01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
j$0 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP'ta kongre Mesut Yılmaz'a rakip yok MİRDANE ~KOCAOĞLU -ANKARA-ANAP'ın kuruculanndan, Merkez Karar Yönetım Kurulu :fMKYK)ada\ı \ehbi -Dinçerier. 24-25 ağustos tarihlennde \apilacak olan büyük kongrede Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın karşısına ada> çıkmasının "abesle iştigaT olduğunu söyledı Kongrenın özenle hazırlandığı. büvıik kongre delegelennın büyük çoğunluğunun. genel merkez yönetıcilennın telkinlenyle \e Mesut Yıimaz'ı yenıden seçme sözü \ererek seçıldıklennın ılen şîürüldüğüne dıkkat çeken "Oınçerler. "Hiçbir arkadaşımın *£azanılmavacak bir vanşa •gîrnıesini istemem" dedı Mesut Yılmaz'ın hıçbır ^erekçe göstermeden 24 'Aralık seçımlennde fnilletkvekili ada\ listesine Tcoymadığı ve bugiine kadar da bir kez bile aramadığı partının kuruculanndan Vehbı Dinçerler. İzmır Mılletvekılı IşınÇelebiya da Yozgat Mılletvekıli Lütfullah Kavalar ı aday çıkarmak isteven muhalıflere. " Kazanamav acağınız ^anşa girmeyin" yyansında bulundu. (jj>inçerler. Cumhuriyet'e •yjaptıgı açıklamada. bu kongrede Mesut Yılmaz'a jfarşı aday çıkmasının -a.bes.le iştıgal olduğunu $a\ unarak şo> le dedr Mlçe ve il kongreleri ve i>üv ük kongre güzelce itazırianmıştır. Büvük ^ongre delegelerinin parti Aönetiminin telkinleriv le tn-liriendiği ve delegelerin ijok büv ük çoğunluğunun jyiesut \ ılma/'ı genel başkan seçmek üzere söz .vererek seçildikleri ileri siirülmektedir. Nitekim. bu iddialan doğrulavan ı^ÜUer de vardır. ıKa^anılamavacak bir tyanşa hiçbir arkadaşımın girmesini istemem. Belki genel merkez \önetimi. bir ada> çıksa da demokratik t»ir mücadele göriintüsii «Isa dive beklivordur. Başpehlivanlar, \anlannda jetişdirdikleri. kendi alt İdasmanlartndaki güreşçilerle idman güreşleri >apar. Mesut ^ ılmaz'ın böyle bir idnıana ihtiyacı ^okftır." Kongre oncesi 79 ılde anket ÂNKARA (Cumhurivet Bürosu)- ANAP'ın 24-25 iğustos tarihlerınde "râpılacak kongresi "öncesınde partı ıçi muhalefet. genel başkan adayı çıkarmak içın ç'altşmalannı yoğunlaştınrken. genel rtierkez yönetimı de "fcongreye halkın ve lcamuoyunun ilgisini t'ekmek ıçin harekete aeçti. r AKAP Genel Başkan " "Yardımcısı Yaşar Okuyan. ^Seçim kampanvası gibi bir kongre >apacağız. Halkla kongre arasında üetişim kuracağız" dedı r ANAP Genel Başkanı "Mesut Yılmaz'a karşı parti jçi muhalefetın bir ada> £ikarnıası oiasılığı Süçlenirken. genel merkez Kâlâ bu oiasılığı zayıf görüyor. Muhalefetin genel başkan adayı çıkarması halınde de başarıh olama\acağı düşüncesınde olan parti yönetimi. kongrenin sönük geçmemesi \e -kamuoyunun ilgisinin ısiağlanması içın birdizi çaîışma gerçekleştirecek. ftNAP Genel Başkan -¥ardımcısı Okuyan'ın verdiği bilgiyegöre, 4tongre\e on gün kala 79 il ımerkezi ile bin ilçe merkezınde anket «lüzenlenecek. ANAP -gençlik kollan tarafindan -gerçekleştırılecek ankette, ANAP a oy veren ya da yermeyen yurttaşlara. fANAP kongresine bir mesajınız var mı? ANAP'a bugiine kadar oy _yermedi> seniz bunun .pedeni nedir? Hangi İcoşulda ANAP'a oy ^yerirsiniz ve ANAP'ın neler yapmasını istivorsunuz?" şekhnde sorular vöneltilecek. Adalet Bakanı, Mumcu ve Bitlis dosyalarmın ele alınması gerektiğini söyledi Kazan'm Bitlis kuşkusu• Adalet Bakanı. kendisini Diyarbakır'a götüren uçağın havalandıktan kısa bir süre sonra Ankara'da yere çakılması sonucu yaşamını yitiren \e ölümü "kaza mı, sabotaj mı" tartışmalanna neden olan eski Jandarma Genel Komutanı Ortzeneral Eşref Bitlis \e bombalı bir suikast sonucu öldürülen yazarımız Uğur Vtumcu"ya ilişkin olaylann üzerine gidılmesi gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhurivet Büro- su)-Adalet Bakanı Şevket Kazan. kendisini Diyarbakır'a götüren uçağın havalandıktan kısa bir sü- re sonra Ankara'da yere çakılma- sı sonucu yaşamını yitiren \e ölü- mü "kaza ım, sabotaj mı" tartış- malanna neden olan eskı Jandar- ma Genel Komutanı Orgeneral Eş- ref Bitlis \e bombalı bir suikast sonucu öldürülen yazarımız Uğur Mumcu'va ilişkin olaylann üzeri- ne gidılmesi gerektiğini söyledi. Kazan. "Bunlar, avrı olaylardır. Mumcu olavı adli olduğu için Ada- let Bakanı olarak ben araştınvo- rum. Milli Sav unma Bakanlığı da Bitlis olavının üzerine gitsin" de- dı Kazan. Cumhuriyefe yaptığı açıklamada. 24 Aralık 1995 se- çımlerınden öncekı 19 >asama döneminde. "miUetvekiliolarak" Eşref Bitlis, ve Uğur Mumcu dos- ÇMerlO gün Başbakan ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Başbakan Nec- mettinErbakan'ın Iran ve Uzakdoğugezısı. DYP lı- den \e Başbakan \ardım- cısı Tansu Çüler'e 10 gün- lük Başbakanlık olanağı sağladı Erbakan. koalısyon uz- laşması uyannca "Başba- kan \ekitİiği~ıu >ardımcı- sı Çıller'e bırakacak. Cum- hurbaşkanı Süleyman De- mirel'ın onayladığı yasa uvannca bürokrat atama- lannın Cumhurbaşkanı. Başbakan, Başbakan Yaı^ dımcısı \e ilgıli bakanın ımzasını taşıyan 4'lü"ka- rarnameyle yapılması ge- rekırken. Çıller'in \ekâlet döneminde 3 ımza yeterli olacak.Çıller. DYP'liba- kanlara bağlı icraatta tam yetkili olabilecek. Çiller.DYP-CHPkoalis- yonunun ardından ılk kez Başbakanlık koltuğuna otu- racak.Çılier'in.DYP'hba- kanlarla ilgili olan karanıa- me ışlemlennde önünde- ki tek engel Demirel ola- cak. Demirel. Çiller'ın gön- derdığı kararnameleri is- terse onaylamayabılecek Jandarma Cenel Komutanı Bitlis'in yaşamını > itirdiği ucak ka/asının ardındaki gi/ perde>i aralanacak mı? yalannın üzenne gıdılmcMnı ta- İepettiğinı uırguladı Basına\an- siyan haberlenn tartı>ınalı olan bu ikı dos\anın ıhmal edilınemcM ge- rektiğini ortava koyduğunu aııla- tan Kazan. şunlan sö\ ledi "İki olav da avrı a\ rı olavlardır. L'ğur Mumcu cinaveti, doğrudan adli olaydır. digeri tse askeri ola>- dır. Bitlis olav ı. Milli Sav unma Ba- kanlığı'nıngörev alanındadır. l ğur Mumcu olavının ü/erine. adli bir olav olduğu için Adalet Bakanı ola- ne gitsin. Sonııç alınır ve\a alııı- nıa/. Birçok olav da üzerinden uzun zaman geçtikten sonra sonuçaiını- vor.~ Kazjn. Genclkurmav Başkanlı- rak gidivorum. Mumcu için araş- ğı'nııı "kaza" olarak açıkladığı tırma vapıvorunı. Milli Sav unma Bıtlis'i taşivan uçağın düşmesıne Bakanlığı da Bitlis olavının iizeri- ılıskın gelışmelere kuşkuyla mı ÇİZ>1EDEN YL KARI MUSA KART CHP Grup Başkanvekili Oya Araslı, skandalı TBMM gündemine getirdi Devlet Bakanı Gül'e Malezya sorıısu ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - CHP, Malezya"da yapılan 2. Miîslüman Kadın Parlamenterler Toplantısfnda vaşanan "delegasyon" skandalını TBMM gündemine getirdi. CHP Grup Başkanvekili O\a Araslı. skandal konusunda. De\ let Bakanı Abdullah Gül tarafından >anıtlanması ıstemi\le TBMM Başkanlığı'na verdiği sonı önergesinde. Malezya makamlan ile göruşürken. "neden Türkiye'nin dış ilişkilerinde kullandığı olağan haberleşme yollannı kullanmadığını" \e konferansa delege olarak bildınlen RP'lı kadın komısyonu üvelerının masraflarının kım tarafından karşılandığını sordu. Araslı. dün TBMM Başkanlığı'na ılettığı soru önergesinde. De\ let Bakanı Gül'e. TBMM tarafından göre\ lendirilen 4 kadın parlamenterden olu^an delegasvonun hükümetın değışnıesı nedcnıyle vetkısiz hale ueldıüı \e \erıne kendısinin isımlenni vereceğı \enı bir delegasvon gönderıleceği yolunda birkonuşmavı Malezya'nın Ankara Büyükelçisi iİe yapıp \apmadığını sordu. AraslTrun sorulan Araslı'nın GiiPe \önelttiğı sorular şıııılar: "TBMM'nin vaptığı bir görevlendirnıevi bir bakan olarak geçersi/ kılmak vctkisinin bulunmadığını bilmemekte midir? \alnız kadın parlamenteıierin delege sıfatıvla katılabileceği bu konferansa RP'li kadın komisyonu üyelerinden. milletvekili sıfatını taşımavan kimseleri delege sıfatıv la görev lendirirken. konferansın niteliği >e kimlerin delege sıfatını alabilecekleri konusunda bir inceleme yapmava gerek görmüşler midir? Dev let Bakanı Abdullah Cül'ün inı/ası ile görevlendirilmiş üç kişinin vol ve Male/va'daki konaklama masralları kimin tarafından karşılanmıştır?" yaklaştığı sorusuna "ŞüphedeğiL ancak araştınlması gerekir. Bu ko- nularda. çok sav ılarda haber, ga- zetelerdevayımlandr vanıtını ver- di. Kazan. AA'ya > aptığı açıkla- mada da daha önce TBMM'de yap- tığı konuşmalarda, ıktıdara gel- diklennde iki dos>ayı takıp edecek- lennı söv lediğını anımsatarak. şun- ları söyledi: "Benim nahsettiğim ikidosvadan birincisi Eşref Bitlis, ikincisi l ğur Mumcu. Biz göreve geleli bir av ol- du. Dolav ısıv la bu dosv aları ele al- ma imkânım olmadı. Ama 15ağus- tostan sonra bu konuları ele alaca- Orgeneral Bitlis. 17 Şubat 1993 tarıhinde kendisini Divarbakır'a götürmek üzere Ankara "dan hava- lanan özel uçağın kısa bir süre son- ra Yenımahalledeki Posta İşleme Merkezı'nin bahçesıne düşmesi üzerine vaşamını vıtınmştı Olav- da. Emir Suba>ı Fahir Jşık. Pilot Binbaşı Yaşar Erian. Pılot Yüzba- şı Tuğrul Sezginler ve Teknisyen Kıdemlı Başça\uş EminÖnerde ölmüşlerdı. Günevdoğu sorununa diyaloğa açık >aklaşimıvla bılınen Eşref Bıtlis'ı taşıyan uçağın düşmesi. olav ın "kaza mı. sabotaj mı" oldu- ğu tartışmasinı gundeme getırmış- tı. Genelkurmay Başkanlığı. ola- vın "uçağın motortarındaki buz- lanmadan kav naklanan bir kaza" olduğunu açıklamıştı Yazarımız L'ğur Mum- cu'nun. 24 Ocak Î993'te ara- basınayerleştınlen birbom- bayla öldürülmesınin ardın- dan başlatılan soruşturma da tartışmalara neden oldu. Olayı ılk aşamada soruştur- makla görev lendirilen döne- mın Ankara Dev let Güvenlik Mahkemesı Sa\cısı Ülkü Coşkun. yazanmızın eşı Gül- dal Mumcu'va. "olavın,an- cak dev let isterse çözülebile- ceğini" söv ledıği gerekçesıy- le suçlandı. Güldal Mum- cu'nun başvurusu üzerine. Adalet Bakanlığı'nca yapı- lan soruşturmada, Coşkun un yürutmekle sorumlu olduğu soruşturmav ı "savsakiadığı" kararınavanlıp Milli Sav un- ma Bakanlığı 'nca dısıplin ce- zası uygulanması ıstendi Ancak MSB. Coşkun hak- kında bugüne kadar herhan- gıbırişlemyapmadı. Güldal Mumcu. bu gelışmeler üze- rine. MSB hakkında da >ar- gı yoluna başvıırdu. Faili rneçhuUer Kazan. kapanan faili meç- hul dosyalann büvük bölü- münün DıyarbakırDGM'nın görev vaptığı Günevdoğu Anadolu Bölgesı'nde olduğu- nu bıldırdı. Kazan. sözlerini şöyle sür- dürdü: "Bunun dışındaki bölge- lerde de faili meçhul cinavet- ler söz konusu olabilir. İstan- bul'da SakıpSabana'nın kar- deşinin failleri hâlâ bulunama- dı. Bunlan arav ıp bulnıak her şevden önce kolluk kuv vetle- rinin görevi. Bu da İçişleri Bakanlığı'nın emrindedir. Kolluk kuv vetleri, faili \aka- ladıktan sonra dosva açılıvor. Tabii bu sanıklar bulunama- dığı için bu dosvaiar vürü- müyor. Rafta duruvor. Bunun vanında öteden be- ri adlivede. adalet mekaniz- masında şikâvet edilen bir husus var: Adli polis teşkila- tının olmavışı. Adli polis teş- kilatıolsaydı.Türkive'de De- dekriflik Kanunu'na hiç ge- rek kalmazdı. Bu faili meçhul cinau'fler kolavlıkia ortava çıkardı. Onun için adli polis teşkilatını kurmak hususun- da. Adalet Bakanlığı'nda çok ciddi bir çalışnıa yapıv oruz." SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Erbakan hükümeti de dığer hükümetlergibi ilk iş olarak Kürt sorunu konusunda bıryoklama yaptı. Ardından "etkih ve yetki- li'' çevrelerden gördüğü tepki üzerine geri çekildiğinı itiraf et- ti. Türkiye'de hükümet olmakla iktidar olmanın aynı anlama gel- mediği bir kez daha bu olayla ka- nıtlandı. Erbakan'ın aracılarlayürüttü- ğü çözüm arayışı, "Devlet eşkı- yayla pazarlık etmez" duvarına çarparak başladığt yere geri dön- dü. Kürt sorunu sertlik yoluna gır- diğı andan itibaren "pazarlık" konusu bizim siyasilerin dılın- den hiç düşmüyor. Çözüm ça- balarına girişilir gırişilmez akılla- rına hemen pazarlık etmek gel- diği için. birbirlerini de rahatlık- la pazarlık etmekle suçlayabili- yorlar. Kürt sorununda çözüm ürete- meyen kafalar, pazarlık edebi- yatıyla gözleri küllüyorlar. Örne- ğin Süleyman Demirel, bu ko- nuda şımdiye kadar hangi fikir- leri üretti, hangi çözüm yollan ko- nusunda adımlar attı? Güven- Gelin Sizinle Demokrasi Pazarlığı Yapalım lik güçlerının ve ordunun bu ko- nudakı eğilimini öğrenip onları siyasilere aktarmak ve asker- lerle "dayanışma içınde" bulun- mak dışında sıyası bir lıder ola- rak hangi katkıları yaptı? "Askerlere havale"; Kürt so- rununda becerıksız polıtıkacı- nın sürekli sığındığı bir kaça- mak haline dönüştü. Kürt soru- nu yalnızca bir asayış sorunu mu? Meseleyi böyle gören yö- netıciler. işı çözmeye nıyetlen- diklerı an, bunun üzerine "eşkı- ya" dedikleriyle pazarlık yolları- nı arıyorlar. Kafalarında demokrasinın ve insan haklarının en küçuk bir kı- rıntısı olmadığı için yalnızca si- lahlı çözümü biliyorlar veya si- lahlı olanları nasıl sustururuz di- ye düşünüyorlar. Bu anlayışın da en tıpik örneklerinden birisi yine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Demirel. yöneticilik yap- tığı 30 yıl boyunca anti-komü- nizm onun yaşamınayön verdı. Komünızm bıtti.. şımdi "bölü- cülükle" mücadelenın başına geçti. Daha önceleri. "Şu ko- münizmi biryenelim ondan son- ra demokrat oiabilirim" diyordu. Şımdi ıse. "Bölüculük ve terör olduğu sürece demokrasi ol- maz" sözleriyle kafasında hıç- bır şeyın değışmediği mesajını veriyor. Batılı bir ülkenin önde gelen bir diplomatıyla öncekı gece bir yemek yedik. Erbakan'ın Kürt sorununda bazı gırişimlerde bu- lunmasından umuda kapılmış- lar. "Eğerbu noktada bazı başa- rılarkazanabılırse Batı 'da ıtıba- rı çokartar" dıyerek Erbakan'a bazı kredıler açabileceklerıni söyledi. Bahadönüp sordu: "Siz- ce Kürt sorunu nasıl çözülür?" Ben de demokrasiyle çözülür cevabını verdim. Türkiye, de- mokrasi ve insan hakları konu- sunda özürlü bir ülke olduğu için Kürt sorunu da sonunda si- lahlara havale edildı dedim. "Pazarlık edilmez" diye bağı- ran politikacılar, acaba şu Kürt- lere bazı demokratik haklar sağ- layabilir miyız dıye hiç düşünü- yorlar mı? Örneğin şiddete kar- şı olan Kürtlerin. istedikleri gibı örgütlenmeleri ve istedıklerinı söylemelerı mümkün olamaz mı? Yasalar ve genel anlayış bu noktaya çekilemez mı? Bırakın Kürtlerin kendi kimlikleriyle ör- gütlenme ve ıfade özgürlüğü- nü, adam bu konuda kımsenin yazı yazmasına ve tartışma yap- masına tahammül edemıyor. Terörle Mücadele Yasası'nın basın ve ifade özgürlüğüne yö- nelik hükümleriyle ilgili tartış- mayı hatırlarsınız. Başta Demi- rel olmak üzere yazarı ve çizeri susturan bu kanunu ne büyük bir istekle savundular. Bunun. şiddetle ne ilgisi vardı ki böyle davranıyorlardı? Ama bu konu- nun, Türkiye'de demokrasi olup olmamasıyla çok ilgisi olduğu- nu biliyoruz. Türkiye'de Kürt sorunu ne za- man şiddet boyutuna yöneldi? 1984 yılında. Pekı Türkiye'de Kürt sorunu daha önce yok muy- du? Vardı. ozamankı yaklaşım- ları hatırlayanlarınız bilir. "Oza- man da Kürt yok ki" diyerek yıl- ları geçırdiler. Şimdi Kürtlerin ol- duğu kabul edildi. Ama bu kez onlara demokrasi yok. Ne iste- dikleri gibi örgütlenebilırler ne de istedikleri gibi konuşabilir- ler. "Pazarlık" etmeyen, o kahra- man politikacılara şunu sormak gerekiyor: Kürtlerin varlığını, de- mokratik ve kültürel haklarınının olduğunu kabul ediyor musu- nuz? Sızın sorununuz "pazarlık"fa- lan değıl. Siz demokrat değilsi- niz, söylediklerinizın hep Tür- keş'le aynı içerıği taşıdığını fark ediyor musunuz? Gelin sizinle bir demokrasi pazarlığı yapalım? Hangi küçük demokrasi kırıntısına razı olabi- lirsiniz? Siz Şerafettin Elçi'ye, parlamentodakı seçilmış millet- vekillerine tahammül edemedi- niz. Kürtlere, "eşkıya"dediğiniz PKK dışında bir seçenek bırak- madınız! POLİTİKA GUNLÜGU HİKaiET ÇETİNKAYA Dilan ile Berivan... Görüntü yine aynıydı... Duvarlar delik-deşik olmuştu. Salonun orta yerin- de parçalanmış bir televızyon duruyordu Bırı polis, ıkısi çocuk altı kişı ölmüştü... Olay yerı Adana'nın Küçükdikıli beldesı Çınarlı Ma- hallesı 10. Sokak'ta bulunan 68 No'lu gecekonduy- du, Ölenlerden Ömer Bayram 27. çocuklan Berivan 6, Dilan 2 yaşındaydı. Evde bulunan Rıdvan Altun ve Abdurrahman Sarinın yaşları bılınmıyordu. Çatışma sırasında emniyet amırı Nuri Kocabıyık da başından vurulmuş, hastaneye kaldınlırken yolda yaşamını yitırmıştı. Omer Bayram ve aılesı. Batman'dan Adana'ya göç etmiştı yıllarönce. Ömer, kardeşı Yılmaz Bayram'ın anlattığına göre Adana'da ınşaatlarda sıvacı olarak ça- lışıyordu. Yılmaz. şöyle diyordu: "Ağabeyımin örgütle fılan ilgisi yok. Hayatında ka- rakola bıle gıtmedi. O, kendi halinde bıradamdı..." 5 yaşındaki Gökhan Bayram çatışmadan sağ ola- rak kurtulmuş, anne Yeter Bayram ise yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. Çatışma haberini gazetelerde okudum. Sanırım siz- \er de okudunuz. . 6 yaşındaki Berivan ile 2 yaşındaki Dilan neden öl- dürülmüştü? Polısın resmı açıklaması şöyleydr "Evde bir patlama sesı duyuldu, sonra ortalık sa- kinleştı. iki çocuk bombanın patlamasıyla ölmüş..." Ben bu senaryoya ınanmadım. ya siz? Samih Azmi Ezer'ın izlenimlerını birkaç kez oku- dum Cumhuriyet'te Samih, bu kanlı olayı tüm ayrın- tılarıyla şöyle aktarıyordu: "Duvarlardelık deşıktı. Perdeler de oyle. Sayılama- yacak kadar çok kurşun deliğı vardı evın her yerin- de. Çocuklar sağdan soldan boş mermı kovanlan topluyorlardı. Kalaşnıkoflara, değişık tipte tufek ve ta- bancalara ait kovanlan. Heryerde kan vardı. Merdıvenler, yerler, iskemle- ler. Kan bırıkintılennın üzerı toprakla örtülmuştü. Dar- madağın durumdaki salonda. parçalanmış bir tele- vizyon, yarısı kopmuş bir teyp kasetı göze çarpıyor- du. Bırde herşeye ınat sapasağlam, çalışan ve doğ- ru zamanı gösteren bir duvar saatı. Şiddetli bir çatışma olmuştu Kuçukdıkılı beldesi- nin Çınarlı Mahallesı 'ndekı bu evde. Sabaha karşı po- lisler gelmiş, ev kuşatılmış ve sonra sılah seslerı baş- lamıştı. İkı saat surmüştu çatışma, ardından bir pat- lama sesı duyulmuş, ortalığı derın bir sessızlık kap- lamıştı. Çatışmanın bılançosu 6 ölu. ikı yaralı ıdı. Her tarafı tahrıp olmuş eve kanın ve ölümun kokusu hâ- kimdi." • • • Güvenlik güçlerı 27 yaşında evlı ve 3 çocuk baba- sı Ömer Bayram'ın evını niçın basmıştı? Evde ölü ele geçırilen Abdurrahman Sarı ve Rıdvan Altun kımdı? Istersenız önce kanlı operasyon habennın bir bö- lümünü birlikte okuyalım: "Emniyet müdüriüğü açıklamasında, evde bulunan- lann 'Teslim olun' çağnlanna ateşle karşılık vermele- h üzerine çıkan çatışmanın ikı saat surdüğu, bu sıra- da evde bir patlama sesı duyulduğu, sılah seslerının kesilmesının ardından eve gırildığı, üç kişının sılahlı çatışma sonucu öldüğü bıldinldi. Açıklamada, örgüt mensuplanndan bırine aıt olduğu belirtılen bomba- nın patlaması sonucu 2 çocuğun yaşamını yıtirdığı kaydedıldi. Evde bulunan bir kadının ağır şekilde ya- ralandığı ve devlet hastanesınde tedavı altına alındı- ğının belırtıldığı açıklamada, bir çocuğun da kurta- nldığı bildırildi. Açıklamada, evde yapılan aramada üç tabanca, bu tabancalara aıt şarjör ve mermılenle Rus yapımı parça tesirlı ikı el bombası ele geçirildı- ği kaydedıldi. Ölenlerin, ev sahibi Ömer Bayram (27) ile çocuk- lan Dilan (2) ve Benvan (6), ayrıca Rıdvan Altun ve Abdurrahman San olduğu, Ömer Bayram 'ın kansı Ye- ter Bayram'ın yaralandığı, oğlu Gökhan Bayram(5)'ın da yara almadan kurtulduğu öğrenıldı. Adana Emniyet Müdürlüğü 'nun açıklamasında ay- rıca, örgüt üyesı olduğu belirtılen Arıf Guneş adli ki- şınin, Istanbul 'da yakalanıp önceki gece 01.00 sıra- larında Adana 'ya getinldiği, bu kişının sorgulanma- sı sonucu saat 02.00'de Rıdvan Altun 'un yakalandı- ğı belirtıldı. Açıklamada, Altun'un Küçükdıkili'deki evi gösterdiği, bu sırada çatışma çıktığı. Altun 'un da polisin elinden kaçarak eve sığındığı ve.örgüt men- suplanna katıldığı, çatışma sırasında da öldüğu bil- dırildi. " • • • Bu olayda bir bit yeniğı var. istanbul'dan getirilen ve PKK'Iİ olduğu öne sürülen Artf Güneş, Rıdvan Al- tun'u yakalatıyor, o da polise Ömer Bayram'ın evıni gösteriyor. Bunun üzerine polis Adana'nın Çınarlı Ma- hallesi'ndeki Ömer Bayram'ın evıne gidip 'Teslim olun' çağrısı yapıyor Işte bu sırada Rıdvan Altun po- lisin elinden kurtulup. Ömer Bayram'ın evine sığını- yor. Sonra ne oluyor? Adana Emniyet Müdürlüğü'nün basın açıklaması- na göre polisin elinden kaçıp Ömer Bayramın evıne sığınan ıhbarcı Rıdvan ve dığerlerı güvenlik güçleriy- le çatışmaya giriyor. Böyle senaryo yazılmaz. Bir hukuk devletınde yar- gısız ınfaz yapılmaz. Bırı 2, diğerı 6 yaşında ikı çocu- ğun öldürülmesinden sorumlu kımlerdır? Emniyet amiri Nuri Kocabıyık'ın başından vurularak öldürül- mesinden sorumlu olanlar kımlerdır? Eğer Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletiyse. Adana'da yaşanan bu dramın sorumluları saptanıp kamuoyuna teşhir edilmelidır Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hıkmet .Cetınkaya " Planet.com. TR Necmettiıı Erbakaıı'daıı Izzetbegoviç'e ziyaret İstanbul Haber Servisi - Başbakan Necmettin Erba- kan, Türkıve'mn Bosna- Hersek'emalı desteksere- ceğini belırterek "Bosna- Hersek'in irnarı konusun- da Türkiye her fürlü kardeş- lik vazifesini ifa edecektir" dedı. Başbakan Necmettin Er- bakan. Türkıve'de bulunan Bosna-Hersek Cumhurbaş- kanı .Alha Izzetbegoviç'ı dün sabah kalmakta olduğu Po- Iat Rönesans Otel'de ziya- ret ederek bir süre görüştü. Başbakan Erbakan. görüş- me sonrasında basına yap- tığı açıklamada. İzzetbego- vıç ile son olarak 3 \ıl ön- ce görüstüğünü belırterek Türkıve'nın Bosna-Her- sek'ın kalkıııma \eonanm hamlelen içın hertürlii var- dımı yapacağını ıfade etti. Başbakan Necmettin Er- bakan. "Türkive, Bosna'va her türlü maii desteği »ere- cek. müteahhitler göndere- ci'k. avnı zamanda askeri konularda da mev cut anlaş- malar uvarınca eğitim hiz- nıetk'rini dev anı ettirecektir. İnşallah varalarını kısa /a- manda sarmış olarak, Bos- na-Hersek"e lıu/ur içinde bir sevahat vaparız" dı\e konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle