28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ 1996 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GORUŞLER Türkiye Nereye? Prof. Dr. CAHIT TALAS S a>ın Cumlıurbaskanı lıer ııe kadar "*Düzen çalısıvor. \eni hükünıef kuruimuştur" di- verek içerive \e dı^arıva iyırnser mesajlar veriyorsa da t>u. dev letin başı olmanın \e kişisel ivimserliğinin bir ifadesi. bir gereği olarak jlgılanmalıdır. Ya^adığı- mız üünler \e av larda düzenın vozlaştı- ğıııı ve24 AraİK .».eı»"imındeıı buyanahü- küıııet konusunda uzun süren bir boşluk ıçmde olduüumuzu kinıse vadsivamaz. A.>lında birazavakta kalabiien ve hiikii- nıctboşluğunubirölçüde deoL>a doldıı- raıı. o beğenilmeyen bürokrasidır. • Demokrasi, e:ı î> ı. fakat sağlıklı is- ktılnıesı eıı zorbirshasaldüzendir. L'\- gulaııması ve ongi>rdüğü. benimsediğı hukların \e özgürlüklerin vozlaştırılma- Jan isleılik kazanabilmeleri özen ister. ivi bireğitımdiızevi ılesağlam vesulan- d'ınlmamiş bırgenel v e siyasal ahlakı ge- rektınr. Parlamentoların da ülkenın en ivilennden \e seçkmlerinden oluşmala- rı son derecc öncnilidır Ne \ar kı giinii- mıizde sivasal ahlak düşüklüğünün kol gezdiği \e çoğıı kez itibar gördüğü bir turkıve doğdu. Vaktiyle baska ülkelen vıkmıa götüren çürümüşlügün daha ko- vusiı Türkive'de ya>sıniık kazanma vo- luna girdi. Avmazlığı göreiim. Demok- ratik \e laik Türkive çatırdıvor. İçerdeki ve dışardaki kargalarçığlıklaratarak sa- bırsızlanıyorlar. Abarttığımı sanmıyo- rum. Beninıgibidüşünenlerazdeğil. Bir çıkıs yolu aramak \e bulmak zorundayız. • Ülkemiz. 1995 genel seçimınden sonra siv asal ahlaktan (etikten I bıraz da- ha uzaklaşarak önemli darboğazlar ile vüzyüzegeldi. Parlamentonun yeni bır- leşımi. uv um içinde çalışabilirliğin doğ- masına vesağlıklıhükümetierinoluşma- sına elverişli olmamıştır. Merkez sağm iki partisini birbirıne güvensızlığı DYP liderinin "lider" sözcüğüne hiç mi hiç vakışmayan tutumu ortada. Merkez sorun bir tür hastalık dunımuna gelmiş bulunan CHP'den uzak durma kararı da çıkıs yolunu aynca tıkıyor. Bu olguların yanında toplumun \e ül- kenin vasanısal çıkarlan göz ardı edile- rek kişisel ve partisel çıkışlar rekabetler öne çıkarılarak oluşan son derece düzey- sız çekismeler. ülkenın geleceğini karar- tıvor. Ülke sikıntılı \e .sakıncalı bir ortama sürüklenmiştir. 1991 sonrası hükümetle- rinin avmazlıklanndan kavnaklanan so- runlar giderek bü> ümüştür. Bir vandan uzun bir süreden berı süregelen bir iç .-.a- vas.ııı yarattığı önemli toplumsal \e ikti- sadı sorunlar. bir vandan da Türkiyenın önüne sınsice getirilmeve çalışılan 1. Dünya Savaşı koşullarının ürünleri kö- kenli politikalar çok özenle değerlendi- rilmelıdir. Türkive'nin, Auupa Bırli- ğı'nın dısında tutulmasina dönük geli^- melenn anlamı üzennde av rıca durulma- lıdır. Kımisi dost olmav an. kımisi de diiş- manca politıkaiar ızleven ülkelerle ku- şatıimış olmanın varattığı tehlikeleri 011- levebilmek için kimi darboğazlardan geçmek gereği de ülkemizin önüne gel- miş bulunuvor. Günümüzün \e ülkemizin ko^ulların- da şeriatçı Refah Parri.si İ1e Çiller'li DYP nin oluş.turduklan koalisvonun v a- şama. siirebilme şansı son derece za>ıf- tır. Çünkü. Erbakan Hoca'nm istıkrarsiz \e takıvveci kısılıği. içinde >a da basın- da bulunacağı bir lıükümeıte durmadan soruıı varatabtlecek bir nitelıktedir. Bu nedenle bugüııkü parlaınenronun bileşı- minııı deği^mesine kesin gereksinim du- vulacaktır. Adil \e halkın tüm oylarınııı parlamentova vansıyabıleceği bir seçım va.>asına zaman yilirmeden ıılaşmak ge- rekecektir. (îörüldükı parlamentodayeralan sağ- cı \e dinci partiler, ülkenin i\edi \e \ı- ğışmış sorunları üzerinde durup çözüm- ler üretnıek \ erıne liderieri hakkında açıl- mış parlamento soruşturmalarını engel- lejecek jöntemler üzerinde çalışmaM \e anlaşma\ı >eğlemişlerdir. Kendi volsuz- luklannı örtme üzennde hemen de anla;?- makradırlar. IîfSİzliğııı. gelır bölüşürnü adaletsizli- ğinin doruğa çıktığı. memurıınu. ışçi>ini \e emeklı^ini kırıp geçiren bir sürekli enfla^yonun kol gezdiğı bir ülkede sos- \al demokrat partıierın ülkenın \önetı- mınde geleeeğınde ve \azgısında rol ve söz sahıbı olamamalan şa;?ırtıcı bir du- rıımdur Bu durumun en anlama geldiğini .sos- val kadrolarm \e lıderlenn ivi değerlen- dırmeleri \e sorumluluklarını iv 1 du> ma- larıgerekır. Bırvanlışiçındcbulunupbu- lunmadıkları elbettedü^ünülnıevedeğer. Refah PartiM'nı.oteki partilerin.özelîık- le sosyal demokrat partilerın önüne ge- çırcnavmazlığın sürüpgitnıeolasılığı iil- kemız için büvük bir talihsizliktir. Şerı- atçı bırpartı demokra>iden yararlanarak demokratik kişi haklarını veözgürlükle- rıni dınsel kıırallardoörultUMinda >oket- meye doğrıı vol alırken sosyal demokrat- ların edılgen durumuna ındirgenmelerı son derece hazın birgelisnıedir. Partıler. vanı ülkenin yönetimtne talıp olan siyasal örgütler. programları doğ- rultusunda ülkelerine. halka hızmet et- me\i. vararlı olmayı amaçlarlar. Doğal olarak so.syal demokrat partilerın prog- ramları da bu doğrultularda olu$muştur. Nevarki. ülkemizin bugüııkü koşullann- da. durumunda ve sosval demokrat par- tilerin en güçlüolabilecekleri ve başa gü- re^ebılecekleri bir ortamda gerilerden. yorgun savaşçılar gibi se.ssiz vürümeye çalışmaları ülke yararına olmayan acıklı bir olgudur. Günümüz koşullarında hiç- bir neden. var olan sosyal demokrat po- tansiyeli i^levsız bırakmavı haklı göste- remez. Siya^al va^anıımız içinde bir vanlış volda y üriimekte diretenlerin verini tarih elbette belirleyecektır. Ama. olan ülkeye. Atatürk devrimlerine ve gelecek kuşak- lara olnıaktadır. Ortalığı. Refah Partisi'nin bilimsellik- ten \e sağdu> udan \oksun. ne ülduğunu kendilerinin de bilmedikleri sözümona adil düzenine bırakmak büvük ve bagış- lanmaz bir yanlış ulmaz ıtıı? On dokuzu- nu \ üz>ılın ütopyacı sosvalistltrinin zi- hinscl fanteziterinin adil diizen adı altın- da halka sıınulınasına göz > umnıak. mev - danı çağdışılara bırakmak sosval deınok- rashi vüceltir mi? Güzel Sanatlar Akademisi Nasıl Yok Oldu? Prof. Yük. Milliai' R. RUŞEN DORA MUmır Sunm Cniversilcsi Öğr. Cye>, • • Ikemizde \t. yüzvıl sonlarına doğrıı U pek çok alanda oîduğu gibı sanat ve mımarl ıkta da önemli gerilemeler göz- leııiyordu. Pek çok yapıt eşliğinde ta- rıhscl anıtlanmızın da çoğunu "has- sa mimarları" vaparken gitgide bu ı^lerı vabancılarüstlenmeyebaşlamiilardı. I^teTiirk mınıarlığına fazla vakın olmayan "Bahan"lar da böyle pek çok ış.ler > apmışlardı. Bu durumlara kar- sm sanat ve ınıınarfık öğretımleri içinde vararlı ve etkili çözümlerde sağlantnıvordu. ~\fühendishane- i Berri-i Humayun~( 1 7 95) adlı okul bir vandan top- çu. ıstıhkam subavlarına öte vandan da ocakçı kal- ta ve mimarlara eğıtinı vermeyı amaçlıyordu. An- cak siv ıl \a>amda bu eğıtimın de pek vararı olanıa- nııştı. \ine "Hassa başminıarlığr, "Ebnhe-i Has- sa" (İS3I) müdürlük biçınıine sokuldu. Kurumun müdîirü Abdülhalim Bej ise ılk kez( 1<S34) Padisah II.Mahmud'a "fenni ınimari"eğitirniıııngereklıli- ğınden sözler arz edivordu. Bazı okulların ders programlanna resinı. mımarlık öğretiın saatlen ser- pıştırerek sonuç alınamayacagı da açıktı. Bu arav ıs ve istemler ıle resvım Guillemet (1874) İstanbul'a çağrıldı. Sanatçı. gelır gelmez Beyoğlu'nda resim öğretmek için bir atöhe açtı. Daha sonra da mımar Çıngirya Be> ıle mimarlık \e resim okulu kurdu. Ancak bu sırada Türk-Rus Savası basladı ve Çın- gırva Bev tıfodan öldü. Bu okul da kapandı. Tünı bu kargasalar sürerken Paris'te lıukuk ve re- Nİm öğrenımı biteıı Osman Hamdi Ek'>, 4 Evlül 1X8l'de yurda döner ve müze müdürü olur. Sanat eğitiminin ülkede çaödas Batı niteliğinde başlatıl- masına ilk adımlar da O. Hamdi Bey'in 10 Ocak 1882'depadişaha; mimarlık ve resim (sanatleğitim öğretimlen için "Sanayi-i Nefise'*nııı kurulması di- leğinı sunması ile ba^latılmı^ olur. Böş lece ( tıcaret nazırı (bakanı) Raif Paşazamanında onav la- nanöneri. ancak (1883) yenı nazirSuphi Paşa tara- fından yasallaşır. Adı ~Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âli- si"olan okulun ilk başkanı da müze müdürlüğü va- nında (1916"da ölene dek) Osman Hamdi Bev"dir. Okul. bu tarihten eumhurivetın kuruluşuna dek çe- sitlı yerlereta^ınır. ilgisiz vegöçebebirvasamda tu- tulur. Cumhurivetin ba^laması ile vurtta heralanda büvük Atatürk'ün devrimleri. Türk sanatı ve sanat- çılarının da ülke ve dünvadaki çağd;)>yerinı alma- sina olanaklar sağlamava başlanııs,tır. Iste. Ata'nın açtığı buyolda ılerlenıesi için; okula "Gü/el Sanat- lar Akademisi*' adı konuldu ve (İstanbul Fındıkh) ~Cenıile Sultan Valısı"'na yerlestırılerek Mıllı Eği- tım Bakanlığı'na bağlandı. Bövlece vannı vüzyıl- dır süren voksul vaşam da sonlanmıs oldu. Bu ta- nhlerde (1926) Milli Eğirim Bakanı Mustafa \eca- ti Be> ve akademının müdürü de ressam Namık İs- nıail Bey'dir. Bunu izleyen vıllarda (193") büvük Ata'nın doğru görü ve önderliğinde "Dolmabahçe Sara>i VeliahtDairesr,Resim ve Hevkel Müzesi va- pıldı. Biryanda sanatın eğıtimi veötevandada ko- runmasına dönük tanıamlavıcılıklar işte bu tür de- ğer vargılanna bakısjann yüzeysel ve göstermelık olmadığınasomutkanıtlaridı. 1923-24 öğretımvıl- larında tezy ini sanatlar (süsleme sanatlan) subesin- den biröğrenci mezun edebilen okul. artık (1926) bu sube yanında baştat] beri var olan fenrii mimari (mımarlık). ovmacılık (hevkel). resim ile ve en son eklenen "Türksüsleme"}ubeleri kapsanıında ikın- ciyarı vüzvıllık vaşamına basladı. Bu ikiııcı vaşam içinde adınınbaşına eklenen "devlet"ve "İstanbul" sözciikleri ıle ıçerığı değışmeden I983'!e vüzüncü 2) kurııkı^ vılına \anldı. 1969'da çıkarılan ll"2savı- lı "DGSA" Kaııunu ıle kuruma. bilimsel (sanatsal) özerklik de sağlanmıstı Yüziincü kurulus. (1983) vılına varıldığında; ar- tık "Güzel Sanatlar Akademisi" de bıtmısti. Bu ta- rihlerde doğan "YÖK" ile. ülkede bir zamanların "...demir ağlarla öreceğizana>urdu..." dılekleri \e- riııe araç. gereç v e öğretim eksıklıkleri de olsa "Ve- ni \eni üni\ersiteleıie ördük ülkenin dört v önünü._". "Bu funada sanatın öğretildiği kuruınlara ne ol- du?" "Güzel Sanatlar Akademisi. bir ünhersiteje fakülte mi olsa? Konsen atııvarlar (bale. mü/ik. \ b.) öğretimleri de bmle standartlara mı sokulsa?"... Hadi vazgeçılsin müzık. bale. resim. hev kel vb. sa- ııatlann erken çoeuk ya^larında eğıtımin başlatılma- sindan. ortaöğretım ile lı.se çağını akadeıııide va^a- van oradaki galeri ve atölvelerde yoğrulan. pişen. sanataenazından fidan uiripçınarolan insaıılar. sa- natçılarvetisti buralardan. Bilineceğı gibi "Herşe>' olunur. ama sanatçı ulunama/"da ne denıek mi ıdı? Sokari7 sınıflara "^ ıkarı/on kese \irmi sabun, mis gibi sanatçı olurlar mı" sanmalıvdık. İnsanlara çe- ^itli tınvan. riitbe. makamlar su va da bu sekillerde venlebilır. üvguıı olan va da olmayan atanıa. vük- seltmelcr de sunulabilir. Ama bılime ve sanata ve oııların insanlanna verılen. sadeceonlann kendi de- ğer güçleri ıle aldıklandır. Oııurlu olan da budur. Clkenın çağdas. ve eskı lek sanat eğıtim-öğretim kurumu. güzel sanatlar akademisi idi, Yüzüncü ku- rulıiş vılındabaşkabirünıversiteve takülteyapılma- dı. Ama bu kez de Mimar Sinan adlı üniversiteve takiilteoldu. Galeri ve atölyelen >okoldu. Fen-ede- bivat fakültelı şekıller içinde takülteye küçültül- mek ıçınakademi nerede vanhs vaptı1 .'Adı neolur- sa olsun sanatı öğreten ustası (hocası) ve öŞrenci- leri (çırakları)birbütündür. Onlar. ülkelerine ve in- sanhğa atanmalarla değil. vetenek ve özverili basa- nlan ılconurlarsağlarlar Sanatınavncalıklı tünı va- şama vaygın göz ve el nurlan. uğraş ve alınterlerı ile eğıtinı. görgü ve özverilerinin yoğrularak yapı- labildığinı tüm dar kafalara duyurmak yine sanat- çının görevıdır "Güzel Sanatlar Akademisi", kendine özgü içe- rığı eklentısız korunarak belki üniversitelerölçütte (krıterde) gelenekselleşen sanat. eğitım ve öğretı- ıııınde merkez avrıealığında ya^atılabılırdı. Büvük Ata'nın 1923'lerden sonra görüp işaretledığı vol bu idi. Bu anlavışta aradan gcçen bıınca yıldan soııra yineeşsağlıkta bir adım daha ileri gidılebilirdı. Ol- madı. olamadı. Lniversitelerımizın eş koşullu da- ğılım modellerı başka şev ve sanatın öğretıminde- ki kurgu baska olgu idi. Sanat. ancak kendı ölçüt- lerindeöğretilir. öğrenılirdi. Heleözellıkle kalıpla- n. standartları ve kuralları bihr.eyenlere disiplin- sizmiş gibi de görünebilirdi. Ama sanat ödün ver- mez. En acı. en doğru, en güzel disiplini özüııde sak- lar ve ister. Gene de insanı adam vapan sanattır. Bu çizgide "Güzel Sanatlar Akademisi"ni (Academie des Beau\ Arts - The Aeadenn otFıne Arts) venı- deıı kazanım dileği eşlığinde TÜBİTAK benzerı. "Türk Sanat Kuruluşu". (TlSAK) ve dahaları da gelmelı ve kurulmalıdır. Arttk "Sanat mı? O da ne?_"demek PENCERE • ••Devletin MüsteşarıEmre Kongar'ın "Ben Müsteşarken" adlı kitabı (Remzi Yayınevi) çıktı. Ben bu yazıyı yazıncaya kadar birinci baskısı tükendi. ikincisi yapıldı. Kongar. kitabında Kultür Bakanlıgı Müsteşan'yken başından geçenlerı anlatıyor ve alışılmamış bir iş yapı- yor: çünkü Türkiye Cumhurıyetı şımdıye dek nice müs- teşarlar gördü; ama. görevini noktaladıktan hemen son- ra. yaşadıklarını yazıyla Tarih Baba'nın sicıline geçinr- ken, özeleştirisini de eksık etmeyen bir kişiyi görmedı. Kitap şöyle başlıyor: "Sevgıli okuyucular, işte size eğlenceli olsun diye yazılmış bir kitap. Dört yıl boyunca, Ankara 'da bürok- rasi ve polıtıka çevrelerınde başımdan geçen ılgınç olayları anlatıyorum." Oysa kitap yalnız eğlenceli değıl... Ders verici. • Okumadan once kıtabın kapağına takıldım. Metalık gri zemın üzerıne Kongar'ın "dekupe" bir fotoğrafı otur- tulmuş. Bu düzenleme nasıl bir çağrışım türetiyor?.. Devlet dairesının soğukluğuyla müsteşarın gülümseme- sındekı sıcaklık arasındaki çelışki daha güzel vurgula- namazdı. Emre Kongar'ın müsteşarlığında. hiç kimse devletin çatık kaşını goremedi... Kongar'ın ınsanca gülümsemesi ağır bastı.. Darısı bütün müsteşarların başına... Sonra kitabı açtım.. Bir solukta okudum. • Neçokad var kitapta!.. Telefon rehberı gibi.. Yaklaşık 700 kışıden kitabında söz açıyor Emre Kon- gar; üstelik yıne telefon rehberınde olduğu gibi her adın yanında numarası da yazılı... Doğrusu güç bir ış!.. Kitapta adı geçen tanıdıgım bırkaç kişiyi Kongar'ın verdıği numarayla belleğımın rehberınde aradım... Şıp diye karşıma çıktılar. • Fotoğraf an'ı saptar.. Fotoğrafın derinliğini -resim gibi- sezmek için gölge ve ışık gerek... An ile anı... Birısi sanıyenın onda bınnde çekilebilir, öteki zarnan içinde yolculuğaçıkar... Anların anılaşması ıçın ınsan belleğinin ağına yaka- lanması gerekiyor. Ancak unutulup gıdecek olanları ge- leceğin belleğıne kazımak yalnız yazıyla gerçekleşe- mez; yazılan yazının sahibi baktığını görecek. gördügü- nu anlayacak. anlatımını geleceğe yansıtacak güçtey- se amacına ulaşmış sayılabiliyor. • Emre Kongar'ın anılarında devletin mantıksızlığı, sı- kıyönetımlerin anlamsızlığı. bürokrasinin olanaksızlığı, aydınların anlayışsızlığı, koltuk hırslarının boşluğu, ın- sanların yüzeysellıği geçit resmı yaparken, yaşadığımız donemın çefışkileri karikatürleşiyor. Emre Kongar'ın kıtabınm bir yerinde. soldaki bölün- müşluğun nedenlerıni açıklayacak kuralı da buluyoruz. O satırları aktarıyorum: "Bir polıtıkacmın en büyük rakibınin, karşı partıler- dekı değıl, kendı partısındekı polıtıkacılar olduğunu sonradan öğrendım. Aslında mantık çok basıttı: Karşı partılerdekı politıkacılann oy deposu farklıydı. Oysa ay- nı partıdekı politıkacılann hedefı 0 partıyı destekleyen aynı seçmenler ve delegelerdı. (...) Sanıyorum, pek çok kişiyi polıtıkadan nefret ettıren. politikayı ve politıkacı- yı gerçekten çırkınleştıren süreç de bu ıdı: En yakın ar- kadaşın en büyük rakibindi." 3 yıl arka arkaya şampiyonî ALTAY ANTALYASPOR BEŞİKTAŞ BURSASPOR Ç. DARDANELSPOR DENIZUSPOR FENERBAHÇE GALATASARAY GAZIANTEPSPOR GENÇLERBİRLİĞİ ISTANBULSPOR KOCAELISPOR MKE ANKARAGUCÜ SAMSUNSPOR SARIYER TRABZONSPOR VANSPOR ZEYTINBURNUSPOR Futbolun adresi değişmiyor. 4 büyüklerden sonra, şimdi^de %. Lig'in tüm maçları, Ağustos'tan itibaren sadece CINE 5'tel Sezonun başlamasını beklemeyin. Şimdiden abone olun, CINE 5'in yaz fiyatlarını kaçırmayın! 1. Futbol Ligi, 3 sene CINE 5'te, unutmayın! Decoderler AEG -BOSCH Bayllerinde ve CINE 5 standlarında... (İstanbul'da Akmerfcez, Capttol, Carousal, Carrefour, Galleria, Mudo Clty - Rumeli Caddesi, Ankara'da Karam, İzmlr'de Kipa Alışveriş Merkezlerinde)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle