27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dış ticaret verileri yüzde 9.9'luk ilk 3 aylık tahmini büyümeyi yüzde 12.2'ye çıkardı İŞÇİNİN EVRENtNDEN 3UKRAN SONER • DlE, yıhn ilk 6 aylık döneminde ithalat ve tüketimin neden olduğu sağlıksız yapı içinde ekonominin yüzde 10.3 büyüdüğünü hesapladı. Bu büyümenin bir performansı göstermediği ve yapay bir şişkinliği ifade ettiği belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DtE), dış ticaret verilerinin gecikmesi nedeniyle yıhn ilk 3 aylık dönemi için "geçici" olarak yüzde 9.9 oranında belirlediği büyüme rakamı, ithalatın beklenenden yüksek artması nedeniyle yüzde 12.2 düzeyine çıkanldı. Ekonomi; yıhn ilk 3 aylık döneminde yüzde 12.2, yıhn ikinci 3 aylık döneminde de yüzde 8.6 olmak üzere yıhn ilk 6 ayında, özellikle tüketim ve ithalatın artışıyla, "tehlikeü" olarak adlandınlan düzeyde, yüzde 10.3 oranda "yapay" olarak büyüdü. DlE tarafından dün açıklanan gayri safi milli hasıla (GSMH) rakamlanna göre, ekonomi yıhn ilk 3 aylık döneminde geçen yıhn aynı dönemine göre, yüzde J2.2, ikinci 3 aylık dönemde de yine 1995'in aynı dönemine göre yüzde 8.6 oranında büyüdü. GSMH, oluşturan kesimlerdeki artış hızlan arasında. yıhn ilk 3 aylık döneminde. geçen yıîın aynı dönemine göre, sanayi payının artış hızı yüzde 8.8. serbest meslek hizmet- lerinin artış hızı yüzde 9, devlet hizmetlerinin artış hızı binde 3 oranında kahrken. ticaretin artış hızı yüzde 15.3, ithalat vergiierinin artış hızı da yüzde 43.4 düzeyine ulaştı. Verilere göre yıhn ikinci 3 aylık döneminde de, geçen yıhn aynı dönemine göre. sanayi hizmetlerinin artış hızı yüzde 7.4, serbest meslek hızmetlerinıin artış hızı yüzde 7.4, devlet hizmetlerinin artış hızı binde 7 oranında kaldı. Aynı dönemde ticaretin artış hızı yüzde 11.5, ithalat vergisinin artış hızı da yüzde 35.2 oranında gerçekleşti. Imalat sanayi üretimi yıhn ikinci 3 aylık döneminde özel sektörde yüzde 10 artarken kamu sektöründe ise yüzde 1.2 oranında azaldı. GSYİ Işgucu odemelen Sabit sermaye tuketımı Uretım ve ıthaiat vergıten (Net) işletme artığı 1987 H'n 1988 in 1989 dağılı 1990 1991 mt 1992 1993 1994 1995 Faktör Paylan (%) 20.7 7.0 8.1 64 2 Gayn safi yurtıçı hasıla • 100.0 21.5 7.4 7.8 632 100.0 24.0 6.5 7.6 61.8 100.0 27.2 5.9 8.6 58 3 31 9 6.2 86 53 3 100.0 100.0 31.7 61 8.7 535 100.0 30.9 5.7 9.3 54 2 100.0 25.5 7.0 8.5 59 0 100.0 22.2 t 6.5 9.9 61.4 100.0 DtE, gelir adaletsizliğini tescil etti En büyük pay rantiyeyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dev- let lstatistik Enstitüsü (DlE) tarafından ilk kez açıklanan gayri safi yurtiçi hasılanın (GS YtH) üretim gruplanna dağılımına iliş- kin verilere göre; geçen yıl, kâr, kira ve fa- iz geliri alan Tantiye" kesim, ulusal geli- rin yüzde 61.4'ünü aldı. Milli gelirden üc- retiilerin aldığı pay da y alnızca yüzde 22.2 düzeyinde kaldı. Milli gelirden geçen yıl amortisman yoluyla yüzde 6.5 düzeyinde pay dağıtılırken devlet dolaylı vergilerden yüzde 9.9 oranında gelir kullandı.Çiiler'in Başbakan olduğu 1993-1995 yıllannı kap- sayan 3 yıllık dönemde, ücretlilerin 1992'de yüzde 31.7 düzeyinde olan milli gelirden aldıklan pay yüzde 22.2 oranına kadariner- ken rantiyenin payı yüzde 53.5'ten. yüzde 61.4 düzeyine çıktı. Devlet Bakanı Sabri Tekir tarafından dün ilk kez açıklanan gelir yöntemiyle belirle- nen GSYİH, ücretlılenn, amortisman ge- liri alanlann. dolaylı vergiler yoluyla dev- letın ve kâr, faiz ile kira geliri sağlayanla- nn milli gelirden aldıklan pay olarak he- saplandı. Venlerçgöre.ücretliler GSYlH'den 1987 yılında yüzde 20.7, 1988 yılında yüzde 21.5, 1989 yılında yüzde 24, 1990 yılında yüzde 27.2,1991 yılında yüzde 31.9,1992 yılında yüzde 31.7, 1993 yılında yüzde 30.9.1994 yılında yüzde 25İ5, 1995 yılın- da da yüzde 22.2 oranında pay aldılar. Doğu Anadolu'nun 1995 geliri Marmara'nın dokuzda biri Doğu'nun yazgısı değişmediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gayri safi yurt içi hasılaya (GSYlH) katkılan yöntemiyle hesaplanan bölgeler arası gelişmişlik düzeyini gösteren verilerde de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerirnn yazgısı yine değişmedi. Bölgelenn GSYtH'ye katkılannda Marmara Bölgesı yüzde 36.8 oranıyla ilk sırayı alırken, Doğu Anadolu'nun payı yüzde 4, Güneydoğu Anadolu'nun payı da yüzde 5.3 düzeyinde kaldı. Ekonomik faaliyetler geçen yıl 1994'egöre Tunceli'de yüzde 12.3, Erzurum'da yüzde 5.2, Kars'ta yüzde 5.4 oranında azaldı. GAP projesinin yürürlüğe girmesiyle 1994'te yüzde lOÖ'ün üzerinde gelışmeye sahne olan Şanlıurfa'da ekonomi, geçen yıl yüzde 4.7 oranında küçüldü'. DlE tarafından dün açıklanan \enlere göre. GSYlH'de ilk 10 sırayı. yüzde 21.2 ile istanbul. yüzde 8.1 ile Izmir. yüzde 7.9 ile Ankara, yüzde 4 6 ile Kocaelı, yüzde 4.1 ile Bursa. yüzde 3.4 ile Adana, yüzde 2.8 lcel. yüzde 2.6 ile Antalya, yüzde 2.6 ile Manisa ve yüzde 2.1 oranıyla Konva illerı aldı. GSYlH'de son 10 sırada da Doğu ve Güneydoğu bölgelerindekı ıller sıralandı. Buna göre, GSYlH'de son lOsıraya binde I katkı payıyla, Muş. Ağn. Bitlis, Şırnak. Gümüşhane, Bıngöl. Iğdır. Tuncelı. Hakkân. Ardahan ve Bayburt illeri oluşturdu. Iller ıtibarıyla 1995 yılında bıröncekı yıla göre, ekonomi Ağn'da yüzde 3.8. Anvın'de binde 2, Bıngöl'de yüzde 1.4, Bitlis'te yüzde 2.3, Elazığ'da yüzde 1, Erzıncan'da yüzde 3.6, Erzurum'da 5.2, Kars'ta yüzde 5.4. Muş'ta yüzde 2.2, Rize'de binde 7. Sıirt'te yüzde 3.6, Tuncelı'de yüzde İ2.3, Van'da yüzde 3.8, Ardahan'da yüzde 1.5, Şanlıurfa'da yüzde 4.7 oranında küçüldü. Ekonomik faaliyetler geçen . yıl, 1994'egöre, Bilecik'te yüzde 18.4, Sakarya'da yüzde 16.5. Istanbul'da yüzde 12.1, Kırklarelı'de yüzde 11.8. Tekırdağ'da yüzde I0'9, Gaziantep'tede vüzde 10.8 oranında arttı. Bölgelerin GSYlH'ye katkısı geçen yıllara göre değişmedi. GSYtH'de geçen yıl Marmara Bölgesi yüzde 36.8. Ege Bölgesi yüzde 15.6. Akdeniz Bölgesi 12.4, lç Anadolu Bölgesi yüzde 16.7. Karadeniz Bölgesi yüzde 9.2, Doğu Anadolu Bölgesi yüzde 4, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'de yüzde 5.3 oranında ver aldı Sabancı, bedelsiz ithalatın dünyada fabrika kapattığını vurgulayıp hükümeti uyardı yolla kaynak sagjayamazlar'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Izmir 65. Uluslararası Fu- an'na katılan otomobil üreticileri- nin bedelsiz otomobile tepkileri gi- derek büyüyor. Önceki gün Izmir'e gelen. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakjp Sabanct,$ert çıkışını fuarda da süıdürerek, hiikü-- metin bedelsiz ithalat yoluyla kay- nak sağlayamayacağının matema- tiksel olarak ortada olduğunu ve hü- kümetin yanlış yolda bulunduğunu söyledi. Bedelsiz ithalatın geçmiş yıllar- da yaşandığını. otobüs firmalanndan MÂN'm bu karar sonucu iflas ede- rek kapandığını, BMC'nin de zor günler yaşadığını belırten Sabancı şöyle konuştu: "Bu olayı dünyaıun baska yerle- rinde de yaşadık. Yeni Zelanda'da Toyota'nın iki fabrikası vardı. Böy- ,le bir olaydan sonra hirisini kapattı. tkincisini de iki sene içinde kapata- eak. Strateji yattı. Yine Yeni Zelan- da'da büyük bir Ford fabrikası var- dı, kapandı. Size iki tane nunıune verdim. Bir tane düny adan, bir tane ulkemizden. Dünyada bunun başka örnekieri de var. Dünyayı yeniden kesfetminin anlamı yok. Eİin oğlu nasıl damdan düşmüş, nasıl belini kırmış. nasıl ağır fatura \ermiş bak. Kendi koşullannı aL adapte et Ha- yırtıvsa, toplumun yaranna ise ona göre düzenlemeleryap. Ü retenlerağ- lamış, sana>iciler üzülmüş boşver. Lretrae. yerine dışandan aL, getir, saC . Karann uygulanması durumuda fabrikalann işçi çıkarmak durumun- da kalacağını savunan Sabancı. "Ben bunu ne için yapıyorsunuz diye soru- >orum. onlar kaynak için diyor. Kay- nak meydana getireceksin, Hazine've gelir sağlayacaksın. Gel bunu akıllı konuşalım. A, B, C sebeplerinden dolayı bu, kaynak sağlamaz. Mate- matik bunu gösteriyor. Senin yanlış yolun var, bu yol yanlış" dıye konuş- tu. RP'nin AB görüşmelerine karşı olduğunu iktadara gelmeden önce açıkladığını belirten Sabancı, "RPne- leridüzelrri? HiçbiryeridüzeltmedL Gümriik birliği ne girerken otomoth sektöründe sağladığımi7 bir avantaj \ anİL Onlar sadece o a\ antajı alıp de- nize attılar.Oda boğulsun diye.- Oto- motiv yalnız kendi üretim alanında değil, yan sanayisi vardır. Otomotiv- de yabancı sermay e gelip parmağım taşın altına koyacak, istihdam yara- tacağım diyor. Onlann da gelmesi- ne gerek yok. Onlar bize iyilik getir- mez, teba getirir. O hastalığa ne ih- tiyacım \ar dersen, onlar da kaçar. Genelleşir, \ abancı sermaye gider. Kaldı ki, senin yabancı sermayeye ihtiyacınvar"dedı. RenaultGenel MüdürüOnurBay- tok da. otomotıv sektöründe gümrük bırlığıyle başlayan sıkıntılann, bedel- biz ıthalatla birhkte büyüyeceği gö- rüsünde. Otomotiv satışlarınındibe vurdu- ğunu, yıllık satışın 230 bın cıvann- da olduğunu belirten Baytok, hükümetın yanlış bir karar aldığını dile eetirdi. Sakıp Sabancı Devlet Bakanı Ayfer Yılmaz'dan çağrı Türk firmalar Irak'ta elini çabuk tutsun'tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Devlet Bakanı Ay- fer Yılmaz, Körfez knzınden sonra BM'nin amborga koy - duğu Irak'la ekonomik ilışkı- lerin eylül ayı ortalannda baş- layacağmı belirterek, "Bupa- zan kaybetmemeliyiz. Am- bargoyu ko>an ülkelerin fir- malan şu anda Irak'la görüş- melerinisürdüriiyor.Türk ih- racatçılan da eUerini çabuk rutsunlar" dedı. Hükümetın kaynak yarat- makta ıkı konuya büyük önem \erdığını belirten Yılmaz, ıhracatın arttınlması ve K.O- Bl'leringelıştınlmesı için se- ferber olduklarını bildirdı. Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclıs Toplantısı'na katılan Yılmaz. kaynak sıkıntısmdan yakındı ve ıhracatın arttınlma- sı gereklılığını vurguladı. Ih- racatta yaşanan küçük artı- şın en büyük nedeninın teks- til olduğunu belirten Yılmaz. "Tekstflihracaü yüzde25düş- tu. Bu da şunu getirmistir.ye- ni pazarlar ve üriin çeşitlen- dirilmesine gitmek. Buna kar- şın ithalat bekienenden daha büvük arttı. Bakıvoruz, sü- A>fer Yılmaz rekB yanrun maJlan geliyor. Bu ithalat tamamlanınca ih- racat başlayacak. Ama bura- da şu gerçek çıkıyor karşımı- za. SürekJi olarak fason çalı- şamayız. Kendi markamızı yaratmak zorundayız" dıye konuştu. 15 Eylül'de, Irak'a konan amborgonun kalkmasıyia bir- hkte yeni bir pazann ortaya çıkacagını belirten Yılmaz. ıhracatçılardan bu pazara dık- kat etmelerinı ıstedı. Türki- ye'nin B.M'mn koyduğu am- borgonun ardından 27 mil- yardolarkayba uğradığını di- le getıren Yılmaz, şöyle ko- nuştu: "Irak'ta 2 mihar do- larhkbirpazar>ar. Burada çe- şitli kesinriler olacak. Ancak ortaya 300 mihon dolarlık bir pazarçıkıyor. Orada etkin ol- mak zonındayız. Bu pay için diğer ülMerk' mücadeleetme- Byiz. .\mbargo koyan ülke fîr- malan çok hızlı çıkb. Teklif vermeye başladıklannı gör- dük. Eğerbu pazardan pay al- mak istiyorsak. hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Bizim 27 mih ar dolarlık bir kay bımız %ar. Bu da o bölgedeki insan- lanmtan ne kadar fakJrieşti- ğini gösteriyor. El ele v^rme- miz btam. Ekim sonu. kasım başında gerçekleştirilecek Bagdat Fuan'na katuın. Bu- rası tamamen alını satun ye- ri olacak. Pazan boş bırak- mayın." Rusya, Doğu Avrupa ve Türkı cumhuriyetlerinin de Türkiye için cıddı pazarlar olduğunu belirten Yılmaz, "Hedef pazarlara gidece- ğiz. AlabildiğimLz en büyük pay ı almaya çalışacağız" di- ye konuştu. İKV Başkanı Eriş'e göre 8 aylık gecikmede kasıt yok 4 HükümeÜer gümrük birliği konusunda beceriksizler'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Iktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral Gezgin Eriş, Türk hükümetlerinın AB'yiegirilen Gümrük Bırlı- ği Anlaşması'nda, AB'ye kar- şı olan tüm sorumluluklarını yerine getirdığini, buna karşı kendi sanayicisine karşı sorum- luluklanndan kaçtığını söyle- di. Gümrük Birliği Anlaşma- sı'nın bir tıcan anlaşma olma- dığını, AB'yle ortaklık anlaş- masının bir aşaması olduğunu belirten Eriş. Egeli sanayicile- re bu konudaki görüşlerini ak- tardı. Anlaşmanın. ortaklık anlaş- ması gıbı çalışması ıçın organ- lanntn oluşturulması gerekti- ğıni belirten Eriş. anlaşmanın yürürlüğe girmesinin üzerinden 8 ay geç- mesine karşın bu organlann oluşturulma- dığını vurguladı. Bu organlann oluşturulamamasında "kasıt" olmadığını, hükümetlerin "bece- riksizliginin"" bulunduğunu bel irten Gez- gin Enş. gerekli organlann bir an önce oluşturulmasını istedi. Türkıye'nın bu aşamada Gümrük Bir- İKV Başkanı Meral Ge^jn Eriş. • Anlaşmanın, ortaklık anlaşması gibi çalışması için organlannın oluşturulması gerektiğini belirten Eriş, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin üzerinden 8 ay geçmesine karşın bu organlann oluşturulmadığını vurguladı. Hği Anlaşması'nın ardından AB'ye kar- şı yükümlülüklennı yerine getirdığini belirten İKV Başkanı. şunlan söyledi: "Burada kendi sanayicisine karşı ge- reken sorumluluklann) yerine getirme- mişrir. Gümrük Kanunu, Rekabet Kanu- nu çıkanlmamışbr. Rekabet Kanunu'nu, AB'ye karşı olan sorumluluğundan do- layı çıkanyor. ama işletmiyor. Bu çerçe- vede baktığımızda AB'ye kar- şı hiçbir eksiklik yok. AB bu- rada Yunanistan'ın arkasınas»- ğınıyor. Yiınanistan, Türkiye'yi her platformda engellemeye çabşıyor. Ama bu onlar için de iyi değil. Burada bir manük- sızük \ar. AB'nin Türkiye'ye karşı olan mali sorumlulukla- rını yerine getirmesi lazım. Bu- nun için hükümetler baskı yap- malı ve ısrarcı olmalıdır." Türk hükümetlennın dış ti- caret polıtikaları oluşturmak- ta ciddi eksiklikleri bulundu- ğunu belirten Gezgin Eriş. bu- nun giderilmesini istedi. Yabancı sermaye girişinde de son dönemlerde birazalma- nın yaşandığını vurgulayan Gezgin Eriş,"Yabancı serma- ye yatinmı 5 yıl önce 1 milyar dolar seviyesini aştı. Ama o yıldan sonra beklenen sıçramagerçekleşmedi. Dünya- daki örneklere baktığımızda şu çıkıyor karşunıza: \'abanasernıaN i eyatınmı 1 mil- yar doianaşan ülkelerde büyük sıçrama- İar oluyor \e bu y atınm 15 milyar dolar- lara çıkıyor. Ama bu bizde olmuyor. Bu- nun da tek nedeni sivasi isrikrarsLdıktır" dive konuştu. Hükümet, kaynak için kamu arazi ve lojmanlarmm satışı ile Bağ-Kur'luya ümit bağladı REFAHYOL Meclis'ten 'kaynak 9 yetkisi aldı ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Kay- nak arayışındaki REFAHYOL hükümeti, kamu lojman ve arazılennın satışı ile Bağ- Kur'lunun basamak yükseltmek ıçın öde- yeceği primlere gözünü dikti. Kamu arazı ve lojmanlannın satışı ile gecekondu affı- na olanak verecek düzenlemeler için hü- kümete yetkı veren yasa tasansı. TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edıl- dı. Hükümet yetkılılerı. 67 bın lojmandan 130 tnlyonlıra gelir beklediklerını açıkla- dı. DSP ve CHP'lılenn "satışa mületveki- li lojmanlanndan başlanması" önensı ise REFAHYOL ortaklarının oylarıyla redde- dıldı. Hükümet. vergi tahsilatını hızlandırmak ve tahsılat oranını arttırmak için erken ver- gı ödemenın teşv ık edılmesım öngören ya- sa tasansınıdadün TBMM'den geçirdı. Ya- sal ödeme tanhınden önce yapılacak ver- gı ödemelerinde her gün ıçın aylık yüzde 4 oranında ındirım uygulanması, Bakan- lar Kurulu'nun. bu ındirimi kaldırmaya \ eya oranı y üzde 8'e kadar arttırmaya yet- kılı olması hükme bağlandı. Kamu kurum ve kuruluşlarının taşın- maz mallannın satışına ılışkin yasa tasa- rısı TBMM Genel Kurulu'nda görüşülür- ken DSP. CHP ve ANAP mılletvekıllen serteleştınleryaptılar. CHP İstanbul Mıl- lervekili Algan Hacaloğlu. kamuya ait loj- manlar satılacaksa önce mılletvekilı lojman- lan ile asker v e sıvıl aynmı yapılmadan üst düzey bürokratların lojmanlannın satışın- dan başlanmasını önerdı. ANAP Grubu adına konuşan Muğla Mılletvekilı Lale Ay- taman, Bakanlar Kurulu'na ımar yetkısı de veren tasarının tümüyie yanlış hazırlan- mış olduğunu belirterek, düşük gelırlı me- murlann, belırlı bölgelerde lojman bulun- maması durumunda çalıştırılamayacağını savundu. DSP istanbul Mıllervekili Zeke- riya Temizel, çalışanlara yaşayabılecekle- ndüzeydeücretverilmedenlojmanlannel- lerınden alınmasının "ahlaki erozyona" yol açacağını söyledi. DSP ve CHP tarafından verilen ve ANAP'ın dadesteklediğı. lojman satışının mılletvekilı lojmanlarından başlatılması yönündeki öneri iktıdar ortaklarının oyla- nyla reddedıldı. Bu durumda. hükümetın mılletvekilı lojmanlannı satabilmesi ıçın TBMM Başkanlık Dıvanı'nın lojmanlar üzerindeki tahsisi kaldırması gerekiyor. CHP'nin. kamu arazı ve lojmanlan ile sos- yal tesislerın satışmdan elde edilecek ge- lınn bir fonda toplanması ve kira yardımı ile kooperatıflere kredı olarak kullanılma- sı yönündeki önensı de REFAHYOL or- taiilannın oylanyla reddedıldı. Kabul edılerek yasalaşan düzenlemeye göre. kamu kurum ve kuruluşlanna aıt ka- mu hızmetı ıçın gerekli olmayan arazıle- nn satış, ilke \e yöntemlennın belirlen- mesınde. parasal sınırların kaldınlmasın- da. konutlardan satılacakların belırlenme- smde. satışın peşin v e taksıtlı olmasında Ba- kanlar Kurulu yetkılı olacak. Bakanlar Ku- rulu ayrıca, satılacak konutların imar, ıf- raz ve kat mülkıyetının kurulmasına ılış- kin düzenlemelerı de yapabılecek. Bağ-Kur'lulara.pnmödeyerek ^basa- mak yükseltme olanaği getıren tasarı da ge- nel kurulda kabul edilerek yasalaştı. Bu- na göre. Bağ-Kur'luya, 6 ay içinde pnm öde- mesinı tamamladıktan 3 yıl sonra aylık bağlanacak. Bağ-Kur'luların daha yüksek emekh aylığı için 43 trılyon lıra para ya- tırması beklenırken, muhalefet partılerı- nın sözcülen, hükümetın fınansman açığı- nı kapatmak için bu yasayı çıkarttığmı sa- vundular. TBMM Genel Kurulu'nda tasannıngö- rüşülmesi sırasında söz alan ANAP tstan- bul Mılletvekilı EminKul. hükümetın yak- laşık 2 aylık uygulamalan ile Bağ-Kur'un finansman açıfını 43 trılyon lıradan 75 tnlyon lıraya çıkarttığını söyledi. Kul. "Hü- kümet yükseltme primlerini nemalandır- mayarak cari harcamalarda kullanacak" görüşünü savundu. CHP Ankara Mıllervekili Yılmaz Ateş de. yeni düzenlemeyle Bağ-Kur'lulara ın- sanca yaşamalanna sağlayacak emekh ay- lığı venlemeyeceğı gıbı. kurumun da sıkın- tıdan kurtanlamavacağmı söyledi. Ateş. "Hükümet, kanserli hastaya kocakan ila- cı uyguluyor" dıye konuştu. Hükümet or- taklarının temsıİcılerı ise. yasanın Bağ- Kur'lulara nefes aldıracağını savundular. Mafyanın Devletleşmesi ^ttst üsteyaşanan otaytar; "mafyanm devtetteşme^ si, ya da devletin mafyalaşması" olgusunun boyut- larını sergilediği için üzerimizde şok etkisi yaratıyor. Nedenlerini, niçinlerini, sürecini atlıyor, çarpıcı olaylarla karşılaştığımızda şokunu yaşıyoaız. Son- ra da pek çok olumsuzluğa olduğu gibi, ona da alı- şıyor, bir başka olumsuzun şokunu yaşıyoruz. Iktidariann, milliyetçi- mukaddesatçı kadrolaşma- lannı kendimi bildim bileli yaşanz. Kimi hükümetler- de ülkücü tosunlarımız, kimilerinde imanlı kardeş- lerimiz ağır basar. Bizde, belediye başkanlarının değişmesi ile top- lusözleşme yapan, o işyerinde yetkili sendikanın bi- le değişmesi olağandır. Sosyal domakrat ağırlıklı belediyeleriktidarındaTürk-lşveyaDlSKüyesiGe- nel-iş kolunda örgütlü sendikanın toplusözleşme yapması olağan iken, Refah'lı belediyeler ile birlik- te Hak-lş'e geçiş hızla şürmekte. Dünyanın bir başka ülkesinde partizanlığa bağlı işçi sendikasının bile değiştiği bir başka örnek ol- duğunu hiç duymadığım gibi, olabileceğini bile san- mıyorum. Işin çarpık bir boyutu daha, iktidardaki siyası par- tilerin kendi adlarına kadrolaşmalarında, merkez sağ ve solun kendi ideolojilenne ihanet içinde olma- larıdır. Genellikle partili ya da partilinin çocuklan, akrabaları olarak gerçekleştirilen işe yerleştirmeler, torpilli kadrolaşmalar, merkez sağ partiler adına mil- liyetçi- mukaddesatçı, merkez sol adına sol siyaset- lerin yerleşmesi olarak yaşanır. Tabii ki eşyanın tabiatı gibi bir başka gerçek de hemşerilik, mezhep, bölgecilik kayırmasıdır. Türki- ye'de çok uzun yıllardır işin; uzmanına, hak edeni- ne, namuslusuna bırakılması söz konusu değildir. Bu genel gıdişatı güçlendiren özel gelişmelerle bu olumsuz tabloya tuz biber ekilir. Örneğin 12 Ey- lül süreci ile sol temizlenirken, onlara karşı vurucu, silahlı güç olarak yetiştirilmiş ülkücü militanlara faz- la gereksinim kalmamıştır. Lümpenleşmiş ülkücüler bir koldan mafyanın ye- ni timlerini, diğer koldan polis kadrolaşmasını oluş- turmuşlardır. Kendi alanlarında kimileri yükselirken de, kaderdaşlardan bir kol mafya liderliğine, diğer kol müdürlüklere, parlamenterliğe, hatta bakanlık- lara kadar ulaşmışlardır. Şimdi ülküdaşların, "inanç ve kavga!" arkadaş- lannın kimileri polis, kimileri de mafya ile birlikte, or- tak olarak karşımıza çıktıklannda, bütünleşmenin bu boyutlarına şaşırıp kalıyoruz. 12 Eylül'ün hızlandırdığı bir diğer olgu ise kitlele- rin yoksullaşması, kazancın giderek çarpıklaşması, üretimden rapta, kayıt dışı ekonomiye, vurguna ak- ması oldu. Özal mucizesine (!) tapınan sermaye cephesinın, şimdi devletin mafyalaşması, mafyanın devletleşmesi olgusundan yakınmaya ne ölçüde hakkı var dersiniz? Kaldı ki, kımi ülkelerde daha şiddetli, kimilerinde daha hafif olmak üzere bütün dünyada, küreselleş- me, yeni sömürü düzeni ile atbaşı olarak, fanatık din- ci, ırkçı akımlar, mikro milliyetçilik, siyasetin kirlen- mesi, vurgunlar ve mafya alabildiğine güçienmiş bulunuyor. Siyasi lider ve kadrolardaki deformasyon, bürok- rasiye, bütün devlet kadrolarına ve sonuç olarak yaşamın her alanına yansıyor. Mafya He iç içe Özal hanedariından sonra Çiller'in korurnaJarının vuru- lan mafya babası ile birlikte olmaları, polisin mafya hesaplaşmasında seyirci rolünden öte, içinde olma- sı hiç sürpriz değil. Sistem değerleri ile çöktüğünde, yasama, yürüt- me, yargı, hak-hukuk düzeni içinde işlemediğinde, mafya güçleniyor. Düzenin yeni mafya örgütlenme- leri yaşanıyor. Bir zamanların Kürt Idris, Dündar Kılıç'larının yerini ülkücü tosunlardan Alaattin ÇaKicı, Tevfik Ağansoy'lar alırken, mafyanın bile raconu bozulu- yor. Mafya raconunun bozulması, çıkarçatışmaları ül- kücü tosunları birbirine düşürüyor. Mafya-siyaset- bürokrasi, sermaye ittifaklannda ayrı, çatışan kad- rolar oluşuyor. A siyasi liderine yakın B mafya ba- bası, C bürokrat, D işadamına karşı, E siyasi lideri- ne yakın F mafya babası, G bürokrat, H işadamı çı- kıyor. Bir yandan da siyasette, yaşamın her alanında olduğu üzere, medyatikleşme mafyaya da bulaşı- yor. Medya; şeriatta, kafatasçı milliyetçilikler, Türk- çülük ve Kürtçülükte, yeni dünya ideolojisinde ol- duğu üzere tek yanlı mafya reklamcılığına da yatı- yor. Ağırsuçlular, ahlaksızlar, sayın-saygıdeğerolu- yorlar. Yükselen değerler erdemi yok edip müziği, Türk- çeyi, sanatı bile kalitesızleştirirken, medya-siyaset büyük bir hızla kirlenirken, biz de liderlere kadar her kademeden sıyasetçiyi, bürokratı, işadamlannı, ün- lü mafya liderleri, kadroları ile birlikte, iç içe, çıkar ortaklığında görmeye alışıyoruz. Tabii bütün bu çarpıklıklar aynen radikal dinci akımlar, şeriat adına da yaşanıyor. Bir farkla ki, si- lahlı ülkücüler mafya liderliğinde kendilerini sosyo- lojik davranış ve kimlik anlamında daha kolay bulur- larken. radikal dinci kadrolar kitlesel örgütlenme ve yayılmacılığı seçiyor. EBSO: Ithalatta fon kakhnlsmİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Aül Akkan, ıthalata konan yüzde 6'lık fonun kaldınlmasını istedi. Gümrük Birliği Anlaşması'nın ardından yatınm mallan ithalatında büyük artış olduğunu belirten Akkan. yüzde 6'Iık fonun büyük sıkıntı yarattığını söyledi. Akkan, özellikle anakent beledıyesi sınarlan içinde yatınm yapmak ısteyenlerin teşvık alamadığını ve sıkıntıya düştüklerini belırtti. Gümrük birliğinin ardından Atatürk Organıze Sanayi Bölgesi "ndebırçok sanayıcınin fabrikalannı tamamladığını \e yatınm mallannı da ıthal ettiğini belirten Akkan, şöyle konuştu: "Şimdi ithalat arttı deniyor ve korkuluyor. Yatınm mallan ithalatından korkmamak lazım. Bunun için diyoruz ki, yüzde 6'hkfonu mutlaka kaldınn. Geçen Mecüs'te söyiedim. çizmeyi aşıyorsun diye eleştirdilcr. Eğer bu fon kalkmazsa bu hükümeti düşürürüz, buna gücümüz var. Türk sanaykisi hakkını kullanamıyor. Bakın, anakent belediyeleri sınırlan içinde yafırunlara teşvik alanıazsınız. İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir artık anakent değil. Bunlar mega kent Buca, Çiğli yatınm alanı. Ama buralar anakent sınırlannda, teşvik yok. Ama yüzde 6'lık ithalat fonu var. Biz diyoruz ki, bu fonu kaldınn." Akkan. ruj, pudra, somon gibi lüks ithalat mallannda fonun yüzde 20"ye çıkanlmasım isteyerek, "Bunu yiyen, parasım da — ödesin. Ama bizim yakanuzdan elini çeksin hükümet Haksız rekabet yaratryor ve KOBİ'leri eziyoıiar. Bunadurdemek gerekiyor*' dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle