23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•16TEMMUZ1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mimarlar Odası Istanbul Şubesi Taksim'e cami projesinin ciddiye alınamayacağmı belirtiyor Cami yapımına yasalar engel• Konunun bazı çevreler tarafından başka nedenierle suni olarak büyütülmek istendiğini belirten Mimarlar Odası yetkilileri. "Cami yapmak isteyebilirler, ama ortada da yasal birtakım engeller var"görüşünü savundu. fstanbulHaberServisi- RP'nın iktıdara gelmesi> le yeniden gün- deme getirilen Taksim'e cami ya- pılması gınşımıne yasal olanak görünmüyor. Mimarlar Odası fs- tanbul Büyûkkent Şubesi yetkili- leri. cami \apilmak ıstenen yenn dörtte üçünün Ziraat Bankasf na ait olduğunu belirtirken Danıştay 6. Dairesi'nın 1983 yıhnda verdı- ği karan. yapılan arkeolojik kazı- da söz konusu \erde "tuğla me- zarlardan oluşan bir nekrupol" bulunduğunu.tanhı sudeposuve makseminın burada >er aldığını anımsartı \e buraya cami yapıla- mavacaeını söyledı Kültür Ba- kanlığı Istanbul 1 Numaralı Ko- ruma Kurulu Müdürlüğü vetkıli- leri. ortada henüz kesınleşmiş bir durumun olmadığını ancak bazı girişimlerin söz konusu oldugunu belırttı. DYP'den Taksim'de camiye yesil ısık YDH: Dinsel gerginlik tırmandınlıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dini söyleme yönelen DYP yönetimi, "laikh'k iikesinden ödün verilmeyeceginir ' savunarak koaiisyon kurdugu RP'nin Taksim Meydanı'na cami yaptlması projesine de yeşil ışık yaktı. RP'nin yıllardır gerçekleşrirmek istedıgi ve gûvenoyu alınmasının hemen ardından gündeme getirdigi Taksim'e cami yapılması projesine sıcak yaklaşan DYP Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Cevheri, girişimi "Atatürk ilkekrivle çelis.ir bulmadıklannı" belırtti. Caminin, kilise ve havra bulunan Taksim'in tarihi görünümünü bozmayacağını savunan Cevheri. Ayasofya Miizesi'nin, RP'nin istemi doğrultusunda ibadete açılmasının da. "önkrine gekliğinde diişünülecek bir konu" olduğunu bıîdırdı. RP lı Kültür Bakanı İsmail KaJıraman'ın onay verdigi bildirilen ve temelinin Başbakan Necmettin Erbakan tarafından atılaeağı kaydedüen Taksim'e cami projesi, DYP'ninde onaytnı ald], Taksim Atanı'ndaki Zafer Anıtrnın karşısında yapılması pianlanan cami projesinin iktidarian döneminde de gündeme geldiğini ve Anıtlar Yülcsek Kurulu ile birlikte araştırma yapıldığını söyleyen DYP Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Ceyhen, "Oradaki mahzen tarihi eserdir. Önüne >a da üstüne yapılması mümkün değil. Ama, Taksim'e cami vapmavı Atafürk ilkeleriyle çelişir bulmamı/ mümkün değiL Orada kilise var, havra var. Onlann Taksim'in tarihi görünümünü bozmadığı verde bir caminin bozacağını duşünemeyiz'" drve konuştu. Cevheri, Ayasofya Müzesi'nin ibadete açılmasının ise önlerine geldiği zaman düşünecekleri bir konu olduğunu befırterek. "Orada ibadet ihthacının karşılanması ve Ayasofya meselesi ayrı bir oiaydır. Ayasofıa meselesinde şunu düşünürüz ki. bu bir iç politika malzemesi oiarak kullanılmamahdır" dedi. YDH'den yapılan açıklamada. Taksim'e cami yapımı ve Ayasofya'yı ibadete açma gırtşimt "tehÜkeli bir başlangtç" olarak değerlendinldı. "Mesele eami ve Ayasofya meselesi değil. dinsel bir gerginliği tmnandırma meselesidir" denılen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: " Türkiye'de milliyet temeline davah bir çatışmanın üstüne dinsel temele davalı bir çatışmanın eklenmek istenmesi cinnettir. RP. artık iktidar sorumluluğu taşıdığını anlanıahdır. Degerler ve kimiikler kaş.ınarak elde edileceği umuian başanlar, ülkeye yıkım getirecek eatış/maJara jol açar" Taksim'e cami yapılmasının RP'lıler tarafından yenıden gün- deme getırilmesı Mımarlar Oda- sı Büyûkkent Şubesi vetkılılerı tarafından fazla cıddıye alınmı- yor. Konunun bazı çe\ reler tara- fından başka nedenlerle sunı ola- rak büyütülmek istendiğini belir- ten Mimarlar Odası vetkılılerı, "Cami >apmak istevebilirler. ama ortada da yasal birtakım engeller var"görüşünu sav undu. Mımar- lar Odası IstanbulBüviikkentŞu- besı Sekreter Yardımcısı Sunay Ereren. Danıştay karannın. arke- olojik kazı sonucunun, bölgede- kı tanhı eserlenn >ok .sa>ılamaya- cağını belırtti. Kültür Bakanlığı Istanbul I Numaralı Kültür \eTabiat Varlık- lannı Koruma Kurulu'nun 7 Ha- ziran 1995 tarihinde yapılmasını istedığı arkeolojik sondaj sonun- da hazırlanan raporda şöy le denı- lıvor *Yapılan sondajlarda kuzev ke- simde daha üst sevivede görülen kil katmanı vetuğla mezarlar,gü- neve ve batıva dogru indikçe kod farkı derinleşmiş olupdaha alt se- viyede mezaıiara rastlanmısrır. Bu bağlamda sahanın güneve doğnı eğimli bir yapısı olduğu. aşağı kesimlertn doldurularak sa- hanın aynı kod sevivesine getiri^ diği kanısına varılmıştır. Bunla- rın ışığında alanının tümünii kap- sayan kil katmanı içine verleştiril- miş 'ruğla mezarlardan oluşan bir nekropol' olduğu tespit edilnıiş- tir." Mezariann iki tıpten oluştuğu. açılan mezariann bü>ük bir kıs- mında iskeletparçasinadahi rast- lanılnıadığı vurgulanan raporda daha sonra şu görüşlere yer ven- lı\or"Buluntu olarak toplanan keramik vesair fragmanlann bü- > ük bir kısnıınırı 19. vüzyılaait ol- duğu gözlenmiştir. Bunun yanı sı- ra münferit oiarak Geç ve Post-Bt- zans veOsnıanlı keramiklerine de rastlannıış olup tasnif çalışmaJa- nna başlanmı^tır." Danıştay 6. Dairesi'nın 1983 yıhnda. VakıflarGenel Müdürlü- gü'nün plan değişikligi istemini. bilirkişi raporunu dikkate alarak verdiği karannda ise şöyle deni- yor: ~Dava dosv ası ile birİirkişi ra- porunun birlikte incelenmesin- den. şehircilik ilkeleri, planlama esaslan ve kamu varart açısından imar planı değişikligi işleminin ip- talini gerektirecek bir neden bu- lunmadığı anlaşılmtştır. Açıkla- nan nedenlerle davanın neddinc. ov birliğiyle karar verüdL1 " 'Laik cumhuriyete yönelik tehlike'• Alevi örgütlerince yapılan ortak açıklamada, "Laik cumhuriyetin bugün daha da biiyiik bir tehlike altında olduğuna" dikkat çekildi. VurtHaberleriServisi-Ne\şehır'ın Ha- cıbekta^ ılçeMnde bıraraya gelen 9 Ale\i örgütü ortak bir bıldın >a>ımlj\arak RP Genel Ba^kanı Necmettin Erbakan başba- kanlığında kurulan RP-DYP hükümetinı- nın**laik cumhurivete \onelik bir tehlike olduğuna"dıkkat çektıier Kıtle örgütlen. "Bu koalisvonu içimi/e sindiremivoruz'* dedıler "İlkenin içinde bulundugu ortanı ve koalisvon hükümeti- nin nıuhremel sonuçlan"nın da degerlen- dınldiğı Hacıbekta^'ta ki Alevi örgütleri- nin toplantısına. Hacıbektaş Derneğı Ge- nel Başkanı Mustafa Özcivan. Pır Sultan Abdal Dernegı Genel Ba^kanı İVfurteza Demir. Ankara Hacıbekta> Derneğı Baş- kan) Mustafa Selmanpakoğlu. Antaiya Hacıbektaş \eli Kültür veTanıtma Derne- ğı Başkan ı Hüseyin Yıldınm. Yalova Ha- cıbektaş Dernegi Başkanı Alemdar Coş- kun. Halkozajnlan Kültür Dernegi Başka- nı SüleymanÖzkan. Balıkesır Hacıbektaş Velı Kültür ve Tanıtma Dernegi Başkanı Maksut Alkan. Adana Hacıbektaş V'eli ANAP'lı belediyeden Atatürk'e saygısızlık ESEN ALtŞ BARTIN-Banın'm ANAPIı beledı- ye başkanı Oguz Pir, yenıden düzenle- digı beledıveparkındakı Atarürkbüstü- nü kaldırarak depoya attı. Atatürkçü Düşünce Dernegi (ADD) üyesı de olan Pır'ın uygulaması kentte bü> ük tepkıje >ol açtı. Olayı duyuran Bartın gazetesi de Be- lediye ParkVna Atatürk heykelı yaptır- mak ıçın kampan>a başlattı. 40>ılönceeskıbeledı\ebaşkanların- dan Kemal Samancıoğlu tarafından yap- tınlan \e mernier kaıde üzerıne yerleş- tirilen Bartın ın ılk Atatürk büstü. Bar- tın Beledıvesı'nın arkasındakı tanhı Be- lediye Parkı'ndakı dazenleme çalışma- lan sırasında 8 a> önce depo>a atıldı. Ancak parkın gecen hafta yapılan hav aı fişeklı açılij törenınde. büstûn parktakı yerine konulmadıgı görüldü. Büstün açılışında konuşan AN'AP'lı Beledışe Başkanı Oğuz Pır'ın. büstün nereyeko- nulduguna açıklık getırmemesı \e Ata- türk'ten hıç söz etmeme-)i dikkat çekti. Kent halkı. ADD üyesı de olan bele- dıye başkanının Atatürk büstünü orta- dan kaldırmasına tepkı gösterdıler. Bar- tınlılar, "Atarürk devrim veilkelerinisa- vunmadagösterdiği büvükgavretleriçin 1932 vılmda büvük Atatürk tarafından Türkive'de, yalnız Bartın halkına. 'Ga- zı Günü' armağan ediimiştir. Bu tarihi ve onurlu gün her vıi 8 nisanda büvük coşku ile kutlannıaktadır. Böv le onurlu bir güne sahip Bartın'da bövlesine bir davranış affedilemez** dedıler. z KARART.«Ai Belediye işçileri Özfatura'yıprotesto etti Toplu iş sozleşmeleri bağıtlanamavan beledive işçileri, konak Beledivesi önünde oturma evlemi vaparak dün iş bıraktılar. İşçiler, eş ve çocukJanyla birlikte Anakent Beledhe Başkanı Burhan Örfatura, Konak Beledive Başkanı Ahmet Sanşın ve diğer ilçe belediye başkanlarını protesto ederek sendikalannın istemlerinin kabul edilmesini istediler. Kültür ve Dayanışma Dernegi Başkanı Aii Aslan. Erenler Kültür Sanat Dernegi Baş- kanı Fikret Akgöz katıldı. Toplantı sonrası yapılan ortak açıkla- mada." Laik cumhurfryerin bugün daha da büvük bir tehlike altında olduğtına" dik- kat çekildi. Duyarlı kamuoyuna da sesle- nen dernek yöneticileri. açıklamalannda şu görüşleri yansıttılar: "Biz bu hükümerin söv le- diklerine inanmıyoruz. Dos- yalan kapamak, kirli çama- şıriarı örtınek için olmadık pa/arlıklarla, transfeıieıie kurulan hükümetin alnapı- sını. imam okulları. Kuran kunları, Mruniu din dersleri benzcri uvgulamalar uluştur- muştur. Halka şirin görün- ıııek için izledikieri popülist politikalara kanmavalım. St- vas'ta insanlarımızı vakanla- rın gönüllii avukatı Şevket Kazan bugün Adalet Baka- nı'dır. Hükümetin ilk icraaf- lanndan biri de hastane ve ce- zaev lerine imam atamak ol- muştur. Ta^tz \ermeyeceğiz' Tüm ilerici demokrat ay- dın kisi ve kuruluşlara ses- lenivoruz. Laiklik, demok- rasi. insan hakları gibi en ufak tav iz veremeyeceğimiz değerler, yaşam biçimleri- miz tehlike altındadır. Biz- ler hükümetin vakın takip- çisi olacağız. Haklarımızı ne pahasına olursa olsun koruvacağız. İ'lkemizde güzel avdınlık günler iste- ven tüm kişi ve kuruluşları göreve çağırıvoruz. Bu hü- kümetin oluşumunu ve ko- alis>onun altındaki mantı- ğı onaylamıyor ve içimize sindiremivoruz. Toplum olarak bövle bir iktidarla yönet'ılmeyi hak etmediği- mi/i düşünüyor, bu hükü- meti çağdaş geleceğimiz açısından son derece tehli- keli sonuç olarak değerlen- dirivoruz." OGRETMENINDEN ŞIKAYETÇI OLDU hakaret eden öğretmene savunmaöğ ADAJNA (Cumhurivet Günev İl- leri Bürosu) - "Atatürk'e hakaret et- tiği" gerekçesıyle hakkında dava açılan Sabancı Anadolu Tekstıl Meslek Lısesi ögretmenı Müslüm Yurtman'ın yargılanmasına başlan- dı. Din kültürii ve ahlak bilgısı ög- retmeni Yurtman. "Atatürk ilke ve inkılaplanna bağlı" olduğunu be- lirterek kendısıne iftıra edıldiğinı öne sürdü. 6. Asliye Ceza Mahkemesi Yar- gıcı A. Vahit Tüysüz'ün baktığı da- vada. "Atatürk Yunanh, Selanikli. Benim atanı değil. Benim atam GöktürkJer. Atarürk içkiciydi. Ba- bası öldükten sonra annesi kötü yo- la düştü" bıçımınde sözler sarf et- mekle suçlanan 10 yıllık öğretmen Müslüm Yurtman. sa\unmasında şunlan söyledi: "Sürekli Atatürk ilke ve inkılap- ianna bağlı kaldım. N'erdiğim tüm dersler yasa gereği laiklik üzerine oturmak zorundavdı. Bana atfedi- len suçlamalann tümü yalan ve iftî- radır." Davanın açılmasına neden olan Sabancı Anadolu Tekstil Mes- lek Lisesi'nden bu yıl mezun olan öğrenci Aslı Zevnep Kıreker öğret- meni Muslünı Yurtman'ın derste. "Atatürk içki içiyor. Yunan toprak- lannda,Selanik'tedoğdu" dedığını belırterek "Babası öldükten sonra annesinin kötü vola düştüğünü de anlattı. Bunları dinlerken Ata- rürk'ün büstüne baktım, çok üzül- düm gerçekten" dıve konu>tu. Aslı Kıreker'in \elısı Ömer KH reker kızlannın kendisıne anlattık- lannı okul yönetıcılenne sözlü ola- rak ılettiğıni. dılekçeyı ıdarenin is- temı üzenne verdığını sövledi. Öğrencileri savundu Öğrencılerden LmutPolatıseöğ- retmenı Yurtman'ın çok ıvi bir in- san olduğunu. ancak farklı görüşle- n bulunduğunu söjledı. Yargıcın. ılk ifadesıni hatırlatması üzerine ise "Atatürk'e küfredince ola>' oluyor. Allah'a küfredince hiçbir şev olmu- yor. Atatürk muhacirgibişej ler sö>- lemişti" dedı. Dığeröğrencilenn ço- ğu. "Oğretmenimiz Atatürk'e ha- karet etmedi" derken Murat Mezci adlı ögreııci de. "Övleşev sövlemez. Oğretmenimiz manevi değerlere bağh biridir" dıye ıfade \erdi. Öğretmen SultanGüleryüz ise il- köğretım müfettişı Hüsevin Gür- soy'a daha önce verdığı ıfadesınin doğru olduğunu yıneledı \e "Ata- türk'ün Türk olmadığı, Yunanlı ol- duğu, cuma günleri idarenin kendi- sine namaz saatinde özellikle ders vererek namaz kılmasını engelledi- ğini sövlediğini, öğrencilerin bevni- niyıkadığını duvuvordum" dedı Yargıç Tü\iüz. dığer tanıkların dinlenmelen içınduru!>ıııa\ı 17 E\- lül 1996 tîününe erteledı. BODRUMdabirTATİL CENNETİ TATIL KOYU KONUM Bcxlrum-Mılas Karayolu üzerınde, Bodrum şehır merkezine 4 Km., Bodrum Hava Alanına 20 Km Dalaman ve Adnan Menderes Hava Alanlarına 210 Km uzaklıkta, bırincı sınıf bir tatil köyü TESİS Denize sıfır konumlu yeşıl bir doğada yer alan tesisımızde anımasyon, TV odası, çocuklar ıçın ayrılmış böJûmü ile bir yüzme havuzu, 3 adet bar, çamaşır yıkama hızmetı, çocuklar içın oyun odası ve oyun alaniarı, 3 adet tenıs kortu basketbol ve voleybol sahalan. masa tenısı, bılardo, aletlı jimnastık imkanları, su sporları. diskotek ve amfitıyatro va 200 kışılık toplantı salonu mevcuttur ODALAR 9 dubteks ve 10 connection room olmak ûzere toplam 160 oda. Bûtün odalarda duş, wc, klıma, uluslararası görüşmelere de açık otomatık telefon sıstemi ve müzik yayını mevcuttur SERVİS Sabah kahva/tılar/ ve akşam yemeklennin açık bûfe olarak sunulduğu Restaurant'ımız, öğlen tercıhinıze göre bol seçenektı Pool Bar'ımız ve içkilennızı keyıfle yudumlayacağınız eşşiz manzarası ile Teras Bar'ımız sizteri ağırlamaya hazırdır FİYATLARIMIZ İki kişilik odalarda yarırn pansiyon kişi başına günlük KDV dahil 4,300,000 TL.'sıdır. REZERVASYONLARINIZ İÇİN : ORA TATIL KÖYÜ Bodrum Tel (0252) 367 15 00 (15 hat) Istanbul Tel (0212)22733 47-48 Fax (0252)3671516 Fax (0212)2278314 ABD üsleri Toplusözleşme imzalandı ADA>\(CumhuriyetGünev İlleriBürosu) - Türkıye'dekı ABD üslerinde 2 bın 200 ı^çı- yı kapsavan toplusözlcime görüşmelerınde dünsabahakarşıanlaşmasağlandı. Greveçık- madan birkaç saat önce vapılan anlaşmayla ıl- gıliolarak bıraçıklama>apan Harb-lşGenel Ba^kanı İzzetÇetm,toplusözleşme gorüşme- lerının üyelerın haklarının korunması ile so- nuçlandığını belırtti. Cetın. anlaşma sonucu daha öncekı toplu- sözleMiıelerde yaşama geçınlmiş bulunan enflasyona endeksli ücret sıstemınm korun- dugunu \e çalışanlann parasal sosyal hakla- nnın enflasyona baelı olarak arttınldığinı v ur- gulavarak. "Harb-Fs, kazanılan haklanısrar- la korumak karariılığında oldu ve bu neden- le grev karan aldı. Grev uvgulamasını rüm iş- verlerinde avnı anda gerçekleştirmck karar- iılığında olan sendikamız; işverenin vaklaşım göstererek ücret sistcmini bozma girişimini geri alması, parasal sosyal haklarda yeni yak- laşım içine girmesi, temel kazanımlann vii- rüriükte kalması ve Divarbakır Şube Başka- nınıız Mehmet Durmuş'un yeniden işe dön- mesi konulanndaonav vermesi üzerine anlaş- ma sağlandı." Toplusözleşmenın temel hükümleri özetle şöj le: "Toplusozleşmeninyürürlülüktarihin- den itibaren 3'er avlık dönemlerde ücretler, enflasvona endeksli olarak arttınlacak. Top- lusözleşme farklan ile birlikte Tenımuz 1996 tarihjndevt 1 Ekim 1996,1 Nisan 1997.1 Ekim 1997 ve I Ocak 1998 tarihlerinde 400 Ameri- kan Doları tutannda ek refah pavı ödenmesi \apılacak. Parasal sosyal haklarda enflasvona hağlı olarak artışlar saglanacak. İş akti reshc- dilen Divarbakır Şube Başkanı Mehmet Dur- muş'un yasal hakları korunacak." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Etekleri Kısaltm Bugünlerde genç hanımlarımızın genellikle espri ile karışık olarak sordukları bir soru var. Toplantılarda soruyorlar, yolda giderken soruyorlar. hatta okula ve gazeteye telefon ederek soruyorlar. "Hocam" diyor- lar. "Refah iktidara geldi, çarşaflan hazırlayalım mı?" Ben de hepsıne aynı espri ile cevap verıyorum. "Hayır" diyorum, "tam tersıne eteklerinizi kısaltm." Gerçekten bugünler sınav günleri. Hem bizler içın sınav günleri hem de Refahlılar için sınav günleri. Bizler için sınav günleri, çünkü geçenlerde de yaz- dığım gibi; çağdaş ve laik bir cumhurıyette yaşama- yı hak edip hak etmediğimiz bellı olacak. Refah için sınav günleri, çünkü demokrasıye ve çoğulculuğa inanıp inanmadıkları belli olacağı gibi, dillerinden düşürmedikleri hoşgörünün sınırları ve nı- te/ikleri belli olacak. Bu yazımı yazarken gazetedeki odama sevgili ar- kadaşım Şükran Soner geldı. Yazımın başlığına bak- tı, "Bu ne demek" dıye sordu. Anlattım. "Olmaz" dedı. Nedenini sorduğumda da "Bana minietekyakışmıyor, daha fazla kısaltamam" yanıtı- nı aldım. "Pekala" dedım. "O halde sen degöbeğı- niaçıkta bırakan bluzlardan giy." Artık sevgılı Şükran böyîebluzlarıkendineyakıştırırmı, yakıştırmaz mı bi- lemem Ama mutlaka kendi yaşam tarzımızı koru- malı ve bu konuda kimseye pabuç bırakmayacağı- mızı bir bıçimde göstermeliyız. Geçen haftakı yazılarımdan birinde bir öğrencinin Çınarcık'la ılgili olarak anlattıkların/ aktarmış ve akıl- ları sıra "teblığ"yapan kadınlı-erkekli birgrubun, göz- dağı verdıklerini vurgulamıştım. Yalova Emnıyet Müdürü Sayın Haluk Gözen ara- dı. Bu konuda hiçbir ıhbar almadıkları gibi, herhangı bir bilgı aktanmı da olmadığını söyledi. Oraya gittıği- ni yazdığım minibüsün plaka numarasını alıp alma- dıklarım sordu. Maalesef bu bilgiler yoktu. Nereden gelırse gelsin, yasadışı hiçbir harekete ızin vermeyeceklerıni söyleyen Sayın Gözen'e teşek- kür ediyorum. Türkiye'de yasaların gücünü egemen kılmak için mücadele eden emniyet görevlılerinın hâ- lâ var olması, gerçekten umut venyor. Bbyle müna- sebetsizlik yapıldığı ya da yapılmaya teşebbüs edil- diği zaman, derhal en yakın polis merkezine başvu- rulması gerekıyor. Ilk anda sonuç alınmasa bıle, en azından kayıtlara geçirtmek gerek. Sayın Gözen, "Hocam, yazınızda, karakola başvu- rurlarsa suçlu bile çıkabilirlerdemişsiniz. Öyle şey ol- maz..." dedı. Bu konuda birçok örnek bıliyorurn ama, tarttşma- ya gırmek ıstemedım. Işı biraz şakaya getirdim ve du- yarlılığından ötüru teşekkür ederek telefonu kapattım. Refah hükümetının "ama takıyye, ama makıyye" barış ortamını bozmama özeni içinde olmasını mem- nuniyetle karşılıyorum. Fakat onların bu olumlu tu- tumları bizi "rertai'ete'ıtmemelı. Dikkati elden bırak- mamalıyız. Pekı, olumlu gırışımlerıni desteklemeyecek miyiz? Elberte destekleyeceğız. Örneğin gazetelerin pro- mosyon soygunculuğuna bir çekidüzen vermelerıni çok büyük bir memnunıyetle karşıladım. Dağıtımda tekelleşerek dağıtımcı payını iki katına yükseltmek ve bir sürü yazılı basın organının kapısına kılit vurulma- sına sebep olmak basın özgürlüğünü zedelemek ol- muyor da halkı aldatarak promosyon yaptıklarmı id- dia eden gazetelere sınırlama getirmek neden basın özgürlüğünü zedelemek olsun. Yeni bir "basın tanı- mı" mı yapıldı? "Gazeteler kupon karşılığı armağan dağıtarak satılan haber organlandır ve demo/frasinm vazgeçilmez teminatıdır..." falan mı dıyeceğizartık... Memur ve emeklılere yapılan üzde 50'lik zam da çok olumlu bir şey. Kimı basın organlarmın bu konu- da "karşlığı yok" diye yaygara yapmalarını da çok haksız buluyor ve çok ayıplıyorum. Devlet bir katrıl- yon faiz öderken bunun karşılığını düşünmeyenler, şimdi memur ve emeklı maaşları söz konusu olduğu zaman "karşılık" düşünmeye başladılar. Hele yıllardır savunageldiğımız "denk butçe" ılke- sini, çağdışı olmakla ve gelışmeyı engelleyici olmak- la suçlayan kimı kalem erbabının, emeğini satarak ya- şama savaşı veren memurlara enflasyon oranında zam verilmesini eleştirmelerını, düpedüz aymazlık olarak değeriendiriyorum. Hele çok satan renkü basınımızın kimi kalemleri iyi- ce utanmazlaştılar. Dolar üzennden yüz milyonlar kar- şılığı maaş alan kimi arkadaşlarımız, memura ve emekliye verilen üç kuruşu neredeyse fazla bulacak- lar. Karşılığı yokmuş... Pekı çalıştıklan şırketler trılyonlarca teşvık alırken bunun bütçede karşılığı olup olmadığını hiç düşün- düler mi acaba? Ama hasbama yakışır. Bu arada Tansu Çiller'in durumuna gülmek mi ge- rek, ağlamak mı bılemıyorum. "Milletın parasını şu- na buna dağıtamam" dıyerek yeri göğü birbırine ka- tan ve referandum tekliflerı yapan bu hanım. şimdi bambaşka tellerden çalıyor. Tannm, sen nelere kadir- sin... Ve her şey bir yana, memur son yıllarda yitirdiği satın alma gücünü daha gerı alamadı. Ama bu bile kimilerini rahatsız ediyor... ILAN Türk Harb-Jş Sendikası ile VBR Genel Müdürlüğü - ADANA, 39 WC Komutanlığı - Ankara, AAFES - ELJR Türkiye Satış Bölgesi Genel Müdürlüğü - ADANA ve ITT Federal Services International Corp - ADANA işletmeleri arasında sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve sayılan 4 işletmenin Türkiye düzeyindeki tüm işyerlerinde 15.7.1996 günü GREV uygulamasına başlanması: Merkez Yönetim Kurulu'nun 3.7.1996 gün ve 266 sayılı karan ile hüküm altına alınmıştı. Bu kez T.İ.S. görüşmelerinde taraflar arasında anlaşma sağlanması üzerine 15.7.1996 günü başlayacak olan GREV UYGULAMASI; 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasasf nın 51. maddesi uyannca Türk Harb-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu'nun 15.7.1996 gün ve 268 sayılı kararıyla kaldırılmıştır. Tüm üyelerimizin. iş\eren kesiminin ve kamuoyunun dikkatine saygı ile duyurıılur. MERKEZ YÖNETtM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle