Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1AĞUSTOS 199â PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yangın bolgesine 400 metre yükseklikten boşaltılan sular buharlaşarak söndürme etkisini yitirdi
Söndürtne çahşması fiyaskoEBRl TOKTAR
AMvARA-Omun Bakan-
'lığı'nın \angın sönJürme ça-
lijmaları içın çeşıt i yabancı
fırmalardan kıralad ğı uçakla-
nn aldıklan \üksel iicretlere
r-.Larşın. mücadeleyı yanda bı-
rakarak yangın alanından
uzaklaştıkİan bıldirildi. Türk
Hıva Kurumu |TH'<) pılotla-
c n. taşıdıkları suyu lü metre
J'yükseklikten \angn alanına
^oşalttıklarını, bu blemin va-
^ tancı pilotlarea 401-500 meı-
reden yapıldığtnı aelirttiler.
'THK pilotları. çok yüksekten
-•""bırakılan sulann br bölümü-
nün yangın sıcağınn etkisıyle
buharlaşarak. >öndi.rücü etkı-
• siıu yitirdiğine dikkat çektiler.
Orman Bakanhğ "nın. yan-
< gın söndürme çalışrnalan için
" THK "den 1 l"iyangınsöndürmeuçağı.4"ü
de keşıf uçağı olmak üzere toplam 15 ta-
ne uçak kıraladığı belirlendı. Orman Ba-
Honlığı'nm THK'den kiraladığı uçaklara
saat başına 300 dolar ücret öderken. ya-
' bancı firmalardan kiraladığı helikopter-
lere 2 bin dolar ödemesi dikkat çekti. Or-
man Bakanlığı'nın K.anada'dan saatı 3 bın
• Ldolara kiraladığı CL-415 tipiuçağın 1 sor-
-^ti yaptıktan sonra arızalandığı belirlendi.
. ' Adlarının açıklanmasını istemeyen
. /THK pilotlan. Orman Bakanlığfncaözei
T e r ö r a m a c ı y I a o r m a n y a k a n l a r a i d a m c e z a s ı
Suçlular DGM'de yargılanacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terör
amacıyla orman yangını çıkaranlara
uygulanacak esastan belirleyen ve geçen yıl
yurürlüğe giren Orman Yasası'ndaki
değişikliğe göre suçlunun Devlet Gü\enlik
Mahkemesi'nde (DGM) yargılanması, ölüme
neden olması halinde de idam cezasına
çarptınlması öngörülüyor.
Yasada, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonueu
orman yangınına neden olanlara 2 yildan 5
yıla kadar hapis, 200 milyon liradan 500
milyon liraya kadar da ağu para cezası
verilmesi hükme bağlanıyor. Yasada,
*Yangın. bir kişinin hayatını tehlikeye atmışsa.
ceza yarı nispetinde arttınür" hükmü
öngörûlüyor. Kasten orman yakanlara 10
yıldan 15 yıia kadar ağır hapis ile 500 milyon
liradan 1 milyar liraya kadar ağır para cezası
verilmesini öngören yasa, yanan orman
alanının 3 hektardan fazla olması halinde de
verilecek cezalann bir kat arttınlmasını
öngörüyor. Yasa, kasten çıkanlan orman
yangınlannin ölüme neden olması halinde de
suçlunun ağır hapis cezasma çarptınlmasını
emre bağlıyor.
Yasada. devlet ormanlannı terör amacıyla
yakanlara 24 yıldan 30 yıla kadar ağır hapis,
5 milyar liradan 10 milyar liraya kadar da ağır
para cezası verilmesi öngürülürken. "Yanan
orman alanı bin hektardan fazla olduğu ve bir
şahsın hayatının tehlikeye girdiği durumlarda
müebbct ağır hapis cezasına hükmedilir.
Yangın nedeniyle ölüm meydana gelirse, fıiU
işleyenlere ve>a işletenlere ölüm cezası veriiir.
Terör amacıyla bu suç işleyenlere DGIVl'ce
bakılır" denivor.
bir firmadan kiralanan 6 Rus helikopten-
nin yangın alanına 400-500 metre yük-
seklıkten su boşalttığını belirterek. "Biz,
orman yangınlarının söndürülmesi için
canla başla çalış.ıyoruz. Kcndinıi/itehlike-
>e alma pahasına > angın alanına 10 met-
re yükseklikten su boşaltıyoruz. Yabancı
pilotlar ise su> u 400-500 metre \ ükseklik-
ten boşaltıyorlar. Su. o yükseklikten yan-
gın alanına ulaşmadan huharlaşıyor. Biz
ülke coğrafyasını da bildiğimiz için yangın
söndürme çalışmalannda daha etkin olu-
yoruz" dediler. THK'den alınan bilgıye
göre. 1986-1996 vılları arasında yangın
söndürme çahşmaİanndakullantlanuçak-
lardan 4'ü düştü. 4 pilot da yaşamını yi-
tirdi. 4 uçaktan 2'sinın 19%'daki yangın-
lar sırasında düşmesi dikkai çekti.
Orman Bakanlığı. Fransa"nın Marma-
ris'teki yangın söndürme çalışmalarına
yardımcı olmak için yaptığı insani yar-
dım önerisinin kabul edildiğini bildirdi.
Açıklamada. Fransa'nın insani yardım
bilen bir söndürme uçağı ile 9 kişilik \ an-
gınla mücadele ekibi gönderdiği belirtıl-
di. Çevre Bakanı Ziyaattin Tokar. orman
vangını ile yapılan mücadelenin yetersız
olduğunu. bu mücadelede çağdaş tekno-
lojıden yararlanılması gerektiğini bildir-
di. Tokar. orman yangınlannda u
toz kar-
bondiokist" depolandırılmış helıkopterle-
rin kullanılması gerektiğini ifade etti.
Türkıye'de artık orman yangınlarının
olağanüstüdurumolmaktançıktığını.ola-
kapsamında Kanada tipi 6 ton su taşıya- ğan hale geldiğini kaydeden Tokar. dün
Marmarıs'te yaptığı incele-
meler sırasında yangınla mü-
cadelenin yetersiz kaldığını
gözlemlediğini söyledi. To-
kar. şöyledevam etti:
" Yıllardır orman yangınla-
n ile karşı karşıyayız. Her se-
ne orman >angını çıkar, müda-
hale ederiz. Verinde >aptığımız
incelemelerde, mücadelenin
yetersiz olduğunu gördüm.
Yangınla mücadele eden ekip-
lerin öncelikle eğitimden geçi-
rilmesi lazımdır.
Çünkü bu iş torpil. hatır işi
olamaz. Profesyonelce, haki-
katen yangınla mücadele ede-
cek ekiplerin \ angın bilgisi ol-
ması gerekir. Böylece kısa za-
manda yangın kontrol altına
aunabilir."
Çevre Bakanı Ziyaattin To-
kar. orman yangınlanyla mü-
cadelede çağın gerisinde kalınamayaca-
ğına işaret ederek. bu mücadelede çağdaş
teknoiojıden ve ekıpmanlardan \ararla-
nılması gerektiğini söyledi. Tokar. şöyle
devam etti:
"\BD\e Avrupa'da olduğu gibibizdede
yangın mücadele techizarı ile donahlmış
helikopterlerin kullanılması gerekmekte-
dir. Bu helikopterlerde toz karbondioksit
depolandınlmalıdır. Böylece yangın yeri-
ne toz karbondioksit püskürtülerek anın-
da müdahale edilcbilir."
Yangınlar kasıtlı çıkarılıyor
Orman
işçisi
eğitimsiz_ ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkiye Erozyon-
la Mücadele. Ağaçlandırma
. \e Doğal \'arlıklan Koruma
" VakfUTEMA) Ormancılık
Bülürpü Bas,kam ^letin Şe-
nol, Türki>e"de.ber \ ıl 2 bin
500 hektar orman alanının
arazi mafyası tarafından ya
da tarla açmak isteyen çift-
çilerce kasıtlı olarak yakıl-
dığını bildirdi. Nanan orman
alanlarının ancak yüzde
50'sinin ağaçlandırılabildı-
ğini belırten Şenol. "Aynı
orman alanları, tekrar tek-
rar yanıyor. Marmaris'te
1979\ihnda 14 bin 260 hek-
tar. 1985'te 3 bin hektar, şim-
di de 2 bin 500 hektar orman
alanı yandı" dedı.
TE'MA Ormancılık Bölü-
mü Başkanı Şenol, Cumhu-
- riyet'e yaptığı açıklamada.
; Türkiye"de orman ışçüeri-
• nin yüzde 80'inın iktidara
'• gelen siyasetçilerin "torpli-
; le ise aldığı deneyimsiz in-
; sanlardan" oluştuğunu be-
; lirtti. Şenol. "Bir tarihte
• Muğla'da orman işçileri.
'. yangın helikopterleriyle de-
', vegüreşinegitmişlerdi.Osı-
' rada Viuğla'da bir orman
, yangını olsa. buna müdaha-
• İe edecek ne ekip ne araç
'• \ardı" diye konuştu. Orman
! işçilerinın deneyimli "yan-
; gın timleri'"haline dönüştü-
; rülmesi gerektiğini vurgu-
• layan Şenol. ~Orman işçile-
' riilkiyirmidakikadayangı-
'• nabiÜnçlibirşekildemüda-
' haleedemezse.işinizAUah'a
; kaldı demektir" görüşünü
; dile getirdi.
; Şenol. Türkişe'de ağaç-
• landırma çalışmalannın bi-
. linçlibirşekildeyapılmadı-
'. ğını.ağaçlararasında yeter-
! li boşluklarbırakılmadığını
; \e kesim sonrasında orman
; örtüsünün yeterince temiz-
• lenmediğini anlattı. Orman
• örtüsü üzerinde kalan bu
• maddelerin yangınlara da-
! veti\e çıkardığını vurgula-
î yan Şenol. yanan orman
! alanlarının yüzde 50"sinin
; ya maddi olanaksızlıklar \ a
j da arazi yapısının ve toprak
' dennliğinın uygun olmama-
'• sı nedeniyle ağaçlandınla-
'• madığını söyledi.
! Senol. "Doğal orman
I alanlannı kı/ıleam orman-
; lan dışında ağaçlandırmak
ı neredeyse olanaksız. Kara-
ı çam>esedirormanlan.yan-
! gından sonra kendini yenile-
! yemiyor. Ancak yapraklı
', ağaçîardan oluşan orman-
j larağaçlandınlabüiyor~de-
1
di. Şenol, yanan orman
! alanlarından ağaçlandınla-
1 mavan bölgelenn ya mera-
', lara ya da iskâna açık alan-
', lara dönüştüğünü belirterek
, "Örneğin. İzmiften İstan-
| bul'a doğru geldiğimizde.
• Körfez'i 100 km kat ettiği-
! mizde.sağtaraftakiorman-
! larbirzamanlaryanmışor-
', manlık alanlardır. Şu anda
J buralann yüzde 40*ı yerleş^
me. fabrika ve iskân sahası
olarak kullanılıyor. Yine Di-
lo\ası. Gebze >e Boğaz çe\-
resindeki ormanlar. Ege sa-
hillerindeki ormanlar da is-
kâna açılmış ormanlar. Bu
gerçeği kabul etmekgereki-
yor"dedi. '
Türkiye "de vangırç.cjkma-
mış kızılçam ormani o'lma-
dığını bildiren Şenol. bu or-
manların daha çok sahil ke-
siminde yoğunlaştığına işa-
ret etti.
Şenol. Türkive"deki or-
manlann yüzde 80'inin
yangına hassas bölgelerde
olduğunu kaydederek "Kı-
zılçam ormanları daha çok
sahil kesiminde \e alçak ra-
kımda olduğu için iskâna
açık yerter. Sahildeki iskân
sahaİannın her biri bir za-
manlar kızılçam ormanıydı.
Bu gerçeği kabul etmek ge-
rekiyor" diye konuştu.
Şenol. anayasanın 169.
maddesının "İlim ve fen ba-
kımından orman niteliğini
\irirmiş alanlann. orman sı-
nırlan dışına çıkartılabikce-
ği" yönünde hüküm getirdi-
ğıni belirttı. Şenol. "Bir iş-
te yolsuzluk yapacak olan-
lar. önce bunu anayasal gü-
venceye sokuyorlar** dedi.
Şenol. 1963 yılında Türkiye
yüzölçümünün yüzde 26"sı-
nın ormanlarla kaplı iken.
bugünbuoranın yüzde 18'e
düştüğüne dikkat çekti. Or-
manlann anav asal güvence-
de olmasına karşın giderek
yok olduğuna işaret eden
Şenol. "Demek ki orman
\artığumz 2020 yüında sınra
inecek" diye konuştu.
Beş günde > aklaşık 2 bin hektar ornıanın yandığı Marnıaris semalanna şimdi dumanlar hâkim. (Fotoğraf: CEMALYILMAZ)
MarmaıiskaralarbağladıNI.EMİR BERBER/ÖZCAN
ÖZGl R/LATİF SANSÜR
MARNtARİS/KLŞADASI -Mar-
maris'te geçen cumartesi günü baş-
layan ve 5 günde 2 bin hektann üze-
rinde alanı kül eden yangın. dün sa-
bah kontrol altına alınırken soğutma
çalışmalan sürdürülüyor. Kuşadası
Dilek Yanmadası'ndaki y angının da
kontrol altına ahndığı ve soğutma
çalışması yapıldığı bildirildi.
Orman Bakanı Halit Dağlı, ya-
nan ormanlık alanlann ve zarar gö-
ren vatandaşlann yaralannın kısa sü-
rede sanlacağını söyledi. \'angının
tamamen kontrol altına alındığını ve
soğutma çalışmalannın sürdüğünü
bildirdi. Rüzgâr nedeniyle yangının
kontrol altına alınmasının güçleşti-
ğmi bildiren Dağlı. cumhurbaşkanı-
nın bu sabah Marmaris'e geleceğini
bildirdi.
Gökova Körfezi'nde başlayan
yangına neden olduklan sa\ ı\ la gö-
zaltına alınan 6 DPTtesisleri görev-
lisi. ifadeleri alındıktan sonra ser-
best bırakıldı. Yangını 3 çocuğun çı-
• Yangını 3 çocuğun çıkardığı kuşkulan artarken
Muğla Jandarma Alay Komutanhğı, çocukların
ifadelerinin alınabilmesi için harekete geçti. Daha önce
gözaltına ahnan 6 DPT görevlisi ise serbest bırakıldı.
kardığı kuşkulan artarken Muğla
Jandarma Alay Komutanhğı. çocuk-
ların ifadelerinin alınabilmesi içın
harekete geçti. Jandarma Alay Ko-
mutan Vekilı Binbaşı Mustafa Öz-
türk'ün, dün Jandarma Genel Ko-
mutanlığı'na. Içişleri Bakanlığı'na
yazı yazılarak çocuklann ifadeleri-
nin alınması istemli bir mesaj gön-
derdiği öğrenildi. Mesajda. yangına
tatillerini Gökova DPT tesislerinde
geçiren DPT Müsteşar Yardımcısı
Ya\uz Annsoy'un 11 yaşındaki oğ-
lu A.A. ile DPT Daire' Başkanı Ba-
şak Kayıran ın 11 yaşındaki oğlu
K.K. ve DPT Hukûk Işleri Genel
MüdürüYavuzOzgediz'in ^yaşın-
daki oğlu E.Ö.'nin neden olduğu be-
lirtildi. Lç çocuğun v angının çıktığı
gün saat P.45 sulannda tesislerin
tenis kortlan yakınında mercekle ot
tutuştururlarken görüldükleri v urgu-
landı. Yangına 3 çocuğun neden ol-
duğunun gözaltına alınan 6 DPT gö-
revlisinın ifadeleriyle de kesinleşti-
ği öğrenildi.
Bu arada. Muğla Valisi A. Cemil
Serhadlı. DPT kampı sorumluları.
kamp müdürü ile bırlikte görevlile-
rin "göre\i ihmal" suçundan mahke-
meye \erileceğini açıkladı.
Orman vangmından en çok etki-
lenen Karacasöğüt ve Çamlı kövlü-
leri büyük bir afetin moral çöküntü-
sünü atamadılar. Doğal zenginliğin
yanı sıra yörenin tek geçim kaynağı
olan ancılığı da yok eden orman
yangını. yine yörede çok olan defne
ağaçlannı kül etti. Bu arada turfan-
da sebzecilik de alevler içinde kaldı
v e kurudu. Besi damlannı kaybeden.
an ko\ anlan v anan v e sebzeleri ku-
ruyan köylüler şimdi yaralannın sa-
nlmasını beklivor. Yangında çok sa-
yıda yabandomuzunun da telef ol-
duğu bildiriliyor. Kuşadası Dilek Ya-
rımadası Miİli Park alanında da 5
gündürsüren yangının 1.300 hektar
alanda tamamen kontrol altına ahn-
dığı ve soğutma çalışması yapıldığı
bildirildi. Adana'nın Karaisalı ilçe-
sindeki yaklaşık bin hektarhk orman
alanının kül olduğu 2 yangın tama-
men söndürüldü.
Orman Bölge Müdür Yardımcısı
Orhan Ermişoğlu. Karaisalı ilçesin-
deki Akarca mevkiindeki yangının
önceki gün. Kepez'deki yangının ise
dün tamamen söndüriildüğünü be-
lirterek "Soğutma çalışmalan halen
sürdürülmektedir. Akarca'da 475,
kepe/'dc ise 525 hektar kızüçara, ko-
ru, bozuk koru ve ağaçlandırma sa-
hası tahripoldu" dedi.
İstanbul Haber Servisi'mizin ha-
berine göre. Doğal Hayatı Koruma
Derneği, Aydın'ın Söke ilçesindeki
Dilek Yanmadası Milli Parkı'nın gü-
neyinde. 27-28 temmuz tarihlerinde
yaşanan orman yangınının, çıkarla-
n zedelenen bazı kişiler tarafından
kasten çıkanldığını öne sürdü.
AR4YIŞ
TOKTAM1Ş ATEŞ
Öğrenciler haklı bulundu
Tuvalet cezacısı
oğretmene sürgün
Kandıramayacaksınız
Epeyce önceydi. Sanıyorum "Kocaeli Demokrasi
Platformu"nur\ düzenlediği bir panelde ••Özelleştirme-
yi" tartışıyorduk. Kocaeli Kültür Merkezi'nın büyük
salonu hınca hınç doluydu.
Konuşmacılardan biri. benim de hocam konumun-
da olan emekli bir öğretim üyesiydi. Tüm yaşamı bo-
yunca piyasa ekonomısinin savunuculuğunu yapmış.
fakat dürüst olduğuna inandığım bir ınsandı.
Okurlanm arasında anımsayanlarolacaktır, aynı ko-
nuya o günlerde de değinmiştim. Konuşmaya başla-
yınca kulaklarıma inanamadım. 1980 sonrasında Tür-
kiye ekonomik alanda öyle bir sıçrama yapmış ki tüm
dünya "hayretler içinde kalmış". Dınleyen biri. ada-
mın aydan geldiğini ve Çın'de yaşadığını sanacak...
Daha sonra söz bana gelince, tüm bu söylenenle-
rin doğru olmadığını dıle getırdım ve 1970 ile 1980 ara-
sındaki ekonomik rakamlan vererek 1980-1990 ara-
sındaki rakamlarla karşılaştırdım.
Gerçekten 1970-1980 arasında gerek büyüme hı-
zı, gerek enflasyon oranının düşüklüğü, 1980-1990
arasındaki dönemden çok daha lyiydı. Üstehk Türki-
ye bu dönemde çok daha az dış borç almış (ya da bu-
labilmiş), Kıbrıs Barış Harekâtı'nın ve bunun ardından
gelen ABD ambargosunun çok ağır faturasını ödemış,
terör ve anarşiyle uğraşmıştı. Ayrıca üstüste yaşanan
petrol fiyat artışları ya da şokları öyle noktalara getir-
mişti ki; Türkiye'nın tüm ihracat geürleri. petrol fatu-
rasını ödeyemez olmuştu.
Ve Türkiye'nin o günlennde, anarşı ve teröre rağ-
men demokrasi, tüm kurum ve kurallarıyla olmasa bi-
le, bugünkünden ve özellıkle 1980-1990 arasındaki
dönemden çok daha iyi ışliyordu.
Hükümetler, yoğun bireleştıri bombardımanı veta-
lep yağmuru altında idiler. Şimdi devletımizin en yük-
sek makamında oturan bırinın ıçtenlıkle ıstedığıni san-
dığımız "konuşan Türkiye", hatta "bağıran-çağıran
Türkiye" yaşanıyordu. 1980 sonrasının hükumetleri
ise "dikensizgülbahçesinde" işgörüyorlardı. Ne ba-
sının sesi çıkıyordu, ne üniversıtelerin. Ne sendıkala-
rın sesi çıkıyordu, ne demokratık derneklerın ve mes-
lek örgütlerinin. iktisadı bir sıçrama yapabilmenın tüm
koşullan gerçekten vardı. (Tasvip etsek de etmesek
de...)
Ama beceremediler. Ve 1980-1990 arasmın ekono-
mik göstergeleri, 1970-1980 arasındaki dönemın eko-
nomik göstergelerinin çok gerisinde kaldı. Sonunda
Türk halkının binbir özverıyle ortaya çıkardığı kamu
ekonomik değerleri haraç- mezat satılma noktasına
gelinmişti. Çünkü eldeki kaynaklan. şuna buna peş-
keşçekerektüketmişlerdi. iğrenç ılişkiler içinde tufey-
li bir zengin sınıf yaratmışlardı.
Ben bunları anlatırken salonda büyük tezahürat ol-
du. Ve bizim hoca efendi pılısını pırtısını toplayarak
çekti gitti. Doğrusu üzülmüştüm. Çünkü yaşamımm
her dönemınde "Hocam" dediğim hıçbir insana, as-
la saygısızlık etmedim. Bu belki de öğretmen çocu-
ğu olmamın getirdiği bir alışkanlık ve davranış bıçımiy-
di. Hele birkaç gün sonra bir mide kanaması geçirdı-
ğini duyunca iyice üzüldüm. Hastaneye çiçek gönder-
dim.
Aradan bir süre geçtikten sonra bu hocamızın bir
kitabı yayımlandı. Her şeyi çarpıtarak anlatıyordu.
"Bana tuzak kurdular" diyordu. "Eğeralkış olursa gı-
derim demiştim, ama kendi adamlarını salona doldur-
muşlardı" suçlamasını yapıyordu. Üstelık adımı da
veriyordu. Oysa ki ben, değil salona adamlarımı dol-
durmak, toplantıyı düzenleyenlerden çoğunun adını
bile bilmiyordum. Ben bu hocamızın adını gene de
vermeyeceğim.
Daha önce de değindiğım bir konuyu yeniden gün-
deme getirmemın nedenı, geçenlerde Hürriyet gaze-
tesinin ekonomi sayiasında Kırgızistan'la ılgilı olarak
okuduğum bir yorum oldu.
Bu yorumu yapan arkadaşımız. "Kırgızıstan, Özal'/n
ekonomik politikasını uygulayarak enflasyonu yüzde
30'un altına çekti" diyor ve Turgut Özal'a bir çıçek
gönderiyordu.
Bu insanlar herhalde, "Biryalanı kırk kez soylerse-
niz inanılır" diye düşünüyorlar. Türkiye'nin gerçekten
karanlık ve zorlu bir dönemıni. güllük gülistanhk ola-
rak yutturmaya çalışıyorlar. Toplumların hafızaları da
çok zayıf. O günleri yaşayanlar bile inanabilıyor. Hele
o günleri yaşamamış gençlerimizi bu yalanlardan na-
sıl koruyacağız?
Geçenlerde bir televizyon programında, Turgut
Özal'ın diktatör olduğunu dile getirmem. dığer ko-
nuşmacıların itirazlarıyia karşılandı. Biri. "Diktatör
Franco gibı, Salazar gibi olur. Ozal onlara benzıyor
muydu" dedi, öbürü "O dönemde güzel şeylerde ya-
pıldı" diye itirazetti.
Aday listelerını ayağında pijaması. sırtmda atletıyle
evinde belirleyen, istediği yasaları ıstedığı gıbı Mec-
lis'ten geçiren, tüm bakanlarının ıstifa mektuplan ce-
binde dolaşan Özal, diktatör değilse. herhalde dık-
tatörlüğü yeniden tanımlamak gerekir. Ama elbette
tüm diktatörler biribirine benzemez ve elbette dıkta-
törlerin dönemlerınde de iyi şeyler yapılabilır.
EğerTürkiye'de içinde bulunduğumuz zor koşullar-
dan kurtulmak istiyorsak, bu durumlara nasıl geldiğı-
mizi iyi teşhis etmek durumundayız. Şimdi Marma-
ris'te yaşayan emekli general ve onun sağ koiu olan
Özal konusunda bu toplumu kandırmalarına ızin ver-
memeliyiz.
ADANA (Cumhurhet
Güney İlleri Bürosu) -
Kent merkezındeki
Abdürralıım Gızer
Ortaokulu'nda
*y aramazlık > aptıklan"
gerekçesıy le üç öğrenciye
"ruvalet cezası" veren
Müdür ^•ardımcısı Osman
Özarslan "suçlu" bulundu.
Millı Eğıtım
Müdürlüğü'nden bir
\etkili, cezacı öğretmenin
başka bir okulda
görev lendirıleceğini
söyledi.
Okulların tatıl olmasına
bir hafta kala birbırıyle
tartışan üç öğrencıvı
'"ruvalette üç kez tutarak
cezalandıran" Abdürrahım
Gızer Ortaokulu Müdür
Yardımcisı Osman
Özarslan'la ılgilı olarak
başlatılan soruşturma
tamamlandı. Olayın
gazetemizde ">aramaz
öğrencive tuvalet cezası"
başlığış la yer almasının
ardından çeşitli kıtle
örgütlerı. CHP\eDSP'lı
vönetıciler. valıhk
nezdınde gırışimlerde
bulunarak "çağdışı ceza"va
dikkat çekmışlerdı.
Öğrenci \elilerinden
öğTetmen Sinan
Özkanoğlu'nun. ceza
gören öğrenct C.O.'nün
Cumhunyet'te yer alan
açıklamalannın ardından
Adana Milli Eğitim
Müdürü Abdurrahman
Yıldız'ın talınıatıvla
soruşturma başlatılmış ve
ıki müfettiş
görev lendirilmiştı.
Kiılli Eğitim
Müdürlüğü'nden üst
düzey bir yetkılı.
müfettışjerın hazırladığı
rapora göre "tuvalette
tutma cezası verildiğinin
kesinleştiğini" sövledi.
Öğrenci velısınin şikâvetçı
olmamasının göz önünde
tutulduğunu. bu yüzden
cezacı oğretmene "kınama
cezası" verıldığını belırten
yetkilı. "21. vüzyıla
girerken öğrenciyi bu
kafayla cezalandıran bir
idarecinin tutumu çok
yanlış" diye konuştu.
Eğitim ağırlıklı konvansiyon
Amaç, can ve ıııal
güvenliği saglaınak
Uyuşturucuyla mücadele kampanyası
İstanbul Haber Senisi- Gençlerı
uvuşturucudan korumak içın kampan-
ya başlatıldı. Bakırköy Rııh \e Sinir
Hastalıklan Hastanesi Başhekımi Doç.
Dr. ArifVerimli. uyuşturucunun varat-
tığı büvük para piyasasına karşı bir
"sevgivevkdansavas.r verdiklerini be-
lirnı.
Yeşilköy Rotary Kulüp. uyuşturucu-
ya karşı başlattığı kampany av ı dün Ba-
sın Müzesi'nde düzenlediği toplantıy-
la tanıttı. Toplantıya katılan yetkililer.
uyuşturucu ile mücadelede halkın bil-
gilendirilmesinin önemini vurguladı-
lar. istanbul Etnmyet Müdürlüğü Nar-
kotık Şube Müdür Yardımcısı Mutlu
Çelik. uyuşturucunun kullanım ve sa-
tış vaşının giderek 1 l'e kadar düşme-
si sonucunda şubeye bağlı Gençlik
Ekipleri kurulduğunu kay dederek, mü-
cadelede en önemli rolü polisin değil.
medyanın ovnadığını açıkladı. \"eşil-
köy Rotary Kulübü Başkanı Dr. Birsen
Gö'k) iğit ve eskı başkan Ahmet Anabo-
lu da özellikle anne-babalar \e öğret-
menlerin bilgilendirilmesinin en
önemli adım olduğunu belirterek. Uı-
lübün hazırladığı enformasyon kitapçı-
ğını tanıttılar. Uyuşturuculann türlen.
etkileri. bağımlıİık ve alınabilecek ön-
lemler hakkında geniş bilgi içeren
"Uyuşturucu KuHanmadan Büyü-
me'k" adlı kitapçıkta, özellikle anne-
babalann çocukları ile sağlıklı bir ile-
tışım kurmalan. onlara uyuşturucuya
"ha\ır" diyebilmeyi öğretmeleri tav-
siye ediliyor. Kitapçıkta aynca, uyuş-
turucunun her çeşidinin insan vücu-
dunda tahribat yaptığı \ e gençlerin me-
rakının dizginlenmesi gerektiğı uyan-
lannın yanı sırabağımlılarve vakınla-
n için başv uru adresleri ver alıvor. Ki-
tapçıkta. uyuşturucu bağımlılarının.
0216/4184343 numaralı telefona baş-
vurabilecekleri belirtıldi.
İstanbul Haber Servisi -
Denizciler. denizlerde can
ve mal güvenliğını arttımıak
ve çev re kırlıliğıni en aza ın-
dirmeyı amaçlayan Denizci
Yetıştiıme Belgelendırme v e
Vardıya Tutma Esasları
(STC W ı Konv ansiyonu' nun
bir an önce yürürlüğe girme-
sinı istediler. Denızcılık
Müsteşarı Prof. Dr. Reşat
Özkan. bu konvansıvonda
eğitimın ağırlıklı olduğunu
belirterek "Denîzlerdeki ka-
zalann yüzde 80"i insan ha-
tasından oluyor. Bu yüzden
eğitim çok önemli" dedı.
Her türlü denız kazalan-
nın azaltılması, kazalarda
canlı kalabilme. kurtarma.
hasar v e kav ıpları önleme gi-
bı konularda denizcılerın
eğıtimi ile denizcilık sektö-
rünün verımının arttınlması
amacıyla "STCVV Semine-
ri" yapıldı. Türk Denız Eaı-
timVakfı(TÜDE\')\eDe
niz Ticaıet OdaM tarafındaı
düzenlenenvedüıı Denız Tı
caret OdaM'nda vapılan se
mınere katılan Denızcıl^
Müsteşarı Reşat Özkan. car
\e mal güvenliğının sağlan-
maM ile çevrenin korunma-
sından müste^arlığın >orum-
lu olduğunu belıntı Deniz-
lerde mevdana gelen kaza-
lann yüzde SO'ıne insan fak-
törünün neden olduğunu
kaydeden Özkan. "Bu ne-
denle denizcilerin eğitimi çok
önemli. Ancak bu eğitim ro-
botlaştırılmamaiı. Ani ola-
rak ortaşa çıkabilecek deği-
şiklikler konusunda da per-
sonel bilinçlendirilnıeli" de-
di.
Denizcılığın bugün oldu-
ğu konuma gelmesinde ulus-
lararası faalıyetlerın önemı-
ııe dikkat çeken Özkjıı. bu-
nun yanındj kendı sektörü-
müzü koru\acak birtakım
kuralların konulınası gerek-
tıâinı söy ledı.
•"TL'DEY Başkanı FeritBi-
ren. STC\V Kon\aıisi\o-
nu'nıı.~uluslararası sularda
sefer \ apan «ienıilerdt' deniz-
cilerin belli standartlarda.
İHİIi kapsamda cğitilııu'sini
öngören \e çevrenin kııruıı-
masını sağlavan belgt" ola-
rak açıkladı.