25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1AĞUSTOS 199â PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yangın bolgesine 400 metre yükseklikten boşaltılan sular buharlaşarak söndürme etkisini yitirdi Söndürtne çahşması fiyaskoEBRl TOKTAR AMvARA-Omun Bakan- 'lığı'nın \angın sönJürme ça- lijmaları içın çeşıt i yabancı fırmalardan kıralad ğı uçakla- nn aldıklan \üksel iicretlere r-.Larşın. mücadeleyı yanda bı- rakarak yangın alanından uzaklaştıkİan bıldirildi. Türk Hıva Kurumu |TH'<) pılotla- c n. taşıdıkları suyu lü metre J'yükseklikten \angn alanına ^oşalttıklarını, bu blemin va- ^ tancı pilotlarea 401-500 meı- reden yapıldığtnı aelirttiler. 'THK pilotları. çok yüksekten -•""bırakılan sulann br bölümü- nün yangın sıcağınn etkisıyle buharlaşarak. >öndi.rücü etkı- • siıu yitirdiğine dikkat çektiler. Orman Bakanhğ "nın. yan- < gın söndürme çalışrnalan için " THK "den 1 l"iyangınsöndürmeuçağı.4"ü de keşıf uçağı olmak üzere toplam 15 ta- ne uçak kıraladığı belirlendı. Orman Ba- Honlığı'nm THK'den kiraladığı uçaklara saat başına 300 dolar ücret öderken. ya- ' bancı firmalardan kiraladığı helikopter- lere 2 bin dolar ödemesi dikkat çekti. Or- man Bakanlığı'nın K.anada'dan saatı 3 bın • Ldolara kiraladığı CL-415 tipiuçağın 1 sor- -^ti yaptıktan sonra arızalandığı belirlendi. . ' Adlarının açıklanmasını istemeyen . /THK pilotlan. Orman Bakanlığfncaözei T e r ö r a m a c ı y I a o r m a n y a k a n l a r a i d a m c e z a s ı Suçlular DGM'de yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör amacıyla orman yangını çıkaranlara uygulanacak esastan belirleyen ve geçen yıl yurürlüğe giren Orman Yasası'ndaki değişikliğe göre suçlunun Devlet Gü\enlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanması, ölüme neden olması halinde de idam cezasına çarptınlması öngörülüyor. Yasada, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonueu orman yangınına neden olanlara 2 yildan 5 yıla kadar hapis, 200 milyon liradan 500 milyon liraya kadar da ağu para cezası verilmesi hükme bağlanıyor. Yasada, *Yangın. bir kişinin hayatını tehlikeye atmışsa. ceza yarı nispetinde arttınür" hükmü öngörûlüyor. Kasten orman yakanlara 10 yıldan 15 yıia kadar ağır hapis ile 500 milyon liradan 1 milyar liraya kadar ağır para cezası verilmesini öngören yasa, yanan orman alanının 3 hektardan fazla olması halinde de verilecek cezalann bir kat arttınlmasını öngörüyor. Yasa, kasten çıkanlan orman yangınlannin ölüme neden olması halinde de suçlunun ağır hapis cezasma çarptınlmasını emre bağlıyor. Yasada. devlet ormanlannı terör amacıyla yakanlara 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis, 5 milyar liradan 10 milyar liraya kadar da ağır para cezası verilmesi öngürülürken. "Yanan orman alanı bin hektardan fazla olduğu ve bir şahsın hayatının tehlikeye girdiği durumlarda müebbct ağır hapis cezasına hükmedilir. Yangın nedeniyle ölüm meydana gelirse, fıiU işleyenlere ve>a işletenlere ölüm cezası veriiir. Terör amacıyla bu suç işleyenlere DGIVl'ce bakılır" denivor. bir firmadan kiralanan 6 Rus helikopten- nin yangın alanına 400-500 metre yük- seklıkten su boşalttığını belirterek. "Biz, orman yangınlarının söndürülmesi için canla başla çalış.ıyoruz. Kcndinıi/itehlike- >e alma pahasına > angın alanına 10 met- re yükseklikten su boşaltıyoruz. Yabancı pilotlar ise su> u 400-500 metre \ ükseklik- ten boşaltıyorlar. Su. o yükseklikten yan- gın alanına ulaşmadan huharlaşıyor. Biz ülke coğrafyasını da bildiğimiz için yangın söndürme çalışmalannda daha etkin olu- yoruz" dediler. THK'den alınan bilgıye göre. 1986-1996 vılları arasında yangın söndürme çahşmaİanndakullantlanuçak- lardan 4'ü düştü. 4 pilot da yaşamını yi- tirdi. 4 uçaktan 2'sinın 19%'daki yangın- lar sırasında düşmesi dikkai çekti. Orman Bakanlığı. Fransa"nın Marma- ris'teki yangın söndürme çalışmalarına yardımcı olmak için yaptığı insani yar- dım önerisinin kabul edildiğini bildirdi. Açıklamada. Fransa'nın insani yardım bilen bir söndürme uçağı ile 9 kişilik \ an- gınla mücadele ekibi gönderdiği belirtıl- di. Çevre Bakanı Ziyaattin Tokar. orman vangını ile yapılan mücadelenin yetersız olduğunu. bu mücadelede çağdaş tekno- lojıden yararlanılması gerektiğini bildir- di. Tokar. orman yangınlannda u toz kar- bondiokist" depolandırılmış helıkopterle- rin kullanılması gerektiğini ifade etti. Türkıye'de artık orman yangınlarının olağanüstüdurumolmaktançıktığını.ola- kapsamında Kanada tipi 6 ton su taşıya- ğan hale geldiğini kaydeden Tokar. dün Marmarıs'te yaptığı incele- meler sırasında yangınla mü- cadelenin yetersiz kaldığını gözlemlediğini söyledi. To- kar. şöyledevam etti: " Yıllardır orman yangınla- n ile karşı karşıyayız. Her se- ne orman >angını çıkar, müda- hale ederiz. Verinde >aptığımız incelemelerde, mücadelenin yetersiz olduğunu gördüm. Yangınla mücadele eden ekip- lerin öncelikle eğitimden geçi- rilmesi lazımdır. Çünkü bu iş torpil. hatır işi olamaz. Profesyonelce, haki- katen yangınla mücadele ede- cek ekiplerin \ angın bilgisi ol- ması gerekir. Böylece kısa za- manda yangın kontrol altına aunabilir." Çevre Bakanı Ziyaattin To- kar. orman yangınlanyla mü- cadelede çağın gerisinde kalınamayaca- ğına işaret ederek. bu mücadelede çağdaş teknoiojıden ve ekıpmanlardan \ararla- nılması gerektiğini söyledi. Tokar. şöyle devam etti: "\BD\e Avrupa'da olduğu gibibizdede yangın mücadele techizarı ile donahlmış helikopterlerin kullanılması gerekmekte- dir. Bu helikopterlerde toz karbondioksit depolandınlmalıdır. Böylece yangın yeri- ne toz karbondioksit püskürtülerek anın- da müdahale edilcbilir." Yangınlar kasıtlı çıkarılıyor Orman işçisi eğitimsiz_ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye Erozyon- la Mücadele. Ağaçlandırma . \e Doğal \'arlıklan Koruma " VakfUTEMA) Ormancılık Bülürpü Bas,kam ^letin Şe- nol, Türki>e"de.ber \ ıl 2 bin 500 hektar orman alanının arazi mafyası tarafından ya da tarla açmak isteyen çift- çilerce kasıtlı olarak yakıl- dığını bildirdi. Nanan orman alanlarının ancak yüzde 50'sinin ağaçlandırılabildı- ğini belırten Şenol. "Aynı orman alanları, tekrar tek- rar yanıyor. Marmaris'te 1979\ihnda 14 bin 260 hek- tar. 1985'te 3 bin hektar, şim- di de 2 bin 500 hektar orman alanı yandı" dedı. TE'MA Ormancılık Bölü- mü Başkanı Şenol, Cumhu- - riyet'e yaptığı açıklamada. ; Türkiye"de orman ışçüeri- • nin yüzde 80'inın iktidara '• gelen siyasetçilerin "torpli- ; le ise aldığı deneyimsiz in- ; sanlardan" oluştuğunu be- ; lirtti. Şenol. "Bir tarihte • Muğla'da orman işçileri. '. yangın helikopterleriyle de- ', vegüreşinegitmişlerdi.Osı- ' rada Viuğla'da bir orman , yangını olsa. buna müdaha- • İe edecek ne ekip ne araç '• \ardı" diye konuştu. Orman ! işçilerinın deneyimli "yan- ; gın timleri'"haline dönüştü- ; rülmesi gerektiğini vurgu- • layan Şenol. ~Orman işçile- ' riilkiyirmidakikadayangı- '• nabiÜnçlibirşekildemüda- ' haleedemezse.işinizAUah'a ; kaldı demektir" görüşünü ; dile getirdi. ; Şenol. Türkişe'de ağaç- • landırma çalışmalannın bi- . linçlibirşekildeyapılmadı- '. ğını.ağaçlararasında yeter- ! li boşluklarbırakılmadığını ; \e kesim sonrasında orman ; örtüsünün yeterince temiz- • lenmediğini anlattı. Orman • örtüsü üzerinde kalan bu • maddelerin yangınlara da- ! veti\e çıkardığını vurgula- î yan Şenol. yanan orman ! alanlarının yüzde 50"sinin ; ya maddi olanaksızlıklar \ a j da arazi yapısının ve toprak ' dennliğinın uygun olmama- '• sı nedeniyle ağaçlandınla- '• madığını söyledi. ! Senol. "Doğal orman I alanlannı kı/ıleam orman- ; lan dışında ağaçlandırmak ı neredeyse olanaksız. Kara- ı çam>esedirormanlan.yan- ! gından sonra kendini yenile- ! yemiyor. Ancak yapraklı ', ağaçîardan oluşan orman- j larağaçlandınlabüiyor~de- 1 di. Şenol, yanan orman ! alanlarından ağaçlandınla- 1 mavan bölgelenn ya mera- ', lara ya da iskâna açık alan- ', lara dönüştüğünü belirterek , "Örneğin. İzmiften İstan- | bul'a doğru geldiğimizde. • Körfez'i 100 km kat ettiği- ! mizde.sağtaraftakiorman- ! larbirzamanlaryanmışor- ', manlık alanlardır. Şu anda J buralann yüzde 40*ı yerleş^ me. fabrika ve iskân sahası olarak kullanılıyor. Yine Di- lo\ası. Gebze >e Boğaz çe\- resindeki ormanlar. Ege sa- hillerindeki ormanlar da is- kâna açılmış ormanlar. Bu gerçeği kabul etmekgereki- yor"dedi. ' Türkiye "de vangırç.cjkma- mış kızılçam ormani o'lma- dığını bildiren Şenol. bu or- manların daha çok sahil ke- siminde yoğunlaştığına işa- ret etti. Şenol. Türkive"deki or- manlann yüzde 80'inin yangına hassas bölgelerde olduğunu kaydederek "Kı- zılçam ormanları daha çok sahil kesiminde \e alçak ra- kımda olduğu için iskâna açık yerter. Sahildeki iskân sahaİannın her biri bir za- manlar kızılçam ormanıydı. Bu gerçeği kabul etmek ge- rekiyor" diye konuştu. Şenol. anayasanın 169. maddesının "İlim ve fen ba- kımından orman niteliğini \irirmiş alanlann. orman sı- nırlan dışına çıkartılabikce- ği" yönünde hüküm getirdi- ğıni belirttı. Şenol. "Bir iş- te yolsuzluk yapacak olan- lar. önce bunu anayasal gü- venceye sokuyorlar** dedi. Şenol. 1963 yılında Türkiye yüzölçümünün yüzde 26"sı- nın ormanlarla kaplı iken. bugünbuoranın yüzde 18'e düştüğüne dikkat çekti. Or- manlann anav asal güvence- de olmasına karşın giderek yok olduğuna işaret eden Şenol. "Demek ki orman \artığumz 2020 yüında sınra inecek" diye konuştu. Beş günde > aklaşık 2 bin hektar ornıanın yandığı Marnıaris semalanna şimdi dumanlar hâkim. (Fotoğraf: CEMALYILMAZ) MarmaıiskaralarbağladıNI.EMİR BERBER/ÖZCAN ÖZGl R/LATİF SANSÜR MARNtARİS/KLŞADASI -Mar- maris'te geçen cumartesi günü baş- layan ve 5 günde 2 bin hektann üze- rinde alanı kül eden yangın. dün sa- bah kontrol altına alınırken soğutma çalışmalan sürdürülüyor. Kuşadası Dilek Yanmadası'ndaki y angının da kontrol altına ahndığı ve soğutma çalışması yapıldığı bildirildi. Orman Bakanı Halit Dağlı, ya- nan ormanlık alanlann ve zarar gö- ren vatandaşlann yaralannın kısa sü- rede sanlacağını söyledi. \'angının tamamen kontrol altına alındığını ve soğutma çalışmalannın sürdüğünü bildirdi. Rüzgâr nedeniyle yangının kontrol altına alınmasının güçleşti- ğmi bildiren Dağlı. cumhurbaşkanı- nın bu sabah Marmaris'e geleceğini bildirdi. Gökova Körfezi'nde başlayan yangına neden olduklan sa\ ı\ la gö- zaltına alınan 6 DPTtesisleri görev- lisi. ifadeleri alındıktan sonra ser- best bırakıldı. Yangını 3 çocuğun çı- • Yangını 3 çocuğun çıkardığı kuşkulan artarken Muğla Jandarma Alay Komutanhğı, çocukların ifadelerinin alınabilmesi için harekete geçti. Daha önce gözaltına ahnan 6 DPT görevlisi ise serbest bırakıldı. kardığı kuşkulan artarken Muğla Jandarma Alay Komutanhğı. çocuk- ların ifadelerinin alınabilmesi içın harekete geçti. Jandarma Alay Ko- mutan Vekilı Binbaşı Mustafa Öz- türk'ün, dün Jandarma Genel Ko- mutanlığı'na. Içişleri Bakanlığı'na yazı yazılarak çocuklann ifadeleri- nin alınması istemli bir mesaj gön- derdiği öğrenildi. Mesajda. yangına tatillerini Gökova DPT tesislerinde geçiren DPT Müsteşar Yardımcısı Ya\uz Annsoy'un 11 yaşındaki oğ- lu A.A. ile DPT Daire' Başkanı Ba- şak Kayıran ın 11 yaşındaki oğlu K.K. ve DPT Hukûk Işleri Genel MüdürüYavuzOzgediz'in ^yaşın- daki oğlu E.Ö.'nin neden olduğu be- lirtildi. Lç çocuğun v angının çıktığı gün saat P.45 sulannda tesislerin tenis kortlan yakınında mercekle ot tutuştururlarken görüldükleri v urgu- landı. Yangına 3 çocuğun neden ol- duğunun gözaltına alınan 6 DPT gö- revlisinın ifadeleriyle de kesinleşti- ği öğrenildi. Bu arada. Muğla Valisi A. Cemil Serhadlı. DPT kampı sorumluları. kamp müdürü ile bırlikte görevlile- rin "göre\i ihmal" suçundan mahke- meye \erileceğini açıkladı. Orman vangmından en çok etki- lenen Karacasöğüt ve Çamlı kövlü- leri büyük bir afetin moral çöküntü- sünü atamadılar. Doğal zenginliğin yanı sıra yörenin tek geçim kaynağı olan ancılığı da yok eden orman yangını. yine yörede çok olan defne ağaçlannı kül etti. Bu arada turfan- da sebzecilik de alevler içinde kaldı v e kurudu. Besi damlannı kaybeden. an ko\ anlan v anan v e sebzeleri ku- ruyan köylüler şimdi yaralannın sa- nlmasını beklivor. Yangında çok sa- yıda yabandomuzunun da telef ol- duğu bildiriliyor. Kuşadası Dilek Ya- rımadası Miİli Park alanında da 5 gündürsüren yangının 1.300 hektar alanda tamamen kontrol altına ahn- dığı ve soğutma çalışması yapıldığı bildirildi. Adana'nın Karaisalı ilçe- sindeki yaklaşık bin hektarhk orman alanının kül olduğu 2 yangın tama- men söndürüldü. Orman Bölge Müdür Yardımcısı Orhan Ermişoğlu. Karaisalı ilçesin- deki Akarca mevkiindeki yangının önceki gün. Kepez'deki yangının ise dün tamamen söndüriildüğünü be- lirterek "Soğutma çalışmalan halen sürdürülmektedir. Akarca'da 475, kepe/'dc ise 525 hektar kızüçara, ko- ru, bozuk koru ve ağaçlandırma sa- hası tahripoldu" dedi. İstanbul Haber Servisi'mizin ha- berine göre. Doğal Hayatı Koruma Derneği, Aydın'ın Söke ilçesindeki Dilek Yanmadası Milli Parkı'nın gü- neyinde. 27-28 temmuz tarihlerinde yaşanan orman yangınının, çıkarla- n zedelenen bazı kişiler tarafından kasten çıkanldığını öne sürdü. AR4YIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ Öğrenciler haklı bulundu Tuvalet cezacısı oğretmene sürgün Kandıramayacaksınız Epeyce önceydi. Sanıyorum "Kocaeli Demokrasi Platformu"nur\ düzenlediği bir panelde ••Özelleştirme- yi" tartışıyorduk. Kocaeli Kültür Merkezi'nın büyük salonu hınca hınç doluydu. Konuşmacılardan biri. benim de hocam konumun- da olan emekli bir öğretim üyesiydi. Tüm yaşamı bo- yunca piyasa ekonomısinin savunuculuğunu yapmış. fakat dürüst olduğuna inandığım bir ınsandı. Okurlanm arasında anımsayanlarolacaktır, aynı ko- nuya o günlerde de değinmiştim. Konuşmaya başla- yınca kulaklarıma inanamadım. 1980 sonrasında Tür- kiye ekonomik alanda öyle bir sıçrama yapmış ki tüm dünya "hayretler içinde kalmış". Dınleyen biri. ada- mın aydan geldiğini ve Çın'de yaşadığını sanacak... Daha sonra söz bana gelince, tüm bu söylenenle- rin doğru olmadığını dıle getırdım ve 1970 ile 1980 ara- sındaki ekonomik rakamlan vererek 1980-1990 ara- sındaki rakamlarla karşılaştırdım. Gerçekten 1970-1980 arasında gerek büyüme hı- zı, gerek enflasyon oranının düşüklüğü, 1980-1990 arasındaki dönemden çok daha lyiydı. Üstehk Türki- ye bu dönemde çok daha az dış borç almış (ya da bu- labilmiş), Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ve bunun ardından gelen ABD ambargosunun çok ağır faturasını ödemış, terör ve anarşiyle uğraşmıştı. Ayrıca üstüste yaşanan petrol fiyat artışları ya da şokları öyle noktalara getir- mişti ki; Türkiye'nın tüm ihracat geürleri. petrol fatu- rasını ödeyemez olmuştu. Ve Türkiye'nin o günlennde, anarşı ve teröre rağ- men demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla olmasa bi- le, bugünkünden ve özellıkle 1980-1990 arasındaki dönemden çok daha iyi ışliyordu. Hükümetler, yoğun bireleştıri bombardımanı veta- lep yağmuru altında idiler. Şimdi devletımizin en yük- sek makamında oturan bırinın ıçtenlıkle ıstedığıni san- dığımız "konuşan Türkiye", hatta "bağıran-çağıran Türkiye" yaşanıyordu. 1980 sonrasının hükumetleri ise "dikensizgülbahçesinde" işgörüyorlardı. Ne ba- sının sesi çıkıyordu, ne üniversıtelerin. Ne sendıkala- rın sesi çıkıyordu, ne demokratık derneklerın ve mes- lek örgütlerinin. iktisadı bir sıçrama yapabilmenın tüm koşullan gerçekten vardı. (Tasvip etsek de etmesek de...) Ama beceremediler. Ve 1980-1990 arasmın ekono- mik göstergeleri, 1970-1980 arasındaki dönemın eko- nomik göstergelerinin çok gerisinde kaldı. Sonunda Türk halkının binbir özverıyle ortaya çıkardığı kamu ekonomik değerleri haraç- mezat satılma noktasına gelinmişti. Çünkü eldeki kaynaklan. şuna buna peş- keşçekerektüketmişlerdi. iğrenç ılişkiler içinde tufey- li bir zengin sınıf yaratmışlardı. Ben bunları anlatırken salonda büyük tezahürat ol- du. Ve bizim hoca efendi pılısını pırtısını toplayarak çekti gitti. Doğrusu üzülmüştüm. Çünkü yaşamımm her dönemınde "Hocam" dediğim hıçbir insana, as- la saygısızlık etmedim. Bu belki de öğretmen çocu- ğu olmamın getirdiği bir alışkanlık ve davranış bıçımiy- di. Hele birkaç gün sonra bir mide kanaması geçirdı- ğini duyunca iyice üzüldüm. Hastaneye çiçek gönder- dim. Aradan bir süre geçtikten sonra bu hocamızın bir kitabı yayımlandı. Her şeyi çarpıtarak anlatıyordu. "Bana tuzak kurdular" diyordu. "Eğeralkış olursa gı- derim demiştim, ama kendi adamlarını salona doldur- muşlardı" suçlamasını yapıyordu. Üstelık adımı da veriyordu. Oysa ki ben, değil salona adamlarımı dol- durmak, toplantıyı düzenleyenlerden çoğunun adını bile bilmiyordum. Ben bu hocamızın adını gene de vermeyeceğim. Daha önce de değindiğım bir konuyu yeniden gün- deme getirmemın nedenı, geçenlerde Hürriyet gaze- tesinin ekonomi sayiasında Kırgızistan'la ılgilı olarak okuduğum bir yorum oldu. Bu yorumu yapan arkadaşımız. "Kırgızıstan, Özal'/n ekonomik politikasını uygulayarak enflasyonu yüzde 30'un altına çekti" diyor ve Turgut Özal'a bir çıçek gönderiyordu. Bu insanlar herhalde, "Biryalanı kırk kez soylerse- niz inanılır" diye düşünüyorlar. Türkiye'nin gerçekten karanlık ve zorlu bir dönemıni. güllük gülistanhk ola- rak yutturmaya çalışıyorlar. Toplumların hafızaları da çok zayıf. O günleri yaşayanlar bile inanabilıyor. Hele o günleri yaşamamış gençlerimizi bu yalanlardan na- sıl koruyacağız? Geçenlerde bir televizyon programında, Turgut Özal'ın diktatör olduğunu dile getirmem. dığer ko- nuşmacıların itirazlarıyia karşılandı. Biri. "Diktatör Franco gibı, Salazar gibi olur. Ozal onlara benzıyor muydu" dedi, öbürü "O dönemde güzel şeylerde ya- pıldı" diye itirazetti. Aday listelerını ayağında pijaması. sırtmda atletıyle evinde belirleyen, istediği yasaları ıstedığı gıbı Mec- lis'ten geçiren, tüm bakanlarının ıstifa mektuplan ce- binde dolaşan Özal, diktatör değilse. herhalde dık- tatörlüğü yeniden tanımlamak gerekir. Ama elbette tüm diktatörler biribirine benzemez ve elbette dıkta- törlerin dönemlerınde de iyi şeyler yapılabilır. EğerTürkiye'de içinde bulunduğumuz zor koşullar- dan kurtulmak istiyorsak, bu durumlara nasıl geldiğı- mizi iyi teşhis etmek durumundayız. Şimdi Marma- ris'te yaşayan emekli general ve onun sağ koiu olan Özal konusunda bu toplumu kandırmalarına ızin ver- memeliyiz. ADANA (Cumhurhet Güney İlleri Bürosu) - Kent merkezındeki Abdürralıım Gızer Ortaokulu'nda *y aramazlık > aptıklan" gerekçesıy le üç öğrenciye "ruvalet cezası" veren Müdür ^•ardımcısı Osman Özarslan "suçlu" bulundu. Millı Eğıtım Müdürlüğü'nden bir \etkili, cezacı öğretmenin başka bir okulda görev lendirıleceğini söyledi. Okulların tatıl olmasına bir hafta kala birbırıyle tartışan üç öğrencıvı '"ruvalette üç kez tutarak cezalandıran" Abdürrahım Gızer Ortaokulu Müdür Yardımcisı Osman Özarslan'la ılgilı olarak başlatılan soruşturma tamamlandı. Olayın gazetemizde ">aramaz öğrencive tuvalet cezası" başlığış la yer almasının ardından çeşitli kıtle örgütlerı. CHP\eDSP'lı vönetıciler. valıhk nezdınde gırışimlerde bulunarak "çağdışı ceza"va dikkat çekmışlerdı. Öğrenci \elilerinden öğTetmen Sinan Özkanoğlu'nun. ceza gören öğrenct C.O.'nün Cumhunyet'te yer alan açıklamalannın ardından Adana Milli Eğitim Müdürü Abdurrahman Yıldız'ın talınıatıvla soruşturma başlatılmış ve ıki müfettiş görev lendirilmiştı. Kiılli Eğitim Müdürlüğü'nden üst düzey bir yetkılı. müfettışjerın hazırladığı rapora göre "tuvalette tutma cezası verildiğinin kesinleştiğini" sövledi. Öğrenci velısınin şikâvetçı olmamasının göz önünde tutulduğunu. bu yüzden cezacı oğretmene "kınama cezası" verıldığını belırten yetkilı. "21. vüzyıla girerken öğrenciyi bu kafayla cezalandıran bir idarecinin tutumu çok yanlış" diye konuştu. Eğitim ağırlıklı konvansiyon Amaç, can ve ıııal güvenliği saglaınak Uyuşturucuyla mücadele kampanyası İstanbul Haber Senisi- Gençlerı uvuşturucudan korumak içın kampan- ya başlatıldı. Bakırköy Rııh \e Sinir Hastalıklan Hastanesi Başhekımi Doç. Dr. ArifVerimli. uyuşturucunun varat- tığı büvük para piyasasına karşı bir "sevgivevkdansavas.r verdiklerini be- lirnı. Yeşilköy Rotary Kulüp. uyuşturucu- ya karşı başlattığı kampany av ı dün Ba- sın Müzesi'nde düzenlediği toplantıy- la tanıttı. Toplantıya katılan yetkililer. uyuşturucu ile mücadelede halkın bil- gilendirilmesinin önemini vurguladı- lar. istanbul Etnmyet Müdürlüğü Nar- kotık Şube Müdür Yardımcısı Mutlu Çelik. uyuşturucunun kullanım ve sa- tış vaşının giderek 1 l'e kadar düşme- si sonucunda şubeye bağlı Gençlik Ekipleri kurulduğunu kay dederek, mü- cadelede en önemli rolü polisin değil. medyanın ovnadığını açıkladı. \"eşil- köy Rotary Kulübü Başkanı Dr. Birsen Gö'k) iğit ve eskı başkan Ahmet Anabo- lu da özellikle anne-babalar \e öğret- menlerin bilgilendirilmesinin en önemli adım olduğunu belirterek. Uı- lübün hazırladığı enformasyon kitapçı- ğını tanıttılar. Uyuşturuculann türlen. etkileri. bağımlıİık ve alınabilecek ön- lemler hakkında geniş bilgi içeren "Uyuşturucu KuHanmadan Büyü- me'k" adlı kitapçıkta, özellikle anne- babalann çocukları ile sağlıklı bir ile- tışım kurmalan. onlara uyuşturucuya "ha\ır" diyebilmeyi öğretmeleri tav- siye ediliyor. Kitapçıkta aynca, uyuş- turucunun her çeşidinin insan vücu- dunda tahribat yaptığı \ e gençlerin me- rakının dizginlenmesi gerektiğı uyan- lannın yanı sırabağımlılarve vakınla- n için başv uru adresleri ver alıvor. Ki- tapçıkta. uyuşturucu bağımlılarının. 0216/4184343 numaralı telefona baş- vurabilecekleri belirtıldi. İstanbul Haber Servisi - Denizciler. denizlerde can ve mal güvenliğını arttımıak ve çev re kırlıliğıni en aza ın- dirmeyı amaçlayan Denizci Yetıştiıme Belgelendırme v e Vardıya Tutma Esasları (STC W ı Konv ansiyonu' nun bir an önce yürürlüğe girme- sinı istediler. Denızcılık Müsteşarı Prof. Dr. Reşat Özkan. bu konvansıvonda eğitimın ağırlıklı olduğunu belirterek "Denîzlerdeki ka- zalann yüzde 80"i insan ha- tasından oluyor. Bu yüzden eğitim çok önemli" dedı. Her türlü denız kazalan- nın azaltılması, kazalarda canlı kalabilme. kurtarma. hasar v e kav ıpları önleme gi- bı konularda denizcılerın eğıtimi ile denizcilık sektö- rünün verımının arttınlması amacıyla "STCVV Semine- ri" yapıldı. Türk Denız Eaı- timVakfı(TÜDE\')\eDe niz Ticaıet OdaM tarafındaı düzenlenenvedüıı Denız Tı caret OdaM'nda vapılan se mınere katılan Denızcıl^ Müsteşarı Reşat Özkan. car \e mal güvenliğının sağlan- maM ile çevrenin korunma- sından müste^arlığın >orum- lu olduğunu belıntı Deniz- lerde mevdana gelen kaza- lann yüzde SO'ıne insan fak- törünün neden olduğunu kaydeden Özkan. "Bu ne- denle denizcilerin eğitimi çok önemli. Ancak bu eğitim ro- botlaştırılmamaiı. Ani ola- rak ortaşa çıkabilecek deği- şiklikler konusunda da per- sonel bilinçlendirilnıeli" de- di. Denizcılığın bugün oldu- ğu konuma gelmesinde ulus- lararası faalıyetlerın önemı- ııe dikkat çeken Özkjıı. bu- nun yanındj kendı sektörü- müzü koru\acak birtakım kuralların konulınası gerek- tıâinı söy ledı. •"TL'DEY Başkanı FeritBi- ren. STC\V Kon\aıisi\o- nu'nıı.~uluslararası sularda sefer \ apan «ienıilerdt' deniz- cilerin belli standartlarda. İHİIi kapsamda cğitilııu'sini öngören \e çevrenin kııruıı- masını sağlavan belgt" ola- rak açıkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle