Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 1996 SAL
14
SAHNEDEN...
KULTUR
"1 • • 1 ••
•-
AYŞEGÜL YÜKSEL YAZI ODASI
SELİM İLERİ
Agaogtu yla dııiL, bııgı ı
1969'da Ankara Devlet Tıyatrosu'nda
sahnelenen "Tbmbala"ovununu tanıtırken
soyle \azmış AdaJet Ağaoğlu: "Arada bir
dönüpdegünlük)aşa>ışını/ı birvabancı
gozıhle se> rettiğiniz olur mu? Ben bunu sık
sık taparım. Her seferinde de sonuç hı\- de iç
açıcı degildir. Butun gun çok onemli işler
vaptığımı sanarak koşturup durmuşumdur,
ama bir de bakanm ki bir torba mercimeği
bir kez daha a\ ıkJamışım. Bdki de kendime
daha i\i ulkulcr edinemediğim va da
"tombala" oynama\a yeterince
başkaldıramadığım için. donıip dolaşıp hep
a\nı masanuı başında hep a>nı hareketlerle
hep avnı sozleri srivleverek hep a\nı ovunu
o\nu)ormuşum dmgusuna kapılınm."
Ürettıklerıne veevlemlerıne 1960'lardan bu
yana bırıncı elden (okuru olarak) tanık
olduğum Cumhumet Turkıyesı'nde vetı^ını^
en onemlı aydın kısjlerden bırının kendısı>Ie
ılgıl) bu eleş.tınsıne kalılamıvorunı
Romanlan ve o>kulerı\le Turkıye'nın son
yırmı beş yılının nabzını elınde tutmu^.
ardından guçlu brr kadın yazarlar kuşağının
gelmesını sağlamış. yasakları ve tabuları
yureklılıkle goğuslemış, başinı her zaman dık
tutup ılkelennı sonuna dek savunmuş. butun
bunlara karşın kadın kışı guzellıgını \e
İlkkez1964'te
İstanbul Şehir
Tivatralan'nda
sahnelenen
*E\cilik
O\unu"nu,
"Tombala",
"Çahdaki
Çatlak". " İ ç
O>un*\
1970'lerde
"Kendini \azan
Şarkj" ve
1990larda Kent
Chunculan'nın
\orumu\la
-Çok Uiak
Fazla Vakın"
izledi.
D.ernıe çatma belgeliğimin
derinliklerinde kısa bir gezinti
yapıyorum. Bir yandan da
garip bir keyif duyuyorum.
Belgelıklere genellikle
yitirilmiş ınsanlann anısı adına
dalınır. Oysa AdaJet Ağaoğlu
yaşıyor. Yalnız yaşamıyor, aynı
zamanda düşünmeyi de
sürdürüyor; ve artık
gülümsüyorda...
zarafetını ıncelıkle korumus, bir kışı, bu
duşuncelerı dıle getırdığınde kırk yaşında O
gune dek olusturduğu bırıkım olmasa nasil
ortaya çıkar "Olmeve \atmak"jn "Düğıin
Gecesi"nın "Fikrimin İnceGuliT'nun. "Uç
Beş Kişfnın. "HadiGidelim"ın >azarı'
Adalet Hanım'ın romdn ve oyku yazarlığına.
o>un yazarlığından geçtığını bılıyoruz Ben
onu ılk kez 196-4'te İstanbul Şehır
Kültür alanında 'açıkeksiltme'
ve 'değerlerin sıfirlanması'
MIRATSES
LINZ - Geçenlerde, Paul Lazars-
feld'ın onculuğunu vapmıs olduğu "iJk
radvoculuk araştırması" Av ustur-
va'nın gundemınde\dı Avnı Lazars-
feld'ın "Die Arbeifslosen \on Marient-
haJ"(Marienthal'ın tşsizleri)adlı dığer
bir ara^tırnıası Avusturja'dakı eğıtı-
mım sirasinda. doktora oğrencıfen ıçm
özellıkle toplumbılını alanında "bilin-
mesi gerekcn"bj:>vapıtldrdan bırıvdı
Gems bir zaman btrımını kapsavan ça-
lışma ışsizlığın \e bıına bagli olarak
gelırlerdekı azalmanın. toplunı uzerın-
dekıetkılennı ırdeienıenın \anı sıra. ış-
sizlık olgusunun bırevlere nasıl yansı-
dığını açıklıvordu Geçen \azkı Turkı-
_ve volculugu \e dınlenmesinın ardın-
dan, gazetemızde vavınılanmıs. olaıı
"Tını Bulutu >a da Kalngwolke~ ba^lık-
lı vdzım aklıma geln erdı doğal olarak
Bir de Bodrumdakı bir kıtabevınden
edınmış oldugum değerlı ~Kadro"eu
Vedat Nedim Tor'un 19l6"dan basjava-
rak çeşıtlı gazete \e dergılerde >a\ ım-
ladığı vazılannın ver aldığı. 1983 bas-
kılı "KemalizminDramı"adlı kıtabı ve
aynı kıtaptakı vazılanndan kımı bolum-
len Degerlı hotaııın kıtabındadeğın-
mış oldugu LINESCO raporunu kıtle-
selmedvanınogunlennTurkıvesi'nde-
kı (7O'lı > ıllar soz konuMidur) konumu-
na ılışkın kı^ısel goru^lerını dıkkatc al-
dıgımızda. ıçenklerın tazelıgını koru-
makta oldugu rahatlıkla so>lenebılır
Gençlıgın. sık sık tekrarlanıp altı çızı-
len kımı ola) va da vazgıv la. kendı > <xz-
gısı arasında ılışkı kurması. tum bunla-
nn çe^ıtlı bıçımlerde günlük \aşamda
kımseve >aran olma>an e>lem ve şıd-
det bıçımınde çev ınsı heleogostenlen
>azgılar başka bir kuiturun >apa> ve
toplumumuz ıçı hıçbır değer taşımav an
çarpık yazgılan ıse Gelelım Lazars-
feld'ınmed\aara$tırmasına 3O'lu>ıl-
larda yapılan bu araştırma. daha sonra
ABD"\e goç erme zorunda kalan La-
zarsteld ın daha \enı olan çalı^malan-
nadatenıelolmuş Radvoculukara^tır-
masi dalındakı bu "ilk*'ın en behrgın
nıtelığı toplumun farklı katmanlarını
eğıtım açısından olsun. gelırler açısın-
danolsun. sonderecedea\rıntılı bırbı-
vinıde dıkkate almaM Bir tur model nı-
telığı kazanan çalı^ma, a\nı alandakı
benzerara!>tırmalara da ornek olmuş gı-
derek \ledyava ılı>kın ana •»orunların
dunu ıle bugunu arasında değı^en pek
bır^ey vok' \edat Nedim Tor un so\-
lemıyle tanımlamava çalı>ır>ak Avu>-
tur\ada da ortam bir tur "açık eksilt-
me "\e şatkınmış. ama \a\ımcılıktakı
ana ılkeler her ^e_\e kar^ın vıne hoca-
nın de\ ı^ı> le "sıfiradeğin'" a>ınmamı>
Lstelık \azı donemının keMntısı bıle
geı,ıcı olmuş Bugun Avrupa duzevın-
de bakıldığında. Avusturva medyaM-
nın. Avrupa olçutunde bıle son derece-
de »orumluluk ta^ıdığı \e kulturduze-
vının çok \uksek oldugu sovlenebılır.
30"lu vıllarda RAVAG'a (o donemın
Avusturva Devlet Radvo Kurulu^u) bir
dınlevıcı avnen ^unlan so\Iemı> "Sığ
kitleleri daha da sığlaştirma>ın, daha
çok kulturel programlar \avimlavin.
radyonun eğitstl bir işle\i olmalıdır.'"
Çokseslılık. med\anın herturunde ana
ılke olmalı ama belırlı bir borumluluk
da en azından benzer ağırlığa >ahıp ol-
malı \oksa orneklerını va^adığımız
bir bıçımde "kotu. i>i\i kovabilir" va
da "açık eksiltmenin ba$roJ ın unculan"
çıkarları n,ın "değerlerin sıfınna inme-
sine değin*" beklevebılırler Guzel bir
Turk';eve vihıp olmanın volu. rad\o
dınlemeyledebaelantılı ıdı bırdonem-
de
Gor^el medvanın soz konusu olma-
dığı donemlerde. vazılı medya ne kadar
etkınse sozlu med\a da bir o kadar et-
kındı Bugun uluslararası so\le^ılenm-
de. muzık geçmişime ılı>kın olumlu gır-
dılerı suyarken "\urttan Sesler koro-
su"ndan da >oz edebılıyorsam. çocuk-
luk vegençlık donemımın ılk vıllanmn
rad\osımun çok bu> uk bir pa\ ı var bun-
da Bu konuda sov lenebılecek !?e\. her
konuda oldugu gıbı bu konuda da ege-
men. ^oz sahıbı bırevlerın, grupların
belırlı bir sorumluluk ta^ıma zorunda
olmalan Lnlu du^unur Sir Karl Pop-
per'ın demokrasıve ılışkın göru^ ve
eleştırılennın temelındedea\nı nokta-
largeçeılıdegılmı 'Turkı>e"de>avım-
lanmış olan soyle^ılerımı okumuı, olan-
laranım^avacaklardır 60"lı 70"lı vıllar-
da TRT Denetım kurulu ıle çoğumuzun
ba^ı bureklı dertteydı Şu veva bu ne-
denle yenılığe kar^ı olan kımı uveler.
kısmen eğıtım dallarından (salt halkbı-
lını > a da salt klasık). kısmen de "kale-
>i koruma" nedenı\le çalı^malanmı-
zm radvoda vavımlanmasına "geçişiz-
ni"vernıezlerdı O donemde "denetiroe
karşın" parçalanmızı \a\ımla>an,
"bi/leri duvurma sorumluluöunu"du-
vumsavan dostların desteğıvle "Ana-
dotuPop"epe\Le\olalmi5tı Dahason-
ra Fransa'da odul alan LP ızlenen >o-
lun ve dostlann haklılığmın gostergesı
olmustu Çokılgınçtır son donenılerde-
kı "sesgetıren çalışmalan'" da ılk ola-
rak bugun hepsi kendı âahndj bırer ka-
pasıte olan bu dostlar ellerınden geldı-
öınce ve "Turkivc'deki \eni nıed>a an-
la>ışına karşın" duvumıava ı,alı^ı>or-
la'r'
külturde olsun. dığer alanlarda ol-
sun sorumluluk ta^ıvanların çogalma-
lan. etkınlıklerını arttırmaları dıleğıyle
noktalıvorum vazımı Değerlerıınızın
buvuk bırbolumunun "açık eksiltme"
olgusuyla karsı karsıva kaldığı gunu-
muzde. "sıfırlamalar." ancak boyle en-
gellenebılecek
6
Oyunun Kıırah' yeniden gösterimde
KülturSem'sı-Pekazfılmın kadenn-
de Jean Renoir ın "La Regle Du
Jeu**(O\unun kuralı) adlı fılmının Pa-
ns"tekı ılk gosterımınde aldığı olumsuz
tepkıyı almak vardır
1939\ılınınTemmuza\ında Champs
EI>see'dekıColıseeSıneması.\onetmen
Jean Renoir ın "La Regle Du Jeu" adh
fılmını ızleme\egelen sev ırcılerın \uha-
lamalarnla >ankılandı Fılmı tıksindırı-
cı ve berbat bulan sevırcıler tepkılerını
oturdukları koltukları verlennden soke-
rek ve hatta salonu %akmava çalı^arak
gosterdıler Fılmle ılgılı basmda çıkan
korkunç eleştınlere daha fazla dayana-
ma\an dağıtımcılar once bazı sahnelen
kesmev ı denenıışler ancak tepkılenn ar-
dı arkasi kesilmedığı ıçın tılmın goste-
nmden kaldırılmasina karar vermısler
Buolav lardan kısa bir sure sonra Ikın-
cı Dunya Savası'nın patlak vermesı ve
Fransa'nın da savaşa gırmesı. huknme-
tın de ı>e kanşarak tılmın. moral bozu-
cubulunduğu ıçın vasaklamasına >ol aç-
tı Du^ kınklığına uğra\an Renoir, 1940
\ılınınsonlannado5ru Amerıka vasur-
gune vollandı "La Regle Du Jeu"nun
şanssizlığı ıse o donemde Fransada su-
ren Nazı isgalı sırasinda da surecektı
Nazıler fılmın kendı laboraruvarlannda
hıçbır zaman gosterılmemek uzere sak-
lanmasına karar \erdı Ancak ınuttef ık-
lerfîlmın negatıflennın saklandığı labo-
ratuarlan bombalavaıak bılmeden deol-
sa fılmıp yok edılınesıne katkıda bulun-
muş oldular
Neyse kı. filmm başına gelebılecekle-
n tahmın eden Renoıı fılmın orıjınalın-
den 200 kadar kopv a çıkararak ^eîırın çe-
Renoir (\anda) ustanın. Mozart tarzı bir komedi ha^asın-
daki burjmazi eleşdrisi olan 'O\unun Kuralı" başyapıtı,
riim zamanlann en önemli filmJerindendir.
şitlı \er!enndegızlemi!jtı \e 1950'lenn
başlarında onjınalıne >akın kop\a olu^-
turabılmek ıçın kullanılmak uzere bu
kop\alaryonetmenınonderlığındevapı-
lan bir arama\la orta>a çıkarıldı
1940'larda Fransa'nın temellennın sar-
sılmasından sonra Renoır"ın yatak hıka-
velennın anlatıldığ bu ko\ e\ı komedı-
sı donemın sınıfsal vapısındakı kendı
kendını >ok edıcı tutumu sergılemesı ve
toplumsal ujumsuzluğun altını çızmesı
açısından donemın başyapıtlanndan bı-
n sajılmaya ba^landı 18 vuzvıl ovun
vazarlarından Beaumarchais tarzı bıran-
İatımın ağırlıkta oldugu tılm konusunu
da bir baska vazar Alfred De Musset'nın
Les Caprices De Mariannefmananne ın
Kaprıslerı) adlı ovunundan almıstır
1950'lerde venıden varatılan fılm ve-
nıdengosterınıde karmasık konusu hâ-
lâ çozulemezlığını koruvor Transatlan-
tığı uçağıvla geçme rekorlanndan bırını
elınde tutan bır pılot(Rolaııd Toutaın)
Avustur\alı bır \1arkıze(Nora Gregor)
âşıktır Markızınansızınkansınınaşkıv-
la vanıp tu^ma>a ba^layan Yahudı koca-
sı ıse aıtık sıkıcı bulduğu metresınden
kurtulnıak ıçın bahaneler aramava bas.-
lar
Bu arada şapsal gorunus.lu bır arabu-
lucu (Renoir). â^ıklan ve metreslen al-
datmaealı bır voldan markızın Loıre dj-
kı kır ev ınde bır arava toplar Fılmde en
etkılev ıcı sahneler, konukların bır kırev ı
eğlencesi olarak gorduklen av sııasında
yakalanır Renoir, vuzlerce kuş ve pek
çok hav vanın vahsıce katledıhs.lerını go-
runtulcdığı sahneJerde bır tek duvgu kı-
nntısına \er vermez
Fılm teknık ustalık açısından davatıcı
bır çalısma > urttas Ivane gıbı bır ^ahe-
ser yaratıImadan ıkı > 11 once goruntu >o-
netmenı Jean Bachelet. ışık o>unlan sa-
vesinde bu\uk bır ustalıkla on plan ve
arka plan çekınılennın ustesınden geldı-
ğı fars oğelen >uklu tılm nasıl olduğu-
nu anlamadan bır anda traıedıve donu-
şur
Fılmın son sahnesı. patronun kım ol-
duğunugozleronüneserer 1939yılında
gerçeğın açıklanmasindan rahatsız olan
Parıslı se>ırcılerın verdıklerı tepkı de
boyielıklı anlaşılmı^ olur Renoır ın bu
başyapıtı hâlâ İ780"lenn 'aristokrafla-
nna ıçten ıçe havranlık du>an Fransız
burjuvasısinın kapılarını çalmakta olan
felaketlere kulak tıkayan kendını beğen-
mış umursamazlığına yapılmis doğıu-
dan bırtecavuzdur Ha>ranlık uvandırı-
cı bu tılm Mozart tarzı bır komedi ol-
duğu kadar zamanını derınlemesıneeleş-
tıren ve vorumlavan tum zamanlann en
akıcı anlatımına sahıp fılmlcrden bındır
Tıydtrolan'nda Tunç Nalman'ın sahneledığı
"E>cilikO\unu'"\la tanıdım Alışılagelmıs
\erlı ovunlann dışına çıkan bır bıçem
denemesıyle. gençlenn bırbınnı sevme,
anlamlı bırlıktelıklereadım atma hakkını
elınden alan goreneklenn ırdelendığı taptaze
bır sahne olay ı Bu o> unu, "Tombala",
"Çatıdaki Çatlak", u\umsuz tı\atro\a vatkın
bıryaklaşımla bıçımlendırdığı "L'çChun"
("Bir Kahramanın Oliımiı", "Kozalar".
"Çıkjş"), "Sınırlarda1
" ba^lıklı guzelım çocuk
oyunu. 1970'lerde "Kendini Vazan Şarkı" ve
1990'larda "Çok Lzak Fazla ^akın" izledi
Ağaoğlu. 1970'lerın ortasından bu >ana her
bırı vazınımızın tartısma gundemınde on
sırayı aljn romanlan veojku kıtapları>la
Turkıye ve dunva duzeyınde unlendı
Ya 1964'ten oncesi' Derme çatma
belgeliğimin derınlıklennde kısa birgezıntı
yapıyorum
Bır \andan da garıp bır keyıf duyuyorum
Belgelıklere genellikle yıtınlmis msanların
anısı adına dalınır Ovsa Adalet Ağaoğlu
yaşıyor Yalnız ya>anııyor aynı zamanda
duşunmeyı de surduru>or. \e artık
gulumsuvor da
Kendının ve ba^kalannın va^amını kollama
gudusune bıle uzak duşmus, değer yargılan
çarpık, dalgın. du)ar;,ız. ozensız \arattıklan
varlığına ınat. >a^ı\or, dusunuyor ve
gulumsuyor
("Fikrimin İnce Gülü"nde > ıllar once
koymamn mıydı tanısım altın renklı
Mersedei'ın ve kımlığını vıtırnıiş
surucusunun senjvenını Anadolu yollan
boyunca kovalarken7
)
Yazariık öyküsü...
\azarhk oykusunun başlangıç noktasına
ulasmaşa çalışırken saşırıverıyorum Yırmı
bırya^ındavken Dıl ve Tanh-Coğrafya
Fakultesı Franiiz Dılı ve Edebıyatı
Bolumu'nu bıtırmış
Henuz unı\ersıteoğrencısı\ken blus
gazetesinde tıyatro yazıları vazıyor \e snr
I949"da bır şuryan^masında bınncılık odulu
alıyor Ataç'tan
O zamankı soyadı Sumer.
Sonr,a altı yıl suren bırradyoculuk donemı
var (.e^ıtlı radvo programlan, sayısını
herhalde kcndisının bıle anımsamadığı bır
dolu ovunu radvoda uyarlama. rad>o ıçın
ovunlar yaznıa. bu ovunları yavımlama
Derken Se\im Lzgoren'le bırlıkte kotardığı
"Bir Pije» \sunhm" gelıvor gundeme Ikı
kulturkı genç kız kafa kataya verıp
dostluklarının urunu bıryapıt olu^tururken.
ovunları genç devlet tıvatrosunda sahnelenen
ılk kadın >azarlar olacakları akıllarından bıle
geçmıvor Ovunu 19^1 te sahneleven Alman
\onetmen ArnulfSchroder bellı kı buyuk
keyıt almıs vaptığı çalı^madan "Bu ikigenç
hanun" dıye soruyor. "bunca ha>at
tecriıbesini ifade etmek kudretini.. bu
psikolojik gelişmeleri ve çarpışınaları
duzenk'mek için gervkli bilgı>i nereden
bulujorlar?"
Oyun, inceleme, çeviri
I955'te Halim Ağaoğlu'vla bugun de suren
mutlu evlılığıne adım atmadan ve Ağaoğlu
soyadını almadan oncekı ıkı yıla da
tıyatrodakı bılgısını arttırdığı uzun bır Avrupa
gezısı. gun yuzune çıkmamıs bır o\un. tıyatro
ustune bır dolu >azı. yorum. inceleme. çev ın
sığdırı\or
Adalet Sümer durmadan oğrenıyor ve
oğrendıklennı okurlanvla pavla^ıvor I954'te
vayınılanan "Tiyatroda Bütunluk" b«ı>lıklı
vazısmda "... birri>atroeserininsahne>e
konmasında dekor. aksesv uar, ışık v s. gibi
tamamla>ıcı unsurları ikinci derecedeki
vardımcı unsur.. durumundan alıp bizzat
aksivonun bir kısnıını teşkil eden.. bir seviveve
)ukseHmenin uılunu bulnıak lazınıdır" dıyor
(Devlet Tıyatrolan'nda ve ba^ka tıyatrolarda
bugun bıle pek çok oyun dekoru son anda
hazırlanıp sahneve yerlestırılıyoroysa )
Tıyatroculanmızın ve sevırcımızın
gundemıne I96()"lı ve
7
O'h vıllarda gıren
Bertold Brecht °ın "sahne ile se> irci, o> uncu
ile karakter arasına konması gerekli uzaklığı"
ırdeledığı yazısı. I955"te Adalet Sumer
Ağaoğlu'nun çevırısıyle Devlet Tıyatrosu
dergisinde vayımlanmi!, bıle (Oysa Dev let
Tıyatrosu bır Brechtoyununu ılk kez I979'da
sahneleyebıldı )
Öncü aydın kimliği
ABD'de yas^ınan ıkı yılın ardından bır kez
daha Ankara Radvosu'nda goruvoruz Adalet
Ağaoğlu'nu \enı programlar. gun yuzune
çıkan va da çıkmayan oyunlar. oyun
çevırılerı, Meydan Sahnesı'nın kuruculuğu ve
yonetıcılığı. Üluslararası Tıvatro Enstıtusu
Turkıye Merkezı Genel Sekreterlığı. AST ın
kuruluşuna katkı AST'nın sahneledığı.
1960lı \ ılların Ankaralı seyırcisinın
belleklerınden lııç çıkmamacaMna verleşmıs.
J. P. Sartre'ın "Mezarsız Ölüler"ının
çev ınsı Işte boy le yoğun bır dene> ım.
bırıkım. uretım ve eylem suıeunden geçerek
ulaşılmış 1970'lere oncu a\dın kımlığı damla
damla sindırılerek hak edılmıs (kım bılır
gunler geceler boy u ne çok kıtap okunmuş bu
arada1
)
Gerısını bılıyonız "Vapıtlar, ba^vapıtlar.
oduller oduîler. oduller Ve şu va da bu
nedenle yasaklamalar (Turkıye'de aydının
yazgısı olup çıkmıştır. bır yandan
odullendınlırken ote vandan
cezalandınlmak ) Ne mutlu kı ustalara ^ız
gelıronlenne konan engeller
Ama ulkemızde ınsan yaşamı karşısındakı
duyarsız tutumun »ımgesı olup çıkan trafık
canavarı karşısında onlarda çaresızdır
Adalet Hanım'ın bır avdır toplumun tum
duyarlı kesımlerını uzuntuje ve endışeye
boğan. s.a^ırtıcı duzeyde anlamsız. ama onu
olumun e^ığıne getıren trafık kazası
karşısında. bılıncının ve bedenının tum
gueunu seferber ederek kazandığı vengı bu
nedenle daha da anlamlı
Adalet ve Halım Ağaoğlu. "Tombala"
oyunundakı (yaşamlannı ıkı kışının budalaca
oynadığı bır "•tombala" oyununun anlamsız
tekduzelığe tutsak etmış) karı-kocanın tam
tersme. "kendilerini gelecege doğru guzel
ülkulerle \e anlamlı uğraşlarla" donattıklan
ıçın uzun bırlıktelıkleıı boyunca yaşamayı
guzel kılmış ıkı avdınlık ınsan Yannları da
aydınlık olsun
Bir Rüya...
Perde açıldığında sahnede kımse yoktu Bu du-
rumda sahneye çıkmam gerektığını duşundum. As-
hnda salon da boştu Ama ışıklar kararmış, yalnız
sahne aydınlanmıştı
Galıba, çocukken 'artıst' olmak ıstedığımı hatırlı-
yordum Fakat bu çok bulanıkrı
Buraya nasıl geldığımı, daha doğrusu. neden ve nı-
çın geldığımı bılmıyor, çıkaramıyordum Beyoğ-
lu'ndakı eskı Ses Tıyatrosu gıbı gorunuyordu ama, o
localar, avızeler, hepsı belleğımde belırıyor, burası
daha çok Tepebaşı Dram Tıyatrosu'nu andınyordu.
Tabıı o Dram Tıyatrosu da butun butune, yanan sev-
gılı tıyatro değıldı
Yuruyunce, adımlarımm ahşapta bıraktığı çıtır çı-
tır sesı ışıtmıştım Ses benden ayrı var oluyordu
Dekor -bıze gore- sağ uçtan sol uca, bır ıç mekân-
dan bır dış mekna açılıyordu Iç mekân, bır mahalle
terzısının çalışma odasıydı Burayı o kadar ezbere bı-
lıyordum kı, ıç mekân varrnıydı yoksa yıne bellek al-
datmacası mıydı kestırmek olasızdı
Zaten ıçınde bulunduğum ruya-zamana kapılmış;
gerçeklığın olçup bıçışlerınden kurtulmuştum Bura-
sı bır geçmış zaman terzı odasıysa bıle. o geçmış za-
man şımdıkı zamanıma karışmıştı
Dıkış makınesı, utu masası, buyucek bır sehpa et-
rafında ıkılı kanepe ve bır koltuk yerlı yenndeydı Pen-
cere kenanndakı taş manken yıllar arasında bıraz
daha eskımış gorunuyordu Doner aynanın*bır yuzu
boydan boya kınktı
Her şey eskımıştı Eskı model sıyah-beyaz televız-
yon da eskımıştı ama buradakı tek yenı zaman eş-
yası oydu Televızyonu muhakkak kı ruyada uyduru-
yordum
Şu ıç mekân, hıçbır ara bolme olmaksızın, çıçek-
lerle bezenmış bol bıtkılı zakkumlu bır taraçaya açı-
lıyordu Zakkumlar pembe ve beyazdı
Bırsesbana "Çıçeklere dıkkat edınız" öeü\ Bır ka-
dın sesıydı Anons yanlış, dıyordum kendı kendime,
Cıhangır Parkı'ndakı levhada "Çıçeklerı koparmak
yasaktır " yazılıydı
Zakkumlar, çıçekler ve bıtkıler, eskımış, solmuş ku-
maşlardan dantellerden yapılmıştı Tozlu, çok tozlu
gorunuyorlardı
Taraçada hasır masa, hasırdan koltuklar duruyor-
du Hasırlar bır zamanlar her halde fılızı boyalıymış,
o fılızı uçmuş, hasırlar sararık kalmıştı
Taraça bır ıkı basamaklı merdıvenle duşsel kum-
sala ınmekteydı Fakat ben bır turlu taraça tarafına
geçemıyordum Kumsal ve duşsel denız hasret
uyandırıyordu
fç mekân alaca ışıktaydı Taraça daha aydınlık, fır-
tına ışıklanyla, şımşek çakımlarıyla çevrılıydı Bır su-
re denızın uğultusu ışıtıldı Sesler gıt gıde erırken ışık-
lar degıştı aydınlık taraça kararırken çalışma odası
aydınlandı
Kendımı sahnede bugunku hahmle, kırk yedı ya-
şımla buldum Her zamankınden daha tutuk tavırlıy-
dım
Tuhaf bır ozlemışlıkle çevreme bakıyordum Ozle-
dığım şeyler, aslında pek ıç açıcı olmamakla bırlıkte,
besbellı ızbırakmıştı Içımden, her şey yerlı yerınde,
dıyordum, utu masası, sehpa, sehpada kenan k/rık
kul tablası
Kultablasındakı ızmarıtlere baktım Bunlarfıltrelıy-
dı, kırmızı uçlu Geltncık sıgarası değıllerdı Içım bur-
kuldu Sonra, duşununce kırmızı uçlu sıgaraların
Gelıncık olmadığını Bahar sıgaralarıyla karıştırdığı-
mı ayırt eder gıbı oldum
Annem, kırmızı uçlu Bahar sıgarası yakar
Melâhat Hanım makınesının başındadır
Yoknaz tıkır tıkır çalışır
Zengın komşu hanımlar, Melâhat Hanım'a yalnız-
ca gundelık elbıselerını dıktırırler Ucuz empırme,
basma pazen elbıseler
Bır ses "Sen o elbıselerı daha çok severdın
1
" dı-
yordu Unlemıne karşın o kadar uzaklardan, oteler-
den gelen bırsestı kı, kım.n soyledığını çıkaramıyor-
dum belkı de ben haykırmıştım
Ama bunun uzerınde durmayıp demın çocuktum,
şımdı hızla yaşlandım, her şey geçtı, dedım Hepsı
geçtı ve bıttı
Bunu soyler soylemez duşsel kumsala geçtım,
uğultulu denıze doğru yurudum
Gerıde kalan ışlık odasında terzı Melâhat Hanım
anneme yıne sıyah ustune menekşe demetlı bır "ro-
ba" dıkıyordu Eskıyıp yer bezı olacağını bılıyordum.
Sozcukler arasında duygular dınmernışken uyan-
dım
Anthony Quinn'den pekor talep
Kıiltur Servisi - Ikı Oscar lı unlu aktor Anthonj Quınn,
Alı Ozgenturk"un "Mektup" adlı son fılmınde uç
gunluk rolu ıçın 25 mılyar TL ıstedı Turk-Çek
Cumhurnetı ve Polonva ortak yapımı olarak.
çekımlenne bu ay sonu başlanacak olan Alı
Ozgenturk"un yoneteceğı ve başrolunde Tank Akan'ın
oynayacağı 'Mektup' fılmınde. bır aydır>apılan
gorxi5.me]er sonucu kendısıne sunulan rolu kabul eden
Quınn, menajen aracılığıylagonderdığı faks metnınde
ucretını 250 bın dolar (25 mılvar) olarak belırledı
Lnlu ovuncu. Elıa Kazan ın 'V ıva Zapata' ve Vıncente
Mınnellf nın 'Olmeyen Insanlar >aşama Tutkusu"
tılmlernle en ıvı \ardımcı erkek oyuncu Oscar'ını ıkı
kez kazanmış Fellını nın 'Sonsuz Sokaklar'ından.
Cacoyannıs'ın Zorbasına. Akkad'ın "Çağrı sindan '
Delanno\"un 'Notre-Dame'ın Kamburu'na dek bırçok
ustalık gosterısınde ovunculu&unu sergılemıştı
Assos Festîvali'nde geri sayım
Kultur Senisi- Bu yıl ıkıncısı duzenlenecek Assos
Gosten Sanatlan Festıvalı 20 - 22 eylul tanhlen
arasında gerçekleştırılecek Ikı gun ıçınde dans.
tıvatro tasarım muzık \e kukla alanında çeşıtlı
gostenlenn sunulacağı festıvalın hazırlıklan suruyor
Bu yıl Ingıltere. Isvıçre Italya Danımarka. ABD.
Fransa Avusturya ve Turkıve"den toplulukların
katılacağı festıval gosterılerı antık Assos kentının
tarıhı mekânlannda yapılacak 1 eylulden ıtıbaren
gelmeve başla>acak topluluklar. gosterı yapacaklan
mekânlardakı dekorları \ennde kendılen hazırlayacak
Antalya'da karikatür festivali
Kultur Ser>isi - Antalva Altın Portakal Kultur ve Sanat,
\akfı tarafından duzenlenen Uluslararası Kankatur
Festıvalı devam edıvor İtal>a"nın Cueno kentınde
gerçekle^tırılen Eurohumor" kankatur vanşmasında '
odul kazanan kankaturlerden olu^an sergı Antal>a"da
Karıkatur Sokağı ndaveralıvor 30 karıkatunstın ,
çahşmalarının buiunduğu sergıde, ayrıca bu >ıl
onaltıncısı gerçekleştınlen Uluslararası Nasreddın
Hoca Kankatur Yarışmasf nda odul kazanan ı
karıkaturlere de \er venlı>or Eurohumor karıkatur
ynnşmasi ve festıvahnın vonetıcısı Costanzo
Martını testıvalın konuğu olarak 12 - Ifiağustos '
tarıhlen arasında Antalva'da olacak Sergıler20 l
ağustosa dek surccek