Katalog

3 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gaziantep'te zatürree ve mikrobik hastalıklardan ötürü tıisan ayından bu yana 428 çocuk yaşamını yitirdi ARAYIŞ Güneydoğu'da sağhk alarmı Yurt Haberleri Senisi- Aşın sıcaklar pıs su. çevre ıe yetersiz sağlık hızmet- len Gunev doğu'da ınsan sağiığını olum- suz etkılemeye de\am edı>or Sulama alanlannın arfığı bolgede sıtma ve şark çıbanı ha^talılları yoğunlaşırken. yuz- lerce çocuk da hastanelerde tıfo ve ıshal tanibivla tedavı altında tutuluyor Gazı- antep'te nısan ay ından bu yana kalp yet- mezlığı zaturree ve mikrobik hastalık- lardan oturu 0-5 yaş arasında 428 çocuk >aşamını yıtırdı Alryapı yeursızlığı eğıtımsızlık ne- ' denıvle bolgede heryıl gorulen ve Tur- kıye ortalama«jnın ıkı katı olan tıfo, sa- nlık. sıtma, veşark çıbanı gıbı hastalık- Jarsıcaklann artmasıyla bırlıkte Guney- doğu'dayoğuntaştı Batman Sıı-t Dıyarbakır. Şanlıurfa ve Gazıantep te bınlerce çocuğun ıshal ve tıfo tanısiyla hergun hastanelere baş- vurdugu, vuzlcrcesının devlet SSK ve çocuk hastanelennde tedav ı altında tutul- duğıı bıldınldı UBA'nın habcnne gore ozellıkle Dı- yarbakır'da has'alıklann salgın hale gel- mesı sağlık kuruluşlannı alarma geçır- dı Bazı yerlerden gelen bılgılerde tıfo ve • Sulama alanlannın arttığı bolgede sıtma ve şark çıbanı hastalıklan yoğunlaşırken, yüzlerce çocuk da hastanelerde tıfo \e ıshal tanısıyla tedavı altında tutuluyor Gaziantep'te her gün yaklaşık 700 çocuk ıshal nedenıyle çocuk hastanesıne başvururken 125 yatak kapasıtelı hastanenın çoğu zaman ıhtıyaca cevap veremedığı kaydedıldı Dıyarbakır'da da hastalıklann salgın hale gelmesı, sağlık kuruluşlannı alarma geçırdı sıtmaya sıkça rastlanması ;>ağlık ekıple- nnı harekete geçırdı Sağlık raporlann- da. tıfo ve sıtma oranlarının yuksek go- rulmesı nedenıy le Dıyarbakır'ın 13 ılçe- sı ıle bağlı koy len gezen aralannda çev - re sağlığı ve Hıfsıssıhha uzmanlannın da bulunduğu sağlık ekıplerı aldıklan kan ıle su orneklennı ıncelemeye başla- dılar Dıvarbakır Bolge Tabıpler Odası Genel Sekreten DrlNecdet İpekyüz ıse bolgede bulaşıcı hastalıklann geçen yıl- lara oranla paralel se>rettığını ozellıkle Batman ılınde tıfo ve sıtmanın >uksek oranda bulunduğunu belırterek şunlan soyledı "Bölgede çocuklarda ishal çok goriiluyor. Hastalıklar henuz salgın hali- ne gelmedi ama bolgede sıtma. tifo ve di- zanteri sıkça gorulmektedir. Bu da altya- pının yetersi/liğınden kaynaklanmakta- dır." " Bulaşıcı hastalıklann yaygın olduğu Gaziantep'te nısan ay ından bu y ana kalp yetmezlığı. zaturree ve kana karışan mıkrop (şepsıs) gıbı mikrobik hastalık- lar nedenıv le 0-5 > aş arasında 428 çocu- ğun olduğu bıldınldı ANKA'nın habenne gore. Gazıan- tep"te her gun vaklaşık 700 çocuk ıshal nedenıv le çocuk hastanesıne başvurur- ken 125 yatak kapasıtelı hastanenın ço- ğu zaman ıhtıyaca cevap veremedığı kaydedıldı Çocuk Hastanesı Başhekımı Aliİhsan Bulgur ıshaldenolumlennçokolması- nın aılelenn doktora geç baş\ urmalann- dan kaynaklandığını ıfade ederek, "Ai- leler, su kay bını geç fark ediyor \e zama- nında tedaviye gelmiyor. Bu arada anne sutunun onemi de yeterince kavranma- dığı için çeşitlı probfemlerle karşılaşıvo- ruz" dıye konuştu Sağlık Mudurluğuyetkılılen ıse Ga- zıantep'tekı ıçme sulannın hıjyenık ol- duğunu, asıl sorunun denetım dışındakı sularla kontrol edılmeyen gıdalardan kavnaklandığını ıddıa ettıler Bu arada tıfo, paratıfo ve ust solumun yolları enfeksıyonunun yaygınlaşması uzenne Şanlıurfa Çocuk Hastanesı nın kapasıtesının 50"den 70'e çıkanldığı oğ- renıldı Yoredekı yurttaşlarçocuklannın tedav ılerınde guçluklerle karşılaştıklan- nı veılgıgormedıklerındenyakınıyorlar Sıtma ve şark çıbanı Sulakalanlannyaygınlaşması \ekent merkezlennde hayvancılığın onlenme- mesı nedenıyle Gazıantep ve Şanlıur- fa "da şark çıbanı ve sıtma vakalanndada artışolduğubıldınlıvor Kentmerkezın- dekı 2 bın ahınn kapatılmaması yuzun- den şark çıbanının buyuk boyutlara u- laştığı Şanlıurfa'dagunde I5kışınınHar- rankapı Sağlık Ocağı'na basvurduğu bıl- dınldı Son altı ayda 2 bın kışıntn şark çı- banına yakalandığı ve tedavılennın sur- duğu bıldınldı Onlemler etkisiz Guneydoğu'nun bırçok kentınde valı- lıkler, beledıyelerve sağlık kurumlannın bolgede yaygınlaşan hastaJıklann onlen- mesı konusunda yeterlı çabayı goster- medıklennden yakınılıyor Valılıklenn kent merkezlennde besıcılıkle, kanalı- zasyon sulanyla sebze yetıştıncılığı ya- pılması veaçıkta lımonata, meyan koku şerbetı gıbı ıçeceklenn satışına >onelık yasaklara beledıyelenn u>madığı bunun hastalıklan arttırdığı behrtılıyor Rapor haarlanmıştı Guneydoğu'da bulaşıcı hastalıklann urkutucu boyutlara ulaşması uzenne bol- gedekı 9 ılın sağlık mudurlen bır sure on- ce Dıyarbakır'da Temel Sağlık Hızmet- len Genel Mudurluğu'nun organıze et- tığı toplantıda bır ara>a gelerek alınma- sı gereken tedbırlen goruşmuş ve hazır- ladıklan raporu Sağlık Bakanlığı'na sun- muşlardı Unvanı alındı Bilimsel kopyaya ceza İstanbul Haber Servisi- Marmara (Jnıversıtesı Teknık Eğıtım Fakulesı ogretım uyesı Doç Dr Semra Ünalın doktora tezı, gazetemızde çıkan haber uzenne başlatılan soruşturma sonunda "intihal vaptığT gerekçesıvle ıptal edıldı. Unal'ın unvanı elınden alındı Semra Unal'ın Nısan 1987'de basılmış "Eğitim fakültelerinde okuvan oğrencilerin geleceğe yonelik bekJentiJeri" adlı doktora tezınde Safiy e Akbuluf un Eylul 1986 da basılmış "Ataturk Eğitim Fakültesi'nde okumakta olan oğrencilerin ilerive dönük beklentileri" adlı yuksek lısans tezınden kaynak gostermeden alıntılar yaptığı ortaya çıkmıştı Akbulut'un kavnak gostenlen bırvazarın soyadında ve kıtap savfası numarasında vaptığı hataları bıle avnen tezıne aktaran L'nal. bu konuda yaptığımız goruşme sırasında. u Çauşmalara>nı dönemlere rastiamış. Doktora tezi master tezinin genişletilmişidir. O tezin sahibı kutuphane memurudur. \ynı kütüphaneden vararlandık. Kavnaklardan aynı biçimde yararianmış olabiliriz" demıştı Semra ! Ünal ın doktora tezınde "büy ük bir rastlantı" sonucu. Safıye Akbulut'la aynı kıtaplann aynı bolumlennden alıntılar yaptığı. hatalann bıle aynı yerlerde yapıldığı ortaya çıkmıştı Bu habenn gazetemızde yayımlanması uzenne Semra Unal'ın mezun olduğu tstanbul Unıversıtesı Sosyal Bılımler Enstıtusu soruşturma başlattı ; îşletme, hukuk ve edebıyat • fakultelennde gorevlı bırer profesorden oluşturulan kurul. uzun ve tıtızbır çalışma sonunda Semra Unal'ın doktora tezınde "intihal yaptığı" kararını verdı Karar uzenne enstıtu y onetım kurulu Semra bnal'a venlen dıplomayı ıptal ettı doktora unvanını da gen aldı BottücaKöyü, Bolluca Çocuk Koyiı'nde yaşavan 72 çocuk, hayattaki çocuk ve anne rollerine alışmaya çalişıyor. Geliştirilen Psiko-SosvaJ Servismodeliüe çocukJar eğitsel etkınliklerie kendilerine giiven kazanıyor. ÇocukJar köyde işlerinin büyük bölümunü kendileri 'Çocuk Cen• S O S Kınderdorf Internatıonal ıle Turkıye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın ışbıriığıv le 1991 *de Gazıosmanpaşa Bolluca Koyu'nde kurulan Bolluca Çocuk Koyu'nde, 10 e\de, toplam 12 çocuk yaşıyor FİGEN ATALAY Bolluca Çocuk Koyu'nde ço- cuklarvekadınlaryaşıyor "\nne olmak için doğurmak gerekmi- yor" dıyen kadınlarla. yaşamlan- nın ılk yıllan acılar, yokluklar. y alnızlıklar ıçınde geçmi!) çocuk- lar, "çocuk" ve "anne'' rolune alışmaya ortak yaşam kurmaya çalışıyorlar S O S Kınderdorfln- ternatıonal ıle Turkıye Korunma- ya Muhtaç Çocuklar Vakfı'nın n- bırlığıy le 1991 'de Gazıosmanpa- şa Bolluca Koyu'nde kurulan Bolluca Çocuk Koyu'nde. lOev- de, dokuz aylık ıle 13 yaş arasın- da toplam 72 çocuk yaşıyor Her evde 5-8 çocuk ıle bır anne bulu- nuyor Yrd Doç Dr Nevin Era- car Başar "Benzer fakat değişik nedenlerte bir arada yaşamak du- rumunda olan çocuk ve kadınla- nn 'aıle' bağlamına yakın ya da "aıle işlevi gorebilecek bir ortak yaşamı üretebilmelerini sağla- mak" amacıyla "Bolluca Köyü Psiko-Sosyal Senis Modeü" ge- lıştırdı Bolluca Koyu'nde yaşa- yan veçalışan tumbıreylen ıçıne alan bu çalışmayla. koyde halen varolan 'fizikseİ gelişim" olanak- ianna 'psiko-sosyal' gelı>ım katkı- sı sağlayabılecekeğıtsel etkınlık ler ve koruyucu njh sağlığı çalış- ma ve etkınlıklerı ıle hem çocuk- lan hem de Onlarla bırlıkte yaşa- mayı seçmış erı^kınlerı bırlıkte kapsayacakbırsıstem uygulama- ya konuldu Eracar Başar çalış- manın felsefesını şoyle açıkladı "\ aşama, uretme.farkmdalık. ad- landırma, değeriendirme, yeniden yapılandırma aşamalannın yer al- dığı, gerçek yaşamın ve gereksi- nimlerin temel hareket noktasını oluşturduğu. tumevarımla başla- yan. birikimlerin oluşması ile tum- dengelime de yer verebilen eğitim anlayışını benimsemek.' Durağan. kalıplaşmiş eğitim yerine, 'de- vıngen yaratıcı uretıme donuk eğitim altematifi oluşturmak." Koydekı "anneienn kendıne ozgunıtelıklen bulunduğunadık- kat Çeken Yrd Doç Dr Nevın Eracar Ba>ar "Buyukbolumuda- ğümış evliliklerden geliyor \e ba- ba ev ine don mey i istemiyor. Bu ya- nıvla çocuklarla kadınlar arasın- da benzeşim noktası var. Çalışma- nın hedeflerinden biri. koyde ya- şamanın katlanılnıası gereken bir zorunluluk değil, bir seçim haline donuşturmek"dedı Çocuklann bu koye gelmeden onceacılaryaşadıklannı vnrgula- yan Eracar Başar hayatın ılk be^ y ılında yaşanan acı v encı olay la- nn, kımlık oluşumunda çok onemlı temel unsurları oluşrurdu- ğunu. bunların erken donemde psıko-eğıtsel anlamda ele alınma- sının zorunlu olduğunu belırttı Koydekı "anne" \e "teyze"ler- le gerçekleştınlen etkıleşim gru- bu. "köjdeyasavananneveteyze- lerin gerek kendi geçmişyaşam ve yaşannlanndan taşıdıklan,gerek- se koydekı rol ve sorumlulukdan doğan guçlukleri korkmadan pay- (aşabilmelerini ve duygusal yuk- lerden biraz annmalannı sağla- mak. var olan ki^iliğın ozgun ve yaratıcı yanlarını ortaya çırak- mak. çocukların yetiştirilip yaşa- nıa hazırlannıasında daha gûçlü, guvenli ve keyifli bir ilişkiyi besle- mek" amacını taşiyor Çocuklar- la yapılan çalışmalann amaçlan ıse şoyle "\tılganlık eğitiminin amacı. çocuklann sosyal ilişkilerine hâ- kinı olan çekingen ve saldırgan tu- tumları atılganlık duzeyine yak- laştırmak, gnıpiçindekiyerini, ki- şiler arası sınııiannı fark etmek, farklı goruşve düşünceleri saygı Ue kabul edebtlme gucunıi geİiştir- mek. Müzikle çalışmanın amacı, gu- venli ve keyifli ses çıkarabilme. yer, zaman veduruma uygun ko- nuşma tonu yakalavabilme,gerek- tiğinde şarki soy leyebılme ve ken- dini ortaya koyabiİme becerisi ka- zandırmak. Varatıcı sanat ve resim çaiışma- larının amacı. çocuklann ve >etiş- kinlerin çev releri ile butunlukiçin- de yaşam için yaratıcı bir bakış ve yeni anlatun yolian kazandırmak, hayal gucunün uyarılması, uret- kenliğin artrtnlması. Tiyatro çalışmaiarının amacı, beden imgesi, kendini algılama. devinsel estetik ve giiven duygu- sunu geliştirmek." Bolluca Çocuk Koyu'nu zıya- retımız sırasında 4-9 yaşjan ara- sında yedı çocuğa annelık yapan Şerife Batal ıle gorüştuk Hıç ev- lenmemış olan Batal. Koy'dekı dorduncu yılını doldurmuş "-\n- ne olmak için doğurmakgerekmi- yor,sevmekyeterli" dıyen Batal'ın gunlük yaşamı, çok çocuklu her- hangı bır kadın gıbı geçıyor Şe- rıfe Batal, \rd Doç Dr Nevın Eracar Başar ıle gerçekleştırdık- len grup çalışmasıyla ılgılı ola- rak "Bu kadarçokçocukla birlik- te olmakçok kolay değil. Dışardan bu tip vardımlar almak gerekli. Sorunla karşüaştığunda birine da- nışabileceğimi bilmek çok onem- li"dedı Batal çocuklarla yapılan çalışmalar sonunda çocukların kendılenne guvenlennın arttığı- nı. yeteneklennın farkına varabıl- dıklennı. daha da sosyalleştıkle- nnı sovledı Kumkapı davasında tahlîye Kidm kuruluşlanmn destek verdiği davada L ludağ tahlije oldu. (ALPERTURGLT) istanbul Haber Servisi-Kumkapı da on- sel tacız ionraii çıkan kavgada Ismaıl Kı- zılkaya vı oldurduğu Ercan Kavuncu'yu dayaraladığıgerekçesıyle -ağırtahrikal- tında kasten adam oldurmek" -.uçundan 6 vıl 8a> hapiscezasınaçarptırılan\ebuce- zası \argıtav 1 Ceza Daıresı nce "kast" olu^madığı ıçın bozulan Zeynep Lludağ dun çıktıgı mahkemede daha fazla mağdur edılmemesııçınoy çokluğuy latahlıveedıl- dı Kumkapı cınavetının ortava çıktıSı gun- den ben kadın kuruluşlanmn destek \ erdı- ğı Kumkapı'da etkınlıkler duzenledığı Zevnep Lludag ın tahlısesıne mahkenıe he\etınde bulunan kadın Hakım uve Şafak Ince "muhalir ov verdı ve Lludağ ın tah- lıveMne muhalıf olduğunu belırttı İstanbul 7 Agır Ceza Mahkemesı nce 15 Ocak 1996 tanhınde Zevnep üludag hakkında Kumkapı"da cınsel tacız sonrasi ı,ıkan kavgada Ismaıl Kızılkava yı bıçak- lav arak oldurmek \ e Ercan Kav uncu v u da \aralamak suçlarından "Ağır tahnk altın- da kasten adam oldurmek" kap>amında venlen 6 vıl 8 av agır hapıs ceza^ı >argı- tay 1 Ceza Daıresfnce 18 Hazıran 1996 ta- nhınde bozulmu^tu Dunku duru^mav a 371 gundurcezaev ın- de tutuklu bulunan U ludağ, genı^ guv enlık onlemlen altında getınldı Aynı davada 85 bın Iıra para cezası alan anne Ersin Sakar- tay ve 55 bın Iıra para cezası alan Sinem Lİudağ da dınlevıcı olarak katıldı Anne ıle kızın bu cezalan mahkemece bır daha suç ıijlemeveceklen gerekçesıvle tecıl edıimı^ Vargıtav tarafından da onay- lanmıştı \argıtav ın bozma karan uzenne goruslen sorulan avukat Muzaffer Kapta- noglu mahkeme hevetının karannda dı- renmesını ıstedı Hortoglu da adam öldu- ren bır kışının sadece I vıl cezaev ındekal- masının toplumda mfıal yaratacağını Kı- zılkav a aılesının ıkıncı kez vıkımına sebep olacağını savundu Gulten Kızılkaya da avukatlannm goruşlenne katıldığını ıfade ettı Av han Unal başkanlıgındakı heyet 5 da- kıka sonra salona gırerek ^arannı açıkla- dı Duru^manın Ercan Kav ancu va da avu- katı MehmetGuler ın çağnlması ıçm erte- lendıgını açıklavan hevet ov çokluguvla, Zevnep Uludağ ın cezaevınde kaldığı su- relerı gozonunde bulundurarak, zarara uğ- rama olasıhgı bulunduğu gerekçesıyle tah- lıvesmı kararla^tırdı Lludağ tahlıvekarannahakımkarşısm- da tepkı vermezken. jandarmalar tarafın- dan goturulduğu tutuklu odasmda 'sevinç çığlıklan' attı Oldurulen Ismaıl Kızılka- va'nınağabevı Yusuf Kızılkava mahkeme bıtımınde Uludag ın annes Esın Sakartav kızkardeşı Sınem UludağveavukatıNuran Atahan a saldırmak ıstedı Jandarma v e po- lısın aray a gırmesıv le Sakartay Uludağ ve Atahan genış guvenlık onlemlenyle adlıye- den uzaklaştınldılar TOKTAMIŞ ATEŞ Okur Mektupları Sız değerlı okurlarımdan her gun 3-5 mektup ge- lır Çok ender olsa da kımılerıne bu koşede yer verı- rım Bundan bır sure oncesıne kadar gene bır bolu- mune, bırkaç satırla da olsa yanıt vermeye ve teşek- kur etmeye çalışırdım Fakat bu yılın başından berı bırkaç satırla da olsa cevap verme olanagım kalma- dı Oysa kı ozellıkle yanıtlamak ıstedığım kımı mek- tuplar vardı Geçen akşam ufak bır yıgın oluşturan bu mektup- ları gozden geçırdım Neredeyse sabaha kadar su- ren bır çalışmayla bırkısmını dosyalayarak kaldırdım bır kısmını da "koşemde degınmek uzere ' ayırdım Bılemıyorum ne kadanna degıneb/lınm Ocak 1996'da Ankara Merkez Cezaevı'nde yatmakta olan Sayın Ismail Beşıkçi den "kımlık ' konusundakı go- ruşlerını aktardıgı genış bır mektup, hatta ınceleme yazısı aldım Son derece onemlı goruşler dıle getırı- yordu Kendısınden de ızın alarak aynı genışlıkte bır yanıt hazırlamak ve yayımiamak duşuncesıyle bu yazıyı bır kenara ayırmıştım O gun bugun ayırdığım yerde duruyor Oysa kı konu çok onemlı Sayın Beşıkçi nın çok ılgınç bır yaklaşımı vardır Kuramsal olarak soyledıklerıne en ufak bn ıtırazınız olamaz Ama ış orneklemeye gelınce bır turlu aynı fıkırde olamıyorum Hıçunutmam akademıkyaşamımın yanıasıstan- lığımın ılk yıllannda ıdı O zamanlar Erzurum Ataturk Unıversıtesfndeasıstan olan Beşıkçi "Dogu Anado- lu'nun Duzenı" başlıklı bır araştırma ıle Turkıye nın akademık yaşamında bır yıldız gıbı parlamıştı Yerel olarak çoğaltılan bu çalışmadan bır kopya gonder- mesı ıçın kendısıne bır r/ca mektubu yazmıştım Ken- dınde de kalmadıgını bıldıren bır mektupla bırlıkte son yaptığı ve Berıtan Aşıretı yle ılgılı bır çalışmasının teksırlerını gondermıştı Hâlâ saklarım Duşunuyo- rum da, aradan neredeyse 30 yıl geçmiş Çok parlak bır araştırmacıydı Eger ozgur olabılseydı çok daha soluklu çalışmalara ımza atabılecektı Ama yaşadık ları, elbette kendı tercıhlerının bır sonucu Saygıyla karşılamaktan başka bır şey yapamıyoruz Ama "kımlık sorunu "nu kendısıyle bır gun mutlaka tartışmak ıstıyorum Cezaevlerı dışında ozgur bır or- tamda ve yuz yuze tartışmanm umudunu taşıyorum Unutmamak gerekır kı gecenın en karanlık saatlerı gunışığının en yaklaştıgı saatlerdır Mayıs ayında Iskenderun dan yazan genç bır oku- rum demokrasının "ınsanlık" temelıne dayanıp da- yanmadığı konusundakı goruşlerımı soruyor Insan- lık, açıklanmaya muhtaç bır kavram Bu bakımdan demokrasıyı ınsanlıkla açıklamak pek mumkun de- ğil Bu konuda bu genç okurumun bıraz daha oku ması gerekıyor Aslında mektubunun sonundakı "not"u çok ılgınç buldum "Eğer bu kâgıt elınızde ve gozlerınız bu satırlan ta kıp edıyorsa, mektubumu okudunuz demektır De mokrat bır ınsan gıbı Mektubumu okuduğunuz ıçın teşekkur ederım " Genç okurumun bu notu ekleme gereksınımını duymasının nedenı herhalde kımı mek- tupların okunmadığı konusundakı endışesınden kay- naklanıyor Okurlarımın hıç kuşkusu olmasın bana gelen tum mektupları hem de dıkkatle okuyorvede- ğerlendırıyorum Ama haftada uç gun yazan bır ın- san olarak koşemde yer vermem mumkun olamıyor Işte bugunku gıbı ayda yılda bır fırsat yaratıp kımı- lennı ele almam mumkun olabılıyor Aynı şey bana ge- len dergı ve kıtaplar ıçın de soz konusu Istısnasız tu- munu gozden geçırıyorum Ama çok onemsedıgım bırkaç ıstısna dışında, okurlarımla paylaşma fırsatı yaratamıyorum Gene Mayıs 1996 sonlannda Bodrum, Torba'dan yazan bır okurum Adnan Menderes'le ılgılı goruş- lerımı eleştırıyor Benım Menderes ı 'cıddı bır devlet adamı" olarak degerlendırmeme karşı çıkıyor ve "Inönü'nun evının kundaklanması Inonu nun lınç edılebılmesı ıçın ortam hazırlanması Vatan Cephe- sı, Meclıs Tahkıkat Komısyonu vb gıbı olaylann so- rumlusu"olarakgorduğu Menderes ı "cıddı"bulma- ma karşı çıkıyor Kımbılır belkı de haklıdır Ancak Menderes'ı gunumuz sıyasetçılerıyle karşı- laştırdığımız zaman, gerçekten uzuntu duyuyorum Yassıada'da ortulu odeneğı kullanma bıçımı dıdık dı- dık edılen Menderes eğer ortulu odeneğın gunu muzde ne ıçın ve nasıl kullanıldıgını duysaydı herhal de ıdam sehpasında degıl kahnndan olurdu Bu okurumun mektubunun altında da ılgınç bır not var "Senelerdır yuzlerce konuda, yüzlerce kezyaz- mak ıstemış, becerememıştım Ilk olarak nıye sızı seçtığımı bılemıyorum 1 " dıyor Mart ayında Ankara dan yazan bır başka degerlı okurum, Ismet inonu'yu degerlendırme bıçımıme kar şı çıkıyor Mutevazı bır yaşam tarzı benımsedıgını du- şunduğum inonu'nun pek de mutevazı bır yaşam surmedığını ve aılesıyle bırlıkte bayagı debdebelı bır yaşam surdugunu anılarıyla zengmleştırerek anlatı- yor Mektubun son ıkı paragrafını sızlerle paylaşmak ıstıyorum " 1950'de Demokrat Partı ıktıdara geldıgınde ben lıse oğrencısıydım Demokrat ıktıdann ılk altı ayında, beledıye otobuslennde Koraltan'/a Kop- rülü ıle, Mükerrem Sarol'/a bırlıkte olmak Demok- rat Partı 'yı desteklemekle ne denlı ılerı goruşlu oldu- ğumuzu duşunur gururlanırdık 14 Mayıs tan en çok altı ay sonra, eskı resmı arabaların tamamı satılmış, yerlerıne son model arabalar alınmış beledıye oto- buslen yıne bıze kalmıştı Benı bağışlayın, sızın yazınız bana bunları yazdır- dı Yazmasam, saygı duydugum kışılıgınız karşısm- da, Cumhurıyet okuru olmanın yukunden kurtula- mazdım " Ben de bu değerlı okuruma çok teşekkur edıyorum Milli Eğitim müdürlerine atama Haber Merkezı- Mıllı Eğitim Bakanı Mehmet Sağlanı bakanlıktakı atama operasyonuna mıllı eğitim mudurlerıvle ba^ladı İstanbul Mıllı Eğitim Vluduru AydınOzyargore- vınden alındı Ozvarınye- nne Yozgat Mıllı Eğitim Muduru Omer Balıbey v e- kâleten atandı Ankara M11 Iı Eğitim Muduru Hakkı Güngor un verıne de eskı Ankara Mıllı Eğitim \1udur \ardımcısı Mustafa Demır- kan'ın getırıldığı ogrenıldı Mehmet Sağlam ın \)ıl- h Eğitim Bakanı olnıasivla gorevınden alınacağı soy Ientılerı ba^lavan Ntjnbul Mıllı Eğitim Muduru Avdın Ozyar bu gorevını 9 aydır vekaleten surduruvordu Mıllı Eğitim Bakanlıgı Teftı^ Kurulu ndakı gore\ ı- ne gerı doneceğını belırten Ozyar "Hersevizınedebı- rakıyorum. \icdanen çok rahatıııı. Teftış Kuru- lu'ndaki gorevıme donece- ğimıçındebuyuknıutiuluk duyuvorum" dedı Avdın Ozyar 5 agustos pazartesı ızunu saat 10 00 da Mılh Eğitim \hı- durluğu makanıında duzen- lenecek torenle gorevını Omer Balıbev e devrede- cek Sağkım Kunbul Mıllı Eğitim Mudurluğu nun aı- dından Ankara Mıllı Egı- tım Mudurluğu nde de de- gı^ıklık yaptı HakkÎGungor un yerine eskı Ankara Mıllı Egıtıııı Mudur \ardıniLisi Musta- fa Demirkan ın getırıldıgı ogrenıldı Sağlam ın Tur- gut Akandan bo>aijn Per- sonel Genel Mudurluğu ıle Avusturya va atanan mus- te^ar vardııiKiNi Mehmet Gunduz un verıne kısa MI re ıı,ınde venı atam ı \apa caeı belırtıldı