Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Atina'dan Türk
uçaklarına
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Türkiye. 4-8
temmuz günlerinde "Static
Displa> " tatbikatına
katılmak üzere
Hollanda'ya gitmek isteyen
2 Türk uçağına uçuş izni
vermeyen Yunanıstan'a
tepki gösterdi. Dışişlerı
Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi Ömer Akbel.
düıı bir soruya yanıt olarak
yaptığı yazılı açıklamada,
Yunanistan'ın 2 Türk F-4
uçagına uçuş izni
vermediğini vurguladı.
Akbel. uluslararası hava
sahasını kullanarak
ftalya'ya giderek oradan
Hollanda'ya ulaşmaya
çalışanF-4'Ierve2RF-4
uçağınin. bu uçuşları
sırasında Girit'in
güneyinde Yunan jetlerinin
tacizine de uğradıklannı
bildirdi.
Denktaş'a, insan
hakları ödülü
• İZMİR(AA)-
Karşıyaka Beledıyesi'nin
geleneksel insan hakları
ödülü. bu yıl Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeii
Cumhurbaşkani Rauf
Denktaş'a verilecek.
Karşıyaka Belediye
Başkanı Kemal Baysak,
yaptığı açıklamada.
Denktaş"ın. ülkesinin
bağımsızlık savaşını
başlatarak zulme karşı baş
kaldırdığını belırtti.
Karşıyaka Beledivesi İnsan
Hakları ödülü. daha önce
Aziz Nesin, Uğur Mumcu.
Bosna-Hersek
Cumhurbaşkanı Alia
Izzetbegoviç ve Kırım-
Tatar Milli Meclis Başkanı
Mustafa Abdülcemil
Kınmoğlu'na \erilmişti.
Bakan Ağar'daıt
açıklama
• ANKARA (AA)-
Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar. İPGenel Başkanı
Doğu Perinçek'in.
düzenlediği basın
toplantısında. kendisine
yönelik bazı ithamlarda
bulunduğunu belirterek
"Bu iddialar asılsızdır.
Iddiada bulunanlar.
bildiklerini idari ve adli
makamlara sunmak
zorundadırlar" dedi. Agar.
yaptığı yazılı açıklamada,
"Bugüne kadar hiçbir
kanunsuzluğun içinde
olmadığım gibi. yanında da
yer almadım. bundan sonra
da olmam düşünülemez.
Bu konularda her türlü
yasal hakkımı
kullanacağım tabiidir.
Hayali birtakım iddialar ve
isimlerle. yıllardır
sürdürdüğüm. "kanun
hâkimiyeti. ülkenın
bütünlüğünün korunnıası
ve meslek ha>siyetinin
muhafazası' mücadelemize
kimse sölee düşüremez"
dedi.
TTB yönetiminde
görev bölüşümü
• ANKARA (AA) - Türk
Tabipleri Birligi (TTB)
Merkez Konseyi
Başkanlığına Dr. Füsun
Sayek seçildi. TTB Merkez
Konseyi'nden yapılan
açıklamaya göre 44. Büyük
Kongre"de seçilen Merkez
Konsey üyeleri, dün
toplanarak görev bölüşümü
yaptı. Buna göre.
başbakanlığa Dr. Füsun
Sayek. 2. başkanlığa Dr.
Sezai Berber. genel
sekreterliğe Dr. Ibiş
Bilaloğlu. muhasip üyeliği
Dr. Muharrem Baytemür.
veznedarlığa Dr. Gülseren
Azak seçildi. Dr. Ata Soyer
ile Dr. Sedat Abbasoglu da
Merkez Konse> üyesi
olarak göre\ yapacaklar.
Dipiliş Partisi'ne
kapatma davası
• ANKARA(AA)-
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı. Diriliş
Partisi'nin~(DP)
kapatılması istemiyle.
Anavasa Mahkemesi'ne
da\a açtı. Yargıtay
Cumhuriyet
Başsa\cılığı"ndan yapılan
açıklamada. 26 Mart
1990'datüzelkişilik
kazanan DP'nin. 20 Ekim
1991'de yapılan 19.
dönem. 24 Aralık 1995'te
yapılan 20. dönem
miiletvekiii genel
seçimlerine katılmaması
dolayısıyla. Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca yapılan
yazılı tebligata rağmen.
kapanma kararı almaması
nedeniyle. 2820 savılı
Siyasi Partiler Kanunu'nun
105. maddesi gereğince
kapatılması istemiyle.
Anayasa Mahkemesi'ne
da\a açıldığı bildirildi.
CHP Genel Sekreteri Keskin kurulan borsalarda miiletvekiii alınıp satıldığını söyledi
6
Mffletvekflleıi sabkk'ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- REFAH-
YOL hükümetinin kritik gü\ enoylaması önce-
sinde kurulan miiletvekiii pazan tepkilere yol
açarken. rransferler sırasında milvonlarca do-
larlık rüşvetler verıldiği haberleri kulislerde
yavgınlaştı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı
HaUt Dumankaya. kırli pazarlıktan yakındı ve
"Beni paravla tartama/lar"dedı
DYP'den istıfa ederek bir süre önce
ANAP'a katılan Manisa Miiletvekiii Tev-
fik Diker. partisinden aynlmadan önce DYP
>önetiminin bazı aile dostlannın aracılı-
ğıyla kendisine önce devlet bakanlığı, ar-
dından da icracı bir bakanlık önerdiğini
sövledi.
DSP. rransferler için adı geçen milletvekil-
lerinı sıkı takıbe alırken: CHP Genel Sekrete-
ri Adnan Keskin. "kurulan borsalarda millct-
vekili alınıp satıldığını" söv ledi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halit Du-
mankava. dün düzenlediği basın toplantısında.
DYP Genel Başkanı TansuÇiller'in hesapia-
nnı kapatmak ıçın kurulduğunu ılerı >ürdüğii
hükümetın. çeşitlioyunlarovnadığını söyledi.
ANAP'ın bu oyımlann içinde olmadığım sa-
vunan Dumankaya. ülkenın gidişatından meıı-
nun olmayan. RP-DY P koalisyonundan \ e yol-
suzlukiddıalanndanrahatsızolanmilletvekıl-
lenne kamuoyunda açıkça çağnda bulunduk-
larını söv ledı.
Hıçbirmılletvekıline kapalı kapılarardmda
teklıfte bulunmadıklarını kavdeden Dııman-
kava. "Biz. kiıii pazarlık içinde olmadık. Biz,
bu işleri beceremeyiz" dedi.
Halit Dumankaya. kendisine de DYP va da
başkabirpartiden transferolınası için teklifge-
lıp gelmediğıne ilişkın bir soruva "Kimsebe-
ni satın alanıa/. Zatcn bö> le bir seve cesaret de
edemezler. Paravla beni zor tartarlar" vanıtı-
nı verdi.
DSP'de. son seçimlerden bu vana 2 millet-
vekilinin ıstifa etınesı. >eni transferlenn de
beklenmesı rahatsızlık varattı. Yönetim, ısti-
fası beklenen milletv ekillerını yakın takibeal-
dı. Aylar önce ANAP'a geçeceğı söylentileri
çıkan, son günlerde ise DYP've trdnsferinden
sözedilen ŞerifÇim'ın. "sehir dışında parfili
bir milleftekilinin gözetiminde" olduüu bildı-
rıldı.
Cım. dün yazılı bir açıklama yaparak ken-
dısıvle ılgili sa\ lan yalanladı. Çim. haberlenn
REFAHYOL'a hayır kaınpanyası
İzmir'delJ sivii toplum örgütieri. güvenov laması öncesinde "RP-DYP
koalisvonuna hayır" diyerek genişçaplı imza kampanvası başlattı. İz-
mir Alsancak'taki Dominik Caddesi'nde kurduklan çadırın öniinde
Erbakan ve Çiller'i simgeleyen, iki başlı, şallı ve karaçarşaflı kuklayı
sergileyen örgiit temsileiİeri, halkı imzaya çağımor. 15 sivil toplum ör-
gütünün birleşerek oluşturduğu Shil Toplum Orgütleri konsevi Baş-
kanı Dündar Soyer, milletvekillerini. ülkenin diiştüğü duruma seyir-
ci kalnıamav a çağırdıklannı belirterek "Siv il toplum örgütieri olarak
halkın sesini TBM M *> e iletme görevini j erine getiriyoruz. Türkiye'ye
karanlık şeriat düzenini getirmek isteyen anlav ış hüsrana uğravacak-
tır" dedi. Dominik Caddesi'nde dün saat 10.00
;
da başlatılan "REFAH-
YOL Koalisvonuna Hayır" kampanvası pa/arakşammadeksürecek.
Toplanan im/alar Sivil Toplum Örgütieri Konseyi'nce TBM.M Baş-
kanüğrnailetilecek.(Fotoğraf; CELAL YIL.MAZ)
DYP'deki siyasal geçmişinden kaynaklandığı-
nı v urgulav arak "Seçmenin bize verdiği sorum-
luluğun profesyonel futbolcu normlanna göre
değeıiendirilmesi. millervekillerinin de ülkesi-
nin çıkarlanna göre değil de pnıfosyone! futbol-
cu misali davranması. ülke siyasi panoraması
açısından esef\e kav gı \ ericidir. Bu ov unda yer
alan millervekillerinin durumu da iğrenctir"
dedi.
DSP yönetimi. yeni kopmaları ÖPİemeye ça-
lışırken. muhalıflerde "L'manmSavınEcevit-
ve eşi bundan ders alır. Örgiit dive bir şe> vok.
Ada> lar. bir mücaddeden, örgütten gelmiyor.
Adamseçikliktensonra Ben aslında ANAP'lı-
\ ım" devip gidivor. Böyle rezalet olmaz" dedı-
ler. Transfer pazan içinde CHP'lı mılletvekıl-
lennin adı da zaman zaman gündemegeldı. An-
kara Miiletvekiii V limazAteş'ın
öncekı gece DYP've geçeceği
haberleri çıktı. Ateş. dün bu
sav lan gülerek vanıtlarken "Ne-
reden çıkanvorlar? Bize teklif
falan da >ok. Halbuki piv asavı
yükseltirdik"dıve konuştu.
Transferler. CHP içinde espri
konusuyapılmayabaşladı.Alı-
nan bılgıve göre CHP lideri
Deniz Ba>kal da bir yeınekte v a-
nında bulunan Genel Sekrete-
ri Adnan keskin c. "Senvanı-
na birkaç arkadaşı daha al git.
Parrinin borçiannı öderiz. Ben
bir av sonra sizi töreniegeri alı-
nm" diye takıldı.
CHP'Genel Sekreteri Kes-
kin. dün düzenlediği basın top-
lantısında. RP-DYPkoalisvon
hükümetinin ahlâksızlık \ e > ol-
suzluklan örtme zemini üzerin-
de kurulduğunu öne sürerek
"Sütunlannıfaziletsi/likveah-
laksızbğın oluşturduğu bu or-
taklıL avakta kalabilmek icin
milletvekili borsalan oluştur-
du" dedi. Sivasette çürümüş-
lüğün ve kokuşmuşluğun son
günlerde üst noktava çıkarak
sistemi de çürünneye başladı-
ğını kaydeden Keskin. "Çıkar
ortaklığının partileri. erdem-
siz >e fazilttsi/ vaklaşımlarla
güvenov unu garanri etmeveca-
lışırken, bazı millervekilleri de
fivatlannı artırmakiçin. miilet-
vekiii borsasmuı kenannda bek-
levip fivatlann vükselmesini
beklivorlar" dedi.
ANAP Van Miiletvekiii
Mustafa Bayram ıse dün dü-
zenlediği basın toplantısın-
da, istifa ederek bir başka
partiye geçeceği yolundaki
haberleri valanladı. ' "" j
DYP Genel Başkanı Çiller, partili yandaşlarıyla destek aradı
:
'
$>
*
6
Llkeyi Yılmaz'a teslim edemezdim'
• DYP lideri Çiller. partili
kadınlarla yaptığı toplantıda,
"Ben Mesut Yıİînaz'a RP ile
birlikte bu ülkeyi teslim
edemezdim. Sizleri ba^ka
kimselere emanet
edemezdim" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Parti grubunda RP'li koalis-
yona karşı ret cephesini tutamayan
DYP Genel Başkanı, Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı
Tansu Çiller. yandaşı kadınlarla
yaptığı toplantıda valnızbırakılma-
dığı üörüntüsü vermeve çalıştı.
ANA~PGenel Başkanı Mesut\ı\-
maz' ı. "Saçından tutup sokaklar-
da süriikleveceğim diven. bir kin
içinde olan insan. Memleketinde
hiçbirşe>idüşünmüjor" di v e suç-
lavan Cüler. RP'li koalisyonu sa-
vunurken "Ben Mesut V ılmaz'a
RP ile birlikte bu ülkeyi teslim ede-
mezdim. Başkalarına itimat ede-
mezdim" görüşünü dile gctirdı.
Güvenoyu için grubundakı ret
cephesini azaltmaya çalışan DYP
lideri Çiller. partisinin il kadın ko-
misyonu başkanlarıv la bir araya
celdi. DYPEeitimveKüItürMer-
DYP'de olağanüstü kongre istemine ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYPIi
muhaliflerin. olağanüstü büyük kongre
yapılması istemiyle 255 delegenin imzasıyla
yaptıklan başvurunun genel merkez tarafından
işleme konulmaması üzerine açtıklan dava
reddedildi. Ankara 6. Sulh Hukuk
Mahkemesi'nde görülen ve davacı olarak
asaleten. diger davacılar için de vekâleten
avukat Altan Savacı ile DYP'nin avukatı
Asuman Bozkurt'un katıldığı dünkü
duruşmada. tarallarbilirkişi raporuna ilişkin
görüşlerini açıkladılar. Altan Savacı. olağanüstü
kongre için toplanan 255 delegenin imzasının
yeterli olduğunu. ancak 23 delegenin siyasi
çıkarlar nedeniyle, noter kanalıyla imzalannı
geri çektiklerini savundu. Yargıtay'ın yerleşik
içtihatlanna göre. bu tür
durumlarda delegelerin imzalannı geri
çekmesinin mümkün olmadığım belirten Savacı,
"Eğer mahkeme de, önce kongre isteminde
bulunup daha sonra da geri dönen bü> ük kongre
delegelerinin da> ranışlarını onaylarsa telafisi
mümkün olmayan bir durum doğacaktır"
görüşünü dile getirdi.
\'argıç İsmail Bilgin. topianan kanıtlann meşru
olarak kongre isteminde bulunanların sayısımn
196 kişi olduğunu ortaya çıkardığını. bu sayının
bütün kongre delegelerinin beışte birini
oluşturmadığını vurgulayarak davanın
reddedildigini açıkladı. Dava. DYP'Ii
muhaliflerden Baki luğ. Refaiddin Şahin,
Mehmet Dülger, Sezar Aygen. Mehmet
Muhsinoğlu ve Altan Savacı tarafından
açılmıştı.
kezi'ninçatıkatındakihavalandır-
manın çalışnıaması nedeniyle çok
sayıda partilinin katıldığı toplan-
tıda zoranlarvaşayan Çiller. "Bu
mücadeleyi kadınlanmız için >apı-
>orum"dedi.
Türkiye Cumhuriyeti için. "Bin
yıllıkcumhuriyetimiz" diyerek gaf
yapan D\P lideri. terörolaylannın
yoğun olduğu dönemde başbakan-
İık görevini üstlendiğıni anımsa-
tarak -Buraya birerkek sesi lazım
diyen muhaletet lideıieri oldu. Ama
görüldü ki. bir Türk anası da tır>
kı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gi-
bi canını hiçe savarak gerekeni va-
par" diye konuştu.
Seçimlerden sonra "RP'ye git-
me>eceğim" dediğini ve bu sözü-
nü hükümet çalışmaları sırasında
tuttuğunu sav unan Çiller. kendisi-
nin ilerlemesini önlemek amacıy-
la ANA\'OL koalisyonu dönemin-
de Mesut Yılmaz'ın "Madem kigol
atmaya gküvor. arkasından tutalım.
çamuradoğru indirelim"yaklaşı*
ınıyla hareket ettiğiııı sövledi. Çil-
ler. şu görüşleri dile getirdi:
"Ben Mesut Vılmaz'a RP ile bir-
likte bu ülkeyi teslim edemezdim.
Çünkü biz kararlıvız. Cesaretle
meselelerin üzerine gideriz, ama
başkalarına itimat edemeviz. Bu
ülkfv i.sizleri başka kimselere ema-
net edemezdim. Sizin sav unucu-
nuAİaikTürkiveC umhuriveti'nin
teminati yine benim. Sakın ola bi-
7İ valnız bırakmav ın. Bu mücade-
lev i kadınlanmtz için. Türk halkı
için yapıyorum."
Çiller. hakkındaki soruşturma-
lar nedenıy le hükümetin şaıbeler-
le kurulduğu yönünde iddialar bu-
lunduğunu. ancak Mesut Yılmaz'la
ilgili olarak da Emlakbank soruş-
turması açıldığını anımsatarak
"Eğer o. RP ile vapsavdı. av nı şa-
ibeli tutum onun için deolmav acak
mıydı? Bir toplumsal uzlaşma ih-
tiyacıvar. İşimizzordur.ama biz çok
zorları aştık" söziertyle savunma
yaptı.
Çiller. Yılmaz'a suçlanıalannı
sürdürürken "Saçından tutup so-
kaklarda sürükleyeceğim diyen,
bir kin içinde olan insan. Memle-
ketinde hiçbir şeyi düşünmüyor"
dedi.
SIFIR NOKTAS11ORAL ÇALIŞLAR
MİDİLLİ - Yunanistan'ın Mi-
dilli adasında alışveriş için bir
dükkâna girdik. Ipek'le konu-
şurken, kıvırcık saçlı kadın ya-
nımıza yaklaştı. "Tamam oldu"
diye söze kanştı. Tanıdık bir yüz-
dü. Merhaba deyip elimizi sık-
tı. Ünlü Eczacıbaşılı voleybolcu
Violet'ti. Efsanevi Eczacıbaşı
kadın voleybol takımının yıllar-
ca kaptanlığını yapan Vıolet. Vi-
olet, Milli Takım'ın da kaptanıy-
dı.
Vıolet. alışveriş yaptığımız dük-
kânın ortağıydı. Birkaç yıllığına
geldiği Midilli'den ayrılamamış-
tı. Tam 9 yıldır burada yaşıyor-
du. Büyük acılarçekmiş, büyük
sıkıntılar yaşamıştı bu 9 yılda.
Kaynanasına bakmak için gel-
dikleri Midilli'de, önce kaynı ve
kaynının karısını birtrafik kaza-
sında yitirmişler, çocukiarının
bakımı onların üzerine kalmıştı.
Ardından Btiyükadalı eşi kan-
ser hastalığına yakalanmış ve 7
ay önce de onu yitirmışti.
işleri iyi gitmemiş, dükkânla-
rı kapanmış ve 9 yaşındaki kı-
zıyla Midilli'de yapayalnız kalmış-
Eczacıbaşı'ndan Violet'le
lardı. Şimdi kendini biraztopar-
lamış ve yeni bir dükkân açmış-
tı. Bizim istanbul'dan olduğu-
muzu duyunca sevgiyle kucak-
laştık. sohbet ettik.
Violet. "Dükkânı bir bırakabıl-
sem Türkiye 'ye döneceğım" di-
yordu. Türkiye'deki yaşamı öz-
lemişti. Violet'le Ege'nin iki ya-
kasındaki kültürel ilişkileri veti-
careti konuştuk.
Midilli esnafının. aradaki en-
gellerin kaldırılmasını istediğini
anlattı. Eğer vize. giriş çıkıştaki
engeller kaldırılsa iki yaka ara-
sında bir ticari patlama yaşa-
nacağından emin.
Aynı izlenimleri biz de edindik.
Buradaki bırçok ürün karşı ya-
kada, karşı yakadaki birçok ürün
de burada pazarlanabilir. İki ta-
rafı dazenginleştirecekolanak-
lar elde edılebılır.
Ne yazık ki iki ülkenin liman-
larında daha çok askeri gemi-
ler bekliyor. Kaldığımız otelin
tam karşısı Yunanistan donan-
masına ait gemilerle dolu. Aynı
manzarayı Türkiye tarafında da
görmek mümkün.
Komşularıyla büyük sorunla-
rı olan Türkıye'nin, Yunanistan
konusunda daha esnek politika
izlemesinde büyük yarar var. Bu
yolla. Yunanistan'dan gelen ge-
rilim çabası da boşa çıkanlabi-
lir. Buradaki esnafın ortak inan-
cı. Atina ve Ankara'nın kapışma-
sının ve gerilimınin. bu bölge
halkına pahalıya mal olduğu yö-
nünde. Onlara göre. başka he-
saplar yüzünden halklar arasın-
da uçurumlar açılıyor.
• • •
1922'lerdeki mübadeleden
sonra Midilli'de hiç Türk kalma-
mış. Fakat Midillililer Türkiye'yi
çok yakından izliyorlar. Türki-
ye'deki partileri, politikacıları ya-
kından tanıyorlar. Sokakta kar-
şılaştığımız insanlar, Türk oldu-
ğumuzu öğrenince Erbakan ı
soruyorlar. Türkiyenin gelece-
ği üzerine yorumlar yapıyorlar.
"Türkiye, Iran olur mu, Iran 'a
benzermi" şeklındeki sorularla
endişelerini dile getiriyorlar.
Diğer Yunan adalarını görme-
dik. ancak Midilli'de turizm ol-
dukça sönük. Oteller ve lokan-
talar dolu değil. Üstelik son yıl-
larda burada turizm patlaması
olduğundan söz ediliyor. "A/ere-
de Bodrum'daki, Marmahs'te-
kı canlılık ve hareket?" deyip
duruyoruz.
Yunanistan'ın içturizmi bizim-
ki kadar hareketli değil. Nüfusu
az. Nüfus artışı az. Midilli'deki bü-
tün eski evler duruyor. Sokak-
lar 100-150 yıl önceki halini
koruyor. "Bizim müteahhitler
buraya gelselerhemen burayı da
hallederler" dediğimde Ipek,
"İçinde kim oturacak, nüfusu
artmıyor ki?" dedi. Göç olma-
yınca, nüfus artmayınca şehir-
lerin çehresi de bizdeki gibi bo-
zulmuyor.
5 gündür Türkiye'den uzakta-
yız. Yolculuğa çıktığımız gece
Erbakan Başbakan olmuştu.
Mehmet Ağar da Içişleri Ba-
kanı. Türkiye'de bir şey değişir
mi? Sanmıyorum. Elimde Soner
Yalçın'ın kaleme aldığı "Beh-
çet Cantürk'ün Anılan "kitabı var.
Hayretle. heyecanlaokuyorum.
Siyasi yaşamımızdaki ünlü ki-
şilerle uyuşturucu mafyası ara-
sındaki bağ akıllara durgunluk
verecek düzeyde. Mehmet Ey-
mür'ün 1988'lerde hazırladığı
MİT raporundaki ilginç bilgiler bu
kitapta da yer alıyor.
Beni en çok Mehmet Ağar'la
ilgili iddialar etkiledi. Hakkında
belgelere dayalı çok önemli suç-
lamalar var. Mehmet Ağar şim-
di içişleri Bakanı, Mehmet Ey-
mür de MlT'te önemli görevler
üstlenmiş durumda.
Mehmet Eymür'ün hazırladı-
ğı MİT raporundaki iddialar doğ-
ruysa, bizi kimler yönetiyor di-
ye korkulara kapılabilirsiniz.
Türkiye dışarıdan da pek par-
lak görünmüyor.
CUMARTESİ ı
YAZILARI ?
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kabahat Kimde?
Refah-DYP hükümeti güvenoyu alacak mı? Otur-
duğum sokakta küçük bir market işleten Hasan'a gö-
re: "Alacak. Çünkü burası Türkiye." Hasan, Rizeli. Me-
sut Yılmaz'ın köyünden. Fakat Refah'ı destekliyor.
Çünkü denenmesi gerektiğine inanıyor. Hasan'ın gö-
rüşünce "Refah bir yanlışlık yapamaz. Yapmayakal-
karsa karşısında orduyu bulur." DYP'li Refah hükü-
metinin başarılı olmasını diliyor: "Gidecek başka bir
yerimiz yok. Başka bir ülkemiz yok..." Yine de, Re-
fah hükümeti güvenoyu alsa ve başarılı da olsa, bir
dahaki seçimde Refah'a oy vermeyecek... Çünkü bu
koalisyonun ahlaka aykın olarak kurulduğuna inanı-
yor. Hasan, benim görebildiğimce, herkesten daha din-
dar biri değil. Tutucu hiç değil. Tersine. ülkedeki hak-
sızlıklara isyan ediyor. Düşünmeye. öğrenmeye çalı-
şan bir halk delikanlısı. Bütün gazeteleri okuyor. Hiç-
birini, haber verme niteliğine sahip gerçek gazete
olarak görmüyor...
En beğendiği politıkacı Mümtaz Soysal... Onu,
yurtsever ve gerçekçı buluyor. Buna karşılık DSP'yi
desteklemek aklından geçmiyor...
Refah seçmenlerinın bu partiyi destekleme nederi-
leri tek tek araştırılsa çok ilginç, beklenmedik, şaşrf-
tıcı sonuçlar alınacağını düşünüyorum. Tutucu, din-
dar kimselehn bu seçmenler içinde hiç de büyük bir
oran oluşturmadığı kanısı bende gittikçe güçleniyor...
Şöyle ya da böyle, Refah olgusu ülkenin gündemin-
de, politik yaşamın tam odağındadır. Refah Partisi,
bu güce bir günde mi ulaştı? Bunun böyle olmadığı
herkesçe biliniyor ve yazılıyor. Fakat, kabahat kim-
de? Oturduğum sokakta küçük bir market işleten
Hasan gibi Refah seçmenlerinde mi?
Refah Partısi'nın bugünkü gücüne ulaşmasının ka-
bahati, her şeyden önce, Türkiye'nin sözümona Ba-
tılı burjuvazisindedir... Batılı. hiçbir kültür değerine
sahip olmayan yurtseverlikten de yoksun, soyguncu,
tefecı, rantiyeci, görgüsüz, sonradan görme kapita-
listlerdedir...
Kabahat. bu "/fompradoröuryuvaz/"yegöbeklerin-
den bağlı, devletin tepesine çöreklenmiş, kendini
devlet sanan, uygar ve laik görünüp on binlerce imam-
hatip okulu açtıran, on binlerce yasadışı Kuran kur-
sunagözyuman, ulusal eğitimin çağdaşlaşmasındaji
ödü kopan. "ezan ve bayrak" bezirgânlığı yapan,
"Ha/klapolisi karşı karşıya getirmeyin" diyerek Sıvas'isa
aydınlarımızın canavarca öldürülmelerine yeşil ışık
yakan, aynı katliamla ilgili olarak "Bize gelen haber-
lere göre halktan herhangi birzarara uğrayan olma-
mıştır" dıyebilen. sözümona "yüksek" bürokratlar-
da, işbirlikçı, binbir surat politikacılardadır...
Refahın bugünlere ulaşabilmesinin kabahati, bü-
yüklük ve biriciklik saplantısında gelmiş geçmiş bü-
tün siyasal önderlen geride bırakan, buna karşılık ve
doğal olarak. kendisi (herkes gibi fani olduğundan)
siyaset sahnesinden çekildiğinde yerini dolduracak
bir aday da yetiştirmeyen bir "demokratik so/"lider-
de; ve öteki "sosyal demokrat" partinin açık ya da
gizli birbirleriyle didişıp duran "//derc/fc"lerindedir...
Refah'ın böylesine güçlenebilmesinin kabahati, ge-
çimlerini bugünkü sistemın binbir türlü üçkâğıdından
sağlayan. elterindek» cep telefonlarıyla bütün üJkçyı
tahtakaleye çeyıren, küttürsüz, görgüsüz, kılıksız, by-
na karşılık çoğunun altında milyarlık arabalar bulunan,
kadınlı erkekli ve sayıları ne yazık ki hiç de az olma-
yan bir insan kalabalığındadır... Kabahat, halkla iliş-
kileri kapıcılanyla ilişkilerinin ötesine geçmeyen, bu-
na karşılık halk ve ülke konusunda büyük fikirlere sa-
hip ve birıcık eylemleri de bu çoğunlukla karamsar fi-
kirleri sayıp dökmek olan birtakım aydınlarda; "Kızım
bana erkek arkadaşıyla fik fik yapacağını söyledi "di-
ye yazmayı herhalde ilericilik sanan bir başka takım
aydınlarda; bugünkü çirkin medyanın "entelektüet"
altyapısını oluşturan. herdönemin, herortamın ada-
mı birtakım döneklerdedir...
Kabahat, insanlığın gelmiş geçmiş en büyük, en ya-
ratıcı, yorumlanmaya ve yeni durumlara uygulanma-
ya en elverişli düşünce sistemlerinden biri olan bilim-
sel sosyalizmi, "Modası geçmiştir" diyerek küçüm-
semeye kalkan birtakım zavallılarda ve bu görkemli
eylem felsefesini "çarpım cetveli" düzeyine indirge-
yerek ülke sorunlanna çözüm getirmeye çalışan sö-
zümona "devrimci" bir başka takım zavallılardadır...
Refah Partısi'nın bugünlere gelebilmesinde benim
görebildiğim kabahatliler, bunlar... Başka kabahatli kal-
dı mı, bilmiyorum... Fakat hiç kuşkumuz olmasın ki,
bugünlere gelinmesinde en az kabahatli olanlar, bu
partinin oy potansiyelini oluşturan yoksul, çaresiz
halk kitleleri, çoğunluğu namuslu ve ahlaklı halk in-
sanlarıdır...
Erken seçim kaygısı
45 gün tartışması
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL hü-
kümetinin 8 temmuz pazar-
tesi günü güvenovu alama-
ması durumunda. Cumhur-
başkanf na seçimleri yenile-
me yetkisi doguran 45 gün-
lük sürenin dolmasına 12
gün kalacağı hesaplanna kar-
şılık: bu tarihten başlayarak
>eni bir 45 günlük sürenin
söz konusu olacağı yorum-
ları da yapıldı.
DSP Grııp Başkanvekili.
Anayasa Profesörü Müm-
taz Soysal. bu görüşlere dik-
kat çekerek erken seçım kor-
kusunu "gereksiztelaş" ola-
rak nitelendirdi.
DSP Grup Başkanvekılı
Mümtaz Soysal, dün Hürri-
yet gazetesindeki köşesin-
de vayımlanan "Gereksiz
Telaş" başlıklı yazısında.
45 günlük süre ile ilgili ola-
rak farklı bir görüşü aktar-
dı. Soysal. görüşlerini şöv-
leözetledi:
"Anayasamn 116. madde-
sinin ikinci fıkrasındaki de-
yişle'başbakanıngüvensiz-
likoyu iledüşürülmeden ıs-
tıfa etmesi üzerine' işleme-
ye başlamış olan 45 günlük
süre dolmadan bir Bakanlar
Kurulu "kurulmuştur'. Bü-
tün sorun 116. maddedeki
iki avrı paragrafta iki avrı
Bakanlar Kurulu kav ramı-
nın ele alınmasından kav-
naklanıvor.
Birinci paragrafta kuru-
lamamış veya kurulduğu hal-
de güvenoyu alamamıs'hü-
kümetsöz konusu. ikincisin-
deise sadece 'kurulamamış/'
hükümet.
Anayasa ^
Anayasa, Bakanlar Ku-
rulu'nun Cumhurbaşka-
nı'nca atanmasıv la hükü-
metin "kurulmuş'olacağını
kabul ediyor ve "hükümet
kuruldu' divebilmekiçingü-
venoylamasını zorurüu say-
mıvor ki, bir de "kurulduğu
halde güvenoyu alama-
m ış' Hükümetten sözetmek-
tedir. 45 günlük sürenin 8
temmuzda başlayacağını sa-
vunan görüşe göre. hükü-
metin istifa tarihi olan 6 ha-
ziran va dao istifayayol açan
Anavasa Mahkemesi kara-
nnın vav ımlandığı 5 haziran
tarihleri. 116. maddenin bi-
rinci fıkrasında sözü geçen
'110. maddeye göre yeni ku-
rulmuş hükümetin güveno^
vualamaması',"99. madde-
ve göre gensoruyla hükü--
metin düşürülmesi", "111.
maddeye göre güven iste-
miş hükümetten gelen güven
ısteminın reddedilmesi' sa-
v ılabüecek bir durumun baş-
İangıç tarihi değildir. Övle
olsavdı, '45 gün içinde ku-
rulduğu halde güv enoyu ala-
nıanıış olan hükümet'ten söz
edilebilir ve Cumhurbaşka-
nı için seçimlerin venilenme-
sini isteme oianağı doğardı.~