Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20EYLÜL1996CUMA
HABERLER
Sevigen'ıten 'EJ-
Eztier' SOPUSU
• A N K A R A ( V V K A ) -
CHP Utar.bul ''liiletvekili
Melıme: Sevigrn. Mılli
Eğttım BakaııMefanet
Saölam'a. A;ıl Ögretin
Faidilte^ mezuTİhrına
îarınmayan öi'et.Ti-eDİil.
hakkının MiMrdaki El-
Ezher Lniversres!
mezunlanna taıındağı
ıdcialarıyla ı gıli bir yazılı
soruönerges verdi-
Sevigen. önergfsinde. El-
Ezher Cniversi;esı"nı
"şenat yuvan" olaraK
tanımlarken. "Laik:
cumhunyetırj güz nuru
ger.çlerimız işs:z
dolaşırken. dışarıdan şeriat
eğirimi yapmış*ivil<eri
öğretnıen olaraL aidınız
mı"dıyesordu Sevıgen
Sağlam'a ayncz. RP"nin
baİîanlığa. zoruilu öğretim
süresınin sekız-ıla
çıkanlmaınasi konıı:>unda
baskı >apıp y ap-nadıgı
sorusunu da yöneltti.
DYP, basım
ağırlayacak
• A N K A R A ( I B A > - D Y P
yönetıcılerı yenı dcnonde
basınla ihşkılerıni
güçlendirmek. daha samımi
bir divalog sağiamak.
amacıyla lOgiindebir
basınla sohbet toplantısı
yapmayı pianlıvor. DVP
Genel Sekreteri Nurhan
Tekinel. basinla lOgünde
bir pazarları futbol
sahasında. piknik yerınde.
hav uzda. kısaca Jeğişık
mekânlarda sohbet
toplanrılan düzerıleneceğıni
açıkladı. Tekinel. "Gazetecı
arkada^larımızı pazarlan
gazete hapishaneMnden
çıkarıp partı hap^hanebine
kapatmak istemı>oru.z.
Bunun için değı^ık
mekânlarda bulu^mak
istıyoruz" dedı.
Üçpınarlar
arabulucu
• ANKARA (IB.A)-
DYP'den ay rıldıktan s.onra
partıyı kurmadan aralannda
"lıderlık savaşı" başlayan
Köksai Toptan ve
Hüsamettın Cindoruk'u
yatıştımıak ıçın BTP
Çanakkale Milletvekıli
Hamdi Üçpınarlar devreye
girdi. Üçpınarlar. UBA'ya
yaptığı açıklamada.
DYP'den ay rıldıktan s-onra
"bir kadro hareketi
başlatılması ' koııusundakı
mutabakatlarının dev am
ettiğinı söyledı Toptan'la
Cindoruk arasindaki lıderlık
sorununun gıderılmesi ıçin
"arabulucu" oldugunıı
belırten Üçpınarlar.
"Hem Sayın Cindoruk la
hem de Sayın Toptan "la
görüştüm. Büyle bir şeyin
yanlış olacağını söyledim.
Her ikısı de »anıyorum kı
yumuşadılar. Önümüzdekı
hafta ıçinde Sayın
Cindoruk'u da aramıza
alarak "bu ışin adıııın
konulnıasını' tartışacağız"
diye konuştu.
Koruculara silah
affı uygulamada
• ANKARA (ANKA) -
Bakanlar kurulu. Doğçu \e
Güneydogu Anadolu
Bölgesı'ndeki 29 ilde
korucuların silahlarını
teslim etmeleri ve
kendilerine yenı ruhsat
verilmesi hakkındaki \asa
doğrultusunda
uygulamay ı düzenlemek
üzere karar çıkardı. Resmi
Gazete'de yayımlanarak
y ürürlüğe giren Bakanlar
Kurulu kararına göre. mülki
amirlerce gönüllü korucu
olarak belırlenen
kişılerle halen geçici köy
korucusu olarak görev
yapanlar 4 eylül tarıhınden
itibaren 45 gün içinde
ellerinde bulundurdukları
tabanca. makınelı tabanca
\eya hafif makınelı tüfek
sınıfından silahlarını mülki
makamlara teslim
edecekler
Sürgüne istifa yanıtı veren başsavcı Şarvan, RP ile laikliğin gölgelendiğini söyledi B İ R BAKIMA
'Devlet din kıskacmda'ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Adalet
Bakanı Şevket Kazan'm "yargıdaki laik ve
Atatürkçü kadrolan sürgünegönderme ope-
rasvonu" olarak değerlendirilen kararname-
sının ardından Mersin'e atanan Ankara Cum-
huriyet Ba^savcısı Nazmi Şarvan istifa ettı.
Kazan'ın. söylemiy le laıklik ılkesini gölge-
lediğinı anlatan Şanan. dinin devlet işleri-
ne karıştırılmasıyla laik Türkiye Cumhuri-
yeti"nin **antilaik"çizgiyegerınldiğini \ur-
guladı. Şanan. "Yetkisizkılınan bircumhu-
riy et sa\ eısı olarak ana> asaya ay kın tasarruf
\e söylemlerde bulunan bakanlar hakkında
TBMM'yi göreve çağırmak isterdim" diye-
rek. Kazan'ın anayasaya aykırı davrandığı-
nı ıma etti.
Şanan. diin Ankara Adliyesi'ndeki ma-
kamında düzenlediği basın toplantısında.
varsjıdakı <>örevine. Î2 Evlülöncesindeosı-
•Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nazmi Şarvan. Türkiye
Cumhuriyeti'nin en büyük kazanımı olarak nitelediği laiklik ve
demokrasinin. Kazan'm "Irak infaz sistemi önerisi ve kandil gecesinin
kutsallığına dayandırdığı" kararlarıyla gölgelendiğini vıırguladı.
rada da Adalet Bakanı olan Şe\ ket Kazan'ın
elinden kura çekerek başladığını ve 25 yıl-
lık hızmetinı "buruk" bir bıçımde noktala-
dığını anlattı. \argıdaki hizmetinin başlan-
gıcını vesonunu Kazan'ın "tayin ettiğini'* kay-
deden Şanan. şöyle devam etti:
"TürkiyeCumhuriyeti'nin bugüne kadar
kazandığı haslet olan laikliğin \e demokrat-
lığın irak'ta uygulanan infaz sistemi tartış-
maları ile mübarek kandil gecesi \erilen ka-
rariaıia gölgelenmemesini ha>al ederdim.
Din \e de\let işlerinin bu dereee kanştırıldı-
ğı \e 73 > übk cumhuriyclimi/in nasıl olup da
bu noktay a getirildiğinin düşünülmemesi ge-
reken birortamdagöre> yapmakisterdim."
Cumhuriyet savcılarının çe^itli yasalarla
ancak adı suçlularla uğra^makla yetkili kı-
lındıklarını. buna kars,ın herolayda göre\e
çağrıldıklarını bclirten Şar\an. ~Bö\le\et-
kisiz bir cumhuriyet sa\ cısı olarak anavasa-
va avkın tasarruf \e söylemlerde bulunan
bakanlar hakkında da ben TBM.Vl'yi göre-
\e çağırmak isterdim" dedi.
Ankara Adlı N'argı Adalet Komisvonu ola-
rak Adalet Bakanı Kazan'ı kutlamak için
randevu istemınde bulunduklarını. ancak bu
um.agdan Oral Çelik'e tepki
'Hezeyanlannı
hayretle izliyoruz'
ANKAR.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Lğur Mumcu
Araijtırmacı Gazetecıiık
\"akfı (um:agı. geçen hafta
sonu Türkıye'ye ıade edılen
ülkücüOralÇelik'ın.bom-
balı bırsuıkasıtakatledılen
y azanmız LğurMumcu'ya
yönehk "heze>anlannı hay-
retle izlediğini" bıldırd'ı.
Mumcu. gazetecı-yazar Ab-
di İpekçi'nın sılahlı bir su-
ıkast sonucu öldürülmesının
sorumlu»unun Cehk oldu-
ğunu ortaya çıkarmıştı.
um:ag'dan dün yapılan
yazılı açıklamada. ipek-
çi'nın katıl zanlısı olarak
Türkıye'ye ıade edılen Çe-
lik'ın. çıkarıldığı mahke-
medekı sözlerımn\eheze-
yanlannın hayretle ızlendı-
ğı belırtıldı.
Mumcu'nun gerçek ol-
mayan hıçbır konuda söz
söylemedığı \e yazı yaz-
madığı anıtnsjtılan açıkla-
mada. Ipekçı cınayeti ile ıl-
gılı ıkıncı dasanın. \lum-
cu'nıın belgelere dayanan.
titız ınceleme \ e çalıs.mala-
n sonucu acıldıâı \ uraulan-
dı.
Açıklamada. Mum-
cu'nun ya^amı boyunca.
Cehk dahıl hıç kımseye ıf-
tıra atmadığına dıkkat çekı-
lerek. "Dayanaksızvç bel-
gestz bir tek satın yoktur.
Aynca Mumcu'nun iyi bir
hukukçu olduğu da unutul-
mamalıdır. Topluma ger-
çekleri aktarmaktan başka
sııçları nlmayan insanların
katktlilnR-sinin acısını hem
tüplıım hem de birey sel ola-
rak ilk günkü sıcaklığını y i-
tirmedenyaşıvoruz" denıl-
dı. um:ag'm. Ipekçı cına-
\etı da\ aMiıda sonuııa kadar
Ipekçı aılesınınyanında ol-
duğu v urguianan açıklama-
da. şöyle de\am edıldı:
" Lğur Mumcu. sağhğın-
da, bir meslektaşının katle-
dilmesinin soruşturulması-
na sahip çıktığı gibL biz de
\akıf olarak teröre kurban
veren ailelerin acılannı pa> -
laşmakta, gerçeklerin orta-
\a çıknıası için yaptıkları
mücadeleyi adım adım izle-
mekte \e destektemektey iz.
Şuna inanıyoruz ki. Türk
adaleti. çok gecikmeli de ol-
sa. gerçek suçlulan yakala-
ınakla kalmay ıp tüm bağ-
lantılannıdakamuoyunun
gözleri önüne bir gün sere-
cektir."
Ugur Mumcu. gazeteci-
yazar Abdı Ipekçi'ninöldü-
rülmesı ile ılgılı araştırma-
lan sonunda. cınayetın as-
lı faılının Oral Çeİik oldu-
gunu ortaya çıkarmıştı.
Mumcu "Papa-Mafya-Ağ-
ca" adlı kıtauında; cınayet-
le ılgılı olarak tutuklanan
Mehmet Aü Ağca'nın. ifa-
delerınde Cehk adını gizle-
dığını. açıklamaya karar
\erdığı sırada da Oral Ce-
hk ve arkadaşlan tarafın-
dan Kartal Cezaevı'nden
kaçırıldığını belgelerıyle
ortaya koymuştu.
Ceiık. Türkıye'ye ıade
edildikten sonra Istanbul 4.
Ağır Ceza Mahkemesı'nde-
kı sa\ unmasında. suçsuzol-
masınakarşın. Mumcu'nun
adını Ipekçı cınayeti ile Pa-
pa suikastına karıştırdığını
ıddia etti. Mahkemece tu-
tuklanan C/elık. Mum-
cu'nun. "Türkiye'dekisağ-
sol çatışmasını İtaha'ya
taşımak amacıy la adını or-
taya attığını" öne sürdü.
Mumcu kitaplarmı
korsan basana hapis
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bombalı bir
suikast sonucu katledilen gazetemiz yazan
l'ğur .Mumcu'nun yapıtlarının korsan baskısını
yapan pazarlamacı Hikmet Koçak. 3 ay hapis
ve 300 bin lira para cezasına çarptınldı.
Cezanın paraya çevnlmesi istemi mahkemece
reddedildi. Lğur Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik \'akfı'ndan (um:ag) yapılan
jçıklamaya göre. üğur
\lumcu kitaplarının
korsan baskısını yapan
pazarlamacı Koçak'ın
Izmir'deki bürosunda
ihbar üzenne yapılan
aramada. Mumcu'nun
23 yapıtından oluşan 58
takım kitap. kolıler
halinde ele geçirildi.
Kitaplann yayıncısı
Tekin Yay ınevi. Hikmet
Koçak aleyhine
mahkemeye başv urdu.
Ankara 14. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde görülen
ve Uğur Mumcu'nun
ağabeyi avukar Ce\han .Mumcu'nun müdahil
vekil olarak katıldığı davada. Yargıç ^'aşar
Lrkan. sanık Koçakı 3 ay hapis ve 300 bin lira
para cezasına çarptırdı. Yargıç Lrkan. 17 eylül
tarihli karannda. sanığın. cezanın tecili \eya
paraya çevnlmesi yolundaki istemini de
reddetti.
Bakanlar anayasayı çiğniyor'
Kazan tarafindan Mcrsin'e sürgiin edilen Şarvan, din işlerinin de\let işlerine kanştı-
nldığını \e laik, demokratikcumhuriyetin antilaik çi/.gi\e getirildiğini belirterek.
w
Yet-
kisiz kılınan bir cumhuriyet savcısı olarak anay asaya ay kırı tasarruf ve sö\ lemlerde bu-
lunan bakanlar hakkında TBMM'yi görev e çağırmak isterdim" dedi. (Fotoğraf: A A)
istemlerinin kabul edilmediöini anlatan Şar-
v an. "Kendi adliyesi ile küs olan bir bakanın
bu davranışından dolayi hu/ursu/ olmasını
isterdim. Komisyon b>-pass yapılarak, baş-
kan \e üvelerinin muvafakatlan alınmaksı-
zın adliye personelinin oradan oraya alınıp
\erilmediği bir dönemde çaiışmak isterdim "
dedi. Şanan. kararname taslağının günde-
me gelmesinin ardından kendisine aıt olma-
yan sözler nedenıyle hakkında soru^turma
açıldığını anımsatarak şunları söyledi:
~Eğer hakkımda soruşturma varsa. bunun
mafy a ile bağlanbJanmı. malvatiığımı. An-
kara Adliyesi'ndeki yolsuzluğumu. usulsü/-
lüğümü \ebaşansızhğımı araştıran bir soruş-
turma olmasını isterdim. Ankara Adliye-
si"nin 30yıllıkgeleneğine ay kın olarak gerek-
sizvegerekçesiz Ankara dışına atanmamı haz-
medemediğim için istifa ediyorum."
^argıda büyük >ehirlerde
göre. yapan başsavcıların
emekliliğeayrılmamalarıdu-
rumunda Yargıtay'a seçildik-
lenni kaydeden Şanan. gele-
neğin bozulmasının alışkan-
hğa dönüşmemesı için istifa
ettiğiniaçıkladı. Şarvan. gö-
rev süresince laiklik ve Ata-
türkçülük konusunda taraflı
olduğunu 21 Eylül 1995'te
Adliye önündeki Atatürk Anı-
tı'nınaçılışındayaptığı konuş-
madanalıntılaryaparak anlat-
tı. Şarvan. atandıgı göreve
gitmemesınde Mersinlilerin
ilgisı olmadığını. yargı gü-
vencesi adına istifa ettiğini
de sözlerıne ekledi.
tstifasının ardından ne y a-
pacagına ilişkin bir soruyu
yanıtlayan Şarvan, henüz ka-
rar vermediğinı. gelecekte
mesleğe de dönebileceğini.
ancak av ukatlık yapmayaca-
gını belirterek. "Hiçbirgaze-
teye siyasete katılacağım yo-
lunda görüş bildirmedim. Si-
yaseti düşünmedim. Müstafi
bir Ankara CumhuriyetBaş-
sa\cısı'nın onuruna yakışır
bir iş yapacağım" dedi. Şar-
van. bir ba^ka gazetecinin da-
ha önce benzer atamaların
yapılıpyapılmadıgı yolunda-
ki sorusuna da. "Hiçbir hü-
kümet bir Ankara Cumhuri-
yet Başsavcısı'nı siyasi görüş-
İeri nedeniy le Ankara dışına
atamamıştır. Ben protestoet-
mek için istifa ediyorum" de-
di. Şanan. kararnamenin la-
ik ve Atatürkçü yargı kadro-
larının tasfıyesi olarak deger-
lendirildiğine ilişkin görü>-
lerinin sorulması üzerine.
"Laik ve Atartirkçüler mi se-
çildi.yoksa siyasi iko'dann işi-
ne gelmeyen kişiler mi seçil-
di. onu tam olarak bilemiyo-
rum. ama bu yönde bir izle-
vanıtını verdi.
nım \ar
A D D ' n i n 7 y ö n e t i c i s i a k l a n d ı
Atatürk'ün sözü beraat etti
•Cide ADD yöneticileri 19Mayıs'ta üzerinde Atatürk'ün
özdeyişinin yazılı olduğu pankarîı asmaktan yargılandı. Bir
anlamda Atatürk*ün yargılandığı da\ada mahkeme, 7
yönetici için beraat karan verdi.
HULYA TOPCL
CtDE - Atatürk'ün bir özdeyişinin
yazılı olduğu pankartı dernek binası
önünde astıkları gerekçesiy le
haklarında "izinsiz pankart asmak \e
Dernekler Kanunu'na muhafefet
etmek" suçlarından da\a açılan
Atatürkçü Düşünce Derneğı (ADDl
Cide Şubesi'nın 7 yöneticisi beraat
etti. ADD'nin Türkıye'nın dört bir
yanından yönetici ve üyelerinın de
katıldığı duruşma sonrasında bir
açıklama yapan ADD Genel Başkanı
Suphi Gürsoytrak. tüm kamu
görev lilerini Atatürk'ün sözlerını
okumaya \e öğrenmeye çağırdı.
ADD Cide ŞubeM Başkanı Güner
Gürsoy. şube üyeleri Hamiyet
L rkmez. Yahya C'evdet l sta. Haıııit
Göktepe, Recai \ ılmaz. Suzan
Tarakçı ve Nevzat Ece. 19 Mayıs
Atatürk'ü Anma ve Gençlik \e Spor
Bayramı kutlamaları kapsamında 17
Mayıs 1996 tarihinde dernek binası
karşısındaki birkavak ağacına
Atatürk'ün. "Düşüncezor \e şiddetle.
top ve tüfekle asla öldürülemez"
sözünün yazılı olduğu pankartı
asmışlardı. Kimliği bilinmeyen bazı
kişılerin Kastamonu \alisi Aydın
Arslan'a "*PKK"nin propagandası
yapılıyor" ihbarı üzenne Vali Arslan.
Kaymakam Ahmet Soley'e pankartın
indinlmesi talımatını vermişti.
Dernek yönetıcilerının karşı
çıkmasıııa rağmeıı pankart. 19
May ıs'ta enınıyet göre\ lilerince
ycnııden ındırılıııı^. dcrneğin 7
yönetıcı.si hakkında Cide Cumhuriyet
Savcısı Yakup Aydın tarafindan
"izinsiz pankart asmak ve Dernekler
kanunu'na muhalefet etmek"
suçlarından 2.5 y ıla kadar hapis
cezası istemıyle dava açtırılmıştı.
Cide Asliye Ceza Mahkemesi'nde
görülen davanın geçen oturumunda
savcı Yakup Aydın esas hakkındaki
görüşünü .sunmuştu. Aydın.
bilırkişının olay yerinde keşıf
yapmasını istemişti.
Cide Asliye Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmaya ADD Genel
Başkanı Suphı Gürsoytrak. derneğin
İkinci Başkanı Tevfik Kızgınkaya.
Genel Sekreteri Vahit Yılmaz. ÂDD
Bartıu. Caycuma. Kırklareli.
Kastamonu. İnebolu. Zonguldak.
Kurucas,ıle şube yöneticileri ile çok
savıda üvesi katıîdı.
Sanıklann savunmasını üstlenen 10
avukat. duruşmada söz alarak
bıhrkışinın "pankartın gelenek^e
göreneklere uy gun olarak asıldığını"
belirten raporuna itırazlan olmadığını
söylediler. Mahkeme Başkanı Eyüp
Yeşil ise Atatürk Dil ve Tarih
Kurumu'nun pankartta yazılı olan
sözü Atatürk'ün. Fransız lhtilali'nin
yıldönümü nedeniyie yapılan bir
toplantıda yaptığı konuşmada
söyledığinı bildiren yazısını okudu.
Esas hakkındaki görüşünü
mahkemeye sunan savcı Yakup
Aydın. şube yöneticilerinin pankartı
ideolojık biramaçla değil. günün
anlam ve önemine uygun biçimde
astıklarını belirterek sanıklann
beraatını ıstedı. Savunma avukatları
da savcının görüşüne katıldıklarını
vurgulayarak müvekkillerının
beraatlerini talep ettıler. Son sözlerı
sorulan sanıklar ise pankartın
indirilmesinin onurlannı kırdığını.
ancak geç de olsa bu yanlışın
düzeltıldığını söylediler. Bazı
sanıkların duruşma sırasında
ağlamalan dikkat çekerken mahkeme
başkanının karan okumasıyla
duruşma salonunun havası bir anda
değişti. Mahkeme başkanı olayda suç
unsuruna rastlanmadığını belirterek
sanıklann beraatine karar verdi.
Atatürk'ün sözünün yazılı olduğu
pankartın da derneğe teslim edilmesi
kararlaştınldı.
Şevket Kazan'm ikinci sürgün kararnamesi
E\tN GÖKT.AŞ
AN"K.\R.\-Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'ın cezaevi müdürleri için hazırladı-
ğı "sürgün kararnamesi"yle görev y er-
Teri değiştirilen cezaev i 1. müdürlerinin
bugün ikinci bölümünü yayınlayoruz:
Batman Kapalı Cezaevi 1. Müdürü
Sıddık Ertürk Ankara Çocuk Islahev i 1.
Müdürlüğü'ne: Ardahan Kapalı Cezaev ı
1. Müdürü \edat Engin. Saruhanlı Ka-
palı Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne: Ceyhan
Özel Tip Cezaev i 1. Müdürü Ertuğrtıl Ko-
zan. Gümüşhacıköy Kapalı Cezaevi I.
Müdürlüğü'ne: Kırşehir E Tipi Cezaev i
2. Müdürü Ramazan Kılıçkaya. Ce\ '.ıan
Özel Tip Cezaev i 1. Müdürlüğü'ne. Bıt-
lis Kapalı Cezaev i 1. Müdürü Mustafa
Kolukınk Keban Kapalı Cezaev i I. Mü-
dürlüğü'ne: Metrıs Kapalı Cezaevi 2.
Müdürü ErginAktürk Bıtlıs Kapalı Ce-
zaevi 1. Müdürlüğü'ne: Çanakkale Ya-
rıaçık Cezaev ı I. Müdürü Şakir Turgav.
L zunköprü Kapalı Cezaev i 1. Müdürlü-
ğü'ne: \an Özel Tip Cezaevi 2. Müdü-
rü Kenan Mutlu. Çanakkale Yanaçık Ce-
zaevi 1. Müdürlüğü'ne; Keçiören Yan-
açık Cezaev i 2. Müdürü Metin karakaş.
Dalaman Tarım Açık Cezaev i 1. Mü-
dürlüğü'ne: Düzce Kapalı Cezaevi 1.
Müdürü YükselGörür. Akçakoca Kapa-
lı Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne; Istanbul
Özel Tip Cezaev i 1. Müdürü Mustafa Ye-
leğen. Gerede Kapalı Cezaev i 1. Müdür-
lüğü'ne: Edırne Kapalı Cezaevi 1. Mü-
dürü FarukÇelik Çorlu Kapalı Cezaev i
1. Müdürlügü'ne; Eskişehır Özel Tip
Cezaev ı 1. Müdürü İlhan Yavuz. Bılecik
Özel Tip Cezaev i 1. Müdürlüğü'ne: Kır-
şehir Yanaçık Cezaevi 2. .Müdürü Hu-
lusi Sağır. Eskişehir Özel Tip Cezaev i 2.
Müdürlüğü'ne: Erzincan Yanaçık Ce-
zaev i 1. Müdürü İdrisKoçbay. Lülebur-
gaz Kapalı Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne:
Erzincan E Tipi Cezaev i 1. Müdürü Ali
Demirtaş. Erzincan Yanaçık Cezaev i 1
Müdürlüğü'ne: Erzurum E Tipi Cezaev i
1. Müdürü Mehmet Özdemir. Batman
Kapalı Cezaevi 2. Müdürlüğü'ne: Oltu
Kapalı Cezaevi 2. Müdürü ErhanÖzer.
Erzurum E Tipi Cezaevi 1. Müdürlü-
ğü'ne: Gebze Ozel Tip Cezaevi I. Mü-
dürü Hasan Kuzu. Türkoğlu Kapalı Ce-
zaev i 1. Müdürlüğü'ne: Ankara Kapalı
Cezaev i 2. Müdürü Mustafa .Meriç. Geb-
ze Özel Tip Cezaevi I. Müdürlüğü'ne;
Gemlik Kapalı Cezaevi I. Müdürü Er-
tem Eryemez. Babac>kı Kapalı Cezaev ı
1. Müdürlüğü'ne: Samsun E Tipi Ceza-
evı 1. Müdürü Hayati Tuncel. Gemlik
Kapalı Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne; Iskı-
lıp Yanaçık Cezaevi 1. Müdürü Turabi
Gümüş. Arguvan Kapalı Cezaev i 1. Mü-
dürlüğü'ne: Iskilip Yarıaçık Cezaevi 2.
Müdürü NaşitAkşit. İskılıp Yarıaçık Ce-
zaev i 1. Müdürlüğü'ne: Iskenderun Özel
Tip Cezaevi I. Müdürü Reşit Adıgüzei.
Gürün Kapalı Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne:
Istanbul Bayrampaşa Kapalı Cezaevi
Adli Suçlar Böliinni 1. Müdürü Fehmi
Demir. Vize Kapalı Cezaevi 1. Müdür-
lüğü'ne: Kocaeli Kapalı Cezaev i I. Mü-
dürü Hafit kaya. İstanbul Bayrampaşa
Kapalı Cezaev i Adli Sııçkılar Bölünıü 1.
Müdürlüğü'ne: Karabük Kapalı Cezaevi
1. Müdürü Veli Lea. Gediz Kapalı Ce-
zaev 11. Müdürlüğü'ne: Kars Kapah Ce-
zaev i 1. Müdürü îhsan Yıldınm. Doma-
niç Kapalı Cezaevi I. Müdürlüğü'ne:
Rize Kapalı Cezaevi 2. Müdürü N'aci
Aksoy. Kars Kapalı Cezaevi 1. Müdür-
lüğü'ne: Adana E Tipi Cezaevi 2. Mü-
dürü Asım Avluk Kılıs Kapalı Cezaev ı
I. Müdürlüğü'ne: Mersin E Tipi Ceza-
evi 1. Müdürü Mustafa Dağdartan. El-
malı Kapalı Cezaevi I Müdürlüğü'ne:
Muş E Tipi Cezaevi 1. Müdürü Musfa-
fa Kaya. Fethıye Kapalı Cezaev i 1. Mü-
dürlüğü'ne: Çankın E Tipi Cezaev i 2. Mü-
dürü Abdullah Demirci. Muş E Tipi Ce-
zaev ı 1. Müdürlüğü'ne: Sakarya E Tipi
Cezaevi 1. Müdürü Halil Şen. Sandıklı
Kapalı Cezaev i 1. Müdürlüğü'ne: Ivrin-
di Kapalı Cezaev i 1. Müdürü Duran Cey-
lan. Kocaeli Kapalı Cezaevi 1. Müdür-
lüğü'ne: Sandıklı Kapalı Cezaev i 1. Mü-
dürü Gürsoy Bilaloğlu. Keçiborlu Kapa-
lı Cezaev i 1. Müdürlüğü'ne: Trabzon E
Tipi Cezaev i 1. Müdürü ÖmerÇakmak-
tepe. Samsun E Tipi Cezaev i I. Müdür-
lüğü'ne: Van Özel Tip Cezaevi I. Mü-
dürü Abdulselam Aşan. Dörtyol Kapalı
Cezaevi 1. Müdürlüğü'ne: Sıvas Yanaçık
Cezaev i 1. Müdürü Nazmi Ballı. Gürün
Kapalı Cezaev 12. Müdürlügü'ne; Gürün
Kapalı Cezaevi 1. Müdürü Burhan Ça-
lapkulu. Sıvas Yanaçık Cezaev i I. Müdür-
lüğü'ne.
BİTTİ
SERVE'R TANİLLİ
KomunistDuşunce Gerçekten
Öldiî mü?
Daha dün diyebileceğimiz bir tarihte. Berlin Duva-
n'nın, sonra da Sovyetler Birliği'nin yıkılışıyla dünya-
da estirilmiş şenlik havasını unutmak mümkün değil.
Korkunç birpropagandanın hemen arkasından kitap-
lar sökün etti. Bunların içinde. tarihin sonunun geldi-
ğini ilan etmeye kadar varan cıddilik yoksulu çabalar
da vardı. Öte yandan. ağırbaşlı görünüşte, ama or-
taya attığı bir tez olmadığı gibi eleştirisi kum üstüne
yazılı kimi eserlerdeyayımlandı. François Furet'nin,
1995'te çıkardığı Bir Hayalin Geçmişi. 20. Yüzyılda
Komunist Düşünce Üstüne Deneme, bunların akla
ilk gelenlerindendir.
Vaktiyle Fransız Komunist Partisi'nde üyelik de
yapmış Furet'nin çalışması. her yanda alkış üstüne
alkış aldı.
Şimdi ayaklar bir parça suya ermiş halde. Meyda-
nı boş bulup nara atma dönemi son buluyor gibi. Bir
soru sorma aşaması başlıyor. 10 eylül günlü Le Mon-
cfe'da Dominique Dhombres'un yayımladığı "Komu-
nist Düşünce Gerçekten Öldü mü?" başlıklı yazıyı gö-
rünce bu sonuca vardım. Makale, François Furet'ye
yanıt verme amacıyla, Komünizm Üstüne Belli Bir Dü-
şünce adıyla şu son günlerde çıkan Denis Berger
ile Henri Maler'in kitabını ele alıyor, arkasından da
Marksist düşüncenin yeniden canlılık kazanmasının
örneklerini sıralıyor.
Alabildiğine ağırbaşlı bir kitap ve bir yazı.
Üzerinde durulan noktalardan biri şu: Marksizm, Fu-
ret'nin söylediği gibi öyle burjuvazinin katlanndan ge-
len gençlerin içlerinde duydukları utancı atmak için
sarıldıklan bir görüş değil. uğruna milyonların yaşam-
larını verdikleri ve -nıçin yadsımalı- başka yığınla in-
sanın da o yüzden acılar çektiği bir ideoloji. Fransız
Devrimi gibi Ekım Devrimi'nın de evrensel niteliğini
duygusal açıklamalarla anlatmak nasıl olur?
Sonra bolşevizm ile faşizm, "burjuva parlamenta-
rizınine duydukları tiksintı"de birleşseler de. bura-
dan kalkıp onları, Furet'nin yaptığı gibi "ikiz kardeş-
ler" olarak ilan etmek yanlıştır. Komünizm, bir sos-
yal. giderek tarihsel bir harekettir, öyle kafadan so-
yutlamalarla onu değerlendirmek mümkün değildir;
aynca. liberal demokrasi, siyasal ve sosyal sistemle-
rin, ona bakıp değerlendirıldikleri ve mahkûm edildik-
leri tek ölçüt olamaz. Böyle yapılırsa. demokrasinin,
giderek tarihin saatıni. bir yerde "Beyaz Saray'ın Sa-
af/"ne göre ayarlamak gibi bir tersliğe düşülmüş ol-
maz mı?
işte Furet'nin kitabına yöneltilen eleştiriler.
Hatırlatmak isterim: Marksizm. bırdünyagörüşüol-
masının yanı sıra bir "düşünme yöntemi"d\r de. Na-
sıl Modern Çağ'a girerken düşünce dünyasında
- Descartes'ın öncülük ettiği- bir yöntem kavgası ya-
pılmışsa. Sanayi Devrımi'nin arkasından. onun orta-
ya koyduğu sorunları çözmek üzere başlayan yeni bir
yöntemaranışı "materyalistdiyalektik"yönteme var-
mıştır.
Çağımızın sorunlarını onunla anlayabilirsiniz.
Marksizmden yola çıkan -ya da çıktığını söyleyen!-
kimi siyasal rejimlerin başarısızlığı, bu gerçeği gölge-
leyemez. Vaktiyle Sartre. Marksizme bakıp "Zama-
nımızın aşılmaz felsefesi" derken en başta kastettiği
de buydu sanıyorum.
Akla karşı akımların salgınma uğramış bir dünyada
vebirTürkiye'de, aydınların üzerinde önemledurma-
sı gereken bir konudur bu yöntem sorunu. Akla kar-
şı metafiziğe. dahası dinsel metafiziğe sığınıp toplu-
ma mesaj verenlerin cirit attığı bir ortamda, sığınaca-
ğımız tek kale, "eleştirel ve diyalektik aklın" kalesidir
ve onun sılahlarıdır.
Marksizm. başta onun düşünme yöntemi, bugün
de "onsuz olmaz" haldedir.
Dominique Dhombres'un yazısında belirttiği gibi
Batı'da, bu dünya görüşü. her türlü resmi felsefenin
uzağında, giderek şu ya da bu iktidarın aforozuyla kar-
şılaşma kaygısını duymadan. nesnel ve ağırbaşlı dü-
şüncenin ve incelemelerin konusu durumuna geliyor
yeniden.
Kitaplarıyla, dergileriyle, konferans ve kongreleriy-
le...
Darısı ülkemizin başına!
Bu bahsin üzerine olanca ciddiliği ile eğilmeliyiz
biz de. Türkiye'nin burjuvaları ne ölçüde izin verecek-
lerdir buna? Vaktiyle ne kadar vermişlerse o kadar!..
Ama yolları açmak da yine biz aydınlara düşmüyor
mu?
Ara$tırma heyeti acil yardım istedi
'Tunceli dünyonın en
büyükhapishanesV
İstanbul Haber Senisi -
Tuncehdeüçyıldanberi uy-
gulanan gıda ambargosunun
daha da ağırlaştırılması.
Mazfum Mansuroğlu nun
özel tım tarafindan öldürül-
düğü iddiası ve bazı ilçele-
re ulaşımın engellenmesı
olaylarını araştırmak üzere
bölgeye gıden heyet düzen-
lediği basın toplantısında
Tunceli ıçin "Acil yardım.
acilgöre\ \eacüeylem"'çağ-
rısında bulundu.
Tunceii'den gelen yakm-
malarüzenne. Tunceli Kül-
tür ve Dayanışma Derneğı
öncülüğünde İHD. Mazlum
Der. Barış İçin Bir Araya
Çalışma Grubu. Toplumsal
Hukuk Araştırmaları Vakfı.
KESK temsilciieri. gazete-
ci.yazar v e sanatçılardan olu-
şan bir heyet 11-13 eylül ta-
rihleri arasında bölgeye gi-
derek olay ları yerinde ince-
ledi. Tunceli izlenimlerini
belgelerle basın toplantısın-
da anlatan heyet üyeleri. Tun-
celi'nın büyük bir cezaevi-
ne dönüştürüldüğünü öne
sürdü. Tunceli'nin Ovacık.
Hozat. Nazımiye ve Pülü-
mür ılçeleri ile Mazlum
Mansuroğlu'nun öldürüldü-
ğü Çemre'ye gidi^i engel-
lenen heyet. ilkgünElazığ'a
yerleşen köy ü y akılmış Tun-
celilerin sorunlarını dinle-
di. 1994 yılından bu yana
Tunceli'nin 420 köyünden
287
'sınin boşaltıldığını be-
lırten heyet üyeleri, köylerı
boşaltılan v e Elazığ'da yok-
luklar içinde yaşama savaşı
veren binlerce insanın so-
runlannı şöyle sıraladı:
- Hiç zaman tanınmadan
ev lerinden, köylerinden atı-
lan insanlarellenndeki hay-
vanlan yok pahasına satmak
zorunda kalmışlardır. Bu-
güne kadar da geçimlerini
elde av uçta kalan birkaç ku-
ruşla sürdürmüşlerdir. Bu
para birtikçe insanlaraçlık-
la karşı karşıya kalmışlar-
dır.
- Elazığ'a göçenler ara-
sında büyük bir işsizlık ya-
şanmaktadır. Kent içinde
Tuncelililer yaşlı-genç so-
kaklara düşmekte. akşama
dek günlük geçimlerini sağ-
layacak bir iş peşinde koş-
maktadır. ,
- Hiçbirgelinolmayanin-;
»anlar. başlannı sokacak bir
ev bulmaktagüçlükçekmek-'
te. buldukları ev lerin kirası-,
nı ödeyememekte. küçücük"
evlerde birkaç aile üstüste
yaşamaktadır.
Heyet üyeleri. Elazığ-Tun-
celi arasın'daki un değirmen-
lerınin tümünün özel tim ta-
rafindan kapatıldığını. mahal-
lelerin tel örgülerle çevrile-
rek giriş çıkışın sıkı dene-'
tim altında tutulduğunu. Tun-
celi'de bulunan devlet me-
murlan iki yılda bir terfi et-
tırilirken Tunceli doğumlu
memurlann üç yılda terfi et-
tirildiğini vekarneyebağla-
ııan gıda ambargosunun da-
ha da kısıtlandığını belge ve
örneklerle anlattılar.