Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 1996 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Söyleşi MELIH CEVDET ANDAY B en Ankara Lisesfnın bı- rıncı sinıtına \azıldığım _\ıl bulısenmedebışatoğ- retmenı olan \hmetHam- di Tanpınar a\nlmı> bır başka kente atanmış bulu- nu,ordu Amavenıarkada^lanmınanlat- tıklanndan onu bıraz tanımış \e merak etmıı>tım Orneğın Okta> Rifat tan dınledığıme gore. Ahmet Hamdı Tanpınar bır gun derste oğrencılere - Yapma gul mu guzeldır şoksa sahı- cı gul mu ' dne sormu$ ama \anıt bek- lememtş. "Duşunun uzerinde" dı>erek Ben \apma çıçekten oldum olası net- ret edenm. ama soru gene de merakımı çekmı^tı hıç bo\le bır soru ıle kar^ıla^- maTiıştım Tanpınar çocuklara ne\ı dıı- şundurmek ı\tı\ordu' Neden bır daha durmadı bu konu uzerinde' Doğal olanla ınsan elınden çıkma ^e\ - lerın karsila^tırılnıası bırçok ılgını; soru- na \ol açabılırdı Yazılanndanbınnde. Tanpınar bır gun Yahja Kemal Be\atlı\a. ~\ar ağacı ne güzel bir ağaçür" dedığını anlatır \ah- \a Kemal, "Ö>ledeağaçnuolur!"'demiv "ağaç dediğin çınardır." Çınar 'VariNa KemaPın ^ıınnde de \er alır Nar ağacı ıle çınar. bu ıkı şaırımızın şı- ır anla> ışlannı da sımgele:?tjnr sanırım Bu konu>a az sonra gene geleceğım Tanpınar'la dostluğumuzun. arkada^- lığımızın ne zaman. nerede ba^ladığını tam olarak çıkaramıvorum Buna ılı^kın ılk anılanm kopuk kopuk Bunlardan bır ıkisine değınevım Lnlu hıkâyecımız Memduh Şoket Esendal CHP Genel Sekreterı ıken. par- tının mıllet\ekılı kadrolarını gençle^tır- mek ıstemı^ ve o \aktın gençlennı bır se- çınıdeBuvukMılletMeclısrnegetırmı;}- tı. bu aıada Ahmet Hamdı Tanpınar Ah- met Kutsi Tecer, Kemalettin Kâmi Kamu l\e daha ba^kalanı mılletvekılı oldular \nkara "da\ dım bır gun Halil \edat Fı- ratlı'nın e\ ınde \hmet Hamdı Tanpınar'ı gordum Bır koltuğa ı\ıce gomulmu!) a\aklarını uzatmı^tı - Bu mılieuekıllığı nerahat me^lekmiş \ahu dışordu Bır gun de Istanbul'da. Orhan \eli ıle oğle\e doğru. cadde\e bakan bır me> ha- nede ıçnorduk Şınıdı o meşhane \ok. tam nerede ol- duğunu da so\le\eme\eceğım Bsrden para durumumuz geldı aklımı- za. ceplerımızı karı^tırdık. baktık kı he- sabı odememız olanaksız. demek bırı bı- zı kurtarıncav a kadar kaldık me\ hanede Unıuts.uz bırdurumda beklı\oruz Derken -\hmet Hamdı Tanpınar belır- mez mı eamın onunde Bızı gordu. gırdı ıcerı - Hadı çocuklar, dedı guzel bır fılnı \ar. MZI sınemava da\et edıvorum - Hocam dedık se\ ınçle. Mnenıa para- sını bıze \ ersenız daha ı\ ı olur Tanpınar bılet parasını masava bırak- tı gıttı Ben artık ktanburagoçmuştum Tan- pınar Turıel'de sonradan Bedri Rahnıi E\uboğlu nun atelvesi olan e\de oturu- vordu Hoca) ı oe\ de sık sık zıvareteder- dtm Lstu kıtaplarla. kâğıtlarla dolu. kar- makarişik. bu\uk bır masaM \ardı Bır gun bana o masada bulduğu bıt- memı> ^ıırlennı okumu^tu - Bıtmemi!} >ur okunmaz. ama ıkımız de eczacı> ız. demı^tı Bır gun de oradan çıktık. vuruverek Fureja'\a gıdışoruz Yahya Kemalden konu^uvorduk Ahmet Hamdı Tanpınar - \ah\a Kemal benım e^eğımdır, dedı Sakııı bu sozle Tanpınar'ın Yahya Ke- mal e hakaret ettığı sanılmasin. Tanpınar bır '\ahva Kemal ha\rani)dı \e bırçok bakımdan onun etkısı allındavdı. bu so- zu ıle. "Yah\a Kemal benimşiir\ukiimü taşır™ demek istı\oıdu \e\dı bu vır vııku' bte nar ağacı ıle çınar kar^ıla^tırma- sına geldık Yahya kemal ^ıırın tarıhını va^ıvor. \hmet Hamdı Tanpınar ıse onun ozu ıle \etını\ordu \ah\a Kemal'ın "Erenkoyıi'nde Ba- har">ıırı ıle. Ahmet Hamdı Tanpınar"ın !Ve güzel geçti biıtıin vaz Geceler kıiçiık bahçede dıye başlavan şıırını arka arkava oku- \anlar. bu ıkı ^ıır arasındakı akrabalığı sezerler. ılkınde ^ıırımızın seru\enı \ar- dır. ıkıncısınde ozu Ahmet Hamdı Tanpınar, Nahva Kemal Beyath'nın taklıtçısı mıvdı demek ıstp o- rum'Havır. bunlarkaynaklan bır ama >a- takları ba^ka ^aırlerdı Ahmet Hamdı Tanpınar'a arkada^lan- nın neden "Kırtıpil Hanıdi" dedıklennı bırturluanla\amamışmidır TurkçeSoz- luk bu bozcuk ıçın 15OV le dı\or "Değersiz. bayağı, >arım >amak." Buradakı nıtemlerın kar^ıtı oîan yuce nıtemler yakışır Ahmet Hamdı Tanpı- nar"a Onun erdemlennı bılgisını. beğence- \ını bırarada taşivan bır ba^kası \ar mı' Çok goreceğım gelı>or Fure\a"nın da bo\le du^unduğunu bılıvorum ARADABIR BL'LEND KIRAUCI "MED" Nedip? Önumuzdekı yuzyılın dramını. uluslararasılaşan ın- sansal değer yargıları ıle uluslarotesı fınans-kapıta- lın bolgesel-kuresel çatışması oluşturacaktır Bun- lardan bırıncısının açılımı olan "demokratık yaşam kalıtesı"mn tabanında ya da ıkıncısını kapsayan Ye- nı Dunya Duzenı'nın (YDD) salınımında Turkıye gıt- gıde keskınleşen bır yol ayrımına gırecektır Yapısal ekonomsal sorunları "Uretım ıçın ve uretım ıçınde paylaşım" eksenlı ozerk bır planlamacılıkla goğusle- yebılen, ıç dınamıklerıyle de demokrasıye yaraşır bır ulkeolmak Ya da sınıflarustu çıfte olçunlu, kaynak yağmacısı emperyal sermayenın bıçtığı "fason ıma- lat- çekınık ıhracat/tuketım savurganlığı" sacayağın- da ıkıncı el bır demokrasıye boyun eğmek Ustelık, bu "tercıhımızle", bolge ulkelerı ıçın antı- emperpalıst bır Makroevren ya da YDD'nın "ıstıkrar" adına bastırılmış "uyum" adına soydurulmuş b\rmık- roevrenı olacağız Ozyaşam oykumuzun bazı kesıtlerı anımsayalım . Turkıye 80 lerden sonra tarım toplumundan sınaı dışsatımcısı bır ulke olma yonunde -sosyal dokusu- nu yozlaştırma pahasına- evrıldı Buna karşılık sınaı ve tıcaret burjuvazısı, yardım alırken 'bağlı', kaynaklarını kullanırken 'ozerk'olmak ıstedığı devletı demokrası alanına ıtmede mahcubı- yet gosterdı emekçı kesımlerın yoksunluğun pençe- sınde stabılıze edılışlerı ıse bu tabloyu tamamladı Sonuçta Turkıye sıyasal ve toplumsal reform ge- reksınımının genelleşmesınden bağışık bır ekonomık lıberalızasyona yelken açtı Ne var kı toplumca ode- dığımız bedellenn ayırdına varılırsa demokrası oncu- lu, dayatılmış ekonomık donguyu tukurmek ıçnı nı- ce bunaltılara daha katlanarak bu gıdışı tersyuz ede- bılır Turkıye ıçten ıçe bastırdığı dınamıklennın gucuyle, bıryandan kendıne olan ozguvenını gerı kazanabılır, ote yandan da kendısının gucunu henuz tanımayan dış karışımcılara destansı bır ders verebılır Dahası, yenı bır yuzyılda herhangı bır ulke açısından 1yı bır bağlaşık olmamızın, YDD ıçın bereketlı bır panayır ol- mamızı gerektırmedığı anlaşılabılır Bu bağlamda CIA nın yerıne geçırılen NED (De- mokrasıye Ulusal Katkı) orgutunun eskı kolektıvıst ye- nı korportıst doneklerı ve uzantıları bu toprağın to- zundeyaşayanozuıyıkavramalıdırlar Burası, "Ulus- lara bağımsızlık-halklara ozgurluk" dıyenlerın ulkesı- dır Ve NED'e dunya genelınde yaratılan paramılıter çevrımsel-dalgalı bunalımlarla Uçuncu ve Dorduncu Dunyaya aktarılmayan global fonların ılışkısının so- rusu bır gun sorulabılır Ulusal kalkınma ulkusunu "ekonomıde durumsal- lık - demokrasıde kurumsallık" ılkesıyle onceleyen "bağımsızlık ve ozgurlukçu "bır cumhunyet hukume- tı ya da en az onca değerlısı hukumet dışı kurumlar tarafından Işte 0 gun, ozgurluğun dırencı ıle eşıtlığın bılıncının "YDD"nın konkordatosu ve "bağımlılığın" morator- yumu ıle bılançolanmaya başlandığı gun olacaktır MARMARA ADASI Ozel koyda doğa ıle başbaşa denıze sıfır DENİZ OTEL nefıs yemekler. Tel.: 0.216 504 8385- 0.266 885 5828 FATIH 4. SL LH HUKUK MAHKEMESİNDEN E. I996 545 \1ahkememızden\erılen 11 " 1996tanh\e 1996 545 es 1996 615 sa\ılı karar ıle Istanbul Fatıh. Denızabdal \1ah cılt O15O4.sa>fa 84. kutuk 3Tdenufuiaka\ıtlı Satılmış \e Gonul oğlu. P 6 1980 d lu Mustafa Ba^ a Sunduz Ba>\ası ta\ınıne karar \erılmıştır İlanolunur 23 ^ 1996 Basın 99894 KARTAL İKİNCİ İŞ MAHKEMESİ'NDEN Sa>ı 1993 236 Esas 1996 2^4 Karar Da\acı Bağ-Kur,Genel Mudurluğu\ekılı \\ UlkerAr- ^lanturk taratından da\ahlar \lehmet Zekı Işcan ve Os- man Rafet Gungoı ale\hlerıne açıian alacak da\aiinın vapılan duru^ması sonunda 3 768 85" TL rucu ala- cağının3^6 885 TLa\ukatlık ucretı ılebırlıktedavalılar- dan muştereken \e nıuteselsılen tahsılıne hukmedılen mıktann ana kararda >er alınan cet\ eldekı ta\ ana gore »u- tunundakı beher kalemı ıçın aıt olduğu satırdakı onav- odeme tarıhınden ıtıbaren °o^0 vasalfaız vurutulmesıne. fazla istegın reddıne. da\alılar harçtan bağışık olmadıklanndan 248 ^00 TL asgarı ılam hareının davalılardan mu^tereken \e mutebelsılen tahsılıne. da\acının vaptığı 1 0"5 000 TL vargı gıderınden kabul- redoranmda 7 03 145 TLsınındavalı)ardanmuştereken\e müteselsılenalınipdavacı\a\erılmesıneılışkın 194 1996 tarıhınde \erılen hukumde da\alı!ardan Oiman Rafet Gungor un adresı meçhul kaldığından hukum ozetının teblıgat >erıne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 10 "'"l 996 Basın 9992* Evrim Bizi Nerelere Ulaştırdı... Prof. Dr. SLAT GEZGİNA, Lm //<//* • • ncekı vazımı (\2 lemmuz 96, Evrım O uzenne) ~E\rimininsanı nerelere ulaş- tırdığını vazacağım gelecek vazımda" tunuesıvle bıtırmıijtım Bu \azımla konuuı sonuçlandıracağım Insan SÜ- \unun en eskı atası çırkın bır ıneme- lı>dı Bugunun ınsanından daha çok utak teteku Gune^ın sicaklığı ve kışın ruzgarlarının IMIKI NO- ğuğudensınekoşu kah\ebırrenk vermistı Başı \e go\desının bu\uk bır bolumu uzun \e bert kıllarla kaplıvdı Ince. fakat guçlu parmakları kendısıne maymun goruntusu \en\ordu Alnı basık (,eneM. dışlennı hem çatal hem bıçak olarak kullanan bır vabanıl (vahşı) ha\\an çenesi gıbı çıkıktı Lzeıın- degıvsı uıktu Vervuzunu dunıanları ve lavları ıle dolduran gumbuı gumburgumburdeven vanardağ- ların dısında ate^ı de gormemı^tı Bugun Afrıkada\a>avan pıgnıelergıbı geııı^oı- manlannnemlı karanlığındavaşivordu Karnıacık- tığında vaprak vada bıtkı koklerı vıvor vada ofke- Iı bır ku^un yumurtalarını çalıp kendı vavrusuna vedırıyordu Arada sırada uzun kovalamacalardan sonra bırku>. kuçuk bırvaban kopegı vada bıı tav- sanyakalavabılıvordu ^ ıveceğınpı>tığı zaman da- ha lezzetlı olduğunu bılmedığındençıgçıg>ıvordu bunlan Bu ılkel varatık gunduz saatlerını vıvecek ara- makla geçınrdı \er>uzune karanlık çoktuğu za- man da kansı veçocuklarını bır ağaç kovuğunda va da kavaların ardında saklardı C unku gecelev ın dort bır >anı vabanı havvanlarla sarılı olurdu Bu hav- vanlann gecelen kendılerı ve aılelen ıçın vıvecek aramava çıkarlardı \a v ıvecektın va da >em olacak- tın Ovle bırdunyavdı bu Korku ves>ıkıntı doluol- duğu ıçın mutsuzlukla geçı>ordu va>am Havvanat bahçesını ganp seslerıvle dolduran havvanlar gıbı bu ılkel ınsanjar da ganp homurtular çıkarırlardı Yanı kendı sesinıduymaktanhoslandıgı ıçındurma- dan hep avnı aniamsızguruituvu tekrarlardı Gıde- rekbu homurtular voluylatürde^lennevaklaşan bır tehlıke kanjisinda uvarabıldığını tark ettı Örneğın "kaplan gelivor" ya da "beş tane (II \ar"anlamına gelebılecek se^ler oluşturdu O zaman oburlerı de v ıne boyie homurtularla sankı "gordum" v a da "ça- bukkaçalım"dergıbı kendısıne kar^ı/ık verırlerdı Butun dıllerın kokenı bu olsa gerekır ilk ınsanın heıhjngı bıraracı olmadığı ıçın ken- dısıne ev deyapamamistır Bıze bır ıkı kemık ılebır- kaç katataMndan ba^ka bır >ev bıraknıadan va^adı ve oldu Iste bız bu kalınıılardan bınlerce vıl once v ervuzundedığer havvan larabenzemeven bır yara- tıgın ya^amıs olduğunu. bu yaratığın arka ayakları uzerinde yuruyup on avaklarını penee gıbı kullan- dığını ve buvuk olabilıkla bunlaıın bızım ılk atala- rımız olduğunu oğreniTu? bulunuvoruz Ilk ınsan zamanın anlamını bılmıyordu Gunden hattadan. y ıldan habersızdı Ama genel olarak mev - simleıı bılıyordu. soğuk kisin ardından ılkbahann geldığını bahardan ^.onra nıeyvelerın olgunlaştıgı- nı.mısırlaıınyenılebıldıgını mzgar ağaçlardanyap- rakları savurduğu zaman yaz doneniının >ona erdı- ğını bılıyordu Ama ^ımdı hıç alısnıadığı ve kendı- nı uıkuten bır ^ey olnıu^tu Havada bır değı^ıklık vardı "Sazın sn.ak gunlerı çok geı, gelmiijtı Meyveleı olgunlasmamistı Dağlaıın vemve^ıl otlarla kaph tepeleıı >ımdı kalın bıı karonusualtındavdı Aylar- uı surdu kjryagı^ı Tum bıfkıleroldıı. tuın havvan- lar guney 111 sıcak guneşıne doğru kaçtılaı Insanlar da yavrularını sirtlanna alıp 011ları ızlemeye basla- dılar \ıtu ınsan vabanıl hayvanlar kadar hızlı ko- »amıyordu Onunde ıkı yol vardı ^a çabuk bır^ey- ler duijunecek ya da hemen oleeektı Zaman zaman yeryuzundekı tum yasamı tehdıt eden BuzullarÇa- ğı'nı atlattığına gore bırseylerdusunmenm volunu bulduğu anla^ılmaktadır ilk ısolarak soğuktandonıııamak ıçınu^tunuort- ınesı gerekıyordu C ukur kazıp uzennı çal'ı çırpıy- la kapatmayı ve bu tuzaklara duı>en hay\anları ırı taslarla oldurup postlarını gıyecek olarak kullan- mayı ogrendı Bundan sonra sira bır bannak yap- mava gelmı^tı Bu basit bır ıstı Hayvanlann çoğu karanlık mağaralarda uvurlardı insanlar da onlan taklıt ettıler ve havvanlan sıcacık barınaklarından kov up buralara sahıpt,ıktılar Buna karsın ıklım çok serttı.çocuklaı veyaslılardurmadanoluyorlardı In- sanlardanbııı atesi kullanmayıakılettı Mağaraıçı- neta:>ınan kuru bıragaç bu onnanyangınındange- tırılen yanan bırdalla tutuşturuldu \1a§ara kontoı- lu bır oda olmu^tu artık Bır gece olu bır tav uk atesın ıçıne du^tu Çıkar- dıklan zaman lyıce kızarmı>tı İnsanoğlu etın pı:j- mısken daha lezzetlı olduğunu anladı Ve o zaman- dan baslayarak dığer hayvanlarla pavlastığı bır hu- vu daha terk ederek yemeğını pısirmeye ba^ladı Boylelıkle bınlerce yıl geçtı Insanların ıçınde an- cak en akılhlar ya^ayabılıyordu Bunlar gece gun- duz deıneden soguga veaçlığa kar^ı savaı>ıyorlardı Araç ıcat etmek zorunda kaldılar Tasları balta bı- çımınde yontmay 1. çekıç yapmay 1 oğrendıler Kı>ın sonu gelmeyen gunlerı ıçın onceden yıyecek bırık- tırıyorlardı Çamura kase bıçımı vererek guneşte kurutmayı da oğrenmı^lerdı I^te ınsan sovunu yok edecek olan buzul çağı onun beynını kullanmava zorladığı ıç-n en buyuk oğretmenı olmustur Buzul çağının bu oğrencılerı çok hızlı oğrenıyorlardı Zamanla vahsıhkten uzak- la^ıp kendı uygarlıklarını kurmaya ba^ladılar En onemlı bulu^larından bırısını daha yapmakta ge- cıkmedıler Yazı 1 Yazı ıle bırlıkte tarıh oncesı ınsan. tarıh oncesın- de kalmiş artık yenı bır donenı baslamiştı Bu yenı donemevrım kapsamı ıçerısındeçok kisa veonem- sız bır suredır Antak ınsanın vaptıklan \e vapabı- leceklerını tıostennesı açısından son derece onenı- iıdır Dunyanın olusumundan bu vana geçen sure ıle karsilastınldığında -goz açıp kapayıncaya kadar" bıçımınde ıfade edılebılecek kadar kısa suren bu yenı donemde sayısız kesıfler yapan dunyayı kes- tetmenın yanı bira dunyanın dısına çıkma becensi- nı bılegoMeren ınsanımız. bu >a>ırtıcı ev rımınde v 1- ne ^aşırtıcı bır ^ekılde uremevı de surdurmustur Tarıh oncesı donemde dunyada guçlukle tutunabı- lecek bır sayıda olan ınsan nufusu bugun 6 mılyara ulaşmı> durumdadır Dunya tanhının bu en basarılı turu ne yazık kı hızlı uretnesryle orantılı bır bıçımde çevresını de- ğıştırmış ve~d<ıa evrımle^me. bugun de y asama ola- nağı verendoğavı donusu olmaz bır bıçımde tahrıp etme yanhşına du^mustur Gezegenımızın bu en kuçuk beyınlı ve en hızlı evrımle^en yaratığı belkı de bu buyuk yanhsin sonucu olarak avnı hızla sah- neden çekılecektır TEMEL VARLIK NEDENİ İNSAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE İNSAN YAŞAMININ SÜRDÜRÜLMESİ OLAN BİZ AŞAĞIDA İMZASI BULUNAN CERRAHPAŞA VE ÇAPA TIP FAKÜLTELERİ SAĞLIK ÇALIŞANURI CEZAEVLERİNDEKİ ÖLÜM ORUÇLARI KARŞISINDAKİ RESMİ VE GAYRİ RESMİ YETKİLİLERİN TUTUMU KARŞISINDA HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN SUSKUN KALMAMAYI BÎR YURTTAŞLIK GÖREVÎ VE ÎNSAN OLMANIN GEREĞİ KABUL EDİYOR VE KAMUOYUNU DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ. Prof. Dr. Ozdeıııir tller. D<>^. Dr. Taıu-r Goreıı. D«>ç. Dr. Ş< - lnı<'iıı K. FuıraiM'i. D«>v. Dr. Tufaıı Kutlu, Prof. Dc. Zekı Kılıça^laıı. Dr. Le\eııt Kara;.ıılıı. l zııı. Dr. Ça*lar Çıüıadiiroğlıı. Dr. Turkay Dfiııir. Dr. N-ifı-tbıı Kar, Dr. \i<ıl;uı Yiırrl, Dr. Fatıua Salnıaıı. Dr. HıJ\a \kar. Dr. Gazilıaıı Ça<3ar. Dr. Sa\aı» Çouıli'k. Dr. SıdcMiıaıı lılıııaz. l zuı. Dr. l nıit Şalüıı. Dr. ı^a«lid«* Cu^kıuı. Dr. Şebın-nı Er»o>, Dr. \ykaıı \la>. Dr. \tlııaıı 4ra-. Dr. Şıelnırıu B«ız^-uh. Dr. Beyza Çeleıılifril. Dr. \]i Tczt-I Erul. H1115. Serpil Er«l, Hniç. Ozleııı Dııjiaıı. Dr. İVıırettiıı Karaca. Dr. Rifat \urrl. Dr. Ebf Kırtekc Dr. Talı«iıı Çolak. Hııı^. Turkaıı VvdojhııiL». Hniş. Gülizar Denurli. Dr. \]taıı Ozkaya. Dr. Keııaıı Mıtlilli. l zııı. Dr. GokJıaıı 4><niıı. Bio. Erdal Polat. Bı». >Iıı»Uıfa 4»Iaıı. Dr. Goklıaıı Batıık. Dr. Bııleııt Şaııı. Dr. Oııtlrr Ozkahj»çı, Hııiç. Pakıze Bala>. Cenıile llaç. Ffllıi (.oıiH'rt. HUM-VTII Kapar. MiL-lafa Goııcu, Re»ul Gıiıııuç»o>, Ozkaıı Biı\uk. Bfkta» Bekta^. >ijazi Tekiıı. Kıııail Seri. \>haıı \ur<i«'iı, Halıl Dııııir. ^ıık-cl <.<>ııişit. Rıza l uıiK-rt. Dr. Atilla \ltinta-. l zııı. Dr. \urdaii i^alıiıı. l an. Dr. Mt'hıııet \uecl. Izııı. Dr. t)zjnu- Ka>a|^-o|Hir. Tıırkaıı \kaııça>. Sevnıı Ha-jnıl. Dr. Ml<nuı Demirli. Bircaıı AJHII. H1115. Hacer Gıuuhiz. ÎSıırlıaıı Ekıiifçki. !"<«*lıııa Kfle^, ScLJıattiıı Ta?\'i, Nilıat l ııalaıı. ^lilıracc Gıılev. l zııı. Dr. Barharo» Ibkkaıı. Fatıua kocuıııaıı. Dr. Denıet Yardıııırı. Dr. ^111't.jfa T»-ıı<jir»«'k. l zııı. Dr. Tıdav Erkaıı. \\»«-I Derc, Dr. Ceııap Ze^lx'k. Fiz\. Mari \|M*lyaıı. Betül Orlıaıı. Dr. Bııleııt Ba-tıırk. Dr. Dular B. P<-ker. Dr. Nadır Deııurel. H111-. Kmııet Dıuuaıı. Hııiş. Zolır»' Ka*a. Ne^f A\fl<»ıııir. Se\<la Şeııer. Strdar f oıııert. Neviıı \><iuı. A>^«- N'\t'iı. Ze>ıı«> ]> Vılıııaz. Sfiııuıe Tıırkıııeıı. Hııı». llvije Do-hdu. Dr. Bıılt-ııl Oz<nır. Dr. Mııj<l<* Arapoğlu, Puıar BaJıroz. Dr. AJJHT Ha>aııuğlıı. Prof. Dr. \ııklı«-t Tuzıuıcr. Dr. Hilal Akı. Dr. Gıılt-u Do«iuıa>. Dr. \<lnaıı *>ona>, Dr. Goklıaıı Er«oj. Doy. Dr. Goklıaıı Vkkaıı. Do\-. Dr. Okaıı Yülar. Prof. Dr. Yakup Tıuıa, Dr. MııMafa Payal. Dr. >udık Toprak. Dr. Etht-ıu Ergiııöz. Prof. Dr. V>şe Kavpıııaz. Prof. Dr. Hilıııı Erıriııoz. Bıo. Ç^tiıı Dt*ıııirı*aıı. l zııı. Dr. AJıhas Ozdeıııir, Fig»"!! Koro»lu. Dr. \\kut Karaııı. Dr. Eııu-I GokıiM-ıı. Dr. Deıın-l kuıav. Dr. Hakaıı Gıimt. Dr. Yakıi|> Kr«-«|M. Prof. Dr. G<'iıraj Gur-o». Dr. Piraye *v-r<laroğlıı. Filız Durouıı. (•zlcııı Peker. Hııl\a Gıır»o\, Fzt. N*z»uı M<T<»t'iı. Do<. Dr. Rczzaıı Tuııoa». Hakaıı Be»*r. Dr. Sara Balıar. Dr. Yeşiııı Panııaıı. Hııiç. Mıuif\\er Pelılivaıı. Dr. Celal Çalıku»ıı. Dr. \>daıı Sarp. Dr. 4slı K. \kinert. Hııiî- Serııuıı Deıııircı. Hııı». ı\*rıniıı Ba\«al. Dr. Baıııı Tayçı. Dr. I. Orcıek. Dr. HII»»'\TII N-IM. Dr. Nııra\ Karal. Dr. Tııjîba Olguıı. Dr. G. Ka|ilaııo^lu. Dr. Ilaııtıt Haıı^aM. \tıf Koy. Dr. Bekır Tıı^ru, Do^. Dr. Ertaıı Yıırdako». 4raç. Gor. 4. Rıza Kızılı-r, Ça^lar Erd«"iıur. Dr. Elif Kırti'ke. Fatıua 4\-ık«:oz. 4y"fer Tıuıab. Dr. 4yçeıı Gokyı^ıt. Jal*- Çclik, Ylrluıu't Taıırı\erdı, Keııaıı Saıı\az. Goıııd Yarhaıı, Dr. 4yliıı Kılıv. Prof. Dr. Co^kıuı Ozdeıııir. Dr. 4>\a 4nııaS;uı. Dr. Sılıeyla 41ta\. Dr. Saadet Mernuıırk. Dr. 41uııet 4MIIII. Bio. Illıa> Kalıraıııaıı. Bio. Raluııi Ka>a. l zııı. Dr. Hibıu \|>ak. HUM^TII 4kkuç, Dr. 41|> (^zkjuı. Dr. Erav Savuaıı. Dr. Tcvfik Denur. llııı>. Zulfi>e Kaptaıı. Doç. Dr. Fugeıı Çullu. Bio. 'Ne^iıı Ba*kal. Bio. Guıı^eli Dıuıı. Lal». Jfmft' Onıv. Dr. Deııu-t l'arlar. Kiııı. ^^'^-İIı B.. Dr. Ş. Yavuz. Lal». Gıda^ Er, Nıır H. Medilıa Gıirgoze. Mu»tafa Koıııl<*k«ız. Ilııı>. N*\iıı«; Buık. Rifat *<.. Fenla 4k\ol. Dr. Melikt* Meliko^Ju. Bio. Bir»«-n Aydt'iııir. Dr. Oııdcr Yaçar. Yddız Denıirkaya. Dr. iycııiz (>k. H111-. >ıı Eri'iı. Fizt. '\ilufrr Sıııc,-, Dr. Sıılıe\la 4[iajduı. Doo. Dr. Melteııı CEZ4EVLERINDEKI ÖLÜMLERE ENGEL OLAUM Cezaev lerinde ikı >üzu aşkın \e gıderek artan sayıda tutuklu \e hükümlünün surdürdüğü ölüm orucu gerı dönülemez bır aşamava selmı^tır Bu durum toplumurnuzda onarılmaz yaralar açacaktır. Cezae\ lerınde AY- GÜN UĞLR, ALTAN BERDAN KERİMGİLLER, İLGİNÇ ÖZKESKİN, HÜSEYİN DEMİRCİOĞLL, ALİ AYATA \ e MÜJDAT YANAT adlı tutuklu \e hukümlüler, olum orucunda >aşamlannı yıtırmışlerdır. Art arda ölümler meydana gelmektedir. Hükümet bugüne kadar açlık gre\ indekı tutuklu \ e hükümlülerle görüşmemış ve sonuç alıcı du>arlı bır ça- ba göstermemıştır. Daha fazla ölümlenn. sakatlanmalann olmaması ıçın; yetkılıler tutuklu \e hükümlülerle görüşerek haklı ın- sanı taleplennı yenne getırmelıdır. Ölümlere duyarsız kalanlar utanç ıçınde \aşa\acak, İnsanlık tarıhıne bu kara leke>ı sürenler unutulmavacak TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI PENCERE Aykırı Bir Yazı Pierre de Coubertin, modern olımpıyatlann ku- rucusudur 1894'te Sorbonne'da 14 ulkenın katıldı- ğı bır toplantı duzenledı halkın desteğıyle ve Yunan- iı zengınlerın katkısıyla Atına dakı Perıkles Stadyumu onarıldı ılkçağdaşolımpıyat. 1896'daburadayapıl- dı Olımpıyatlar baştansonaamatorbıraıhlayenıden canlandırılmıştı Aradan 100 yıl geçtı '7396 Atlanta Olımpıyat Oyunları 'nda 100'üncu yıl kutlanıyor Gorkemlı bır açılışla başlayan olımpı- yat oyunlanndakı başdondurucu yarışmaların çarpı- cı goruntulerı, televızyon ekranlarına yansıyor Yeryu- zu yuvarlağı bır buyuk stadyumun trıbunune donuş- tu Uç mılyarı aşkın ınsan soluğunu keserek ızlıyor olımpıyat yarışmalarını • Ama eksık bır şey yok mu Atlanta'da1 ? Bırısı olımpıyat meşalesını elıne alsa Diogenes ın gunduz vaktı sokakta fenerle adam aramasına ben- zer bır çabayla Atlanta da amator spor ruhunu bul- maya kalkışsa Aradığını bulabılır mı'? 2O'nc\ yuzyılın son olımpıyatı goz kamaştırıcı bır sırke donuştu Beşıkten baslayarak kobay gıbı ye- tıştırılmış çocuklar ve dopınglerle şışırılmış profesyo- neller, dunyayı saran tekelcı holdınglerın reklam yıl- dızları gıbı kahredıcı yarışmaların potasındagençlık- lerını zorlayıp geleceklerını tehlıkeye sokuyorlar Somut ornek mı? Atlanta Olımpıyatlarf nda meşaleyı yakmak onuru- nu ustlenen Muhammet Ali Clay!.. • Muhammet Alı (Cassıus) Clay 1960 Olımpıyatla- n'nda yarı ağır sıklet şampıyonluğunu kazandıktan hemen sonra profesyonellığe geçtı, para ıçın dovuş- meye başladı temelınde amatorluk ruhu yatan olım- pıyatlarda meşaleyı yakmak gorevının Clay'e verılme- sı, bır çelışkıdır Profesyonel boks yaşamında Alı, goz kamaştırıcıy- dı, ama şışınmesıyle ve hasımlarını azımsayıp kuçul- ten konuşmalarıyla da un yaptı umarını Musluman- lıkta aradı sonunda boksorlerde çok gorulen peltek konuşma, yuz kaslarının yetersızlığı denge bozuk- luğu. yurume guçluğuyle sımgelenen bır sayrılığa tu- tuldu Zavallı Muhammet Alı, Atlanta'da olımpıyat meşalesını yakmak ıçın olağanustu guç harcadı, kol- larını ve ellerını ıstedığınce kullanamıyordu. belkı en ağır maçında bıle bu olçude zorlanmamıştı Oysa genç denecek bır yaştaydı 1942 yılında dunyaya gelmıştı Spor, ınsanların yaşamını altust etmek ve genç yaşta açmazlara suruklemek ıçın mı yapılıyor'' El kadar çocuğu en bılınçsız çağında yakalayarak yarışma kobayı gıbı yetıştırmek. 'sozde uygar' dun- yayı saran bır hastalık 1 Sonra bu çocuk şampıyon olur da bır fırmanın urettığı ayakkabıyı ya da tışortu gıyerse. dunya kadar para kazanacak, ama yaşamı- nın gerı kalan suresını nasıl geçırecek"? • 21 'ıncı yuzyıla yaklaşan dunyamızda spor sporlu- ğûnu yıtırme tehlıkesı karşısında 1 Atlanta Ohmpıyatlan'nda bu tehlıke çok daha çar- pıcı bıçımde ortaya çıktı Yıne de hepımız, bu gorkemlı gostenyı ızlemek uğ- runa televızyonların başında uykusuz geceler geçır- mekten zevk alıyoruz Ama keyıf verıcı her şeyın, ınsanlığa mutluluk sağ- ladığını kımse one suremez DOĞAYI SEVtP DE ULAŞAflMYANUR, RESMİN "R'SİBBy AfUMAYANLARA ÇA6RI Resım bınkımlenmı, ısteyenlere ogreteceğım açıklayacağım Hayatında hıç resım yapmamış olsa da hayalındekı mavı yeşıle kırmızıya ve daha nıce tonlara şoyle ucundan da olsa bulaşıvermek ısteyenlerı tualle tanıştırmak ıstıyorum RES8ÜM «CAR BAŞKUT Atolye-Kuleli Cad. 63 ÇENGELKOY Tel: 321 70 00 TEMSİLCİLİKLER VERİLECEKTİR Aylık yayın yapan Alevı kultur ve düşün- cesının sesı Cem Dergısı ıçın yurt çapında il ve ılçelerde temsılcılıkler verılecektır. II- gılenenlerın 232 77 55 no'lu telefona baş- vurmaları gerekmektedır. Faks: 231 93 01 KAMUOYUNA İnsun suğlığından sorumlu birmeslek örgiitü ola- rak, cezuevlerinde artık yeni olümler yaşanmaması ve açlık grevlerinin nedilikle son buiması için 4da- let Bakanlığı 'nın, tutuklu ve Itükumlülerin taleple- rine demokrusi, i/ısa/ı hakları ve temel hekimlik de- ğerlerine uygun birçözum bulmasını bekliyoruz- Bağımsız bir meslek orgutıı olarak. tutuklu vehü- kûmlülerin olum oru(,larının kendi bilinçli iradele- rıyle son buiması halinde İstanbul Tabıp Odası ola- rak gerekebilecek tıbbi katknı bize gelen talepler doğrultusunda sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha kamuoyuna duyuruyoruz. İstanbul Tabip Odası Vönetim Kurulu L\elenmızedu\uru N enıolumlennvj^jnmamaM ıçındu- ijunte \e taleplerınızı Adalet Bakanhâı na ıletebılırsınız Faks \o: 0.312 417 39 54 AKATLAR'DA Zeytınoğlu caddesı uzerinde satılık daıre 110 m2 + 2 oda + 1 salon Tel.: 268 76 97 U01-2448l8no lu nu- tus cuzdanımı kj\bet- tım Hukumsuzdur FATIH 4KBLLL T Romanlarınız ve ansıklopedılerınız yerınızden alınır. Tel.: 554 08 04