Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK 1997 ÇARŞAMBA 12 KULTUR daude Lelouch yeni filmini Türkiye'de çekiyor ASLISELÇUK Fransızsınemasının herzaman ılgı çe- ken vonermenı Oaude Lelouch son fıl- mı ''Hommes Femmes: Mode D'emp- loi"nm (Erkekler Kadınlar Kullanma Kıla\ uzu) galasinda bulunmak ıçın onu- muzdekı gunlerde eşı \lessandra Mar- tines le bırlıkte Istanbul'da olacak Son fılmı "ErkekJer, Kadınlar: Kul- lanma Kıiav uzu "nun yoğun tartışmalar- la karşılandığı Fransada ozellıkle fıl- mın başovunculanndan bın olan eskı ba- kan, mılletvekıh Marsıl>a ftıtbol kulu- bu başkanı, olay lı eskı 1$ adamı ve şu an- da omur boyu tutuklanma > asasıy la v ar- gılanmakta olan Bemard îapie nınaldı- ğı eleştınlere ılgınç yanıtlar \enyor yo- netmen "Eğer o rolde Tapie olmasaydı belki de etkiyi daha iyı sağla>abilmek için fiJnıi bir saat daha uzun çekmem gereke- bilirdi." ClaudeLeloucrfun bu Turkıye yı ılk zıyaretı değıl Bundan once 1974 yıhn- da "Toute Une Vîe" (Tum Bır 'Vaşam) fıl- mının bazı bolumlennı çekmek uzere Kapadokya bolgesıne gelmıştı Sınemasındakı gosten voğunluğunu duş gucuyle bırleştıren Lelouch"un se- naryolanndayazdığı fılmlennde yınele- dığı temalanndan bın olan kadın ve er- keğın bırbınnı bulabılme durumu sık sık karşimıza çıkar Y onetmenın bu yenı ça- lışmasındakı kaçınılmaz rastlantılaı çok ılgınç gorunuyor 1966 da gerçekleştırdı- ği""L n"Hommeet Une Femme"(Bır Ka- dın \e Bır Erkek) fılmıyle pek çok odu- lun sahıbı olan yonetmen çekımıne baş- layacağıyenıfılmındeyınesevgı arama buluşma rastlantılar eksenlennde gelış- tınyor konusunu "Apres Tout" (Her Şeyden Sonra) adınıtaşıy an projenınbaş kadın ov uncusu Alessandra Martınes ko- casının olumuyle bır boşluğa duşmuş oluyor Ve olumunden once kocasının ona sankı bırvastyet gıbı soyledığı soz- lennı yenne getırmek amacıy la "Mutla- ka gorulmelidir o şehir" dedığı Istan- bul a gelıyor Eskı bırdansçı olan fakat sonradan bu ışınden bazı nedenlerden oturu uzaklaşan kadın sevdığı ınsanın yokluğu ıçınde bu çok eskı kentte ken- (Erkekler.Kadınlar: KullanmaKla\u/u ıBunaui lapn veAlessandraMartines. dını avutmak istergıbı dolaşı\or Fılmın erkek baş oyuncusu ıse oylesıne başka bır coğrafyadadır kı 0 erkekle bu kadı- nın karşılaşmalannı duşunemez bıle ız- leyıcı Kadının bu uzun yuruyu^u Pans. Ve- nedık Istanbul.Hındıstan Kore Meksı- ka ABD\eQuebec e kadar uzanır Kar- şılaşacağı erkeğın yoğunlaştığı konu ıse nufijsualtı mılvarı bulmuşdunvanın ko- tu kullanımından oturu \enlen kırmızı alarma karşı hemen hıç kımse duyarlı gorunmemektedır Fılmın erkek kahra- manı bu duyarsızlığa tepkı ta^ımaktadır Temel savunusu şudur Cçuncu bınyılda dunva hıı,bır haıayı kaldıracak gıbı gorunmuyor \e altı mıl- yarlık bırey bu açıdan çokdıkkatlı olmak zorundadır Lelouch çekımlen ıçınTurkıye yege- leceğı bu venı çalışmasında evrensel bır tartışmaya gırıyor Hayat olum aşk, rastlantılar ve arayış Bu onun sinema- sını oluşturan fıkırlerın toplamıdır da Mutluluğun olabılırlığınden hıç cayma- yan bır sınemacıdıro Kendısıne bu konu soruldugunda "Hayat gun geçtikçe beni daha çok eğlen- dirivor. Hayatı gun geçtikçe daha iyi an- lamaya başladığımı goruyorum. Benim ticari temelimı de hayat oluşturuyor. Ken- di temalarımı değiştırmek için de hiçbir neden goremrvorum. Vaşadığımı/ bu 7or dünyanın ne olursa olsun o%gusunu \a- pıyorum. sa\unu\orum. Çunku her şey basitdeğıl tamtersinecokkarmas.ik.Bu- y uk acı/ar. sıkıntılar ınsanları mutlufuğa iten bir koşu. Lelouch filmi çekmek ıse di- ğer ınsanlarla hayata duyduğum se\gi>i pavlaşnıaya çalışnıak demek. Bunu 35 filmden ben >apı>orunı. Bende kimse- nin sokup alamadığı bir lyiımerlik var. Ben, filmlerimde izleyicilenme hayatta her şey in olabileceğine dair duşunceleri- mı aktanyorum. Eğer iji bir duşunceye sahipseniz e\ renın uy umu içınde bu du- şuncenin gerçekleşmesi mumkundür. Ben biraz gulumseyerek bakmak istiyo- runı olanlara \e oy le de bakıyonım. Ağır, cıddi şeyleri bıraz daha hafif anlatmayı yeğliyorum. Bu da Lelouchfilmıvapnıak anlamına gelir. Ben yaratKi sinema yap- may a çahşryoru m. >aratıcı elbette her şe- > e el alacaktır. Bundan oturu fılmlerimin kopya basımlanyla, afişleriyle \e frag- manlany la uğraşmm. Belki bu bın uk bir hata, fakat filmlerimin butunluğu açısın- dan bunlan yapmam gerektiğıne inanı- yorum. Voksa alkış alıııak çabasıyla de- ğil. Kimi zaman filmlerimde kamera- manlık da yapıyorum. Bu benim için ek bir çalışma ama. birçok kez buyuk hata- lann olnıasını da engeUhor. Dunıstçe soy- lemem gerekirse kamerayı taşıyamadı- ğım gun bu mesleği de bırakacağım.- Dunya sinemasında Amenkalı yonet- men Ste\en Spielberg'ın çocuk yaşlarda f ılm çekmeye başladığı arasız açıklanır Lelouch'un bıyografısıne baktığımızda onun Spıelberg'den once. 13 va^ınday- ken ılk kısa fılmı "Le Mal du Siecle"yı (Yuzvılın Kotuluğu) çektığını goruruz Ustelık bu fılmıyle de Cannes ^mator Fılm Festıvalı ndeödul kazanmi!>tır Lütfli Oflaz'm 'yazıkatür'leri Leman Yaymlan'nm yayımladığı bir kitapta toplandı 'Geçmişle gelecek arasında köprü' ZEVNEPS\YGI Şımdılerde yalnızca Leman'a vazıyor LutfiıOf- laz. Maraş Katlıamı sonrasında Demirel'e 'Cinayet- leri sağcılar mı işledi' dıye sorup tanhın unlu "Ba- na, "sağcılar \e mıllıyetçıler cınayet ı^lıyor dedir- temezsiniz" yanıtı verdırten. Sabah Grubu nda ı,a- lışırken yazısı sansurlendığı gerekçesıvle ıstıfa e- den, 12 Eylul donemını anlatan 'Bir Mahkûm" ad- lı kıtabıyla Akademı Kıtap Odulu ne değer goru- len gazetecı yazar \e mızahçı Lütfü Oflaz karıka- turculenn çızgıyleyaptığmı harfle, «ozcukleyapı yor Leman Dergtsf nde çıkan yazilannda Dergı okurlan, yazılanna 'vazıkatur" dey ışını ya- kıştırmışlar Şımdı bu yazılann derlemesı olan Le- man Yayınlan ndan çıkan kıtabının adı Henuz \nkara Hukuk Fakultesfnde oğrencıy- ken unlu Akbaba dergısınde 'Uzav Mizahı' adlı ko- şesınden okurlara ulaşıyordu Oflaz Dergıdekı ı,a- lışmaarkadaşlan arasında İlhanSelçukvc AzizNe- sin de vardı llhan Selçuk onun şımdılerde urettıgı 'Yazıkatiir'len ıçın şunları so\lu\or "Jki uç fırça darbesiyle ortaya bir resim çıkaran ustalar gibi Lut- fü Oflaz da a\uç içi kadar bir kâğıt parçasında di- yeceğini soyleyıverip. lafı kısa kesen kalem erbabla- rtnın ruhlannı şad ediyor." Aslında onun Leman dakı koşesı her kesımden ınsanın ılgı^ını çekiyor Zaten Leman Dergısi'nın okurun benımsemedığı yazan ya da çızen banndı- ramama gıbı bırozellığı \ar Oflaz bu genç dergı- de bır gore\ ustlenmış. geçmış gunlerle gelecek arasında bır kopru olma Genç okurlar onun y azı- katurlennde mızah dışında. Turkıye nın yakın tan- hıne ılışkın bılgı ve değerlendırmelen de bulabılı- yor - Nedir Yazıkatûr? OFLAZ - \azikatur mizahı bır deyışle 'dakka bir gol bir'espnsı ıçınde, bır olayı yorumldmak- tır Vazılanma okurlann taktığı bır ısım Ancak çe- şıtlı koşe yazarlan da koşelennde bana 'yazıkatü- nsf ısmmı yakıştırdılar Kankatunstlenn çızgıvle yaptığını, ben sözcuklerle yapıyorum Geçenlerde bır mızah dergısı benim bu 'Yazıkatûr' kıtabımı şoyle tanıtıvordu "Dunyada birçok karikatürist var. ancak bir tek yazıkaturist \ar. o da Lutfîı Of- laz." - U/un yıllar suren gazetecilikten sonra genç kad- rolu bir mizah dergisinde çalışmak nasıl? OFL\Z-Ben gazetecılığe ba^lamadan once mı- zahçıydım Akbaba mızah dergısınde 'lza> Miza- hı' adında bırbolumum vardı Bılım kurgunun mı- zahını yapıvordum O donemde ne dunyada ne de Turkıye"de bugunku kadarvaygın değıldı bılım kur- gu fazla bılınmezdı Belki ben de bılmıvordum Sonradan anlaşıldı kı benim yaptığım bılım kurgu- nun mızahıymı^ O donemde henüz Ankara Hukuk Fakultesı'nde oğrencıydım Ancak bunun hemen ardından çe^ıtlı gazetelerde koşe yazarlıgı yapma- va başladım Vazmava çok erken başlamam nede- nıyle. Leman da çalışan bırtakım arkadaşlarla ara- mızda çok da fazla vaş farkı vok - Henüz yirnıilerini süren kadroyla ilişkileriniz nasıl ? OFLAZ - Son derece dınamık dunyaya açık ar- kadaşlar Avrıca Leman toplumsal yanlışlıklara muhalıf bır dergı bu noktada ortuşuyoruz 12 Ey- lul'den sonra partı kapatılmasına karşı çıkan bırya- zım nedenıyle mahkûm edıldım ve o donemde bır ınsan haklan kampanyası başlattım İskenceler zu- lumler, hukuksuzyargılamalarson bulsundıye Bu i,abalar, mahkûm analannın bır ara\a gelışlen bu ortak mucddeieler. 'Bir Ntahkıim' adlı kiiap oldu. O dönemlerde Emil Galip SandalcıMa aynı evde kalıyorduk Lğur Vfumcu da İstanbul'a geldıgınde bızıtn evde kalırdı Ancak evde bıradet tek kışılık bır adet îe çıft kışılık karyola olduğundan. Uğur \1umcu yla avnı yatakta yatar ve bırbırımıze Ya- takarkadaşîm dıyetakılırdık Bu ev o donemde In- san Haklan Derneğı gıbıydı. şımdıkı Insan Hakla- n Derneğı henüz kurulmamıştı Genç arkadaşları- mız bunları henuz yaşamadılar Bız aynı zamanda geçmı^le gelecek arasında bır kopru gorevı goru- yoruz Ben, Leman'dakı duruşumu, bıraz da geçmış mucadeleyle bugun arasında bır kopru olarak go- ruyorum Yazılanmı mizahı bırdılle vazarken ara- lanna anılar ve bılgıler serpiştırerek bugunku genç okuru geçmışle ılgılı bılgılendınyorum yalnızca mızah vapmıyorum - Gerçekleştirdiğiniz İnsan Haklan kampanyası- nı değerlendirir misiniz? OFL \Z - insan haklan kampanyası dış basında buyukyankı uyandırdı I9yabancı televızyonda ve aralanndaNevv YorkTımes 111 dabulunduğu birçok gazetede haberoldu benımle de soyleşıleryapıldı Tutuklu aılelen kadar zındanlarda da buyuk bır kı- vılum başlartı İnsan haklan ve demokrası mucadelesı gununıu- zun mucadelesı her şey bunun uzenne kurulabılır Bu nedenle herkesm ınsan haklan. demokrası ve dü- şunceozgurlugu konusundaduyarlı olması, bu ışm bırkoşesınden tutmalannı ve bunun dagıderekbu- yuyen bır kar topu mısalı gıderek buyuyen fou an- Iayışa yararlı olatağı goruşundeyım Bu konuda. bırcysel ve kurumsal çabalann hepsını önemsıyo- rum - Turkive'nin gundemini Vazıkatur esprisiyle yo- rumlar nıısınız? OFLAZ - Turkıye bır aysberg. bunun bır goru- nen yuzu vardı dune kadar Sonra bır kamyon orta- va çıktı ve ınsanların katasında bırduşunceoluştu Aslında duşunce adamlannın ve yazarların muca- dele adamlannın katasında bu zaten vardı Aslında aydınlarbuaysbergın butununu zaten goruyorlardı \e bunu sovledıklerı vazdıklan ıçın hep hapısler- deçunıtulduler Kamvoniabırlıktetoplumungene- lınde olayların gorunenden ıbaret olmadığı duşun- cesı kafalarda oluşmaya başladı Onun ıçın bana so- rarsani7 cumhurbaşkanı partı lıderlennt topladıfı Susurluk Zırvesi nde bır haksızlık yaptı ozırve- ve kamyonu da çağınmalıvdı Zırveyebugunun partı lıderlen yanıeskınınbaş- bakanlan çağnlmışlardır Dolayısıylabunlarbuays- bergın gorunmeyen yuzunu bılen ınsanlardır Bü- lentEcevitbırdonemseçım meydanlannda "kontr- gerilla \ardır" dıyordu ancak başbakan ol unca o da kontgerılla vokmuş gıbı davranmaya. bundan soz etmemeye başladı Dolayısıyla 'kamyon olayı' bu gerçeğı gundeme getırdı OyuzdenSusurlukZırvesfnebenceenbaş- ta kamyon çağnlmalıvdı DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇt "Histeri" VVeımar'ın bır kultur kentıne donuşmesınde önemlı bıryen olan Vieland, "lyıyonetılenbırtıyat- ro, hıç farkına varılmadan uluslann anlayışlannr, beğenılerını ve geleneklennı değıştırmeye ve gü- zeileştırmeye büyuk oranda yardımcı olur" dıyerek halka haftada uç kez bedava tıyatroya gıtme hak- kı tanınmasını sağlamıştı Bızde de Muhsin Ertuğ- nıl'un boyle bır yaklaşımı vardı tıyatroya Insan ve Tîyatro Üzenne "Gorduklenm" adlı krtabı tiyalro- toplum ılışkılen ustune anılarla doludur Cumhurıyet'ın kuruluşuyla bırlıkte başka alanlar- da olduğu gıbı tıyatro alanında da oylesıne bırfilız- lenme oldu kı son ellı yıldır yonetıcıler ne denlı sa- nat duşmanı olsalar da bu alanda bır gerı dönuşö başaramadıar Geçen hafta sonu Kadıkoy Halk Eğıtım Merkezi Sahnesı'nde ızledığım Tıyatro Studyosu'nun Hıs- ten adlı oyunu tıyatro adına ıçımı yenıden umut duygusuyla doldurdu Oyun, 1938'de artık lyıce yaşlanmış olan Fre- ud'un Nazılerden kaçarak geldığı Londra'dakı evın- de geçer Genç bır kadın bahçe kapısından eve gır- meye çalışmakta, ısrarla kendısıyle gorüşmek ıs- temektedır Aynı anda unlu ressam Salvador Da- li de kendısını zıyarete gelır Yaşlı bılgının doktoru ve arkadaşı olan Abraham Yahuda da sık sık ken- dısını yoklamaktadır Bu dortlu arasındakı ılışkıler bırıncı perde boyunca son derece eğlendıncı bır ko- medı bıçımınde gelışır Ancak genç kadının gelış nedenının yıllar once Freud tarafından tedavı edılen ama daha sonra ın- tıhar eden annesıyle ılgılı bır hesaplaşma olduğu- nun ortaya çıkması ustune oyunun seyn değışır ve unlu bılgının kendı duşuncelerını ve geçmışını sor- gulamasıyla surer Oyunun yazarı Terry Johnson, peşpeşe yazdı- ğı bırbırınden ılgınç oyunlarla 9O'lı yıllarda unlenen bır Ingılız oyun yazarı Verımlılığı ve başarısını bızım yenı kuşakoyun yazarlanmızdan Memet Baydur'a benzetebılırız Hısten'run dışında Insıgnıfıcance (Onemsızlık) Cnes from the Mammal House (Me- melıler Evınden Çığlıklar), Imagıne Drovvnıng (Du- şun kı Boğuluyorsun), Tuesday's Chıld (Salı'nın Ço- cuğu), Unsuıtable for Adults (Yetışkınler Içın Uy- gunsuz), Bellevue, Days Here So Dark (Burada Gunler Pek Karanlık), Amabel, Dead Funny (Oldu- resıye Gulunç) gıbı oyunları var Son ıkı oyunu olan Hısterı ve Ölduresıye Gulunç şu sıralar Londra da da sahnelenmekte ve yılın en iyi oyunu odullerını kazanmışlar Yazar Hısten'de Freud ve Dalı ye yer vermesı gıbı başka oyunların- da da Einstein, Manlyn Monroe gıbı unlû kahra- manlara yer verıyor Oyunun çevırmenı Ahmet Levendoğlu ıle yo- netmenı Işıl Kasapoğlu son yıllarda tıyatro dun- yamıza kazandırdıkları bırbırınden değerlı urunlere Hısten ıle bır yenısını daha eklıyorlar Ama oyunda- kı asıl buyuk başarı oyunculann Haluk Biiginer ve Zuhal Olcay son derece guç rollerının altından bu- yuk bır rahatlıkla katkıyoriar Ellı ıkı yıldır sahneler- de olan Selim Naşit Özcan ıse kuşakları bırbınne bağlayan bır sessız anıt gıbı Böylesı guçlu sanatçılara sahıp olan ulkemızde bır yandan halkımız nıtelıksız televızyon program- larına mahkûm duruma getınlırken, ote yandan da sanatçılann bu tur programlaria geçımlerını sağla- mak zorunda olmalarına yanmamak elde degıl Halkımız sanatçılanyla, orasından burasından çekıştmlıp olabıldığınce bayağılaştırılmaya çaltşılan televızyonlarda, çoksatışlı gazete ve dergılenn say- falarında değıl tıyatro salonlarında, kıtaplarda bu- luşmalı Oyunda Freud ıle Dalı'nın konuşmalan sırasında geçen bır soz gunumuz sanatçılannın da temel so- runlanndan bırının ustune basıyordu Dalı, Freud'a bır resmını gostermekte ve sormaktadır "0er? de sanatta sızın yaptığınızı yaparak bılmçaltını ortaya çıkarmaktayım Bakın, resmımde bılmçaltını gore- bılıyor musunuz?" Yanıt çok anlamlıdır "Ben her- hangı bır manzara resmıne ya da portreye baktı- ğımda da onu yapan sanatçının bılınçaltına daır ız- ler gonjrum, ama sızın yaptıklannızda bılınçaltım değıl, planlanmış, hesaplanmış, onceden kararve- nlrnış bır sanat urunu goruyorum " Hısten'y\ ızlemek ulkemızde yaşayan herkese iyi gelecektır Ulusça yaşadığımız buyuk hısterı sonu- cu oğure oğure mıdemız dışarıda dolaştığırnız şu gunlerde ıkı buçuk saatlığıne olsun, ıç dunyamızı tıyatro sanatının guzellığıyle yıkamak az şey mı'' Meydan orta yaşlı popçuların Bowie 50'yi devirdi KühurSemsi- Da\id BoHie de 50'sınegırdı Ge- lecek ay 'Earth- Üng' adlı son al- bumunu yayım- layacak olan sa- natçıorta vaşının keyfını surenler- den Bovvıe'nın 50 yaş gunu BBC 2'nınRadıo 1 ya- yınında yildo- numlennı kutla- yanonemlı festı- valler ve ız bıra- kan sanatçılann olumlenndekı gı- bı gorkemlı bır programla kutlandı 50 yaşına gelmış olgun- luk çağının zırvesındekı bır star ıçın Bovv ıe hıç de fena olmayan bır konuma sahıp 7O'lı yıllarda bırlıkte çaldı- ğı. çalıştığı pek çok ısım ar- tık yaşamıyor Marc Bolan ve IVIick Ronson bunlardan yalnızca ıkısı. lan Hunter, Alice Cooper, Byran Ferry gıbı yaşıtları da artık eskısı kadar tutulmuyor Dav ıd Bovv ıe kanyennde başlangıçta çok zıkzaklar çızmış olsa da hıçbır zaman butunuyle kaybetmedı Eskı şarkılannı bugun bıle aynı keyıfle dınlemek mumkun Yenı albumu 'Outside' yıl- lar boyu gerçekleştırdığı en tartışTnalı yapıtîardan bın Eskıden popçular da tıpkı atietler gıbıvdı 30'una ge- lınce jubıle yapmaları ge- rektığı duşunulurdu Ancak yıllar pek çok şeyı olduğu gıbı bu altın kuralı da değış- tırdı Şımdı yenı yenı ısımlen duy ulan şarkıcılara bır bakı- vorsunuz yaşlan 30-35 ara- sında değışiyor Nıtekım Oasıs"ın solıstı NoelGallag- herbuyıl 30vaşinagırecek Jarvis Cocker 33. Paul NVel- ler 38 yaşını çoktan açtı REM'ın elemanîarı 38 e yaklaşmakuzereler U2'nın yaşortalaması ıse 35 ıbulu- yor Hıç kımse bu ış ıçın faz- la yaşlı olduklannı soyleye- mıyor ama çunku onlarda hâlâ 'i$' var Olgun muzisvenlere bır ornek daha Rolling Stones. bır Stones a rock'un yaşını yukselten grup olarak bakılı- yor 40 ını geçtığı halde hala ureten veuretmevedede- vam edecek gıbı gorunen Iggy Pop, Sha«n Cohin, Ne- il\oung,TinaTur- ner, Norma Water- son. Peter Gabriel veBruce Spnngs- teen ve ^5 ya^ında olduğu halde plak- ları kapi} kapış gı- den John Lee Ho- oker gıbı ısımlerı de hesaba katacak olursak, yaşlanan sanatçının uretkenlılık oranının da vukseldığı ra- hatlıkla ılerı surulebılır "20'H yaşlarda pek çok se- yi kaybetmeye hazırsınız- dır" dıy or Q dergısıv Ie yap- tığı bır sov leşıde Eric Clap- ton. O tarıhte 41 yaşında olan sanatçı mart ayında 52 sıne gırecek "30 yaşında isc sahip olduğunu/ dina- mizmi yavaş yavaş vitirirsi- niz. Boşuna hayal kurmaya çahşmayın, kendinizi alda- nrsınız". Clapton'a gore vıldızlar yaş ılerledıkçe varatıcılıkla- nnıdayıtınyor \aşdonum- lerıçokşev kaybettırıyorsa- natçıya O halde 90"lı yıllar- da adını yenıden duvmaya başladığımız eskı tufeklenn sırn ne' K Ü L T Ü R 0 Ç İ Z İ K KÂMİL M A S A R A C I Wim Wenders'in yöneteceği film ironik bir çalışma Hollywoody daşiddetkarşıtı ilkfilm Kultur Ser\isi - Hollyvvood da şiddet karşıtı ılk tılnı yapılıyor Dısney bu konuda Avrupah bırvapımcı ıle anlaştı - \etişkinlere yönelik" bu ılk şiddet ıçerıneyen fılmın yonetmenlığını Wim VVenders ustlenecek Michalengelo \ntonioni ıle bırlıkte 'Bulutlann Otesinde" adlı fılmı yoneten VVenders şıddetı konu alan ama şiddet dolu olmay acak bır fılm yapmak ıstedığını açıkladı \\entîers. şiddet fılmlennın tıpkı eroın gıbı bağımlılık varattığını duşunuvor "Daha çok şiddet gorduğunu7de daha tazlasını istiyorsunuz. Ben bu kısınJonguyu kırmaya çalışıyonım." V onermenlenn 'şiddet' konusunda daha aklı başında ışleryapmasını oneren Wenders, meslektaşlanndan nasıl daha ıvı bır tılm vapacaklannı duşunmelerını istedı \\enders'ın Disnev ıçın yapacağı tılm de ıronık bır bıçımde 'Şidderin Sonu'adını taşıvor Fılmın oyunculan Bill Pullman, Gabriel Byme ve Andie MacDowell olarak belırlendı Dünyanın en buyuk ve etkılı fılm yapımcısı Dısney şırketının 1980den bu yana Holly vvood'u av ucuna alan 'action' fılnıîenne vonelık ılk darbesı olacak bu çalışma Ote vandan pek çok yonetmen ve oyuncu da artık şiddet furyasmdan uzak durmava ozen gösterıyor Dustin HofTman ve Sl>>ester Stallone bundan sonra şiddet sahnelen ıle dolu tılmlerde rol almayacaklannı açıklarken. Robert Redford da kurucusu olduğu Sundance Fılm Festıvalı nde bundan boy le 'a$ın dozda şiddet' ıçeren hlmlere yer verılmeyeceğını soyledı Ken Russell ıse bır adım daha ılen gıderek Çuentin Tarantino ve Oü\er Stone'a ateş puskurerek 'olum satıcılığı' ıle suçladı 'ÖldurmeZamanı" ve 'Kayıp Çocuklar' gıbı action fılmİen ıle unlenen yonetmenlerden Joel Schumacher da gerı adım atanlar arasında Yonetmen bu ay ıçınde bitıreceğı "Batman ve Robin" adlı fılmınden sonra Tarantino ve benzerı stılde fılm yapan yonetmenlen alaya alacak yenı bır fılme başjayacak Sinema eleştırmenlen artık ızleyıcının de şiddet fılmlerını ızlemekten yorulduğuna dıkkat çekıvor Yaşam kalbın ıkı vuruşu arasındakı zamandır Kalbinizi koruyun. TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) 10 Hat Faks: (0212) 212 68 35