29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
T EfLÜL 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYF,« 13 ANKARAIŞIK KANSU Clinton'ın gözdesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, sigortalama, tahsis ve sağlık konularından sorumlu Bağ-Kur Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Koyunoğlu'nu önce (Ojmandan çıkarmak stediler. Koyunoğlu, dava açtı ve tojmandan çıkarılamayacağına ilişkin mahkemeden karar aldı. Sen misin bunu yapan... Şimdi, Koyunoğlu'nu gö'revden alıp, uzman yapmak ıçin kararname hazırlanıyormuş... 4 Eylül, Sıvas Kongresi'nin yıldönümüydü. Sıvas Kongresi, Ulusul Kurtuluş Savaşı'nın bağımsızlıkçı kadrosunun, mandacılan, sömürge olmayı içlerine sindirenleri altettiği toplantının adıdır. Ne acıdır ki, Sıvas Kongresi'nın 77. yıldönümüne denk gelen günlerde, Türkiye'de düzeysiz bir tartışma başladı. ABD Başkanı Clinton, Kuzey Irak'taki olaylar nedeniyle Türkiye'de kimi aramıştı? Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Clinton'un kendisıni aradığını açıklamıştı. Sonradan ABD Başkanı'nın Çiller'ı aramadığı duyurulmuş, ama tartışma durulmamıştı. Clinton, neden Çiller'i muhatap almıştı da, Başbakan Necmettin Erbakan'ı aramamıştı? Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, moda deyimle "by-pass" mı edilmişti? Hani neredeyse, Clinton, Türkiye'den kimi Bir sahnenin düşündürdükleri Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, merdivenlerden inip, kendisini bekleyen gazetecilere yöneliyor. Arkasında Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, tetikte. Tansu Çiller, önemli açıklamasını yapıyor: "Devlet çökmüştür." Bu söz üzenne, insanın akl/ndan "Ah, bir senaryo yazan olsaydım" özlemı geçiyor. Bir devletin çöküşünü öykülendirmek, bunun ıçinde örneğin. sıyasete paraşütle atlayan bir polıtikacıyı anlatmanın dürtüsü, kişinin içıni tırmalamaz mı? Öykü, "flashback" ile başlayabilir. Bir banka yöneticısı, eşiyle bırlikte, başında bulunduğu kurumun özkaynaklarını kendi firma/arına aktanp, bankanın içını boşaltmaktadır. Banka batar, ama banka yöneticisi ve eşi, varsıllığın doruğuna ulaşmışlardır. Bu doruk yeterli değildir. Kooperatifler kurulur, gayrımenkuller alınır. Bu tutku, yaşam felsefeleri olmuştur. Vergi vermez, sınır ötesine uzanır, oteller, villalar alırlar. Yetmez, ülke yönetimine el atarlar. Gelsin deniz kıyısında, dağ başında_ çiftlikler, yatlar, katlar, kamuya ait ; ~ v arazilerde kiralık pansiyonlar. Devietin bütün olanakları, bu doyumsuzluk ıçin kullanılır. Yatak odalarının badana parası bile kamu kuruluşlarından karşılanır. Çevrelerinde, kendılerine çok benzeyen insanlar türemiştır. Onların da geçmişınde, başında bulunduklan bankalann paralannı hayali şirketlere aktarma, usulsüz kredi verme savları vardır. Metne son noktayı koyduğunuzda, "Devlet çökertilmiştir" iletisi gün gibi açıktadır. Böyle bir senaryonun başına, "Bu filmde yer alan tiplemeler gerçek hayattan alınmamjştır" deseniz, kımse size inanmayabilir. Tıpkı, CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin'in, Tansu Çiller'in "Devlet çökmüştür" açıklamasına "Günaydın" diyerek karşılık verdiği gibi, alırsınız ağzınızın payını. Keskin'i dinleyelim: "1991 yılından bu yana iktidar erkini kullanan bütün organizasyonların içinde olan bir kişinin 6 yıl sonra bunu farketmesi, gerçekten takdire şayan. Tam Çiller'e yakışan bir yaklaşım bu. Eğer bir olumsuztuk varsa, bunun başmimarı Tansu Çiller'dir. Türkiye'de kamu yönetimine güveni sarsan yolsuzlukların kendi ismiyle özdeşleşmesi, kamu yönetiminin ihtiyaç duyduğu reformlartn devreye sokulmaması, milletvekilliği dokunulmazlığının uyutulması, hepsi hepsi, Tansu Çiller'in marifetleri. Böylesine olumsuzlukların devreye girmesine katkı yapan bir kişiye 'Günaydın' diyorum." arasa, ona "paye verilmiş" sayılacak, o kişi dünya imparatorunun "gözdesi" otecak... Ulusal onur ile bağdaşmayan bu laklakayı yapanlann çoğunluğu da, "Dünyada bağımsızlık sözcüğünün anlamı kalmamıştır, artık karşılıklı bağımlılık sözkonusudur" diyenler. Bunca laf salatasının arasında unutulan ise, tarihsel gelişmeler oluyor. Bugün Kuzey Irak'ta yaşananların gerisinde, bu yüzyılın başındaki olaylar, petrol kavgası var. Ingilizler, Mondros Mütarekesi'nin hemen ardından, Musul'u işgal ederler. Musul, Lozan Konferansı'nda gündeme gelir. Engilizler, ne yapar eder, konuyu Milletler Cemiyeti'ne götürürier. Milletler Cemiyeti'nde komisyonlar kurulur, bolgeye heyetler gönderilir. Sonuçta, Estonyalı generallerin, Ingilizler ile işbirliği yapan Batılı ülke temsilcilerinin hazırladıkları haritalarla bugünkü Türkiye-lrak sının çizilir. Emekli Büyükelçi ismail Soysal ile görüştük. Konuya ilişkin kitapları da bulunan Soysal, o günkü koşulları şöyle yorumladı: "ingiltere, petrolden vazgeçmez. Bugün Amerika nasıl petrol için dünyayı ayağa kaldtrıyorsa, İngiltere de o zaman o konumda. Atatürk, anlar ki, İngiltere, Musul ve bu bölgeden ancak bir savaşia vazgeçecektir. Daha 4 yıl önce savaş bitmiş. Yeni bir savaş çıksa, kimbiiir ne olur sonuç? Zaten, o bölge Ingiliz işgal* altında. Gelmiş, yerieşmiş, askerini de getirmiş. Irak da onlan tutuyor. Zaten manda idaresi var orada. Atatürk, o günkü koşullan çok iyi hesap etmiş ve Türkiye-lrak sınınnı çizen anlaşmayı kabul etmiştir." Yani, Kuzey Irak geçmişten bugüne hep kurtlann sofrası olmuş. Biz. bugün bu sofrada yenenleri iyi değerlendireceğimiz yerde, baş kurda ibrikçi tayin etmeye kalkıyoruz. Ayıp ve de onur kıncı... Profesyonel yöneticilerimiz İ nsanın, bir raporu, bir tutanağı okurken, aklına "onlar" düşebilir. Her dönemde vardırlar, "onlar". Çoğu kez "su katılmamış devlet adamı" dedirtirler kendilerine. Vakurdurlar, gülmezler, gizli toplantılarda konuşur, halkla birebir olmaktan kaçınırlar. Hep bir yerlerde, ama hep kendileri için "yüksek makarrT olarak gördükleri koltuklardadırlar. Kimi kez onları devlet idarecisi, yöneticisi olarak görürsünüz. Bu görevleri sona erdiğinde "önemli" sayılan bir iş. bir geçiş dönemi yükümlülüğü, örneğin kayyımlık verilir onlara. Görev yaptıkları sırada söz gelimi bir kurumun tarihi yok olabilir. Devlet adamlığı görüntüsü, sorumluluktan önce geldiği için koskoca bir tarihin ortadan kaldırılmasının mutlaka, ama mutlaka "âli menfaatler" açısından gerekçesini bulurlar. Yine aynı gerekçelerte siyasete atılırlar. Onlarca insanın politika yapması olanaksızken, onlann, geçmişteki hizmetlerinin yüzü suyu hüımetine dokunulmazlıkları vardır. Hatta, sıyasette en üst merdivenlere tırmanabilirler. Iğretı politik kimlikleri kimi zaman onlan taşıyamaz, siyasetten uzaklaşırlar. "Devlet adamlığı" peşlerıni bırakmaz. Bilmedikleri konularda danışmanlık, uzmanlık, yönetim kurulu üyeliklerine getirilirler. Üstun deneyim ve birikimleri ile olmadık görüşler ileri sürer, ölçülmez zararlara yol açabilecek kararlara imza atarlar. Onlar, vazgeçilmez profesyonel siyasetçi ve devlet adamlanmızdır, Başımızın üstünden hiç eksik olmazlar. HAYVANLAR ÎSMAIL GLLGEÇ ACI KAYIP Cemıyetımız Başkan Yardımcısı A.A Genel Müdür eskı Yardımcısı. basm şerefkartı sahıbı usta gazeteci. ağabe\ımız. kardeştmiz. can dostumuz İBRAHİM ÇINGArı kaybettik. Ölumsüzlüğe yolcu emğimız sevgıli ÇINGAY'ımız için buaün p.9 1996 - Cumartes,i)5aat 11 OCTde GazetecıIerCemıyeti Genel " Merkezi'nde bir tören yapılacaktır. Merhumun naaşı Kocatepe Camiı'nde kilmacak öğle namazını müteakıp Karşıvaka Mezarlıgrnda toprağa venlecektır. Hatırası önundc savgıyla efılıyoruz GAZETECtLER CEMFYETİ - 4NKARA BAŞSAĞLIĞI Derneğimizin Genel Başkan Yardımcısı ALİ DOĞAN ın eşı . ŞAZİMET DOĞAN Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye Allah'tan rahmet. ailesine ve dostlanna başsağlığı dıleriz. Hacı Bektaş-ı Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Genel Merkezi. Genel Yönetim Kurulu TÜRK DENİZ EĞİTİM VAKFI (TÜDEV) EĞİTİM MERKEZİ "Uluslararası Standartlarda Güverte / Makine Zabiti" yetiştirilmek üzere düzenlenen kurslara sınavla öğrenci alınacaktır. 09 Eylül 1996 Pazartesi günü başlatılacak ön kayıt için nüfus kâğıdı ve lise diploması ile şahsen başvuru gerekmektedir. Tel: (0212) 233 19 00 ADRES: Halaskârgazi Cad. No: 212 / Kat 6 Osmanbey - İSTANBUL KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK ÇİZGİLİK KÂMtL \IASAR4CI HARBİ SFMİH ronoi GADDAR DAVUT MRİKIRTCEBE UPOLİ/S-CJKI&'R K^PTANIMdûN BlLGl - SAVAR SJOTî SJSİMJ 7EVÜJt- !996CtJMMneS/ (zntzrji dapoiarkcn Pünyalılann savas uçâklari tarafından Dombalandık.uzay gamımıZ .^ - 3nda hanijr +ast>> cazma.d1 '<sımiz jn|| flMÎ' PüsryALi 'c^S<\ lıj MIRMIRLAR IĞIR DLRAK TARIHTE BLGUN m MTAZ ARIKA\ 7E\lül VANMLEN RADYASYOA/ 1914 'T£ euGÜN, ÛA/CO />M£R(ICAL( FİZfKÇİ 4RP e 3 ' PROPE- O/IAJ } ÜZEtSfNOe DEfJErLSG YAPM/ŞTt- AYNI YtUA&M, RIKA'OA SAÇL/irfLAAJ UZAY ÇAL(ÇMAL4/Sffl//1 KATtLMIÇ, EKPLOttg. V£ P/ONBEG UYOÜLA- S£LlÇT/ıe/CM£SlA/O£ GOL OYA/AMfŞTf. UZAYA 6ÖNbE&ILME^SİYL£ £LOE ENE/sfıLI P/SOrOA/ VE ELEKnŞONLAR 7?^ffM^/t:7?^ Ö64V Ç , ÇEVRESfHDE &INLEISCE K/LOMETHeCİK MAGMETÎK. ALAULAG O£.L/ÇTU£MA/<rAYPI. BULUŞj ÜZ4Y/H KJEÇFf AÇl&NDAN ÇOK ÖNEMLİYpL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle