Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYF».
CUMHURİYET
İDİZİYAZI 12 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ
Komikb
Emeklı Valı Ziya Çoker'ın anıları 2
J
rabzon'da bırgun odamda
çalışırken Sana>ı \e
Teknolojı Bakanlığı'ndan
kalabalık bır hevetın
geldıgını \e benımle
konuşrruk ıstedıklenm soyledıler
He>etı derhal ıcen aldım \e tanışma \e
hatır sorma faslmdan sonra. Trabzon'u
zjyaret vbebını ve kendılen ıçın
>apmam gereken bır husus olup
olmadığını sordum Heyet başkanı
- Efendim, dedı Trabzon'da bir gübre
fabrikasıyapılacak. Bununla ilgiü
bıitun ha/ıriıklar tanıamlandı. Sayın
Erbakan. bız kendısine ha/ırlıklann
tamarıı olduğunu büdirir bUdirmez
Trabzon"a gelecek ve fabrikanın
femelini atacak. Biz temel amıa
toreninde kullanılacak sloganları ve
bayraklan yanımızda getirdik. -Vncak
bunların sopalarmı yanımı/da
taşımamız nıunıkutı olmadığı için
sizden ba\rak ve sloganlann takılacağı
sopalann «ağlaumasını rica ediyoruz.
V SE'den sağianacak borular \e bize
yardım edecek bir teknisyenle işimizi
yapabiliriz.
Heyet başkanı bunlan soylerken ben
renkten renge gınyor. utancımdan ne
yapacdğınv bılemıvordum Zıra he>et
başkanının bana soyledıklerı tam bır
bılmece gıbı gelmiştı Ben Trabzon
Valısı oljrak Trabzon'da boyle bır
fabnkanın kurulacjğını ılk defa
oğrenıyordum Başbakan Vardımcisı
Necmettin Erbakan'ın temel atma
torenı ıçın ılımıze geleceğınden de
haberdardeğıldını
Heyet başkamna utana sıkıla sordum
- Fabrika nerede kurulacak? Başkan
açıkladı
- Vomra'va giderken, V SE'nin altında
sahilde buy uk bir duzluk \ar. Fabrikay ı
orada kuracağız.
Başkandan bunu duyarduymaz bayağı
ıçım rahatladı utanma du>gum geçtı
Zıra ışın uddıvetten uzak olduğunu
anlargıbı olmuştum Daha emın oimak
ıçın tekrar sordum
- Bu arazi nasıl ve ne zaman seçildi?
Başkan bu sorumu da gayet rahat bır
bıçımde tevapladı
- Iki gundur Vakfıkebir'den Of'a kadar
butun sahi/i gezdik, en u\gun >er
Erbakan "a yapılan hareketle hıçbır
ılgısi olmadığını belırtmiş
Ancak Maçka Kaymakamı"nın
gunahını mulkıye mufettişinın raporu
da sılemedı Başbakan Vardımcısı
Sayın Necmettin Erbakan ve Içışlen
Bakanı Sayın Oğuzhan Asılturk. ımam
butun bır partilinin sozlen ortada ıken.
elbette kaymakama da valıye de
mulkıye mufettışıne de ınanmayacaktı
Bakan. ınancı doğrultusunda bır hamle
daha yaptı ve herhalde personel
konularındakı değerlı danışmanı Ozluk
Işlerı Genel Muduru nun bulduğu bır
formulu uygulayarak. Maçka
Kaymakamı'nı vekâleten Abana
Kaymakamlığf na gonderdı Boylece
ıdare tarıhınde ılk defa bır ılçenın asıl
kaymakamı. ortada hıçbır gerekçe
olmadan. vekâleten bır başka ılçenın
kaymakamlığına gonderılıyordu Tabıı
dev )et hazınesmden gereksız yere
yolluk ve vekâlet ucretı odenerek Ve
genç bır kaymakama, bır partilinin
haksız veyersız ısteğıyle zulum
yaparak Ancak sonuç, yınede Sayın
Bakan'ın ısteğı doğrultusunda bıtmedı
Danıştay 5-6 ay sonra bakanlığın
karannı ıptal ettı O gunlerde koalısyon
dağılmış ve içışlen Bakanı değişmıştı
Vekâleten bır başka ılçeye gondenlen
kaymakam. Danıştay karanylayıne
eskı ılçesıne dondu
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Envep Paşa...
En P
bayrak sopası ihtiyacınızdan
bahsediyorsunuz, ama fabrika
kurtıimasi) la ügili hiçbir şey
yapmamışsınız. Bu durumda Sayın
Erbakan'ı temel atma töreni için
çağırırsanız kendjsini de mahcup etmiş
olursunuz.
Ozellıkle son cumlem heyetı etkılemıs.
\e bır tereddut uyandırmıştı Heyetten
bırısı lafa kanştı
- Fabrikanın veri için siz nereyi
oneriyorsunuz?
- Vslında bir fabrikanın veri hemen
ayak ustu tespit edilemez, çok y önlii
etütler yapmak gerekir. Ancak
Trabzon'da, özellikle sahile yakın
kesimlerde uygun genişlikte arazi
bulmak büyiik bir sorundur. Belki
Araklı civarı uygun olabilir, dedım
Başkan çıkmak ıçın bunu fırsat bılerek.
- O halde biz bir de AraklTya gidip
bakalım,dedı \e canlan çok sıkılmış
bır halde hepsı bana veda ederek
aynldılar Ondan sonrakı gunlerde.
bana ne sopa muracaatı oldu, ne
heyetten herhangı bınsını gordum, ne
de Erbakan temel atma torenı ıçın
geldı Ve tabıı ne de gubre fabrikası
kuruldu
Bir kaymakamın günahı
Bır seçım oncesınde 1970'lıyıllann
koalısyon donemının başbakan
yardımcısı olan Sayın Erbakan,
olarak orayı bulduk: Sopaları da sizden
sağladıktan sonra Sayın Erbakan'a
hazıriığımızın tamam olduğunu
sö>leyeceğiz.
Artık ışın tam bır komedı olduğunu
anlamıştmı Zıra gubre fabrikası gıbı
buyuk bırtesısın yen ıkı gunluk bır
çahşma ıle tespit edılıyordu Aynca
uygun olduğu bıldınlen arazının buyuk
bır kismı Trabzon'da kurulması
kararlaştınlan Su Lrunlen Enstıtusu
ıçın kısa bır sure e\\el îstımlak
edılmıştı Dığer bolumu de \ SE ye \e
kışılereaıt bulunuvordu Aslında
fabnkanın kurulmasıyla ılgılı dığer
koşulların uygun olup olmaması bır
yana o arazmın tumu de alınsa bır
gubre fabnkasinın kurulması ıçın
eKenşlı genişlikte değıldı
Bunlan duşunerek artık çok
rahatlamis bır bıçımde başkana
-İyiama, dedım bu arazinin önemli
bir kısmı bir sure ewel Su Urünleri
Enstitusu kurulmak uzre istimlak
edildi. \eri de boyle bir amaca çok
uvgun. Orada kuracağınız fabrikava
yer kalmadı.
Başkan busozlerımı umursamadı
-Zararı vok,dedı Henuzbirşey
yapıJmadığına göre Savın Erbakan
emreder ve bu araziyi gubre fabrikası
için alırı/.
Bu sefer ben kızmava başladım
- Beyler, dedım o arazide kesinlikle
fabrika kurulamaz. Hele hele arazi ile
ilgili işlemler tamamlanmadan,
herhangı bir arazi parçasında temel
atma toreni hiç vapılamaz. Siz yalnız
Trabzon'a gelmiştı ve ılçelen
dolaşarak seçım konuşmalan
yapıvordu \ncak bu gezı seçım
yasaklan donemıne rastladığı ıçın valı
olarak bu gezısine katılmam yasa
gereğı mumkun değıldı Bu arada
hemen belırtmelı\ım kı seçım
donemlennde devlet ımkânlarının
partılılerce (ısterse bakan va da
ba^bakan olsun) kullanılmasını
engelleven >asa, 34 )illık tum
ıdarecılık ha>atımda en buvuk zevkle
u\guladığım bır kanun olmuştur \e bu
vasanın çıkanlışını sağlayarak
yonetıcılerı, hıç değıNe seçım
donemlennde, partılerın ve partılılenn
polrtık aracı olmaktan kurtaranları
daıma şukranla anmı^ımdır
Bu gezı sırasında Başbakan Yardımcısı
Erbakan. Maçka ılçesınde katıldığı bır
mıtıngde. bır kısım gençler tarafından
yuhalanmış \e boyle bır hareketle
karşılanmak kendısını son derece
uzmuş Maçka'dakı MSP teşkılatı
vonetıcılerı. hderlennın bu duruma
duşurulmesının utancı ve kendılennı
temızeçıkarma ıhtıyacı ıçınde. bu
hareketın Maçka Kaymakamı
tarafından organıze edıldığını.
kavmakamın bırorkestra şefı gıbı bu
gençlerı yonertığını ve Erbakan
alevhıne bağırttığını ıddıa etmışler O
gun bana bıldırılen bu rddıajı suratle
araştırdım ve kesınlıkle doğru
olmadığı kanısına vardım Tlde en
gmenılır \e başarılı >onetıcılerden bırı
olan Maçka Kaymakamı Bekir
Tunç'un, MSP ılkelerı>le fıkren
bağdaşmasa bıle bov le bır hareketı
yapması mumkun değıldı Ancak
Başbakan Vardımcısı Erbakan, genç
ka>makamın bu hareketı >aptığına
ınandırılmıştı ve îçışlen Bakanı'na, bu
ka>makamın derhal yerınden alınması
emnnı vermıştı Buolavdan ki;>a bır
sure sonra Içışlen Bakanlığı'ndan bır
yazı aldım Içışlen Bakanı o Mrada
Oğuzhan 4siltiırk'tu Bu yazıda.
Maçka ve Of kavmakamları hakkında
bakanlığa devamlı şıkâyetlergeldığı.
halkla uvum sağla>amadıkları
bıldınlıyor. bunlann bulunduklan
ılçelerden alınarak başka bır ılçeye
gontenlmelerı hakkındakı duşuncem
soruluvordu Atama veyerdeğıştırme
yonetmelığıne gore kaymakamların
bulunduklan ılçeye gore gorev surelerı
bellı edılmış.t] ve bu sureden once bır
kaymakamın yerdeğıştırmesı ıçın ya
valının gerekçelı bır >azısı ya da bır
mufettiij raporu gerekı>ordu
Bakanlık vazısında, Maçka^ _ ^
Ka>makamı Bekir Tunç vanın3a Öf
Ka>makamı Mahmut V übaş da şıkâyet
edılmekte ıdı Bunun nedenını hıç
anlamamıştım. bana bu konuda hıçbır
şıkâyet gelmemıştı Herhalde >erel
MSP yonetıcılerı ondan da memnun
değıllerdı Maçka Kaymakamı'nın
yanında onu da şıkâ>ete dahıl
etmışlerdı Aslında her ıkı kaymakam
datum ıl ıçınde en beğendığım en
başarılı kavmakamlardı Gorevlerını ve
verdığım emırlen gerçekten de en
başarılı bıçımde verıne getınyorlardı
Ayrıca en beğendığım tarafları
gınşımcı \e>aratıcı olmaları ıdı
Bakanlığın vazısına karşı. bu
kaymakamlar hakkındakı olumlu
duşuncelenmı belırftım \e vazıda ılerı
sürulen suçlamalann çok genel
olduğunu. soruşturulacak durumda
bulunmadığmı. kışısel gozlemlenme
gore her ıkısının de halkla uyum ıçınde
olduklannı haklannda şıkâyetlervarsa
\e şıkâvet konuları açıkça bıldınldığı
takdırde soruşturma açılabıleceğını
bıldırdım Bu vazının Bakanlığa
gondenlışınden bır ıkı hafta sonra. on
gunluk bır ızın alarak Trabzon
Numune HastaneM Baştabıbı Emer
Örmen'le bırlıkte aılece bır gezıye
çıktık Ogezıde Bursa'va uğramış ve
btrgece de Bursa'da konaklamıştık
Vol >orgunluğu nedenıyle o gece erken
vattım Gece saat 24 00 sıralannda
telefonun zılı>le uyandım Telefon
eden Bursa Valısı ^lehmet
Karasarhoğlu ıdı Içışlerı Bakanlığı
Ozluk İşlen Genel Muduru Durmuş
Valçın benı aramış, hemen kendısine
telefon etmemı bıldırmış, "Yann
kendisini ararım" dıverek telefonu
kapartım Ertesi sabah. \alı
Karasarhoğlu henuz makamına
gelmedığı ıçın uğradığım Hukuk İşlen
Muduru nun yanından Ankara >ı
aradım Telefona çıkan Durmuş Yalçın,
- Ağabev. vali muavini ve kavmakamlar
hakkında bir nakil kararnanıesi
hazırlıvoruz. Karamame hemen
vayınılanacağı için Bakan Savın
Asilturk'iınricasınıiletmek uzere
telefon edivorum. Bursa'dan, Maçka
Kaymakamı hakkında Naklı gerekır'
dive bir tef go'nderirsen, kendisini en
ivi ilçelerden birisine vereceğiz.
Dediğim gibi bu. Savın Bakan'ın
ricası, dedi. Ozluk Işlerı Genel
Muduru bakanlığın çeşitlı
kademelennde bırlıkte çalıştığımız.
benı ı_v ı tanıyan bır arkadasimdı
Ona avnen şu yanıtı verdım
- Savın Valçın. sen beni bu kadar
havshetsiz biri mi sanıvorsun?
Bakanlığa va/dığım vazıda, şikâvct
ediien kaymakamlar hakkındakl kesin
inanç ve kanaatimi belirttim. Çok
olumlu olduğunu biliyorsun. Bu
vazımdan bir hafta sonra bunun tam
tersi bir yazıyı nasıl vazarım. Maçka
Kaymakamı'nın ivi va da kotü bir
Uçeye girmesi beni hiç ilgilendirmez.
İnancımı pazaıiık konusu yapamam.
Benim kanaatimi pavlaşnııvorsanı/ bir
mufettiş gonderir, kaymakam
hakkında soruşturma açarsınız. Va da
daha kolay bir yol olarak beni \alilikten
afır, cmrinizi yerine getirecek bir vali
atarsıntz.
Bu sozlenme Genel Mudur Durmuş
Yalı,ın"ın vanıtı şu oldu
- Ağabey, sizden boyle bir eevap
alacağunı biliyordum. Ancak beni bir
elçi gibi kabul edin ve elçiye /eval
olmadığını duşiinun.
Tabıı bu konuşma ıle konunun
kapanmayacağı bellı ıdı Bu
kavmakamın gunahı buyuktu ve her ne
pahasına o^ursa olsun Maçka dan
alınmalıvdı Aradan bır sure geçtıkten
sonra Ozluk İşlen Genel Muduru
Trabzon'a tekrar teleton ettı
- Sana daha once so/unu ettiğim
kaymakamın. Sayın Bakan'ın isteği
doğrultusunda Maçka'dan aynlması
için aklıma bir formul geldi. Biliyorsun,
geçenlerde Lice'de bir /el/ele oldu. Lice
Kaymakamı'nın morali bozuk. Deprem
işleriyle meşgul olmak uzere, geçici
olarak Lice'ye başarılı bir kaymakam
göndermek istiyoruz. Bu arada Maçka
Kay makamrnı duştindük, ne dcrsiniz?
Tabıı bu onerıye sovienecek fazla bır
soz yoktu Gonderılme sebebı başka
bıleofsa, Maçka Kaymakamı başansı
nedenıyle kendısine gereksınım
duyulan bırgorevegeçıcı olarak
gondenlmek ıstenıyordu Boyle bır
gereksınımle ben karşılaşsam. başarılı
bıryonetıcı olduğu ıçın boyle bır
goreve Maçka Kaymakamı'nı hıç
duraksamadan gondenrdım Bu
nedenle Genel Mudur'e olumsuz cevap
veremedım Ertesı gun bakanlıktan
gelen tel emırle Maçka Kaymakamı
Lice'ye hareket ettı Ve zor koşullar
ıçınde orada uç ay kadar hızmet
ettıkten ve gorev ını başarıyla
tamamladıktan sonra tekrar ılçesıne
dondu O siralarda Içışlen Bakanı
Oğuzhan Asılturk Trabzon'a gelmıştı
Soz konusu Maçka Kaymakamı'nı bu
kadar tutmam nedenıy le bana olan
kırgınlığını dıle getırdı Ben de
durumu kendısine şoyle açıkladım
- Sayın Bakanım. ben mesleğimin daha
başlangıç > ıllarında. genç bir
kaymakamken. particllerin çıkara
dayalı şikâyetleriyle, hiçbir
soruşturmaya tabi tutul/nadan. ûç yılda
tam dort ilçe değiştirdim. Aradan 25-30
y ı( geçti. bunun acısını hâlâ
duyuyorum. Maçka Kaymakamı
gerçekten de enerjik. durust. çalışkan
ve geleeeği olan genç bir yonericidir.
Ben bir partilinin ispatedilemeyen ve
doğruluğuna kesin olarak
inanmadığım birsuçlamasıyla bu
başanlı arkadaşımı nasıl feda
edebilirim?
Bakan bu sozlerıme rağmen.
Erbakan "a karşı yoneltılen çırkın
hareketı bu kaymakamın organıze
ettığıne ınandığını. onun ıçın kendısını
bu ılçeden almak j^tedığını ve bunda
haklı olduğunu savundu Ben tekrar
aynı kanıda olmadığımı ancak Sayın
Bakan'ın tatmın olması ıçın kaymakam
hakkında bır mutettış tarafından
soruşturma açılmasının uygun
olacağını vatı olarak benım
bıldıkierım ve doğruluğuna ınandığım
gerçeklere aykırı olarak bır yazı
yazmanın mumkun olmadığını
soyledım Gerçekten de bır sure sonra
konuyu soruşturmak uzere bır mulkıye
mufettışı Trabzon'a geldı llde ve
ılçede bır sure çalıştıktan konuvu lyıce
soruşturduktan sonra Ankara'ya
dondu Sonradan oğrendığıme gore
mulkıye mufettışı, raporda ıddıalann
asılsızli£inı ıspat ederek. kavmakamın
Miislüman usulü yemek
MSP'lı Devlet Bakanı Hasan \ksay.
1977yıJı ıçınde. bakanlığına bağlı
bınmlen denetlemek uzere Trabzon'a
gelmıştı Muftulerle yaptığı bır
toplantıdan sonra oğle yemeğını hep
bırlıkte yemek uzere, Lzun Sokak'ta
bır lokantaya gıttık Vemekte bakanın
yanında ben de bulunuyordum Çeşıtlı
konularda sohbet ederken Bakan bır
aralık. "Size Libvalı bakana yemek
yemeyi nasıl oğrettiğimi anlatavım"
dedı ve gulerek anlatmaya başladı
"Libvalı bakan benim davetim uzerine
Ankara'ya gelmişti. Kendısine
Ankara'nın buyuk lokantalarından
birinde bir yemek zıvafeti verdim.
Vemekte. her zaman olduğu gibi
onumu/dekı tabağın yanlarında bir
suru çatal bıçak vardı. Mısallr bakan
da yemeğini, bıçağı sağ elinde. çatalı soi
elinde tutarak yiyor ve bunda da
gıiçluk çekiyordu. Ben kendisine.
Sayın Bakan dedim. "sıze Musluman
usulu nasıl yemek yeneceğını
oğretey ım mı' Bu sozume karşı
gulerek, Çok memnun olurum dedi.
Onun üzerine. 'Muslumanlıkta çatal
bıçakla yemek yemek voktur \a kaşık
kullanacaksınız ya da Allah'ın bıze
verdıgı parmaklan kullanarak vemek
'yfvfcceksınız dedim. Libvalı bakan
hemen çatal bıçağı bıraktı. ikimiz de
ellerimizle yemeye başladık.
Bir sure sonra Libvalı bakan beni
memleketine davet ettj. Orada beni
arkadaşlanna ve maiyetindeki
memuıiara hep, "Bana Musluman
usulu yemek yemesını oğreten ınsan"
diye tanıttı." Hasan -\ksay ın bu
sozlerıne hepımız gulduk Sofrada bır
et yemeğı vardı Hasan Aksay bıçak
kullanmıyor. elıne aldığı ekmek
parçasının yardımıyla ve çatallaetı
parçalayarak yemeye çalışıyordu Bır
aralık bana donerek,
- Bilhassa. dedı şu bıçağı sağ eline,
çatalı sol eline alarak yemek yemeye
çalışanlara şaşıyor ve bıçağın niçin sağ
elle tutufduğunu hiç anlamıyorum.
Ben gulerek.
- Belki de, dedım bıçak keskin veiyi
kullanı/ma/sa tehlike doğurabilecek bir
alet olduğundan. sağ ele alınmak
suretiy le bıçağa gorev ini daha
tehlikesizce yaptırmak istenmiştir.
Bu sozume Bakan hıç cevap vermedı
Ben ve yemekte bulunan muftulenn
buvuk çoğunluğu sağ elımızde bıçak
ve sol elımızde çatal kullanarak
onumuzdekı et yemeğını yemeyi
surdurduk s
Bu dızı emeklı lah Ziya Çoker'ın ü
\onetnmm \oıtelıcıhğı \e \onennnn
sı\a\etle ılışhsııu ııuele\en "Yıinetim ve
Sıyaset" adlı kttabından deı fenıni}nı 30
\ ıl bıa ak ınudııı lugunden \ ahlıge \ e
Içışlen Bakanlıoı \1w>ıeşaıhğı na kadaı
heı kademede g<»e\ \apan Çokeı ın
uHilaıının bu bolumu Jıabzon lalısı ıken
(15 12 19J
4 - n 2 197H) lanık uidugıı
o/m/aıı \an\ıimaktadıı Kendı \a\ını
olan kıtap Çokeı ın Ahmet Haşım
Caddesı 99 i> Dıkmen - •inkıiıa
adıesınden \cuflanabdmektedıı
Enver Paşa ıçın uç cıltlık bır kıtap yazan Şevket
Süreyya Aydemir, onun ıçın "kendınıyaratanadam"
der Bu adam kadenne Makedonya dan başlamış,
Orta Asya'da bıtırmıştır Enver Paşa'nın seruvenlerle
dolu bır yaşamı vardır
Talat Paşa'nın naaşını Celal Bayar, cumhurbaş-
kanı olduğunda Almanya'dan alıp Hurrıyet-ı Ebedıye
Tepesı'negomdurmuştur Gosterılen, buyuk ittıhatçı
gayretıdır
Ne olsa Talat Paşa Ittıhatçılann buyuk efendıs/dır
Enver Paşa'nın cenazesını getırmeye kım onayak ol-
muştur'?
Enver'ın seruven dolu yaşamı daha yuzbaşılık do-
nemınde başlar Selanık'tepostaneyı basması, Res-
neli Niyazi'yle dağa çıkması yılmaz ataklarıdır En-
ver Nıyazı kadarResnelı'nın geyığı de unludur Genç-
lık atakları saray damatlığına kadar uzanır Gun gelır
hırsına kımse gem vuramaz ittıhatçıdır, ama bu or-
gutun askerı kanadındandır Ziya Gökalp gıbı ılmıye
kanadından değıldır
Babıâlı baskınından sonra goze gırmıştır Naciye
Sultan'a nışanlı adayı olmuştur Naciye Sultan padı-
şahın hemşıresıdır
Nışanlandıktan sonra rutbelerı de artmıştır Yuzba-
şılıktan albaylığa, albaylıktan da generallıge yukselı-
vermıştır Tez elden ordu komutanı olmuş ardından
başkomutanlığa çıkmıştır Nedemek başkomutanlık?
Orduların başına geçmıştır Osmanlı ordularıntn ba-
Ş'
Yılmamış, durmadan yukarı tırmanmıştır
Mustafa KemaFle hep karşı karşıya gelm/ş, goze
batmıştır Enver orduyu kımı subaylardantemızlemek
ıstegınde, bunların arasında Mustafa Kemal de var-
dır Ancak Fethi (Okyar), bu temızlığe engel olmuş,
"Ver bana, Sofya 'ya ataşemılıter olarak gotureyım,
ılerıde ışe yarar" demıştır Fethı, elçı olarak Sofya'ya
gıtmektedır, Mustafa Kemal ataşemılıter
Enver'ın omru hep cephelerde savaşmakla geç-
mıştır Trablusgarp, Balkan.Sankamışsavaşları Bun-
ca cephede savaşmış fakat bır tek savaş kazanama-
mıştır ismet Paşa'nın bır sozu vardır
"Enver hep yıtıreceğı savaşlara gırmıştır" der En
onemlı savaşı Sankamış'tır Allahuekber Dağları etek-
lerınde çorapsız, postalsız gomleksız. kaputsuz 90
bın şehıt verılmıştır Sonunda cepheyı Hafız Hakkı
Paşa'ya bırakıp yuz gerı Istanbul'a kaçmıştır
Genelkurmay karargâhında Mustafa Kemal'e rast-
lar Selamlaşır Cepheden donmuştur Mustafa Ke-
mal
"Yorulmuşsunuz" der
"Eh, bıraz "
Ikısının gozundekı serzemş bellıdır
Zaten İttıhatçı paşalar hep savaş yılgınıdır
Sakallı Cemal Paşa da Kanal bolgesınde savaşır
Koca orduyu Kanal a (Suveyş'e) surer bır sonuç
alamaz bırakıp gerı doner Soranlara, "Savaşmadık,
bır keşıf ((ıstıkşaf) hareketınde bulunduk, daha son-
ra savaşacagjz" dedığı yazılıdır
Cemal Paşa'nın maıyetınde bulunmuş olan Falih
Rrfkı Atay, bu kaçışı "Zeytındağt" adlı kıtabında çok
guzel anlatır Kıtaptakı "Ah o uç tabur" parçası hâlâ
zevkle okunabılır
Unlu paşalar her cephede yendgıye uğrayıp sıra it-
tıhatçılann kaçmasma gelınce, her bırı kaçacak yol
arar Sonunda, bır denızaltıyla kaçmayı tasarlarlar
Bır motor gelır, Ortakoy'dekı Naciye Sultan Koru-
su'na yanaşır (bu koru halen vardır) Başta Enver Ta-
lat, Cemal olmak uzere bırçok Ittıhatçıyı alır ve açılır
Denızaltıya bınerler ve Kostence'ye yollanırlar Gemı
uç kez batacak olur uçak uç kez duşecek olur So-
nunda her bırı yurtdışında can verır
Enver, Pamır Dağları eteklennde Bolşevıklerle ma-
ceralı bır çatışmada can verır
Her cephede yenılen general, şımdı Ozgurluk Te-
pesı'nde yatacaktır iyı kı Atatürk Samsun'a çıkmış-
tır
Elımızde ne kalırdı?
BİTTİ
BULMACA $EDİTUS4\4\
. „ .w .. 1
1/ Ortaçağın sko-
lastık duşunuşune
karsi XI\ yuzyıl-
da doğan felsefe.
bılım vesanatakı-
mı 2/Bıranlatım-
da verılmek ıste-
nen oz Elı ise
vatkın becerıklı
31 Tutunde bulu-
nan çok zehırlı al-
kaloıt 4/ Eskıden
Turke yabancı
olan kımselere ya
da topluluklara
verılenad Eskıdıldemıl-
tı 5/ Mercanada Bır
renk 6/Toprak ve kıreçle
karısık taş kırıntılan
Senlıklerde caddelere ku- 3
rulan suslu kemer II Ya- 4
banıl havvan bannağı
Elektrık ampulunun takıl
dığıvrvfı ver Bırnota 8/ "
4\isan 1953 te Çanakka- 7
leBoğazı nda Dumlupınar g
denızaltısınaçarparakbat- „
masına neden olan Isveç •—•—•—• — I - I Y I • 1 *-ı *-ı
vukgemisı 9/"Bubır 1 hatıdır kı ruha dolmakta Kı-
zıl havaları seyretkı akşamolmakta ' ( Ahmet Hasim) Bır
yuzey olçusu bınmı
VIKAR1DAA AŞAĞIVA:
1/ \ ucutta stres ıltıhap alerjı gıbı durumlarda açığa çıkan
organık madde 2/ Bır say 1 Ton v e makam temelıne bağlı
kalmadan olusturulan beste 3/ \ane kokusu Bızmut ele-
mentının sımgesi 4/Nazılenn polıtıkasında Germen ırkın-
dan kımselere yakıştınlan ad Gunevden esen vel 5/ Yu-
nan mıtolojisınde zafen simgeleven tannça Gızlı yer 6/
Ortodokslarda tahta pano uzenne vapılan her turlu dınsel
resme verılen ad Taraf 7/Çelık bılyelerın savrulması ıl-
kesıne dayalı bırovun makınesı 8/">ardım eden vardım-
cı " anlamında eskı sozcuk Isaret olarak vere dıkılen çu-
buk 9/Çınkonun simgesı Tecrubelı. usta
İLAN
T.C
BAŞBAK.AİVLIK GLIVIRÜK
>IÜSTEŞARLIĞI İSJANBUL
htanbul 4 Ağır Ceza Mahkemesı nın Esas 991 279
karar 993 124 sayılı 14 05 1993 gunlu kararı uyarınca
ıdaremıze 3ü 9
7
4 000 TL para ceza^ı odemeve v ukumlu
Seyıt Ankan kararda belırtılen adresinde bulunamadı-
ğından mezkurpara cezası tahsi! edılememektedır
Teblıgata esas olacak ba^kaca bır adresj bılınmedığm-
den 7201 sayılı teblıgat kanununun 28 ve 29 maddele-
nne gore ılanen teblığıne karar verrldı
Teblıaat verıne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 101122