03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
! 28 EYLÜL1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Anayasa Mahkemesi'nin Net Aktif Vergisi'ni iptal karanndan sadece dava açan şirketler yararlanıyor Büyükler ödediği vergiyi geri alacak CA.NAN SOYS.AL ,' Anayasa Mahkemesi 5 Nısan Kararla- • n'yla getırilen Net Aktif Vergisi'ni iptal • edıyor. Resrri Gazete"nın hafta sonu sa- ,' yısındayayımlanmasıbekJenen iptaleiliş- I İcin gerekçel- karar. bilanço esasına göre ; deftertutan ve iptal karanndan sonra ver- • gi mahkemelenne başvuran biiyiik firma- lara yarayacak. Gerekçeli karara göre sa- . dece bilanço esasına göre defter tutan anonim şirke:, kolektif şırket. limited şir- ket \e holding gibi kurumlann mükellef- lennin net aktifleri iptal edilmiş olacak. Ancak mükelieflerin iptal karanndan yararlanabılmesi içın. illerdekı \r ergi mah- kemelerine dava açmış olmaJan gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin karanndan bi- lanço esasına göre defter tutan fert mükel- lefler ile işletme esasına göre defter tutan N e t A k t i f V e r g i s i n e d i r ? 1994 yılının başında başlayan ekonomik kriz nedeniyle kaynak sıkıntısına düşen DYP-SHP hükümeti, meşhur 5 Nisan Kararlan'nı açıkladı. Söz konusu kararlar içinde yer alan ve büyük tarttşmalara yol açan uygulamalardan birisi de net aktif vergisi idî. Uygulamanın esaslan şöyleydi: Bankalar, sigorta şirketleri, özel finans kurumlan ve dış ticaret sermaye şirketleri, aktiflerin yansı oranında NÎAV ödevecekler. Müteahhitler ise sadece 1993 yılı aktifleri üzerinde yüzde 1.5 oranmda vergıiendirilecekler. Serbest meslek erbablan için oran yüzde 2, bütün mükellefler için ise 5 eşit taksitle tahsil edilecek. Taksitlerden ilki beyanname verme süresi içinde, diğerieri ağustos. ekim ve aralık ile Şubat 1995 dönemleri içerisinde vergi dairelerine ödenecek. Beyan edilen matrahlar, 10 milyon liradan az olmayacak. kurumlarve fert mükellefler etkılenmeve- cek ve vergıleri iptal edilmemiş olacak. Böylece. net aktif vergisi karanndan. sadece mahkeme>ebaş\ uranlar> ararlanır- ken vergısini ödeyen. ancak dava açmayan mükelieflerin ödedikleri vergilen geri al- ması söz konusu olamayacak. 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan ka- rarlann içinde yer alan net aktıf vergisi, da- ha sonra \ergi mükelleflerinin yaptıklan başv urular üzerine Anavasa Mahkemesi ta- rafından iptal edildi. Iptal karan açıkla- nana kadar hükümet. söz konusu uysula- mayla 1994 > ılında 31.5 triKon lira. 1995 yılında ise 14.7 trilyon lira vergi tahsil et- mişti. Istanbul Mali MüşavirlerOdası Başka- nı Yahya Arıkan iptal karanmn adaletli bir sonuç olmadığını belirterek karan hak- sızlık olarak nitelendirdi. Bazı\ergi mükelleflerinin net aktif ver- gisi hesaplanırken itiraz ettiklerinı \e da- valaraçtıklannı kaydederek "Sonuçta Ana- yasaMahkemesi'ne gidildi ve mahkeme uy- gulama>ı iptal etti. Karara göre, davalan kazanmış olanlara ödemeyeyapılacak. Da- va için başvurmuş olmayanlar ise ödeme- leri geri almayacak. Sonuç itibanyla ger- çekten adaletli bir sonuç değil. L ygulama- yı Anayasa Mahkemesi'ne götürenlerhak- İı, diğerieri haksız" dedi. Türkiye Nlali Müşavirler ve Muhabe- seciler Odası Başkan Yardımcısı Masum Türker, Türkiye'de vergi gibi hassas bir konuda yapılan oynamalann bu tip paha- lıya mal olacak sonuçlardoğurabileceği- ni belirterek salt kaynak bulma ugruna alı- nan kararlann dikkatle incelenmesi ge- rektiğini ifadeetti. Uvgulamavla ilgili il- lerdeki \ergi mahkemelerinebaşvuranla- nnçogunun büyük firmalaroldugunadik- kat çeken Türker. mahkemeye başv urma- yanlann ise büy ük bir haksızfıkla karşı kar- şıya olduklarını dile getirdi. Türk ekonomisindeki gelişmeler sonucu reçete uygulanmasının kolay olmayacağı düşünülüyor IMF'den Tansu Çifler'e olıımsıız yamt FUVT KOZLUKLl YVASHINGTON - Dışışlerı Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Türkı- ye"nin orta vadelı stand-by anlaşması yap- "mak istedıgini, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) resmen bildirdi. Ancak IMF'den, -Türk ekonomisinin koşullanrun kaygı ve- rici" bir düzeye enştigini. bu nedenle ha- yırlanacak birreçetenin uygulanmasının ko- jay olmayacag' yanıtını aldı. lluslararası Para Fonu'nun yıl sonu olagan toplantılannm yapıldıgı bir sırada Washington"a gelen Çiller. akşam IMF Başkanı IMichel Camdessus, Dünya Ban- kası Başkanı James\Vblfensohn ve Avru- pa Bölümü Dırektörü IMassimo Russo ile yemekte bir araya geldı. Çiller'e Devlet Ba- kanı Ufuk Söyİemez. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı BüyükelçiOnurÖymen,Hazi- ne Müsteşarı ve Merkez Bankası Başka- nı eşlik etti. Iki saat sürdügü bildirilen yemekli "•stand-bv pazarnğına" ılışkin resmi bir açıklama ise yapılmadı. Cumhurivet'in IMF ve Türk dışışleri çevrelerinden edındıgi bilgılere göre. Çil- ler"e yeni bir stand-bay düzenlemesine gi- dilmesi yönündekı anlaşmanın orta vade- li olabilecegi hatırlatıldı ve Türk ekono- misine ve sıyasi istikranna ilişkin güven- sizligin devam ertigi vurgulandı. Türkiye ekonomisindeki büyümenin, mali açıklar ve yüksek enflasyonun teh- didi ile karşı karşıya olduğunun da v urgu- landıgı yemek sırasında. "Kamu açıklan bir havİi büyük. Türkiye kronik yüksek enflasyon ile yaşıyor. Geçen stand-by reçe- telerine bağlı kalınmaması. bugün yaşa- nan krizin en önenıli nedenlerinin başın- da geliyor. IMF'nin kredibilitesi açısındaıı acele karar vtrmek istemiyoruz" görüşü de dılegetinldi. Yetkililer. lMF'nin en geç kasım a\ ın- da Türkiye"ve gelerek. "orta »adeü" bir pa- ketin hazırlıklarını yapacaklannı söyledi- ler. Dışişjeri Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller, IMF ile pazarlık yeme- gine gitmeden önce otel lobisinde cîüzen- ledigi basın toplantısında. gündüz ABD Ha- zine Bakan Vekili Larry Summers ve Dün- ya Bankası Başkanı James VVoIfensohn ileyaptıgıgörüşmelerhakkındabilgi ver- di.' Görüşmelerini "•olumlu" diye özetleyen Çiller, Dünva Bankasfndan projekarşılı- ğı verilen kredilerin finansmanında kar- Başbakan Yardımcısı Çiller. güvensizliği şılaşilan sorunların çözümü için "yardım istendiğini" dile getirdi. Yanında Dev let Bakanı Ufuk Sö\ le- mez'le oturan Tan>u Çiller. IMF ile bir program konusunda anlaşmak istedikleri- ni. birçerçevehazırladıklannKsöyledi. Ba- kan, "İstediğimiz bir istikrar programı n kendilerine olmadığını sövledi. çerçevesinde IMF'den orta vadeli kredi sağlamaktır" dedi. Cumhuriyet'in. "IMF'yestand-by için giderken 5 Nisan ile bugünün koşulları arasındaki farkı nasıl görüyorsunuz" MV rusunu yanıtlayan Çiller. şunları sö\ iedi: "5 Nisan'da krizin içindeydik. Kriz pat- lamıştı. Birortağım vardı.özelleştirmeyi is- temiyordu. Ortağım y ine istikrar progra- mı istemiyordu. Ozelİeştirmede hiçbir şe- yi çıkaramıyorduk. işte anayasayı ihlal fa- İan deniyordu. Ozamanın kendine özgü baş- ka şey leri vardı. Bugün daha çok politik or- tamlı bir endişe \ar. Acaba Türkiye'de si- yasi istikrar olabilir nıi. devanı edebilir nıi diye... Ancak buraya Türkjye'nin iki aylık bir performansıyla gelmenin çok büyük rahatlığı oluyor. Türkiye siyasi istikrannı iki ay içinde en zor şartlar alhnda dahi to- pariadı. A\ rupa konusunda olsıın. Irak ko- nusunda olsun, Çekiç Güç konusunda ol- sun. özelleştirnıe olsun... Bunlarbizim için bir baz oluşturdu. Bugün dünva daha ra- hat. Hiçsıkıntımızyokdemekistemiyoruın. Ama. insanlar yurtdışında bunu gördük- çe, koalisyon protokolunun işlt-diğini gör- dükçe, daha dikkatli dinliyoriar. Bu gezi- de çokşeyi kırdığımızı görüyoruz. İki ay ön- cesine göre, gm en boy utıı açLsından çok da- ha farkJıbiryerdeoJduğunıuzugörüyonım. Gü>ensizlik bize değil. Acaba bu koalisyo- nun ömrü olur mu. siyasi istikrar sağlaya- bilir mi, iktisadi istikrar sağlay abilir mi gi- bi sorular \ar. Belli bir performans ile gel- miş olmanın bazı şey leri kırmada etkili o\- duğunu gördük." Erbakan Cumhurbaşkanı'nı yanıltmaya çalışırken RP'liler meydan okudu jDemirePe by-pass tehdidi Nâftâ*ÎÇrsanayicilerle yaptığı görüşmede uzlaşma sağlanmamasına karşın "'6 aya kadar bazı koşullarla ithalat yapılmaması konusunda anlaştık" diyen Erbakan, daha sonra otomotivcilerden bir rapor istediğini beiirterek kendi açıklamasıyla çelişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. hükümetin bedelsız otonıobil ithalatı kararnamesi için veto sinyali veren Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yenı bir formül sundu. Yundışındaki Türk yurttaşlannın paralannı Ziraat BankasTna yatırnıalanndan sonra 3 \eya 6 aydan önce bedelsİ2 otomobıl ithalatına belirli koşullarla izın verilmeyecegini belirten Erbakan, bu konuda otomotiv sanayicileriyle uzlaştıklannı savunarak Demirel'i vanıltmaya çalıştı Başbakan Erbakan. önceki gün haftalık olağan görüşmesini yaptığı Demirel'e Çankaya Köşkü'ndeyeni bir formül sundu. 50 bin markı Ziraat Bankası"na yatıran Türkler'in 4 yaşına kadar olan otomobillerden bir tanesini bedelsiz ithal etmesine olanak tanıyan kararnamede. "yaş ve para limiti" konusunda degişiklik önenneyen Erbakan. öncelikle paralann bankada toplanacağını, ancak bedelsiz ithalata 3 veya 6 ay sonra başlanmasını öngören iki seçenek üzerinde durulacağını söyledı. Erbakan'm. oiomotiv sanayicileriyle yaptığı görüşmey i anımsatarak. sektör temsilcilerinın de yeni formüle olumlu şaklaştıklannı söyledigi bildirildi. Otomotiv sektöründen istediği raporu almadan Çankaya"ya "uzlaşma*" izlenimi vermeyeçalışan Erbakan, Demirel'le görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada. kararnamede büyük çapta degişiklik yapılmasına gerek kalmadan sorunun aşıldığı mesajını vermeye özen gösterdı. Erbakan. "Otomotiv sanayicilerimiz de. hükümetimizin her bakımdan otonıobil sanayiini geliştirmek istediğini gördüler. Attığımız adımlar. ancak halkımıza yaran olan adımlardır. Hazinemiz bedelsiz ithalattan büyükgelir eldc ederken, otomobil sanayimiz hiçbir zarar görmeyecektir"" dedi. Hükümetin RP kanadı da. bedelsiz otomobil ithalatı konusunda 10 avn uvanda bulunan Çumhurbaşkanı rjemırel'e "by-pass'* tehdıdınde bulundu. Kabinenın RP kanadının, kararnamenin imzalanmaması durumunda. genelgeyle bedelsiz otomobil ithalatına olanak sağlama konusunda çalışma başlattıöı öörenildı. RP'lı yetkililerin. "Eğer Çumhurbaşkanı kararnameyi imzalamazsa. biz de dış ticaret sirküleri (genelgesi) yay ımlayarak y ürüriüğe koyanz" dedıkleri öğrenıldi. Hükümetin. her vıl yayımlanan \e Çankava Köşkü'nün onayını gerektirmeyen ithalat rejimıne ilışkin sirkülerle Demirel'ı devredışı bırakmayı amaçladığı kaydedıldi. Otomotiv sanayicılerinın. bedelsiz ithal edilecek araçlarda "yaş" \e "ithal süresi" konusunda ödün vermemeye çalıştıklan öğrenildı. Hükümetin. "Bedelsiz ithalat 3 ay süreyle serbest bırakılacak. 4 yaş sınırı da hurda otomobillerin türkiye'ye gelmesini önleyecek" vönünde güvence vermeye çalışmasına kar^ın. sanaviciler. "Bu kapı bir kez açılırsa geri dönüş olmaz. Kısa süreli ithalat izni bile zaten bunalımda olan sektörün büyük darbe alması için yeterli" görüşünü dile getirdiler. Otomotivciler Başbakan 'ın hesabını çürüttü 'Bedel' raporu Erbakan'da SEDAOĞLZ Otomoti\ sektörü temsilcileri. haftabaşın- da Başbakan Necmet- tin Erbakan'la yaptık- lan toplantıda gündeme gelen bedelsiz ithalatla ilgili raporu dün başba- kana ılettiler. Hazırla- nan ilk raporda. Başba- kan Necmettin Erba- kan'ın bedelsizle ilgili hesaplarını çürütmeye çalışan otomotiv sektö- rü yetkilileri. önümüz- deki hafta hazırlayacak- lan ikinci raporda ise. Başbakan'ın "bedelsi- zin yerine kaynak bu- lun' pazarhğıyla ilgili olarak öneriler getırecekler. Asnca. yıne başbakanın kendılerinden istediği 1 mil- yon adetlik otomobil ihracatının gerçek- İeşme formülünü hazırlayacaklar. Otomotivcilerle Erbakan'ın bedelsize yaklaşım farklılıklarının ortaya konuldu- ğu raporda. 31 Arahk'a olan üç aylık sü- rede bedelsiz ithalat yoluyla yurtdışından 25 bin adet otomobil geleceği hesabının yanlış olduğu ve ithalat mıktannın çok da- ha ciddi boyutlarda gerçekleşecegi \ urgu- landı. Yine Başbakan'ın. her bedelsiz otonun "ilave ta- lep" yaratacağı düşünce- sine karşı çıkılan raporda. pazaragırecek otomobil- lerin iç piyasa satışlann- dan pay alacağı görüşü sa\unuİdu. Bunun nede- ni de. pazann 200 b inler ölçeğinde çok fazla da- ralmış olmasına bağlandı. Otomotivcilerin. Başba- kan'ın bedelsizle ilgili dü- şüncelerinin yanıtlanma- sı biçiminde hazırlanan raporda. Ziraat Banka- sı'na 50 bin mark yatıran Türk vatandaşlanna de ta- şıt alım vergisinde yüzde Erbakan'ınhesaplanyanhşçıktı. 20indirimsaglanmasının îlave talep yaratacağı gö- rüşünün yanlış olduğu. söz konusu ındıri- min araç başına yüzde 2 gibi sambolik bir avantaj saglayarak talebi canlandırma et- kisi yaratmayacagı kaydedildi. Ötomotiv temsilcileri. Başbakan'ın be- delsizden \ azgeçmenın koşulu olarak gün- deme getirdiği yeni kaynak talebine. önü- müzdeki hafta hazırlayacaklan ikinci ra- porla yanıt verecekler. Fikır jimnastiğine giren otomotivcilerin. kullanılmış otomo- billerin alım-satım \ergilerinin yükseltil- mesini gündeme getirmesi bekleniyor. ÇIFTÇI DOSTU /SADULLAHUSUM! Ornek bir kasaba: Yazıbaşı İZMİR - Aydın yolu üzerinde bir kasaba var. Adı Yazıbaşı. Torbalı'ya bağlı. Görünüşte sakin. Ama, içinde yaşayan insanlar ateş gibi... Kadın erkek çalışıyor. koşturuyor ve üreîiyor. Hemen herkes sanki. Türkiye'ye kaybettirilen yıllan Yazıbaşı'na ka- zandırma gayreti içinde!.. 10 yıl önce çevrede dolaşanlar ve yollardan ge- çenler bu kasabayı belki de fark edemiyorlardı bi- le... Çünkü, diğer köy ve kasabafardan farklı bir özel- lığı yoktu. insanların değişim arzusu henüz dışa vurmamıştı. Ancak, artık Yazıbaşı geçenlere baktırıyor. Dik- kati çekecek kadar değişen ortamı görmemek mümkün değil. Kasaba halkı çok iddialı. Belediye Başkanı Vedat Filiz daha da iddialı ve kararlı. Ni- tekım, Belediye Başkanı, "Dün kasabamıza bak- madan geçenler, şimdigörmeye başladılar. 5 yılson- ra aynı insanlar Yazıbaşı'nın misafiri olmadan ge- çemeyecekler. Çünkü, görecekleri ve öğrenecek- leri çok şey olacak" diyor!.. Gerçekten öyte. Modern bir kasaba doğuyor, Hem güzel bir yerleşim merkezi, hem gelişmiş bir tarı- mı, hem de sanayii olacak!.. Kasabalı en çok eğitim düzeyı ve kültür hare- ketleri ile övünüyor. Okuma-yazma oranı yüzde yüz. Kasabada okuma-yazma bilmeyen bir tek in- san yok. En gencinden en yaşlısına kadar... 70 ve- ya 80 yaşındaki beş veya on torun sahibi nineler bıle gazete okuyabıliyor. Üniversiteyi bitirenlerin sayısı bir hayli fazla. Liseve ortaokulu bıtirenler de- ğil, bitirmeyenlerparmaklagösterilecek kadar az... İşsizlik yok Yazıbaşı'nın başka köy ve kasabaları kıskandı- racak kadar bir başka farkı daha var. Köyde bir tek işsiz insan yok. Tarlası, bağı, bahçesi olmayanlar da iyi bir işe ve ve kurulu bir düzene sahip... Ka- sabanın en güzel yerine yeni mahalleler ve siteler kuruluyor. Yüzün üstünde konut bitmek üzere. Be- lediye yer göstermiş, kooperatiflerini kurdurtmuş. Henüz insaat sürüyor, ama kısa zamanda bu apart- manlarda ve dairelerde canlı ve mutlu bir yaşam başlayacak. Bahçelerinde parklannda çocuklar ko- şacak, oynayacak... Dairelerin hepsi 115 metreka- re. Maliyetıni duyanlar ise küçük dilini yutuyor. Biz Yazıbaşılılar, Türkiye'ye kaybettirilen yıllan kasabalarına kazandırma gayreti içinde... de rakamı duyunca hayretimizi gizleyemedik. Evet... 115 metrekarelik dairelerin arsa bedelı dahil anah- tar teslim maliyeti 98 milyon lirayı geçmeyecek!.. Kasabanın altyapısı bıtmiş. Kanalizasyon pıs suları alıp götürüyor. Artık, kasabanın içinde bir damla bile mikroplu su görmek mümkün değil. Akan suların hepsi pırıl pırıl, tertemız... içme ve kullanma suyu sorun olmaktan çıkmış. Hem de 50 sene artık su sıkıntısı yaşanmayacak. Güçlü 3 artezyen açılmış. Çevrede kurulu sanayi tesislerine. bahçelere, bağlara ve evlere istedikle- rı kadar bol su verilebiliyor!.. Kasabanın hertürlü ıhtiyacını karşılayacak mo- dern bir belediye sarayı inşa edilmiş. İçinde bin kı- şi alabilecek büyüklükte düğün salonu, mısafıma- nesi ve sosyal tesisleri var. Binanın altında dükkân- lar ve tanzim satış mağazası rahat ve ucuz alışve- riş imkânı sağlıyor. Fakat... Heryeyden önemlisi, kasabada genış bir kültür hareketi gözleniyor. Belediye Başkanı Vedat Filiz, "Ben ilkokul mezunuyum. Ama, çocuklanmı- zın en iyi şekilde eğitilmesi için her tühü imkânı ha- zırladık, hazırlayacağız" diyor!.. Başkan Vedat Filiz belediyeyi yeni binasına ta- şıçlıktân sonra, eski bınayı kültür merkezi haline getirmış. En kapsamlı kültür hareketlerini bu bına- dan sürdürmek mümkün. Kocaman kütüphanesi ise her gün halka açık. Kasabanın tiyatro kolunda genç kızlanmız ve de- lıkanlılarımız görevlı. Hepsi gerektiğinde tam bir profesyonel gibi çalışıyor... En ağır ve zor eserleri büyük bir başarı ile oynayabiliyorlar. Belli günlerde müzik, edebiyat ve şıir geceleri düzenleniyor!.. Belediye Başkanı bu başarılı hizmetleri verir- ken, biryandan da tanm alanlannı korumuş, bu ara- da sadece bacasız sanayiye kapılannı açmış. Ha- vayı kiıieten sanayi ile tabakhanelere. dericilere, kım- yasal ürtim yapanlara izin vermemiş. Sanayi tesis- lerine onay verirken, işçilerini Yazıbaşı'ndan sağ- lamalan koşulunu getirmiş. Bu nedenle kasabada işsizlik sorun olmaktan çıkmış. Bu kadar güzel gelişmeyi bizden önce yaban- cılarfark etmiş. Yazıbaşı'nın yanındaki tepedeAme- rikalılar 800 dekar arazi üstünde yeni bir kent ku- ruyor. Yakında 228 dağevı ınşaatına başlanacak. Başkan Filiz, Amerikalıların kasabaya ekonomik açıdan katkıları olacağına ınanıyor. ileriye dönük he- saplarını da buna göre yapıyor!.. Başarılı festival İşte... Bu şirin kasabada geçen gün bir festival düzenlendi. 3 gün, 3 gece bir rüya gibi geçtı. Açı- lış törenlerinde kasabanın en yaşlı kadınlan gele- neksel oyunları ile coşku yarattı. Izleyenleri ağlat- tı... Çocukları, torunları. kasaba halkı. konuklar 80 yaşına merdiven dayamış bu 3 nineyi ayakta alkış- ladılar. Türkiye çapında bir karikatüryarışması dü- zenlendi. Semih Balcıoğlu başkanlığında kurulan jüri, 800'e yakın eser arasından birinci, ikinci ve üçün- cüleri seçtı. Halkın karikatür yanşmasına ve sergi- sıne olan ilgısi gurur vericıydi. Edebiyat sohbetleri. şiir geceleri muhteşemdi. Şaır Şükrü Erbaş, Hidayet Karakuş ve kasaba gençlennin okuduğu şiirfer gece yanlanna kadar sür- dü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Gü- reli'nin ve Eğit-Sen Genel Başkanı Mustafa Ga- zalcının "basın ve demokrasi'' konulu söyleşisıni kasaba halknın tamamı sonuna kadar dikkatle ız- ledi. İki konuşmacıyı da soru yağmuruna tuttular. işin en ılgınç yanı, Nail Güreli'nin Metin Göktepe isminden bahsettiği an yaşandı. Topluluk o kadar duyarlıydı ki, Güreli'nin ne diyeceği bile belli olma- dığı halde Metin Göktepe adı geçtiğı anda dakika- larca tezahürat yapıldı. Yazıbaşı Birinci Ekin Şenliği'nin ilki başarılı geç- ti. İkinci ve üçüncü şenlikleri daha büyük sürpriz- ler bekliyor. Zira, Semih Balcıoğlu o kadar duygu- landı ki, Yazıbaşı halkına bundan sonraki şenlikler- de karikatür yarışmasının dünya çapında olmasını sağlayacağına söz verdi. Artık, Yazıbaşı'nın adı dünya ülkelerinde de anılacak ve konuşulacak!.. 1989 yılında Yazıbaşı kasabasında başlayan bu başarılı gelişmenin altında hiç kuşkusuz Belediye Başkanı Vedat Filiz'in imzası var. Ancak, Birinci Ekin Şenliği'nin kusursuz geçmesınde de diş tabibi Filiz Taşlıoğlu'nun gayretlerıni unutmak haksızlık olur!.. • IŞÇEVİN EVRENÎNDEN ŞÜKRAN SOINER Adım Adım Erbakan'ın Mısırgezisine birtürlü gelmeyen yanıt, çok boyutlu olaylann sıcağmda yeterince dikkat çek- medi. Mısır'm Türkiye'ye verdiği önem nedeni ile yanıtın gelmemesi söz konusu değildi. Gecikmenin protokol mazereti olarak da gündemin genişliği ve hazırlığın ge- rekliliği gösterilebilirdi. Ancak Mısır, Erbakan'ın şeri- atçı terör örgütü Müslüman Kardeşler'e verdiği des- teğe bir tepkı koyma gereğini duymuş ve uygulamış- tı. Türkiye'de şeriatçıların demokratik düzen ve laik- liğe uyum sağlamalarında araç olacağı umudu ile ba- kılan Erbakan ve Refah. demokrasi ve laiklikte Türki- ye'nın çok daha gerisinde bir ülkenin bile iktidarının başına bela, radikal dinci terör örgütüne destek çık- tığı için tepkı alıyor. Erbakan ve Refah'ın iktidarda kalma uğruna ver- dikleri ödünler galiba çok fazla abartılıyor. Türk kamu- oyunda iktidarda kalabilmenin hüllesi olarak verilen ödünlere aldanılıp gerçek hedeflere yönelik atılan adımlar, gerçek kimlik, gözden kaçırılıyor. Refah'a yakın medyayı, televizyon kanallarını bu- günlerde özellikle bu anlamda dikkatle izlemek ve asıl satır aralarında verilen mesajlar üzerinde durmak ge- rek.. • • * Refah'a yakın medya, televizyon kanalları, sözcük olarak "lslam"ı, onların dışında kalanlar Müslüman degilmiş gibi, ama kelimenın tam anlamı ile "şerıat"\ kastederek kullanıyorlar. Dünya islam ülkelerinde Re- fah'ın iktidannın, "seçimle iktidara gelen ilk örnek" ola- rak sevinçle karşılandığını ve dikkatle izlendiğini vur- guluyorlar. "Seçimle iktidara gelmenin", Islami düzeni iktidar yapmayı hedeflemiş bir siyasi örgütlenme için yeni bir yol, deneme olduğunun altı çizilıyor. islam düzeninin, şeriat ilkelerinin tartışılmazlığı sık sık vurgulanıyor. As- la demokratik düzen, laiklik gibi ilkelerin korunacağın- dan söz edilmiyor. Demokrasi, insan hakları, laikliğin söz konusu ol- madığı, diktatörlüklerle yönetilen, insanların durma- dan asılıp kesildiği ülkeler ve rejimleri, sevgiyle, öv- güyle öne çıkarılıyor. Türkiye'nin yeni yolu. bu ülke- lerle yapılacak ışbirliğinde, onlara benzemede çizili- yor. Erbakan ve REFAHYOL'un yaptıklan ve yapmak istedikleri de zaten bu çizgi içinde değerlendiriliyor. Içeride ve dışarıda bütün bılinen radikal islamcı, şe- riatçı terör örgütlerinin eylemlerinden övgü ile söz edi- fiyor. Apaçıkîslamın, şeriatın dünyada egemen kılın- ması için, heryolun denenmesinin kutsal bir görev ol- duğu propagandası yapılıyor. Cinayetzanlılarının "Al- lah yolunda yapılan herşeyin hak olduğu" savunma- lan, "ana haber, ana fikir" olarak halka ulaştırılıyor. Erbakan ve bakanlarının, belediye başkanlarmın ik- tidar uygulamaları; bu çizgiye uyumları ve "şeriata hizmet" ölçüsünde öne çıkarılıp kamuoyuna mal edi- liyor... Bir gün SSK'de. ertesi gün okullarda şeriatçı örgütlenmenin çok önemlı yeni adımları atılıyor. Biz. Kuranı ezberleyen mahkûmların cezalarının indiril- mesinin hukuk dışılığını tartışırken Kazan, türbanlı hâ- kim ve savcı adaylarına yemin ettirmenin, cezaevle- rinde kadın-erkek mahkûm ziyaretlerini ayırmanın yo- lunu buluyor. Imam-hatip okullan milli eğitim içinde ay- rıcalıkh konuma getiriliyor. Erbakan, Türkiye'nin dış po- litikasının rotasını tümden değiştirmeyı. en azından al- lak bullak etmeyi başarıyor. Şeriat adam adım yol alıyor. Türkiye için "olabile- mez bir tehlike" olarak hâlâ görsek de Türkiye'nin ge- lişme çizgisini, onlarca, yüzlerce yıl geriye kaydınyor. • • • Bir yandan da şeriatçılar ve radikal islam kadar güçlenmiş ve devlet güçlerinin içine sızmış, Türki- ye'de insan haklan, demokrasiyi tehdit eden, ırkçılar, şahinler. mafya çıkargrupları; kargaşadan. iktidar za- afından, çelişkilerden yararlanarak bildiklerini daha kolay okuyorlar. REFAHYOL iktidarının, ağırlıklı olarak Çiller ve Doğru Yol kanadından güç alan bu gruplar, şeriatçılara karşı iktidar ve nimetlerinden paylaşım kavgası verirken, karşılıklı güç gösterilerini de arttırı- yorlar. Dün Aydın Engin'in "Tırmık" köşesinde vurgula- dığı üzere, açlık grevlerinin sona erdirilmesi bir zafi- yet kabul edilip, DiyarbakırCezaevi'nde, mahkûmla- nn isyanı da söz konusu olsa. döverek mahkûm öl- dürme ile yanıt veriliyor. Fidyecilerin özel tim çıkması, Varto olaylannın PKK baskını değil, polis ile özel tim arasında bir kadın kav- gası olduğunun anlaşılması, bu hastalıklı yapının na- sıl tehlikeli bir çıkarlar gücü haline geldiğini gösteri- yor. Diktatoryal, çıkara, vurguna, avantaya, mürit kayır- maya, ucuz siyaset yapmaya dayalı yapının üst siya- sete yansıması ise Refah'ın Ankara il kongre seçimi- nin iptal edilmesinde, DYP'de Çiller'in en yakınların- dan yenilerini bir kalemde harcayıvermesinde, özel grup- lara kollamaya yönelik, (eski araba ithal izninden. as- keri şûra kararlannın yargı denetimine açılmasına, sı- nıf geçmede af getirmeye kadar) bir dizi son kararda da kendini gösteriyor. Şeriatçı, mafyacı, şahincilerin ülke yönetiminde ci- rit atmaları sayesinde, insan haklarından, demok- rasiden. laiklıkten.. adım adım. durmadan önemli ödünler veriliyor. Demirel'den sanayiciye ^Konuşmaktaıı korkmayın' Ekonomi Serv isi - De\ le- tin en üst makamından sana- yiciye "Elinizi taşın altına koyun. Konuşmaktan kork- maym"çağnsı geldı. İstanbul Sanay i Odası 'nın (ISO)44. kuruluşyıldönümü ve 1995'te yüksek düzeyde kurumlar vergisi ödeyen oda üyesi sanayiciler ile başan- lı ihxacatçılann plaketle ödül- lendirildiği törene katılan Çumhurbaşkanı Süleyman Demirel. "Siyasetçi ülkenin sorunlarını çok iyi biliyor. "Çare nerede?' derseniz, çö- zümü kimse yerinde oturup beklememeü. Sanayici de si- yasetçi de elini taşın altına koy mali. Düşünen, konuşan bir toplum olmalıyiz'' diye konuştu. Işadamlannın hem güdümlü ekonomiden vaz- geçmediğini. hem de pazar ekonomisinde ısrar ettiğini söyleyen Demirel. şöyle ko- nuştu: "Böyle şey-olmaz. Pazar ekonomisini mutlaka işlet- meliyıy. Ekonomi. mutlaka si- yasetten bağımsız ve siyasi etkilerden uzak bir hale ge- tirilmelidir. Türkiye'nin önemli sorunlan var. ya ezi- lecekyadabaşınısuyun üze- rinde n.:atjtk gjdecek." Hükümetin karar alma sü- recıne katılarak bilgi vedü- şüncelerini paylaşmak iste- diklerini kaydeden İSO Yö- neriın Kurulu Başkanı Hü- samettin Kavi ise kimsenin kendilenni sey ircı olarak gör- memesini istedi. "Bizhiçbir zaman sevirci olmadık, <ıl- maya da niyetimiz yok. Ka- rar sürecinin elfeneri olmak Lstiyoruz. Karar aldıktan son- ra değil almadan önce bize danışın. Hükümet bürokra- si. sanay ici ilişkisini bir ta- kım çahşmasına dönüştür- meliyiz" diyen Kavi. hükü- meti işçi ve sanayicinin bir- likte uzattığı eli tutmaya ça- ğırdı. 1995 yılında 50 milyon dolann üzerinde ihracat ger- çekleştiren sanayıciler arasın- da Çolakoğlu Metalurji ilk sı- rayı alırken. Çukurov a Çelik Endüstrisi ikinci. Tofaş Oto- mobi! Fabrikası ise üçüncü sırada yer aldı. 400 mily ar lı- ranın üzerinde kurumlar ver- gisi ödeyen 13 firma arasın- da ise Netaş 1.3 trilyon lira ile bırincıliği eldeetti. Aksa Akrilik 1 trilyon 42 milyar li- ra ile ikinci olurken. Bnsa I trilyon 9 milyar lira ile üçün- cülük plaketinj aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle