Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ
HABERLERIN DEVAMI
TüRKIYf
Irtanbu
Edirne
Çanakkale
Kbcaeli
lynir
l^anisa
A/dın
Dsnizli
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
30
35
34
28
34
38
37
36
Zanguldak PB26 Antaiya
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
PB
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
2/
27
25
26
32
32
32
30
A 33 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
36
34
39
40
36
38
34
31
PB 30
Yurdun kuzey ke-
sımleri parçalı bulut-
iu, Orta veDoğu Ka-
radenız sağanak ve
gökgürültülü sağa-
nak yağışlı. Diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığında önemli
bir değişiklik olma-
yacak. Rüzgâr kuzey
ve doğu yönlerden
nafıf, ara sıra orta
kuvvette esecek.
RUPA
Londra
Paris
Roma
Beriin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
HB
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
2b
27
31
23
20
36
30
21
Budapeşte PB 28 Münih
Atına
Mılano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
PB
Y
Y
Y
Y
PB
Y
PB
•£l
32
18
20
22
28
30
23
26
ASYA
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
Y
PB
PB
PB
PB
PB
Y
A
A
26
35
32
34
31
32
38
36
39
> Gok gurultûlü0Açık Parçalı bulutlu : Sısh k Çok bulutkj
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Tabii ki bu gerçek de-ğildi. RP kJasiği bir takıyye hi-
kâyesiydi...
Aynı hükümet, TBMM'ye dün biryetki yasası tasa-
nsı getirdi.
Özeti şu:
"Bütün devlet çarkını kılıçlama yetkisinin altı aylı-
ğına hükümete verilm&si."
Yasa çıkarma yetkisi kimde?
TBMM'de...
DRYP hükümeti ne istiyor?
Bu yetkinin altı aylığına hükümete verilmesini...
Hani siz, Meclis'in daha çok devrede olmasını isti-
yordunuz?
Bunlann derdi, hükürnet etmek değil, rtükmetmek...
Yasanın amaç bölümü özetle şöyle:
"Kamu kurum ve kuruluşlannda görevli persone-
lin çalışmalannda etkinliği arttırmak. maaş hesabı-
nır basitleştirilmesini sağlamak, mali, sosyal ve di-
ğer haklar ile istihdam esas ve usullerinde daha ada-
letii düzenlemeler ve d0ğişiklikler yapmak amacıyla
Bakanlar Kurulu'na Kanun Hükmünde Kararname
çıkarma yetkisi vermek."
Hükümet bu yetkiyle şu kuoımlarda ve kesimlerde
her türlü düzenlemeyi yapma hakkına sahip olacak:
- Genel ve katma bütçeli ıdareler, il özel idareleri,
beledıyeler ile bunlann kurdukları biriikler.
- Yasayla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, bunla-
ra bağlı kuruluşlar.
- Her türlü sözleşmeli personel.
- KlT'ler, bağlı kuruluşlar, 657 sayılı Devlet Memur-
ları Yasası'na göre aylık ödeyen tüm kuruluşlar ve bu
kuruluşlardan emekli olanlar.
Hükümet, niçin bu kurumlarla ilgili düzenlemeleri
TBMM'den kaçırmak istiyor?
Bu kurumlarda çalışan kimi personelin maaşında
iyileştirme yapıimasına, Meclis karşı mı çıkacak?
Yasanm amaç bölümünde belirtildiği gibi, bu ku-
rumların daha rtızlı çalışmasını istemeyen bir Meclis
üyesi olabilir mi?
O zaman neyi kaçınyorlar?
Bu yasanın anlamı şudur:
Hükümeti, devletin önüne koymak.
Yazının başında da vurguladığımız gibi, TBMM'yi
devre dışı bırakan yetki yasalan daha önce de çıka-
rıldı. Sayıları 20'yi buluyor. Ama bunlann tümüne ya-
kını Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi.
Anayasa Mahkemesi, iptal gerekçelerinde, "Kap-
samı belli olmayan biryetki yasası, hukuk devleti il-
keleriyie bağdaşmaz" dedi.
Bu yasanın kapsamı belli mi? Hayır. Neredeyse
sonsuz. Şu tanıma bakınız:
"... Mali, sosyal ve diğer haklar ile, istihdam esas
ve usullerini belirlemek, değiştirmek, yeniden düzen-
lemek..."
Tanım o kadar esnek ki, tam bu hükümete göre. El-
de bir yasa, devlet sanki pırasa, ne Meclis dinle ne
anayasa...
Yasa tasansı Meclis'te daha da genişletildi. Sınır-
sız değil, sınırötesi oldu. Hükümetin verdiği değişik-
lik önergeleriyle kapsam, üniversitelerden Türk Dil
Kurumu'na kadar genişletildi.
Ne parayla, ne macerayla...
Bu yetkiyle, hükümetlerin diş geçirmekte zorlandı-
ğı, özel yasalarla kurulmuş, özerk, yan özerk tüm ku-
rumlar, Bakanlar Kurulu'nun iki dudağı arasına teslim
ediliyor.
CHP Ankara Milletvekili Önder Sav'la dün konuyu
konuşuyoruz. "Yine anayasa duvanna çarpacaklar"
diyor ve ekliyor:
"Daha önceki örnekler dikkate alındığında bu da
Anayasa Mahkemesi'nden döner. Apar topar getir-
meleri iyi niyet olmadığını gösteriyor."
DYP, daha önceki dönemlerde de hükümet oldu-
ğu için, kadrolannı belli ölçülerde deviete yerleştirdi.
RP de fena sayılmaz ama, şimdi çarklann dişlileri de-
ğil, motoru da olmak istiyorlar.
Bu yetki yasasıyla devleti değil altı ayda, altı gün-
de istediğiniz gibi biçimlendirebilirsiniz.
Buna, başta TBMM'deki partiler olmak üzere, de-
mokrasiye inanan tüm güçlerin karşı çıkması gerek-
li.
Unutmamalı ki, hacıyla bacı...
Devlet katında kiracı...
Sahip olmak isteyebilirier...
Ama bu olanaksız...
Çünkü, parayla değil...
Macerayla hiç değil...
Yağmurkj
er'i hükümlü sigorta
kuruluşuna Meclis onayı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Şer'i hükümlerle
çalışacak ve kurumun şer'i
hükümlere göre faaliyet gös-
termesini engelleyecek hiç-
bir değişiklik yapılamayaca-
ğına ilişkjn hükmü de içeren.
"tslam Ülkeleri Arası Yatı-
run ve İhracat Kredi Sigorta-
sı Kunımu Kuruluş Anlaş-
ması"nm onaylanması. TB-
MM tarafından ANAP'ın da
REFAHYOL'a destek ver-
mesiyle uygun bulundu. TB-
MM Başkanvekili Kamer
Genç'in anlaşmanın şer'i
hükümlere ilişkin ifadelerta-
şıdığı, Türkiye'nin anayasal
sistemine aykın olabilecegi
uyansında bulunması üzeri-
ne çıkan tartışmalann ardın-
dan CHP'li milletvekilleri
Meclis Genel Kurul salonu-
nu terk ederken DSP millet-
vekilleri de verdikleri öner-
gelerle anlaşmanın onaylan-
masına ilişkin tasannın geç-
mesini engellemeye çalıştı.
DSP Grup Başkanvekili
MümtazSoysaL "Meclisola-
rak eğer bu anlaşmanın
onaylanmasını uygun göriir-
sek, hükümet bu anlaşmayı
onaylayabüecek. Dolayısıyla,
bizim burada anlaşmanın
onaylanmasını uygun bul-
mamamız da sistemimizi
bağlamaz. Hükümetin, an-
laşmayı onaylarken "Şer'i
hükümler bizi bağlamaz di-
ye itirazı kay ıt koyması koşu-
İuyla, anlaşmanın onaylan-
masını uygun bulabiİiriz"
dedi.
Israfl ile gizli anlaşma• Baştarafı 1. Sayfada
duran DYParasında ciddi görüş ay-
nlıklan belirdi.
DYP'nin yönetimindeki Milli Sa-
vunma Bakanlığı'nın, üzerindeki
hazırlıklann tamamlandığını ve im-
za aşamasına geldiğini bildirdiği sa-
vunma sanayiinde işbirliğini öngö-
ren anlaşmanın imzalanmayacağı
yolunda açıklama yapan "RP'nin
gölge dışişleri bakanı" olarak bili-
nen Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün
sözleri Tel Aviv'de de şaşkınlık ya-
rattı. Ankara'daki Israil Büyükelçi-
liği kaynaklan Cumhuriyet'e yap-
tıklan açıklamada. anlaşmayı imza-
lamak üzere 6 ağustos salı günü
Türkiye'ye gelmesi bekJenen fsrail
Savunma Bakanlığı Müsteşan Da-
vid İvry'nin ziyaret programında
değişiklik yapıldığına ilişkin kendi-
lerine bir duyum gelmediğini söy-
lediler. Aynı kaynaklar, Dışişleri
Bakanlığı'ndan, İvry'nin 6 ağustos
salı günü için planlanan Türkiye zi-
yareti üzerinde Ankara"nın halen
çalışmakta olduğu yolunda da ken-
dilerine bilgi verilmedigini söyledi-
ler.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklan
ise, İvry'nin Türkiye'yi ziyaret ta-
rihinin kesinleşmediğini söyleyerek
hükümetteki çelişkiler yumagına
bir yenisini eklediler. Cumhuri-
yet'in. Gül'ün önceki günküaçikla-
masına ilişkin sorulannı yanıtlayan
bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, "Bi-
ze İsrail ile savunma sanayiinde iş-
biriiği anlaşmasının erteieneceği ya
da imzalanmayacağı yolunda hükü-
metten bir talimat gelmedi. Ancak
IvTy'nin Türkiye'ye kesin geliş tari-
hi tespit edilmedi. F.sasen konu doğ-
rudan MSB'yi ügüendirijor" dedi.
Cumhuriyet'in edindiği bilgiye
göre. iki ülke arasında İvry'nin Tür-
kiye ziyareti sırasında imzalanması
öngörülen anlaşma. RP'nin isteği
ile ileri bir tarihe ertelenebilecek.
Türkiye ve İsrail arasında geçen
şubat ayında imzalanan ve iki ülke
arasında askeri eğitim işbirliğini ön-
gören anlaşmaya muhalefetteyken
sert tepki veren RP'nin, koalisyo-
nun büyük ortağı olarak tsrail ile bu
kez de savunma sanayiinde işbirli-
gi anlaşması yapıimasına önce tep-
ki vermediği, ancak yakın işbirliği
adımlan attığı Iran'ın da baskıyla
karşılaştıgı belirtildi.
Gizli anlaşma
Türkiye ve İsrail arasında savun- ğ
ma sanayii işbirliği anlaşması üze-
rindeki karmaşa sürerken, iki ülke-
nin 1992 ve 1993 yıllannda askeri
alanda iki anlaşmaya daha imza
koyduklan ortaya çıktı.
Türkiye ve İsrail önce 1992 yılın-
da iki ülke silahlı kuvvetleri arasın-
da işbirliğini öngören bir anlaşma-
ya imza attılar. Ardından da iki ül-
ke firmalannın savunma sanayiinde
işbirliğini de içeren gizli bilgilerin
değişimini öngören bir anlaşmayı
imzaladıklan ortaya çıktı. Böylece
İsrail. Türkiye'nin müttefiki olduğu
NATO üyesi ülkelerle v aptığı bu an-
laşmayı ittifak dışında imzaladığı
ikinci ülke oldu. Türkiye'nin Pakis-
tan ile de sav unma sanayii alanında
gizlilikdereceli bilgilerin değişimi-
ni öngören bir anlaşması bulundu-
eu bildirildi.
9 Erbakan'ı yalanladı
• Baştarafı 1. Sayfada
le Türkiye'nin uğradığı zararlann karşılan-
masına yönelik görüşmelerde. Bağdat'la
ayncalıklı ticaretkonusunda uzlaşmaya va-
nldığını öne sürmüştü. ABD'de 5 kasımda
yapılacak devlet başkanhğı seçimleri nede-
Eİyle. Washington yönetiminm, Irakı
'^enginleştirebilecek'* herhangi bir mode-
ü kabul etmesinin olanakh görülmediği
kaydedildi.
Dışişleri Bakanı Çıller, dûn yaptıgı ya-
zıh açıklamada. Türkiye 'nin, Körfez krizi-
nin ardından BM'nin aldtğı tûm kararlara
uyduğunu belirterek "Öteyandan Türkiy*,
Körfez SavasTndan bu yana Irak'a uygu-
ianan BM ambargosu nedeniyle ugradıgı
raaddi zarann bir ölçüde hafifletilmesi
amacıyla, lemei gıda ve ihtivaç amacıyla
için BM Gü\eniik Konsevi Vaptınmiar Ko-
mitesi'ne başvurmaktadır. Bu baş> uruyla.
ambargo kararlan ihlal edilmeksizin Tür-
kivc'nin zarariaruun bir bölümünün kar-
şdajımas) bedeflenmektedir" dedi. Körfez
Savaşı nedeniyle Irak hükümetinden ala-
caklan olan Türk yurttaşlanna ödeme ya-
pılması için de girişimde bulunulacagını
kaydeden Çiller, •'Güvenlik Konseyi iHke-
lerinin, Türkiye'nin çok hakiı gerekçelere
dayanan bu taleplerini anlayışla ve olunılu
bir yaklaşımla deferlendirnıesini bekKyo-
ruz" görüşünü dile getirdi.
Başbakan Erbakan da Çekiç Güç'ün
Türkiye'deki görev süresinin uzatılması
için ABD ve diger koalisyon (IngilteTe,
Fransa) ülkelerinin Türkiye'nin bütün ko-
şullannı kabul ettiğini iddia etmişti. Erba-
kan, RP TBMM Grubu ve çeşitii zeminler-
de dile getirdiği bu açıklamasını, 27 tem-
muz cumartesi günü topladığı RP Başkan-
lık Divam'nda da şöyle yinelemişti: **Ptt-
roi boru hartı açılacak; sonra Türfdy«, Ür-
diin'ün >'apbğı kadar tkaret \apacak. Böy-
kce antbargonun etkfleri ortadan kaidın-
bcak."
Erbakan, Türkiye'nin bütün koşuJlannın
kabul edildiğıni öne sürmesine karşın An-
kara'nın en çok önem verdiği, Çekiç
Güç'ün Zaho'daki Askeri Eşgüdüm Mer-
kezi'nin Silopi'ye taştnması talebi de ABD
tarafından reddedilmişti.
_ Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi
Ömer Akbel de hafta başında yaptıgı ba-
sin toplantısında, Türkiye'nin, Irak'la tica-
net için BM'ye resmen ba§vuracagını be-
lirterek "Koalisyon ortaklan bize bu konu-
da destek verdiklerini açtkladılar. AnJayış-
b olacakiar" açıklamasını yapmıştı.
Irak'm Türkiye Büyükelçiliği'nden dün
yapılan yazılı açıklamada, BM ile Irak hü-
kümeti arasında yapılan ve Bağdat hükü-
metinin 6 aylık bir sürede 2 miryar dolar-
Iık petrol satmasına ilişkin anlaşma kapsa-
mında, aralannda Türkiye de olmak üzere
birçok ülkeyle ticari görüşmeler yapıldığı
kaydedildi. Açıklamada, Irak'la ticaret
yapmak isteyen ülkeier arasında Fransa, ls-
panya, Rusya. italya, Brezilya. Hindistan,
Slovakya, Endonezya, Sudan, Fas, Mıstr,
Ordün. Romanya, Bulgaristan ve Türki-
ye'nin olduğu vurgulandı.
TBMM
RP'de 6
dönüş'ün şekli tartışılıyor
ERGÜN AKSOY
ANKARA - RP'nin, muhalefetteyken
karşı olduğu ve parti politikasına dönüştür-
dügü temel konulardan hükümet olduktan
sonra geri adım atması. milletvekillerini ra-
hatsız etti. RP'de Çekiç Güç ve olağanüstü
halin (OHAL) görev sürelerinin uzatılma-
sının ardından, muhalefet döneminde "Dev-
letin mali peşkeş çekilemez" diyerek karşı
çıktığı PTT'nin T'sinin şatısındadaçarket-
mesi "Yaptıgımız U dönüşü mü yoksa O dö-
nüşü mü?"tartışmasını başlattı.
Başbakan Necmettin Erbakan' ın talima-
tına karşın, TBMM Genel Kurulu'nda T'nin
şatışına ilişkin yapılan oylamaya RP'li ba-
zı bakanlann da aralannda bulunduğu.
30'un üzerinde milletvekilinin katılmama-
sı dikkat çekti. Telekom'un stratejik bir ku-
ruluş olduğunu belirten Başbakan Erbakan,
oylamaya katılmayan milletvekillerini ra-
hatlatmak için, "Telekom stratejik bir kuru-
ra bırakmamız diye bir şey söz konusu de-
ğildir. Biz bunun ancak yüzde 49'nu sataca-
ğız. Yüzde Srieümizdeolacak" demesi dik-
kat çekti.
Çekiç Güç ve OHAL'in görev sürelerinin
uzatılmasından sonra, PTT'nin T'sinin şa-
tışına da "onay" verilmesi RP'deki sıkıntı-
yı artınrken. parti içinde "Yaptıgımız U dö-
nüşü mü, O dönüşü mü?" diye yeni bir tar-
tışma başladı. Bazı milletvekilleri. geri adı-
mı "U"dönüşü olarak nitelerken, birbölüm
millervekili de "Yaptıgımız O dönüşüdür.
Tekrar eski noktamıza geleceğız" görüşünü
savunuyor. Çekiç Güç ve OHAL'in görev
sürelerinin uzatılmasında olduğu gibi.
PTT'nin T'sinin şatışı ile ilgili kaygılannı da
RP'li üst düzey yöneticilere ileten bazı mil-
letvekilleri. atılan geri adımlann parti taba-
nında da hoş karşılanmadığını bildirdiler.
Alınan bilgiye göre milletvekilleri, atılan
geri adımlarla ilgili kaygılannı şöyle dile
getirdiler:
"'Partinin temel politikalanndan geri
adım atmamız bizleri oldukça sıkınnya so-
kuyor. Bu veriien tavizJeri, ancak ekonomi-
de basan göstererek telafi edebiliriz. Başka
da şansımız yok. Çekiç Güç ve OHAL'de ol-
duğu gibi, T'nin şatışına da muhalefet döne-
minde karşı çıkmıştık. Parti olarak özelleş-
rirmeye karşı olmadığtmızı belirtirken kâr
eden kuruluşların özelleştirilmemesini isti-
yorduk. T'nin özeUeşririlmesini Çekiç Güç'e
eşdeğer görüyorduk. Özellikle T'yi özelleş-
tirme girişimini de\ let nıalını peşkeş çekmek
olarak nitelivorduk. Şimdi aynı noktaya biz
geldik. Bunlan halka anlatmakta zorlukçe-
kiyoruz."
Erbakan'a karşın fire
TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün ya-
pılan oylamaya kendisi katıimamasına kar-
şın grubuna "Genel Kurul'a mutlaka katıl-
mahsmız" talimatı veren Erbakan, bu kez fi-
re vermekten kurtulamadı. T'nin oylaması-
na katılmayan. aralannda bakanlar Recai
Kutan, Cevat Ayhan, Sacit Günbey, Sabri
Tekir,Gürcan Dağdaş, Abdullah Gül'ün de
bulunduğu RP'li millervekillerinin adlan
şöyle: Cevdet Akçalı, Ahmet Bilge, Hasan
Hüseyin Ceylan.Ömer Faruk EkincL Şaban
Karataş, Ersönmez Yarbav, Ahmet Denizol-
gun, Kazını Ataoğlu. Hüsamettin Korkuta-
ta,Zeki Ergezen. Abdulhaluk Mutlu, Ertuğ-
rul Yalçınbayır, Mehmet Av kaç, Ferit Bora,
Seyit Haşim Haşimi, Ömer Vehbi Hatipoğ-
lu. Lütfü Doğan, Mustafa Baş, Göksel Kü-
çükali, İsmail Yılmaz, Zeki L nal. Abdullah
Ozbey,Zeki Karabav ır, Osman Pepe, Abdtıf-
lah Gencer, Mustafa İ naJdı, Şevki Ydmaz,
Ahmet Nurettin Aydın. İbrahim Halil Çelik
ve Necmettin Aydın.
RP Başkanlık Divanı, Başbakan Necmet-
tin Erbakan başkanlıgında dün toplandı.
Yaklaşık 1.5 saat süren toplantıdan sonra
herhangi bir açıklama yapılmazken, RP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. bir so-
ru üzerine, birçok ilde kongrelerin sürdüğü-
nü anımsatarak toplantıda bu konunun ele
alındığını söyledi.
• Baştarafı 1. Sayfada
tilmeyen düzenlemeler öngören yet-
ki yasa tasansı. dün TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edilerek yasalaş-
tı.
Görüşmelerde CHP grubu adına
söz alan Yusuf Öztop. "takıyyeci" bir
anlayışın ülkeyi yönettiğini belirterek
"Hükümet kamu personelinin gelece-
ğiyle oynu\or. Yangından mal kaçınr
gibi, sel önünden kütük kapar gibi,
personel rejimi ile ilgili düzenlemeler
konusunda Medis'i devre dışı bırak-
maya çauşıyor" dedi.
ÂNAP'lı Biltekin Özdemir. kamu
personel rejiminde değişıkliğin gerek-
li olduğunu. ancak bunun TBMM ta-
rafından gerçekleştirilmesi gerektiği-
ni bildirdi. DSP tstanbul Milletvekili
ZekeriyaTemizel de Anajasa Mahke-
REFAHYOL'a kadro yetkisi
mesi'nin bu yasayı iptal etmesinin ka-
çınılmaz olduğunu belirterek "Eğer
personel rejiminde değişiklik yapıl-
mak isteni\orsa. bunu TBMM yap-
nıalıdır. Bu tasanyla yapılmak istenen
düzenleme değil, yasa vapma yetkisi-
ni devTChnektir1
" görüşünü dile getir-
di. Maliye Bakanı Abdüllatif Şener
ise 1971 yılından bu yana toplam 465
kanun hükmünde kararname çıkanl-
dığıru, bunlardan 101 'inin personel
rejimine ilişkin olduğunu söyledi. Per-
sonel rejimi konusunda 1974 yılında
Bülent Ecevit başkanlıgında kurulan
hükümetin 2, 1979 yılında kurulan
hükümetin de 5 adet KHK çıkardıgı-
nı kaydeden Şener, "Personel istih-
dam esas ve usuOeri hakkında 1974'te
çıkanlan 2 yasa personel isrihdamıvla
UgUidir. ANAP döneminde de >ine bu
konularda KHK'lerçıkanlmışiır" de-
di.
Amacı. "kamu kuruluşlannda ça-
lışan memurlarilediğer personelin et-
kinliğini arttırmak; kamu hizmetleri-
nin düzenli, süratii \e verimli şekilde
yürütiilnıesi. maaş unsurlannın azal-
blarak sadeleştirUmesi ve istihdam e-
sas ve usuUerinin yeniden düzenlen-
mesi" olarak özetlenen yasa, bu konu-
daki düzenlemelerin kanun hükmün-
de kararnamelerle (KHK) yapılması
konusunda hükümete yetki veriyor.
Yasanın, Cumhurbaşkanı Sfileyman
Demireftarafindan onaylanarak yürür-
lüğe konulması durumunda hükümet,
personel rejimine ilişkin her türlü dü-
zenleme yapma yetkisine kavuşacak.
Muhalefet. tasanyı, RP'nin henüz
"genç" olan kadrolannı devletin üst
düzey birimlerine yerleştirme operas-
yonu olarak değerlendirdi. RP'nin bu
çerçevede. kamu kuruluşlannda ge-
nel müdürlük için aranan "10 yü dev-
let hizmetinde çalışmış olmak" koşu-
lunu, "5 yıla" çekeceği. bazı kurum-
lann üst yönetimlerinde görev almak
için ise kamuda çahşma zorunluluğu-
nu kaldıracağı ileri sürüldü. Anayasa-
nın bu konuya ilişkin 128. maddesi-
nin son fıkrasında ise "Üst kademe
yöneticilerinin yetiştirilme usul veesas-
lannın yasayla özel olarak düzeniene-
cegi" hükmü yer alıyor.
Orduya karşı
şeriatçı bildiriANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Şenatçı askerlerin
ordudan atılmasını engelle-
mek için Yüksek Askeri Şûra
(YAŞ) öncesinde kamuoyu
oluşturmak için yoğun bir ça-
hşma başlatan şeriatçılar, TB-
MM'de de laiklik yanlısı ko-
mutanlan karalamaya dönük
bır çaba içine girdiler. TB-
MM'deki muhalefet kulisin-
de bulunan bir bildiride, Ha-
va Kuvvetleri Komutanı Or-
general Ahmet Çörekçi. Kara
Kuvvetleri Komutanlıgı Kur-
may Başkanı Orgeneral Doğu
Akrulga ve Genelkurmay 2.
Başkanı Orgeneral Çevik
Bir'ın de aralannda bulundu-
ğu bazı komutanların "Alevi
ve ateist" olduklan öne sürü-
lürek bulunduklan görevier-
den uzaklaştınlmalan ve ter-
fı ettirilmemeleri gerektiği sa-
vunuldu.
TBMM'deki muhalefet ku-
lisinde bir masanın üzerinde
önceki akşam bulunan ve mil-
letvekillerinden bıri tarafın-
dan unutulduğu sanılan bildi-
ride, Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nde (TSK) son yıllarda
mezhepçilik faaliyetlerinin
arttığı ileri sürülerek asken
okullara öğrenci ahmında. sı-
nav komisyonunun Alevı ve
Rafizilerden seçıldıgı iddia
edildi. Askeri okullarda bu
yolla bir kadrolaşma yaşandı-
ğı öne sürülen bildiride. "Kı-
ta, karargâh ve kurumlarda
etkili \e yetkili görev lere >u-
kanda belirtildiği gibi kendi
mezhep anlayışında olan su-
bayve astsubaylar atanmakta.
diğer personelden bir kısmı
resen emekli edilmekte, sürül-
mekte \e\açokpasif görevter-
de istihdam edilmektedir. Bu-
nunla bağlantılı olarak özel-
likle inançtı suba> \e astsubay
eşlerinden türbanlı olanlaror-
duevlerine, askeri gazinolara
ahnmamakta, dışlanmakta,
terfileri engellenmektedir"
denildi.
Kışlalarda, askeri okullarda
ve karargâhlardaki bütün
mescıtlenn kapatıldığı. açık
olanların ise göstermelık ola-
rak kontrollü bir şekilde per-
sonelin kullanımına açıldığı
ileri sürülen bildiride. "Na-
maz kılan ve oruç tutan. özel-
likle askeri öğrencilere sanki
suçişliyorlarmış gibi fena mu-
ameleler yapılmaktadır" gö-
rüşü savunuldu.
Tesettürlü zıyaretçılerın.
TSK mensupları için soruş-
turma nedenı olduğu ıddıası-
nın da yer aldıgı bildiride.
"Zaman. Türkiye, Milli Ga-
zete,Aldt" gibi gazetelere ızin
verilmediği, okuyanlar hak-
kında meslekten ihraç cezası-
nın uygulandığı öne sürüldü.
Bildiride. "Bu faaliyetleri
plankyan ve tatbik eden-
ler"Qİarak belirtılen komu-
tanlann adlan sıralanarak
mensup olduklan mezhepler
konusunda şu iddilara yer ve-
rildi: Hava Kuvvetleri Komu-
tanı Ahmet Çörekçi (Alevi).
Kara Kuvvetleri Komutanlıgı
Kurmay Başkanı Doğu Ak-
tulga (ateist), Genelkurmav 2.
Başkanı Çevik Bir (Alevi). 2.
Kolordu Komutanı Korgene-
ral AB Yalçın (Rafizi. Genel-
kurmay Personel Başkanı ola-
rak belirtilmış). Korgeneral
Hasan Muratİı. Korgeneral
Metin Sağlam Okullar Daire
Başkanı Tuğgeneral V'olkan
Kaplama (ateist). Kurmav
Kıdemli Albay ."Vh'thsanGür-
cihan (Rafizi-ateıst). Kurmav
Kıdemli Albay ŞahapTnncer
(Rafizi-ateist).
Bildinnın son bölümünde
de şu görüşlere yer verildı:
"Yukanda belirtilen şahıs-
lann teıTı ettirilmemesi. etkili
veyetkiii görevlerden uzaklaş-
hnlması. ülke ve memleket
bütünlüğü, menfaati için çok
önemlidir. Orduevlerinde. as-
keri gazinolarda başörtüsü
yasağını kırmak için, Sayın
Başbakan'ın eşi ve çevresi ile
birlikte, gezi vezharederinde,
gjttiği her yerde orduevlerin-
de kalması büyük önemarzet-
mektedir."
Şemdînli^de çaüşma
• Baştarafı 1. Sayfada
yı'ya bir başsağlığı mesajı
gönderdi.
Hakkâri'nin Şemdinli il-
çesi Ormancık Köyü yakın-
lannda önceki gece pusu ku-
ran teröristlerle güv enJik gö-
revlileri arasında çatışma
çıktı. Köy koruculannın da
katıldığı çatışmada, astsu-
bay Cemal Türe ile jandar-
ma erleri Erdal Sankaya,
Vehbi Demir, Cihan Kara,
Mehmet Kaya, Erdal Yelba-
ka ile 5 köy korucusu şehit
oldu. Bir asker ile bir koru-
cunun yaralandığı çatışma-
da, 2 terörist de öldürüldü.
Bitlis'in Hizan ve Bingöl'ün
Genç ilçelerinin kırsal ke-
simlerinde teröristlerin etki-
siz hale getirilmesi amacıy-
la sürdürülen operasyon-
larda 6 terörist öldürüldü.
Şırnak'ın Uludere ilçesı
Bulakbaşı Köyü'ne dün ge-
ce baskın düzenlemek iste-
yen bir grup teröristle koru-
cular arasında çatışma çıktı.
Teröristlerin kayalık bir böl-
geden köye uzun namlulu
silahlarla açtıklan ateşe köy
koruculannca karşılık veril-
mesi üzerine başlayan ve i-
ki saat süren çatışmada ya-
ralanan geçici köy korucula-
nndan Selman Tog. tedavi
altma alındı. Kaçan terörist-
lerin yakalanmasına çalışılı-
yor. Bir süre önce Sıvas'm
Divriği ilçesine bağlı Ka-
raburun köyünden P-
KK'ye katılmak için kaçan
Hasan Delice ile sevgilisi-
N'azlı Başaran. örgütle bag-
lantılannı sağlayan Hikmet
Turnagöz ile birlikte Divri-
ği kırsal alanında yakalan-
dılar.
ANAP Genel Başkanı-
Mesut Yıhnaz, Genelkur-
may Başkanı İsmail Hakkı
Karadayı'ya bir başsağlığı
mesajı gönderdi.
Sutu kar
G U N C E L CÜNE\TARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
releri Necmettin Bey'in "ıslah-ı nefs" ederek "artık
'sisteme' boyun eğdiği" tezini kabule, daha önemli-
si Necmettin Bey'i savunmaya itiyor.
Bu inanışlara ya da yorumlara, bir zamanların ün-
lü deyişiyle "tarihi yanılgı" diyemeyiz.
Bu yorum ve inanışlar en azından "büyük yanlış"
diye tanımlanabilir.
1970'li yıllarda MSP Genel Başkanlığı'nı yürüten
Necmettin Bey'i, bir Cumhuriyet Bayramı günü Anıt-
kabir'e getirebilmek için yazdıklarımızı günümüzün
siyasetçileri yeniden bir okuyabilse.
Necmettin Bey, tören başladıktan sonra, ayağını
süre süre, adeta zorla ya da korku belası geliyor gi-
biydi.
Neredeyse kırkyıldır izlediğimiz, bildiğimiz Anıtka-
bir'e çoğu zaman gelmeyen Necmettin Bey, Askeri
Şûra'nın ilk günü komutanlarla birlikte gittiği Anıtka-
bir'de özel deftere, bakın neler yazıyor:
"Yüce milletimizin eşsiz Istiklal Savaşı'nın başko-
mutanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mus-
tafa Kemal Atatürk" diye başlayan övgü dolu, "kur-
duğun Cumhuriyet'i yüceltmek"g\bi ifadeler içeren
bir metnin altma imza atıyor.
Varmayı düşlediği ideallere yol açacak köprüyü
geçene kadar, herkese dayı diyecek!
Ulkemiz siyasal bir serüvene sürükleniyorsa, bu gi-
dişin gerçek nedenleri bir isimde toplanıyor: Tansu!
Suçlamalar artınca, RP'yi "milletin iktidara getir-
diğini" kamuoyuna sindirmeye çalışıyor. Oysa Nec-
mettin Bey'i yüreğinde, kafasında şimdilik gizlediği
bütün duygu ve ideallerle iktidara taşıyan isimdir Tan-
su, kimliktir.
Tarih bu adın üzerine böyle bir damga vuracaktır.
Neden çok açık
Mal vartığından örtülü ödenek rezaletine değin ken-
disini ve ailesini ilgilendiren, suçlayan her soruştur-
madan kurtulabilmek için Necmettin Bey'in gözü-
nün içine bakıyor!
RP desteğine o denli muhtaç ki; Irianda gezisinde
yabancılara da söylediğinden kuşku duymadığımız
irdelemeleri. Türkiye'ye "Ortağım çokmantıklı hare-
ket ediyor. Şu ana kadar koalısyonda hiçbirsorun ya-
şanmadı. Hükümet hem ülkeye, hem de bölgeye is-
tikrar getirdi" diye demeçlerle aktanyor.
Elbette Necmettin Bey'e ve ideallerine hizmet ede-
cek her şeye "evet" derseniz, kuşkusuz "koalisyon-
da bir sorun" yaşanmaz.
Güya Dışişleri Bakanı. Içeriği önem taşımıyor, an-
cak Türkiye'yi içinde bulunduğu yaşam biçimiyle ser-
gileyebilecek bir örnek.
Israil'le Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması imza-
lanacağını Dışişleri açıkladı. Hemen ertesi günü, Nec-
mettin Bey'in gölge dışbakanı Abdullah Gül, "Ben
Başbakan'a göre konuşuyorum, yok böyle bir şey"
diyor.
Tansu Hanım'dan ne ses ne de bir nefes. Tıs!
Bu örnekler çoğaltılabilir.
Necmettin Bey'in ülkeyi çağdaşlıktan uzaklaştıra-
cak, RP sultasına atacak her icraatın asıl ve tek so-
rumlusu, Tansu Hanım!
Ve ona, gözü kapalı destek veren çevresindeki bil-
diğimiz isimlerden kurulu yönetici kadro ile DYP gru-
•bu.
TBMM yaz dinlencesine girmeden hükümete
"devlet kadrolannı allak bullak edecek geniş yetki-
ler veren" bir yasa tezgâhlanıyor.
Böylesine yetkilerin Necmettin Bey'in elinde nasıl
tehlikeli bir silah olacağına. ne yazık ki, medyada sa-
dece dünkü Cumhuriyet başyazısı ve haberiyle de-
ğiniyor. "Ötekiler" promosyon peşinde!
Belediyelerden kamu personeline kadar herkesle
"oynamak yetkisini" alma peşinde Necmettin Bey.
Bu yetkiler, RP'den gelen bir "yasa önerisiyle" is-
tenmiyor.
Bu yetkiler, DYP'nin de içinde bulunduğu Bakan-
lar Kurulu üyelerinin imzasıyla "hükümet tasansı"
olarak Meclis'e geliyor.
Yetkiye DYP'den tam destek, Bakanlar Kurulu ile
sınırlı kalmıyor. RP ve DYP'lilerın çoklukta olduğu
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu tasarıda virgül de-
ğişikliği yapmıyor.
Uyanlar, karşı çıkmalar, eleştiriler Tansu Hanım'a vız
geliyor.
Şaibe hanımlıktan kurtulsun da, ne olursa olsun.
Oysa "kurtuluşun yolu", önce Tansu Hanım'dan
kurtulmaktan geçiyor.
IMF heyeti,
ziyaretini iptal etti
• Baştarafı 1. Sayfada
yatlannın yüksek rutulacağı
yönünde çiftçiye, peşin ver-
ginin kaldınlacağı yolunda
da esnafa verdiği vaatlerin
ardından gerçekçi bir kay-
nak paketi açıklamaması
üzerine ziyaretini iptal etti.
Alınan bilgilere göre IMF.
REFAHYOL'un yalnızca
rant gelirlerine dayalı ve ya-
pısal bir önlem içermeyen
birpaketaçıklaması üzerine
"Ziyaretin bir anlam ifade
etmeyeceği" yönünde yanıt
gönderdi. IMF'nin aynca.
stand-by kredi anlaşması-
nın, ancak ekonomide istik-
rar sağlamaya ve sıkı para
politikası uygulanmasına
yönelik kararlı bir önlem
paketi hazırlanması duru-
munda yapılabileceğini bil-
dirdiği öğrenildi. Fonun. hü-
kümete de "Kararu bir is-
tikrar programı uygulama-
vı garanti ederseniz gehriz"
mesajı verdiği bildirildi.
Hazine yetkilıleri. eylül
ayında Türkiye'den geniş
katılımlı birheyetin IMF ile
görüşme >apmak ûzere
Washington'a gideceğini
bildirdiler. Hükümetin yeni-
den anlaşma yapma konu-
sunda kararlı olması duru-
munda, eylül ayına kadar
IMF'ye sunulmak üzere
"sert önlemler" içeren bir
paket hazırlaması gerektiği-
ne dikkat çeken yetkililer,
"Ancak kredi notumuz çok
düşük. Dış kredi alabümek
için bu anlasmay ı yapmamız
gerekiyor" değerlendirme-
sini yaptılar.
Çiller'in savunma sanayii operasyonu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardım-
cısı ve Dışişleri Bakanı Tansu ÇDIer, gö-
reve geldikten sonraki ilk atamasını Sa-
vunma Sanayii Müsteşarlığı'nda (SSM)
yaptı. Çiller, Savunma Sanayii Müste-
şarlığı'na, ANAYOL koalisyon hükü-
metinde görevinden alınan Valçın Bur-
çak'ı vekâleten atadı.
Çiller'in. Süleyman Demirel'i by-pass
etmek için Yalçın Burçak'ı vekâleten
atadığı belirtildi. ANAYOL hükümeti-
nin Başbakanı MesutYdmazortagi"DYP
lideri Çiller'in itirazlanna karşın Yalçın
Burçak'ı görevden alarak yerineeski Sa-
vunma Sanayii Müsteşan Vahit Erdem'ı
getirmek istemişti. Yılmaz'ın Burçak'ı
görevden aldıgı gibi Çiller de başbakan-
lığı döneminde Erdem'i görevden al-
mıştı. Çiller. Yılmaz'ın. Demirel'in da-
nışmanlığı görevinden aynlarak girdiği
milletvekili seçimlerini kazanamayan
Erdem'i müsteşarlık görev ine veniden
getirmek ıstemesine. "görevden alınan
müsteşarın bu görevineyeniden atanma-
sının sakıncalı" olacağı gerekçesiyle
karşı çıkmıştı.