07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ HABERLER Meral: Işsizlik teröpü pompalıyor • ERZIRIM(AA)- Türk-İ^ Geııel Başkanı Bayram Meral. Türki>e"de yatırımlanıı durma noktasıııa ueldiğini sa\unarak 'İ^ızJik. terörii pompaiıyor' dedi. Türk-İş I- Eğitim Semınerf ne katılmak üzere Erzurunı'a gelen Meral. gazetecılere \aptiğı açıklamada. öneeki hükümetlerın uyguladığı ekoııomık polıtikalar nedeniy le sennayenin yatırımdan çekılerek faize yöneldiğıni \e bıı durumun bugün de de\am ettiğıni söyledi. "Batıda yatırını yapılmıyorsa. doğuda havdi haydi yapılmaz ' diyen Meral. doğuda yapilacak yatırımlann göçü önleyeceğinı ve terörü azaltaeağını belirttı. Türkıye'nın çok büyük soruniarı olduğunu anlatan Meral. herkesm Türkıye'yi se\mesi \e kalkınnıasi ıçin mücadele \ermesı gerektiğini söy ledi. "SSK'yi özelleştirme yağmadır' • BIRSA(ANKA)- Emeklı-Sen Genel Başkanı İbrahinı Şahın. tek altenıatif olarak eleştirilen özelleştirme rüzgârlarıyla "abluka" altına alıııan sosyal güvenlik kuruluşlarının yağnıalannıak istendiöinı öne sürdü. Şahın. sendıkantn Bursa 1. Nolu şubesinın kongresinde yaptığı koıuı^mada. kendilennin. sosval gihenlık sorununun çözümüne yönelık toplantılara alınnıadığını belirterek faalıyetlerının engellenıııeMne yönelık baskrları kınadı. Çalışma \e Sosyal Giivenlık Bakanhğı'mn sendikanın hukuksal dayanağı olmadığı gerekçesiy le İçışlerı Bakanlığı'na başv urduğunu belırten Şahiıı. Ankara \'aliliği tarat'ıııdan seııdıka aleyhme açılan kapatma da\a.siııııı. seııdıka iehıne soııuçlandığım vurguladı. Çelik: İpin ucu kaçmış • KOCAEl.İ(lBA)- Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakaııı Necati Çelık. Türkıyede de\ let daıreleri \e hastanelerınde bir başıbozukhık oiduğunu söyledi Celık. "Ipın ueıı kaçmış. bız yakalamaya çalışıyoruz" dedı. Bazı ılçe z:\aretlen ıçın Kocaeli'nde bulunan Çalışma \e Sosyal Gihenlık Bakani Necati Çelik. >apttğı açıklamada. Türkiye'de hastane \e de\ let daırelennde bır başıbozuklıık bulunduâunu anlatrı Bakarı Celık. "SSK Okmeydanı Hastanesı'ndekı iki üzüeü olay içın ıncelemelere başladık Bunun ıçın bütün ilgılilerı talimatlandırdık. Türkiye'de de\ let daireleri ve hastanelerde ipin ucu kaçmıştır. Biz zaten ipin ucunu yakalamaya çalışiyoruz" dedi. 'Ülkücü İşçi Kurultayı' • ANKARA (ANKA)- Ülküm İşçiler Demeği. işçi sorunlannı tartışmak üzere 18 ağustos giinü Ankara Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda "Tiirk bçısı Kurultay ı" düzenleyecek. Ülküm İşçiler Derneği Genel Başkan Yardımeısi Bekir Aktaş > aptığı yazılı açıklamada. "Tiirk İşçisi Kurultay ı'nda. ışçı hareketıııın gehşimi. bugün yaşanan sorunlar\e çözüm önerilennin tartışılacağını bildirdı. Bütün meslek dallannda çalışanları işçi olarak nıtelendıren Aktaş. kurultava katıiını çağnsı yaptı. Mahmut Özonur Tes-İş Başkanı • ANKARA (IBA)- Türkıye Enerji Sıı \e Gaz Işçileri Sendıkası (Tes-lş) Olağanüstü Genel Kurulu'nde genel başkanlığa. daha önce genel başkan yardımcılığı göre\ıni yürüten Mahmut Ozoııur seçildi. Tes-lş Genel Merkezi'nde yapılan genel kurulda 297 delege oy kullandı. Mahmut Ozonur I "3 oy la genel başkanlığa seçılirken eskı başkaıı Farıık Barut 121 oy alabildı. Şeriatçı üye JnuıalıııuRP'den RTÜK üyeliğine seçilen Mehmet Doğan'ın şeriatçı Akit gazetesinde köşe yazarlığı, tartışmalara neden oldu. RTÜK hukukçuları, Doğan'ın durumunu inceliyor BIZ BIZE Hl'LYA KARABAĞLI ANKARA -RP'den Radyo v e Tele\ izyon Cst Kurulu (RTÜKl üyelığine seçildikten sonra şeriatçı Akıt gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Mehmet Doğan'ın konumu. bazı üst kurul üyelerinın tepkilerine neden oldu. RTÜK yönetımınm bilgilendinlmedığine \e ikınci bir göre\ konusunda oylanıa yapılmadığınadik- kat çeken bazı üst kurul üyeleri, Mehmet Do- ğan'ın tarafsızbirüyesayılamayacağını vur- guladılar. Akit gazetesinde geçen hafta köşe yazısı.aynca üst kurulla ilgili bırde söyleşi- si yayımlanan Mehmet Doğan'ın durumu. RTLK Hukuk Müşavırliği'nin hazırladığı ra- porla sonuca bağlanacak. Üyelerin göre\ \e vetkılerinı üç avn hükümde düzenleyen ilgi- İi yasay a göre. Akıt gazetesı ile ilişkisi sakın- calı bulunduğu takdirde Mehmet Doğan ya- zılannı sürdüremeyecek. Doğan'ın Akit ga- zetesinde y azmava de\ am etmesi durumun- da üyeliğinın düşmesı gündeme gelecek. RİT K'te. RP'lı üstkurul üyesi veeski Tür- kiye Yazarlar Bırlıği Başkanı Mehmet Do- ğan'ın şeriatçı Akıt gazetesinde köşe \azar- lığına bajjlamaM bıınalım \arattı. 3484 sa\ı- lı Özel Radyo \eTele\ızyon Yasası'nın "Cst kurul üyeliği ile bağdaşma>an haller" mad- desi ı^ığındadurumu ıncelemevealınan Meh- met Doğan'a vönelik kararbu hafta aiınacak. Cumhuriyet'e açıklamada bulunan bazı üve- ler. Doğan'a du\ ulan tepkının bağlı oldukla- rı yasanın kendi ıçlerinden delinmesınden kaynaklandığını belirttıler. Güneş Müftüoğ- lu'ndan önce RTÜK Başkanı olarak görev vapan Ali Baransel'ın Koç Grubu temsileili- ği. TRT'de açıkoturunı yönetıcıliği \e \öne- tim kurulu üveliklennden ıstifa ettiğine dık- kat çeken üst kurul üyeleri. bir üyenin ikinci bır göre\inın yasa uyarınca olanaksız oldu- ğunu dile getirdiler. Mehmet Doğan'ın bu ili^kısinin. tarafi.ızlığmı y ıtırdıği anlanıını ta- şıdığınadıkkatçeken yetkililer. konununya- sayaaykırılıkyönüııden ırdelenmesini istedı- ler. Mehmet Doğan'ın. Akıt gazctesıııdeki ya- zarlığı konusunda önceden RT( 'K Başkanı Gü- neş Müftiioğlu ile dığer üvelere resmı bır bıl- gi sunmadığı. Mürtüoğlu'ınm durumunun Aki! gazetesinde y ay ınılanan anonslardan öğ- renildığı bildırıldı. Müftüoğlu'nun. basinda yeralan tepkılerı degözönünealarak hukuk- çulara "incelensin" talımatı \erdıği öğrenıl- dı. Eski Türkıye Yazarlar Bırliği Başkanı 'Radikal sağ, Refah Partisi iktidan ile tehlikeli bir tıvmanışa geçti' 'Aydınlarve aydınlanma hedef'ATAOL BEHRAMOGLU Görünû^te koalısyon gerçekte Refah iktıdarının ertesindeki bır denıecınde Sayın Hüsamettin Cindoruk, Refah bunu istemese bıle bu ıktıdar dönemınde "radikal sağ"ın güçleneeeğı konusunda kaygılarını belırtmiştı. Olaylar Sayın Cindoruk'un öngörüsünü doğıulamaktadır. Prof İlhan Arsel'ın "Şeriattan Kıssa'lar" adlı kitabına. Say ın Arsel'e. kitapla ilgili yayını nedenıy le "Teınpo" dergisine. dergınin yazarı Kurthan Fişek \e aılesıııe yönelik tehdıt \e saldınlar. "Kajnak" va\ ınlarına karşı düzenlencn molotof kokteylli saldırı. Kırıkkalede cuma nanıazı sonrasıııdakı protesto y ürüy üşü. "Akit" gazetesinın kışkırtıcı yayınları. Diyanet Işleri Başkanı Mehmet Nuri V ılmaz \e Profesör Hüse>in Hatemi'nın talihsız açıklamaları. aydınları \e aydınlanmayı liedef alnıış çok ciddi tehditlerdir. Kıtabı Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesf nın karanyla toplatılan Sayın Arsel'ın sözleriyle. "Şeriatçı bir parti iktidardadır di\e dergiler \e kitaplar gericilerin değerlendirnıeleri\ le ölçeğe \ urulacak »lursa. nice sonıı gelme/31 MartOla\ları'na hazırlannıamı/ gerekir. Eğer şeriatçılar. bu gibi gösteriler ve tehditlerle sokağa hâkinı olacak olurlarsa. bunun felaketli sonuvlarından kimse. hatta RP dahi kendini kurtaranıaz." Aydın \e aydınlanma düşmanlığının bır başka göstergesı. yine son günlerde. çağda.> 5/irinıizin en seçkın ustalarından Attilâ İlhan'ın kırk \ildan tazla bırsüre önce yayımlanmiş unlü bır şıırındekı birdizenın da\a konusiı edilmcsidır. Bu gülünç. giilünç olduğıı kadar da akıl almaz ılkellıktckı anlayiş benımsenecek \e yaygınlaşacak olursa. Türkıye'de \e dünyada ve ınsıniık tarihinın başlangıcmdan bugüne kadar edebıyat değerı ta^ıyan her ürüııun bu sözümona ">argı" karşısma çıkarılması gerekir. Ve böy le bır yargılamadan. bızım edebıyatımızdan örnekleyecek olıırsak Mehmet Akif. Necip Fazılgıbı "sağcı" yazarlarınıızın bile "aklanarak" çıkabileccûı Alternatif cenaze töreni gerginliği İstanbul Haber Servisi - Öliiııı onıcu \e süresiz açlıkgre\ i sonu- cunda havatını kaybeden 12 ki- şi için Sarıgazi'de düzenlenmek istenen alternatif cenaze töreni. asker ve polis tarafından engel- lendi. Sabahın erken saatierinden itibareıı İ mraniye. Dudullu.Sa- mandıra \e Sanga/i'nin kilit nok- talaıı. pan/erlereşliğindeki aske- ri birlikler \e polis ekipleri tara- fından kesildi. Sarıgazi Ceme- vi'nin önünde yapılınası planla- nan tören için toplanan 100 kişi- lik birgnıp isegenişgii\enlikön- lemlerini görünce dağıidı. Daha sonra Sangazi Meydanf nda tek- rar toplanan grup, Cumhuriyet Caddesi'ni molotofkokteyülerle ateşe \erdi \esi\ il polis otosu zan- nettikleri 3 otomobili tahrip etti. (Fotoğraf: ALPER TURGUTl A N A P ' l ı B u r h a n K a r a 6 DYR, lnildiıııetiıı sığuıüsıdır' SAMSLN (Cumhurivet)- ANAP Genel Başkari ^'ardımcısı Burhan Kara. Başbakan Necmettin Erbakan ın ilk yurtdışı gezisini Iran'a yapmasının "bir mesaj olduğunu "savunarak "Erbakan. Humeyni rejimine bir adım daha yaklaşmıstır" dedi. Türkiye'nin drşışieri bakansız vönetıldiğinı öne süren Kara. DYP'nin de "hükümetin sığıntısı" olduğunu söyledı. ANAP'ın Samsun'da düzenlediği bölge toplantısının açıhşindalconuşan Kara. REFAH\'OL hükümetinin "ahiâki zafiyet" üzerine kurulduğunu \e "aşiret gibi" yönetildığinı belirterek ANAP iktidan dönemınde Türkiye'nin yakaladığı gelişmelerin. bu hükümet döneminde durduğunu öne sürdü. Hükümetin üerçekte REFAHYOL hükümetı olmadığını "54. Erbakan hükümeti" olduğunu sa\ unan Kara. "D^•p. bu hükümetin payandasıdır. sığıntısıdır" dedi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in. TB\1\) araştırmalarından çekındıği için her^eyi RP'ye bıraktığmı söyleyen ANAP Geııel Başkan \ardımcısı. "L'lke, dışişlerj bakansız >önetilmektedir. İlk kez bir dış gezhe başbakanın yanında dışişleri bakanı kahlmamaktadır. Erbakan. ilk y urtdışı gezisini İran'a yaparak mesaj \ermiştir. Humey ni rejimine bir adım dahayaklaşmıştır" diye konuştu. Başbakan Necnıettm Erbakan'ın mulıaieferte başka. iktidarda başka konuştuğunu vurgulayan Kara. sözlerinı şö\le sürdürdü: "İlk l dönüşünü Çekiç Güç oylamasında yaptı. Karşı çıktığı Çekiç Güç'ü onayladı. ^'ıllarca Batı yanlisi. Amerikancı" diye insanlan suçladı. Şimdi kendi Amerikancı oldu. \ ıllarva faİ2e karşı çıkti. şimdi faizin adım nema olarak değiştirerek sistemeayak uydurdu. ^lemur maaşlarını artırdı. peşinden zamlaria. \erdiklerini geri aldı." Kara. Kürt sorununun çözümü için Kuzey Irak'takı Islami Hareket lideri ŞeyhOsman'ın de\reye sokulmaMmn da "de* let ciddiy etiy le bağdaşmadığını~ söyledi. ku^kuludur. Her iki olayda. yargının da nasıl günün koşullarından. siyasal iktıdarın konumundan etkilendiğıni kaygıyla izliyoruz... Bu olgu. yine bırkaç gün önce "Sevgîli Leyla, Uzun Bir Sürgündü O Gece"adlı kitabı toplatılan ve hakkında gıyabı tutuklama kararı \erilen Mehdi Zana'yla ilgili olarak. yayıncısı. "Belge l luslararası Va>ıncılık"ın sahiplerinden Ragıp Zarakolu'nun açıklamasında özlü bıçımde dile geliyor "\azanmızın görüşleri belli olduğuna \e değişmediğine göre I993öncesi yazarımızın kitaplan \asaklamp mahkûm edilmezken. şimdi niye >asak)anmaktadır? Konjonktürel bir adalet anlayışı olıııa/." Polisin gazetecıler cemıyetını basabıldiği. sadece geçen a> 3^ gazetecinin gözaltına alındığı. şeriatçı tehdidın alabildiğine azgınlaştığı, bılim adamlarınm ve yazarların ölümle tehdit edildiği. devlet terörünün yoğunlaştığı. bilimsel araştırma yapmanın ve özgürce yaratmanın gıderek olanaksızlaşacağı böyle bir ortamda. yazarların. aydınlann. sanatçıların ve bilım çe\relerinın suskun kalnıası beklenemez. Başkanı olduğum Türkıye \azarlar Sendıkası'nın 500'ü aşkın üyesi adına. bilimsellik namusu \e kişisel yürekliliğınden ötürü Sayın Prof. İllıaıı Arsel'ı sevgi ve saygıyla kutluyorum. Kişisel olarak \e şu anda temsıl ettığim örgütümüzle her zaman yanında yer alacağımızı bildirıyorum. \azarlara. yayıncılara. gazetecilere yönelik şeriatçı tehditleri \e de\let terörünü kınıyorum. Tüm yurtse\er. demokrat. ilerici kişi ve kurumlan, sanat ve bilim çevrelerini per\asızlaşan genci tehdıde. aydın ve aydınlanma düşmanlığına karşı seslerini yükseltmeye. basın açıklamaları. gösteriler \e hukuksal gırişimlerle açıkça tav ır almaya. tehdit altındaki yazar. bilim adamı \eyayıne\lerinı yalnız bırakmamaya çağınyorum. IRMIK AYDIN ENGİN Ecevit'lerin yeğlediği örgütlen- me yöntemine DSP'til-erin bir kesiminden. "Bu kadar da sık- mak olmaz ki kapıyı biraz ara- lamak lazım. Üye olrhâk isteyip Ecevitler barajını aşamayan ne kadar çok değerli demokratik solcu var "filan gibısinden ürkek itirazlar gelirken CHP kanadı çok daha saldırgan. çok daha alaycı bir söylemi (üslup) yeğli- yor Ecevitler'i ruhsal sağlıklan kuş- kulu. kedileri, demli çayları ve dünyaya kapanmış pencerele- ri ile tuhaf bır çift olarak tanım- lıyorlar. Parti üyeliği için tek ko- şulun. "BülentEcevit'eyağc/- lık ve bu yağcılığın yeterlı olup olmadığıntn Rahşan Ecevit ta- rafından onaylanması^olduğu- nu söylüyorlar. Bu ne siyasal bir eleştiridir. ne cıddıdır ne de saygın. Tek ko- şulun Bülent Ecevit'e yağcılık ve körükörüne ıtaat olduğunu söyleyenler, örneğin bir Müm- taz Soysal a. bir Ismail Cem e bir (şimdi küs bile olsa) Ertuğ- rul Günay'a ayıp etmiyorlar mı? Geçelim. DSP Yanlışından, CHP Batağma Geçip CHP'ye gelelim. Resmen söylenmese de CHP, DSP'nin tam tersi (gıbi görü- nen) bir örgütlenme modelini benimsemiş: Sınırsızüye, sınır- sız seçmen! ilk bakışta. sosyal demokrat partilerin, komünist kan kardeş- leriyle yollarını ayırdıktan sonra kadro partısine karşılık olarak benimsedikleri kitle partisi he- define uyumlu bir tercih mi? • • • Siyasal termınolojide sürü ile kitle, kalabalık ile kitle. yığın ile kitle arasında ince ama yaşam- sal bir fark vardır. Dört yılda bır sandık başına gidip oy veren. si- yasal etkinliği bu eylemle sınır- lı bır sosyal demokrat (?). üye ol- sa n'oiur, olmasa ne olur? Seç- menle üye arasında bir fark ol- malı. Parti üyeliği çok daha ciddi bir siyasal seçme. bir siyasal et- kinlik kararlılığı olsa gerek. CHP'deki işleyiş, çok özetle- nerek şöyle: ilçe kongrelerinde üyelenn tamamı katılarak ıl kong- resine gıdecek delege/eri seçı- yorlar. ilçelerden gelen delege- lerin oluşturduğu il kongresinde ise kurultay delegeleri seçiliyor. Bu süzgeçlerden geçen delege- lerin oluşturduğu kurultayda da partının başkanından ust yöne- ticilerine kadar merkez yönetim organlannın seçımi yapılıyor. Bu ışleyış temsili (represanta- tiv) demokrası denen sistemin epey abartılmış bir uygulama- sından başka bir şey değıl. Düz bir parti üyesi için parti başka- nının ve merkez organlarının se- çimi, kendisının hiçbir etkısı ve katılımı olmaksızın gerçekleşen, gazete ve TV'lerden izleyebile- ceği bir 'rtaöer'dirartık. Üstelik bu yargı. modelin salt kâğıt üstündeki, yani ideal işle- yişi veri kabul edildiğinde böy- le. CHP gerçeği acaba bu par- ti içi temsili demokrasi modelı- nin ideal işleyişine ne kadar ya- kın ya da uzak? Parti üyeliği bile siyasal tercıh- lerden çok. hemşerilik, bölgeci- lik. dinsel ınanç. mahallelik hat- ta aşiret ilişkıleri çerçeyesınde gerçekleşmiyor mu ? (Örneğin) Bitlisliler. Tuncelililer. Sıvaslılar. Karadenızliler. Aleviler. Kürt Ale- vıler. Şafii Kürtler... CHP'nin il- çe. ıl hatta kurultay kulislerinde bu ve benzerı kimlik tanımla- malarmı ne kadar çok işitiyo- ruz. Gerı. hele sosyal demokra- sı ıçın çok çok geri. utanılacak kadar gerı kimlik tanımların ebe- iik ettığı bir parti içi demokrasi- den ne doğar? Olsa olsa bu CHP doğar. Böyle doğan bir siyasi parti olabilir, ama herhalde sosyal demokrat bir siyasal örgütlen- me oıamaz. Böylesi kongrelerden seçilen delegeler için kendine, yakınla- rına. köylülerine, hemşerilerine iş bulmak. siyasal tercihlerinin çok önüne geçebilir ve geçiyor. il ve kurultay delegeliğine tır- manıldığında ıse artık ufak tefek muteahhitlik ışlerinde kapalı ka- pılann daha kolay açılması müm- kün olur. Hele hele partinin mer- kez organlarını belirleyecek bir delege kitlesini denetleyebilen, yönlendirebilenler için büyük ihaleler kazanmak çantada keklik sayılır. Hele parti iktıda- rın bir ucundan yapışmayı be- cerebilmişse... Bu tablo size CHP'yi yansıt- mıyor mu? Elınizi vicdanınıza koyun, CHP'de. kurultay dele- gelenni beş yıldızlı başkent otel- lerinde ağırlayan, yediren içiren. kimi Alevıliğe. kimi Karadeniz- liliğe, kimi Kürtlüğe. kimi Türk- lüğe. kimi müteahhitliğe, kimi fırıncılığa, kimi bilmem nerelili- ğe yaslanmış siyaset bezirgân- ların kazandığı ağırlığı anımsa- yın... Sonra da bu yazının fesat ruh- lu bir gazetecinin iftiralan mı yoksa kendi sosyal demokrat olmadığı halde sosyal demok- rasiyi çok cıddıye alan. çünkü demokrasiyi ekmek kadar, su kadar, hava kadar vazgeçilmez bulan bır gazetecinin eleştirile- ri mi olduğuna kendiniz karar verin. Mehmet Doğan'ın yayıncı ve yöneticı so- rumluluğunda yayımlanan "Türkiye Kültür veSanat Yıllığı 1995"'te. Genelkurmay. Ana- yasa Mahkemesı. Danıştay. \argıtay. Sayış- tay ba^kanlan v e Devlet Güv enlik Mahkeme- ii IDGM) başsavcıları ıçın "Llkeninen ha- jati sorunlan için sadece kendilerini söz sö>- lemeye yetkili zannederler" ıfadesi kullanıl- dı. Anayasa Mahkemesı Başkan/ VektaGün- gör Öz'den'ın ağır bır bıçimde eleştmldıği yıllıkta. Özden hakkında. "Anayasa Mahke- mesı Başkanı devieti.y asalan \e tabulan. ken- di kişiliğine bir payanda olarak kullanmak- ta" tümcesi yazıldı. Laik sistemin tanhine düşman olduğıı \ urgulanan bölümde de "Ha- lâ Osmanlı padişahlannı aşağılamak, ilkokul- daki minimini beyinlere müsamerelerde yap- nrdığımız bir iğıçnçliktir" denildı ERDAL ATABEK Trafik Duası... Dua etmek ınsanı rahatlatır. Dualar da. adaklar ve kurbanlar da insanlık tarihi kadar eskı bir kültürün ürünleridır. istekleri. dilekleri, umutları. beklentileri temsil ederler. Çoktannlı dinle- rin çeşitli tanrılanna da konuyla ilgili dualar edilir, kur- banlar verilirdi. Tektannlı dinler tek bir tanrı inancıyla bütün dilekleri, bütün umutları Tann'ya yakararak, onun iznıni alarak gerçekleştirmeye çağırır. Günü- müzde de Müslüman olsun. Hıristiyan ya da Musevi olsun tektannlı dinlerın inançlı insanlan bu yollarla umutlarını gerçekleştirmeye çalışırlar. Dua etmek insanı rahatlatır ama sorunları çözmez. Sorunları çözmek içın bilimsel aklı kullanmanız ge- rekir. Sonra istiyorsanız duanızı da yaparsınız. Türkiye Cumhurıyeti'nin yeni Çevre Bakanı Ziya- eddin Tokar, trafik kazalannın önlenmesi ıçin mev- lid okutup kurban kestırmiş. Kimsenin inancına kımsenın karışmaya hakkı olma- dığına inanıyoruz. Bu tavır. her inanca (elbette inan- mamaya da) duyduğumuz saygının gereğidir. islam dininin •'önce tedbir, sonra dua" prensibini de biliyoruz. Biliyoruz kı "önce deveni sıkıca bağla, sonra Allah'a emanet et" denmiştir. Tedbir, bilimsel akılla alınır. Türkiye Cumhuriyetı de bilimsel akıl temelinde ku- rulmuştur. Atatürk'ün "En hakıki mürşit ilimdir" sözü de bu- nun için söylenmıştır. Trafik kazaları da orman yangınlan da sel baskın- ları da ınsanların yanlışlarından doğar. insanların sü- rücü olarak, yol bakımı olarak. ağaçları kesen kişiler olarak. ateşın tehlikelerini görmeyerek yaptıkları yan- lışlar sonradan karşımıza "doğal afetler" ya da "ka- zalar" olarak çıkar. Bunların çözümunü "ınsan iradesi"rit bir yana bı- rakarakTanrı'dan beklerseniz, "ışinizAllah'akalmış" olur. Olasılıkla Çevre Bakanı da ışleri dua ile çözeceği- ni sanıp hiçbir ış yapmayacak değıldir. O da bu işle- rin hayatla nasıl bağdaşacağını bilmektedir. Amatop- iumun gıdişinı "kadercı/ık" anlaytştna çeviren işaret- ler Refah Partisi iktidarıyla birlikte iktıdar desteğıyle artmaktadır. Refah Partisi sanıldığı gibi ödün falan vermemek- tedır. Gereken süreyı kazasız belasız geçırmenın yol- larını aramakta. bu arada "kadrolaşmaktadır." Kendi kadrolarını "kesınlıkle ödün vermeden" ha- yatı yöneten ışlere yerleştirdikten sonra çok şey de- ğişecektır. Değişecek de ne olacaktır? Toplumun yüzyıllar boyunca edindiği kültür yatkın- lığıyla "kadercilik" toplumda güçlenecektır. Insan iradesi ve bırey sorumluluğu devreden çıka- rıldıktan sonra bütün ışferin başarısı ya da başansız- lığı "semavıgüçlerin" hoşnut olupolmamasına bağ- lanacaktır. Trafik kazaları Tann'nın verdiği ceza kabul edilecek- tir. Orman yangınlan işlenen günahların cezası sayıla- cakt/r. Sel felaketi kulluklarını unutanlara ihtar olacaktır. insanlar kendi hatalannı sorgulamak yerine günah- kâr kullara yönelik öfkelere sürüklenecektir. Tedbirler de sorunların nedenlerine değil. onlara yol açan günahkâr kullara yönelik olacaktır. Bilimsel aklı terkedıp kaderciliğe yönelişın tarihte bilinen gıdişi budur. • • • Bilimsel aklın bulunuşu kendiliğinden olmamış, ye- nilgilerın yaşanmasıyla ortaya çıkmıştır. Sorunların "kader kısmef'e bağlana bağlana büyümesi sonuç- ta çeşitli yenılgilere yol açmıştır. Savaş yenılgileri, çöken ekonomi, altüst olan top- lumsal dengeler "kadercilik" anlayışının -güçlüklerle de olsa- bırakılmasına, bilimsel aklın üstünlüğünün - çaresızlikle de olsa- kabul edilmesıne yol açmıştır. Bilimsel akılla yönetilen toplumların da sorunları vardır. Onlar da bilimsel akılla çözülecektir. Türkıye de aslında doğru dürüst ulaşamadığı bilim- sel akıl yolunu bırakıp kadercilik kulvarına geçmeye başladığına göre, sonuç gene değışmeyecektir. Önce yenilecek. sonra öğrenecektir. işimiz gerçekten de Allah'a kaldı. İstifacılann Çeşme toplantısı • D^'P'den ayrılan milletvekilleri. yeni parti ve grup kurma çalışmalarını sürdürüvorlar. İstifacılar. alternatif bir hükümet hazırhğı içinde olduklannı açıkladılar. İZMIR(CumhuriyetEge Bürosu)- DYP'den ayrılan millet\ekıllennın yeni ya- sama döneminde hem par- tilerini kurma hem de TBMM'de grup ohiîturma çabalan sürüyor. Istifacı mil- lenekillen.RP-D\'Pkoalis- yonuna alternatif bır hükü- met hazırhğı içinde olduk- lannı açıkladı. D^'P'den ayrılan millet- \ekillerinden İsmetSezgin. Rıfat Serdaroğlu. \Iehmet Köstepen. Ca\ it Çağlar \ e Necdet Menzir. dün Çeş- me'de tzmirli işadamlany la bıraraya geldi. Toplantıya Ege Sanayıci ve İşadamları Demeği Baş- kanı Samim Si\ri. Ege Genç İşadamları Denıeğı Başka- nı Cüneyt Karagülle ile sa- nay icilerden Mazhar Zor- lu. Kemal Zoıiu. YılmazTc- mizocak. Erdoğan Özsoy, Mehmet Ali Mola>, Tufan ÜnaLMuratDemirerve Ke- mal Çolakoğlu'nun katıldı- ğı bildirıldi. Basina kapalı oiarak ya- pılan toplantıdan önce gaze- tecilerin sorularını yanıtla- yan İsmet Sezgin. Türk hal- kının temız toplum arayışı içinde olduğunu söyledi. Siyasetın kirlendığı bır ortamda demokrat kişiler arandığmadikkat çeken Sez- eın. venı va>ama dönemın- de hem partilerini hem de TBMMiie grup kuracakla- nnı söyledi. Sezgin. "Türk haikı. si\ asi ahlaka bağlı, la- ik. demokratik kişiler an- >or. Ben vearkadaşlanm po- İitikadan hiçbir şe> bekle- miyoruz. Beklediklerimizin hepsini aldık. de\letin en yiiksek kademelerinde bu- lunduk. Beklediğimiz tek şey. demokrasiye borcumuzu ödemek. halkın ara>ışfan- na ce\ ap \ermek \e merkez sağı toplamaktır. Biz her- hangi bir partiye gitsevdik. bugün değil 10 sene önce gi- derdik. Bizim yolurnu/ a> n. bazı tele\iz>on yorumeula- nnın gitmemezi önerdiği >ol ayndır"' diye konuştu. Izmir Mılienekilı Meh- met Köstepen de toplantı- ııın amacmın. İzmirlı ışa- damlannın düşüncelenni al- mak ve bilgi sunmak oldu- ğunu kaydederek. merkez sağı birleştirmeyeçalıştıkla- nnı belirtti. Köstepen. "Mec- lis'e D\ P kanadından \edi- ğer partilerden geleeek olan arkadaşlarla merkez sağı birleştirme grubu oluşfura- cağız. 20-25 kişilik bu grup- la daha sonra partimi/i ku- racağız. Merkez sağı hedef- leyen bu grup. bu hüküme- tin yerine \enisini sağlaya- cak koalisyonu da gerçek- leştirecektir"dedi. J ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle