27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ 12 HABERLER Istanbul'uyönetenlergünlerdir susarken, Ege belediyeleri tarihsel bir 'direniş' içindeler • - Imar affina Ege'de geçit yokOKTAY EKİNCİ MIĞLA- Hükümetin "ekonomik kaynak" olarak açıkladığı "paralı imar affı" hazırlıklanna tepki gösteren kesimler arasında bu kez "belediyeterin** de öne çıkması dikkaf çekiyor. Büyük kentlerdeki RP'li yönetımlerin dışında çoğu Beledıye Başkanı, kaçak yapılaşmanın "artık bağışlanamayaeağuıı"söylüyorlar... Yıliarın imarödünleri yüziinden hemen her yönüyle "kaçak kentleşmeyi" yaşayan lstanbul \e çevresini geride bırakıp Ege'ye ulaştığımızda, bölge basınının özellikle bu konuya gösterdiğı "yüksek duyariılık" gözümüze çarpıyor. Yerel gazetelerin hemen tümü. manşetlere çıkardıklan haberlerinde, "hükümetin yağmaya dayalı kaynak bulma politikasına Ege'deki yerel yönetimlerin karşı olduklaruu" duyuruyorlar. Örneğın daha Muğla'ya v 'arır varmaz, ayağımızın tozuyla. "bölge belediyelerinin oİası bir imar affı vasasına karşı dava açma hazırlığı vaptıkJannı" öğrenıyoruz. Izmir Büyükşehır Beledıye Meclısrnin RP dışındakı hemen tüm siyası partı grup yöneticilen. "Bu uvgulamayla kenttiler cezalandınunış, kentlere de ihanet edilmiş olacak" şeklinde bildin yayımlamışlar. Başkan Burhan Özfatura, "İstifa ederim, kaçak vapıyı afTetmem, tapu da vermem'* diyor Muğla Beledıye Başkanı Orhan Çakır. TBMM'den böyle bir yasa çıkmaması için "ulusal seferberük" öneriyor. Uria Beledıye Başkanı Biilent Baratalı; "Biz kaçak yapılaşmaya karşı mücadelemizde hükümef desteği beklerken, onlar karşı saflarda >er alıyoriar" dıye yakınıyor. Işak. Avdın, Balıkesir, Manisa ve dığer kentlenn beledıye başkanlannın açıklamalan da benzer içerikte bölge basınında yer alıyor... Kıyı Betediyeler Blrliğl Ege'deki belediyeler imar affina karşı böylesi bır "infial" içerisindeyken, Aliaga Belediye Başkanı Hakkı t'lkü'den aldığım bir faks mesajıyla özellikle "kıvı kuşağındaki" kaçak yapılaşmaya karşı daha etkin bir "yerel vönetim dayanışmasının" örgütlenmek üzere olduğunu öğreniyorum. Bir süredır gündemde bulunan "Kıyı Belediyeler Birliğj" düşüncesinin artık yaşama geçmesı içın Aliağa Belediye Meclisi çoktan karar almış durumda. 12.06.1996 gün ve 14 sayılı Meclis karannda Başkan Hakkı Ülkü'nün "kurucu üye" olarak bu birliği oluşturma çalışmalanna katılması öngörüliiyor ve yine aynı birlığin İzmir, Aydm, Muğla, Balıkesir, Manisa, Urla, Aliağa, Foça ve diğer tüm Ege belediyelerinde kentleri yağmalayanlar dan para toplamaya kalkışan hükümete karşı bir direniş var. Öyle görünüyor ki İstanbul'u da kurtarabilmek için Ege ve Anadolu'nun duyarlı yerel yönetimleriyle 75 yıl sonra yeniden bir "ulusal mışma" sürecini başlatmak dyor... dayaı gereki Muğla evlerini korumak için Belediye olası bir imar affina karşı dava açmaya hazırlanıyor. kapsamı şöyle tanımlanıyor: "Çanakkale'den Fethiye'ye kadar Ege Denizfne kıyısı olan beledivelerin bir araya gelmesiyle Kıvı Ege BelediyeJer Birİiği'nin kurulması..." Hakkı Ülkü. kıyılardaki imar sorunlannın \e özellikle "kaçak yapılaşmanın" kıyı belediyeleri olarak "ortak sorunlan" olduğunu söylüyor ve böyle bir yerel yönetım örgütlenmesıyle "ülke>e karşı" da görevlerini yerine getırmış olacaklarını vurguluyor Çünkii kıyılar tüm ulusun malı ve kıyı belediyeleri bu emanetı korumak ıçın artık "ulusal sorumluluk içinde" dav ranmak durumundalar. Nitekım bu bılınç içerısınde benzer bır örnek da\ ranış da Foça'da sergileniyor. Beledıye Başkanı Nihat Dirım. tüm duyarlı kesimlen ağustos ayı sonlarında düzenlenen "dünden yarına Foça" konulu bilimsel toplantılarına çağınyor. Tarihsel ve doğal çevreye saygılı bir ımardüzenı ıçın öncelıkli koşul "planlı ve ruhsath" yapılaşma Şimdı bu koşulu daha da "koruvucu kurallara" bağlamak ıçın uznıanlar \e aydınlar yenrden kollan sıvamışlar. Bu nedenle REFAHYOL hükümetıne "kaynak" olabilecek bır kentsel yağmaya Ege'nin bu güzel beldesinde geçit yok... lstanbul farklı' ellerde Muğla'da bu izlenimler içerisindeyken, sevgili İstanbul'umuzun neden "farklı ellerde" kaldığını düşünüyorum. Gerçi geçenyıl alınan SİT kararlarına karşı gösterdikleri yersiz tepkilerden ötürü Ege'deki kımı belediyeler de "İstanburdakilerine benzer birdu>arsızlık" sergılemışlerdı. Ne var kı hükümetin son ımar affı sözlerine karşı şimdi ortaya çıkan durum yüreklere su serpiyor. Ege'deki yerel yönetımler, arazi yağmasının parayla yasallaştınlmasına "hayır" di>orlar. Aslında bu son gelışmeler. Istanbul'dakı özellikle RP'li beledıyelerin "yerel yönetim anlayışlanm" da olduğu gıbı açığa çıkarmış durumda. Ne Recep Tavyip Erdoğan, ne de dığer ilçe beledıye başkanlan. böylesi bır uygulamanın lstanbul için artık "vıkım veyok oluş" anlamına geleceğini söylüyorlar. Ürkütücü bir suskunluk içinde hükümetin kaçak yapılaşmadan umar bekleyen ekonomik paketinın yasallaşmasını beklıyorlar. Öyle szörünüyor kıREFAHYOLdazaten özellikle "İstanbul'daki talana"asıl bü>ük ka>nak gozuvle bakıyor. Kurunun yanında yaşı da yakarcasına tüm ülkeyı aynı talanın kurbanı yapmak ıçın de Tansu Çiller'ın ünlü "İstanbura el kojma" planını şımdı "Türkiye'ye el koyma" düzeyinde gündeme getirıvor... Ne dersinız: kentı ve ülkeyi yönetenlerın bu avmazlıklannaJur^f "b'ı'r şeyler yapmak gereğıne ınanan Istanbullular olarak. Ege'deki ve Anadolu'dakı duyarlı yerel yönetimlerle 75 \ıl sonra yenıden bir "ulusal dayanışma" ıçensine girmemızın tam zamanı değıl mı?.. "GİZLİ BELGELERLE BORU HATTI BOZGUNU" YAZI DÎZİSİNE YANITLAR Bozkurt: Devlet at değil, ata binenjokeydirANKARA (Cumhurivet Bürosu) - "Gizli belge- lerlebonıhattıbozgumı"başlığıaltında !4-20tem- muz günleri arasında. Lale Sanibrahimoğlu imza- sıyia gazetemızde yayımlanan yazı dızısinde. adı "INIüthiş Türk"olarak geçen işadamı Ali Rıza Boz- kurt. kendısine yönelik suçlamalara itıraz ettı. Es- ki BOTAŞ Genel Nfüdürü MeteGöknel de. dızide. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ha\dar Aliyev'in. Türk yetkililennı "beceriksizlikle" suçlamasına ılı^kın ifadelerini eleştirdi Yazı dizisinde. "MiithişTiirk'ten Boğazlara teh- dit"ara başhklı bölümde Alı Rıza Bozkurt'un. dö- nemin Kazakistan Petrol Bakanı Baykanov ile 1992 yılında Mete Göknel'in de katıldığı birtoplantıda. boru hatlan için boğazları tehdıt eden tezi savun- duğu belirtilmışti. Ali Rıza Bozkurt'un konuya ilişkin açıklaması ve boru hatlarına ilışkın görüşleri özetle şöyle: "Öncelikle \azinizda. şahsıma doğa üsrü giiçler arfetmekte gösterdiğiniz te\eccühe, nasıl teşekkür edeceğimi bDemi\orum. Şahsınun >e şirketlerimin hiçbir zaman. hiçbir sebeple, yazınızda bahsi geçen petrol şirketleri, Tengiz petrol sahası ve Tengiz-No- \orossisk boru hatlan ile hiçbir ilgisi oimamışrır. Hatta hiçbir boru hattı ile uzaktan yakından hiçbir iigimiz *e iüşkimiz olmamjştır. Yani, boru hatları- nın Ce> han'a bağlanması ve>a Rus\ a'ya bağlanma- sında bizleri müspet ve\a menfi dav ranmaya itecek hiçbir maddi neden yoktur." Bozkurt'un kesin bir dılle ortaya koyduğu boru hatlarıyla ılgisı olmadığı sa\ ına karşın. Bakü pet- rollerınin. kendı firması dahil özel şirket eli> le pa- zarlanması yolunda yoğun çalışmalar yaptığı, an- cak daha sonra boru hatlan ile ilgisini kestiği ba- sında yer alan haberlerde açıkça görüldü. Bozkurt. açıklamasında şövle devam ediyor: "... Petrol borulannın güzeiTgâh tespiti; Tımur- lenk'in 'körle topal' hikâvesigibi. kala kaia kazak Enerji Bakanı Sa\ ın Bav kanov 'a, sonra BOTAŞ gi- bi bir devlet şirketinin bürokrati ile bu bürokratı korkutacak derece hev betli olan şahsıma mı kaldı? L stelik de T ürkive'nin o zamanki sav ın başbakanı. devletinin vemilietinin menfaatlerini birkenara l)f- rakarak benden alaeağı direktifle bunu vapacak? Meğer ben ne> mişim? BOTAŞ eski genel müdürünün (Mete Göknel) cevabi > azısında adı geçen \ e Tengi/ petrollerine or- takolduklaniçin, Türki\e'>idışla>an Türkişadam- lannın kimler olduğunu biimivorum. Bunlann adı- nı açıklaması, ilgisi/ insanlan zan altında bırakan dav ranışlarda bulu. .ııaması gerekir. Boğaz'da oturan ve fevkalade hassas ve aktif bir çevreci olarak. petrol tankerlerinin. boğazın o muh- teşem güzelliği için ne büvük tehlike teşkil ettiğini en iv anlavacakve hissedecek. bilgi ve konumdav ım. Çeşitli uluslararası plarformlarda. petrol tanker- lerinin boğazlar için ne büv ük tehlike teşkil ettiği- ni, tüm dünvava etkin bir lisanla anlattım. Boru hat- tı konusundaki şahsi görüşlerime gelince. Bütün diinya biliyor ve kabul ediyor ki. Ce> han bağlanrı- sı. Orta 4$ya perrollerinin en güvenilir ihraç kapı- sıdır... Boru hatlannı kontrol edebilecek askeri güce sa- hipolan Rusva'ya rağmen, veni boru hatlan konu- sunda, veni bir şey vapmanm hiç de kolav olmadı- ğını. tüm dünva. son 3-4 vıllık gelişmelerden fiilen ögrenmiş bulunmaktadır... Türkive. başını bağlayamavan KİT'leri iledüğün «indegelin başı bağlamaktan vezgeçmedikçe. Cev- han güzergâhının gerçekleşmesinde vapıcı adımlar atması çok zor ve hatta olanaksızdır... Liberal eko- nomivi uvgulavan. tüm Batılılar gibi. devlet özel sektörü ile bütünleşmelidir... Devlet TPAO'nun Kazakistan'da aldığı petrol iş- letmesine 200 milvon doların ü'stünde para harca- mış ve karşılığında ne almıştır?.. Liberal ekonomi- \i uvguladığını /anneden Türkive'de, zamanında önemli vetkilileıie donatilmış bir bürokrat. bugün dahi ö/el sektöre saldırarak vatanperveriik örneği serçilemevi fazilet /annetmektedir. Devlet at değil. ata binen ve onu vönlendiren Jo- kevdir. Kendisini at zanneden jokev. jokev zannet- riği atı. vani özel veklorü sırtına alıp koşarak, han- gi vanşı ka/anabilir?.. Rusva'va en az bulaşarak gerçekleştirilecek ve direkt Cey han'a bağlanacak tek vol. Bakü-Erme- nistan-Türkivevoludur. Bu volun gerçekleşmesi ha- iinde, gerçekten tam vararianaeak ilk ülke .Azerbav - can ve daha sonra da burava bağlanacak olan Ka- zakistan, Türkmenistan ve Özbekistan dır. "Ben Kazak Eneıjı Bakdnı ile bu ı^ı bitırecektım' diyen sayın bürokratlanmız, belki ağaçtan öte\e de \ol gıder'di\en\asreddın Hoea'nınvaptığıgibuhiçol- mazsa önce ayakkabılannı bovunlanna assınlar. Bakü-Cev han'a bir bağlansınlar." Cöknel: Hayretle takip ettim Eski BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel. Cum- huriyet'te yayımlanan yazı dızısıni "üziintü vehav- retle" takıp ettiğini belırterek. "limarım. (dizide veralan bilgiler veboru hatlan) ülkegündemini ha- len meşgul eden ve çoğunluğu dar ve sığ olan konu- lar vanında önemi idrak edilir ve gerekli ilgivi bu- lur"dedı. Göknel. yazı dızisının ılk günü yayımlanan. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Havdar Aliye\ 'in. bo- ru hatlan konusunda Türk yetkılilenni "becersiz- ü'kle" suçlar şekıldekı açıklamalarına ilışkın özet- le >u görü^len dıle getırdı: "Aliyev 'in bu açıklamalan karşılıksız kaldı ise. o toplantıda bulunanlar için kanımca avıptır. Petrol taşımacıhğı. miktarlara bağlı olarak, kara veva de- niz tankerleri ve/veva boru hatlan ile vapılır. Her- hangi bir petrol bölgesi araştırmasında rezerv tayi- ni kadar petrolün nasıl ve ne malivetle pazara uİa- şacağı da av nı dikkatle incelenir ve malivet hesap- lannda gözönüne alınır. A/erbavcan Hazar Denizi petrollerinin işletilme- si iie ilgili çalışmalara başlandığı safhada, istihsal edilecekpetrolün nasıl vöre dışına sevkedileceğiça- lışmalanna da başlanılmıştır. Petrol üretimi ve bo- ru hattı, bu vöre için "yumurta ve ta\ uk' misali gi- bidir. Her iki faalivetin başa başyürütülmesi gerek- mektedir. Bu nedenledir ki. kasım 1992 tarihinde Bakü'de SOCAR (Azeri dev let petrol şirketi) ve vabancı pet- rol şirketleri ile 'boru hatlan' konusunda BOT\Ş olarak çalışma grubu ve faaliv etierini tarifeden me- morandum imza edilme safhasında. (BOTAŞ'ın ko- nusu nedenivle içinde olmadığı) arama, ikmal vb. konularda SOCAR ve vabancı petrol şirketleri ara- sında çalışma grubu kurma anlaşmalan invalan- mıştır. BOTAŞ'ın petrol boru hattı rotası hakkında ha- zırladığı rapor zamanında bitirilerek Azerbav can ve vabancı petrol şirketi vetkililerine verilmiştir. Eğer mavıs 1993 tarihinde Dev let Başkanı Elçıbey'e darbevapılmamışolsavdı.30 Mavıs 1993tarihinde Londra'da pav laşım anlaşnıası im/alanmış olacak- tı. Bütün bunları Sayın Alivev'in 'olmayan petrol anla^ması \e üretım ıçın neden boru hattı çalışma- sı yaptınız" meaündeki istihza (alay) içeren sözleri- ne açıklık getirmek için bildirmek ihtivacını duy- dum. Sanınm, Azeri yetkililer Savın AJivev 'e, 1992 vılından bu yana vürütülen. kendilerinin de içinde olduğu işleri anlatmamışlar veAeya gereğinin ne ol- duğu izah edilmemiş." ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARIYILMAZ ŞİPAL MiBetvekillerinin enıekli aylıkları Soru: Milletvekillerinin emekli avlıklarıvla ilgili bazı sorularım olacak Milletvekillerinin emekli aylıkları ne kadardır? Emekli aylıkları nasıl hesaplanmaktadır? (İ-Ş.) YANIT: 1) 28 Ekım 1990 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan "Türkive Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emek- liliklerine Dair Yasa" ile. millervekillerinın emeklilikleri düzenlen- miştir. Yasanın 1. maddesinde, "Türkive Büyük Millet Meclisi Cyeleri en \ üksek dev let memıırunun almakta olduğu mali ve sosval haklardan yararlanuiar" denilmektedir. 657 sayılı Devlet Memurlan ^asası kapsammda görev yapan en yüksek devlet memuru, Başbakanlık Müsteşandır. Yasanın 3. maddesi uyannca: "TC Emekli Sandığı dışındaki sosval güvenlik kurumlanndan emekli olmaları gerekenlere Sandıkça bağlanacak avlık. avnı hizmet süresine sahipemsali yasama organı ü>elerine TC Emekli Sandığı 'nea bağlanan emekJi avlığı tutanna (TBMM üvesi olanlar için tesbit edi- len makam tazminatı dahil edilerek) yükseltilir. Diğer sosval güvenlik kurumlarının ödemesi gereken av lık ilgili kurumdan, aradaki farkise Hazine'den Sandıkça tahsil edilir." TC Emekli Sandığı "nca bağlanan emekli aylıkları 6 degişik öde- meler toplamından oluşmaktadır. 1) Genel gösterge ay lığı: 657 sayılı De\ let Memurları \asası kap- samına giren bütün hizmet sınıflan için saptanan 14 dereee 9 kade- me içinde yer alan. 126 göstergeden oluşan. aylık gösterge tablosun- daki göstergelerle genel aylık katsayısının çarpımı sonucu hesaplan- maktadır. 2) Ek gösterge ay lığı. Bu aylık "hizmet sınıflan, görev türleriveav- ük alınan dereceler dikkatealınarak" 527 say ılı yasa hükmünde ka- rarname ile belirlenen ek göstergelerle, genel aylık katsayısı çarpıla- rak hesaplanmaktadır 3) Kıdemavlığı: Devlet memurlarına "herhizmetyılıiçin(20)gös- terge rakanıı karşılığı kıdem ay lığı ödenir. Ancak. 25 vedaha fazla hiz- met y ılını dolduranlar için gösterge rakamı (500) olarak dondurulmus- tur.." Kıdem aylık da genel aylık katsayısı ile kıdem göstergesi çar- pılarak hesaplanır 4) Taban aylık: 375 sayılı Yasa Hükmünde Kararnanıe ile sosyal yardım zammı kaldınlmış ve yerini I Temmuz 1989"da taban ayhğa bırakmıştır. Bu aylık 1000 gösterge ile taban aylık katsayısı çarpfla- rak hesaplanır. 5) Özel tazminat: Başbakanlık Müsteşan'nın genel aylık gösterge- si ile ek göstergesi toplamı ile genel aylık katsayısı çarpılarak bulu- nan tutarın. ek tıösteraesi 2200"ün altında olanlara "»26'M. ek üöster- gesi 2200-3600 (hariç) olanlara %40"ı. ek göstergesi 3600-6400 (da- hil ) ° o75"i v e ek göstergesi 6400 ve daha yüksek olanlara % 100"ü ora- nında uygulanır. 6) Makam tazminatı: Üst düzey görev lerde bulunanlara uygulan- maktadır. Makam tazminat göstergesı ile genel ay lık katsayısı çarpı- larak bulunurve emekli aylıklanna "olOOoranında yansıtılır. Günümüz katsayılan olan 2550 genel aylık ile 15.700 taban aylık katsayısına göre. bır mılletvekılının dığer sosyal güvenlik kurumla- rında geçen çalışma süreleri ile birlıkte toplam 25 yıla göre emekJi ay lıklarının hesabı: Genel Aylık Göstergesı 1.500 Ek Gösterge " 9.000 Kıdem Göstergesi 500 Taban Aylık Göstergesi 1000 Makam Tazminat Göstergesı 13.000 Genel Aylık ~ 2.868.750 EkGösteree Ayhğı 17.212.500 Kıdem Ayîık 956 250 Taban Ay'lık ' 11.775.000 Özel Tazminat 18.168.750 Makam Tazminatı 33.150.000 Toplam Emekli Ay lıöı 84.131.250 POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Ormanları Yuttular... Bir iktisatçı, "Rakamlaryalan soylemez, rakamla- rı yazanlaryalan söyler" der. Enflasyon rakamlarıyla oynuyorlar. Biz de ınanma- sak bile kanıyoruz. Rakamlar mı bir yalan. bir dolan? Kendimizi bildık bilelı bırTÜSİAD vardı. Rakamlar- la oynamanın her türlüsüne karışırdı. Şimdi MÜSİ- AD var. O da rakamların hertürlüsüyle oynuyor. Ana- dolu tüccarına dayanan, onun sanayileşmış bölümü- ne sırtını vermiş. MÜSİAD'ın MÜ'sü. mustakilden geliyor. Oysa Müslümandan gelse daha uygun ofmaz mıydı? Erbakan'a bile kafa tutuyorlar. "Önce kendi alîınlannı piyasaya sürsün, sonra bi- zimkine gelsin!" Bir vakıt Adnan Menderes de yastık altı paralan- nı piyasaya çıkarmayı denemıştı. Anadolu ağaları yastık altını çıkarmıştı. Hacı Omer Sabancı'mn, Koç'un paraları piyasaya sürülmüştü. Anılarını oku- duğunuzda görürsünüz. Sabancı Holding bu para- lardan doğmuş, Koç Holding bu paralardan çıkmış- tı. Günümüz 'paraylaparakazanma'^çağıdır. "Bulka- rayı, al parayı" deme. "koy bankaya, alfaızı, dönkö- şeyi"... Faiz harammış. Olsun! Eskıden Necmettin Hoca da "Faiz haram" demi- yormuydu? Şimdi 'havuz'diyor. Doidurhavuzu, çek kovayla... Al parayı, bul karayı... Doldur doldur da ver... Doldur doldur da ver... • Evren döneminde de açlık grevi oluyor. "Neyap- tınız?"diyorlar. "Açlıktan6-7kişiöldü. Aldırışetme- dik. Ondan sonra durdu." "Asmayacaktık da bakacak mıydık" sözüne eş. Bu da Evren'varı bır özdeyiş değıl mı? • Vaktiyle ardında büyük kalabalıklarla 'Ticaret ya- pıyorum' dıye Özal gezer, Demirel eleştırırdı. Şimdi Demirel uzak ülkelerde fırdolayı gezıyor. Ge- zi yüzünden aralarında 'küçük' bır tartışma var. De- mek cumhurbaşkanlanyla başbakanlar arasında bır Evliya Çelebi kavgası var. "Sen gideceksin, ben gideceğim." "S/raya koyalım." Besbelli anlaştılar ki Iran gezisi tatlıya bağlandı. Bundan birkaç ay önce, Dalaman, Fethiye, Kaş, Kalkan dolaylannda bır geziye çıkmıştım. Aman ne manzara, ormanların haşmeti, güzelliği.. şaşırıp kal- mıştım. Zaten buraların ormanlarını oldum olası se- verim, hayranımdır. Gezmiş görmüş müdür bilmıyo- rum. Nâzım Hikmet de ormanlara hayrandır: Ormanlar, bizim ormanlanmız, köklerınde baltamızın yarası Yangınlarıyla bizım olan Yüz kere yüz bin dönüm orman, Bu, dönümlerce bıtmeyecek gibi görünen orman- lar, geçenlerde tutuştu. Yüreğımiz yandı, kavruldu. Anadolu coğrafyasma Orta Asya'dan gelip yerleş- miş, ama ağaç altında ağaç bırakmamışız. "Dört nala gelip uzak Asya 'dan" Yıldınm'la Timurlenk Çubuk Ovası'nda savaşa tutuşunca, Timur tank yerıne geçen fillenni burada- kı ormana saklamış. Orman fıllerı yutmuş. Şımdı bu ormanlardan bir Kızılcahamam, azıcık da (jamlıde- re kalmış. Doğrusu yaman orman kıranız. Kervan kıran derlerya. bunun orman kıranı da var- dır. Orta Asya'daki göllerı kurutup buralara göç eden- ler. Atatürk'ün buyruğuyla Akın piyesinı yazan Fa- ruk Nafiz, "Yeşilde ne arar da bulamaz insanoğlu" der. Boşa dememış. B U L M A C A SEDATYAŞ.İYAS 1 2 3 4SOLÜAN SAĞA: 1/ Nükleer etkın- lığın ölçümünde kullanılan bırım. 2/ Yapıt...' Istenç zayıflıfı. 3/ Adı hemen aklagelme- yen ufak vedeğer- sız şeylerı anlat- makta kullanılan sözcük. 4/Parola... Entızerkeksesı.5/ Kabul etmeyerek gerı çevırme... 8 Kurtulu^. 6/ As- g ya'da bır ırmak.. Bır ı^ı yerıne getırme. 7/ Ağrıkesıcı ve ateş düşürü- cü olarak kullanılan bır 1- laç. 8/lpek ve bıtkısel el- 2 yafkarışımındandokunan 3 bır tür kumaş... Olumsuz- 4 luk belırten bır önek. 9/ Yelkenlere v e tentelere açı- lan delık. \l K.AJIID.W AŞAĞIYA. 1/Alışvenşteçokkârama- 3 cını güden kımse. 2/Yenı- q çenlenn kayıtlı oldukları kütük deften... " — ile zen kendıne kat kat sıper ettın \lerk okunu geçmez mı sanıran sıperınden" (Bağdatlı Ruhı). 3/ Kötü... t'ç parmaklı dırgen. 4/ Erden ça\ u>a kadar olan as- kerlere venlen ad... Bır kımsenın egemenlığını tanıma. 5/ Genellıkle gömlek yapmakta kullanılan çızgılı \e ınce bır pamuklu kumaş. 6/Çanakkale'nm bır ılçesı Lluslararası Para Fonu'nun sımgesı. 7/Yapağıdan eldeedilerek eczacıhk- ta ve parfümerıde kullanılan bır yağ. 8/ Kanca. kopça... Japon lırık dramı. 9/ Kjmlığı belırienemeyen uzay cısım- lerıne verılen ad... Tütün kıyma makınesı. T.Ç MARDİN ASLtYE HUKÜK HÂKİMLİĞt'NDEN DosyaNo: 1994 110 Davacı Saglık Bakanlığı vekiiı tarafından davalı Halıt Smanoğlu aleyhıneaçılan tazminat dav asınınyapılanaçık yargılamasi sırasında verılen ara kararı gereğınce: Davalı Halıt Sinanoğlu'nun mırasçıları olan Kanıye Sınanoğlu. Selman Sınaoğlu. Mehmet Emın Sınanoğlu. Serkan Sınanoğlu. Sıdar Sınanoğlu ve Mazlunı Sinanoğ- lu'nun adreslerı tneçhul olduâundan ve teblıgat yapıla- madığından. adlarına ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olup. ışbu davanın duruşması olan 20 9 1996 günü saat IO.45"te mahkememızde hazır buiunmaları ya dakendılerinıbırvekılletemsılettırmedıklentakdırdedu- ruşmanınyokluklarındayapılacak kararverıleceğı ılanen teblığ olunur. Basın:95867
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle