28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 1996 PERŞEMBE HABERLER caykal 'Erbakan tatıl, Ecevit sahte' H.vZAL ATEŞ NİÜDE-CHP Genel Ba;kanı Deniz Baykal. RFnin ideolojisini singeieyen "adil düzen"i **b»ial düzen *" diye nitdendirirken "Erbakan baal oldu" dedi. REFAH YOL hükümetini "ojnamayı bilmeyen geîne" benzeten Bavkal. "İktîdar makamı ağlama makamı değiU icraat makanııdır. Paranı pulunı yok. diye bahane iirrtiyorlar. Aslında oynamayı bilmhorlar" diye konuştu. Bütün siyası panîlere ilkesizlık mikrobunun bulaştığını belırten Baykal. "milletvekilleri fınldak ğibi bir o partiye bir bu partiye geçivorlar" dedi. Baykal. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'i de "sahtesolcu" di>e suçladı. CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal. Nigde Hükümet Meydanı'ndan halka seslenirken Ankara'yı Anadolu'ya şikâyetetti. Bavkal. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan°ın U degil O dönüşü yaptığını kaydederek "Aynı yerde dönüp duruyoriar. Dün tıpış tıpış Çekiç Güç'ii onavladı. Bu, İsraiJ gücüydü, şehitlerin kemikleri sızlay acaktı. sö\ lenenler unutuldu. Bö\le adil düzen olur mu? ABD'nin yanına siiklüm pükliim girtiler. İsrail'le de ikinci anlaşmavı irn/alı\orlar. Bunun adil düzen değil batil düzen olduğu ortaya çıkh. Erbakan da batıl otöu" dedi. Baykal. REFAHYOL hükümetini oynamayı bilmeyen geline benzeterek -REFAHYOL oyun bilmeyen gelin gibi yerim dar diyor" diye konuştu. Siyasi partilerarasındaki çekişmeyi kayıkçı kavsasına benzeten Baykal, ANAP, DYP ve RP'nin birbinnden farkı olmadığını söyledi. Bu iiç partinin de avnı parçanın değişik görüntüleri olduğunu kaydeden Baykal. Türkiye'ye adalet düzenini getirecek tek partinin CHP olduğunu belirtti. Baykal, Türkiye'deki siyasal yaşamın yozlaştığını öne sürerek sağ \ e sol göriişlerin önemıni kaybettigini söyledi. "Ecmt sahte solcu" Bütün siyasi partilere ilkesizlik mikrobunun bulaştıöını belirten BaykaC "ANAP. BBP iie Meclts'e girdi. Kaderin cilvesine bakın. o parti de REFAHYOL'a destek verdi. Siyasette tutaıiılık kayboldu. Milletvekilleri fınldak gibi bir o partiye bir bu partiye geçiyorlar.BirtekCHP kaMı" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DSP liderı Bülent Ece\ it'i de eleştirirken "Biz sağdan korkrnuyoruz. Sahte solculardan korkuyoruz, sol gösterip sağ vuranlardan korkuyoruz. Ya olduğun gibigörün vada göründüğün gibi oL Ne>sen ool, artık kimseyi aldatamazsın" görüşünü dilegetirdi. Düzeltme 31 temmuz çarşamba günü (dün) 2. sayfada "Ankara'ya Saldın«.~ başlığı ile yayımladığımız Ertan Üm-er'in yazısının son bölümü bir düzenleme hatası olarak çıkmamıştır. Çıkmayan bölümü aynen yav ımlıyoruz: Bu bireşimin karşısında tüm düzmecelikler yıkılırken: bireşimin çözümlemeleri \e tasan ile önermeleri Türkiye insanının yaşamına ve geleceğine can \erecektir. Ankara'da olması gereken yerde ve konumda çok daha güçlü olarak yerini alacaktır. Çağı ve çağın devinimlerini yakalayıp, temel öğelerinden ve nesnel doğrultusundan kopmadan solu bir yeni yorumla geliştirmek her şeyin abecesi'din hem dünya için, hem de Türkiye için. Tahran harekâtmı önceden belirlemesine karşm hiçbir girişimde bulunmadı Çeldç Güç^ Jran'a tepldsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -tncirlik'te konuşluÇekıç Güçün, Iran'ın tank destekli 2 bin dolayın- da askenni rejım muhaliflerine sal- dırı gerekçesi> le Kuzey Irak'a gön- derdiğini önceden beİirlediği. an- cak müdahale etmediği bildirildi. Çekiç Güç'ün Iran harekâtıyla il- gili birtepki göstermesinin gerekli olmadığını belirten Ankara, Iran'dan. birliklerini Kuzey Irak'tan çektiği- ne ıliijkin bilüi aldıiını açıkladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. "Iran'ın Kuze> Irak'takiişgalini sü- rekli hale getirebileceğini" söyledi. Iran ıse yayımladığı açıklamada, harekâtı "meşra müdafaa" olarak nitelendirdi. İran De\rim Muhafızı birlikleri. Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren re- jim nıuhalifi Iran Kürdistan De- mokratik Partisi (IKDP) militanla- rının. Tahran"ın topraklanna yöne- lik son haftalarda arttırdığını bil- dirdiği saldınlanna misilleme ola- rak 27 temmuz akşamı karşı saldı- nyageçmişlerdı. • Incirlik'te konuşlu Çekiç Güç'ün, Iran'ın Kuzey Irak'a askeri birlik ve ve tank göndermesini tespit ettiği, ancak müdahale etmediği belirtildi. Ankara ise Çekiç Güç'ün İran harekâtıyla ilgili tavır takınmasının gerekli olmadığını belirtti. İran'ın Birleşmiş Milletler'deki daimı temsilcıliği tarafından dün yayımlanan açıklamada da. Iran'ın İrak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyduğu te\ it edilerek şöv le denildi: "İran, Kuzey Irak'ta faaliyet gös- teren ve topraklanna tecavüz eden teröristlerekarşı B.VI Anayasası'nın meşru müdafaa hakkını öngören 51. maddesi çerçevesinde bölgeye girmiştir. İran bu hakkını nıuhafa- za etmekle birlikte İrak'ın toprak bü- tünlüğüne saygısını da teyit eder." Cekiç Güç'e destek \eren ülke- lerin temsilcıleri Cumhuriyet'e yap- tıkları açıklamada. Iran'ın, Kuzey Irak'a harekâtı başlattığı 27 tem- muz gününden önce bölgeye asker gönderdiğini fark eftiklerini belirt- ti ler. Birdiplomat. Iran'ın bölgeye as- ker kaydırmasına diplomatik \ol- dan yanıt verdıklerini belirterek şö> - Iededi: ~ İran'ın askeri hareketlenmele- rini gören Çekiç Güç uçakları mü- dahale etmedi. Çünkü bi/im göre- vimiz, Kuzey Irak halkını Irak yö- netiminden gelebilecek saldırılara karşı korumak ve olası saldınları önlemekrir. Türki\e'nin dezaman zaman Ku- zey Irak'a PKK'yi takip etmek için girmesinden o kadar hoşnut değiliz. AmaTürki>e'nin Kuze> Irakope- rasvonları ile İran'ın operasyonlan arasındaki farkı da görüvoruz. Tür- kiye PKK konusunda gerçek bir teh- like karşısında." Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü- yükelçi Ömer Akbel de. dün dü- zenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine. İran'ın Kuzey Irak'a yönelik harekâtı hakkında Türki- ye'yi bilgilendirdiğıni söyledi. Âkbel. İranlı yetkililerin, harekâ- tın tamamlandığını; birliklerin ge- ri çekilmeye başladığını kaydettik- lerinı anlattı. Ecevit: Işgâl harekâtı DSP Genel Ba^kanı Bülent Ece- \ it de. Iran'ın Kuzey irak'ta bir iş- gâl denemesine giriştiğine dikkat çekerek "Bu harekât. Türkiye'nin vaptığı sınırötesi askeri harekâtlar- dan farklıdır. İran adeta bir işgal denemesine girmiştir. Verleşim mer- kezlerine.kennereginniştir'" diye ko- nuştu. Türkiye'nin bu olaya tepkisiz kal- dığını \e dış politika açısından bu- nun talihsizlik olduğunu vurgula- yan Ece\ it. "Eğer Türkiye'nin tep- İdsizliği sürerse bu işgâl denemesi sürekli işgâl haline gelir1 " görüşünü dilegetirdi. L Ku/e\ Irak'taki Atruş kampından kaçan aileler Şırnak'ta kurulangeçiciçadır kampınayerleştirildi. Kampta 12 ailekalıyor.(Fotoğraf: AA) DSP'li Uluç Gürkan, RTÜK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacak 'Kııml, cinayet tahrîkine seyirci' HÜLVA KARABACLI A.NK.-VR.A-DSP Ankara Milletvekılı lluçGürkan. Sıvas katliamının vıldönümündeki yayınında \azar AzizNesin'ın pe\gambere küfrettiğinı iddia eden. RP yanlısı Kanal 7 televizyonu için işlem yapmayan Rad\o \e Telev iz\on Ust Kurulu (RTÎ'K) ü\elen hakkında suç duNurusunda bulunmaya hazırlanıyor. "Kıssadan hisse: kimse pe>gambere küfretmesin, kimse olnu'sin™ \ orumunu \ apan Kanal ^'ııin. cina\eti açıkça teş\ik \e tahrik ettiğini \ urgulayan Gürkan, diğer kanallara haksız \ere gözdağı veren Üst Kunıl'un, bu yayınla ilgili başuııijsunu dikkate almadığını belirtti. Gürkan. yetkisi. ba>bakan ya da göre\ lendireceği bakan \e RTÜK'te olan yayın durdurmalarına >argı gü\encesi öngören bir vasa önerisini de TBMM Başkanlığı'na s Uluç Gürkan. "seçildikleri siyasi partilerin miütanı ülarak görev yapmakta sakınca «örnıedikleri, aldıklan kevfi kararlaıia yayın kuruluşları arasında çifte standart uvguladıklarını" savıınduğu RTÜK üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. 8 maddelik suç duyurusu metnınin "İ'veükle Bağdaşmayan Haller" bölümünde. RP'den Üst Kurul üyeliğine seçilen Mehmet Doğan'ın şeriatçı Akit gazetesiyle ilişkisine dikkat çeken Gürkan. şunlan söyledi: "İst Kurul üyeliğine seçildikten sonra Mehmet Doğan'ın günlük bir gazetede düzenli aralıklarla vazı yazacağı du\urulmuştur. Bu işten herhangi bir menfaat sağlamıvor olsa dahi, Mehmet Doğan bir gazetede düzenli ve sürekli >a/ı \a/ma\a başlamakla bu gazetenin görev ve vetki alanına giren konularda açıkça taraf haline gelnıiştir. Bu konuda üretilecek hiçbir mazeret. bu arada işin bırakılması. Mehmet Doğan'ın Üst Kurul üyeliğinden istifa etmiş sayılacağı gerçeğini değiştirmez." Uluç Gürkan. 3984 sayılı Özel Radvo ve Telev izyon Yasası-'nın sansür ile yayıncı kuruluşlar arasında çifte standart uvgulamalara neden olan bazı maddelerınde değişıklik yapılması istemiyle TBMM Başkanlığı'na yasa önerisi sundu. Basın özgürlüğünün yürürlükteki yasayla tehdit altında olduğunu \urgulavan Gürkan. \etkisi. başbakan ya da görev lendireceği bakan ve RTÜK'te olan vayın durdurmalanna yargı güvencesi öngören bir düzenlemenin doğru olacagını bildirdi- U y a r ı y a d a k a r a r t m a c e z a s ı u y g u I a n m a d ı RTÜK'ten Kanal 7'ye ayncalık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 2 Haziran yerel ara seçimleri öncesinde yaptığı yayınlan uzmanlarca "Refah Partisi sözcüluğü ve propagandast yapıhyor" biçiminde değerlendirilen Kanal 7 televizyonuna RTÜK yönetimi uyan ya da ckran karairtrna cezası uygulamadı. İstanbul Belediye Başkanhğı ile Milli Gençlik Vakfı'nın 29.5.1996 larihinde ortaklaşa düzenledikleri, RP'nin gövde gösterisine dönüştûrdüğü "Fetih Gecesi*" adlı canlı yayın da seçim yasaklanna aykın bulunmadı. Aym tarihlerde. Sıvas belediye başkan adayının "Snasüiann kalbtnde taltt kurmuştur" sözleriyle tanıtıldığı programda yapılan "Sıvas'ta şu seçim atmosferinde adeta Refah Partisi dışında hiçbir parti meydanda yoklar"yorumu da RTÜK tarafından uyanlacak kadar önemli butunmadı. RTÜK. seçim sonuçlannı belirlenen saatten önce yayımladığı gerekçesiyle Kanal D'ye yayın durdurma yaptınmı uyguladı. BM / Türkiye Ankara'dan ambargo başvurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çekiç Güç'ün, topraklarındaki görev süresını yıl sonuna kadar uzatan Türkive, Birleşmiş Milletler'inTBM) uluslararası ambargosu altında bulunan Irak ile ticaret \apabilmek için BM'ye resmen başvuracak. Türkiye, Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren hükümet dışı kuruluşların (NGO) görev leri dışında başka işlere yönelmemelen için Ankara'da bulunan büyükelçiliklere birer nota verileceği açıklamasını da yaptı. Türkiye. NGO'lann faaliyetleridışına çıkmalan durumunda. katı ve ciddi şekilde uygulanan önlemlerin daha da arttınlacağı uyansında bulundu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. dün düzenlediği basın toplantısında. bir soru üzerine. Kuveyt'e saldıran Irak'a uygulanan uluslararası ambargo nedenıyle Türkiye'nin büyük zarar gördüğünü bildirdi. Akbel. BM'nin Ürdün'e Irak'la ticaret yapabılmesine yönelik olarak kolaylıklar sağladığını anlatarak Türkiye'nin de BM'nin 50 ve 51 maddelerinden faydalanmak için başvuruda bulunacağını bildirdi. Çekiç Güç koalisyonunda ve BM Güvenlik Konseyi'nde yer alan ABD. Ingiltere ve Fransa'nın. Türkiye'nin bu istemini olumlu karşıladıklannı ve gerekli desteöi sağlayacaklannı bildirdiklerine dikkat çeken Akbel. "Bu konuda siyasi karar alındı. Teknik çalışmalann ardından başvurn vapılacak" dedi. Akbel. Ürdün'e ne gibi kolaylıkların sağlandığının sorulması üzenne. Ürdün yönetimine belirli miktarda petrol satın alması karşılığında Irak'a belirli malları satma olanağının sağlandığını kaydetti. Zarann boyutlan bakımından Ürdün ile benzer bir noktaya ulaşıldığını belirten Akbel. "Bu hakka sahip olduğumuzu düşünüvoruz" diye konuştu. NGO'lara sıkı takip Dışışlen Bakanlığı Sözcüsü Akbel. bir başka soru üzerine. Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren NGO'lann görevleri dışında başka işlerle ilgılenmemeleri amacıyla Ankara daki büyükelçiliklere birer nota verileceğini söyledi. NGO'lar konusunda Türkiye'nin "hassasve dikkadi" olduğunu anlatan Akbel. bu kuruluşlann faaliyetlerinin sıkı denetim altında bulundurulduğunu vureuladı. ŞIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Kan gölüne döndürülmüş gü- zel ülkemin barışa. insanlığa, onura her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Türkiye'nin bu ka- ra günlere, bu içinden çıkılmaz sorunlara yuvarlanmasında he- pimızin sorumluluğu olduğunu kabul etmeliyiz. Nasıl olsa bize dokunmuyor diyerek bugüne kadar haksızlı- ğa, şiddete seyirci kaldık. 12 Ey- lül askeri darbesi, ülkemizin üze- rinden bir karabasan fırtınası gi- bi geçti. sesimizi çıkarmadık. Gencecik insanlar, cuntacıların emirleriyle darağaçlarında can verdiler. korkumuzdan sindik. Güneydoğu'da Kürtlerin yaşa- dığı bölgelerde akla hayale gel- medik ezıyetler yapıldı. Olanları duymadık, duymak istemedik. Olüm oruçları sırasında, Ada- let Bakanı, cezaevindekı durum- la ilgili gerçek dışı açıklamalar yaptı. ne yazık ki bunlara da inan- dık. Gazeteleri dikkatlice kanş- tırsak. bakanın sözlerinin gerçe- ği yansıtmadığını görebileceği- miz halde böyle davrandık. Di- yeceksiniz ki "Koca parti lider- leri, yalan açıklamalara inandılar da biz mi ınanmayacağız?" Bü- lent Ecevit'ın açıklamalannı ha- tırlatacaksınız. Deniz Baykal'dan CHP Hâlâ Beklemede... söz edeceksiniz ve kendinizi ma- zur göstermeye çalışacaksınız. Kimsenın suçu kimseyi kur- tarmaz. Deniz Baykal, ölüm oruç- ları sürerken CHP'yi bir ölü ses- sizliği içinde tutmaya çalışırken çırpınan CHP'liler bize örnek ol- malı. Bayrampaşa'da ölürn oruç- lannın son gecesinde istan- bul'daki CHP örgütünün bütün ilçe başkanları cezaevinin kapı- sındaydı. Onlarta aynı duygula- rı paylaştığımızı görmek, acıları- mızı hafifletti. • • • Ölüm oruçlarının en kritik gün- lerinde Deniz Baykal'a bir Açık Mektup" yazmıştım. Neden hâ- lâ sessiz kaldığını sormuştum. Bu açık mektubuma CHP örgü- tünden oldukça duyarlı tepkiler aldım. İl başkanları, ilçe başkan- ları, örgütün çeşitli kademele- rinde görev yapan partililer, de- legeler, telefonlarla, fakslarla ve mektuplaria benimleaynı duyar- lığı paylaştıklarını dile getirdiler. Bütün bu mesajlara tek tek ce- vap verebilmem mümkün değil. Hepsine burada teşekkur edi- yorum. Ben CHP'yi, Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu duru- mun çözümünde önemli bir ağır- lık olarak görüyorum. Ülkenın dört bir yanında, yılların müca- deleleriyle yoğrulmuş deneyim- li bir örgüt CHP. Kritik günlerde bu partinin üyeleri çok önemli roller oynadılar. 12 Mart 1971 askeri darbesinin yenilgiye uğ- ratılmasında CHP'liler ciddi bir çaba sarf ettiler. 12 Eylül 1980 sonrası kurulan SODEP ve SHP döneminde de bu partinin üye- leri demokrasi mücadelesi ver- diler. Bugün ne yazık ki bu parti atıl bir halde. Çok ciddi görevler üst- lenebileceği dönemde, çaresiz- lik içinde kıvranıyor. CHP'li dost- larım, içinde bulundukları du- rumdan büyük üzüntü duyuyor- lar. CHP, şu anda parlamentoda- ki milletvekilleriyle, birikimli ye- rel örgütleriyle, duyarlı üyeleriy- le, içine düştüğümüz bu zor gün- lerde yeniden harekete geçebi- lir ve ağırlığını koyabilir. Türkiye'nin banş arayışlanna ih- tiyacı olduğunu hepimiz biliyo- ruz. Şiddet yanlıları boş durmu- yorlar ve gerginliğin tırmanması için ellerinden geleni yapıyorlar. O zaman demokrasiyi. banşı sa- vunanlar da duyarlı davranmak ve uyanık olmak zorunda. CHP'nın temel sorunu, göre- bildiğim kadanyla bu zor durum- dan çıkışta somut ve net politi- kalara sahip olmaması. Parti yö- netimi, kritik zamanlarda kendi- sini dışandatutmayı ve sessiz kal- mayı bir alışkanlık haline getirdi. CHP yönetimi, devletin merke- zine hâkim olan genel anlayışla çatışmamaya büyük bir özen gösteriyor. Son ölüm oruçların- da da devletin oluşturduğu bas- kıcı havadan korkuya kapıldı ve kendisini dışanda tutmaya çaba- ladı. Ama korkunun ecele birya- ran olmuyor. Her gün onlarca in- sanın çatışmalarda öldüğü bir yerde, sosyal demokrat bir par- tinin olayların dışında kalması mümkün değil. Çünkü bu parti- nin üyeleri Türkiye'nin içinde. Olaylardan onlar da acı çekıyor- lar. Onlar da bir çözüm ihtiyacı- nı yüreklerinde duyuyorlar. Ölüm oruçları sırasında görül- düğü gibi haksızlıklara karşı du- yarlı bir kamuoyu var. Direnen- lerin ve tepki gösterenlerin sayı- sını az bulabiliriz. Ancak ciddi bir etki yaptiklannı kabul etme- liyiz. EğerCHP yönetimi daha di- rayetli davransaydı ve demokra- tik kamuoyunun oluşmasında gayret içine girseydi, geniş bir muhalefet hareketi oluşabilirdi ve bunca can kaybedilmeden sorunun çözümü yolunda adım- laratılabilirdi. Ne yazık ki bu ya- pılmadı. CHP yönetimi sessiz kaiıyor diye, bu partiyi unutacak ve gözden çıkaracak değiliz. Tür- kiye'nin CHP'ye ihtiyacı var. Di- renen, demokrasi mücadelesin- de kararlılıkla yer alan bir CHP, banş ve özgürlük konusunda atı- lacak adımlarda bir ağırlık oluş- turabilir. CHP yönetimi isteme- se de CHP'lilerin bunu istediği- ni biliyorum. Bizi CHP içindeki fikir aynlık- ları, hizip kavgaları ilgilendirmi- yor. Tercihimiz ve tarafımız yok. CHP'nin üzerine düşen görev- len yerine getirmek için hareke- te geçmesini bekliyoruz. CHP'ye oy veren kitleler, bu oy- lan demokrasi ve barış için mü- cadele edilsın diye verdiler. PERŞEMBE ORHAN BLRSALI Devletin El Kitabı Ülkeyi yöneten ve yönetmeye soyunanlar için, hayatımıza yön veren bazı önemli kavramlann yeni- den tartışılması, içeriklerinin yeniden tanımlanması ve belirlenmesi zorunlu hale geldi. Birileri bir "Politikacı, Memur ve Bürokratın El Ki- tabı"n, daha kestirme bir tanımlama ile "Devletin El Kitabı"nı hazırlamalı. Örneğin ülke yöneticilerinin "Güvenlik" kavra- mından anladıkları sadece polisiye ve askeri ön- lemler. Dolayısıyla bu önlemlerin araçları da, anti terör timleri kurmak, tepeden tırnağa silahlı yeni güçler oluşturmak, daha iyi coplar, daha otomatik tabancalar ve daha seri ateş eden makineliler edin- mek oluyor. Devletin bir diğer güvenlik önlemi de, toplum ar- tıklannı kullanarak, adam yok etme yoluyla yıldırma ve sindirme politikası. Sanıldı ki, bu önlemlerle güvenlik sağlanır. • • • Devletin sözlüğündeki bu "güvenlik" içeriğinin doğru bir tanım olmadığı görüldü. Çünkü vardığı- mız nokta. ülke çapında kanlı bir tablodur. Bir iç savaş manzarasıdır. Neredeyse, hane başına bir ölüdür. Çok geniş bir mutsuzlar kitlesinin yaratılma- sıdır. Ve ekonomiyi çökme noktasına getirmektir. Devlet için "biraz kanın akıtılmasının iyi olaca- ğı"ru savunan kafalar nasıl değişebilecektir? Devleti yöneten diğer bir "güvenlik önlemi" de kin ve intikam duygusudur. Bir minik siyasi grubun. terör, öldürme ve bom- balama mantığıyla, devlet hareket edebilir mi? Devletin bir çete gibi davranamayacağını, devlet egemenleri nasıl anlayabileceklerdir? Polisin Gazi Mahallesi'nde 35 kişiyi sırtlarından kafalarından vurarak öldürmesınin, bir güvenlik ön- lemi olamayacağını kim anlayacak? Bu kitlesel cinayetin. minik radikal guruplarının arkasında öfke ile umutsuzluk ile dolu ve giderek büyüyen kitle yarattığını, minik örgütleri büyüttü- ğünü kim görecek? • • * Hazırlanacak "Devletin El Kitabı"nda, bütün bu uygulamaların karşıt anlam ve içeriklerine önemli yer verilmeli. Güvenlik kavramının, sadece polisiye ve askeri önlemleri değil. hatta onlardan daha çok toplum- sal ve sosyal güvenliği içerdiği vurgulanmalı. In- sanların mutluluğunun; ekonominin güçlü olması- nın; kin ve öfke ile değil. akılla yönetmenin önemli olduğunun altı çizilmeli. Devletin variığının ve ayakta kalmasının, geniş bir çoğunluğun mutlu yaşamasına bağlı oldugu, büyük harflerle yazılmalı. Devletin el kitabında, aynı şekilde "yaşama hak- kı" da yeniden tanımlanmalı. Yaşama hakkının, her birey için kutsallığı ve do- kunulmazlığı anlatılmalı. Devleti yönetmenin ve devletin başlıca görevinin, farklı görüşleri bir arada mutlu yaşatma sanatı olduğu anımsatılmalı. • • • Bu "Devletin el kitabı"n\ da Milli Güvenlik Kuru- lu hazırlatmalı. Milli Güvenlik Kurulu üyeleri arasına, alınacak ka- rariann ülke açısından genel değerlendirilmesinde yeni bakışlar getirecek bir sosyologun ve bir eko- nomistin acilen katılmasını öngören anayasal de- -ğişiklik de hemen yapılmalı! Çekiç Cüç'ü değerlendirdi Ecevit: ABD, karşısında uyumlu iktidar buldu A1NKARA (Cumhurivet Bürosu) - DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit. parla- mentotarihınde ilk kez Çe- kiç Güç'ün görev süresinın bu kadar kolav uzatıldığına dikkat çekerek "ABD, kar- şısında DYP'den de uyum- lu biriktidar buldu. O neden- le ABD'li vetkililer Başba- kan'a tesekkür borçlular" dedi. DSP liden. dün parlamen- toda düzenlediği basın top- lantısında. Çekiç Güçün görev süresinın 5 ay daha uzatılması nedenıyle. ikti- dar partileri ve ANÂP'ıntu- tumunueleştirdi. Muhalefet politikalanyla çelişerek Çe- kiç Güç'ün görev süresinin uzatılmasını sağlavan RP'nin. ABD'den "tam not" aldığını vurgulavan Ecev it. ancak halkın gözünde puan- larının düştüğünü de öne sürdü. Süre uzatımının 5 ay ol- masına da dikkat çeken Ece- v it. "Belli ki amaç. Türkiye için vaşamsal önem taşıyan bir konu. ABD'nin iç politi- ka malzemesi yapılmak is- tenmektedir. Bilindiği gibi, ABD'de önünıüzdeki gün- lerde başkanbk seçimi var. Bu konu da Başkan Clinton tarafından iç politika malze- mesi olarak kullanılacak. RP de bu amaca hizmet et- miştir" görüşünü dile getir- di. Oylamada ANAP'ın tu- tumunu da şaşkınlıkla kar- şıladığını \urgula\an Ecevit, "RP'nin ABD'den ödün alın- dığı vönündeki açıklaması- na herhalde ANAP da inan- mamıştır. Belli ki ANAP da Ne olur ne olmaz" diyerek ABD'den yüksek not alma peşine düşmüştür" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü NK-holas Burns. Çe- kıç Güç'ün görev süresinin uzatılma kararını, "Bu, ABD, Türkiye ve Erbakan hükümeti için büyük bir za- ferdir" diye nitelendirdi. Fransa da Çekiç Güç'ün süresinin uzatılmasından memnunluk duyduğunu bil- dirdi. PKK sorununu cözecek Erbakan'm şeyhi Hizbullah lideri Haber Merkezi - Başba- kan Necmettin Erbakan' ın PKK örgütü sorununu çöz- mek için ismini verdiği Şe>h Osman Abdülaziz'in. Ku- zey Irak Islamı Hareket Par- tisi'nin liderı olduğu bildi- rildi. Irak Kürdistan Yurtse- verler Birliğı ile daha önce çatışmalara giren Şeyh Os- man, İran sınınna yakın Ha- lepçe, Kaladiza. Ranya ve Cancemal kasabalan çev- resinde etkili. Alınan bilgiye göre. Kür- distan Yurtseverler Birliğı ve Kürdistan Demokrat Par- tisi'nden sonra Kuzey Irak'taki üçüncü büyük olu- şumun 78 yaşındaki lideri Şeyh Osman. yaşamının bü- yük bölümünü Iran'da geçir- di. Körfez Savaşı'ndan son- ra Irak' a yerleîjen Şey h Os- man. Ranya yakınlarındakı Bıtvate Köyü'nde yaşıyor ve çok sıkı bir şekilde ko- runuyor. Şeyh Osman, Cum- huriyet'te 1993 yılında ya- vınlaan birröpartajında, RP ile ilgili düşüncelerini şöy- le açıklamıştı: "Türkive'deki İslami ha- reketleıieyakın ilişkimiz var. Bunların başında da RP ge- Ihor. Erbakan'ın yanına he- yetler gönderdik. Onlardan heyetler geldi. Erbakan'uı partisi iyi partidir. Düşünce- leri ve hareketlerimiz çeliş- miyor" Müslüman Işadamları Derneği'nin(MÜSlAD)bir toplantısına konuk olarak haziran ayında Türkiye'ye gelen Şeyh Osman. Irak'ta- ki siyasi boşluktan yararla- nan PKK'nin insanlığa kü- für ettiğini ve bu yüzden bölgede bulunan Müslüman Kürtlerin bu örgüte sıcak bakmadığını söylemişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle