23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
- 1 5 OC»K 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Istanbul Edirıe Çanakkile Kocaeli İzmi' Manisa Aydn Denzli Y PB B Y PB PB PB PB 7 5 8 7 15 13 16 11 Sinop 8 Adana Y 18 Samsun 8 Mersin Y 20 Trabzon Giresun Y 10 Diyarbakır Ankara Y 10 Şanlıurfa Y 12 6 Mardin Konya PB 9 Siirt Eskişehir Y 6 Hakkâri K -3 Sıvas K 3 Van Zongulcak Y 7 Antalya PB 12 Kars K 5 Yurdun kuzey ve doğu kesimleri çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Karadeniz, iç Anado- u'nun kuzey ve doğu- su, Doğu Akdeniz, Do- ğv ve Güneydoğv Ana- dolu yağışlı geçecek. Yağışlar yağmur, Doğu Akdenız'de sağanak. IçAnadolu'nunkuzeyı. Doğu Anadolu nun ku- zey ve doğusunda kar- a kanşık yağmur ve kar şekhnde olacak. Loncra Parıs Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B PB PB PB PB Y PB PB 8 7 14 2 5 13 4 8 Budapeşte PB 0 Münih Atına Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Pb PB B B PB Y PB PB l b 10 5 3 -3 13 -2 5 PB Kahıre Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflis Kahire K PB PB PB Y PB Y Y -8 12 2 2 14 3 12 20 Şam 17 Parçaii bulutlu Sıslı , BuiutİL t Çok buiı/Ju p Yağnurlu G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK , • Baştırafı 1. Sayfada ğını" sö/lüyor. Aylarcır süregelen savlar, bir anda darmadağın. Organize suç yok, kişiselsuçlarvesuçlularvar. Ba- sından, nuhalefetten tepkiler başhyor. Şimdı işin püf noktası geliyor. Kazan Şevket ba- kıyor ki pabuç pahalı, "bir itiraf"ta bulunuyor: "Ra- "porvn natice kısmında değil, iç kısmında çete ko- ~'nusu var " diyor. ; Insandır, hata yapabilir diyerek olayın üstünü ör- [..tecek rr yiz? .. Adale: Bakanrnın belki de kasıtlı saptırmasını ^görmerrezlikten gelecek miyiz? ; ÜsteliK laik cumhuriyetin bakanına yakışmayacak c mazeret sıralıyor: ı« "Rapcrcumagünü 11.30'dagetihldi. 'Cumana- -^rnazı var. Saat 14.00'tebasın toplantısıyaptım. 1.5 -ısaatte 57 sayfalık raporun sadece sonuç kısmını •okuyabiidim." Şu haümize bakınız: Cuma namazı uğruna raporu üstünkörü okuya- rak olayiarı gerçek yörüngesinden çıkarıyor. "Ra- poru açıkladığı gün (cuma namazı) çok dar vakti- nin olduğunu, sadece raporun sonuç kısmını dik- kate alarak açıklama yaptığını" gönül rahatlığıyla •söylüyor ,. Durmadan lafını ettiğimiz "hukuk devletiyiz" söy- lemleriyle kimi kandınyoruz Allahaşkına? Nereden bakarsanız bakınız ülke aşağıya doğru bir egri çiziyor. Gelişmemiş, azgelişmiş bütün dev- letler çağdaşlığa uygun giyim, kuşam ve yaşam peşinde. Bizde ise ileriden geriye vites değişikliğiy- _le Osmanlı döneminden kalma mezar taşları ben- '-zeri çeşit çeşit sanklı başlar... Başbakanlık Konu- " tu'ndaağırianıyor. " : Peki ama Italyan savcılarını aratmayacak nitelik ve nicelikte oldukları söylenen cumhuriyet savcıla- rımız nerede? Kartı |Âİfıt tehlike Malvarlığını inceleyen komisyon, Şaibe'yi aklarya da aklamaz veya oylama ertelenir. Hiç önemli de- ğil. Son olarak "tahrif ettiği belgelerle TBMM'ye ve- , kâleten görev yapan komisyonu aldattığı" ortaya - çıkan Şaibe, ailesini sütten çıkmış ak kaşık gibi te- Cmiz görüyorsa RP'li üyeler, buyursunlar, temize çı- Ekarsınlar. "' Şeriat sevdalısı bir gazetemiz bile artık isyan ha- " linde. RP'lilerin Şaibe için, "Bu hükümeti yolsuzluk- 'Jannı aklama taşı olarak görüyor" dediğini yazıyor. Amerikan kültürüyle yetiştiğini övünerek söyleyen Şaibe'nin "Scratch my back-l scratch yours (Sırtı- mı kaşı, sırtını kaşıyayım) mantığıyla hareket ettiği- ",{7/"-ad! açıkjanmayan bir RP'li- söylüyor. s Bütün bunlarlaf-ü güzaf! Koalisyon bozulacak di- - ye RP'nin aklı gidiyor. TEDAŞ ve TOFAŞ gibi iki ko- - misyonun raporları genel kuruldan henüz geçme- - di. Malvarlığı TBMM'de ne zaman oylanır, iktidarın keyfi bilir. ' Neden korkuyor RP'liler? Daha aylar var önlerin- de. Şaibe'yle diledikleri gibi "oynayabilirler". Tabii jrŞaibe de RP desteğiyle çeşitli alanlarda dilediği gi- ibiat koşturabilir. Asıl tehlike karşımızda ve giderek büyüyor. J Demokratik anayasa şemsiyesine sığınan bu ik- tidar. Şaibe'nin kara deliklerini kapatma karşılığı 'devrim yasalannı kemiriyor, parçalıyor. Ulustan üm- ; mete dönüşün yollannı açıyor. , Takke n Bay Hoca, demokratik laik cumhuriyeti devirmeyi kendine hedef seçmiş tarikatları cesaret- iJendiriyor. Kıyafet Yasası'nı yok sayan tarikat lider- -lerini bir araya getirmenin mutluluğunu taşıyan tak- keli Bay Hoca, -ne utanç duyması- iftar yemeğin- rde sevinç gözyaşları döküyor. > Solcu bir milletvekilimiz de "şeriatçı liderlerin ka- Aıldığı bu yemeğin giderleri Atatürk 'ün kurduğu la- ' ik cumhuriyet bütçesinden mi ödendi" diye soru- yor. ' Kazan Şevket'e, bakalım medyamız nasıl bir dav- " ranış gösterecek? Bu, bir. Şaibeli malvariığı komisyonundan büyük tirajlı medyamız. bugün yarın neler yazacak, göreceğiz. İki. ;. Söylentilere göre kimi basın "elektrik üreten sant- rallan satın almak istiyormuş". , Bu gazetelerde oylama öncesi tık çıkmamasının nedeni buymuş. Görevleri gereği haberlerin üzerini örtmezler in- şallah! 'Ji itirafCiva Sİİah Haber Merkezi - PKK'lı itirafçıların JtTEM'de kulla- nıldığı ve bu kişilere yasadı- -şı yollardan silah sağlandığı belgelendi. JlTEM sorumlu- su Ahmet Cem Ersever ile "İjirlikte öldürülen ve JlTEM Byesi olduğu belirtilen PKK itirafçısı Mustafa Deniz'e '1990 yılında Diyarbakır Em- niyet Müdürlüğü tarafindan "L-27507" sen numarah ferovvning marka bir silah ve- Tildiğine ilişkin bir belge or- jayaçıktı. Halen Emniyet Ge- . nel Müdürlüğü tstihbarat Da- ire Başkanlığfnda teknik iş- lerden sorumlu başkan yar- dımcısı olarak görev yapan Hanefı Avcı'nın imzasını ta- _şıyan belgede şöyle denili- vor: "Aslen Ağn ili Merkez Lej- lakpınar MahaDesi nüfusuna kajTÜı, tbrahim oğlu 1965 do- ğumlu Mustafa Deniz itirafçı olup, güvenük kuv"\etlerine vardımlanndan dolayı bölücü ' eşkıyanın hedefi olup hayatı her an harici ve ciddi tehllke- - ye maruz olduğundan silah taşıma ruhsatı müracaatı ne- ticesi alınıncaya kadar kendi güvenliğini sağlaması amacıy- la kendisine L-27507 seri No'lu Brovtning marka 9 mm. tabanca verilmiştir. Gerekti- ğinde gerekli kolaylığın göste- Lrilmesini,tereddüt halinde Di- yarbakır tstihbaratŞube Mü- dürlüğii'nün 11799 veJ. Asa- yiş Komutanlığı'nın 26173 No'lu telefonlarından bilgi ab- nabilir." Ersever'in yardımcısı olan ve 15.11.1993 tarihinde Po- latlı yakınlannda elleri arka- sına bağlı ve ensesıne tek kur- şun sıkılarak öldürülmüş ola- rak bulunan Mustafa De- niz'in çalışma arkadaşlarının arasında Susuriuk kazasının ardından isimlerinden sık sık söz edilen Alaattin Kanat. Ahmet Demir v e tbrahim Ba- bat da bulunuyordu. Soru Önergesi Bu arada ANAP Manisa Milletvekili Te\fık Diker, TBKfM'ye verdiği soru öner- gesinde tçişleri Bakanı Meral ,\kşener'den öldürülen Mus- tafa Deniz'in silahını sordu. Diker'in soru önergesinde şöyle denildi: "PKK içinde Eerhat kod adı ile tanınan Mustafa Deniz 15.11.1993gü- nü Polatlı'da yerde eli arkası- na bağlı cnsesinden tek kur- şun sıkılarak öldürülmüş ola- rak bulunduğunda üzerinden L-27507 seri No'lu Brovvning marka 9 mm'lik tabanca çık- mış mıdır? Ömer Lütfü Topal cinayetinde yukarıda belirti- len seri No'İu silah kullanıl- mış mıdır?'" Ortadoğu gazetesi, ülkücü teröriste emir vereni açıkladı 6 Çath'yı Ağar görevlendirdi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'nin yayın organı Ortadoğu ga- zetesinde yer alan Metin Kaplan im- zalı yazıda. Abdullah Çatlı nın dev - let-mafya-siyaset ilişkilerinin oda- ğındaki isimîerden DYP Elazığ Mil- letvekili Mehmet Ağar"ın Emni- yet Genel Müdürlüğü döneminde PKK'nin finans kaynakları olarak görülen kişilere operasyon yapmak- la görevlendirildiği bildirildi. Kaplan. Çatirnın. Ağar'ın talima- tının ardından bir ekip oluşturduğu- nu belirterek "Lvusturucu baronla- n,kumar baronu, uyuştunıcu baron- lanna kredi açan Yener Kaya bu grup tarafından o karar gereğince öldüriil- dü" dedi. Metin Kaplan. MHP'nin yayın or- ganı Ortadogu'da "Clkücü Dünya Görûşü" adlı köşesinde yayımlanan dünkü "Abdullah Çatiı ne iş yapar- dı?" başlıklı yazısında. Çatlının. ai- lesinin geçimini sağlamak için müca- dele eden bir işadamı olduğunu sa- \undu. Baykal: Rapor siyasi belge .\NKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal. Başbakan- lık Teftiş Kurulu raporunu "Susuriuk olayının çözümü- nü engelleyen bir baraj, hu- kuk belj»esi degiL siyasi bel- ge" olarak nitelendırdi. Bay- kal. "Bu örgütün yapısu ba- şu kim olduklan. daha önce nerede bulundukları. şimdi ne yapüklan. si\ asal bağlan- tıları ortaya çıkanlmalıdır. Bu rapor aşılmalıdir" dedi. CHP lideri Baykal. Susur- iuk kazasının Türk siyasal yaşamında önemli bir dö- nüm npktası^ oldu|una di|ç-4 kat çekn.'Bu"sorunun'çözu-' münün demokratik rejimde aşama yapılmasını sağlaya- cağını vurgulayan CHP lide- ri, Başbakanlık Teftiş Kuru- lu raporunu eleştirdi. Baykal. raporun siyasal değerlendirmeler doğrultu- sunda ve siyasi telkinle ha- zırlandığını savunarak şu gö- rüşleri dile getirdi: "RP rejime karşı mücadc- le ettiği uzun muhalefet döne- nıinin ardından üstlendigi ik- tidar görevinde sistemin en açık çarpıkhklanna sahip çıkü. Rapor. Susurluk'ta ka- za yapan otomobilde bulu- nan kişilerin organize bir ha- reket içindc olmadığı esasına da\ anıyor. Bu otomobilde bu- lunanlar otostopla mı bir ara- ya gelmişler? Rapor, 'Rast- İantı sonucu oradaydılar" de- mek istiyor. Aklı başında. sağduyulu herkes bu olayın organize bir hareketin sonu- cu olduğunu anlıyor. Bu ko- nunun çözümü için Itaha'da olduğu gibi, kamuoyunun il- gisi ve desteği gerekli. Sabu-- sızhk göstermeye, bıkkınlık içine girmeye kimsenin hak- ki yok. Bu örgütün \ apısu ba- şı, kim oldukları. daha önce nerede bulundukları, şimdi ne yapüklan. siyasal bağlan- Oları ortaya çıkanlmahdır." Kaplan. Abdullah ÇatlTnın. maf- ya faili oldugu bildirilen bazı cinayet- İeri işlediğini doğrulayarak "Evet, Çadu o kişileri öldürdü veya öldürt- tü. ama o eylemleri si/in söylediğiniz sebepler için yapmadı. Din, devlet va- tan ve millete hizmet için yaptı ve ve- ya yaptırdL o sebeple, "hukuken bel- ki katil ama kamu vicdanında o bir kahramandır" diyorum. Mesele bun- dan ibaret" diye yazdı. 1980'liyıllardaTürkiye'nin Erme- ni terör örgütü ASALA'ya karşı mü- cadele ettiğini kaydeden Kaplan. devletin bazı ülkücülerden yardım is- tediğini belirttı. Kaplan. Çath'nın devletin yardım isteğini kabul ede- rek devlet için "resmeıT 1982 yıhn- dan itibaren çalışmaya başladığını vurgulayarak ^öyle devam etti: " Fransa'da ASALA'ya ve liderleri- ne karşı bir dizi eylem yaptı vey a > ap- tırdı. Mesela Ermeni Mezalim Anıtı ve ASAL.Vnın bir anıtı bombalandı. Liderleri bir bir öldürüldü. En önem- lisi de Fransa'ya planlı olarak uyuş- turucu sevk edilerek, Fransa örgüte yardım etmekten > azgeçirildi... Fran- sa ASALA'ji alabildiğine destekliyor. Fransa'da üstienmesine izin \erilmiş. Türk diplomatlannı .ASAL.4 bir bir katlediyor. Türkiye Cumhuriyeti dip- lomatikvollarlayapmasıgereken her şeyi yapmış ama sonuç alamamış. Ne yapacak. vaz mı geçecek?.. Ne yapı- yor? Fransa'\a u>uşturucu sevk edi- >or. Fransa telaşa kapılıyor. bütün gü- cü ile bu sevkıyatı engellemeye çalışı- yor. Ama bir türlü beceremiyor. An- laşmak zorunda kalıyor. Fransa ASA- LA'va destek vermekten Çatlı da uyuştunıcu sevketmekten va^eçiyor, Fransa'nın desteğini \itiren ASA- LA'yı Çatiı ile Alaattin Çakıcı'nın i- ki taraftan vurduğu son darbeler bi- tiriyor™" Fransa'nın Çatlı'ya komplo kura- rak uyuşturucu kaçakçılıgıyla suçla- dığını da öne süren Kaplan. Mehmet Agar'ın 1992 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü görevine getirilmesinin ardından yaşanan gelişmelen şöyle anlanı: "Ağar.MGK'yePKKUemü- cadele konusunda 2 maddelik bir tek- lif sunuyor. Bir. PKK'>e karşı örgütün taktikkri ile mücadele ediimeUdir. İki, PKK'ye maddi ve si> asi destek veren- lere de terörist muamelesi yapılmah- dır. Bunlar yapılırsa PKK bitirilebi- lir. Teklif MCk tarafindan kabul edi- liyor. Karar haline getiriliyor." Kaplan. kararın ilk maddesinin özel harekât göreviilen tarafindan uygulandığına işaret ederken "tkin- ci maddesini uygulamak üzere kuru- lan grubun başına da merhum Ab- dullah Çatlı geçiriliyor. lyuştunıcu baronlan Askar Snıitko. Lazım Es- nıaelL Behçet Cantürk, Hacı Kıray, Sa>aş Buldan. Adnan Vıldınm ile ku- mar baronu Ömer Lütfü Topal ve uyuşturucu baronlanna kredi açan Yener kaya bu grup tarafindan o karar gereğince öldürülüyor" dedi. Kaplan. Çath'nın Çeçen-Rus çatış- ması sırasında ise Çeçenistan'a silah vemühimmatsevkedilmesini desağ- ladığını savundu. Menzîr: Yargıya konıışmak îstiyorum ANKAR.'V (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Lrbakan ın tali- matıyla hazırlanan Başbakanlık Teftiş Kuruluraporunda"görevini kötüye knl- landığj" gerckçesiyîe hakkinda soruş- turma açılması istenen Demokrat Tür- kiye Partisi (DTP) Istanbul Milletveki- li Necdet Menzir. dokunulmazlığının kaldınlması istemiyleTBMM Başkan- lığı'na başvurdu. Menzir. dilekçesinde. "Basından duyduğum ve öğrendiğime göre Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun bir raporunda adım geçmcktedir. Rapor- daki yersi/ suçlama nedeniyle savcıhğa veyargj mercilerine ifade \ermek istiyo- rum. Bu sebeple dokunulmazhğınun kaldınlması için gerekli işlemin yapü- masınıarzederim''dedL Menzir, uyuş- turucu kaçakçısı YaşarÖz'ün yakalanıp bırakılmasıyla ilgili belgeleri savcıhğa ulaştırmaması gerekçesiyle kendisine yöneltilen suçlamalar üzerine yaptığı açıklamalarda, a Evinde silah ve beige- ler bulunan Yaşar Öz'ü serbest bırak- mamız için dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar bizzat tah'nıat venH*' demişti. Talimat uyanncaÖz'ü serbest bırak- tıklannı kaydeden Menzir, pasaportlar, diğer belgeler ve seri numaralan silin- miş silahîann da kurye ile Ankara'ya yollandığını kaydetmtşti. Menzir, ope- rasyonu yapan ekip merkeze ulaşma- dan Ağar'ın yardımcısı Mestan Şener'i aradıgına dikkat çekerek. "O kişiyi Mz kuUanryonız. Yakında önemli bir ope- rasyona katüacak. Pasaport ve diğerie- rini biz hanrlafök. Bütün beJgtkri de bi- zeyüBayın. Yaşar Öz'ü serbest bırakm"' talimatî verdiğini bildirmişti. Menzir, elini kolunu sallayarak emniyetten ay- nldığını belirttiği Yaşar Öz'ün üzerin- den, Mehmet Ağar imzalı. "Belge ha- mili Yaşar Öz, genel müdnrtüğümüzde teknik danışmanlık hizmeti yürüttü- ğünden bahislc, ülktmizdt bufunduğu süre içerisinde silah taşımaya i/Jnlidir. Yardımcı olunmasuu rica ederim" ya- nlı bir belge çıktığına dikkat çekmişti. Menzir, yakın çevresindeki bazı ar- kadaşlanna önceki gün yaptığı açıkla- mada da olaylann 1994 yılında DYP Genel Başkanı Tansu Çilİer'in başba- kaniıği döneminde yaşandığtna dikkat çekerek, "Bütün bunlardan haberi yok- sa, devleti onun adına başkası mı yöne- rtvürdu?" demişti. Bttcak'ta' HL LYA KARABAGL1 ANKAR.A - Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca hazırlanan rapor içerisindeki. devlet- mafya-siyaset bağlantısını or- taya çıkaran belgeler. D> T P Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın aracında bulunan cınayetaracı susturucunun Is- rail'den fatura karşılığı alın- dığını. ancak emniyene kay- dı bulunmayan malzemeler- den biri olduğunu ortaya koy- du. Raporda. öldürülen "ku- marhaneler kralı" Ömer Lüt- fii Topal'ın avukatının. San- yer Cumhuriyet Başsa\cılı- ğı'na. "7özeltinipolisinin.To- pal'a baa işlerinde >ardımcı olduklannı söylediğine" dik- kat çekildı. Başbakan Necmettin Erba- kan'ın skandalın gelişen bo- vutları için Maliye. Adalet. tçişleri bakanlıkları ile Emni- yet Genel Müdürlüğü'ne so- ruşturma talimatî verdiği öğ- renildi. Topal cinayetinin zan- lılanndan özel timci Ercan Ersoy'un Antalya'da. iki ülke arasındaki anlaşma uyarınca İsrailli uzmanlardan "özel rambo eğitimi" alan timin amiri olduğu belirlendi. Em- niyetin. bu timin faaliyetlerin- den dönemin Başbakanı Tan- su Çiller'in bilgisi olup olma- dığını da araştırabileceği bil- dirildi. Başbakanlık Teftiş Kuru- lu'nun soruşturma açılmasını istedıği konulann. Türki- ye'nin Israil'le yaptığı "özel timin egitiminc" ilişkin anlaş- ma uyannca kampa alınan golislerin faaliyetlerinden, Ömer Lütfu Topal' ın öldürül- mesi ve Sedat Bucak'ı koru- makla görev lendirilen 7 ko- rumaya kadar uzanan bir dizi kuşkulu ilişkiyi içerdiği bil- dirildi. Topal cinayetine adları ka- nşan Bucak'ın koruması özel timciler Ayhan Çarkın. Oğuz Ybrulmaz ve Ercan Ersoy'un Istanbul Devlet Güvenlık Mahkemesi (DGM) tarafin- dan tutuklanmalarına daya- nak oluşturan kanıtlar arasın- da. bu üç polisin dinlemeye alınan bazı telefon göriişme- lennden edinilen bilgilerin de bulunduğu öğrenildi. Rapor- da kaydedilen bazı bilgiler ve soruşturma kapsamına alınan bazı konular şöyle: Içişleri-Emniyet: Israil ile Türkiye arasında 1993 yılın- da imzalanan anlaşma sonucu Antalya da başlatılan eğitim- de Topal cinayeti zanlısı Er- can Ersoy'un başında bulun- duğu ekipte yer alan polisler kimler? Bu polislerin kanştı- ğı yasadışı eylem var mı? 1993'iin ikinci yarısında Baş- bakan olan Tansu Çiller' in bu örgütlenmeden haberi var mıydı? İsrailden fatura kar- şılığında gönderilen, ancak emniyet kayıtlarında yer al- mayan halat. bıçak. mermi, susturucu ve silahlar kim ta- rafindan teslim alındf 1 Alın- dıysa neden belgeler yok? Ödeme yapıldı mı? Bu sustu- ruculardan biri Sedat Bu- cak'ın aracında nasıl bulun- du? Söylemezler çetesinin Se- dat Bucak'ı öldürme tehdi- dinden sonra Ankara Emni- yet Müdürlüğü. Bucak'a tek kişı koruma vermeyi önerdi. Bucak. haziran ayında iste- mediğıni bildinrken Ankara Valiliği tek koruma kararını onayladı. Onay Içişlerı Ba- kanlığı'na sunuldu. 28 Tem- muz 1996"da Topal öldürül- dü. 5 ağustosta Ankara Vali- liği Bucak'a koruma konu- sunda onay çıktığmı bildirdi. ancak sekreteri Bucak adına reddetti. Bir eün sonra. 6 ağustosta ise dönemin Içişle- ri Bakanı Mehmet Ağar. red- dedilen korumaya ilişkin o- nay verdi. Ancak aynı gün. bu korumayla birlikte Bucak'ı korumak için 6 kişi daha gö- revlendirildi. Bu trafık nede- niyle Ercan Ersoy. Ayhan Çarkın. Oğuz Yorulmaz. En- ver Ulu, Ömer Kaplan ve Mustafa Altınok hakkinda araştırma yapılması istendi. '7 timci yardımcı oldu' Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda. öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın avukatının. Sanyer Cumhuriyet Başsav- cıhğı'na verdiği ifadede "7 özel tim görevlisi bazı işleri- mizde bize yardımcı olurlar- dı" dediğine de dikkat çekil- dı. Topai'la bağlantılı olan özel timcilerin araştırılması kararlaştınldı. Maliye Bakanhğı: Ömer Lütfü Topal ile Mehmet Öz- bay adına ortaklıklan bulunan Çath'nın şirketlerinin faali- yetlerinin araştınlmasına baş- landı. Başbakanlık Teftiş Ku- rulu. şirket hacimlen ve tica- ri bağlantıların ne olduğu ko- nusunda bilsi istedi. *A-^.w * \ Gok gurültülü G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı I. Sayfada Altın değerli bir maden. Ama, efsanede olduğu gibi "herşey" değil. Bugünlerde Izmir'in güzel ilçesi Bergama'nın al- tınla başı dertte. Önce, genel bilgileri aktaralım. Türkiye altın ithalatında dünya dördüncüsü. In- sanlanmız için sadece süs eşyası değil, aynı za- manda önemli bir yatırım. Yılda ortalama 160 ton altın ithal ediliyor. Kuyumcu sayısı 35 bin dolayında. Bu rakamiar doğal olarak Dünya Altın Konse- yi'nin de dikkatini çekiyor. Istanbul'da bir temsilci- lik açtılar. Onlar için Türkiye, sözcüğün tam anla- mıyla altın yumurtlayan tavuk. Bir hedefleri var. Böyle, 35 bin kuyumcuyla mu- hatap olmalan çok zor. Bu yüzden, tekeller oluştur- maya çalışıyorlar. Türkiye'den 13 firma seçtiler. Bu finmaların yaptıkları reklamların yüzde 80'ini Altın Konseyi karşılıyor. Konunun bu yanına önümüzdeki günlerde daha sıkdeğineceğiz... Bergama'ya dönelim... Kesin kararı yöre halkı verdi. Geçen hafta maden alanı içindeki sekiz köydeki 3100 seçmenden 2866'sı oy kullandı. Tümü "Altına hayır" dedi. Bu aşamadan sonra, gerek Ankara'daki altın ma- denine izin veren yetkililere, gerekse Eurogold şir- keti yöneticilerine düşen, halkın karanna saygı duy- maktır. Ancak pek saygı duyacağa benzemiyorlar. Daha çok halkın kararından kaygı duymuş görünüyorlar. Önümüzdeki günlerde Çevre Bakanı Ziyaettin To- kar Bergama'ya gidecek. Eğer Tokar, bağdaş kurup Kozak Yaylası'ndan şöyle bir bakar, temiz havayı içine çekerse, belki gerçeği daha iyi hisseder. Bergama'da siyanürie altın aranmasına izin ve- rilmesi halinde sekiz yıllık bir çalışma planlanıyor. Toplam dört bin ton siyanür kullanılacak. 30 milig- ram siyanürün bir insanı 30 saniyede öldürdüğü dikkate alınırsa, teorik olarak 12.5 milyar insanı yok edecek bir miktar... Eurogold firmasının bir yetkilisiyle geçen günler- de Ankara'da sohbet ettik. Siyanürie altın üretimi- nin dünyada yaygın olduğunu, çevreye zararının iddia edildiği kadar yüksek olmadığını örneklerle anlatmaya çalıştı, ama gerçeği söylemek gerekir- se tatmin edici değildi. Firma, Bergama'da yılda 35 milyon dolarlık altın üretmeyi planlıyor. Bunun 21 milyon doları masraf, net kâr 14 milyon dolar. 1983'te çıkan Maden Ya- sası'na göre firma bu kârın yüzde onunu Türkiye'ye verecek. Yani Türkiye'nin Jjerga.rn.a'd£n k|rı yjlda 150 milyar lira. Bergama Ticaret Odası'nın rakamlarına göre il- çenin yıllık tarımsal üretimi 42 milyon dolar. Yapılan ihracat 22 milyon doları buluyor. llçe yılda bir milyon da turist ağırlıyor... Bergama, Pergamon, Parşömen... Yeri gelmişken Bergama'nın tarihsel önemine de birkaç tümceyle değinelim. Yeryüzündeki ilk has- tane burada kuruldu. Bugün hâlâ kalıntıları var. Par- şömen kâğıdı Bergama'dan geliyor. ilçenin tarihte- ki adı Pergamon. Mısır'm papirüsüne karşı Perga- monlular da oğlak ve kuzu derisini inceltip kâğıt yaptılar. Halen Almanya'da bulunan ünlü Zeus Sunağı bu- radan gitmişti. Bergama için siyanür satmak iste- yen de Alman Degussa firması. Anlaşılan Almanlar Bergama'yı silip süpürmeye ahştılar. Yıllar önce Şadan Gökovalı'nın rehberliğinde Bergama'y 1 gezmiştim. Şadan Hoca Pergamon Kü- tüphanesi'ndeki kitap sayısının iki yüz bin olduğu- nu söyleyince hayretimi gizleyememiştim... Tarihe girdik mi çıkamayız. Bugüne gelelim. Bergama'nın CHP'Iİ Belediye Başkanı Sefa Taş- kın'la dün bir süre sohbet ettim. Ödün vermemeye kararlı. Şöyle diyor: "Eskiden 'bu işler üç-beş kişinin başının altından çıkıyor' diyorlardı. Halkın da tümüyle bizimle oldu- ğu anlaşıldı." Mikszath. bir oyununda "Altının önünde demi- rin de beli bükülür" diyor. Ama Bergamalılarm bükülmedi. Onlar bugüne değil geleceğe baktılar. Önümüzdeki kuşaklara, en büyük hazineyi, doğayı bıraktılar... kızının hastalığını öne sürerek komisyona bilgi vermeye gitmeyeceğini söyledi • Sorgulamaları 7 saat sürdü Yaprak: Beni Çath'nın adamlan kaçırdı ^ özel ANKARA(CumhuriyetBürosu)-TBMM Su- suriuk Komisyonu'na bilgi veren Gaziantep'te- ki Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak, fidye amacıyla kaçırılmasının. katliam zanlısı ülkücü Abdullah Çatlı'nın adamlan tarafindan gerçekleştirildiğini söyledi. TankÜmit'in kaçınlmasıyla ilgili ilk araştır- rnayı yapan jandarma astsubayı Ahmet Altıntaş. Ümit'in. Orta Asya'daki 4.5 milyon dolarlık uyiişturucu parasının Kazakistan üzerinden Kıb- ns'ta bulunan bir Türk bankasında aklanmasına kanştığı yönünde duyum aldığmı söyledi. İstifa eden Adalet Bakanı Mehmet Âğar. kızının has- ta olduğunu belirterek komisyona bilgi vermeye gidemeyeceğini bildirdi. TBMM Susuriuk Komisyonu. dünkü toplan- tısında. kaçınldıktan sonra Mehmet Ali Yaprak ile AvşarKederoğhı'nudinledi. Eski ÜiküOcak- lan Başkanı ve DYP îl Yönetim Kurulu üyesi ağabeyi Abdülkadir Kederoğlu ile birlikte tbra- him Şahin'le Nevşehir'de tanıştıklannı anlatan Kederoğlu. çok yakın arkadaş olduklannı ve ko- rumalannı da bu yolla tanıdığını anlattı. Tank Cmit konusunda hiçbir bilgisi olmadığını ileri sü- ren Kederoğlu'nun. yakalanan kurye Dilek Ör- nek'le birlikte uyuşturucu trafiğine adı kanşan tbrahim Şahin'in koruması Ayhan Akça'nın ken- disine ait cep telefonunu kullandığını doğruladı- ğı öğrenildi. Mehmet Ali Yaprak. komisyonda kendisini. Turgay Maraşlı. Vahya Efe ve soyad- lannı bilmediği Müfıt ve Halukadlı kişilenn ka- rakola götürme bahanesiyle kaçırdıklannı söyle- di. Polisin olayı kapatmaya çalışması üzerine kendisinin de araştırma yaptığını anlatan Yap- rak'ın, "Yaptığım araştırmanın sonucuna göre. beni kaçıran bu kişiler Abdullah Çatlı'ya yüzde 99 bağlı kişiler" dediği öğrenildi. Komisyonun önceki günkü toplantısında Tank Ümit'in kaçınlmasıyla ilgili olarak dinlenen ast- subay Ahmet Altmtaş'ın "Tarık Cmit neden öl- dürülmüş olabilir" sorusuna. "Cmit'in amcası biriyle konuşurken kulak misafiri olduğum bir o- lay \ ar. Aralanndaki konuşmada. Orta Asya'da- ki 4.5 milyon dolarlık uyuşturucu parasının Ka- zakistan üzerinden Kıbns'ta bulunan bir Türk bankasında aklandığını, bu sırada bir sorunun çıkmış olabileceğini söylediler" yanırını verdiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre Altındaş; Ümit'in ailesinden. suçlamalann odağındaki isimîerden eski İçişleri Bakanı. DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın şoförü ÜmitÖzçelik'in karde- şi Ömer Özçelikle Tank Ümit'in Kıbns'taki ban- kanın ortaklan arasında yer aldıklannı öğrendi- ğini kaydederek "Orta Asya'dan gelen bazı kara paralarda. digeri ile birlikte bu banka>ı da kara para aklama işinde kullanıvıırlarnıış" dedi. Ümit'in kızı Hande Binici de geçen hafta ko- misyona bilgi verirken babasının KKTC'de bir bankaya ortak olduğunu söylemişti. Ağar gitmiyor Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış. toplan- tının ardından yaptığı açıklamada. yann Susur- iuk kazasının ardından hakkındaki iddialar nede- niyle tçişleri Bakanhğı görevinden istifa eden eski Emniyet Genel Müdürii Mehmet Ağar'ı din- leyeceklerini söyledi. Ancak Ağar. yaptığı açık- lamada kızının hasta olduğunu belirterek komis- yona bilgi vermeye gidemeyeceğini bildirdi. fle şoför tutuklandı Istanbul Haber Servisi - Susuriuk kazasının önemli ismi DYP'li Sedat Bucak ın korumalığını yapan özel ha- rekâtçı 3 polis ile şoförünün Jstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki sorgula- n sürüyor. Asayiş Şube Müdürlü- ğü'ndebirhaftadırgözaltın- da tutulan Ömer Kaplan, Mustafa Altınok. Enver Ulu ve Bucak'ın özel şoforü Ga- ni Kızılkaya. dün saat 09.30'da tstanbul DGM've 'Susurluk'u çözecek tek kurum DDK' ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR - Devlet Denetleme Kurulu (DDK> eski üyelerinden Dr. MuaafeVy- luğ. Susuriuk olayını çözebilecek tek ku- rumun DDK olduğunu belirterek "Cum- hurbaşkanı,sorumluluğunu yerine getir- meli ve artık bu kuruınu çalışûrmak için bektememeli" dedi. Yuluğ. DDK çahştınlmadıkça Susur- iuk olayının çözülemeyeceğini kaydede- rek kurulun yeterli üyesi yoksa, eski üye- ler olarak görev alabileceklerini ve 2 ay- da bu işi çözebileceklerini söyledi. DDK'de 1986-1991 yıllan arasında görev yapan ve 1991 yılında "kurulun çalıştınlmadığı" gerekçesiyleüyelikten istifa eden Dr. Mustafa Yuluğ, Türki- ye'de son 20-30 yıldır kamu yönetiminin değerlerinde, ahlaki durumunda ve et- kinliğinde büyük bir gerilemenin söz ko- nusu olduğunu belirtti. Kapitalizmle daha çok bütünleşen Türkiye'nin, kamu yönetimindeki bu ge- rilemeyle kapitalist sistemin hastahklan olan uyuşturucu kaçakçılığı, silah satışı. mafya gibi unsurlann daha fazlaetkisi al- tında kaldığını kaydeden Devlet Denet- leme Kurulu eski üyelerinden Dr. Yuluğ, bu durumda, anayasanın 108. maddesi ile Cumhurbaşkanhğı'na bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme Kurulu'na "yönetimm hukuka uygun.düzenlive ve- rimli bir şekilde yürütülmesinin ve geliş- tirilmesinin sağlanması'' görevinin düş- tüğünü söyledi. getirildi. Sıkı güvenlik ön- lemleri altında DGM binası- na alınan Kaplan. Altınok, Ulu ve Kızılkaya ilk olarak muayeneleri yapılmak üze- re adli tabipliee gönderildi- ler. Özel harekâtçı 3 koruma ile şoför daha sonra da Su- surluk kazasından ardından ortaya çıkan çete iddialannı soruşturan 6 No'lu DGM savcılan İrfan Ozhyen, Ay- kut Cengiz ve Engin Ahmet Gürses'e çıkanlarak ifade- leri alındı. Yaklaşık 7 saat süren sor- gulamadan sonra özel hare- kâtçı polislerden Ömer Kap- lan savcıhk tarafindan ser- best bırakılırken, diğer iki özel harekât polisi ve şoför tutuklanmalan istemiyle Nöbetçi tstanbul 6 No'lu DGM'ye sevk edildi. Mah- keme sonucu Enver Ulu. Mustafa Altmoluk ile Gani Kızılkaya ise TCK'nin 313. maddesinde öngörülen "cü- rüm işlemek için teşekkül oluşturduklan" gerekçesiy- le tutuklanarak Metris Ce- zaevi'ne gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle