23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
&AYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ HABERLERIN DEVAMI TüRKIYf Irtanbu Edirne Çanakkale Kbcaeli lynir l^anisa A/dın Dsnizli PB PB PB PB A A A A 30 35 34 28 34 38 37 36 Zanguldak PB26 Antaiya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas PB Y Y Y PB PB PB PB 2/ 27 25 26 32 32 32 30 A 33 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 36 34 39 40 36 38 34 31 PB 30 Yurdun kuzey ke- sımleri parçalı bulut- iu, Orta veDoğu Ka- radenız sağanak ve gökgürültülü sağa- nak yağışlı. Diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olma- yacak. Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden nafıf, ara sıra orta kuvvette esecek. RUPA Londra Paris Roma Beriin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel HB PB PB Y PB PB Y PB 2b 27 31 23 20 36 30 21 Budapeşte PB 28 Münih Atına Mılano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn PB Y Y Y Y PB Y PB •£l 32 18 20 22 28 30 23 26 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Şam Y PB PB PB PB PB Y A A 26 35 32 34 31 32 38 36 39 > Gok gurultûlü0Açık Parçalı bulutlu : Sısh k Çok bulutkj G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Tabii ki bu gerçek de-ğildi. RP kJasiği bir takıyye hi- kâyesiydi... Aynı hükümet, TBMM'ye dün biryetki yasası tasa- nsı getirdi. Özeti şu: "Bütün devlet çarkını kılıçlama yetkisinin altı aylı- ğına hükümete verilm&si." Yasa çıkarma yetkisi kimde? TBMM'de... DRYP hükümeti ne istiyor? Bu yetkinin altı aylığına hükümete verilmesini... Hani siz, Meclis'in daha çok devrede olmasını isti- yordunuz? Bunlann derdi, hükürnet etmek değil, rtükmetmek... Yasanın amaç bölümü özetle şöyle: "Kamu kurum ve kuruluşlannda görevli persone- lin çalışmalannda etkinliği arttırmak. maaş hesabı- nır basitleştirilmesini sağlamak, mali, sosyal ve di- ğer haklar ile istihdam esas ve usullerinde daha ada- letii düzenlemeler ve d0ğişiklikler yapmak amacıyla Bakanlar Kurulu'na Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi vermek." Hükümet bu yetkiyle şu kuoımlarda ve kesimlerde her türlü düzenlemeyi yapma hakkına sahip olacak: - Genel ve katma bütçeli ıdareler, il özel idareleri, beledıyeler ile bunlann kurdukları biriikler. - Yasayla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, bunla- ra bağlı kuruluşlar. - Her türlü sözleşmeli personel. - KlT'ler, bağlı kuruluşlar, 657 sayılı Devlet Memur- ları Yasası'na göre aylık ödeyen tüm kuruluşlar ve bu kuruluşlardan emekli olanlar. Hükümet, niçin bu kurumlarla ilgili düzenlemeleri TBMM'den kaçırmak istiyor? Bu kurumlarda çalışan kimi personelin maaşında iyileştirme yapıimasına, Meclis karşı mı çıkacak? Yasanm amaç bölümünde belirtildiği gibi, bu ku- rumların daha rtızlı çalışmasını istemeyen bir Meclis üyesi olabilir mi? O zaman neyi kaçınyorlar? Bu yasanın anlamı şudur: Hükümeti, devletin önüne koymak. Yazının başında da vurguladığımız gibi, TBMM'yi devre dışı bırakan yetki yasalan daha önce de çıka- rıldı. Sayıları 20'yi buluyor. Ama bunlann tümüne ya- kını Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçelerinde, "Kap- samı belli olmayan biryetki yasası, hukuk devleti il- keleriyie bağdaşmaz" dedi. Bu yasanın kapsamı belli mi? Hayır. Neredeyse sonsuz. Şu tanıma bakınız: "... Mali, sosyal ve diğer haklar ile, istihdam esas ve usullerini belirlemek, değiştirmek, yeniden düzen- lemek..." Tanım o kadar esnek ki, tam bu hükümete göre. El- de bir yasa, devlet sanki pırasa, ne Meclis dinle ne anayasa... Yasa tasansı Meclis'te daha da genişletildi. Sınır- sız değil, sınırötesi oldu. Hükümetin verdiği değişik- lik önergeleriyle kapsam, üniversitelerden Türk Dil Kurumu'na kadar genişletildi. Ne parayla, ne macerayla... Bu yetkiyle, hükümetlerin diş geçirmekte zorlandı- ğı, özel yasalarla kurulmuş, özerk, yan özerk tüm ku- rumlar, Bakanlar Kurulu'nun iki dudağı arasına teslim ediliyor. CHP Ankara Milletvekili Önder Sav'la dün konuyu konuşuyoruz. "Yine anayasa duvanna çarpacaklar" diyor ve ekliyor: "Daha önceki örnekler dikkate alındığında bu da Anayasa Mahkemesi'nden döner. Apar topar getir- meleri iyi niyet olmadığını gösteriyor." DYP, daha önceki dönemlerde de hükümet oldu- ğu için, kadrolannı belli ölçülerde deviete yerleştirdi. RP de fena sayılmaz ama, şimdi çarklann dişlileri de- ğil, motoru da olmak istiyorlar. Bu yetki yasasıyla devleti değil altı ayda, altı gün- de istediğiniz gibi biçimlendirebilirsiniz. Buna, başta TBMM'deki partiler olmak üzere, de- mokrasiye inanan tüm güçlerin karşı çıkması gerek- li. Unutmamalı ki, hacıyla bacı... Devlet katında kiracı... Sahip olmak isteyebilirier... Ama bu olanaksız... Çünkü, parayla değil... Macerayla hiç değil... Yağmurkj er'i hükümlü sigorta kuruluşuna Meclis onayı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şer'i hükümlerle çalışacak ve kurumun şer'i hükümlere göre faaliyet gös- termesini engelleyecek hiç- bir değişiklik yapılamayaca- ğına ilişkjn hükmü de içeren. "tslam Ülkeleri Arası Yatı- run ve İhracat Kredi Sigorta- sı Kunımu Kuruluş Anlaş- ması"nm onaylanması. TB- MM tarafından ANAP'ın da REFAHYOL'a destek ver- mesiyle uygun bulundu. TB- MM Başkanvekili Kamer Genç'in anlaşmanın şer'i hükümlere ilişkin ifadelerta- şıdığı, Türkiye'nin anayasal sistemine aykın olabilecegi uyansında bulunması üzeri- ne çıkan tartışmalann ardın- dan CHP'li milletvekilleri Meclis Genel Kurul salonu- nu terk ederken DSP millet- vekilleri de verdikleri öner- gelerle anlaşmanın onaylan- masına ilişkin tasannın geç- mesini engellemeye çalıştı. DSP Grup Başkanvekili MümtazSoysaL "Meclisola- rak eğer bu anlaşmanın onaylanmasını uygun göriir- sek, hükümet bu anlaşmayı onaylayabüecek. Dolayısıyla, bizim burada anlaşmanın onaylanmasını uygun bul- mamamız da sistemimizi bağlamaz. Hükümetin, an- laşmayı onaylarken "Şer'i hükümler bizi bağlamaz di- ye itirazı kay ıt koyması koşu- İuyla, anlaşmanın onaylan- masını uygun bulabiİiriz" dedi. Israfl ile gizli anlaşma• Baştarafı 1. Sayfada duran DYParasında ciddi görüş ay- nlıklan belirdi. DYP'nin yönetimindeki Milli Sa- vunma Bakanlığı'nın, üzerindeki hazırlıklann tamamlandığını ve im- za aşamasına geldiğini bildirdiği sa- vunma sanayiinde işbirliğini öngö- ren anlaşmanın imzalanmayacağı yolunda açıklama yapan "RP'nin gölge dışişleri bakanı" olarak bili- nen Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün sözleri Tel Aviv'de de şaşkınlık ya- rattı. Ankara'daki Israil Büyükelçi- liği kaynaklan Cumhuriyet'e yap- tıklan açıklamada. anlaşmayı imza- lamak üzere 6 ağustos salı günü Türkiye'ye gelmesi bekJenen fsrail Savunma Bakanlığı Müsteşan Da- vid İvry'nin ziyaret programında değişiklik yapıldığına ilişkin kendi- lerine bir duyum gelmediğini söy- lediler. Aynı kaynaklar, Dışişleri Bakanlığı'ndan, İvry'nin 6 ağustos salı günü için planlanan Türkiye zi- yareti üzerinde Ankara"nın halen çalışmakta olduğu yolunda da ken- dilerine bilgi verilmedigini söyledi- ler. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan ise, İvry'nin Türkiye'yi ziyaret ta- rihinin kesinleşmediğini söyleyerek hükümetteki çelişkiler yumagına bir yenisini eklediler. Cumhuri- yet'in. Gül'ün önceki günküaçikla- masına ilişkin sorulannı yanıtlayan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Bi- ze İsrail ile savunma sanayiinde iş- biriiği anlaşmasının erteieneceği ya da imzalanmayacağı yolunda hükü- metten bir talimat gelmedi. Ancak IvTy'nin Türkiye'ye kesin geliş tari- hi tespit edilmedi. F.sasen konu doğ- rudan MSB'yi ügüendirijor" dedi. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre. iki ülke arasında İvry'nin Tür- kiye ziyareti sırasında imzalanması öngörülen anlaşma. RP'nin isteği ile ileri bir tarihe ertelenebilecek. Türkiye ve İsrail arasında geçen şubat ayında imzalanan ve iki ülke arasında askeri eğitim işbirliğini ön- gören anlaşmaya muhalefetteyken sert tepki veren RP'nin, koalisyo- nun büyük ortağı olarak tsrail ile bu kez de savunma sanayiinde işbirli- gi anlaşması yapıimasına önce tep- ki vermediği, ancak yakın işbirliği adımlan attığı Iran'ın da baskıyla karşılaştıgı belirtildi. Gizli anlaşma Türkiye ve İsrail arasında savun- ğ ma sanayii işbirliği anlaşması üze- rindeki karmaşa sürerken, iki ülke- nin 1992 ve 1993 yıllannda askeri alanda iki anlaşmaya daha imza koyduklan ortaya çıktı. Türkiye ve İsrail önce 1992 yılın- da iki ülke silahlı kuvvetleri arasın- da işbirliğini öngören bir anlaşma- ya imza attılar. Ardından da iki ül- ke firmalannın savunma sanayiinde işbirliğini de içeren gizli bilgilerin değişimini öngören bir anlaşmayı imzaladıklan ortaya çıktı. Böylece İsrail. Türkiye'nin müttefiki olduğu NATO üyesi ülkelerle v aptığı bu an- laşmayı ittifak dışında imzaladığı ikinci ülke oldu. Türkiye'nin Pakis- tan ile de sav unma sanayii alanında gizlilikdereceli bilgilerin değişimi- ni öngören bir anlaşması bulundu- eu bildirildi. 9 Erbakan'ı yalanladı • Baştarafı 1. Sayfada le Türkiye'nin uğradığı zararlann karşılan- masına yönelik görüşmelerde. Bağdat'la ayncalıklı ticaretkonusunda uzlaşmaya va- nldığını öne sürmüştü. ABD'de 5 kasımda yapılacak devlet başkanhğı seçimleri nede- Eİyle. Washington yönetiminm, Irakı '^enginleştirebilecek'* herhangi bir mode- ü kabul etmesinin olanakh görülmediği kaydedildi. Dışişleri Bakanı Çıller, dûn yaptıgı ya- zıh açıklamada. Türkiye 'nin, Körfez krizi- nin ardından BM'nin aldtğı tûm kararlara uyduğunu belirterek "Öteyandan Türkiy*, Körfez SavasTndan bu yana Irak'a uygu- ianan BM ambargosu nedeniyle ugradıgı raaddi zarann bir ölçüde hafifletilmesi amacıyla, lemei gıda ve ihtivaç amacıyla için BM Gü\eniik Konsevi Vaptınmiar Ko- mitesi'ne başvurmaktadır. Bu baş> uruyla. ambargo kararlan ihlal edilmeksizin Tür- kivc'nin zarariaruun bir bölümünün kar- şdajımas) bedeflenmektedir" dedi. Körfez Savaşı nedeniyle Irak hükümetinden ala- caklan olan Türk yurttaşlanna ödeme ya- pılması için de girişimde bulunulacagını kaydeden Çiller, •'Güvenlik Konseyi iHke- lerinin, Türkiye'nin çok hakiı gerekçelere dayanan bu taleplerini anlayışla ve olunılu bir yaklaşımla deferlendirnıesini bekKyo- ruz" görüşünü dile getirdi. Başbakan Erbakan da Çekiç Güç'ün Türkiye'deki görev süresinin uzatılması için ABD ve diger koalisyon (IngilteTe, Fransa) ülkelerinin Türkiye'nin bütün ko- şullannı kabul ettiğini iddia etmişti. Erba- kan, RP TBMM Grubu ve çeşitii zeminler- de dile getirdiği bu açıklamasını, 27 tem- muz cumartesi günü topladığı RP Başkan- lık Divam'nda da şöyle yinelemişti: **Ptt- roi boru hartı açılacak; sonra Türfdy«, Ür- diin'ün >'apbğı kadar tkaret \apacak. Böy- kce antbargonun etkfleri ortadan kaidın- bcak." Erbakan, Türkiye'nin bütün koşuJlannın kabul edildiğıni öne sürmesine karşın An- kara'nın en çok önem verdiği, Çekiç Güç'ün Zaho'daki Askeri Eşgüdüm Mer- kezi'nin Silopi'ye taştnması talebi de ABD tarafından reddedilmişti. _ Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel de hafta başında yaptıgı ba- sin toplantısında, Türkiye'nin, Irak'la tica- net için BM'ye resmen ba§vuracagını be- lirterek "Koalisyon ortaklan bize bu konu- da destek verdiklerini açtkladılar. AnJayış- b olacakiar" açıklamasını yapmıştı. Irak'm Türkiye Büyükelçiliği'nden dün yapılan yazılı açıklamada, BM ile Irak hü- kümeti arasında yapılan ve Bağdat hükü- metinin 6 aylık bir sürede 2 miryar dolar- Iık petrol satmasına ilişkin anlaşma kapsa- mında, aralannda Türkiye de olmak üzere birçok ülkeyle ticari görüşmeler yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, Irak'la ticaret yapmak isteyen ülkeier arasında Fransa, ls- panya, Rusya. italya, Brezilya. Hindistan, Slovakya, Endonezya, Sudan, Fas, Mıstr, Ordün. Romanya, Bulgaristan ve Türki- ye'nin olduğu vurgulandı. TBMM RP'de 6 dönüş'ün şekli tartışılıyor ERGÜN AKSOY ANKARA - RP'nin, muhalefetteyken karşı olduğu ve parti politikasına dönüştür- dügü temel konulardan hükümet olduktan sonra geri adım atması. milletvekillerini ra- hatsız etti. RP'de Çekiç Güç ve olağanüstü halin (OHAL) görev sürelerinin uzatılma- sının ardından, muhalefet döneminde "Dev- letin mali peşkeş çekilemez" diyerek karşı çıktığı PTT'nin T'sinin şatısındadaçarket- mesi "Yaptıgımız U dönüşü mü yoksa O dö- nüşü mü?"tartışmasını başlattı. Başbakan Necmettin Erbakan' ın talima- tına karşın, TBMM Genel Kurulu'nda T'nin şatışına ilişkin yapılan oylamaya RP'li ba- zı bakanlann da aralannda bulunduğu. 30'un üzerinde milletvekilinin katılmama- sı dikkat çekti. Telekom'un stratejik bir ku- ruluş olduğunu belirten Başbakan Erbakan, oylamaya katılmayan milletvekillerini ra- hatlatmak için, "Telekom stratejik bir kuru- ra bırakmamız diye bir şey söz konusu de- ğildir. Biz bunun ancak yüzde 49'nu sataca- ğız. Yüzde Srieümizdeolacak" demesi dik- kat çekti. Çekiç Güç ve OHAL'in görev sürelerinin uzatılmasından sonra, PTT'nin T'sinin şa- tışına da "onay" verilmesi RP'deki sıkıntı- yı artınrken. parti içinde "Yaptıgımız U dö- nüşü mü, O dönüşü mü?" diye yeni bir tar- tışma başladı. Bazı milletvekilleri. geri adı- mı "U"dönüşü olarak nitelerken, birbölüm millervekili de "Yaptıgımız O dönüşüdür. Tekrar eski noktamıza geleceğız" görüşünü savunuyor. Çekiç Güç ve OHAL'in görev sürelerinin uzatılmasında olduğu gibi. PTT'nin T'sinin şatışı ile ilgili kaygılannı da RP'li üst düzey yöneticilere ileten bazı mil- letvekilleri. atılan geri adımlann parti taba- nında da hoş karşılanmadığını bildirdiler. Alınan bilgiye göre milletvekilleri, atılan geri adımlarla ilgili kaygılannı şöyle dile getirdiler: "'Partinin temel politikalanndan geri adım atmamız bizleri oldukça sıkınnya so- kuyor. Bu veriien tavizJeri, ancak ekonomi- de basan göstererek telafi edebiliriz. Başka da şansımız yok. Çekiç Güç ve OHAL'de ol- duğu gibi, T'nin şatışına da muhalefet döne- minde karşı çıkmıştık. Parti olarak özelleş- rirmeye karşı olmadığtmızı belirtirken kâr eden kuruluşların özelleştirilmemesini isti- yorduk. T'nin özeUeşririlmesini Çekiç Güç'e eşdeğer görüyorduk. Özellikle T'yi özelleş- tirme girişimini de\ let nıalını peşkeş çekmek olarak nitelivorduk. Şimdi aynı noktaya biz geldik. Bunlan halka anlatmakta zorlukçe- kiyoruz." Erbakan'a karşın fire TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün ya- pılan oylamaya kendisi katıimamasına kar- şın grubuna "Genel Kurul'a mutlaka katıl- mahsmız" talimatı veren Erbakan, bu kez fi- re vermekten kurtulamadı. T'nin oylaması- na katılmayan. aralannda bakanlar Recai Kutan, Cevat Ayhan, Sacit Günbey, Sabri Tekir,Gürcan Dağdaş, Abdullah Gül'ün de bulunduğu RP'li millervekillerinin adlan şöyle: Cevdet Akçalı, Ahmet Bilge, Hasan Hüseyin Ceylan.Ömer Faruk EkincL Şaban Karataş, Ersönmez Yarbav, Ahmet Denizol- gun, Kazını Ataoğlu. Hüsamettin Korkuta- ta,Zeki Ergezen. Abdulhaluk Mutlu, Ertuğ- rul Yalçınbayır, Mehmet Av kaç, Ferit Bora, Seyit Haşim Haşimi, Ömer Vehbi Hatipoğ- lu. Lütfü Doğan, Mustafa Baş, Göksel Kü- çükali, İsmail Yılmaz, Zeki L nal. Abdullah Ozbey,Zeki Karabav ır, Osman Pepe, Abdtıf- lah Gencer, Mustafa İ naJdı, Şevki Ydmaz, Ahmet Nurettin Aydın. İbrahim Halil Çelik ve Necmettin Aydın. RP Başkanlık Divanı, Başbakan Necmet- tin Erbakan başkanlıgında dün toplandı. Yaklaşık 1.5 saat süren toplantıdan sonra herhangi bir açıklama yapılmazken, RP Ge- nel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. bir so- ru üzerine, birçok ilde kongrelerin sürdüğü- nü anımsatarak toplantıda bu konunun ele alındığını söyledi. • Baştarafı 1. Sayfada tilmeyen düzenlemeler öngören yet- ki yasa tasansı. dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaş- tı. Görüşmelerde CHP grubu adına söz alan Yusuf Öztop. "takıyyeci" bir anlayışın ülkeyi yönettiğini belirterek "Hükümet kamu personelinin gelece- ğiyle oynu\or. Yangından mal kaçınr gibi, sel önünden kütük kapar gibi, personel rejimi ile ilgili düzenlemeler konusunda Medis'i devre dışı bırak- maya çauşıyor" dedi. ÂNAP'lı Biltekin Özdemir. kamu personel rejiminde değişıkliğin gerek- li olduğunu. ancak bunun TBMM ta- rafından gerçekleştirilmesi gerektiği- ni bildirdi. DSP tstanbul Milletvekili ZekeriyaTemizel de Anajasa Mahke- REFAHYOL'a kadro yetkisi mesi'nin bu yasayı iptal etmesinin ka- çınılmaz olduğunu belirterek "Eğer personel rejiminde değişiklik yapıl- mak isteni\orsa. bunu TBMM yap- nıalıdır. Bu tasanyla yapılmak istenen düzenleme değil, yasa vapma yetkisi- ni devTChnektir1 " görüşünü dile getir- di. Maliye Bakanı Abdüllatif Şener ise 1971 yılından bu yana toplam 465 kanun hükmünde kararname çıkanl- dığıru, bunlardan 101 'inin personel rejimine ilişkin olduğunu söyledi. Per- sonel rejimi konusunda 1974 yılında Bülent Ecevit başkanlıgında kurulan hükümetin 2, 1979 yılında kurulan hükümetin de 5 adet KHK çıkardıgı- nı kaydeden Şener, "Personel istih- dam esas ve usuOeri hakkında 1974'te çıkanlan 2 yasa personel isrihdamıvla UgUidir. ANAP döneminde de >ine bu konularda KHK'lerçıkanlmışiır" de- di. Amacı. "kamu kuruluşlannda ça- lışan memurlarilediğer personelin et- kinliğini arttırmak; kamu hizmetleri- nin düzenli, süratii \e verimli şekilde yürütiilnıesi. maaş unsurlannın azal- blarak sadeleştirUmesi ve istihdam e- sas ve usuUerinin yeniden düzenlen- mesi" olarak özetlenen yasa, bu konu- daki düzenlemelerin kanun hükmün- de kararnamelerle (KHK) yapılması konusunda hükümete yetki veriyor. Yasanın, Cumhurbaşkanı Sfileyman Demireftarafindan onaylanarak yürür- lüğe konulması durumunda hükümet, personel rejimine ilişkin her türlü dü- zenleme yapma yetkisine kavuşacak. Muhalefet. tasanyı, RP'nin henüz "genç" olan kadrolannı devletin üst düzey birimlerine yerleştirme operas- yonu olarak değerlendirdi. RP'nin bu çerçevede. kamu kuruluşlannda ge- nel müdürlük için aranan "10 yü dev- let hizmetinde çalışmış olmak" koşu- lunu, "5 yıla" çekeceği. bazı kurum- lann üst yönetimlerinde görev almak için ise kamuda çahşma zorunluluğu- nu kaldıracağı ileri sürüldü. Anayasa- nın bu konuya ilişkin 128. maddesi- nin son fıkrasında ise "Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul veesas- lannın yasayla özel olarak düzeniene- cegi" hükmü yer alıyor. Orduya karşı şeriatçı bildiriANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şenatçı askerlerin ordudan atılmasını engelle- mek için Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) öncesinde kamuoyu oluşturmak için yoğun bir ça- hşma başlatan şeriatçılar, TB- MM'de de laiklik yanlısı ko- mutanlan karalamaya dönük bır çaba içine girdiler. TB- MM'deki muhalefet kulisin- de bulunan bir bildiride, Ha- va Kuvvetleri Komutanı Or- general Ahmet Çörekçi. Kara Kuvvetleri Komutanlıgı Kur- may Başkanı Orgeneral Doğu Akrulga ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'ın de aralannda bulundu- ğu bazı komutanların "Alevi ve ateist" olduklan öne sürü- lürek bulunduklan görevier- den uzaklaştınlmalan ve ter- fı ettirilmemeleri gerektiği sa- vunuldu. TBMM'deki muhalefet ku- lisinde bir masanın üzerinde önceki akşam bulunan ve mil- letvekillerinden bıri tarafın- dan unutulduğu sanılan bildi- ride, Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nde (TSK) son yıllarda mezhepçilik faaliyetlerinin arttığı ileri sürülerek asken okullara öğrenci ahmında. sı- nav komisyonunun Alevı ve Rafizilerden seçıldıgı iddia edildi. Askeri okullarda bu yolla bir kadrolaşma yaşandı- ğı öne sürülen bildiride. "Kı- ta, karargâh ve kurumlarda etkili \e yetkili görev lere >u- kanda belirtildiği gibi kendi mezhep anlayışında olan su- bayve astsubaylar atanmakta. diğer personelden bir kısmı resen emekli edilmekte, sürül- mekte \e\açokpasif görevter- de istihdam edilmektedir. Bu- nunla bağlantılı olarak özel- likle inançtı suba> \e astsubay eşlerinden türbanlı olanlaror- duevlerine, askeri gazinolara ahnmamakta, dışlanmakta, terfileri engellenmektedir" denildi. Kışlalarda, askeri okullarda ve karargâhlardaki bütün mescıtlenn kapatıldığı. açık olanların ise göstermelık ola- rak kontrollü bir şekilde per- sonelin kullanımına açıldığı ileri sürülen bildiride. "Na- maz kılan ve oruç tutan. özel- likle askeri öğrencilere sanki suçişliyorlarmış gibi fena mu- ameleler yapılmaktadır" gö- rüşü savunuldu. Tesettürlü zıyaretçılerın. TSK mensupları için soruş- turma nedenı olduğu ıddıası- nın da yer aldıgı bildiride. "Zaman. Türkiye, Milli Ga- zete,Aldt" gibi gazetelere ızin verilmediği, okuyanlar hak- kında meslekten ihraç cezası- nın uygulandığı öne sürüldü. Bildiride. "Bu faaliyetleri plankyan ve tatbik eden- ler"Qİarak belirtılen komu- tanlann adlan sıralanarak mensup olduklan mezhepler konusunda şu iddilara yer ve- rildi: Hava Kuvvetleri Komu- tanı Ahmet Çörekçi (Alevi). Kara Kuvvetleri Komutanlıgı Kurmay Başkanı Doğu Ak- tulga (ateist), Genelkurmav 2. Başkanı Çevik Bir (Alevi). 2. Kolordu Komutanı Korgene- ral AB Yalçın (Rafizi. Genel- kurmay Personel Başkanı ola- rak belirtilmış). Korgeneral Hasan Muratİı. Korgeneral Metin Sağlam Okullar Daire Başkanı Tuğgeneral V'olkan Kaplama (ateist). Kurmav Kıdemli Albay ."Vh'thsanGür- cihan (Rafizi-ateıst). Kurmav Kıdemli Albay ŞahapTnncer (Rafizi-ateist). Bildinnın son bölümünde de şu görüşlere yer verildı: "Yukanda belirtilen şahıs- lann teıTı ettirilmemesi. etkili veyetkiii görevlerden uzaklaş- hnlması. ülke ve memleket bütünlüğü, menfaati için çok önemlidir. Orduevlerinde. as- keri gazinolarda başörtüsü yasağını kırmak için, Sayın Başbakan'ın eşi ve çevresi ile birlikte, gezi vezharederinde, gjttiği her yerde orduevlerin- de kalması büyük önemarzet- mektedir." Şemdînli^de çaüşma • Baştarafı 1. Sayfada yı'ya bir başsağlığı mesajı gönderdi. Hakkâri'nin Şemdinli il- çesi Ormancık Köyü yakın- lannda önceki gece pusu ku- ran teröristlerle güv enJik gö- revlileri arasında çatışma çıktı. Köy koruculannın da katıldığı çatışmada, astsu- bay Cemal Türe ile jandar- ma erleri Erdal Sankaya, Vehbi Demir, Cihan Kara, Mehmet Kaya, Erdal Yelba- ka ile 5 köy korucusu şehit oldu. Bir asker ile bir koru- cunun yaralandığı çatışma- da, 2 terörist de öldürüldü. Bitlis'in Hizan ve Bingöl'ün Genç ilçelerinin kırsal ke- simlerinde teröristlerin etki- siz hale getirilmesi amacıy- la sürdürülen operasyon- larda 6 terörist öldürüldü. Şırnak'ın Uludere ilçesı Bulakbaşı Köyü'ne dün ge- ce baskın düzenlemek iste- yen bir grup teröristle koru- cular arasında çatışma çıktı. Teröristlerin kayalık bir böl- geden köye uzun namlulu silahlarla açtıklan ateşe köy koruculannca karşılık veril- mesi üzerine başlayan ve i- ki saat süren çatışmada ya- ralanan geçici köy korucula- nndan Selman Tog. tedavi altma alındı. Kaçan terörist- lerin yakalanmasına çalışılı- yor. Bir süre önce Sıvas'm Divriği ilçesine bağlı Ka- raburun köyünden P- KK'ye katılmak için kaçan Hasan Delice ile sevgilisi- N'azlı Başaran. örgütle bag- lantılannı sağlayan Hikmet Turnagöz ile birlikte Divri- ği kırsal alanında yakalan- dılar. ANAP Genel Başkanı- Mesut Yıhnaz, Genelkur- may Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya bir başsağlığı mesajı gönderdi. Sutu kar G U N C E L CÜNE\TARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada releri Necmettin Bey'in "ıslah-ı nefs" ederek "artık 'sisteme' boyun eğdiği" tezini kabule, daha önemli- si Necmettin Bey'i savunmaya itiyor. Bu inanışlara ya da yorumlara, bir zamanların ün- lü deyişiyle "tarihi yanılgı" diyemeyiz. Bu yorum ve inanışlar en azından "büyük yanlış" diye tanımlanabilir. 1970'li yıllarda MSP Genel Başkanlığı'nı yürüten Necmettin Bey'i, bir Cumhuriyet Bayramı günü Anıt- kabir'e getirebilmek için yazdıklarımızı günümüzün siyasetçileri yeniden bir okuyabilse. Necmettin Bey, tören başladıktan sonra, ayağını süre süre, adeta zorla ya da korku belası geliyor gi- biydi. Neredeyse kırkyıldır izlediğimiz, bildiğimiz Anıtka- bir'e çoğu zaman gelmeyen Necmettin Bey, Askeri Şûra'nın ilk günü komutanlarla birlikte gittiği Anıtka- bir'de özel deftere, bakın neler yazıyor: "Yüce milletimizin eşsiz Istiklal Savaşı'nın başko- mutanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mus- tafa Kemal Atatürk" diye başlayan övgü dolu, "kur- duğun Cumhuriyet'i yüceltmek"g\bi ifadeler içeren bir metnin altma imza atıyor. Varmayı düşlediği ideallere yol açacak köprüyü geçene kadar, herkese dayı diyecek! Ulkemiz siyasal bir serüvene sürükleniyorsa, bu gi- dişin gerçek nedenleri bir isimde toplanıyor: Tansu! Suçlamalar artınca, RP'yi "milletin iktidara getir- diğini" kamuoyuna sindirmeye çalışıyor. Oysa Nec- mettin Bey'i yüreğinde, kafasında şimdilik gizlediği bütün duygu ve ideallerle iktidara taşıyan isimdir Tan- su, kimliktir. Tarih bu adın üzerine böyle bir damga vuracaktır. Neden çok açık Mal vartığından örtülü ödenek rezaletine değin ken- disini ve ailesini ilgilendiren, suçlayan her soruştur- madan kurtulabilmek için Necmettin Bey'in gözü- nün içine bakıyor! RP desteğine o denli muhtaç ki; Irianda gezisinde yabancılara da söylediğinden kuşku duymadığımız irdelemeleri. Türkiye'ye "Ortağım çokmantıklı hare- ket ediyor. Şu ana kadar koalısyonda hiçbirsorun ya- şanmadı. Hükümet hem ülkeye, hem de bölgeye is- tikrar getirdi" diye demeçlerle aktanyor. Elbette Necmettin Bey'e ve ideallerine hizmet ede- cek her şeye "evet" derseniz, kuşkusuz "koalisyon- da bir sorun" yaşanmaz. Güya Dışişleri Bakanı. Içeriği önem taşımıyor, an- cak Türkiye'yi içinde bulunduğu yaşam biçimiyle ser- gileyebilecek bir örnek. Israil'le Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması imza- lanacağını Dışişleri açıkladı. Hemen ertesi günü, Nec- mettin Bey'in gölge dışbakanı Abdullah Gül, "Ben Başbakan'a göre konuşuyorum, yok böyle bir şey" diyor. Tansu Hanım'dan ne ses ne de bir nefes. Tıs! Bu örnekler çoğaltılabilir. Necmettin Bey'in ülkeyi çağdaşlıktan uzaklaştıra- cak, RP sultasına atacak her icraatın asıl ve tek so- rumlusu, Tansu Hanım! Ve ona, gözü kapalı destek veren çevresindeki bil- diğimiz isimlerden kurulu yönetici kadro ile DYP gru- •bu. TBMM yaz dinlencesine girmeden hükümete "devlet kadrolannı allak bullak edecek geniş yetki- ler veren" bir yasa tezgâhlanıyor. Böylesine yetkilerin Necmettin Bey'in elinde nasıl tehlikeli bir silah olacağına. ne yazık ki, medyada sa- dece dünkü Cumhuriyet başyazısı ve haberiyle de- ğiniyor. "Ötekiler" promosyon peşinde! Belediyelerden kamu personeline kadar herkesle "oynamak yetkisini" alma peşinde Necmettin Bey. Bu yetkiler, RP'den gelen bir "yasa önerisiyle" is- tenmiyor. Bu yetkiler, DYP'nin de içinde bulunduğu Bakan- lar Kurulu üyelerinin imzasıyla "hükümet tasansı" olarak Meclis'e geliyor. Yetkiye DYP'den tam destek, Bakanlar Kurulu ile sınırlı kalmıyor. RP ve DYP'lilerın çoklukta olduğu Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu tasarıda virgül de- ğişikliği yapmıyor. Uyanlar, karşı çıkmalar, eleştiriler Tansu Hanım'a vız geliyor. Şaibe hanımlıktan kurtulsun da, ne olursa olsun. Oysa "kurtuluşun yolu", önce Tansu Hanım'dan kurtulmaktan geçiyor. IMF heyeti, ziyaretini iptal etti • Baştarafı 1. Sayfada yatlannın yüksek rutulacağı yönünde çiftçiye, peşin ver- ginin kaldınlacağı yolunda da esnafa verdiği vaatlerin ardından gerçekçi bir kay- nak paketi açıklamaması üzerine ziyaretini iptal etti. Alınan bilgilere göre IMF. REFAHYOL'un yalnızca rant gelirlerine dayalı ve ya- pısal bir önlem içermeyen birpaketaçıklaması üzerine "Ziyaretin bir anlam ifade etmeyeceği" yönünde yanıt gönderdi. IMF'nin aynca. stand-by kredi anlaşması- nın, ancak ekonomide istik- rar sağlamaya ve sıkı para politikası uygulanmasına yönelik kararlı bir önlem paketi hazırlanması duru- munda yapılabileceğini bil- dirdiği öğrenildi. Fonun. hü- kümete de "Kararu bir is- tikrar programı uygulama- vı garanti ederseniz gehriz" mesajı verdiği bildirildi. Hazine yetkilıleri. eylül ayında Türkiye'den geniş katılımlı birheyetin IMF ile görüşme >apmak ûzere Washington'a gideceğini bildirdiler. Hükümetin yeni- den anlaşma yapma konu- sunda kararlı olması duru- munda, eylül ayına kadar IMF'ye sunulmak üzere "sert önlemler" içeren bir paket hazırlaması gerektiği- ne dikkat çeken yetkililer, "Ancak kredi notumuz çok düşük. Dış kredi alabümek için bu anlasmay ı yapmamız gerekiyor" değerlendirme- sini yaptılar. Çiller'in savunma sanayii operasyonu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardım- cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇDIer, gö- reve geldikten sonraki ilk atamasını Sa- vunma Sanayii Müsteşarlığı'nda (SSM) yaptı. Çiller, Savunma Sanayii Müste- şarlığı'na, ANAYOL koalisyon hükü- metinde görevinden alınan Valçın Bur- çak'ı vekâleten atadı. Çiller'in. Süleyman Demirel'i by-pass etmek için Yalçın Burçak'ı vekâleten atadığı belirtildi. ANAYOL hükümeti- nin Başbakanı MesutYdmazortagi"DYP lideri Çiller'in itirazlanna karşın Yalçın Burçak'ı görevden alarak yerineeski Sa- vunma Sanayii Müsteşan Vahit Erdem'ı getirmek istemişti. Yılmaz'ın Burçak'ı görevden aldıgı gibi Çiller de başbakan- lığı döneminde Erdem'i görevden al- mıştı. Çiller. Yılmaz'ın. Demirel'in da- nışmanlığı görevinden aynlarak girdiği milletvekili seçimlerini kazanamayan Erdem'i müsteşarlık görev ine veniden getirmek ıstemesine. "görevden alınan müsteşarın bu görevineyeniden atanma- sının sakıncalı" olacağı gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle