Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
f nnrivaz Sahtoi: Berin Nadi
Genel Yajın Yonetmenı Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışlerı Mudurlerı
fbrahim Yıldız. DinçTayanç ıSorumluı
0 Haber Merkezı .Muduru Hakan Kara
0 Görsel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Ntıhbarat
Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Bülent Kı/anlıK
0 Kultür: Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Duzeltmç Abdullah \azıcı
0 Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge
Edibe Buğra • "s urt Haberlerı Mehmet Faraç
^ a\m Kurulu İlhanSelçukıBa^Lm).
Orhan Erinç, Okta\ Kurtftöke.
Hikmet Çetinka) a, Şükran Soner.
Ergun Baku DînçTa\ anç, İbrahira
\ ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa
Balbav Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Muduru Doğan
Akın Ataturk. Buh an No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ajıkara Tel
4195020 I? hat). Faks 4195027 0 tzrrnr TemMİcısr
Serdar Kuık. H Zıva BU 1352 S 2 3 TeJ 44) 1220.
Faks 44191 P 0 Adana Temsılcısı Çetin Yiğeaoğlu.
InonüCd 119S No 1 Kat l.Tel 3522550. Fak» 3522570
Mues>ese Muduru Eroi Erkut 0
Koordınatör Ahmet Korulsan 0
Mııhas<;be. Bülent Yener 0 îdare
Hüsevin Gürer 0 lşletme Önder
Çelik 0 Bılgı-lslem Nail İnal 0
BılgısavarSıstem Möıütet Çiler
MEDVA C: • \ onetım Kuralu
Başkam - Genei Mudur Göibin
Erduran 0 Koordınator Reha
Işıtman # Genel Nfudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 0" 53 -
5139580-513X460-61.faki 5I1M66
V a>~>JDİa\aa \e Basan Yenı Gun Haber Ajansı, Basın \e \ 3>!ncılık A Ş
Turk.>.-agi Cad }<) 4i rağaioğîu 34334 hl PK 116 tstanbul Tel ıl) 212ı 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212ı *]3 85 95
20EYLÜLI996 tmsak: 5 P Güneş. 6.43 Öğle: 13.05 Ikindi: 16.29 Akşam: 19.13 Yatsı: 20.33
Çcvreyi
kirletenlepe
ceza
• TEKİRDAĞ(A\)-
Tekrdağ ll Çevre
Mücürlüğü. ağmtos ayı
içinle çev re kirl liğine
nedk-n olan fabma, sıte ve
bazrıkışilere topam 1
miİ3ir46Ornılyıjn İOObın
lira jaracezası tyguladı.
Cez» uvgulananararasında
antna tesislerın
zammında tamaTilamayan
5 sarayı kuruluşj. anız
yakai çiftçiler. gürültü
kirlilıöi yaratan Lamyon
sahiflen de bulunuyor.
Ayrıca ıkı sanayı kuruluşu
da antma tesisleri
tama-nlanıp devreye
girin;e>e kadar faaliyetten
ınen ;dıldi.
Kuşlara 3 bin
yuva
• BOLL(AA)-Bolu
Orrrun Bölge
Müdûrlüğü'nce. ormanlara
3 binkuşyuvası ısıldı.
Yetkı iler. orman
zararhlarıyla mücadelede,
böcelleri yiyen kuşlann
belirl noktalarda
yogunlaşmasını s3glamak
amacıyla asılan yuvalarda
kuşlann banndığ:nı ve
kuşlann yardımıyla
doğarın dengesini
sağlarnaya çalıştıklannı
belirttıler. Yetkıliler, orman
köylüennın yuvalan tahrip
etmernesıni. avcıların da
yasak zamanlarda düzensiz
avlannamasını isıedıler.
Turizmciler fiyat
indîniyor
• ANTALYA (AA) -
Profe?-yonel Otel
Yönetcıleri Derneği
(PQYD)Başkanı Vaci
İrşadı. Antal>a y<resındeki
turıstık tesislerın doluluk
oranlannın düşmeye
başladğtnı belırterek "Bazı
turistil tesis sahıp'en,
yatak fiyatlannı indirmeye
başlaci. Sezon başında 70-
75 marktan satılan
yatakların fıyatı 45 marka
kadar geriledi" dedi.
ÖzellıHe Orta Avrupa
ülkelen turıstlennın
Türkiye'nin son dakika
satışlannı \e fiyatlann
iyice asağıva çekilmesini
bekledıgini söyleyen Irşadi.
'Turıste bızım kadar ıvi
hızmet veren baska bır ülke
daha yok. Fıyatları
indırmemelıyız. Fıyat
indirmesek bıle dünyanın
en ucuz turıznı
ülkelerınden bınyız" dedı.
Ormancılık
kongresi
• AN KARA (AA) -
Türkiye'nın gelecek yı! 13-
22 ekım tanhlen arasında
Antalya'da
gerçekleştireceğı "11.
Dünya Ormancılık
Kongresı'nin. "bir ülkenin
200-250 yılda bir ancak ele
geçirebileceği tanhi fırsat"
olduğu bildırildı. Orman
Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Osman Taşkın,
yaklaşık 3 bin 500
katılımcının konuk olacağı
kongrenın en iyi şekilde
gerçekleştirilmesı için
Başbakanlık'tan 4.5 milyon
dolar harcama yetkisi
alındığını belırterek
"Kongreden Türkiye için
bekledıgımız gelır ise
bunun 5-6 katıdır" dedi.
EPOI Tuncer'in
kitabı
• Habtr Merkezi -
Toplumsal Ekonomik
Sıvasal Araştırmalar Vakfı
Başkanı Erol Tuncer'in
•24 Arahk 1995
Milletvekili Genel
Seçimlerinın Sayısal \e
Siyasal Öeğerlendirmesi"
adlı kitabı çıktı. Tuncefin
TESAVYavmlan
tarafmdan yayımlanan
kitabı. 27 Eki'm 1995
tarıhinde erken seçim
kaannın alınmasıyla
birlikte başlayan seçim
dönemınde yaşananlann ve
seçımlerde alınan
sonuçlann geniş bir
değerlendirmesinı içeriyor.
Milyaplık güfte
• LONDRA (AA) -
Beatles grubu ü>elerinden
John Lennon'ın yazdığı bır
şarkının sözleri, Londra'da
öncekı gece yapılan açık
arrtırmada 103 bin dolara
(yaklaşık 10 milyar) alıcı
buldu. Lennon"ın 1967
yılında yazdığı "Beıng For
the Benefit Of Mr Kıte"
adlı giifteyı kimın satın
aldığı açıklanmadı. Beatles
grubundan Paul
McCartney"in yazdığı bır
şarkı. daha önce 250 bin
dolara alıcı bulmuştu.
'Akkuyu'nun teklif isteme şartnamesi, Kanada firmasının kazanacağı şekilde hazırlandı'
NiildeerlobibaslosıEBRU TOKTAR
.4NK.ARA - Akkuyu Nükleer Santra-
lı'nın teklif isteme şartnamesınin tek
firmanın kazanacağı şekilde hazırlandı-
ğı öne sürülürken. Lluslararası Atom
Enerjısi Ajanü'nın (LAEA) 40. vılı
için Viyana'da düzenlenen konferansın
Türkiye Elektrik Üretim fietım AŞ
(TEAŞ) yetkılileri arasında gergınliğe
neden olduğu öğrenildi.
Enerjı Bakanlığı'ndan adının açık-
lanmasını ıstemeyen üst düzey bır >et-
kilı, şartnamenin Atomıc Energy Cana-
da Lımıted (AECL) adlı Kanadalı bır
firmanın kazanacağı şekilde düzenlen-
dığıni iddia etti. Aynı yetkılı, Nükleer
Santrallar Proje Müdürîüğü tarafindan
• Eneıji Bakanlığı Nükleer Santrallar Proje Müdürîüğü
tarafindan hazırlanması gereken şartname, lobilerin baskısıyla
bakanhk danışmanlanna hazırlatıldı. Viyana'da yapılacak
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın 40. yılı için düzenlenen
konferans TEAŞ'ı kanştırdı.
hazırlanması gereken şartnamenin, ba-
kanlık danışmanlanndan Ahmet Yüksel
Özemre, Ahmet Bayülken ve eskı Tür-
kive Atom Enerjisi Kurumu (TAEK)
Başkanı Nejat Aybers tarafindan Istan-
bul'da hazırlandığına dıkkat çektı. Şart-
namenin Kanadalı firmanın kazanması-
nı kolaylaştıran hükümler içerdiğıni
öne süren \etkih. "Nejat Aybers'in,
şartnamenin haarianmasında nasıl gö-
re\ aldığını anla>anıı\orum. A\bers'in
ne bakanlıkla ne de TEAŞ'la hiçbir
bağlantısı yok" dı\e konuştu. Yetkilı.
TEAŞ'ın şartnamevı. tüm fırmaların
eşıt koşullarda ıhaleye katılmasını sağ-
layacak şekilde düzeltmesi gerektiğini
belırtti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajan-
sı'nın (UAEA) 40. yılı için 16-2! eylül
günlerı arasında Vıvana'da düzenlenen
konferans, Türkiye Elektnk Üretim İle-
tim AŞ (TEAŞ) yetkılilerıni birbırıne
düşürdü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanlıgı'nın konferansa katılması ıçın
onay verdıği TEAŞ Nükleer Proje Mü-
dürü Baki Ankan. ani bır kararla göre-
\ınden alındı. Konferansa. TEAŞ Ge-
nel Müdür Yardımcısı Öner GiüyeşiTın
gittığı öğrenildi.
Konferansa katılması TEAŞ'ta rahat-
sızlık \aratan Gülyeşıl*in Arıkan'ı
"konferansa bizzat kendisinin kanlması
için" göre\ınden aldığı öne sürüldü.
TEAŞ'tan bir vetkilı, "Ülkemizin nük-
leer santral kürma aşamasında olduğu
şu sıralarda nükleer isinden sorumlu ge-
nel müdür yardımcısımn nükleer proje
müdürünü kısa ve uzun vadeli çıkaıiarı
için harcamış olmasını doğru bul-
muvorum" dedı.
Yeni koruma bölgeleri belirlendî
• Özel Çevre Koruma Kurulu.
Türkiye"nin çeşitli bölgelerinde öze!
çevre koruma bölgesi olmaya aday
140 alan belirledi. Ilgaz Dağı, Van
Gölü, Terkos Gölü, Heybeliada,
Büyükada ve Ayder Yaylası
öncelikli yöreler arasında.
İZMİR (AA) - Türki-
ye'dekı 12 Özel Çevre Ko-
ruma Bölgesi'ne yenileri-
nın eklenmesi için yapılan
çalışmalar sonucunda 140
alan belirlendığı. bunlann
yaklaşık 20'sinin öncelikli
İconumdaolduSubildirildı.
Özel Çev re Koruma Ku-
rumu (ÖÇKK) yetkililen.
valiliklerle işbirliği içinde
yapılan çalışmalar sonucu.
özel çevre koruma bölgesi
(ÖÇKB)knterlerineuygun
yaklaşık 140 aday belırlen-
dığını kaydettıler. Bu alan-
lardan. su ha\ zası ya da su-
lak alan niteliğindeki bazı
bölgelerin 'öncelikli bölge'
olarak seçildiği, buralann
ÖÇKB olması için çalışma-
lara başlandıgı belirtıldi.
Bölge bazında ÖÇKB ol-
maya aday 'öncelikli1
alan-
Pekkan1dan
yeniaJbüm
Kültür Scrvisi - \ ılların sanatçısı
Ajda Pekkan. nnecki <>ün kendi
adını ta^ıyan son alhünıünün
tanıtinıı için. albüm kapağında >er
alan ktdikri >earkadaşının köpeği
ile birlikte bir basın toplantısı
dü/cnledi. Toplantının haşırıtla
önceden ha/ırlanaıı bir nıetni
okuyarak ekip çalışınasının vı-
albüm çıkarnıamn /oıiuklarından
sö/ eden Pekkan. "Türknc'dcki
kültiirel mo/aiğin tarkında
oldugunu \e herhan0 bir etnik
grubıın \v sos>af sınıfin sö/cü>ıi
olamayacaüını" belirtti. "^aşaıııın
kendisi politika" diyen vanatçının.
Kefah Partisi'ylc yakınlaşması M-
politikaya atilma kararı olup
olmadığı ile iljzili hir soru> u \ crdigi
yanıt. "gcrçekten politikaya
atılmanın hir sanatçı için zor
olduğu. ay rıca KP'den herhan»i bir
politik (ıklifalmadıûı \o partileri
ideolojileri ile değil. yaptıklan işlere
göre değerlendirdiği" yönündcydi.
Hcr fırsatta kendi kendisiy le
\anşti'jını yineleyen sanatçının.
önümü/deki se/on TGRT'de bir
pnıgram yapmaşı nekleniyor.
tFotograf: KLBİLAY TUNTLL)
L'LUSAL SAĞLIK AKADEMİSİ OLt ŞTURVLMAS1 DÜŞÜNÜLÜYOR
^Hastaların haklarını koruyan
hiçbir yasal düzenleme yok'
SAADETUSLU
Türkiye"de hastalann hak-
lannı arayabilmeleri için doğ-
rudan y ararlanabileceği hiç-
bir yasal düzenleme yok.
Avuİcat Cengiz Hortoğlu. has-
taların hastanenın kapısın-
dan girmelennden ıtibaren
sorunlarla karşılaşmalanna
karşın. onlan koruyan belli
bir haklarının olmadığını be-
iirtıyor. tstanbul TabıpOda-
si Başkanı Prof. Dr. Orhan
Anoğui da herhangi bır olay
olduğunda hekimlenn ko-
runmasından kendilennın de
rahatsız olduğunu vurgula-
y arak "gerçekleri ortaya çt-
kancı bir hukuki düzenleme
yapılmalı'* dıye konuşuyor
Anoğlu. ihlallerin en başta-
kı nedenının. sağlık siste-
mındeki çarpıklık olduğunu
vurguluyor.
Son yı 1larda. ölülere ya da
hastalara tecavüz edilmesı.
kan verilirken test yapılma-
ması. muayenelerde doktor
ve hemşıre dışında kışılerin
de ıçeride bulunması. perso-
nel tarafindan hastalara kö-
tü davranılmas) gibi pek çok
hasta hakkı ihlali meydana
geliyor. Sağlık hızmetlerinın
herkes için eşit. ulaşılabılirve
süreklı olması. hastalann sağ-
lık hizmeti sürecine aktif ola-
rak katılması. saygı görme,
güvenü vaşam gıbi pek çok
hak, ülkemızde hâlâ tam ola-
rak venlemıyor. Sağlık hiz-
metlerinde verılen hızmetın
yeterli olmadığını vurgula-
yan avukat Cengiz Hortoğ-
lu, "hastaneye gelen birey,
içeriye girişinden başlay arak
ilgisiz. insana sa> gıdan uzak
bir ortamla karşılaşmakta-
dır. Hasta ve yakınlan, has-
talık konusunda aydınlatıl-
mamakta, muayene için ay-
• Ülkemizde hasta haklan yalnızca
1961 yılında çıkanlan ve günümüz
koşullanna uymayan "Tıbbi Deontoloji
Nizamnamesi" ile düzenleniyor.
nlan zaman da y eterli olma-
maktadır. Körü hizmet alış-
kanlık haline gelmiş" diye
konuşuyor. Hastalann hakla-
nnı almalan konusunda hiç-
bir yasal düzenlemenm de
bulunmadığını da belırten
Hortoğlu, Türk Ceza Kanu-
nu. (TCK) Medeni Kanun ve
Borçlar Kanunu ile geçen yıl
yürürlüğe gıren Tüketıcının
Korunması Hakkında Ka-
nun "da sadece genel hüküm-
lenn bulunduğunu kaydedı-
yor.
Istanbul Tabip Odası Baş-
kanı Orhan Arıoğul da bu
konuda ayn hükümlenn ol-
mamasının sıkıntı yarattığı-
nı söylüyor.
Dünya-Tabipler Bırliği
Hasta HakJan Bildirgesı (Lrz-
e-posta : tan (a vol. com. tr
bon 1981) \ e Av rupa'da Has-
ta Haklarının Geliştınlmesı
Bıldırgesi'nde (Amsterdam
1994) bazı hasta haklan şöy-
le belırtılıyor:
•*- Hasta, hekimini özgür-
ce seçme hakkına sahiprir.
- Hastanın. yeterli ölçüde
bügilendirildikten sonra öne-
rilen tedasiyi kabul \eya red-
detme hakkı \ardır.
- Kadın \eya erkek, her-
kesin insan olması dolayısıy-
la saygı görmeye hakkı \ar-
dır. '
- Kadın veya erkek, her-
kesûıözelyasamına saygıgös-
terilmelidir.
- Hastalar kendi yerlerine
kimin bilgilendirileceğini seç-
me hakkına sahiprir.
-Hastalar, hem yüksek tek-
nik standartlar hem de sağ-
lık personeli ile hastalar ara-
sındaki insani ilişkiler bakı-
mından kaliteli sağlık hizme-
ti hakkına sahiprir."
Sağlık Bakanlığı'nın Sağ-
lık Reformlan Projesı kapsa-
mında yer alan sekız kanun
tasarısı taslağından bıri de
bu konuyu içenyor. Henüz
TBMM'de görüşülmeyen
"ulusal sağlık akademisi ka-
nun tasansı taslağı"na göre.
ulusal sağlık akademisi oluş-
turulacak. Taslakta akade-
mının görevlerı şöyle belir-
tiliyor:
"Sağlık pcrsondinin mezu-
niyetöncesi ve sonrası eğitim
standartlan ile programlan-
nı düzenleyecek, yeterülikle-
rini izleyecek, halkın sağlık
eğitimi ile ilgüi çalışma, araş-
tırnıa \e danışmanlık yapa-
cak, sağlık politikalannı ge-
liştirecek, sağlık hizmetleri
ileilgili her tiirlü standardı be-
liıieyecek ve etik haklar ko-
nularında faaliyet göstere-
cek"
lann bazılan şunlar:
(ç Anadolu Bölgesi: fl-
gaz Dağı. Erciyes Dağı. Kar-
puzbaşı Şelalesi, Beyşehir
Gölü. Akdeniz Bölgesi: Yu-
murtalık Dalyanı. Karade-
nız Bölgesi: Ayder Yaylası.
Balık Gölleri. Uzungöl. Do-
ğu Anadolu Bölgesi. Van
Gölü. Tortum Gölü. Hazar
Gölü. Ege Bölgesi: Bayra-
miç Ayazması. Bafa Gölü.
Marmara Bölgesi: Heybe-
liada, Büyükada. Terkos Gö-
lü. Güneydoğu Anadolu
Bölgesi: Çayönü Ören Ye-
n, Ağn Dağı, Nemrut Da-
Yetkililer. özel çevre ko-
ruma bölgesi ilan edılen böl-
gelerde arazılerin rantında
hızlı değişmeler olduğunu.
bazı yörelerde arazi fiyatla-
n hızla düşerken bazılann-
da aşın fiyat artışı gözlen-
diğini belirttiler. Bu fiyat
dengesızlığinin vurgunculuk
yapmak isteyen kişilerceya-
pay olarak gündeme geti-
rildiğini anlatan yetkililer,
yurttaşlann spekülatörlere
meydan v ermemesinı \e bu
kişilerin haksız kazancına
engel olmasını istediler.
Türkiye"de, Bakanlar Ku-
rulu'nun 1988-1990 yıllan
arasında aldığı kararlarla.
özel çev re koruma bölgesi
ılan edilen 12 alan bulunu-
yor.
Hassas ekolojik dengele-
re sahip ve korunması ge-
rekli Köyceğiz-Dalyan, Gö-
cek, Göİcova, Patara, Keko-
va, Göksu Deltası. Gölba-
şı, Pamukkale. Ihlara Vadı-
si (Kapadokya), Foça, Dat-
ça-Bozburun ve Belek, 4
bin 188 kiiometrekarealanı
kaplıyor.
Marilyn Monreo'nun Kennedy'lerleyakın ilişkisi olduğu bilinivordu.
Ünlü yıldızm kuaförü anılannı kitaplaştırdı
'Monroe'yu intihara
Kennedyler sürükledi'
VVASHINGTON (AA) - Ame-
nkalı ünlü yıldız Marilyn Mon-
roe'nunkatilının. ıkısıdebırersu-
ikast sonucu öldürülen "Kennedy
kardeşler" olduğu ıddıa edıldi
Es,ki ABD Başkanı John F. Ken-
nedy v e Adalet Bakanı olarak gö-
rev yapan Robert Kennedy'nın.
"sanşın seks bombası™ Marilyn
Monroe'y u "kasıtlı biçimde" ıntı-
hara sürükledikleri ıddiası. "Holly-
wood'un kuaförü" dıye bılınen
Sydney Guilaroff un kıtabında
yeraldı.
Yakında pıyasaya çıkacak olan
ve şımdiden "bestseller" olarak ka-
bul edılen kıtaptan yapılan bazı
alıntılara göre. Guilaroff, ıntihann-
dan bır gece önce. 4 Ağusîos
1962'de, Monroe ile bir telefon
konuşması yaptı.
Buna göre Monroe, "Robert
Kennedy e\ime geldi \e beni teh-
dit etti" dedı Marilyn Monroe.
Robert Kennedy ıleyakınılışkısı-
nin buiunduğunu \ e ABD Başka-
nı olan ağabeyı John F. Kennedy
ile de bir aşk ilişkisi yaşadığını
söyledi. Marilyn Monroe. Robert
Kennedy'nin. ilişkilerine son ver-
mek ıçın Los Angeles'takı evıne
gırtığını ve kendisini işyerinden
bir daha kesınlikle aranıamasını
istedigıni belirttı.
Guilaroff'un ıddıasına göre, bu-
nun iizerine Monroe. Robert Ken-
nedy'ye gazetecı lere bır açıklama
vapabıleceğinı vearalanndaki iliş-
kıleri ABD kamuoyuna duyurabi-
leceğini söyledi Robert Kennedy
ıse. "Beni tehdit etme. Senin ağzı-
nı kapalı tutmanın yolu çok" kar-
şılığını verdı Guilaroff. Mon-
roe'nun. U'ashıngton'daolanlarıle
ılgılı bir çok gızlı bilgısının bu-
lundugunu ve bu bılgılerın "teh-
likeli" olduğunu söyledığını de
yazdı. Marilyn Monroe. ertesı sa-
bah ev ınde ölü bulunmuştu.
Sydney Guilaroff, 60 hap alarak
ıntıhareden Monroe'y a karşı. Ken-
nedy kardeşler ile sarışın yıldızın
ruh doktoru arasında "bir komp-
lo*
1
düzenlendiğıni öne sürdü.
Monroe'nun psikıyatnstı olan
Dr. RalphGreenson'un. ünlüyıl-
dıza. özellikle "çoketküi" müsek-
kin haplar verdığını öne süren
Sydney Guilaroff. kıtabında. "Bi-
risinin kafasma kurşun sıkmak ile
bir doktorun yardımını sağlaya-
rak öldürmek arasında bence hiç-
bir farkyoktur" ıfadelerini kullan-
dı. Sydney Guilaroff, Monroe'nun
yanı sıra Ava Gardner, Judy Gar-
land gibi ünlü yıldızlann "içleri-
m döktükleri adam" olarak tanı-
nıvor.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ (LHAN
'Özürlü' Demokrasi...
T
ürkiye'de demokrasi 'özüriii' doğmuştur. Ki-
me anlatırsın? 4O'lı yılların sonu, eski Meci-
diyeköyü'nde Mustafa Suphi'nin 'askeri'
'Sarı Mustafa'y'a, dutlann gölgelediği o kır kah-
vesindeyiz: TKP'nin tarihini anlatıyor. Uzun kırmı-
zı gözleriyle, piposunun dumanlannı süzerek ko-
nuşurdu. Ömrünce yaşadığı siyasi baskı ne kadar
ağır olmalı ki. dikkat ediyorum, 'SovyetJer Biritğj'
yerine 'yukarsı', 'komünist' yerine 'şûyi', 'Stalin'
yerine bıyıklı' diyor.
O dönem, Cahit Irgat'ın unutulmaz 'Göç' şiirin-
de taş gibi özetlediği 'totaliter' dönem:
"arzusuyla göçetmedi
kelepçeli götürdüler
geceyarısı
ay vururdu odasına
bir daha görünmedi..."
4O'lı yıllann 'özürü' II. Dünya Savaşı'dır; 50'li yıl-
lannki nedir denilirse, cevabı belli: Soğuk Savaş.
Pangaltı'daki Suna Pastahanesi, Hasan Tan-
nkut'la oturmuşuz, 50'li yıllar; dışarda rakı duma-
nı bir eylül, camlar buğulu. Hasan, Edebiyat Fa-
kültesi'nde Hilmi Ziya'nın sosyoloji asistanı; o se-
vimli genç kız tebessümüyle, 4 araiık olayının yer-
le bir ettiği 'Yeni Dünya' gazetesini anlatıyor: Sa-
it Faik nasıl Bâbıâli'den pürtelâş koşup onlan
uyarmış filân... Dikkatimi çeken nedir? Hasan'ın da,
'San' Mustafa gibi şifreli konuşması mı? 'Şûyi', 'Bı-
yıklı', 'Yukarsı' vs. Oysa 1946 sonrasında demok-
rasiye geçilmiştir. Nasıl bir demokrasiyse...
Hoca'mn leyleği gibi...
Şu Gâzi'ye dudak büküp, neden cumhuriye-
ti derhal demokrasi yapmadı diye eleştiren-
ler var ya, ne büyük bir tarih cehaleti teşhir
ettiklerinin acaba farkındalar mı?
Fransız ihtilâli'nin şiannı kim hatırlamaz: 'İr\-
sanlar hür doğar, hür yaşar'; fakat ihtilâlin yarat-
tığı cumhuriyet başlangıçta hiç de demokrat gö-
rünmüyor: bırakın ünlü Terör dönemini, resto-
rasyonu, I. ve II. imparatorluklan; başta Robes-
pierre, Saint-Juste, Babeuf vb. hem şiddeti kul-
lanmış, hem de bu hakkı tarihten aldıklarını söyle-
yerek onu meşrûlaştırmışlardır; meraklısı elbette bi-
liyor, Fransa Cumhuriyeti ancak III. Cumhuriyet'le
-onun da geç döneminde- çoğulcu demokrasinin
hoşgörü ortamına ulaşabiliyor. 1789 nere, 1910
nere? (Bu bahse döneceğim?).
Zurnanın zırt dediği yer şurası: inkılâp nereden
itibaren 'tarihimeşrûiyetinden' uzaklaşıp, merke-
ziyetçi bir bürokrasi diktasına yozlaşıyor? Fransız
Ihtilâli'nde Bonaparte'tan. Sovyet ihtilâli'nde
Stalin'den sonra mı? Sovyetler de bir 'cumhuri-
yetler' birliğıydi. asla demokrasi olmadı; halbuki 'sov-
yet'ın kelime anlamı 'şûra'dır, yâni 'halk meclisı';
'Bütün iktidar Sovyetlere!' sloganı, ilközyönetım
(autogestion) teşebbüsü sayılamaz mı? Aşağı-
dan yukarıya, dolaysız bir demokrasi gerçekleşti-
rilebilseydi. sonraki Nomenklatura aristokrasisi
oluşamazdı.
Ülkemiz -değiştirilen bırkaç kanun maddesi ha-
riç- demokrasiye totaliter dönemin 'mevzuatı' ile
girmıştir. Hukuk sisteminde hiçbirşey değişmemış-
ti. Demokrat Parti, 1950 seçimlerine kadar 'an-
ti/demokratik kanunlar' muhalefeti yapmış; iktidar
olunca, aynı 'meı/zuaf/'gözünü kırpmadan kullan-
mıştır; sebebi de aynıydı ha: 'Türkiye tehdit altın-
dadır.'
Önce II. Dünya Savaşı, arkasından Soğuk Sa-
vaş, ülkenin yönetici kadrolarını, sağı/solu budan-
mış garip birdemokrasi idrakine sürüklemişti: Nas-
reddin Hoca'nın leyleği gibi kolu kanadı budan-
mış, münhasıran merkez sağ/merkez sol için mu-
teber bır demokrasi! Bence, tarih karşısında Mü-
dafaa-i Hukuk'un ınkılâbı üstüne yaslandırdığı
cumhuriyetçi radikallik ne kadar meşrûysa, Sa-
vaş ve Soğuk Savaş 'özürlü' totaliterlik o kadar
meşrûiyetten uzaktır.
Acı bir $aka...
H
atırladıkça gülme'z miyim? Menderes'in
'şahıs tahakkümü'y\\\an. Uzun tutulmuşbo-
hem gecelerimizde, muhabbetı koyultmu-
şuz; fakat o ne, garsonlar dahil. bütün civar ma-
salar kulak kesilmiş, bizi dinliyor. Sadri'nin (Alışık)
en illet olduğu şey de budur. Ne yapardı bilir misi-
niz? Bu gibi şeylerle uzaktan yakından ilgisi olma-
dığı halde; masum, haksızlığa maruz kalmış birta-
vırlaonlara döner:"-...yahu!"derdi, "...üçbeşko-
münist şurda oturmuş muhabbet ediyoruz, dalga-
mıza taş atmasanız olmaz mı?"
Kelime öyle çarpıcıydı, o kadar ağır bir terör es-
tiriyordu ki, on dakika sonra bir de bakardık, çev-
remizdeki masalar boşalmış, garsonlar toz olmuş!
Ne acı bir şaka! Şimdi merakım şu: aynı acı şaka-
yı bugün yapsanız, alacağınız sonuç çok mu fark-
lı olacaktır?
DemokrasiymişL
[email protected]
http://www.ada.com.tr./bilgiyay/yazar/ailhan.html