Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ
12 HABERLER
Istanbul'uyönetenlergünlerdir susarken, Ege belediyeleri tarihsel bir 'direniş' içindeler
• -
Imar affina Ege'de geçit yokOKTAY EKİNCİ
MIĞLA- Hükümetin "ekonomik
kaynak" olarak açıkladığı "paralı imar
affı" hazırlıklanna tepki gösteren
kesimler arasında bu kez
"belediyeterin** de öne çıkması dikkaf
çekiyor. Büyük kentlerdeki RP'li
yönetımlerin dışında çoğu Beledıye
Başkanı, kaçak yapılaşmanın "artık
bağışlanamayaeağuıı"söylüyorlar...
Yıliarın imarödünleri yüziinden
hemen her yönüyle "kaçak
kentleşmeyi" yaşayan lstanbul \e
çevresini geride bırakıp Ege'ye
ulaştığımızda, bölge basınının özellikle
bu konuya gösterdiğı "yüksek
duyariılık" gözümüze çarpıyor. Yerel
gazetelerin hemen tümü. manşetlere
çıkardıklan haberlerinde, "hükümetin
yağmaya dayalı kaynak bulma
politikasına Ege'deki yerel yönetimlerin
karşı olduklaruu" duyuruyorlar.
Örneğın daha Muğla'ya v
'arır varmaz,
ayağımızın tozuyla. "bölge
belediyelerinin oİası bir imar affı
vasasına karşı dava açma hazırlığı
vaptıkJannı" öğrenıyoruz. Izmir
Büyükşehır Beledıye Meclısrnin RP
dışındakı hemen tüm siyası partı grup
yöneticilen. "Bu uvgulamayla kenttiler
cezalandınunış, kentlere de ihanet
edilmiş olacak" şeklinde bildin
yayımlamışlar. Başkan Burhan
Özfatura, "İstifa ederim, kaçak vapıyı
afTetmem, tapu da vermem'* diyor
Muğla Beledıye Başkanı Orhan Çakır.
TBMM'den böyle bir yasa çıkmaması
için "ulusal seferberük" öneriyor. Uria
Beledıye Başkanı Biilent Baratalı; "Biz
kaçak yapılaşmaya karşı
mücadelemizde hükümef desteği
beklerken, onlar karşı saflarda >er
alıyoriar" dıye yakınıyor. Işak. Avdın,
Balıkesir, Manisa ve dığer kentlenn
beledıye başkanlannın açıklamalan da
benzer içerikte bölge basınında yer
alıyor...
Kıyı Betediyeler Blrliğl
Ege'deki belediyeler imar affina karşı
böylesi bır "infial" içerisindeyken,
Aliaga Belediye Başkanı Hakkı
t'lkü'den aldığım bir faks mesajıyla
özellikle "kıvı kuşağındaki" kaçak
yapılaşmaya karşı daha etkin bir "yerel
vönetim dayanışmasının" örgütlenmek
üzere olduğunu öğreniyorum.
Bir süredır gündemde bulunan "Kıyı
Belediyeler Birliğj" düşüncesinin artık
yaşama geçmesı içın Aliağa Belediye
Meclisi çoktan karar almış durumda.
12.06.1996 gün ve 14 sayılı Meclis
karannda Başkan Hakkı Ülkü'nün
"kurucu üye" olarak bu birliği
oluşturma çalışmalanna katılması
öngörüliiyor ve yine aynı birlığin
İzmir,
Aydm,
Muğla,
Balıkesir,
Manisa,
Urla, Aliağa,
Foça ve diğer
tüm Ege
belediyelerinde
kentleri
yağmalayanlar
dan para
toplamaya
kalkışan
hükümete karşı
bir direniş var.
Öyle
görünüyor ki
İstanbul'u da
kurtarabilmek
için Ege ve
Anadolu'nun
duyarlı
yerel
yönetimleriyle
75 yıl sonra
yeniden bir
"ulusal
mışma"
sürecini
başlatmak
dyor...
dayaı
gereki Muğla evlerini korumak için Belediye olası bir imar affina karşı dava açmaya hazırlanıyor.
kapsamı şöyle tanımlanıyor:
"Çanakkale'den Fethiye'ye kadar Ege
Denizfne kıyısı olan beledivelerin bir
araya gelmesiyle Kıvı Ege BelediyeJer
Birİiği'nin kurulması..." Hakkı Ülkü.
kıyılardaki imar sorunlannın \e
özellikle "kaçak yapılaşmanın" kıyı
belediyeleri olarak "ortak sorunlan"
olduğunu söylüyor ve böyle bir yerel
yönetım örgütlenmesıyle "ülke>e
karşı" da görevlerini yerine getırmış
olacaklarını vurguluyor Çünkii kıyılar
tüm ulusun malı ve kıyı belediyeleri bu
emanetı korumak ıçın artık "ulusal
sorumluluk içinde" dav ranmak
durumundalar. Nitekım bu bılınç
içerısınde benzer bır örnek da\ ranış da
Foça'da sergileniyor. Beledıye Başkanı
Nihat Dirım. tüm duyarlı kesimlen
ağustos ayı sonlarında düzenlenen
"dünden yarına Foça" konulu bilimsel
toplantılarına çağınyor. Tarihsel ve
doğal çevreye saygılı bir ımardüzenı
ıçın öncelıkli koşul "planlı ve ruhsath"
yapılaşma Şimdı bu koşulu daha da
"koruvucu kurallara" bağlamak ıçın
uznıanlar \e aydınlar yenrden kollan
sıvamışlar. Bu nedenle
REFAHYOL hükümetıne
"kaynak" olabilecek bır
kentsel yağmaya Ege'nin
bu güzel beldesinde geçit
yok...
lstanbul farklı'
ellerde
Muğla'da bu izlenimler
içerisindeyken, sevgili
İstanbul'umuzun neden
"farklı ellerde" kaldığını
düşünüyorum.
Gerçi geçenyıl alınan SİT
kararlarına karşı
gösterdikleri yersiz
tepkilerden ötürü Ege'deki
kımı belediyeler de
"İstanburdakilerine benzer
birdu>arsızlık"
sergılemışlerdı. Ne var kı
hükümetin son ımar affı
sözlerine karşı şimdi ortaya
çıkan durum yüreklere su
serpiyor. Ege'deki yerel
yönetımler, arazi
yağmasının parayla
yasallaştınlmasına "hayır"
di>orlar.
Aslında bu son gelışmeler.
Istanbul'dakı özellikle RP'li
beledıyelerin "yerel
yönetim anlayışlanm" da
olduğu gıbı açığa çıkarmış
durumda. Ne Recep Tavyip
Erdoğan, ne de dığer ilçe
beledıye başkanlan. böylesi
bır uygulamanın lstanbul
için artık "vıkım veyok
oluş" anlamına geleceğini
söylüyorlar. Ürkütücü bir
suskunluk içinde
hükümetin kaçak
yapılaşmadan umar
bekleyen ekonomik
paketinın yasallaşmasını
beklıyorlar. Öyle szörünüyor
kıREFAHYOLdazaten
özellikle "İstanbul'daki
talana"asıl bü>ük ka>nak
gozuvle bakıyor. Kurunun
yanında yaşı da yakarcasına
tüm ülkeyı aynı talanın
kurbanı yapmak ıçın de
Tansu Çiller'ın ünlü
"İstanbura el kojma"
planını şımdı "Türkiye'ye
el koyma" düzeyinde gündeme
getirıvor... Ne dersinız: kentı ve ülkeyi
yönetenlerın bu avmazlıklannaJur^f
"b'ı'r şeyler yapmak gereğıne ınanan
Istanbullular olarak. Ege'deki ve
Anadolu'dakı duyarlı yerel
yönetimlerle 75 \ıl sonra yenıden bir
"ulusal dayanışma" ıçensine
girmemızın tam zamanı değıl mı?..
"GİZLİ BELGELERLE BORU HATTI BOZGUNU" YAZI DÎZİSİNE YANITLAR
Bozkurt: Devlet at değil, ata binenjokeydirANKARA (Cumhurivet Bürosu) - "Gizli belge-
lerlebonıhattıbozgumı"başlığıaltında !4-20tem-
muz günleri arasında. Lale Sanibrahimoğlu imza-
sıyia gazetemızde yayımlanan yazı dızısinde. adı
"INIüthiş Türk"olarak geçen işadamı Ali Rıza Boz-
kurt. kendısine yönelik suçlamalara itıraz ettı. Es-
ki BOTAŞ Genel Nfüdürü MeteGöknel de. dızide.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ha\dar Aliyev'in.
Türk yetkililennı "beceriksizlikle" suçlamasına
ılı^kın ifadelerini eleştirdi
Yazı dizisinde. "MiithişTiirk'ten Boğazlara teh-
dit"ara başhklı bölümde Alı Rıza Bozkurt'un. dö-
nemin Kazakistan Petrol Bakanı Baykanov ile 1992
yılında Mete Göknel'in de katıldığı birtoplantıda.
boru hatlan için boğazları tehdıt eden tezi savun-
duğu belirtilmışti.
Ali Rıza Bozkurt'un konuya ilişkin açıklaması
ve boru hatlarına ilışkın görüşleri özetle şöyle:
"Öncelikle \azinizda. şahsıma doğa üsrü giiçler
arfetmekte gösterdiğiniz te\eccühe, nasıl teşekkür
edeceğimi bDemi\orum. Şahsınun >e şirketlerimin
hiçbir zaman. hiçbir sebeple, yazınızda bahsi geçen
petrol şirketleri, Tengiz petrol sahası ve Tengiz-No-
\orossisk boru hatlan ile hiçbir ilgisi oimamışrır.
Hatta hiçbir boru hattı ile uzaktan yakından hiçbir
iigimiz *e iüşkimiz olmamjştır. Yani, boru hatları-
nın Ce> han'a bağlanması ve>a Rus\ a'ya bağlanma-
sında bizleri müspet ve\a menfi dav ranmaya itecek
hiçbir maddi neden yoktur."
Bozkurt'un kesin bir dılle ortaya koyduğu boru
hatlarıyla ılgisı olmadığı sa\ ına karşın. Bakü pet-
rollerınin. kendı firması dahil özel şirket eli> le pa-
zarlanması yolunda yoğun çalışmalar yaptığı, an-
cak daha sonra boru hatlan ile ilgisini kestiği ba-
sında yer alan haberlerde açıkça görüldü.
Bozkurt. açıklamasında şövle devam ediyor:
"... Petrol borulannın güzeiTgâh tespiti; Tımur-
lenk'in 'körle topal' hikâvesigibi. kala kaia kazak
Enerji Bakanı Sa\ ın Bav kanov 'a, sonra BOTAŞ gi-
bi bir devlet şirketinin bürokrati ile bu bürokratı
korkutacak derece hev betli olan şahsıma mı kaldı?
L stelik de T ürkive'nin o zamanki sav ın başbakanı.
devletinin vemilietinin menfaatlerini birkenara l)f-
rakarak benden alaeağı direktifle bunu vapacak?
Meğer ben ne> mişim?
BOTAŞ eski genel müdürünün (Mete Göknel)
cevabi > azısında adı geçen \ e Tengi/ petrollerine or-
takolduklaniçin, Türki\e'>idışla>an Türkişadam-
lannın kimler olduğunu biimivorum. Bunlann adı-
nı açıklaması, ilgisi/ insanlan zan altında bırakan
dav ranışlarda bulu. .ııaması gerekir.
Boğaz'da oturan ve fevkalade hassas ve aktif bir
çevreci olarak. petrol tankerlerinin. boğazın o muh-
teşem güzelliği için ne büvük tehlike teşkil ettiğini
en iv anlavacakve hissedecek. bilgi ve konumdav ım.
Çeşitli uluslararası plarformlarda. petrol tanker-
lerinin boğazlar için ne büv ük tehlike teşkil ettiği-
ni, tüm dünvava etkin bir lisanla anlattım. Boru hat-
tı konusundaki şahsi görüşlerime gelince. Bütün
diinya biliyor ve kabul ediyor ki. Ce> han bağlanrı-
sı. Orta 4$ya perrollerinin en güvenilir ihraç kapı-
sıdır...
Boru hatlannı kontrol edebilecek askeri güce sa-
hipolan Rusva'ya rağmen, veni boru hatlan konu-
sunda, veni bir şey vapmanm hiç de kolav olmadı-
ğını. tüm dünva. son 3-4 vıllık gelişmelerden fiilen
ögrenmiş bulunmaktadır...
Türkive. başını bağlayamavan KİT'leri iledüğün
«indegelin başı bağlamaktan vezgeçmedikçe. Cev-
han güzergâhının gerçekleşmesinde vapıcı adımlar
atması çok zor ve hatta olanaksızdır... Liberal eko-
nomivi uvgulavan. tüm Batılılar gibi. devlet özel
sektörü ile bütünleşmelidir...
Devlet TPAO'nun Kazakistan'da aldığı petrol iş-
letmesine 200 milvon doların ü'stünde para harca-
mış ve karşılığında ne almıştır?.. Liberal ekonomi-
\i uvguladığını /anneden Türkive'de, zamanında
önemli vetkilileıie donatilmış bir bürokrat. bugün
dahi ö/el sektöre saldırarak vatanperveriik örneği
serçilemevi fazilet /annetmektedir.
Devlet at değil. ata binen ve onu vönlendiren Jo-
kevdir. Kendisini at zanneden jokev. jokev zannet-
riği atı. vani özel veklorü sırtına alıp koşarak, han-
gi vanşı ka/anabilir?..
Rusva'va en az bulaşarak gerçekleştirilecek ve
direkt Cey han'a bağlanacak tek vol. Bakü-Erme-
nistan-Türkivevoludur. Bu volun gerçekleşmesi ha-
iinde, gerçekten tam vararianaeak ilk ülke .Azerbav -
can ve daha sonra da burava bağlanacak olan Ka-
zakistan, Türkmenistan ve Özbekistan dır. "Ben
Kazak Eneıjı Bakdnı ile bu ı^ı bitırecektım' diyen
sayın bürokratlanmız, belki ağaçtan öte\e de \ol
gıder'di\en\asreddın Hoea'nınvaptığıgibuhiçol-
mazsa önce ayakkabılannı bovunlanna assınlar.
Bakü-Cev han'a bir bağlansınlar."
Cöknel: Hayretle takip ettim
Eski BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel. Cum-
huriyet'te yayımlanan yazı dızısıni "üziintü vehav-
retle" takıp ettiğini belırterek. "limarım. (dizide
veralan bilgiler veboru hatlan) ülkegündemini ha-
len meşgul eden ve çoğunluğu dar ve sığ olan konu-
lar vanında önemi idrak edilir ve gerekli ilgivi bu-
lur"dedı.
Göknel. yazı dızisının ılk günü yayımlanan.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Havdar Aliye\ 'in. bo-
ru hatlan konusunda Türk yetkılilenni "becersiz-
ü'kle" suçlar şekıldekı açıklamalarına ilışkın özet-
le >u görü^len dıle getırdı:
"Aliyev 'in bu açıklamalan karşılıksız kaldı ise. o
toplantıda bulunanlar için kanımca avıptır. Petrol
taşımacıhğı. miktarlara bağlı olarak, kara veva de-
niz tankerleri ve/veva boru hatlan ile vapılır. Her-
hangi bir petrol bölgesi araştırmasında rezerv tayi-
ni kadar petrolün nasıl ve ne malivetle pazara uİa-
şacağı da av nı dikkatle incelenir ve malivet hesap-
lannda gözönüne alınır.
A/erbavcan Hazar Denizi petrollerinin işletilme-
si iie ilgili çalışmalara başlandığı safhada, istihsal
edilecekpetrolün nasıl vöre dışına sevkedileceğiça-
lışmalanna da başlanılmıştır. Petrol üretimi ve bo-
ru hattı, bu vöre için "yumurta ve ta\ uk' misali gi-
bidir. Her iki faalivetin başa başyürütülmesi gerek-
mektedir.
Bu nedenledir ki. kasım 1992 tarihinde Bakü'de
SOCAR (Azeri dev let petrol şirketi) ve vabancı pet-
rol şirketleri ile 'boru hatlan' konusunda BOT\Ş
olarak çalışma grubu ve faaliv etierini tarifeden me-
morandum imza edilme safhasında. (BOTAŞ'ın ko-
nusu nedenivle içinde olmadığı) arama, ikmal vb.
konularda SOCAR ve vabancı petrol şirketleri ara-
sında çalışma grubu kurma anlaşmalan invalan-
mıştır.
BOTAŞ'ın petrol boru hattı rotası hakkında ha-
zırladığı rapor zamanında bitirilerek Azerbav can
ve vabancı petrol şirketi vetkililerine verilmiştir.
Eğer mavıs 1993 tarihinde Dev let Başkanı Elçıbey'e
darbevapılmamışolsavdı.30 Mavıs 1993tarihinde
Londra'da pav laşım anlaşnıası im/alanmış olacak-
tı. Bütün bunları Sayın Alivev'in 'olmayan petrol
anla^ması \e üretım ıçın neden boru hattı çalışma-
sı yaptınız" meaündeki istihza (alay) içeren sözleri-
ne açıklık getirmek için bildirmek ihtivacını duy-
dum. Sanınm, Azeri yetkililer Savın AJivev 'e, 1992
vılından bu yana vürütülen. kendilerinin de içinde
olduğu işleri anlatmamışlar veAeya gereğinin ne ol-
duğu izah edilmemiş."
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARIYILMAZ ŞİPAL
MiBetvekillerinin enıekli aylıkları
Soru: Milletvekillerinin emekli avlıklarıvla ilgili bazı sorularım
olacak Milletvekillerinin emekli aylıkları ne kadardır?
Emekli aylıkları nasıl hesaplanmaktadır?
(İ-Ş.)
YANIT: 1) 28 Ekım 1990 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan
"Türkive Büyük Millet Meclisi Üyelerinin Ödenek, Yolluk ve Emek-
liliklerine Dair Yasa" ile. millervekillerinın emeklilikleri düzenlen-
miştir.
Yasanın 1. maddesinde, "Türkive Büyük Millet Meclisi Cyeleri en
\ üksek dev let memıırunun almakta olduğu mali ve sosval haklardan
yararlanuiar" denilmektedir.
657 sayılı Devlet Memurlan ^asası kapsammda görev yapan en
yüksek devlet memuru, Başbakanlık Müsteşandır.
Yasanın 3. maddesi uyannca:
"TC Emekli Sandığı dışındaki sosval güvenlik kurumlanndan
emekli olmaları gerekenlere Sandıkça bağlanacak avlık. avnı hizmet
süresine sahipemsali yasama organı ü>elerine TC Emekli Sandığı 'nea
bağlanan emekJi avlığı tutanna (TBMM üvesi olanlar için tesbit edi-
len makam tazminatı dahil edilerek) yükseltilir. Diğer sosval güvenlik
kurumlarının ödemesi gereken av lık ilgili kurumdan, aradaki farkise
Hazine'den Sandıkça tahsil edilir."
TC Emekli Sandığı "nca bağlanan emekli aylıkları 6 degişik öde-
meler toplamından oluşmaktadır.
1) Genel gösterge ay lığı: 657 sayılı De\ let Memurları \asası kap-
samına giren bütün hizmet sınıflan için saptanan 14 dereee 9 kade-
me içinde yer alan. 126 göstergeden oluşan. aylık gösterge tablosun-
daki göstergelerle genel aylık katsayısının çarpımı sonucu hesaplan-
maktadır.
2) Ek gösterge ay lığı. Bu aylık "hizmet sınıflan, görev türleriveav-
ük alınan dereceler dikkatealınarak" 527 say ılı yasa hükmünde ka-
rarname ile belirlenen ek göstergelerle, genel aylık katsayısı çarpıla-
rak hesaplanmaktadır
3) Kıdemavlığı: Devlet memurlarına "herhizmetyılıiçin(20)gös-
terge rakanıı karşılığı kıdem ay lığı ödenir. Ancak. 25 vedaha fazla hiz-
met y ılını dolduranlar için gösterge rakamı (500) olarak dondurulmus-
tur.." Kıdem aylık da genel aylık katsayısı ile kıdem göstergesi çar-
pılarak hesaplanır
4) Taban aylık: 375 sayılı Yasa Hükmünde Kararnanıe ile sosyal
yardım zammı kaldınlmış ve yerini I Temmuz 1989"da taban ayhğa
bırakmıştır. Bu aylık 1000 gösterge ile taban aylık katsayısı çarpfla-
rak hesaplanır.
5) Özel tazminat: Başbakanlık Müsteşan'nın genel aylık gösterge-
si ile ek göstergesi toplamı ile genel aylık katsayısı çarpılarak bulu-
nan tutarın. ek tıösteraesi 2200"ün altında olanlara "»26'M. ek üöster-
gesi 2200-3600 (hariç) olanlara %40"ı. ek göstergesi 3600-6400 (da-
hil ) ° o75"i v e ek göstergesi 6400 ve daha yüksek olanlara % 100"ü ora-
nında uygulanır.
6) Makam tazminatı: Üst düzey görev lerde bulunanlara uygulan-
maktadır. Makam tazminat göstergesı ile genel ay lık katsayısı çarpı-
larak bulunurve emekli aylıklanna "olOOoranında yansıtılır.
Günümüz katsayılan olan 2550 genel aylık ile 15.700 taban aylık
katsayısına göre. bır mılletvekılının dığer sosyal güvenlik kurumla-
rında geçen çalışma süreleri ile birlıkte toplam 25 yıla göre emekJi
ay lıklarının hesabı:
Genel Aylık Göstergesı 1.500
Ek Gösterge " 9.000
Kıdem Göstergesi 500
Taban Aylık Göstergesi 1000
Makam Tazminat Göstergesı 13.000
Genel Aylık ~ 2.868.750
EkGösteree Ayhğı 17.212.500
Kıdem Ayîık 956 250
Taban Ay'lık ' 11.775.000
Özel Tazminat 18.168.750
Makam Tazminatı 33.150.000
Toplam Emekli Ay lıöı 84.131.250
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Ormanları Yuttular...
Bir iktisatçı, "Rakamlaryalan soylemez, rakamla-
rı yazanlaryalan söyler" der.
Enflasyon rakamlarıyla oynuyorlar. Biz de ınanma-
sak bile kanıyoruz.
Rakamlar mı bir yalan. bir dolan?
Kendimizi bildık bilelı bırTÜSİAD vardı. Rakamlar-
la oynamanın her türlüsüne karışırdı. Şimdi MÜSİ-
AD var. O da rakamların hertürlüsüyle oynuyor. Ana-
dolu tüccarına dayanan, onun sanayileşmış bölümü-
ne sırtını vermiş. MÜSİAD'ın MÜ'sü. mustakilden
geliyor. Oysa Müslümandan gelse daha uygun ofmaz
mıydı?
Erbakan'a bile kafa tutuyorlar.
"Önce kendi alîınlannı piyasaya sürsün, sonra bi-
zimkine gelsin!"
Bir vakıt Adnan Menderes de yastık altı paralan-
nı piyasaya çıkarmayı denemıştı. Anadolu ağaları
yastık altını çıkarmıştı. Hacı Omer Sabancı'mn,
Koç'un paraları piyasaya sürülmüştü. Anılarını oku-
duğunuzda görürsünüz. Sabancı Holding bu para-
lardan doğmuş, Koç Holding bu paralardan çıkmış-
tı.
Günümüz 'paraylaparakazanma'^çağıdır. "Bulka-
rayı, al parayı" deme. "koy bankaya, alfaızı, dönkö-
şeyi"...
Faiz harammış.
Olsun!
Eskıden Necmettin Hoca da "Faiz haram" demi-
yormuydu? Şimdi 'havuz'diyor. Doidurhavuzu, çek
kovayla... Al parayı, bul karayı...
Doldur doldur da ver...
Doldur doldur da ver...
•
Evren döneminde de açlık grevi oluyor. "Neyap-
tınız?"diyorlar. "Açlıktan6-7kişiöldü. Aldırışetme-
dik. Ondan sonra durdu."
"Asmayacaktık da bakacak mıydık" sözüne eş.
Bu da Evren'varı bır özdeyiş değıl mı?
•
Vaktiyle ardında büyük kalabalıklarla 'Ticaret ya-
pıyorum' dıye Özal gezer, Demirel eleştırırdı.
Şimdi Demirel uzak ülkelerde fırdolayı gezıyor. Ge-
zi yüzünden aralarında 'küçük' bır tartışma var. De-
mek cumhurbaşkanlanyla başbakanlar arasında bır
Evliya Çelebi kavgası var.
"Sen gideceksin, ben gideceğim."
"S/raya koyalım."
Besbelli anlaştılar ki Iran gezisi tatlıya bağlandı.
Bundan birkaç ay önce, Dalaman, Fethiye, Kaş,
Kalkan dolaylannda bır geziye çıkmıştım. Aman ne
manzara, ormanların haşmeti, güzelliği.. şaşırıp kal-
mıştım. Zaten buraların ormanlarını oldum olası se-
verim, hayranımdır. Gezmiş görmüş müdür bilmıyo-
rum. Nâzım Hikmet de ormanlara hayrandır:
Ormanlar,
bizim ormanlanmız,
köklerınde baltamızın yarası
Yangınlarıyla bizım olan
Yüz kere yüz bin dönüm orman,
Bu, dönümlerce bıtmeyecek gibi görünen orman-
lar, geçenlerde tutuştu. Yüreğımiz yandı, kavruldu.
Anadolu coğrafyasma Orta Asya'dan gelip yerleş-
miş, ama ağaç altında ağaç bırakmamışız.
"Dört nala gelip uzak Asya 'dan"
Yıldınm'la Timurlenk Çubuk Ovası'nda savaşa
tutuşunca, Timur tank yerıne geçen fillenni burada-
kı ormana saklamış. Orman fıllerı yutmuş. Şımdı bu
ormanlardan bir Kızılcahamam, azıcık da (jamlıde-
re kalmış. Doğrusu yaman orman kıranız.
Kervan kıran derlerya. bunun orman kıranı da var-
dır. Orta Asya'daki göllerı kurutup buralara göç eden-
ler. Atatürk'ün buyruğuyla Akın piyesinı yazan Fa-
ruk Nafiz, "Yeşilde ne arar da bulamaz insanoğlu"
der.
Boşa dememış.
B U L M A C A SEDATYAŞ.İYAS
1 2 3 4SOLÜAN SAĞA:
1/ Nükleer etkın-
lığın ölçümünde
kullanılan bırım.
2/ Yapıt...' Istenç
zayıflıfı. 3/ Adı
hemen aklagelme-
yen ufak vedeğer-
sız şeylerı anlat-
makta kullanılan
sözcük. 4/Parola...
Entızerkeksesı.5/
Kabul etmeyerek
gerı çevırme... 8
Kurtulu^. 6/ As- g
ya'da bır ırmak..
Bır ı^ı yerıne getırme. 7/
Ağrıkesıcı ve ateş düşürü-
cü olarak kullanılan bır 1-
laç. 8/lpek ve bıtkısel el-
2
yafkarışımındandokunan 3
bır tür kumaş... Olumsuz- 4
luk belırten bır önek. 9/
Yelkenlere v e tentelere açı-
lan delık.
\l K.AJIID.W AŞAĞIYA.
1/Alışvenşteçokkârama- 3
cını güden kımse. 2/Yenı- q
çenlenn kayıtlı oldukları
kütük deften... " — ile zen kendıne kat kat sıper ettın \lerk
okunu geçmez mı sanıran sıperınden" (Bağdatlı Ruhı). 3/
Kötü... t'ç parmaklı dırgen. 4/ Erden ça\ u>a kadar olan as-
kerlere venlen ad... Bır kımsenın egemenlığını tanıma. 5/
Genellıkle gömlek yapmakta kullanılan çızgılı \e ınce bır
pamuklu kumaş. 6/Çanakkale'nm bır ılçesı Lluslararası
Para Fonu'nun sımgesı. 7/Yapağıdan eldeedilerek eczacıhk-
ta ve parfümerıde kullanılan bır yağ. 8/ Kanca. kopça...
Japon lırık dramı. 9/ Kjmlığı belırienemeyen uzay cısım-
lerıne verılen ad... Tütün kıyma makınesı.
T.Ç
MARDİN ASLtYE HUKÜK
HÂKİMLİĞt'NDEN
DosyaNo: 1994 110
Davacı Saglık Bakanlığı vekiiı tarafından davalı Halıt
Smanoğlu aleyhıneaçılan tazminat dav asınınyapılanaçık
yargılamasi sırasında verılen ara kararı gereğınce:
Davalı Halıt Sinanoğlu'nun mırasçıları olan Kanıye
Sınanoğlu. Selman Sınaoğlu. Mehmet Emın Sınanoğlu.
Serkan Sınanoğlu. Sıdar Sınanoğlu ve Mazlunı Sinanoğ-
lu'nun adreslerı tneçhul olduâundan ve teblıgat yapıla-
madığından. adlarına ılanen teblıgat yapılmasına karar
venlmış olup. ışbu davanın duruşması olan 20 9 1996
günü saat IO.45"te mahkememızde hazır buiunmaları ya
dakendılerinıbırvekılletemsılettırmedıklentakdırdedu-
ruşmanınyokluklarındayapılacak kararverıleceğı ılanen
teblığ olunur. Basın:95867