Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ ın Yonetmenı Orhan Erinç0
Genel Yayın Koordınatorü Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlerı Mudurlerı.
İbrahim Yıldız, DinçTavanç(Sorumlu)
# Haber Merkezı Mudüru Hakan Kara
# Gorsel Yonetmen Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Damşoğlu • İMihbarat
Cengiz \ ıldırım • Ekonomı Bülent Kızanlık
# Kulııır Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir > ücclman • Makaleler Sanıi
karaören 9 Düzeltme Abdullah Ya/ıcı
# Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bclge
Edibe Buğra • Yıırt Haberlen Mehmet Faraç
N ayın Kıırııiu İlhanSetçuktBaşkanl.
Orhan Erinç, Oktaj Ktırtböfce.
Hikmet (, etinka\ a, Şükran Soner.
Ergun Bakv Dinç Ta> anç. îbrahim
V. ıldız. Orhan Bursalı. Musiafa
Balhav. Hakan kara.
\nk.araTcniMİciM Mustafa Balbaj • Haber Mudüru Doğan
Akın Atamrit Bu/\ an No 125. Kat 4. BakanlıMar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Fakb 419502" • Izmır Temsılcısı
Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S 2 3 Tel- 441 1220,
Faki 44191 p • Adana TemsılciM Çetin Yigenoğlu,
InonuCd I19S No 1 Kat l.Tcl' 3522550. Fak:, 3522570
Müessese Mudüru Erol Erkut 9
Koordır.ator Ahmet korulsan 0
Muhaıebe Bülent Yener 0 Idare
Hüseyin Gfirer 0 Işletme Önder
Çelik 0 Bılgı-lşlem >ail İnal 0
Bılgısayar Sıstem MOrüvet Çüer
MEDV. \ C: • Yonetım Kurulı
Ba^kanı - Genel Mudur Gülbir
Erduran • Koordınator Reha
Işıtman # Gene! Mudur Yardımcısı
\1ine Akdag Tel 514 07 5.< •
5139580-513'M«V61.Fak» 5H84<tf
a n \ e B a s a n : Venı G u n H a b ^ r \ian--t BjMn \ e Ya\ınci!ık ^ S
I C d
:
^ 4 i t a İ J İ o g l u 3 4 3 3 4 !>! PK 246 l-tanbul Tel >0 212ı 5 12 05 U5 Otl halı Fak^ IO 212ı 51< S5 95 30TEMMUZ 1996 Imsak: 4.05 Güneş:5.51 Öğle-13.18 Ikındı: 17.11 Akşam: 20.30 Yatsr 22.C
Can Yücel
tabuncu oldu
• İstanbul Haber Servisi -
Şaır Can Yücel. katarakt
amelıyatı ıçın >attığı
Acıbadem Hastanesf nden
taburcu oldu
Cieçen perşembe günü sol
göziinden amelıyat edılen
Yücel. >ağlık durumunun
<ok ıyı olduğunu
belırterek. "Basıt bır
ameliyartı. Dahaoncede
>ağ gözümden amelıyat
olmuşturn. Özellıkle göz
tıbbı çok ılerledi. Genelde
bütun göz hastalıklan bır
kere de lyıleştınlıyor"
dıye konuştıı. Doktorlan
da Can Yüeel'm
aınelıyatının başarılı
geçtığını ve göz ıçıne
yapay mercek
yerleştirıldığını belımıler.
Atatürk
heykelinin
kaldırılması
• ANKARA
(Cumhurivet Bürosu)-
MHP'li Er'zınean Beledive
Başkanı Talıp Kaba"nın.
Cumhurıyet
Meydanı'ndaki Atarürk
heykelinı ""düzenleme
yapıyoruz" gerekçesıyle
kaldırmasi tepkıyle
karşilandı. Erzıncan
Cumhurıyet Meydanı'nın
sembolü halıne gelen
Atatürk Anıtı'nın önceki
geee kaldınlarak, Sı\as
Caddesı üzerinde heniiz
hizmete gırmeyen beledive
bınası önüne taşındığı
bıldırıldı.
Tuğlacı'ya takdir
madalyası
• Haber Merkezi - Tanh
araştınnacisi Prof. Dr Pars
Tuğlacı. bu yıl San
Francısco'da düzenlenen
23. Sanat \e lletışım
Kongresı'ne Türkıyeyı
temMİen gıtti. Bir hafta
süren \e 1 60 delegenın
katıldığı kongrede konuşan
Tuğlacı. uluslararası
güvenlık. banş \e ınsan
hakları konularındaki
görüşlerını anlattı. Tuğlacı.
konuşmasinın ^onunda
takdir madal\ası\la
ödüllendirıldı.
Ağaoğlu'nun
sağlık durumu
• İSTANBIL(AA)-
San>er*de geçırdıöi trafık
kazaM sonucu ağır
yaralanan \azar Adalet
Ağaoğlu'nun sağlık
durumu ıs ı>e gıdıvor. Şışli
Etfal Hastanesi \oğun
bakım ünıtesi iginde özel
bırodada tedavısi süren
Ağaoğlu'nun durumuyla
ılgılı bılgı veren beyın
cerrahisı klınıği
doktorlarından Hüdai
Duman. \ azann ha\ ati
tehhke> i tümih le
atlattığını. ^uurunun açık
olduğunu \e ağızdan
beslendiğıni sösledı
Doktor Hüdaı Duman,
Ağaoğlu'nun bacağındakı
kınk ıçın ise ortopedı
klınıöı doktorlannın bu
hafta ıçinde ameliyat kararı
verebıleceğını >ö\ledi.
Kitap alımlarına
soru önergesi
( )
DSP Izmir MılJeUekili
Hakan Tartan. Kültür
Bakanlığı'nın hervıl
pernodık olarak satın
aldığı kıtaplarla bunlara
ödeneıı para mıktariarınin
açıklanmasını ıstedi.
DSP'lı Hakan Tartan
TBMM"\e \erdığı vazılı
soru önergesi nde. geçen
y ılda bakanlığa alınan
kıtaplar hakkında bılgi
isterken. son olarak
ANAP'lı Bakan Agâh
Oktav Giiner dönenıinde
yapılan alımlan sordu.
Hakan Tartan. önergesinde
"Bakanlığınız dönenıinde
kıtap alımı ıçın ne kadar
ödenek aynlacaktır?"
sorusuna da \er \erdı.
Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre erkekler yüzde 25 daha fazla ücret alıyor
Kadınlar ucuza çahşıyorÇeviri Senisi - Uluslararası Çalışma
Orgütii (1LO). son yayımladığı raporunda
kadın işçilerin erkeklerden daha fazla
çalıştığını, ancak erkeklerden yüzde 25
oranında daha düşük ücret aldıklarını
bildirdi.
200 sayfalık raporu hazırlayan Lin Him.
"Kadın işçilerin sayısı her geçen gün
biraz daha artı\or. Ancak kadınlar
»enellikle diişiik ücretli. vasıfsız ve
gü\encesi olmayan işlerde
çalıştırılıyor" dedi. Rapora göre
kadınlar, dünyadakı yoksullann yüzde
70'ini, okuması yazması olma\anlann ıse
yüzde 65'ıni oluşturuyor. 15 ile 64
>aşlan arasındakı kadınlann yüzde 45'i
çalışırken bu oran sanayileşmış ülkelerde
çalışan nüfusun yansını oluşturuyor 20
yıl önce çalışan kadınlann tüm çalışan
nüfusa oranı Avrupa'da yüzde 37'lerde
seyrederken, ABD'de yüzde 30
dolayındaydı. Geçen yıl Pekin'de yapılan
Uluslararası KLadın Konferansı ve 1995'te
Kopenhag'da düzenlenen Sosyal Sorunlar
Zirvesi'nde görüşülen konulardan yola
çıkarak hazırlanan raporda yer alan belli
başlı konular şunlar:
- Tarım dışındakı tüm sektörlerde,
kadınlann ücretı aynı işi yapan erkeklere
oranla yüzde 25 daha düşük. Bu durum
sanayileşmış ülkelerde oldugu kadar
gelişmekte olan ülkeler için de geçerli.
- Gelışmış ülkelerde çalışan kadın nüfusu
içınde işsızlik oranı yüzde 50 ile yüzde
100 arasında seyrediyor.
- Tüm dünyada yönetici kadrolannın
yalnızca y üzde 6'sını kadınlar
dolduruyor.
- Kuzey Amenka'da, Japonva'da ve
Avrupa'da 1980 ile 1990 yıl'ları arasında
toplam ışgücüne katılan kadın işçi sayısı
• Uluslararası
Çalışma Örgütü'nün
raporuna göre
gelişmiş ülkelerde
çalışan kadın nüfusu
içinde işsızlik oranı
yüzde 50 ile yüzde
100 arasında
seyrediyor. Tüm
dünyada yönetici
kadrolannın
yalnızca
yüzde 6'sını kadınlar
oluşturuyor.
erkeklerden ikı misli fazla.
- Güneydoğu ve Doğu Asya'da ıhracata
yönelık sanayı dallarında çalışan
işgücünün yüzde 80'ini kadınlar
oluşturuyor.
Çözümler
Raporda. son yıllarda kadınların
durumlannı düzeltmek ıçın yaptıkları
çalışmalarda şöyle sıralanıyor
- Yönetici \e teknik kadrolardakı kadın
sayısı giderek yükselen bır trend ızliyor.
- ABD'de kadınlann kendı ışlerini kurma
konusunda erkeklerden daha girişımcı bır
yapıya sahip olduğu izlenıyor.
- Sanayileşmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde
u
eşit işe eşit ücret" yasalan
yürürlüğe gınyor. Avnca mesleki \e özel
yaşam arasında denge sağlanması ıçın
kadınlann çalışma koşullan düzeltiliyor.
- İşçı sendikalarına üye kadınların
çalışma koşullan toplusözleşmeler
kanalıyla düzelıyor.
BekJentiier
1LO, 2000 yılında dünyada toplam işgücü
içinde çalışan kadın nüfusun yüzde 50'ye
ulaşacağını umut edıyor. Öte yandan
kalkınmakta olan ülkelerde yüzde
30'larda seyreden kadın işçilerin
ekonomıdeki rolü giderek artıyor.
Sanayileşmiş ülkelerdekı çalışan kadın
nüfusunun yüksek olması. bu ülkelerde
part- time iş bulma kolaylığından
kaynaklanıyor. Ne var ki ILO uzmanlan
Ekonomik işbırliği ve Kalkınma
Teşkilatı'na üye 28 devletın dıştndaki
ülkelerde çalışan kadınlann genellikle
kayıt dışı ekonomik etkınlıklerde
çalıştınldığmı ve herhangi bir sosyal
gmenceye sahip olmadığını belırtiyor.
Manyas Kıışcenneti
öliime yaklaşıyorBLIRSA(.\A)-Suse\ıye-
sınin yükseklığı nedeniyle
son dört yılda ağaçlarının
üçte ıkılık bölümünü kaybe-
den Manyas Kuşcennetı. ge-
reklı önîemler alınmadığı
takdirdebiryıl içinde tama-
men yok olma tehlıkesıyle
karşı karşıya kalacak. Kuş-
cennetı Miîlı Park Şefı Şük-
ran Elmalı. gölün her ge-
çen gün bıraz daha ölüme
yaklaştığını söyledi
Kuşlar tarafından emnı-
yet. bannma, gıda \e ıklım
şartlannın elvenşli olma-
sından dolayı tercıh edılen
Manyas Kuşcenneti'nde
temmuzayı su se\ ıvesı yük-
sekliğının 15 metre olması
gerekırken. derınlık.
DSl'nın sulama kapaklan-
nı açmaması sonucu 17 met-
reye ulaşmış durumda.
Kuşcenneti Mılli Park Şe-
fı Şükran Elmalı. Bandır-
ma yakınlannda Daskyle-
lon antık kentınde sürdürü-
len kazılann. Manyas Kuş-
cennetı'nın kendi alanında
dünyanın ilk örnegıni oluş-
turduğunu ortaya koyduğu-
nu söyledi.
Elmalı. Avrupa Konseyi
tarafından (A) sınıfı diplo-
mayla ödüllendırılen kuş-
cennetinın. fazla suy un ya-
nı sıra e\sel ve endüstriyel
atıklar nedeniyle her geçen
gün biraz daha ölüme yak-
laştığını kaydederek şöyle
konuştu: "Türkhe'nin en
önemli sulak alanlanndan
biri göz göre göre yok olu-
yor. DSİ'nin tanm alanları-
nı taşkınlardan korumak
amacıvla vaptırdığı setler
kuşcennetinin sonunu ha-
zırlı\or. Eğergerekli önlem-
ler en kısa sürede alınmaz-
sa, kuşcennetı bir > ıl içinde
tamamen ölebilir. 'thalesı
tamamlanan Manyas Bara-
jı bıtirıldığınde sorun çö-
zümlenir' diyoriar. Ancak,
inşaatın bitirilmesi çok uzun
bir zaman alır. Buna karşı-
lık. kuşcennetinin ka> bede-
cek bir dakikası bile >ok."
Elmalı. kuşgölüçevresin-
dekı 14 köyün atıklannın.
hıçbır arıtıma tabı tutulma-
dan göle \ erildığıni de v ur-
gulayarakbudurumun göl-
deki balık neslının önemli
ölçüde azalmasına yol açtı-
ğını ıfade ettı.
Bakanlık dev rede
Manyas Kuşcenneti'nde
yaşanan sorunlar, Çe\ re Ba-
kanlığf nı da harekete ge-
çırdı. Kuşcennetınegıderek
yetkılılerden son durum hak-
kında bılgı alan Çe\re Ba-
kanı Ziyaattin Tokar, kuş-
cennetinin Türkıye'nin gu-
ruru olduğunu belirterek.
"BaşkaTürkiveyok. Bura-
nın korunması ve bizden
sonraki nesillere miras bı-
rakdması bo> numuzun bor-
cudur"dedi.
Bakan Tokar. Manyas
Kuşcennetı 'nın ayakta kal-
ması için her türlü çabanın
gösterileceğini bildirdi.
Saldırganlık
genetik
İSTANBUL (ANKA)-
Saldırgan. öldürücü olan ya
da olmayan fizıkı gücün kul-
lanıldığı. zarar verme \eya öl-
dürme amaçlı ey lemlen kap-
sayan şiddetin ortaya çıkma-
sına neden olan "anti-sos-
yaP kişılik. genetik olarak
ortaya çıkıyor.
Anti-sosyal kişilik yapı-
sında olan insanlar, sorum-
suz, tepkısel \e düşüncesiz
hareketler. vıcdansızlık \e
knmınal davranışlarsergili-
\or. cezalandınlmaya karşı da
duyarsızyaklaşıyorlar. Antı
sosyal kişilik yapısı. çocuk-
luk yaşlanndan itibaren gö-
riilüyor.
Bu kişiler. okuldan kaç-
ma. yanlışda\ranışlar nede-
niyle sık sık okul idaresiyle
karşı karşıya gelme. e\den
kaçma, sıradan arkadaşlık-
larda sürekli cinsel ılişkide ol-
ma isteğı. madde kullanımı,
hırsızlık. zekâsıy la uyum gös-
termeyen başansızlıklar. kav-
galara katılma gıbı dav ranış-
lar sergılıvor.
1997"nin renkleri fosforlu
1997 yazında tüm sahiller yine caniı
renkierte dopdolu. Modacılar daha yaz
bitmeden önümûzdeki >azm renkierini
ve modelkrini beiiıiedi bile. Bu yıl daha
çok caniırenldereve özellikJe fosforiu
renkierin üzerinde ufak çjçektere ve
geometrik desenfere yer veren NeJson
mayo özeüikle mavi ve mav inin tüm
tonlannı kullanmış. Lachert \v beyazın
uyunılu beraberiiği marint tipi
mayolarda dikkat çekiyor. Si>ah ve
beyaz koleksiyonun aynlmaz bir
parçası. Siyahta özelükle dantei
kumaşlar kullanılmış \e ince biyelerte
süslenmiş. Nelson 1997
modelleri bu yıl Bizans, Sdçuklu.
Osmanlı mimartsi ve Vluğla evterinin
bulunduğu Fethiye'deki Robinson Ciub
Lvkia'da tanıtddL Nelson'un
mankenierini ise ünlü İtafyan
fotoğrafçısı Sandro Sciacca ite Beysun
Gökçin fotografladı. Mayolan
Danimarkalı Barbara Sndlenburg.
AmerikaJı M>laine \e Leah,
Türkiv^e'den ise Sinem Güven ve Eyşan
Özhimsundu. Türkiye'de maj»
üretiminin vüzde 40'ını elinde
bulunduran Nelson, üretiminin vüzde
40"ını başta Almanya olmak iizere çeşitli
Avrupa ülkelerine ihraç ediyor.
Selülitin
tedavisi zor• Prof. Murat, tedavide en çok cimnastik,
masaj. imkân varsa sualtı masajı ve
vücuttan fazla suyun aülmasını sağlayan
idrar sökücülerin önerildiğini söyledi.
SAADET USLL
Selülıt... Kadınlann. baş-
lannın belası. Kadınlar. es-
tetik açıdan rahatsızlık duy-
duklan için selülitin oluşma-
sını engellemeye ya da azalt-
mak için çeşitli çarelere baş-
vuruyorlar Ve kadınların
bu estetik kaygısını değer-
lendirerek. selülıtı çeşitli
yöntemlerle iyıleştirdığıni
iddia eden bir sektör oluş-
muş bulunuyor.
Ancak piyasada
H
selüli-
te iyi geld^i'" iddia edılen
pek çok ilacın etkın olma-
dığı belırtıldi. Basında se-
lülitin tedavi edıldıği yo-
lundaki haberlere fazla iti-
baredılmemesi gerektığını
vurgulayan Istanbul Tıp Fa-
kültesi Deımatoloji Anabı-
lim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Ahmet Murat, "Bunlann
yüzde 9O'ı yalan" dedi
Prof. Murat. selülitin tıb-
bi anlamda deri altı yag do-
kusunun mikro organizma-
lar ile ittihaplaması sonucu
ortaya çıkan ateşli, kızank,
şiş\eağnlı bir hastalık ol-
duğunu belirterek şıınlan
söyledi:
Tam i> ileşme olmaz
"Genel olarak selülit di-
ye bilinen şe> aslında pan-
nikülit adını \erdiğimiz de-
ri altıyağdokusunun değiş-
mesidir. Selülit için şunu
kullan geçer' demekzor.Se-
lüliti olan birkimse. dışvü-
zeyden bir şeyler sürerek
hastalığını geçiremez. Cer-
rahi müdahalelerde fazla
vag dokusu alınır. Anıa bün-
ye. selüüti gene yapar. Vani
tam bir i> ileşme olmaz. De-
ri altıvağdokusunun birik-
mesi. derinin buruşması tıb-
ben selülit degil."
Ahmet Murat. selülitin
en önemli nedenınin ise
"kalıtım" olduğunu söyle-
di. Bunun yanında hormo-
nal bozukluklar. tıroid yet-
mezlığı ve şeker hastalığı-
nın da selülite neden olabi-
leceğine dikkat çeken Prof.
Murat, "Selülit, her yaşta
görülmesine karşın daha
çok ileri yaşlann rahatsızlı-
ğıdır. Yatkınhğı olan kim-
selerde genç yaşlarda da
rastlanabilir. Özellikle ka-
dınlarda, menopoz devre-
lerinde rasttanır. Bu bakun-
dan hormonal dengenın bo-
zulduğu sürelerde daha çok
görüKir'dıye konuştu. Prof.
Murat. tedavisi oldukça zor
olan selülitin tedavi yolla-
n \ e evde yapılabılecek ba-
sit müdahaleler hakkında
da şu bılgılerı \erdi:
"Tedavide en çok jimnas-
tik, masaj, imkân varsa su-
altı masajı ve egzersizleri
tavsiyeedilir. \ ücuttan faz-
la suy un atılmasını sağla-
yan idrar sökücülerde öne-
rilebUir. Bir kişi selülit olup
olmadığını anlamak için
özellikle uyluk veya baldır
adalesini el parmaklan ara-
sında sıkıştırmalı. Bu işlemi
yapnğı zaman deritipikpor-
takal kabuğu nıan/arasını
alıyorsa selülit var demek-
tir. Evde yapılabılecek hare-
ket. masaj ve jimnastik 0-
bi basit müdahaleler varar-
h olur."
Selülitin oluşumunu en-
gellemenın tam anlamıyla
mümkün olmadığını ıfade
eden Prof Murat, "Bunla-
n v aparak da sadece y üzde
1(İ-2Ü arasında bir düzelme
görülür. Selülite \apısal ola-
rak yatkın olan kimselerde
oluşabilecek değişiklikler
söylediğimiz tedbirler ya-
pıidığı takdirde, ancak as-
garive indirilebilir" dedi.
Nüfusumuz artık
daha yavaş artıyor
ANKARA/VVASHING-
TO.N(A.\)-Türkiye'nınyıl
ortası itibanyla 62 milyon
697 bin olan nüfusunun, bu
yılın sonunda 63 milyon
221 binı bulacaâı bildirildi.
Yedincı Beş Yıîlık Kalkın-
ma Planı ve 1996 Yılı Prog-
ramı'na göre nüfus. 2000
yılı sonuna kadar 4 milyon
111 bin artarak 67 milyon
332 bine ulaşacak.
Yedinci Beş Yıllık Kal-
kınma Planı \e 1996 Yılı
Programı 'nda yer alan tah-
minlere göre 1995 yılı so-
nunda 62 milyon 171 bin
olan Türkiye nüfusu, bu y ı-
lın ilk 6 ayında 526 bin ar-
tarak 62 milyon 697 bine
yükseldi. Bu yılın sonuna
kadar da nüfusun 524 bin ar-
tarak 63 milyon 221 bine
ulaşması bekleniyor.
Yıllık nüfus artış hızı
1996 itibanyla yüzde
1.68'e. toplam doğurgan-
lık hızı ise kadın başına 2.55
çocuğa düştü. Bu rakam-
lar. 1995'tesırasıyla yüzde
1.71 ile 2.62 düzeyindeydi.
2000 yılında yıllık nüfus
artış hızının yüzde 1.5. top-
lam doğurganlık hızının ise
kadın başına 2.33 çocuğa
düşmesi bekleniyor.
Türkiye"de özellikle be-
bek ölümlennde de bir ge-
rileme yaşanıyor. 1995 yı-
lında binde 44.4 olan be-
bek ölüm oranı (0-1 yaş ara-
sı ölümler). bu yıl 42.2'ye
ındı. Bu rakamın 2000 yı-
lında bınde 35.3"e ıneceğı
tahmın edıliyor. ama geliş-
miş ülkelerdekı bınde 10'un
altında kalan bebek ölüm
rakamlanyla karşılaştırıl-
dığında yine de çok yüksek
bir düzeyde seyredecek
1996 yılı rakamlarına göre
58-59 bin bebek daha bir
yaşına gelmeden hayata
gözlerini yumacak.
Ortalama ömiir
uzadı
1995 yılında. erkeklerde
65 7. kadınlarda 70.3 olan
ortalama ömür, bu yıl er-
keklerde 65.9, kadınlarda
70.5'e yükseldi. Ortalama
ömür. 2000 yılında erkek-
lerde 66 9. kadınlarda 71.5 "e
yükselecek
Nüfusunun yüzde 31 7'sı-
nı 0-14. yüzde 63.5"ini 15-
64 yaş. yüzde 4.8'ıni de 65
yaş üstü nüfusun oluştur-
duğu Türkiye'de. yaşlı nü-
fusun toplam içındeki ora-
nı da artıyor. Yaşlı nüfusun
(65 yaş üstü) toplam içın-
deki oranının 2000 yılında
yüzde 5.5'e çıkacağı hesap-
lanıyor.
Buna göre 1996-2000
arasında,^65 yaş üstü nüfu-
sun yaklaşık sayISJ. y ıl or-
tası itibanyla. 3 milyon 9
binden 3 milyon 676 bine
yükselecek.
Caretta carettalar, gürültü ve ışıktaıı rahatsız
Olimpos-Çıralı kumsalı. caretta carettalann başlıca üreme alanlanndan biri.
EBRU TOKTAR
ANKARA - Antalya'nın Kemer ilçesine
bağlı Çıralı kumsalında üreyen caretta ca-
retta türü denizkaplumbağalannın yansı-
nın, gürültü. flaş ışığı gibi etkenler nedeniy-
le yuva yapmadan denıze geri döndüğü be-
lirlendi.
Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD)
Kıyı Yönetımi Böiümü Koordınatörü Filiz
Demiravak, Olimpos-Çıralı kumsalının. nes-
li tükenme noktasında bulunan caretta ca-
retta denizkaplumbağalannın önemli üreme
alanlarından biri olduğunu, 3.5 kılometre
uzunluğundaki kumsala mayıs ayında 74
tanedenizkaplumbağasınınçıktığını belirt-
tı. Demırayak, bu kaplumbağalardan sade-
ce 35'ınin yu\a yaptığına dikkat çekerek.
"Kaplumbağalann bir kısmı kumun uygun
olmayışı, bir kısmı da gürültü, flaş ışığı gibi
etkenlerce rahatsız edilmeleri sonucu yuva
yapmadan denize geri dönmüşlerdir" dedi.
Demirayak. yumurtlamaalanı olarak kum-
sallan tercih eden kaplumbağaların turizm-
deki bilinçsiz yapılaşmalardan olumsuzyön-
deetkilendiğini bildirdi. Denizkaplumbağa-
• Olimpos-Çıralı
kumsalındaki caretta caretta
türü denizkaplumbağalannın
yansı gürültü ve flaş ışığından
olumsuz yönde etkilenerek
denize geri döndü.
lannın Türkıye'de Belek, Dalyan, Dalaman.
Fethiye. Patara. Kale. Kumluca, Tekirova,
Kızılot. Demırtaş, Gazipaşa, Anamur, Gök-
su Deltası, Kazanlı, Akyaka, Samandağı.
Çıralı olmak üzere 17 üreme alanı olduğu-
nu v urgulayan Demirayak, "Ancak bu üre-
me alanlanndan birçoğu yoğun yapılaşma
nedeniyk tahrip olmaya başladı" dedi.
Doğal SIT alanı
Demirayak, Antalya-Belek yöresınde bu-
lunan Kumköy - Beşgözderesi-Aksu Neh-
ri ağzının Doğal Hayatı Koruma Derne-
ği'nınyürürtüğüçalışmalarıle"doğalSİT"
alanı ilan edildiğıni belirterek şunlan söy-
ledi:
"Bu bölgede ilgili kuruluşlarca yapılacak
çalışmalaria üreme sezonlannda çıkan de-
ni/kaplumbağaları yuvalannın korunma-
sı, yavru çıkışının en yüksek başanva ulaş-
ması için gereken önîemler aunacaktır. Yi-
ne 1996 üreme sezonunda düzenlenen iki se-
minerie Belek'teki birkaç otel hariç, hemen
hemen tamamından katılan otel personeli-
ne bu konuda eğitim verilmiş ve her otel ken-
di kumsalında olan otel çıkışlannı takip ede-
rek, koruma önlemleri almav a başlamıştır."
DHKD Çıralı yerel proje yürürücüsü Fe»
za Toker de Türkıye'de caretta carettalann
17 yumurtlama alanından bin olan Kemer'e
bağlı Tekıro\a'nın bu özellığını yitirmeye
başladığını bildirdi. Tekırova kumsalında
yükselen otellerin caretta carettalann üre-
me alanlannı yok ettığıne işaret eden Toker,
"Aynı şeyin Çıralı'da da gerçekleşmemesi
için yoğun bir çalışma içindeyiz
1
" dıy e konuş-
tu. Toker. Çıralı'nın henüz "bakir" bir yer
olduğunu vurgulayarak otellerin kumsal
üzerinde kurulmaması ıçın cahşacaklanm
belırttı. Toker. Çıralı'ya ilk yavru denizkar>
lumbağası çıkışının 18 Temmuz 1996 tan-
hinde başladığını. şu ana kadar buradan 168
yavrunun denize ulaştığını bildirdi