Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 11 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Güvenoylamasmda hayır oyu kullanan muhaliflerle parti yönetimi birbirlerini yakından izliyor
Gfler ııııılıalifleriııi bölecekANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) -
•s
Güv enoy lamasında "hayır" oyu
kuiranan \e DYP'den aynlma
.' hazırtığında olan muhalif
.• milletvekillennın DYP kongresinden
>önce 16 temmuz giınü istifa edeceklen
bildinldi. Katı tutumlannı sürdüren
•, muhahflerden Cavit Çağlar \e
Refaiddin Şahinı gözden çıkaran
Tansu Çiller ın. kriksal Toptan ve
İsmet SezguTı. kongrede GİK
üyelığıne gelırerek diğerlennı yanına
çekmeve çahştığı bıidırıldı. Ovlamaya
katılmayan Ha>ri Kozakçıoğlu. "Parti
yönetimi ihraç karan verirsesaygıyla
karşılanm" dedı
.• QYP'de. güvenoylamasıyia su yüzüne
çıkan Çiller yönetimi ile muhalifler
arasmdakı aynşmanın ardından taraflar
arasında taktik sa\aşı yaşanmava
başladı. Bağlayıcı grup kararına göre
ıhraç edılmeleri gereken muhalıfleri
bölmeyi amaçlayan Çiller yönetimi
tutumunu yumuşatırken. DYP
yöneticileri. •'RPilekoalisyon
yapmayacağımızı söylemiştik. ama
konjonktür bi/i buna zoıiadı. Yaralan
sarmalıyız" dıyerek muhaliflenn ıhraç
edilmeyere.k "kınama'*' ya da "uyarı"
ıle cezalandınlabileceğını söylediler
DYP yönetimi ihraç konusunu
gündeme getirmemeye özen
gösterirken, Grup Başkanvekıli
Mehmet Gözlükava. "Ret veren
arkadaşlarımızdan bazılaru DV'P'ye
uzun yıllar hizmet \eren
arkadaşlanmızdır. Gec,mişte ihraçlar
olmuştu. Bugünkü şartlar değişik. O
zaman acele edildi denilebilir. Ders
aldığımızı söyleyebiliriz"* dıye konuştu
Yumuşak politika
Daha önce haklarında disiplın işlemı
başlatılan Ordu \fillet\ekıli Refaiddin
Şahın ile Bursa Milletvekili Ca\ıt
Çağlar'ı ihraç ertireceği belırtılen
Çiller. dığer milletvekıllennın
sayılarını artırarak ıstıfa etmelenni
engellemek için yumuşak bır politika
izlemeye başladı. Çiller. Çağlar \e
Şahin ıçin. "İçlerinde bir saat bile
partide kalnıaması gerekenler \ar. İkisi
zaten kesin gidiyor. Ağaç budandıkça
gürfeşir"derken. 21 temmuzda
yapılacak kongrede GİK. üyelıği
önermeyı planladığı Köksal Toptan \e
İsmet Sezgin'den övgüyle söz etti.
Çiller. Toptan \e Sezgin'ın yıllardır
DYP'ye hizmet ettiklenni \e "bövle
politikacılann kola> yetişmediklerini*
bıldirdı. Tansu Çıllerin. DYPiçınde
rahatsızlığına karşın tehditle "kerhen
evet oyu" v eren çok sayıda
mıllervekilinin kopmasını engellemek
için ınce bır taktik yürüttüğünü
savunan muhalifler. kongreden önce
16 temmuz günü istifa konusunda
karar verecekler. Birlikte hareket
etmeyi kararlaştıran retçiler Ayseli
Göksoy \e Gencay Gürün dışındaki 8
mıllervekılının, ıstıfa ederek DYP
kongresının sonuçlanndan sonra >eni
bir parti oluşumunda ver alacakları
bildırildi. Bazı muhaliflenn. BTP va da
AP'nin canlandırılmasını savunurken,
bazılarının da bağımsız kalınması.
gelişmelere göre hareket edilmesini
istedikleri bildinldi. Gii\enoylamasına
katılmayan Istanbul Milletvekili Hayri
Kozakçıoğlu. ülkenin
demokraktikleşme sürecinin en biiyük
belirleyicisinin kendi partisının
REFAHYOL koalisyonuna red oyu
\eren milletvekillerı hakkında vereceği
karar oldugunu söyledı.
D S P l i d e r i B ü l e n t E c e v i t
'Cumhııriyetiıı en
büyük sınavı başladı9
1
ANKARA (Cumhuriyet
s
Bürosu) - DSP Genel Baş-
kanı Bülent Ecevit. RP'li bir
ıktidan önlemek ıçin hertür-
••Jlü çabayı «österdıklerinı \ ur-
gulark'en'REFAHYOL'dan
kavgı duyanlara. "Laik.de-
^-tnokratik cumhuriyetin en
büyük sınav ı başladı. Kendi-
- nize güvenin, halkımıza gii-
r, venin, DSP"yegüvenirT diye
;ı seslendı.
DSP Genel Başkanı Ece-
_\it. dün partisinin gruptop-
lantısının açılışında yaptıöı
konuşmada, REFAHYOL
hükümetinin kuruluşu ve
bundan sonrakı dönemde iz-
leyecekleri stratejiyle ilgıli
kısa bir değerlendirme yap-
tı. Laık. demokratık cumhu-
riyetin en büyük sına\ının
başladığını vurgulayan DSP
lideri. "Türk milletinin bu
sına\ dan başany la çıkaeağı-
na inanıyorum. Bunun en bü-
vük gü\encesi DSP'dir" de-
dı.
İ.Ü. REKTÖRÜ'NÜ KUTLADI
T)eniz Baykal'dan
Berkarda'ya ziyaret
İstanbul Haber Senisi- CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. tstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent
Berkarda'yı ziyaret ederek. üniversiteyi "ülke sorunia-
n konusunda aidıklan tavır* nedeniyle kutladı ve ortak
duyarlılık ıçınde bulunduklannı söyledi.
Baykal. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, CHP
Grup Başkan Vekili Önder Sav. CH P Genel Sekreter Yar-
dımcısı Mehmet Sevigen. Istanbul milietvekilleri Ah-
met Güryüz Ketenci ve Ali Topuz iie dün I.Ü. Rektörü
>B
Prof. Dr. Bülent Berkarda'yı makamında ziyaret etti.
rkâL ö&rüşmede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ye-
'eOTemlîbirdöneTn içine girdiğini, bu dönemde gün-
lük potüika anlayışının aşılması ve ülke sorunlanna du-
yarlı tüm kurumlann daha yakm ilişkıdc bulunmalan ge-
rektiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel daya-
nak noktalannın anımsanması ve bunlaretrafinda birle-
şilmesi gerektiğine dikkat çeken Baykal, "Ulusal bütün-
Ifiğün. demokratik rejünin, laik cumhuriyet anlayışmın
sahipieniimesi gereklT dedi.
İstanbul Üniversitesi'nin "uzun birdönemarkadakal-
dıktansonra" ülkenin temel sorunlanna yönelik açıkla-
masının büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Baykal,
Rektör Prof. Dr. Berkarda'ya hitaben şunlan söyledi: "İs-
tanbul L niversitesi'ni bu girişbninden doiayı kutlamak
ve bu anlayışınızda yalnız olmadığınm. ortak duvarlılık
içindt' olduğumuzu si/e ve kamuoyuna duyurmak istivo-
ruz. Türkiye'nin 70 v ıllık tarihsel birikimi sahipsiz değil-
dir. Karamsarlığa kapılmak versizdir. Türkive'nin gele-
ceğinin aydınlık olduğundan kimsenin kuşkusu oİma-
sm."
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkar-
4a ise bu desteğin kendileri için çok değerli oldugunu
söyledi.;
Ecevit. RP'li bır iktidan
önlemek uğruna DYP-ANAP
hükümetine ellerinden gelen
katkıyı yaptıklanna dikkat
çekerek sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Artık hem %icdanımız ra-
hat hem de elimiz kolumuz
daha serbest muhalefet göre-
\ini >apacağız. Sağdan da
soldan da ya da kendini sol
sananlardan da üzerimize
gölge düşmesine izin \erme-
yiz. Önümü/deki dönemde
siyaset, RP ile DSP mücade-
lesi arasında odaklaşacaktır.
DSP, sadece laiklik mücade-
lesi >ermeyecektir. Hükümet
programında rant kesiminin
üzerine>ürünece0söytenhor.
Hükümetin başında Türki-
ye'nin en büyük rantiyeleri
var. Bunlar rantiye ekonomi-
sine nasıl son \erecek?"
'En büyük ödün
eğitimde''
Hükümet programında la-
ıklikten en büyük ödünün
eğitim konusunda \erildiği-
ne dikkat çeken Ecev ıt. 8 yıl-
lık temel eğıtımin yozlaştı-
nldıgmı soyîedı. Kadınlara da
güvence veren Ecev ıt. sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Gü/Jerimi/ bu hüküme-
tin üzerinde olacak. Yolsuz-
luklara karşı mücadeleyi
ödünsüz sürdüreceğiz. Ko-
misyonlardahertürlüengel-
leme girişiıninin karşısında
olacağız. Kanıu yönetimin-
de partizanlaşmav ı önlemek
için her tüıiü çabayı göstere-
ceğiz. Bu hükümetin güve-
noyu aldığı gün.yeni bir cep-
he dönemi ^orbabğı Meclis'in
içine kadar girdi. Cephe dö-
neminde. en azından Mec-
lis'in içinegirememişti. Bunun
takipçisi olacağız. Kabada-
>ılığa ö/enen milietvekilleri
hakkında gereken disiplin iş-
leminin vapılması için Mec-
lis Başkânlığfna başvııraca-
ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART
ANAP'h 'jestçüer' RP üe temasta
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAPın. REFAHYOL"hükümetının
güvenoylaması sırasında kendi de>ım-
lerıv le "jest" v apmak. "mesaj" v ermek
ıçin. güv enoy lanıasının garantılenme-
sınden sonra pv lamava katılan .\li Coş-
kun. Korkut Özal, Abdülkadir Aksu v e
Cemil Çiçek"ın RP'ye gıdeceklerı, ku-
iıslerdedılegetınldı.
Abdülkadir Aksu"nun öncekı gün ak-
şam Başbakan Necmettin Erbakan ile gö-
rüşme gınşıminde bulunduğu. ancak
başbakanın ı>yoğunluğunedeniylegö-
rüşemedıği ögrenildı
Adının açıklanmasını îstemeyen
ANAP'lı bazı vönetıcıler. genel ba^k'an-
lan MesutN ılmaz'ın "Bumücadeleker-
hen verilecek mücadek değil, nefesiniz
vetmevecekse muhasebeni/i hemen va-
pın" dedığını anımsatarak "Arkadaşla-
nmızın vicdani muhasebelerini \apıp bir
an önce karar \ermelerinde varar var"
dedıler.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ö-
kerTuncav ıseGenışletılmış Başkanlık
Dıvanı toplantısında. güv enoylamasına
geç katılan arkadaşlarının durumunun da
toplantıda değerlendınldığını söyledi.
Bu konunun ANAP'ın ıç meselesı oldu-
gunu sav unan Tuncay. "Arkadaşlanmız
geç de olsa ın lannı kullanmışlardır. Ar-
kadaşlannıız da durunıu kendi vicdan-
lan içinde değerlendireceknr" ded ı. Tun-
cav. arkadaşiannın \ermek ıstedığı me-
sajı ıse anlavaınadıklannı belırterek "Me-
sajlaraçıkvenetolursaanlanz" diye ko-
nuştu.
8 vıllık ıktıdardan sonra 1991 "de ılk
kez muhalefete düştüğünde uzun süre na-
sıl bır muhalefet vapılması gerektığinı
kendi ıçınde tartışan ve sonunda sagdu-
yulu. ılımlı bir muhalefetten yana terci-
hını koyan ANAP. bu kez sert bir muha-
lefete hazırlanıvor.
llker Tuncay. "tehdithilevedesiseter-
leavıplı bir hükümet" olaraknıtelendır-
dığı 54. hükümetin ömrünün kısa olaca-
ğını söyledi. Erbakan'ın Çiller'ınşaibe-
lennı uzun süre taşıyamayacağını savu-
nan Tuncay. "Sayın Erbakan, halkın va-
nında görünen birkaç icraattan sonra
seçime gidecektir" dedı.
ANAP'ın bu hükümetin şaıbeh her
ışının karşısında olacağını kaydeden ll-
ker Tuncay. partisinin hem Meclis gru-
bu, hem teşkılatlan aracılığıyla en sert
muhalefet yapacağını söyledi.
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Bızım Kadir sıkı Refahçıdır. Cumhu-
yt^ pek çok kişının sandığının tersi-
ne "rengarenk ve rengahenk" kılan il-
gınç renklerden bıridir.
Güvenoyu aldı almadı kargaşası bi-
tince Kadır'ı kutladım. Keyfinden ağzı
kulaklarına varıyor:
- Oldu bu iş ağabey, dedi. Hoca ikin-
ci garıyı aldı.
Vay be!
Kırk yıl düşünsem Erbakan-Çiller
arasındaki siyasi nikâha bu gözle bak-
mak aklıma gelmezdi. Refahçı olma-
1
yanın da aklına gelmese gerek. Gelse
• bıle bunu bu kadar yahn bır anlatımla
'. dillendirivermek...
! Gerçekten vay be!
, Eh. Islamda kadının yerı malum. Ya-
nı sokaktakı adamın da yenı koalısyo-
; na bakışı. sonuç olarak aydınların, si-
yaset ulemasının değerlendirmelerin-
den farklı değil: Bu bir Refah hüküme-
tidir.
DYP. koalısyonda "Hoca'nın ikinci
, garısı "ndan öte bır anlam ve önem ta-
şımıyor.
> Bir açıdan, bu gerçek, Necmettin
Erbakan'ın Zor GünleriEmmim için, onun deyımıyle söylersek
bal-börek. Ama sadece bir açıdan.
Bir de ötekı açıya bakalım mı?
• • •
Salt Refah tabanı değil, çok daha ge-
nişbırtoplumsalkesım,sıyasallslamın
tüm kanatları bu hükümete gerçekten
de bir Refah Hükümeti olarak bakıyor.
islamcı bir parti olarak Refah'ın siyasal
çızgisini tümüyle benimseyenler de şu
ya da bu ölçüde itırazı olanlar da Tür-
kiye'de iktidar koltuğunda artık bır 'is-
lamcı parti'nin oturduğu kanısında.
Islamcılann, İslamcı partiden taleple-
ri olacaktır. Bu talepleri, "Aman bizim
yeğene filanca bakanlıkta bir iş" ya da
"Bizım köydekı Kuran kursu için aman
üç beş milyoncuk"a indırgeyemeyiz.
Hatta devlet kademelerıne yığınsal bir
kadro yerleştirıminden ibaret de göre-
meyiz. Hayır, islamcıların, ıktidan -niha-
yet- ele geçirmiş İslamcı partiden çok
daha geniş kapsamlı, siyasal vetoplum-
sal talepleri olacaktır. Necmettin Em-
mim'in uykularını kaçıracak talepleri.
Ona "Yahu meğer muhalefet ne kadar
da keyıfliymiş. Şu iktidar denen ateş-
ten gömlek ne kadar da zorluymuş"
dedirtecek talepleri.
Bir ornek vereyim mı?
Aczmendiler'i anımsıyor musunuz?
Hani şu kara cuppelerı, ellerinde asa-
ları ile arada sırada Ankara. istanbul
yollarına düşen; gırmek istedikleri ca-
mileresokulmayan, girebildiklerı camı-
lerde rahat bırakılmayan Aczmendıler.
Kimilerine gore meczupturlar. Kimileri on-
ları biraz uçuk. bıraz kaçık ve epey de
folklorık bir dinsel cemaat olarak görür.
Kimileri ıçınse Aczmendıler, ırtıcanın ete
kemığe bürünmesidir.
Bu satııiarın yazarı Aczmendileri ol-
dukça lyi tanır. Kendilerini Nur Talebe-
leri olarak tanımlarlar. Bır koldan Fet-
hullah Hoca, bir koldan Yeni Asya çev-
resinde halkalanmış bütün varsıl Nur-
cuların korkulu ruyalarıdır. Islamı saf
olarak yaşamayı denerier. Giysileri, asa-
ları onlar ıçin Muhammed çağı usulün-
ce yaşamanın simgesıdir. Ayinlerinde tef
benzeri müzık araçları kullanmalan, rak-
sı andıran bır ayın duzenı tutturmaları
da Muhammed dönemi geleneklerıne
dönüşü anlatır. Bir tür katıksız ve hiçbır
revızyona uğramamış islamın peşinde-
dirler. Okuyucu şaşıracaktır ama, Acz-
mendılerın belirgın ozelliklerı, dürüst-
lüklerı. debdebelı bir yaşam biçımıni
tartışmasız reddetmeleri ve şiddet kar-
şıtlıklandır.
Şımdı Aczmendılerin, islamcı bir hü-
kümetten talepleri olacaktır. Örneğin
kapatılan dergâhlarının açılmasını ıste-
yeceklerdir. Devlet desteği ile Cemev-
leri'nin açılmasını kanıt gösterecek ve
Aczmendi dergâhları için de köstekle-
melenn son bulmasını ısteyeceklerdir.
Örneğin Said Nursi'yı anma günlerin-
de Ankara ya da İstanbul yollanna dü-
şeceklerdır. Orneğın Ayasofya'nın önün-
de toplanacak ve Ayasofya'nın ibade-
te açılmasını isteyeceklerdir.
Necmettin Emmim onlara ne diye-
cek? Bıyığına mı tükürecek, sakalına
mı? Yoksa yutkunup tükürdüğünü içi-
ne miçekecek?
Üstelik Aczmendiler bir örnekti. Ras-
gele seçilmiş bir örnek. Sırada İBDA-
Cvar. Sırada Adıyamanh Menzil şeyhı-
nin ardı sıra yüruyenlerle ölumune ka-
pışmış İlimciler var. Hizbullahiler var.
Sırada bir zamanlar tek yumrukken,
"Tann dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar
Müslümanız" diyen ülkücü kadroların,
1980 bölünmesınden sonra Hıra Da-
ğ/'nı mesken tutan kanatları var.
Bu siyasallaşmış islamcı kadroların,
tek başına hükümet oldugunu kabul et-
tikleri 'İslamcı parti'den talepleri ola-
cak. Necmettin Emmım'in önünde, me-
murlara yüzde 50 zam yapmaktan, as-
gari ucretı vergı dışı bırakmaktan çok.
çok daha zor günler var.
Benım duam nasıl olsa kabul olmaz.
O yüzden "Allah yardımcısı olsun" filan
da dıyemıyorum...
YEKTA GUNGOR OZDENIN KITAPLARI
ATATÜRK
SİZStNİZ!
YAYINEVl
KİTABEVİ
DAĞITIM
Ustünlüğüne
Saygı
TatîA GÛNGÖt ÖZDM
İNSAN HAKLARI
LÂİKLİK
DEMOKRASİ
BlLa VAYINÎVİ
344 s 450,000 TL. 528 s. 750,000 TL. 528s. 750,000 TL
Meşrutıyet Caddesı. 46/A - 06420 Yenışehır - ANKARA
Tcl 312 - 431 81 22 / 434 49 98 Fax' 431 77 58
Sakarya Caddesı, 8/A - 06420 Ktzılay - ANKARA
Tel 312-434 41 06/434 41 07 Fax 431 77 58
Narlıbahçe Sokak, 17/1, Cağaloğlu - ISTANBUL
Tel 212 - 522 52 01 / 526 70 97 Fax 527 41 19
Hükümete dış politika brifîngi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Necmettin Erbakan v e
Başbakan Yardımcısı,
Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller'e dış politika
konularında dün brifing
verildı. Dışişleri
Bakanlığı üst düzey
bürokratlarının verdiği
brifingde. ağırlıklı olarak
Türkiye'nin Ortadoğu
ülkeleri ile ılişkıleri ve
Türk-Yunan sorununun
görüşüldüğü yorumları
yapıldı.
RPveDYP'nin
kurdukları hükümetin
güvenoyu almasının
• Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkililerinin,
Başbakan Necmettin Erbakan ile Başbakan
Yardımcısı \e Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'e
verdiği brifingde ağırlıklı olarak Türkiye'nin
Ortadoğu ülkeleriyle ilişkisi ve Türk-Yunan
sorunu ele alındı.
ardından. her iki partinin
liderlerine. Başbakanlık
binasında Dışişlen
Bakanlığı yetkilileri
tarafından dış politika
brifingi verıldi. Brifinge.
devlet bakanları Abduîlah
Gül, Ufuk Söylemez,
Avfer tılmaz. Milli
Savunma Bakanı Turhan
Tavan. Mılli Eğıtım
Bakanı Mehmet Sağlam.
Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Büyükelçi
OnurOynıen. Kıbns-
Yunanistan Dairesi Genel
Müdür Yardımcısı
Büyükelçi OnurGökçe.
Ortadoğu Dairesi Genel
Müdür Yardımcısı Elçi
Osman Korutürk ve üst
düzey asken yetkililer
katıldı. Dışişleri
Bakanlığı'nın diğer
yetkililerinin de
sorumluluklanna düşen
alanlarda Başbakan
Erbakan ve Dışişleri
Bakanı Çiller'e ıleriki
günlerde bnfing
verecekleri öğrenildi.
Brifingde. ağırlıklı
§olarak Türkiye'nin
Ortadoğu ülkeleri ıle
ilişkileri. Kuzey
Irak'taki son durum,
Çekiç Güç'ün yeniden
yapılanması ıle Türk-
Yunan sorununun bütün
boyutlarının ele alındığı
kavdedildi.
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Maraton...
Bizim Toktamış Ateş, karşısına iki kişiyi almış, an-
latmayaçalışıyor...
Toktamış'ın karşısındakilerden biri sosyal demokrat
oldugunu söyleyen bir ünlü işadamı, öteki 'dönme do-
lapta' başı dönen ve şimdilerde Nurculuğun bir kolun-
da 'soluklanan' eski bir devrimci.
Eski devrimci yeni Nurcu olan sözde bilim adamı. 'Baş-
kanlık sistemini' önerip, "Başkanı halk seçer" deyın-
ce, Toktamış ona "ABD'de de bile başkanı halk seç-
miyor" yanıtını veriyor. Ama dönek bunu hiç umursa-
mayıp 'laf sa/afas/'ylatartışmayı sürdürmeyi yeğliyor.
Tartışmayı sonuna dek izlemedım. Çünkü iki kişi de
Toktamış'ın söylediklennı anlayacak düzeyde değildi...
Ama bir arasöz Turgut Özal'a geldi. Toktamış "Özal
da diktatördü" deyınce sosyal demokrat işadamıyla,
'dönme dolap'ta başı dönen eski devrimci, yeni Nur-
cu karşı çıktılar:
"Hayır, olamaz... Turgut Bey, çok güzel şeyleryap-
tı..."
Toktamış. her zamanki gibi babacan tavnyla yanıt ver-
di:
"Güzel şeyleryapmış olabilirama o bir diktatördü..."
Türkiye'de kafalar kanşık ve kendilerini çağdaş sa-
nan kimileri hâlâ Turgut Özal'ı öve öve bıtiremıyorlar...
Turgut Özal, 12 Eylül 1980 sonrası Kenan Evren
cuntasının sağ koluydu ve ekonomıden sorumlu Baş-
bakan Yardımcısı'ydı..
1983 seçimlerinde ANAP tek başına iktidar oldu. Si-
yasi yasaklar sürüyordu. DİSK'in çalışması askıdaydı.
Özal, 1983'ten 1987'ye dek 'ekonomınin kaymağı 'nı ye-
di. 1987 seçimlerinde yeniden tek başına iktidar oldu.
Özal efsanesi, 1989 yerel seçimlerinde sosyal demok-
ratların zaferiyle yıkıldı...
• • •
REFAHYOL'un Meclis'ten güvenoyu almasının ardın-
dan Turgut Özal'ın yağdanlıklan yeniden ahkâm kes-
meyebaşladılar...
Diyorlar ki:
"Özal bir dahiydi, Özal olsaydı REFAHYOL olmaz-
dı..."
Bugün şeriatın ivme kazanmasının, RP'nın yüksel-
mesinin tek nedenı Turgut Özal'dır...
Turgut Özal, oyunu kuralına göre oynamıştır... Özal
ne devrimciydı ne de bir dâhi. Ozal, katıksız bir şeriat-
çıydı ve geçış sürecıni çok iyi saptamıştı.
Şenatçı vakıflara bağlı tican ışletmelenn. okullann. yurt-
ların, dershanelerin, gazete ve televizyonların 'para
başma' döneminı başlatan kışi Turgut Özal'dır...
Özal, 'hayali ihracat'\a kimilerine köşeyı döndürür-
ken otoyollan yaparken şenatçı vakıfları, şeriatçı örgüt-
lenmeyi de ıhmal etmemıştır...
Adnan Menderes'in 1950'li yıllarda ektiği tohumlar,
Süleyman Demirel'li yıllarda yeşermiş, Kenan Eyren
cuntasının başa geçmesiyle boy atmış, Turgut Özal
dönemindetomurcuklanmış, 1991 sonrası da meyve-
sini vermiştir...
işte olayın özeti budur...
• • •
REFAHYOL, Turgut Özal'ın 1980 sonrası ızledıği si-
yasi ve ekonomik politikalan mı sürdürecek?
Ilk bakışta DYP'nin 'milliyetçi', RP'nın islamcı' bır po-
litika izleyeceği söylenebilir. Yani, 12 Eylül 1980 cun-
tasıyla başlayan, Özal iktidarında agırlığını hıssettıren
'Türk-lslam Sentezi'mn devlet 'devlet ağırlıklı' modeli
ağırlık kazanabilir.
Aslında Necmettin Erbakan ve ekıbi •dev/efç/'dir,
bugüne dek söylediklennı unutup devlet çızgisinde bir
Türtr- islam Sentezi'nl birincil amaç olarak görup po-
litikalarını değiştirebilir.
Zaten şu anda RP'ye destek veren 'radikalgruplar'\n
sözcüleri yazmaya başladılar.
Diyorlar ki:
"RP bizden bağlannı koparırsa yeni bir RP doğar..."
Örneğin RR PTT'nin "T'sının özelleştinlmesine"kar-
şı çıkmıyor muydu? Çıkıyordu... Örneğin RP. bu konu-
da DSP'Iİ Mümtaz Soysal'la aynı görüşte değil miy-
di? Evet...
Şimdi bir soru:
"RP'li bakanların büyük bir bölümü tıpkı ANAP'lı
Korkut Özal, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Ali
Coşkun gibı serbest pazar ekonomisinı savunuyorlar
mı?"
Bu sorunun da yanıtı 'evet'tir...
RP tek başına bır iktidara hazırlanıyor...
Geçiş çok yumuşak olacaktır...
Adalet Bakanı Şevket Kazan, Mehmet Ağar'ın tüm
genelgelerini iptal etti...
Şimdi cezaevlerinde belki de lyileştirme başlaya-
cak...
Buna kimse karşı çıkabilir mi?
Hayır!
Eğer bunu, bir sosyal demokrat bakan yapsaydı özel
televizyonlar ve gazeteler ortalığı ayağa kaldırırdı...
Derlerdi ki:
"Vatan hainlerine taviz veriyorlar..."
Ardından şehit polis, er. subay eşleri. çocukları mey-
danlan doldurur Adalet Bakanı'na tepki gösterilerdi...
Oyun, Turgut Özal'ın bıraktığı yerden başlıyor. RP yüz
metre koşmayı değil, maraton koşmayı yeğliyor...
Amaca ulaşmak için her yol mübah onlar için...
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hıkmet .Cetinkaya (" Planet.com. TR
HİKMET CETİNKAYA
BARONUNUN
KAZLARI
250.000 TL (KDV dahil)
Çağ Pa2arlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Saikımsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğlu Istanbui TeJ;514 01 96/95
Posta çekı no.. 666322