Katalog

12 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 11 ANKARAIŞIK KANSU İş bitiricilikten dürüstlüğe B ugünlere nasıl geldik? Neden güvensiz birtoplum olduk? Değer yargıları neden aşındı? Ankara Barosu Başkanı Tuncay Alemdaroğlu, bu sorulara toptan yanıt vermeyi seçiyor: "Bu toplum, bir dönemin Cumhurbaşkanı, 'Anayasa bir kere ihlal etmekle bir şey olmaz' dediğini duydu. Belediye başkanını tanıyan komşusunun, hakkı olmadığı halde nasıl köşe başından arsa tahsisi aldığını izledi. iktidar partisine yakın olanların nasıl iş bulduklarını ya da kısa sürede zengin olduğunu gördü. Yasadışı çalışmalan ve yolsuzlan herkesçe bilinen kişilerin siyasi kadrolaria ve üst düzey emniyet görevlileri ile yakınlıklarını seyretti. Yargı kararlarının uygulanmadığını, özellikle kamu gücünü kendi gücü sayan kamu görevlilerinin yargı kararlannı ve yasalan hiçe sayan davranışlannı bizzat yaşadı." Alemdaroğlu, bunca olumsuzluk karşısında sağlı sollu yumruk yemiş boksöre dönen yurttaşın bir dava ya da soruşturma karşısında avukat bürosuna geldiğinde, ilk sorusunun şu olduğuna tanık olmuş: "Avukat bey, yargıcı tanıyor musun?" Alemdaroğlu'na göre, insanlar artık "avukat" değil, "iş bitirici" arıyorlar. Eh, böylesi bir ortamda defteri Her kuşun eti REFAHYOL kurulup, Kültür Bakanlığı'na RP'lı ismail Kahraman gelince, bu partinin ıçinden bir grup, dteden beri ıslattıklan baklayı ağızlarından çıkardılar: "Bale özelleştirilsin." Tiyatro, Opera ve Bale Çalışanları Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent, bir kaç hafta önce Çin'deydi. Çin imparatorluğu'nun eski başkenti Xian bölgesını gezmış. Bu kentin bütün resim atölyelerı ve galerilennden geçilıp gıdilen Xian Camıi'ni görmuş. Dönemin Çin Imparatoru'nun, 700'lu yıllarda, Moğol istilasına karşı kendisıne destek olan Müslumanlar'a tanıdığı olanaklarla geniş bir alan içıne yapılan Xian Camisi'nın imamı ile soyleşmiş. imam, "Sizin sanata yaklaşımınız rtedir?" sorusuna şu karşılığı vermiş: "Bütün güzel sanatlardan yanayız. Islamiyet'in amacı, insanların yaşamı bile bir sanat haline getirmesi olmalıdır." Levent, dunyanın bir başka bucağında bir imam bunu söylerken, Türkiye'de dinsel görüşü ağır basan partinin sanata yapılan yatınmın kısıtlanması için çaba harcamasına anlam veremıyor. Levent'in "çağdışı anlayışla, çıplaklık damgası vurarak, baleden başlayarak sanat alanında yok edici mevziler kazanmak" amacında olanlara önerisi şu: 'Eğer Türkiye'de bale sanatı ile ilgili bir girişimde bulunulacaksa, bu bir siyasi tercih olmak yerine, alanın uzmanlarının tercihi olmalıdır." Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın, karşı görüşte olanlar içın kullandığı "kelaynaklar" benzetmesinden esınlerek, Tamer Levent'in demek ıstedığını özetleyelim: "Her kuşun eti yenmez. Kelaynağınki, hiç." kapatmak mı gerekiyor? Hayır. Alemdaroğlu'nun açtığı temiz sayfada, şu öneriler sıralanıyor: "Yargı kararlan anında uygulanmalıdır. Ceza yasalannda ekonomik suçlar ve bu suçlara yönelik örgütlenmeler yeni baştan düzenlenmelidir. Bu tip suçlarda hiç kimseye hiçbir gerekçe ile dokunulmazlık tanınmamalıdır. Devlet gücünü kendi gücü gibi algılayıp uygulayan kamu görevlileri görevden hemen uzaklaştırılıp, yargı önüne çıkanlmalıdır. Savunma, anayasanın yargı bölümünde düzenlenmelidir. Yargı, bir bütün olarak bağımsızlığa kavuşturulmalıdır. Savcılann bağımsızlığı da anayasa teminatı altına alınmalı ve savcılar, 'cumhunyet'in savcılan olduklannı akıllanndan çıkarmadan hukuk ve yasadışı olaylann üzerine, karşı taraf her kim olursa olsun, cesaretle gitmelidir. Herkesin servetinin ve kazancının kaynağını göstermesini zorunlu kılacak ve her türlü kazançtan vergi alınmasını sağlayacak yasal düzenleme ivedilikle yapılmalıdır." Kısacası, her türlü karışık işe bulaşıp, "Haydi Türkiye" demek, kimsenin tekelinde değil. Haydı Türkiye, doğruya. dürüstlüğe... Sonradan görmeler K esinlıkle farkındasınızdır. Etrafımızda "sonradan görmeler"öylesıne arttı ki... Daha ıkı dakıka önce bürosundan çıkmış bırinın, caddenin ortasında cep telefonu ile arkadaşını aramasını mı istersıniz, konuğuna güzelim izmır üzümü yerıne, bılmem nereden ithal edilmtş kilosu 300 bın lıradan ~-. •• hormonlu elma sunanı mı?.. Ankara Ünıversitesi Ziraat Fakültesi Ev Ekonomisı Yüksekokulu öğretim üyesi Prof. Dr. Meltem Bayraktar ile araştırma görevlısı Yasemin Babekoğlu, gostenşe yönelik tüketim davranışlarına ilişkın bir araştırma yapmışlar. Saptamaları şöyle: "insanlar arasında varlıkları ortaya koyabilmek amacıyla, gösteriş davranışları sergilemek, oldukça yaygın bir davranış biçimi. Bireyin varlığını ortaya koyabilmesi ya da gösteriş sergilemesi, bireyin mevcut geliriyfe doğru orantılı. Gösterişe yönelik tüketim, toplumdaki bireylerin birbirleriyle olan rekabetini gösteriyor. Gösterişe yönelik tüketimde yüksek fiyat, satın alınacak ürünü çekici kılıyor ve bu ürünler toplumda görünebilirlik, fark edilebilirlik özelliği taşıyorlar. Gösterişe yönelik tüketim davranışına sahip bireylerin, daha çok alt-üst sosyoekonomik düzeyden ya da yeni zengin sınıf üyeierinden olduğu düşünülüyor." Burada bir nokta koyup, "yeni • zengin"den, hiçbir emek harcamadan, oturduğu yerden, havadan para kazananları anladığımızı vurgulamak gerek. Araştırmayı okumaya devam edelım: "Yeni zenginler, bir üst sınıf tarafından henüz kabul edilmemiş olmaları nedeniyle yeni kazandıklan statülerini geçeıii kılmaya şiddetle ihtiyaç duyuyorlar. insanlar, toplumdaki konumlarını sahip oldukları materyellerle kanıtlama eğilimindeler. Örneğin, yüksek gelirli çalışan sınıf için markalı elbiseler, deri ceketler, kürkler, pahalı motosikletler, son model otomobiller, cep telefonları vb. ürünler sosyal sınıflarmın göze çarpan bir biçimde yansıtılmasına araç oluyor. Ayrıca, rekabet sergilemeyi yalnızca hiper zenginler yapmıyoıiar. Özellikİe - statü kazanmak amacryia orta, orta-alt gelirli bireyler de özenti olarak bu tür davranışlar sergileme eğilimindeler." işte "aldatmaca" başlıyor. Bayraktar ve Babekoğlu. bu durumu çok güzel özetlemışler: "Bireyin, belli markaları satın alması ile statü kazanacağı anlayışı yaygınlaşıyor. Bunun sonucu olarak da insanlar, markaya ödeme yapıyorlar. Bu ödemenin sebebi, kalitenin garantisi değil, yalnızca markanın cazibesi. Gösterişe yönelik tüketim davranışları, bilinçli olmayan tüketici davranışlarını yansıtıyor." TRT-1 Televizyonu'nda geceyarısı yayımlanan "Haber-24". Temmuz 1995'te "Asla habersiz kalmayın" ilkesiyle yola çıktı ve bir yaşını doldurup, serpildî. "Haber-24"ün sorumlusu ve sunucusu Altan Aşar, özel televizyon kanallarında yaşanan kıyasıya rekabetın, kımi zaman habercileri, daha çok izlenme, ilgi çekme kaygısıyla; saptırılmış, abartılı, sansasyona, spekülasyona yönelik haberciliğe ittiği kanısında. Dolayısıyla, izleyicinin "habersiz kalma" tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını savunuyor. "işte" diyor Altan Aşar, "Haber-24, yurtdışında yaşayanlar da dahil, bütün insanlanmızı, bir 24 saat tamamlanıp, yeni bir günün 24 saati başlarken, Türkiye'de ve dünyada bütün bu olup bitenleri gözler önüne sermeye çalışarak, kişinin en temel hak ve gereksinimlerinden biri olan haber alma hakkını kullanmaya çağırdı." Haber-24 Aşar'ın ilkeleri ve anlayışı şu: TRT Haber Merkezi'nin çok geniş ağıyla hızlı, objektif ve yansız habercilik. Ve doğal olarak da, profesyonel yayıncılık anlayışıyla. TRT-1 'in vericileri, lınk hatları, uydu bağlantıları açısından kaplama alanı en geniş, izleyiciye erişimi en yoğun kanal olması nedeniylö Haber-24, kamouyunda beklenenin üzerinde Hgi" görmüş. Altan Aşar, bu konuda şunlan söyl,üyor: "Özellikle başka kanallarda 'haber' ve habercilik' adına yapılan birtakım saçmalıklar, Haber-24'ün saygınlığını daha bir arttırmakla kalmıyor, izleyicinin, sözünü ettiğimiz kanallann çok daha ilerisinde olduğunu da ortaya koyuyor. Haber- 24'ün önündeki tek ve en büyük engel, program sarkmalan yüzünden çoğu kez, zamanından çok daha geç bir saatte yayına girmesi..." Günün son tıktağını duydunuz mu, TRT-t'in karşısında olun, yannı haberie karşılayın. HAYVANLAR tsmlL GÜLGEÇ SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Merkezi Milano-italya'da bulunan "Riunione Adriatica Di Sicurta S.P.A." şirke- tinin Türkiye Merkez Şubesi Başkanlığımıza müracaatla; Aslı, 22 Mart 1996 tarihinde Milano Noteri Alfiero Fontana tarafından, Türkçe tercümesi ise 9 Nisan 1996 tarih ve 15912 sayı ile istanbul Üsküdar 5. Noterli- ği'nce tasdik edilmiş yönetim kurulu kararı ile şirketin Türkiye-İstanbul Merkez Şu- besi'nin kapatılmasına karar verildiğini vetasfiye memurları olarak T.C. uyruklu İb- rahim Melih GÜSAR ile Mirey BARZİLAY'ın atandıklarını ve tasfiye işlemlerinin şu- benin "Bağlarbaşı, Kısıklı Cad. No: 9 Altunizade - İSTANBUL" adresinde yürütü- leceğini, Bildirmiş ve gereken belgeleri vermiştir. Bu işe ait belgeler incelenerek, mevzuat hükümlerine uygun görüldüğünden, anılan şirketten alacaklı olanların veya ilgili bulunanların yukarıda belirtilen adres- te tasfiye memurlan ibrahim Melih GÜSAR ile Mirey BARZİLAY'a başvurmalan hususunda, keyfiyet ilan olunur. TOKAT SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1995 916 Davacı Şenfe Ezgın vekilı Av. Hadıve Ardahanlı tarafından davalı Soner Kaya aleyhı- ne açılan kıra tespiti davasının yapılan açık yargılaması sırasında verılen ara karar gere- ğınce: Mülkıyeti davalıya aıt Mehmetpaşa Mah. Tokmak Sk. No: 5 '5"te 14.9.1994 tarıhinden beri kıracı olarak oturduğu ıddıa edılen davalı Soner Kaya aleyhme kıra tespıtı davası açıl- mış olup: da\alı Soner Kava'nm C. Başsavcılığf nca tüm aramalara rağmen tebligata ya- rar açık adresı tespıt edılemedığinden belirtilen davalı Soner Kaya'nın 25.9.1996 günü- ne kadar ıbraz etmek ıstedığı belgeleri duruşma gününe göndenlmesı veya duruşmaya gelmenız veya bir vekille kendinizı temsıl ettırmenız aksı takdırde yargılamanın yoklu- ğunda yapılacaöı ve karar venleceeı ıhtar olunur. *" Basm: 101543 GAZIANTEP 1. SLLH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996 276 Davacı TayfurTamurvekılı Av. Abdur- rahman Kırmızıoğlu. Gazıantep ılı Şehit- kamıl ılçesi Çıksorut Mah. pafta: 86, ada: 1847. parsel: 85'te kayıtlı bulunan taşın- mazın hissedarları arasında taksimı mümkün olmazsa satılarak ortaklığm gı- denlmesıne karar venlmesinı istemış ol- duğundan: Davalılar Kasım Karetepe. Bozan Çıft- çı, FadılDemırkolduruşmalaradavetedı- lemediginden. adı geçenlerın duruşma günü olan 10.9.1996 günü sat 09.00"da mahkemiz salonunda hazır bulunmaları veya kendilerinı bir vekille temsıl ettır- melen. hazır bulunmadıklan ve kendile- nnı bir vekille temsıl ettırmedıklerı tak- dirde yerın taksımi mümkün olmadığı takdırde satılarak ortaklığm gıderılmesı- ne karar venleceğı davetı>eve. kaım ol- ma'k üzere ılanen teblığ olunur. Basın: 100811 MESEN OTEL AKÇAKOCA Orman-Deniz-Sessizlık havuz-sauna cuma-pazar Y.P. 5.000.000 Rez.: 0374 611 44 36 - 611 36 78 •s^Vı HARBİ SEMİH POROY \ BUUMJMA2/. GADDAR DAVUTMRÎKIRTCEBE MIRMIRL4R IĞIRIHRIK gvJĞ f 1 **•5^ J *. A: AN > i TARİHTE BlGl N mMTKZ ARIKİ\ 12 Ağustos RUS V£L/AHTINfN TAUHSIZLİĞf/. 1SO4'TE BU6UH, Ç4g£l//Ç /4L£K£( POSMUffU. SOA/ ISüS Ç/)Gl Z, NİKOLd 'A/W TEK E/ejtZ£K ÇOCUĞU OLAN AL£K£t, 7ZH77M VARlStYPf. AMG4K, TAL/H- siZLtĞt, Heuuz 8B8EK/C£N MlÇTf. ALEtCSI, ÇOK £/VP£/Ç GÖfZULEM HASTALIK YtlZuNDEN /1/fUrSÜZ OLACA/cT/. BU HASr/lL/K, UEMOFıLİYPİ- EN KUÇÜK BtR >•• KAUAMA g/LE (SÛÇLÜKLE R d S Ü ÇO6U K£Z ÖLÛM -TEHÜfCESıYLE YA GELİMİYOG&U. 8ü KONUDA, UMUT H.ESİÜNCE, ÜNLÜ <£f'f £>/>) SlZU GUÇLEFZ/Ne BİLE BiHBifZ Pf«/>r VE ÖZENLE N Ç V/Ç ALEKSf. 14- yAÇ/NDAYKEAl SOLÇ£l//KL£/£ TX- 7A R4PUMM KueçauA ozcecEir / İLAN T.C. TERME SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Savı: 1994 381 Davalılar Terme'nın Yüksekyavla köyünden Ahmet Mankan tarafın- dan davalılar Cemal Mankan. Mustafa Mankan. Hanıfe Mankan. Gülza- de Mankar ve Hatun Mankan aievhınae açılan tapu ıptalı ve tescıl dava- sının vapılan vargılama>ı Mmunda: N'erılen karar davalılardan Hatunkız Mankan' ınölüolduğundan mıras- çılan olan Av^e Mankan. Azızbev Mankan. Nesnn Ertürk. Hasan Basrı Ertürk. Nurten Ertürk. Hü>evın Basn Ertürk-ve Nun Ertürk ısımiı şahıs- lann tüm aramalara rağmen ve vapılan zabıta soruşturmaları netıcesmde kendılerıne teblığ edılememıştır Bu nedenle karann bu ^ahıslara ılanen tebhğıne karar verılmıştır. Işbu kararın gazetede ılan tdrihındert ıtıbaren (8) gün sonra vukanda adı ge- çenlere hükmün teblığ edilmiş sayılacağı ve hükmün bu şekılde kesınle- şeceeı hu^usu ılanen teblıâ olunur. Basın: 96037 İLAN T.C. BEYKOZ BİRİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 199I 891 Ahmet Mavitan ve Neslıhan Kazanoğlu tarafından Hazıne ve Cunıhu- rıvetKöyüMuhtarlığı veOrmanGenel Müdürlüğüalevhlerıne açılan tes- cıl davasının yapılan duruşması sırasında verılen ara kararı gereğince: Davalılar Ahmet Mav ıtan ve Neslıhan Kozanoğlu tarafından Maîıve Ha- zınesi.CumhurıyetKövütüzelkışılıği vedahılı davalı Ornıan Genel Mü- dürlüğü'nekarşı BeykozCumhunyet köyünde mahallındeyapılan keşıf- te mevkıı ve hudutiarı Turuplu mevkıınde doğusu ve kuzevınde Turuplu yolu. güneyınde 2 no'lu Hüseyın Av"a aıt parsel. batısı kısmen devlet or- manı. kısmen Hüse\ın Av ve müştereklerının malıkı olduğu 3 parsel no'lu taşınmaz olduğu belırlenen ta^ınmazın adlarına MK.'nun 639. maddesi gereğince tescılı vedevıraçtıkları. ışbu tescıl davasınaılan tanhınden ıtı- baren 3 av ıçerısınde tescılc ıtıraz davasının açılabıleceğı hususu ılgılıle- re ılanen teblıc olunur. 14.5.1996 Basın: 101976 ÇÂMLI MOTEL "Marmaris 'te çok ııcuz tatil" Cleopatra Adası karşısında denize sıfır Kişi başına 1.500.000.- TUye sabah kahvaltısı. akşam yemeği dahil. Tel : 0.252 412 96 16 Cep Tel: 0.532214 91 91 SATILIK DAİRE Akatlar Zeytinoğlu caddesi üzerinde 2 oda 1 salon apartman dairesi sahibinden satılık. Mür.: 268 76 97 Romanlarınız ye ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04