23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLUL 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DİSK Başkanlar Kurulıı • I Fstanbtl Haber Servisi - DİSK Ba«kanlar fCurulu, îon jgelişmeleri değerlendirmek üzere bııgin İsünbulcia ooplanacal. Yapılan .^çıklamava göre. DİSK <Genel Baş^anı Rıdvan e u d a k . OLEVİS Marmara :*>ubesı birusıncükı ttoplantıdan önce. başta SSK •*/« zorunlu tasarruf gibi Bconuların de alınacağı bir a?a>ın toplantısı <t4tizenleyecek. Taksim "Mevdanı'nda "DtSK'in ı" gaze'eMnidağıtacak "Enerji politikası iflas etti' M İZMİR(CurohurivetEge Bürosu) - Çe\ reci ve gönüllü kuruluşlar. "aldatmacaya. VJJÖZ boyamaya \e yalana dayalı * enerji politıkasının i flas ettiğın belirterek en Ivisa zamanda enerji :>ürasının toplanmasını isiediler. SOS Akdeniz İzmir Bürosu'ndan Aylın G'ençoğlu. rayali tafıminlerderı vazgeçilip gerçeâe dörıülmesini isterken Gökova Sürekli Eylem Kurulu Sozeüsü Sa> nur Gelendos!. "Zaman ı yenı enerji polıtıkasınır saptanması gerekiyor" dedi. Hastanelere imam ataması • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Sağlık BakanlığYnın. Daniştay'ın hastanelere ımam uygulamasında yürütmeyi durdurması kararma karşı yaptığı itiraz. Danıştay Genel Kurulu'nca reddedildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu karannda. Danıştay 5 Daîresi'nin yürütmenin durdurulması yolunda verdiğı karannın koşullannın gerçekleştigi belirtılerek. Sağlık Bakanlığı'nın sav fannın, kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte bıılunmadıgı ifadeedıldi. Çiller'den Kazan'a yanıt • .ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çıller. "Türk dış polıtikası lıiçbır ülkenin uhdesınde degildır" dedı. Çiller. dün düzenledıği basın toplantısında. Adalet Bakanı Şevket kazan'ın "Türk dış politikası ABD'den yönetiliyor. Sayın Çiller'e Türk vatandaşlığının öneminı anlatacağız" sözlerinın anımsatılması üzenne. "Böyle birkonuyu basın aracılığıyla elbette eevaplayamayız. Bu konuda eğer böyle bir açıklama olduy>a -ki tereddütüm var- kendi aramızda bunlan konuşarak hükümet uörüşümüzü belli ederız" dedi. TGG açıklaması • İstanbul Haber Servisi - Türkiye GazetecilerCemiyeti Başkanı Nail Güreli. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in promosyon konusundaki yasayı kasıtlı olarak çarpıtıp kamuovunu yanıltmaya çalıştığını söyledi. Erez'in dün promosyonla ilgili sözleri üzerine bir açıklama yapan Güreli. "Başkalannı bilmeyız. ama biz yıllardır promosyonun birtakım kurallara bağlanmasını. basının kimliğine yakışır biçimde ve makul ölçülerde olmasını savunuvorduk" dedi. Yargıya başvuracağmı söyleyen Kesebir ve arkadaşlannın bu hafta sonuna dek ihracı bekleniyor DSP'de ihraç lıaftasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Büient Ecevit tarafından ihraç istemıyle Merkez Disiplin Kurulu'na (MDK) verilen Edirne Milletvekili Erdal Kesebir ile 8 delege arkadaşınm kaderi bu hafta sonuna dek belli olacak. MDK'nin 13 eylül günü toplanarak Kesebir \e arkadaşlan için ihraç karan alabilecegi bildirildi. Kesebir, uzun bir savunma yapmayı düşünmedigini vurgulayarak "Bu yapıdaki MDK beni bağiamaz. Hakkımı yargı önünde arayacağım" dedi Kesebir. olaganüstü kurultay için imza toplamaya devam ettiklerinı. gerekli ımzayı fazlasıyla genel merkezin önüne koyacaklannı söyledi. DSP MDK'nin geçen hafta yaptığı toplantıda. Kesebir ve arkadaşlan için ihraç istemi ele alınmış ve bu kişilerin parti faaliyetlerine katılmalarını engellemek için tedbir konulnıuştu. Savunma için verilen bir haftalık sürenin 13 eylül günü dolacağına dikkat çekilirken. bu tarıhte MDK'nin toplanarak ihraç kararlarını alabilecegi bildirildi. Kesebir. "MDK iiyelerinin niteliklerine inanmıyorum. Birinin kardeşi genel merkezde çalışıyor. Genel Sayman Yaşar Mengi'nin yakınlan. partiye iş y apanlar İVIDK'de. Geçen haftaki toplantı. MDK üyelerine haber verilmeden yapılmış" dedi. Bu yapıdaki MDK'nin kendisini baglamayacağını \ urgulayan Kesebir. hakkını yargı önünde arayacağını söyledi. Olağanüstü kurultay istemlerinın reddedildiğine dikkat çeken Kesebir. "Genel merkez, kurultay delegesi listesini açıklasın. İmza toplamaya devam ediyoruz. Gerekli inızayı fazlasıyla önlerine koyacağız™ dıye konuştu. Olaöaniistü kurultav i.stemlen reddedilen delegeler adına yapılan açıklamada da şöyle denildi: •*Baş\ urunun geçerli olabilmesi için gerekli olan beşte bir rakamı 151 olarak gösterilmiş. kurultay delegelerinin sayısı ise 750 olarak açıklanmıştir. Bu, hayali bir sayıdır. 2 Fkinı 1994 kurultay ında kurultay delege sayısı 678 olarak gösterilmiş, kurultay a katılanların ise 611 'de kaldığı açıklannuştır. DSP tiizüğünün 29. maddesi, olağanüstü kurultay başvurusunun kurultay delegelerinin beşte biri ile yapılabileceğini öngörmüştür. Bu rakam da 136'drr. Başvuru 141 imza ile yapılmıştır. fmza verenlerden 14'ünün inızalannı geri çektikteri, 4'üniin DSP'den ayrıhp başka partiye geçtikleri. başv uruda imzası bulunan bir partilinin de baş\ uru tarihinden önce delegelikten istifa ettiği ileri sünilnıüştür. Hangi demokratik iilkede kurultay delege listeleri hem delegelerden hem medyadan gizlenmektedir? Hangi demokratik ülkede kurultay delegelerinin haklı kurultay istemleri. böiücülük ve hizipçilik olarak suçlanmaktadır? DSP genel merkezinin. resmi kurultay delegesini açıklamasını talep edİNoruz." Hatay Barosu 'Kemalistler neden susuyor?' İSKENDERl N (Cum- huriyet) - Hatay Barosu Başkanı Nabiİııâkyargıda- kı gericı kadrolaşmanın hızla sürdügüne dikkat çe- kerek "Atatürkilkevedev- rimlerinden adım adım uzaldaşılıyor. Atatürkçü- lerneden hâiâ suskun " de- di. Yargının bağımsız olma- dığını vesorunlannyığıla- rak arttığını v urgulayan Hatay Barosu Başkanı Na- bi Inal. şu değerlendirme- leri yaptı. "Bugün ülkemizde yar- gı bagımsızdegildir. Hâki- mi. sa\ cısı. a\ ukatı ile yar- gı bağımsız olmadığı için çarpıklıklaria karş> karşı- ya kalınıruştır. Clkeninçag- daşhktan çıkanlıpçaguıge- risine. aydınlık yerine ka- ranlıga gömülmesini iste- yenJer kol gezmektedir. Ge- rici kadrolaşma hareketi biitütı hajy la de\am etmek- tedir. Atatürk ilke ve dev- rimlerinden adım adım uzaklaşılmaktadır. Bu vol- da sistemli ve hissettirilme- den gerceklestirihnesine ça- lışılan planlar uygulama- ya konulmaktadır." Baro Başkanı înal. öz- gürlükçü demokrasıyi ve hukukun üstünlüğünü sa- vunanlann büyük bir ses- sizlik içinde oluşunu da üzüntüyle izlediöinı belirt- tı. Înal. •'Atatürkçüler.dev- rim ve iJkelerini savunan- lann büy ük bölümü neden suskunluk içinde. Bu ilke- lerden ödün verilmesine duyarsız kalanlar. konu- nun ciddiyetini anlayama- yanlar giderek çoğalmak- tadu-** cörüşünü dile eetır- dı. Şanlıurfa Barosu Baş- kanı Mehmet Alagöz de y aptıgı açıklamada. yargı. yürütme v e yasamanın ba- ğımsız olamadığını öne sürdü. Sıyasetin müdaha- lesıne bırakılmış yargının denetimi konusunda bir şeyler beklemenin safdil- lik olacagını sav unan baş- kan Alagöz. şöyle dedi: "Yargının, gerektiginde dev letin en üst biriminden en alt diizeyine kadar her- kesi \e her yeri anında de- netleyebilecekvecezalandı- rabilecek biryapıya ka\ uş- turulması gerekir. Nitekim İSKİ > e Mercümek olayla- nnda katedilen mesafeler ve mevzuatengeli nedeniy- leyapılamavan müdahale- ter, jargıjı etkisiz bir gö- riinüme itmiştir. \argının önündeki tıkanıklıklar ve çürüklükler büsbütün sis- temi tıkamaktadır." ÇİZMEDEN YL KARI MUSA KART TMMOB 'Kazan'm tavn ikiyüzlülük' A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBB Başkanı Prof. Dr. Eralp Özgen'in adli yıl açılış töreninde yaptığı ko- nuşmaya suç duyurusu teh- didiyle yanıt veren Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. bir- lik yönetiminde Özgen'ı dev- re dışı bırakma arayışına uir- dığı ögrenildi.. TMMOB Baş- kanı Yavuz Önen. Özgen'e suç duyurusu tehdidiv le ya- nıt veren Adalet Bakanfnı "ikiyüzlülük'"le suçladı. Kazan'ın hukukçular ta- rafından "A\ ukatlık yasasını bilmiyor" değerlendirmcsıv - le karşılaşan "TBB'de nispi temsil formülünü" gerçek- leştırme aravişında olduğu bildirildi. "Akit" gazetesin- deki birhabcrdede Kazan'ın öngördüğü yasa deği^ıkliği- nin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren TBB'de seçim ya- pılrnasını saölamayı amaç- ladığı kaydedildi. Önen: Yargıtay Başkanı Müfrt ütku ve Prof. Özgenin hükümetin RP kanadıyla il- gıli eleştırel açıklamalarına yanıt veren Kazan'ın TBB Başkanı hakkında gerekirse suç duyurusunda bulunaca- ğını bildirmesinın laik-anti- laik çatışmasını alev lendirdi- ğini vurguladı. Kazan, 1291 yargıç ve savcıdan 980'inin kendi isteğiyle tayin istediğini belirtti 6 Siirgün kararnamesi 9 HSYK'de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Şevket kazan'm. bü- y ük çoğunluğu laık. Atalürkçü \ e de- mokrat olan >argıç \e savcıları kap- sa\an 1291 kışılık. ~siirgün kararna- mesi" ile ilgılı taslak. dün Hâkımler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK)görüşülmeyebaşlandı. Kazan. taslağın görüşülmesının üç-dört gün sürebıleceğını belırtirken taslağın kap- samında herhangı bırdaraltma vapıl- mayacağını söyledı. Adalet Bakanı Kazan. dün kurul toplantısmdan önce gazetecilenn so- rularınıyanıtlarkenkararnamenmga- _vet ıvı hazırlandığını sav undu. Kazan. kendısının kurulun sadeçe bir üyesı olduğunuanımsatarak "Önemliolan. yüksek kurulun vereceği karardır. Ku- ruldan ne karar çıkarsa çıksın saygı- lıyız" dedı. Kararnamede isimlen yeralan 1241 y argıç v e sav cıdan 980'ınin kendı ıs- teğıvle tavın ıstedığını sav unan Ka- zan. "Bu memleketin her tarafi birbi- rinden güzeL her yerinde görev yapı- !abilir"dfye konuştu. DGM'lerdegö- rev yapan 30kadar vargıç ve savcının görev sürelerinin uzatılacağını anım- satan Kazan. kurul toplantısında bu ko- nunun da görüşüleceğinı sövledı. Bırgazetecının. "Attığımadımıge- ri almanı" ^eklınde bir açıklaması ol- duğunu anımsatması üzenne Kazan. şöv le dedı: "Ben geri atrnanı diye bir şe> yok. Ben kararnameyi geri alma- dıın. Kararnanıc orada. Kararname- dedeğiL bu bir taslaktir. Karan HSV K verecek. Karar, \ üksek kurulun kara- ndır. Benim karanm değiL Tepkiler ta- mamen sunidir. Gerçekle bir alakası yoktur. Elbette bu memlekette herhan- gi bir tayin kararnamesinde. tayini v'i- kan bir insanın beğendiği. beğenme- diği şeylerolabiür. Bu nurmaldir. Ama, bu memJeketin her tarafı de\ let hizme- tine layık verlerdir. Onun için, zaten Adalet Bakanlığı'nın atamalar konu- kaııı Prof. Dr. Eralp Özgen ise HS^'K'nın mevcut vapısinın. vargıç ba- ğımsızlığını önemlı ölçüde ortadan kaldırdığını belirtti. Özgen. "^eniTür- ki\e" dcrgisının ağustos sayısında "\'argıReformu"ba»lığıvlayayımla- nan bövle^ısınde. Adalet Bakanı'nın yüksek kurulun üzerınde dolavlı da olsa bir etkiMiıın söz konusu olduğu- ııu belirterek kurulun 7 üvesının de \ar- gıtav \e Danıştay dan olması gerektı- ğını bıldırdı. HS^'K'nın. bakan ve mübte^arharıç 5 üyesının Danıştay ve L«.azan, kararnamenin görüşülüp yayımlanmasının üç- dört gün sürebileceğini söyledi.TBB Başkanı Özgen, HSYK'nin görüştüğü 1291 kişilik vargıç ve savcılar kararnamesinin içine. Atatürkçü, laik \ e demokrat kişilerin yedirildiğini söyledi. sunda bir yönetmeliği var. Hepsi bu vönetmelik çerçe\esinde > ürür. O ne- denle. burada hiç de ö> le basının \an- sıttığı gibi sürgüntealakalı biryan >ok." HSS'K'nın yakla^ık 5 >aat süren toplantısmdan sonra Kazan. yaptığı açıklamada da görüşmelenn aayet nor- mal bir şekılde sürdüğünü belırterek "Taslağın aşağı yukarı beste birini gö- rüştük. Tam bir u> um içinde çalışıyo- ruz"" dıye konuştu. Türkiye Barolar Bırlıâı (TBB) Baş- \'aruıtay 'dan .seçıldığını anımsatan Öz- gen. bu üyelerin aynı zamanda seçil- dıklen daırelerde de görev lenrun -;ür- düğiinü. bu nedenle ışlerının çok ağır olduğuna dikkat çektı. Özgen. şöy le dedı: "Herşeydenönceyapılmasıge- rekea HS YK üyesi olan >argıçlann, bu görevleri devam ettiği sürece, kendi dairelerindeki görev lerinden izinli sa- y ılmalıdırlar. Bütün mesailerini bu ku- rulun çalışmalanna vermeleri gerekir. Ay nca. bu kurulun kendi personel mü- düriüğü yoktur. Bunun sonucu olarak atanıa listeleriAdakt Bakanlığı'nda ha- zırlannıaktadır. Ve bu listeler kurula sunulmakta. kurul da bu listeler ü/o rinde çalışma yapmaktadır. Bu tak- dirde yargıç güvencesi tehlikeye gir- mektedir. N üksek kurulun teftiş kuru- lu da bulunmamaktadır. Teftiş kuru- lu bakana bağlı çalışmaktadır. O hal- de gelecek her teftiş raporunda. her za- man siyasi etkilerin sö/ konusu olma- sı olasıdır. Bunlar yapılmadan HSV K'nin bugün için gü\ence sağla- dığını söy temek çok zordur." Özgen. HSYK'nin görüştüğü 129! kışılık yargıçlar ve savcılar kararna- mesinin ıçıne. Atatürkçü. laık ve de- mokrat vargıç ve savcılannbilınçlı bir şekıide yedirildiğini belirtti. Özgen. şunlan kaydettı. "Tabii bu 1291 kişi- nin hepsi böyle değil. Çoğu gerekli adamlar, ama içinde 10 kişi bile böyle cezalandırılıyor olsa yargıç güvencesi yara aiır. Çünkü benim inancım şudur ki, insanlardan kahramanlık bekle- memek lazımdır. Ohaldeyargıçgü»en- cesini öylesaglamalıy ız kL yargıç ve sav- cı kahramanlık yapmadan inancı doğ- rultusunda karar \erebilsin. Elimiz- deki supap. yüksek yargıçlanmızdır. \ma onlar da insan. Onlann içinde de belirli bir ideolojinin. bir siyasi görii- şün adamı var da bunu etkilemek is- terse bu her zaman, her kurumda kar- şımıza çıkabilecek bir şey dir." UZYAZII ORHAN BİRGİT Amerikan haber ajansı Associated Press, dün dünyanın dört bir yanında abonesi olan gazete, radyo ve televiz- yonlara geçtiği bültenler arasında bir de araştırmaya yer verdi. Ajanslar, abo- nelerinin editörlerine kolaylık olması amacı ile böyle araştırmaları zaman zaman bültenlerine alıyor. Dünkü araş- tırma da bunlardan birisiydi ve "dün- yanın baştan başa yolsuzluk skandal- larıyla çalkalandığı" anımsatılarak, bu yolsuzluklardan en guncel olanları sı- ralanıyordu. AP ajansına göre yolsuz- luk savlan Hindistan Kongre Partisi ve İtalyan Komünist Partisi'ni iktidardan düşürmüştü. Güney Kore'de iki dey- let başkanı bu yüzden cezaevindeydi- ter. Ajans, Bangladeş Başbakanı Ha- lide Ziya ile ispanyol Başbakanı Feli- pe Gonzales'in bu nedenle devrildik- lerıni araştırma-haberinde anlatıyor. NATO Genel Sekreteri VVilly Claes'ın hakkındakı yolsuzluk savlan yüzünden görevini bıraktığını yazıyordu. Amerikan haber ajansının dünkü araştırma-habe- rinde bızden de bir isim vardı. Ajans, eski Türk Başbakanı Tansu Çiller'in hakkındaki yolsuzluk iddiaları yüzün- den. "itibardan düştüğünü", evetyan- lış okumadınız, "iktidardan" değil, iti- bardan düştüğünü yazıyordu. Eminim. Tansu Çiller'in son Irak kri- zi uzerine ayaküstü verdiği demeçleri le yeniden güncelleşmeye çahştığı ya- Kafası Kanşan Meslektaşlar bancı basında, kendisinin Türkiye Cum- hurfyeti hükümetinin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olduğunu da anımsayanlar, bu yazıdan dolayı iy/- den iyiye kafalannın karıştığını fark et- mişlerdir. Bir haber kuruluşunun, örneğin bir radyo ve televızyonun ya da gazete- nin haberieriyle ilgili redaktörlerden bi- risisiniz. Önünüze yukanda alıntılarını yaptığım AP haberi getirildi. Bakıyor- sunuz, bu ünlü Amerikan haber ajan- sı, bütün dünyanın baştan başa yolsuz- luk skandallarıyla çalkalandığını söyle- yerek son yıl içinden çarpıcı ömekler veriyor. Stz, bu bilınen doğruların ışı- ğındasayılan isimleri biryananot edip onlann skandallar sonundaki durum- ları hakkında yazılanlan kendi bilgile- riniz ya da arşiv kayıtlarınız içinde doğ- rulatacaksınız. Dünyanın sayılı haber ajansları için- de olan AP'nın bu bülteninde yazılan isimlerin de o isimlerin bugünkü durum- larınında "c/oğrıLy"olduğundan kuşku- nuz olmayacak bir küçük araştırma sonunda, "acaba" dıyorsunuz kendi kendinize, "Acaba Türk polıtıkacı için yazılanlarmıyanlış, yoksa onun iktidar- da olduğu mu doğru değil?" Kısa bir araştırma, o arada belki de kurumunuzun Ankara ya da \stan- bul'daki muhabiri ile küçük bırtelefon konuşması. dünyanın bunca önemlı olayı içinde sıze anımsatıyor ki. Tansu Çiiier adındaki bu pplıtikacıyı Hintli. italyan, Güney Koreli, ispanyol meslek- taşlarından ya da Bangladeşlı hem- cinsınden farklı bir konumda tutan ay- ncalık, onun sadece ve sadece Türk olu- şundan doğmaktadır. Şayet, bu ayncalığın nedenlerini araş- tırmak için -yeterli vaktiniz var da- Ba- yan Çiller'in ülkesi ile ilgılı geniş bılgi- lere göz atarsanız göreceksiniz kı, Türk- ler birçok ulusun yurttaşlanndan daha çok kendilerini övmek ya da övülmek- ten hoşlanırlar: "Türk gibi kuvvetlı", "Çal/ş, övün, güven", "Bir Türk dün- yaya bedeldir" gibi özdeyişleri vardır. Ama özellıkle politik belleklerinm yete- rince guçlü olmadığı da bir gerçektir. Bundan ötürü de Hindıstan'ından Ko- re'sine, italya'dan ispanya'ya. Bangla- deş'ten NATO'ya kadar birçok devlet ya da uluslararası örgütün yöneticileri için göstermesi doğal olan tepkiyi, en başta Tansu Çiller'in genel başkanlık yaptığı partınin yöneticileri ve üyeleri ol- mak üzere Türk halkı neredeyse unut- mak üzeredir. Çünkü o ülkede bir baş- ka eski başbakan, bundan yıllarca ön- ce "Kışının hafızası. unutkanlıkla yok- sundur'' gibilerinden bir özdeyişe im- zasını atmış. kendi icraatına bu özde- yişi adeta kalkan yapmıştır. Kaç politika önde geleninin yolsuz- luk savlan ile iktidardan düştüğü. par- tisınin iktidarına mal olan bir sonuç ha- zırladığı, istifa ettiğınin sıralandığı bir lis- tede adınız geçecek. Ama sizden sa- dece "itibardan düştüğünüz" biçımin- de söz edilecek. Bu ancak ünlü özdeyişlerimiz arasın- da olan. tabıı bizden başka hiç kımse- nin kendi dillerıne çeviremeyecekleri. çevirseler bıle bir anlam çıkartamaya- caklan "Biz bıze benzeriz" atasözü ile açıklanabilir. • • • Ülkesınırlarını dört bir yandançevir- mış bunca sorun arasında, bu araştır- ma-haberini değerlendirmenin yeterli biçimde güncel olmadığını düşünen- lerimız de çıkacaktır. Onlar ve başka- ları. Yanı Tansu Çiller'in örtülü ödenek- le ilgili öykülerı ortaya atanlar, bu ko- nudakı dosyalardan bahsedenler. so- ruşturma önergeleri verenler, bu öner- geleri destekleyenler ve dahi aynı kişi ile ilgili başka olaylan da gündeme ge- tirip sonra tümünü birden siyaset buz- dolaplannın derin donduruculanna ko- yanlar. acaba ünlü AP ajansının gün- cel araştırma bülteni bir şeyler anlatı- yor mu? Yine dün bir gazetemizde yer alan bir haberden öğrenıyoruz ki. Türkiye Dışiş- leri Bakanı, 23 eylülde Birleşmiş Mil- letler Genel Kurulu'na katılmak için New York'a gitme hazırlıkları yapıyor- muş. Beraberındeki heyete sadece korumalan ıçin ondört görevli polis memuru alacak olan Dışişleri Bakanı, kendisinden önceki meslektaşlarının kaldığı oteli beğenmediği için geceliği 4 bin dolardan bir suit odanın bulun- duğu başka bir otelde yer ayırtmış. On günlük gezinin ülke bütçesine 350 bin dolara mal olacağı da bu haberde bil- dıriliyordu. Çok merak ediyorum: AP bülteninde. adı yolsuzluklara kanşan öteki politikacılann kimi cezaevini. kimi siyasetten uzaklaşma yolunu tutarken, "itibannıyitirmiş"bir politikacı. ama "anlışanlı" Türk Dışiş- leri Baka,ıı olarak bu geziye çıkan Tan- su Çiller'e, Amerika'daki gazeteciler- den, "Sizi ıktidarda tutan giz, hangi yeteneğınizden geliyor" biçiminde bir soru yöneftırse DYP Başkanı, partideki vefalı arkadaşlarını mı. yoksa Erbakan Hoca'yı mı öne çıkartacaK? POLİTİKA GUNLUGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kim Galip Gelir?.. Yazımızı dün şöyle noktalamıştık: "RP kurulu düzenin partisi mi, değil mi? RP'de parti içi demokrasi işlıyor mu, işlemıyor mu? Haydi bakalım RP'liler bu soruya yanıt verin!.." Sorumuza değişik yanıtlar geldi. Adının açıklan- masını istemeyen bir RP milletvekıli şöyle dedi: "RP'de parti içi demokrasi işlemıyor, bizim RP de biranda kurulu düzenin partisi oluverdi..." Dedim ki: "RP'de bir bölünme olabilir mi?" Yanıt: "Şu anda böyle birhava yok. Ama bir yıl sonra ne olur bilinmez..." Soru: Mehmet Tellioğlu, 'Ben görevden alınmadım, sa- dece Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan'ın ya- zısı geldi. Görevden el çektırme MKYK'nin üçte iki ala- cağı bir kararla olur' diyor..." Yanıt: "Öyle olması gerekir..." Soru: "RP Ankara // Başkanı Tellioğlu 'na görevden el çektirme yazısını gönderen kişi Genel Başkan Yar- dımcısı Recai Kutan'dır. Tellioğlu, Kutan'ı önemse- miyor anlaşıldığı kadanyla..." Yanıt: "MKYK karan yok, Tellioğlu haklı. Kutan, tekbaşı- na karar alamaz..." Soru: "Genel Başkan Necmettin Erbakan'a danışma- mış mıdır?" Yanıt: "Orasını bilemiyorum..." Soru: "RP Ankara il Başkanı Tellioğlu, Genel Başkan Yar- dımcısı Kutan'a kafa tutuyor. Diyor ki: 'Biz RP'nin 27 yıllık söylemme sahip çıkılmasını istiyoruz.' Soyler misiniz bu ne demek?" Yanıt: "Tellioğlu doğru söylüyor. RP hani rantiyecilere karşı savaş açacaktı?" Soru: "Siz onu RP milletvekili olarak Erbakan Hoca 'ya so- run, bana değil..." Yanıt: "Zamanı gelince soracağız. Bu ışin arkasında olan- ları RP tabanı ve delegeler çok lyi biliyor, tanıyor..." Soru: "Kim onlar, açıklar mısınız?" Yanıt: "RP Ankara II Kongresi'ni kaybeden Zeki Çelik'/n arkasında Melih Gökçek. Recai Kutan görünse bi- le, ANAP'lı Abdülkadir Aksu, Korkut Özal, Ali Coş- kun ve Cemil Çiçek vardır..." Soru: "Hepsi bu kadar mı?" Yanıt: "Hayır değil... Köşe dönücü ve kendilerini 'dindar' diye tanıtan işadamları, sanayiciler, yıyicıler ve sizin sık sık yazdığınız 'din baronu'nun yakın çevresi..." Soru: "Din baronu yok mu?" Yanıt: "Oda varama, genplanda. Ancak iplerherzaman olduğu gibi elinde..." • • • RP Ankara il Başkanı Mehmet Tellioğlu diyor ki: "RP Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan beni gö- revden alamaz, ancak Erbakan Hocamız 'Istemıyo- rum' derse, il başkanlığından istifa ederim..." Tellioğlu resmen kafa tutuyor!.. Acaba Tellioğlu kimden güç alıyor? Yanıtı ortada: Oğuzhan Asiltürk ve Tayyip Erdo- ğan... RP içindeki 'radikal kanat' atağa geçıyor ve parti- de 'mücahıtlergrubu' ile birlikte Erbakan'a karşı mu- halefeti başlatıyorlar... Ne diyor Rize Milletvekili Şevki Yılmaz: "Refah V saran eski ıhlası, eski Allah 'a bağlılığı gö- remiyorum. Bu büyük bir felakettir..." RP içinde Şevki Yılmaz gibi düşünen kaç milletve- kili bulunuyor? Bunun da yanıtı hazır: 'Şu anda 25-30 milletveki- li... ' RP Genel Merkezi bugüne dek sekiz ıl kongresini geçersiz kıldı ve Ankara'nın da iptal edilmesiyle par- ti içindeki hesaplaşma su yüzüne çıktı... Hesaplaşma. RP içinde daha da artacak ve hare- ketlilik kazanacak. Radikal kanat, RP içinde güç el- de etmek için her yolu deneyecek. Akit, Yeni Şafak adlı gazeteler RP içindeki radikal kanada destek veriyor. Yine Kanal 7 televizyonunun şimdilerde 'tarafsız' gözükse bile Tayyip Erdoğan'ın etkisiyle 'radikalgrup'u destekleyeceği sanılıyor... • • • RP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal'dan sonra Rıza Ulucak. L olup bitenleri' şöyle değerien- dirıyor: "Biz bir orduyuz, ast üstünü dinlemezse gereğiya- pılır..." Yeni Şafak yazarı Ahmet Taşgetiren bu sözlere ya- nıt veriyor: "6u noktada RP merkez yönetiminde ciddi bir za- af gözleniyor. Sayın Tekdal ve Ulucak'm yaklaşımla- rı bir 'cemaat parti' anlayışı çerçevesinde, 'sadakat' işareti olarak görülebi/ir..." RP'de sarsıntı başladı... Bunun böyle olacağı zaten aylarönceden belli de- ğil miydi? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya m Pfanet.com. TR DYP'den ağır eleştiri 'Yılmaz ABD'de kumardan kurtulabilir' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Grup Baş- kanvekili Saffet ArıkanBe- dük. tedavi gördüğü ABD'de hükümetin Kuzey Irak politikasını eleştiren ANAPGene! Başkanı Me- sut \ ılma/ ı suçladı. ANAP liderı \'ılmaz'ın oğlunun okulunu bahane ederek ABD'de "ze\k-ü sefa âle- mindebulunduğunu" sa\ u- nan Bedük. "Başka önem- li memleket meselesinde yurtdışına kaçarek kumar- dan kurtulmayollannıara- dığını bahaneedecektir" de- di. Saffet Ankan Bedük. Yıl- ınaz'ın herönemli ülke so- rununda Türkıye'den kaç- makla ünlü olduğunu ılerı sürerek. "Şimdi öğreniyo- ruz ki. Yılmaz, ABD'de ço- cuğunun okul kaydını yap- tırmak bahanesiyle sigara bırakma ve zayıflama se- anslanna katılmaktadır. Bir önemii nıemlekef meselesi söz konusu olduğunda yine yurtdışına kaçarak. mutla- ka bu sefer de kumardan kurtuima yoüarınıaradığmı bahane edecektir" dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle