Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 AĞUSTOS 1996 PAZARTESf
OLAYLAR VE GORUŞLER
Başdanışmanımıza Kulak Verelim...
METt\ ERKSATN
* A taturk" okullarda
^k ders kıtabı olarak
/ ^ oKutulmak ıçınken-
^ _ ^ ^ dı el yazısıvla vaz-
I % dığı '\ urt Bilgisi' > a
.A. J ^ . da "Vurttaşlar İçin
Medeni Bilgiler~ kıtabına. şoyle bır ya-
zıtya da ozdevışle başlar •'llus işlerin-
de her kışinin tek başına düşunsel çalış-
nıa vapması zorunludur."
Ataturk un kurduğu Turkıye Cumhu-
rısetı Devletı yurttaşlannın, ulus sorun-
lan ıiîtunde duşıınurken A.taturk un du-
şuncelerı doğrultusunda dûs. unmek \ on-
tenıını kullanmaları doğru bırdavranış
olur Sıradan bır vurttaş anayasanın \e
yasaların sınırları ıçınde kalmak koşu-
İuyla Ataturk un duşuncelerı doğrultu-
sunda duşiınmeyebılır Fakat Turkıve
Cumhunyetı De\letı"nı vonetenlenn \e
onlarındanışmanlarınınve Turkıyesiya-
sal >etke\ının (otorıtesının) bovle sap-
malan olamaz Turkıye Cumhurıyetı
Devletı nı vonetenler ve onların danış-
manlan ve Turkıve sivasal yetkesi her
konuda kesınlıkle Ataturk un duşunce
yontemı doğrultusunda dîışunnıek zo-
rundadırlar Eğer Turkı\e Cumhurıvetı
De\letı nı yonetenler ve onların danış-
manları \e Turkıye siyasal yetkesı Ata-
turk un duşunce vontemı doğrultusunda
duşunmuyorlarsa o zaman ogore\lerde
bulunamazlarTürkiyeCumhuriyetiDev-
leti cumhurbaşkanlarının. başbakanian-
nın, bakanlannın, milletvekillerının.Tur-
kiye'dekı seçılmişlerin. atanmışlann \e
onların danışmanlarının b>elleğe ve dü-
şunceye ilişkin sorunlarda başdaniş-
man ları Ataturk'tur.
Ataturk un \azdıklarını ve soyledık-
lerınıbasan vevayanbırçok kıtap vardır
Ataturk çeşitlı konularda kuramsjl ve
kavranısal duşunceler oluşturmuştur
Turkıye ıkıncı cumhunvetçı kışkırtıcılar
(pro\okatorler). herdonemın sıvasal >et-
ke (otonte) vağcıları sağcı \esolcugo-
rımumundekı ortulu \ e örtusuz Ataturk
duşmanlan, bır zamanlann Marksıst gö-
runumundekı doneklen laıklık karşıtla-
rı şerıatçılar halıfecıler padışahçılar,
şahçılar dın tacırlerı yurtsev mezJer,
Turksevmezler. tum bu kışılen asıl kor-
kutan olgu Ataturk"un bu kuramsal ve
kavramsal duşuncelendır
'Atatürk'un yazdığı "Lygar Bilgiler'
kıtabında bırçok konu ırdelenmıştır Bu
konulann bırbolumunu, 'Askerlik Ode-
vi", "Ordu Hayatı", "Savaş Yönedmi veSi-
yaset' başlıklı >azılar oluşturur Ata-
turk'un kurduğu Turkıve Cumhurıvetı
Devletı'nde, devletın ıç vedış sıyasetmı
yonetenlenn ve Turkıye sıvasal yetkesı-
nın bugunlerde Ataturk"un bu uç başlık-
ta topladığı duşuncelennın bazı parçala-
rını bırkez daha bılmelen yararlı olacak-
tır Ataturk bu konularda şoyle der
"Ulusal ordu, ulusun bırliğinin vede>let
\arlığının en gozde sinıgesidir. Ordu dışa
karşı devletin \ariığını sağlar ve gerekti-
ğinde içte btıyiık başkaidırmalan yok
eder. Ordu, cumhuriyet karşıtı girişimle-
re karşı devtet ve hukumetin istencini (ira-
desinij ve gucunu tetnsil eder. Ordu, ulu-
sun yaşamak ve \arolmak istencinin ken-
disidir. Ordunun dev lete karşı en birinci
odevi, en yuksek gıiç ve yeteneğe enşme-
ye çalışnıaktır. Bir ulus ne kadar uygar
olursa olsun, duzeni ve guveni sağlamak
için polis,jandarma veordunun varlığın-
dan vazgeçemez. Dunya vuzundeki dev-
letler, varoluşlannı guçlerine. savaşlardan
yengıyleçıkmalannaborçludurlar. Savaş
araçları olmayan. savaş araçlan guçsuz
olan uluslar, savaş araçları guçlu olan
uluslann tutsağı, kolesi ve haraç odeyeni
olurlar. Guçlu bir dev let hayatı için ordu-
nun gerektiğine kanıt aramak olanaksız-
dır. Uluslann tum ozelliklerini unutarak
ve karşılıklı çıkariarını dengeleverek tum
dunvada gerçekten insanca bir topluluk
oluşturabileceklerini duşunmek tatb bir
kuramdır. Geri kalmış uluslar say ıca çok
bile olsa, gelişmiş uluslann temsilcileri-
nin entrikalanna karşı koymak becerisı-
ni gösterebilecekler midir? Tersi durum-
da tum insanlığın birkaç ulusun yoneti-
mi altına girmesi tehlikesi yok mudur.'..
Bu guçlu uluslann gerçekten tüm insan-
Iığı kulturel v e ekonomik yonden eşdeğer
hay at du/e\ ine getirmey e çalışacaklanna
guvenilebilirmi? Bazı uluslann tum dun-
yav ı ve birçok uluslan kendi çıkarian için
somurmelerineengel olunabilecek midir?
En gelişmiş uygaruk duzeyindeki uluslar
en ilkcl uluslardan daha az nıı vıkıcı ve
yırtıcıoldular?Turk \ urtta^ı kesın olarak
bılmelıdır kı bır ulusun ınsanlık ve u>-
garlık alanında > ukselmesı v e ba^anlı ol-
ması valnız ve ancak kendı gucune da-
>anarak ozgurlugunu \e bağımsızlıgını
korumasıvla sağlanabılır Bunun başka
yolu voktur.
Ordu ıstemeyen ve ordunun gerektir-
diği maddi ve manev i ozveriyı goze alama-
\an bir ulus,tutsaklıkzıncırinı kendı eliy-
le boynuna geçirır. Bağımsızlığı uğruna
ordusuna yapacağı ozverinin on katını.
kendini tutsak eden egemen uluslann çı-
karian için harcamak zorunda kalır.
Savaş y onetimiy le siy asal y onetim v e
siyasal vonetımle savaş yonetımı eşde-
ğer olgulardır. Siv asal y onetim dediği-
miz zaman, valnı/ dış siyasal yonetim-
den soz etmiyoru/. fç siyasal >onetim
ve ekonomik siyasal y onetimi de duşu-
nuy oruz. Sav aş y onetimiy le siy asal y ö-
netim arasında bir sınır çizmek iste-
nirse, dış siyasal vonetim savaş yone-
timineonceîikeder. İç siyasal yonetim-
le, ekonomik siyasal yonetim savaş y o-
netimine bağlıdır. Bu duşuneeyi iyice
algılanıak için savaşın niteliği hakkın-
da hiç olmazsa kısa bir açıklamaya ge-
reksinme vardır. Savaş, duşmanı bi-
zim isteklerimizi yapmaya zorlamak
için vapılan sert bir eylemdir. Amaç:
duşmanı. duşmanın tum maddi ve ma-
nev i guçlerini ezerek duşmanı yok et-
mekle sağlanır. Ancak. bu durumda
duşman dev let banşa zorlanabilir ya da
duşman ulus zora baş eğer. Savaşı vone-
tenler, savaş eyleminin amacına varacağı
dakikaya değin, düşman hakkında hiç-
bir çeşit iy ilik duşunemez. Savaş gibi teh-
likeli ev lemlerde iy ilik duşunmekten otu-
ru doğacak vanlışlar en zararlı yanlışlar-
dır. Savaşı vonetenler bu konuda bir suç
işlememek isterlerse. ulkenin ve ulusun
maddi ve manev i tum guçlerini, hiçbir al-
datıcı soze kulak vermeksizin ciddi ve
kokten bir biçimde duşmana karşı yonel-
tirter ve uygularlar.
Bir savaşı başanlı bir sona \ardırabil-
mek için y uksek siyasal yonetimde buy uk
bir bilgı binkiminin olması gereklidir. İş-
te savaş yonetimiy le siyasal yonetim bu-
rada birleşır. Siy asal y onetim, sav aşın do-
ğasıy la uy uşmav an duşuncelere ve etkile-
re asla odun vermemelidir. Odun verirse
sav aşın y onetimi ve savaşın sonucu ustun-
de zararlı olur. oldurucu olur. Bu neden-
den oturu siyasal v onetimin savaşın doğa-
sı \e vonetimi hakkında tam bir bilgisınin
olması zorunludur. Siyasal yonetimin sa-
vaşı v oneten komutanla her konuda eşde-
ğer duşuncede, eşdeğer anlaşmada olma-
sı baş koşuldur. Sa>aş gibi buy uk bir so-
run. soy lev cilikle ve çoğunluk karariany -
la kazanılamaz. Savaş, demir ve kanla ka-
zanılır."
Ataturk. 1 Dun>a Savaşı sırasında 30
Hazıran - 28 Temmuz 1918 gunlerı ara-
M tehlıkeh bır biçimde bozulan sağlıgı-
na kavusmak ıçın Karlsbad"da bulun-
maktadır Ataturk Karlsbad'daTurkçeve
FransıZLa olarak gunluk anılarını vazar
7 Temmuz 1918 gunu vazdıklannın bır
bolumunu hem Atatürk'un duşunce va-
pısını anlamak ıçın hem 'iç vedış siyasal
ortamın çok duyartı (hassas) olduğu bu-
gunlerde' bır kez daha bılmekte yarar
vardır Ataturk KarKbad'da daha once-
den tanıstığı unlu gazetecı Huseyin Ca-
hit Bey'Ie (Nalçın) karsıla^ır Bırden bır
anısını anımsar ve deftenne yazar 24
Temmuz 1908'de hurrıvetın ılanından
sonra bır Vunan gazetesınde Turk ordu-
sunu asağılayan ağır bır makale ya>ım-
lanır Dev let siyasal >etke veo zamankı
basın, bu ağır asağılamaya hıçbır tepkı
gostermez "ValnızHusevınCahıtBey bu
ağır aşağılamava bır >azısıvla karşılık
venr Bu nedenden oturu Turk suba> lan
Selanık Orduevı nde Husevın Cahıt
Bev'e bır "altıjı kalem' armagan etmek
ıçın bır toren duzenler Bu torenı duzen-
leyenlerın başında Ataturk un Harbı-
ve'den sınıf arkada^ı emeklı v uzbaşı Tah-
sinBey vardır Tahsın Bev Selanık'te'Si-
lah' ısımlı bır gazete yajımlamaktadır
Tahsın Bey'ın unlu takma adı 'Silahçı
Tahsin'dır Osırada kıdemlı vuzba^ı olan
Ataturk, \unanlı vazarın yazısını oku-
mamıştır Gorkemlı torende Silahçı Tah-
sın Bey Yunanlı yazar hakkında kufür-
lu aşağılayıcı çokcoşkulubırkonu^ma
\apar Ataturk Silahçı Tahsin ın konu^-
masını beğenmez Torenı yoneten III
Ordu komutanından ızın alarak ;>u ko-
nusmavı vapar
"Tahsin Bey; eğer bir Yunan gazetesi
Turk ordusunu aşağılamışsa, bu olay ı Hu-
sey in Cahit Bey "in karşıt bir makale y az-
ması kapatamaz. Sorunu ciddi olarak ço-
zumlemek zorunludur. Devletimizin bu
konuda resmi bir karşılık vermesi gerek-
tir. Bu girişimden ay n olarak TurkOrdu-
su'nun uzuntusunu ve tepkisini goster-
mek içinse, bence Husevin Cahit Bey'in
makalesinin hiçbir etkisi olamaz. Olağa-
nustuluk şoyle olur. Orneğin; sizin gibi
kahraman bir ordu uyesi, kalkar Ati-
na'ya gider. Bu gidişı hem kişısel olarak
yaparsınız hem de aşağılanmav ı kabul et-
meyen Turk ordusunun bır uyesı olarak
\ aparsınız. Turk Ordusu'nu asağılayan
makaleyi yazan yazan ve bu ya/ıyı ya-
yımlayan gazetenin sorumlu yazı işleri
mudurunu Atina'da bulursunuz. Onlan
duelloya da\et edersiniz. Yazar ve sorum-
lu vayin muduru düello davetinizi kabul
etmezlerse, onlan orada Atina'da oldu-
rursunuz. Sonra da gider polise teslim
olursunuz. Bovlece hem Turk Ordu-
su'nun onurunu kurtanrsınız, hem bu
yolda her çeşit sonuca katlanırsınız."
ARADA BİR
İSMET KEMAL KARADAYI
Emeklı C Savcısı
Yanlış Hukuk'lamalar...
Yargı da yanlış uygulamalara her zaman sozumuz
olacaktır Bu once ınsan olarak kendımıze, sonra da
yargı erkımıze saygıdan gelmektedır
Sozlu yazılı yasalar ıle yaptırımları hem bıçım hem
oz kurallarını buyruklarını ıçerırler ınsanların yaşama
zamanlarındakı gereksınmelerıne uygunluk derece-
sınde geçerlıdırler Geçerlılığını yıtırmış yasalar, bu ne-
denledırkı hemen değıştırılmelı boylecetoplum ıle ya-
salar arasında uyum sağlanmalıdır Yoksa onlar, er
geç, karışıklık hatta kargaşa doğururlar lyı uygulayı-
cıların lyı yorumları ve kararları bıle sonuç olumsuzluk-
larını onleyemez Bunları soyleye yaza dılımızde tuy,
kalemımızde murekkep bıttı
Bız dıyoruz kı, hukuk u duzgun olmayanın yaşam
yangınları tukenmez Bır devlet tam anlamıyla 'hukuk
devletı' olamamışsa, o devlet koflaştırdığı ıç organla-
nndabırturaykındevler kanserler oluşturur Oysa, 'ya?
şama hakkı başta tum ınsan hakları bıreylerın oldu-
ğu gıbı hıçbır kuruluşun hıçbır 'yanlış 'lığına bırakıla-
maz Insanın insanca yaşama hakları arasında ıse en
ondegelenı eşıtlık veozgurluktur Kuşkusuz, bır 'afo-
rızma 'mızda ozetledıgımız gıbı fırsat duşkunlerının,
fırsat eşıtlıklerınden ozgurluk kısıtlayanlann ozgurluk-
lerden yararlanma hakları yoktur
Guncelde neler var? Okuyup dınhyor, ızleyıp goru-
yoruz
Işte yıne yasaklar kayıplar yargısız ınfazlar, toplat-
malar zabıta ve cezaevı ışkencelerı ıle oldurumlerı,
gozaltı dehşetlerı
1
Sankı halk bır yanda, yonetım bır
yanda savaşıyor
1
Nedır o 'Gazanız mubarek ol-
sun'\ar 'Allah Allah lı hucumlar?' K/şkırtı olmaz mı
bunlar
7
'Ahmak' yenne mı konuluyor 'âlem', yurttaş-
lar arasında hınç ve onursuzluk mu yaratılmak ıstenı-
yor nedır'' Bu tur yanlışlıklar Atatürk'un deyışıyle
'bedhah'hk hatta ıhanet' sayılmaz mO
Bakınız, yetışemedıklerı ıçın yargı erkının sayın cum-
hurıyet savcıları tarafından yurutme erkı zabıtalanna bı-
rakılan soruşturma'larda neler yapılıyor LHerşey-
den once suç ne, sanık' yada 'suçlu' kım bılınmı-
yor, degerlendırılemıyor 'kasıt' oğesının anlamına va-
rılamıyor 2. Savunma haklarının ozune, gereğıne yer
ve onem verılmıyor çoğunlukla onyargılı, yonlendırı-
cı tuzaklı duşunce anlatım ve raporlar yazılıp çızılı-
yor 3. Kımı tutanaklar zamanında yapılmıyor kımıle-
rı de eksık, bılgısızce ve kendı bıldığı gıbı duzenlenı-
yor 4. Bağımsız ve yansız, çıkarsız ve korkusuz, ye-
tışkın ve uzman olmalar yenne neredeyse hep "De-
mokles'/n kılıcı nı gorevhlerın tepelenne asan yetkılı-
ler onlardan 'emır kulu ıtaatlerını beklıyor, sık sık da
zorluyorlar 5. Belkı kaçınılmaz sonuç olarak, neme ge-
rekırcılık rahatına duşkunluk huzur ve refah ıçınde
gunlerını gun edenlere benzeme ozentılerı, yanlış ya-
şama bıçımlerıne şartlanmışlık vb uruyor, yaygınlaşı-
yor
Ve yargılanma savunma tutuklanma, hukumluluk
harcını karan temelını getıren çatısını çatan bu soruş-
turmalardan sonra cumhurıyetımızın savcıları, neyap-
sınlar evrak uzerınden yuruyerek ışlemlerde bulunu-
yorlar, 'hazırlık'\ann hazır oluşu onların kolunu kana-
dını kırıyor, krımınolojık tartışma ve değerlendırmele-
re, oyle her Vş'te kolaylıkla ulaşma olanaklarını bula-
mıyorlar
Ceza ve tutukevı sorunlanna gelınce, bu kez çok şey
yazmayacak kısaca şu noktalara değıneceğım
Cezaevı yonetımındekı sıvıl-asker 'ıkı başlı'Uğa son
verılmelıdır Eşıt ve ınsancıl uygulamalar ıçınde kent
merkezlerı dışında olma koşuluyla tutuklu, hukumlu,
çocuk kadın cezaevlerı kesınlıkle ve hemen, sıyası,
memur vb bolumlerı de zamanla bırbırınden aynlma-
lıdır Bakanından genel mudurune savcısından mudu-
rune doktorundan psıkoloğuna yazmanından kolluk
gorevlısıne dek tum çalışanlar uğraşla ılgılı seçılmelı,
aydın adıl yetışkın durust olmalı ve oyle bır eğıtım-
den oğretımden geçmış olmalıdırlar Yasalar, tuzukler,
yonetmelıkler partızanhklardan ve gunluk ıdeolojıler-
den uzak geltşkın ulkelerorneklerınden yararianılarak
duzenlenmelı ve uygulanmalıdır Cezaevı ıçlerınde
hucre goruşme bır yerden bır yere goturup getırme
ışkencelerı yok edılmeh, yıyeceklere, ıçeceklere, sağ-
lık ve eğıtım hızmetlerıne, uretıme 'duyarlık ve seve-
cenlıkle' eğılınmelıdır Gorev yapımlarında her zaman,
heryerde herkes ıçın ınsana ınsanlığa yakışır davra-
nışlardabulunulmalı nefret kın ıntıkam duşmansay-
ma ızlenımlerını uyandıracak tutumlara kesınlıkle yer
verılmemelıdır (Bu konularda 1973 lerde Adalet Ba-
kanı olan Bay Kazan'a 1989 larda da Istanbul Baro-
su Başkanı arkadaşım Kazan'a genış çaplı 'rapor'lar
sunmuştum )
Ataturk; Türklüğün Simgesi
Dr. HUNER TUNCER
Y
ıllaronce kuzey /talva nın ufjk
bır kentınde doîasıvor ve kentın
tanhsel vapıtlarını hayranlıkla
seyredıyordum Ana mevdanda
veralan bır kılısenın merdıvenle-
nnden çıkan bır papazı durdura-
rak ona kılı^enın tanhçeM ve Hınstıyanlık dını
konulannda bazı sorular yonelttığımı anımsıyo-
rum Bu sorulanm papazın ılgısını çekmı^ ola-
cak kı bana hangı ulkeden olduğumu sormui)
kendısıne Turk olduğumu soy ledığımde ıse tav-
n şuolmu^tu ~Demekki Ataturk"ünülkesinden-
siniz!"O anda boğazıma bır sevlerın takıldığını
hevecandan ve hazdan gozlenmın dolduğunu du-
yumsadım Orta Avrupa nın kuçuk bır kentı ya
dakasabası olarak nıtelevebıleceğımız bır yerde
sıradan bır papaz buyuk Ataturkumuzu tanıvor
ve o yuce ınsandan soz ederken onun da adeta
benımgıbıgozlerıi!>ıldıyorvevuzua>dınlanıyor-
du Sevımlı tıknaz papaz sozlennı >ovle surdur-
muştu "Tiırkiye ya da Turk denilince benim ak-
lıma ilk gelen AtatuıVtur. O buv uk insan sizler
ve ulkeniz için çok guzel işler yaptı; ancak sizler
onun değerini yeterince anlayamadınız ve hatta
bir kısmınız ona sırtınızı bile çevırdiniz. Bunu ben
akıl almaz bir vefasızlık orneği olarak nitelendi-
riyorum. Atanıza. maalesef, onun istedıği ve um-
duğu olçude sahip çıkamadını/." Papaza sunlan
soy ledıgımı anımsivorum "Turkiveveryuzunde
var olduğu surece, Atamız bizlerin kalplerinde ve
kafalannda daima yaşayacaktır." Bu sozlenmın
doğruluğuna bılmem onu ınandırabılmış mıv-
dım'
\urtdışında çeşıtlı ulkelerde bulundum Nor-
\eç ve kanadadan Guney Afnka'va Meksı-
kadan Japonya'ya değın bulunduğum tum ulke-
lerde. abartmadan sovluvorum sokaktakı adam
Ataturkumuzu tanıvor ve ondan her zaman bu-
yuk bır ovgu ve hayranlıkla soz edıvordu
I988yılının lOKasimı nda Mılanodakı Siya-
sal Bılgıler Fakultesınde duzenledığımız Ata-
mızın 50 olum yıldonumunu anma torenını hıç
unutamam Mılano'dakı Baskonsolosluğumuzun
duzenledığı ve benım de bır ltalyan protesorle
bırlıkte konusmacı olarak katıldığım 10 kasım
torenınde, 500kii)ilık salon ltalyan oğrencılerve
oğretım uyelen taratından tıkabasa doldurulmu^
ve hatta bazı kı^ıler verlere bıle oturmustu V ır-
mıncı yuzyılın ılk yansının bence en buyukdev-
let adamı olan Vlustafa kemal Ataturk olumu-
nun >0 yıldonumunde Italyada veltalyanlarara-
sında ul'kemızdekı avnı ılgı ve coşkuyla anılmıs
Atamızın yucelığı evrensellığı bır kez daha ka-
nıtlanmıstı
Mılano Unıversıtesi Sıvasal Bılgıler Fakulte-
sı'nde oğretım uyesı olan Italvan sıvasal tanh
protesoru heryanyılda(somestrde)\erdığı "Ke-
malizm" başlıklı dersmde bakın Ataturk'u oğ-
rencılerıne nasil anlatmaktavdı "Aynıdönemde.
biri gelişmiş bir ulke olan İtalya'yı ve oburu geri
kalmış olarak niteleyebiieceğimiz bir ulke olan
Turkıye'y ı ele alalım. Gelişmiş ulke olan İtaha'nın
başında faşıst ve gericı Mussolını Turkiye'nin
başında ise. demokrat ve ilerki Ataturk bulun-
makta. Mussolini, vaşamı boyunca Ataturk'u or-
tadan kaldırmav ı planlamış: ancak hiçbir zaman
bunda başanlı olamamış ve sonunda da bu eme-
linden caymak zorunda kalmıştı. Mussolini, Ata-
turk'u kıskacı altına almay ı ve onu yok etmey i ba-
şaramamıştı."
Son derecemıllıvetçı olan Italyanlarbıletanh-
sel gerçekler karşısında boyun eğmek zorunda
kalıyor ve Atamızın buyukluğunu ve ılencılığı-
nı kabul edıyordu
Ne yazıktır kı bızım unıversılenmızın çoğun-
luğunda okutulan "Devrim Tarihi" dersınden
oğrencılerımız kaçmaya çalışırken yabancı bır
ulkedekı unıversıtedeoğretılen
v
*Kemalizm'"der-
si buyuk bır ılgı goruyor ancak oğrencılerbu ko-
nuda yetenncekaynak bulamamaktan y akınıyor-
lar Gerçekten, Ataturk ve yakın tanhımız uzerı-
ne yabancı dılde Turk tanhçıler tarafıııdan yazı-
lan eserlenn adlannı bulmakta ben de guçluk çe-
kıyorum
Norveç'te, Meksıka'da Guney Afnka'daveJa-
ponya'da "Ataturk Devrimi" konusunda çeşıtlı
konteranslar verdım ve her konferansımda ya-
bantı dınlevıcılenn. yuce Atamızın gerçekleştır-
dıklerını buyuk bır ılgı ve hayranlıkla dınledık-
lenne ve benı adeta soru yağrnuruna turtuklanna
tanıkoldum Bu sahnelen ulkemızde Ataturk'u
unutanların ona sırtını çevırenlenn ve hatta ona
kufredenlerın goımelennı ne kadar ısterdım
"Neden" dıye soruyordu yabancılar "Niçin bu
buv uk insanı bizfere yeterince tanıtmıvorsunu/?"
Ataturk ve Ataturkçuluğu dış dunyaya tanıtabıl-
dığımız olçude. bızım de dunyadakı ıtıbanmız o
denlı artacaktır Buna hıç kuşkum yok
Bunları nıye yazdım. bılıyor musunuz
0
Eğer
Atamıza bızler sahıp çıkmazsak, korkanm. pek
yakında ona başka uluslar sahıp çıkacak ve ulus-
lararası toplumda goğsumuzu gururla kabartan ve
alnımızı dık tutmamıza neden olan bırıcık kışıyı
de elımızden kolaylıkla kaçırabıleceğız
PENCERE
TARTIŞMA
Sınır Tanımaz Düşsel Gezgin Oldum...
^ ^ - ^ ^ umhurıyet
^f ^\ Kıtapekınde
M Nadir
• Paksoy 'un
V yChe
'
^ ^ ^ ^ Guevera'nın
"Vfotosiklet Günliığü"nu
tanıtıcı yazısını okudum
ve sınır tanımaz dussel bır
gezgin oldum çıktım
Once "Che" ıle bırlıkte
Guney Amenka vı kanş
kanş dolaştım Sonra bu
kıtabı tanıtan gezgin
yuregın "Bir Demet
Pasifik"ve'
4
Sırt
Çantamda CoğrafŞalar"
adlı kıtaplan. benı Hayber
Geçıdı'nın uçurumlanna
Şıraz'da Hafiz'ın kabrıne
Nepal'ın Katmandusu na
Lzakdoğu tapınıklannın
gızemlı labırentlenne
tasıdı "Sırt Çantamda
CoğrafŞalar" kıtabında
Tagor dızelenvle.
Sidarta' ruhuvla
vanımızdavdı hep
Yolculuk anılanndan çok
gezerken ve gonul
gozuyle gezdığı yerlere
bakarken edındığı yurek
tıtreşımlennı şıırsel bır
dılle okuyucusuna
ulaştırıvor [\adir Paksoy.
"Büenin pek y a/madığı
sözliı bir toplumda
yaşamımıza karşın.
aramızdaki tartışılmaz
coğrafı ve sosyal
uzaklıktan dolayı. okvanus
aşın uzak diyariardan
vaşam kesitk-ri yansıtan
bir ay nanın ilginç
gelebileceğini"
duşunerek Bır Demet
Pasıfık sunuyor bıze Oyle
bır ay na kı v ansıttıklan
coğrafyalann ruhunu
y akalav abılıy orsunuz
"İçi içine sığmayanlann.
kabına dar gelenler için
Kapıkule dışına taşmanın
en kolay. en ucuz yolu. bir
bardak demli çay, uç beş
nefes cigara. derinlerden
gelen bir Jacqııes Brell
şarkısı vebirde
unutulmuş. ancak daha
öldurülmemiş eski
sevgilinin havalı eşliğınde.
duşleri haritalar uzerinde
geceyansı gezintilenne
çıkarmak Casablanca'ya
dek şoy le bir uzanıp,
Humprey Bogart ın
bannda bir iki kadeh
paıiarmaktan geçer"
dıyerek sonsuz
mavılıklerde hanta dışı
noktalara ula^mak
ıstersenız gezılen
suresinceyaptığı
yorumlarla okuyucunun
bevın ve yurek dokusunun
dennlıklenne ulasabılen
ınsan bedenını bır doktor
olarak ıvı tanıyan ve
ruhuvla yoğurarak
yorumlayan payla^mayı
ve payla^ımlann
çoğaldıkça artacağını
duyumsatan bu gezgin
yureğın kıtaplarını okuyun
denm
Şımdı görevlı olarak bır
yıllığına gıttığı Afhkadan
yıne ne zengınhkler
getırecek dıye merakla
beklıyorum
Gorduklennı ve
yaşadıklannı bıze de
yaşatmaya çalışan tum
gezgin ruhlara selam
olsun'
"...ve ben durmaz giderim,
bu can tende durdukça!"
JALE DEMİR
Eâıtımcı
Hükümet Kimin İçin?..
ır ulkede
hukumet
varsa gorev ı.
ulkesınde
vaşavan
ınsanların
mutluluğuna çalışmaktır
Yurttaşlık dersinde boyle
oğretmışlerdı bıze
Hukumet ıçın hukumet
olunmaz halkı ıçın
ıktıdara gelınır hukumet
olunur Hukumet oldukları
halde ıktıdar olamayanlar
da vardır Ne halkın ıçınde
bulunduğu sosyal kulturel
ekonomik. siyasal ıstemler
onları ılgılendırır ne de bır
başka konu 'Salnızca
kırmızı plakalı arabalara
kurulup hava atarlar
sokaklarda
Şuanda ulkemız ve
ınsanlarımız bugune dek
karşılaşmadığı son derece
onemlı siyasal sorunlarla
boğusuvor
20-30 yasjarında bılerek
olume gıdıyorlar da
ılgılılerden hıçbınsının
"kıir bıle kıpırdamadı bır
sure Kamuoyu. aydınlar
ve basın baskisi ve halkın
belalar yağdırmasıy la
sonunda kımıldadılar
Hukumet oy le de
mılletvekıllen daha başka
turlu mu sankı
1
Hangısı
çıkıp "Kendi iradeleri ile
de olsa bu insanlar olume
terk edilemez" dıyor
Pekı bu insanlar
yaşamlannın bahannda
nıçın olumu seçıyorlar7
Olmek. hele hele bılerek
olumu seçmek sanıldıgı
kadar kolay mı' Onlennde
nıce mutlu yıllar varken.
doya dova bu mutlulukları
yaşamak varken nıçın
olum1
Bunu anlayabılmek
ıçın o ınsanların ıçınde
bulunduğu atmosferı
yaşamak gerek
Dennlığıne ınmek gerek
sorunlarının Ne ıstedıklerı
ıçın oralara tıkıldılar
1
Isteklerınde haklılık
paylanvarmı yokmu'
Haklılıkları varsa bu.
verılmeyecek dek ağır mı°
Devletı batırır mı
1
Bır ulkede sıvasal
partılerın amacı
demokratık yolla ıktıdar
olmaktır Iktıdar olmanın
başka bır amacı da
kendılerıne oy veren
ınsanlann mutluluğuna
çalışmaktır Hıçbır siyasal
partı "Ben iktidar olunca
ananızı belleveceğım"
demez Hep mutluluk vaat
ederler Ne kı 1950'den
berı bır ıktıdann halka
mutluluk getırdığını hayat
sevıvesinı yukselttığını
sorme şansına ulaşamadık
Î2Mart. 12 Eylul
darbelenyse acımızı
Ev erest tepesıne çıkardı'
Kan. gozyaşı. darağaçları
"Hiç mi gulmeyecek benim
deyuzum" şarkısını
dılımıze doladık
Hıç gulme şansını
yakalayamadık 45 yıldır
Hele de bıraz ulke
sorunlan ıle ılgılendınızse
tamam
1
Vennız dort duvar
arası oldu hep
Dın ıman edebıyat ıle ve
DYP'nın koltuk çıkmasıyla
ıktıdar olan RP ışe
burokratık harman
sav urmay la başladı
Kendınden yana
olmayanları çıl yavrusu
gıbı atmaya kalkıştığı
vetmedı. ışe ulkede en az
erozyona uğrayan. yıllardır
anayasal ışlevını
yurutmeye çalışan
adlıyeden başlamaya
kalktı Işte bunlann
hukumetı
SAADETTtN MALKOÇ
Emeklı-Sen Anadolu
Vakası Şube Başkanı
Yazık Bu Kızlara...
Japonya, Sıngapur, Kuba Jamaıka ABD, Porte-
kız gıbı ulkelerde butun kız çocukları okula gıdıyor-
larmış
Turkıye ne âlemde7
Bu koşede yazmaya 1962 yılında başladım O gun-
lerın coşkusuyla, yurdumuzda yaşayan tum kız ço-
cuklarının okuması ıçın nıce yazı dokturdum, 27 Ma-
yıs devrımının ruzgârı, mıllı eğıtımın bayraklarını şışı-
rıyor, oğretmenlerseferberlığe hazırlanıyorlardı, oku-'
mayan tek kız çocuğu kalmayacaktı
Pekı, ne oldu'?
1 Ağustos 1996 gunlu Cumhurıyet'ın arka sayfa-
sını boydan boya saran haberde bugunku boyumu-
zun olçusu saptanmış 'Turkıye kızlarını okutmu-
yor' "
•
Bırleşmış Mılletler Çocuklara Yardım fonu (UNI-
CEF), ılkokul çağındakı Turk kızlarının yuzde 29'unun
okula gonderılmedıgını açıklamış UNICEF'ın yayım-
ladıgı "Uluslann Gelışmesı 1996" başlıklı raporda
bolgemıze ılışkın oranlar ılgınç1
Bırleşık Arap Emırlıklerı'nde kızların yuzde 99'u
okula gonderılıyor
Ne okuyorlar'?
O bır ayrı konu
"Ilkokul çağındakı kız çocuklarının yuzde kaçı oku-
la gondenlmıyor?' sorusuna, UNICEF ın hazırladığı
araştırmada yanıtlar şoyle sıralanıyor
"Urdun yuzde 3, Lıbya yuzde 4, Tunus yuzde 5,
kan yuzde 7, Sunye yuzde 9 Cezayır yuzde 11, Mı-
sır yuzde 18, Irak yuzde 26, Umman yuzde 28, Tur-
kıye yuzde 29, Suudı Arabıstan yuzde 43, Fas yuz-
de 55, Yemen yuzde 65 "
•
BM (Bırleşmış Mılletler) kuruluşlarının sayısal bıl-
gılerı verırken onyargılı oldukları ya da Turkıye'ye ters
baktıkları soylenebılır mı' Turkıye Bırleşmış Mıllet-
ler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından heryıl ha-
zırlanan "insanı Kalkınma Endeksı "nde, 1996 yılın-
dakı sıralamaya gore 174 ulke arasında 84'uncu ol-
muş (Cumhurıyet 18 Temmuz 1996) Endeksegore
Turkıye'de ortalama yaşam suresı 66 7 yıl okullaş-
ma oranı yuzde 67 sağlık personelınden (doktor,
ebe) uzakta gerçekleşen dogumlann oranı yuzde
24 5 ve kadınlarda okur yazar olmayanlar (1993 yı-
lında) yuzde 29 1, parlamentoda kadın oranı yuzde
1 8
UNICEF'ın verdığı sayılara gore ulkemızde her 100;
bın doğumda 180 kadın canını yıtırıyor
Bu alanda Avrupa ortalaması 36
Norveç ve Kanada 6
•
Kendı kendımızı aldatmaya hıç gerek yok
1
BM ku-
tuğunde sıcılımız yazılıdır Ancak bu rakamların goz-
ler onune serdıgı acı gerçekler 1960 lı 70 lı yıllarda
toplumu sarsar sılkeler, bır şeyler yapmak gereğı ko-
nusunda ıtıcı guç oluştururdu Bugun bızım toplum-
da okul çağındakı her 100 kız çocuğundan 30'unun
okuldan yoksun bırakılması karşısında kımsenın kılı
kıpırdamıyor Mısır Cezayır Tunus gıbı ulkelerın ge-
rısınde kalmaya alıştık "battı balık yan gider" felse-
fesı genış kesımde ortalığı sardı, ' koşe donuculuk"
jdeolojısı de açıkgoz takımının dını ımanı. Bugunku
Turkıye nın derdı gucu "devletı kuçultelım, KiT'lerı
satalım, PTT'nın T'sını elden çıkaralım" kerterızlerı-
ne donuk bır tepınmeden başka şey değıl
1
Toplu-
mun temel gostergelerıyle alışverışımız kalmadı
Oysa 21 'ıncı yuzyıla 4 kala okul çağında olan her
100 kız çocuğundan 30 unun okuldan uzak kalma-
sı, hepımızı kahretmesı gereken bır ınsan kıyımının
gostergesınden başka şey değıldır
Yazık değıl mı bu kız çocuklarına
1
ACI KAYBIMIZ
Sevgılı Prot V Mımar
ÜYÜKSEL
ERDEMİR
Dostumuzu - kardeşımızı - ağabey ımızı - eskı
başkanımızı 2 ağustos gunu 16 30 sulannda
burosunda ışının başında anı bır kalp knzı sonucu
kaybettık Lzuntumuz sonsuzdur
TÜRK SERBEST Mİ\IARL.4R
DERISEĞİ
Toren 5 Ağııslos Paztııtesı (Bugun)
Scıat 10 00da 19 V/aws Teıus Kıılııhıı
Saat 11 00'de Gazı Lnneısıtesı Uııh \lım Fuk
Saat 13 00 te Kocatepe Camıı
AYSEL GURCAN
9 Nisan 1957
5 Ağustos 1976
Neredesin sevgili
canımız,
özlemin öylesine
büyük ki!..
Mihriban-Mustafa Gürcan,
Hasan, Hüseyin, Erol,
Adnan Gürcan,
Havva Atik, Nursel Ozaner,
Melek Ereren eşleri ve
çocukları
Çok değerh eşim
sevgılı babamız
çalışkan. durust, eşsız ınsan,
emeklı eğıtımcı
ŞEVKET
ULUTEKİN'İ
31 07 1996 gunu
kaybetmenın
uzuntusu ıçındeyız
Tum dost ve sevenlerıne duvururuz
EŞtVEÇOCLKLARI