Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 3ĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUNIHURİYET SAYFA
HABERLER
Peninçek,
Zruganov'la
gtpüştü
• ANKARA (Cumhuriyet
BİTTOSU» - İşçi Partisi (fP)
Geıel Başkanı Doğu
Per nçek, Rusya Federasyonu
Konünıst Partisi Genel
Ba:kanı Gennady Zyuganov
ile vfoskova'da görüştü. Iki
p a r i liderinin gelecekte
dşbrliği yapma konsunuda
.görjş bırliğine vardıklan
iaydedıldi. tPvaptığı
açıLiamada, Perinçek
başianlığındaki heyetin.
çeştli partilerin davetlisi
olaıak başlattıklan ziyaretler
kapsamında ilk olarak
Moikova'da temaslarda
buluıduğu kaydedildi.
Açıtlamada, Perinçek-
Zytganov görüşmesinin
geçliği belirtildi.
RTS'den Alman
makamlara uyarı
• *ON\(AA)-
Alrranya'daki Türk
Vataıdaşlan Konseyi (RTS)
BaşLanı YaşarBılgin,
Alrranya'da Türk kurum ve
kurıJuşlanna girişilen
saldnlann Tiirkleri
endi»elendirdiğıni belirterek.
Alrrun güvenlik
makımlannın, Türklerin can
ve rral güvenliğıni
sagkmalan gerektiğini
söyledi. Bilgin. dün Bonn'da
Alrrunya De\ let Bakanı
Schelter ıle yaptığı
görüşmeden sonra
düzenlediği basın
toplantısında. Almanlann,
saldınlan "Türklerin iç
meselesi olarak"
görrr.elerinden son derece
nıhatsız olduklannı belirtti
ve Aiman politıkacılan,
saldınlan kınamaya çağırdı.
Bağ-Kur
emeklileri
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Bağ-Kur
emeklilennin sosyal yardım
zammı l temmuzdan
başlayarak l milyon liradan 4
ıniiyon 500 bin liraya
çıkanldı. Resmi Gazete'nin
dünkıi sayısında yayımlanan
karara göre. 1479 sayılı
Esnaf ve Sanatkârlar ve
Diger Bağımsız Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Yasası
hükürnlerine göre malullük,
yaşlılık ve ölüm aylığı
almakta olanlara ödenecek
sosyal yardımı l terrimuzdan
geçerli olmak üzere l milyon
liradan 4 milyon 500 bin
liraya çıkanldı.
ÇHÜL Vakfı'na
bağış
• İstanbul Haber Senisi -
Prof. Dr Orhan Kural'ın
geçen hafta hesaba itiraz
ettiği gerekçesiyle
dövüldüöü Da Mario
Restoran'ın sahibi. kendini
affettirmek için Prof. Dr.
KuraTın yönetiminde yer
aldığı ÇEKÜL VakfVna 100
müyon lira bağışta bulundu.
Etiler Da Mario
Restoran'da. restoranın
ortaklanndan Aytek Şavkan
ile basın mensuplanna
olayla ilgilı açıklamalarda
bulunan Prof. Dr. Orhan
Kural. olaydan büyük
üzüntü du> duğunu, ancak
sorumlulan cezalandırmak
yerine, konuyu olumlu bir
yöne çekerek Cumhuriyet
Savcılığı'na yaptığı şikâyeti
geri aldığını söyledi.
Yunanistan'da
şap salgını
• VriNA(AA)-
Yunanistan'ın Meriç
bölgesinde, küçiik ve
büv ükbaş hayvanlarda
»örülen şap hastalığı
nedeniyle AB Veterinerlık
Hizmetleri Daımi Komitesi
tarafından. bu iilkeye
uygulanan karantina
kararının bir ay daha
uzatıldığı açıklandı. Meriç
bölgesindeki şap salgını
nedeniyle, AB'nin. 12
Temmuz 1996 tarihinde
uygulamaya koyduğu
karantina karan
çerçevesinde.
Yunanistan"dan AB üyesi
ülkelere dana. koyun. keçi
ve domuz gibi canlı
hayvanlarla et ve süt ihraç
yasağı. eylül ayı başına
kadar devam edecek.
Özer Çiller'in
açıklaması
• İstanbul Haber Senisi -
Özer Çiller, Abdullah Argun
Çetın adlı kişinin
iddialannın Çiller ailesiyle
hiçbirilgisi olmadığını
sö\ ledi. Özer Çiller yaptığı
yazılı açıklamada. Abdullah
Argun Çetin adlı kişinin,
bastrryayın kuruluşlannı
dolaşarak birçok öldürme ve
bombalama olaylanna
karştığını anlattığını, bu
arada Çiller ailesiyle ilgili
asılsız iddialarda
bnılunduğunu belirtti.
Marmaris'teki yangını soruşturan Orman İşletmesi ve TEDAŞ bilirkişileri, DPT kampında tehdit edildi
Yangmasenaryo• Marmaris'teki orman yangını tamamen kontrol altına
alınırken çıkış nedeni konusunda çelişkili senaryolar
üretiliyor. Dün bölgeye giden Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller, vatandaşın tüm zararlannın karşılacağını açıkladı.
Orman Bakanı Halit Dağlı da yangında 4 bin 357 hektar
ormanlık alanın zarar gördüğünü söyledi.
M. EMİN BERBER
MARMARİS -Binlerce hektar aian
üzerinde etkili olan Marmaris onnan
yangını, tamamen kontrol altına alındı.
Yangının başlangıç nedeni araştırıhr-
ken. çeşitli senaryolar üretilmeye baş-
landığı görülüyor. Orman İşletmesi ve
TEDAŞ bilirkişilerinin DPT kampında
'tehdit' edildikleri savlandı. Dışişleri
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu
Çiller. dün sabah yangın bölgesine gi-
derek incelemelerde bulundu.
Çiller. Marmaris'teki orman yangı-
nında zarar gören alanın, en geç gele-
cek bahara kadaryeşil hale getirilece-
ğini bildirerek "Zarargörenlere tazmi-
natlannı ödeyeceğiz. Siz tespitlerini ya-
pın, Sosyal Yardımlaşma Fonu'ndan za-
rarlannızın hepsini karşılayacağız" de-
di. Çiller'in yanında bulunan Orman
Bakanı Halit Dağlı da yangında 4 bin
357 hektar ormanlık alanın zarar gör-
düğünedikkat çekti.
Görgü tanıklarının verdikleri bilgi-
lere göre yangın. Gökova Körfezi'nin
güney kıyısındakı DPT tesislerinde ot-
lann yakılarak yok edılmesi sırasında
çıkmıştı. Tanıklar. DPT göre\ lilerinin
şiddetlı rüzgânn ve yaşanan paniğin de
etkisi ile v Jngının önüne geçemediği-
ni, olayı gızlenıe çabasının ise ekiple-
rin yöreve geç ulaşmasına neden oldu-
ğunu vurguladı.Ancak daha sonraki
günlerde yangının kim veva kimlerta-
rafınadan çıkanldığı 'bir bilinmeyen'
olarak kaldı.
Senaryolar
Marmaris yangınıyla ilgili üç senar-
yo dillerde dolaşıyor:
- Yangını yaşlan 11 dolayında olan
DPT MiisteşarS'ardımcısı YavuzAnn-
soy. DPT Daire Başkam Başak Kayıra
ve DPT Başhukuk Müşaviri YavuzÖz-
gediz'in çocuklan çıkarmıştı. Senaryo-
ya göre. üç kafadar. ellerinde bulunan
büyüteçlerle otlan yakıyor v e daha son-
ra rüzgânn etkisıvie büyüyen yangın
karşısında olay yerinden kaçıyorlardı.
- Yangın. trafodan çıkmıştı. DPT te-
sislerinde görev li bekçi, gelen bilirkışi
heyetine, trafodan sağa sola ateşler sa-
çıldığını söyleyecekti. Ancak yeminli
ifadesi ıstenince, tesis bekçisi. duru-
mun böyle olmadığını söylemek zorun-
da kaldı. Aynca TEDAŞ yetkilileri,
yangının trafodan çıkmasının olanak
dışı oldugunu söylediler. Yangın sürer-
ken bölgede elektrik bulunduğunu
anımsatan yetkililer. Marmaris Kayma-
kamı'nın güvenlik gerekçesiyle trafo-
yu kapattırdığını söylediler. Şu anda
trafo kapalı durumda. TEDAŞ yetkili-
leri. DPT sorumlulan tarafından bir
'azizKk'yapılmaması için trafoyujan-
darma gözetiminde tutuyorlar.
- Gerçekligi üzerinde durulan senar-
yoya gelince. DPT'deki çöp ve benzerı
maddeleri açılan bir çukurda yakarak
yok etmeyi 'alışkanlığa'dönüştüren gö-
revliler, yangın günü de aynı uygula-
mayı yaptılar. Ancak şiddetli riizgâr
ateşi sağa-solasa\urdu. Görev lileryan-
gına engel olamadılar ve korkunç yan-
gın böyle başladı.
Muğla Valisi A. Cemil Serhadllı. da-
ha ilk gün DPT tesislerindeki görev ii-
lerin tümü hakkında 'görevi ihmal' su-
çundan dolayı soruşturma açılacağını
söylerken, yangının gerçek anlamda
kimler tarafından çıkarıldığının bilindi-
gi vurguladı.
Ancak, Ankara'dan gelen çelişkili
bilgiler nedeniyle Orman Bakanı Halit
Dağlı da dahil olmak üzere tüm yetki-
lilerin net bir açıklama yapamamaları-
na dikkat çekiliyor. Merkez Bankası.
bazı basın ve yayın organlannda DPT
mensuplannı ve çocuklannı itham al-
tında bırakan iddialann doğru olmadı-
ğını bildirdı. Merkez Bankası'ndan
yapılan çıklamada. 27 temmuzda Mar-
maris'te çıkan yangına ılaveten banka
işletmelerinin bulunduğu bölgenin de
henüz belirlenemeyen bir nedenle yan-
gına marıız kaldığı v urgulanarak "Der-
hal orman yangın ihbar merkczine ge-
rekli ihbar yapılmış ve sitede bulunan
kişiler taranndan vangın söndürme ça-
lışmalanna girişilmiştir" denildı
Bilirkişi incelemesi
Marmaris orman vangınını yerinde
saptamak amacıv la öncekı gün DPT te-
Mslerine giden Örman tşletme avukatı
ıle TEDAŞ bilirkişilerinin dövülmek-
ten kurtulduklan savlandı. Bilirkişile-
rin yetkililerce *Van ve Hakkâri've sü-
rülürsünüz' di>e tehdit edildikleri de
>avlararasında.
Bilirkişinin. atesi hâlâ sönmemiş ve
üzen toprakla örtülü 'suç unsunı çuku-
ru' belirlediği öğrenildi. Aynca. son o-
layın DPT kampında son 20 gün için-
deki ıkinci yangın olduğu da bildirildi.
DOĞAYA DARBE
Olayda
6
çıkar'
kuşkusu
EBRU TOKTAR
ANKARA - Marmaris ve Dilek Yanma-
dası'nda çıkan yangınlar. Türkiye'ye özgü
birçok bitki ve agaç türünü vok ederken,
binlerce hayvanı da telef erti. Bodrum Gö-
nüllüleri Derneği Başkanı Saynur Gelen-
dost, Marmaris 'te 4 bin 500 hektar alan üze-
rinde etkili olan yangınlann yalnızca Tür-
kiye'de bulunan "günlük'"ağaçlannı da et-
kilediğini bildirdi. Dogal Hayatı Koruma
Derneği Genel Müdürü Nergiz Yazgan. Di-
lek Yanmadası Milli Parkı'nda asırlık zey-
tin ağaçlannın yandığını ve binlerce hayva-
nın da telef olduğunu belirtti.
Günlük ağaçlannın dünyada sadece Mar-
maris. Fethiye ve Köyceğizde bulunduğu-
na işaret eden Saynur Gelendost, bu ağaç-
lardan elde edilen "sjğlayağı'"nın tıpta. koz-
metikte. parfümlerin kokusunun sabitleşti-
rilmesınde ve ilaç yapımında kullanıldığını
vurguladı. Yangının Karacasöğüt'e kadar
ilerlediğine işaret eden Gelendost, "Orman-
daki birçok hayvan stkışarak. kaçamadan
6Wü"dedi.
Dofal Hayatı K.oruma Derneği Genel
Müdürü Nergiz Yazgan da Dilek Yanmada-
sı Milli Parkı'nın 2 muhafaza memuru ve 5-
6 geçici işçi ile korunmaya çalışıldığına dik-
kat çekti. Yangının Karine Dalyanı'nakadar
ilerleyerek, Dilek Yanmadası'nın güney yü-
zünü tamamen etkilediğini bildiren Yazgan.
bu bölgedeki asırlık zeytinlerin tümünün
yandığını v e binlerce hayvanın telef olduğu-
nu kaydetti.
'Yanguı tesadüf değiT
Yazgan, yangının 1994 yılında Büyük
Menderes Deltasrnın Dilek Yanmadası
Milli Parkr'na dahil edilmesi nedeniyle.çı-
karlan zarar gören kişilerce çıkanlmış ola-
bilecegi uyansında bulundu. Yazgan. Bü-
yük Menderes Deltasf nın Dilek Yanmada-
sı Milli Parkı'na katılmasından sonra. böl-
gede inşaatsınırlamalannıöngören bir mas-
ter planı çalışması yapıldığını belirtti. Yan-
gının master planı çalışmalarının tamam-
lanma aşamasında çıkmasının tesadüf ola-
mayacağını sav unan Yazgan. şunlan söyle-
di : "Yanguıdan bir gün önce, Orman Bakan-
lığı'nca yürütülen master planı çalışnıalan
kapsamında gerçekleştirilen (oplantı ve böl-
ge inceleme gezüeriııe Orman Bakanhğı
Müsteşar Yardımcısı Osman Taşkın"ın bas-
kanlığında Kültür, Turi/nı. Bayındırbk ve
Çevre bakanlıklan ile DSİ'den gelen u/man-
lann \anı sıra, bölgede arsa spekülasyonu
yapmalan ile bilinen kişilerin de sürekli ola-
rak kaOlmalannın, çok doğru bir katüımcı-
lık anlavışını v ansıtmadığından \e biliınsel ve
tarafsız olması gereken çalışmaları /orlaş-
tırdjğından endişe edilmektedir."
Ankara Üniversitesı Orman Fakültesı De-
kan Yardımcısı Doç. Dr. Barbaros Çetin.
yangının Dilek Yanmadası Milli Parkı nın
işletıminin özel bir şirkete verilmesinden
sonra çıkmasının düşündürücü olduğunu
sövledi.
Marmaris'te binierce dönüm ormanın kül olmasına yol açan yangın, çe\ reci örgiitleri yasa boğdu.
Çevrecilerede ateş düştüCELAL VILMAZ
İZMİR-Marmaris'te3
bin hektara yakın orman
alanını yok eden yangın
söndürülürken. bu kez de
çev reci ler arasında karşı-
lılclı suçlamalarla süren
çekişmeler alev lendi.
Marmans orman yan-
gınınm ikinci gününde
tekne gezıntisı düzenle-
yen Marmans Çev re Der-
neği (ÇE\-DER)yönetı-
ci ve bazı üyelerini duyar-
sızlıkla suçlayarak istifa-
ya çağıran Imdat A\cı.
"Marmaris ormanlan ce-
fada, ÇEV-DF.R sefada.
Bu, çevreciliğe ihanettir.
İstifa etmetneleri halinde
parmağınıı keseceğim."
diyor.
"Banşın Türkiisü
M
ad-
lı teknenin sahibi Imdat
Avcı (42).ÇEV-DER Yönetim Kurulu"na
istifa etmeleri için 10 Ağustos 1996 tari-
hine kadar süre tanıdığını kaydetti.
u
Ben doğa savaşçısıvım" diyen Avcı.
şunlan söyledi: u
Doğa, insan veçevreiçin
gerekirse kendimi feda ederinı. Marma-
ris'te ormanlar \e dağlar ca\ır-ca>ır ja-
narken ÇEN'-DER yöneticilerinin bazı
üyelerle birlikte tekne gezintisine çıkma-
lannı içime sindiremiyorum. Bundan ön-
ceki tüm evlemlcrimde de doğava sahip
çıkma bilincimu bedenimie pazarlık > apa-
rak ortaya koydunı. Gerekirsedoğa için \e
sergilenen duyarsızlıklar için bedenimi
ölümeyatırınm. Eylemim. ÇE V-DER Yö-
Marmaris Çevre Derneği yöneticilerini duyarsızkkla suçlayan İmdat
Avcı. "Marmaris ormanlan cefada, ÇEV-DER sefada. Bu, çevreciliğe
ihanettir. İstifa etmemeleri halinde parmagımı keseceğim" diyor.
netim Kurulu'nun istifa etmesine kadar
sürecek. 10 günlük süre içinde istifa et-
mezlerse parmaklanmdan birini kesece-
ÇEY-DER Yönetim Kurulu"nu protes-
to için başlattığı eylemini hazırladığı pan-
kartiarla halka ve vetkililere duyurmaya
çalışan Imdat Av cı. teknesinde Marmaris
Yat İskelesi'nde direnişini sürdürüyor...
İmdat Avcı. geçmişte de değişik konu-
larda benzeri evlemler gerçekleştirmiş.
1988 > ılında Cennet Adası'na giderek ne
kadar çöp \arsa toplayıp, adaya yığmış.
Bu uğraş. tam 3 avını almış. Daha sonra
topladığı çöpleri almalan için yetkililere
haber göndermiş. Kimse
ilgilenmemiş. Bunun üze-
rine 2 arkadaşının tekne-
siyle çöpleri Marmaris is-
kelesine getirmiş. Yine
almamışlar. Bu kez çöp-
lerle yolu kesmiş.
Sonunda almak zorun-
da kalmışlar, ama karako-
lun yolu görünmüş Av-
cı'ya. Sonuçtahalkındes-
teğiyle serbest kalmış.
Yunus eylemi
Avcı nın dieer bireyle-
mi de 1990 yılında bk-
rayna'dan Marmaris'ege-
tirilen yunus balıklanyla
ilgili. Avcı, o mücadeleyi
şöyle anlattı:
"\unuslann çaresizliği
karşısında > ine eylem yap-
tım. Daracık kafeslerinde
Yalancı Boğaz'tn kiriili-
ğinde bekletilen balıkların
vanına kadar ayağıma bağladığım zincir-
le gittim. Daha sonra balıkların vanında-
kiyata kendimi zincirledim. Kilidin anah-
tannı denize atamadan polisler yetişti.
Tekrar karakola getirildim. Halkın alkış-
lan arasında serbest kaldıın. Halkın veru-
ristlerin desteğini her evlemimde yanım-
da buldum. Çünkü, ben çev re, insan ve do-
ğa için savaşıvorunı."
Bazı ÇE\-DERyönetıcileri isedurum-
dan üzgün. Yaptıklannın hata olduğunu
söylerken Avcıyı"parmak kesme evle-
mi"nden vazgeçirmeye çalışıyorlar. Pro-
testolann vetepkilerin "kansız''gösteril-
mesini istiyorlar.
6
Sonımlular'
yangını
soruşturuyor
OKTAY EKİNCİ
Marmans çev resındekı yan-
gın bölgesinde inceleme ya-
panlar arasında 7. Cumhurbaş-
kanı Kenan Evren de var.
Emeklı general Evren. yetkıli
olmasa bile. hâl "etkili" bir pa-
sa olarak yangının neden çık-
tığını araştınyor. Sonra da bir
gazetecive düşünceMnı şöyle
açıklıyor: "Daha önce orman-
da mangallannıdoirip yangın
çıkaran iki sarhoş 21 gün ceza
aldı. Bu ct/alann cavdıncı ol-
ması lazım..." (Millıyet -
31 7 1996)
Haberı okuyunca yaklaşık
10 yıl öncesine gıdiyorutn.
!9KÛ'lerinortalanna. .
Bodrum'da. Marmaris'te.
Göcek'te. Fethije'dc vc daha
günevlerde Antalva'va kadar
birçok yerde ormanlık kıyı
alanları önce turizm merkezi ı-
lan edılıyor. ardından da "sıra-
da bekleyen vatırımcılara" 49
yıllığına kıralamvor. Derken
bu arazılerde doğa katlıamı ve
yağma yapılaşması vıne "ba-
kanlık onaylı" plan ve proje-
lerle gerçekleşiyor. Hertunzm
merkezi ilanının altında da el-
bette hep Evren ve Özal'ın im-
zalan bulunuyor...
Işte böylesi bir dönemde.
Gökova Körfezi'nın Marmans
ilçe sınırlanna giren Taşbükü
me\kiındebırdenbırebaşlayan
bir "inşaat" özellıkle dikkati-
mizi çekmiştı.
Dar ve toprak bir orman yo-
luy la ulaşılabılen veçe\ resi de
sık agaçlarla kaplı bu "orman
içi" konumundakı kıyı arazısı-
nın de dığerlen gibi "turiznı
merkea" ılan edilmesi olanak-
sızdı CünküantikCedrai(Se-
dirı Adası'nın tam karşısmda-
kı bu alan. aynı vıllarda ılan
edilen "Gökova Körfezi Kıyı
Kuşağı 1. Derece SİT alanı"
içinde kalıyordu. Anıtlar Ku-
rulu karanyla bu kuşakta "or-
manı konımak" için gerekiı
tesislerın dışında hiçbir bina
yapılamazdı. Aynca "Özel
Çevre Koruma BÖIgesi'" uygu-
lanıası da ba^lamıştı ve buna
göre de yine av nı arazı yııiv." "i-
mar\asağı"getınlenorr ınlık
bölgenin tam ortasında>dı...
Işte böylesine katmerli bir ya-
sal koruma ıçerisıne alınan
Gökova Körfezi'nin Taşbükü
Koyu'ndaki bu büvük "santj-
ye" acaba neyin nesıydi'?..
llerleven a> larda bu inşaatın
"devlete att"' olduğunu öğren-
dık,
Üstelik bölgedeki köylülere
ait bazı özel mülkıyettekı alan-
ların da "kamulaşbnlarak'' in-
Cumhurbaşkanlığı'nca hazırlatılan trafik kazalan raporunda, raylı sistemlere önem verilmesi istendi
Kazalara karşı luııııt: DemıryoluYUSUFOZKAN
ANKARA - Türkij'e Cumhuriye-
ti'nin kurulduğu yıllarda. tüm yurdu
sarmak üzere planlanan. I980"li yıllar-
da ise "komünist sistemi1
" diye adlandı-
nlarak dışlanan "demir ağlar". son yıl-
Jarda giderek ârtan ve yılda ortalama 7
bin kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik
kazalan nedeniyle yeniden "seçenek"
olarak gündeme geldi. Cumhurbaşkan-
lığı'nca hazırlatılan trafik kazalan rapo-
runda. ulaşım ve taşımacılıkta raylı sis-
temlere önem verilmesi gerektiği vur-
gulandı. Birleşik Taşımacılık Çalısanla-
n Sendikası (BTS), trafik kazalannda-
ki can ve mal kaybının önlenmesi için
"ülkenin her yanına güvenilir. ucuz ve
hızlı demirvolu ulaşımı götürülmesi"
gerektiğini bildirdi.
Cumhurt»aşkanlıgı'nca hazırlatılan
trafîk kazalanyla ilgili raporda. coğra-
fi yapısı bakımından her türlü taşıma-
nın yapılabileceği bir ülke olan Türki-
ye'nin "ulaşım sistemienkötü olan" ül-
kelerden birisi olduğu vurgulandı. Ba-
tı'da. minibüsleyolcutaşımacılığı v"apı-
lan tek ülkenin Türkiye olduğu ve dün-
yada en çok otobüse sahip olan ülke ko-
numunda bulunduğu kaydedilen rapor-
29 kişinin ölümü, yetkililerî harekete geçirdi
Ölüm kavşağma yeni düzen
ZONGULDAKfAA^-Karabük'ebaglı Eskipazarilçesi
yakınlannda. 29 kişinin öîümü, 25 kişinin de
yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasımn meydana
geldiği kavşakta yeni düzenleme yapılacağı bildirildi.
Karabük Valisi Ceraal Ayman, Gerede-Samsun
Karayolu'nun Kemikli rampası ile Karabük kavşağı
arasında bu yıl meydana geien 71 kazada. toplam 56
kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Bugüne kadar
yapılan girişimlere rağmen, kavşak düzenlemesinin
yapılmadığını anlatan Ayman, "Bu güzergahta anormal
bir durum var. l luslararası transit taşımacılık yolu
olduğu için, yoğun bir trafik akışı vaşanıvor. Günde
ortalama 4-5 bin araç geçiyor. Özelliklc tiafta sonlannda
trafik yoğunluğu daha da artıyor. Bu nedenlerden dolayı,
böigede her an kaza riski bjulunuyor" dedı.
Vali CemaJ Ayman, kavşakta yeni düzenleme yapılması
için gerekli girişimlerde buiunduklanm, Karayollan
yetkilileriyle çalışmalara başladıklannı bildirdi.
da. 1989 yıh için. yolcu taşımada kara-
yollannın yüzde 94.2'lik paya sahip ol-
duğu belirtildi. Aynı duruınun yük taşı-
macıiığı için de ;>öz konusu olduğu bil-
dirilen raporda. "1955-60'lı yıllarda de-
miryollannın yük taşımasındaki yüzde
55 doiavmda olan payı, 1989'da yüzde
9'adüşmüştür"denildi. Karayollarında
ülke koşullarına ters düşen, güvenliği
düşükbirtaşımahizmetinin hüküm sür-
düğü vurgulanan Cumhurbaşkanlığı ra-
porunda. "Bu nedenle, demirvolu, de-
nizyolu ve havayolu ileilgili altyapının bir
an önce iv ileştirilerek, yolcu ve >ük sa-
hiplcri için daha cazip hale geterilerek
bir taşıma hizmetinin sunulnıası gere-
kir" denildi. Kamu Emekçilen Sendi-
kaları Konfederasyonu'na (KESK)
bağlı BTS Genel Sekreteri Sülevman
Eryılmaz. dışa bağımlı bir ulaşım siste-
mi olan karavolu ulaşımının yeterli tek-
nikdonanımdan voksun olarak üötürül-
meye çalışıldığını belirterek, "Bu yol-
larda kaza olmaması mucizedir. Soru-
nun çözümü demirvolu taşımacılığıdır.
Demirvolu taşımacılığt gelişmediğj sü-
rece'trafik canav an'hep olacaktır. Tra-
fik canavan. ülkemizin ulaşım politika-
lannı beliıieyen politikacüardır" dıve
konuştu.
Türkiye'deki hükümetlerin. demir-
yollarını "yeniden yapılandırma" adı
altında tasfiye etmeye çalıştıklannı sa-
vunan Ery ılmaz. şu aörüşleri dıle getir-
di:
"Trafik sorununun çözümü. 1950'den
bu yana yeni demirvolu döşemeyen, var
olanı modernleştirmeven ve rrenlerimi-
zin ticari hızını saatte 40-50 kolimetre-
de bırakan politikalara son vermektir.
İ'lkemizdeki kamyon sayısının Avrupa
Birliği (AB) ülkeİeriııin toplamından
fazla olmasına neden olan, ulaşıma ay-
rılan büyük kaynaklan otobanlara >a-
tıran ve bu otobanlarda yük kamyonu iş-
leten saçmalıklan terk etmektir. Ama
inatla tersi yapılıyor. Ülkemizin ulaşım
sisteminde iîeri ülkelerdeolduğu gibi de-
miryollanna, rav lı sisteme hak ettiği öne-
mi vererek, karayollarındaki kitle katli-
amının önüne geçme yerine, demirvol-
lanmız tamamen tasfİve ediliyor."
Demıryollarının tasfi>esinı Dünya
Bankası'nın dayattığını kaydeden Er-
yılmaz. şöyle konuştu: "Demiryolları-
mız yabancılara devredilecek. Çünkü
diğer bağımlı ülkelerde uygulanan özel-
leştirme işlemlerinde satın alıcıiara ya-
bancı bir ortak bulunması koşulu geti-
rilmiştir. Yani Kıırtuluş Savaşı'nda ulu-
sallaştırmak için onca can verdiğimiz,e-
mek verdiğimi/ demirvollarunız tekrar
empervalistlere dev redilecek. .'"
şaat alanına katıldığı söyleni-
yordu. Hızla sürdürülen inşa-
atın bir "konferans merkezi"
olacağı ve Turgut Özal'ın he-
men aynı kıyı kuşagındakı Ot-
lukkoyıı'nda yaptırdığı "dev-
let konukevine vakın" bir ko-
numda. "uluslararası toplantı
te ağırlama tesisleri" olarak
planladığı da edınılen bilgiler
arasındaydı. Yine bövlesi bir
"avncalıklıimarizninin" nasıl
verildıgı yönündekı araştınna-
ınız da beklediğımiz gibi so-
nuçlanmış ve Bayındırlık Mü-
dürlüğü'nden şu gerçek öğre-
nılmişti. "Taşbiikü'ndekiulus-
lararası kongre merkezi tesisle-
ri insaan, Başbakanlığın tali-
matı.vla ve Cumhurbaşka-
nı'nın himavesinde yapılıyor_"
Yanı. yine Özalın isteğıyle
ve Evren'ınonayıvla...
O yıllarda hem kamuoyu-
nun hem de Anıtlar Kuru-
lu'nun veduyarlı bölgebasını-
nm yönelttıgi tüm eleştirilere
rağmen, dev let olanaklarıyla
inşaatı hızla tamamlanan bu te-
Msler. ılerleven yıllarda
"DPT'vv ait dinlenme ve tatil
köyü" olarak kullanılmaya
başlandı.
Şimdi, aslında daha kunıluş
aşamasında "ormana karşı
saygjsızca" verilen izınlerle
gerçekleşmış olan bu hukuk
dışı yağma yapılaşmasındaki
görevlı memurlar. yangından
ötürü soruşturma geçiriyorlar.
Diyelim ki yangın. gerçek-
ten de DPT tesislerinde o gün
bılinçsızce yakılan bırateşten
çıktı ve bu atesi yakanlar suç-
ludurlar!
Pekı. ama bu ormanlık ala-
nın içinde, böylesine bir tesısı
vapanlann. yaptıranlann ve
"onavlav'anlann" hıç mi suçu
vok?"
Doğa katliamını öncelikle
kendı varlığıv la gerçekleştıren
butesısın. üstüne üstlük taşıdı-
gı "yangın potansiyeli" neden
daha önce kımsenınaklına gel-
medı?.. Kenan Evren de. o
günlere dek ancak dar bir or-
man yoluyla ulaşılabilen ve I.
derece Slt alanı olan bu "has-
sas" bölgede, devlet kongre
merkezi adı altında gizli top-
lantılar ve "kamplar" için in-
şa edilen tesislere açıkça göz
yumarken. acaba aynı "orman
sevgisini''.taşımıyor muydu?..
Sözün kısası, olan yine ülke-
mize ve ulusal zenginliğimize
oldu.
Onnanlanmızı. "vağmaate-
şinin" içine atanlar ise şımdi
yangın yerindeki külleri ara-
sında gazetecılere poz verıp
"suçju" anyorlar.
Ormanlar
Yangınlann
suçlulan
yakalanamıyor
ANKAR.A (Cumhuriyet
Bürosu)-Orman Mühendis-
len Odası Genel Başkanı Sa-
lih Sönmezışık. orman yan-
gınlanna siyasi belirsizliğin
yol açtığını savundu. Sön-
mezışık. 19601ı yıllarda
suçlusu bulunan orman yan-
gını sayısı yüzde 33 iken. bu
oranın günümüzde yüzde
10'a düştüğünü bildirdi. Or-
mancılık Işkolu Kamu Çah-
şanları Sendikası (OR-
KAMSEN) Genel Başkanı
Salih Usta da orman yangın-
lannın seçim dönemlerinde
arttığını söyledi.
Sönmezışık, orman yan-
gınlannın siyasi belirsizliğin
fazla olduğu yıllarda arttığı-
nı savunarak, Türkiye'de
"ormanlardan ödün verme-
nin" sıyasal iktidara giden
yol olarak görüldüğünü söy-
ledi. Sönmezışık, 1949-
1989 yıllan arasında 379 bin
415 hektar orman alanının
genel seçim dönemlerinde
ve orman affı yasasının çrk-
tığı yıllarda yandığını belirt-
ti