05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Ankara'ya Saldırı... ERTAN f G ünümüzde. elektronik ve sayısal te<nolojının 20. yüzyıla egemen mekanik teknolojiyi yenilgiye ugratmasıyla gelinen noktada çok il- ginç gelişmeler \ aşanmaktadır. Meka- nik teknolojinin türe\ i olan sanayı üre- tım bıçimi. gıderek dünyayı taşıyama- makta: bu üretim bıçimi üzenne temel- lenmış olan kapıtalızm. oynamaya ça- lışıığı seçeneksızlık rolünü başanyla sürdürememektedır Refah toplumlan- nın yayılması gıderek tatlı bir düş du- rumuna gelmektedır. Açıkçası kapita- lizm çözüm olmaktan çıkmakta. bu du- rıımu kapitalizm dünvası. -açıkça be- lırtmese de- bal gibi görmektedir. Üre- tım bıçıminın dönüşümüne dek uzanan bu yenı teknolojik gelişmeyı önleme yönünde kapitalizm. hiçbır ^ey yapa- mamaktadır. Çiinkü.veni teknolojik ge- lışmeden kopamamanın zorunluğunu yaşamaktadır. kapitalizm. bu son aşa- mada. Durum özetle böyle olunca. dünya \e ınsanhğı son gelıs.melere karşınege- nıenlıği altında tutmak zorlaşmaktadır. kapitalizm ıçın. lşte yü^yılımızın son çeyreğıne damgasını vuran Yenı Dün- va Düzenı fYDD) masalı tam bu aşa- mada de\reye girmektedır. Bunun en somut yaymaca (propaganda) aracı ola- rak da küresel leşme (global leşme) dün- va gündemıne sokulmaktadır. O küre- selleşmeartık •*herderdedeva*'olarak yutturulmaya çalışılmaktadır. Yuttur- macanın sıvasal \e ekonomik olmak iızere başlıca iki ayağı \ardır. (Yuttur- macada bile olması gereken üçüncüsü- ne. sosyal ayağa gerek görülmemekte. siyasal ayak içinde bir güzel çarpıtıl- maktadır, işin o yönü.) Küreselleşme- nin siyasal ayağında, -sözde- yepyeni özgürlükçü bir dünya sunulmaktadır in- sanlığa. Tüm bağlardan, bağımlılıklar- dan annmış bır geniş alandır bu; yeni ve saptınlmış göreceliğe dayandırılan. Her şey bireyin özgürlüğü içindir: uy- garlaşma (sivilleşme) insanlığın siyasal kurtuluşunun temelidir. Bunlar için ön- ce. devletin geriletilmesi. küçültülme- si zorunludur. Sonra, devletin boşalttı- ğı tüm alanlara özellik egemen olmalı- dır. lşte burada küreselleşmenin eko- nomik ayağıyla yuttuımacaya ivme ka- zandırılmaktadır. Pazar ekonomisıne bırakılmalıdır dünya. Sorunlar ancak öyle çözümlenecektir çünkü. Her şey özelleştirilmelı ve ekonomi piyasanın buyruklanyla düzenlenmelidir; çıkışı bundadır insanlığın. Ancak ışın içyüzüne bakınca, oyun ve düzmece çıkışın sınttığı görülmek- tedir Çünkü siyasal ayakla sunulan tüm. -bıreysel ve sivil- özgürlüklerin sözde kaldığı ve göstermelik olduğu, insanlığın hemen tümünce yaşanmak- tadır. Ekonomik alandaki çıkışın da. yalnızca sermayenin çıkış yoluna dö- nük olduğu ilk ağızda belirmektedir. Yaşananlar, aslında bu gerçeklerdir. Yaşanan nesnel gerçekler bunlar olunca, kapitalizm bir sanal gerçekler dünyası yaratmıştır. Bu dünya, temelde kuru bir hoş söylem'e dayanır. O hoş söylemin "jargonunda" insanlığın ve tarihin sonu getırilir; ulus devlet bitiri- ""lır: bırey ve sivilleşme yüceltilır: Özel- leşme si\riltilir. vs. vs... Vanlan nok- tada birçok değer çağdışı sayılırken, birçok yeni değer yükseltilir. Bunlar putlaştırılırken, "sözdeçağdışı kanalla- ra da" saldınlır. Evrenselde gerçekle- şen bu genel saldın. ülkeler boyutunda kımi özgün alanlara yönelir. Türkıye'de de o kural ışlemektedir. YDD ve küre- selleşme furyasının özel Türkiye gö- revlisi akım. son zamanlarda bir yeni hoş söylemi (retoriği) ülke gündemine soktu bu konuda. Her alandaki yaklaşı- mını bir "Ankara" sözcüğü ile bütün- leştinyor. i "Ankara"olumsuzlukbetim- leme sözcüğü oldu. Devletçilığe mi kar- şı çıkılacak; gelsin Ankara sözcüğü. Bürokrasiden mi yakınılıyor, gelsin An- kara... Biryozlaşma. çürüme. kokuşma betimlemesi mi yapılacak, orada da An- kara. Açıkçası Ankara adı üzerinde bir saldınya dönüşüyor o furyanın söyle- mi. Evrenselde tükenen Sanayı Üretim Biçimf nin (SÜB'nın) doğal koruyucu vekollayıcısı kapitalizm. ülkeler bovu- tunda oynadığı yutturmacayı. kendınce en uygun gördüğü bu alanda %e biçim- de de sergilemektedir; Türkıye"ye bu türlüsü uygun göriilmüştür. Ankara adıyla birçok öğeyı bırden betimleme olanağı vardır çünkü. Ankara gölge et- mektedır; Ankara tutuculuğun simgesı- dır; an bir Ankara olmasa! Birçok sap- kın akım buraya gizlenmektedir. Bura- dan bir taban yaratma çabasına girmek- tedir... Atatürk karşıtlığı öyle. Ikinci cum- huriyetçilik öyle, ırkçılık. dıncilik öy- le. Bu ve kimi benzeri akımlar el ele vermiş, habire Ankara"ya yükleniyor- lar. Çoğu zaman da açıktan tavır koya- mayan o yaklaşımlar. türlü perdelerin ardına saklanıyorlar. Resmi ideoloji, resmi tanh karşıtlığı ve sivilleşme söy- lemi; hantal devlet. kıvrak özel teşeb- büs edebıyatı; tutucu tekelleşme. vara- tıcı rekabet muhabbeti orada. Merkezi otorite. yerel özerklık kıyaslaması; ka- yıt veplan, ka> ıt dışı ve plansızlık tar- tışması; toplum \ e sosy al mantık. birey ve kişi özgürlüğü saptırması burada. "Orman vasası. gemisini kurtaran kap- tan, kap meşe>i dön köşeyi" tuzaklan. öylece gizlenebılıvor ancak. Küreselleşmenin rüzgânyla getinlen. dışaaçılma "birinciligdeoynama" ma- sallan varbirde. Ardına saklanılan per- delenn en kalınları da buralarda. Tümünün toplandığı nokta, Anka- ra'ya saldırı. Ancak bılinmiyor ki. o Ankara ıstedikleri duruma bir gelse. ön- ce kendilerının "kıblesişaşacak'". Çün- kü. her dönüşüm ve yenıleşme. nesnel koşulları oluşmadan, zorlamalarla ge- tirildiğinde tersıne sonuçlar vermekte- dir Kaldı kı, onlann istedikleri '•Anka- ra 'sızlık*1 , nesnel koşullarının oluşma- sıyia gelse bile, -ki onun koşullan oluş- turulmaya çalışılıyor- Türkiye insanın- dan yana sonuçlar getırmeyecektir. Öy- le bir "Ankara'sızlık", bir avuç Türkı- yeli sönıürgenin yeni ortamını yarata- caktır ancak... Işın çözümü. yine dünyanın ve Tür- kiye'nin nesnel gerçeklerı doğrultusun- da ve de gerekirci bılimsellığin göster- diği yönde gelıştirilecek olan solun ye- ni yorumundadır. Marksizmın madde- ci felsefe temelınden kopmadan, dün- yavı ve Türkiye'yi yeniden çözümle- mevle başlanmalıdır ışe. Hemen görü- lecektir ki. insanlıktan yana gerçekleş- tinlecek her eylem için Ankara karşıt- lığı. "Ankara'sızlık" hiç de gerekli de- ğildir. Tersine önce Ankara yandaşhğ\, Ankara çağdas.lığını sağlama ilk zorun- luluktur. Bunun temelinde, insanın ye- niden yorumlanıp çözümlenmesi bu- lunmalıdır. tnsanın, oluşum, karar ve yönetım erklerine daha katmansal, kıt- lesel ve yığınsal katılımını sağlamaya dönük bir yeni çızem (şema) çıkacak- tır karşımıza, uyulması gereken. O za- man gerçekten resmiliğin sıv illiğe; dev- let hantallığının insandan yana eylem- liğe; tutucu tekelleşmenin insandan ya- na yaratıcılığa; merkezi otoritenin öz- erk yerel egemenliğe sorunsuz bir bi- çimde dönüştüğü görülecektir. Hem de kayıt ve plan altına almmış bir Türkiye düzleminde. O zaman. sapkın ve düz- mece bıreysellık. sıv illik maskeli Anka- ra saldınsı, Türkiv,e insanın öncülüğün- de kolayca geriletılıp yoğaltılacaktır. Toplumsal bireyden, toplumcu sivilliğe geçışin basamaklan öylece döşenecek- tirTürkiye'dede... Yenı teknolojik gelişmenin ışığında, evreni \e ınsanı yeniden değerlendır- meyle ıvme kazandınlacak solun yeni yorumunun dayanacağı nesnel temel- lerden alınacak yenı güçle. Türkiye ile- ricılığı ve Atatürkçülük kaynaşmalıdır. Bunun geçerlı hiçbir engeli yoktur ar- tık. O ka^naşmayla Türkiye, Ankara karşıthğını da, Ankara'ya saldınlan da püskürtecek yepyenı çizgide, yepyeni etkinlıkte. yepyenı dev ingenlıkte (dına- mizmde) bir nesnel bıreşime (senteze) ulaşacaktır. Bu bıreşımin karşısında tüm düzmecelikler yıkılırken; bıreşi- min çözümlemelerı \e tasarı ile öner- ARADABIR BEKİR Egmmci Çağdaş Yeni Okul 15. Milli Eğıtim Şûrası'nda alınan kararlar ne ölçü- de yaşamsaldı? Bunlar da, çoğu kez olduğu gibi, yi- ne kâğıt üzerinde mi kalacak? Kim bile, kime soru- la?.. Ama görülüyor ki, bilgi toplumunda akış hızlı, ge- lişmeler başdöndürücü.Özellikleeğitimalanında. Bu nedenle olmalı ki, uygarlaşmayolundaki her toplum, eğitim dizgesinı çağdaşlaştırmak için özverili bir ça- baya girmış bulunmaktadır. Bunu başarabilmek için de, her ülke; - Paralı eğitimden parasız eğitime, seçkinci okul- dan eşitlikçı okula, - Otoriter eğitimden demokratik eğitime, devlet okulundan halk okuluna, - Tüketici eğitimden üreticı eğitime, karatahtalı okuldan iş okuluna, - Kuramsal eğitimden uygulamalı eğitime, apart- man okulundan çevre ve yeşil okuluna, pilot okul modelınden kampus modeline, - Ders ve öğretmen merkezlı eğitimden öğrenci odaklı eğitime tek amaçlı okuldan çok amaçlı oku- la, - Parçacı (örgün) eğitimden sürekli (yaşamboyu) eğitime, klasik okuldan yaşam okuluna, - Kul ve ümmet eğitiminden birey ve yurttaş eği- timine, din okulundan laık okula, - Eşeyli eğitimden karma eğitime, gelenekçi okul- dan çağcıl okula, - Şabloncu eğitimden ulusal yerli eğitime, başı- bozuk okuldan planlı okula ulaşabilmenin yollannı aramaktadır. Türkiye de bu eğılimın içinde midir? Bu soruya ta- kıyyesiz yanıt 'evetl' ise, ulusal eğitimin dizgınlerini elinde tutanların işi güç olmasa gerektir. Çünkü yu- karıda sözü edilen çağdaş eğitimin ilke ve yöntem- leriyle yıllar öncesinden tanışmışlığı vardır Cumhuri- yetTürkiyesi'nin. Bu disiplinlerin tümünün yeralıpya- şama geçirildiği 'yeni okul'un adresi de bellidir: Köy Enstitüleri... Öyleyse, enstıtülerde yaşanan eğitim dinamikleri- ni bir kez daha gözden geçirmek durumundayız. Gü- nümüzün değışen koşullannı ve yeni ortaya çıkan ge- reksinimleri bu doğrultuda değerlendirmek zorun- dayız. Atatürk'ten bu yana, dinci çevrelerce gerileti- len 'öğretım birliği'n'm önünü açmakyükümlülüğün- deyiz. Türkiye, bu güzelim tarihsel deneyiminden yarar- lanma olanağı bulamaz ise 'çağdaş yeniokul'u, baş- ka hangi az gelişmiş ülke. eğitim dizgesine katabi- lir? Haydi Türkiye, üzerindekı ölü toprağını bir kenara at. Sen, kökü eğitime dayalı devrimlere alışkınsın. Hem de, en darda olduğun günlerde. Tıpkı bugün- kü gibi. ISTANBUL Artık her Çarşamba akşamı The President Hotel'deyiz Üzentrizde lcıcıveniı hirgökyiizii. aşağuia tepeden tırıuıga Marmara ve tstanbııl... Barbeküde kokusuyla davetkâr bir lezzet. Ardmdan canlı miizik ve oıyantal... Salata Büfesi Soğuk Mezeler Barbekü Tatlı - Meyve Büfesi Limitsiz Yerli İçkiler. TL. 1.450.000.- Canlı Miizik Oryantal Rezervasyon: 0.212 - 516 69 80'den 654 Tiyatro Caddesi, 25 Beyazıt 34490, İstanbul Tel.:0.212-516 69 80/20Hat Faks: 0.212-516 69 99 Best VVestern TARTIŞMA Şu Anda Ulkemizin Durumu... PENCERE Çekiç Güç?.. Çekiç Güç'e evet mi?.. Hayırmı?.. Bir araba laf edildi bu konuda, bir çuval dolusu yazı ya- yınlandı, asker ve sivil uzmanlar zengin bilgilerie donarî- mış durum tartışmaları yaptılar... . ', Ne oldu?.. Hiç!.. Emperyalizmin sarmahnda yaşayan bir ülkede gerçeğin yüzüne yalanın maskesi takılır. Kral'a ülkesinin uzak bir yöresinde yaşayan bir Ermiş'in marifetlerini anlatmışlar... Buyruk vermiş Kral: , - Bulun getirin şunui. ' Apar topar huzura çıkarmışlar Ermiş'i. '; Kral sorgulamış: - Sen rüzgâriarın sesini dinleyerek gelecekte neler o/a- cağını seziyormuşsun... - Sanırım... - Hayvanlann dilinden anlıyormuşsun... - Öyle diyorlar... - Insanlann düşüncelehni okuyormuşsun... - Evet... Kral; - öyleyse, şimdi arkamda kavuşturduğum ellerimin ara- sındaki kuşun canlı mı cansız mı olduğunu bil bakalım!.. Ermişönceduraksamış, "canlı"dediği andaKral'ın ku- şu boğup öldüreceğini sezerek: - Majesteleri, demiş sorunuzun yanıtı avucunuzun için- dedir. Bu öyküyü daha önce yazmıştım; Çekiç Güç'e ilişkin ta*- tışmaları özetlediği için yineliyorum. "Çekiç Güç ülkemize yararlı mı, zararlı mı?.. Çekiç Güç 'e evet mi, hayır mı ? Çq- kiç Güç'ün süresi uzasın mı?" gibi soaıların yanıtlan Kral'ın ellerinın arasındadır. , ; Kral kim?.. \ ABD!.. ' ' • İ T ransıstörlü radyonun ilk çıktığı yıllarda, radyoyu el çaması gıbı omuzda taşımak modaydı. Temel buna özenerek bahçe komşusundaiı aldıgı borçla transıstörlü radyosunu bangır bangır bağırtıyordu. Borç ödemenın zamanı geldığınde alacaklıva verecek para olmadıgından bahçenın bir bölümü alacaklıva satıldı. Tapuva tescılden sonra Temel bir mıktar daha borç aldı. Bir süre sonra Temel arazının lamamını satmış ve *terk-idj>iır'' etmıştı. Şu anda Türkıye'nın durumu Temel'ınkınden hıç de farklı değıl' Iç borç TL üzennden olduğundan hesap makınelenne sığmıvor. dış borç dıyelım seksen mılyar dolar. Rantçının gelıri ise. vıllık yüzde yuz elli. dev let bile vüzde ellısını alamadığı vergıden yuzde yüz kırk dört faız ıstijor. Beledıyeler siyasal nedenlerle şışırdıklen kadrolannm ne gelır vergısmı, ne de sosyal sıgorta prımıni ödüyorlar. Polıs ve bazı asken memurlar mafya ile ıç ıçe çalışıvor galıba. Bu yolda çıkan haberler yalanlanmıyor. Ilkokula ceplı torbalarla kura çekılerek öğrencı alınıvor. Ünıversıteler açılıvor. bınasız, ogretmensız. Dış iılkelere göndenlen öğrencıler Atatürk düşmanlarından \e şerıatçılardan seçılıvor Parlamento üye sayısı yetmıyormuş gıbı 55O'ye çıkanldı ve 158 kışıiık RP ile görünürde ortak hükümet ıstemevenler bayıla bayıla hükümet kurdular. Oysa RP. çoktan ıktıdar olmuş. ülkede at oynatışor. Bır de cumhuayete numacı veqne hevesıne ksprtrmç sezdc aydinlar turedı Nevmış efendım; Atatürkçuluğun (Kemalızmın) modası geçmıs, Nıve geçmış Atatürkçülügün modası'Çünküadamın modası geçmış Atatürk devrımlerıneaklı vetmıyordaondan Atatürk zamanında kurulan sanavı tesıslerıne baksa, bakabılse anlayacak Atatürk'ü. Ama onun sorunu anlamak. bılmek degıl kı!.. Sorunu. gazete va daTV degıştırırken ne kadar transfer ücretı alabılınm . Ülke toprakları ormanla kaplı. nüfus şımdıkı İstanbul nüfusu kadar ıken Atatürk bataklık kurutup çıftlık açıyordu. Gençlık Parkı. Atatürk Orman Ç\ftlığı olmasaydı kış günlennde Ankara'nm halı nıce olurdu'.' Numaracı cumhunyetçıler. kaç metre demıryolu döşedınız Atatürk"teo sonra? Kaç tane. çıftlik., _ "aftınız, kaç afaç dtkrinız şuçüaeltm-^-' topraklara'.' Tanm ülkesıydık. Şimdı etı. bugdayı dışarıdan alıyoruz. V'asa çıkardınız ormanlan çakallara peşkeş çekmek ıçın. Bırilennın üç kişilık ak>am vemeğı bedelı. asgarı ücretlı ışçının avlık maaşından fazla. Ve şımdı gazetecı soruyor Devlet mı mafyalaşıyor. yoksa mafva mı dev letleşıyor'' Bır ülkede üç beş kışınin elinde toplanmış paraya devlet yüzde vuz ellı faız vererek kullanmak zorunda kalmış ise. gıdış. ".._ Bütün bu şeraitten daha etîm ve daha vahim otmak üzere, memleketin dahilinde, ikrJdara sahip olanlar gaflet \« dalalet \e hatta hıvanct içinde bulunabUirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini. müstev lilerin siyasi emelleriv le te> hit edebilirler.-'' den ABD, canı isterse Irak'ta kendisine bağlı kukla bir Küjt devleti kurar... jj Işine gelmezse kurmaz. { Çekiç Güç'ü Saddam'ı vurmak için araç diye kullanabl- lir ya da PKK'yi yola getimnek için gerekli iştemleri te2gâH- lamakla görevlendirir. " Oyunun kuralları bellidir. ^f Emperyalizm, Ortadoğu'da petrol çıkarlannı korumakyt kollamak için konuşlanmıştır... Erbakan muhalefetteyken Çekiç Güç'e itişkin gerçek- leri dilegetiriyordu... Başbakan olunca pıstı. Erbakan, muhalefetteyken söylediklerini yalayıp yutmak- tansa, hükümetten çekilmek onurunu yeğlemelidir.... Ama Necmettin Hoca'da o göz var mı?.. O kişilik var mı? UNO CUP # 9 6 HEYECANI SURUYOR. Katılın, bu coşkuyu siz de yaşayın. Türkiye'nin amatörlere yönelik ilk ve tek marka kupası Uno Cup, bu yıl yine yanşseverlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Beş etap ve bir fınalden oluşan Uno Cup '96, yarış heyecanını tatmak isteyen bay ve bayan tüm amatör sürücülere açık. Bir Uno otomobiliniz varsa ya da bir Uno sahibinin birinci dereceden yakınıysanız, Uno Cup '96'nın bundan sonraki etaplarında yerinizi alabilirsiniz. Eğer bir Uno'nuz yoksa, hemen bir Uno'ya sahip olarak siz de bu hevecana katılabilirsiniz. İlcinci etap 4 Ağustes Pazar İzmit Körffez Pisti'nde. HAKD HAREL? ^ MARTUR <$>Qpar PPG Industries, Inc. Uno Cup '96 Temmuz-Ekim aylnrt arasmda gerçekleştiriteceklir. Yartfmaya katılacak Uno'lar Tofaf taraftndan temin edilecek; ayticayartfmactlann hiçbir muddiyükümlülüğü hulunmayacaktır. Başturuformu, Tofaf Ana Bayi ve YetkiliSattcıtart'ndan veya afağtdatiintemetadresinden temin ediUbilir. Uno Cup '96 hakktnda daha oyrtnttlı bilgi almak için 0 800 21142 42 no 'lu ücretsiz Tofaf 24 hatttnt arayarai, önce J'i. sonra 4'ü tuflaytnıt. Internet Adresi: http: //www.tofas.com.tr. TOFAŞ F I AT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle