Katalog

CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı OrhanErinçO Genel Ya\ın Koordınatorü: Hikmet Çetinkaya • Yazıişlerı Müdurlen: fbrabim Yıldız (Sorumlu), DinçTayanç # Haber Merkezı Miidünr Hakan Kara # Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danıjoğlu # Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Şülent kı/anlık 9 Kültur Handan Şenköken # Spor .Abdüjkadir Yücefman 9 Makaleler Sanıi karaören • Duzeltme Abdullah Yazıcı • Fotoeraf Erdoğan Köseoğlu • Bıleı-Belge Edibe Bugra • Yurt Haberlen Mefamet Faraç Ya\m Kurulu. Ilhan Selçuk ı Ba^Lın), Orhan Erinı;. Oktav Kurtböke. Hikmel Çetinka> a. Şükrao Soner. Ergun Balcı. Diırç Ta\anç. Ibrahim V ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba>. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 0 Haber Müdüru Doğan AkınAtatürkBuhanNo 125.Kat4, Bakanl klar-Ankara Tel 4195020 (7 haı). Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık. H. Zı\a BK 1352 S 2'3 Tel. 4411220, Faks 4419117 0 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inonu Cd 119 S No 1 Kat 1. Tel 3522550. Faks. 3522570 Muessese Mûdurü Erol Erkut 9 Koorduıatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe. Bülent Yener 9 ldare Höseyiıı Gürer 9 tşletme Onder Çelik 9 Bılgı-Işlem. Nail Inal 9 Bılgısayar Sıstem Mürûvet Çiler MEDVA C: • Yonetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınaıor Reha Işıtman 0 Genel Mudur Vardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513846<Wl.Faki 5118466 Vatımlatan \t Basan: VemGun Haber Aıansı. Ba^ın \e YayıncılıK. \ Ş Tiiocağ'ı Cad 3 1 - 41 CaŞaloilu 34334 Isl PK 246 Istanbul Tel (0 21215i:o505(;ohatıFaksıo:i2i5i38595 1 AĞL'STOS 1996 Imsak-4.08 Güneş: 5.53 Öğle. 13.18 Ikindi: 17.10 Aksam: 20.28 Yatsı: 22.05 BM Çocuklara Yardım Fonu'nun raporuna göre ülkemizde kız çocuklannın yüzde 29'u okula gönderilmiyor Türkiye, ktzlarmı okutmuyor Faruk Saraç'ta yaz indirimi • Haber M«rkezi - Erkek modasının »ncülerinden Faruk Saraç ilkkezindırim uyguluyor. 1 ağustos perşembe gûnü başlayacak ve ~\az kolsksıvonu"nun riim ürünlennı kapsayacak indınmli sanşlar. 3 1 ağustos tarıfııne kadar Kadıkö> Bahanve, Caddebostan ve Svvıssotel'dekı mağazalarırda sürecek. Özel yetenek sınavı başvuruları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Öğrencı Seçme ve Yerleştirıne Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılacak merkezi özel yetenek sınavı içın başvunılar buaün başlıyor. ÖSYM Baskam Prof. Dr. Eres Söylemez. yazilı açıklamasında. l'996-1997 öğretim yılında Atatürk, Ercıyes, Gazi, Inönü. Kahramanmaraş Siitçü Imam. Marmara ve Yüzüncü Yı! üniversıtelennın beden eğıtımı ve spor. müzik ve resım bölümleri ıçın özel yetenek sına\ ı başvurulannın 1-15 ağustos günlen arasında alınacağını bıldırdi. Toprak konferansı • Haber Merkezi - Uluslararası Toprak Konuşma Organızasyonunun (ISCO) 9. konferansı 26-30 ağustos tarihlen arasında Almanya'da toplanacak. Alman devlet kuruluşlan tarafından organize edilen edilecek konferansa 900 bilim adamı ve temsilcinın katılması bekleniyor, 'Asıl sorun fikip öziiplülendir' • A.\KARA (Cumhuriyet Bürosu) * Başbakanlık Başdanışmanı ve Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Faruk Öztemur. üretmemenın en büyük özür olduğunu belırterek "Ister görme özürlü. ister ortopedik özürlü, ister zihinsel engelli olsun, asıl problem fikir özürlülerdir. Eğer ınsan sevmiyor. üretmıvorsa özürlüdür" dedi. Ankara Saray Bakım ve Rehabılitasyon Merkezi'ndeki eğıtim kursunu tamamlayan yetışkin görme özürlülere sertıfıkalarınm verildiği törende konuşan Öztemur. amaçlarının özüriülere ıstihdam alanlan açılmasını sağlamak olduğunu bildirdi. Bavul ticaretine sınıplama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rusv a 'da bavul ticaretine bazı sınırlamalar getiren kararlar bugün vürürlüğe girerken Turizm Bakanı Bahattin Yücel. Lalelı esnafıvla görüşecek. Rus hükümeti. 30 mılyona yakın vatandaşının Türkıye, Çin. Bırleşık Arap Emırlıkleri. Polonya ve Güney Kore ıle yaptığı bavul ticaretine smırlamalar kovdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), ilkokul çağındakı Türk kızlannın yüzde 29'unun okula gönderilmediğini belirtirken, aynı ora- nın şeriat rejimiyle yönetilen tran'da yüzde 7 olduğunu vurguladı. Aynı sı- ralamada Türkiye; Birleşik Arap Emir- likJeri, Ürdün, Libya, Tunus. Suriye. Cezayir, Mısır, Irak ve Umman'ın da gerisinde kaldı. UNICEF'in yayımladığı "Uluslann Gelişmesi 19%" raporunda, çocukla- nn sağlık, beslenme ve eğitım alanla- nnda bugün ne durumda olduklannı ortaya koyan istatistiklere yer verildi. Gebelik ve doğumla ilgili nedenleryü- zünden meydana gelen varalanma ve sakatlıkların dünyada en çok ihmal edilen sağlık sorunu olduğunun belır- tildiği raporda, her yıl 15 milyon ka- dının "anne hastalıklanna" maruz kal- dığı kaydedildi. Raporda. şu unsurla- ra yer verildi: Kadınlar: Türkiye"de her 100 bin canlı doğumda 180 kadın yaşamını yı- tiriyor. Türkiye'nin içindebulunduğu Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesin- de anne ölüm ortalaması 300 iken. Av- rupa ortalaması sadece 36. Türkiye, böl- gesinde Tunus, Mısır, Cezayir, Ürdün. Suudi Arabistan ve Iran gibi ülkelerin arkasında yer aldı. Anne ölümlerinin en yoğun yasandığı ülke olan Sierra Le- • UNICEF raporuna göre Türkiye'de her 100 bin canlı doğumda 180 kadın yaşamını yitiriyor. Anne ölümlerinin en az yasandığı ülkeler Norveç, îsviçre ve Kanada (100 bin doğumda 6) olarak saptandı. one'de her 100 bin doğumda 1800 ka- dın ölürken, anne ölümlerinin en az ya- sandığı ülkeler Norveç. Îsviçre ve Ka- nada (100 bin doğumda 6) olarak sap- tandı. Şilili çocuklar iyi besleniyor Beslenme: UNICEF'e göre, Türki- ye'dekı çocuklann yüzde 10"u yeter- siz besleniyor. Tüm dünyada yakla- şık 174 milvon çocuğun yetersız bes- lendiği kaydediliyor. Türkiye'nin; ay- nı bölgede bulunan Cezayir. Mısır. Ür- dün ve Fas gibi ülkelerden gen kaldı- ğı belırtilirken, 5 yıldır uluslararası ambargoya hedef olan Irak'ta yetersiz beslenme oranının yüzde 12 olması dikkat çekti. Bangladeş'te çocuklann yüzde 67'si yetersiz beslendiği kaydedildi. Dünya- da en iyi beslenen çocuklann Şilili ol- duğu: bu ülkedeki çocuklann yüzde 99'unun yeterli beslendiği saptandı. Eğitim: Türkiye'de ilkokul çağında olup da okula gitmeyen kız çocukla- nntn oranının yüzde 29 olduğu kayde- dildi. Türkiye'nin, bölgesindeki ortala- manın vüzde 22 olduğu göz önünde bu- lundurulduğunda, bu rakamın işaret ettiğı olumsuz tablo ortaya çıkıyor. Birleşik Arap Emirlıkleri'nde (BAE) hemen hemen tüm kız çocuklan ilko- kula giderken, şeriat hükümleri ile yö- netilen Iran'da okula gitmeyen kız ço- cuğu oranının sadece yüzde 7 olması dikkat çekti. Suriye ve Irak gibi kom- şulanndan geri durumda bulunan Tür- kiye, Suudi Arabistan (yüzde 43) ve Ye- men'ın (yüzde 65) önünde bulunuyor. Raporda, Türkı>e'nin de içinde de- ğerlendirildiğı "Ortadoğu ve Kuzey Afrika" bölgesindeki ülkelerde ilko- kul çağındaki kız çocuklannın okula gitmeme oranlan şöyle sıralandı: "BAE-yüzde 1; Urdün-yüzde3; Lib- ya-yüzde 4; Tunus-yüzde 5; Iran-yüz- de 7; Suriye-yüzde 9; Ceza>ir-\iizde 11; Mısır-yüzde 18; Irak-jüzde 26; Um- man-yüzde 28; Türkiye-> iizde 29; Su- udi Arabistan-vüzde 43; Fas-yiizde 55; Yemen-yüzde 65."Afrıka'da Botsvva- na, Asya'daJaponya ve Singapur, Ame- rika kıtasında Küba. Jamaika ve ABD ıle Avrupa'da Portekiz'de bütün kız çocukian ilkokula gidiyor. Ege'deki sakallı, silahlı 'tatilciler' SERDAR KJZIK İZMİR- Çeşme Yanma- dası'nın ucunda. Karareis Çifliği'nden sonra Ege'nin güzel koylanndan biri. \ürdal Bakan ve arkada- şı Semih Clkem, eşı ve ço- cuklanyla birlikte günübir- lik tatil için koya ıniyor. Kahvaltı hazırlıklan sü- rerken ardı ardına patlayan silah sesleri doğanın ses- sızliğini yırtıyor. Yurdal Bey, çevreyi araştırırken uzakta beliren elleri pom- palı rüfekli, sakallı üç kişı- den genç olanı bağınyor: "tçinizden en yaşlısı bu- raya gelsin..." Korkuyla birlikte şaşkın- lık sürerken Yurdal Bey. "Sizgelin" dıyor. Yanıt, or- tadaki anlaşılmazlığı gider- mek için ipucu niteliğinde: "İnancımıza uymaz, si- zin yanuıızda çıplak kadın- lar var_" Ortamın gergınliği. ço- cuklann gözyaşlan ve kor- kulanyla büyüyor. Günü- bırlik tatilin tadı böylece daha ilk adımda bozuluyor. Çocuklar babalannı çekiş- tiriyor.^Hadi gjdelim" di- ye. Yurdal Bey durumu ka- bullenemiyor ve arkadaşıy- la birlikte kendisini çağı- ranlann vanına eıdivor. 'İlkbizgeldik' Sakallılar söze, "Buraya ilk biz geidik. Çekip gidin" demekle başlıyorlar. Genç sakallı, uzakta. agaçlann altında karanlık gölgeleri işaret ederek "ailemiz var" diyor. Yurdal Bey, hem on- lann hem kendilerinin de- nizden birlikte yararlana- bileceklerini, kimseye zarar- lı olmadıklannı anlatıyor. Tartışmanın uzaması üze- rine Yurdal Bey ve berabe- rindekiler koydan aynlıyor- lar. Yakındaki Küçükbah- çe Jandarma Karakolu'na başvuruyor Yurdal Bey. Ka- rakol Komutanı Nihat Ta- tar'a durumu anlatıyor. Ta- tar, konuyu incelemek üze- re şıkâyetçilerle birlikte ko- ya gıdi>or. 5'er metmi alan pompalı iki otomatik tüfek- le bır av tüfeğını ortaya çı- kanyorjandarmalar. Av tü- feğinın tezkeresı olmadığı anlaşılıyor. Sakallı genç. fa- turayı göstererek rüfeği ye- ni aldığını söylüyor. Komu- tan soruyor: "Ni>e sağa sola ateş edi- yorsunuz? Niye vatandaş- lan rahatsız edrvorsunuz?" Yanıtlar ilginç. Tüfekler avlanmak içinmiş. Denizde ördek görmüşler, ateş et- mışler. Öyle, kimseyi kor- kutmak gibi bir amaçlan yokmuş. Çevrede yılan, çi- yan olurmuş. Önlem olsun diye yanlanna almışlar tü- feklen. Kimlilderi alınıvor Tatar. sakallılann kim- liklerini alıyor, koyu terk ederken geri vermek üzere. Kimsenın kimseyi engelle- yemeyeceğini, özgüriüğünü kısıtlayamayacağını söylü- yor. Sakallılardan Can Ev- düzen, işadamı olduğunu vurguluyor bu arada, hatı- n sayılı dostlan olduğunu anımsatırken... Yurdal Bey, bu görüşme- yi şöyle aktanyor: "Adam- İar hem suçlu hem de aba altından sopa gösteriyor." Komutan Tatar. sakallıla- n uyararak koydan a>nlıyor. Yurdal Bey ve yakınlanna korkmadan koyda kalabi- leceklenni söylüyor. ikijan- darmayı bölgede görev len- dırirken... Yurdal Bey ve yakınlan korkmamışlar, ancak bu tat- sız gelişmelerden sonra ta- til yapmayı anlamsız bula- rak koydan aynlmışlar. Salı günü yaşanan bu ola- yın ardından dün Karakol Komutanı Nihat Tatar'ı ara- dık. Konuyu aktardı, gerek- li uyanlan yaptığını, kendi- sinin görevde olduğu bir anda, söz konusu kişilerin karakola gelerek kimlikle- rini gen aldıklannı ve böl- geden aynldıklannı belirt- ti. T Biletsizyolcular 15 kişinin ölümüne neden oldu Güney Afrikanın Tembisa kasaba- sındatd tren istasvonunda çah^an gü- venlik görev lilerinin, trende birkaç biletsiz yolcu yakalaması sonucu ÇH kan katgada 15 kişi öldti. 42 kişi ise varalandı. Görgü tanıklan ve dok- toriar. kimi ölüm ve varalanma va- kalannui güvenük görev lilerinin etekt- rikli copla saldırması sonucu nıe\ da- na geldiğini İKİirttiler.Buna karşılık poUs sözcüsü Kanıal Shrvanan ise^ü- venlik göre\ lüerinin, bilct ku> ruğun- daki kalabalık tarafından kışkırtıl- dığını ve elektrikli cop kullanmaya mecburedildiklerinibeiirttL Birokul- da öğretmenlikj apan ve adını Sünon olarak veren bir kişi ise çocuk ve ve vetişkinlerden oluşan bir grubun tre- ne doğru koştuğunu. görevlilerin de onlan elektrikli coplarla korkuttu- ğunu bildirdi. Halk, güvenlik görev- lilerini. trende biletsiz sevahat eden yol- culara, aşırı güç uvgulamakla suç- larken, Metro Demir>olu Şirketi'nin sözcüsü Mike Khumalo, bu olayın görev lilerve halkarasındaki bir yan- lış anlamadan kaynaklandığını açık- ladı.(Fotoğraflar: REUTER) Kampanya süresi iki ayı gecmeyecek Promosyon yasağı TBMM'den geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sü- relı yayın kuruîuşlannca, "k/tap,dtl rgian- siklopedi, afış. bav rak, poster, sözlü veya görüntüiü manvetik bant veya oprik disk" gibi kültürel ürünler dışında. mal veya hızmetlere yönelık promosyon yapılma- sını yasaklayan yasa tasansı, dün TBMM Genel K.uruİu'nda kabul edılerek yasalaş- tı. Yasaya göre. promosyona konu mal ve hizmetın piyasa degeri, tüketicının kam- panya süresince süreli yayını satın almak için ödedığı toplam bedelın yüzde 50'sı- nı, bu kampanyalann süresi de 2 ayı ge- çemeyecek. Muhalefetpartilerinın, tüke- ticının mağduredılmemesı için başlayan kampanyalann 6 ay içinde tamamlanma- sı ve katkı payı alınan kampanyalarda ise süre sının konmamasına ilişkin değişik- lik önergeleri reddedildi. Sanayı ve Tıca- ret Bakanı Valım Erez, yasanın tüketicı- nın lehıne olduğunu belırterek "Kap ka- cak, tencerevle basın özgürlüğiinün ilgisi yok"dedı. Tüketıcinın Korunması Hakkında Ya- sa'nın bazı maddelerınde değışıklık ön- gören yasa ıle "Süreli yayın kuruîuşlann- ca düzenlenen ve ikinci bir iiriin \erilnie- sinin taahhüt edildiği kampanyalarda ki- tap. dergü ansiklopedu sözlü veva görün- tüiü kasct gibi süreli vayıncılık amaçlan- na aykın olmavan kültürel ürünler dışın- da hiçbir ınal ya da hiznıetin taahhüdü ve dağıtımı yapdama7" hükmü getınldı Yasaya avkırı davranan kuruluşlara. 500 mılyon İıra para cezası verilecek. Ya- sayı ihlal eden kuruluş, Türkiye genelin- de yayın yapıvorsa bu ceza 20 katı (10 mil- yar İıra) olarak uygulanacak. Sanayi Ba- kanlığf nın, yasaya aykın yayının durdu- rulmasını isteyebılmesı ve buna aykın davranılması halinde ise her sayı ıçın ay- nca 1 mılyar lira para cezası uygulanma- sı dahükme bağlandı. Bakanlık, ayncaya- saya aykın kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü yaymın durdurulması ıs- temiyle tüketici mahkemesıne başvurabı- lecek. Genel kurulda. tasarı görüşülürken RP'nın verdiğı bır önerge ıle tasanda. promosyon ürününün değennın, tüketici- nın kampanya süresince süreli yayını sa- tın almak ıçın ödeyeceği toplam bedelın yüzde 20'sinı geçemeyeceğine ilişkin hü- küm değiştırilerek bu oran yüzde 50'ye çıkarıldı. Göriişmeler sırasında ANAP, DSP ve CHP yogun engelleme yaparken verilen çeşitli degişiklık önergelen redde- dildi. ANAP. DSP ve CHP'nin promos- yon yasasının iptali ıçin Anayasa Mahke- mesı'ne başvurmaları bekleniyor. Pro- mosyona sınırlama getiren yasanın gö- rüşmelen sırasında, bazı basın kuruluşla- rmın Meclis'te kulıs yaptıklan öğrenildı. Hümyet ve Mıllıyet gazetelerini çıkaran Doğan Grubu'nun ellennde bulunan stok- lan eritebilmek için kendılerine süre ve- nlmesini ıstedıgı ve yasanın 6 ay sonra yü- rürlüğe gırmesı içın kulıs yaptığı belırtıl- dı. Akşam gazetesmın sahibi Mehmet AM Ibcak tarafından kaleme alındığı belırtı- len bır mektup da kulıslerde mılletvekil- lerıne dağıtıldı. Mektupta, mılletvekılle- nnden, bu yasa ıle küçük basın kuruluş- lannın büyük darbe yıyeceğı ve kampan- yalannın gündeme gelecegı vurgulana- rak yasaya karşı çıkmalan ıstenıldı. TBMM Genel Kurulu'nda muhalefe- tin karşı çıktıgı yasa üzennde söz alan DSP Istanbul Mıllervekılı AhmetTan, 21 yıllık gazetecı olarak yüklü miktarda pro- mosyona karşı olduğunu belırterek "Ama bunlann düzenlenmesi baska mesele, bu- nun baska amaçlan gizlemek için yapü- ması başka mesele" dedı. CHP Ankara Mıllervekılı YılmazAteş. "promosyonası- nırlama" adı altında basının su^turulmak ıstenıldığını savunarak "Basın,ikiliderin yolsuziuklannı ortaya çıkardığı için şim- di tedbiıierie karşı karşıya bırakılıvor" dedi. ANAP Ankara Mıİletvekılı frfan Köksalan. bu yasanm tümüyle basına san- süre yönelık olduğunu ıleri sürerken DYP Denızlı Milletvekılı HalukMüftüler. "Ba- sına sansür getiren vttk, her gün yaap çi- ziyorlar" görüşünü dıle getırdı. Tasan görüşülürken söz alan DSP Grup Başkanvekılı MümtazSoysai, yüksek pa- ra cezalan ve bakanlıga tanınan yetkileri eleştınrken "Bu, basını vıldırma, gözda- ğı yasasKÜr. Kimse ' Basın tencere. tava dagıtsm" demiyor. Ancak. düşünce özgür- lüğüne dolaylı tehdit söz konusu. Fikirler ifade edilmezse silahlar kunuşur. Biz bu cumhuriyeti sokakta bulnıadık, size yut- turmayız. Bu uvgulamalar 60 öncesini ha- hriahyor" dedi. RP Ankara Mılietvekıli Hasan HüseyinCeylan ın "Bize kimse 27 .Mayıs'ıalktşlatamaz" sözlerı protestolar- la karşılaştı. Soysal, yenıden kursüye çı- karak "27 Mayis'ısavunmak ayıp değiL Ben '60döneminiandırıyor' dedim.Ozaman da Meclis'te insanJarrahat konuşanu.vor- du,tahkikatkomjsvonlankurulmuştu" de- di. Sanayı ve Tıcaret Bakanı Yalım Erez, tasannm kabul edılmesinden sonra yap- tığı teşekkür konuşmasında. "Aptesimiz- den şüphemiz yoktur. Biz başkalannm hakkını korumak için değil. tükericiyi ko- rumak için bu yasav ı çıkardık. Kap kâcak- la. tav ay la. tencerey le basın özgürtüğünün ilgisini anlayabilmiş degilim" dedı. 3-4 ağustosta gerçekleştirecekleri eyleme nükleer enerjiyi savunanlan da bekliyorlar Nükleer karşıtlarından Akkuyu çağrısı ÜMİTOTAN İZMİR- Akkuyu'da 3-4 ağustosta yapılacak Nükleer Karşıtı Şenlik, "nükleersever" Çevre Bakanı Ziyaattin Tokar'a karşı gövde gösteri- sine dönüştürülecek. Çevre Bakanı, çevrecile- re, "Etkinliği bir-kaç gün ertelerseniz ben de ka- hlabilirim" mesajı gönderdi. Ancak nükleer karşıtlan bu teklifi kabul etmedi. Kemerköy, Yatağan ve Yeniköy termik sant- rallannın kapatılmasını gündeme getiren mah- keme karannın ardından. Enerji Bakanlığı nük- leer santral dayarma atağı başlatırken nükleer karşıtlan, çevreciler iki günlük etkinlikle "nük- leere hayır" diyecekler. Güney Kore firması Karei'nin Akkuyu Nükleer Santralı için hazır- ladığı Müşavirlik Hizmetleri Raporu'nu TE- AŞ'a sunmasıyla teknik işlemlere hız verildi. SOS Akdeniz Derneği Sözcüsü AylinGençoğ- lu. Günev Kore firmalannın özellikle Kanada- •Çevre Bakanı Ziyaattin Tokar, Nükleer Karşıtı Şenliği düzenleyenlere 'Eylemi erteleyin, ben de geleyim' mesajı yolladı; çevreciler hazırhklar tamamlandığı için kabul etmedi. Candu bağlantılı olduklannı. doğal olarak da hazırladıklan raporun Candu'ya yarayacağını söyledi. Mesut Ydmaz'ın başbakanlığı dönemin- de nükleer santral gündeminin Almanya'ya kaydığını. bu nedenle bir duraklama dönemı ya- şandığını belirten Gençoğlu, "Tansu Çiller o- layı yeniden alevlendirdi. Necmettin Erbakan da atom bombası istivor. Bunu Çevre Bakanı ağ- zından kaçırnııştı. Bilivorsunuz, Candu'nun en önemli özelliği. reaktörierinden atom bombası vapmanuı mümkün olması" dedi. Ancak. Candu reaktörlerinin ideal olarak botnba imalinde kullanılan seviyede plüton- yum üretebilmeye uygun olması Türkiye'nin Ak- kuyıı'ya nükleer santral kurmakla hemen atom bombası edinebileceğini göstermiyor. Bu ko- nuya açıklık getirirken nükleer fizik Profesö- rü Tolga Varman şöy le konuşur "Atom bombası teknolojisi, anahtan iizerin- de nükleer santral satın alarak hiç mi hiç edini- lemez. Nasıl ki otomobil teknolojisi de anahtar teslimi otomobil alarak edinilemezse." Hedef, Çe\Te Bakanı Enerji teknolojisiy le ilgili bilgı eksikliği. nük- leer ve termik santrallar aynmı konusunda kır- dığı potlarla dikkat çeken ilk nükJeerci Çevre Bakanı Ziyaattin Tokar. bu yılkı nükleer karşı- tı şenliğin odak noktasını oluşturuyor. Cumhu- riyet "te yayımlanan "ÇevTeBakanıÇevTeden Bi- hâber" habennin ardından çev recileri arayan ba- kanın basın dantşmanı Seyjit Aydoğan. gönül- lü kuruluşlarla işbirliği istedi. Aydoğan çevre- cilerdenbirdericadabulundu: "3-4 ağustosta- ki eyieminize sav uı bakan da çok katdmak. siz- lerie birarada ounak istivor. Ancak o günlerde Ankara'dan aynlması mümkün değil. Eğer Ak- kuyu programını ertelerseniz bakan da katıla- bilîr." Çevreciler ve nükleer karşıtlan tüm hazır- lıklann tamamlandığını, bunun mümkün ol- madığı yanıtı verdiler. Akkuyu Sürekli Eylem Kurulu da hazırladığı çağn metnini kamuoyu- na açıkladı. Sanatçı ve bilim adamlannın da şenliğe destek vermelerinin istendiği çağnda şöy- le denıldı: "Sanatın içine tükürülerek gflinen bu noktada REFAHYOL hükümeti kurulur kurulmaz yaptığı açıklamalaria faizci, rantçu dı- şa bağımlı, çürümüş, rüşvetçi sistemin taliplisi olduğunu belli etmiştir. Sozii olan, nükleer ener- jiye karşı olan ya da savunan herkesi Akkuyu 'da beküvoruz." RASGELE//?J/F ERTEM Bodrum'a indik, torbaya girdik. Ne olacak şimdi? Haydi gözü köretmeden noktalan koyalım. Bod- rum'a indik. Torba'ya girdik. Kentimız, tatil köyü- müz. Bodrum'dan. torbadan çıkmanın en kolay yolu. Tekne gezileri. Denizden daha açık gözüküyor. In- sanın yüreğı yanıyor. Bodrum çevresi. Adalar, ya- nmadalar. Yanmış, yakılmış kapkara karanyor. Bod- rum, bodrum olmak üzere... Yanıklar arasında beyaz Bodrum tipi evler yük- seliyor. Kooperatifçiler, devremülkçüler. Kara toprak, ak evler. Zıtlık nasıl da batıyor. In- sanı yakıyor. Kapkara-Akapak... Kucak kucağa. Yeşılle beyaz kucaklaşamaz mıydı? Torba'nın kumaşı henüz yeşil. Deniz mavi, tepe- ler yeşil. Akşam saatlerınde, seyrine doyum olmu- yor. Yine bir akşam saatıydi. Güneş tüm güzelliğiyle Yurt Edinemedik Anadolu'yu iniyordu. Ortalığı bir kara duman bürüdü. Tam kar- şımızdaki yeşil tepe. Yanıyordu yanıyordu. Torba'nın da yeşil kumaşı karanyordu. Dikkatsız birisi. Bir sigara attı gitti. Kuvvetli esen rüzgârın da etkisi. Ateş birden büyüdü. Gökyüzü- nü yalamaya başladı. Yangın! "Ne sigarası" dedi yanımdaki. "Otel motelyap- mak ıstiyorlardı. Birkaç yıldır uğraşıyorlardı. Gele- cek yıl görürsün. Kara toprağın içinden. Ak evler yükselir. Bu işin usulü böyledir..." Demek Bodrum yöresi de böyle kararmıştı. Ak mantarlar yükseltmek için tutulan bir yoldu. Canım sıkıldı. Köy dar gelmeye başladı. Sabahı zor yap- tım. Gazetelerı aldım. Bu kez dünyam daraldı. Akdeniz, Ege boylan yanıyordu. Arazi mafyası yi- ne ış başındaydı. Artık biliniyordu. Yangınların yüz- de 90*ı arazi mafyasının işiydı. Kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Arazi maf- yasını biz çağırdık. Siyah iktidariar. Orman suçlu- lannın cezaları af dışındaydı. Af kapsamına aldık. Cezalannı hafiflettik. Zaten kaç günlük cezası var- dı. Ormanı yakan, af çıkıncaya kadar kaçıyordu. Adını faili meçhul koyduk. Af çıkınca fail de ortaya çıkıyor. Inşaatlara baş- lıyordu. Ama süre uzuyordu. Kısaltma yollarını ara- dık, bulduk. Yanan yerlere bakıyoruz. Orman hüviyetini kay- betti diyoruz. İki resım birdılekçe... Kiralıyoruz, ve- riyoruz. Bir iki yıl içinde binalar yükseliyor. Faili meçhuller hep meçhul kalıyor. Anadolu çölleşiyor. Kimsenin umrunda değil. Yurt edinemedik Anadolu'yu... Bize neden barbar diyorlar? Vurduğumuz öldür- düğümüz ıçin değıl. Nerelere göçmüşsek, yerieş- mişsek. Yakmışız, yıkmışız. Çöl! Sonra göç, göç. Yenı yerler aramaya çıkmışız. Ana- dolu son yerimiz. Yurt edinmek zorundayız Anadolu'yu! Orman suçlan ağırlaştırılmalı. Af kapsamından çı- karılmalı. "Orman hüviyetinikaybetti" kavramı yok edilmeli. Ormanlık bölgelerin, yanan yerlerin kira- lanması, tahsisi kaldınlmalı. Pek yakında başlarız. Yağmurlar yağmaz oldu. Irmaklar akmaz oldu. Göç göç göç. Göç edecek yer kalmadı. T