Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
m
Kürt devletinin
sakıncası yok'
• ANKARA (LBA)- CHP
Tunceli Millenekili Orhan
Veli Y'ıldınm, "Kuzey
Irak"ta bir kürt devletinin
kurulmasındd birsakınca
yoktur" dedi. Orhan Veli
Yıldırıır.. haftalık -Ülke'
dergisine vaptıgı
açıklamada, Kuzey Irak'ta.
ABD ve Batılı ülkelerin
bağımsız bir Kürt
devletimn kurulmasına
yönelik. gözle görülen bir
isteklerı olmasa da bir
hazırlık ıçinde olduklannı
söyledi. Yıldınm. "Bence
Irak'ın o bölgesinde
bağımsız bir Kürt
devletinin kurulmasının.
oradaki otonte boşluğunun
giderilmesinin Türkiye'ye
hiçbir zaran olmayacaktır.
Nıhayet Türkıye. o bölgede
•kendisine has bir muhatap
bulmuş. hiç değılse
^orumlu bir otoriteyle karşı
karştya kalmış olur"
açıklamasını yaptı.
Şeyh Osman ile
Parsadan komşu
• ANKARA (LBA)-
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın hımayesinde
Ankara'da irtıbat bürosu
açan Kürdistan Islami
Hareket Partisi lideri Şeyh
Osman'ın. dolandırıcı
.Şelçuk Parsadan'ın
komşusu olduğu ortaya
çıktı Suudi Arabistan
pasaportu ile Türkiye'ye
giriş-çıkış yapan Şeyh
Ösman. Reşit Galıp
Caddesi'ndeki birdaireyi
konut olarak kullanırken
aynı apartmanın 4 No'lu
dairesınde de Başbakan
Yardımcısı \e Dışışleri
Bakanı Tansu Çiller'i
.dolandırdığını açıklayan
Selçuk Parsadan'ın
cezaev ine girmeden önce
.orurduğu belirlendi.
Müşavir Özsöz
yoğun bakımda
• ANKARA (AA)-
Başbakan Necmettin
Erbakan'ın konvoyunda
jTneydana gelen trafik
kazasında ağır yaralanan
Başbakanlık Basın
Müşav ın Nazır Özsöz'ün
hayati tehlikeyi
atlatamadığı bildirildi.
'Hastane yetkılileri. yoğun
bakımda bulunan Özsöz'ün
solunum cihazına bağlı
olduğunu belirttiler.
Başbakanlık Basın
Müşav in Özsöz. dün gece.
Cumhurbaşkanı Şüieyman
Demirel'ın Yüksek Âskeri
Şûra üyelerıne verdiöi
yemeğe katılan Başbakan
Erbakan'ın konvoyunun
dönüşü sırasında, Atatürk
Bul\arı Farabi Sokakginşi
yakınlarmda arkadan bir
koruma aracının çarpması
sonucu ağır y aralanarak.
Se\gı Hastanesi'ne
kaldınlmıştı. Kazada.
Özsöz'ün bulunduğu aracın
sürücüsü Dursun Yıldız da
hafif varalanmıştı.
Tarihe
geçeceğiz'
• AKSARAY(AA)-
De\ let Bakanı Mehmet
Altınsoy, yakın bir
gelecekte bütçe açığını
kapatıp açıksız bütçe
yapan ilk hükümet olarak
tarihe geçeceklerini
söyledi. Bakan Altınsoy.
Aksaray "ın Sanyahşi
ilçesinde. yurîtaşlar
tarafından yaptırılacak
ttğrenci yurdunun temel
•atma törenindeki
konuşmasında. RP-DYP
Hükümetinin kısa
zamanda büyük işler
başardığını ifade ederek
?unlan söyledi:
"Hükümetimizin kaynak
sorunu bulunmuyor. Bütçe
açığinın üçte birini
lıapatacak 550 trilvon
riralık kaynak temin
edilmiştir. Yakın bir
gelecekte. bütçe açığını
kapatıp açıksız bütçe
yapan ilk hükümet olarak
tarihe geçeceğiz."
16TÜPk
yakalandı
P BÜKREŞ(AA)-
Romanya'da, yasadışı
yollardan Macaristan'a
girmeye çalışan 16
Türk'ün yakalandığı
bildirildi. Polis
yetkılilerinin \erdikleri
bilgiye göre 3"ü kadın 16
kişi, Bükreş'in 620
kilometre kuzeyindeki
iŞatu Mare köyünden
Macaristan'a. oradan da
Almanyaya geçmeyı
•planlıyorlardı.
-Yetkililer. bu kişilerin
yollannı bulmak için
Romanyalı bir rehber
kiraladıklannı. ancak
köylülerin şüphelenerek
polise bildırmeleri üzerine
ele geçinldiklerini
söylediier.
HABERLER
CHP lideri Baykal'ın C u m h u r i y e t e demeci
'Erbakan ve RP'yi bu
noktaya getirenler, RP
ile mücadele edemez'
W
RP iktklaraım
kapısını Ecevit açü'TÜREV KÖSE
AJVKARA - CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, Başbakan Necmettin Erbakan'ı
"kurulu düzenin son üyesi ve düzenin, gö-
zükarasavunucusu'*. RP'yı de "belkemik-
siz, statükopartisi" olarak nitelendirdi. Bay-
kal. "RP'li iktidarın kapısını açan anahta-
nn sahibi" olmakla suçladığı DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'e de "RP'li bir ikti-
darı önlemenin yolu, seçimlerde BBP'yi
.VlecuVe taşıyan ANAP'ın peşine takılnıak
değildir. Erbakan'ın malvarlığını örtbas
edenlerin, RP'nin bu nokta> a gelmesine ne-
den olanlann, RP'ye karşı mücadele konu-
sunda laf söytemeyehaklan yoktur" diye çat-
tı.
Baykal. RP'ye karşı mücadelede. ''laik-
lik'' vurgusunun öne çıkmamasına yönelik
görüşlere de. "Belli bir alanda RPçizgisine
göz yummak isteyen insanlar. o anlamdaki
vurgulamalardan tedirgin olabilir. Her plat-
formda mücadelenin temel kuruluşu CHP
olacak" sözlenyle karşı çıktı. Baykal. "Vıt-
rindeydik, ama yönlendiremiyorduk, sece-
nek olduğumuzu anlatamadık" sözlenyle
de SHP'nin iktadarortaklığı dönemini eleş-
tirdi.
CHP lideri Baykal. RP'nin iktidar döne-
mi \e bu dönemde izlenecek muhalefet stra-
tejine ilişkin Cumhuriyet'ın sorularını ya-
nıtladı. Bavkal'm çeşitli konulardaki de-
ğerlendirmeleri şövle:
RP'nin iktidan: Belkı de. ilk kez eum-
huriyet düzeninın temel felsefesıne, temel
değerlerine inandığını söy leyemeyen. bir
anlamda cumhuriyet dönemini oluşturan
birikime karşı bir tepki özelliği taşiyan bir
partı başbakan çıkararak. hükümetin ağır-
lıklı ortağı olarak işbaşınageldı. Bunun de-
mokratik rejim açısından bir anlanıı var.
Türkiye'dedemokrası. cumhuriyete reaksi-
yonu hazmedebilecek bir düzeye gelmış
görünüyor. Bu dönemın Türkiye'yı aşan
birönemi var. Din-siyaset ilişkısı açısından
Türkiye. uluslararası bir laboratuvarkonu-
munda.
RP'nin uyumyetenegi. RP'nin ıçm-
de bulunduğu kabııı şeklini alan bir hare-
ket olduğu ortaya çıkmıştır. RP'nin içinde
bulunduğu ortama. ıktidarda olağanüstü
uyum sağlama yeteneğinin. kendi içinde
ona destek veren toplum kesimlerinde ne
gibi sorunlar varatacağı ilgi ile izlenmeye
değer. RP'nin bu u> um yetenegi. hem eko-
nomide hem uluslararası ilişkiler çerçe\e-
sinde. hem de toplumun etkin ve duyarlı ke-
simleriyle ilişki bıçınılerınde açıkça orta-
ya çıkmıştır. RP'nın özde sergilediği es-
nekliğin. Taksim Camıi gibi simgesel açı-
lımlarla dengelenmesı çok güç olacaktır.
RP'deki bu aşırı esnekliğin. Türkiye'deki
cumhuriyet dönemı bırikiminın v e demok-
ratik rejimin bir başansı olarak değerlen-
dirılmesi mümkündür Refah hareketinin.
belkemığınden >ok»un olduğu orta>a çık-
mıştır. İdeolojık özünün Mradan bırpopü-
lizme, içi boş bırpropaganda söylemine in-
dırgenebıleceğı ortaya çıkmıştır.
RP, statüko partisi: RP. bugüne kadar
sürdürdüğü muhalefet >öyleıninin tam ter-
sı olarak tipik bir kurulu düzen. statüko par-
tisidir. Bu. açıkça kurulu düzen partisi ol-
duğunu iddia eden partilerlc işbirliğinde
ıdeolojik engellerle karşılaşmamasında da
kanıtlanıyor. Kurulu düzen partilerinin RP
ile iktidar ortaklığı için hızlı bir rekabet
içindeolmalan da. RP'nin gerçekyüzünün
onlarca da doğru tespit edildiğini gösteri-
Örnek olmalıyız'
Şer'i hükümlü
anlaşmaya
tepkiler sürüyor
HÜLVA TOPCU
CHPGaziantepMılletvekili Hikmet
Çetin. RP. DYP ve ANAP'ın o>lan>la
TBMM'de kabul edılen "lslam'İ''lkele
ri Arası Yatının ve Ibracat Kredi Si-
gortası Kurumu" adlı kuruluşla ılgılı an-
laşma metnı tasarısinın D'ı'P-CHP ko-
alısyonu döneminde CHP'Iı bakanlann
ımzasıyla Mechs'e sunulduğu volunda-
ki eleştırilere "Benim zamanımda an-
laşma ile ilgili olarak Dışışleri BakanİH
ğı'ndan olumlu görüş gelmişti" v anıtı-
nı verdı. CHP Ankara Mılletvekılı Ali
Dinçer ıse anlaşmanın anayasava aykı-
n oldugunu vurguJayarak "Bizfslam üJ-
kelerine laiklik ilkesh le örnek olmah\-
dık" dedı.
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edi-
len "lslam Ülkeleri Arası Yaünıtı ve Ih-
racaat Kredi Sigortası Kurumu Kuru-
luş Anlaşmasrnın onayianmasına tep-
kı sürüyor. 1992 yılında Cıdde'de ım-
zalanan bu anlaşmanın 57. maddesinın
4. fıkrasında "Şer'i hükümlerle çauşa-
cak ve kurumun şer'i hükümlerv göre
faalhet göstermesini engelleyecek hiç-
bir değişiklik Napılamaz" ıbaresı geç-
tığine dikkat çeken Dinçer. anlaşmanın
anayasaya aykın oldugunu vurguladı.
Anlaşmanın altı cümlesının "Islami U-
keler ve klealler tenıeline da> alı olacak-
tır.... Şer'i hükümlere uygun olarak ,
Şer'i hükümlere uygun bir mekaniz-
ma__ Şer'i hükümlere uygun yatınm si-
gortası™,*' dıye başladığını behrten Ali
Dinçer. "Bu anlaşmaana\asamızınde-
ğişmez laiklik ilkesi \e 'Egemenlik ka-
yıtsız şartsız milletindir' ilkesine aykı-
ndır. Ana> asanın ikinci maddesinde bu
çok açıkça belirtiimiş. Biz kürsüdc etti-
^mizyeminedeaykıngördüğümüziçin
CHP olarak bö)İe bir anlaşmanın tar-
tışılma$ının bile mümkiin olmatacağı-
nı belirttik. Karşı cıknıamızın nedeni bu-
dur" dedi.
Ali Dinçer. aynı anlaşmametni tasa-
nsının 1995 yılında DYP-CHP koalis-
yonu döneminde CHP'Iı bakanlann ım-
zasıyla TBMM'ye gönderildıği yolun-
dakı eleştınlere. "TBMM karanvla bu
anlaşma onaylanmasaydı biryanlişıdü-
zeltme şansına sahip olabilirdik" yanı-
tını verdı. Türkıye'nın lslam ülkelen ara-
sında ağırlığı oldugunu söyleyen Ali
Dinçer. laiklik ılkesinin korunmasının
dığer ülkelere de örnek olacağını savun-
du. Başbakan yardımcılığı dönemin-
de anlaşma mernı tasarısının altma im-
za koydu|u gerekçesiyle eleştirilere
maruzkalan Hikmet Cetin ıse "Benim
zamanımda anlaşma ile ilgili olarak Dı-
şişleri Bakanlığı'ndan olumlu görüşgei-
mişti. DışişJeri sakınca görmemişti "di-
ye konuştu.
Ba\ kal'a göre,
Türkiye'de
demokrasi,
cumhuriyete
reaksiyonu
hazmedebilecek
bir düzeye
gelniiş
görünüyor. Bu
dönemin
Türkiye'yi aşan
bir önemi var.
Din-siyaset
ilişkisi açısından
Türkive,
uluslararası bir
laboratmar
konumunda.
yor. Bu deney. bu gerçeğin ortaya çıkması
bakımındap yararlı olmuştur.
lslam Birnğiunutuldu: RP. vaktiyle ili^-
kilerımizde küçük pazarlıklarla stratejik
ödünlere elverişli bir parti izlenimını ver-
mi^tir. Hatta Israil ile ilişkiler açısından,
Mısır. Ürdün, Suudı Arabistan çizgisinde
ortaya çıkan anlayışın RP've de kolayca
aktanlabileceğinın işafetlen şımdiden orta-
ya çıkmayabaşlamıştır. lslam Birliği, lslam
NATO'su, lslam Bırleşmiş Mılletler'i. tslam
dinarı sözlerinin artık anımsatılması bile
RP'yı rahatsızeden, unutmaya çalıştığı bir
geçmiş. uzak sözlergibidir.
Faiz zulüm degil mi?: RP'nin ekono-
mi polıtikalan açısından ANAP-DYP çı>-
gisinın sadık bir izleyicisi olacağı ortaya çık-
tı. Türkiye'nin ekonomik sorunlarının sap-
tanmasında hiçbir yeni yaklaşımlan yoktur.
Enflasyon konusunda son 10 yıldaki hükü-
metlere egemen olan teslimiyetçi tavır ay-
nen bu hükümete de yansımıştır. RP ikti-
dannca. faizin bir "zulüm" aracı olmaktan
çıkıp. kaynak oluşturma yöntemi olarak de-
ğerlendirildiğini görüyoruz. Karşılıksız ve
bol harcama özlemi biçiminde ortaya çıkan
iktidar acemiliğinin ayakla-
n kısa sürede yere değecek
gibi görünüyor. Açıkça göriil-
dü ki. RP iktidara hazırlıksız
yakalandı. ne yapacağını bı-
lemiyor. kadrosu da yok. Eko-
nomik vedış politikayı. "Ba-
tı kulübü" teknokratlan yön-
lendıriyor.
Sççenek sos>al demok-
rasi: 199 rdeki"hükümet or-
taklığı. sosyal demokrat par-
tileri iktidarseçeneği olmak-
tan çıkanp. iktidar desteğine
dönüştürdü. Bu işbirliğinin
uzun süre devam etmesi. Tür-
kiye'de seçenek bulanıklığı-
nı arttırdı. Şımdi bu bulanık-
lığı aşma şansı önümüze ge-
liyor. Sosyal demokrat par-
tilerin de hükümet sorumlu-
luğuna ortak kılındığı dö-
nemde sosyal demokrat reçe-
teleruygulanamadı. tipik sağ
politikilar uygulandı. Şimdi
taşlaryenneoturacaktır. Eko-
nomi politikalannı sosyal de-
mokrat kadrolar uygulama-
dı.
Bu süreçte sosyal demok-
ratlann sorumlumluğu tartı-
şılıyor, faturalarödenir. Biz,
bir seçenek olduğumuzu an-
latamadık. Çünkü v itrindey-
dik. ama yönlendiremiyor-
duk. RP, bunlann dışında iz-
lenim veriyordu. Onlann da,
DYP, ANÂP ile aynı kam-
pın, aynı kulübün üyelen ol-
duğu ortaya çıktı. RP, bir se-
çenek değildir. Sağın seçene-
ğinin radikal sagolmadığı
ızörüldü.
Sürecek
'ÇarkçıbaşıErbakan, markçıbaşı Çüler'
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Er, ülkenin bu ikiliden hesap soracağını söyledi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel Başkan
Yardımcısı Ali Er, RP ile
DYP'nın kurduğu koalisvon
hükümetinin ülkeye yarar
getirmeyeceğinı öne sürerek.
"Yakında bu hükümet gidecek
ve nıillet çarkçıbaşı ile
markçıbaşıdan mutlaka hesap
soracaknr"dedi. Er. Köv
Hizmetleri Gene! Müdürlüğü ve
alın teriyle geçinenlerin
oluşturduklan kurumların
dagıtılamayacağını söyledi.
AHEr, ANAP Genel '
Merkezi'nde dün düzenlediği
basın toplantısında, hükümeti
eleştirdi. "Yalanı ve haramı bir
araya getiren bu hükümetin, bir
aylık uygulamalanm ibretle
izledikierini"söyleven Er.
"Hükümette val'anı RP Genel
Başkan Necmettin Erbakan'ın;
haramı da DYP Genel Başkanı
Tansu Cüler'in temsil ettigJni"
öne sürdü. Başbakan Erbakan'ın
daha önce söylediği her seyi
inkârettığini iddia eden Alı Er.
"Sayın Erbakan, yıllarca faizin
haram olduğundan
bahsediyordu. Ancak görülüyor
ki faiz, Erbakan muhalefette
olursa haram, ikridarda olursa
değil. Çekiç Güç, muhalefette
olursa vatana ihanet, iktidarda
olursa ülkenin kurtancısı.
Gümrük birliği. muhalefette
otursa Bah'\a uşaklık, iktidarda
olursa değil" diye konuştu.
"Valan sö> leyen bir lider"in
Türkiye'nin yönetimınde
bulunduğunu belirten Er. "Bir
başbakan yalan sö'y lerse, yalan
sövleven aile reisinin evinde
olduğu gibi üikeye çok büyük
felaketler gelir" dedı.
Tansu Çıller'ın de "Türkiye'den
ABD'ye kadar uzanan
mallannın haramlığım
jaşadığınr belirten Er. şöyle
devam etti: "Çarkçıbaşı
Erbakan ile 4 y ıldır köşeyi dönen
markçıbaşı Çiller'in kurduğu bu
hükümet. Türkiye'ye bir fayda
getirmeyecektir. Yakında bu
hükümet gidecek ve millet
çarkçıbaşı ile markçıbaşıdan
mutlaka hesap soracaktır."
Ali Er. Türk-lş Genel Başkanı
Bayram Meral ile vaptıgı
görüşmede. işçilere kin kusarak
"İ Ikenin kanını kamu işçisi
emiyor. Kamu işçisi ülkenin
sırtında kambur. Geçici işçiler ne
iş yapıyoıiar ki, 7 ay çalışacaklar.
Köy Hizmetleri'ndeki geçici
işcilerin tamamını dağıtacağım"
diyen Tansu Cüler'ın sözlerinı
de eleştirdi. Er. "Alın teriyle
çalışarak ekmeğini kazanan
işçilerle uğraşmaya kimsenin
gticü >etmez. Kimsenin gücü
Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'nü dağıtmaya
yetmez" dedi. Türkiye'nin
dürüst bir partiye ve Hdere
ihtıyaç duyduğunu ifade eden
Er. "Bu parti ANAP, lider de
Sayın Mesut Yılmaz'dır. Yakın
zamanda bu hükümet mutlaka
gidecek \e gerek seçimle, gerekse
seçimsiz ANAP iktidara geterek
büyük Türkiye'ji inşa
edecektir" diye konuştu. Ali Er,
bir soruyu yanıtlarken. büyük
kongrede muhafazakâr kanadın
tasfive edilmesinın söz konusu
olmadığını söyledi.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: [email protected]
Bir cuma günü, Edirnekapı
Şehitliği'nde toplanıp terör kur-
şunlarıyla yitirdikleri oğullannın
yasını tutan Cuma Anneleri'nin
yanına, oğullannı, kızlannı gözal-
tında yitirmiş, bitmeyen birumut
ve ancak bir ananın sürdürebi-
leceği bir inatla onlann izini sü-
ren CumartesiAnneleri gelse, el-
ler birbirine kavuşsa, acılar bir-
birinin içinde erise ne olur?
Ya da tersi.
Bir öğle vakti, Galatasaray
meydanında toplanıp gözaltın-
da kaybedilmiş kızlannın, oğul-
lannın izini süren Cumartesi An-
neleri, yanlarında aynı acılarla
yanmış Cuma Anneleri'ni gö-
rüverseler; acılı eller kenetlense,
anneler birbirine yaslansa ne
olur?
Ne olacağını bilemem. Bildi-
ğim terörden beslenenlerin bun-
dan hiç ama hiç hoşnut olma-
yacakları. Böylesi birbuluşma-
yı önlemek için her şeyi göze
alacakları.
Analan Bölmeyin Efendiler
Bunun ipuçlan var. Gitgide ar-
tan bir hızla su yüzüne çıkan
ipuçlan. Analann acılarından ze-
hirli bölücülük iksirleri damıtılı-
yor.
Cuma Anneleri'ne Cumarte-
si Anneleri tanıtılıyor: '7şfe e^-
latlannıza kıyan bölücü terörist
piçleri doğuran bu kadınlar-
c//r"deniyor. Cumartesi Annele-
ri'ne, Cuma Anneleri tanıtılıyor:
"Işte" deniyor. "Evlatlannızıyar-
gısızinfazlardayok eden, gözal-
tında kaybeden, TC devletinin
hizmetinde ölüm saçan asker-
lerin, polislerin analan bunlar.
Bakmayın şimdi ağladıklanna.
Sizin çocuklarınız yok edilirken
onlaralkış tutuyordu..."
Savaşın ve ölümün tacirleri,
pazartezgâhlarına şimdi anala-
rın acılarını koyup satışa çıkarı-
yorlar. Görünüşte hedefler fark-
lı. Terörü bir eylem yöntemi ola-
rak benimseyenler, kamuoyu
desteği sağlamak için anaların
acılarını da kullanmak hesabın-
da. Teröre terörle yanıt verip ül-
keyi sıyasal ve ekonomik bir in-
tihara sürükleyenler ve çılgınca
bir inatla bunda ısrar edenler.
şimdi de asker ve polis anala-
rını, toplumda çoktan yeşermiş
kin ve nefretin egemenliğini pe-
kiştırmek için bir araç gibi kul-
lanmak hesabındalar.
Bölücülük bu değilse nedır?
• • •
Cezaevlerindeki açlık grevle-
rini, ölüm oruçlarını durduranla-
rın neden ilerici aydınlar oldugu-
nu düşünmenin tam da sırası-
dır. Ülkenin büyük kentlerinde ve
güneydoğusunda kol gezen te-
rörü durdurmak, ülkede barışın
egemenliğini sağlamak için so-
mut öneri üretenlerin, kolları sı-
vayanların, binbir türlü iftira ve
karalamaya rağmen girişimler-
de bulunanlann neden aydmlar
oldugunu kavramanın tam da
sırasıdır.
Sorunları çözme yöntemi ola-
rak terörü ve onu bastırmak için
karşı-terörü seçenlerin banş di-
ye bir dertleri yok. Olamaz. Ola-
mıyor.
Barış ancak teröre, terörün
hertürlüsünü, gerekçesi ne olur-
sa olsun terörün bir savaşım
yöntemi olarak seçilmesine ke-
sin olarak karşı çıkanların elle-
rinde doğar. Ulkeyi saran kan
göllen ancak ve ancak terörün
her türünü, "Ama, lakin, fakat,
ancak" parantezleri açmaksı-
zın, açık seçik reddedenlerce
engellenebilir. Açlık grevlerini
böyle düşünenler ve düşündük-
lerini gerçekleştirmek için ha-
rekete geçme yürekliliğıni gös-
terenler çözdü.
• • •
- Barianalan rahat bıraksalar!
Hayır, bu fit olmaktır. Yangına
yenilmeyi baştan kabul edip,
birkaç parça mal kurtarmaya
çabalamaktır. Arabayı, atların
önüne koşmaktır. Yangını sön-
düremezsek: ateş, analarımızı
da yakıp kavuracak.
Analar rahat bırakılmak iste-
miyor ki? Evladını yitirene rahat
yüzü görmek mümkün mü? On-
lar kan göllerinde yitirdikleri ev-
latlannın acılannı birbirleriylebö-
lüşerek zaten barışa giden yol-
da en ana adımları attılar. Şim-
di terörist, polis, asker anası ay-
rımı yapmaksızın anaların el ele
verme zamanı. Evlatiarını elle-
rinden alan terör batağını ku-
rutmak için el ele vermenin tam
zamanı. Analar birleşin ! Evlat-
lannızdan başka kaybedeceğiniz
bir şey yok!
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNK.4YA
Akkuyu'daki 'Çaynobil'...
• Nükleersiz bir dünya için barışçıl bir karşı çıkış...
Şenliğin amacı bu!..
Akkuyu Nükleer Karşıtı Heykel Sempozyumu ve Park
Projesi etkinlikleri, Silifke-Büyukecelı'de başladı...
Bu arada Greenpeace yetkılileri uyardı. Bu uyarı ne-
yi amaçlıyor?
Şunu:
"Çevreye sahip çıkın!..."
Okuyoruz uyarı metn'ıni:
*"Türk yetkililerini bir nükleer enerji santralı yap-
maya yönelik planlannı yürürlüğe koymaması için
uyanyoruz.
• Nükleer santral ihalesinden hemen vazgeçme-
sini talep ediyoruz.
• Türkiye aşırı derecede enerji savurgan bir ülke-
dir; bu nedenle de büyük bir enerji verimliliği potan-
siyeline sahiptir. Mersin yakınlanndaki Akkuyu 'da bir
nükleer santral yapmayı hayal eden Enerji Bakanlı-
ğı'nı, enerji verimliliği konusunu ciddiye almaya ça-
ğınyoruz.
• Aydın Idare Mahkemesi'nin Gökova, Yeniköy ve
Yatağan termik santrallannın kapatılması için aldığı
karara uyulmasını istıyoruz."
• • •
Peki, Akkuyu'ya bir nükleer santral kurulmasıyla il-
gılı yörede yaşayanlar ne düşünüyor?
Işte bazı yaklaşımlar:
Aslan Eyce: "1973yılında Türkiye'de eğer bir nük-
leer santral yapılmazsa, enerjinın bıteceği söyleniyor-
du. Bitmedı. Aynısöylem 90'lara taşındı, yinebitme-
di."
Mehmet Ali Yılmaz: "Dünya nükleer enerjiden
vazgeçerken bazı çevrelere çıkar sağlamak için yö-
remize nükleer santral kurulmak istenıyor. Oysa mev-
cut enerji bize yeter. Nükleer enerji, bütün geçim
yollarımızı, başta turızmi etkileyecektir."
Bayram Yılmaz: "Devlet bize babalık yapacağına
iple boğazlamaya geliyor. Devletin oradan kazana-
cağını biz vergi olarak veririz."
Hamit San: "Bizim Akkuyu 'daki binlerce dönüm
toprağımızı 20 yıl önce elimizden aldılar. Benim 200
dönüm yerim 1976'daıstımlakedildi, parayı 1983'te
verdiler. Hepsı, topu topu 93 bin lira."
Süleyman Aytekin: "Ben santral bölgesinde alt-
yapı inşaatında çalıştım. Sahildeki engebeyı düzelt-
mek için matkap vuruyorduk. Bazı yerlerde on met-
reye indiğimizde su çıkıyordu. Biz soru sorduğumuz-
da, tehdit ediyoriardı."
Halit Şahin: "Nükleer enerji ne enerji polıtikasıdır
ne de ınsanlığa hizmet. Nükleer enerji, bir tehdit ara-
cıdır."
• • •
Tüm bu olup bitenler karşısında RP'li Çevre Baka-
nı Ziyaattin Tokar ne yapıyor?
Galiba 'çeı/re'den fazla haberdar değil...
Arkadaşımız Ümit Otan'ın Çaynobil adlı kitabın-
dan bir alıntıyla 'Türkiye çevreye ne kadar duyarlı,'
bir bakalım:
"... Biz dünyada örneği görülmemiş şekilde çöplük-
lerinden enerji elde edeceğı yerde patlatan bir ülke-
nin çocuklanyız. Bizim ülkemizde termik santrallarku-
rulur, ama çokpahalı olduğu için insanlan, doğayı asıt
yağmurlarından koruyacak desülfirizasyon ünıtelerı
yapılmaz. Bizim ülkemizdeyetkililerinyetkileri hep var-
dır, ama sorumlulukları asla yoktur. Bu nedenle hu-
kuk, hep gözardı edilen ve görmezden gelinen birkav-
ramdır. Çünkü bizim ülkemizde sorumsuz yetkililerin
yargılanması ve cezalandınlması diye birkavram he-
nüz öğrenılememiştir. Yatağan'/ kirliliğe boğan yet-
kilılerimize birşeyoldu mu? Ya Gökova'ya santral ya-
panlara? Hayır, hiçbir şey olmadı. Peki bize radyas-
yonlu çayları içiren. fındıklan yediren ve tehlikelere
karşı uyarmak biryana kandıran TAEK başkanlan, müs-
teşarlarve diğerlerine hesap soruldu mu? Hayır. On-
lar hâlâ ahkâm kesmeyı surdürürken susan. faturayı
ödeyen. ödemek istemezsek dayak yıyen yine biz.
Atom bombasının yapıcılanndan Prof. Dr. Edvvard
Teller ne dıyordu? 'Ciddi bir nükleer aksilik olasılığı
gerçektir. bir aksilik olması durumunda meydana ge-
lecekhasarisesonsuzdur' Ya bizim bilımadamı'^e
diyordu: 'Nükleere geçeceğiz inşallah'. Vann gerisi-
ni sizdüşünün..."
• • •
Diyarbakırlı gazete patronu ve işadamı Mehmet Ali
AJbndağ m 'çakmak tamirciliği'nden başlayıp bugüne
dek uzanan yaşamöyküsünü yarınki yazımda an-
latacağım...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya ı« Planet.com. TR
İzleme Komitesi, Adalet Bakanf na
cezaevlerindeki sorunlan bildirdi
13 tutuklunun
durumu ağır
İSTANBl'L/ANKARA
(Cumhuriyet)-Cezaev lerin-
de 69 gün süren ölüm oru-
cunun ardından tedav i altı-
na alınan I ? tutuklu ve hii-
kümlünün sağlık durumlan
ciddiyetini koruyor.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı VecdetÖz. ceza-
ev ındekı hastalara bakım ya-
pılmadığı yönündeki savla-
rı yalanlayarak Sağiık Ba-
kanlığı doktorlannın ceza-
ev lerini avrıca kontrol ettık-
lerini bildirdi. Cezaev leri İz-
leme Komitesi ıse bırdilek-
çeyle Adalet Bakanı Şevket
Kazan'a başvurarak ceza-
ev lerinde devam eden so-
runlan bildirdi.
Başv uruda. ölüm oruçla-
nnı sona erdiren uzlaşma ge-
reği. İstanbul DevletGüven-
lik Mahkemesi tarafından
tutuklanan ve Eskişehir ile
Sakarv a cezaev lerinde tutu-
lan tutuklu vehükümlülerin
ağırlıklı olarak Ümraniye
Cezaevi'ne sevk edilnıelerı
gerektiğine dikkat çekilerek
"Ancak tutukiulann hemen
hepsinin Gebze ve Sakarya
cezaevlerine se\ k edilmele-
ri. hem varılan uzlaşmaya
ay kin hem de cezae> lerinde
yeni gerilimlerle istenmev en
yeni sorunların ortaya çık-
masına neden olacak bir uv -
gulama olacaktır" denildi.
Greve son vererek çe>it-
lı hastanelere vatınlan tu-
tuklu v e hükümlülenn teda-
vıleri sürüyor Müsteşar Yar-
dımcısı Yecdet Öz. Yozgat
Cezaev i'ndeki tutuklu \ e hü-
kümlülere sağlık hizmeti v e-
nlmediğine ilişkin iddialan
yalanladı.
Öz. 13 tutuklu vehüküm-
lünün yoğun bakım eiddi-
vetıııı korduğunu. I mah-
kûmda gönne kusunı bulun-
duğunu. 100 tutuklu \e hü-
kümlünün de normal >erv is-
lerde tedav ı gördüğünü açık-
ladı ve "Doktorlanıhız, ce-
zaevlerinde ulaşılamay an bö-
lümleri de takip ediyorlar.
Ancak buna rağmen bazı
hastalar, ilk başta ulaşama-
dıklan emellerine ulaşmak
için asılsız şikâyetlerde bu-
lunuvorlar" dedi.
Durumu ağır olan 13 ki-
şıden 9'u Istanbul'da. İstan-
bul Tıp Fakültesi Nöroloji
Bölümü'nde tedav i gören 9
kişının durumunda bir de-
ğişıklıkolmazken Haydırpa-
>a Numune Hastanesi'nde 5
tutuklu ve hükümlünün ıse
durumlarının ivıve gittıği.
yakında taburcu edileceklc-
ri belırtildi.