23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 11 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Güvenoylamasmda hayır oyu kullanan muhaliflerle parti yönetimi birbirlerini yakından izliyor Gfler ııııılıalifleriııi bölecekANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) - •s Güv enoy lamasında "hayır" oyu kuiranan \e DYP'den aynlma .' hazırtığında olan muhalif .• milletvekillennın DYP kongresinden >önce 16 temmuz giınü istifa edeceklen bildinldi. Katı tutumlannı sürdüren •, muhahflerden Cavit Çağlar \e Refaiddin Şahinı gözden çıkaran Tansu Çiller ın. kriksal Toptan ve İsmet SezguTı. kongrede GİK üyelığıne gelırerek diğerlennı yanına çekmeve çahştığı bıidırıldı. Ovlamaya katılmayan Ha>ri Kozakçıoğlu. "Parti yönetimi ihraç karan verirsesaygıyla karşılanm" dedı .• QYP'de. güvenoylamasıyia su yüzüne çıkan Çiller yönetimi ile muhalifler arasmdakı aynşmanın ardından taraflar arasında taktik sa\aşı yaşanmava başladı. Bağlayıcı grup kararına göre ıhraç edılmeleri gereken muhalıfleri bölmeyi amaçlayan Çiller yönetimi tutumunu yumuşatırken. DYP yöneticileri. •'RPilekoalisyon yapmayacağımızı söylemiştik. ama konjonktür bi/i buna zoıiadı. Yaralan sarmalıyız" dıyerek muhaliflenn ıhraç edilmeyere.k "kınama'*' ya da "uyarı" ıle cezalandınlabileceğını söylediler DYP yönetimi ihraç konusunu gündeme getirmemeye özen gösterirken, Grup Başkanvekıli Mehmet Gözlükava. "Ret veren arkadaşlarımızdan bazılaru DV'P'ye uzun yıllar hizmet \eren arkadaşlanmızdır. Gec,mişte ihraçlar olmuştu. Bugünkü şartlar değişik. O zaman acele edildi denilebilir. Ders aldığımızı söyleyebiliriz"* dıye konuştu Yumuşak politika Daha önce haklarında disiplın işlemı başlatılan Ordu \fillet\ekıli Refaiddin Şahın ile Bursa Milletvekili Ca\ıt Çağlar'ı ihraç ertireceği belırtılen Çiller. dığer milletvekıllennın sayılarını artırarak ıstıfa etmelenni engellemek için yumuşak bır politika izlemeye başladı. Çiller. Çağlar \e Şahin ıçin. "İçlerinde bir saat bile partide kalnıaması gerekenler \ar. İkisi zaten kesin gidiyor. Ağaç budandıkça gürfeşir"derken. 21 temmuzda yapılacak kongrede GİK. üyelıği önermeyı planladığı Köksal Toptan \e İsmet Sezgin'den övgüyle söz etti. Çiller. Toptan \e Sezgin'ın yıllardır DYP'ye hizmet ettiklenni \e "bövle politikacılann kola> yetişmediklerini* bıldirdı. Tansu Çıllerin. DYPiçınde rahatsızlığına karşın tehditle "kerhen evet oyu" v eren çok sayıda mıllervekilinin kopmasını engellemek için ınce bır taktik yürüttüğünü savunan muhalifler. kongreden önce 16 temmuz günü istifa konusunda karar verecekler. Birlikte hareket etmeyi kararlaştıran retçiler Ayseli Göksoy \e Gencay Gürün dışındaki 8 mıllervekılının, ıstıfa ederek DYP kongresının sonuçlanndan sonra >eni bir parti oluşumunda ver alacakları bildırildi. Bazı muhaliflenn. BTP va da AP'nin canlandırılmasını savunurken, bazılarının da bağımsız kalınması. gelişmelere göre hareket edilmesini istedikleri bildinldi. Gii\enoylamasına katılmayan Istanbul Milletvekili Hayri Kozakçıoğlu. ülkenin demokraktikleşme sürecinin en biiyük belirleyicisinin kendi partisının REFAHYOL koalisyonuna red oyu \eren milletvekillerı hakkında vereceği karar oldugunu söyledı. D S P l i d e r i B ü l e n t E c e v i t 'Cumhııriyetiıı en büyük sınavı başladı9 1 ANKARA (Cumhuriyet s Bürosu) - DSP Genel Baş- kanı Bülent Ecevit. RP'li bir ıktidan önlemek ıçin hertür- ••Jlü çabayı «österdıklerinı \ ur- gulark'en'REFAHYOL'dan kavgı duyanlara. "Laik.de- ^-tnokratik cumhuriyetin en büyük sınav ı başladı. Kendi- - nize güvenin, halkımıza gii- r, venin, DSP"yegüvenirT diye ;ı seslendı. DSP Genel Başkanı Ece- _\it. dün partisinin gruptop- lantısının açılışında yaptıöı konuşmada, REFAHYOL hükümetinin kuruluşu ve bundan sonrakı dönemde iz- leyecekleri stratejiyle ilgıli kısa bir değerlendirme yap- tı. Laık. demokratık cumhu- riyetin en büyük sına\ının başladığını vurgulayan DSP lideri. "Türk milletinin bu sına\ dan başany la çıkaeağı- na inanıyorum. Bunun en bü- vük gü\encesi DSP'dir" de- dı. İ.Ü. REKTÖRÜ'NÜ KUTLADI T)eniz Baykal'dan Berkarda'ya ziyaret İstanbul Haber Senisi- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. tstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'yı ziyaret ederek. üniversiteyi "ülke sorunia- n konusunda aidıklan tavır* nedeniyle kutladı ve ortak duyarlılık ıçınde bulunduklannı söyledi. Baykal. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, CHP Grup Başkan Vekili Önder Sav. CH P Genel Sekreter Yar- dımcısı Mehmet Sevigen. Istanbul milietvekilleri Ah- met Güryüz Ketenci ve Ali Topuz iie dün I.Ü. Rektörü >B Prof. Dr. Bülent Berkarda'yı makamında ziyaret etti. rkâL ö&rüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ye- 'eOTemlîbirdöneTn içine girdiğini, bu dönemde gün- lük potüika anlayışının aşılması ve ülke sorunlanna du- yarlı tüm kurumlann daha yakm ilişkıdc bulunmalan ge- rektiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel daya- nak noktalannın anımsanması ve bunlaretrafinda birle- şilmesi gerektiğine dikkat çeken Baykal, "Ulusal bütün- Ifiğün. demokratik rejünin, laik cumhuriyet anlayışmın sahipieniimesi gereklT dedi. İstanbul Üniversitesi'nin "uzun birdönemarkadakal- dıktansonra" ülkenin temel sorunlanna yönelik açıkla- masının büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Baykal, Rektör Prof. Dr. Berkarda'ya hitaben şunlan söyledi: "İs- tanbul L niversitesi'ni bu girişbninden doiayı kutlamak ve bu anlayışınızda yalnız olmadığınm. ortak duvarlılık içindt' olduğumuzu si/e ve kamuoyuna duyurmak istivo- ruz. Türkiye'nin 70 v ıllık tarihsel birikimi sahipsiz değil- dir. Karamsarlığa kapılmak versizdir. Türkive'nin gele- ceğinin aydınlık olduğundan kimsenin kuşkusu oİma- sm." İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkar- 4a ise bu desteğin kendileri için çok değerli oldugunu söyledi.; Ecevit. RP'li bır iktidan önlemek uğruna DYP-ANAP hükümetine ellerinden gelen katkıyı yaptıklanna dikkat çekerek sözlerini şöyle sür- dürdü: "Artık hem %icdanımız ra- hat hem de elimiz kolumuz daha serbest muhalefet göre- \ini >apacağız. Sağdan da soldan da ya da kendini sol sananlardan da üzerimize gölge düşmesine izin \erme- yiz. Önümü/deki dönemde siyaset, RP ile DSP mücade- lesi arasında odaklaşacaktır. DSP, sadece laiklik mücade- lesi >ermeyecektir. Hükümet programında rant kesiminin üzerine>ürünece0söytenhor. Hükümetin başında Türki- ye'nin en büyük rantiyeleri var. Bunlar rantiye ekonomi- sine nasıl son \erecek?" 'En büyük ödün eğitimde'' Hükümet programında la- ıklikten en büyük ödünün eğitim konusunda \erildiği- ne dikkat çeken Ecev ıt. 8 yıl- lık temel eğıtımin yozlaştı- nldıgmı soyîedı. Kadınlara da güvence veren Ecev ıt. sözle- rini şöyle sürdürdü: "Gü/Jerimi/ bu hüküme- tin üzerinde olacak. Yolsuz- luklara karşı mücadeleyi ödünsüz sürdüreceğiz. Ko- misyonlardahertürlüengel- leme girişiıninin karşısında olacağız. Kanıu yönetimin- de partizanlaşmav ı önlemek için her tüıiü çabayı göstere- ceğiz. Bu hükümetin güve- noyu aldığı gün.yeni bir cep- he dönemi ^orbabğı Meclis'in içine kadar girdi. Cephe dö- neminde. en azından Mec- lis'in içinegirememişti. Bunun takipçisi olacağız. Kabada- >ılığa ö/enen milietvekilleri hakkında gereken disiplin iş- leminin vapılması için Mec- lis Başkânlığfna başvııraca- ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART ANAP'h 'jestçüer' RP üe temasta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAPın. REFAHYOL"hükümetının güvenoylaması sırasında kendi de>ım- lerıv le "jest" v apmak. "mesaj" v ermek ıçin. güv enoy lanıasının garantılenme- sınden sonra pv lamava katılan .\li Coş- kun. Korkut Özal, Abdülkadir Aksu v e Cemil Çiçek"ın RP'ye gıdeceklerı, ku- iıslerdedılegetınldı. Abdülkadir Aksu"nun öncekı gün ak- şam Başbakan Necmettin Erbakan ile gö- rüşme gınşıminde bulunduğu. ancak başbakanın ı>yoğunluğunedeniylegö- rüşemedıği ögrenildı Adının açıklanmasını îstemeyen ANAP'lı bazı vönetıcıler. genel ba^k'an- lan MesutN ılmaz'ın "Bumücadeleker- hen verilecek mücadek değil, nefesiniz vetmevecekse muhasebeni/i hemen va- pın" dedığını anımsatarak "Arkadaşla- nmızın vicdani muhasebelerini \apıp bir an önce karar \ermelerinde varar var" dedıler. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ö- kerTuncav ıseGenışletılmış Başkanlık Dıvanı toplantısında. güv enoylamasına geç katılan arkadaşlarının durumunun da toplantıda değerlendınldığını söyledi. Bu konunun ANAP'ın ıç meselesı oldu- gunu sav unan Tuncay. "Arkadaşlanmız geç de olsa ın lannı kullanmışlardır. Ar- kadaşlannıız da durunıu kendi vicdan- lan içinde değerlendireceknr" ded ı. Tun- cav. arkadaşiannın \ermek ıstedığı me- sajı ıse anlavaınadıklannı belırterek "Me- sajlaraçıkvenetolursaanlanz" diye ko- nuştu. 8 vıllık ıktıdardan sonra 1991 "de ılk kez muhalefete düştüğünde uzun süre na- sıl bır muhalefet vapılması gerektığinı kendi ıçınde tartışan ve sonunda sagdu- yulu. ılımlı bir muhalefetten yana terci- hını koyan ANAP. bu kez sert bir muha- lefete hazırlanıvor. llker Tuncay. "tehdithilevedesiseter- leavıplı bir hükümet" olaraknıtelendır- dığı 54. hükümetin ömrünün kısa olaca- ğını söyledi. Erbakan'ın Çiller'ınşaibe- lennı uzun süre taşıyamayacağını savu- nan Tuncay. "Sayın Erbakan, halkın va- nında görünen birkaç icraattan sonra seçime gidecektir" dedı. ANAP'ın bu hükümetin şaıbeh her ışının karşısında olacağını kaydeden ll- ker Tuncay. partisinin hem Meclis gru- bu, hem teşkılatlan aracılığıyla en sert muhalefet yapacağını söyledi. IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr Bızım Kadir sıkı Refahçıdır. Cumhu- yt^ pek çok kişının sandığının tersi- ne "rengarenk ve rengahenk" kılan il- gınç renklerden bıridir. Güvenoyu aldı almadı kargaşası bi- tince Kadır'ı kutladım. Keyfinden ağzı kulaklarına varıyor: - Oldu bu iş ağabey, dedi. Hoca ikin- ci garıyı aldı. Vay be! Kırk yıl düşünsem Erbakan-Çiller arasındaki siyasi nikâha bu gözle bak- mak aklıma gelmezdi. Refahçı olma- 1 yanın da aklına gelmese gerek. Gelse • bıle bunu bu kadar yahn bır anlatımla '. dillendirivermek... ! Gerçekten vay be! , Eh. Islamda kadının yerı malum. Ya- nı sokaktakı adamın da yenı koalısyo- ; na bakışı. sonuç olarak aydınların, si- yaset ulemasının değerlendirmelerin- den farklı değil: Bu bir Refah hüküme- tidir. DYP. koalısyonda "Hoca'nın ikinci , garısı "ndan öte bır anlam ve önem ta- şımıyor. > Bir açıdan, bu gerçek, Necmettin Erbakan'ın Zor GünleriEmmim için, onun deyımıyle söylersek bal-börek. Ama sadece bir açıdan. Bir de ötekı açıya bakalım mı? • • • Salt Refah tabanı değil, çok daha ge- nişbırtoplumsalkesım,sıyasallslamın tüm kanatları bu hükümete gerçekten de bir Refah Hükümeti olarak bakıyor. islamcı bir parti olarak Refah'ın siyasal çızgisini tümüyle benimseyenler de şu ya da bu ölçüde itırazı olanlar da Tür- kiye'de iktidar koltuğunda artık bır 'is- lamcı parti'nin oturduğu kanısında. Islamcılann, İslamcı partiden taleple- ri olacaktır. Bu talepleri, "Aman bizim yeğene filanca bakanlıkta bir iş" ya da "Bizım köydekı Kuran kursu için aman üç beş milyoncuk"a indırgeyemeyiz. Hatta devlet kademelerıne yığınsal bir kadro yerleştirıminden ibaret de göre- meyiz. Hayır, islamcıların, ıktidan -niha- yet- ele geçirmiş İslamcı partiden çok daha geniş kapsamlı, siyasal vetoplum- sal talepleri olacaktır. Necmettin Em- mim'in uykularını kaçıracak talepleri. Ona "Yahu meğer muhalefet ne kadar da keyıfliymiş. Şu iktidar denen ateş- ten gömlek ne kadar da zorluymuş" dedirtecek talepleri. Bir ornek vereyim mı? Aczmendiler'i anımsıyor musunuz? Hani şu kara cuppelerı, ellerinde asa- ları ile arada sırada Ankara. istanbul yollarına düşen; gırmek istedikleri ca- mileresokulmayan, girebildiklerı camı- lerde rahat bırakılmayan Aczmendıler. Kimilerine gore meczupturlar. Kimileri on- ları biraz uçuk. bıraz kaçık ve epey de folklorık bir dinsel cemaat olarak görür. Kimileri ıçınse Aczmendıler, ırtıcanın ete kemığe bürünmesidir. Bu satııiarın yazarı Aczmendileri ol- dukça lyi tanır. Kendilerini Nur Talebe- leri olarak tanımlarlar. Bır koldan Fet- hullah Hoca, bir koldan Yeni Asya çev- resinde halkalanmış bütün varsıl Nur- cuların korkulu ruyalarıdır. Islamı saf olarak yaşamayı denerier. Giysileri, asa- ları onlar ıçin Muhammed çağı usulün- ce yaşamanın simgesıdir. Ayinlerinde tef benzeri müzık araçları kullanmalan, rak- sı andıran bır ayın duzenı tutturmaları da Muhammed dönemi geleneklerıne dönüşü anlatır. Bir tür katıksız ve hiçbır revızyona uğramamış islamın peşinde- dirler. Okuyucu şaşıracaktır ama, Acz- mendılerın belirgın ozelliklerı, dürüst- lüklerı. debdebelı bir yaşam biçımıni tartışmasız reddetmeleri ve şiddet kar- şıtlıklandır. Şımdı Aczmendılerin, islamcı bir hü- kümetten talepleri olacaktır. Örneğin kapatılan dergâhlarının açılmasını ıste- yeceklerdir. Devlet desteği ile Cemev- leri'nin açılmasını kanıt gösterecek ve Aczmendi dergâhları için de köstekle- melenn son bulmasını ısteyeceklerdir. Örneğin Said Nursi'yı anma günlerin- de Ankara ya da İstanbul yollanna dü- şeceklerdır. Orneğın Ayasofya'nın önün- de toplanacak ve Ayasofya'nın ibade- te açılmasını isteyeceklerdir. Necmettin Emmim onlara ne diye- cek? Bıyığına mı tükürecek, sakalına mı? Yoksa yutkunup tükürdüğünü içi- ne miçekecek? Üstelik Aczmendiler bir örnekti. Ras- gele seçilmiş bir örnek. Sırada İBDA- Cvar. Sırada Adıyamanh Menzil şeyhı- nin ardı sıra yüruyenlerle ölumune ka- pışmış İlimciler var. Hizbullahiler var. Sırada bir zamanlar tek yumrukken, "Tann dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız" diyen ülkücü kadroların, 1980 bölünmesınden sonra Hıra Da- ğ/'nı mesken tutan kanatları var. Bu siyasallaşmış islamcı kadroların, tek başına hükümet oldugunu kabul et- tikleri 'İslamcı parti'den talepleri ola- cak. Necmettin Emmım'in önünde, me- murlara yüzde 50 zam yapmaktan, as- gari ucretı vergı dışı bırakmaktan çok. çok daha zor günler var. Benım duam nasıl olsa kabul olmaz. O yüzden "Allah yardımcısı olsun" filan da dıyemıyorum... YEKTA GUNGOR OZDENIN KITAPLARI ATATÜRK SİZStNİZ! YAYINEVl KİTABEVİ DAĞITIM Ustünlüğüne Saygı TatîA GÛNGÖt ÖZDM İNSAN HAKLARI LÂİKLİK DEMOKRASİ BlLa VAYINÎVİ 344 s 450,000 TL. 528 s. 750,000 TL. 528s. 750,000 TL Meşrutıyet Caddesı. 46/A - 06420 Yenışehır - ANKARA Tcl 312 - 431 81 22 / 434 49 98 Fax' 431 77 58 Sakarya Caddesı, 8/A - 06420 Ktzılay - ANKARA Tel 312-434 41 06/434 41 07 Fax 431 77 58 Narlıbahçe Sokak, 17/1, Cağaloğlu - ISTANBUL Tel 212 - 522 52 01 / 526 70 97 Fax 527 41 19 Hükümete dış politika brifîngi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan v e Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e dış politika konularında dün brifing verildı. Dışişleri Bakanlığı üst düzey bürokratlarının verdiği brifingde. ağırlıklı olarak Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri ile ılişkıleri ve Türk-Yunan sorununun görüşüldüğü yorumları yapıldı. RPveDYP'nin kurdukları hükümetin güvenoyu almasının • Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkililerinin, Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan Yardımcısı \e Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e verdiği brifingde ağırlıklı olarak Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleriyle ilişkisi ve Türk-Yunan sorunu ele alındı. ardından. her iki partinin liderlerine. Başbakanlık binasında Dışişlen Bakanlığı yetkilileri tarafından dış politika brifingi verıldi. Brifinge. devlet bakanları Abduîlah Gül, Ufuk Söylemez, Avfer tılmaz. Milli Savunma Bakanı Turhan Tavan. Mılli Eğıtım Bakanı Mehmet Sağlam. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi OnurOynıen. Kıbns- Yunanistan Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Büyükelçi OnurGökçe. Ortadoğu Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Elçi Osman Korutürk ve üst düzey asken yetkililer katıldı. Dışişleri Bakanlığı'nın diğer yetkililerinin de sorumluluklanna düşen alanlarda Başbakan Erbakan ve Dışişleri Bakanı Çiller'e ıleriki günlerde bnfing verecekleri öğrenildi. Brifingde. ağırlıklı §olarak Türkiye'nin Ortadoğu ülkeleri ıle ilişkileri. Kuzey Irak'taki son durum, Çekiç Güç'ün yeniden yapılanması ıle Türk- Yunan sorununun bütün boyutlarının ele alındığı kavdedildi. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Maraton... Bizim Toktamış Ateş, karşısına iki kişiyi almış, an- latmayaçalışıyor... Toktamış'ın karşısındakilerden biri sosyal demokrat oldugunu söyleyen bir ünlü işadamı, öteki 'dönme do- lapta' başı dönen ve şimdilerde Nurculuğun bir kolun- da 'soluklanan' eski bir devrimci. Eski devrimci yeni Nurcu olan sözde bilim adamı. 'Baş- kanlık sistemini' önerip, "Başkanı halk seçer" deyın- ce, Toktamış ona "ABD'de de bile başkanı halk seç- miyor" yanıtını veriyor. Ama dönek bunu hiç umursa- mayıp 'laf sa/afas/'ylatartışmayı sürdürmeyi yeğliyor. Tartışmayı sonuna dek izlemedım. Çünkü iki kişi de Toktamış'ın söylediklennı anlayacak düzeyde değildi... Ama bir arasöz Turgut Özal'a geldi. Toktamış "Özal da diktatördü" deyınce sosyal demokrat işadamıyla, 'dönme dolap'ta başı dönen eski devrimci, yeni Nur- cu karşı çıktılar: "Hayır, olamaz... Turgut Bey, çok güzel şeyleryap- tı..." Toktamış. her zamanki gibi babacan tavnyla yanıt ver- di: "Güzel şeyleryapmış olabilirama o bir diktatördü..." Türkiye'de kafalar kanşık ve kendilerini çağdaş sa- nan kimileri hâlâ Turgut Özal'ı öve öve bıtiremıyorlar... Turgut Özal, 12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren cuntasının sağ koluydu ve ekonomıden sorumlu Baş- bakan Yardımcısı'ydı.. 1983 seçimlerinde ANAP tek başına iktidar oldu. Si- yasi yasaklar sürüyordu. DİSK'in çalışması askıdaydı. Özal, 1983'ten 1987'ye dek 'ekonomınin kaymağı 'nı ye- di. 1987 seçimlerinde yeniden tek başına iktidar oldu. Özal efsanesi, 1989 yerel seçimlerinde sosyal demok- ratların zaferiyle yıkıldı... • • • REFAHYOL'un Meclis'ten güvenoyu almasının ardın- dan Turgut Özal'ın yağdanlıklan yeniden ahkâm kes- meyebaşladılar... Diyorlar ki: "Özal bir dahiydi, Özal olsaydı REFAHYOL olmaz- dı..." Bugün şeriatın ivme kazanmasının, RP'nın yüksel- mesinin tek nedenı Turgut Özal'dır... Turgut Özal, oyunu kuralına göre oynamıştır... Özal ne devrimciydı ne de bir dâhi. Ozal, katıksız bir şeriat- çıydı ve geçış sürecıni çok iyi saptamıştı. Şenatçı vakıflara bağlı tican ışletmelenn. okullann. yurt- ların, dershanelerin, gazete ve televizyonların 'para başma' döneminı başlatan kışi Turgut Özal'dır... Özal, 'hayali ihracat'\a kimilerine köşeyı döndürür- ken otoyollan yaparken şenatçı vakıfları, şeriatçı örgüt- lenmeyi de ıhmal etmemıştır... Adnan Menderes'in 1950'li yıllarda ektiği tohumlar, Süleyman Demirel'li yıllarda yeşermiş, Kenan Eyren cuntasının başa geçmesiyle boy atmış, Turgut Özal dönemindetomurcuklanmış, 1991 sonrası da meyve- sini vermiştir... işte olayın özeti budur... • • • REFAHYOL, Turgut Özal'ın 1980 sonrası ızledıği si- yasi ve ekonomik politikalan mı sürdürecek? Ilk bakışta DYP'nin 'milliyetçi', RP'nın islamcı' bır po- litika izleyeceği söylenebilir. Yani, 12 Eylül 1980 cun- tasıyla başlayan, Özal iktidarında agırlığını hıssettıren 'Türk-lslam Sentezi'mn devlet 'devlet ağırlıklı' modeli ağırlık kazanabilir. Aslında Necmettin Erbakan ve ekıbi •dev/efç/'dir, bugüne dek söylediklennı unutup devlet çızgisinde bir Türtr- islam Sentezi'nl birincil amaç olarak görup po- litikalarını değiştirebilir. Zaten şu anda RP'ye destek veren 'radikalgruplar'\n sözcüleri yazmaya başladılar. Diyorlar ki: "RP bizden bağlannı koparırsa yeni bir RP doğar..." Örneğin RR PTT'nin "T'sının özelleştinlmesine"kar- şı çıkmıyor muydu? Çıkıyordu... Örneğin RP. bu konu- da DSP'Iİ Mümtaz Soysal'la aynı görüşte değil miy- di? Evet... Şimdi bir soru: "RP'li bakanların büyük bir bölümü tıpkı ANAP'lı Korkut Özal, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Ali Coşkun gibı serbest pazar ekonomisinı savunuyorlar mı?" Bu sorunun da yanıtı 'evet'tir... RP tek başına bır iktidara hazırlanıyor... Geçiş çok yumuşak olacaktır... Adalet Bakanı Şevket Kazan, Mehmet Ağar'ın tüm genelgelerini iptal etti... Şimdi cezaevlerinde belki de lyileştirme başlaya- cak... Buna kimse karşı çıkabilir mi? Hayır! Eğer bunu, bir sosyal demokrat bakan yapsaydı özel televizyonlar ve gazeteler ortalığı ayağa kaldırırdı... Derlerdi ki: "Vatan hainlerine taviz veriyorlar..." Ardından şehit polis, er. subay eşleri. çocukları mey- danlan doldurur Adalet Bakanı'na tepki gösterilerdi... Oyun, Turgut Özal'ın bıraktığı yerden başlıyor. RP yüz metre koşmayı değil, maraton koşmayı yeğliyor... Amaca ulaşmak için her yol mübah onlar için... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hıkmet .Cetinkaya (" Planet.com. TR HİKMET CETİNKAYA BARONUNUN KAZLARI 250.000 TL (KDV dahil) Çağ Pa2arlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Saikımsöğüt Sokak No: 9/B Cağaloğlu Istanbui TeJ;514 01 96/95 Posta çekı no.. 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle