28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 1996 CUMARTESİ HABERLER Atina'dan Türk uçaklarına • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye. 4-8 temmuz günlerinde "Static Displa> " tatbikatına katılmak üzere Hollanda'ya gitmek isteyen 2 Türk uçağına uçuş izni vermeyen Yunanıstan'a tepki gösterdi. Dışişlerı Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. düıı bir soruya yanıt olarak yaptığı yazılı açıklamada, Yunanistan'ın 2 Türk F-4 uçagına uçuş izni vermediğini vurguladı. Akbel. uluslararası hava sahasını kullanarak ftalya'ya giderek oradan Hollanda'ya ulaşmaya çalışanF-4'Ierve2RF-4 uçağınin. bu uçuşları sırasında Girit'in güneyinde Yunan jetlerinin tacizine de uğradıklannı bildirdi. Denktaş'a, insan hakları ödülü • İZMİR(AA)- Karşıyaka Beledıyesi'nin geleneksel insan hakları ödülü. bu yıl Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeii Cumhurbaşkani Rauf Denktaş'a verilecek. Karşıyaka Belediye Başkanı Kemal Baysak, yaptığı açıklamada. Denktaş"ın. ülkesinin bağımsızlık savaşını başlatarak zulme karşı baş kaldırdığını belırtti. Karşıyaka Beledivesi İnsan Hakları ödülü. daha önce Aziz Nesin, Uğur Mumcu. Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Alia Izzetbegoviç ve Kırım- Tatar Milli Meclis Başkanı Mustafa Abdülcemil Kınmoğlu'na \erilmişti. Bakan Ağar'daıt açıklama • ANKARA (AA)- Içişleri Bakanı Mehmet Ağar. İPGenel Başkanı Doğu Perinçek'in. düzenlediği basın toplantısında. kendisine yönelik bazı ithamlarda bulunduğunu belirterek "Bu iddialar asılsızdır. Iddiada bulunanlar. bildiklerini idari ve adli makamlara sunmak zorundadırlar" dedi. Agar. yaptığı yazılı açıklamada, "Bugüne kadar hiçbir kanunsuzluğun içinde olmadığım gibi. yanında da yer almadım. bundan sonra da olmam düşünülemez. Bu konularda her türlü yasal hakkımı kullanacağım tabiidir. Hayali birtakım iddialar ve isimlerle. yıllardır sürdürdüğüm. "kanun hâkimiyeti. ülkenın bütünlüğünün korunnıası ve meslek ha>siyetinin muhafazası' mücadelemize kimse sölee düşüremez" dedi. TTB yönetiminde görev bölüşümü • ANKARA (AA) - Türk Tabipleri Birligi (TTB) Merkez Konseyi Başkanlığına Dr. Füsun Sayek seçildi. TTB Merkez Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre 44. Büyük Kongre"de seçilen Merkez Konsey üyeleri, dün toplanarak görev bölüşümü yaptı. Buna göre. başbakanlığa Dr. Füsun Sayek. 2. başkanlığa Dr. Sezai Berber. genel sekreterliğe Dr. Ibiş Bilaloğlu. muhasip üyeliği Dr. Muharrem Baytemür. veznedarlığa Dr. Gülseren Azak seçildi. Dr. Ata Soyer ile Dr. Sedat Abbasoglu da Merkez Konse> üyesi olarak göre\ yapacaklar. Dipiliş Partisi'ne kapatma davası • ANKARA(AA)- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. Diriliş Partisi'nin~(DP) kapatılması istemiyle. Anavasa Mahkemesi'ne da\a açtı. Yargıtay Cumhuriyet Başsa\cılığı"ndan yapılan açıklamada. 26 Mart 1990'datüzelkişilik kazanan DP'nin. 20 Ekim 1991'de yapılan 19. dönem. 24 Aralık 1995'te yapılan 20. dönem miiletvekiii genel seçimlerine katılmaması dolayısıyla. Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan yazılı tebligata rağmen. kapanma kararı almaması nedeniyle. 2820 savılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 105. maddesi gereğince kapatılması istemiyle. Anayasa Mahkemesi'ne da\a açıldığı bildirildi. CHP Genel Sekreteri Keskin kurulan borsalarda miiletvekiii alınıp satıldığını söyledi 6 Mffletvekflleıi sabkk'ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- REFAH- YOL hükümetinin kritik gü\ enoylaması önce- sinde kurulan miiletvekiii pazan tepkilere yol açarken. rransferler sırasında milvonlarca do- larlık rüşvetler verıldiği haberleri kulislerde yavgınlaştı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı HaUt Dumankaya. kırli pazarlıktan yakındı ve "Beni paravla tartama/lar"dedı DYP'den istıfa ederek bir süre önce ANAP'a katılan Manisa Miiletvekiii Tev- fik Diker. partisinden aynlmadan önce DYP >önetiminin bazı aile dostlannın aracılı- ğıyla kendisine önce devlet bakanlığı, ar- dından da icracı bir bakanlık önerdiğini sövledi. DSP. rransferler için adı geçen milletvekil- lerinı sıkı takıbe alırken: CHP Genel Sekrete- ri Adnan Keskin. "kurulan borsalarda millct- vekili alınıp satıldığını" söv ledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halit Du- mankava. dün düzenlediği basın toplantısında. DYP Genel Başkanı TansuÇiller'in hesapia- nnı kapatmak ıçın kurulduğunu ılerı >ürdüğii hükümetın. çeşitlioyunlarovnadığını söyledi. ANAP'ın bu oyımlann içinde olmadığım sa- vunan Dumankaya. ülkenın gidişatından meıı- nun olmayan. RP-DY P koalisyonundan \ e yol- suzlukiddıalanndanrahatsızolanmilletvekıl- lenne kamuoyunda açıkça çağnda bulunduk- larını söv ledı. Hıçbirmılletvekıline kapalı kapılarardmda teklıfte bulunmadıklarını kavdeden Dııman- kava. "Biz. kiıii pazarlık içinde olmadık. Biz, bu işleri beceremeyiz" dedi. Halit Dumankaya. kendisine de DYP va da başkabirpartiden transferolınası için teklifge- lıp gelmediğıne ilişkın bir soruva "Kimsebe- ni satın alanıa/. Zatcn bö> le bir seve cesaret de edemezler. Paravla beni zor tartarlar" vanıtı- nı verdi. DSP'de. son seçimlerden bu vana 2 millet- vekilinin ıstifa etınesı. >eni transferlenn de beklenmesı rahatsızlık varattı. Yönetim, ısti- fası beklenen milletv ekillerını yakın takibeal- dı. Aylar önce ANAP'a geçeceğı söylentileri çıkan, son günlerde ise DYP've trdnsferinden sözedilen ŞerifÇim'ın. "sehir dışında parfili bir milleftekilinin gözetiminde" olduüu bildı- rıldı. Cım. dün yazılı bir açıklama yaparak ken- dısıvle ılgili sa\ lan yalanladı. Çim. haberlenn REFAHYOL'a hayır kaınpanyası İzmir'delJ sivii toplum örgütieri. güvenov laması öncesinde "RP-DYP koalisvonuna hayır" diyerek genişçaplı imza kampanvası başlattı. İz- mir Alsancak'taki Dominik Caddesi'nde kurduklan çadırın öniinde Erbakan ve Çiller'i simgeleyen, iki başlı, şallı ve karaçarşaflı kuklayı sergileyen örgiit temsileiİeri, halkı imzaya çağımor. 15 sivil toplum ör- gütünün birleşerek oluşturduğu Shil Toplum Orgütleri konsevi Baş- kanı Dündar Soyer, milletvekillerini. ülkenin diiştüğü duruma seyir- ci kalnıamav a çağırdıklannı belirterek "Siv il toplum örgütieri olarak halkın sesini TBM M *> e iletme görevini j erine getiriyoruz. Türkiye'ye karanlık şeriat düzenini getirmek isteyen anlav ış hüsrana uğravacak- tır" dedi. Dominik Caddesi'nde dün saat 10.00 ; da başlatılan "REFAH- YOL Koalisvonuna Hayır" kampanvası pa/arakşammadeksürecek. Toplanan im/alar Sivil Toplum Örgütieri Konseyi'nce TBM.M Baş- kanüğrnailetilecek.(Fotoğraf; CELAL YIL.MAZ) DYP'deki siyasal geçmişinden kaynaklandığı- nı v urgulav arak "Seçmenin bize verdiği sorum- luluğun profesyonel futbolcu normlanna göre değeıiendirilmesi. millervekillerinin de ülkesi- nin çıkarlanna göre değil de pnıfosyone! futbol- cu misali davranması. ülke siyasi panoraması açısından esef\e kav gı \ ericidir. Bu ov unda yer alan millervekillerinin durumu da iğrenctir" dedi. DSP yönetimi. yeni kopmaları ÖPİemeye ça- lışırken. muhalıflerde "L'manmSavınEcevit- ve eşi bundan ders alır. Örgiit dive bir şe> vok. Ada> lar. bir mücaddeden, örgütten gelmiyor. Adamseçikliktensonra Ben aslında ANAP'lı- \ ım" devip gidivor. Böyle rezalet olmaz" dedı- ler. Transfer pazan içinde CHP'lı mılletvekıl- lennin adı da zaman zaman gündemegeldı. An- kara Miiletvekiii V limazAteş'ın öncekı gece DYP've geçeceği haberleri çıktı. Ateş. dün bu sav lan gülerek vanıtlarken "Ne- reden çıkanvorlar? Bize teklif falan da >ok. Halbuki piv asavı yükseltirdik"dıve konuştu. Transferler. CHP içinde espri konusuyapılmayabaşladı.Alı- nan bılgıve göre CHP lideri Deniz Ba>kal da bir yeınekte v a- nında bulunan Genel Sekrete- ri Adnan keskin c. "Senvanı- na birkaç arkadaşı daha al git. Parrinin borçiannı öderiz. Ben bir av sonra sizi töreniegeri alı- nm" diye takıldı. CHP'Genel Sekreteri Kes- kin. dün düzenlediği basın top- lantısında. RP-DYPkoalisvon hükümetinin ahlâksızlık \ e > ol- suzluklan örtme zemini üzerin- de kurulduğunu öne sürerek "Sütunlannıfaziletsi/likveah- laksızbğın oluşturduğu bu or- taklıL avakta kalabilmek icin milletvekili borsalan oluştur- du" dedi. Sivasette çürümüş- lüğün ve kokuşmuşluğun son günlerde üst noktava çıkarak sistemi de çürünneye başladı- ğını kaydeden Keskin. "Çıkar ortaklığının partileri. erdem- siz >e fazilttsi/ vaklaşımlarla güvenov unu garanri etmeveca- lışırken, bazı millervekilleri de fivatlannı artırmakiçin. miilet- vekiii borsasmuı kenannda bek- levip fivatlann vükselmesini beklivorlar" dedi. ANAP Van Miiletvekiii Mustafa Bayram ıse dün dü- zenlediği basın toplantısın- da, istifa ederek bir başka partiye geçeceği yolundaki haberleri valanladı. ' "" j DYP Genel Başkanı Çiller, partili yandaşlarıyla destek aradı : ' $> * 6 Llkeyi Yılmaz'a teslim edemezdim' • DYP lideri Çiller. partili kadınlarla yaptığı toplantıda, "Ben Mesut Yıİînaz'a RP ile birlikte bu ülkeyi teslim edemezdim. Sizleri ba^ka kimselere emanet edemezdim" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Parti grubunda RP'li koalis- yona karşı ret cephesini tutamayan DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller. yandaşı kadınlarla yaptığı toplantıda valnızbırakılma- dığı üörüntüsü vermeve çalıştı. ANA~PGenel Başkanı Mesut\ı\- maz' ı. "Saçından tutup sokaklar- da süriikleveceğim diven. bir kin içinde olan insan. Memleketinde hiçbirşe>idüşünmüjor" di v e suç- lavan Cüler. RP'li koalisyonu sa- vunurken "Ben Mesut V ılmaz'a RP ile birlikte bu ülkeyi teslim ede- mezdim. Başkalarına itimat ede- mezdim" görüşünü dile gctirdı. Güvenoyu için grubundakı ret cephesini azaltmaya çalışan DYP lideri Çiller. partisinin il kadın ko- misyonu başkanlarıv la bir araya celdi. DYPEeitimveKüItürMer- DYP'de olağanüstü kongre istemine ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYPIi muhaliflerin. olağanüstü büyük kongre yapılması istemiyle 255 delegenin imzasıyla yaptıklan başvurunun genel merkez tarafından işleme konulmaması üzerine açtıklan dava reddedildi. Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve davacı olarak asaleten. diger davacılar için de vekâleten avukat Altan Savacı ile DYP'nin avukatı Asuman Bozkurt'un katıldığı dünkü duruşmada. tarallarbilirkişi raporuna ilişkin görüşlerini açıkladılar. Altan Savacı. olağanüstü kongre için toplanan 255 delegenin imzasının yeterli olduğunu. ancak 23 delegenin siyasi çıkarlar nedeniyle, noter kanalıyla imzalannı geri çektiklerini savundu. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlanna göre. bu tür durumlarda delegelerin imzalannı geri çekmesinin mümkün olmadığım belirten Savacı, "Eğer mahkeme de, önce kongre isteminde bulunup daha sonra da geri dönen bü> ük kongre delegelerinin da> ranışlarını onaylarsa telafisi mümkün olmayan bir durum doğacaktır" görüşünü dile getirdi. \'argıç İsmail Bilgin. topianan kanıtlann meşru olarak kongre isteminde bulunanların sayısımn 196 kişi olduğunu ortaya çıkardığını. bu sayının bütün kongre delegelerinin beışte birini oluşturmadığını vurgulayarak davanın reddedildigini açıkladı. Dava. DYP'Ii muhaliflerden Baki luğ. Refaiddin Şahin, Mehmet Dülger, Sezar Aygen. Mehmet Muhsinoğlu ve Altan Savacı tarafından açılmıştı. kezi'ninçatıkatındakihavalandır- manın çalışnıaması nedeniyle çok sayıda partilinin katıldığı toplan- tıda zoranlarvaşayan Çiller. "Bu mücadeleyi kadınlanmız için >apı- >orum"dedi. Türkiye Cumhuriyeti için. "Bin yıllıkcumhuriyetimiz" diyerek gaf yapan D\P lideri. terörolaylannın yoğun olduğu dönemde başbakan- İık görevini üstlendiğıni anımsa- tarak -Buraya birerkek sesi lazım diyen muhaletet lideıieri oldu. Ama görüldü ki. bir Türk anası da tır> kı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gi- bi canını hiçe savarak gerekeni va- par" diye konuştu. Seçimlerden sonra "RP'ye git- me>eceğim" dediğini ve bu sözü- nü hükümet çalışmaları sırasında tuttuğunu sav unan Çiller. kendisi- nin ilerlemesini önlemek amacıy- la ANA\'OL koalisyonu dönemin- de Mesut Yılmaz'ın "Madem kigol atmaya gküvor. arkasından tutalım. çamuradoğru indirelim"yaklaşı* ınıyla hareket ettiğiııı sövledi. Çil- ler. şu görüşleri dile getirdi: "Ben Mesut Vılmaz'a RP ile bir- likte bu ülkeyi teslim edemezdim. Çünkü biz kararlıvız. Cesaretle meselelerin üzerine gideriz, ama başkalarına itimat edemeviz. Bu ülkfv i.sizleri başka kimselere ema- net edemezdim. Sizin sav unucu- nuAİaikTürkiveC umhuriveti'nin teminati yine benim. Sakın ola bi- 7İ valnız bırakmav ın. Bu mücade- lev i kadınlanmtz için. Türk halkı için yapıyorum." Çiller. hakkındaki soruşturma- lar nedenıy le hükümetin şaıbeler- le kurulduğu yönünde iddialar bu- lunduğunu. ancak Mesut Yılmaz'la ilgili olarak da Emlakbank soruş- turması açıldığını anımsatarak "Eğer o. RP ile vapsavdı. av nı şa- ibeli tutum onun için deolmav acak mıydı? Bir toplumsal uzlaşma ih- tiyacıvar. İşimizzordur.ama biz çok zorları aştık" söziertyle savunma yaptı. Çiller. Yılmaz'a suçlanıalannı sürdürürken "Saçından tutup so- kaklarda sürükleyeceğim diyen, bir kin içinde olan insan. Memle- ketinde hiçbir şeyi düşünmüyor" dedi. SIFIR NOKTAS11ORAL ÇALIŞLAR MİDİLLİ - Yunanistan'ın Mi- dilli adasında alışveriş için bir dükkâna girdik. Ipek'le konu- şurken, kıvırcık saçlı kadın ya- nımıza yaklaştı. "Tamam oldu" diye söze kanştı. Tanıdık bir yüz- dü. Merhaba deyip elimizi sık- tı. Ünlü Eczacıbaşılı voleybolcu Violet'ti. Efsanevi Eczacıbaşı kadın voleybol takımının yıllar- ca kaptanlığını yapan Vıolet. Vi- olet, Milli Takım'ın da kaptanıy- dı. Vıolet. alışveriş yaptığımız dük- kânın ortağıydı. Birkaç yıllığına geldiği Midilli'den ayrılamamış- tı. Tam 9 yıldır burada yaşıyor- du. Büyük acılarçekmiş, büyük sıkıntılar yaşamıştı bu 9 yılda. Kaynanasına bakmak için gel- dikleri Midilli'de, önce kaynı ve kaynının karısını birtrafik kaza- sında yitirmişler, çocukiarının bakımı onların üzerine kalmıştı. Ardından Btiyükadalı eşi kan- ser hastalığına yakalanmış ve 7 ay önce de onu yitirmışti. işleri iyi gitmemiş, dükkânla- rı kapanmış ve 9 yaşındaki kı- zıyla Midilli'de yapayalnız kalmış- Eczacıbaşı'ndan Violet'le lardı. Şimdi kendini biraztopar- lamış ve yeni bir dükkân açmış- tı. Bizim istanbul'dan olduğu- muzu duyunca sevgiyle kucak- laştık. sohbet ettik. Violet. "Dükkânı bir bırakabıl- sem Türkiye 'ye döneceğım" di- yordu. Türkiye'deki yaşamı öz- lemişti. Violet'le Ege'nin iki ya- kasındaki kültürel ilişkileri veti- careti konuştuk. Midilli esnafının. aradaki en- gellerin kaldırılmasını istediğini anlattı. Eğer vize. giriş çıkıştaki engeller kaldırılsa iki yaka ara- sında bir ticari patlama yaşa- nacağından emin. Aynı izlenimleri biz de edindik. Buradaki bırçok ürün karşı ya- kada, karşı yakadaki birçok ürün de burada pazarlanabilir. İki ta- rafı dazenginleştirecekolanak- lar elde edılebılır. Ne yazık ki iki ülkenin liman- larında daha çok askeri gemi- ler bekliyor. Kaldığımız otelin tam karşısı Yunanistan donan- masına ait gemilerle dolu. Aynı manzarayı Türkiye tarafında da görmek mümkün. Komşularıyla büyük sorunla- rı olan Türkıye'nin, Yunanistan konusunda daha esnek politika izlemesinde büyük yarar var. Bu yolla. Yunanistan'dan gelen ge- rilim çabası da boşa çıkanlabi- lir. Buradaki esnafın ortak inan- cı. Atina ve Ankara'nın kapışma- sının ve gerilimınin. bu bölge halkına pahalıya mal olduğu yö- nünde. Onlara göre. başka he- saplar yüzünden halklar arasın- da uçurumlar açılıyor. • • • 1922'lerdeki mübadeleden sonra Midilli'de hiç Türk kalma- mış. Fakat Midillililer Türkiye'yi çok yakından izliyorlar. Türki- ye'deki partileri, politikacıları ya- kından tanıyorlar. Sokakta kar- şılaştığımız insanlar, Türk oldu- ğumuzu öğrenince Erbakan ı soruyorlar. Türkiyenin gelece- ği üzerine yorumlar yapıyorlar. "Türkiye, Iran olur mu, Iran 'a benzermi" şeklındeki sorularla endişelerini dile getiriyorlar. Diğer Yunan adalarını görme- dik. ancak Midilli'de turizm ol- dukça sönük. Oteller ve lokan- talar dolu değil. Üstelik son yıl- larda burada turizm patlaması olduğundan söz ediliyor. "A/ere- de Bodrum'daki, Marmahs'te- kı canlılık ve hareket?" deyip duruyoruz. Yunanistan'ın içturizmi bizim- ki kadar hareketli değil. Nüfusu az. Nüfus artışı az. Midilli'deki bü- tün eski evler duruyor. Sokak- lar 100-150 yıl önceki halini koruyor. "Bizim müteahhitler buraya gelselerhemen burayı da hallederler" dediğimde Ipek, "İçinde kim oturacak, nüfusu artmıyor ki?" dedi. Göç olma- yınca, nüfus artmayınca şehir- lerin çehresi de bizdeki gibi bo- zulmuyor. 5 gündür Türkiye'den uzakta- yız. Yolculuğa çıktığımız gece Erbakan Başbakan olmuştu. Mehmet Ağar da Içişleri Ba- kanı. Türkiye'de bir şey değişir mi? Sanmıyorum. Elimde Soner Yalçın'ın kaleme aldığı "Beh- çet Cantürk'ün Anılan "kitabı var. Hayretle. heyecanlaokuyorum. Siyasi yaşamımızdaki ünlü ki- şilerle uyuşturucu mafyası ara- sındaki bağ akıllara durgunluk verecek düzeyde. Mehmet Ey- mür'ün 1988'lerde hazırladığı MİT raporundaki ilginç bilgiler bu kitapta da yer alıyor. Beni en çok Mehmet Ağar'la ilgili iddialar etkiledi. Hakkında belgelere dayalı çok önemli suç- lamalar var. Mehmet Ağar şim- di içişleri Bakanı, Mehmet Ey- mür de MlT'te önemli görevler üstlenmiş durumda. Mehmet Eymür'ün hazırladı- ğı MİT raporundaki iddialar doğ- ruysa, bizi kimler yönetiyor di- ye korkulara kapılabilirsiniz. Türkiye dışarıdan da pek par- lak görünmüyor. CUMARTESİ ı YAZILARI ? ATAOL BEHRAMOĞLU Kabahat Kimde? Refah-DYP hükümeti güvenoyu alacak mı? Otur- duğum sokakta küçük bir market işleten Hasan'a gö- re: "Alacak. Çünkü burası Türkiye." Hasan, Rizeli. Me- sut Yılmaz'ın köyünden. Fakat Refah'ı destekliyor. Çünkü denenmesi gerektiğine inanıyor. Hasan'ın gö- rüşünce "Refah bir yanlışlık yapamaz. Yapmayakal- karsa karşısında orduyu bulur." DYP'li Refah hükü- metinin başarılı olmasını diliyor: "Gidecek başka bir yerimiz yok. Başka bir ülkemiz yok..." Yine de, Re- fah hükümeti güvenoyu alsa ve başarılı da olsa, bir dahaki seçimde Refah'a oy vermeyecek... Çünkü bu koalisyonun ahlaka aykın olarak kurulduğuna inanı- yor. Hasan, benim görebildiğimce, herkesten daha din- dar biri değil. Tutucu hiç değil. Tersine. ülkedeki hak- sızlıklara isyan ediyor. Düşünmeye. öğrenmeye çalı- şan bir halk delikanlısı. Bütün gazeteleri okuyor. Hiç- birini, haber verme niteliğine sahip gerçek gazete olarak görmüyor... En beğendiği politıkacı Mümtaz Soysal... Onu, yurtsever ve gerçekçı buluyor. Buna karşılık DSP'yi desteklemek aklından geçmiyor... Refah seçmenlerinın bu partiyi destekleme nederi- leri tek tek araştırılsa çok ilginç, beklenmedik, şaşrf- tıcı sonuçlar alınacağını düşünüyorum. Tutucu, din- dar kimselehn bu seçmenler içinde hiç de büyük bir oran oluşturmadığı kanısı bende gittikçe güçleniyor... Şöyle ya da böyle, Refah olgusu ülkenin gündemin- de, politik yaşamın tam odağındadır. Refah Partisi, bu güce bir günde mi ulaştı? Bunun böyle olmadığı herkesçe biliniyor ve yazılıyor. Fakat, kabahat kim- de? Oturduğum sokakta küçük bir market işleten Hasan gibi Refah seçmenlerinde mi? Refah Partısi'nın bugünkü gücüne ulaşmasının ka- bahati, her şeyden önce, Türkiye'nin sözümona Ba- tılı burjuvazisindedir... Batılı. hiçbir kültür değerine sahip olmayan yurtseverlikten de yoksun, soyguncu, tefecı, rantiyeci, görgüsüz, sonradan görme kapita- listlerdedir... Kabahat. bu "/fompradoröuryuvaz/"yegöbeklerin- den bağlı, devletin tepesine çöreklenmiş, kendini devlet sanan, uygar ve laik görünüp on binlerce imam- hatip okulu açtıran, on binlerce yasadışı Kuran kur- sunagözyuman, ulusal eğitimin çağdaşlaşmasındaji ödü kopan. "ezan ve bayrak" bezirgânlığı yapan, "Ha/klapolisi karşı karşıya getirmeyin" diyerek Sıvas'isa aydınlarımızın canavarca öldürülmelerine yeşil ışık yakan, aynı katliamla ilgili olarak "Bize gelen haber- lere göre halktan herhangi birzarara uğrayan olma- mıştır" dıyebilen. sözümona "yüksek" bürokratlar- da, işbirlikçı, binbir surat politikacılardadır... Refahın bugünlere ulaşabilmesinin kabahati, bü- yüklük ve biriciklik saplantısında gelmiş geçmiş bü- tün siyasal önderlen geride bırakan, buna karşılık ve doğal olarak. kendisi (herkes gibi fani olduğundan) siyaset sahnesinden çekildiğinde yerini dolduracak bir aday da yetiştirmeyen bir "demokratik so/"lider- de; ve öteki "sosyal demokrat" partinin açık ya da gizli birbirleriyle didişıp duran "//derc/fc"lerindedir... Refah'ın böylesine güçlenebilmesinin kabahati, ge- çimlerini bugünkü sistemın binbir türlü üçkâğıdından sağlayan. elterindek» cep telefonlarıyla bütün üJkçyı tahtakaleye çeyıren, küttürsüz, görgüsüz, kılıksız, by- na karşılık çoğunun altında milyarlık arabalar bulunan, kadınlı erkekli ve sayıları ne yazık ki hiç de az olma- yan bir insan kalabalığındadır... Kabahat, halkla iliş- kileri kapıcılanyla ilişkilerinin ötesine geçmeyen, bu- na karşılık halk ve ülke konusunda büyük fikirlere sa- hip ve birıcık eylemleri de bu çoğunlukla karamsar fi- kirleri sayıp dökmek olan birtakım aydınlarda; "Kızım bana erkek arkadaşıyla fik fik yapacağını söyledi "di- ye yazmayı herhalde ilericilik sanan bir başka takım aydınlarda; bugünkü çirkin medyanın "entelektüet" altyapısını oluşturan. herdönemin, herortamın ada- mı birtakım döneklerdedir... Kabahat, insanlığın gelmiş geçmiş en büyük, en ya- ratıcı, yorumlanmaya ve yeni durumlara uygulanma- ya en elverişli düşünce sistemlerinden biri olan bilim- sel sosyalizmi, "Modası geçmiştir" diyerek küçüm- semeye kalkan birtakım zavallılarda ve bu görkemli eylem felsefesini "çarpım cetveli" düzeyine indirge- yerek ülke sorunlanna çözüm getirmeye çalışan sö- zümona "devrimci" bir başka takım zavallılardadır... Refah Partısi'nın bugünlere gelebilmesinde benim görebildiğim kabahatliler, bunlar... Başka kabahatli kal- dı mı, bilmiyorum... Fakat hiç kuşkumuz olmasın ki, bugünlere gelinmesinde en az kabahatli olanlar, bu partinin oy potansiyelini oluşturan yoksul, çaresiz halk kitleleri, çoğunluğu namuslu ve ahlaklı halk in- sanlarıdır... Erken seçim kaygısı 45 gün tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-REFAHYOL hü- kümetinin 8 temmuz pazar- tesi günü güvenovu alama- ması durumunda. Cumhur- başkanf na seçimleri yenile- me yetkisi doguran 45 gün- lük sürenin dolmasına 12 gün kalacağı hesaplanna kar- şılık: bu tarihten başlayarak >eni bir 45 günlük sürenin söz konusu olacağı yorum- ları da yapıldı. DSP Grııp Başkanvekili. Anayasa Profesörü Müm- taz Soysal. bu görüşlere dik- kat çekerek erken seçım kor- kusunu "gereksiztelaş" ola- rak nitelendirdi. DSP Grup Başkanvekılı Mümtaz Soysal, dün Hürri- yet gazetesindeki köşesin- de vayımlanan "Gereksiz Telaş" başlıklı yazısında. 45 günlük süre ile ilgili ola- rak farklı bir görüşü aktar- dı. Soysal. görüşlerini şöv- leözetledi: "Anayasamn 116. madde- sinin ikinci fıkrasındaki de- yişle'başbakanıngüvensiz- likoyu iledüşürülmeden ıs- tıfa etmesi üzerine' işleme- ye başlamış olan 45 günlük süre dolmadan bir Bakanlar Kurulu "kurulmuştur'. Bü- tün sorun 116. maddedeki iki avrı paragrafta iki avrı Bakanlar Kurulu kav ramı- nın ele alınmasından kav- naklanıvor. Birinci paragrafta kuru- lamamış veya kurulduğu hal- de güvenoyu alamamıs'hü- kümetsöz konusu. ikincisin- deise sadece 'kurulamamış/' hükümet. Anayasa ^ Anayasa, Bakanlar Ku- rulu'nun Cumhurbaşka- nı'nca atanmasıv la hükü- metin "kurulmuş'olacağını kabul ediyor ve "hükümet kuruldu' divebilmekiçingü- venoylamasını zorurüu say- mıvor ki, bir de "kurulduğu halde güvenoyu alama- m ış' Hükümetten sözetmek- tedir. 45 günlük sürenin 8 temmuzda başlayacağını sa- vunan görüşe göre. hükü- metin istifa tarihi olan 6 ha- ziran va dao istifayayol açan Anavasa Mahkemesi kara- nnın vav ımlandığı 5 haziran tarihleri. 116. maddenin bi- rinci fıkrasında sözü geçen '110. maddeye göre yeni ku- rulmuş hükümetin güveno^ vualamaması',"99. madde- ve göre gensoruyla hükü-- metin düşürülmesi", "111. maddeye göre güven iste- miş hükümetten gelen güven ısteminın reddedilmesi' sa- v ılabüecek bir durumun baş- İangıç tarihi değildir. Övle olsavdı, '45 gün içinde ku- rulduğu halde güv enoyu ala- nıanıış olan hükümet'ten söz edilebilir ve Cumhurbaşka- nı için seçimlerin venilenme- sini isteme oianağı doğardı.~
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle