29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 TEMMUZ 1996 PAZARTE: OLAYLAR VE GORUŞLER Bürokrasi ile Mücadele Prof. Dr. ÇETIN YETKIN G erçekler <nfe bır çarpıtı- lıyor kı. ınanılır gıbı de- ğıl Hatta goz gore goıe bovle yalan doîana baş- \ uranlara bakınca. "Aca- ba adam bizimle ala> mı edi\or?" dıve de duşunduğum oluyor Herşev ovlesineapaçıkken nasılda kal- kıp tersını so> le>ehı11>orlar' Iş. olağan- laştı çjktj Ama bır konu var kı. bu alan- da gerçekler çarpıtılırken aslında ne \a- pılmak ıstsndıgı pek de anlaşılamıyor Hatta. soy lenenler kulağa da hoş gelebı- lıvor Bunlann başındadj "burokrasiile mücadele" ver alıyor Once bilmeli> İ7 ki. bir de\ leti a>akta tu- tan. toplumsal taşanıı olanaUı kıfan, ka- mu du/enini saylavan, burokrasinin ta kendisidir. O halde, neden "burokrasi ile müeadele"? Şımdı buv uk çoğunlugunuzun hemeıı "\ahu. ben de bıktını şu burokrasiden. Bir de\ letdairesinde işimi gorebilmek için canım çıknor. Bugun git, jarın gel sozun- den gına getirdinı. Elbette bununla mü- cadele etmekgerek" dedığııııduyar gıbı- y ım Ama zaten MZ boy le duşunduğunuz ıçın bırılerı burokraM ıle muLadele etme- ye kalkışiyorva Gerçekten sızın yakın- dığınız burokraM değıl. kırtaMyecılık fşın bıryonu de bu kırtasıyeulığı pekde kolav lıkla ortadan kaldırabıleeek olan sı- yasalotontesahıbıkışılerınbunuyapma- yarak kendılennın burokrasiden vakııı- makta olmaları Bır baska yonu de. bu- rokrasi ıle mücadele edıyoruz dı>e dı>e bazı >olsuzluklann engelİenebılmesı ıçın konulnıuş olan onlemlenn \af dışı bıra- kılmakta olması Burokrasi olmadan hıçbır de\iet \ar olamaz Dahası guçlu \e uzun omurlu de\letler, \alnız guçlu burokraMİere sa- hıp olabılen de\ letlcrdır Tanhe bakın bu gerçeğı henıen gorursıınuz Salt bu açıdan bıle burokrasi ıle mücadele etme- ve kalkışmak. o de\let ıle mücadele et- mek demeknr Hele. burokrasıv ı ortadan kaldırmav ı bır başarırsanız. dev letı de or- tadan kaldırmavı başarmış olursunuz Burokratlar kımlerdır, bır goz atalım Yargıçlar. savcılarburokrattır Şımdı bı- n kalkıp da "Ben jargıçlar \e savcılarla mücadele edeceğim. onlan ortadan kal- dıracağım" derse, bu ne aniama gelır' Subaylar. burokrattır Orduyu ortadan kaldırabılırmısınız^Oğretmenlerdebu- rokrattır Ama. yargının ışle\ ışındekı bo- zukluklarla elbette mücadele edılecek \ e bu bozukluklar ortadan kaldınlma>a ça- lışılacaktır Ne kı. yargıyla mücadele etmeye ve hele onu ortadan kaldırmay a kalkişamaz- sinız Subaylar (doğrusu. sılahlı kuvvet- ler) ıçın de. oğretmenler (doğrusu eğı- tımlıçınde buboyle Bunedenle "bu- rokrasi ile mücadele" \anıltıcı. hedef sap- tıncı bır sozdur Sorun. kişinın. bunun bovle olduğunu bıle bıle >ıne bu sozu kullanıpkullanmadığıdır Eğer bın "bu- rokrasi ile mücadele"den bılınçsizce soz ediNor, fakat gerçekte •'Kırtasivecilik ile mücadele'1 etmeyı amaçlıvorsa, soz ko- nusu olan bır anlatım yanılgısıdır Vok eğer. bu ıkısı arasındakı başkalığı bılme- sıne karşın yıne de "burokrasi ile müca- dele" dey ıp duruyorsa, gerçek amacı de\ - letı >ıpratmaktır Burada bır adım daha oteve gıtmeden bır noktanın altını çızmek ıstenm Dev- letın. ozunde, bır toplurmal sınıtın or- gutlenmış gucu olduğunu ben de bıJı>o- rum Ancak, nerede olursa olsun. de\ let gucunu ellerındebulunduranlar.aynı za- manda kamu duzenını de sağlamak zo- rundadırlar Bunu yapamazlarsa devlet gucu. bu- nu yapabıleceklerın elıne geçer Daha onemlısı ıse. devletın soyut bır kavram. bır tuzelkışılık olmaMdır Tıpkı. bır şır- ket gıbı kurulduktan sonra onun ayn. amatuzel bırkışilığı vardır Ne\arkı uv- gulamada de\ letı de\ let gucunu ellenn- de bulunduranlar yonetır Tıpkı. bır şır- kette ona egemen olanlargıbı Buna kar- şılık. devlet gucu. bırguçtur Onu hangı amaçla kullanırsanız o amaea hızmet eder Ben. de\ let gucunu. prızdekı elekt- nğe benzetıvonım Bu elektrığı elektrık- lı sandalvede de. ışkence araç gereçle- nnde de. bır hastanın >aşamını kurtar- mak ıçın tıbbı araç gereçlerde de. karan- lıklan avdınlatmak ıçın de kullanabılır- sınız Onemlı olan gucun kendisi değıl o gucu kımın ne amaçla kullandığıdır Onun ıçındırkı.kapnalistyadasosyaljst dev letlerden sozedılır \ıneaynı neden- le Karl Mar\ de\ letı hemen ortadan kal- dırmav ı değıl. onu ele geçırmev ı onermiş bulunuvor Ustelık, sınıfsız toplum-dev- Jet şu aşamada hıç de soz konusıı değıl Bence bugun Turkıye Cumhurıyetı De\letı pek de ehıl elierde bulunmuvor ve de\ let gucu de zaman zaman ona> la- njmayacak amaçlarla kullanılıvor Ama vapılmasi gereken şe\ bu vuzden Turkı- \e Cumhumetı Devletı'nı ortadan kal- dırmak değıl. bu gucun doğru ellere geç- mesinı sağlamava çalısmaktır Bu açık- lamalardan sonra >anlıs anlasılmavaca- ğırnı \arsa>arak sunu sovlevebılırım sa- nı\orum Amacımız,de\ letiguçsüzleştir- mek değil, tersine guçlu kılmak; ama bu gucun de doğru elierde olmasına çaba gö'stermek olmalıdır. Övle olsun ki, de\- Ict. \oksullara \e duşkunlere kol kanat gerebilsin, kamu hi/metlerini doğru dü- rüst gorebilsin, adaleti sağlasın... Is,te bu amaçlara da ancak guçlu bır burokrasi ıle ula^abılırız O halde. gerçek bov le olmasına karşın kımılerıiKe burokrasi neden guçsuzles- tırılmeve çalisılnor1 Soruvu bır baska soru ıle \anıtlavabılırız Burokrasi guı,- suzlesırse bundan kım şararlanacak1 Orneğın, vargı burokrasısı bır ışe yara- maz duruma gelmeve baslarsa. emnıyet orgutunun gucu >alnız \oksullara geçer duruma du^erse. ordu \ urdu sa\ unama- \acak duruma gelırse bundan kım çıkar sağla\acaktır' Sanırım. konu >etennce açıktır Konu açık olmasına açıktır da. d<?\ letın ustduze>lenndegore\ >apankı- mı kışjlenn nıçın "bürokrasiilemücade- le"den soz ettıklen bıraz karanlıktır Bu karanlığı bıraz olsun kaldırabılmek ıçın once tarıhımıze sonra da henuz ta- rıh sa> ılnıasa bıle \ asadığımız bazı olav- lara bır goz atnıak gerekır Çunku. ulke- mızın tarıhınde burokrasinin bas.ka \er- lerdekınden daha ozel ve onemlı bır ye- n \ar Cok uzağa gıtmemız de gerekmı- vor II. Abdulhanıit"m baskıcı \onetımı- ne kar^ı çıkanlar sı\ıl veaskerburokrat- lardı L'lusal Kurtulus Savaşimızı basla- tanlar \e ona onderlık edenlerde o\lev- dı Bu sa\asin basansına katkıda bulunan Istıklal Mahkemelerının vargıç\esa\cı- ları da Ulusal kurtulus Sa\aşı'nın TBMM'nın u>elerının buvuk çoğunluğu v ıne burokratlardı Turkıve Cumhurıve- tı nde laıklığı, bağımsızlığı. devnmlerı Atatürk un ızınden >uru\erek savunan- lar da, Demokrat Partı'nın baskıcı tutu- mukarysındadırenenlerdeonlardı Gu- numuze doğru gelelım Hayalı ıhracat valan dolanına Gumruk Bakanlığfnın >uksek burokratlan karşı çıkmıslardı Anavasa Mahkenıesi de burokratlardan olusuvor Orduva sızan gerıcılen butun sivasal baskılara karşın kendı ıçlerınde barındırmavan da askerı burokrasidır [şin ozu şurada saklı Ulusal Kurtulus Savaşımızda vedek ve muvazzaf subav olarak sehtt v e gazı sav ısı dun> a sav aş ta- rıhınde rekor denecek bır duze>dedır Muvazzaf suba>lann bırer burokrat ol- malarının yanı sıra yedek suba>lann tu- mune vakını da sivıl burokrasiden gel- mevdı Na. Turkıve bovlesıne bırburok- rasıve sahıp olmasavdı ^ Ote vandan, polıse venlen av lık. onun ancak gecekondu kırasını karşılavabılı- vorsa ve hâlâ onun msan gıbı geçınme- sını sağlayacak onlemler alınmıyorsa. bunu ondan esırgevenler. ulke asayışının duzelmesını ıstemıyorlar demektır Oğ- retmen dersten sonra sımıt satmak zo- rundav sa. bu ulkede doğru durust eğıtım vapılmasıengelenıvoranlamınagelır Bır de kalkıp bunlarla mucadeleve aırışile- cek' Uç kuruş a>lık alan memurun lojmanı da elınden alınmava kalkılıvorsa. vaşam sıkıntısından. çocuklanna bır lokma vı- vecekbulmakka>gısındanbunalımagır- mış bu memurla kamu hızmetlen vuru- tulmeye >e!tenılıyorsa. daha doğrusu bu hızmet vurumesın ıstenıvor demektır Unıversıte oğretım uyelenne kıtap ala- mayacakları kadarazavlık verılırse. ışte unıversıtelerın duzeyı de bo>le olur Sonuç: Acı gerçeğı gormek zorunda- v ız "Bürokrasi ile mücadele" basarı ıle vurutulmektedır' Burokrasımız ver yer "zaafa uğramıştır bıle1 Bu mucadelevı vurutenlerın başarı gostermelennı sağlavan bırsılahlan "bü- rokrasi ile mücadele" adı altında yaptık- ları ıse. otekılerı de bır gun bıle bır dev - let gorevınde bulunmamiş. olanların. "prens"lerın tılan burokrasinin en tepe noktalanna atanmaları, vabancı dev let vatandaşlannın ^a da kıbarcası ıle çıft pasaportlulann onemlı burokratık gorev - İere getınlmelerı. burokratiann ne denlı boğazlarından kesselerde av sonunu ge- tıremez duruma sokulmaları. bazı unı- versıtelerın başına anaokulu vonetıcısı katasındakı kıjılerın atanması ıle ol- muştur Bu arada da. bu gelışmelerle eş- zamanlı olarak. "de\leti küçültmek" de pek ı_v ı bır şev ıniş gıbı gundeme gelmiş, bulunuyor Amaçları. herhalde. kuçulte kuçulte TC Devletfnı tumuvle vok et- mek olsa uerek II ARADA BIR ŞÜKRÜ GÜNBLLUT "Selam Olsun... Bu toprakların yaratma gucunden umutsuzluğa kapıl- dığım gunlerde butun geçmış kulturumuzu yargılardım "Ne yaptık, ne yarattık bugune dek?" derdım "Neyımız var?" Bana, Osmanlı kulturunun unlu adlarını anımsa- tırlarâı Dıvan şaırı unlu padışahlar Osmanlı oncesı bu- yuklerımızı de saydıkları olurdu Sergerdeler, darbecıler. cengâverler cıhangırler, unlu komutanlar, mıstıkler, er- mışler, dervışler Farabı ve Ibnı Sina da mutlaka ekle- nırdı Gonlum bunlara akmıyordu Cengâverler değıldı ara- dığım, mıstık sayıklamalar değıldı "Gerçek değer" arı- yordum yaraya merhem olacak Bu ıklımı bu koşeyı an- lamlı kılacak Bın yıllar boyunca bu halk. gerçek bır de- ğer yaratamamış mıydı Koklerımızı saldığımız toprağı hep bu tur adamlar mı oluşturacaktı Bır gun turkuler anımsatıldı bana "Sen ne dıyorsun f " dedıler • B/z turkulen yarattık Turkuler ışte bu toprak- larda yaratıldı Onlar da mı sana bır şey soylemıyor?" Turkuler Butun kultur varhğımız ıçınde araya araya ışte onlar bulunmuştu Her şeyı yadsıyan katı gonlum, turkulere varınca duraksadı Guvenıp tesellı bulacağım turkuler vardı Varlığından onurlanacağım gonenece- ğım Sağlıklı ormanlar her mevsım, yapraklarını dıplere dokerek guçlenır Çıçekler dallar polenler toprakla ka- rışıp ozsuyu olarak yenıden ormana yurur Taze şıvgın- lar olmuş ataiarın koynunda surer Bızım kultur toprağımızda bır tek turkuler var gıbıydı Dıvan edebıyatı, "Klasık Turk Musıkısı" denılen muzığı- mız, yanı ordan burdan devşırılmış altı yuz yıllık tum bır saray kulturu, boyalı balonlar gıbı patlayıp yok olmuştu "Özgur duşunce'ye gelınce, o bızım toprağımıza hıç uğramamıştı Ne zaman bır zora uğrasak, bır yola gır- sek. aynı yoldan geçışı duyuran bırturku buluyorduk ıçı- mızde Eskı yaşanmışlık bıze guven ve guç venyordu Toprağa karışmış eskı çıçeklerden, ağaçların govdesı- ne yuruyen ozsuları gıbı Aziz Nesin'ın olumu turkulen anımsattı bana Şımdıye dak turkuler vardı. şımdı Azız Nesın de var toprağımızda Toprağımız yenı oluşuyor Eskıden ben bu topraklar- da, devlet ve dın baskısının yamacında ınsan bılıncının, bılınçlı varlık olmanın onemı vurgulanamıyordu Duşun- ce ozgurluğunu ılke edınıp. dın ve devlet baskılarına kar- şı çıkarak bır aydınlanma çağını başlatacak yığıt yaşam- lara rastfanmıyordu Bu gelenek yoktu Oysaulkelerıya- şanmaya değer kılan, halklara kımlık veren tam da bu tur kışıler ve ozgur yaratılardı Onların anısı, onlann tın- sel (manevı) gucu ıdı Çağımızda butun dunyayı etkısı altına alan Batı uygarhğının gızı bu adamlardı Tarıhlerın- de bu adamlann anısı vardı Koklerı bu adamlara daya- nıyordu Cengâverlere guçlupolıtıkacılara", eyyamcı- lara, derleme sanatçı ve sahte duşun adamlarına değıl Toprağımız Azız Nesın le yenı bır boyut kazandı Azız Nesın bıze duşunce ve bılmcın ozgurluğunu ve onuru- nu duyurdu Devletın, alışılmış kalıpların. ortaçağ ka- ranlığının baskılarına toplumsal aptallık ve saplantılara odunsuz ve bır omur boyu karşı gelebılmeyı oğrettı Bu kavramlarla bırlıkte Atatürk, Nâzım Hikmet, Sabahat- tin Ali, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Uğur Mum- cu, Bahriye Uçok gıbı çok yakın geçmışın yaşam or- neklerını de anımsıyoruz Toprağımız yenı oluşuyor, ye- nı surgunler ıçın zengınleşıyor Ustumuzdekı ortaçağ ka- ranlığı, bu topraklardan beslenen çocuklarımızca orta- dan kaldırılacaktır Onlara bıtmekte olan bu karanlığın şafağından ve huzunlu yalnızlığımızdan Âşık Veysel'ın dızelerıyle seslenmek ıstıyoruz 'Selam olsun kucakku- cak " Universite, Bozkır ve Orman Prof. Dr. HÜLYA ITREKLİ ITl Uıımnlık Fakıılnsı U çakun baktıgımı? zaman ha\ a ber- raksa altınıızda Istanbııl çok açık gorunmektedır Marmara salıılın- dekı verleşmelerden sonra buyuk bırbözkırgoruntusu Kuçukçekme- ce ve Buvukçekmece gollerını ıçı- nealarakkuzev ormanlanmızddavanmaktadır Ben- zerdurum Anadolu vakasi iı,Jndegeı,erlıdır Bugo- runtu Istanbul'un ıklımınevelstanbullulara lavıkbır goruntu değıldır kuzev ormanlanmız ıse vapılaşma lehdıdı altın- dadır Hem beledıve hem (ie Ankara burada vapı- laşmay ı >asaklamak venne ı,eşıtlı vesilelerle tesv ık etmektedır >aptırım gucu olmadığı ıı,ın tazla bıı etkınlıju olamavan TabiatveKutturVartıklannıKontmaKu- rulu'nun uyeleıı kuzey ormanlannı koruma altına alma karanndan sonra tesadulen (') işlerınden a\- rılmişlardır Aslında Istanbul un uç ımparatorluğun başken- tı \e bır devrımcı cumhunvetın kultur kentı olarak pekçok kultur varlıgını barındıran değerlı bır hazı- ne olmasmı sağlavan esas oğe onun doğal degerle- rıdır Dunvadakı konumu ve topografvasi vanında ıklımı, bıtkı ortusu ve doğal su kavnaklan Istan- bul'un tarıh bovunca "\aşanabilirbir_\er"olmasın- da onemlı bır ver tutar \anı Istanbul a ozgıı doğal değerler kultur değerlerınden daha onemsız dıve duşunulemez Kuzev ormanlanmız Bızans \e Os- manlı donetnlerındeen onemlı »u kavnağı olnıu^ ve suv un şehre getırılmesi muhendıslık \ e mımarlık >ı- heierlennın varatılmasına neden olmuştur \limar Sinan ın oluşturdugu sıstemın bır parçasi olan siı ke- nıerlen ve ozellıkle \1aglova Kemerı. estetıgı ve teknığı ıle bılınmesı ve tıtızlıkle korunmasi gereklı bır kultur varlıgımızdır Buaun ıse kuzev ormanla- nmız povrazın vardımıvla İstanbul un havasını te- mızleven ve bızım ııefes almamızı sağlavan çok onemlı bırogedıı Içındebarındırdığı flora vefauna- nın ozellıklerı ıle ve en onemlisi de şehre gore ko- numu dolav ısıv la bır doğa mucızesıdır Bunu algılavamavan ve zaten vannınnasıl olaca- ğını gecev ı nerede geçırebıleceklerını bıle kestıre- nıeven msanların bu bolgede agaçlan keserek ka- çak olarak konut vapmalarını etık olarak hoş gore- bılırız Orava kaçak ınşaat >apmamalarını sağla- mak kurumsal bır gorev dır vebudabeledıyeveaıt- tır Ama Turkıve nın \e Istanbulun geleceğı konu- sunda ıster kamuda ısterse ozel sektorde soz sahıbı konuına gelmiş. varınları belırlı kojullarda devletı- nıız ve kurumlarınca garantı altına dlınnıış olan ve yaptıklanyla sadece kendılennı değıl. ısteselerde ıs- temeseterde başka larını ve sadcce bugunu degıI ya- rını daetkıle>en kışı vekurumlardan buduyarlılığı beklemek heıkesin hakkıdır Bu konumda olan ve hatta en on siralarda ver alan Koçgrubundandahepımızın beklentısı buvon- dedır Istanbul'un kuzev ormanlarında universite kurmak verıne bozkır konumunda olan bolgede bır urmersıte kurmaları ve ı,e\resını seşıllendırerek "bozkır içinde bir \aha" kazandırmaları. kuzey or- manlarında bına vapmak ıçın ağaçlan keserek >e- sılın ortasında "kel bir bölge"ve neden olmaktan çok daha onuılu bır davraniştır Istanbul avurduk- ları damganın doğru verde olması, onlara ılerıde ~keşke"demeyeceklerı "i\i ki bura^ı aldık. yeşert- n'k \e çe\ne\e kazandırdık~ dıvebıleceklerı bır ko- numa getıımelen. kendı adları ve prestıjlerı açısın- daıı da onemlıdırODTL M) vıl kadar once yenı kanıpusuna taşındığında orası bozkırdı O>sa şım- dı kampus vemveşil zevkleçahşilabılecek bırçev- re Eğer mavıs sonlarında volunuzun duştuğu olur- sa kampusa, ığdeçıçeklerının kokusu arasinda zev k- ledolaşabılırsinız Ankard'nmbozkırı ve ıklımı du- şunulurse Ataturk'un Ankara ıçın vaptıkları ve bu- nun bırdevamıolatakODTl 'nunbaşansını çok da- ha ıvı değerlendırmek mumkun olur Cousteauıle vapılan çok venı bırsoyleşide nuk- leer denemelere karşı vaptıgı savaştan dolavı bazı çev relerde popülarıtesını kaybettığı. fakat adının v e ununun mucadeleve buvuk destek ve değer kattığı, pekçok kişmın Jacques Chirac"ı tanımadığı halde tum dunvanın Jacques-\'ves Cousteau vu bıldığı hatırlatıldığında Cousteau. sevgının ve ınsanın ken- disinı başkalarıyla paylaşabılmesının mutluluğa ulaşmanm volu oiduğunu. bılgı voluyla bılgının ba^kalarına aktarılması ıleduny anın anlaşılmasının pavlaşılabıleceğını bırtakım şeylerın zorla olama- yacağını bıhnçlenmenınekolojıvı korumakaçisin- dan en onemlı şe> olduğunu vurgulamaktadır (1) Çevrebılım»e[ konularda yapılaniıatalar genellıkle kotu yanıtlar. hemen gelmedığınden bu hataların toplamının zararlannın da uzak gelecekte ortava çıkmasından dolavı benden sonra tufan dedırtmevı kolav laştırmaktadır Llkemız ve dunya hepımızın olduğuna gore \e ılerde de en ıvı olmasını ıstedığımıze gore. değer- îennı korumak ve gelecek kuşaklara. yanı çocukla- rımıza aktarmak vatandaşlık ve ınsanlık borcudur Ne yazık kı. klışeleşmiş olan bu ya da buna benzer cumlelerı herkes sik sik soy lemektedır. ama onem- lı olan, ınsanın yaşam felsefesinı. değer sistemlerı- nı ve yaşam şeklını bunun gereğmı venne getırecek şekılde oluşturmasıdır |1) "Jacques-\ ves Cousteau. Carned on the Wınd An exclusıve ınten leu for the Suissaır Ga- zette" bv Robert Weatherburn Swissair Gazette. 6% TARTIŞMA Sağduyuya Çağn -^^- -w- uce onder M. ^ / Kemal ^ ^ / Ataturk'un ^f olumunden • sonra -JL. başlayan ve i 946 Demokrat Partı ıktıdarı ıle hız kazanan karşrdevnm hareketlen Turkıvemızı 2000'e dort kala bır şerıatçı partının hukumet ortaklığına dek sunıkledı Ne diyelim. sonımlulan kına vaksınlar! Ellı yıldan ben cumhunyet kurumlanna yonelık gencı saldınlara. şerıat vanlılarına verılen açık ve kapalı odunlere. dev letın en vaşamsal kademelermde kadrolaşmalanna. goz gore gore laık demokratık cumhurıyet du^manlaıının lıp gelışmesıne goz vuman ve hatta çanak tutan biyasal kadroların ve zı'hnıvetın ulkeyı ta>ıdığı uçurumun eşıgüidev ız Durum gerçekten cıddi! Açıkça takıvve vapan dını sıvasete alet ederek halkımızın kutsal dın duvgulannı somuren hacda kemalist rejimi vıkmak uzere insanlanmıza venıin ettiren. Sıvas ta 3" avdınımızın vakılarak oldurulmesinde başrollerde ovnavan çagdaş sanatın ıçıne tukuren oruç tutmadığı ıçın ınsanları olduren. Batı du^manı çağdaş değerlere ters. laıklığı Islam dınının zorakı egemenlığı ve herkesin \lusluman olarak jlgılayan Menenıen de kubilav'ı katleden çağdışı lran Molla rejımme ovguler duzenleyen yandaşları ve uvelerı olan bırsiyasal partı şu anda cumhunyet hukumetının buyuk ortağı Bu partmın genel başkanı da. Atatürk Turkıvesı nın 54 Başbakanı Atam haberin ola! ^a^m mılyondan tazla gencını ımam-hatıp lıselennde her vıl reıım dev let ve Atatürk duşmanı olarak yetiştıren bır başka aymaz zıhnıyet orneğı yeryuzunde gosterılebılır mı' Bu lıselerde ımamlık ve hatıphk vapmak uzere devlet ehvle vetıştırılen msanlarımızın çok buyuk bır çoğunluğunun bu partının ınılıtanları olarak dev letın heı kadeınesınde reıımı yıkmak uzere gorev almasına bılerek veya aymazlıkla goz y uman sivasal kadrolar. yarattıklan Frankeştayn ıle şımdı nasil başedecekler' Açıkça başedemıyorlar zaten Gaflet, dalalct ve hıvanet her yanı sardı ey halkırn. artık u>an! Bosna'ya yardım dıye mazlum halkımızdan toplanan mılyarlan partısıne aktaran Mercümek ın vargı onunde suçu kanıtlanmış ıken. şerıat rejımı ıle vonetılen ulkelerden bu partıye onemlı mıktarlarda yardımlaryapıldığı savları açıkça reddedılemezken yanı partının bıranlamda kokiı dışanda ıken. başkanının ağırlığmın 2 katınca altını ve dıser servetı H O D İ N Ortaklığı ile kurulan A.G. PARK TEKNIK ELEKTRIK MADENCIUK SAN. ve TIC. A.Ş. Çayırhan'da Termik Santral için kömür ürefecektir. Türk-Alman işbirliği ile gerçekleştirilecek bu yatırım Türkiye ekonomisine ve elektrik üretimine büyük katkı yapacaktır. PARK HOLDING A.Ş. Yönetim Kuruiu Başkanı Turgay CİNER SAARBERG A.G. Yönetim Kurulu Üyesi VVerner EXTERNBRINK açıklanamazken bu partı ıle nasıl hukumet ortaklığı kurulabılır' L'lkeyisanvorlar e\ halkım. artık gör! Hukumetın dığer ortağının başı hakkında açılmış onca Mechs soruşturmasi varken ortulu odenektekı olçusuz harcamalann anlaşilmaz zengınleşmenın ve dığerlerının hesabı venlmek venne Yuce Dıvan dan kaçmak ıçın her turlu manevranın mubah gorulebıldığı bır etık yozlaşma ortamınday ız Tanh. boy lesi koşullarda o ulkelenn. devletlerın parçalandığının sayısız orneklerı ıle dolu Boylesı bır hukumet ıle dev let bırımlennde ıvıce kadrolaşacak. Cumhunyet kurumlarında cıddı y ıkımlara yol açacak gelışmelen Turkıve anık kaldırabılecek durumda değıl' Erdem ve sağduy u gahp gelmelı ve çıkarcı volsuzlukları ortbas etme temellı çırkın, ahlak dı^ı işbırlığınedayalı bu koahsyon guvenoyu almamalı \taturk'un Turkivesi bu aşağılanmava lavık değil! Lygar Turkıve ınsanmdan oy alarak TBMVCye gıden hıçbır mılletvekılı boy lesine ağır bır tanhsel vebalın altına gıremez gırmemelı de' kendılennı açıkça. 1 urk halkı ve tarıh onunde bu koahsyona guv enoy u vermemeye çağınyorum Korkmayın. Turkıye'nın başka çozumlerı elbet vardır Ata'nın buyurduğu gıbı. "gereksinim duvduğunuz guç. damarianmı/daki sovlu kanda \ardır"!.. Prof. Dr. AHMET SALTIK Ataturkçu Dusunce Derneğı Başkanı. Edırne PENCERE Hıpistiyan Demokrat Partiler ve Bizimkiler... Insanlık tanhınde 19 uncu yuzyıla varıncaya del çağdaş anlamda sıyası partı yoktu Yenı bır oluşum sıyasal partı Amerıka bu ışte erkencıdır. Neden'' • 18'ıncı yuzyılda, Avrupa, feodalıte ıle burjuvazı ara sındakı çatışmayı yaşarken Amerıka değışık bır sı- yasal ortam ıçındeydı Çunku Amerıka'da feodalıte yoktu Avrupa'daarıstokrası toprakmulkıyetıneda yanan sıyasal rejımın egemen sınıfıydı, sanayıleş- meyle guçlenen burjuvazı, ıktıdara ortak olmak ıstı- yordu Amerıka ıse Avrupa'dan gelen goçmenlerın toplu- muydu, bıleğı guçlu olan, Kızılderılılerın yaşadığı top- raklara el koyuyordu Amerıka, kara Avrupası gıbı sı- nıflara ayrılmamıştı, ama, ırkçılığa dayanan sınıflaş- ma vardı, Afrıka'dan getırılen zencıler koleydıler. Amerıka'da federalızmden yana olanlarla karşıtla- rı, sıyasal yaşamın 18'ıncı yuzyıl sonunda ıkı kutbu- nu oluşturdular, ıkı buyuk partı bu çelışkıye oturdu, kuzeydekı sanayıcılerle guneydekı tarımcılar arasın- dakı çatışma, Avrupa'dakı sıyasal ortama yabancı bır polıtık coğrafyayı yansıtıyordu Ulkelerın sıyasal doğasında benzerlıkler ve ayrı- lıklarbulunabılır Amerıka'da Ingıltere'de olduğu gı- bı soylulann ayrıcalıklarını korumak uzere bır partı ku- rulmadı ya da emekçı sınıfını temsıl eden bır partı oluşmadı. • Avrupa derın sınıfsal çelışkıler uzerıne yukselen bır sıyasal tarıhı yaşadı Hırıstıyan demokratlar, sosyal demokratlar, lıberal partiler. komunıstler, Avrupa'nın gerçeklerınden turedıler Tarıhsel gelışım ve toplumsal yapılanma, sıyasal partılerın ıçerığını saptar Avrupa'da Hırıstıyan de- mokrat partiler var Yaşlı kıtanın yaşadığı "uç R" bu partılerın rengını vermıştır Nedır bu "uç R"^ "Ro- nesansla Humanızma'nın ılk ışıklarını "Reform"\a dınde donuşum donemını, "Revolusyon" yanı dev- rımle Aydınlanma'yı ıçıne sındıren Avrupa'dakı Hırıs- tıyan demokrat partılerı Turkıye'dekı dıncı veya şe- rıatçı partıyle kıyaslamak olanaksızdır Ikıncı Dunya Savaşı ndan sonra Almanya'da ve Italya'da buyuk etkıler yaratan Hırıstıyan demokrat partılerın bın "nazızm"e, otekı "faşızm"e karşı ağır- lıklınıtelıklertaşıyorlardı demokrasının "olmazsaos- mazılkesı" sayılan laıklığe karşı akımların urunu de- ğıldıler Hırıstıyanlık ıle Muslumanlığın ayrımı da buna ek- lenebılır "Islam hukuku", otekı adıyla "şerıat", dev- let duzenını de saptayan kurallardan oluşur Incıl'de kamu hukuku yoktur Hınstıyanlıkta bu sorun yuzyıl- larca once aşıldı • Amerıka ıle Avrupa nın sıyasal tarıhı arasında bıle ayrımlar var Turkıye ıle Avrupa arasındakı ayrımlar doğaldır kı çok daha denndır Ulkemızde "merkez sağ partı" dedığımız zaman, ANAP ya da DYP'nın dınseJ alandakı tutumlarına gore belkı Hınstıyan de- mokrat partiler akla gelebılır ancak Hırıstıyan de- mokrat partiler ozgurlukçudurler, bızım merkez sağ partılen fıkır ozgurlugune karşı bır polıtıkayı bugun bı- le ınatla surduruyorlar Refah Partısı ıse dupeduz kadın haklarına karşıt ve laıklığe ters bakan bır partı • Turkıye'de partiler yelpazesının bızım tarıhımıze gore değerlemesı yapılmalı Bızım partiler. demok- rasıyı kurmak ıçın değıl, engellemek ıçın kurulmuş goruntusu yaratmıyorlar mı? Avrupa ve Amerıka'da bunun tam tersı yaşandı. T. MELİH İNAL SENİ ÇOK ÖZLÜYORUZ Kanadalı, Riolu, Ispanyol, Yenimahalleli \e Konur Sokak'tan dostların adına LĞLR TLNÇAY tarih topjjım KULTUR GEZİLERİ SÜRÜYOR Urartu Kazılorını Sürdüren Prof. OKTAY BELLİ Rehberliğinde VAN VE ÇEVRESİ 28AĞUSTOS- 1 EYLÜL 1996 FEST SEYflHAT ACENTASI (0-212) 258 25 73 • 258 25 89 Sahıbınden 1994 model beyaz Flash S üzerınde 4x4 çıkışlı Payner radyo te>p, arka koltuklar dahıl emnıyet kemerlı onjınal \e yenı brandası olan ful aksesuarlı Flash S Mesaı günlerı Tel: 234 07 72 Cumartesı-Pazar Cep Tel: 0532/212 82 55
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle