27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç# Genei Yayın Koordinatörü: HikmetÇetin- kaya 0 Yazıışleri Mudürlerı: İbrahim Yı/dız (Soruınlu). Dinç Tayanç • Ha- ber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Gor- se) Yönetmen. Fikret Eser Dij Haberler Şinasi Damşoğlu • Istıhbarar Cengiz V ıldırını • Ekonomı Bülent Kızanlık 0 Kültür Handan Senköken • Spor: Abdülkadir Vücelman # \fjkalder Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Fo Edibe I m duı cıı w uuz^nnıç rvuuuııaıı ı <t£iıı Fotoöraf Erdoğan Köseoğlu • Bıigı-Belge. Jibe Buğra • Yurt Haberlerı. Mehmet Faraç Va>ınKunjJu Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. HikmerÇetinkava,Şükran Soner, Ergun Bakı. Dinç Ta>anç. İbmhim ^ ıldız, Orhan Bursalı. Muilafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısr Muslafa Baiba> • Haber Müdürir Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hatl. Faks 4195027 • İzmır Temsılcısr Serdar Kızık. H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel. 4411220. Faks 441911 7 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, InönüCd 119 S No.l Kat 1. Tel 3522550. Faks 3522570 Müessese Mûdüriı Erol Erkut • Koordinatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe: Biilent Y'ener 0 Idare. Hüsevin Gürer 0 Işletme. Önder Çeük 0 Bılgı-Jşlem- NaU Inal 0 Bılgısavar Sıstem. Mflrü\et Çiler MEDYA C: • Yönelim Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran A Koordmator Reha Işıtman # Genel Mudur Yarduncısı Vline Akdağ Tel 514 0" 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5118466 v mla>an \e Basan: Yenı Gun Haber Aıansı. Basın \e Yavıncthk A Ş V^a*'C-ki ;•- J) Cajsloelb -4}}-> Nl'PK 2M Nunbul fei (0 2ÎJı 5 i : II* 05 r20 hatı Faks 10 212i J O K5 95 25 AĞL'STOS 1996 fmsak: 4.44 Güneş:6.17 Öğle: 13.13 İkındi: 16.56 Akşam: 19.56 Yatsı: 21.22 Eğitim yılının başlaması yaklaşırken bir polis şefinden acı itiraf 'Uyuşüıracuyla savaşamıyoruz' Kış koleksiyonu • İstanbul Haber Servisi - Moda şirketlen 1996-97 sonbahar- kış kclek-Sİyonlannı sunmaya başladı. Bu kış, kadın giyiminde sentetık ağırlıklı "performans kumaşlarından" oluşan blırz ve ruinset kreasyonları. zarif etek. ceket vepantolonlar, aynca çesitli içgıyim ve gecelik örnekleri bulunuvor. IVfarks and Spencer erkek giyiminde ise canlı renkler vedesenler ile spor görünümeönem verdi. Sanatçılara sosyal güvenlik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Mü2İk-Sen Genel Başkam Mehmet Çırıka. ANAP Niğde Milletvekili Akın Gönen tarafından hazırlanan \e Sos>al Sigortalar Kanunu'nda değişiklik öngörülen yasa teklifinin sanatçılar açısından çok olumlu bir gelişme olduğunu bildirdi. Topaloğlu öldü • İstanbul Haber Servisi - Türkiye "ye 41 yıl hekim olarak lıizmet \eren operatör doktor Ata Topaloölu. önceki gün Istanbul'da öldü. 1905 Kilıs doğumlu olan Topaloğlu. tstanbul Tıp Fakültesi'nden 1931 yılında rnezun oldu. tstanbul Tıp Fakültesi'nde asistan olarak çalıs.an Topaloğlu. Kilis ve Adana dev let hastanelerinde çalıştıktan sonra. IstanbuJ'da Gureba ve Haseki hastanelerinde görev yaptı. Topaloğlu. 1973 yılında emekli olmuştu. Eski Enerji ve Tabii KaynakJarBakanı îhsan Topaloğlu'nun ağabeyi olan Ata Topaloğlu. yarın öğleyin Şişlı Camii'nde kılınacak cenaze namazından sonra toprağa venlecek. EVLNGÖKTAŞ ANKARA-Eski Izmir Emniyet Mü- dürü H. Lürtî Tomuş. Türkiye'de nü- fusun ücte birinin yaşadığı büyük kent- lerde. özelliklegençleriçin uyuşturu- cu konusunda tehlike çanlannın her geçen gün daha da yükseldiğine dik- kat çekerek "Ne yazık ki sorumlular olarak bi/fcr. uyuşturucu maddekaçak- çılığı ve kullanımına karşı gömimizi layıkıyla yapamıyoruz" dedi. Tomuş tarafından. "Uyuşturucu madde kaçakçılığı, kaçakçılık yolJarı. taşıma vasıtalan ve gizleme yerleri" konusunda hazjrlanan bir raporda; Tür- kiye"de uyuşturucu madde kaçakçıh- gı ve kullanımına karşı kurumlarara- sında henüz yeterli koordinasyonun sağlanamadığı vurgulandı. Raporda. polis vejandarmanın bu konudaki gö- revini yerine getirmeye çalıştığı, ancak müptelalann teda\ ilerini yaptıracakla- n kunımlann henüz harekete geçme- diği kaydedildi. Toplumdaki sapmalann aile düze- nındekj bozukluklarla doğru orantılı ol- duğu vurgulanan raporda. kanser ka- dartehlikeli olan uyuşturacu kullanı- mı. "asnn vebası" olarak nitelendi. Raporda. uyuşturucu. uyanci ve haval yaratıcı maddelerin genellikle gizli la- boratuvarlarda elde edildiği. bu mad- delerin bir kısmının legal üretimden saölandığı belirtildi. Kaçakçılann gizli laboratuvarları- nı kurmak için yer seçimine çok dik- kat ettikleri bildirilen raporda, şöyle de- vam edildi: •'Kimyagerler iş devam ettiği sürece laboratuvarda hapsedilirier. Bu neden- le gizli laboratuvarlann ortaya çıkma- sı zordur. Bu laboratuvariarda şişeler, favalar. tartı aleti. diğer murfak tipi araçlar.gaz ocağı gibi ısı k;ı>nağı. akar- su. bazmorfini eroine diinüştürmek için hav vansal kömür. aseton anhidrid veya acetly chloride. ha\a pompası. siizme araçlan, küçiik kompresör gi- bi araçlar bulunur." Kaçakçılık yolları Narkotik ve psikotropik maddelenn kaçakçılık olayının. uluslararasıbirti- caret olayı olduğunun kaydedildiği ra- porda. illegal pazarlann afyon ihtiya- cını hangi ülke ve bölgelerden karşı- ladıklan şöyle anlatıldı: "Tayland, Burnıa. Laos ve kıta Çi- ni'nin sınırları üzerinde yer alan böl- ge. Bu bölge komşu birçok ülkenin bu- lunmasına karşın. yaşamlannı tanıa- mıvla af\on satmakla sürdüren kabi- leleri yerel \etkililer kolay kontrol ede- memekfedirler. Aynca S'epal, Pakis- tan. Afganistan ve Meksika'da durum aynıdır. Ortadogu'dan A\rupa'>a giden mor- fın siyah, eroin sarı renktedir. Gizli af- yon ürerilen ülkeler V'akın ve Ortado- ğu'dadır. Zamanmıı/da gizli eroin la- • Eski İzmir Emniyet Müdürü H. Lütfi Tomuş, Türkiye'de uyuşturucu, uyancı ve hayal yaratıcı maddelerin kullanımının genelde yaygın olmadığını, ancak çok büyük bir tehlike teşkil ettiğini bildirdi. boratuvarlannın hemen hepsi Batı A\ - rupa ve özellikle Akdeniz sahillerinde, Güne> Fransa'da bulunmaktadır. Bu- ralarda üretilen eroin. Amerika'ya sevk edilir. Güneydoğu Asya'da, diimanın bu kesiminde büyük aKon üretilen böl- geler Tayland, Laos, Burnıa >e kıta Çini sınırı üzerindedir. Siyah renkJi bazmorfm bu bölgedengenellikle Bang- ladeş. Taj land ve buralardan da Hong- Kong'a eroine çevrilmek üzere taşınır. Üretilen eroinin bir kısmr Hong- Kong'dan Japonya'ya, San Fransisco ve Los Angeles \asıtasıyla Amerika'ya, Vancouver vasıtasıyİa da Kanada. Avustralya ve Veni Zelanda\va gider. Amerika'da tüketilen eroinin azı Gü- neydoğu Asya'dan. çoğu ise Ortado- ğu'dan Avrupa vasıtasıyla geJir." Kaçakçılann. uyuşturucu maddele- ri taşımak için akla hayale gelmedik hünerlerini kullandıklarının belirtildi- ği raporda. taşıma araçlannın taşına- cak maddelerin cinsine. miktarına ve kaçakçıların kaynaklanna. yerel adet- lere ve imkânlara bağlı olarak değiş- tiği anlatıldı. Raporda, taşıma araçla- n ve gizleme yerleriyle ilgili şu bilgi- ler v eri Idi: "Bazı bölgelerde maddefer veya ilaçlar, çölleri geçmek için develer- letaşınır. Gemilerde gizleme >erleri sa- yılamayacak kadar fazladır. Gaj dala- nn içindeyakıt tankJarmda veya vakıt fıçılarında. bölmelerin arkasında, mo- tor odası içinde, pervane saflannda. hava dclikJerinde saklanır. Kaçakçılar her rürlü yöntemi kullanır. Güneydo- ğu Asya'da ve Akdeniz"de maddeler su geçirmez paketlere konur ve denize atılır. Özellikle karasulan dışında. da- ha sonra baJıkçı veya sürat botlanyla alınır \egecenin karanlığında sahUe çı- kanbr. Kaçakçılar.genellikJeözel uçak- lan da kullamrlar. Ozel uçak uygun bir yere iner. >ük yüklenir ve paraşütle sı- nır üzerinde daha önceden kararlaştı- rılan bir noktaya atılır. Otomobiller ka- çakçılar için taşıma aracıdır." Özellikle güney kıv ılan dtni/j ve güneşiyle turisHerin ilgi odağı olan Türkiye 10 sene içinde furizm gelirini 20 müyar dolara çıkarmmı hedefliyor. 'Soğhkhturizmpoütikasıgerekiyor' O1Y1ER Yl'RTSEVEN DENİZLl - Turizm Bakanı Bahattin Vücel. 21. yüzy ılın eşığinde Türk turizminde yeni hedef ve stra- tejilerin belirlenmesi gerektiğini belirterek. "Ön- celiklesağhklı birturizm polhikasına ihtiyaanuz \ar" dedi. Türkiye'nin dış ilişkilerini ayrı, turizm iliş- kılerini ayn değerlendirmesi gerektiğini vurgula- yan Bakan Yücel, 2005 yılına kadar vatak kapasi- tesinin 1 milyonuaşacağını. turizm gelirlerinin ise 20 milyardolan bulacağını kaydetti. Türkiye Se- yahat Acenteleri Birliği'nin (TÜRSAB) ikıncı ge- nişletilmiş bölgesel yürütme kurulları toplantısı dün Pamukkale'de başladı. Turizm Bakanı toplan- tıyı açarken yaptığı konuşmada. Türkiye'nin ön- celikle turizm açısından idari reformunun kaçınıl- mazhalegeldiğini söyledi. Kamuyönetiminın tu- rizm sorunları karşısında yetersiz olduöunu. dev- letın ise hantal yapısıyla sorunlara çözüm bulama- dığını anlatan Bahattin Yücel, "Turizm sektörü di- ğer sektöıiere oranla daha ergin bir yapıda. Sesini yükseltmesinin zamanı gelmiştir. Çünkü turizm, 21. yüzyıia girerken Türkij e'nin en sürükleyici, dış ülkeler tarafından en doğru bir biçinıde algılanma- sını sağlayan ve barışa hizmet eden bir sektördür" dedi. Turizm Bakanı, sağhklı bir turizm politika- sının gelecek için mastır planlara bağlanması ge- rektiğini ifade ederek. sözlerini şöyle sürdiirdü: "Türkivt'nin yeni turizm polirikasında dış ilişki- ier ile turizm ilişkileri mutlaka ayn ayn değerlen- dirilmeli. Türkiye dünva turizm pazannda vazge- çilmez bir ülke haline gelmiştir. Bu arada iç turizm olgusu dikkate alınmadan sadece dışa yönelmekle turizmde başanya ulaşılacaksa bu hayalolur. Bu ne- denle Türk turizminin ihmal ettiği başta Rusya ve Bağımsız Cumhuriyetler ile kendi iç pazanndaki 60 milyonluk kitleye en kısa zamanda j önelmesi lazım. Batı pazan, bizi terk etmişken bu sözünü ettiğini ku- ze\ komşularla ilişkilerimizi yeniden düzenlemeli- yiz. Bugüne kadar küçürmediğimiz önemsemedi- ğimiz kuzey komşulanmız henı Türkiye ihracatı hem de turi/mi için çok büyük bir potansiyeldir." Yücel. kamu yönetiminin daha işler hale getinlme- si için hızla yasal düzenlemelere gidildiğini belir- terek, 1-2 sezon içinde turizm gelirlerinin 10 mil- > ar dolara çıkanlacağmı.dolulukoranlannın ise h'e- deflenen seviyelere çekileceğini bildirdi. Turizmin çeşitlendirilmesi projesi çerçevesinde ise ekim ayı içinde sağlık ve termal turizm projesinin hayata ge- çirileceğini anlatan Bakan Yücel. "Afyon veçevre- sipüot bölgeseçileeek Özelsektörün ön ü açılıp dev- letin bilgi birikiminden ve ka\nakJarından yarar- landınlacak. Bu uygulamaönümüzdekiyılyaygın- laştınlacak" dedi. Universite Kesin kayıtlar başlıyortstanbul Haber Servisi -Anadolu Ünıversitesi'nin (AÜ) çeşitli fakülte ve yüksekokullanna kesin kayıtlar 2-13 eylül tarihleri arasında yapılacak. Anadolu Üniversitesi Rektörlüâü'nden yapılan vazılı açıklamada. ÖSYS ve YÖS'ü kazanan adaylann kesin kayıtlarının 09.00-17.00 saatleri içinde' yapılacaöı kaydedildi. Açıklamada yetenek sınavı ile ögTenci alınacak olan Eğitim Fakültesi"nin Resım-îş Ögretmenliğı Bölümündeön kayıtlar 29 ağustosta. Güzel Sanatlar Fakültesi'nin tüm bölümleri ile Dev let Konservatuvan'nın Tiyatro Oyunculuğu Bölümü'nde 23 ağustosta tamamlanacağı belırtildı. Sivil Havacılık Yüksek Okulu'nun Hava Trafik Kontrol ve Pilotaj Bölümleri için ön kayıtlar 26-28 ağustos. Engellıler Entegre Yüksek Okulu'nun tüm bölümlerinde de 9- 13 eylül arasında yapılacak. Ayvalık Fizikçiler toplanıyor İstanbul Haber Servisi - Türk Fi- zik Derneği'nin (TFD) her yıl dü- zenlediği fizik kongrelerinin 16"ncı- sı bu yıl 26-29 ağustos tarihleri ara- sında Ayvalık'ta yapılacak. Kongreye Türkiye'nin çeşitli üni- versitelerinden ve Balkan ülkelerin- den yaklaşık 450 fizikçi katılacak \ e kongre süresince 400 civannda bil- dıri sunulacak. TFD'den verilen bilgiyegöre. kong- re açılışında TFD Başkanı Balkan Fizik Birliği Başkanı Prof. Dr. Ge- dizAkdeniz. YTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve Ayvalık Be- ledıye Başkanı Ahmet Tüfekçi birer konuşma yapacak. Öğrenci kongre- sinde Prof. Dr. Nurettin Sözen. Prof. Dr. Gediz Akdeniz Küreselleşmeve fizik ögrencilerinin sorunları. Prof. Dr. Merin Ank Evrenin oluşumu, Prof. Dr. İzzetin Önder. Prof Dr. Ah- met Inam Çok yönlü bir fizikçi ol- mak Yard. Doç. Dr. Baki Akkuş Dünyada v e Türkiyecie nükleer ener- ji santralları nın son durumu, Prof. Dr. Muzaffer Ataç Deneysel yüksek ener- ji fiziğinin tarihi gelişimi konıılu bildiri sunacaklar. SAK USTUNDE MÜJDATGEZEN Sorumluluk Aziz Nesin, "insan, yapmadığı şeylerden de sorumludur" derdi. Bu söz beni oldum olası dürtüklemiştir. Yani, bir şeyi yapabilecekken yapmamak adama sorumluluk yükler. Sonra hesap sorarlar... Eski öğrencim Halil bana telefonu açıp da. "Ben Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda çalışıyorum, burada bir oyunkoymanızı istiyoruz" dedi. Önce çok yorgun olduğumu söyledim. "Ama Diyarbakır ve Bursa 'da oyun yönetiyor muşsunuz" deyince aklıma Aziz ağabeyin sözleri geldi. insan yapmadığı şeylerden de sorumludur... Geldim Trabzon'a. İyi ki de gelmişim. Burada iyi bir tiyatro çalışması yapıyoruz gençlerle. Bu arada TV programlanmı erteleyerek çok büyük maddi kayıplara da uğradığımı söyleyebilirim. Ama gelin görün ki Aziz Ağabey'in o sözü bize bunu yaptınyor... Alacağın olsun Âzizim... Uğur Mumcu 22 Ağustos 1942 O'nun doğum günü idi. Ö!üm gününü anımsamıyorum. Bu hep öyle olacak. Çünkü Uğur'u ölmüş olarak göremiyorum. O hep yaşıyor. Yaşayacak. Düşünceleri, yazdıkları, yapftlan O'nu unutturmayacak. Ama sohbeti. dostluğu, arkadaşlığı bir daha geri gelmeyecek, onu biliyorum. Uğur, çok yaşaması gerekenlerdendi. Gitti. Devlet o gün söz vermişti. Aradan geçen yıjlarda sözünü tutmadı. Diyeceksiniz ki: "Bu devlet halkına verdiği sözü ne zaman tuttuki?.." Her şeyi süpürebilirsin.. Şonbaharı asla.. Özdemir Asaf. Trabzon'dan Ekran gafları Erman Toroğlu'nun sunduğu "Oynatalım "ı izlerken oynatıyordum... Birinin birine yazdığı bir mektuba dayanarak bir yığın insanı zan altında bıraktı. Hakemlerın bazı maçlarda para aldığ/ konusunda bir adamın yaptığı ihbarı tartıştılar... Böyle bir olay olmuş olabilir. Olmamış da olabilır. Ama elde kesin kanıt bulunmadan insanları zan altında bırakmak 'Çamurat izi kalsın' mantığı gibi bir şey oluyor. O nedenle bu programın tamamını ekran gafı olarak niteliyorum.Geçen hafta "Yerebatan Sarnıcı ondört yüzyıllık mı, ondört bin yıllık mı" konusunda programın yapımcısı telefon açarak teşekkür etti ve bu hafta ana haber bülteninde düzelteceğini söyledi. Duyarlılığı için teşekkür ediyorum. EKRAN GAFLARI (2) CINE 5'in maç spikeri Trabzonspor-Slovenya maçını anlatıyor. Takmış Nemzadse adlı futbolcuya. "Şenol Güneş sen görmüyorsun ama, bu adama dikkat et, oynayamıyor" diyor. Bir maç spikeri. hayatını futbola vermiş bir teknik direktörü ekrandan uyarıyor ve hemen ardından "Hami yakası açılmadık bir çalım attı" diyor. Türkçede 'yakası açılmadık' deyimi ayıp sözler için kullanılır. Çalıma, yakası açılmadık çalım denmez. Sen önce kendi işini öğren. sonra teknik direktöre akıl öğret... Pazarhk ve duvarlık sözler. Trabzon DevletTiyatrosu'nun genç ve dinamik kadrosuyla usta Haldun Taner'in ünlü oyunu "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" çalışmalan olanca hızıyla sürüyor... Kaldığım otelin karşısında "Taka" diye birtekne satıcısı var. Otel de deniz kıyısında. Dükkâna girdim ve bir küçük tekne kiralayıp biraz gezinti yapmak istediğimi söyledim. Hemen iki genç tekneyi denize taşıdılar. Patron misafirlerden para alınmadığını söyledi... Bir taksiye bindim. Mercedes. Şoförün kendi arabasıymış. "Abi, gündüzleri sana arabayı vereyim, biraz dolaş" dedi ve para almamakta ısrar etti. Zoıia benzin parasını verdim. Bu Trabzonlulann hepsi böyle ise, bunlar neyle geçiniyorlar?.. Yoksa bu güzel kente hiç mi ünlü gelmiyor. Eğer öyleyse, "Gelin ünlüler" derim. Çünkü buranın insanı başka sıcaklıkta. Otelin restoranında bir aile bana mektup yollamış. Huriye ve Serdar Sezeroğlu. Nefis ve ilk kez duyduğum bir Karadeniz fıkrası yazmışlar... Goril Sanırım izlediniz. Hayvanat bahçesinde bir goril. yaşadığı bölüme düşen bir çocuğu annesine teslim etti. Bildiğiniz gibi. maymun cinsi hayvanlar içinde en vahşı olanı ve en güç ehlileşeni gorildir. Benim hâlâ bir maymunum var. Bu üçüncü maymunum. ilki çok yaramaz olduğu için bir hayvansevere armağan ettik. ikincisi veteriner yetersizliğinden öldü. üçüncüsü yaşıyor. Maymunlar ilginç hayvanlardır. Çabuk sıkılırlar. Vefa duyguları yoktur. Kim ilgi gösterirse ona yakınlaşırlar. Durup dururken ısırırlar. Maymunlar, maymun iştahlı hayvanlardır. Hayvandır sonunda. Ama 'ana' ise o zaman işin rengi değişiyor. O küçük çocuğu annesine teslim eden goril ana idi. Kucağında kendi yavrusu Çocuklanmızı kendi çağımız için değil, onlann çağı için yetiştirelim. Beni güldürenler Türk sinemasının ünlü emektarı Neriman Köksal dünya tatlısı bir insandır. O'nun Sadri Alışık'la olan tatlı anılarını sinema pıyasası çok iyi bilir. Neriman Abla gerçek bir temiz insan örneğidir... Bir gün kendisini Vehbi Koç'la tanıştırmışlar. Neriman Abla her zamanki saf ve içtenliğiyle, - Aaaa, ben tanıyorum ayol, Koç otobüslerinin sahibi, demiş... vardı ve ana olmanın ne demek olduğunu hayvanca da olsa biliyordu... Şair. bu maymunu tanımadan "Analardır adam eden adamı" demişti. Şair, gorilin analık duygusunu görmedi, ama ananın ne olduğunu biliyordu. Yaşar Kemal, annem öldüğünde, "O'nu hiçbirzaman unutamayacaksın, ben unutamadım, bu başka şeye benzemez" demişti... O'na o kadar çok hak veriyorum ki... O ana goril, bana tüm anneleri anımsattı. Bizi dokuz ay karınlarında taşıyan, emziren, büyüten annelerimizi... Gidenler iyi uyusun, kalanlar çok yaşasın... Goril anneyi şöyle yakından görüp bir öpmek isterdim. Sanırım beni anlar ve yemezdi. Başbakan Başbakan, Uzakdoğu gezisi sırasında: "Bizde beyin yok" demişti. Bu sözler çeşitli kesimlerce eleştirildi ve değişik biçimlerde yorumlandı. Bence yoruma pek gerek yok. Bir ülkenin Başbakanı: "Bizde beyin yok" diyorsa bir bildiği var demektir. Dikkat edin liderler tekil zamirleri kullanırken de 'biz' derler. Erbakan'ın bir bildiği var. Haftanın fıkrası Eski meski en sevdiğim fıkralardan biridir bu. Onun için lütfen okuyun. iriyan, bıyıklı adamın kapısı çalınmış. Adam açmış. İki genç, ellerinde dosya, kâğ/t, kalem. - Eşcinsellik konusunda bir araştırma yapıyorum efendim, acaba sizin de bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz? demiş gencin biri. Adam: - Valla, ben bu işlerden hiç anlamam, bunu bizim hanıma soralım, demiş ve içeri seslenmiş: Mahmuuuut... Sanat Dikkat ettiniz mi, ülkeyi yönetenler sık sık futbol maçlarına. koşulara falan gidip kupalar verirler. Hiç sanatla ılgilenen bir devlet adamına rastladınız mı son yıllarda?.. Tiyatroya giden, bir konser izleyen, bir sergi açılışı yapan politikacı gördünüz mü? Oysa sanat, bir ulusun can damartanndan biri. Atatürk, bunu çok iyi bilirdi. ismet İnönü seksen yaşından sonra çello çalmaya başlamıştı. Kenan Paşa, bile resim yapıyor. Politikacılarımız sanatla ilgilenmiyor. O nedenle de dünyaları daracık. Birbirlerini yiyip duruyorlar. Okuyûn: Mum Hâlâ / Aziz Nesin Güncesi izleyin: Bu sezon tiyatroları Sevin: Sanat S i g a r a kadar güzel bir şey yok.. I m z a : Azrail... Şarkılarımız Türkülerimlz Bu hafta bendenizde derin anıları bulunan bir eski türkümüzü dile getirip, üzerinde durmak istiyorum. MANDA YUVA YAPMIŞ SÖĞÜT DALINA YAVRUSUNU SİNEK KAPMIŞ GÖRDÜN MÜ?... AMANİNİ AMANİNİAMANİNİ YANDIM TİRİDİNE TİRİDİNE TİRİDİNE BANDIM BEDAVA MI SANDIN PARA VERDİM ALDIM... Her mısraında ayn bir duygu yükü bulunan bu türkümüz beni oldum olası etkilemiştir. Bir kere, bir mandanın en ince ve nazik dallı ağaç olan söğüdün dalına yuva yapmasına hep şaşırmışımdır. Sonra mandanın yavrusunu gelip bir sinek kapar. O küçücük yavru, o koca sineğin ağzında kıvranıp durur. Ne acı... Tiridine bandım sözleri de ayrı bir nostalji kaynağı olmuştur benim için. Tirit yapıp yediğimiz o eski günleri anımsanm, aaah, aaah... "Bedava mı sandın para verdim aldım" mısra/arı ise kendi içinde ayn bir anlam ifade eder ki o kadar olur. Şaka bir yana ben bu türküyü gerçekten çok severim, çünkü gerçek bir absürt işlemesidir. Çok yakında yitirdiğimiz usta Şemsi Yastıman özel yaşamında da -; esprili bir adamdı. Bir gün Boğaz'da bir lokantada ;• arkadaşlarla yemek yiyoruz. Yan masada Şemsi Ağabey oturuyor. Tanıdık. "Şeref vermez misiniz abi?" dedik. Hiç aksatmadan yanıtladı: "Niye, siz şerefsiz misiniz?.." O'nu rahmetle anıyoruz. Inatçı buldum Ikinci Dünya Savaşı sırasında Karadeniz'in bir köyünde inatçı Mehmet Ağa yaşarmış. Köylüler, bunu kızdırıp dururlarmış: - Mehmet Ağa, Almanlar gelip seni alacaklar. - Alamazlar 3aa. - Alacaklar. - Peki alacaklar da ne yapacaklar? - Sabun. Mehmet Ağa sinirlenip bağırmış: - Köpürürsem namerdim. Ayasofya'da türlü medeniyetleri bir arada görüyorsunuz Trabzon'da. Şümela ise ayrı bir harika. Rus Pazarı da buraya ayrı bir renk katıyor. Ruslar ülkelerinden getirdiklerini burada satarken, bura esnafı da aynı pazarda Ruslara bizim mallanmızı satıyor. Haftaya gene size Trabzon'dan sesleneceğim. Şimdilik bu kadar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle