Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
STEMMUZ1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
25 milyara özelleştirilen EBK'ye ait Ağn Kombinasını Özel İdare 60 milyara geri almaya çalışıyor
Ozefleştirmede utanç tablosuNLRTENYALÇIN
De\let özelleştırmede geçen yıl 25
mil>arlıra\a samğ! EtBaîık Kurumu'na
ait Ağn Kombinası'nı. özel sektörün
üretim yapmaması nedenn le. iki katı
fiy ata geri almaya çalışıyor. Ağn Valisi
ve Jl Özel İdaresi. ildeki tek tesis olan
kombınanın. yeniden ekonomiye
kazandınlması için, özel sektörün devir
nedenn le ödemesi gereken cezayı da
üstfenmeye hazırlanıyor.
Et Balık Kurumu'na ait Ağn Et Kom-
bınası'nın özelleştırme serüveni sadece
bir >ıl sürdü. 1995 yılının Ağustos a>ın-
da 25 milyar liraya 8Q ortaklı Ağ-Et
AŞ'ye satılan Ağn Et Kombinası, Ağn
Valisi "nın öncülüğünde 60 milyar liralık
bedelle Ağn Özel İdaresi tarafından ge-
ri alınacak.
Ağn Valısi Lürfü Yeğenoğlu pazar-
tesı giinü şirketm 11 kişilikyönetim ku-
ruluy la > aptığı toplantıda şirket ortakla-
nna Ağn'daki hay\ancılığın yaşayabil-
mesı için Özel idare aracılığıyla işlet-
menın devnnetalipolduklannı söyledi.
Valı Yeğenoğlu işletmenin geçen yıl
ÖfB \e ödediğı 25 milyar liranın iki ka-
tı olan 50 milyarhk teklifte bulundukla-
rını. aynca noter masraflan ile işletme-
nin Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'yla
\ aptığı sözleşmede yer alan "üç yıl bo-
yunca devredilemez" şartının cezai so-
nucu olan 5 mıl>ar lirayı da üstlendikle-
rini bıldırdı.
Sözleşmenin ımzalandığı 16 ağus-
tostan beri kapısı kılıtli olan işletmenin
sahipleri. özellikle Rusya'dan yapılan et
ithalatı nedeniyle lstanbul, Ankara. İz-
mirgibi büvük şehirlere satışın neredey-
se sıfırlandığını. bu şartlarda herhangi
birticari faaliyette bulunulamayacağını
belirtiyorlar.
Atamasının üzerinden iki buçuk ay
geçen Ağn Yalisi Yeğenoğlu Ağn'yaya-
pılacak en büyük hizmetin et kombina-
sının faaliyete geçmesini sağlamak ola-
cağını belirttı. Et kombinasının özelleş-
tirildiği tarihe kadarTürkiye'nin en bü-
yük ikinci canlı hayvan pazan olan Ağ-
n'da. kombinanınçalışamazhalegelrne-
siyle birlikte üreticinin malını satacağı bir
birimin kalmadığını vurgulayan Yeğe-
noğlu "Hayvan üreticisi yetiştirdiği
nıalı Ağn sınırları içerisinde satanıı-
yor, seçeneği yok. Eskiden kapısının
önündeki kombinaya satardı. Şimdi
ya Erzurum'a ya Van'a gitmesi gere-
kiyor. Bu, üretici için çok büyük biryük
ve Ağrı'da zorunlu olarak hayvaneı-
lıktan vazgeçiliyor" dedi.
'Zaten ucuza satüdT
Cumhuri\et"in sorulannı yanıtlayan
Vali Yeğenoğlu işletmenin zaten çok ucu-
za satıldığını bu nedenle kendi yaptıkla-
rı teklifin de işletme sahiplerince kabul
edileceğini umduğunu söyledi.
Yeğenoğlu işletmeyi devraldıklan tak-
tirde kombinanın sucuk, pastırma. sa-
lam gibı diğer et ürünlerini de üretece-
ğini böylece şu anda ihtiyaçlannı zorun-
lu olarak diğer illerden karşılayan aske-
ri tugaylann tüketiminin de karşılanaca-
ğını v urguladı. İşletmenin satıldığı gün-
den beri tek gün çalışmadığmı. işletme-
dekı mevcut istihdamın ya başka yerle-
re sev kedildiği ya da uzaklaştmldığını be-
lirten Yeğenoğlu "Bu kombinanın ça-
lışır hale getirilmesi her bakımdan ha-
yati önem taşımaktadır. Bunun için
şirketin devir halinde Özelleştirme
Idaresi'ne ödemek zorunda kalacağı
5 milyar lira tutarındaki iki yıllık ce-
zayı da ödemeyi kabul ediyoruz" de-
di."
89 ortaklı Ağn Et Entegre Tesisleri
AŞ'nin Denetleme Kurulu Başkanı tb-
rahim Gökbakan \alinin önerisini ge-
nel kurulda oylamaya sunacaklannı an-
cak kararlannın mutlaka yöre halkının çı-
kan doğrultusunda olacağını söyledi.
Geçen yıldan beri ithalatla Ağn "da hay-
vancılığın "öldürüldüğünü" belırten
Gökbakan "Bizim 210 bin lira feklif et-
tiğimizetin kilosu Ankara, İstanbul gi-
bi şehirlerde 180 bin lira. Bu şartlar-
da tabii ki ithal et tercih ediliyor. Za-
ten zorla bir araya gelmiş onlarca or-
tak, işjetmeden hiçbir kazanç elde ede-
medi. kararımız Ağn hay> ancılığının
yaşatılması yönünde olacaktır" diye
konuştu.
Özelleştırme İdaresi yetkilıleri ise bu
konuda kendılerineulaşan birbilgiolma-
dığını ancak böyle bir satışın gerçekleş-
mesi halinde sözieşmeden ka> naklanan
yaptınmlann uygulanacağını belirttıler.
İŞÇİMN EVREMVDEN
ŞÜKRAN SONER
Yanlış Ata Oynama
EBK'nin satışı işçilerin yoğun protestosuvla karşıJaşmıştı.OL7Z.ICŞIIIC11EH 1 1 1 i z . e u t i ı ı u ı £ i f u a g u s - 5 1 i " uvM»ıwcw $ u a n u ü ı ı ı n v a v ı a ı ıııı i.1^1 u»ı- > d ( j ı ı ı ı ı ı ı ı a ı 111 u v g u i d i i d i ı i g ı ı ı ı u c ı ı ı ı ı ı ı c ı . t , D l \ . n i f l S S t l Ş I I Ş C l l C n n \ O Ö U n I
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı KİPTAŞ, Emlakbank'ın tahtına göz dikti
RPTi belediye lüks koııııt üretecekHLLVACENÇ
İstanbul Büşük^ehir Belediyesi toplu konut
üretımıne ka\nak yaratmak amaeıyla. rant
geliri yüksek olan semtlerde lüks emlak üretip
satacak.
Toplu Konut İdaresi nin 3648 konut için
vermeyi önerdiği bugünün değerleriyle 2.8
trilyon liralık krediyı faız oranlarının yüksek
olduğu gerekçesı> le gen çe\ iren Refahlı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi. toplu konut
üretımındekı ka\nak sıkıntısını aşmak için
çözünıü. yüksek oranda kâr getiren lüks konut
üretmekte buldu.
Ticari bir amaçla lüks konut üretimine
soyunan istanbul Büyükşehir Belediyesi.
uygun semtlerde arazi bulmaları halinde ilk
etapta bin konut üretmeyi planlıyor. Bu
sayının bulunacak arazıye göre artabileceğini
belirten vetkılıler. "Ne kadar çok lüks konut
üretirsek. o kadar büyük konut-fonu
oluşturabiliriz" diyorİar.
Bu zamana kadar orta gelirliler için konut
ürettıklerinı söyleyen Büyükşehir
BeledİNesi'ne baölı İstanbul Konut lmar Plan
Sanayi"\e Ticaret~AŞ (KİPTAŞ) Genel
Müdürü Erdoğan Bay raktaroğlu. toplu konut
projelerinı gerçekleştirebılmek ıçın kaynağa
ihtiyaçları bulundugunu belirterek. bu nedenle
lüks konut üretimine vöneleceklerini açıkladı.
• Şimdiye kadar
orta gelirliler için
konut ürettiklerini
söyleyen Büyükşehir
Belediyesi'ne bağlı
İstanbul Konut lmar
Plan Sanayi ve
Ticaret AŞ (KİPTAŞ)
Genel Müdürü
Erdoğan
Bayraktaroğlu, toplu
konut projelerini
gerçekleştirebilmek
için kaynağa
ihtiyaçları
bulundugunu belirtti.
Bebek. Etiler, Yeşilköy.
Florya, Ataköy. AKuoizade gibi lûks
semtlerde konut üretip satacaklarını bildiren
Erdoğan. arazi satın almak için Milli Emlak
Genel Müdürlügü. Arsa Ofisi Genel
Müdürlüğü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
ve özel mülkıyet sahipleriyle görüşmelerini
sürdürdüklerini \ urguladı.
Şimdiye kadar istedikleri niteliklere sahip 10
arazi tespit ettıklerini ve anlaşma noktasına
Başak-Hilal Konutları
İKİTELLİ-KAĞITHANE-PENOİK SATIŞ KAMPANYASI
24 Haziran - 25 Temmuz
KİPTAŞ. İkitelli'de ürettiği konutlan rekJamla sarma\a çalışıyor
geldiklerıni açıklayan Bayraktaroğlu, şu
aşamada isim ve yer behrtmenin doğru
olmayacağını vurguladı.
üygun arazilerin bulunması halinde en geç iki
ay içinde lüks konut üretimine
başlayacaklannı dile getiren Bayraktaroğlu.
konutlan 18 ayda tamamlamayı planladıklarını
ifade etti.
Orta gelirli halka konut üretebilmek için
önemlı denecek büyüklükte bir fona ihtiyaç
duyduklannı ifade eden Ba> raktaroğlu. "Bu
zamana kadar üretmiş olduğumuz konutlar
kaynak sağlamamı/ için yeterli oluyordu.
Bu aşamadan sonra yeni kaynak arayışları
içine girmemiz gerekiyordu" dedi. Lüks
konut üretımi konusunda bir sınırlamaya
gitmeyeceklerinı anlatan Ba\raktaroğlu. "Ne
kadar arazi bulursak, o kadar lüks konut
üretiriz. Biz bu işe ticari anlamda
bakıyoruz. Rant sağlamak \e kâr elde
etmek istiyoruz" diye konuştu.
Bu zamana kadar lstanbul Belediyesi nın
teslim ettiği toplu konut bulunmadığını
bildiren Bayraktaroğlu. Ikitelli'dekı 1.200 adet
konutun teslımatının 24 temmuzda. 1.800
konutun ıse eylülde yapılacağını vurguiadı.
Hâlâ \apımı süren Pendik'tekı 1.200 adet
konutun 1997 Mayısf nda biteceğini kaydeden
Bayraktaroğlu, aynca ikitellıde 2 bin konutluk
yenı bırproje başlattıklannı dıle getirdı. Toplu
konut sahibi olmak isteyen kişilerde yalnızca
Tstanbul'da oturmak ve üzerine kayıtlı başka
evi bulunmaması şartı aradıklarını anımsatan
Bayraktaroğlu. başvurulann 25 Temmuz
I996"ya kadar süreceğini \urgulayarak. 18 ay
sonra teslımatın gerçekleştirileceğinı bildirdi.
Geçen yıl üretılen konutlann metrekaresinin 6
miKon lira olduğunu hatırlatan Bayraktaroğlu.
bu yıl kontulann metrekare fiyatlarının 11-12
milyon lira olduğuna değindi.
Fatih Camii hizasında trafikte sı-
kışan otobüsün içinde, bastonuna
yaslanmış, giyimınden, duruşundan,
konuşmasından "dini bütün" oldu-
ğu anlaşılan yaşh bir vatandaş, eği-
lerek köşebaşındaki büyük işhanını
gösteriyor. "Sahibi kim bilıyor mu-
sunuz?" dedikten sonra yanıtını yi-
ne kendisi veriyor:
"Bütün bu binanın sahibi Erba-
kan. Yandakı iki tanesi de ailesinin.
Paraya. mala mülke doymuyorlar.
O kadınla anlaşmayacak da kimin-
leanlaşacak? Birbirlerine çok uygun-
lar. Bizım milletimiz böyle akılsız olur-
sa. daha ne işler, ne anlaşmalar olur?
Bu kafa ile biz sürüm sürüm sürün-
meyi hak ediyoruz.."
Fatih'in karakteristiği gereği çoğun-
luğu Refah sempatizanı yolcular.
tepkisini koyan yolcuya duyguları
ile hem hak veriyor, hem de Refah
ve Erbakan aleyhine konuşmayı iç-
lerine sindirememenin ikircikliğinde
susuyor, arada bir kafa sallayarak,
gülümseyerek dınlemeyi yeğliyor-
lar.
Refah'ın tabanında yaşanan bu
ikirciklik, kimilerinin çok fazla bel
bağladıklan üzere tavana yansır mı?
Kişisel kanım Erbakan başbakan
olmayı başaramazsa, hem de çok
büyük bir hızla. Ama başbakan olur-
sa, tam tersi olarak radikal sağ. her
tür tarikat ve şeriatçı eğilimler ileri-
ye dönük olarak çok ciddi bir adım
daha atmış olurlar. Bu arada Erba-
kan ve Refah'm hükümet ortaklığı ve
başbakanhk nedeni ile bugüne ka-
dar söylediklerinin tam tersini yap-
ması, yalana, dolana bulaşması. kir-
li çamaşırlannın, çıkar hesaplarının
ortaya çıkması en azından kısa dö-
nemler için bağışlanır.
Parti kurmayları, ideologlan, yan-
daşları, köşe yazarları, gazetecıleri,
destek veren tarikat liderlen, iç ve dış
güçler. bunun fazlası ile btlincinde.
Refahyol'un güvenoylamasım alma-
sını sağlamak üzere cansiperane
çalışıyorlar..
Kazanmanın önemli bir aracının.
kazanacağı güveninı vermek oldu-
ğunun bılincinde olarak da asıl bu
görüntüyü yaratmaya, bu havayı es-
tirmeye özen gösteriyorlar.
Birkaç hafta öncesınde Refahyol
oluşumu zayrflamış. Yılmaz'ın yıldı-
z\ parlamıştı. Milletvekili transferie-
ri o yana gundemdeydi. Geçen haf-
ta Refahyol kotan/dı. DYP'ye trans-
ferler, Türkçesi satışlar gerçekleştı.
Bir de anahtar. denge, arabulucu
rollerinde parsa toplamayı beceren
partiler var. MHP ve başkanı Türkeş,
daha önceki seçimlerde ve koalis-
yon ortaklığı ofuşumlannda kendini
çok iyi pazarladı. Devlet olanakları-
nı kadrolaşmasına çok güzel kul-
landı.
Son seçimlerde kendine çok faz-
la güvendi ve parlamento dışında kal-
dı. Bu kez kazançlı çıkan BBP oldu.
Anayol'da Türkeş'ın rolünü, şimdi
Refahyol'da Yazıcıoğlu kapmak ıs-
tiyor.
Aslında milliyetçilerle, dinci, tarj-
katlere dayanan militan kadroların,
devletin kaynaklarını kapma konu-
sunda, gizlı. ne zamandır sürüp gi-
den kıyasıya bir savaş var.
Önceki akşam Kanal 7'nin haber
programında, oylamada anahtar ro-
lündeki BBP'nin Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu, sağ kamuoyu-
nun önünde anlaşmaya zorlanıyor-
du. Yazıcıoğlu, canlı yanında Refah
ve DYP yetkilileri de olarak "e^ef"
demeye zorlanırken. belli ki gerçek-
ten zorlanıyordu.
Şevket Kazan onun bu ruh hali-
ni çok iyi anlamış olarak "Bizim gü-
venoylaması için BBP'nin oyuna ih-
tiyacımız yok. Ama sağın bütünlü-
ğü için onları da aramızda görmek
istiyoruz. Sonunda ANAP da bizim
safımıza katılacak. Sol, muhalefet-
te yalntz kalacak. Bu şansı değer-
lendirmelerini istiyoruz" diyordu.
Kazan, uzun dönemli kazanacak
cephede olmak hesabını yaparken
bir yandan da "Evet ıçın pazarlık
yapmıyoruz" diye diye, daha fazla
bir şeyler koparmaya çalışan Yazı-
cıoğlu'na "Önce ve hemen evetde-
yin. Oylamadan sonra hükümete
ortağı olursunuz. Ozaman sızin için
pazarlık yaptılar yıpranması olmaz.
Daha şık olur" onerisinde bulunuyor-
du.
Koalisyon oluşumunun militanlı-
ğını yapan Kanal 7 habercileri, Ya-
zıcıoğlu'ndan "evet"i koparamama-
nın sinirlıliğinde, kararsızlıklannın
uzamasının partileri için kayıp oldu-
ğu imajını veriyoriardı.
Yazıcıoğlu. temsıl ettığı tarikat güç-
len adına Türkeş'in rolûnü yakalama-
nın hazzında, piyasayı kaptırmama-
nın telaşında, kaybeden tarafta oy-
namış olmamanın kaygısında. karar
veremediği için, bir kez daha za-
man kazanmayı seçiyordu.
Doğru hesaplamak zorunda ol-
duklah arasında sadece Refahyol'un
güvenoylaması sonucu yok. Ya libe-
ral-sermaye cephesı heveslilerinin
umdukları gibi. Erbakan ve Refah
böyle bir iktidarda çok yıpranır ve ra-
dikal sağda, tarikatlar içinde bir ye-
ni lider ve parti arayışı başlarsa?
Böylesi büyük bir fırsat kaçar mı?
Siyasal zemin çok kaypak, hava-
nın, rüzgârın yönü gün gün değişi-
yor. Büyük vurmak isteyenler bir 0
yana bir bu yana, ters yönlerde sav-
ruluyor.
Onların neyaptıkları besbellı. ama
kimlikleri, rolleri belli olması gere-
ken demokrası güçleri, lıder kadro-
ları ne yapıyorlar? Sadece sol par-
tilerin zaaf içinde olduklarını söyle-
mek büyük haksızlık. Onlan hep yön-
lendırmiş başta sendikalar, bütün
demokrası güçlerinin, bugüne kadar
pek çok alanda sorumluluk duymuş
aydınların, bu kadar çirkin oyunu
seyredişi akıl a\vr gibi değıl.
Kumarbazlann, sorumsuzlann, çı-
karcıların yanlış ata oynama korku-
su, bu kötü yuvarlanışta, akıl almaz
sessiz, seyırcı suskun bir toplum ya-
ratıyor. Türkiye'de bütün örgütlen-
meler ve bireyler, kendı gelecekleri
adına çok kötü birdemokrasi sınavı
veriyor.
Biriken paranm yalnızca binde 4'ü amacına uygun kullanılıyor ÇÎFTÇI DOSTU /SADULLAH USUMI
Konut Fonu konuta gitmiyor Gıda deposu denizlerimiz hastalık saçıyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
-Halktan"dolaylı\ergi"şeklındetopla-
nan\e 1993 yılındaçıkanlanyasayiata-
mamen bütçeleştırılen Toplu Konut Fo-
nu'nda. 1995 yılında 67 trilyon lira bı-
riktiğı \e bu ka\nağın ancak binde 4"ü
olan 300 milyar liranın Toplu Konut ida-
resi'ne kullandırıldığı belirtildi. Çalı-
şanlan konutedindirmekamaeıyla iş\e-
renden kesılerek "Konut Edindirme Fo-
nu'nda bırıken ka> nagın da 85 trilyonu
bulduğu \e bu miktann da Emlak Ban-
kası'nca *VmamKredisi'"adı altında lüks
villalarıçin kullandırıldığı vurgulandı.
! 995 y ılı bütçesi ! milyon lira olarak
belirlenen Toplu Konut İdaresi Başkan-
lığı'nın 1984-86 döneminde koopera-
tiflere kullandırdığı kredilerle konut
üretımınınyüzde83"ünükarşıladığıkay-
dedilerek. buoranın 1996'dayüzde 15"e
gerıledıği \urgulandı.
Türkiye Kent Kooperatifleri Merkez
Birhği'ıiin (TÜRKKENT) genel kurul
çalışma raporunda \erilen bilgılere gö-
re. Toplu Konut Fonu'nun 1988 y ılından
ıtibaren kısmen. 1993 te de tamamen
bütçeleştirıldığı bıldirildi.
TOKİ'nin kaynaklannın Hazine'ye
aktanlmasıyla konut kooperatifçiliği-
nin kösteklendiği ve konut üretiminin
durduğuna işaret edilen raporda şu gö-
rüşlere yer \enldi: "Fon'un işlertik ka-
zandığı 1984 yılında yasal gelirlerinin
yakLaşıktamarnı(%98.9"u), 1985'teyüz-
de 86.2"si. 1986da yüzde 81.81 kredi ola-
rak üretimeaktanlıyordaTOKİ, 1987"de
yüzde 99.6 oranıy la fondan kaynak kul-
İanma rekonınu kırmıştı. 1988 ve 1989
yülanndaçıkarüanyasalaıia Fon'un ön-
ce yüzde 30'luk bölümü. sonraki yıllar-
da yüzde SO'si ve nihayet 1993'te tama-
mı bütçeieştirildi. Aynj > ılda kullanılan
kaynakyüzde I5.5'edüşerektüm konut
projeleri ortada kaldi."
TÜRKKENT raporunda TOKİ'nin
1995 yılında Fon'da biriken 67 trilyon-
luk kaynağın binde 4'ü olan 300 milyar
lirayı kullanabildiğine işaret edildi \e
şu bilgilere yer verildi:
"1994 bütçesine konulan 3.8 trilyon-
luk ödenekten yalnızca I trilyon 53 mil-
yar)ık(%27.2)böl(imü kuUandınlmıştır.
1995 bütçesinde yalnızca I milyon lira-
lık simgesel ödenek konmuş. buna kar-
şılık Hazine'den TOKİ'ye 300 milyar li-
ra aktanlmıştır. Oysa, TOKİ'yle ilgiji
resnıi olmayan kaynaklardan sağlanah
bilgilere göre. 1995y^lındaFon•da67tri^
yon lira birikmiştir. Başka bir anlatım-
İa Hazine. 1995yılında el koynıuş oldu-
ğu fon gelirlerinin binde4'ünü İdare'ye
kuüandırmıştır. 1995yılında Fon'a kre-
di dönüşlerinden 7.2. konutsabşlanndan
2.5 trilyonluk gelir sağlanmıştir. Bütçe-
den aktanlan 300 miharla birlikte TO-
Kl, 1995 >ılında 67 triİyonluk Toplu Ko-
nut Fonu gelirine karşılık, yalnızca 10.5
trilyonluk kaynak kullanabilnıişrir."
Raporda "Konut Edindirme Fonu "nda
biriken ka>nağın 85 tnlyonu aştığı be-
lirtilerek. bu kaynağın Toplu Konut Fo-
nu'na destek olarak kullanılması gere-
kirken. varsılkesimelüksv.illayapımın-
da "düşük maliyetli'" finansman olarak
kullandınldığı sa\landı.
Rusya'ya ihracatın azalması hal fiyatlannı yüzde 10-60 düşürdü
Sebze meyvede Rıısya indirimi
CANAN SOVS.4L
Yaş meyve \e sebze ıhracatının
yaklaşık yüzde 30unu oluşturan
Rusya pazarının kapanma
noktasına gelmesi. büyük
kentlerde toptan fiyatlan düşürdü.
Son 10 gün içerisinde gerek
üretim bölgelerinde gerekse başta
lstanbul gibı büyük kentlerde
sebze \e meyve fiyatlan yüzde 10
ile 60 arasında ındi. Rusya'ya
yapılan TIR seferlerinin bu ülkede
bulunan gümrük kapılarındaki
uygulamalar nedeniyle azalması
ve Rusya'nm kendısine \eni dış
mev \ e \ e sebze kav naklan
bulması. \ üzde 30 gibi geniş bir
ihracat pazarının tıkanmasına yol
açtı. thıacatı oiumMiz etkileyen bir
başka etken de Karakö> 'e gelen
Rus gemilere vüklenen sebze \e
me\\eler. Türkiye'den bu ülkeye
dönen her gemiyle yapılan ihracat
Rus yetkililerinın tepkisini çekince
Karaköy'den yapılan ticaret yavaş
ya\a:> azalmaya başladı. Bu
nedenle başta tarla domatesı.
bırçok ürünün arzında Rusya
pazarına gidecek olan mallarında
ülkede kainıasıyla bir fazlalık
yaşanma\a başladı. İstanbul
Mevve ve Sebze Komisvonculart
Derneği (İMESKOM) Gene!
Sekreteri Sedat Toktürk. Rusya
pazarının Türk me\ ve \e sebze
ihracatçılan için önemli olduğunu
belirterek, Rusya'nın gümrük
kapılanndaki uygulamalan
nedeniyle ihracatın azaldığını ve
bu yüzden oluşan arz fazlalığının
Istanbul'daki toptan fiyatlarda
yüzde 60 düşüşe yol açtığını ifade
etti. Toktürk'e göre son 10 gün
içerisinde kirazın kilosu 75 bin
liradan 50 bin lirava. domatesin 45
bin liradan 20 bin liraya. kıvırcığın
200 bin liradan 150 bin liraya
geriledi. İstanbul Ticaret Odası
Sebze \e Meyve thracatçılan
Komisyonu Başkanı Yaşar LnaJ.
Rusya'nın Türkiye'den yapılan
düzensiz ticarete karşı olduğunu
belirterek. bu yüzden Karaköy'den
yapılan gemi ticaretinin durma
noktasına geldiğini ifade etti.
Aynca Rusya'daki gümrük
kapılarında da her iki ülke
arasında dengesiz bir TIR akışının
olduğunu da söyleyen Ünal. "Eğer
Rus>a'dan 200 TIR geliyorsa
bizden 2 bin TIR gidiyor. Bu
nedenle Rus yetkililer.
kendilerinden gelen tır sa\ısı kadar
Türkiye'den TIR gelmesine iziıı
>ereceklerini belirtivorlar" dedi.
Sebze ve meyve fiyatlan*
/ Geçen hafta
Kiraz
Kayısı
incir
Karpuz
Kavun
Domates
Kıvırcık
Bakla
Sivri biber
T. Fasulye
Patlıcan
Kabak
75.000
75.000
100.000
15.000
20.000
45.000
200.000
40.000
30.000
60.000
30.000
20.000
Bu hafta
50.000
70.000
60.000
10.000
15.000
20.000
150.000
30.000
20.000
40.000
20.000
10.000
• İMESKOM uft toptan
fiyatlan x
,
İZMİR - Atalarımız "HerkesgiderMersin'e,
biz gideriz tersine" demişler. Bu sözler. belki
de asırlarca önce söylendiği zaman bile bugün-
kü kadar değer kazanmamıştır. 1980 yılından
sonra yapılan işlere ve gelişmelere baktığımız
zaman şaşmamak mümkün değil. Türkiye'yi
sözde kurtarmak amacı ile gelen darbeci kad-
rolar. 16 yıl içinde ahlak anlayışını, devlet ya-
pısını degiştirdiler ve ülkeyi adeta harabeye
çevirdiler!...
Ekonomi çöktü. Tarım bitti. Tarım ülkesi ol-
duğumuz halde, gıda ürünleri ithal eder haie
geldik. Memur, işçi, emekli perişan. Insanları-
mızın bir kısmı aç. Katrilyonlarca lira iç ve dış
borç. Bütçe açığı 1 katrilyonun, kayıt dışı eko-
nomi 4 katrilyonun üstünde!..
Bu arada ülkemizin üç yanını çeviren deniz-
lerimizi de kuruttuk. O güzel kıyılarımızın her
yanı pislik içinde. Lağım sularından. zehirli sa-
nayi atıklarından ve çöplerden yanına varamı-
yoruz. Hele Marmara. Karadenız ve Ege'nin bir
kesımı mikrop yuvası. Hastalık saçıyor!..
Daha 10 yıl öncesine kadar denizlerimiz "tü-
kenmez" bir gıda deposu gibıydi. Başka ülke-
lerden aldığımız bilgiye göre, balık stoklarımız
2 milyon ton civanndaydı. Her yı! kayıt dışı ve-
ya kayıt içi tutulan balık bir milyon tonun üs-
tündeydi. Resmi kayıtlara göre bile 700 ile 800
bin tonu bulmuştu.
Eğer denizlerimizi temiz tutabilseydik balık
stoklarımız belki de 3 milyon kilonun üstünde
olacaktı. Balık üretimimiz de en azından 2 mil-
yon tona yaklaşacaktı.
Balık neslinin azalması balıkçıları da olumsuz yönde etkiliyor.
Deniz ağaları
Üç, dört yıldan beri "Denizlerimizde balık
kalmadı" diye ağlaşıyoruz. ağıtlar yakıyoruz. Ger-
çekten 10 ile 15 yıl öncesine kadar belli mev-
simlerde fakirin en önemli gıda maddesi olan
balık. artık yok denecek kadar azaldı. Sadece
yüksek gelirli ailelerin sofralarında görebiliyo-
ruz... izlediğimiz yanlış devlet politikası yüzün-
den önce Trakya ve Anadolu'daki verimli ara-
zilerimizi, ardından da denizlerimizi kuruttuk.
Buğday. arpa. yulaf, mısır, çekirdek çiçek, çi-
çekyağı, pamuk, et, süt gibi ürünlerimizi ithal
etmeye başlamıştık. Birkaç yıldan beri de ba-
lık ithal ediyoruz...
Devletin desteğini arkalarına alan "sermaye
ağaları" tarım kesimini yıllarca sömüre sömü-
re yedı bitirdi. Bu arada "denizlerimizin ağala-
n" olan trolcüler, gırgırcılar, tratacılar, lambacı-
larda devletin izledıği "tavşanakaç, tazıya tut"
politikası yüzünden balık stoklanmızı yok et-
ti...
Karadeniz'e, Marmara'ya, Ege'ye, Akdeniz'e
zehirli atıklannı akıtan yüzlerce. binlerce sana-
yi tesisi var. Sanayi ağaları bu tesisleri yapmak
için yüz milyarlarca. trılyonlarca lirayı harcadı-
lar; ama arıtma tesisleri için gerekli olan üç beş
yüz milyon lirayı esirgediler. Şimdi, denızleri-
mıze de nehirlerimize de pis atık sular gümbür
gümbür akıyor.
Uzmanların verdiği bilgiye göre, bu atık su-
lar "/nsan sağ/ığı"nı ciddi biçimde tehdit edi-
yor. Geçmiş yıllarda Anadolu'nun her yanında
halkımız akarsularımızda avladıkları balıkları
afiyetle yiyebiliyordu. Şimdi ise hiçbir nehri-
mizde canlı varlık yok. Balık hiç yok... Nehir ve
derelerimize serinlemek için girenler de çeşit-
li hastalıklara yakalanıyor. Hatta, ölenler bile var.
Su içen hayvanlar bile kıvrana kıvrana can ve-
riyor!..
Lağım suları denize akıyor
Denizlerimizde de durum farksız. Nehirleri-
mizi dolduran zehirli atıklar ve milyonlarca ın-
sanın hertürlü pisliği ve lağım sulannın tama-
mı denızlerimize arıtılmadan akıtılıyor. Hele. tu-
ristik kentlerimizde yapılan dev otel ve motel-
lerin büyük bir bölümü fosseptik çukurlarını
denize bağlamışlar. Bir yandan lağım suları
akıyor, bir yandan da insanlarımız çoluk çocu-
ğu ile bu mikroplu sularda sağlık kazanmaya
çalışıyor!...
istanbul'dan başlayıp iskenderun'a kadar
süren sahil kesıminde kurulan yazlık sitelerin
pis sulannın nereye gittiğini merak eden bile
yok!..
Her gün milyonlarca insanın dışkısı, binler-
ce sanayi tesısinin zehirli atık suları denizleri-
mizi, nehirlerimizi kirletirken, denız ağalannın
en gelişmiş teknoloji ile donatılmış yüz milyar-
larca liralık trol ve gırgır teknelerı gece gundüz
yasak avcılık yaparak denizlerimizdeki balık
neslini acımasız biçimde kurutmaya devam
ediyor.
Peki... Türkıye'nin en değerlı servetlerı yok
olurken devletimiz ne yapıyor?
Buna verilecek yanıt kocaman bir hiç!...
Ancak. devletin elini kolunu bağlayan da hü-
kümetlerimiz. Zehirli atıklannı arıtmadan nehir-
lerimize ve denizlerimize veren sanayi tesisle-
rini kapatan vali ve kaymakamlarımız yerlerin-
den olabiliyorsa. tarım il ve ilçe müdürlüklen-
nin. 8 bin 333 kilometre uzunluğundaki kıyıla-
rımızda yasak avcılığı önlemek için kullana-
cakları teknelerine mazot alacak kadar tahsi-
satı yoksa ekim alanlanmızı, nehirlerimizi ve de-
nizlerimizi nasıl koruyacağız? Balık stoklanmı-
zı nasıl çoğaltacağız?
Hiç kendimizi afdatmayalım. Mevcut yasa-
larla ve olanaklarla 8 bin 333 kilometre uzun-
luğundaki denizlerimizi korumak mümkün de-
ğildir. Karada ve denizde yüzlerce trilyonluk
servetimiz, ülkemizin ve halkımızın geleceği
yok olmak üzeredir. Gerekli önlemler derhal
alınmalı ve acımasız biçimde uygulanmalıdır.
Hükümetin, denizlerimizi korumak için Tarım
Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'ne
tahsis ettiği 5 milyar 500 milyon lira çok komik
bir rakamdır. Bu yıl alay eder gibi 30 milyar li-
raya çıkarılmıştır. Her şeyden önce 5 milyar. 30
milyar gibi komik rakamları kafamızdan atarak
Tarım Bakanlığı Koruma .Kontrol Genel Mü-
dürlüğü emrine en az 3 veya 4 trilyon lira tah-
sisat verilmelidir. Kısa süre içinde ağır silahlar-
la donatılmış modern ve süratli tekneler satın
alınmalı ve sahil güvenlik komutanlıklarına, ta-
rım il ve ilçe müdürlüklerinin emrine tahsis edil-
melidir. Bu konuda valilere. kaymakamlara, ta-
rım il ve ilçe müdürlüklerine genış yetkiler ta-
nınmalıdır. ilgilı yasalar da süratle değiştirilme-
lidir. Para ve hapis cezalan arttınlmalıdır. Bu ara-
da, hekimlere de rahat karar verebilecek bir or-
tam hazırlanmalıdır. Aksı halde, denizlerimizi
lağım çukuru, en munbit arazilerimizi de çöl ol-
maktan kurtaramayız.L.H