23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26TEMMUZ1996CUMA HABERLER 'Yayınları hâkimler dupdupmalı' • .VSKARA (Cumhuriyet Biirosu)-ANAP Aydın Mıiletvekih Yükseİ Yalo\a. radyo \e televızyon >a\ınlannın; başbakan. göre\ lendireceği bakan ya da Radvo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK.) yerine yetkılı hâkim tarafından durdurulması istemısle 2 yasa önerisi hazırladı. ANAP'lı Yalova. grup yönetimine sunduğu >asa öneriknnde. Radyo \e Televizvon Kuruluş ve Yavınları Hakkındaki Yasa'da değışiklik yapılmasmı istedi. tlk yasa önerisinde. güvenlığın açıkça gerekli kıldığı. kamudüzenıni bozacak durumlarda başbakan ya da göre\ lendireceği bakanın yayın durdurabılme yetkisının hâkimlere verılmesi öngörüldü, Komisyonda REFAHYOL ittifakı • A>KARA(Cumhuri\et Bürosu)-ANAP-DYP koalisvonu dönemınde açılan eski Başbakan Tansu Çiller'in malvarlığı ıle ilgıli soruşturmada REFAHYOL ittifakı devreye gırdi. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısi Tansu Çiller'in malvarlığı \le ilgıli olarak kurulan soruşturma komısyonunun Başkanlık Dı\anı üveleri dün belırlendi. Komisyonda yapılan seçim sonueu'nda, RPveDYP'li üyelerin ittıfakıvla başkanlığa RP Erzıncan Vlillet\ekilı Naci Terzi getırildi. Başkanvekilliğine DYP Van Milletvekili Mahmut Yılbaş getırilirken sözcü. RP Bayburt Milletvekilı Suat Pamukçu. katip üye de DYP Kayseri Milletvekılı Osman Çilsal oldu. Güreli'den Yurtçu'ya ziyaret • SAKARYA(AA)- Türkıye Gazeteciler Cemıyeti Başkanı (TGC) Başkanı Nail Güreli. yönetim kurulu üyesi Turgay Olcaytu ile birlikte Adapazan Kapah Cezaevi'nde bulunan TGC üyesi Işık Yurtçu'yu ziyaret etti. Güreli. ziyaret sonrası yaptığı açıklamada. gazetecilerin cezaevıne konulmasının çok acı olduğunu belirterek ""Demokrasiye sürülen bu lekenın acılen kaldınlması gerekmektedir. Terörle Mücadele Yasası değıştırılmelt ve 8. madde kaldınlmahdır" dedi. Ayakkabı tasarım yarışması • Haber Merkezi- Ayakkabı Sanayicileri Derneği (ASD) ve Mimar Sinan Üniversitesi (MSÜ). II. ulusal ayakkabı tasanm yarışmasını düzenlivor. Bayan, erkek, çocuk. spor ayakkabısı olmak üzere 4 ayn kategoride gerçekleştirılecek yanşmaya katılmak ısteyenlerin. 16 ekime kadar MSÜ Endüstri Tasanmı Bölümü'ne başvurmaları gerekiyor. Yarışmada dereceye girenler. çeşitli miktarlarda para ödülü kazanacaklar. Kategorilerinde birinci olacak kişiler ise aynca. ASD yöneticileri tarafından dünyanın en büyük ayakkabı fuarlarında biri olan GDS-Düseldorf Fuan'na götürülecek. Mercümek Karan gibiBosna-Hersek için toplanan yardım paralarmın hesabmı veremeyen Mercümek, sadece Yapı Kredi Fatih Şubesi'ndeki hesabına yapılan para transferinin 16 trilyon lira olduğunu açıkladı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu)- Bos- na-Hersek'e yardım paralan ile ilgili skan- dalın ortaya çıkma- sından sonra RP'lile- rin önce sahiplenme- diği. daha sonra *üye- leri" olduğunu kabul etmek zorunda kal- Süleyman Mercimek dıkları Süleyman Mercümek. RP'nin -gizli kasası" olduğu- nu itiraf etti. Mercümek. RP'nin paralan ile Bosna- Hersek için toplanan yardımları bankalar- da faize ve dö\ize yatırdığını açıklayarak bu partinin de "rantiyecP olduğunu onay- ladı. Mercümek. bu paralan değerlendir- RP de 'rantîyeCİ 1 Mercümek, RP ile bağlantısını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'na bilgi verdi. Mercümek, RP'nin Hazine'den aldığı 65 milyar lira ve Bosna- Hersek için toplanan yardımlar ile bazı RP'li belediyelerin paralarını bankalarda ve döviz olarak "değerlendirdiğini" söyledi. mek üzere Yapı Kredi Bankası Fatih Şube- si'ne açtırdığı hesabına 1983'ten I994"e kadar yapılan para transferinin 16 trilyon li- ra olduğunu bildirdi. RP'nin gizli kasası Süleyman Mercü- mek. dün RP ile bağlantısını araştırmak üzere kurulan TBMM Araştırma Komisyo- nu'na bılgı verdı. Bütün komisyon üyelerinin hazırbulun- duğu toplantıda Mercümek'e 80'e yakın soru yöneltildi. Daha önce Başkan İVİusta- fa Kul'u düşürmek için önerge \eren ve başlangıçta toplantılara katılmavan RP'lı üyelerde komisyonda hazırbulundu. 19. dö- nemde kurulan TBMM Liderlenn ve Yakın- larının Malvarlığını Araştmna Komisyonu Başkanı ve DYP Denizü Millenekili' Ha- luk Müftüler ile aynı dönemde komisyon üyesi olan RP'li Dev let Bakanı Lütfli Esen- gün de. komisyona bilgı verdı. Komisyon son olarak da Mercümek'i dinledi. Yaklaşık ? saat süren toplantının ardın- TEDAŞ Komisyonu Tanıklar birbîriııi suçladı AYŞE SAYIN ANKARA - Türkıve Elektrık Dagı- tım AŞ (TEDAŞ) ırialelerındekı yol- suzluk savlan üzerıne eskı Enerji ve Tabiı Kaynaklar Bakanı Şinasi Altıner hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komısvonu'naıfade\eren tanıklar bır- binnı suçladı. Tanık olarak dınlenen Adalet Bakanı Şe> kel Kazan. o dönem- de muhalefet ettıklen şımdı hükümet or- tağı olan Dışişlerı Bakanı ve Başbakan Yardımcısı TansuÇiller'in TEDAŞ tha- lelerınde suçlu olduğuna "yüzde yüz kanaat" getırdiklerını söyledi. TEDAŞ yolsuzlugu ile ilgıli suçlanan ya da tanık olarak dınlenenlerın konuş- ma tutanaklannın komisvon üvelerine de dagıtılan özet bölümlerinı Cumhu- riyet ele geçırdı. Tanık \e suçlananla- rın komisyona verdıklerı ıfadeler özet- le şöyle: Şevket Kazan (Tanık-Adakt Bakanı): Sayın Bakan"ın (Şınası Altıner) adeta devre dtşı bırakıldığına kanaat getır- drm... Halıl Başaranlı. 'Şinasi Alnnersuç- suzdur, esas suçlu yukandadır' dıyor. Önergeyı (Tansu Çıllerı kastederek) bizkendımızyüzde yüz kanaat getirdı- gımız hakkmda v erdık. Kanaatirrazm za- yıf olduğu noktada vermedık. Şinasi Altıner (Suçjanan-Eski Ener- ji Bakanı): Mehmet Bozdemır, ben 22.11.1995 tarıhınde tahkikatı başlat- tıktan sonra. benı şıkâyet edıyor, ben- den evvel idareyı suçluyor. Bozdemir, Yeysel Atasm'un 25 yıllık arkadaşı, o genel müdür yapmış. 1 yıl sonra 'La- net olsun" demış. kurtulmaya çalışmış. Mehmet Bozdemır bana. Vev sel Atasoy hakkında, müsteşar hakkında. kurum hakkında. Enerji ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığı hakkında hırsız. arsız. deme- diğı tek kişiyi bırakmadı. Rahatsızdırbu. Kanaatimı söylüyorum. Şizofrenık bır olay çıkış or ortaya. Mehmet Bozdemir (Altıner'in göre\ den aldığı TE DAŞ Ge- nel Miidürü): Bana gelen ıhbarlar çok ciddı idi. E\ raklann hav ada uçtugu. bir- takım evTaklan alabılmek ıçın persone- lin para aldığı. sahte belgeler. bütün bunlar müfettiş raporlannda var. Bu- nun üzenne ben durumu çok cıddı bul- duğunı ıçın Savın Bakan dan randevu ıstedim. Çünkü bana gelen ıhbarlar. ola- yın ıçerisinde bızzat bakanın olduğu şeklinde idı. . Sayın Başbakan'dan ran- devu talep ettim. Cumhurbaşkanı'na ve Başbakanlık Teftiş Kuruluna yazılar yazdım. cevap gelmedı. Ertuğrul Yai- çınbayv (Komisyon Başkanı): Şinasi Al- tıner v e müsteşarın bırtakım menfaatlar temm ettikleri yolunda iddiaları ile il- gili bılgi ve deliîleriniz v ar mı' 7 Mehmet Bozdemir: Tabıı eiendım. Bana gekn bu manada telefonla. şahsi görüşmelerle. ge- rek oradaçalışan arkadaşlardan gerek dı- ger üçüncü şahıslardan mektup ihbar geldi. Bunlan verecekbirtürlümerci ve makam bulamadım. Isimsız çok mek- tup \e ıhbarlar geldı, Dıyarbakır Mer- kez'den PKK'H firmaya ıhale verildiği vönünde. BırgrupTEDAŞ'lı mühendis ımza yok, TEDAŞ'a iş yapan müteah- hıtler. ımza vok. Başbakan Necmettin Erbakan, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının bitmesinin ardından İstanbul Bii- yükşehir Belediye Başkanı Recep lav \ ip Erdoğan ile birlikte Eyüp Sultan Camü'ne namaz kılmaya gitti. C'ami çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken girişte korumalar. Erbakan'ın ayakkabı- 'annı çıkarmak için yanştılar. (Fotoğraflar: UCURGÜNYÜZ) Erbakan, Başak Konutları törenine katılmak üzere İstanburdaydı Vaat yağmuruna devam İstanbul Haber Senisi- Başbakan Necmettin Er- bakan Istanbul'da vaat yağmuruna devam etti. As- gari ücret tespit komisyonunun kararını bekleme- yenErbakan^NasılmemurlanmızayüzdeSObirar- tış verdi\sek,asgari ücret alan >atandaşlanmıza da inşallah önümüzdeki haftada avnı coşkuyu meyda- nagetirecek olan müjdenıizi vereceğiz" dedi. Erbakan, asgari ücretin belirlenmesinden sonra findık taban fiyatını da Bakanlar Kurulu'nu Trab- zon'da toplayarak ilan edeceklerini söv ledi. Necmet- tin Erbakan dün özel "Ata" uçağı ile Utanbul'a szel- di. Başbakan olduktan sonra İstanbul'a ilk kez ge- len Erbakan'ı. Atatürk Havalimanı'nda. İstanbul N'alisi Rıdvan Yenişen, Büyükşehir Belediye Başka- nı Recep Tayyip Erdoğan. RP'li ilçe belediye baş- kanlari ve çok ^avıda partili karşıladı. Büyükşehir Belediyesi'nce yaptırılan 1299 Ba- şak Konutlan'nın teslımi için düzenlenen törene katılmak için Ikitelli'ye geçen Erbakan'a yol boyun- ca kalabalık bir konvoy eşlik etti. Erbakan ile birlikte Dev let Bakanı Mehmet Al- tınsoy ve Adalet Bakanı Şe\ket Kazan ile birlikte çok sayıda yurttaşın katıldıgı törende. 800 konut- luk yeni projenin de temelı atıldı. Temel atma töreninde Erbakan. "Başbakan Er- bakan** sloganlanna atıfta bulunarak ~Başbakan Erbakan dedik, bu duaları Cenabı Allah kabul etti. BugünTürkiyeCumhuriyeti'ninBaşbakanı olarak buraya geklim" dedi. dan açıklama yapan Komisyon Başkanı Kul. RP Genel Saynıanı Rıza l lucak ile Mercümek'in verdiği ifadelerarasında çe- lişkilerbulunduğunu söyledi. Kul. Mercü- mek'in Bosna için toplanan ve kendisine gön- derilen paralann bir bölümünün hesabını da veremediğini anlattı. Kul. Mercümek'in. RP'nin Hazıne'den aldığı 65 milyar liralık vardım. Bosna pa- ralan. yurtdışında yaşayan bazı vurttaşla- rın birikimleri ile RP'li bazı belediyelerin arsa satışlanndan sağladıklan paralann ken- di hesabına aktanldığını doğruladıgını ifa- deetti. Kul. Yapı Kredi Bankası hesabında 36 tnlyon lirabulunduğu iddialarının sorul- duğu Mercümek'in. bu hesaba 1983'ten 1994"e kadar olan para transferinin 16 tril- yon lira olduğunu açıkladığını aktardı. Sev- dışehirde Bosna-Hersek'e yardım için toplanan 1 mıl- yon 730 markın I milyon430 bininin Mercümek'in hesa- bına gönderildiğinin saptan- dığına dikkat çeken Kul. Mer- cümek'in ıse komisyonda Almanya'daki vurttaşların da. 1 mılvon 733 bın markı kendi hesabına aktardıkları- nı itiraf ettiğini söyledi. Mustafa Kul. daha önce mahkemeye yalnızca 1 mil- yon 430 bin marklık hesa- bın > ansıdığına dikkat çeke- rek "Mercümek'in komisyo- na verdiği ifadede yeni bir durum ortaya çıktı. Şimdiye kadar bilinmeyen I milyon 733 bin liranın daha Mercü- mek'in hesabına aktarıldığı ortava çıktı. *tani şimdi bu miktar. toplam 3 milyon 163 bin mark olarak duzeltildi** dedi. Kul'un verdiği bilgıye göre Mercümek. Almanya'da yaşayan Türk işçilerinin pa- ralan ile RP'li Sultanbeyli Beledivesi'nin ^attığı arsa- lann paralannın da kendı he- sabında toplandığını açıkla- dı. Komısvonun raporunu hazırlayabilmesi için bazı belgeleri ilgili verlerden is- tediklerinı anlatan Kul. Mer- cümek davasının görüldüğü Fatih 7. AğırCeza Mahkeme- sinden dava dosyası. Ada- let Bakanlığfndan RP-A\- rupa Milli Görüş Teşkilatı. Uluslararası Yardım Teşki- latı, lslama Çağrı Cemıyet- leri arasındaki ilişkiler ve Bosna-Hersek için toplanan paralar konusunda hazıria- nan dosyalar ile Mercü- mek'in Yapı Kredi Bankası Fatih Şubesi'ndeki hesabı- nınekstrelerini istediklenni. ancak henüz bu belgelerin kendilerine ulaşmadığını söy- ledi. Kul. bu belgeler kendile- rine iletilmezse mahkeme ka- nalıyla belgelere ulaşacak- lannı bildirdi. Müftüoğlu, çıkarlan zarara uğrayan medyanın kuruma saldırdığını söyledi RTUK'ten medyaya suçlamaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Cüneş Müftüoğlu. çıkarlan zarara uğrayan bir bölüm medyanın bilinçli bir biçimde üst kurulu yıpratmak istediğini söyledi. Haksız saldınnın temelinde ilgili yasa hükmünün yattığını kaydeden Müftüoğlu. "Busaldırı- yı yapanlar \ asa hüknıünü düzeltsinler** de- di.' Saldırılannbaşkanlığıdönemindeyoğun- laştığına dikkat çeken Müftüoğlu. son se- çımlerdekendisıyle birlikte RP'den üye olan Mehmet Doğanıngörevebaşladığını anım- satarak "Yalnızca bu iki kişinin etkisinden mi sansür kurulu olundu" diye sordu. Güneş Müftüoğlu. DYP'den istifa eden Cavit Çağlar'ın yakın arkadaşı olduğunu. Çağlar'ın sahibi olduğu Olay TY'nin kablo- lu Hsans izninin kendisi tarafından v erilece- ğini kavdetti. Müftüoğlu. uygulamalan nedeniyle eleş- tirilere hedef olan üst kurulu. dün düzenle- diği basın toplaııtısında savundu. Toplantı- nın HBBTV'den canlı vayımlanması dikkat çekti. Konuşmasının büyük birbölümünü, 3984 sayılı Özel Radyo ve Televizyon Yasasfnın tartışmalı hükümleri ile Batı ülkelerinden yayın değerlendirmeleri konusunda çeşitli örneklere ayıran Müftüoğlu. "Bölücü yayın ile reklam ihlali aynı kefede değeriendirilme- meli. Bir aynm şart" dedi. Başbakan Necmettin Erbakan'ın kullan- dığı sansür yetkisinden üst kurulun sorum- lu tutulmaya çalışildığını \ urgulayan Müftü- oğlu. "Başbakan'ın bu yetkiyi kullanmasın- dan benim doğrudan haberim olmadı. Gön- derilen resmi yazı ile durumu öğrendik" de- di. Müftüoğlu. "Sansüryetkisibaşbakanyada hükümette olan bir Avrupa ülkesi \ar mı" so- rusuna. "\ ar, ama şimdiammsa\amadım"y a- nıtını verdi. Kanal D ekranının karartılması kararının oy birliğiyle alındığını kaydeden Müftüoğ- lu, DYP ve RP koalisyon ortaklığında siya- si ve sosyal alanda olabilecek senaryoların üretildiği habere ilışkin olarak RP'den ken- dilerine başvuru yapıldığını söyledi. RP'nin başvurusunda. kişilik haklannın ihlal edildiği ve eleştiri sınırlannın ötesinde bir yayın yapıldığı iddiaları olduğunu kay- deden RTÜK Başkanı Müftüoğlu. "Bizdeya- yınlan inceledik. İddialann doğru olduğunu gördük ve uyanverdik. Dahaöncede aynı hü- kümden uyarılan olduğu için kapatma kara- n alındı" diye konuştu. Müftüoğlu. 900'lü hatlardan hazıran ayın- da Türk Telecom'un kazancının 16 milyara yakın olduğuna işaret etti. ÜZYAZI I ORHAN BİRGİT Ölüm orucu kurbanlarının sayısı. dün 6'ya yükseldi. Bazı ceza ve tutu- kevlerinde 67 gündür sürdürülen bu açlık grevini uygulayanlann büyük ço- ğunluğu, direnme güçlerini yitirmeye başladıkları için listenin geçen her gün ve artık geçen her saatte giderek bü- yümesini yansıtan haberleri daha ne kadar ızleyeceğiz? Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Biz üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık" di- yor ve ekliyor: "Bunlann amacı bağ- cı dövmek.." Bir devlet, amaçlarına bakmadan öncelikle insanlarının her koşulda ya- şam haklarını korumak zorundadır. Adalet Bakanı, üzerlerine düşeni faz- lasıylayaptığını söylerken her halde ün- lü genelgesini kastediyor. Varsayalım ki, o genelge ceza ve tutukevlerindeki terör hükümlü ya da sanıkları için devletin vermesi gereken tüm haklarını verdi ama; yine de ölüm oruçları durdurulamadı. Durdurula- madığı için de oruca başlayanların ölüm haberleri birbirini izliyor. Birçağdaş devlete, böyle bir olayın salt izleyicisi olmak ve "Ben üzerime düşeni fazlasıyla yaptım" mazeretine sığınarak sorumluluktan kurtulacağı- nı şanmak, yakışır mı? Ölum orucuna başlayanların içle- rinde. varsayın ki adam öldürme su- Hükümet Daha Neyi Bekliyor!.. çundan idam cezasına çarptırılmış ve hükümleri kesinleşmiş kimseler bile olsa, devlet çağdaş devletse, o hüküm- lünün intihar etmesine izleyici kalma- yı. kendi aczi sayar. Bir eylemci düşünün. Içeride birkaç kişiyi öldürmüş ve elindeki silahı ile suçüstü yakalanmıştır. Güvenlik güç- lerinin, eylem yerinden yaka paça gö- türdüğü sırada, çevredekiler onu linç etmek için kalkışmışlardır. Çağdaş devletin güvenlik güçleri, kendi yaşamlarını tehlikeye atarak, linç olayını engeller. Böylelikle kendisine yakışan ve bek- lenilen görevi yerine getirir. Gökdelenden ya da asma köprüden ölüme atlamak isteyen adamı kurtar- mak için polisi, itfaiyesi, hastanesi ile seferber olan devlet, bakınız dün sa- bah Milli Güvenlik Kurulu'nun toplan- tısı için Istanbul'a gelirken Esenboğa Havaalanı'nda, Adalet Bakanı Kazan'ın ağzmdan cezaevlerindeki ölümler için nasıl konuşuyordu: "Bazı tutuklu ve hükümlülehn elle- rinde silah var. Devleti operasyona çekmek istiyorlar. Gerektiğı zaman gerekeni yaparız. Devletin otoritesini onlara göstereceğiz.." Adalet Bakanı, ceza ve tutukevleri- nin kiminde mafyanın, kiminde siya- sal amaçlı terör örgütlerinin sesleri- nin yüksek olduğunu mu söylemek ıstiyor? Böyle bir amacı varsa bilinsin ki. o amaç ne ölenier ve onlann aileleri ne de diğer vatandaşlar açısından ge- çerli bir mazeret değildir. Her şeyi bir kenara bırakınız... Tür- kiye öncelikle insanların ötenazi hak- lannı bile tanımamıştır. Yani, tutuldu- ğu amansız hastalığm kendisini nasıl- sa ölüme sürükleyeceğini hekim rapo- ru ile belgeleyip. yaşamına son verdirt- mek isteyen insana. bu kapıyı kapalı tutan bir görüşün geçerli oldugu bir ül- kedir. Yine unutmamalı: Ölüm orucuna is- teyerekgiren birisi, ilerleyen günlerde bu isteminden pışmanlık duysa da bi- linci ilk karar verdiği gündeki kadar yerinde olmayacağı için. pişmanlığını anlatabilecek durumda da olamaz. Onu önce bir hastaneye kaldınp iyi- leştirmek, sonra da eylemini sürdür- mek isteyip istemediğini yeniden sap- tamak, devlete düşen bir görevdir. Kalkı kı, aynı hükümetin, aynı zaman- da bır psikiyatrist olan Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, kaç gündür adeta yalvar yakar demeçler vererek, ken- disine izin verilirse olaylann olduğu cezaevlerine girip, ölüm orucunda ıs- rar edenlerie görüşmeye hazır oldu- ğunu söylüyor. Sağlık Bakanı'nın bu sözlerinin ha- vada kalmasının anlamı nedir? Olay salt bir Adalet Bakanlığf nın, ya da ona çözüm öneren bir Sağlık Ba- kanı'nın sorunu olmaktan çok ötede bir hükümet, hatta bir devlet sorunu olmuştur. O halde. hükümet art arda uzayan ölüm listelerini noktalamak için ne bekliyor ve ne zamana kadar da bek- lemeyi düşünüyor? 12 Eylül darbesı- nin liderinin tutuklu ve hükümlüler için "Bunlan bır de besleyecek miyiz?" diye ölüm cezası kampanyası açtığı- nı anımsayıp, son oruçlu eylemci de ölünceye kadar mı, bu olaylara elleri- miz, kollanmız bağlı birer sfenks ses- sızliğinde seyirci mi kalınacak? Yok olamaz.. Ama acaba Çekıç Güç tartışmalarının adamakıllı rahatsızlık yarattığı Refah Partisi milletvekillerinin önemli bir kesimi için, gündem sap- tırtmasından medet umanlar mı var? ••• Bir varsayıma göre de bu tutuklu ve hükümlüler, başka hükümlülerin baskısı altındadır ve onları ölüm oru- cuna yöneltenler, eyleme katılmadan karargâhlarında bulunmaktadırlar. Adalet Bakanı'nın dünkü demeci. bu varsayıma dayandırılıyor. Böyle bir mazeret de vatandaşlan- nm can ve mal güvenliğinden sorum- lu olması gereken devlet için sadece bir, belki de iki gün için geçerli olabi- lir. Ondanötesi. TBMM'degensoru- dan başlayarak insan ölümlerine se- yirci kalmaktan Türk Ceza Kanunu'na göre Yüce Divan'a sevk edilmek üze- re Meclis soruşturmasına kadar uza- nır. Tabii, öbür dünyada da ölüme gön- derilen insanların ailelerinin Allah'a bu hacı-bacı takımı için yaptıkları bed- duaya.. TBMM ceza ve tutukevlerindeki bu olayı izlemekten başka bir fonksiyo- nu olmadığını sananların yakalarına bir an önce yapışıp. kendilerine gel- melerini sağlamalıdır. Tel: (0212) 655 98 71 - Faks: (0212) 655 68 10 BIRBAKIMA SERVER TAJNİLLİ Başlıyop Ağıdı Gitarın... O romanı okumuşsunuzdur sanırım, filmini de gör- müşsünüzdür belki. Ernest Hemingway, Ispanya Iç Savaşı başladığında. savaş muhabiri olarak gönde- rilir ülkeye. O da, o deneyimden, tek piyesi Beşinci Sütun'u çıkaracak ve arkasından da ÇanlarKimin İçin Çalıyor? adlı ünlü romanını yayımlayacaktır. Eser, otuzlu yılların aydınlannın idealizmi ve haklı kav- galara nasıl gelip katıldıklan düşüncesi üzerine kuru- ludur. Robert Jordan, cumhuriyetçi ordunun saflann- da yer almış bir aydındır; ve stratejik önemde bir köp- rünün uçurulması görevi verilmiştir kendisine. Pek kısa bir zaman parçasının içine Maria'ya âşık olmak da girer. Sonunda Jordan görevini yerine getirir, an- cak harekât sırasında bir bacağı da kırılır. Çevresin- dekilere kaçmalarını emreder ve bir ormanın kıyıcı- ğında yapayalnız kalır. Düşmanı bekler. Yaşaması ge- rektiğine inanır gerçı: ama ölümü kabul eder, çünkü her şeye karşın bir işe yaracaktır bu ölüm. Roman, aşkla ölümün ıç içe girdiği bir romantizme de bürünerek, Hemingvvay'in kuruluktan sıyrıldığının bir işaretinı verir bize. Büyük yazar, ondan da üstün eserlere ımzasım atacak da olsa, söz konusu roma- nın saygın bir yeri vardır yarattıklarının arasında. He- le Gary Cooper ile tngrid Bergman'ın başrollerini oynadığı bir de fılmı çevrilmiştir ki, tadına doyulmaz, Güzel de niçin değindim bu konuya bugün? Ispanya iç Savaşı'nın 60. yılı bu yıl. Ülkede 1931 'de doğan Ikinci Cumhuriyet, hizipleş- meler sonunda gücünü iyice yitirir. Içinde kimisi dev- rimci kimisi de reformcu güçler, bir "Halk Cephesi" halınde birleşip 16 Şubat 1936 yasama seçimlerini de kazansalar, milliyetçi, dinci ve faşist hasımlarını yek- pare karşılannda bulurlar artık. Gericiliğin 17 tem- muz günü başlattığı ayaklanma, başlannda Franco, cumhurıyetçilerle faşistlerin tutuştuğu bir iç savaşa dönüşecek ve 1936-1939 arasında tam 32 ay süre- cektır; Ispanya'ya acı, kan ve gözyaşı ekerek, cum- huriyetçilerin yenilgisiyle sonuçlanacaktır. Derslerle doludur Ispanya Iç Savaşı. llericiler arasında hizipleşmelerin bir cumhuriyette nelere mal olduğunu o vesileyle görüp tanırız bir kez daha. Ispanya dıştnda Fransızlar, Ingilizler, Sovyetler, cunv huriyetçilerin safında yer alsalar da faşist Italya ve Al- manya'nın katkısı daha baskın gelmiştir. Demokrasi- ler, yaralan hâlâ kanayan Bosna dramında, Sırp vah- şetine karşı ne kadar sığ ufukların içinde hapsolmuş- larsa o zaman da öyieydiler. Son olarak. ispanya Iç Savaşı. her bakımdan Ikin* cı Dünya Savaşı'nın bır genel provası niteliğindeydi. Bunu çok az kimse fark etmıştir. Elde kalan, bir milyondan fazla insanın ölüsü; ya- nıp yıkılan yurt ve belki daha da korkunç olanı, bir kırk yıla yakın sürecek Franco faşizmidir. Gericilik böyledir, gelir ve çöreklenır. Ispanya'da öyle oldu; Iran'da yakında yirmi yılını dol- duracaktır; ve uyanıp silkelenmezsek, bir başka fe- laket bizleri bekliyor. • O iç savaşla ilgili olarak. bellekleriniz, şu anda ina- nıyorum ki başka çağrıştırmalar içindedir de. Bin şu olsa gerek: 26 Nisan 1937'de, milliyetçile- rin hizmetindekı Alman uçaklan. Bask kenti Guerni- ca'yı bombalar, taş taş üstünde bırakmaz. Ünlü res- sam Picasso da, o vahşetı, yine aynı adı taşıyan bir tablosunda gözler önüne serecektir. Onun sanatının doruk noktalarından bıridir o tablo. Ve öyle anlatırlar, Paris'in işgal altında bulunduğu yıllarda, bir Nazi su- bayının yolu düşer atölyeye ve tablonun bir kopyası- nı görüp sorar Picasso'ya: "Siz mi yaptınız?" Yanıtı ünlüdür sanatçının: "Hayırsiz!" Ama belleğiniz şu acı anıya da kaymamış olabilir mi? Federico Garcia Lorca, çağdaş ispanya'nın bu en büyük şaın, iç savaş başladığında, Madrid'de bulu- nuyordu. Her yaz Gırnata'ya gitmeyi adet edindiği için yine oraya gider. Şöhretinın de doruğundadır. Ama ne kadar acıdır, faşistler bir dostunun evinde görüp tutuklarlar. On gün sonra da, Viznar'ın bir dar vadi- sinde, yığınla kurbanın arkasından. onu da kurşuna dizip "Endülüs bülbülü "nü sustururlar. Ünlü Gitar şiirine şöyle girer Lorca: "Başlıyor ağıdı gitarın. I Kadehleri şafağın kınlmış. I Susturmak yarar- sız./ Susturmak imkânsız." Kimbilir, belki hâlâ o ağıdı söylüyordur gitar, Viznar'ın o kuytu boğazında.... 15 yıla kadar hapisleri isteniyor HADEPTÜere gizü örgiit suçlaması ALPERBALLI .AJSIC\R.A - HADEP kong- resınde Türk bav rağının ındi- rılmesı ıle ilgili vürütülen so- rusturmada. aralarında partı lıderi MuratBozlak'ın da bu- lunduğu sanıklar hakkında PKK üyesi oldukları savıvla dava açılacağı bildmldı. So- ruşturmavı vürüten Ankara DGM Sav'cıJı Nuh Mete \ ük- sel, HADEP'ın. PKK'nın sı- vası uzantiii olduğunu ılen sürdü. Nuh Mete Yüksel. Cum- hurivet'e vaptığı açıklamada. HADEP ıddianamesını hazır- lamaçalışmalannın sürdüğü- nü bildirdi. Ağustos avmın or- tasında ıddıanamenın tamaın- lanabıleceğını behrten \'üksel. -Biz HADEP'i. PKK'nin si\a- si uzannsı olarakkabul edh o- ruz. Buna göre işlem yapaca- ğız" dedi. ^'üksel. aralannda HADEP Genel Başkanı Boz- lak'ın da bulunduğu partı > ö- netıcılerı hakkında Türk Ce- za Yasası'nın (TCK) "silahlı çete üveliği" ev lemını düzen- le> en 168. maddesınden da\ a açılacağını sö> ledı. TCK'nın 168. maddesı 15 vıla kadar ağır hapis cezasını öngörü- yor. Bay rak indimıe olas ının ar- dından bazı gazetelere \erdı- ğı denıeçlerde "bölücülük" vaptığı ılen sürülerek tutuk- lanan kapatılan Demokrası Partısı (DEP) Millenekılı Sır- nSakık'ın vanısırahakların- da dava açılacak HADEPlı- I Murat Bozlak. Osman Oz- çelik \e İsnıail Arslan. genel sekreter Bahattin Günel. ge- nel sekreter yardımcılan Se- racettin Kıncı. öldürülen DEP milletvekili MehmetSincar'ın eşi Cihan Sincar. Zeynettin Una>. partı meclısı üyelen İs- nıail Karakurt. Abdullah Akın. Ahmet Cihan. Alı Rı- za Yurtsever. AynurGürbüz. Serap Mutlu. Veli Aydoğan. Ziya Ankan. Meük AjgüL Ha- san Celalettin Ezman. Hamit Geylani. Cabbar Leygara, Edip \ı\Ğu \e Musa Kulu. genel sayman Nuri Güneş, İs- tanbul ll Başkanı ve kongre- nın div an başkanı Hikmet Fi- dan. Ankara ll Başkanı Kemal Okutan. Ankara il yönetıcıle- n Vaşar Küpeli. 2 Temmuz 1493 'teSıvas'taşeriatç.ılar ta- rafından yakılarak katledilen ^aır Metin Altıok'un eşı Ne- bahat Altıok. Ferhan Türk, Dursun Turan. Meliha Öz- can. Babür Pınar. Tev fik Ka- ya. BsnramÖnaL Ethem Bin- göl. dıvan üvesı KudretGö- zütok. Mamak İlçe Başkanı İbrahim Elveren. LJrfa ll Baş- kanı Celalettin Erkmen. eski Dıyarbakır 11 Başkanı Fırat Anlı. Nurettin Aydın ve bay- rağı ındırdığı ılen sürülen. an- cak teleuzvon görüntülerinr de bavrağı toplayan kişi ol- duğu görünen Ömer Doyu- ran. \akkas Dalkılıç. Abdul- lah Çağer. Medeni Ayhan. Sa- it Uluğ. Ne\ zat Özbay, Meh- met Savın.GülfıdanÇaltekin. Cem Sezai Demir ıle bayrağın ındırilmesı olayına karıştık- ları savlanan. ancak tutuksuz vargılanınak üzere serbest bırakılan Yeysel Dağdaş ve Reşit Pinç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle