23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmcni: Orhan Erinç # Genei Yayın Koordmatorü: Hikmet Çetinkaya # Yazıişlerı Müdiirleri: fbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dı^ Habcrk'r: Şinasi Danışoğlu 9 İstihbarat: Cengiz Vıldırım #Ekonomı: Şülenl Kı/anlık • K.ültür: Handan Senköken • Spor: Abdülkadir Yücelman w Makaleler: Sanıi Karaören 0 Düzelime Abdullah Yazıcı • Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlıı • Bik'i-Bclgc: Edibe Buğra • Yurt Haherleri: Mehniet Faraç Ya\ınKurulu- İlhanSelçuk(Ba^kan). Orhan Erinç. Okta> kurtböke. Hikjııet Çetinka\ a. Şükran Soner, Ergun BalCL Dinç Tayanç. İbrahim Vıldı/. Orhan Burvalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsiicısi: .Mustafa Balbav 0 Haber Müdürü: Doğan Akın Alaıürk Buh an No: 125. Rat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 0 İzmır Temsilcısi: Serdar Kızık, H. Zıya Bl\. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 0 Adana Temsilcisi: Çetin V iğenoğlu, inönü Cd. 119 S. No: 1 K.at: 1. Tel: 3522550. Faks. 3:02570 Müessese Müdürü: Erol Erkut 0 K.oordınatör: Ahmet Korulsan 0 Muhasebe: Bülent Yener 0 İdare: Hüseyin Gürer 0 tşlenne: Öndcr Çelik 0 Bılgı-tslem: Nail İnal 0 BıigısayarSistem: Mürüvef Çiler MEDYA C: 0 Yönetim Kuru! Ba^kanı - Genei Mııdür Gülbi Erduran 0 Kıx>rdınatör Reh Işıtman 0 Genel Müdür Yardımcıs Mine Akdağ Tel 514 07 53 51 = 95 80-513 8460-61. Faks: 51 t.-nJ Cün Haber Aiarcsı. Basm ve Yawnc i , ı i i u .-4."34 Ut PK C46 Ulanbul Tel lû 2l2l51205 U5 dûhatı Faks: ıO :12i 51 j I0TEMMUZ1996 Imsak: 3.38 Guneş: 5.34 Oğle: 13.17 İkindi: 17.14 Akşam: 20.45 Yatsı: 22.32 Erkin Koray Bodrum'a yerleşti • Haber Merkezi -Türk RDck'ının "baba"sı Erkin Koray Bodrum'da "Esterabim" adını verdiği bır bar açtı. Koray'ı bannın a<ıfjşmda. Pepsi Non Srop Müzik Festıvali için Bodrum'da bulunan Moğollar ile Bulutsuzluk Özlenu gruplarının elemanları yalnız bırakmadılar. Koray. Bodruın Kalesi'ne bakan bannın açıhşında. dostlarına kü;ük bır konser de verdi. TGC'den Erbakan'a tepki • İstanbul Haber Servisi- Türkiye Gazeteciler Cemiyetleri Başkanlar Konseyi. Başbakan Necmettin Erbakan'ın basına karşı getirileceğinden söz ertiği sınırlayıcı önlemler ve yasaklan. demokratik rejim açısından endis.eyle karşıladıŞını belırttı. Geçen ay oluşturulan konsey. yeni hükümetin güvenoyu almasının ardından. 43 cemıyet başkanı veya temsilcısi tarafından imzalanan onak bir yazılı açıklama yaptı. 'Alternatif şûra' davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Milli Eğitim Bakanlığı'nca düzenlenen "Eğitim Şûrasf'na alternatif olarak düzeniedikleri şûrada alınan kararlan bakanlığa iletmek üzere toplandıkları sırada dövülerek gözalnna alınan 57 öğrendnin yargılanmasına başlandı. Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın diinkü duruşmasmda kimlik tespitınin ardından sorguları yapılan öğrenciler. bakanlık önündeki basm açıklamasını izlemek üzere olay yerine gittıklerini. ancak polisin hiçbır uyarı yapmaksızın saldırarak kendilerini gözaltına aldığını kaydettıler. THY'ye ödül • İstanbul Haber Senisi - Türk Havayolları (THV). dünyanın en uzun menzilli uçağı olan A34Ü tipini "dünyada en iyi kullanan havayolu şirketi" olduğu için Airbus S'rketi tarafından Başarı Ödülü ile ödüllendirildi. Holiday Inn Oteli'nde düzenlenen törende konuşan THY Genel Müdürü Atilla Çelebi. kuruluşun halen ellerinde 4 adet A340 tipi uçak olduğunu. beşıncisinin de önümüzdeki yıl filoya katılacağını anlattı. Aktuna'nın yeşil kart girişimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna. haksız yeşil kartalan kişilerin saptaııması için valiliklere genelge gönderdiğini açıkladı. Sağlık Bakanı Aktuna. dün yeni başlatılan ve başlatılacak projelerle ilgili basına bilgi venrken hastane ücretlerini ödeyememeleri nedeniyle nüfus eüzdanlannı hastaneye bırakanlara da yeşii kart sağlanması için valiliklerden hasta kimliklerinin bakanlığa bildirilmesini istediğinı söyledi. Biyoloji olimpiyatı • AS'KARA (Cumhuriyet Bürosu)-tstanbul Özel Fatih Erkek Feıı Lisesi öğrencisi Mehniet Emin Y'ılmaz. Ukrayna'da düzenlenen 7. Uluslararası Biyoloji Olimpiyatlarf nda 399 tam puan üzerinden 397 puan ile "birinciler birincisi" olarak dünya rekoru kırdı. Dünya rekortmeni Yılmaz ve ekibiyle Norveç'te düzenlenen Fizik Olimpiyatı'nda dereceye giren öğrenciler. TÜBİTAK'ta düzenlenen toplantıda basına tanıtıldı. TL'BİTAK Başkanı Tosun Terzioğlu, gençlerle gurur duvduklarını belirtti. FAO raporuna göre, eko-sistem kirlenmeyi kaldıramıyor, dip kesimlerdeki çölleşme giderek artıyor Karadeniz karanhğa gömiUüyorAHMET ŞEFİK TRABZON - Bırleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Gıda ve Tarını Orgütü (FAO) tarafından Karade- niz'e yönelik olarak hazırlanan ra- porda. kirlenmenin giderek arttığı. Karadeniz eko-sisteminin kirlenme- yi kaldıracak durumda olmadığı \e dip kesimindeki çölleşmenin giderek genişlediği beürtildi. 30 yıl öncesine kadar balığın bol ve çeşitli olduğu vurgulanan rapor- da Karadeniz'de en çok a\ lanan 23 türden bugün ancak hamsi. çaça. mezgit. istavrit. tirsi. gümüş ve ka- yabalıgının avlanabildiöi kaydedil- di. L'zmanlar. uluslararası toplulu- gun desteği ve Karadeniz iHkeJerjnin ortak çabaları ile Karadeniz'in kur-~ tanlabileceği ve besin kaynakları- nın bollaşabileceğini sa\undular. FAO uzmanlarından L. D. Mee ta- rafından hazırlanan rapor. Karade- niz'in içinde bulunduğu yok olma sürecinigözlerönüneseriyor. 30 yıl öncesine kadar Karadeniz'in çeşit- lilik ve verimlilik bakımmdan dün- yanın en zengin denizlerinden biri ol- duğu \urgulanan raporda. kısa süre- de Karadeniz'de "tam bir kıyametin yaşandığı* beiirtildi. Raporda camgöz. vatoz. mersin balıgı. zargana, has kefal. altınbaş kefal. lüfer. barbunya. palamut. ba- • Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü. Karadeniz"deki kirlenmenin ölümcül boyiitlara ulaştığına dikkat çekerek, bölge ülkelerinin zaman geçirmeden önlem almasını istedi. 30 yıl öncesine kadar dünyanın en zengin balık rezervierine sahip olan Karadeniz'de bugün yalnızca hamsi, çaça. mezgit, tirsi. istavrit, gümüş ve kayabalığı avlanabiliyor. zı kayabaliğı ve istavrit rürleri. kal- kan. derepisisi ve dil balığının artık eskisi kadar bulunmadığı. hatta bun- lann bir kısmının eko-sistemden ta- mamen çıkmış olduğu ifade edildi. Geçmişte Karadeniz'de bol mik- tarda bulunan yunusların özellikle So\yet balıkçıları tarafından büyük bir katliama uûratıldığı bildirilen ra- porda.özellikle kirlenme dolayısıy- ha-Aarnus sayısının fazla artmadığı. tiim yunüs~baİ!ğı sa_\ısının milvon- larla ifadelerin aksine I00 bin ci\a- nnda bulunduğu iddia edildi. Karadeniz'de bulunan tek fok tü- rü olan akdenizfokunun ikiye kadar indiği ve yakında tamamen eko-sis- temden çıkacağı kaydedildi. FAO raporunda Ikinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonra büyük artış gösteren endüstrileşmenin Karadeniz açısın- dan felaketieri arttırdığı belirtilerek kirlenmenin bovutları açısından şu noktalara dikkat çekildi. • Karadeniz'e boşaian sıı \(Jlan bü- >tik bir kirienme ile geliyor. A\ nca ka- tı ve sı\ ı atıklar denizlere bırakılnor. • Karadeniz'in 180 metreden da- ha derin kısmında hayat yoktur. Bu- nun yükselnıe tehlikesi devam et- mektedir. • Karadeniz'in besleyici alanları tehdit altındadır. Karadeniz'in ilk 100 metresi çok verimlidir. Ancak bes- le> ici alanlar özellikle endüstrile^me- ye bağlı olarak eko-sistem kendini taşıyamaz noktaya doğru hızla git- mektedir. • A\ rıca yanlış a\ lanma ve trol. ba- lıkların beslenme alanlarını yok et- nıekte. yumurtalarını dağıtmaktadır. • L skumru ve palanıutun ka\ bol- nıasına yönelik kesin veriler biılun- mamakla birlikte. mersinbalığı- nınka\ bolmasının, ırmaklara büyük hidroelektrik santralları yapılması ve yumurtalann denizlere ulaşma- masından ka\ naklandığı saptanmış- ör. Avnca aşın avcrlık onemli bir ne- dendir. • Irmaklar tarafından gelen her tür kirletici olumsuz anlam taşımaz. Başlangıçta bu kirlenme. deniz ve- rimliliğini arttırmış. hamsi gibi ba- lıkların gelişimine olumlu katkılar- da bulunmus.tur. Ancak eko-sistem- de yarattığı değişiklik. bazı organiz- maların gelismesi için uygun ortam yaratmıs.tır. • İşte bunlardan biri olan ve 1980'lerde Amerika sahili çıkışlı bir gemiden bırakıldığı saptanan mne- miopsis lied>'. kısa sürede denizi iş- gale başla>an canavaretobur, besini- ni balık lavralan ve genç balıklardan saglamıştır. Çözümler Raporda. Karadeniz'in kurtarıl- masına yönelik uluslararası çabala- rın son dönemlerde artış gösterdiği. ancak bu çabaların ciddi biçimde or- ganizeedilmesi gerektiği vurgulandı. Karadenız'delcültürbalıkçılığının geliştirilmesi gerektiği belirtilen ra- porda. deniz kabuğu çiftliklerinin kurulmasının önemli bir alternatif olabilecegi ifadeedüdi. Raporun son bölümünde şu görüşlere yer \ erildi: "Karadeniz'i temizlemek, balıkçılı- ğı yeniden yaşama döndiirebilmek açısından tiim eylemler, işin olanak- sızolmadığını göstermesi için küçük. fakat seçilmiş yaratıcı basamaklaria yerel çabalar üzerine kurulnıalıdır. L luslararusı destek ve Karadeniz ül- kelerinin çabalan üe bu gidiş tersine döndürülebilir." 'Tam bir kıyametin yaşandığı' Karadeniz'de başta hamsi olmak üzere, bazı baJıklan bulmak hâlâ nıümkün. ancak önlem alınmazsa. onlar da diğerleri gibi yok olacaklar Kl LTİ R KALELERF Y4ĞMAYA DİREM1E ÇABASLNDA 'Gayrimenkul' hırsı Türkiye'yi bitirdi Bertha kasırgası caıı ahyor Atlas Okyanusu'ndan esen kasırgalann ilki olan Bertha. bu yıl Porto Riko'da felaketeyol açtı. Kasırga > üzünden birçok evin da- mı uçtu. I de öldü. Saatte \aklaşık 125 kilometre hızla esen Bertha kasırga- sı ülkede yaşamı durdururken, insanlann tümü evlerine kapan- dı. Korkuyla kasırgayı izle>en Porto Rikolu bu genç kadın da ko- nıma güdüsü> le sıkı sıkı çocuklanna sanlarak bir an öncefelaketin sonaermesini beklivor.(Fotoöraf: RELTERS) Türkîye'nin aydınlık yüzüne yolculuklar Eregji: Güzellik ve gîzem • "Gayrimenkul zenginliği". Türkiye'nin imar ve kalkınma politikasını. Ankara'nın ise siyasal ittifak gündemini belirliyor. Yani bir anlamda "ekonominin karakteri". politikayı da kendine benzetiyor. Dağlara taşlara tırmanan "imar pazarlamacılığf ülkeyi yağmalarken, Troya ve Aliağa'da biravuç insan kültürel mirası koruma savaşımı veriyor. OKTAV EKİNCİ r e n t a r ' a l a r ' s e "en güveni- lir" olduklarını ilan eden "arsa ofısleri" tarafından "şokfivaüarla"pazarlanıyor. Üstelik "müstakil-imarlı parseller" şeklinde... Aynı manzarayı. Çanak- kale'vi geçip Ayvacık'tan sonra Kaz Dağlan'nı iner inmez \ e Küçükkm u'da bu kez Ege Denizi'yle buluşun- ca çok daha müthiş \e akıl almaz "imarcambazbklany- la" görüyorsunuz. ATAOL BEHR4MOĞLL Masamda bir kitap duru- yor: "Zanıan Sürecinde Ereğ- li.'Y'azan: TevfikGürbudak. Y'ayımlayan: ETADER (Ereğli'yi Tanıma ve Tanıt- ma Derneği.) Dernek Ereğ- li'yi tanıtmak için neler yap- tı. neleryapmakta. bilmiyo- rum. Fakat Konya Ereğlisi üstüne belki eksiklenne rağ- men derli toplu bir kitabın yayınını sağlamakla olumlu bir iş yapmış. Kitabın önsö- zündeki bir cümle. yazımın başhğım da esinledi: "Ereğ- li Uçemiz bugün ancak gö- renlerin tanıdığı, bildiği, gü- zel ve gelişmiş bir şehir ola- rak bütün gizemhJedurmak- tadır..." Cumhurivet kenti Niğde \e Bor üzerinden yine çölümsü bir ovayı aşa- rak bir ikindi üstü ulaştığımız Kon- ya Ereğlisi, öncelikle. ancak Ba- tı'daki kentlerimizde görmeye alış- tığımız geni^. düzgün caddeleriyle insanı şaşırtıyor. Az sonra. eski bil- gilenmizin tazelenmesi ve edindi- ğimiz yeni bilgilerle gizem çözül- meye başhyor: Konya Ereğlisi. Cum- huriyet'in kuruluş.undan sonraki ilk on yılda, sanayileşme atılımının ilk öncü kentlerinden... Bir Sümerbank kuruluşu olan Ereğli Pamuklu Sanayii Kuru- mu'nun temeli 24 Kasım 1934"te atılmış ve kurum 4 Nisan İ937'de işletmeyeaçılmış. Fabrikanın maki- neleri 1974ve 1983yıllanndaikikez yenilenmiş, Ereğli. bu Sümerbank kuruluşunun yanı sıra tanm alanın- da fabrika ve işletmelere de sahip. Geniş caddeler. çok geniş bir alana yayılmış yerleşme birimleri böyle- ce bir açıklama kazamyor. Gizemin bir başka yönünü, Bele- Konya Ereğlisi, Türkiye"de sana\ileşme atılımının öncü kentlerinden biri. Konya Ereğlisi'nde düzenlenen şiir gecesine oldukça kalabalık bir izleyici grubu kanJdı. diye Baş.kanı Kenan Akpınar'ın söy- lediklen ve Ereğli Belediyesi Halk- la İlişkiler Müdürü SamiEr'in ama- törbirheyecanlaanlattıklan aydın- latıyor: Beiediye. I995yılında 135 km. sıcak asfalt dökmüş.. 1996'da hedef. 300 km.'iik soğuk asfait... 5000 konutluk bir tasan gerçekleş- tirilmeaşamasında. Bunlar. Konya Ereğlisi 'nde bulunduğumuz çok kı- sa bir süre içinde öğrenebildikle- rim. Eski dostum Kenan Akpınar ve onun çalışma ve yazgı arkadaşı Sami Er. sözcüğün tam anlamıyla pa- çalan sıvamışlarvediyebilirim ki ya- şamlannı bu beldenin kalkınması- na. daha da aüzelleşmesine adamış- lar... Konya Ereğlisi'nde 1994 seçim- lerinde soldaki partilerin toplam oy oranı yüzde 50. Beiediye seçimle- rini üstüsteCHP'ninkazanmasıde- mek ki yine kişisel bas.arıyla ilgili... Yerel tele\ iz>on kanallan. radyo ve gazeteler sağın elindeymiş... Biz başkanla göriişmeye gittiğimizde. o cehennem sıcağında tesettürgiyim- li iki genç kız vardı odada... Bu med- ya kuaıluşlanndan biri adına başkan- İa görüşme yapmay a gelmisler. Bi- zim dinletiden de haberleri var... Geleceklerini söylediler. Gelipgel- mediklerini bilmiyorum... Bir halk hizmeti Gece. belediyeden arkadaşlar ve başkacaaydınlarla. yine Ereğli Be- lediyesi'ncebirhalk hizmeti olarak düzenlenmiş büyük bir park-lokan- tada yemek yiyoruz. CMP İlçe Baş- kanı Sevgi Kökbudak. çok genç bir avukat bayan. Yazımın girişindesö- zünü ertiğim derneğin siyasal eği- liminedir bilmiyorum: fakat yine söz konusu kitapta. dernek yöneticile- rinin fotoğrafları arasında. modern görünümlü av ukat bayanlarınki gö- ze çarpacak kadarçoğunlukta. Kon- ya Ereğlisi belli ki. Cumhuriyet'in çağdaş değerleriyle yoğrulmus bir kent. Bundan sonraki seçim- lerde sağ oylar daha da arta- cak olursa. sorumluluğu sos- yal demokrasinin ülke çapın- daki siyasetini oîus,turanlar- da aramak gerekir. Ereğli'de kısa süreli bulu- nuşumuz bu kentin güzellik- lerini ve gizemini daha ya- kından tanımaya ne yazık ki yeterli olamadı. Ikindiüstü girdiğimiz bu beldemizden, ertesi sabah erken bir saatte aynlmak zorundaydık... Tarih \e doğa O sabah. K riz Çayı çev re- sinde doğa yürüyüşü yapa- cak olan Ereğlili dostlar ara- sında olabilmeyi çok ister- dim.. Oradadoğanıngüzellik- leriy le birlikte. Hititîer'e ka- dar uzanan binlerce yıllık bir tarihi ve aynı zamanda da Iv- riz Koy Enstitüsü'nün adıy- la özdeşleşen bir çağdaşlığı birlikte duyumsamak için... Dün- yadaki benzerleri arasında üçüncü sırada yer alan Akgöl Kuş Cenne- ti'ni görememek. sadece bir göz a- tabildiğimiz Llu Cami'yi. Kervan- saray'ı. Ereğli Müzesi'ni hakkıyla gezip inceleyememek. Kapadok- ya'nın devamı olan (fakat turizm alanında gerekli yatırımlardan yok- sun) bu zengin tarihi ve coğraryayı içime gerektiğınce sindirememek, bir başka fırsata mutlaka gidermek is- tediğim bireksiklik olarak kaldı... Konya Ereğlisi. yurdumuzun bir- çok beldesi gibi. aydınlık yüzüyle, güzellikleriyle. gizemiyle v e sorun- lanyla. görülmeyi. tanınmayı, keş- fedilmeyi. sorunlarına çözümler önerilmeyi; Hitit'lerden Bizans'a. talihsiz Cem Sultan'dan günümüz Türkiyesi'ne uzanan baş döndürü- cü tarihiyle s.airlerin. yazarlann, sa- natçıların yapıtlarında yeniden ya- ratılmayı bekliyor... ÇANAKKL\LE/ALİ- AGA-Ekonomik ve siyasal bunalımlarülkesi haline ge- len Türkiye'nin iki büyük partisinin iki "profesör" un- vanh liderı. acaba neden a> - nı anda iki büyük "'gayri- menkul zengini"?.. RE- FAHYOL koalisvonunun doruğundaki yine bu '•bü- yük buluşma"acaba bir rast- lantı mı, > oksa bir anlamda artık Türkiye'nın "sosyo- ekonomik" aynası mı'.. Bu sorunun yanıtını he- merı tiim boyutlany la göre- bilmek için İstanbulidan yo- la çıkıp gündüz gözüyle Ça- nakkale üzerinden İzmir'e doğru inmekyetiyor. Elbet- te bir de etrafa ""bu gözle" bakmak gerekiyor. Y'akın yıllara kadar sade- ce Kumburgaz'a ve en çok Silivri'ye dek uzanan "İs- tanbul bağlantılı" kıy ı yağ- ması. artık Kınalı sınırını da çoktan aşarak "Tekirdağ in- terlandıyla" birleşmiş ve bü- tünleşmis. durumda. Üste- lik bu yoğun ve akıl almaz bir hızla yaygınlaşan "villa \e tatil köy ü yapdaşmast". yi- ne eskisi gibi artık karayo- lu ile deniz arasına da sıkı- şıp kalmamış. Ybldan "Trakya'ya doğ- ru "da binlerce \e belki de yüzbinlerce "yazlık-duHeks villa" siteleri yayılıyor. Ara- da henüz boş. kalan ve ço- ğunda ayçiçeği ekimi de sü- Tatil metropoUeri Edremit \e Ören'e dek uzanan kıyı ku^ağı yine çok- tan bir -tatil metropolü" ko- numuna gelmiş. Şimdi ise dubleks. tripleks villalar ve hatta "tatil apartmanlan" diyebileceâimiz dev beton bloklar "Kaz Dağlan'nın" zeytinlik yamaçlanna doğ- ru tırmanıyorlar. O kadar ki bu efsanevi İda Dağı'nın yi- ne efsanev i sarp topoğrafŞ a- sını bile "imara uygun" ha- le getirerek... Kuşkusuz ay nı "hızlı ge- lişme" (! I bütün Ege ve Ak- deniz kıyılarında. hatta ar- tık Karadeniz kuşağında da sürüyor. Metropollerde tı- kanma noktasına gelen (çün- kü kıpırdayacak yeri kalma- > an) rant ve yağma yapılaş- ması. bir uçtan öbür uca Tür- kiye'nin rüm boş kalan alan- larında artık "patlıyor." Ül- kenin en büyük ve en güç- lüekonomik sektörü kim ne derse desin artık "gayrimen- kul sektörü*". Böyleolunca da gayrimenkul ekonomisi "ülke siyasetine" de dam- gasını vuruyor. En büyük iki gayrimenkul zengini pro- fesör siyasetçıyi. araların- daki her türlü görüş aynlı- ğına rağmen. sonunda "ül- keyi yönetme ittifakına" iş- te yine bu "gayrimenkul ekonomisi" zorluyor... Direnenler Türkiye'nin yağmalan- masına dayalı birekonomi ve bu ekonominin iki zen- gin liderinin peşinden gi- denlerce oluşturulan bir ko- alisyon. ülkenin değerlerine sahip çıkmak için hâlâ "di- renebilen" duyarlı çevrele- re acaba ne gibi yeni sorum- luluklaryüklüvor'. 7 .. Bu sorunun da yanıtını \ erebilmek için yine bugiin- lerde Çanakkale üzerinden Aliağa'ya uzanmak belki de yeterli. Çanakkale'de yağmaya karşı "uygarük cephesini'* ayakta tutan dostlar yine Ya- lı Han'dalar ve savaşımı sür- dürüyorlar. Herzamanki gibi çay iç- mek için uğradığımızda. ,\r- keoloji ve .Arkeologlar Der- neği'nin Troya kazı alanla- rı ve çevresi için başlattığı "Tarihi Milli Barış Parkı" kampanyasına destek ver- mek isteyenler. av ludakı im- za masasının önünde sıraya girmişlerdi. Hele "bahriye- li" askerlerın ve yedek su- baylann bu kampanyaya im- za atmak üzere Yaİı Han'a aelmeleri ne kadar anlam- hydı?.. Aliağa ise "7. EmekŞen- likleri" nedeniv le sanki da- ha bir coşkulu ve daha bir umut dolu. Ankara da "çı- karbirliği hükümeti" ülke gündemini belirlerken. Ali- ağa'da gündemi yine "insa- na, emeğe ve doğava savgı" belirliyor. Gencelli Termik Santrâlıgirişimine karşı ta- rihsel direnişin onurunu ta- şıyan Aliağa ve tüm Bakır- çay havzası. demokrat. hoş- görülü ve yurtsever insanla- nyla bin kere hak ertiği şen- liİclerini 7. kez kutluyor... ^ültür kaleleri' Evet. Gayrimenkul zen- ginliği üzerine kurulan yağ- macı ittifaklar ülkeyi nere- ye götürebilir.' Bu karanlık gidişe karşı aydınlığı savun- mak ve sağlamak için neler yapılabilir?.. Her iki sorunun da yanı- tı İstanbul-Çanakkale-îzmir kıyı kuşağında. Dağlara taşlara tırmanan "imar pazarlamacılığı" ve betonlaşma. ulusal ekonomi- nin ve Ankara siyasetinin hem dayanağı hem de ayna- sı. Bu toz duman içerisinde Yalı Han'daki imza kampan- yası ve Aliağa'daki şenlik günleri ise köklenni belki de Troya'dan alan uygarlık destanının ülkeyi v ine de bu büyük yağmaya karşı korumaya kararlı "kültür kaleleri" aibiler...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle