Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Dış ticaret verileri yüzde 9.9'luk ilk 3 aylık tahmini büyümeyi yüzde 12.2'ye çıkardı İŞÇİNİN EVRENtNDEN
3UKRAN SONER
• DlE, yıhn ilk 6 aylık
döneminde ithalat ve tüketimin
neden olduğu sağlıksız yapı
içinde ekonominin yüzde 10.3
büyüdüğünü hesapladı. Bu
büyümenin bir performansı
göstermediği ve yapay bir
şişkinliği ifade ettiği
belirtiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Istatistik
Enstitüsü'nün (DtE), dış
ticaret verilerinin gecikmesi
nedeniyle yıhn ilk 3 aylık
dönemi için "geçici" olarak
yüzde 9.9 oranında
belirlediği büyüme rakamı,
ithalatın beklenenden
yüksek artması nedeniyle
yüzde 12.2 düzeyine
çıkanldı. Ekonomi; yıhn ilk
3 aylık döneminde yüzde
12.2, yıhn ikinci 3 aylık
döneminde de yüzde 8.6
olmak üzere yıhn ilk 6
ayında, özellikle tüketim ve
ithalatın artışıyla, "tehlikeü"
olarak adlandınlan düzeyde,
yüzde 10.3 oranda "yapay"
olarak büyüdü.
DlE tarafından dün
açıklanan gayri safi milli
hasıla (GSMH) rakamlanna
göre, ekonomi yıhn ilk 3
aylık döneminde geçen yıhn
aynı dönemine göre, yüzde
J2.2, ikinci 3 aylık dönemde
de yine 1995'in aynı
dönemine göre yüzde 8.6
oranında büyüdü.
GSMH, oluşturan
kesimlerdeki artış hızlan
arasında. yıhn ilk 3 aylık
döneminde. geçen yıîın aynı
dönemine göre, sanayi
payının artış hızı yüzde 8.8.
serbest meslek hizmet-
lerinin artış hızı yüzde 9,
devlet hizmetlerinin artış
hızı binde 3 oranında
kahrken. ticaretin artış hızı
yüzde 15.3, ithalat
vergiierinin artış hızı da
yüzde 43.4 düzeyine ulaştı.
Verilere göre yıhn ikinci 3
aylık döneminde de, geçen
yıhn aynı dönemine göre.
sanayi hizmetlerinin artış
hızı yüzde 7.4, serbest
meslek hızmetlerinıin artış
hızı yüzde 7.4, devlet
hizmetlerinin artış hızı
binde 7 oranında kaldı. Aynı
dönemde ticaretin artış hızı
yüzde 11.5, ithalat
vergisinin artış hızı da
yüzde 35.2 oranında
gerçekleşti.
Imalat sanayi üretimi yıhn
ikinci 3 aylık döneminde
özel sektörde yüzde 10
artarken kamu sektöründe
ise yüzde 1.2 oranında
azaldı.
GSYİ
Işgucu odemelen
Sabit sermaye tuketımı
Uretım ve ıthaiat vergıten (Net)
işletme artığı
1987
H'n
1988
in
1989
dağılı
1990 1991
mt
1992 1993 1994 1995
Faktör Paylan (%)
20.7
7.0
8.1
64 2
Gayn safi yurtıçı hasıla • 100.0
21.5
7.4
7.8
632
100.0
24.0
6.5
7.6
61.8
100.0
27.2
5.9
8.6
58 3
31 9
6.2
86
53 3
100.0 100.0
31.7
61
8.7
535
100.0
30.9
5.7
9.3
54 2
100.0
25.5
7.0
8.5
59 0
100.0
22.2 t
6.5
9.9
61.4
100.0
DtE, gelir adaletsizliğini tescil etti
En büyük pay rantiyeyeANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dev-
let lstatistik Enstitüsü (DlE) tarafından ilk
kez açıklanan gayri safi yurtiçi hasılanın
(GS YtH) üretim gruplanna dağılımına iliş-
kin verilere göre; geçen yıl, kâr, kira ve fa-
iz geliri alan Tantiye" kesim, ulusal geli-
rin yüzde 61.4'ünü aldı. Milli gelirden üc-
retiilerin aldığı pay da y alnızca yüzde 22.2
düzeyinde kaldı. Milli gelirden geçen yıl
amortisman yoluyla yüzde 6.5 düzeyinde
pay dağıtılırken devlet dolaylı vergilerden
yüzde 9.9 oranında gelir kullandı.Çiiler'in
Başbakan olduğu 1993-1995 yıllannı kap-
sayan 3 yıllık dönemde, ücretlilerin 1992'de
yüzde 31.7 düzeyinde olan milli gelirden
aldıklan pay yüzde 22.2 oranına kadariner-
ken rantiyenin payı yüzde 53.5'ten. yüzde
61.4 düzeyine çıktı.
Devlet Bakanı Sabri Tekir tarafından dün
ilk kez açıklanan gelir yöntemiyle belirle-
nen GSYİH, ücretlılenn, amortisman ge-
liri alanlann. dolaylı vergiler yoluyla dev-
letın ve kâr, faiz ile kira geliri sağlayanla-
nn milli gelirden aldıklan pay olarak he-
saplandı.
Venlerçgöre.ücretliler GSYlH'den 1987
yılında yüzde 20.7, 1988 yılında yüzde
21.5, 1989 yılında yüzde 24, 1990 yılında
yüzde 27.2,1991 yılında yüzde 31.9,1992
yılında yüzde 31.7, 1993 yılında yüzde
30.9.1994 yılında yüzde 25İ5, 1995 yılın-
da da yüzde 22.2 oranında pay aldılar.
Doğu Anadolu'nun 1995 geliri Marmara'nın dokuzda biri
Doğu'nun yazgısı değişmediANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gayri safi yurt içi
hasılaya (GSYlH) katkılan
yöntemiyle hesaplanan
bölgeler arası gelişmişlik
düzeyini gösteren verilerde
de Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerirnn
yazgısı yine değişmedi.
Bölgelenn GSYtH'ye
katkılannda Marmara
Bölgesı yüzde 36.8 oranıyla
ilk sırayı alırken, Doğu
Anadolu'nun payı yüzde 4,
Güneydoğu Anadolu'nun
payı da yüzde 5.3 düzeyinde
kaldı. Ekonomik faaliyetler
geçen yıl 1994'egöre
Tunceli'de yüzde 12.3,
Erzurum'da yüzde 5.2,
Kars'ta yüzde 5.4 oranında
azaldı. GAP projesinin
yürürlüğe girmesiyle
1994'te yüzde lOÖ'ün
üzerinde gelışmeye sahne
olan Şanlıurfa'da ekonomi,
geçen yıl yüzde 4.7 oranında
küçüldü'.
DlE tarafından dün
açıklanan \enlere göre.
GSYlH'de ilk 10 sırayı.
yüzde 21.2 ile istanbul.
yüzde 8.1 ile Izmir. yüzde
7.9 ile Ankara, yüzde 4 6 ile
Kocaelı, yüzde 4.1 ile Bursa.
yüzde 3.4 ile Adana, yüzde
2.8 lcel. yüzde 2.6 ile
Antalya, yüzde 2.6 ile
Manisa ve yüzde 2.1
oranıyla Konva illerı aldı.
GSYlH'de son 10 sırada da
Doğu ve Güneydoğu
bölgelerindekı ıller
sıralandı. Buna göre,
GSYlH'de son lOsıraya
binde I katkı payıyla, Muş.
Ağn. Bitlis, Şırnak.
Gümüşhane, Bıngöl. Iğdır.
Tuncelı. Hakkân. Ardahan
ve Bayburt illeri oluşturdu.
Iller ıtibarıyla 1995 yılında
bıröncekı yıla göre,
ekonomi Ağn'da yüzde 3.8.
Anvın'de binde 2, Bıngöl'de
yüzde 1.4, Bitlis'te yüzde
2.3, Elazığ'da yüzde 1,
Erzıncan'da yüzde 3.6,
Erzurum'da 5.2, Kars'ta
yüzde 5.4. Muş'ta yüzde
2.2, Rize'de binde 7. Sıirt'te
yüzde 3.6, Tuncelı'de yüzde
İ2.3, Van'da yüzde 3.8,
Ardahan'da yüzde 1.5,
Şanlıurfa'da yüzde 4.7
oranında küçüldü.
Ekonomik faaliyetler geçen .
yıl, 1994'egöre, Bilecik'te
yüzde 18.4, Sakarya'da
yüzde 16.5. Istanbul'da
yüzde 12.1, Kırklarelı'de
yüzde 11.8. Tekırdağ'da
yüzde I0'9, Gaziantep'tede
vüzde 10.8 oranında arttı.
Bölgelerin GSYlH'ye
katkısı geçen yıllara göre
değişmedi. GSYtH'de geçen
yıl Marmara Bölgesi yüzde
36.8. Ege Bölgesi yüzde
15.6. Akdeniz Bölgesi 12.4,
lç Anadolu Bölgesi yüzde
16.7. Karadeniz Bölgesi
yüzde 9.2, Doğu Anadolu
Bölgesi yüzde 4,
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'de yüzde 5.3
oranında ver aldı
Sabancı, bedelsiz ithalatın dünyada fabrika kapattığını vurgulayıp hükümeti uyardı
yolla kaynak sagjayamazlar'İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Izmir 65. Uluslararası Fu-
an'na katılan otomobil üreticileri-
nin bedelsiz otomobile tepkileri gi-
derek büyüyor. Önceki gün Izmir'e
gelen. Sabancı Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Sakjp Sabanct,$ert
çıkışını fuarda da süıdürerek, hiikü--
metin bedelsiz ithalat yoluyla kay-
nak sağlayamayacağının matema-
tiksel olarak ortada olduğunu ve hü-
kümetin yanlış yolda bulunduğunu
söyledi.
Bedelsiz ithalatın geçmiş yıllar-
da yaşandığını. otobüs firmalanndan
MÂN'm bu karar sonucu iflas ede-
rek kapandığını, BMC'nin de zor
günler yaşadığını belırten Sabancı
şöyle konuştu:
"Bu olayı dünyaıun baska yerle-
rinde de yaşadık. Yeni Zelanda'da
Toyota'nın iki fabrikası vardı. Böy-
,le bir olaydan sonra hirisini kapattı.
tkincisini de iki sene içinde kapata-
eak. Strateji yattı. Yine Yeni Zelan-
da'da büyük bir Ford fabrikası var-
dı, kapandı. Size iki tane nunıune
verdim. Bir tane düny adan, bir tane
ulkemizden. Dünyada bunun başka
örnekieri de var. Dünyayı yeniden
kesfetminin anlamı yok. Eİin oğlu
nasıl damdan düşmüş, nasıl belini
kırmış. nasıl ağır fatura \ermiş bak.
Kendi koşullannı aL adapte et Ha-
yırtıvsa, toplumun yaranna ise ona
göre düzenlemeleryap. Ü retenlerağ-
lamış, sana>iciler üzülmüş boşver.
Lretrae. yerine dışandan aL, getir,
saC .
Karann uygulanması durumuda
fabrikalann işçi çıkarmak durumun-
da kalacağını savunan Sabancı. "Ben
bunu ne için yapıyorsunuz diye soru-
>orum. onlar kaynak için diyor. Kay-
nak meydana getireceksin, Hazine've
gelir sağlayacaksın. Gel bunu akıllı
konuşalım. A, B, C sebeplerinden
dolayı bu, kaynak sağlamaz. Mate-
matik bunu gösteriyor. Senin yanlış
yolun var, bu yol yanlış" dıye konuş-
tu.
RP'nin AB görüşmelerine karşı
olduğunu iktadara gelmeden önce
açıkladığını belirten Sabancı, "RPne-
leridüzelrri? HiçbiryeridüzeltmedL
Gümriik birliği ne girerken otomoth
sektöründe sağladığımi7 bir avantaj
\ anİL Onlar sadece o a\ antajı alıp de-
nize attılar.Oda boğulsun diye.- Oto-
motiv yalnız kendi üretim alanında
değil, yan sanayisi vardır. Otomotiv-
de yabancı sermay e gelip parmağım
taşın altına koyacak, istihdam yara-
tacağım diyor. Onlann da gelmesi-
ne gerek yok. Onlar bize iyilik getir-
mez, teba getirir. O hastalığa ne ih-
tiyacım \ar dersen, onlar da kaçar.
Genelleşir, \ abancı sermaye gider.
Kaldı ki, senin yabancı sermayeye
ihtiyacınvar"dedı.
RenaultGenel MüdürüOnurBay-
tok da. otomotıv sektöründe gümrük
bırlığıyle başlayan sıkıntılann, bedel-
biz ıthalatla birhkte büyüyeceği gö-
rüsünde.
Otomotiv satışlarınındibe vurdu-
ğunu, yıllık satışın 230 bın cıvann-
da olduğunu belirten Baytok,
hükümetın yanlış bir karar aldığını
dile eetirdi. Sakıp Sabancı
Devlet Bakanı Ayfer Yılmaz'dan çağrı
Türk firmalar Irak'ta
elini çabuk tutsun'tZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Devlet Bakanı Ay-
fer Yılmaz, Körfez knzınden
sonra BM'nin amborga koy -
duğu Irak'la ekonomik ilışkı-
lerin eylül ayı ortalannda baş-
layacağmı belirterek, "Bupa-
zan kaybetmemeliyiz. Am-
bargoyu ko>an ülkelerin fir-
malan şu anda Irak'la görüş-
melerinisürdüriiyor.Türk ih-
racatçılan da eUerini çabuk
rutsunlar" dedı.
Hükümetın kaynak yarat-
makta ıkı konuya büyük önem
\erdığını belirten Yılmaz,
ıhracatın arttınlması ve K.O-
Bl'leringelıştınlmesı için se-
ferber olduklarını bildirdı.
Ege Bölgesi Sanayi Odası
Meclıs Toplantısı'na katılan
Yılmaz. kaynak sıkıntısmdan
yakındı ve ıhracatın arttınlma-
sı gereklılığını vurguladı. Ih-
racatta yaşanan küçük artı-
şın en büyük nedeninın teks-
til olduğunu belirten Yılmaz.
"Tekstflihracaü yüzde25düş-
tu. Bu da şunu getirmistir.ye-
ni pazarlar ve üriin çeşitlen-
dirilmesine gitmek. Buna kar-
şın ithalat bekienenden daha
büvük arttı. Bakıvoruz, sü-
A>fer Yılmaz
rekB yanrun maJlan geliyor.
Bu ithalat tamamlanınca ih-
racat başlayacak. Ama bura-
da şu gerçek çıkıyor karşımı-
za. SürekJi olarak fason çalı-
şamayız. Kendi markamızı
yaratmak zorundayız" dıye
konuştu.
15 Eylül'de, Irak'a konan
amborgonun kalkmasıyia bir-
hkte yeni bir pazann ortaya
çıkacagını belirten Yılmaz.
ıhracatçılardan bu pazara dık-
kat etmelerinı ıstedı. Türki-
ye'nin B.M'mn koyduğu am-
borgonun ardından 27 mil-
yardolarkayba uğradığını di-
le getıren Yılmaz, şöyle ko-
nuştu: "Irak'ta 2 mihar do-
larhkbirpazar>ar. Burada çe-
şitli kesinriler olacak. Ancak
ortaya 300 mihon dolarlık bir
pazarçıkıyor. Orada etkin ol-
mak zonındayız. Bu pay için
diğer ülMerk' mücadeleetme-
Byiz. .\mbargo koyan ülke fîr-
malan çok hızlı çıkb. Teklif
vermeye başladıklannı gör-
dük. Eğerbu pazardan pay al-
mak istiyorsak. hızlı hareket
etmemiz gerekiyor. Bizim 27
mih ar dolarlık bir kay bımız
%ar. Bu da o bölgedeki insan-
lanmtan ne kadar fakJrieşti-
ğini gösteriyor. El ele v^rme-
miz btam. Ekim sonu. kasım
başında gerçekleştirilecek
Bagdat Fuan'na katuın. Bu-
rası tamamen alını satun ye-
ri olacak. Pazan boş bırak-
mayın."
Rusya, Doğu Avrupa ve
Türkı cumhuriyetlerinin de
Türkiye için cıddı pazarlar
olduğunu belirten Yılmaz,
"Hedef pazarlara gidece-
ğiz. AlabildiğimLz en büyük
pay ı almaya çalışacağız" di-
ye konuştu.
İKV Başkanı Eriş'e göre 8 aylık gecikmede kasıt yok
4
HükümeÜer gümrük birliği
konusunda beceriksizler'İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Iktisadi Kalkınma
Vakfı Başkanı Meral Gezgin
Eriş, Türk hükümetlerinın
AB'yiegirilen Gümrük Bırlı-
ği Anlaşması'nda, AB'ye kar-
şı olan tüm sorumluluklarını
yerine getirdığini, buna karşı
kendi sanayicisine karşı sorum-
luluklanndan kaçtığını söyle-
di.
Gümrük Birliği Anlaşma-
sı'nın bir tıcan anlaşma olma-
dığını, AB'yle ortaklık anlaş-
masının bir aşaması olduğunu
belirten Eriş. Egeli sanayicile-
re bu konudaki görüşlerini ak-
tardı.
Anlaşmanın. ortaklık anlaş-
ması gıbı çalışması ıçın organ-
lanntn oluşturulması gerekti-
ğıni belirten Eriş. anlaşmanın
yürürlüğe girmesinin üzerinden 8 ay geç-
mesine karşın bu organlann oluşturulma-
dığını vurguladı.
Bu organlann oluşturulamamasında
"kasıt" olmadığını, hükümetlerin "bece-
riksizliginin"" bulunduğunu bel irten Gez-
gin Enş. gerekli organlann bir an önce
oluşturulmasını istedi.
Türkıye'nın bu aşamada Gümrük Bir-
İKV Başkanı Meral Ge^jn Eriş.
• Anlaşmanın,
ortaklık
anlaşması gibi
çalışması için
organlannın
oluşturulması
gerektiğini
belirten Eriş,
anlaşmanın
yürürlüğe
girmesinin
üzerinden 8 ay
geçmesine karşın
bu organlann
oluşturulmadığını
vurguladı.
Hği Anlaşması'nın ardından AB'ye kar-
şı yükümlülüklennı yerine getirdığini
belirten İKV Başkanı. şunlan söyledi:
"Burada kendi sanayicisine karşı ge-
reken sorumluluklann) yerine getirme-
mişrir. Gümrük Kanunu, Rekabet Kanu-
nu çıkanlmamışbr. Rekabet Kanunu'nu,
AB'ye karşı olan sorumluluğundan do-
layı çıkanyor. ama işletmiyor. Bu çerçe-
vede baktığımızda AB'ye kar-
şı hiçbir eksiklik yok. AB bu-
rada Yunanistan'ın arkasınas»-
ğınıyor. Yiınanistan, Türkiye'yi
her platformda engellemeye
çabşıyor. Ama bu onlar için de
iyi değil. Burada bir manük-
sızük \ar. AB'nin Türkiye'ye
karşı olan mali sorumlulukla-
rını yerine getirmesi lazım. Bu-
nun için hükümetler baskı yap-
malı ve ısrarcı olmalıdır."
Türk hükümetlennın dış ti-
caret polıtikaları oluşturmak-
ta ciddi eksiklikleri bulundu-
ğunu belirten Gezgin Eriş. bu-
nun giderilmesini istedi.
Yabancı sermaye girişinde
de son dönemlerde birazalma-
nın yaşandığını vurgulayan
Gezgin Eriş,"Yabancı serma-
ye yatinmı 5 yıl önce 1 milyar
dolar seviyesini aştı. Ama o yıldan sonra
beklenen sıçramagerçekleşmedi. Dünya-
daki örneklere baktığımızda şu çıkıyor
karşunıza: \'abanasernıaN
i
eyatınmı 1 mil-
yar doianaşan ülkelerde büyük sıçrama-
İar oluyor \e bu y atınm 15 milyar dolar-
lara çıkıyor. Ama bu bizde olmuyor. Bu-
nun da tek nedeni sivasi isrikrarsLdıktır"
dive konuştu.
Hükümet, kaynak için kamu arazi ve lojmanlarmm satışı ile Bağ-Kur'luya ümit bağladı
REFAHYOL Meclis'ten 'kaynak
9
yetkisi aldı
ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Kay-
nak arayışındaki REFAHYOL hükümeti,
kamu lojman ve arazılennın satışı ile Bağ-
Kur'lunun basamak yükseltmek ıçın öde-
yeceği primlere gözünü dikti. Kamu arazı
ve lojmanlannın satışı ile gecekondu affı-
na olanak verecek düzenlemeler için hü-
kümete yetkı veren yasa tasansı. TBMM
Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edıl-
dı. Hükümet yetkılılerı. 67 bın lojmandan
130 tnlyonlıra gelir beklediklerını açıkla-
dı. DSP ve CHP'lılenn "satışa mületveki-
li lojmanlanndan başlanması" önensı ise
REFAHYOL ortaklarının oylarıyla redde-
dıldı.
Hükümet. vergi tahsilatını hızlandırmak
ve tahsılat oranını arttırmak için erken ver-
gı ödemenın teşv ık edılmesım öngören ya-
sa tasansınıdadün TBMM'den geçirdı. Ya-
sal ödeme tanhınden önce yapılacak ver-
gı ödemelerinde her gün ıçın aylık yüzde
4 oranında ındirım uygulanması, Bakan-
lar Kurulu'nun. bu ındirimi kaldırmaya
\ eya oranı y üzde 8'e kadar arttırmaya yet-
kılı olması hükme bağlandı.
Kamu kurum ve kuruluşlarının taşın-
maz mallannın satışına ılışkin yasa tasa-
rısı TBMM Genel Kurulu'nda görüşülür-
ken DSP. CHP ve ANAP mılletvekıllen
serteleştınleryaptılar. CHP İstanbul Mıl-
lervekili Algan Hacaloğlu. kamuya ait loj-
manlar satılacaksa önce mılletvekilı lojman-
lan ile asker v e sıvıl aynmı yapılmadan üst
düzey bürokratların lojmanlannın satışın-
dan başlanmasını önerdı. ANAP Grubu
adına konuşan Muğla Mılletvekilı Lale Ay-
taman, Bakanlar Kurulu'na ımar yetkısı de
veren tasarının tümüyie yanlış hazırlan-
mış olduğunu belirterek, düşük gelırlı me-
murlann, belırlı bölgelerde lojman bulun-
maması durumunda çalıştırılamayacağını
savundu. DSP istanbul Mıllervekili Zeke-
riya Temizel, çalışanlara yaşayabılecekle-
ndüzeydeücretverilmedenlojmanlannel-
lerınden alınmasının "ahlaki erozyona"
yol açacağını söyledi.
DSP ve CHP tarafından verilen ve
ANAP'ın dadesteklediğı. lojman satışının
mılletvekilı lojmanlarından başlatılması
yönündeki öneri iktıdar ortaklarının oyla-
nyla reddedıldı. Bu durumda. hükümetın
mılletvekilı lojmanlannı satabilmesi ıçın
TBMM Başkanlık Dıvanı'nın lojmanlar
üzerindeki tahsisi kaldırması gerekiyor.
CHP'nin. kamu arazı ve lojmanlan ile sos-
yal tesislerın satışmdan elde edilecek ge-
lınn bir fonda toplanması ve kira yardımı
ile kooperatıflere kredı olarak kullanılma-
sı yönündeki önensı de REFAHYOL or-
taiilannın oylanyla reddedıldı.
Kabul edılerek yasalaşan düzenlemeye
göre. kamu kurum ve kuruluşlanna aıt ka-
mu hızmetı ıçın gerekli olmayan arazıle-
nn satış, ilke \e yöntemlennın belirlen-
mesınde. parasal sınırların kaldınlmasın-
da. konutlardan satılacakların belırlenme-
smde. satışın peşin v e taksıtlı olmasında Ba-
kanlar Kurulu yetkılı olacak. Bakanlar Ku-
rulu ayrıca, satılacak konutların imar, ıf-
raz ve kat mülkıyetının kurulmasına ılış-
kin düzenlemelerı de yapabılecek.
Bağ-Kur'lulara.pnmödeyerek ^basa-
mak yükseltme olanaği getıren tasarı da ge-
nel kurulda kabul edilerek yasalaştı. Bu-
na göre. Bağ-Kur'luya, 6 ay içinde pnm öde-
mesinı tamamladıktan 3 yıl sonra aylık
bağlanacak. Bağ-Kur'luların daha yüksek
emekh aylığı için 43 trılyon lıra para ya-
tırması beklenırken, muhalefet partılerı-
nın sözcülen, hükümetın fınansman açığı-
nı kapatmak için bu yasayı çıkarttığmı sa-
vundular.
TBMM Genel Kurulu'nda tasannıngö-
rüşülmesi sırasında söz alan ANAP tstan-
bul Mılletvekilı EminKul. hükümetın yak-
laşık 2 aylık uygulamalan ile Bağ-Kur'un
finansman açıfını 43 trılyon lıradan 75
tnlyon lıraya çıkarttığını söyledi. Kul. "Hü-
kümet yükseltme primlerini nemalandır-
mayarak cari harcamalarda kullanacak"
görüşünü savundu.
CHP Ankara Mıllervekili Yılmaz Ateş
de. yeni düzenlemeyle Bağ-Kur'lulara ın-
sanca yaşamalanna sağlayacak emekh ay-
lığı venlemeyeceğı gıbı. kurumun da sıkın-
tıdan kurtanlamavacağmı söyledi. Ateş.
"Hükümet, kanserli hastaya kocakan ila-
cı uyguluyor" dıye konuştu. Hükümet or-
taklarının temsıİcılerı ise. yasanın Bağ-
Kur'lulara nefes aldıracağını savundular.
Mafyanın Devletleşmesi
^ttst üsteyaşanan otaytar; "mafyanm devtetteşme^
si, ya da devletin mafyalaşması" olgusunun boyut-
larını sergilediği için üzerimizde şok etkisi yaratıyor.
Nedenlerini, niçinlerini, sürecini atlıyor, çarpıcı
olaylarla karşılaştığımızda şokunu yaşıyoaız. Son-
ra da pek çok olumsuzluğa olduğu gibi, ona da alı-
şıyor, bir başka olumsuzun şokunu yaşıyoruz.
Iktidariann, milliyetçi- mukaddesatçı kadrolaşma-
lannı kendimi bildim bileli yaşanz. Kimi hükümetler-
de ülkücü tosunlarımız, kimilerinde imanlı kardeş-
lerimiz ağır basar.
Bizde, belediye başkanlarının değişmesi ile top-
lusözleşme yapan, o işyerinde yetkili sendikanın bi-
le değişmesi olağandır. Sosyal domakrat ağırlıklı
belediyeleriktidarındaTürk-lşveyaDlSKüyesiGe-
nel-iş kolunda örgütlü sendikanın toplusözleşme
yapması olağan iken, Refah'lı belediyeler ile birlik-
te Hak-lş'e geçiş hızla şürmekte.
Dünyanın bir başka ülkesinde partizanlığa bağlı
işçi sendikasının bile değiştiği bir başka örnek ol-
duğunu hiç duymadığım gibi, olabileceğini bile san-
mıyorum.
Işin çarpık bir boyutu daha, iktidardaki siyası par-
tilerin kendi adlarına kadrolaşmalarında, merkez
sağ ve solun kendi ideolojilenne ihanet içinde olma-
larıdır. Genellikle partili ya da partilinin çocuklan,
akrabaları olarak gerçekleştirilen işe yerleştirmeler,
torpilli kadrolaşmalar, merkez sağ partiler adına mil-
liyetçi- mukaddesatçı, merkez sol adına sol siyaset-
lerin yerleşmesi olarak yaşanır.
Tabii ki eşyanın tabiatı gibi bir başka gerçek de
hemşerilik, mezhep, bölgecilik kayırmasıdır. Türki-
ye'de çok uzun yıllardır işin; uzmanına, hak edeni-
ne, namuslusuna bırakılması söz konusu değildir.
Bu genel gıdişatı güçlendiren özel gelişmelerle
bu olumsuz tabloya tuz biber ekilir. Örneğin 12 Ey-
lül süreci ile sol temizlenirken, onlara karşı vurucu,
silahlı güç olarak yetiştirilmiş ülkücü militanlara faz-
la gereksinim kalmamıştır.
Lümpenleşmiş ülkücüler bir koldan mafyanın ye-
ni timlerini, diğer koldan polis kadrolaşmasını oluş-
turmuşlardır. Kendi alanlarında kimileri yükselirken
de, kaderdaşlardan bir kol mafya liderliğine, diğer
kol müdürlüklere, parlamenterliğe, hatta bakanlık-
lara kadar ulaşmışlardır.
Şimdi ülküdaşların, "inanç ve kavga!" arkadaş-
lannın kimileri polis, kimileri de mafya ile birlikte, or-
tak olarak karşımıza çıktıklannda, bütünleşmenin bu
boyutlarına şaşırıp kalıyoruz.
12 Eylül'ün hızlandırdığı bir diğer olgu ise kitlele-
rin yoksullaşması, kazancın giderek çarpıklaşması,
üretimden rapta, kayıt dışı ekonomiye, vurguna ak-
ması oldu. Özal mucizesine (!) tapınan sermaye
cephesinın, şimdi devletin mafyalaşması, mafyanın
devletleşmesi olgusundan yakınmaya ne ölçüde
hakkı var dersiniz?
Kaldı ki, kımi ülkelerde daha şiddetli, kimilerinde
daha hafif olmak üzere bütün dünyada, küreselleş-
me, yeni sömürü düzeni ile atbaşı olarak, fanatık din-
ci, ırkçı akımlar, mikro milliyetçilik, siyasetin kirlen-
mesi, vurgunlar ve mafya alabildiğine güçienmiş
bulunuyor.
Siyasi lider ve kadrolardaki deformasyon, bürok-
rasiye, bütün devlet kadrolarına ve sonuç olarak
yaşamın her alanına yansıyor. Mafya He iç içe Özal
hanedariından sonra Çiller'in korurnaJarının vuru-
lan mafya babası ile birlikte olmaları, polisin mafya
hesaplaşmasında seyirci rolünden öte, içinde olma-
sı hiç sürpriz değil.
Sistem değerleri ile çöktüğünde, yasama, yürüt-
me, yargı, hak-hukuk düzeni içinde işlemediğinde,
mafya güçleniyor. Düzenin yeni mafya örgütlenme-
leri yaşanıyor.
Bir zamanların Kürt Idris, Dündar Kılıç'larının
yerini ülkücü tosunlardan Alaattin ÇaKicı, Tevfik
Ağansoy'lar alırken, mafyanın bile raconu bozulu-
yor.
Mafya raconunun bozulması, çıkarçatışmaları ül-
kücü tosunları birbirine düşürüyor. Mafya-siyaset-
bürokrasi, sermaye ittifaklannda ayrı, çatışan kad-
rolar oluşuyor. A siyasi liderine yakın B mafya ba-
bası, C bürokrat, D işadamına karşı, E siyasi lideri-
ne yakın F mafya babası, G bürokrat, H işadamı çı-
kıyor.
Bir yandan da siyasette, yaşamın her alanında
olduğu üzere, medyatikleşme mafyaya da bulaşı-
yor. Medya; şeriatta, kafatasçı milliyetçilikler, Türk-
çülük ve Kürtçülükte, yeni dünya ideolojisinde ol-
duğu üzere tek yanlı mafya reklamcılığına da yatı-
yor. Ağırsuçlular, ahlaksızlar, sayın-saygıdeğerolu-
yorlar.
Yükselen değerler erdemi yok edip müziği, Türk-
çeyi, sanatı bile kalitesızleştirirken, medya-siyaset
büyük bir hızla kirlenirken, biz de liderlere kadar her
kademeden sıyasetçiyi, bürokratı, işadamlannı, ün-
lü mafya liderleri, kadroları ile birlikte, iç içe, çıkar
ortaklığında görmeye alışıyoruz.
Tabii bütün bu çarpıklıklar aynen radikal dinci
akımlar, şeriat adına da yaşanıyor. Bir farkla ki, si-
lahlı ülkücüler mafya liderliğinde kendilerini sosyo-
lojik davranış ve kimlik anlamında daha kolay bulur-
larken. radikal dinci kadrolar kitlesel örgütlenme ve
yayılmacılığı seçiyor.
EBSO: Ithalatta
fon kakhnlsmİZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Ege Bölgesi
Sanayi Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Aül
Akkan, ıthalata konan
yüzde 6'lık fonun
kaldınlmasını istedi.
Gümrük Birliği
Anlaşması'nın ardından
yatınm mallan ithalatında
büyük artış olduğunu
belirten Akkan. yüzde
6'Iık fonun büyük sıkıntı
yarattığını söyledi.
Akkan, özellikle anakent
beledıyesi sınarlan içinde
yatınm yapmak
ısteyenlerin teşvık
alamadığını ve sıkıntıya
düştüklerini belırtti.
Gümrük birliğinin
ardından Atatürk
Organıze Sanayi
Bölgesi "ndebırçok
sanayıcınin fabrikalannı
tamamladığını \e yatınm
mallannı da ıthal ettiğini
belirten Akkan, şöyle
konuştu:
"Şimdi ithalat arttı
deniyor ve korkuluyor.
Yatınm mallan
ithalatından korkmamak
lazım. Bunun için diyoruz
ki, yüzde 6'hkfonu
mutlaka kaldınn. Geçen
Mecüs'te söyiedim. çizmeyi
aşıyorsun diye eleştirdilcr.
Eğer bu fon kalkmazsa bu
hükümeti düşürürüz, buna
gücümüz var. Türk
sanaykisi hakkını
kullanamıyor. Bakın,
anakent belediyeleri
sınırlan içinde yafırunlara
teşvik alanıazsınız.
İstanbul, Ankara, İzmir,
Eskişehir artık anakent
değil. Bunlar mega kent
Buca, Çiğli yatınm alanı.
Ama buralar anakent
sınırlannda, teşvik yok.
Ama yüzde 6'lık ithalat
fonu var. Biz diyoruz ki, bu
fonu kaldınn."
Akkan. ruj, pudra, somon
gibi lüks ithalat mallannda
fonun yüzde 20"ye
çıkanlmasım isteyerek,
"Bunu yiyen, parasım da —
ödesin. Ama bizim
yakanuzdan elini çeksin
hükümet Haksız rekabet
yaratryor ve KOBİ'leri
eziyoıiar. Bunadurdemek
gerekiyor*' dıye konuştu.