06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 AGUSTOS 1996 PAZAR I P U R ^v , görkemine tutkun v ^ gencerelerinize, dünya kalitesinde kavramının tum TUM SEÇKIN MEFRUŞATÇILARDA Çağdaş Karagöz ve Çağdışı Televizyon PENCERE TAÇ ANA BAYİLERİ ZORPAŞ İSTANBUL (0-212) 520 67 33 Pbx Faks: (0-212) 5I2 17 12 ZORLU DENİZLİ (0-258) 265 06 34 - 264 93 34-35 Faks: (0-258) 265 08 33 ZORLU TRABZON (0-462) 322 28 97 - 321 23 73 Faks: (0-462) 321 96 34 METİN ERKSAIS Türk Karagöz oyunu perde- si ve televizyon camı arasında. eşdeğer hir görünüş ve benzer- lik vardır. Karagöz oyunu per- desinin ve televizyon camının dıkdörtgen boyutlan. perdeye vecamaarkadan yansıtılanışık. renkli ve devinimli (hareketlı) görüntüler. konuşmalar ve mü- zik "çağdaş Karagöz" \ e "çağ- dışı televizyon"un biçimsel ve teknolojik ortaklaşa öğcleridir. Ne var ki: yedı v üzyıl önce olu- şan "çağdaş Karagöz" oyunu- nıın düşünsel ve varatıeı yapı- sı. mega. süper. ııltra. "çağdışı televizyon~un düşünsel vevara- tıcı >apısından vedi vüzvıl ıle- ri bır gelişmişlık \e uygarlık düzeyindedır Türk Karagöz oyununıın ba- şında Karagö?cünün. Karagöz oyununun amacını. işlevinı.gö- revini. öde\inı açıklamak için söyledığı önsözün düşünsel bo- yutlan. çağdaş Karagöz \e çağ- dısı tele\ izyon arasındaki geliş- mışlik ve uygarlık dengesinin ters orantisını vurgulayan açık bırgöstergedir. Önsözde Kara- gözcü şöyle der: "Perde Kur- dum Bezm-i İrfana Safa Gös- termeye// Şem"a Yaktım Suret- İbretnüma Göstermeye // Her Dakika Calib-i Hayret Menazır Arzeder // Bir Temaşa Hane-i İbretnümadır Perdenıiz." Bu dört di7enın şimdi konuştuğu- ınuz Türk diline çevirisi şöv le- dir: "Perde Kurdum Bilmek is- teyenlere Bil;>elik Göstermeye// Işık Yaktım Oğreten Görüntü- ler Göstermeye // Her Dakika Şaşırtıcı Görüntüler Gösterir // Oğreten Bir Seyirlik Konutu- dur Perdemiz." Bılgelikleranlatmak. öğreti- lergöstemıek "kârnkadinı Ka- ragöz oyununun". "başı Ne so- nu olmayan öğrenmeyi". "oku- mayı ve yöntemli düşünmeyi öğütleyen Karagöz oyununun"; adı. tanımlaması. nitelıği ve amacıdır Karagöz oyunu. gül- mek ve eğlenmek için Karagöz oyunu sevredin dıye başlamaz Karagöz oyunu: seyredin. bilin veöğrenin diye başlar. Karagöz oyunu. bilmek istevenlere bil- gelikleranlatmak. öğrenmek is- teyenlere öğretmek için başlar ve seyredilir. Yayın. gösterive seyirlik ara- C! olaıı telev izyonun üç tür ya- yın ışlev i vardır: Haber. kültür. eğlence. Tele\ izyon yayıni bu üç tür ışlevi av n ay rı yapar ya da iki. üç işlev i birleştirip yapar. Doğrusu ve yapılması gereken. bu üç tür işlevin bir arada yapıl- masıdır. Türkiye Cumhunyeıi sınırlan içinde yapılan televiz- yon yayınları bu üç tür işlevden yalnızbirisinı.öbürikisinın ye- rine yapar. Türk lele\ izyonlan- nın yavınları eğlence. eğlence. eğlence olarak gerçekleşir. Yir- nıi dört saat birimlik bir tele- vizyon yayını içinde. haber ve kültür yayınlanna bir ya da ikı saatlik bır siire ayrılır. Devlet. siyasal yetke bildirilen. reklam- laryan ve ek yayınlardır. Tele- vizyon bu yayınlannı üç türte- ınel işlevinin kapsanıı içinde yapar. Karagöz oyunu >a da "hayal oyunu" şimdilerde herkesın kendi aklma. kendi bilgisine. "kendi meşrehine" göre yo- rumladığı tasavvuta ılişkin "ta- savvufî" dü^ünsel bır anlamda başlamı^tır. Karagöz oyununun tasavvuta. düşünceve. bilgiye. öğretnıeye ilişkin yoğun anlamı zanıan içinde yavaş vavaş aza- lıp bu bilgilendirme v e öğretme anlamı: siyasal. toplumsal. eko- nomik bir yergiye dönüştüğü dönemde bile Karagöz oyunu tümüyle bir eğlence aracı de- ğildir. Karagöz oyununun bu eğlence dışı. ciddi konumunun en güçlü kanıtı. çok bağnaz ve tutucu dinsel bir düsünce yön- temi olan ünlü şeyhülislam Ebussuud Efendi'nın 11490- 157.1) bir fetvasıdır. Fet\a şöy- ledir -Bir gece bir toplantıda Karagöz oyumı oy natilsa. inıanı ve hatip olan ve o toplantıda bu- lunan kinısekr o o\unu se>ret- seler. şeriata göre imamlıknn ve hatiplikten çıkartılnıaları gere- kir mi? Elcevap: Eğer bilgilen- mek ve öğrenmek için se> retti- lerse ve se> rettikleri üstünde j e- terli bir anlamda düşündüler- se, olmaz." Ebussuud Efendi. şimdi ya- şasaydı. Türkiye"de yapılan te- lev izyon vayınlannı görseydı. imamlar \e hatipler ıçin vöne- timsel kararlar verıııek yetkisi elınde olsaydı. Türkiye'de ya- pılan televizyon yayınlannı seyreden imam ve hatipleri haklı bir neden ve da\ranışla hemen göre\ lerinden alırdı. Çünkü Türkiye'de yapılan tele- vizyon yayınları: bilgılendir- ınek, öğretmek ve yayınların üstünde düşüııülıııesi için ya- pılmaz. Türkive'dekitelevizvon yayınları yalnız ve şalnız eğ- leııdimıek için vapılır. Türk Karagöz oyununun oluşmasına. yaratılı^ına ilişkin birçok söylcntılcr (rivavetler) vardır. Bu >ü>lentiler şııııdive değin Türk uygarlığının birçok bölüınlerine karşı \ar olan. bi- lerek ve i>te_verek yapılan bü- \ük bir bılisi/lik ıcahillikl ve aymazlık ıgafillik) içinde: ta- rihbiliııı. >unattarilıibiliın. ede- biyatbilim.edebişattarihibilim. düşüncebilim, düsüncetarihibi- lim. toplumbılim. tivatrobılim. ruhbılıın. göstergebilim (semi- ologv). topluıııölçerbilim (so- ciometıy). görüngübılim (phe- nomenology). insanbilim (anthropology ı. toplumsalin- sanbilim(socialanthropology). toplunısalruhbilinı (social psychology). mizahbilim (hu- morology). halkbilim (ethno- logv). dilbiliınlphilolog)). söz- cükbilim (etymology). neden- bilim (etiology). budunbilım (ethnographv I kapsamında bı- limsel yöntemlerle araştınlma- mış. düşünülmemiş ve kuram- sallaştırılmamıştır Örneğin. Türk Karagöz oyu- nunun biçimsel tanımlanınasın- da Karagöz o> unu üstünde dü- şünenler yanlışlar yaparlar. Bu uzmanlar. Karagöz o>ununa •*gölgeo\unu"derler üölgenin "sözcük" anlamı şudur: "Sa>- danı olmayan nesnelerin ışığın geçmesine engel olması sonucu ışıklı düzeyde oluşan karanlık." Karagöz oyununda görüntülerı o'.uşturan nesneler saydamdır ve renklidir. Arkadan yansıtı- lan ısık saydam nesneden geçer ve görüntüyü ışıklı düzeye ka- ranlık bir gölge olarak değıl. renkli birgörüntü olarak yansı- tır. Karagöz oyunu olgusu üs- tünde kuramsal düşünceler oluşturanlar da yanlışlar yap- mıslardır. Türk Karagözo> unu. resım ve heykeli yasaklayan dinsel birdüsünce ortamı için- de oluşmuş. yaratılmış ve var olmuştur Türk Karagöz oyunu- nun biçimsel özgünlüğü dışın- dabaşönemı veözellığı budur. Resim \e heykel yapmayı yasaklayan dinsel bir düşünce olgusu içinde oluşan, resim ve heykel gibı iki yasaklı plastik sanatın varlığını sürdüren Türk Karagöz oyunu: düşünsel ve bi- çimsel. büvük ve devingen bir aydınlanma düşüncesini. an- lamlı ve direngen bır başkaldır- mayı simiîeler. ^'unus Emre (1237-132İ). MevlanaCelaled- din (1207-12731. Bektaş Veli (1209-1271). Simavnalı Bed- rettin (1354-1420) gıbı büvük Türk düsünürleri. Türk Kara- göz oyununun oluşmasının dü- şünsel etkenlen ve kurameılan- dır. "Alıcısı olmayan "meta'nın (malın) satıcısı olmaz" gibi tica- rete ilişkin birtanımlamayı.dü- sünceyi ve uygulamayı hiçbir anlamda "meta" olmayan tele- vizyon vayınlarına yaraşır bır düşünce yöntemı durumuna ge- tirmek. "Marifet iltifata tabi- dir"gıbi son derece \ anlış. teh- likeli vezararlı bır tekerlemeyı televizyon yavınlannın kuralı yapmak. Türkiyedeki televiz- yon yayınlannı düzenleyen ve hiçbir işlerliği olmayan Telev iz- yon Yasası'na "televizyon va- vmlarında belli oranlarda kül- tür programlan yapmakzorun- luluğu" maddesi koymak. akıl- bi Igi-düşünce-yetenek-beceri nitelık ve nicelığınde olması gereken televizyon yayınlannı tümüyle yabanıl (vahşi) bır ti- caret alanı olarak alaılamak. te- lev izyon kanallarında sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti dev leti. Türk ulusu v e Türk ül- kesi karşıtı örtülü ve örtüsüz ya- yın yaptırmak. "Şeyhin kera- meti kendinden menkul" l ken- di üstünlüğünü kendi söyleven) sözü uyarınca. sıradan. uyutan ve küitürolgusuyla hiçbir ılgi- si olmayan bir telev izyon kana- lına. boş bır sav la "kültür kana- b"adını vermek. "kamuyayın- cılığı" sözünü ikide bir öne sür- mek. Türkiye dekı nıafya örgüt- lennin en tehlikelısi. zararlısı ve kötüsü olan "İstanbul kül- tür mafyası"nın televizyon ka- nallarında Türk devleri. Türk ulusu. Türk ülkesi. Türk kültü- rü düşmanlığı yapmasını sağ- lamak. kültür olgusuyla hiçbir bağlantısı olmayan -çağdışı te- lev izyon"un açık birgöstergesi- dir. ' Karagöz oy unu oynatıcısıtek bır kişidir. Yardımcısı ya da çı- rağı olan Karagözcü çok azdır. Karagöz oyunu oynatıcısı per- desini kurar. Perdeye yansıtıla- cak ışığı hazırlar. Karagöz. Ha- civat ve oyundaki başka birçok kişinın uzun çıtalara çakılmış saydam deriden renkli görüntü- sünü ellenyle kolayca alabile- ceği yere koyar. Defiyle eşlik ederek girişlik ve oyun sırasın- daki şarkılan söyler. Akıl. bil- gi. düşünce. bellek. yetenek ve becerisiyle. oyundaki her kişi- nin görüntüsünü ayn bir ses to- nu v e taklitle doğaçlama olarak konuşur. Kendi ya da çırağı oyunun sonunda seyircılerden gönüllennden ne koparsa vere- cekleri parsayı (paral toplar. Televizyon kurumlannın ve kuruluşlannın genel müdürle- ri. genel müdür vardımcıian. daire başkanları. daire başkan vardımcıian. bölge müdürlen. bölge müdür vardımcıian. mü- dürleri. müdür vardımcıian, da- ire başkanlan. daire başkan var- dımcıian, bu kişiierin sekreter- leri. yönetim. denetim. yapım ve yönetiınsel I idari ı ışlerde ça- lışanlan. yazarı. çizeri. \arata- nı.yapımcısı. yönetmeni. oyun- cusu. spikeri. yorumcusu. dub- laj yönetmeni. dublajcısı. ka- meracısı. ışıkçısı. dekorcusu, şarkıcısı. çalgıcısı. teknisyeni v e daha yüzlerce ve binlerce ça- lışanı vardır. Televizyon ku- rumlan ve kuruluşlan. dev let- ten ve ilan geliri olarak resını ve özel kuruluşlardan kaırilyonlar- capara alırlar. Türk Karagöz oy unu. oyııa- tıcısının "\a Hakk" deyişivle başlar. "Çağdaş Karagöz ve Çağdışı Televizvon"başhklı bu vazının Türk televizyon yavın- lannın: eğlence. eğlence. eğlen- ce olarak gerçekleşmesi karşı- sında "^'a Hakk" deyişivle bit- mesi gerektir. Fili Yuttu Bir Yılan... işkence konusu basın yayının demirbaşıdır, bit- mez tükenmez, sürer gider... Doğal sayılmalıdır... Niçin?.. Çünkü bu toplum 'Karakolda ayna var' diye türkü yakmış, dayağı doğal saymış; askerde üst astını, okulda öğretmen ögrencisini, dükkânda usta çırağı- nı, evde baba çocuğunu, evlilikte koca karısını döv- meyealışmış... Dayak, korkutma. baskı ve falaka kültürü topluma sinmiş, tarihimize istiflenmiş... Mahalle mektebinde sınıfın duvarına 'falaka' asan bizdeğil miyiz!.. Kutsal kitabımız, erkeğin karısını helalinden döv- mesini öğütlemiyor mu!.. Hocanın ve kocanın vurduğu yerde gül biter... Kızını dövmeyen dizini döver... Dayak cennetten çıkmadır... Ya işkence?.. Geçmişimizin bize yüklediği işkence kültürüne bir de Amerikan televizyonlarından yansıyan şiddet, kan, öldürüm, çılgınlık. cin. peri, kung-fu. tatemi, karate, cadı, terminator. şeytan. azrail vb.'nin bilgisayarlı ma- salları karışmadı mı!.. Toptan hastalandık, çıldırmak üzereyiz, elimize birini geçirdik mi vay ve vah hali- ne!.. • Öykü bu ya Afrıkada, devletlerin gizli örgütlerin- den seçilmiş timler arasında bir yarış düzenlenmiş. Yarışın konusu: Her devletin timi, vahşi arazi ortamında bir zürafa yakalayıp getirecek... Niçin?.. Bilindiği gibi zürafa çok hızlı koşar, yakalanması güç bir hayvandır. Yarış başlamış. llk sıra Iran gizli örgütünün kara sanklı timindeymiş. Acem komşumuzun en yetkili, hızlı ve uzman ele- manları işe başladıktan 8 saat 47 dakika sonra gü- zel bir zürafayla dönmüşler. Ardından Israil'in ün\ü gizli örgütünün deneyimli elemanları ortalıktan kay- bolmuşlar: 2 saat 35 dakika sonra yakaladıklan seç- me bir zürafayla gelmişler. Amerikalı gizli örgüt ele- manları rekoru 1 saat 55 dakikaya indirmişler. Sıra Türklere gelince herkeste heyecan doruğuna çıkmış... Bizimkiler. hakem tabancayı patlatır patlatmaz, son hızla bir semt-i meçhule yönelmişler... Ama saatler çabuk geçiyor... 3 saat... 5 saat... Bizimkilerden ses seda yok; gece basmış, tanye- ri atmış, güneş doğmuş... Öğle vaktine doğru bizim gizli örgüt elemanları yanlarında bir fil ile görünmüşler... Fil perişanmış, kulakları yaralı, dişleri kırık, hortu- mu düşük, sağa sola yalpa vura vura zorlukla yürü- yormuş... Hakemler demişler ki: - Bu ne biçim iş!.. Biz sizden zürafa istedik, oysa siz kocaman bir fil getirdiniz... Ama, beklenmedik bir şey olmuş, fil telaşla: - Hayır, hayır... diye çırpınmaya başlamış, ben fil değilim, vallahi billahi değilim, ben zürafayım, ger- çekten birzürafayım... . . . . . if . . . . . . . . Mizahın el atmadığı konu yok... Faili meçhul cinayetler ve işkenceler ülkesine dö- nüşen Türkiye'de, gün geçtikçe cehennemleşen ya- şamın dudaklarına bir gülücük iliştirmek zorundayız. Halkın mizah gücü her şeyin üstesinden geliyor... Ne demiş atalarımız: Güleriz ağlanacak halimize!.. Boşuna mı söylenmiş bu laf?.. / \ İTHAL KLASİKCD- LER PERAKENDE 280.000. TL. TOPTAN 2 00.000. TL. CCRETSİZ BROŞÜR GÖ\DERİÜR. MfZtK ADRES :SELANIK CAD. 28/23 06650 KIZILAY-ANKARA TELEFON 413 43 78-79 FAKS 419 43 80 HOTEL FLAMİNCO \Tel: 0.266 İ24 26 32, Faks: 0.266 324 08 53 • ÖZEL PLAJ • YÜZME HAMZU (ÇOCUK HAVUZU) • SABAH. AKSAM ZENGİN AC'IK BÜFE • 200 KİŞİLİK KLİMAL1 RESTAL'RANT • FLAMİNGO BARDA HER ÜECE CANLI MÜZİK İKİ KİŞİLİK ODADA KİŞİ BAŞ1SA GÜSLÜK 2.450.000.- TL FİYATLAR YARIM PANSİYON OLUP VllNİMUM 3 GECE KONAKLAMA İÇİN GEÇERLİDİR. 0 - 6 Yaş FREE 7-12 Yaş"n50İNDİRİMLİDİR. BALAYI ÇİFTLERİNE ÖZEL İNDİRİM (3 GÜN KAL. 2 GÜN ÖDE) AYVALIK - Sarımsaklı'da HOTEL FLAMİNGO 1996 Yaz Sezonunda ilk kez sizlere hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyor. ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle