robert Donat, Made-
leineCarroDve PeggyAshc-
roft'un oyuncu olarak yer
aldığı unutulmaz bir Hitch-
cock filmi. Yeni filmi Ro-
bert Towne beyazperdeye
uyarlayacak ve yönetecek.
Birklasiği yeniden çekme-
nin çok zor gibi göründü-
ğüne dikkat çeken Towne,
yine de bu öyküde her za-
man taze bir yön olduğu
düjüncesinde.
Granf ın yerine Ford
Hıtchcock'un ticari an-
lamda en başanlı filmle-
rinden biri olan 'Tp Catch
aThief-Kelepçeli Âşık' ise
Cary Grant ve Grace
KelK'y
1
bir anda star yap-
mıştı. Yeni uyarlamada rol
alacak oyunculann Grant
Lsta \önetmen \lfred Hitchcock'un kendine özgü çalışma yöntemleri vardı. Çekim
sırasında senanr'oya hiç bakmaz, filmi sahne sahne ezbere bilirdi.
ve Kelly'nin başansını tekrarlayama-
yacaklan söylense de sonucu şimdi-
den kestirmek güç. 'To Catch a Thi-
eTin yeni \ ersiyonunda Harrison Ford
ve Sandra Bullockrol alacaklar. Filmin
yapuncısı da 'Speed'den anımsay aca-
ğınız MarkGordon.
'Trendeki Yabancılar' \e 'Cinayet
Var' filmlennin arkasında güçlü bir şır-
ket var: Warner Brothers. Gregor>
r
Peck ve Ingrid Bergman'ın başroller-
de olduğu 'Spellbound -Öldüren Ha-
oralar' ise Universal Stüdyolan'nca >e-
nıden ele alınıyor,
Kamilerine göre sinemada eğer ye-
ni bir Hitchcock çağı yaşanıvorsa. us-
tanın yeni \ ersiyon filmlenne gerek bı-
le kalmamalı, Bu fılmler onjınal ö\-
külennden çok şey vitırebileceklen
gibi ustanın anısına sa\ gısızlık olarak
da algılanabilir. Bilindığı gibi Hitch-
cock. filmlennin yeniden çekilmesi-
ne karşı değildı. Hatta bu modayı bi-
raz da kendısi başlatmış sa> ılır. 1935
tarihlı 'ÇokŞe> BilenAdam" 1958de,
JamesStevvart \e Doris Da> ıkilısiy-
le yeniden çekilmışti Ama ortada cıd-
di bir fark \ardi: filmin yeni versiyo-
nu da Hitchcock imzasını taşıyordu.
Ustanın kendine özgü çalışma yön-
temlen \ardı. Fılm çevirdığı sırada se-
naryo\a hıç bakmazdı. Filmi tümüy-
le sahne sahne ezbere bılırdi. "Sette
doğaçlamadan çok knrkarım, çiinkü
yeni fikirler yakalavabilirsiniz'" diyen
Hitchcock kendı sınemasını biraz alay-
cı birbıçimde şö> le anlatıyordu: "HaV
ka yararh moral şoklan \ermek."
L'vgarhğın kuru bir nıtelik aldığını
sö> lüyor \e bıraz hareketlenmek. ah-
laksal dengeyi yeniden kurmak gerek-
tiğını düşünüvordu. Hitchcock için
sınema bu sonuca \armada en elveriş-
li voldu Bakalım yeni yönetmenler
de bu yolu izleşebilecek mi?
e-posta : tan (« vol. com. tr
ZübeydeHanım anüdı
Mustafa Kemal Atatürk*ün annesi Zübeyde Hanım, ölü-
münün 74. yılında mezan başında anıldı. Sabah ve öğle sa-
atlerinde a\n ayn düzenlenen törenlere siyasi partiler, si-
vil toplum örgütleri, öğrenciler \e halkın oluşturduğu yüz-
lerce kişi katıldı. Zübeyde Hanım'm Karşıyaka'daki me-
zan başında anıldı, Zübeyde Hanım'ı anma törenkrinin
en geniş katılımlısı. öğte saatlerinde Karşıyaka'da gerçek-
leştirildi. CHP İzmir II Örgütü, Karşıvaka İlçe Başkanlı-
ğı, Konak, Çiğli, Buca. Borno\ a ve Nariıdere tlçe Kadın Ku-
rulları, Atatürkçü Düşünce Derneği Karşnaka Şubesi.
Türk Kadınlar Biıiiği Izmir Şubesi'nin yönetici ve üyele-
rinden oluşan 300 kişilik topluluk, Karşıyaka Ana>asa
Me> danı"nda toplandı. Buradan saat 13.00'te yüriiyüşe ge-
çen topluluk. Karşıyaka çarşısından Zübeyde Hanım'ın me-
zannın bulunduğu Ferik Hacı Osman Paşa Camü'nin önü-
ne geldi. Zübeyde Hanım'ın kabri başında bir dakikahk
saygıduruşundansonraİstiklalMarşıokundu.çiçekleranıt-
mezara bırakıldı. (Fotoğraf: CELAL YILMAZ)
Afife Batur da restoras-
yon dönemine kadar içinde
bulunduklan binanın tarihi
değennın bilıncıyle hareket
ettiklerinı yineleyerek döşe-
melerin, iskelet sistemınin
\e askılann, bınayı koruma-
lanna karşın istendiğınde ko-
laylıkla çıkarılabileceğini
kaydetti. Batur, sergilerden
sonra bu döşemelerin kaldı-
nlmamasının da restorasyon
çalışmalan sırasında binanın
dokusunun koruma amaçh
olduğunu bildirdi.
Osman Silier ise yaşadık-
lan durumunun tam anlamıy-
la bir karamızah ömeği oldu-
ğunu belirterek 28 yıl boyun-
ca bu binalarla ilgilenmeyen,
içındeki tanhi eşyalan hurda-
cıya satan bir zihniyetin, on
ay gibi kısa bir zaman dili-
minde. bu binalan kullanı-
ma açan sivil toplum kurulu-
şuna müdahale etmesini pa-
nik içinde alınmış bir karar
olarak nitelendirdi.
Mehmet Özdoğan da
Darphane binalanndaki çalış-
malannı başka kuruluşlann ve
Kültür Bakanlığı'nın sergi
çalışmalanyla karşilaştırarak
elektrikve sesdüzenlerinize-
mine ve duvarlara gömerek
yapmadıklannı, böylelikle
binalara hiçbir zarar verme-
diklerinı açıkladı
Vakfa destek
Toplantıya ayrıca Tarih
Vakfi'na destek olmak ama-
cıyla pek çok sivil toplum ku-
ruluşu üyesi de katıldı. Mi-
marlar Odası Başkanı Şeoer
Özer de benzer bir saldınya
uğradıklannı anımsatarak so-
nuna kadar Tanh Vakfı'nı
destekleyeceklenni belirtti.
PEN Yazarlar Derneği Baş-
kanı ve gazetemiz yazan Şuk-
ran Kurdakul ise yaşananla-
n polıtik oyıınlar olarak de-
ğerlendirdı. Son iki kültür ba-
kanmın eski kavramıyla ken-
dilerınin eski kavramının
uyuşmadığinı belirten Kur-
dakul. SİT alanlan, Mimar-
lar Odası, opera-bale ödenek-
leri gibi konularda yaşanan
sorunlârla
1
da bu sörunün iyi-
ce su yüzüne çıktığını söyle-
di.
Bu binalan Kültür Bakan-
lığı 'na devretmek bir yana
bu binalarda önümüzdekı dö-
nemde istanbul Müzesi'ni
kurmak isteyen vakıf yetki-
lileri, 30Ocak 1997ta'rihin-
de 'İstanbul Müzesi Destek-
lemeGirişimi'adı altındabir
toplantı düzenleyecek.
Avrupa'da evlılık dışı çocuk sayısı arttıkça yalnız
yaşayan annelere gostenten tepkıler azaiıyor
Evlilik dışı
çocuklar (%)
20 - -.-
15
10
5-
1960 65 70 75 80 85 90 94
Evtilik, boşanma
oranlan
8-
7
6 Evlilik-'
5 •-- —
4 --
2 Soşanroa .._
1960 65 70 75" 80 85 90
•1993 rakamları
t 1992 rakamları
"1991 rakamları
Evtilik dışı
çocukJar, 1994
M, 9630.1 veya ustu
jfe%151-%30.0
%15.1'denaz
Avrupa'da evlilik
tarihe kanşıyor
ÇeviriServisi-L'lkemızdedini nikâh. me-
deni nikâh tartışmalannın giderek kızıştıği
şu günlerde, Batı dünyası nikâhın tümüyle
ortadan kalkma olasılığını konuşuyor Haf-
tahk Newsweek dergisinin "Evlilik Ölüyor
mu?" başlığı altında kapaktan verdigı nı-
kâhsız yaşayan çiftler konusu. özellikle A\ -
rupa'da evlilik kunımunun geleceğı üzenn-
deki kaygılan dıle getıriyor.
Toplumbilimciler, yalnız yaşayan anne-
lenn giderek çoğalmasıyla A\Tupa kıtasının
demografik yapısının kökünden değişeceği-
nı ilen sürüyor. Tek başlanna çocuklannı
büyüuneye çalışan bu annelerın bir kısmı
hamile kalmayı hata olarak kabullenmeyen
17-18 yaşındaki genç kızlar. Bazılan ise ser-
best ıradelen ile çocuklannı babasız büvüt-
meyi seçen genç kadınlar.
Çoğunluk. evliliği gerek-
siz gören nikâhsız yaşa-
van çıftlerden oluşuyor.
Isveç'te doğan bebeklerin
yansından çoğunun anne
ve babası nikâhsız vaşı-
yor. Fransa ve tngiltere'de
bu oran üçte bir dolayın-
da. Hemen hemen kımse
artık bebeğinı evlatlık ola-
rak vermeye yanaşmıyor.
Avrupa'da son yıllardakıyilan nikâhlarda, çıf-
tin önceden doğan çocuklannın törene ka-
tılması artık yadırganmıyor.
Bu olguyu toplumsal bir devrim olarak
niteleyen toplumbilimciler, aile kurumunun
yeniden tanımlanması gereklihği üzerinde du-
ruyorlar. Danimarka'da nikâhsız yaşayan
çiftler o denli artıyor ki. artık resmi kayıtla-
ra "aile" olarak geçiyorlar. Boşanmanın an-
cak bu yıl yasallaştığı, kürtajın hâlâ suç sa-
yıldığı ırlanda'da bazı yerleşım bölgelerin-
de nikâhsız vaşayan çiftlerın sayısı evli çift-
lerden daha fazla. Ne var kı annesiz çocuk
büyütmeye çalışan babalann sayılan anne-
lere oranla daha az ve bunlar çocuklannın
velâyetini almak için bir hukuk savaşı ven-
• Aile kurumunun
yeniden tanımlanmasını
isteyen toplumbilimciler,
yalnız yaşayan annelerin
giderek çoğalmasıyla
Avrupa kıtasının
demografik yapısının
kökünden değişeceğini
belirtiyorlar.
yorlar. Evlilik dışı ilişkileri giderek kabul-
lenmeye başlayan Avrupa. cinsel polıtıkalar-
da da son on yılda olumlu gelışmelere sah-
ne oluyor.
Bu değişım, Roma Katolik Kılisesi'nin
baskın olduğu Irlanda'da dahabelirgin. L'lu-
sal Kadın Hareketı'nın liderlennden Nore-
en Byrne. ülkesındeki kadınlann evliliğe ba-
kış açısını şu sözlerle dıle getirıyor: "Niçin
erkeğin kirii çoraplannı yıkamakzorunda ka-
labm. Gidin, erkeklerle gönlünüzü eğlendi-
rin ama bakımını iisaenmeyin. Bugün pek çok
kadın ayakta kalmak için erkeğe gereksinim
duymuyw." Irlanda'nın ilk kadın Dev let Baş-
kanı Mary Robinson. bu bağımsızlık hare-
ketinin en ateşli savunuculanndan.
Bir anlamda, ülkelerin vergi ve sosyal yar-
dım polıtikalan çiftlen ni-
kâhsız yaşamaya itıyor. Ba-
tı 'da pek çok ülkede doğum
yapan e\ li kadmlara 6 ay sü-
resınce çocuk yardımı ya-
pılırken evlı olmayan ka-
dınlara, çocuk belirîi bir ya-
şa gelınceye kadar yardım
yapılıyor. Bu şartlarda do-
ğal olarak pek çok genç ka-
dın evlenmeye yanaşmıyor.
Özellikle Danimarka'da be-
kâr annelere sağlanan destek o denlı cazip
gelıyor ki, kadınlar nikâhsız yaşamaya özen-
dıriliyor.
Evlilik dışı doğan çocuklar konusunda
hükümetlerin gösterdiği bu duyarlüık, Av-
rupa ülkelerinde doğum oranının düşmesin-
den de kaynaklanıyor. Aile kurumunun çü-
rümesine tepki gösteren muhafazakâr çev-
reler bıle. evlilik içi veya dışı ne pahasına olur-
sa olsun doğumların artmasına sıcak bakı-
yor. Pans'te bir doğum klınığinde çalışan
doktorlar, "Dünyaya geten tüm Fransız be-
beklerine kucağımız açık" dıyerek azalan
nüfus karşısında duyduklan endışeyi dile
getınyorlar. Doğum oranı eksilere düşen Al-
manya ise, her çeşit "anneliği" kabul ediyor.
SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN
'Fikri' Neyse, 'Zikri' O!..
Neresinden bakılsa Rusya/Çin 'yeniortaklığı"\ç\n
Izvestiya'nın 'attığı' başlık, insanı kaptığı gi-
bi, eski günleregötürüyor. "ABD'ye Cevabımız!"
Çin resmi haber ajansı Xinhua nın haberi, daha da
ayrıntılı: "Rusya ile Çin, 'Soğuk Savaş' sonrasın-
da dünyadaki tek' süper güç olarak kalan
ABD'nin etkinliğine karşı stratejik ortaklık' ku-
rarak, çok kutuplu' yeni bir dünya oluşturmak
konusunda, görüş birtiğine varmışlar!" Avras-
ya'dan söz açmışken, gezegenın 'küreselleş-
me'den çok, 'kutuplaşma'ya yöneidiğini söyleye-
li, şurada kaç gün oldu Allah aşkına?
Çin ajansı, Rusya, Devlet Başkanı Yettsin ile Çin
Başbakanı Li Peng'in, 'tek kutuplu dünya' konu-
sundaki ciddi rahatsızlıklannı dile getirdiklerini kay-
dederken, "Çin de, Rusya da, dünya üzerinde-
ki etkileri çok fazla olan ve iki bağımsız kutup
olmayı hak eden önemli ülkelerdir" demış, ay-
nca ilâve de etmış: "İki ülke arasında çeşitli alan-
larda işbiıiiği için, çok büyük bir potansiyel bu-
lunmaktadır." (Cumhuriyet, 30 Aralık 1996)
Haberi okurken, dalmışım; hafızamın ekranında
'Gorbaçofun, hani o Yeltsin'in 'kahraman' ilan edil-
diğı 'darbe teşebbüsünden' sonraki, endışeli ve
mahzun yüzü! O Yettsin ki, Rusya'ya, ve Dünya ya
önce böyle 'tezgâhlanacak', bilahere 'Sistem'in
SSCB'ni 'küreselleştirmesi'nde başrolü oynaya-
caktır. Hâlâ nirengi olarak VVashington' ı benimse-
mesine rağmen, 'komünist Çin'le 'stratejikortak-
lık' araması sizce niye?
Yoksa Rusların aklı da geç mi geliyor?
Açık sözlülük dediğin...
Yooo Amerikan yönetimlerinin açık sözlülükle-
rini inkâr edemeyiz, her zaman fikirleri neyse,
zikirleri de o olmuştur: 'Küreselleşme' propagan-
dasına başladıklarında, birisi The New-York Ti-
mes'da (8 Mart 1992), öbürü International He-
rald Tribune'de (18 Şubat 1991) iki önemli rapor
açıklamışlardı ki, 'Yeni Dünya Düzeni'nin ne ol-
duğunu, ne olabileceğini açık ve seçik olarak or-
taya koyuyordu. Bunlardan ilki Pentagon tarafın-
dan, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Başkan'ın da-
nışmanlan, bu arada Başkan'ın 'bizzat' kendisi ile
de müzakere edilerek hazırlanmış olan Wolfowitz
Raporu'dur; ikincisi ise, yine Pentagon un Genel-
kurmay ileri gelenleriyle tartışarak hazırladığı Je-
remiah Raporu.
Fransa da yayımlanan 'La Defense Nationa-
le/Ulusal Savunma' dergisinin direktörü Paul Ma-
rie de la Gorce a göre, "...Birleşik Devletler'in
'Soğuk Savaş' ertesindeki güvenliği ve dış po-
Irtikasının istikametleri hakkında, son derece
önemli ve açıklayıcı belgelerdir" bunlar; peki, ne
mi diyorlar, galiba özet olarak şunlan:
"a/. Sovyetler Birliği'n/n çöküşünün ardından
ABD'nin ele geçırmiş olduğu 'tek' süper güç ol-
ma imtiyazını ve statüsünü muhafaza etmek, baş-
lıca amaçtır."
"bl. Bu hegemonya (egemenlik), dünyanın ne-
resinden gelirse gelsin, onu tehlikeye düşürebile-
cekyeni ve üstün güç merkezlen oluşturma teşeb-
büslerine karşı korunmalı; muhtemel rakipler, da-
ha büyük roller oynamaya heveslenmeden caydı-
nlmalıdır..."
"c/. Bunu sağlamak için, 'tek' süper güç statü-
sü, yapıcı bir davranış biçimi, aynca ABD'nin üs-
tünlügüne kafa tutabilecek herfıangi bir millet ya
da milletler grubunu caydırmaya yetehi askengüç-
le sürdürülmelidir..."
"dl ABD, onun öndehiğine karşı çıkmasınlar,
yerleşik ekonomik ve siyasal düzeni değiştirmeye
kalkışmasınlar diye, gelişmış endüstri ülkelerinin
çıkarlarını da yeterince hesaba katmalıdır." (Le
Monde Diplomatique, Nisan 1992, s. 14)
'Ani müdahale gerekirse...'
WoHowrtz Raporu'nu irdeleyen Paul Marie de
la Gorce, çok daha ılerisini görüyor, yorumun-
da diyor ki:
"...raporu düzenleyenler, ABD'nin egemen-
liğinin kabul edilmediği heryerde, dikkatede-
ğer bir askeri güç bulundurmasının olağanüs-
tü/hayatî önemi üzerinde ısraria duruyoıiar.
(Mesela. 'Çekiç Güç' gibi mi?)"
"...bu askeri gücün nasıl kullanılacağına da-
ir söyledikleri de çok aydınlatıcı; birçok yerde,
Irak'da olduğu gibi, az ya da çok geniş bir ko-
alisyon olarak, ya da BM çerçevesi içinde ha-
rekete geçilmesinin yaranna işaret ediyoriar;
(Kore'de öyle yapmışlardı) ama ABD'nin tek ba-
şına harekete geçmesinin gerekeceği haller
olabileceğini, bu gibî hallerde asla tereddüt
edilmemesini, aksine bu gibi hallere hazırianıl-
ması zorunluluğunu belirtiyorlar..."
"...asıl önemli olan, ani müdahale gerektiren
kriz anlannda, ya da ortaklaşa hareket imkân-
lan yaratılamazsa, ABD'nin tek başına ve ba-
ğımsız olarak harekete geçebileceğinin 'anla-
şılması' imiş..." (Le Monde Diplomatique, Nisan
1992, s. 14)
Biimem 'Yeni Dünya Düzeni'nin ne anlama gel-
diği; 'küreselleşme' ve 'özelleştirme'nin neyin 'ka-
muflajı olduğu', bundan daha açık ve aydınlık ola-
rak anlatılabilır mi? Gerçekte bu kadarı bile, bağım-
sızlığını ciddiye alan her ülkeyı telaşlandırabilir ya,
VVoüfovvitz Raporu'nda, Moskova nın telâşadüş-
mesini gerektirecek ilginç şeyler de var.
Onlara da bir göz atacağız.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http^/www.ada.com.tr./-bilgiyay/yazar/ailhan.html