Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'% TEMMUZ 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sönmez, iddiaları
yalanladı
J | HaberMerkezi-DYP
Bursa Millenekili Alı
Osrnan Sönmez. dün
gazetemizde yer alan
"MılletvekilıPazan"
başlıklı manşet haberde yer
aiar» "DYP'ye transferlerde
JOO milyar lirayı bulan
paraîann etkıli olduğu öne
sürülürken. Çıller'in en
yakırundaki isimlerden
DYP'nin işadamı
millenekili Ali Osman
Sönmez"in maddi destek
sağladığı iddialan kulislere
yayıldı" şeklındeki
iddialann "tamamen
gerçekdışı" olduğunu
söyledi. Sönmez. " DYP'ye
transferlerde maddi destek
sağladığım iddialan adımı
kötülemek isteyen, art
niyetli kışilenn
-nydurmasından başka bır
şey değildir" dedı.
Kalemli'den
seminere tepki
• ANKARA (AA)-
.TBMM Başkanı Mustafa
K.alemli. Konrad Adenauer
Vakfı "nca 11 temmuzda
gerçekleştırilecek "Türk
Demokrasisi tçin Siyasi
partilerGerekli mi°"
konulu seminerin gereksiz.
yararsız, abesle iştigal
olduğunu söyledi. Kalemli,
Konrad Adenauer Vakfı
TürkiyeTemsilcisi Max
Georg Meier'e gönderdiği
mesajda. vakıf tarafından
gönderilen davetiyede
bilgisi dışında adının
konuşmacı olarak
gösterilmesinı hayretle
• karşıladığını bıldirdi.
TBMM TEDAŞ
Komisyonu
| • ANKARA (AA) - Eski
/Başbakan Tansu Çiller için
kurulan TBMM
Soruşrurma Komisyonu.
eski Enerjı \e Tabiı
Ka> naklar Bakanlıgı
Müsteşan Ahmet Gökçen
.ile eski TEDAŞ Yönetim
JCurulu üyelen ve bazı üst
düzey bürokratlan tanık
olarak dinledi. Komisyon
İBaşkanı DSP Sınop
Millenekili Metin
Bostancıoğlu. toplantıdan
sonra yaptıâı açıklamada.
TEDAŞ Genel Müdür
' Yardımcısı Necdet Kayahan
'11ei>u kişiye silah çektiği
iddia edilen eski TEDAŞ
Genel Müdür Yardımcısı
Hasan Tözüner'i
dinlediklerinı bildirdi.
Bostancıoğlu. Ismaıl
Ayvalı. Naci V'arlık ve
Fikret Baran ile Muammer
işıkoğlu'nun da görüşlerini
aldıklannı ka>detti.
Bostancıoğlu, komisyonun
çarşamba günü yapacağı
toplantıda da öteki
tanıkların görüşlerine
başvurulacağını bildirdi.
Törende şeriat
göstenisi
• Bl RDUR (Cumhurhet)
- Burdur Eğitim Fakültesı
Sınıf Öğretmenliği Bölümü
öğrenciîerinin diploma
töreninde. türbanlı
ögrenciler diplomalannı
veren öğretim görevlilerine
ellerini uzatmadılar.
Süleyman Demırel
Üniversitesı Rektörü Prof.
Dr. Lütfü Çakmakçı ile
Burdur Valisi Erhan
>-Tanju'nun da bulunduğu
Ttöreride gerginlık yaratan
olay tepki>e yol açtı. Kız
öğrenciîerinin eylemine
tepki gösteren bir öğretim
üyesinin öğrencıye elini
sıkmadan diplomamasını
vermemesi törene katılanlar
tarafından alkışlandı
Uçak kazası
• BURSA (Cumhuriyet) -
Yaiova Hava Eğitim
fComutanlığı'ndan
havalanan T-41 tipi askeri
öğitim uçağı Bursa'nın
Orhangazı ilçesi Yeniköy
üzerinde anzalandı. Uçağı
Dumanhtepe Düztarla
mevkiinde indirmeyi
başaran kaptan pilot
Binbaşı Nusret Beşiroğlu
vile yardımcı pilot
Teğmen llker Dimılli
çeşitli yerlerinden
yaralandılar. Dün saat
12.30'da meydana gelen
olyayda yaralanan ve
öölcük Askeri
-Hastanesi'ne kaldınlan
Binbaşı Beşiroğlu"nun
durumunun ciddiyetıni
koruduğu bildirildi.
Düzeltme
Gazetemızin dünkü
çayısında yer alan "Artış
pıemur zammını bekliyor"
başlıklı haberde DİSK
Genel Sekreteri Kemal
Daysal'ın Asgari Ücret
Tespit Komisyonu
toplantısına katıldığı
yolunda yanlış bır ıfade yer
almıştır. Düzeltır, özür
dilenz.
Retçilerin sayısı artarken REFAHYOL ortakları, BBP'yi ikna etmeye çalışıyor
Güvenoyu gidip geliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
ve ANAP'tan transferlerle pazartesi günü
TBMM'de yapılacak olan gü\enoyu soru-
nunuaşmayaçalışan REFAHYOL ortakla-
nndan RP'nin. "Once gü\enoyu. sonra or-
takük"önensine BBP ret yanıtı verdi. RE-
FAHYOL'dan istedıği ödünleri dün ıtıba-
rıyla koparamayan BBP Genel Başkanı
Vluhsin Yaacıoğlu.'koalisyon ortaklığı öne-
risini kabul etmediklerini belirtırken. güv en
oylamasında çekimserkalabileceklen me-
sajını verdi. Retcephesı dedün DYP'den bir
katılımla genijledi. DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'e yakınlığıyla bılınen Istan-
bul Millenekili TekinEneremde hüküme-
te "hayır" oyu vereceğini açıkladı RP'nin
ardından BBP konusunda da görüş değiş-
tiren Çiller. bu partiye koalisyon ortaklığı
için sıcak baktığını söylerken Başbakan
Necmettin Erbakan'a. so-
ruşturma dosyalarının ha-
sıraltı edılmesinı isteme-
yen Yazıcıoğlu'nun kabi-
neye alınmasına taraftar
olmadığını ilettı. BBP'nın
kararsız tutumu nedenıy-
le DYP gibi diğer partile-
reçengel atan RP'nin, adı-
nı gızli tuttuğu Güneydo-
ğuluANAP'lıbirmiIlerve-
kilinı bugün transferede-
ceği bildirildi.
Hükümetin programı ile
ilgili görüşmeler bugün
TBMM'de yapılacak.
Gruplar adına bırer saat
konuşmadan sonra eleştı-
rilere. Başbakan Erba-
kan'ın yanıt vereceği bil-
dirildi. Koalisyonun gü-
ven oylaması da 8 temmuz
pazartesi günü gerçekleş:
tınlecek.
Koalisyon ortaklan, gü-
ven oylaması öncesinde.
"evet cephesi"nı genişlet-
mek için transferarayışla-
rını sürdürürken. ret cep-
hesine. oyunun rengını res-
men açıklayan DYP Istan-
bul Millenekili Tekin Ene-
rem dekatıldı. Birsüreön-
cesine kadar Çıller'ın ya-
kınında yer alan \e eski
DYP Istanbul tl Başkanı
olan Enerem. dün
TBMM 'de düzenlediği ba-
sın toplantısında, REFAH-
YOL hükümetine "hayır"
dıyeceğını bildirdi. Ma-
kam ve mev ki uğruna dav -
rananlann. kendilerini \ ıc-
danlarında aklayamaya-
DYP'den bir fire daha: REFAHYOL ortaklan güvenoylaması öncesinde,
"evet cephesi"ni genişletmek için transfer arayışlarını sürdürürken ret
cephesine, oyunun rengıni resmen açıklayan DYP İstanbul Millenekili Tekin
Enerem de katıldı. Bır süre öncesine kadar DYP liden Çiller'ın yakınında yer
alan eski DYP İstanbul İl Başkanı Enerem. dün TBMM'de düzenlediği basın
toplantısında. REFAHYOL hükümetine "hayır" diyeceğıni bildirdi.
caklannı sö>leven Enerem. şövlededi: kurulmak istendiğını vurgula>an Enerem.
"Soninumuz,Türkive'debirhükümete\e- Çiller'e kararını ılettığını de sözlerine ek-
ya görüşlerini beğenmediğimiz, katılmadı-
ğunız bir ortaklığa güvenoj u \erip \erme-
mek değildir. Söz konusu olan, DYP meşa-
lesinirı sönme fehlikesinc rıza göstermeme-
mizdir. Söz konusu olan, dün kara dedikle-
rimize, bugün ak demenin sonunun nere\o
varacağını kestiremememi/dir. Sivasetin
sa> gınlığını vok ettirmenie>e kesin ta\ır ko>-
mamızdır."
Kavgılara karşın oldu-bittilerle hükümet
leyerek "İstismara açık \orumlaria kuru-
lan, seçim öncesi durum \e ta\ ırlarla çelişen,
Çiller'i lider bilen, kendimi ikna edemedi-
ğim, kişiliğime sığdıramadığım için o> umun
ret olacağını ifade edi>orum" dedı. Ene-
rem. partiden ıhraç konusunda dabirçekin-
cesı olmadığını kaydettı.
DYPyönetimınin iknaçabalarınakarşın.
say ıları artan ret cephesindekt mıllenekıl-
lerinin isimlen şövle.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
CavitÇağJar. RıfatSendaroğlu, Refaiddin
Şahin. Mehmet Batallı, Genca> Gürün. Te-
kin Enerem, Mehmet Köstepen, Emre Gö-
nensa>, Köksal Toptan, İsmet Sezgin, Hay-
ri Kozakçıoğlu \ e Jefi Kamhi.
DYP'de. Elazığ Mılletvekıli Cihan Pa-
çacı, oylamaya katılmama ya da ret oyu ver-
me konusunda kararsız tutumunu sürdü-
rürken. Kamer Genç, A>seli Gökso>, Ali
U>ar, Demir Berberoğlu, Muzaffer Ankan
ile eski Genelkurmav Başkanı veKılisMiI-
let\ekjJı Doğan Güreş'in. o>lama>a katıl-
mama eğılimınde oldukları bildirildi.
Ret cephesi BBP'de
Güven ojlamasında anahtar partı konu-
muna gelen BBP've. REFAHYOL ortakla-
nnın \anı sıra ret cephesı de ikna harekâtı
başlattı. DYP \e RP'nin. "evetoyu"\erme-
si karşılığında koalisyon or-
taklığı ve bakanlık önerdiği
BBP'nin. "hayır oyu" ver-
mesini iste>en DYP'lı muha-
Iıtlerın önde gelen isımlerın-
den Bartın Millenekili Kök-
sal Toptan ile Ordu Mıllene-
kılı Refaiddin Şahin,dün BBP
Genel Başkanı Muhsın Yazı-
cıoğlu ile görüştüler.
BBP'ye. "önce güvenovu
\er, hükümete girme işini da-
ha sonra konuşaluiı" önerisin-
de bulunan REFAHYOL'un
bü>ük ortağı RP. dün de te-
maslannı sürdürdü. BBP'nin.
bürün kararlarda Çiller \e Er-
bakan'la eşit yetkıye sahip
olacak Başbakan Yardımcılı-
ğı ve ıcracı birkuruluşun bağ-
lanacağı Devlet Bakanlıgı ıs-
temine, ortaklann ret yanıtı
verdikieri bildinldi.
Çillerde BBP'ye sıcak bak-
tıklarını belırterek. BBP'nin
güveno> u konusunda bugün-
lerde kararaşamasında oldu-
ğunu söyledi. Çiller. "Buka-
rarlannı DYP olarak destek-
lij oruz. Tek başına karar \er-
memiz münıkıin değil. RP ile
birlikte bu konu\ u görüşme-
miz gerekli,ama onlara sıcak
bakıjoruz" dıve konuştu.
DYP'li muhalifler Toptan
ve Şahin'le vaklaşık I saat
süren görüşmesinin ardından
biraçıklamayapan BBP Ge-
nel Başkanı Yazacıoğlu.
"BBP Başkanhk Di\anı. RP
tarafından yapılan koalisvon
teklifini değerlendirmiş >e bu-
nu usul \e esas bakımından
doğru görmemiştir. Bu tekli-
fi kabul etmemişÖr" dedi.'
Çillerci Enerem
Çiller'i
4
hançerledi'
tstanbul Haber Senisi-
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'e yakınlığıyla tanı-
nan ve gerek DYP istanbul
tl Başkanı gerekse mıllet-
vekıli seçilmesınde Çıller'in
katkısı bulunan Tekin Ene-
rem'in "Ret Cephesi"ne
geçmesi şaşkınlıkla karşı-
landı.
DYP îstanbul İl Başkan-
lığı'na seçıldiği günlerde
partı içı muhaliflere sert çı-
kışları> la tanınan Tekin
Enerem. Çiller'e yakın ol-
dugu günlerde baSlılıĞını
"DYP,"2000'li ydlara Çİİler
ileyürüvecek" ve mokasen-
lerini giyerek meydanlara
çıkması istenen partı ıçi
muhalefetin lideri
Hüsamerrin Cindoruk için
de "O mokasen yerine ter-
lik giysin" sözleriyle dile
getirmişti.
l990yılındaDYPİIsek-
reterliğine seçilen Tekin
Enerem, daha sonraki yö-
netimlerde. il yönetim ku-
rulu üyesi ve teşkilatlandır-
ma başkanı olarak göre\
yaptı. 7 Mayıs 1995 günü
DYP Genel Sekreten Şina-
si.\)tıner. Genel Idare Ku-
rulu'nun Başkanhk Diva-
nı'nın verdiği >etkiyedaya-
narak. RasimCinisli'den bo-
şalan ıl başkanlığına Tekin
Enerem in atandığını açık-
ladı.
Altıner. bu açıklama sı-
rasında. "Sa>m Başbaka-
nımız tekrar emrettiler, lxv
şalan il başkanlığının boş
kalmasının teşkilatımıza de~
rin iizüntü vereceği endişe-
siyle Enerem'in atanması-
na karar \erildi" diye ko-
nuştu. Enerem de burada,
"DV P, 20001i vıllara Baş-
bakan Çillerile \üriij ecek"
dedi.
Seçimlerden sonra DYP
Genel Başkanı ve Başba-
kan Tansu Çiller'in de maz-
batasını alacak kadar genel
başkana yakın olan Tekin
Enerem'ın ANAP'a geçe-
cegı söylentileri de son gün-
lerde ya>gınlaştı. Ancak
Enerem. dün ANAP'ageç-
meyeceğını ama güveno-
yunda ret oyu kullanacağmı
sövledi.
Erbakan \n başbakanlıkia iîk cumasî
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, "Başbakan" sıfatıyla
ilk cuma namazını dün
RP Genel Merkezi'ndeki
mescirtc kıldı. Erbakan'ın
bugüne kadar parti lideri
olarak namaz kıldığı
mescitte cuma namazı kılacak
olması, namaza gelenlerin
saMsını da arttırdı.
Randev ıılanna geç gelmesiyle
bilinen Erbakan, bu
abşkanlığını dün de sürdürdü.
Ezanın okunmasının ardından
Başbakanlık binasından
a> nlan Erbakan. namazın
sünnetinin kıünmasından
sonra RP Genel Merkezi'ne
ulaşabildi. trbakan'ı.
başbakan olarak cuma namaa
kılarken görüntülemek isteyen
kameraman ve foto
muhabirierinin voğunluğu da
dikkat çekti. Başbakan'ın
RP'li özel korumalannın
basın mensuplarının
çaltşmasını engeHemek
istemesi üzerine tarüşma
çıktı. Resmi korumalann
devreye girmesiyle olay
vatıştinldı.
(Fotoğraf: REUTERS)
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Bugünlerde "birtür" izinliyim.
Hem de resmen. Yazılar aksa-
mıyor. Ama gazeteye gitmek zo-
runda da değilim. Evdeyim ve
"tembellik hakkırnı" kullanıyo-
rum. Örneğin bugün (size göre
dün) sabah tam 130 dakika bil-
gisayarıma karşı satranç oyna-
dım (ve hiç yenemedim). Ardın-
dan da...
Neyse... Bu 'Tırmık"\ tamam-
ladıktan sonra çıkıp ellerim ce-
bimde, hafiften bir ıslık tutturup
ta Kanlıca'ya kadar deniz kıyı-
sında yürüyeceğim.
Buna ihtiyacım var. Durup du-
rurken içim karardı. Anlatayım da
bana hak verin.
Öğle saatiydi. Balkona çıkıp
hava alayım dedim. Daha bal-
kona adımımı atarken seslendi:
- Selamünaleyküm hemşe-
rim.
Tanımıyorum. 40-45 yaşların-
da, tıknaz, belli beiirsiz sakallı bir
adem. Evin önündeki merdiven-
le sokak arası yoldan aşağıya ini-
yor. Selamı karşıladım. Hem de
onun gönlünce:
- V'aleyküm selam.
Selamlaşmayla yetınmek ni-
yetinde değil besbelli.
Bastı mı Beni Bir SıkıntıL- Buyur gıdelim. Vakittir.
- Nereye? Ne vaktidir?
- Bugün Cuma.
- Evet biliyorum.
- Namaza inmiyor musun?
Cuma namazına? Vakittir.
Buyrun bakalım. Adam be-
nim dini bütün bir Müslüman
olduğumu veri kabul etti de ha-
ni belki dalgınlığıma gelmiş, na-
maz vaktini unutmuşumdur di-
ye uyarıyor. Pişkinliğe vurdum.
- Hele bir güvenoyu alalım.
Ondan sonraki cuma inerim ar-
tık...
• • •
Anlamadı. Anlamaya da uğ-
raşmadı. Yüzünü mü buruştur-
du, yoksa yaptığından pek hoş-
landı da sırıttı mı anlamadım.
Ama bir şey söylemeden yürü-
dü indi merdivenleri.
Gelecek cuma aynı saatte ge-
ne balkonda olmam gerekiyor.
Hele Erbakan Emmim güve-
noyu alırsa bu artık bana farz
olur. Merak ediyorum. Örneğin
bu kez:
- Yürü len kâfir namaza! Zın-
dıklıkyasak bundan böyle... fi-
lan mı dıyecek benim ahbap?
Ve o zaman ben ne yapaca-
ğım?
Dikkatli okuyucu anımsaya-
caktır. Daha mürekkebi kuru-
madı. Önceki günkü "Tırmık"ta
"Inananların, Müslümanlığı 'bir
yaşam biçimı' olarak seçmele-
rine hiçbiritirazım yok" diye yaz-
mıştım.
• • •
Gerçekten de yok. Inananla-
rın inancına saygılıyım. Bunu
deyince, "Başkalannın da benim
inancıma -ya da inançsızlığıma-
saygılı olmalan gerekır" demiş
oluyorum. Sanırım bu demok-
rasiye de uygun, Islam dinine de.
Eğer dindarsam, daha doğru-
su Müslümansam, daha doğru-
su "Sünni" Müslümansam (hat-
ta Maliki. Hanbeli, Şafii deolsam
idare eder) "inancıma" saygı
gösterileceğine pek kuşkum
yok. Ama bunlardan herhangi bı-
ri değilsem (değılsen. değilse-
niz, değilsek) ne olacak? Bu ya-
zı yazılırken Refah ve ona yakın
çevrelergergin bir bekleyiş için-
deler: "Hükümetgüvenoyu ala-
bilecek mı, alamayacak mı?"
Üstelik pek açıkça seslendiril-
mese bile bır başka soru (sorun?)
daha var: "Erbakan hükümeti
güvenoyu alsa bile bırileri (kim-
se onlar) buna razı olacaklarmı?
Darbe olur mu? ABD ne di-
yor(muş)?"
Refah'a oy vermedim. Güve-
noyu alıp almaması da benim so-
runum değil. Ama şu param-
parça sıyasal aritmetikte, birin-
ci olan partinin başkanhğında
bir hükümet güvenoyu alırsa bi-
rilerinin (kimse onlar) bu hükü-
mete engel olmaya kalkışma-
sına seyirci kalmayı demokrat-
lığımla bağdaştırmam. Yani tam
da Voltaire'in dediği gibi: "Dü-
şüncelennize kesinlikle katılmı-
yorum. Ama onlan savunma öz-
gürlüğünüz için kellemi verebı-
lınm."
Bunu Voltaire çağında söyle-
mek elbette çelik gibi bir yürek,
dupduru bir bilinç gerektirirdi.
Ama Voltaire'den 200 yıl sonra
bu artık marifet filan değil. De-
mokrat olmanın, "olmazsa ol-
maz" koşuluna dönüştü. Evet,
böyle düşünmek marifet filan
değil. Ama-boyle düşünmemek
ayıp.
* • •
iyi güzel de başkalannın dü-
şüncelerine, seçtikleri yaşam
biçimine saygı duymamın kar-
şılığı, aynı kuralın benim (senin,
bizim) için de geçerii olması de-
ğil mi?
Oyle sanıyorum ki Refah'ın
çekilmesi gereken tartışma plat-
formu "Anıtkabir'e gitti mi, git-
medı mi? Atatürk'ün adını ağ-
zınaaldı mı, almadımı?"olma-
sa gerek.
Refah, kendisi için istediğı öz-
gürlük ve demokrasiyi, başka-
ları, "kendinden olmayan baş-
kalan" için de savunacak mı,
savunmayacak mı? Refahçılar-
la bu tartışılmalı.
Gelecek cuma gene evimin
balkonunda olacağım.
Erbakan ve ekibı nerede ola-
cak acaba?
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Gazetecilik...
Arkadaşımız Orhan Bursalt'nın ilginç bir araştırma-
sı yayımlanmaya başladı Cumhurıyet'te: 'Gazetecı-
ler haber veyorumtannı yazarken ne kadar özgürler?'
Orhan, bu araştırması ıçın yoğun birçaba harcadı.
Aralarında benim de bulunduğum 51 muhabır, köşe
yazarı ve çizere anket formları gönderdi. Adlarını giz-
li tuttuğu muhabir. çizer ve yazarlar Crhan Bursalı'nın
hazırladığı araştırmaya katkıda bulundu.
Araştırmada 'Düşüncenin önündeki engeller' bö-
lümünü okuyunca insan ister istemez şu soruyu yö-
neltiyor kendisine:
"Niye gazetecilik yapıyoruz?"
Orhan Bursalı soruyor:
"Haber yazımında nesnel gerçeği ve olayı; yorum
yazımında, düşündüklerinızı olduğu gibiyansıtmak is-
terken karşılaştığınız engeller oldu mu I oluyormu?"
Bu soruya 30 kişi 'evef', 13 kışi 'hayır' yanıtı verir-
ken, 4 kişi kararsız kalıyor, 4 kışı ıse yanıt vermiyor...
işin ilginç yanı 30 yazar. çizer ve muhabir engelle
karşılaşıyor. Yani çalıştığı gazete ve dergıde düşün-
cesine kelepçe vuruluyor...
Sorunun B bölümünde düşünce önündeki engel-
ler sıralanırken 6 kişi mafya odaklanndan, 9 kişi siya-
sı terörden, devletin resmı ve açık gizli örgütlerinden
zarar göreceğini söyleyen 15, TMY'den (Terörle Mü-
cadele Yasası) 18 yazar. çizer ve gazeteci bulunuyor..
Ne yazık ki Türkiye'de gazetecıliğın bugün içınde
bulunduğu durum bu...
Gazetecıler mafyadan, devlet içindeki açık gizli ör-
gütlerden, yasalardan ve terör odaklanndan korku-
yor...
Eğer yazar, çizer ve gazeteciler korkarsa ne olur?
Çevrenize bakın göreceksinız...
• • •
Basın, toplumda itibarını yitiriyor mu?
Gazetecıler ve özellikle de muhabırier bu soruya 'evel'
yanıtı venrker> şöyle dıyorlar:
"iktidar - basın yakınlaşması..."
Acaba gazeteciler niçın kendilerini daha az özgür
hissediyorlar?
işte bu sorunun yanıtı:
"Basındaki tekelleşme..."
Şımdi de Orhan Bursalı'nın görüşlerine bir baka-
lım:
"Gazetecinin mesleğinı özgürce ıcra etmesinin
önüne en büyük 2 engel, patron ve devlet olarak çı-
kıyor. Gazeteci, maddi çıkarlannı dışa karşı koruma
ve kollama zorunluluğu ile karşı karşıya bulunduğu-
nu I bırakıldığını veya bu durumun, kendisine olduk-
ça güçlü bırşekilde hıssettınldığinı (yuzde 39 ve yüz-
de 33) görüyor ve bundan rahatsızlığını dıle getinyor.
Gazeteci, öte yandan devletin de baskısını tenin-
de duyumsamaktadır. Gazete patronunun çıkarlanile
düşünce özgühüğunü sınırlayan anti-demokratik ya-
salar ve devletin kendısı, gazetecinin yazma özgür-
lüğünü sımrlamada el ele gidiyorlar.
Gazeteci, toplumun gözünün en çok üzerinde ol-
duğu kişilerden bıridır. Çunku gazeteci. toplumda
süreklı ve her gün, bir ıletışim aracı görevını yerine
getirır. Haber taşıyıcıdır. Bununla kalmaz, uzmanlaş-
tığı konularda yorum yaparak toplumda fikir oluşma-
sına katkıda bulunur. Her şeyı dıdıkler."
• • •
• GazetecıJer en büyük eleştinyi kendilerine yönelti-
lyoriğr Orhan Bursalı'nın yaptığı ankette.
Dıyörlar kı:
"Bazı gazeteci ve yazarlar başanlı olmak için ikti-
dar odaklanna sürekliyakın olmayı tercih edıyorlar..."
Orhan Bursalı'nın araştırması basının içınde bu-
lunduğu acıklı durumu yansıtıyor.
Halkın güvenini yitiren basın ışte bu nedenle pro-
mosyonla ayakta durmaya çalışıyor...
Orhan Bursalı'nın bu araştırması şöyle noktalanı-
yor:
"Köşk gazeteciliği: Basın mesleği içinde iktidar/
lıder gazeteciliği yenı değil. Geçmış zamanlarda da
hükümetlerin veya liderlerın ne düşündükleri, onla-
ra yakın duran kalemlerin yazılarından okunur ve bi-
linirdi. Ancak, Özal dönemiyle bıhikte bu kulvarda çok
hızlı bırgelışme oldu, konut ve köşk yazarlığı mesle-
ği ortaya çıktı. Öyle ki, liderlerden gece yarısı tele-
fonlar beklenir oldu. Bu tür yazarların, gecenin saat
birinde örneğin Özal'ın kendisini aradığını övünerek
yazmaya başladıklan görüldü.
Bu iç içelikten ikı tarafın da yararlandığı açıktır; ga-
zeteci 'haber vererek' ve 'gündemde kalarak' kariyer
ve 'önemli gazeteci' özelliği kazanmakta; siyasal
odaklar da uygun gördükleri yer ve zamanlarda ka-
muoyunu etkileyici veyönlendıricı açıklamalarını, faz-
la bir süzgeçten geçırmeden bu kanallar aracılığıyla
yapmaktadır. Tabii bu kanal, bir gazeteci I yazar ol-
duğu gibi, gazete yönetıminın bizzat kendisi de ola-
bilmektedır.
Bu sonuçlardan da görüldüğü gibi gazeteci, ken~
di mesleğinin geleceğinden duyduğu kaygıyı açık
yüreklilikle belirtiyor. Gazeteci, tekelleşme süreci ile
basın patronlarının ticarı çıkarlannm gıderek ön pla-
na çıkmasından rahatsızlığını dıle getırirken, bazı ga-
zetecilerin siyasi odaklarla sarmaş dolaş durumun-
dan da büyük rahatsızlık duymaktadır.
Muhabirler cephesi: Ankete, sadece muhabirle-
rın gözuyle bakacak olursak, muhabirler, meslekle-
rinde en tehlikeli gelişme olarak, bazı gazeteci veya-
zarlann iktidar odaklanyla geliştirdiklen bu özel iliş-
kileri görmekte ve tekelleşme eğılımını ıkinci sıraya
itmektedir. Köşe yazarlannı ise iktidar odaklarının
özel haber verme politikalanyla tekelleşmeyı başla-
tan tehlikeli eğilim olarak gördüklerinın de altını çiz-
mek gerekir. Gazeteci. kendisini dördüncü kuvvet
yapan özelliklerin tehdit altında olduğunu ve erozyona
uğradtğını görmektedir."
hıternet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (u Planet.com. TR
MED TV'ye MİT takibi
HÜLVA KARABAĞLI
ANKARA -Avrupa'da çe-
şitli ülkelerden kıraladıeı
uydu sözleşmeleri yenılen-
meyince günübırlik korsan
yayınlara başlayan PK.K
yanhsıMEDTVMilhlstih-
barat Teşkılatfnca (MİT)
jakın takibe alındı. Tekno-
lojık alanda güçlü bır iletı-
şim ağı bulunan MlT'ın.
MED TV'nın hangı ülke-
den frekans kullandığını be-
lirlemeye çalıştığı öğrenıl-
di. Kullanılan frekans nok-
tasının belırlenmesi duru-
munda ya> ınlann durdurul-
ması için Türk hükümeti-
nın ilgılı ülke nezdınde gi-
rişimde bulunacaeı ka>de-
dildı.
Türkıye'nın kapatılması
konusunda sürdürdüğü mü-
cadele sonucunda yerleşik
merkezlerinden ya> ın yolu
tıkanan MED TV. Mİt ta-
rafından takibe alındı. En
son Polonva hükümetinın
"Türkhe ile i>i ilişkisini'"
gerekçe göstererek uydu
sözleşmesını ıptal ettıği
MED TV'nın manevraala-
nının daha da daraltılması
için MİT. çalışmalarını yo-
ğunlaştırdı. Türkiyeileya-
> ın bağlantısı tamamen ke-
sılen ve çanak antenlerden
ızlenmedığı kavdedılen
MED TV'nın günübırlik
vayınlarınınyalnızca \sx\\\-
barat bünvesinde ızlendi-
ğı. frekans tespiti ıçın çaba
gösterildigı bildirildi.