03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»YFA CUMHURİYET 13AĞUSTOS1996SALI HABERLER Fafoya roketli saldırı • İSKENDERUN ((«ımhuriyet)- Uatay'ın D3rtyol ilçesi Sjncan Köyii yj<ınlarındaki Payas bddesıne öncelcı gece roketh sa<dında bulunaın bir grup. ebktnk trafosurnu havava uoJrdu. Korucularla bir süre çarışan teröristler. güvenlik giçlerinin olay yerine gdtnesi üzerine kaçiılar. Ç:tışma sırasında. dağlık ahnda pikniktenı dönen mmbüs şoförü "Yeter E^ıüm'ün yaral.andığı öjrenıldi. Traîik kazaları: 25ÖIÜ • Haber Merkea - Yurdun çe>ıtlı bölgelerinde me>dana geen irafik kazaJarında 25 İcisi öldü. 53 kişi de yaralandı. Konya-K.araman karayolunda yine kamyon ile yocu otobüsü çarpıştı. Kazada bîri başkomiser4 kişı öldü. 4'ü ağır 34 kişı de yaralandı- Jskenderun'da freni patlayan tır virajı alamayarak 25 rnetrelik uçuruma vuvarlandı. kazada iki kişi öldü. dört kişi de yaralandı- Cezaevi fabnika oluyor • BİTÜS(AA)-Bitliste 1984yılındayap>ımına başlanan ve 1989 yılında bitınlen E tipi cezae\i. amacı doğrultusunda faaliyete geçmezken. tekstil fabrıkası olarak degerlendırılmesı gündeme geldi. Bitlis Valisi Şükrii Kocatepe. Merkezi Ankara'da bulunan Bitlis Eğıtim ve Tanıtırn V'akfı (BETAV) Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Özgür'e bina hakkında bilgi vererek. cezae\ini tekstil fabnkası haline dönüştürme girışımlerini destekleveceklerini söyledi. Özsöz'de değişiklik yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakanlık Basın Müşaviri NazırÖzsöz'ün sağlık durumunda bir değşiklik olmadığı bildirildi. Geçirdiği trafik kazası sonucu Sevgi Hastanesi Yoğun Bakın Ünitesi'nde tedav i altına alınan Nazır Özsöz'ün sağlık durumunda herhangı bir değişiklik meydana gelmediği öğrenildi. Sevgi Hastanesi"nden yapılan açıklamada, Özsöz'ün suurunun kapalı olduğu, solunumun makineyle desteklenerek medikal teda\isine devam edildigi belirtildi. Sıvas'ta sel baskını • SIVAS(AA)-Sıvas'ın Ulaş ilçesine bağlı Küpeli köyü. önceki gece aniden bastıran yağmur sonrası sular altında kaldı. Ulaş Kaymakamı Ugur Turan. selden 145 küçükbaş ve 2 büyükbaş hayvanın telef olduğunu. yaklaşık 30 ton buğda>ın da zarar gördüğünü bildirdi. Köye ait ekili aîanların bir kısmının sular altında kaldığını belirten Turan. "70 hanelik köyde. şu ana kadar yaptığımız hasar belirleme çalışmalannda. 6 \atandaşımızın maddi hasar kavbı \ar" dedi. Divriği Samancıderesi mevktinde de yağışlar 10 köye zarar verdi. DüZYAZI Aleviler RP'yi îstemiyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Haeıbektaş \e Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri. RP'lilerin bu hafta başlayacak Hacı Bektaş Veli törenlerine katılmaması için başlattıkları kampanyayı sürdürüyor. Pir Sultan Abdal Külrür Denıeği Genel Başkanı Murtaza Demir. RP'nin şeriatı kurumlaştırmaya çalışttSmı belirterek. "RP, AJeviler'in gözünde meşrulaşmaya çalışıyor. Taki>ye vöntemini sürdürmeye kararlı, şeriatçı anlavıştaki bir partiyi meşru göremeyiz. Şeriatı kurumlaştırmava çalışan bir partiyi Hacı Bektaş Veli şenliklerinde görmek istemiyoruz" diye konuştu. 'Laiklikten ödün yok RP'yi "Sıvas katliamından >ana zihııiyt'tin temsilcisi"olmakla suelayan Haeıbektaş \e Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri. RP'lı Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın Hacı Bektaş Veli törenlerine katılmasını istemediklerıni bıldirdıler. Pir Sultan Abdal Derneüi 'Laik olmayanlara yer yok1 Pir sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Murtaza Demir, Hacı Bektaş Veli törenlerinde RP'lileri görmek istemediklerini belirterek "Alevi-Sünni yurttaşlar arasında gerginlik çıkmasını istemiyoruz. Laik ve demokratik olmayanlar aramıza katılmasınlar" dedi. Genel Başkanı Demir. laik ve demokratik hukuk de\ leti ilkelerinden ödün vermeyeceklerini belirterek. "RP'nin Alevi derneklene karşı tav rı belli. RP takjvve uvgulamasını sürdürmekte kararlı görünüvor. Bu nedenle bunları Hacıbektaş'ta görmek istemivoruz. Açıkça davet etmivoruz. Gelirlerse Alevi- Sünni > urttaşlar arasında kargaşa olur"görüşünü dıle getirdı. Demir. RP'yı "meşru" bir parti olarak görmediklerını kaydederek, şunlan söyledi: "Biz RP'nin şeriatçı anlayışıvla Türki>e'de meşru bir parti olmasını tepkivle karşılıyoruz. Türkiye'de ırka. mezhebe ve dine dayalı bir partinin meşru olmaması gerekir. Vasalarınıı/ da böyle diyor. Laikliğin ve demokrasinin geleceği için RP'nin bu anlay ışının deşifre edilmesi gerekiyor. Aleviler bu kunuda üzerine düseni yapıvorlar. Bunlar demokratik \e laik bir parti olduklarını deklare etmedikleri sürece meşruluklannı kabul etme> iz." 'Sıvas katliamı avukatT Demir. Adalet Bakanı Kazan'ın Sıvas katlıamcıların a\ukatlığını yaptığını. Grup Başkanvekıli Temel Karamollaoğlu'nun da katlıam tanhınde belediye başkanı olduğunu vurgulayarak "RP şeriatçı kadroyu kurumlaştırmaya çalışıyor. Biz bu partinin sicilini unutmayacağız" dedi. Dernek başkanlan tarafından önceki gün yayımlanan bildiride de. "İnançlarımızı >ok savaıı. hatta aşağılavan \e hakaret edenlerin kanımız ve inancımız üzerine siyaset vapmalanna izin vermeveceğiz" denildı. Protokolda bakan yok Ale\i örgütlennin kampanyası \e tepkıleri üzerine. Haeıbektaş Beledıye Başkanı MustafaÖzcivan'm da. protokol listesinde RP'li Kültür Bakanı Kahraman'a yer \ermediği öğrenildi. Hacı Bektaş Veli etkinlikleri 16-17 \e 18 ağustos tarihleri arasında \e\şehir'in Haeıbektaş ilçesinde gerçekleştirilecek. Etkinlikler kapsamında. resim. karikatürsergileri açılacak. ozan-sanatçı semah ekiplerince folklorgösterileri vapılacak. CHP'li Topuz, imar affına ve Hazine arazilerinin satışına karşı çıktı 6 Hükümet haraç toplayacak9 İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkan Yar- dınıcısı Ali Topuz. RP- DYP hükümetinin kaynak yaratmak amacıyla imar atfınagıtmesinin ve Hazi- ne alanlarını satışa çıkar- masının 'haraç toplamak' olduğunu öne sürdü. To- puz. kaynağın üretımden \e \ergiienmemiş alanlann vergilendınlmesinden sağ- lanması gerektiğini \ urgu- lavarak hükümetin bu son politikalan savesindede\- letin kendi eliv le yeni 'ran- tiyeler' doğurduğuna dik- kat çekti. Ali Topuz. CHP'nin ts- tanbul İI Merkezindedün bir basın toplantısı düzen- ledi. Topuz. toplantıda. ye- ni hükümetin rnemur ma- aşlanna >aptığı zammı "gösteriş yapmak' şeklınde değerlen'dirirken bu fanta- zinin sonucunda kaynak si- kıntıs.na mrdıöıni kaydet- C H P Genel Başkan tj mı 'gostenş olarak Kavnak arayışı nedeni>le hükümetin gözü- nü imaraffından \e Hazine alanlannın satışın- dan geleeek parav a gözdiktiğini anlatan Topuz. "İmar vasağı olmasına karşın gidip gecekondu yapanlara, \ illa >apanlara dev let bu kararı> la şövle dhor: Gel kardeşim sen \asalan deldin, a/ııa eğer bana para \erirsen seni afledeceğim. Bu an- layış ciddi bir dev let anla\ışı değildir" dedi. Topuz. imar affı ve Hazine alanı satışından ancak bir kereve mahsus gelir elde edilebıleee- ğini belirterek bu şekilde kaynak varatmanın. vatandaşın birinin cebinden alıp diğerinin ce- bine kovnıak olduğunu sövledi. Hükümet ortaklarından birinin Tansu Çiller Yardııncısı Ali Topuz, dünkü basın toplantısmda. hüküııutin menıur \e işçKeyaphğı /anı- niteledi \e bunun ka> nak sıkjntısı varattığını sö> ledi. olması nedenı\ le de rantı\eleşme konusunda çok daha fazla endişe duyduklarını \ urgulavan To- puz. şövle konuştu: ••Çiller gibi rant konusunda sabıkalı bir kişi- nin hükümete oriak olması da oldukça ka>gı \e- ricidir. Herkesin bildiği gibi Çiller, Samer-Kil- yos arasındaki boş arazi> i imar vasağı olması- na karşın istediği gibi kanun çıkartmış ve o böl- gev i almış, sonra da tanesi 50 mihar eden 50 ta- ne de \ illa vaptırmıştır. Boş arazinin üzerinden nasıl rant geliri sağ- landığına en iv i örnek ne vazık ki hükümetin ba- şını çeken insanlardan verilmektedir. Emlak Bankası'nın Bahçeşehir'e v aptığı olay da avnı- sıdır. Arazivi çok ucu/a alıp. müthiş \ üksek fl- vatlarda konut satnıak rantiveliciliğin ta kendi- sidir." Keııt içinde kalan Hazine arazilerinin satıl- masındabirsakıncaolmadığını bildiren Topuz. bu arazılcrin ancak imar planlarının vapılıp. altvapı sorunları çözüldükten sonra kamu tara- fından değerlendirılmişaraziler olarak satılma- sı \e arazinin üzerine birdaha değer katılması- ııa gerek kalmaması gerektiğini bildirdi. Ara/ınin esasdeğerınden satılmasışla. ınşa- at sektörünün rant elde edcme\eceğıtii ka\de- deıı Topuz. bö> lece "maftarik rant"ın da önüne geçılmış olunacağını sa\undu. 2 3 m a d d e l i k t a l e p l e r i k a b u l e d i l m e m i ş t i 573 PKK'linin açbk grevi sürüyor İstanbul Haber Servisi - Amasya, Erzurum ve Yozgat cezaevlerinde kalan 573 PKX'li, 23 maddelik talepleri kabul edilmediği için açlık grevine devam ediyorlar. Erzurunı'da 300. Amasya'da 253 ve Yozgat"ta 20 tutuklu ve hükümlünün. başta 'temsilcilik hakkı* olmak üzere diğer talepleri kabul edilene kadar açlık grevini sürdürücekleri bildirildi. Amasya Cezaevi 'nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin aileleri. Amasya ve Erzurum cezaevlerindeki açlık grevleriyie ilgili kamuoyuna bilgi vermek için tnsan Haklan Derneği'nde basın açıklaması yaptı. Tutukiu aileleri. Amasya Cezaevi "nde kalan 12'si bayan 253 kişiden 123'ünün açlık grevini. süresiz dönüşûmsüz açlık grevine dönüştûrdüğünü belirterek şunlan söyledi ler: "Çocuklanmız kötû durumda. artık görüşe sümncrek \eva arkadaşlannın yardımıvla geliyoriar. Kan kusan çocuklanmız var. Amasya'da süresiz açlık grevi 35. güne girerken Erzurum Cezaevi'nde kalan çocuklanmız açlığın 58. gününe girdi. Çocuklanmız, Bayrampaşa'da kabul edilen talepkrin tiim cezaevlerinde hayata geçirilmesini istivor. Bizim en büyük arzumuz duyariı insanlann konuya bir an önce eğilmesidir.** İHD tstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar iie Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) Genel Sekreteri ve Cezaevi Izleme Komitesi üyesi Av. Vahit Kaya. 3 kişilik heyetin Amasya Cezaevi'ne gönderildiğini belirterek "7 tutııkJuyla görüşüldü. PKK'li tutuklular, itirafçılığın önienmesi ve temsikiük hakkındaki taleplerinde ısraridar. TaJepkr için görüşmek istedikleri cezaevi idaresi, kendilerini geri çeviriyor. Adalet Bakantığı'na konuyla ilgili 3 kezyazdı basvuruda bulunuldu" dediier. Ote yandan Yozgat Cezaevi'ndeki 20 tutuklunun cezaev indeki baskılan protesto etmek için başlattıkları açlık grevi. 37. gününe girdi. Süresiz açlık grevi nedeniyle sağlık •durumlan bozulan tutuklu ve hükümlüler şunlar: Osman Kılav uz. Kamil Ekinci, Sertap Diken. Ahmet Akgün, AbduUah Ersöz, Şenol Kjtay, Hüsey in Polat İlhan BaJ. Cemal Anzoğfu, Oruç Durak, M. Şirin Ava, Mehmet Okan, Yasin Yüdız, AK Yakut, Şiikrii Yasak, Tofik Oral, Nedim Öğret, Oktay Koç (kan kusma. görme bozukluğu, kas erimesı). AbduUah Burgan (kalp rahatsızlığı). Basına karşı bir yasa da ANAP'tan • ANAP Genel Başkan Yardımcısı Dumankava. cevap \e düzeltme hakkının yayımlanmaması halinde basına uygulanan cezalann arttırılması için yasa önerisi verdi. ANKAR.A(ANKA)- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halit Dumankava, REFAHVOL iktidannın uygulamalannı örnek alarak basını hedef alan bir yasa önerisi \erdi. Halit Dumankava, TBMM Başkanlıgı'na sunduğu yasa önerisinde cevap ve düzeltme hakkına uyulmaması halinde basına uygulanan para cezalannın arttırılmasını istedi. Dumankaya'nın yasa önerisinde Bakanlar Kurulu'na da bu cezaların 10 katına kadar arttırılması için \etki verilmesi öngörüldü. Yasa önerısine göre ilgilinin ya da vetkilinin temsilcisinin isteği üzerine yayımlanan cevap ve düzeltme yazısında gerekli şekil ve koşullara uyulmazsa 10 milvon liradan 30 mılyon liraya kadar ağır para eezası uygulanacak. Hâkim kararı uvarınca cevap ve düzeltme javımlanmazsa bu kez 50 milvon liradan 100 milvon lirava kadar para eezası verilecek. Hâkim kararı ujarınca eevap ve düzeltme . >azısının gerekli koşullara u\gun yayımlanmaması durumunda ise 100 mılyon lira para eezası verilecek. Cevap ve düzeltme yazısının geciktirilmesi halinde ise her gün için 5 milyon lira para eezası kesilecek. Süre 15 günü geçerse ceza iki kat arttırılacak. Halit Dumankava. yasa önerisının gerekçesinde basının kamuoyu oluşturma görevini yerine g'etirirken kişi hak \e özgürlüklerinin ön planda tutulmasını ve haksızlığa uğrayan kişilerin yasal haklannın elinden alınmaması gerektiğini belirtti. / ORR4N BİRGİT Sıyasi partilerin kurulmasını ve çalış- malannı düzenleyen "Siyasi Partiler Ya- sası" bir tepki yasasıdır. 1960 öncesin- deki parti örgütlenmesi. "CemiyetlerKa- nuna"nagöreyapılıyor. Ilkbasamak köy ve mahallelerdeki "ocafc'lardan başlıyor. onlar idari bölünmeye göre nahıyelerde "bucak" adıyla, ilçe ve illerde de bugün- küler gibi ilçe ve ıl merkezleri olarak olu- şuyordu. 1950'de Demokrat Partı'nin bir halk hareketi olarak iktidara gelışiyle. bu partinin örgüt başkanlan, devlet yönetı- mi üzerınde denetimı aşan birer baskı aracı oldu. Kaymakamın ya da valinin kapısını tekmeleyerek girip sorunlarının çözümii için ültimatom verenler. gazete- lerin karikatür ve köşe yazılarını da aşıp, Muammer Karaca Tiyatrosu'nun sahne oyunlanna kadar konu oldular. Ocak baş- kanlannın kartvizrti ıle "bızden olduğu"na tanıklık edilenlerin hükümet katındaki iş- leri çözüme ulaşır düşüncesi. egemen- di. 27 Mayıs'ı yapanlar, bu durumu değiş- tirmeyi amaçladılar. Ihtilal komitesının ılk yasaları arasında partilerin ocak, bucak örgütlerintn kaldırılması o güne kadar özellikle bürokraside duyulan tepkilerin sonucudur. Kurucu Meclisde 1961 Ana- yasası'nın hemen arkasından "Siyasi Partiler Yasası "nı çıkartarak. siyasi par- tileri "tek boyutlu kuruluşlar" haline ge- tirdi. Bu getiriş. Ikincı Dünya Savaşı son- rasında o günkü adı ile "Federal Alman Cumhuriyeti"r\<ie kurulan partilerin yapı- lanmasını andırır. lyi de, bir parti fabrikalarda. köylerde üretım esasına dayanan bir örgütlenme- 'Hamili Kart Bizdendir..' ye gitse. yasa koyucumuz bu girişimi ya- saklar. Bir başka parti. "Ben genel mer- kezımi başkent dışında biryerde açaca- ğım" derse ızin vermez. ilçelerden baş- layan ve dtlege sıstemine dayanan birör- güt yapısını zorunlu kılan sistem. o de- lege ile genel merkez arasındaki ilişkile- rın devamlı sıcak tutulması için de. ikti- dar olanaklarını becerisi ve yeteneği olan yurttaştan çok, iktidardaki parti üyesi- nin emrine verdırtmek ıçın bitip tükenme- yen bir savaş verir. Kamu İKtısadı kuruluşlarının yönetim- lerınde. devlet işletmelerinde çalışma- larda verimlilikten uzaklaşma iddialan- nın altında iktidara gelen partinin örgü- tüne iş bulma amacı ile yapılan atama- lardaki yanhşlıkların payını yaşamıyor muyuz? Daha geçenlerde Marmaris'te yanan ormanlarımızla ilgili olarak, görevlı itfaiye- cılerin büyük bir bölümünün ilk kez biryan- gın söndürmeye giden, ama aylardır kad- rolardan oturdukları yerden maaş alan iş- bilmez kimseler oiduğu yazılmadı mı? • • • Bunları niçin yazıyorum? insanlanmızın büyük bir bölümü.umut bağlamak istediği partilerin örgütlenme bıçımiyle ilgili yazıianlara, söylenılenlere ilgi duyuyor. bunları üzülerek izliyor. Par- tilerin iktidar yürüyüşlerinde. hangisinin siyasi partiler kütüğündeki üyesi fazla ise. o partinin, varış yerine birincilikle ula- şacağı kanısına kapılıyor. Ulke ve dünya sorunlarına yönelik verimlı çalışmanın yerini, ön planda örgütsel yapının gö- rüntüsü alıyor. Özellikle milletvekıllen, ör- gütlerde kendı yandaşlarının hem sayı- ca hem etkinlık açısından aynı partideki başka arkadaşlanna göre daha fazla ol- masını bir tur güvenlik anahtan gibi algı- lıyorlar. Galiba Demokratik Sol Parti üzerinde bir süreden beri estirılmekte olan rüz- gâriar da bu tür anahtarlara bazılarının duyduğu özlemlerden geliyor. Ya da DSP'nin hasımlan, bazen de iyı nıyetlı dostlan, kuşkusuz farklı noktalardan kal- karak böyle bir rüzgârı gündeme getır- mek istiyorlar. Kitle partilerinin, yığın par- tisi olarak algılanması yanlışlığı. örgüt yı- ğınakları arayışlarına yol açınca. 12 Ey- lül öncesi Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir "yolgeçen hanı" haline dönmesının ön- lenemeyişı unutuluyor, aydınlarımıza ak- şamcı sofralarında mal edilen "N'olacak bu memleketin hali?" sorusunun altın- da yatan endişe, aynı çevrelerden za- manzaman "N'olacakbusosyaldemok- ratlann halı?" biçımıne çevnlivenyor. Bay- kal CHP'sinın manzaraı umumiyesi, ba- kışları Demokratik Sol Parti üzerinde yo- ğunlaştırınca da. solun ve parlamento- nun bu en büyük siyasal partisinin bü- yümeaşamasında daha fazla variık gös- teremeyeceği savları ortaya atılıyor. Bu iyiniyetli de olsa tamamen yanlış olan sav. partinin örgütsel biçimine dayandı- rılıyor: "DSP Ecevıt'lerin partisidir, onlaryü- zünden buyüyebılme hacmi en yüksek olan noktaya geldi. Bu model değişme- den daha fazla buyüyemez." Bu varsayım kısmen doğrudur. Doğ- ru olan. DSP'yı bugünkü büyüme nok- tasına Ecevıtler'ın getirdığıdır. Ama DSP'nin bundan böyle büyüyüp büyü- yemyeceğı Rahşan ve Bülent Ecevit'ten çok. parlamentcdaki milletvekillerinin ça- lışma stratejısıne bağlıdır. 1980'den sonra Bülent Bey ile eşinin ızledığı stratejının başarıya ulaşacağını es- ki arkadaşlarıma karşı ısrarla savunmuş- tum. Bugün de, kimi hatalara karşın, De- mokratik Sol Partı'ninönünü açıkgördü- ğümü söylemek istiyorum. DSP grubunun genel seçimlere kadar siyasi yaşamımızca bilinmeyen isimlerin çoğunlukta olduğu üyeleri. sanırım Tür- kıye Büyük Mıllet Meclısi'nin en verimli çalışmasını yapıyor vealdıkları maaşı ha- kediyorlar. 'DSPneyapıyor"un yanıtını arayanlar, parlamento gündeminı arada bir göz ucuyla da olsa ızlemelıdirler. Düne kadar "kişi partısi" olarak isimlendirilen. kü- çümseme ıle "ikikışilıkpartı'' denilen bir kuruluş, bugün Olağanüstü Hal'den "Hu- zur Sağlama Harekâtı "na, ıktıdann eko- nomik önlemleri üzerindeki gönjşlennden. seçmen kütüklerinin altyapısını kurma- ya dek uzanan bir dızi konuda çalışma- sını tamamlamış duaımdadır. Bu çalışmalann sonucu. adına demok- ratik sol, ya da sosyal demokrasi diye- lim, hakça kazanmaya yealınterine inan- mış yığınlann iktidar yürüyüşüne başla- ma aşamasını hızlandırabılir. • • • Hafta sonunda bir istanbul gazetesin- de Bülent Ecevit'in, DSP'nin örgütlenme modeli için İskandinav ülkelerindeki par- tilerin örgütlenme biçimini örnek aldığı- nı işleyen bir haber vardı. "Sınırlı üye sı- nırsız taraftar" diye isimlendirilen bu mo- del. siyasi partiyi mahallelerde seçım sandıklan çevresinde beşer üye ile örgüt- lenmeye yöneltir. Bu küçük örgüt birimi, partisinin iktidara geldiği zaman elinde- ki çekin tahsilini, yani eşine dostuna ro- zete göre ış istemeyi amaçlamaz. Millet- vekıli de örgütün esiri olmak yerine hal- kın oyunu almayı amaçlayan bir çalışma- yı ilkeedinir. Kamu bankaları, iktidar par- tisindekilerin değil, üretime dayalı istek- leri için halkın hizmetine verilir. "Hamilikart bizdendir, başkanım.." ilkesi ibretle gö- rüyorsunuz. salt bir bilim ve araştırma kuruluşu olarak çalışması gereken "Tür- kiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kuru- mu"na kadar tasallut etmeyi amaçlıyor. Türkiye elli yıldan fazladır, "sîzinkilergit- tı, bizimkıler gelmelı" görüşünün ege- men olduğu bürokrasi depremleriyle sal- landı. Bırakınız, bir de yığınsal örgütler değil, seçmenler söz sahibi olsun... • • • Tel: (0212) 655 98 71 -Faks: (0212) 655 68 10 GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Şehît Basına Ne Düşer? Beni ağlatan bir türkü vardır: Çanakkale içinde aynalı çarşı Anam ben gidiyom düşmana karşı Gençliğim eyvah Birinci Dünya Savaşfndayakılmış bir türkü bu.söy- leyen delikanhyı sanki görüyorum, ölmeğe gidiyor. Bu delikanlryı neden ölüme yolluyoruz? ; Yanıt hazır: "Vatan için." Vatan kutsal bir kavramdır. onu yalana dolana ge- tirmek namussuzluk olur. ; Bizım yalnız en büyük askenmiz değil, en büyük dü- şünürümüz de olan Mustafa Kemal Atatürk, "Haksız savaş cinayettir" demişti. Gazetemizın büyük haberi: "Savaşın bedeli 5 milyon altın." Şu açıklamayı da okuyalım: "OsmanlıImparatorluğu, 1. Dünya Savaşı'na 11 Ka- sım 1914 günu girdi. Harp ilanından bir gün önce Al- manya Büyükelçisi Baron VVangenheim ile Talat Pa- şa'nın imzaladığı anlaşma. Osmanlı Imparatorluğu'na 5 milyon Osmanlı lirası borç verilmesini öngönüyor." Ben de buna bir bildiğimi ekleyeyim; Cemal Pa- şa, "Birinci Dünya Savaşı 'na neden girdiniz?" soru-. sunu şöyle yanıtlıyor: "Memur maaşlarını ödemek' için." ' Anam ben gidiyom düşmana karşı. Şu 5 milyon Osmanlı altınını, Birinci Dünya Sava-" şı'ndakı şehitlerimizin sayısına bölsek, adam basına kaç para düşer? Uç kişi karar veriyor buna: Enver, Talat. Cemal. Anam ben gidiyom düşmana karşı. Memur aylıkları ödenmiş ama vatan da elden git- miş. Vatan mı? Nedir o? Kimse bilmiyor. Biz vatan kavramına Kurtuluş Savaşı'ndan sonra erıştik. Şimdi Enver Paşa'nın kemiklerini Tacikistan'dan yürda getirmişler. Turan ülküsünün kahramanı. Nedir Turan ülküsü? Kimse bilmiyor. Anam ben gidiyom düşmana karşı Rahmetlı dostum Nermin Menemencioğlu, Lond- ra'da ziyaretine gittiğim gün (meğer son konuşma- mızmış). Enver Paşa üzerine bir çalışması olduğunu söylemiş ve şöyle demişti: "Kuzum Melih, söyler mısin bana, bu Enver Pa- şa 'nın ünü nerden geliyor? Bir türlü içinden çıkamı- yorum." Enver Paşa'nın kemiklerini yurda getirmişler... Ya şehitlerimizin kemiklerini kim getirecek? Nerden bulup da getirecek? Enver Paşa'nın kemikleri şehitlerimizin ruhlarını temsil etmez. Tam tersıne. Yargısız infaza tazminat davası ANKARA (Cumhurivet Biirosu) - Ankara polısının Batıkent'te bir eve düzenle- dığı baskındaöldürülen Mus- tafa Selçuk'un habjM İbrahim Selçuk. "oğlunun. sağ vaka- lanabilecekken polisin hak- sız ev lemi sonucu öldürüldü- ğü" >av ıvla. lçışlen Bakanlı- ğı aleyhine tazminat davası aç- tı. İbrahim Selçuk'un av uka- tı Zeki Rüzgâr tarafından lıa- zırlanan dılekçe. V> ağustost.) Ankara Idare Mahkemcsı Başkanlıgı'na sıınuldu. Dılekçede. Mustafa Sel- çuk'un 12 Nisan 1^95'tesa- at 23.15 sıralarında Batıkenî Kardelen Mahallesı Haritacı- lar Sıtesi'ndeki ev ınde. arka- daşlan Şirin Erkol v e Sev han Ayvıldız ıle bırlıkte polısın gerçekleştırdığı bir operas- yon sonucu öldürüldüğü anımsatıldı. Polisin "teslim ol" çağnsına sılahla karşılık verdiği veçatışmaçıktıgı ıd- dialannda bulunduğu belırtı- len dılekçede. "Ancak konuv- la ilgili olarak insan haklann- dan sorumlu Devlet Bakanln ğı'nın raporundan da anlaşı- lacağı üzere, operasvona ka- nlan polislerin sağ vakalama gayreri içerisinde olmadan maktulleri üldürdükleri tes- pit edilmiştir" denildı. Izmir Dılekçede. apartmanın 4. katındd bulunan ve çevresi sanlan maktullerin kaçabılmc olanaklarının bulunmadığı- na işaret edilerek şöy le devanı edıldı: " Kaldı ki bir an için ev <lv bulunanlann tesliınol'çağ- nsına uvmadıklannı düşün- sck dahi kolluk görevi güren polislerin içerdekileri sağ va- kalamak için bütün volları tüketmek durumunda oldu- ğu açıktır. Olayımızda poli- sin sağ vakalamava vörıclik cabalannın bulunmadığı.sa- deceteslimolmalanyönünde çağrı vapıldığı bulunmakta- dır ki. bu da görevin jeteriıı- ce iji görülmediğini göster- mektedir." Dılekçenın sonuç bölü- münde. oğlunun öldürülme- si nedenıyie İbrahim Sel- çuk'un maddı ve manevı za- rara uğradığı belirtilerek. 50 mılyon lira maddi, 100 mil- yon lira da manevi tazminat ibtemınde bulunuldu. Operasyona katılan polis-' lerın cezalandırılması iste- miyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nayapılan baş- v uru hakkında dosyanın gön- derıldiğı Ankara Dev let Gü- veniik Mahkenıesi Başsav- cılıgı'nın takipsızlik kararı verdısı öğrenüdi. Gecekondu yıkımmda çatışma: 29 yaralı İZMİR (Cumhurivet Ege Bürosu)- Iznıır Anakcnt Be- lediyesf nın Buca Adatepede- kı gecekondu yıkımında 14'ü polıs 29 kışı yaralandı. Çı- kan olavlarda 20 kişi gözal- tına alındı. Son aylarda vapıl- dığı belirtilerek y ıkımına baş- lanan 350 gecekonduya elekt- rik \e telefon hatlarının çekil- miş olduğu. belediyenın de su ihtıyacı ıçın düzenlı olarak tanker gönderdiğı bildirildi. Yıkımda çıkan olay ları cop kııllanarak bastırmak ısteyen polısler. olayı görüntülemek ısteyen gazetecılere saldırdı. Izmir Anakent Beledıyesi tarafından Buca Adatepe'de gerçekleştirilen yıkım nede- nıy le sabah saatlerınden ıtı- baren genış güv enlik önlem- leri alınarak çok sayıda polis bölgeyegönderildi. Beledıye ekiplerinin yıkıma başlama- sından önce aralarında ço- cukların da bulunduğu bir grup. ellerınde Türk bayrak- ları ve Atatürk resımlerıyle göslerı vaptı. Göhterıcıler. Aıidkent Beledıye Başkanı Burhan Özfatura aleyhine sloganlar attı. Güvenlik güçlerinin. gös- tenlerinı sürdüren gruba yö- nelmebi üzerıne kaçak yapı- ların bulunduğu tepeye doğ- ru çekılen protestocutar. po-' lise taş atmaya başladı. \ak- laşık 45 dakiİca süren olaylar-; da polisin cop kullanması ne- deniyle 15 kışı çeşitlı yerle4 rinden yaralandı. 14 polıs de. atılan taşlar nedeniyle yara- landı. Yaralılartn sağlık du-' rumlarının 1yi olduğu bildı-- rilırken olayla ilgili 20 kişi- nin gözaltınaalındığı bildınl-, di. Çıkan olaylarınardından güvenlik güçleri, direnışı, kontrol altına alırken saat- 10.00'da başlayacağı açıkla- nan yıkıma iki saat sonra baş- landı. Öte yandan yıkımda? çıkan olayları izleyen ba^ın mensuplarıyla çevık kuvvet polıslen arasında zaman za- man tartışma çıktı. Polisle- rin. olayları bastırmak içın cop kullandığını görüntüle-' mek isteyen gazetecilerin üze- nne vürüdüeü aörüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle