Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 1996 PAZAR
Notlar
Delegenin
'kirli
çamaşm'
ÖSMAİN AYDOĞAN
ANKARA-ANAP'ın 5.
oiagan kongresi. içinden
"detegeçamaşın"
çıkan bırçantanın bomba
olabilecegi kuşkusuvla
yaşanan hevecana dasahne
oldu. ANAP Gene!
Başkanı Mesut
Yılmazın kürsüdeki
konuşmasının hemen
ardından Ankara Emnıyet
Müdurluğü'den gelen
bomba uzmanları.
kongre saJonunun
bahçesınde.
şüphelendikleri
sahıpsız bırçantayı
incelemeye aldılar. Içınde
bomba bulunma
olasılıgını dıkkate alan
uzmanlar, çantaya
patlatarak açtılar. Dağılan
çantanın. dalgın bır
delegeye aıt olduğu.
içinden çıkan çamaşırlar
ve tıraş makınesiyle
anlaşıldı
MultivJzyon gösterisi
Saiona eşı Berna
Vılmaz'la el ele gıren
ANAP lıderi. delegelenn
örıünde tur atarken.
partılı gençler.
salondakilere tempo
tutturmava çalıştılar.
Salon turu sırasında Berna
Yılmaz'ın. eşini geri
bırakan neşesi ve daha
çoşkuyla sallanan eli
dikkat çekti.
Di\an Başkanlığı'na
secilen Cumhur Ersümer.
multıvızyon gösterisını
unutarak, konuşmasına
başlayınca. gösterimın
Mesut Yılmaz'ın
sözleriyle başlayan
bölümü üzerıne kısa süren
bir şaskınlık vaşadı
Ersümer, Atatürk'ün
Söylev'inı okudugu
Cumhurivet Halk Partisı
kurultayının, Demokrat
Parti'nin 1946 kongresinin
tarihe
geçtiğıni anialırken.
ANAP'ın dün başlayan
kongresının de
önemli bır aşamanın
başlangıcı olduğunu
\urguladı.
Sıkı önlem
Mesut Yılmaz.
konuşmasında bırlik
mesajını ülkenın her
yöresinden söz ederek
vermeve çalışırken.
partılılen "Karadeniz
gibi coşkulu^sözleriyle
anınca. salon alkişla
dalgalandı. Yılmaz'ın
konuşmasının bu
bölümünde en sessız
dınlenen nıteleme.
"•Giine>doğu'nun \anık
rürküsü" benzetmeM oldu
Kongrede anonslan yapan
partili. Mesut Yılmaz'ı.
"Türkiye CumhurnetTnin
başbakanr diye
duyururken. partilılerdekı
iktidar ıstemını de dışa
vurdu.
TurgutÖzal'm. Kartal
Demirağ tarafından
parmağından \urulduğu
1988 kongresinde deneyim
kazanan ANAP. çağrılı
kartlannı taklit edilmemesi
için salon kapısında
davetiye karşılığı
dağıtarak. önlem almaya
çalıştı.
Türk Metal Sendıkası'nın.
hıncahınç dolan lObm
kişilik salonunda yapılan
kongre. tesislerin
Ankara'va yaklaşık 30
kilometre uzaklıkta olması
nedenıvle. olağanüstü bır
gelişme olması durumunda
nasıl önlem alınacağı
sorusunu doğurdu.
DYP'nin 22 temmuzda
yapılan kongresinde. genel
başkan adavlanndan
Mehmet Dülger'ın
konuşmasının. ses düzenı
bozularak. pet şişe
atılarak. yuhlanarak
engellenmesine
benzer bır çırkın görüntü
ANAP kongresinde
yaşanmadı. IşınÇelebi'nın.
bir bölümü para
karşılığında saiona
aetirildıği öne sünilen
taraftarlarının cılız
alkışları arasında salonda
attığı turun ardından ikı
genel başkan adav ı el ele
tutuşarak. delegey ı
selamladılar.
Esenboğa yolundaki
kongre salonu. dışandaki
örgütlenmeyle de
dikkat çekti. Bugüne
değin geleneksel kongre
salonu olarak kullanılan
Atatürk Spor Salonu'nun
uzağına düşmekten üzgün
olan köftecı. cığerci.
kolacı. sucu esnafı. ANAP
için gündoğumunda
kurduklan tezgâhlarını.
günbatımına kadar
kaldırmadılar.
HABERLER
ANAP 5. Olağan Kongresi
Yılmaz yeniden seçildiDLRDANE KOCAOĞLl
ANKARA-ANAP
5 Olağan Kongre-
si'nde tzmır Mılletve-
kılı Işın Çelebi ılenıü-
cadele eden Rıze Mıl-
let\ekıh .MesutYılmaz. ılk turda ye-
nıden genel başkan oldu. 1235 de-
legenin katıldığı ovlanıa sonucun-
da~Yılmaz 1032. Çelebi ıse 170 o\
aldı: 33 ov geçersız savıldı. Kcmg-
renın bugün yapılacak ikinci gü-
nünde. \lerkez Karar Yönetım Ku-
rulu'na (MKYK) gırmek ıçın 160
mılletvekılı \e delege >anşacak
ANAP kongresi. "eğüim" tartış-
malanvlabaşladı Esenboğa Ha\a-
alanı \olunda bulunan Türk Metal
Sendıkasi Mustafa Özbek Eğitım
\e Spor Tesıslen, dün sabah erken
saatîerden ıtibaren otobiislerle ve
çok sa\ ıda özel araçla gelen delege
\e mısafırlerle doldu .\Je>ut Yıl-
maz. e^ı Berna \ ılmaz ılebırlıkte sa-
iona alkışlar arasında gelerek eskı
Başbakan. eskı ANAP Genel Baş-
kanı Yıldınm Akbulut'un vanında,
delegelenn en Ön sırasında yennı
aldı "ANAP Teşkilat Başkanı' Bur-
han Kara"nın açış konuşmasıyla ça-
lışmalanna ba^lavan kongrede. 79
il başkanınıtı önerisı üzerıne Grup
Başkamekılı Cumhur Ersümer Dı-
van Başkanlığı'na >eçıldı.Çelebi.
turundan sonra Yılmaz'la ef ele tu-
tuşarak tüm salonu selamladı. Ge-
nel başkanlık ıçın öncekı gün gece-
\arı>ına kadar adı kulıslerde dola-
Yılmaz, eşi Berna Yılmaz ile birlikte saat 12.10'da saiona alkışlar arasında gelerek eski Başbakan ve es-
ki ANAP Genel Başkanı Yıldınm Akbulut'un \anında delegelerin en ön sırasında \erini aldı.
şan \e delegelere \enlen partı \e-
meğinde gö\ de göitensı v apan Yoz-
gat Mıllet\ekilı Lürfullah Ka>alar
da bir grup taraftarı\ la salona «ır-
di.
Mesut Yılmaz. bin 32 delegenin
o\uyla\eniden genel başkanlığa>e-
çılmesının ardından >aptığı teşek-
kür konuşmasında. "Bana büvük
bir sonımluluk verdiniz. Güvenini-
ze la>ıkolmak için elimden geleni \a-
pacağrnı" dedı Işın Çelebi ise so-
nucu. "Bundan daha i> i bir zaferol-
maz. Genel başkanlık için ada\ lığı-
mı korken orta> a ko>duğunı hedef-
lerhemen hemen gerçekleşti. Mesut
\ ılmaz,değişeceğini sö>ledi,önseçim
sözü \erdi. "Ataletı kaldıracağım'
dedi. Kendimi görev imi >apmış ola-
rak görü>orunr dedı.
Mesut Yılmazın. ANAP'ın anık
farklı eğılimlerın partiM olmadığı
\olundaki du^üncesınetepkı göste-
ren muhat'azakâr kesinım ağır top-
lanndan (stanbul nııllenekıllen Kor-
kutÖzaLAIiCoşkun\e Dı>arbakır
Mıllet\ekıh Abdülkadir Aksu ıle
Ankara Mılletvekılı Cemil Çiçek.
MKYK ıçın ada\ olmadı. Genel
başkanlık \ anşını kaybeden Çelebi.
MKYK ıçın ada\ oldu. DYPvöne-
tıcılerının "\ ılmazkardeşlerparti-
>i\önetijor" suçlama<arına karşın.
"\NAP Genel Başkanı Mesut \ ıl-
maz'ın kardeşi Turgut Yılmaz da
MKYK u\elığı ıçın baş\uruda bu-
lundu. MKYK için yapılan baş\u-
ru sa\ısı 160 oldu.
Son ana kadar adı genel başkan-
lık ıçın geçen. ancak aday olmaşan
Lütfullah Kavalarda MKYK'veen
fazla o> la gırniek \e ağırlığını hıs-
settınnek ıçın çalıştı. Kayalar. gece
bouınca delegelenn kaldığı oteller-
dekuli^faalıvetiNurüttü. ^'ılmaz'ın
lOkışılık kontenjanından \ ıldınm
Akbulut. Rüşdü Saracuğlu. Salih
\'ıldınm. Mehmet Keçeciler. Ca\it
Ka\ak. \ehbi Dinçerler. Hüsnü Df>-
ğan,Şadan Tuzcu. Erkan Mumcu \ e
N ılma/ Karako>unlıı'nun
MKYK'vegırmesı beklenıyor.
ANAP tüzüğü gereğı. 50 kışılık
MKYK'\e 5 ıî başkanı seçılecek.
Bölgetoplantılanndaadav göstenl-
nıesi kararlaştınlan Istanbul İl Baş-
kanı ErdalAksm. Ankara II Başka-
nı Mehmet Demirel.Sıvas II Başka-
nı Metin Ba>güneş. Afvon İl Başka-
nı Osman Arslan \e Muş II Başka-
nı Hıkmet Kara\el'ın vanında. İz-
ınır il Başkanı İİhan Ka>a. Çanak-
kale İl Başkanı İlkerGenlik. Balı-
kesır il Başkanı Recep.Adın. Kütah-
va İl Başkanı Ahmet Erdoğan \e
lçel İl Başkanı Emin Oz de
MKYK've adav oldu
Altun istifa etti
Kongre öncesınde lşınÇelebi>e
destek \eren \e Mesut Yılmaz'ın
kazanması durumunda partıden
Alevıler olarak ıstıfa edeceklennı
açıklavan Fermani Altun. genel
başkanlık sonucunun açıklanmasi
üzerıne ANAP'tan aynldı. Altun.
ıstıfasıvla ılgılı olarak bugün bir
basın toplantısı düzenleyecek.
Yeniden genel başkanlığa seçilen Yılmaz, eğilim tartışmasına meydan okuyarak nokta koydu:
ANAP'ta OzaPa veda işaretiA>KAR-A(Cumhuri>etBürosu)- ANAP
Genel Başkanlığı'na >enıden seçilen Me-
sut Yılmaz. partısının 5 olağan kongresin-
de. mısvon tartişmalarını. "muhafazakâr"
egılımlı rakıplerine me\dan okuvarak \ı-
neledı.
Parîı içınde dengelerı korumak v e çatlaK-
lan önlemek ıçın hakkı olmayana. hakkın-
dan fazlasını \ erdiğını. hakkı olana da hak-
sızlık \aptığını ıtıraf eden ANAP Genel
Başkanı .M^sııt Yılmaz. "Bugünden sonra
ANAP'ta 4 eğilim falan >ok. Tek eğilim \ar.
Kimsebana, "Şu çğılimın başıvıın. bueğı-
lımın sözeüsüj üm' di\egelmesin" dedı.
Mesut Yılmaz, kongrede, açıliş konuşma-
sının ardından kür.süyc gelen genel başkan
ada\ı IşınÇelebi'nın konu^masından son-
ra v eniden söz aldı Bu kez genel başkan ada-
'4 eğilim f3İ3n yok' Haksızhkları yinelemeyeceğini söyleyen
ANAP lideri Mesut Yılmaz. "Bugünden sonra
ANAP'ta 4 eğilim falan yok. Tek eğilim var. Kimse bana,
'Şu eğilimin başıyım, bu eğilimin sözcüsüyiim*
diye gelmesin" dedi.
yı olarak konuşan \
r
ılmaz. "Ben Işın Çele- \ unan >'ılma7. sö7İerını şö\ le sürdurdü
bi gibi, he>ecanlanmza değil, aklınıza hitap
edeeeğim" dedı. \ ılmaz. ANAP'ın. kendı
lıderlığı dönemınde başarısız olduöu \o-
lundakı eleştınlerı \anıtlarken. eskı Cum-
hurba^kanı TurgutÖzal'ın genel başkanlı-
ğı dönemınde vapılan \erel seçınılerde ov
oranının yüzde 45ten vüzde 21 e düşmesı
sonucu. üçüneıı partı olduklarını anımsat-
tı. İktidar için hizmetten daha önemli olan
şe\ in. sıyaset vapmak olduğu görüşiinü sa-
"Ö/al gibi bir lider başımızda \e onca
hizmet arkamı/da> ken, üçüncü parti du-
rumuna düşmüsü/. \\ VP olarak hizmet
> apma>a o kadar kendinıi/i adamışu ki, si-
\aset vapmamışı/. \atandaşın a\ağına git-
memişiz.hatırınısormanıı>ı/. Ortadirekdi-
\e başladığımı/ \olda. kararlılıkla > üriime-
mişiz."
1991 \ılında genel başkanlığa geldığın-
de ANAPıçinde4eğilim \e "ISgenelbaş-
ÇIZMEDEN YUKARI
kan ada\ı bulunduğunu" \e anketlere gö-
re ovlarının vüzde 10lara düştüğünü \ur-
gulayan \'ılmaz. kendı döneminde yapılan
üç seçımde ıkıneı partı olduklarını belırttı.
"Bundan memnun değilim. ANAP'ın hak-
kı ikincilikdegil"dı>en Yılmaz. şunlan söy-
ledı
"Ama şimdi ANAP bizim istediğimiz >e-
revaramamışsa. bunun sebeplerini>anüşj er-
de ararsak doğruvu bulama>ız. O zaman
ANAP'ı hiçbir zaman birinci parti >apa-
ma> ı/. 89'daki başarısızlığımızda en önem-
li sebeplerden hirisi, si\asi rakiplerimizin
si\asi ahlaka u\ma\an davranışlarıdır. Si-
vasirakiplerimizANAP'aiftiraettiler. Mil-
leti aldatmak için >apama\acaklarını >aat
ettiler. İşimi/dündendahakolay değil,çün-
kü si\asi hasımlanmızı görünce, diinkü si-
>asi hasımlanmızı mumla
arar olduk."
Yılmaz. iktidar olma konu-
sunda her zamankinden da-
ha kararlı olduğunu \earka-
Miıda 5 >ıllık bır deneyim
bulunduğuııu kavdederek
"Hani o ihtilal ac/i olan
VN'AP'ı baraja gömecek
olanlar. İşteANAPbugün hâ-
lâ > üzde 20 o\ la çelik gibi
avaktadır" dedı Y11maz. şö\ -
le devam ettr
"Bugünden sonra
ANAP'ta 4 eğilim falan jok.
bir tek eğilim \ar: bu eğilim
ANAPeğilimidir. Bu eğilimin
içinde millivetçilik. muhafa-
zakârlık, \tnilikcilik. çağdaş-
lık. sos>al adaletçilik >ar, ser-
best pi> asa ekonomisine olan
inarıc \ar. Bugünden itiba-
ren değişeceğimi sövledim.
Değişeceğim şe>ler \ar: değiş-
meveceğim şevler var. Hır-
sızlarla kav gada değişmeye-
eeğim. 5 yıldan beri bu parti
bölünmesin dive, o 4 eğilim-
li mozaik bozulmasın dı\e.
Ozal'ın eseri vıkılmasın di-
ye. hep dengeleri korumaya
çalıştim. Hakkı olmav anlara
hakkından fazlasını \erdim.
hakkı olanlara hakkını ver-
medim. Ama bugünden iriba-
ren beni genel başkan seçer-
seniz, hiç kimse benim kar-
şıma 'Ben şu eğilimin bası-
> ım. ben bu egılimın sözcü-
süyünı' divegelmesin."
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR
"Hatıralarda ve Htkâyelerde
ADALAR" krtabı, Bizans'ın Prens
Adalarj adını verdiği istanbul ya-
kınlarındaki Adalar üzerine ya-
zılmış öykülerden parçalar ak-
tarıyor. Ozer Kangür. 'Büyüka-
da Kültür ve Yardımlaşma Der-
neği" yayınları adına hazırladı-
ğı ADAU\R kıtabına: Yahya Ke-
mal'ın. Yakup Kadri Karaos-
manoğlu'nun. Halid Fahri
Ozansoy'un. Ahmet Rasim'in.
Sait Faik'ın. Hüseyin Rahmi
Gürpınar'fn ve Adalar'da yaşa-
mış yazarların anılarını almış.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu,
1965 yılında Hayat Mecmu-
ası'nda, Adalar'ın 1930'lu yıi\a-
nnı anlattıktan sonra şunlan söy-
lemiş: "Şımdi. o devirden bu
yana ne kaldı bılmıyorum. Âşık-
lar Yolu 'ndan hâlâ geçenler var
mıdır? Vıran Bağ a hâlâ uğrayan-
lar oluyor mu? Hıç zannetmem.
Söylendiğıne göre, Büyükada
darala darala bırkaç dans ve ku-
mar salonundan ıbaret kalmış-
tır ve buranın havasında artık
vahşı bırzencı müzığının çığlık-
lanndan başka bır ses ışitilme-
60 yıl sonra Viran Bağ
mektedir."
Yakup Kadri'nin bu satırlarını
okuduktan sonra, önünden de-
falarca bısikletle geçtığim Viran
Bağ'a. ipek ve kızkardeşı Fe-
za'yla gitmeye karar verdık. Sa-
bahın erken saatlerınde kalktık.
Nizam Caddesı'nden yürüye-
rek Dıl Burnu'nu dolaştık. Sabah
kahvaltısını, çamlar arasındaki
ADATAŞ devre mulkün çay bah-
çesinde yaptıktan sonra Vıran
Bağ'a doğru yola koyulduk.
Viran Bağ, Büyükada'nın mer-
kezine 7 kilometre kadar uzak-
lıkta. Burada şımdı bır çay bah-
çesi ve ev yemeklerının yapıldı-
ğı bir kır lokantası yer alıyor. En-
fes bır deniz ve kır manzarası-
nın göründüğü Vıran Bağ'da
oturmadan. aşağıya, sahıledık
bır yamaçtan ındik. "Hasan's"
adlı tesıslerde denize girdık
Sonra yeniden Vıran Bağ'a tır-
mandık.
YahyaKemal, "VıranBağ"şi-
ınnde, burayı şu mısralarla an-
latıyor:
"Tepelerden yaza ettıkde ve-
da
Sızlıyor bağrımın üstündekı
dağ
Seni hatırlıyoruz Vıran Bağ
Acı duymuş diye aşkın tadı-
nı
Hepimiz sevdık o solgun ka-
dını
Ve o gun rahibe koyduk adı-
nı"
Vıran Bağ'da dün sabah do-
laşırken bağlardan eser var mı
diye dikkatle araştırdık Bır kü-
çük bahçe ıçınde. o günlerı tem-
silen kala kala dört bağ kütuğu
kalmış. Eski. terk edıimış bır taş
ev. yıkılmış ve yanmış bır kalın-
tı dışında Viran Bağ'dan pek bır
eser kalmamış. Büyükada'nın
bu bolgesı. butün vıran görun-
tusune rağmen eskının ozellık-
lerını hâlâtaşıyor. Istanbul'u sa-
ran yapılaşmadan sonra çam
cmanları arasındaki bu guzel
doğa ınsanın ıçine ferahlık ve-
rıyor. Adalar. 1980 sonrası ya-
pılaşma, resmı devlet araçları-
nın gereksız yere kullanılması.
hâlâ alttan alta devam eden ku-
ralsız ınşaatlara rağmen. istan-
bul'un en az tahrip edılen yer-
lerınden. Yakup Kadri'nin.
1930'lu yıllara bakarak umut-
suz bır üslupla tasvır ettıği Bü-
yukada. 60 yıl sonra hâlâ dıre-
nıyor ve Istanbulluların sıcak yaz
aylarmda nefes aldığı yerlerden
bırısı olma ozellığinı koruyor.
Yahya Kemal'lerın, Ahmet Ra-
sim'lerın salıncaklara bınıp şıır-
ler ı-omanlar yazd/ğı bu güzeıım
doga parçası. tarıhte bırçok sa-
natçımıza ılham kaynağı olmuş.
Yahya Kemal. Yakup Kadri'yı
bır gun 'ada 'da eşek üstünde
"Buyuk 7l/r"gezısınden gelırken
gordügjnde şu mısraları yaz-
mış.
"Vaktakı emrı hak cebelı nur-
dan gelir
Yakub eşeksuvar olarak
Tur'dan gelır"
Abdülhak Şinasi Hisarda Bü-
yükada âşıklarındandı. Bıryazı-
sında o günlerı şöyle dıle getır-
miş: "Rumelihisarı 'ndan adaya
geldiğim günler vapurdan ıske-
leye çıkarçıkmaz. buranın ken-
dıne mahsus denız havalı rüz-
gârlan-güya beni tanımışlar ve
sevınıyorlarmış gibi- etrafımı sa-
rarak. boynuma sarılarak bana
adanın selamlarını söyler ve va-
itlerını sunardı. Bu rüzgârlan yü-
zümde, gözümde,- taranmış
saçlarımızın nizamını. ustumu-
zün başımızın, ıntızamını bo-
zan- sevdalı eller gıbı duyar ve
birden bıre denize dalmış ada-
nın mutlu hayatına gırmiş oldu-
gumu ve su ıçınde nasıl butun
denızın vucudumuzu buyulttü-
ğunu sanırsak, öylece beni ta-
mamladığını duyardım."
Vıran Bağ'ın. 1996 yılının bır
Ağustos sabahı gezıp dolaştık-
tan sonra. o günlerdekı kadar ol-
masa bıle hâlâ çekıci ve güzel
olduğuna karar verdık.
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Bu Gece
Ne Ankara'nın ve hele ne Istanbul'un haberi, bilgi-
sı vardı olanlardan ve de "bu gece"y\e balayacak
olacaklardan. Oysa bu gece "dağlarda tek tekyanan
ateşlerin" az ötesinde, "nasıl ve ne zaman geleceği-
ni bilmedenlgüzel ve rahat günlere inanan" şayak kal-
paklı adamın "gülen bıyıklarıyla duruyorken mavze-
rinin yanındajbirdenbire beş adım sağında" O'nu gö-
recegı geceydi... Bu gece, "Türkün makûs talihinin"
son karanlık gecesıydı ve şafakla birlikte Aydınlanma
başlayacaktı.. Mustafa Kemal, saatı sorduğunda
"Paşalar 'üç' dediler". Türk topçusunun ateşi saat
5.30'da başladı!
"Baylar, 26 ve 27 Ağustos günlerinde, yani ikigün
içınde, Afyonkarahısar'ın güneyınde 50 ve doğusun-
da 20-30 kilometre uzunluğunda bulunan berkitilmiş
düşman cephelerını düşürdük. Yenilen düşman or-
dusunun buyuk kuvvetlerinı 30 Ağustos 'a değin, As-
lıhan yöresınde çevirdık. 30 Ağustos 'ta yaptığımız sa-
vaş sonunda (Buna Başkomutan Savaşı adı veril-
miştir) düşmanın ana kuvvetlerini yok ettik ve tutsak
kıldık. Düşman ordusunun başkumandanlığını ya-
pan General Trikopis de tutsaklar arasındaydı. De-
mek, tasarladığımız kesın sonuç beş günde alınmış
oldu" der Mustafa Kemal Söylev'ınde bu gecenin
aydınlanmasını anlatırken...
"Ataturk-BırMılletın Yeniden Doğuşu" adlı yapıtıni
da Lord Kinross, çok sonraları ve beş yıllık aralıksıi
çalışmalarının ardından şöyle diyecektir; !
"(...) Bir karşı taarruza ğirişmeyı denedı, fakat as-:
kerlerı arkasından gelmek istemiyorlardı. Böylece, d
ölüm vadisinde bır Türk taburuna esir düştü. Haci
Anestis'/n görevinden atıldığını veyehne kendisinın
başkomutanlığa atandığını ancak çok sonra öğrene-
bildı Trikopis."
Kinross, bir Ingılız... Kinross bir eski düşman! Ve o
Kinross utkun Mustafa Kemal Paşa ile yenik Triko-
pis'in karşılaşışlarını anlatıyor;
"(...) O, Yunan generallerinin kılıklanna ve maiyet-
lerınin yaptıkları kötülüklere hiç önem vermiyor. Tri-
kopis, onun bu askerlik oyunundaki rakıbi. (...) 'Sa-*
vaş bır talıh oyunudur, General' dedı. 'Bazen en us-
tası da yenilir. Sız bir asker ve şerefli bir insan olarak
elinızden gelenı yaptınız.'"
Dönüyoruz Söylev'e;
"Baylar, Başkomutan Savaşı'nın sonucuna değin,
her gün büyuk başanlaha geljşen saldınmızı resmi bil-
dinlerde çok önemsiz savaşlarmış gibi gösteriyorduk.
Çünku düşman ordusunun tümünü yok edeceğimi-
ze güvenımız vardı. Bunu anlayıp düşman ordusunu
yıkımdan kurtarmak ısteyeceklerın yeni girişimlerine
meydan vermemeyı uygun görmüştük."
Gerçekten de. Büyük Taarruz'un başlamasından on
gün sonra, "müstevliler" istanbul'dan mesaj yolluyor-
lar Mustafa Kemal'e. Sevr'in bazı hükümlerinin "yu-
muşatılması" amacıyla kendisiyle görüşebılecekleri-
ni "tebliğ edıyorlar"'.
Mustafa Kemal Paşa yanıtlıyor;
"Anadolu 'daki Yunan ordusu, kesln olarak yenil-
miştir. (...) Anadolu ıçın herhangi bir görüşmeye ge-
rek kalmamıştır"\l\
Alıyor Lord Kinross;
"(...) Lakın, Mustafa Kemal'in düşmanlan, hâlâ
ayaktaydılar, bunlardan biri: 'Nedır bu gürültü, patır-
tı? Müttefıkler Izmır'i bıze nasıl olsa vereceklerdi', di-
ye homurdanıyordu.
"istanbul'da ıse (...) Ortada genel birşüphe ve ka-
ramsarlık havası vardı. Çoklanna. Anadolu'da baş-
layan taarruz delıce bır iş gibi gelıyordu, savaş üze-
rıne tek bılgı kaynağı Yunan resmi tebliğleri idi. Yu-
nanlılar, şehrın kuluplennde, Mustafa Kemal'in ezil-
mesı şerefıne şampanyalar patlatıyorlardı. Esırdüş-
tüğü söylentisı bile çıkmıştı.
"Sonra bır gün, gerçeğın, en iyimser haberieri bi-
le geride bırakmış olduğu anlaşıldı."
Sonunda. Mustafa Kemal'in Kalpaklıları, doludiz-
gin izmır'e ulaşacak ve o Müttefikler'in Izmir limanın'
daki Fransız Edgar Quınet zırhlısından bir telgraf ala-
caktı. Müttefikler, kentin Türk ordusuna teslimi için
"Konsolosluklarına talimat verdiklerini" yazıyor ve
Mustafa Kemal'in karşılanacağı yeri bildirmesıni isti-
yorlardı!
Son sözü. bırakalım Kinross söylemiş olsun;
"Mustafa Kemal, yumruğunu masaya indirdi: 'Ki-
mın şehnni kime veriyorlar' diye bağırdı"'.
Ana fikir: 'Bu gece'nın sabahı, her karanlığın bir
aydınlığı vardır. -
Ana fikrin ana fikri: Kanla kazanılan aydınlığı ka-
ranlığa teslim etmek ısteyenlerden sorulur: "Kimin
aydınlığını kıme kararttınyorsunuz?"
Çelebi, Yılmaz'ı eleştirdi
"ANAP'ın üstünde
ölü toprağı var'
:
ANK.AR.A (Cumhurivet
Bürosu)-ANAP 5. Büûik
Kongresi nde Mesut Vıl-
ma/'a karşı ada> olan sos-
val demokrat kökenli Işın
Çelebi. havalının "Birelin-
de bilgisavar. bir eiinde ku-
ran olan insaniar" olduğu-
nu vıneledi s Cumhurbaş-
kanı TurgntÖzarın mırasi-
na sahıp çıkarak. Mesut Yıl-
maz \e ANAP vönetımını
eleştiren Çelebi. "Bizim ba-
siretimiz bağlanmış, üzeri-
nıi/e ölü toprağı serpilmiş.
Halk, söz değil icraat isti-
_vor"dedı Çelebi. starüko-
cu olmakla >uçladığı \'ıl-
maz'j ~Denenmişi.>eniden
denemek. \akit kav bıdır. Ba-
şarısız olan gider. Israr eder-
seniz bu koltuk. heın size,
hem milletevükolur"dı>e
^eslendı
Mesut ^'ılmaz'a kar^ı
Yozgat Mıllet\ekılı Lürful-
lah Kavalar ıle anla^ama-
\ ınea tek başina rakıp olan
Çelebi, kongrede. ANAP'ta-
kı vönetim anlayışını eleş-
tirerek delegelerden destek
aradı.
Gazetelere verdiği ılanla
para karşılığı yaklaşık 100
genci kongre salonuna ge-
tıren IşınÇelebi'nın.ogru-
bun dışında yaklaşık 10 bin
kişının bulunduğu salondij
destek bulamadığı gözlen^
dı. ANAP vönetiminin ik=
tidarsızlığının oy kaybınd
neden olduğunu ve laftan
başka bır şey üretilmediği-
ni ilen süren Çelebi. kong-
rede vaptığı konuşmada.
" Vatandaş. icraat tsthor. OyT
sa bizim üzerimize ölü topr
rağı serpilmiş. Kendimizi ik;
tidarsızlığa mahkûm edi\(H
ruz. Diğer partilere benziyo-
ruz" dedi
Mesut ''ıılmaz'ın "Birin-
ci parti olacağız" iddiasını
anımsatarak. yüzde 45'ten
v üzde 20 lere düşen o> ora-
mnı örnek gösteren Çelebi,
bu duruma razı olmadığınî
söyledi.