28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
*1» EYLÜL 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Bconomik veriler tehlike sinyali verirken hükümet hayali bir kaynak paketinden başka somut politika açıklamadı REFAHYOL, Türkiye'nin iki ayını çaldı VENER \_NKARA - REFAHYUL hükümeti. 60 günlük i k t d a n döneminde. ekonomik alandayalnızea. sonuç alırarnayan bir kaynak paketiaçiklamaklakaldı. Eko- «oınide. yeniden yüzde 81 düzeyine ulasan enfîasyon. *öketim ve ithalattaki artıştan kaynaklanarak "risk- JB" slarak değerlendırilen yüzde 10.3 oranındaki ya- p a j büyüme. 2.3 katrilyon liraya ulaşan iç borç sto- İCU.60Ö tri lyon liraya vakltşan bütçe açığıyla tüm ve- rıle" tehlike sinyali verirken: hükümet önlem alıcı fiiçi>ır politika açıklayamadı. Iktidara gelmesinin ardından. popülist biryakla- ş ı m a . önce kaynağını bulmadan ve bütçeye ek 125 erilyon Iirayükgetirerek memurmaaşlanna yüzde 50 oraaında zam yapan: üriir. destekleme alım fiyatla- n n ı yüzde 100 diizeyinde arttıran; kamu bankalan ara- cılıgıyla esnaf ve sanatkâra 60 tnlyon liralık düşük flaizii kredi dağıtan R£FAHYOL hükümeti. tüm bu hartamalan borçlanarak karşıladığı ıçin bütçe açığı- n ı il< 7ayda600 tnlyon liraya yükseltti. Devlet Plan- l a m ı Teşkilatı, harcamalarnedenıyleyılsonu ıçin 850 trîlyon lira olarak hesaplanan bütçe açığının, 1.5 kat- rilyon liraya çıkacağı uyansındabulundu. Hükümet. temmuz ayında açıkladığı kaynak pa- ketindeki projelerden hiçfcrini gerçekleştiremedi. Jç borçlanmada vadeyi uzatıp. faız oranlarını düşürme planıyla Türk Lirası yerine dövizle borçlanma planı banlalardan döndü. Bankalar. hükümetin 6 milyar do- lar clarak belirlediği dövizle borçlanma projesine yalrıızca, yılsonuna kadar yapılacakdış borç ödeme- lerinin karşılanması için 2 milyar dolarlık olanak ta- nınacağını açıkladı. Hükümet yine Türk Lirası'yla. REFAHYOL hükümeti. harcamalan borçlanarak karşıladığı için bütçe açığını 600 triryona yükseltti. yüksek faizli kısa \adeli borçlanmayı sürdürüyor. Hükümetin. "kaynak" diye açıkladığı. Merkez Bankası'na 50 bin markın üzerinde hesap açtıran yurtdışında çalışan işçilere tanımayı planladıgı bedel- sızotomotıv ve makıne ıthalatı projesinin.devlete y ıl- da 3 milyar dolar vergi kaybtna neden olacağı orta- ya çıktı. Projeyle. otomotiv sektöründe üretim ve is- tihdamın yüzde 50 düşme tehlikesi ortaya çıktı. Hükümetin lojman ve kamu arazilerini satarak kaynak edinme projesinin yaşama geçirilmesi için, ya- pılması gereken düzenlemlerin 2-3 yıldan önce tamam- lanamayacağı bildirildi. TBMlvTde geçen hafta ka- bul edilen. hükümete kamu lojman ve arazilerini sat- mak için yetki veren yasa. Cumhurbaşkanı Sütey- man DemireJ tarafından da henüz onaylanmadı. Ya- sanın ona> lanması ve hükümetin projeyi kısa zaman- da gerçekleştirmesi durumunda bile. elde edileceği açıklanan 130 trilyon liralık gelir, Hazine'nin I ay- lık iç borçödemelerinin yansını bilekarşılamayaca'k. Hükümetin kaynaksız yaptığı. borçlanarak karşı- ladığı ekharcamalarveMaliyeBakant AbdullatifŞe- ner'in piyasaları altüst eden "Faize sınırlama getiri- lecek" açıklaması yüzünden. Merkez Bankası tem- muz avında I haftada 37 trilyon lira parabasmak zo- runda kaldı. REFAHYOL"un ekonomik hiçbir önlem karanal- maması. buna karşın harcamalan açması nedeniy le Uluslararası Para Fonu (IMF). geçen ay "Kkonomi krize gidiyor" uyansı yaparak. Türkiye yle yeni bir anlaşma yapmavacağının da mesajını verdi. L'lusla- rarası piyasalardan kredi bulmakta zaten zorlanan Türkiye, IMF'nin bu açıklamasının ardından büyük bırdiıj kredi darboğazına girdi. IMF'nin açıklaması nedeniyle uluslararası risk değerlendirme kuruluşla- nnın da. sonbaharda Türkiye'nin kredi notunu yeni- den düşürebileceklerine dikkat çekildi. REFAHYOL hükümeti. hiçbir önlem almazken. ekonomik veriler sonbahar için tehlike sinyalleri ve- rıyor. Her yıl düşük olan ağustos ayı enflasyonu. ge- çen ay toptan eşya fiyatlarında aylık yüzde 3.8. yıl- lık yüzde 81, tüketici fivatlarında da aylık yüzde 4.8. yıllık yüzde 79.9 oranında gerçekleşerek, sonbahar- da da artacağının işaretini verdi. Yılın ilk 6 aylık döneminde, ekonomi, ithalat ve tüketim artışı nedeniyle yüzde 10.3 oranında yapay olarak tehlikelı düzeyde büyüdü. Ithaiatta gerçekle- şen yüksek artışnedeniyle. dı> tıcaret açığının yılso- nunda 20 milyar dolar. cari işlemler açığının da 5 mil- yar dolar gibi dev boyutlara ulaşacağı bildirildi. Rekabet Kurulu'nu geciktiren Erez, "bedelsiz ithaJat'ı savundu Sanayi Rakanı'nın rekabet çelişkisi Ekonomi Servisi- Rekabet ku- rulunun oluşumunu gecıktirerek sağlıklı bir rekabet ortamının oluş- ması için gereken alty apıyı hazırla- mayan Sanay i Bakanı Yalım Ercz, bedelsiz ıthaiat konusunda endişe- lerini dilegetiren işadamlanna ~Re- kabetten korkmayın" çagnsı yap- tı. Dün Istanbul Tıcaret Odası \e Is- tanbul Sanayi Odası yetkililerivle art arda görüşen Bakan Erez. "be- delsiz ithalatla kararnamesiyle*' ilgili olarak **Biz Rusva gibi koru- macı örnekleri takip edemeviz. Ben ikna turunda değilim. İkna olup olmayacakları sanav icilerin bileceği iş. Biz doğrusu ne>se ya- pacağız. Gümrük birliği sonra- sında artık rekabetten korktna- mak lazım" dıye konu^tu. Dün ilk olarak ITO yetkililerini ziyaret eden Erez. burada İTO Yö- netim Kurulu Başkanı IVIehmet Yıl- dınm'ın basta bedelsiz ithalat olmak üzere. promosyon kampanyaları. rekabet politikalan, K.OBI 'lerin des- teklenmesi ve enerji sorunlanyla ıl- gili önerilerini dinledi. Görüşme sı- rasında Erez'e bedelsiz ithalata izin vermek verine. Merkez Bankasf nın gurbetçi mevduatlanna verecegi fa- izleri bırkaç puan yükseltmesini tek- lif eden Yıldınm. bu şekilde oto- motiv sanayii ve yan sanayiinin za- rar görmesinin de önlenmiş olaca- gını kaydetti. Bütün önerilere açık olduklannı belirten Erez ise. öneri- yi Bakanlar Kurulu sündemine ge- tirecegini ifade etti. ÎSO'vu zıyare- tinde bedelsiz ithalat konusunda sü- reye ve smırlara özen gösterdikle- rine difckat çeken Erez. amaçlannın bir kesimi cezalandırmak olmadığı- nı vurguladı. Erez. "Beni özel sek- törün içinden gelen biri olarak ihanetlesuçla\anlarönceaynaya baksınlar. Bizim sanav iciy i koru- ma politikamız en kaliteli ürünün en ucuza üretildiği noktaya ka- dardır" dedı. Erez'i yanıtlayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi ise şu anda korumanın sadece 3. ül- kelere karşı söz konusu olduğuna dikkat çekti. AB üvesi ülkelerin v a- tandaşlanrun satın alma gücü açısın- dan Türkiye nin çok üzennde ol- dugunukaydeden Kavi. "Bizdev- letten Türk sanav isinin gerçekle- ri bir yana siyasttin gerçeklerine rağmen destek isthoruz" dedi. Ağn Kombinası'nı 25 milyara aldılar, 1 yıl sonra devlete 64 milyara satıyorlar RP'lilerin özefleştirme vurgıınu• RP Ağrı 11 Başkanı Süleyman Erim'in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Ağ-Et, geçen yıl özelleştirmede satın aldıgı Et Balık Kurumu'na ait Ağn Kombinasf nı. 100 milyar lira yatırım gerektirdiği gerekçesiyle işletmedi. Ağn Valisi Lütfu Yeğenoğlu, bölge için önemli iş kaynağı olan tesisin îl Özel Jdaresi'nce 64 milyara geri alınması için Ankara'nın onayını aldı. 7 eylülde toplanan şirket olağanüstü genel kurulundan da "olur" çıktı. Şimdi Bakanlar Kurulu kararı bekleniyor. NURTEN YALÇIN Bir yıl önce Özelleştirme Ida- resı taraf/ndan 25 milyar liraya 89 kurucuortaklı Ağ^Et şirketine sa- tılan Ağn EtKombinası'nın. Ağ- rı Valisi Lütfü Yeğenoğlu'nun aylardır süren çalışmalan sonra- sında 64 milyar liraya Ağn llÖzel Idaresi'ne devredilmesine karar verildi. 7 eylülde olağanüstü top- lanan şirket genel kurulunda da bü- yük bölümü RP'lilerden oluşan ortaklann çoğunluk oyuyla satış onaylandı. Kombinayı özelleştir- mede alıp işletmeden satmaya ha- zırlanan Ağ-Et Yönetim Kurulu Başkanı ve RP il Başkanı Süley- man Erim kendileri açısından de- virle ilgili birproblem olmadığı- nı belırtti. Ağn'daki tek et tesisi olan ve özelleştırildıği günden beri kapı- sı kilitli olan Ağn Et Kombina- Tesiste salam ve sucuk da üretilerek ~entegre tesis" haline geleceği \urgulandı. sı'nın İl Özel İdaresf nedevnyle ilgili olarak son kararı Bakanlar Kurulu verecek. Ağn Valisi Lütfti Yeğenoğlu tesisin tekrarekonomiye kazandı- nlması amacıvla geri alınacağını bildirerek. bu konudaki gerekli düzenlemelerın yapılması için ağustos ayı içensinde Ankarada birdizi temasta bulunduğunu ıfa- deetti. Yeğenoglu yetkili çev reler- den aldığı onay doğrultusunda 30 ağustos tarihınde Ozel Idare En- cümeni'nin loplanıp. şirkerteki 89 üyenin hısselerini 64 milyar lira- ya devralnıayı kararlaştırdıkları- nı söyledi. Lütfü Yeğenoğlu şirketin 89 hissedara ait özel hisselerinin ta- mamını satın alacaklannı söyleye- rek. şirket ısminın yine Ağ-Et ola- rak kalacağını belirtti. Kombina- yı devraldıklannda Ağn nın kade- nnın dedeğişeceğini sövleyen Ye- ğenoğlu en büyük amaçlannın za- ten az sayıda kalan üreticinın elin- deki mallan, komşu illere götür- mek zorunda kalmadan kendi il sı- nırları içerisindeki tesiste işleme olanağı bulmasını sağlamak ol- dıığunu belirtti. Kombinanın dev- ranılmasının ardından hemet.hem desucuk. salam gibi diğeret ürün- lerının de üretimine geçileceğini belirten Yeğenoglu böylece tesi- sin "'entegre tesis" haline gelece- ğini vurguladı. Temmuz ayı içerisinde Ağrı Valisi Lütfü Yeğenoğlu'nun ön- cülüğünde tesisin geri alınmasına ilişkin ilk toplantı yapılırken. şir- ke! ortaklanna tesis için Özelleş- tırme İdaresi Başkanlığı'na öde- nen 25 milyar liranın iki katı olan 50 milyar lira önerildi. Şirket yönetimi yaptığı cevabi toplantıda. şirketin devrineolum- lu baktıklarını. ancak yapılan ına- liyet hesaplannın, dev ir parasının 70 milyar liradan az olmayacagı- nıgösterdigini ifadeettiler. Bunun üzerine harekete geçen Agrı Va- lisi Lütfü Yeğenoğlu Ankara'da bazı yetkililerledegörüşerek. şir- kete dev ir için 64 milyar liradan fazla ödeme yapamayacaklannı bildirdi. Bir yıldır üretimin tamamıyla durduğu kombinada entegre tesi- sin yapılması için 100 milyar li- raya yakın bir yatınmın gerekli olduğunu vurgulayan Ağ-Et Yö- netim Kurulu Başkanı veavnıza- manda Refah Partisı Ağrı İl Baş- kanı Süleyman Erim nihai kara- nn genel kurul tarafından verildi- ğini, en başından ben kombinanın devrineolumlubaktıklannı belirt- ti. ÎŞÇEVEV EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER İğneyi Kendimize Ağaç-!ş Sendikası'nın Başkanlar Kurulu üyeleri ile günümüz dünya ve Türkiye sendıkacılığının birkaç yıl- da katlanarak ağırlaşan sorunlannı, sonuç olarak dün- ya çalışanları, işçi sınıfının önceliklerini tartışıyoruz. Söz Petrol-lş Sendikası'nın dünya tekelleri konu- mundaki Shell, BP ve Mobil'deki, işçi çıkanlması ve sendikasızlaştırmaya karşı boykot eylemine geliyor. Medyanın olayı adeta sansür etmesi nedeni ile boyko- tun kamuoyuna duyurulamaması ye sonuç olarak etki- li olamaması dile getirıliyor. Petrol-İş'in milyariar harca- narak yaptığı afişleme ve kampanya çalışmalarının so- nuçsuz kalmasında işçi ve sendikacılann sorumluluğu tartışılıyor. Medyanın sansürüne karşı yollar aranıyor. Boykot eyleminin konusu olan bu işyerterinde çalışan, işini kaybetmiş ya da sendikal hakları ellerinden alınmış işçilerin dahi kampanyayı etkili kılmak üzere pek çok şey yapabilecekleri düşünüiüyor. Hiç değilse kampanya için sendika kasalarını kullanmak zorunda kalmış Petrol-lş üyesi işçilerin ve sendika yönetim kadrolannın çok da- ha dinamik, etkili rol üstlenebilecekleri, genel bir tesli- miyet, moral bozukluğu, vurdumduymazlığın söz konu- su olduğu anımsanıyor. Sıra kardeş sendikaların üyesi işçilerin, sendika yö- netimlerinin, Türk-lş'in sorumluluğuna geliyor. İşçi sını- fının dayanışması, ortak çıkarları açısından yapılması zo- runlu, en asgari işlerin bile yapılmadığı ortaya çıkıyor. Dayanışmanın, örneğın Ağaç- İş adma ve daha ilkeli kad- rolann kişisel olarak, boykotun gündemde olduğu işyer- lerinden araçlanna yakıt almamaları ile sınırlı kaldığı an- laşılıyor. Biraz daha iki boyutlu düşünülduğünde, Ağaç- Iş üyelerıne kötulük yapan ışverenlerı adeta ödüllendı- ren sorumsuz sendikacıları, bu uygulamalarından cay- dırmak, teşhir etmek üzere de Ağaç-lş üyelerinin ciddi bir kavga vermedıkleri ya da veremedikleri ortaya çıkı- yor. "Iğneyı kendine, çuvaldızı başkalanna batırma" yöntemı ile düşünce geliştırıldiğinde. gerçeklere ulaş- manın, kendi çıkarlarından yana doğru bir rota çizebil- menin daha kolaylaşacağı sonucuna varılıyor. Bundan bir önceki (geçen cumartesı günü) yayımla- nan yazımda "yeriimalı" başlığı altında, kullanılmış araç ithal izni ile zor durumda kalan ve hükümete tepki gös- teren sermayemizin, kendileri ile ıdeoloji çelişkiierinden sözü açmıştım. Ürettiğınden çok fazlasmı tüketmek eği- limi içinde dünyaya açılmış ülkemizin nasıl bir uçuru- mun eşiğinde olduğu gerçeği ile biryandan "sınırsızdı- şa açılma, marka ve tüketim" pazarlayan. diğer yandan "Bu ithalat olursa batarız, ışçiyi sokakta bulursunuz" di- yen sermayenin açmazını sergilemeye çalışmıştım. Cumhuriyet okurunun savunduğu değerler nedeni ile oto- mobıl sanayicisıni pek çok yönden haksız bulsa bile sa- dece işçilerin sokağa atılmaması ve bu sanayideki ka- pitalin üretimden ranta akıtılmaması ıçin onların yanın- da yer almak zorunluluğundan söz etmiştim. Sıcak tepkilerle Cumhuriyet okurlarının Türkiye'nin ürettiğinden çok fazlası ile tüketme eğilimi kaygısında buluştuklannı gördüm. Ancak okullarda "Yeriimalı yur- dun malı, herkes onu kullanmalı" haftalannın düzenlen- mesine sıcak, geçmişte kalmış bir nostalji olarak bakar- ken otomobil sanayiinin hükümete açtığı savaşın yanın- da olup olmama konusunda görüşler ikiye ayırılıyor. Otomobil sanayiinin durumunu yakından bilenler, "zo- runlu destekieme, koruma" düşüncesine karşı çıkıyor- lar. Ağırlıklı olarak montaja dayalı. bütün dönemlerde üretim için harcadığı dövizin, ihracatla getirdiği döviz- den çok fazla olduğu bir sanayinın ne ölçüde sanayi sa- yılabileceğinı sorguluyorlar. Aşırı kârlarla çok pahalı ve çok kalitesiz üretimde direnen bir sanayinın böylesine haksız, duvarlarta korunmasının toplumun çıkarlarıyla ne ölçüde bağdaştığının sorgulanmasını istiyorlar. Yüz bin ışçiyi atma tehdidi ile otomobil sanayicileri- nin sadece hükümete değil, asıl topluma şantaj yaptık- larını öne sürüyorlar. Pek çok yanlışı, suçu ile asla ya- nında olunmayacak bir hükümetin bütçe açığına para bulmak gibi çok yanlış bir amaca yönelik, ancak belki de en az karşı çıkılması gereken bir kararının söz konu- su olduğunu savunuyorlar. Otomobil sanayicilerinin, iş- veren cephesinin soyut " dünyaya açılma"yı bu kadar şiddetle savunurken, 70 yılda dünya piyasafan ile birazcık rekabet edebilecek kalite ve fiyatı yakalayamamış ol- manın hesabını kendilerine sormalarını öneriyorlar. Işçileri atma. işletmeleri kapatıp kapitallerini ranta akıt- ma tehdidi ile topluma çuvaldız batırırken, kendilerine iğneyi batırmaya yanaşmamalarını protesto ediyorlar. Cumhuriyet okurlanna bir kez daha bu dikkat ve du- yarlılıklan için teşekkürlerimi iletirken, köşe yazılannda konulann sadece bir boyutunu öne çıkarmak, göster- mek gibi bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzu, ço- ğu kez ya yer elvermediği ya da bir başka boyutu at- ladığımız için eksik kaldığımızı unutmamalannı, uyanlanna çok fazla gereksinimimiz olduğunu anımsatmak is- tiyorum... ÇIFTÇÎ DOSTU / SADULLAH USUMI Pamuk üreticisi eylem kararı aldıSÖKE - Pamukta işler gene ka- rıştı. Hükümet ne yapacağına he- nüz karar veremedi. Üretim bölge- lerinde tam bir panik havası yaşa- nıyor. Örneğin prim verilip veril- meyecegi, Tariş, Çukobirlik ve Ant- birlik gibi kuruluşlara düşük faizli kredi sağlanıp sağlanamayacağı hâlâbellideğil!.. Başbakan Necmettin Erbakan, yardımcısı Tansu Çiller, Sanayi Ba- kanı Yalım Erez'ın birbirini tutma- yan ve güven vermeyen açıkla- maları, üreticileri çılgına çeviriyor. Milyonlarca üretici barut fıçısı gibi... Çeşitli bölgelerde konu ile ilgili ya- pılan toplantılarda herkes önce hükümete, ardından bakanlara. so- nuçta da birbirlerine veryansın edi- yorlar. Bu kargaşanın ve tepkilerin ne- deni hükümet... Pamuk ekimi her yıl aynı tarihlerde yapılır. Toplama zamanı da üç beş gün farkı ile bel- lidir. istense üç, hatta dört ay ön- ceden karar almak, fiyat tespit et- mek mümkündür. Buna rağmen hü- kümetler. atalanmızın deyimi ile "yumurta kapıya sıkışmadan" ka- rar alamazlar, hazıriıklannı tamam- layamazlar!.. Üreticileri üzüntü ve kuşkudan kahrederler!.. Aynca kendileri bu işi becereme- dikleri gibi, Tanm Satış Kooperatif- leri Birlikleri'ne de kendi başlanna karar verme yetkisi tanımazlar. So- nuçta da olan üreticiye olur. Kar- gaşa ve gecikmelerden hep üreti- ci kaybeder, tüccar ve sanayici ka- zanır. Hükümetler bu durumu bile bile milyonlarca üreticiye bu sıkın- tıjarıyaşatırlar... Ureticiler kararlı Ancak Ziraat Odaları, çiftçi der- nekleri ve birlikleri bu yıl kararlı. Sö- ke Belediyesi'nin düzenlediği "Ta- nm Fuan" nedeniyle köylerden şeh- re adeta akın oldu. Söke Ziraat Odası ile Ege Çiftçiler Derneği'nin iki gün arka arkaya yaptıkları top- lantılar çok hareketli geçti. Yüzler- ce, binlerce üretici hem toplantı- lara katıldı hem de hükümeti sert dille eleştirdi. Bu yıl istekleri yeri- Binlerce üreticinin Izmir, Ankara, Denizli ve Muğla yollarını günlerce kapatabilecekleri ve bu arada tonlarca pamuğu da "hükümeti protesto" amacıyla yakabilecekleri belirtiliyor. ne getirilmediği takdirde eylem ya- pılmasını istediler. Nitekim toplan- tılarda eylem kararı alındı. Pamuk üretim bölgelerindeki ye- rel televizyonlar hemen hemen her akşam gece yarılarına kadar süren canlı yayınlaryapıyorlar. Üstelik bu programlar yüzde yüz izleniyor... Televizyonlarda üreticilerin görüş- lerine de yer veriliyor. Festival gecesı Söke televizyo- nunda yapılan bir canlı yayında Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman ile Ziraat Odası temsilci- si Muhammet Oğuz, üreticilerin etkili eylem yapılmasından yana ol- duklannı açıkladılar. Tanman ve Oğuz'a göre ureticiler çok duyarlı. Örneğin verilecek bir işaretle on binlerce üreticinin Izmir. Ankara, Denizli ve Muğla yollannı günler- ce kapatabileceklerini ve bu arada tonlarca pamuğu da "hükümeti protesto" amacıyla yakabilecekle- rini belirttiler. Hükümet hâlâ karar alamadı, ama üreticilerin istekleri çoktan belli ol- du. Hemen hepsi bir kilo pamuk karşıhğında ellerine 95 bin lira geç- mesini bekliyor. Bunun 75 ile 80 bin lirasının alım fiyatı olması, 15 ile 20 bin lirasının da prım olarak öden- mesi isteniyor. Nitekim, Söke Ziraat Odası Baş- kanı Bekir Acar, üreticinin eline ki- lo başına en azından 90 bin lira geçmesini savunuyor ve aksi hal- de üreticinin zarar edeceğini. iler- ki yıllarda pamuk ekiminin azalabi- leceğini ileri sürüyor. Ege Çiftçiler Derneği toplantısın- da ise Tarış Pamuk Birliği Başkanı Mehmet Bakanoğlu'nun konuş- ması heyecan yarattı... Bakanoğ- lu, hükümetlerın birliklere karşı tu- tumunu sert bir dille eleştirdi. Hat- ta, hükümetJerin sözüne güveneme- diği için zaman zaman istifa etme- yi bile düşündüğünü söyledi: "Tariş 'in bu yıl pamuk alacak hiç nakitparasıyok. Buna rağmen dev- let başınızın çaresine bakın diyor... Hükümet bizden pamuk taban fi- yatını düşük olarak açıklamamızı istiyor. Ancak biz 70 bin liranın al- tında fiyat açıklamamaya kararlı olduğumuzu bildirdik. Bir kilo pa- muğun maliyetinin 73 bin lira ol- duğunu anlatmaya çalıştık..." Bakanoğlu'nun açıklamaların- dan hükümetin Tariş yönetimini teh- dit ettiği de ortaya çıkıyor: "Hükümet, Tariş 'e hem 70 bin li- ranın üstüne çıkamazsımz dıyor hem de fiyatı siz açıklayacaksınız diye baskı yapıyor. Gene hükümet Tariş 'e dünya fiyatlarının üstünde fiyat açıklarsanız sıze bir kuruş bi- le kredi sağlamayız; başınızın ça- resine bakarsınızdiyor... Eğer 70 bin liranın altında bir fiyat için zorlanır- sak fiyatlan hükümetin açıklaması- nı önereceğiz. İlgili bakanlarla yaptığımız gö- rüşmelerde, Tariş'e iki defada ol- mak üzere 7 trilyon lira düşuk fa- izlikredi vehleceğisöylendı. İlk ola- rak 3 trilyon 500 milyar lira sağla- nacakmış... 7 trilyon lira ile zor da olsa üreticiyi korumak için bazı şeyleryapabiliriz... Ancak, bu ko- nudaki kararname bir türlü çıkma- dı. Üstelik kararname çıksa bile pa- ra bankalara gelmeden kimseye inanmıyorum. Güvenemiyoruz..." Manisa Ziraat Odası Başkanı Nu- ri Sorman da istekleri yerine geti- rilmediği takdirde her türlü eyleme hazır olduklarını, bir işaretle yüz binlerce çiftçinin toplanabileceğini söylüyor: "Işittiğimizegöre hükü- met, pamuğa 70 bin liranın üştün- cte fiyat vermemeye kararlı. Üste- lik de prim hiç düşünülmüyormuş. Faiz ve icar bedelleri ile birlikte maliyeti 90 bin liraya mal olan pa- muğu 70bin liraya vermeye asla ra- zı olamayız. Bizim teklifimiz, 80 bin lira fiyat ve15 bin lira da prim. Hü- kümeteğerprim vermezse vergika- çakçılığını teşvik ediyor demektir. Kayıt dışı ekonomiyi zorluyor de- mektir. Prim, vergi kaçakçılannın işinegelmez, ama üreticiye ve dev- lete çok kazandınr... Hükümet. 7 aydan beri daha gübre desteklerini ödemedi. Biz devletten veya sanayiciden daha mı güçlüyüz." Ege Çiftçiler Derneği'nin top- lantısında dernek başkanı Hulusi Tanman'ın önerisi üzerine oybirli- ği ile eylem kararı alındı. Eğer hü- kümet isteKİeri yerine getirmezse, biçimi sonradan tespit edilecek bir eyleme bCtün çiftçiler katılacak- lar!.. • DOSYA: VERİMLİLİKTE HANGİ DUZEYDEYİZ? Dersane fiyatlan enflasyonu solladı Dövizzedelere umut ışığı Girişimciye kırtasiye fırsatı' i i 5 Doğalgazda zor günler Paranıza yön ver TREND HER PAZAR BAYİNIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle