Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1996 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
Yıllardıryaptığı programlarla çocuklann sevgilisi olan Banş Manço tarikat bağlalantısı savlarını yalanhyor
'Düşüncesini paylaşan insana değerveririm'
i3 4J1V C/J3 Banş Manço adını Türkiye'de yaşayan hemen
hemen herkes oiliyor. Omuzlanna dökülen saçlan, uzun, aşağı
knnk bıyıklan, parmaklanndaki sayısız yüzükleri onun simgesi
oldu. Son birkaç yıldır Banş Manço'nun sık sık Uzakdoğu'da
konserler verdiği, televizyon programlanna çıktığı dikkatlerden
kaçmıyor. Özellikle Japonya'yı komşu kapısı yaptı. Barış
Marçonun Uzakdoğu'ya bu ilgisi, bazı söylentilere göre yöresel
birdini tarikatla ilişkisine bağlandı. Bu gerçekten böyle miydi?
Banş Manço, Türkiye'yi bırakıp Japonya'ya nıı yerleşecekti? 38
yılı aşkın bir süredir kendini müzik dünyasında gündemde tutmayı
başaran Banş Manço'yla Japonya bağlantısını, tarikat üyesi olup
olmadığını, hakkında çıkan öbür söylentileri ayrıntısıyla konuştuk.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
1
Japonya 'yagitmefikriniz ner-
den çıktı, nastl gelişri?
- Bu çok yeni bir fikir degil. Bu proje-
nin ilk tohumlan 1990'da atıldı. 1991 "de
çok ciddi bjçimde tepe noktasına ulaştı.
Tepe noktasına ulaştıktan sonra biraz du-
ruldu. Bunun ardından Japonya'dan çok
tanınmış eğitim ve medya uzmanian ts-
tanbul'a geldiler ve benimle görüşmeler
yaptılar. 1995'te çok uzun bir turneye
çıktık. Banş Manço ve Kurtalan Ekspres
olarak Japonya'nın 17 kentinde müzikal
bir rurne yaptık. Bildiğiniz Banş Manço
şarkılan vardı programda. Bu turne sıra-
sında da konu çok ciddi gündeme geldi.
Aşağı yukan bir yıl önce, 1995'in hazi-
ran ayında Türkiye'ye döndügümde. ar-
tık ayyuka çıkmış olan bu konu basının
da gündemine geldi. Bunun üzerine ben
durumu ana hatlanyla izah ettim. Açık-
larnamın üzerine. "Banş gidiyor, Japon-
ya'ya kaçıyor. Zavallı çocuklar ne yapa-
caklar?" kabilinden magazinsel haber-
lerçıktı.
^ • ^ • B Peki işin özü nedir?
- Türkiye'yi tümüyle bırakıp bir yere
gidiyor değilim. Bu söz konusu bile ola-
maz. Benim burada e\im. eşim. çocuk-
lanm. kurulu birdüzenim ve işim var. 38
yıldır süren bir kariyerim. medyatik bir
kişiliğim var. Bunu bırakıp da gitmem
söz konusu değil tabii ki. Ama mesaimin
büyük bölümünü Japonya'ya ayırmak gi-
bi bir durum söz konusu. Bu da 1998 yı-
lında gerçekleşecek. İşin özü şu: Biliyor-
sunuz. dünyada çocuk programcılığı,
gençliğe yönelik programcılık, hafif bel-
gesel, seyahatname biçimi progranı yapı-
mında önemli bir açık bulunuyor. Çünkü
dünyada bu işi yapan çok az insan var.
Ben bu türden ilk programları 1988'de
hazırlamaya başlamıştım. Ondan 15 yıl
öncesinde böyle bir projem vardı. Sade-
ce 1988'destartaldı.
• • • M Uzun zamandır çocuklara hi-
tap eden şarkılar söylüyordunuz zaten...
-Çocuklara da tıitap eden şarkılar söy-
lüyordum. Burada araya birdahi eki koy-
mak gerekiyor. Bunlaresas olarak 'Arka-
daşım Eşek'. estagfurullah 'AyT.
diler...
Çocuklar bu şarkılan çok sev-
-Tabii. Birden bire klasık çocuk şarkı-
lan dışında şarkılar çıktı ortaya. 'AyT ör-
neğin ağırsarkastik birşarkıdır. 'Arkada-
şıın Eşek" daha şeker. daha pastoral... Kır-
sal kesımdeyaşadrktan sonra kente gelin-
BARIŞ MANÇO
Istanbul, 1943 doğıımht. Sahneye ilk
kez 1958'de çıktı. Titrk etnik-rock
müziğinin öncüsii olarak, kencli
grubıı Kurtalan Ekspres 'le birlikte
Türkiye de ve pek çok yabancı
iilkede konserler verdi. 200 'iin
üzerinde sarkı besteledi. 12 altın ve
bir platin albüm-kaset ödiilü
kazandı. I988yılında TRT I
televizyomına çocuk ve aileye
yönelik eğitici ve eğlendihci bir
diinya belgeseli programı önerdi.
Progranı, bu vılın haziran ayında
ekrana veda etti. 300 den fazla ödüle
sahip. Şarkılan Japonca, Ytınanca,
Bulgarca, Arapça, Farsça, Kiirtçe ve
tbraniceve çevrilerek verel
sanatçılar tarafından seslendirildi.
ce birtakım şeylerin hatırlanması, bun-
dan dolayı yazılan mektuplar filan... Bun-
lar edebiyatımızda da örnekleri olan şey-
ler. Ben de bunlan kafadan yaratmadım.
Yılların birikimi. çok okumam sonucu
ortaya çıkan yapıtlar... Insanın bütün bir
kariyeri boyunca böyle şarkılar ancak üç
tane çıkar. 38 yıllık kariyerimde 300 ta-
ne şarkı yazdtm. Ama bunlar içinde ço-
cuklara direkt hıtap eden üç-dört tanedir.
Benim. tele\ iz>onda yaptığım aileye yö-
nelik belgesd program çocuklan ekran
başına çivilediği için ben artık işi gücü bı-
rakıp çocuklara yönelik programlar yapı-
yormuşum izlenimi doğdu. Üstelik ben
bundan katiyyen rahatsız değilim: çok
büyük keyif de alıyorum. Bu da dünyada
bazı insanların dikkatini çekti. Burada
konuşmamın başına dönmek istiyorum.
Dünyada çocuk programcılığı çocuga, ai-
leye yönelik hafif belgesel. hafif seya-
hatname türü program yapımcılığında
büyük sıkıntı var. Dünyada bunu yapan
iki-üç kişi var. Böyle bir şey Türkiye"den
de çıktı. Halk önce bilincalrı. sonra da bi-
linçli olarak bu programlardan büyük ke-
yif aldı. Sekiz yıl içinde büyük başarı ka-
zandı. Burada TRT yöneticilerine de te-
TÜRKIYE'DE BİR
"İLK" DAHA
ÎSTEKA İSTANBUL EGİIİM HİMTLERİA.Ş. A m .
GÜZEL SANATLAR LİSESİ
İSTEK EĞİTİM ZİNCİRİNİN 3. HALKASI
İlkokul mezunlarının yetenek smavı ile alınacağı
orta hazırlık sınıfı kayıtları devam ediyor
• Anadolu Lisesi statüsünde eğitim
• Modern araç gereçler
• Güzel sanatlar eğitimi
• Üniversiteye hazırlık
İSTEK BELDE GÜZEL SANATLAR LİSESİ
MÜZİK
Burhaniye Cad. Rasimağa Sok. ÜSKÜDAR (0216) 333 01 02 - 333 74 06
İSTEK KEMAL ATATÜRK GÜZEL SANATLAR LİSESİ
RESİM
Tarabya Cad. TARABYA (0212) 262 75 75 - 262 42 57
İSTEK ATANUR OĞUZ GÜZEL SANATLAR LİSESİ
BALE VE TİYATRO
Mecidiye Mah. Şakirkesebir Sok. No:28 BALMUMCU (0212) 211 34 60 - 211 34 61
İSTEK ULUĞBEY GÜZEL SANATLAR LİSESİ
GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI
Atalar Cad. Yukan Rahmanlar / KARTAL (0216) 353 43 92 - 374 50 29
İSTEK VAKFININ TEMEL EGİTİM İLKELERİ
"Demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne inanan, insan haklarına saygılı, Atatürkçü
düşüncenin ışığında »Yurt ve Dünya sorunlarına duyarlı, »İnsan ve vatandaşlık hak-
larına saygılı, •Barışçı, »Çevreci, »Gerçekçi, •Girişimci, «Estetik anlayışı gelişmiş,
•Kendisiyle barışık , kişilikli, üretken ve uyumlu nesiller yetiştirmektir."
şekkür borçluyum. Çünkü güvendiler ve
bana. "Bunu yap" dediler. Tam 306 haf-
ta oldu. Dile kolay. 306 hafta, böyle bir
programı yürütmek gerçekten başan. Bu-
nu hem ekıbimin, hem de kendimin ba-
şarısı olarak kabul ediyorum. Bu birta-
kım dikkatleri çekti. Önce ABD'de. son-
ra Japonya'da en son da Israıl'de büyük il-
gi uyandırdı. Burada yaptığım şeyleri
kendilerine de yapıp yapamayacağımı
sordular. Ben de ölçtüm. biçtim. tarttım.
"Valla, japabiliriz" dedim. Japonya ola-
yı ondan sonra alev lendi. Ondan sonra iş
Israil'e sıçradı. Şimdi sırada üç ülke da-
ha var. Güney Afrika. Malezya ve Filipin-
ler... Filipinler ve Güney Afrika televiz-
yonlannda gün boyu süren çocuk ve
gençlik programları var.
• • M Bu tekliflerin hepsini birden
mi kabul edeceksiniz, yoksa araların-
dan seçim mi yapacaksınız?
- Beş. altı. on haftalık blok programlar
hazırlayacağız. Örneğin bunu oldugu gi-
bi Güney Afnka televizyonuna vereceğiz.
Güney Afrika"da KTV dive bir kanal var.
Çocuklara yönelik programlar yayımlı-
yor. Ama adı çocuk programı. Bunlan
bütün aile seyrediyor. Bir süre önce Isra-
il'den geldim.
Orada Ghannel 6 var. yani Kanal 6. O
da gün bo> u çocuk \e aileye yönelik ya-
yın yapıyor. O kanala da çıktım bu prog-
ramlan yayınlamak üzere. Filipinler'de
Barkada diye bir kanal var. Kısaltılmışı
'Kada'. Kada. çeteanlamınageliyor. ama
şeker çete. Bunlann hepsinin arkasında
da Amerikan babalar gibi güçlü 'Nickel
Odeon" var. Bu Universal stüdyolannm
hazırladığı günlük çocuk kanalı. Hepsi-
nin arkasında bu var. Bunlar gözlerini
dört açmış dünyayı tanyorlar. Nerede bi-
risi bu konuda bir şey yaparsa hemen
onunla temasa geçiyorlar. Bu insanlar be-
ni buldular. Şimdi dört bir yandan çekiş-
tiriyorlar.
Ben bu günlerde şaka yapmaktan da bi-
raz ürküyorum. Çünkü şakalar da yanlış
anlaşılıyor. Bülbülün çektiği dili belası
örneği, geçmişte başıma neler geldi. Bu-
gün burada. Çumhuriyet'te bulunmam
aslında nimet. O konuyu hiç açmayalım
daha iyi.
^mm^m Sizin bazı tarikat bağlantıları-
nız olduğu söylendi. Japonya 'yagidişi-
niz, L'zakdoğu 'da bir tarikat yakınlığı-
na bağlandı. Bir aralık Fettullah Ho-
ca 'cı olduğunuz yayıldu Bunlann aslı
nedir?
- Demişlerdir. muhtemeldir.
Ben daha da çok duydum. Rahmetli Ce-
malSüreya'nın birkitabı vardı. Benimle
ilgili olarak. "Onun için Süleymancı da
derler, ama bilmem ki" diye bitiriyordu.
Çok sevdiğim Kurthan Fişek Hoca da
"Neçabuk unuttun Başbuğuna araba he-
dijeettiğini'" diye yazmıştı da "Aman ho-
cam. sağdan soldan duyduğunuz şf\leri
ne olur ya/mayın. Sizin ya/ılarınız çok
okunuyor. Bu nereden çıktı?" diye birkaç
kez onunla telefonla konuştuğum oldu.
Tarikata ginmek için din olması gerekir.
Japonya'da din diye bir şey yok. Japon
halkının yüzde 70'i dinsiz. Bu Mao'nun
bıyıklanna benzedi. "Japonya"da Budist-
ler var. Budizme siz tarikat demeye kal-
karsanız bunun altından kalkamazsınız.
Budizm daha çok bir felsefedir. Ben dini
pek kabul etmemekJe birlikte de, hadi di-
ydim, bu bir okuMur", diye anlatmaya
çalıştım. Budizm içinde bir kol vardır.
Bunlar Japonya"da bir türsiviltoplum ör-
gütüdür. Okullan, üniversiteleri. belli bir
cemaatleri vardır. Kendilerini Budizme
adamışlardır. Bunlara tarikat derseniz o
zaman tarikatın anlamı da ortadan kalkı-
yor. Tarikatın bizde bilinen anlamını ora-
ya yapıştırmaya kalkarsanız anlam kar-
maşası ortaya çıkar. tnsanların kafasını
kanştınrsınız. Çok fazla araştırmadan ga-
rip varsayımlarla birtakım Don Klişot'luk-
lar yapmayın, diye de dilimin döndüğü
yerde anlartım. Zaten o saatten sonra biz
kötü kişi olduk.Neyin ne olduğunu anla-
mak istemiyorlar. birtakım şeyleri kabul
etmek istemiyorlar.
ı Herhangi bir karara vardinız
mı!
- Ben hepsine birden bir şeyler yapma
karanna vardım. Tam anlamıyla yedi kö-
şeli Banş oldum. yedi .kanlı Banş olma-
sam bile. Bu hükümet işbaşındayken de
böyle söylemek doğnı mu, bilmem.
••••• Bu hükümet belki ilerde yedi
karıya da cevaz verebilir...
-Onu çok meraklılan düşünebilir. Ben
bunu burada latife olsun diye söyledim.
ğil mi?
I Size ülkücü de demişlerdi, de-
- Evet. Dahası da var. Ben askere ko-
münist olarak gittim. "Atın şu komünisti
askere" diye beni Polatlı'ya göndermiş-
lerdi. Meğer ben komünistmişim. Ama
ben bilmiyordum. Harta bir albay bana.
u
Bu Mao bıvıkJar da nedir?" diye sor-
muştu da ben. "Aman albavım, ne bıyığı?
Mao kösedir" demiştim de, "Ann komü-
nisti kışlava" diye öfkelenmişti.
•••••• Se kadar askerlik yaptınız?
- O dönem herkes on beş ay yapıyor-
du; ben 20 ay yaptım. Çünkü. "Geç gel-
din" sonra da "Aaa, seni erken almışız"
filan deyip bir kanşıklık yaptılar. Ben de
sesimi çıkarmadım. Hazır başlamışken
bitirmek istiyordum. Birde Personel Ka-
nunu gereği 26 gün de oradan eklendi. O
zamanlar komünistlere öyle yapıyorlardı.
dü?
I /ş sağırlar diyaloğuna mı dön-
-O kadar ağırolmasa bile benziyor. Ül-
kemizde birbirimizi anlamama gibi bir
eğilim var. Belki de anlamak istememek.
Anlayıp da yine bildiği gibi görünmek...
Benim düşüncem seninkenden üstün. Bi-
zim çocukluğumuzda o "Benim babam
senüı babam döwr"di. Demek ki şimdi
de, benim düşüncem senin düşünceni dö-
ver. biçiminde ortaya çıkıyc Düşünce
bir dövüş haline dönmüşse birçok şeye
geçmiş olsun. demek lazım. Bu lafı ben
o kadar kolay telaffuz edemiyorum. Çün-
kü yarının, öbür günün Türkiyesi beni
çok düşündürüyor. Onun da anahtarınm
sadece çocuklarda olduğu düşüncesi için-
de ben 20 yıla yakın bir zamandır çoluk
çocukla haşır neşirim. On beş yıldır bu-
nu ciddiye aldım. Sekiz yıldır da ekran-
dadavul çalarak bir şeyler yapmayaçalı-
şıyorum. Konuşmamızda nereden nereye
geldik. Esas olarak konuyu toparlamak
gerekirse bu topraklarda va da dünyanın
herhangi bir yerindeki topraklarda yaşa-
yan insanlann kişisel düşüncelerinin hiç-
birisiyle alıp veremeyeceğim hiçbir şey
yok. O insanlann herhangi birisi. Afri-
ka'da büyücüye inanan on kişilik bir ka-
bile bile olsa. beni kendinden gördüğü
andan itibaren ben bundan gurur duya-
nm. Çünkü insan dünyadaki en değerli
şeyini, düşüncelenni benimle paylaşmak-
tadır. Beni, bu düşünceleri paylaşmaya
layık bulmaktadır. Ben böyle bir şeye,
"Hayır", diyemem. Ne zaman ki bu dü-
şünce tarzı, bu ideoloji karşısındakini yok
etmeyi amaçlayan bir eyleme dönüşürse
o zaman ben de kendi sınırlanmı koya-
nm. Bence. demokrasi kuralları içinde
herkesözgürdüşüncesindehaklıdır. Bun-
lan sizinle paylaşıyorsa bence bundan go-
cunmak değil. onur duymak gerekir. Bel-
ki bazılanna bu düşünce fazla geniş, faz-
la larj gelebilir. Ama ne yapayım ki be-
nim yaklaşımım da böyle. Ben soldan sa-
ğa bütün biryelpaze içinde yıllardıryeri-
mi buldum. Bana birtakım şeyleri yakış-
tırdılar. Ben. "Yaa, gerçekten öyle miymi-
şim?" dedim. Kendimden şüphelendiğim
arılar oldu. "Ben övlevmişim de haberim
yokmuş", dedim.
^ • • • ^ Ben neymişim be abi, dediği-
niz zamanlar oldu mu?
-Onu diyen ben değilim. ama onu da
birileri bana söylediklerini iddia ettiler.
"Hiç alakası yok", diye yalanlamak zo-
runda kaldım. onu da.
• • • Bir zamanlar her parmağınız-
da ayrıbiryüzük vardu Şimdi sadece tek
bir yüziik takıyorsunuz- \eden yüzük
sayısını azalttınız?
- Bu. bir şövalye yüzüğü. bir zırh bu.
Bunu takınca artık başka bir şey takmak
istemiyorum. Bu, bugünle ilgili bir konu.
Çok haklısınız. Ben çocuk programına
başladığım gün yüzükleri çıkardım.
mmtmm.\eden? •
-Çünkü çocuğun boyu itibanyla dur-
duğu >er benim ellerimleajnıhizada. Ço-
cuk direkt olarak benim yüzüklerimle te-
mas halinde oluyor. Programdaki çocuk-
lara dokunuyorum. onlan okşuyorum. EI-
lerimde onca yüzükle çocuk metalin te-
masını alıyor. Ben çocuğa metal temasla
yaklaşmak ıstemedim.O oraya Banş Abi-
si'ne gelmiş. Ben de onu tanıyorum. Çün-
kü yakasında ismi yazılı. "Hoş geldin
Cem, merhaba Ebru, nasıisın. Mene"^-
yince "Aaa, Banş Abi beni tanrvor", di-
yorlar.Kurtalan Ekspres'in koca koca
adamlan onlar için çalıyor. hata yapsalar
bile düzeltivorlar Biz çocuga böyle yak-
laşınca artık öyle yüzüklerle. takılarla bu
baglantıyı zedelemek istemedik.Yüzük-
ler.takılarsahneaksesuvarlanydı. Bu ka-
dar yakın temasta da onlann yeri yoktu.
Bunlan sekiz yıldır takmıyorum. Yalnız
çocuk programlan dışında sahnede yine
de takıvorum tabii.
BANDIRMA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1964/75 Es. 1994,51 Kar.
Davacılar Tevfik Bülbül. vs. tarafından. davalılar Kasbolat Atbakan, vs. aleyhlerine açılan tapu iptali ve tescil davasının mahkeme-
mizde yapılan açık yaıgılaması sonunda:
Mahkememiz 1964 75 Es. 199451 Kar. sayılı dava dosyasına esas olmak üzere, 28.8.1987 tarihınde yapılan keşıf esnasında fenni
bilirkişi olarak bulunup bu fenni bilirkışı fen kontrol memuru Ali Polat'ın mahkemeye sunduğu 4.9.1987 tarihlı çaplı krokisinde yer
alan ve kırmızı kalemle sınırlanan 1213 parselden çıkanlan ve krokide (A) olarak gösterilen 2980 m2 yüzölçümündeki kısmın 2213
parselden ifrazı ile ayrı bir parsel halinde numaralandınlarak davacılardan Tevfik Bülbül ve Necmettın adına 1 2"şer hisse olarak müş-
terek malikler adına tapuya tespit ve tesçilıne.
2- Yine aynı bılır kişiye aıt çaplı krokide yer alan ve krokide (c) olarak gösterilen 2840 m2 yüzöiçümünde bulunan kısmın 1212 par-
selden ifrazı ile ayrı bir parsel olarak davacılardan Tevfik ve Necmettın Bülbül adlarına 1/2'şer olmak kaydıyla müşterek malikleri ola-
rak tapuya tespit ve tesçilıne.
3- Aynı krokide yer alan ve davacılara ifraz olunan ve (A) olarak gösterilen 2980 m2 yerin ifrazından sonra 2820 m2 yüzölçümlü.
1213 parsel olarak tespit gören bu yerin aynı parsel numarasını taşımak kaydı ile davalılar Haspolat Atbakan mirasçıları adına \2 his-
se, Isa Azdemır mirasçıları adına 1<2 hısse olmak kaydıyla verasetıne iştirak olarak tapuya tespit ve tesciline.
4- Yine aynı krokide yer alan 1212 parselden ifraz görüp 2840 m2 olarak. ve (Ç) haıfi ile belirlenmek suretiyle davacılara verilen ye-
rin ifrazından sonra bakiye kalan ve krokide (D) olarak gösterilen 5850 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 1212 parsel numarası olarak
ve U2 hıssenin Haspolat Atbakan mirasçılan adına verasete iştirak, 1/2 hissenin ise Isa Azdemir mirasçıları adına verasete iştirak ola-
rak tapu>a tespit ve tesciline.
5- 1211 parsel üzerinde yukanda belirlenen gerekçe sonucu anlaşmazlık bulunmamış olmasına. bu parselin 2080 m2 yüzölçümlü
olarak 1 2 hissenin Haspolat Atbakan mirasçılan adına verasete iştirak olarak, geri kalan 1/2 hissenin yine verasete iştirak olarak Isa
Azdemir mirasçılan adına tapuya tespit ve tesciline.
6- Davacılardan Şerife Sungur'un davasının yukarıda belirtilen gerekçeye göre reddine, karar verilmiş.
Dahilı davacı Yusuf Sungur ile. dahili davalılar Emine Baysal (Cihangir). Rahile Azdemir. Yılmaz Azdemir. Bilge Azdemir. Rengın
Azdemir. Cankır (Cihangir) Azdemır'ın tebligata yarar açık adresleri tüm aramalara ragmen tespit edilemedığinden. mahkememiz
7.12.1994 gün ve 1964-75 es. 1994/51 kar. sayılı ışbukararı, adı gecen dahili davacı ve dahili davalılara ilanen teblığı edilmesine karar
verildiğinden. işbu ilanın ilan tarihinden itibaren i 5 gün sonra karann dahili davacı ve dahili davalılara teblıg edılmış sayılacağı hususu
ilanen teblig olunur. 29.7.1996
Basın: 103596
ILAN
ISPARTA İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ'NDEN
199655 Esas
Davacı Isparta Belediye Başkanlığı tarafından davalı Isparta ili. Halı Sarayı F Blok 1. kat No: 45 ad-
resinde oturan Ömer Yasan aleyhine açılmış bulunan "Tahliye" davasının yapılan açık yargılaması sı-
rasmda verilen ara kararı gereğince;
Davalı tüm aramalara rağmen bulunamadığından kendısine tebligatın yapılamadıgı ve tebliğe yarar
açık adresi tespit edilemediğı anlaşılmakla adı geçene duruşma günü olan 13.09.1996 günü saat Ö9'da
mahkememizde hazır olması veyahut kendisini bir vekille temsil ettirmesi. aksı takdirde yokluğunda
yargılamaya devam olunup karar verileceği ilanen tebliğ olunur.
Basın: 100100
İLAN
BANDIRMA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1995/529
Mahkememize davacı Hüseyin Yürekli vekili tarafından davalı Petsan Petrol Sanayii ve Tic. Lmt.
Şirketı aleyhine açtığı iflas davasının açık yargılamasmda alınan ara kararı uyarınca;
Mahkememize davalı Petsan Petrol Sanayii ve Tic. Lmt. Şirketi aleyhine ıflas davasının açıldığı. açı-
lan budavaya ilan tarihinden itibaren duruşmanın yapılacağı 3.10.1996 günü saat 09.45"e kadar dava-
ya müdahale ve itiraz edilmesi, müdahale ve itiraz edilmedigi takdirde davalı şirket olan Petsan Petrol
Sanayi ve Tic. Lmt. Şirketi'nin iflasına karar verHeceği hususu ilanen duyurulur. 23.7.1996
Basın: 103590
BAHAİ DİNİ
HAKKINDA
AÇIKLAMALAR
KİTABI YAYINLANMIŞTIR
BİLGI İÇİN,
BAHA
BASIM DAĞITIM
SAN. VE TİC. A.Ş.
0(212)252 50 94
0(212)245 69 89
Romanlarınız
ve
ansiklppedileriniz
yerinizden
alınır.
Tel: 554 08 04