Katalog

2 2 TEMMUZ 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Operasyon 22 PKK'li öldürüldü 1 astsubay şehit OrV ARBAK1R/TL NCELİ (CTumhuriyet) - Gür.eydoğu'da güvenlik güçlerivleçatışmaya airen 2 2 PKK'li öldürüldü, 3 PK.K.'lı de teslını oldu. Tuncelı'de ise askeri bir araca pusu kuran PKK'liler b i r astsub> başçavuşu şehıt etti. Saldın sonucu bir er de yaralanırken gü\enlik güçleri bölgede operasyon başlaftı Olaganüstü Hal Böige Valıliğı'nden yapılan açıklamaya göre Bitlis. Hakkân. Batman. Şırnak ve Siirt kırsallannda güvenlik güçleriyle PKK'liler arasında çıkan çatışmalarda 22 terörist öldürüldü. Örgütten kaçan 3 terörist. Bingöl. Tunceli ve Muş'ta güvenlik guçlerine teslim olurken sürdürülen openısyonlar sırasında yakalanan 14örgütüyesi çıkanldıkları mahkemelerce tutuklandı. Öte yandan dün sabah 9.30 sıralannda Tunceli Pülümür karayolunda pusu kuran PK.K'liler. askeri bir araca saldırıda bulundu. Araca bir roket isabet ederken saldın sonucu astsubay başça\uş Recep Erhan şehıt oldu. bir er de yaralandı. Saldınnın duyulmasıyla güvenlik güçleri bir operasyon başlattı. Havadan helikopterlerle bölgeye asker ındinldıği. güvenlik güçlerinin. 20 kişi olduğu tahmin edilen rPKK'lı grupla sıcak temas sağladıgı \e bölgenin tamamen kontrol altında olduğu açıklandı. Yazıcıoğlu 'Çekiç Güç, terör üreten bataklıktır' ADIYAM AN (AA) - Büyük Bırlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoglu. Çekıç Güç'ün 'terör üreten bataklık' olduğunu ıleri sürdü. Yazıcıoğlu, Adıyaman'da. Nızam-ı Âlem Ocagı'nın düzenledığı sünnet törenınde yaptığı konuşmada, * Kuzey Irak'taki otorite boşluğunu doldurmak \e bölgede huzuru sağlamak amacıyla göre\ \ aptığı sa\ unulan Çekiç Güç'ün, Türkiye için faydalı bir kuvvet olmadığını" sövledi. Çekıç Güç'un göre\ süresının uzatılmasında. Türkiye ıçın bir fayda görmedıklennı belırten Yazıcıoğlu şöyle de\am etti: "Çekiç Güç'ün şemsiyesi altında faalivetier \apan misyonerler, gönüllü kuruluşlar. bölücülüğün, terörün bataklığı haiine gelmişlerdir. Çekiç Güç konuşlandıktan sonra bölgede otorite boşluğu ortadan kaldırılamamış, terör azalmamıştır. Aksine otorite boşluğu ve faili meçhul cinajetler artnıış. bir Kürtde\leti kurulmasının altvapısı oluşturulmak istenmiştir. Çekiç Güç'ün bölgemizde bulunmasını ülkemiz açısından fa\dalı görmüyoruz. Türkiye güçlü bir devlettir. Silahlı kuvvetlerimiz kendi topraklanmızı koruyabileceği gibi bölge banşı için de ihtiyaç duyulduğunda her türlü görevi yapabilecek güçtedir. Biz hükümete her konuda topyekûn destek \ermedik. Hükümet doğru yaptığında destek oluruz. aksı halde muhalefet görevımızı yapanz." Yazıcıoğlu, Türkiye'nin çok önemli bir dönemeçten geçtiğinı, bütünlük ve beraberlık korunarak ülkenın kalkındınlması için herkesın öz\erili olması gerektiğinı vurguladı. Yazıcıoğlu. şunlan kaydettı: "Öncelikle, ülkemizin başına bela olan terör sorununu çözmemiz gerek. Bu sorun çözülmeden Türkiye'nin kalkınmasını sağlamak mümkün değildir. Bûtçe açığının en bü\ük nedeni teröıie mücadeledir. Y'aanm yapamamanın, özellikle Güneydoğu Ajıadolu Bölgesi'nin kalkındınlaınamasının terael nedeni terördür. Terörü önleyemezseniz. göçü durduramazsınız, göç alan büyük şehirlerde yaşanansorunlan çöremezsiniz." Güneydoğu'nun iki yüzü var. Birinde patlayan silahlann bedeli gözyaşı ve kan; öteki yüzünde bu acının üstünde zenginleşenler Kıut, dınnanhhavayıseverHALİLNEBÎLER - 1 - Türkiye'nin Güneydoğusu'nda 1984 yılından bu yana patlayan silahlar bin- lerce kişinin yaşamına, bölgenin kan gö- lüne dönmesine neden oldu. Faili meç- hul siyasi cinayetler, gözaltında kayıp- lar. boşaltılan köyler. ölen gencecik m- sanlar, analann-babalann-çocuklann gözyaşlan yıllardır bu bölgenin doğal göriintüleri haiine geldi. Ayaklar baş, başlar ayak oldu. At izi. it izine kanş- tı. Kurt. dumanlı havayı severmiş. Bu ortamda akan kandan rant çıkaranlar, inanılmazyükselışlerine başladılar ve büyüdükçe büyüdüler. İnanılmaz bir vurgun, talan düzeni oluştu ve daha da inanılmazı. hemen herkes bu talandan pay kapma yanşına girdı. Mehmet Ali AJündağın 1980'den bu yana ızledığı çizgi ve geldiği nok- ta, Güneydoğu'dakı dumanlı havayı ve sıs perdesının arkasında nelerin giz- lendiğini biraz da olsa açıklayabilecek nitelikte. Işte Altındag'ın öyküsü, işte kamu ihaleleri, yolsuzluklar, işte Hiz- bullah, PKK, işte bazı kamu görevli- leri ve işte Güneydoğu realitesi: Çakmak tamirciliğinden ithalat-ihracat şirketine... Mehmet Alı Altındağ. Diyarbakır'ın Dicle ilçesinin Embel Köyü'nde dog- du. Önce Embel'de sonra çevre köyler- de zekât karşılığında imamlık yaptı. 1970'lerin ortalannda köyünden Di- yarbakır'a yerleşti. Diyarbakır Beledi- yesi önünde çakmaklara gaz dolduran, çakmak tamiri yapan bir ışportacıydı yıllarca. Daha sonra 70'lerin ikinci ya- nsında. Gazi Caddesi'ndeki Suakar Pa- sajı'nın birinci katında küçük bir göz- lükçü dükkânı açtı. 1978 >ılında göz- lükçü dükkânı soyuldu. Mal havliyle po- lisçağırdı. Hırsızlık olayı için gelen polısler. dükkânda yaptıklan incelemede Risa- le-i Nur'lara rastladılar. O zamanlar Türk Ceza Yasasfnın I63. maddesi yürürlükte olduğu için Altındağ gözal- tına alındı. MlT'te sorgulandı. Sorgu- lama sırasında ne olup bıttıyse olay ka- pandı. 12 Eylül darbesi geldi çattı. Al- tındağ, sıkıyönetim görevlıleriyle çok ev dolaştı, çok kişıyı ihbaretti. Bu ara- da ufak tefek ışlerle müteahhıtlığe baş- ladı. Buarada AnkaraTicaretOdası'na kayıtlı lntım lnşaat Lımited Şirketi'ni kur- du. llk birkaç küçük işten sonra aske- ri ıhalelen almaya başladı. Bunlann arasında Şımak'taki tugay binalan, Ciz- re'deki MlT binası da yer aldı. Altın- dağ'ın asken ıhalelen almasında ken- disine, kirvesi olduğu söylenen döne- min 7. Kolordu Komutanı Kemal Ya- mak'ın büyük yardımlan olduğu öne sürüldü. Mehmet Alı Altındag'ın Dic- le Embel Köyü'ndeyken riiyasına gi- ren ak sakallı ihtiyar. u Tuttuğun altın olacak~demışiı. Dedı mı demedı mı bil- miyoruz ama. M. Ali Altındağ yakın- lanna böyle bir rüyayı anlatır durur. İşte o rüyanın gerçek olma zamanı geliyordu artık. Diyarbakır-Ergani yo- lunun 16. kilometresinde Altındağ Din- lenme Tesisleri'ni kurdu. Ardmdan, 8 Mayıs 1985 tarihinde, Diyarbakır Ti- caret Odası'nda 87-48 sicil numara- sında kayıtlı Altındağ lnşaat Taahhüt Ticaret tthalat Ihracat Limited Şirke- ti'ni kurdu. Olaganüstü Hal neler getirdi? Devır para kazanma devnydı. Ola- ganüstü Hal Bölge Valıliğı kurulmuş- tu ve başına da Hayri Kozakçıoğlu ge- tin Imıştı, ama Altındağ bir türlü Kozak- çıoğlu'na yanaşamıyordu. Eski usül devam etti işlerine. Ta Ünal Erkan adı Olaganüstü Hal Bölge Valısi olarak onaylanıncaya dek... Dönem değişip Ola- ganüstü Hal Bölge Va- liliği Hayri Kozakçıoğ- lu'ndan Ünal Erkan'a geçince, Altındag'ın de\letten aldığı destek iyice su yüzüne çıkıyor- du. Olaganüstü Hal Böl- ge Valiliği. Mehmet Ali Altındağ için neden bu kadarönemliydi? Olaganüstü Hal Böl- ge Valiliği bütçesi.2886 sayılı Devlet lhale Yasa- sı'na tabı değil... Üste- lik, 1050 sayılı Genel Muhasebe Yasası'na ve üstüne üstlük Sayıştay denetimınedetabı değil... Pe- ki. neye tabı? Hiçbir şeye... Üstelik bir bütçe sistemi de yok. Bu bütçe, terörle mücadele eden per- sonelin bannması için lojmanlara, ia- şelere. telsiz ve benzeri gereçlere ve zırh- lı araç alımlanna, karakol ihalelenne ya da bu türden işlere aynlmış. Ancak 2886'ya. 105Ö'ye ve Sayış- tay denetimine tabi olmayan bütçe. bir anlamda Çiller'in örtülü ödeneği gibi kullanılabilme olanağı bulunan bir büt- çe. tşte böyle bir bütçe nedeniyle Ola- ganüstü Hal Bölge Valisi, Mehmet Ali Altındağ için çok önemli. Ünal Erkan döneminde almak istediği hiçbir iha- leyi kaçırmayan Altındag'ın aldığı iha- lelerdeki yolsuzluklan, usulsüzlükleri Ünal Erkan göremiyordu, ama Milli Savunma Bakanlıgı bunlan saptayıp 1994 yaz aylannda ihale yasağı koyu- yordu. Milli Savunma Bakanlığf nın Altın- dağ için verdiği yasaklama karan. Ünal Erkan'ın yoğun çabaları ve kulisleri sayesinde çözülebilıyordu. İşte bu yüz- bitiyor. önemli dini gecelerde bizlerin Aczmendilerden tanıdığımız deflerle ya- pılan zikirayınleri yayımlanıyor. PKK'nin, 1993 Kasımı'nda Diyar- bakır'dakı gazete bürolanndan gazete temsilcilerini tek tek toplayıp dağa gö- türdükten sonra bölgede gazetecilerin çalışmasını yasaklamasına karşın Di- yarbakır Söz. çatır çatır yayın yapıyor ve yaymlannda sertlik yanlısı görüşle- ri ışliyordu. Ünal Erkan ıse her gördüğü gazete- KK'nin 1993 Kasımı'nda Diyarbakır'daki gazete temsilcilerini tek tek toplayıp dağa götürdükten sonra bölgedeki gazetecilerin çalışmasını yasaklamasına karşın Mehmet Ali Altındag'ın Söz'ü, çatır çatır yayın yapıyor ve yaymlannda da sertlik yanlısı görüşleri işliyordu. Altmdağ, Ûnal Erkan'ın hamiliğinde çıkardığı gazetesinde basma saldınyor ve kaçınîan gazetecileri hedef gösteriyordu. den de valinın kımlıği önemliydi Al- tındağ için. Medya olmadan olmaz... Bölgede bir güç haiine geleceğinin artık bütün ipuçlannı veren Altındağ, bu gücü ancak medya patronluğunun \ ereceği bir başka güçle ayakta tutabi- lecegini biliyordu. 1990 yılının Hazı- ran ayında birortağıyla Diyarbakır Söz gazetesini kurdu. Kısa birsüre sonra or- tağından kurtuldu. Yetmedi, ıki yıl ka- dar önce Söz TV'yi kurdu. Hem de ne TV! ''Kuran Oğreniyoroırr programıy- la başlayan program. "Hatm-iŞeriFle ciye hemen aynı tümceyi yinelıyordu. "Siz korktunuz oğlum, PKK \apma de> ince gazeteciliği bıraJup tstanbul'a, Ankara'ya kaçtınız. Bak! Hacı (Meh- met Ali Altındag hacca gidip geldiği için kendisine hacı denilmesinden hoşlanır) aslanlar gibi gazetesini çıkanyor." Hacı. gazetesini aslanlar gibi çıkanr- ken garip işler yapıyordu. Diyarbakır Söz'ün 1 Ağustos 1995günküsayısın- da. "Günün NotlarT köşesinde. "\'ı- kılsın Bu Tabular" baslıklı yaasında şun- lan yazıyordu. "Demokrasijnsanhak- lan adı altında de\ letin variık ve beka- asına karşı çok tehlikeH, değişik entri- AJtındağ Dinlenme Tesiskri. Diyarba- kır-Elanğ karayolunun 10. kitometre- sinde kurulu. Tesislerde a> nı /amanda Diyarbakır Söz gazetesi basılıyor ve bir yerel televizyon istasyonu bulunuvor. Buraların sahibi Mehmet Ali Altın- dag'ın imamlık ve çakmak tamircili- ği> le başlayıp "yürii >a kulunı" sözüy- le medya patronluğuna sıçramasında Ünal Erkan'ın büyük katkıları var. OHAL Bölgesi Naliliği'ne getirildikten sonra Ünal Erkan'ın Altındağ'ı koruyup koüamasıyla bugünkü duruma gelmesi hızianmış. kalar tezgâhlanmaktadn-. fki>ıl önce Di- yarbakır'da Gazeteciler Cemiyeti Baş- kanı \c 10'a yakın ulusal basının bazı elemanlaru PKK taranndan kaçınlma süsü verilerek ilginç bir senaryo tertip ettiler. Kulp Dağları'na gitmişicr. PKK kampında ballı. börekli, ça> lı. kah\eli, edi pilav laryiyerek komutan durumun- da olan Çektarkod adh bir zibidiyie soh- pet etmişler. Bir hay li zaman bu kamp- ta halı ve battaniveler üzerinde keyif çatmışlar. Müliyet temsilcisi Ertuğrul Pinnççıoğlu,Çektar"a\a- kınlıkgöstererek 'Kürdıs- tan Komutanı Sayın Çek- tar Be>" demiştir. Ne> le gittiniz, nasıl 0ttiniz \v na- sıl döndünüz gibi sorula- nn hiçbirine nıuhatap ol- nıa>an bu insanlar, elini kohınu saDaya sallava med- ya meydanlannda cirit at- maktadıriar." Mehmet Ali Altındağ. Ünal Erkan'ın hamiliğin- de çıkardığı gazetesınde. basına saldınyor \e kaçı- rılan gazetecileri hedef gösteriyordu. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti. vanıt \ermekte gecıkmedı "Açıkçacemivetimizi^üye arkadaşlanmızı kurşunlara hedef gös- termektedir. \'argının \apmadığını bir- takım güçler vapsın demek istemekte- dir. Bugünden itibaren üvelerimizeyö- neliken küçük bir saldınnın dahi sorum- lusu bu zat olacaktır." Aslanlar gibi med\a müteahhidi... Hacı. "aslanlar gibi" gazetesini çıka- nrken bir yandan da sadece ünal Er- kan döneminde yaklaşık 20 okulun ya- pım ve onanm ihalesını. adlıye saravı inşaatı ihalesini almıştı. Marmaris'te- ki askeri ve sosyaJ tesislerin keşif be- deli 3 trilyon, maliyeti 13 trilyon lira- yı bulujordu ve bu ihaleyi alabilmesı için yıne Ünal Erkan gerekli mercile- re referans oluyordu. Hacı, aslanlar gi- bi ıhale alıyordu... Bu arada Ünal Er- kan haftada üç-dört gün sabah kah%al- tılannı Altındag'ın Diyarbakır Söz ga- zetesinde yapıyor. haftada birkaç kez akşam yemekterini Altındağ Tesisle- ri'nde yiyordu. Hacı Mehmet Ali Altındağ sadece ihale almakla kalmıyor, teşvik de alı- yordu. Medya parronluğu tatlıydı. Ta- dından yenmivordu. Diyarbakır Söz gazetesi Hacı gibi biraslanayetermiy- di° Dinç Bilginin. Aydın Doğan'ın bi- le bir sürü gazetesi vardı. En azından bir gazete daha gerekiyordu. 1993 y ı- lında Yeni Sayfa diye bir gazete proje- si oluşturuldu hemen. Yeni Sayfa, gün- lük olarak çıkacak ve Diyarbakır mer- kezlı >ayınyapacaktı. Büyükprojeydı doğrusu. Büviik bir matbaa kuracaktı. Günde 200 bin gazete basacaktı ve mat- baada 30 kişi istihdam edilecekti. He- men fızibilitesi hazırlandı. Devletebaş- vuruldu. Kasım 93'te komple yatınm projesine 55 milyar 185 mılyon lira teşvik kredısi. yüzde yüz yatınm,ındi- nmı. yüzde yüz gümrük muafıyeti sağ- landı Projenin a>nca yüzde 30'u fon kaynaklı kredıden karşılanacaktı. Bu halıyle bakıldığmda Altındag'ın gerçek avantajı birkaç yüz mı!>ar lıra- ya ulaşıyordu. Matbaa satın alındı. An- cak kimilenne göre. satın alınan mat- baa, alınan teş\ iklenn üçte bıri falan de- ğerindeydı. "Di\arbakır'agetiripgaze- te basacağım" denilen matbaa. iki yı- layakın Istanbul'dakaldı. "Diyarbakır merkezli\apaeağım"dedığı yayın, Ye- ni Sayfaadi) la Istanbul'dayapıldı Ge- çen haftalarda daha yeni yeni getirildi Diyarbakır'a. Van Kültür Merkezi? Hacı. aslanlar gibi ihale ve teş\ ikin yanı sıra yıne aslanlar gıbı kredi alıyor- du. Ancak kötü bir huyu vardı. Aldığı kredi> i geri ödemek pek huyu değildi. Örneğin". 1991 yılında Bayındırlık Ba- kanlığf ndan aldığı 125 milyar lira kre- dinin geri ödemesi çoktan başlamıştı. ama ödemi>ordu işte. Hem kim isteye- cektı Hacı'dan bu parayı. Diyarbakır Bayındırlık II Müdürlü- ğü kadrolannda soyadı Altındağ olan tam dokuz kişi vardı. Onlar mı ısteye- cekti? Hav ır. aldığı ihaleyi dogru dü- rüst yapsa kimse bir şey demeyecek, ama onu da yapmıyordu kü. 1983 yı- lında Van'da. Van Kültür Merkezi \e loj- manlan ihalesini bugünkü fiyatlarla söyleyecek olursak yaklaşık 500 mıl- yara aldı. Kısa bir sürede de inşaatı bi- tırdı. Aradan 12 yıl geçtı. Van Kültür Merkezi'ndebirtek kültür etkınlığiya- pılamadı. Çünkü. Hacı'nın yaptığı bi- nalar ıçın "oturulamaz'' raporu veril- dı \e binalar hıç kullanılamadı. Ama "Hacı". ne yaptı ne ettiyse hakediş- lennı kuruşu kuruşuna aldı. Vanlılar kültürden yoksun kalsınlardı, Hacı'ya ne' Yarın: Söz Tesisleri'nin yanı başında Hizbullah kampı Doğal Hayatı Koruma Derneği Society for the Protection ofNature Turkey's leading nature and environment protection society active in the fıeld of conservation of endangered species, particularly birds, sea turtles, bulbous plants and ali threatened ecosystems such as wetlands and coasts, seeks: Research Project Officer to join its Göksu Delta Integrated Management Project The position will be Iocated in Taşucu, îçel and will continue minimum for one year. The candidate should • be a Turkish Citizen, • have a university degree in the naturaJ sciences (biology, ecology, etc.) and/or environmental engineering with experience and interest in social sciences, • have a good communicalion, organization and planning gkills, • have a driving licence, • have fluency in Engüsh, • not have military service obligations, • have flexible concept of working hours, • be prepared to travel in Turkey. Please send your CV to Metin Konca by the end of July. Doğal Hayatı Koruma Derneği PK. 18 Bebek 80810 Istanbul Fax:(0212)279 55 44 D O Ğ A L H A Y A T I K O R U M A D E R N E Ğ İ AİLE DANIŞMANLARI ARANIYOR J Hacettepe Üniv. ÇSE bölümünü bitirmiş J Part-time çalışmak isteyen 3 Gelişmeye ve yeni eğıtimler almaya açık ^ Çocuklan seven, sigara içmeyen Zl Yuva deneyimi tercih setebidir. MATURE ekibinin bir üyesı olmak isteyen adaylar, lütfen bizi arayınız. MATURE Eğıtim & Aile Danışmanlığı Merkezi Ttf.: (216)336 04 62/418 28 94 Sağlıklı, kendine güvenen, sorumluluk duyguları gelişmiş, bağımsız EV OGRETMENLERİ ARANIYOR kişilikli mutlu bir nesil yetiştirilmesine katkıda bulunmak isteyen 3 0-3 yaş arası bebek ve çocuklan çok sevıyorsanız 3 Çocuğun evınde, sevgı dolu bir ortamda tam gün eğıtim vermek ıstıyorsanız. 3 Şışlı. Bostancı, Göztepe ve ıstedığınız semtte çalışmak ıstıyorsanız J Unıversıte veya lıse mezunu, eğıtim almaya açıksanız. 2 20-45 yaş arasında ve sigara ıçmıyorsanız M A T U R E ekibinin bir üyesi olmak isteyen adaylar lütfen bizi arayınız. Ç E V İ R M E N L E R • Ben Ingilizceyi pek iyi bilmem bilgisayarı kullanamıyorum zamanım da kısıtlı ancak bana fırsat verin destek olun. azımliyim başannrn deyip de aman para kazansın diyfe en bakk . '• işlemı verdiğinizde onun bile ûstesinden gelemeyip, iş yerindeki katılımcı ve demokratik yapıyı ıstismar ederek 'E siz ış ve emeğı iyi örqûtlevemiyorsunuz? 9 'a cevlren değil. gerçekten öz eleştiri yapabilen, katılımcı ve demokratik bir ortamda çalışacak, Ingilizceyi çok iyi bilen/kullanabilen cevirm(ev)enler • 'Orta düzeyde Almanca'da biliyorum' deyıp 'Wie geht es Ihnen?1 diye sorulduğunda 'Daa! oralara gelmedik'e çeviren değil. tercihen (Almanca, Fransızca, Rusça, İtaryanca başta olmak üzere) iyi duzeyde ikinci bir yabancı dil bilen cevirm(ev)enler •Tûrkçe'yi iyi kullanabiliyor musunuz? diye sorulduğunda Ben aslında Metin yazar'ıyım' deyip de sonradan Gönül Yazar'a çeviren değil. riRrçektan ana dilimizi kullanmakta yctkin çevirm(aytenler * ' 'ı çok iyi biliyorum, yapanm' deyıp de ış başa dûşünce, süre isteyen ve alan ancak hem çaba göstermeyıp hem de verdiğinden çok isteyen, zora getince çeviren değil gerçekten sürekli kendini geliştiren, azimli, Çevirmenliğin 2or bir meslek olduğunun bilincinde, takım çalışmasına yatkın, dürüst ve içten çevirm(ey)enler * Kişisel bilgisayarlann; bilgi saymaktan çok; günümüzde Çevin de dahil olmak üzere bir çok alan için onsuz olunmaz araç olduğunun bilincinde, World ve Excel yazılımlarının yanısıra tercihen, taraytcı, fax-modem, yazıcı vb. çevre birimlerini de kullanabilen çevlrm(ey)enler Neyı bildiğini bılen, neyi bılmedığini bilen bılmediklenni bılenlerden dınleyen / araştıran / sorgulayan ve bunu da 'onur meselesr vaomavan. bildiklenni bilmeyenlere aktarmaktan haz alan cevirmtevtenler • Statû peşınde değtf yaratım / üretim peşindeolan, çok bi! toplumcu / katılımcı düşünüp, konuşup çok bıl benal/sekter davranan değil ışyerinde katılımcılığı/dostluğu geliştiren. bana kaç para maaş vereceksinız diye soran değil ne kazanacağız/nasıl kazanacağız/' ben buna nasıl katkıda bulunacağımi/bu katkımı nasıl değeriendireceğjz diye soran, işyennede çok sevılen! pop(ülist) şarkıcılann son çıkan kasetlerini degil dilde özleştirme, evrensel kültür, çevre sorunları, cınsel ayrımcılığın dıle yansıması gibi konuları tartışacak çevirm(ey)enler. * Ben Çevirmenlik için doğmuşum' deyip de Aslında biraz paraya ihtiyacırn vardı'ya çeviren deöil. gerçekten yetkin çevirmen olma idealini paylaşan çevirm(ey)enlcr. * İşin ve insanlığın gerektirdiği düzenlemeler dışında kısıttama tanımayan, dostluk ve başarı için bırlikte demir alınacak' insanlaıia gerçekten birlikte çalışmak isteyenler ve becereksızbğini, dargörûşlülüğünü despotluğu ile perdeleyenler altında gûvence aramayacak kendine güvenen çevirmfeytenler. *Cinselliğinden utanmayan ancak işyerinde yükselmede onunla doğrudan ilinti kurmayan bayanlar. duyarlılığın bayanlara ozgü olduğunu sanmayan beyler, 'insanlık onuru; aydınlık geleceğimizin güvencesidir diyen dostlar. ff İlan; Tam Gün çalışacak İngilizce ve ikinci bir yabancı dil bilen Çevirmen için verilmiş ise de, kısmen kendi evinde kısrnen de şirketimiz nezdinde çalışmak isteyen ya da diğer yabancı dikde/dillere Çeviri yapabilecek Çevirmenler için de açıktır. Ancak; bu statüde çalışacaklar da, Tam Gün Çevirmenlerin uyacağı iş gereklerine tam olarak uymak, taahhütlerine bağlı kalmak durumundadırlar. Özgeçmiş ye beklentilerinizi/katkı biçimlerinizi içerir mektuplarınızı, bir foto eşliğinde aşağıdaki adrese ya da faksa iletmeniz en azıdan güzel bir dostluğun başlangıcı olabılir! Kemal ŞİMŞEK İLETİŞİM Dil ye Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti.. Eski Yıldız Caddesi, Dilek Apt. No: 66 Daire: 3 Beşiktaş / İstanbul Faks:0 212 227 28 61 DSP Curup başkanvekili Soysal 'KKTC ile özerklik ilişkisi kurulsun' ANK.4R\ (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Grup Başkame- kilı Prof. Dr. Mümta/SmsaL Türkı\e ile KKTC ara^mdakı "özd Üişkinin" vakıt geçınlme- den "resmen \e hukuken" açıkça kurulması gerektiğinı belırterek. ılende hıç yapıla- mayacak olanın. RP ıktıdarı- nın "şok haftalannda" >apı- labileceğını vurguladı. Sovsal, Hurrıvet gazete- sındekı köşesinde dün \ayım- lanan \azibinda. Türkıve'nın. Kıbrıs polıtıkasında önemle vurguladığı. "KıbnsCumhu- riyeti. \ani gerçekte Güne\ Kİbns Rum \ önetimi, Türki- ye'nin ü\e ulmadığı A\rupa Biriiğj" ne ü>« olamaz" görüşü- nii son zamanlarda dıle getır- mekten kaçındığmı bildırdı. Soysal. bu görüşün. "Kıbns, çözüm olmadan, AB'ye gire- mez" bıçımıne dönüştüğünü belırterek. şunlan ka\dettr " Bo> le ise, hiç olmazsa, sö>- lenen bir başka sözün gereği- ni vtrine ^tirmek gerekmez mi?Nedeni>»rdu? 'Türkiye'yı almadan Kıbns'ı alma\a kal- karsanız. KKTC ile Türkıye Cumhunyetı'nın bütünle>me- sı kaçınılmazlaşır.' Sözdeki mantıksızlık açık: Kıbns'ın alınması 'çözüm' sonrasına kalmışsa \e çözüm de, şu veva bu biçimde ister federaJ, ister konfederal bir yapı> la. ortak bir dev letin kurulması olarak göriilü\orsa. bu >eni 'Kıbns Cumhunjetı" kurulup Türki- ye'siz bir Avrupa'şa aiındığı zaman. artık onun parçası sa- yüacak oian Kuze> Kıbns'la Türkiye bütünleşebilir mi?" So\sal. dış dün\aya karşı ınandıncı vecaydıncı olmanın tek yolunun. ıkı ülke arasında- ki özel ilişkinin "resmen \e hukuken" kurulması olduğu- nu kaydettı. Türkiye'nin, KKTC ile yapacağı bır anlaş- ma\ la. Kuzey Kıbns'takı dev - letin "savunmasını \e dış Uiş- kilerini yürütme\i üstkndiği- ni, ekonomisini onunkiyle bü- tünleştirdiğjni" ılan etmesı ge- rektiğinı kaydeden Soysal, şu görüşleri ıletti: "Sonraki a>larda geç kalın- nuş olabOir. İleride hiç vapılma- \acak olanı şimdL Refah ikti- dannın 'şok haftalarf ndava- pıp bitirmek,>illarboyu boş laf etmekten hidir." Göktepe'nin ailesi davayı Istanbul'a istiyor İSTANBL L (AA) - Gaze- teci Metin Göktepe'nın aile- si. kamu gü\enlığı gerekçe- siyle A>dın'a nakledılen "Göktepe da%ası"nın yeni- den istanbul'a alınmasını ıs- tiyor. Metin Göktepe'nin ağabe- yi Derviş Göktepe. kardeşinin öldürülmesiyle ılgilı olarak 48 polıs hakkında açılan da- vanın Aydına göndenlme- sini eleştirdı. Derviş Gökte- pe, davanın yenıden Istan- bul'da göriilmesi için tüm ola- naklan kullanacaklannı be- lirtti. Çeşıtlı demokratik kit- le örgütlen ve bazı parti yö- neücılenyle görüşerek des- tek almaya çalıştıklarını an- latan Derviş Göktepe, "Biz- ler ailesi olarak bu davanın ts- tanbul'dagörülmesini istiyo- ruz" diye konuştu. Metin Göktepe'nin anne- si Fadime Göktepe de oğlu- nun İstanburdaöldürüldüğü- nü anımsatarak "Benim oğ- lum nerede ökiürüldüyse da- vası da orada görülmelî'' dedi.